Samsung Galaxy S23 Fe modeli uzun süredir beklenen bir telefondu. Telefonun genel özelliklerine bu yazıda göz atıyorum.
FE (yani Fan Edition – Hayran Sürümü), Samsung’un son birkaç yıldır ürettiği bir telefon kategorisi. Son yıllarda bu modellere kulaklık ve diğer aksesuarlar da eklenmeye başladı. FE sürümleri genelde ana sürüm üründen biraz daha az kabiliyetli ve haliyle daha ucuz olan modellerden oluşuyor.
Samsung bu geleneği ilk olarak S ailesinde başlatmıştı. 2020 yılında piyasaya sürülen S20 modelinin S20 FE sürümü ile başlayan gelenek S21’de de devam etti. Fakat şaşırtıcı bir hareketle S22 için bu tarz bir sürüm çıkmadı. 2023 yılında ise Samsung S23 FE ani bir şekilde duyuruldu ve satışa sunuldu.
Samsung Galaxy S23 FE: Beklenen Telefon Geldi
Bu yeni modelin özelliklerine bakacak olursak karşımıza S23 modelinden büyük, S23 Plus modelinden küçük ekranlı bir telefon çıkıyor. 6.4 inçlik ekranı bulunan bu telefonda Exynos 2200 işlemci kullanılmış. Bu işlemciye 8 GB RAM, 128 ya da 256 GB depolama alanı eşlik ediyor. Telefonda 50 + 8 + 12 MP ana kamera bulunuyor. Ön kamera ise 10 MP. Kablosuz şarj, ekrandan parmak izi okuma ve ters şarj gibi özellikleri bulunan telefon tam bir Hayran Sürümü.
Özellik anlamında baktığımda S23 FE sürümü birçok anlamda S23 modeline benziyor. Elbette detaya inildiğinde bazı farklılıklar da görülüyor. Örneğin işlemci olarak S23 daha güçlü bir seçenek. Ayrıca kamera detaylarında (her iki cihazı da kullanan biri olarak) S23’in biraz daha iyi olduğunu söyleyebilirim.
Elbette S23 FE’nin de iyi olduğu bazı tarafları var. Mesela bazı kullanıcılar S23’ün ekranını küçük bulurken S23 Plus modelini de büyük buluyor. S23 FE ikisinin arasında (biri 6.1 inç iken diğeri 6.6 inç). Bu tarz şikayetleri olanlar için 6.4 inçlik ekranı ile S23 FE biraz daha iyi bir seçenek gibi görünüyor.
Fiyat olarak baktığımızda ise S23 ile S23 FE arasında 6 bin TL’lik bir fark var. Beklentiye göre 6 bin TL daha az ödemek bazıları için mantıklı olabilir. Tabi bu durum kişiye göre değişir. Ne istediğinize ve ne beklediğinize göre aradakı farkı verip vermemek size kalmış. Yine de iki telefonun da sizi üzmeyeceğinin garantisini verebilirim.
Yazının içinde üç telefon modelinin özelliklerini anlatan özel bir tablo hazırladım. Beklentilerinizi düşünerek bu tabloya bakarak kendiniz de karar verebilirsiniz.
ESET araştırmacıları, Pakistan tarafından yönetilen bir bölge olan Gilgit-Baltistan hakkında haberler sunan bölgesel bir haber web sitesine yönelik bir watering-hole (suyun başı) saldırısı tespit etti.
Gilgit-Baltistan, Hindistan ve Pakistan’ın (1947’den beri) yanı sıra Hindistan ve Çin (1959’dan beri) arasında uzun süredir devam eden anlaşmazlıklara karışmış olan büyük Keşmir bölgesinin kuzey bölgesinden oluşmaktadır. Watering-hole saldırıları, sık ziyaret edilen bir web sitesinin kötü amaçlı yazılım sunmak üzere tehlikeye atıldığı bir tehdit türü olarak tanımlanıyor. Hunza News web sitesinin Urduca versiyonu bir mobil cihazda açıldığında okuyuculara Hunza News Android uygulamasını doğrudan web sitesinden indirme imkânı sunuyor; ancak uygulama kötü niyetli casusluk yeteneklerine sahip. Urduca, bu tartışmalı bölgede etnik gruplar arası iletişim için kullanılan resmi ve ana iletişim dili. ESET, daha önce bilinmeyen bu casus yazılıma Kamran adını verdi.
Kamran kelimesi, ESET tarafından paket adı “com.kamran.hunzanews” olması nedeniyle bu casus yazılımı adlandırmak için kullanıldı. Kamran, Pakistan’da ve Urduca konuşulan diğer bölgelerde yaygın olarak verilen bir isim; Gilgit-Baltistan’daki bazı azınlıklar tarafından konuşulan Farsça’da talihli veya şanslı anlamına geliyor.
Pop müziğin ünlü ismi Hadise, 10 Aralık tarihinde İstanbul Ülker Spor ve Etkinlik Salonu’nda düzenlenecek PUBG MOBILE Dünya Kupası’nın final gününde sahne alacak.
Dünyanın en büyük espor organizasyonlarından 2023 PUBG MOBILE Dünya Kupası Büyük Finalleri, 8 – 10 Aralık tarihleri arasında İstanbul Ülker Spor ve Etkinlik Salonu’nda düzenlenecek. Finallere katılmak için dünyanın en iyi takımları Lig Aşamasında mücadelesini sürdürürken 3 gün sürecek unutulmaz etkinlikte sahne alacak isimler de tarih yaklaştıkça netleşmeye başladı.
Geçtiğimiz günlerde ünlü sanatçı Ceza’nın sahne alacağı duyurulan PUBG MOBILE Dünya Kupası’nda popun efsane ismi Hadise de unutulmayacak bir performans sergileyecek. Ünlü sanatçı, 3 gün sürecek etkinliğin son günü olan 10 Aralık tarihinde espor severlerle ve hayranlarıyla buluşacak.
Espor severler ünlü sanatçılarla unutamayacakları bir deneyim yaşayacak
İlk gününde Ceza, son gününde ise Hadise’nin sahne alacağı PUBG MOBILE Dünya Kupası Büyük Finallerinin ikinci günü dinleyicilerle buluşacak bir diğer ünlü sanatçı ise önümüzdeki günlerde açıklanacak.
3 milyon dolarlık büyük ödül!
Geçtiğimiz yıl Endonezya’nın başkenti Jakarta’da düzenlenen Büyük Finallerde bir Türk takımı olan S2G Esports şampiyon olarak 10 milyon TL’ye yakın ödül toplamıştı. İstanbul’da düzenlenecek ve Türk takımlarının da mücadele edeceği turnuvanın ödül havuzunda bu yıl 3 milyon dolar bulunuyor.
Türkiye’de üretilen güncel Android telefonlardan bir tanesi Realme C53. Uygun fiyatı ve Android 13 işletim sistemiyle ön plana çıkan telefon, mini kapsül özelliği ile kendisini farklılaştırıyor.
Realme C53, ekonomik fiyatlı güncel Android modellerinden bir tanesi. Ürün, ülkemizde siyah rengiyle satışa sunuluyor. Öte yandan, cihazın kutu içeriğinde 33w hızlı şarj destekli adaptör ve koruyucu şeffaf kılıf da bulunuyor.
Tasarım detaylarına baktığımızda, sınıfının en ince örneklerinden bir tanesiyle karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz. Telefon, sadece 7,49mm kalınlıkta ve 182 gram ağırlıkta. Böylece uzun süreler rahatsızlık duymadan kullanımlar gerçekleştirebilirsiniz.
Köşelerden yumuşatılmış hatları olan telefon, arka yüzeyde plastik malzeme kullanılarak tasarlanmış. Tabii arka taraftaki kamera kurulumu dikkatlerden kaçmıyor. İsterseniz şeffaf kılıf kullanarak kamera çıkıntısını da önemli ölçüde törpüleyebilir ve daha temiz kullanımlar gerçekleştirebilirsiniz.
6.74 inç IPS LCD ekranla geliyor
720×600 çözünürlük sunan bu ekran, aynı zamanda 90Hz tazeleme değerine sahip. Böylece video ve oyunlarda daha akıcı detaylarla karşılaşabilirsiniz.
Ekran, özellikle sosyal medya deneyimleri ve e-kitap süreçleriniz için yeterli görüntüleme kalitesine sahip. İsterseniz göz konforu modunu da aktifleştirebilirsiniz. Ve evet, en ufak dokunuşları dahi algılayabilir ve yumuşak kullanım deneyimleri sunabiliyor.
Telefon, gücünü 12nm olarak üretilen Unisoc Tiger T612 işlemcisinden alıyor. Ekonomik modellere yönelik hazırlanan bu işlemci, 1.8GHz çalışma hızına kadar erişebiliyor. Bu işlemciye, 4GB LPDDR4X RAM ve 128GB dahili depolama eşlik ediyor.
“Acaba RAM yeter mi?” diye düşünebilirsiniz tabii. Realme, ürününde 4GB sanal RAM genişletme imkânını da sunuyor. Böylece toplamda 8GB RAM değerine erişebilir ve özellikle oyunlarda akıcı performanslar elde edebilirsiniz.
Örneğin Call of Duty gibi popüler bir multiplayer oyunu bu telefonda oynayabilirsiniz. Ek olarak Realme, microSD kart desteği de sunuyor ve böylece 2TB’a kadar genişletilebilir depolama imkânına sahip oluyorsunuz.
Ürünün arka tarafında ikili kamera sistemi var. Bu tasarım, ister istemez akıllara iPhone ailesini getirebilir. Ana kameramız 50MP değerde ve buna bir de derinlik sensörü eşlik ediyor. Ön tarafta da 8MP değerde selfie kameramız var ve bokeh efektli çekimler yapabilmemize imkân sunuyor.
Hem arka hem de ön kamera sisteminin özellikle iyi ışıklı ortamlarda ve sabit çekimlerde tatmin edici fotoğraflar sunabildiğini söylemeliyiz. Video tarafında ise arka tarafın 1080p 30FPS, ön tarafında 720p 30FPS çekim imkânları sunduğunu ekleyelim.
5000mAh pile sahip
Bu, tek şarj ile gündelik kullanımda iki günü geride bırakabileceğiniz anlamını taşıyor. Yoğun kullanımda da bir günü rahatlıkla tamamlayabilirsiniz.
Cihazın önemli bir detayı da 33w hızlı şarj desteği sunması ve hızlı şarj adaptörünün kutuda geliyor olması. Günümüzde çoğu amiral gemisi modelinin kutusundan adaptör çıkmıyor. Hal böyleyken Realme’nin bu hamlesi gerçekten çok iyi.
Cihaz, 62-63 dakikada tamamen şarj olabiliyor ve şarj esnasında sorun yaşanmaması için çeşitli güvenlik önlemlerini de bünyesinde barındırıyor.
Mikro Kapsül
Mikro Kapsül, Apple’ın Dynamic Island özelliğine benzer bir özellik ve Andoid tarafında ilk kez Realme C55 modeliyle görmüştük. Şirket, bu özelliği şimdi de C53’te sunuyor. Bu sayede şarj durumu, günlük attığınız adım sayısı ve günlük veri kullanımı gibi detayları ön kameranın yanlarına doğru genişleyen siyah alanda takip edebiliyorsunuz. Üstelik, farklı durumlara göre farklı uyarı ışıkları da var.
Ürünün iki nano kart yuvası ve bir tane de microSD kart yuvasına sahip olduğunu, sağ yan taraftaki fiziksel güç tuşuna entegre olarak parmak izi okuyucu sensörü de sunduğunu ekleyelim.
Son yıllarda Türkiye’de yükselen döviz kuru ve enflasyon, teknolojik ürünlerin satın alınmasını zorlaştırırken, gençler de bu durumdan önemli ölçüde etkileniyor. Ancak devlet, uzun süren kabine toplantılarının ardından gençlere destek olmak adına vergisiz akıllı telefon ve bilgisayar sağlama kararı aldı.
Bu kararın uygulanabilmesi için belirli koşulların yerine getirilmesi gerekiyor. Bu şartları sağlayan gençler, vergisiz olarak edinebilecekleri akıllı telefon modellerini araştırmaya başladılar. Biz de bu içeriğimizde, öğrenciler için vergisiz Android akıllı telefon modellerini sizinle paylaşıyoruz.
Öğrenciler için vergi indirimi ile alınabilecek Android akıllı telefon modelleri
Vergisiz akıllı telefon modellerine geçmeden önce bu kampanyadan yararlanabilmek için gereken şartlardan bahsetmek gerekiyor. Öncelikle ilk koşul tabii de kişinin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olması. İkinci şart ise başvuran kişinin açık öğretim programları hariç bir yükseköğretim kurumuna kayıtlı bir öğrenci olması.
Üçüncü koşul ise oldukça önemli. Bu şart, kişinin, cihaz satın alma tarihi itibariyle 26 yaşından gün almamış olması. Akabinde vergi indirimi ile satın almak istenen teknolojik ürünün fiyatının 9 bin 500 TL’den az olması ve cihazın ikinci el olmaması da şartlar arasında yer alıyor.
Öğrenciye vergisiz akıllı telefon kampanyası için koşullar şu şekilde;
Başvuran kişinin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olması.
Başvuran kişinin açık öğretim programları hariç bir yükseköğretim kurumuna kayıtlı öğrenci olması.
Başvuran kişinin, Cihaz Satın alma tarihi itibarıyla 26 yaşından gün almamış olması.
Teknolojik cihaz desteği başvurusunda bulunulan bilgisayar cihazları ile mobil telefon cihazlarının vergiler dahil nihai satış bedelinin 9.500 Türk Lirasından az olması.
Satın alınan teknolojik cihazın ikinci el olmaması.
Satın alınan teknolojik cihaza ilişkin elektronik fatura düzenlenmiş olması.
Satın alınan teknolojik cihaz için bildirilen IBAN numarasının başvuran kişiye ait olması.
Satın alınan mobil telefon cihazı için kullanılacak telefon hattının başvuran kişiye ait olması.
O halde sözü çok uzatmadan öğrenciler için vergisiz Android akıllı telefon modellerine geçelim. Bunun için sıradaki sayfaya geçiş yapabilirsiniz.
TECNO CAMON 20 Pro 5G, tasarım anlamında diğere telefonlardan farklı bir deneyim sunuyor. Özellikle arka kapak tasarımı telefonu ön plana çıkaran noktalardan birisi. Gökyüzü Siyahı /Huzur Mavisi olarak iki farklı renkle satın alınabilen telefonun Mr. Doodle versiyonu ile dikkat çekiyor. Işığı emen arka kapak, karanlık ortamlarda parlıyor ve arka tarafta grafiti tarzı görüntüleri ile hoş bir ambiyans yaratıyor. 162.7 x 75.9 x 7.8 mm boyutlara sahip olmasıyla taşınabilir boyutları ve elde duruşu kullanıcısını memnun ediyor.
6.67 boyutundaki ekran, FHD+ çözünürlük sunuyor ve AMOLED bir panelle geliyor. Bu panel 120Hz ekran tazeleme oranını destekliyor. Bu sayede standart ekranlara göre 2 kat daha akıcı bir ekran olduğu anlamına geliyor. Ek olarak 360Hz dokunmatik örnekleme ile oyunlarda daha hızlı bir refleks sağlıyor. Önceki versiyona göre %47 azaltılan çerçeveler sayesinde ekrana baktığınızda çerçeveler göze batmıyor ve sadece ekranla beraber oluyorsunuz. Her zaman açık (AOD) özelliği de bu ekranda destekleniyor. 1920Hz PWM karartma, göz sağlığını korurken %50 mavi ışık zararlarını azalatma özelliği ise TÜV Rheinland Sertifikası sayesinde geliyor.
TECNO CAMON 20 Pro 5G, içerisindeki MediaTek Dimensity 8050 işlemcisinden gücünü alıyor. Bu işlemci hem verimli hem de performanslı kullanıma elverişli olmasıyla kullanıcısını memnun ediyor. Bu işlemciye ek olarak 8GB RAM ve 256GB depolama geliyor. 8GB RAM’i sanal olarak +8GB arttırabiliyorsunuz. Bu da arka tarafta tutulan uygulamaların daha rahat çalışmasına olanak tanıyor. Yüksek grafikli oyunlarda sorunsuz ve stabil fps değerleriyle oyunu oynatabilen telefon, 5515 mm2 sıvı soğutma sistemiyle ısınma olmadan telefonu akıcı bir şekilde çalışmasında yardımcı oluyor. İşin yazılım kısmında ise TECNO CAMON 20 Pro 5G, Android 13 tabanında HiOS 13 ile geliyor. Akıcı ve özelleştirilebilir bir arayüz deneyimi, telefonun hızlı çalışmasında yardımcı oluyor.
Telefonun önemli noktalarından birisi ise kameraları. TECNO CAMON 20 Pro 5G’nin rka tarafta 64MP RGBW, OIS destekleyen bir ana kamerası, 2MP makro kamerası ve 2MP bokeh/derinlik algılayıcı kamerasıyla bulunuyor. Ana kamerasının OIS desteklemesi ve F/1.65 değeriyle düşük ışık koşullarında titreşimsiz aydınlık ve net fotoğraflar çekmesi en iyi yanlarından birisi. Portre konusunda da kendini kanıtlayan telefon kişinin yüzünün 319 farklı noktasından yüz analizi yaparak, yapay zekayla birlikte en doğru ve en iyi fotoğrafı çıkartmak için sizinle birlikte oluyor. Ek olarak 4K 30fps videolar da çekebilen bu kamera yine OIS desteğiyle sabit çekimler yapabiliyor. Ön taraftaki 32MP çift flaş destekli kamerası, gün ışığının iyi olduğu noktalarda net, keskinliği yüksek görüntüler elde ederken, ışığın az olduğu ya da karanlık alanlarda ise bu çift fiziki flaşı sayesine en net öz çekimler yapabilmenize olanak tanıyor. Ön taraftaki kamera ile de diğer segmentindeki telefonlardan farklı olmak üzere 2K çözünürlükte videolar çekebiliyor.
Ses kısmında da iyi sonuçlar verebilen bir telefon olan TECNO CAMON 20 Pro 5G, stereo hoparlör desteğine sahip. Sadece bununla da kalmıyor, Hi-Res Audio, Hi-Res Audio Wireless desteğinin yanında dts ile çalışılmış. Bu sebeple izlediğiniz içeriklerde ya da dinlediğiniz müziklerde bu ses sistemi iyi bir deneyim sunuyor. Ek olarak 3,5mm kulaklık girişi olması ise kablolu kulaklık sevenlerin hoşuna gidecek küçük ama etkisi büyük bir detay.
TECNO CAMON 20 Pro 5G, 5000 mAh büyük bataryaya ev sahipliği yapıyor. Bu batarya 33W hızlı şarj ile desteleniyor. Verimli işlemcisinin olmasıyla uzun batarya ömrünün yanında kısa sürede şarj olabilmesi, şarj alışkanlıklarınızı da değiştiriyor. Yapay zeka desteğiyle telefon, kullanım alışkanlıklarınızı öğreniyor ve daha uzun batarya süresi sunmak için elinden geleni yapıyor.
Peki siz TECNO CAMON 20 Pro 5G hakkında neler düşünüyorsunuz? Sizce segmentindeki önemli oyunculardan birisi mi? Siz de bu telefon hakkındaki görüşlerinizi bizimle paylaşmayı unutmayın.
Oyun dünyasının süperstar serisi yeni oyunuyla karşımızda. Call of Duty: Modern Warfare III inceleme konuğumuz.
Call of Duty serisi, 2003 yılından beri iyisiyle kötüsüyle hayatımızda yerini almayı başardı. Zaman zaman kendinden olumlu bahsettiren seri, bazı zamanlarda ise oldukça kötü eleştiriler aldı. CoD dediğimizde özellikle oyuncuların büyük bir kısmının kafasında “Çok iyi işlenmiş ve keyifli tek kişilik senaryo modu” konsepti belirir.
Oyuncuların bir diğer çoğunluğunda ise CoD’un Multiplayer kısmının hızı ve aksiyonu da oldukça büyük bir talep görmektedir. Tek kişilik senaryo modu kadar, hatta ondan daha büyük bir çoğunluk bu tarafın daha önemli olduğunu savunmaktadır.
Yıllar içinde Call of Duty ve Battlefield serileri büyük bir kaos ve kapışma içindeydi. CoD ne kadar SP kalitesiyle öne çıkarsa BF tarafı da MP tarafta baskınlık kurmak isteyerek hareket ediyordu. Fakat son yıllarda oyuncular üzerindeki değişen trendler, Battle Royale akımı ve Warzone’un doğuşu dahil CoD tarafında güçlü bir konum ortaya çıktı.
Bu aşamada da, zaman zaman tek kişilik oyun modunu iyi yapabildiği noktadan biraz vazgeçerek Multiplayer tarafta güçlenen Call of Duty serisi zaman zaman iyi denemeler (Black Ops Cold War mesela, muazzamdı her yönüyle bence) zaman zaman ise ne olduğu anlaşılamayan yapımlarla (Vanguard, hem SP’si hem MP tarafı aşırı keyifsizdi) karşımızda durdu.
2022 yılında Modern Warfare II’nin karşımıza çıkmasıyla birlikte tekrar nezdimizde yükselişe geçen seri Modern Warfare III ile yeniden ortamları zorlama peşinde. Bakalım bu defa önümüzde nasıl bir yapım var?
Aslını söylemek gerekirse, bu zamana kadar çıkan ve beğenmediğim tüm yapımlarda Sledgehammer Games’in parmağının olduğunu fark ettim. Bu gerçekten 20 yıllık bir seride büyük istikrar gerektiren bir hareket.
CDO Modern Warfare III incelemesini Tek kişilik senaryo ve çok oyunculu taraf olarak 2 farklı başlıkta masaya yatıracağım. Bakalım hangi taraf nasıl ağır basıyor görelim.
Call of Duty: Modern Warfare III Tek Kişilik Senaryo
Oyunun tek kişilik görev kısmını erken erişim ile birlikte oynayıp bitirenler arasındayım. Benim için Call of Duty dendiğinde ilk baktığım yer her zaman tek kişilik senaryodur. Görevlerin kalitesi, sade anlatımı, karizmatik adamlar ve ikonik anları ile akılda kalıcı bir anı yaşayıp yaşayamadığımı hissetmeye çalışırım.
Ne yazık ki Call of Duty: Modern Warfare III beni bu konuda büyük bir hayal kırıklığına düşürüyor. Senaryo modunu oynarken hissettiğim tam olarak şuydu: Bugüne kadar iyi olarak düşünülmüş ne kadar fikir varsa hepsini burada toplayıp bir kolaj yapalım, bunu oyuncular kesin beğenir!
Maalesef bu en azından benim için gerçekçi bir sinyal olmadı. Ama haklılar, bugüne kadar hoşuma giden çoğu ufak fikri parça parça gördüm senaryo modunda. Drone ile tepeden avlama görevi, şehir içinde geçen görev, metro görevi derken tatlı bir nüanstı. Oyunun başlangıcı da genel olarak fena değil. Işıkların kapandığı ve silahların ateşlendiği sahnede aklımdan Equilibrium filminin geçmesi dışında her şey güzeldi ?
Oyunun aslen bana hissettirdiği, geçen sene çıkan oyunun devamı niteliğinde bir DLC olacakken büyük bir oyuna evrilmesi gibi bir durumdu. Geçtiğimiz günlerde basında çıkan ve oyunun “16 ayda geliştirildiği, proje devam ederken büyütüldü ve yeniden başlatıldı, bu geliştirme süresi bir CoD oyununun neredeyse yarısı kadar zamana tekabül ediyor” haberleri ile biraz daha kafamda bu durum oturdu.
Bu detayları bilmeden de tek kişilik görevlerin üstünkörü, detaydan derinlikten uzak, popülist yaklaşımları yine önde tutmayı hedefleyen, mesaj gönderme kaygısında olduğunu görmem ile genel notu vermiş oldum.
Kaliteli olabilecek görev fikirlerini yazıp altına dolduramadıkları, ara videolarda da konuyu geçiştiremedikleri, yer yer iyi fikirlerin parladığı ama o parlaklığında saman alevi gibi söndüğü bir tek kişilik oyun modu karşımıza çıkmış.
Tek Kişilik Mod Özellikleri
Öncelikle tek kişilik moda yönelik sevmediğim kısım lineer oyun modundan çıkılıp daha geniş alanda Warzone gibi oynanabilen özgür bir yapıya geçilmiş olması diyebilirim. Özgür bir mod olarak oynamak istediğimde başka oyunlar oynuyorum zaten. 20 senedir lineer scripting ile yürüyen bir lokomotifin yolunu değiştirmek akıllı bir hareket değil bence.
Oyuncular görevleri farklı yollarla bitirsin fikri eğlenceli ama sorun bakalım ben bunu istiyor muyum? Tabii ki hayır. Core bir hikaye anlatımı, sinematikler, güçlü vfx / gfx aksiyonlarla ikonik anlar biriktirmek için buradayım. Ama yapımcılar bunu yapmayı pas geçtiği için açık dünya gazını verip geçmişler. Oyun daha tatsız, keyifsiz ve mini bir online oyun havasına dönüşmüş.
Yukarıda yaşadığım anlar gibi şeyleri yaşayarak son göreve kadar geldim. Kapanış ekranı ile gözümden 1 damla yaş düşmedi değil. Tek kurşunlarını gerçekten sona saklamışlar.
Tek kişilik modda teknik açıdan büyük bir sorun yaşamadım. Oyunu açana kadar 3-4 defa restart edip kapanıp – açılması dışında gayet akıcı bir deneyimdi. MSI RTX 3080 Ti Suprim X 12G ekran kartı ve 9980XE işlemci ile denedim. Güçlü ve güncelden bir tık geride olan ekran kartım akabinde güncel segmentten olmayan işlemcim ile oldukça iyi sonuçlar aldım. bunları 2K çözünürlükte akıcı bir şekilde oynadığımı da belirtmem gerek.
Tek kişilik senaryo dışında Zombie ve Multiplayer deneyimi de bizi bekliyor. 10 Kasım’da oyunun çıkmasıyla birlikte herkesin oynamasına açılan bu bölümleri de deneme fırsatım oldu.
Zombie konsepti bu yıl bence harika olmuş. Tüm zamanların en keyifli Zombie konsepti bile diyebilirim. Warzone kafası açık bir harita üzerinden survival odağında, hayatta kalmaya ve görev yapmaya akabinde de topuklamaya çalıştığınız bir akış mevcut. Ben önceki Zombie modlarında sadece koşma tuşu ve ateş tuşuna basarak arkadaşlarla goygoy yapıp oyunu ilerletiyordum. Bunda durum öyle değil! Baya geriliyor insan. Escape from Tarkov kafasına eriştim çok hızlı valla. Treyarch tarafından geliştirilen modun bir hikaye anlatma gayesi de var. Dark Aether ile bağlantılı olan bu modun kalitesi tek kişilik moddan daha iyi duruyor. Böylelikle çok daha sanatsal ve epik bir çizgiye dokunan mod kendi içinde bilindik alışkanlıklarını da koruyarak gerçekten yeni bir deneyime adım atıyor.
Modern Warfare III Multiplayer Senaryo
Multiplayer tarafta ise her sene alışkanlık olarak devam eden eğlence kaldığı yerden sürüyor. Team Deathmatch, Free for all, Domination, Search and Destroy, Kill Confirmed, Hardpoint, Control, Gun Game, Cutthroat, Ground War, Invasion ve War Mode olarak bu yıl modlarımız bulunuyor.
Bu yıl gördüğüm çoğu harita oldukça keyifli. MW2’nin 16 haritasının Remastered olarak karşımızda durduğu, farklı taktikler ve oynanışa açık hali olmasından mıdır bilmem ben oldukça keyif aldım. Özellikle Hardcore modda Highrise oynamak baya keyifli. Büyük oyun modları haricinde küçük ve değişik modlarla da atıştırmalık oyunları döndürebiliyorsunuz.
MP tarafta en çok sevdiğim kısımlardan biri de War mode oldu. Görevleri yaparak ilerlemeye çalıştığınız, bir tarafın savunduğu öteki tarafın itmeye çalıştığı bir aksiyon düşünün. Overwatch’ın payload kafasının biraz benzeri, değişken alanlar ve aşamalarla daha büyük olanını ve taraf değişerek oynanabilenini düşünün. Müthiş keyifli ve bir o kadar da yalnız kalmış bir mod. Tek bir senaryo şu an mevcut.
Oyunun MP kısmı kendi çizgisini aşağı düşürmeden en azından yoluna devam edebiliyor. Fakat insanların bu noktada isyanını da haklı buluyorum. “Biz 16 tane haritanın Remastered olması ve bunu biraz farklı modlarla oynayabilmek için mi tam fiyatlı bir oyuna para verdik?” diye düşünüyorlar.
Olabildiğince akıcı, geçmişe oranla MP çizgisini düşürmeyen bir yapım. Böyle bile olsa tek kişilik senaryonun oldukça sığ olması göze çarpıyor. Yeni denenen şeylerin CoD ruhuna oldukça uzak kalması gibi problemlerden ötürü bence oyuncular haklılar. Özellikle Vanguard sonrası oldukça iyi toparlanan bir serinin bu oyunu bu halde karşımızda olmamalıydı.
Çok oyunculu tarafta yine her fırsatta aksiyona dalacağız, Zombie modunda bolca zaman geçireceğiz. Lakin tek kişilik hikaye modu, popüler karakterlerin önemli bir anına işaret ettiği yapımda özensiz hazırlanmış. Bu şekilde sunulmuş olması da sanırım oyun dünyasında unutmayacağım anılardan biri olacak.
Elektrikli ısıtıcılar genel olarak mekânlarda ek ısıtma çözümleri olarak öne çıkıyor. Örneğin evinizde doğalgazla çalışan bir kombi varsa, tüm evi kalorifer petekleriyle ısıtmak daha makul ve ekonomik bir çözümdür. Kombinin ısıttığı suyun borular vasıtasıyla evdeki tüm mekânlarda dolaşarak doğal bir ısıtma sağlaması birinci tercihiniz olmalı.
Elektrikli ısıtıcılar, kışın çok soğuk günlerde ek bir çözüm olarak düşünülebilir. Ya da işyeri gibi evlerimize oranla daha küçük mekânlarda ısıtmaya yardımcı olabilir. Tüm mekânları elektrikle ısıtmak, tüm ısıtma sistemini elektrik enerjisi üzerinden kurgulamak fatura sürprizleri yaşatabilir size.
Bu hafta MediaMarkt internet mağazasından seçtiğim üç farklı elektrikli ısıtıcı modelini inceliyoruz. Kullanacağınız alanın büyüklüğü ve yapısına göre sizin için uygun olan çözümü seçebilirsiniz. Her zamanki gibi, daha fazla seçeneğin MediaMarkt raflarında olduğunu hatırlatalım ve önerilerimize geçelim.
3 adet Quartz cam tüpe sahip olan Luxell firmasının LX-2831 model elektrikli ısıtıcısı 1800W güç tüketiyor. 3 ayrı kademeyle sıcaklık ayarı yapılabilen ve termostatı da bulunan bu elektrikli ısıtıcıda ortam havasını nemlendirmek için buhar özelliği mevcut. Üründe bulunan devrilme emniyeti ise olası kazalarda güvenlik riski yaşanmasının önüne geçen faydalı bir fonksiyon. Bu elektrikli ısıtıcı üzerinde bulunan taşıma koluyla farklı mekânlar arasında aktarmanız gerektiğinde de kolaylık sağlıyor.
Elektrikli ısıtıcı olarak tercih edilebilecek bir başka seçenek olan Sinbo firmasının SFH-3399 model ısıtıcısı Quartz teknolojisi içeriyor. 1000W güç tüketen bu ısıtıcıda 2 kademeli ısı ayarı mevcut. Ayrıca kullanıcı güvenliği açısından devrilme emniyeti özelliği bulunuyor. Bu da olası kazalarda zarar görülmesini önleyeceği için önemli. Masa üstü kullanıma uygun olan bu elektrikli ısıtıcıda, taşımayı kolaylaştıran el tutma bölmesi mevcut.
2000W güç tüketen Bosch firmasının HC 4000 model elektrikli konvektör ısıtıcısı, duvara monte edilebiliyor. Ürünün ayakları ihtiyaç duyulduğunda ayrıca satın alınabiliyor. BSH Türkiye tarafından 5 yıl garanti veriliyor olması, bu ürünün en büyük artılarından. 10 kademeli ısıtma ayarı bulunan bu elektrikli ısıtıcı, kullanıldığı ortama uyum sağlayan tasarımıyla da dikkat çekiyor.
Elektrikli ısıtıcı modelleri MediaMarkt’ta!
MediaMarkt internet mağazasından seçtiğim elektrikli ısıtıcı modelleri bu kadar. Tabii ki daha fazla seçenek raflarda mevcut. MediaMarkt internet mağazasında satışa sunulan tüm elektrikli ısıtıcı modelleri için buradan bilgi alabilirsiniz. Eğer konuyla ilgili sorularınız olursa, aşağıdan yorum bırakarak bana ulaştırabilirsiniz. Şimdilik hoşça kalın.
Sony yüksek aksiyon, spor ve vahşi yaşam fotoğrafçıları için yüksek kare hızı sunan a9 serisi aynasız sistem kameralarının en son sürümü olan Sony a9III’ün dünya lansmanını ülkemizde, Antalya’da gerçekleştirdi. Birçok ülkeden gazeteci ve yayıncıların davet edildiği bu etkinliğe katılanlar arasında ben de yer aldım. Öncelikle bu mükemmel organizasyon için Sony yetkililerine tekrar teşekkür ederim. Etkinlik sırasında sohbet etme fırsatı bulduğum diğer gazeteci ve yayıncılar da son derece mutluydular. Elbette bu memnuniyetin önemli bir payı da Antalya’daki tesislerin mükemmelliğiydi. Bu tür dünya lansmanlarının ülkemizde yapılmasında Sony’nin diğer markalara da örnek olacağı inancındayım.
Etkinliğin ilk toplantısı tüm yayıncıların Türkiye saatiyle 17:30’a kadar herhangi bir paylaşım, duyuru, haber yapmaması adına gizlilik sözleşmesi imzalanmasıyla başladı. Bugüne kadar cezai yaptırımı 1 milyon Euro’ya kadar olan birçok NDA sözleşmesi imzalayan biri olarak duruma alışkındım.
Sony FE 300 mm f/2.8 GM OSS
Sony FE 300 mm f/2.8 GM OSS ile tanışıyoruz
Sony yetkililerinin Sony Alpha kameralarının geçmişi ve teknolojik gelişimi üzerine bilgilendirici sunumlarından sonra Sony FE 300 mm f/2.8 GM OSS üzerindeki örtü kalktı ve gözlerime inanamadım. Üzerindeki parasoleye rağmen oldukça küçük görünüyordu. Ağırlığının yalnızca 1470 gr. (tripod yuvası hariç) olduğu söylenince şaşkınlığım bir kat daha arttı. 1988 yılında maçlarda fotoğraf çekmek için kullandığım 300 f/2.8 lensin ağırlığının yaklaşık 2600 gr olduğunu hatırladım bir an. Sony yetkilileri bu lensin emsalleri arasında en küçük ve en hafif olduğunu iddia ediyorlardı ve gayet de haklıydılar.
Açıkçası Sony, birkaç yıldır aynasız kameraları için 300 mm f/2.8 geliştiriyor dedikodularını duyuyorduk. Hemen bu yılın başında da Sony 300 mm konusunda bir de duyuru yapmıştı. Ancak 2018 yılında süper telefoto prime lens kategorisinde Sony FE 400 mm f/2.8 GM OSS ve hemen bir yıl sonrasında 2019’da Sony FE 600 mm f/4 GM OSS ürünlerini duyuran şirket aslında bu kategoride temel sayılabilecek 300 mm için neden bu kadar beklemişti? Ben de Sony yetkililerine bu soruyu sordum. Yanıtları kısaca “Mükemmelleştirebilmek vakit aldı. Bu konuda çok çalıştık, aceleye getirmedik.” şeklinde oldu. Yeni lensin duyurulduğu andan itibaren olumlu yorumlar aldığını belirten Sony Avrupa IP&S Pazarlama Başkanı Yann Salmon Legagneur, dünyanın dört bir yanındaki fotoğrafçıların lensin ticarileşmesini dört gözle beklediklerinin altını özellikle çizdi.
Süper telefoto prime lensler spor karşılaşmalarında, aksiyon ve vahşi yaşam fotoğrafçılığında hayat kurtaran özelliklere sahiptirler. Bugün birçok spor etkinliği gece ve suni aydınlatma ortamında yapılıyor. Bu nedenle yüksek enstantane hızı ihtiyacı daha fazla diyafram açıklığı gerektiriyor. Elbette görüntü kalitesi açısından daha düşük miktarlarda ISO ve prime lens avantajını da dikkate almak gerekiyor. Genellikle 400 mm ve 600 mm lensler, bir spor müsabakasında fotoğrafçının sahaya olan mesafesi dikkate alındığında belki kadrajdaki tek bir sporcu için uygun olsa da örneğin bir futbol müsabakasında mücadeleye katılan birkaç futbolcuyu kadraja almak için dar kalabiliyor. Bu nedenle 300 mm, bugünün tam kare makineleri ve kroplama şansı da düşünüldüğünde idealdir diyebilirim.
Sony FE 300 mm f/2.8 GM OSS özellikleri
Sony 300 mm f/2.8 GM OSS lensin bu denli küçük ve hafif olmasının fotoğrafçıyı yormaması dışındaki en önemli avantajlarından biri de dilediğinizde monopodsuz, doğrudan elde kullanabiliyor olması. Özellikle pan çekimlerinde lensi elinizde yatay pozisyonda çevirebilmeniz monopod üzerinde olmasından çok daha kolay gerçekleşiyor ve çok daha geniş bir açıyı elinizle kontrol edebiliyorsunuz. Elbette denge faktörü de çok önemli. Lensin ağır olmasından ötürü kamera gövdesinin öne eğilimi söz konusu olacağından, Sony yetkilileri lenslerinin ağırlık noktasının çok iyi hesaplandığını ve dengesinin mükemmel olduğunu söylüyorlar. Gövdeye takılı batarya gribi ile birlikte de kullanıldığında lensin öne düşmediği ve fotoğrafçının bileğini yormadığına dikkat çekiyorlar.
Çözünürlüğü ve kontrastı görüntü kenarlarına kadar koruyan objektif, daha esnek kırpma ve düzenleme olanağı sağlıyor. Üç Süper ED (Ekstra Düşük Dağılım) cam öğesi ve bir ED cam ögesi içeren yenilikçi optik tasarım, renk sapmalarını bastırmak ve tüm çerçeve boyunca yüksek çözünürlükle birlikte kontrast elde etme imkânı sunuyor.
G Master tasarımının ayırt edici özelliği olan kremsi bokeh, lensin 300 mm odak uzaklığını ve F2,8 maksimum diyafram açıklığını ideal bir şekilde tamamlarken aynı zamanda nesneleri arka plandan öne çıkarmak için dar alan derinliğinin kullanılmasını sağlıyor. Bokeh kalitesini optimize etmek amacıyla üretim sırasında ayrı ayrı kalibre edilen objektifler, 11 bıçaklı dairesel diyafram mekanizmasıyla pürüzsüz top bokehine katkıda bulunuyor.
En yeni iki XD (aşırı dinamik) Lineer Motor ve kontrol algoritmalarının kombinasyonu eşliğinde yüksek hızlı, yüksek hassasiyetli ve düşük titreşimli AF performansı sağlayan G Master™ FE 300mm F2,8 GM OSS, eş zamanlı olarak duyurulan Sony α9 III ile birleştirildiğinde, saniyede 120 kareye kadar AF/AE takibi ile yüksek hızlı sürekli çekim imkânı tanıyor.
Spor müsabakaları, hayvanlar ve çeşitli etkinliklerde olduğu gibi öznenin hızlı ve düzensiz hareket ettiği sahneleri yakalarken anlık fırsatları kaçırmıyor. Aynı zamanda ayrı olarak satılan telekonvertörü takıldığında yüksek AF performansı ile kullanıcısına en net cevabı sunuyor.
Sony Alpha a9III
…Ve Sony Alpha a9III sahneye çıkıyor
Elbette bu özelliklere sahip bir lensi öyle bir gövdeye takmak gerekirdi ki tam manasıyla hakkını versin. Lensi deneyimlemek üzere Antalya’da kaldığımız otele çok yakın mesafede bulunan Gloria Sports Arena’ya doğru yola çıktık. Sadece bu mekân için bile sayfalar dolusu yazılabilir. Üst düzey sporcuların kamp yapabildiği bu tesisle bu ülkenin insanı olarak gurur duydum. Özellikle yurtdışından gelen gazeteci ve yayıncıların yüzündeki ifadeyi görmek beni çok mutlu etti. Yaklaşık 50 farklı spor dalında tesislerde antrenman yapmak ve müsabakalara hazırlanmak için tüm altyapı inanılmaz bir konfor ve profesyonellikle sunuluyor. Geleceğin sporları, dünya ve olimpiyat şampiyonları buralarda yetişiyor.
Tesislerde küçük bir tur attıktan sonra yine küçük bir toplantı odasında bir araya geldik. Yine Sony yetkililerinin bilgilendirici sunumlarından sonra, saatler 17:30’a gelirken, ortadaki standın üzerinde yer alan örtü kalktı ve Sony Alpha a9III ile karşılaştık. Özellikle aksiyon, spor ve vahşi yaşam fotoğrafçıları için geliştirilen bu aynasız kameranın ilk sürümü 2017’de, ikinci sürümü ise 2019’da piyasaya çıkmıştı. Gelişen teknolojiyle birlikte yeni a9III, acaba bize neler sunuyordu? Toplantıdan çıktığımızda koridordaki masaların üzerinde bizler için hazırlanan a9III gövdeler ve 300 mm f/2.8 lensler ile karşılaştık. Tüm katılımcıların isimleri lenslerin üzerine yazılmıştı. Hemen kendiminkini kaptım ve kendimizi Gloria Sports Arena’nın tartan pistine attık.
Zeynep Erkal (Fotoğraf: Cem Kıvırcık)
Zeynep Erkal (Fotoğraf: Cem Kıvırcık)
Burada hazırlanan sette önce Reuters adına çalışan ödüllü spor fotoğrafçısı Aleksandra Szimigiel ile tanıştık. Aleksandra’nın hızlı bir sunumundan sonra sıra hocaları Haluk Güven’in denetiminde kamp çalışmaları yapan genç atletler Rabia Ceren Çatay ve Zeynep Erkal’ın uzun atlama, engelli koşu ve yüksek atlama fotoğraflarını çekmeye koyulduk. Bu vesileyle hem hocamıza hem de sporcularımıza bir kez daha teşekkür ediyorum. Allah nazarlardan saklasın. Tabii elde 300 mm olunca uzun atlama fotoğraflarını çekmek için mesafe çok da yeterli olmuyor. Bu sette Sony 70-200 mm f/2.8 GMII OSS kullananlar biraz daha şanslıydı. Aleksandra, a9III’ün sınırsız flaş senkronizasyonu özelliğini (Sony a9III ile tüm enstantane hızlarında sekronize flaş kullanabiliyorsunuz) deneyimlemek için özel bir set hazırlamıştı ama o mesafede daha geniş açı sunan bir lense ihtiyaç vardı. Ben de biraz daha uzak açılardan 300 mm’in tadını çıkartmaya çalıştım…
Rabia Ceren Çatay (Fotoğraf: Cem Kıvırcık)
Rabia Ceren Çatay (Fotoğraf: Cem Kıvırcık)
Bir sonraki durakta lensleri değiştirme fırsatı bulduk ve kişisel olarak da kullanmaya aşina olduğum Sony 24-70 mm f/2.8 GMII lensi kaptım bu kez. Bu sette de spor fotoğrafçısı Diego Gonzalez Souto’nun kısa bir sunumu ve özel ayar önerilerinden sonra ringte antrenman yapan sporcuların fotoğraflarını çektim.
Sony Alpha a9III özellikleri
Yeni Sony Alpha a9III’ün en fazla öne çıkan özelliği global shutter sistemine sahip ilk full frame kamera olması diyebilirim. Bugüne kadar yalnızca endüstriyel anlamda kullanılan global shutter sistemi neler sunuyor, rolling shutter ile arasında ne gibi farklar var? Hemen herkesin paylaşımlarımdan sonra bana sorduğu bu soruyu şöyle yanıtlayayım:
Rolling shutter modunda, okunan “dalga” sensörden geçerken dizinin farklı çizgileri farklı zamanlarda ortaya çıkar: ilk satır önce ortaya çıkar ve bir okuma süresinden sonra ikinci satır pozlamaya başlar ve bu böyle devam eder. Böylece, her satır okunur ve ardından bir sonraki satır okunabilir. Global shutter sensörüyle karşılaştırıldığında, yapısı daha basit ve düşük maliyetlidir, ancak her çizgi aynı anda pozlanmadığından, yüksek hızlı hareket eden nesneleri yakalarken bozulmaya neden olur.
Global shutter nasıl çalışıyor
Global deklanşör modunda, sensördeki her piksel pozlamayı aynı anda başlatır ve bitirir, bu nedenle büyük miktarda belleğe ihtiyaç vardır, pozlama sona erdikten sonra tüm görüntü bellekte saklanabilir ve kademeli olarak okunabilir. Sensörün üretim süreci nispeten karmaşıktır ve fiyatı nispeten pahalıdır, ancak avantajı, yüksek hızlı hareket eden nesneleri bozulma olmadan yakalayabilmesi ve uygulamanın daha kapsamlı olmasıdır.
Bu açıklamadan da anlaşılacağı üzere hızlı hareket eden nesneleri sensöre doğru ve kailteli bir şekilde düşürebilmek üzere tasarlanmış olan Sony Alpha a9III, distortion bozulmasına da elveda demiş oluyor. Elbette bozulma veya kamera kararması olmadan 120 fps’ye varan seri çekim hızlarında çekim özelliğinden de söz etmek gerek. Saniyede 120 kata kadar AF/AE (otomatik odaklama/otomatik pozlama) netleme hesaplaması yapabilen AI otomatik netleme özelliğine sahip, bugüne kadarki en gelişmiş AF sistemi ve aynı zamanda tüm çekim hızlarında flaşı senkronize etme özelliğinin bir araya geldiği a9III, aksiyon, vahşi yaşam ve spor fotoğrafçılarının hayatını kolaylaştırıyor.
a9 III artık görüntü alanının yaklaşık %95,6’sını kapsayan yüksek yoğunluklu odak düzlemli aşamalı algılamalı AF sisteminde 759 aşama algılama noktasına sahip. Görüntü sensöründen okunan büyük miktarda veri, gelişmiş BIONZ XR işleme motoruyla yüksek hızda işlenirken, optimize edilmiş algoritmalar yüksek doğruluk ve yüksek yoğunluk sağlar. Bu Hızlı Hibrit AF sistemi, aşama algılamalı AF’nin hızını ve takip performansını kontrast algılamalı AF’nin hassasiyetiyle birleştirerek hızlı ve/veya düzensiz hareket eden nesnelere hatasız kilitlenir ve bunları takip eder.
Sony a9 III, yeni geliştirilmiş, yaklaşık 24,6MP CMOS görüntü sensör ile en yeni görüntü işleme motoru BIONZ XR® ile birleştirilmiş dahili bir bellek ile donatılmıştır. Aynı zamanda, yeni a9 III, yüksek yoğunluklu odak düzlemi faz algılamalı AF ile donatılmıştır. İçindeki özel AI işleme birimi, Gerçek Zamanlı Tanıma AF özelliğini kullanarak çok çeşitli özneleri yüksek hassasiyetle tanır. 120 fps’ye kadar yüksek hız performansını son derece hassas özne tanıma performansıyla birleştirerek, çıplak gözle görülemeyen belirleyici sahneleri ve anları kolayca fotoğraflamayı mümkün kılari. a9 III’ün içindeki AI işlem birimi, doğru özne formu ve hareket tanıma özelliğiyle videoların yanı sıra fotoğrafları da destekleyerek, Gerçek Zamanlı Tanıma AF ve Gerçek Zamanlı İzleme sayesinde insan gözünü tanıma performansında önemli bir gelişme sağlarken, belirli bir kişinin gözlerini otomatik olarak tanır, izler ve odağa alır. α9 III, yüksek kaliteli görüntü işlemeye olanak tanıyan 8,0 duraklı optik, 5 eksenli gövde içi görüntü sabitleme özelliğine sahiptir.
Geleneksel mekanik deklanşörlü görüntü sensörlerinin sınırlamaları, bu deklanşör hızı için geçerli olmayıp, maksimum 1/80000 saniye (sürekli çekim sırasında 1/16000 saniye) deklanşör hızına ulaşarak herhangi bir bozulma olmadan yüksek hızda çekim yapmanıza olanak tanır. HVL-F60RM2 ve HVL-F46RM (ayrı satılır) gibi uyumlu bir Sony flaşviii takıldığında, flaşı senkronize etmek ve 1/80000 saniyeye kadar tüm deklanşör hızlarında fotoğraf çekmek mümkündür. Önceden, kullanıcı deklanşörü flaşın senkronizasyon hızından daha yüksek bir hızda serbest bıraktığında ışık miktarı yüksek oranda düşerken, tam hızlı flaş senkronizasyonu işlevi sayesinde artık geleneksel teknolojiyle kolayca yakalanamayan sahnelerin fotoğrafını çekmek mümkün. Ayrıca, LED ışık altında fotoğraf veya video çekerken, Yüksek Frekanslı Titreşim işlevi, ekrandan bakarken deklanşör hızını hassasiyetle titreşim hızıyla eşleştirerek yüksek frekanslı titreşim sorunlarını önemli ölçüde azaltır.
a9 III içinde yer alan gecikmeli deklanşör mod seçenekleri sayesinde, kullanıcılar gecikmeli deklanşörü veya kadraj/izleme ekranını önceliklendirebilir. Yeni Ön Çekim işlevi, kullanıcının deklanşöre basmadan önce 1 saniyeye kadar geriye gidip anı kaydetmesini ve çekim sırasında Sürekli Çekim Hızı Artışı sağlarken, gelişmiş seri çekim dayanıklılığı, büyük bir arabellek sayesinde önemli anların güvenilir bir şekilde yakalanmasını sağlar; artırılmış genel sistem hızı ise tek bir sürekli 30 fps seri çekimde yaklaşık 390 Kaliteli JPEG görüntünün yakalanmasına olanak tanır.
(Fotoğraf: Cem Kıvırcık)
Son söz
Sony Alpha a9III’ün gövde ağırlığı 617 gr. Deneyimlerken kullandığım, üzerinde yer alan Sony VG-C5 batarya gribi (ayrı satılıyor) ise 236 gr. İki adet NP-FZ100 batarya ise yaklaşık 170 gr yapıyor. Üzerine 1470 gr ağırlığındaki Sony 300 mm f/2.8 GM OSS lensi de koyduğumuzda toplam 2,5 kiloya yakın bir ekipmanı çok rahat bir şekilde elde kullanabildim. Sony yetkililerinin de açıkladığı gibi ağırlık merkezi çok iyi hesaplanmış ve dengeli bir yapısı var. Birkaç saatlik çekim sırasında beni hiç yormadı desem yeridir.
AF performansı, kararlılığı inanılmaz. Yaklaşık 50 metre mesafeden yarım deklanşör yaparak öznenizin gözüne netliyorsunuz ve kendisinin tüm hareketi sırasında bu netliği kaçırmadan saniyede 120 fps hıza ulaşabiliyorsunuz. Bu hızlarda çekimler sırasında özellikle sığ alan derinliği için diyafram aralığını f/2.8’de tutmama rağmen çekmiş olduğum kareleri sonradan kontrol ettiğimde bütün karelerin net olduğunu gördüm. Yüksek hızlarda makinenin deklanşör sesi çok yüksek değil, hatta biraz rahatlatıcı diyebilirim. Ancak ritme kapılır da parmağınızı biraz uzun tutarsanız bir anda hafıza kartınız dolabiliyor. Bu nedenle çekim sırasında ihtiyaç halinde kare oranını yükseltebiliyor ve düşürebiliyorsunuz. Yapmanız gerekenlerden biri de deklanşörün hemen yanında yer alan C5 işlev butonuna kare hızını düşürme görevini atamak.
Sony yetkilileri sunum sırasında FE 300 mm f/2.8 GM OSS lensin fiyatını 6700€, Sony a9III kamera gövde fiyatını ise 7000€ olarak açıkladılar. Amerika’da B&H’den kontrol ettiğimde lensin de gövdenin de 5998$ olarak aynı fiyatı taşıdığını gördüm ve biraz da hüzünlendim. Muhtemelen Türkiye fiyatı açıklandığında da hüngür hüngür ağlayacağım. Bu tür ürünler üzerindeki yüksek vergi maliyetini gördükçe, ABD’ye oranla daha düşük gelire sahip bir ülkenin vatandaşı olarak çok üzülüyorum.
Siz de bir Sony kamera sahibi olmak isterseniz buraya bir göz atmanızı öneririm.
Eğer iki farklı telefon numaranız varsa tek telefonda iki WhatsApp uygulamasını kullanmanız bir hayli güç. Şimdiye kadar üçüncü parti yazılımlara güvenmek zorunaydınız. Fakat WhatsApp tarafından yapılan son açıklama yakın gelecekte bu özelliği kullanabileceğiniz söylüyor.
Artık kullanıcılar cep telefonlarında birden fazla WhatsApp hesabını kullanabilecek. Bunu ben değil WhatsApp söylüyor. Firma geçtiğimiz günlerde resmi blogunda bu haberi yayınlayarak kullanıcılara müjdeli bir haber verdi. Ağustos ayının başlarında beta kullanıcıları için test edilmeye başlanan bu özellik artık WhatsApp’ın 2,7 milyar kullanıcısının tamamına ulaşıyor. WhatsApp’ın resmi açıklamasına göre, aynı anda iki hesap kullanma yeteneği 19 Ekim 2023 tarihinden bu yana mümkün.
Peki Aynı Anda İki WhatsApp Hesabını Nasıl bir Telefonda Kullanacağız?
Bu yeni özellik, Blog’da yayınlanan bilgilere göre şimdilik sadece Android üzerinde WhatsApp kullananlara sunuluyor. İki WhatsApp hesabı ekleme özelliği sayesinde, artık iki farklı hesap kullanmak için çıkış yapma veya ikinci bir telefon taşıma gerekliliği ortadan kalkıyor.
Bu yeni özelliği kullanmak isteyen kullanıcılar, WhatsApp ayarlarına girecek, adlarının yanındaki “ok” simgesine tıklayacak ve “Hesap ekle” seçeneğini seçerek ikinci bir hesap ekleyebilecek. Bu ikinci hesap, bir ikinci telefon numarası ve SIM kart veya çoklu SIM veya eSIM’i destekleyen bir telefon gerektiriyor. Bunu belirtmemde fayda var.
Tek Telefonda iki WhatsApp
Bu yeni özellik tabiiki güncelleme il birlikte geliyor. Bu özelliği kullanmak için Whatsapp uygulamanızın güncelliğinden emin olmalısınız. Eğer uygulamanız güncel değilse aşağıdaki adımları takip edebilirsiniz.
Uygulamayı güncellemeden önce sohbetlerinizi yedeklediğinize emin olun. Sohbet geçmişinizi nasıl kaydedeceğinizi öğrenin.
WhatsApp’ı telefonunuzun uygulama mağazasından kolayca güncelleyebilirsiniz:
Android
Google Play Store’da WhatsApp Messenger’ı bulup Güncelle’ye dokunun.
iPhone
Apple App Store’da WhatsApp Messenger’ı bulup GÜNCELLE’ye dokunun.
KaiOS
Uygulamalar menüsünden JioStore’a veya Mağaza’ya basın. Ekranı yana kaydırarak Sosyal’i, ardından WhatsApp’ı seçin. TAMAM veya SEÇ’e, ardından da GÜNCELLE’ye basın.
İki WhatsApp hesabı özellikle iş ve kişisel kullanım arasında geçiş yapanlar için oldukça kullanışlı bir özellik. Daha önce, birden fazla telefon numarasına sahip olan kullanıcılar için bu işlem oldukça karmaşıktı. Ya iki telefon taşımalıydınız ya da uygulamaların karmaşıklığına katlanmalıydınız. Bu yeni özellik, birden fazla telefon karmaşıklığının yaşandığı sorunlara kesin bir çözüm sunuyor.
WhatsApp, sürekli olarak yeni özellikler ve güncellemeler ekleyerek kullanıcı deneyimini geliştirmeye devam ediyor. Özellikle son dönemde ekran paylaşımı ve şifre anahtarı desteği gibi kullanışlı özellikler getirilmişti. Bu, WhatsApp’ın sadece kullanıcılarının iletişimini kolaylaştırmakla kalmayıp aynı zamanda işlevselliği artırmak için çaba gösterdiğinin bir göstergesi olarak kabul edilebilir.
Bu güncelleme, WhatsApp’ın rekabetçi mesajlaşma uygulamaları arasında lider konumunu korumasına yardımcı olabilir. Önümüzdeki günlerde yeni güncellemenin geleceği tarihe ilişkin daha fazla ayrıntı ortaya çıkacaktır. Hep beraber bekleyip göreceğiz.
WhatsApp Sohbet Geçmişi Nasıl Kaydedilir
Ayarlarınıza bağlı olarak dilerseniz WhatsApp sohbetlerinizi Google Drive’a yedekleyebilirsiniz. WhatsApp’ı telefonunuzdan kaldırmak ama mesajlarınızı saklamak istiyorsanız WhatsApp’ı kaldırmadan önce sohbetlerinizi mutlaka manuel olarak Google Drive’a yedeklemeniz gerekir.
WhatsApp, sohbetleri herhangi bir bozulma durumunda kurtarmak için telefonunuzun WhatsApp veri tabanına her gün yedekleyip saklar. Sohbet ve medya geçmişinizin tamamını yedeklemek için Google Drive’ı kullanmanızı tavsiye ederiz.
Bireysel veya grup sohbetlerinizden sohbet geçmişinizin bir kopyasını dışa aktarmak için sohbeti dışa aktarma özelliğini kullanabilirsiniz.
İlgili bireysel sohbeti veya grup sohbetini açın.
> Diğer > Sohbeti dışa aktar’a dokunun.
Medyasız veya Medyayı dahil et’e dokunun.
Sohbet geçmişinizin .txt belgesi olarak eklendiği bir e-posta oluşturulur.
Not:
Medyaları dahil etmeyi tercih ederseniz en son gönderdiğiniz medyalar e-postaya ek dosya olarak iliştirilir.
Medyalarla birlikte dışa aktarıyorsanız en yeni mesajlarınızın 10.000 adede kadarını gönderebilirsiniz. Medyaları dahil etmeden dışa aktarmayı seçerseniz 40.000 mesaj gönderebilirsiniz. Bu kısıtlamalar maksimum e-posta boyutlarından kaynaklanmaktadır.