Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 276

    Huawei Watch GT 4 : Her Anınızda Size Eşlik Etmek İstiyor

    Huawei Watch GT 4, gerek şık ve sağlam tasarımı, gerek gelişmiş sensörleri, gerekse de 100’ü aşkın egzersiz moduyla size pek çok detay sunuyor. Yeri geldiğinde bir telefon, yeri geldiğinde ikincil ekran, yeri geldiğinde de taşınabilir bir müzik seti gibi kullanabiliyor.

    Huawei Watch GT 4, 46mm ve 41mm olmak üzere iki farklı kasa tasarımıyla geliyor. 46mm versiyon oldukça yapılı ve güçlü bir görünüme sahip. Paslanmaz çelik kayışıyla birlikte güzel bir bütünlük oluşturuyor.

    Bu akıllı saat, 5 ATM suya dayanıklı bir yapıda. Dolayısıyla onu yüzerken de kullanabilirsiniz. Zaten bünyesinde yüzme egzersiz detayları da mevcut. Evet, tuzlu suda, yani denizde de kullanabilirsiniz.

    Huawei Watch GT 4

    41mm versiyon ise, daha ince ve zarif bir yapıda. Daha klasik bir görünümü olduğunu ve özellikle klasik giyim tarzı olan teknolojiseverleri memnun edebileceğini düşünüyoruz. Her iki versiyonun elbette farklı kayış seçenekleri bulunuyor. Daha fazla detay ve görseller için Huawei Türkiye’nin resmi web sitesini ziyaret edebilirsiniz.

    Huawei Watch GT 4

    46mm Akıllı Saat

    Huawei Watch GT 4 46mm akıllı saat, 10.9 mm kalınlıkta ve kayış hariç yaklaşık 48 gram ağırlıkta. Tokalı çelik kayışı isterseniz kolaylıkla çıkarıp farklı bir kayış da kullanabilirsiniz. Bu tip işlemler için bir saatçiye gitmenize gerek yok.

    Saat çerçevesinin sağ üst kısmında döner tuş mevcut. Bu tuşla hem objeleri büyütüp küçültebilir hem de uygulama ve egzersiz modları arasında hızlıca gezintiye çıkabilirsiniz. Titreşim özelliğinin  olması da ayrı bir arıtı. Bu sayede cihazın size cevap verip vermediğini daha iyi anlıyorsunuz. Sağ alt kısımdaki tuşu ise “kısayol” tuşu olarak kullanabilir ve istediğiniz uygulama ya da egzersiz modu için atayabilirsiniz. Böylece tek dokunuşla istediğiniz noktaya gelebilirsiniz.

    1.43 inç AMOLED Ekran

    Amoled teknolojisi, canlı renkler ve yeterli parlaklık gibi detaylarla kullanılabilirliği artırıyor. Özellikle de dış mekân deneyimlerinde keyifli sonuçlar elde edebiliyorsunuz.

    Ekran hem görüntüleme hem de dokunuşlara cevap verme noktalarında çok başarılı.

    466 × 466 çözünürlük sunan ekran, egzersiz verileriniz de dahil pek çok detayı kolaylıkla okuyabilmeniz için yeterli. Tabii dahasını istiyorsanız, telefonunuzdaki Huawei Sağlık uygulamasını kullanmalısınız.

    Unutmadan. Watch GT 4 safir cam kullanıyor. Yani darbelere karşı dayanıklı.

    Huawei Watch GT 4

    Sağlık Uygulaması ile Farklı Deneyimler Yaşayın

    Watch GT 4 , Bluetooth 5.2 kablosuz bağlantı teknolojisi yardımıyla akıllı telefonlarla eşleşebiliyor. Ürün, hem Android hem de İOS işletim sistemli telefonlarla uyumlu çalışıyor.

    Ürünü stabil olarak kullanabilmek için en az Android 8.0 işletim sistemli bir telefonla ya da en az iOS 13.0 işletim sistemli bir iPhone telefonla kullanabilirsiniz. Örneğin iOS tarafında gelişmiş TruSeen 5.5+ teknolojisini, Stay Fit kalori sayım uygulamasını ve uyku takibi gibi işe yarar detayları deneyimleyebilirsiniz. iOS tarafında da Huawei Sağlık uygulaması mevcut. Bu uygulamayı Huawei’nin mağazası üzerinden ya da Apple’ın resmi uygulama mağazasından indirebilirsiniz.

    Huawei Watch GT 4

    Huawei Sağlık uygulamasını Huawei’nin kendi mağazasına giderek indirebilirsiniz. İndirdikten sonra da son güncellemesini kontrol ederek kullanıma başlamanız önemli. Bu uygulamada bir profiliniz varsa, bu yeni saatinizi de telefona tanıtarak yola devam edebilirsiniz. Eğer ilk kez kullanacaksanız, bir profil oluşturmalı ve kişisel bilgilerinizi girmelisiniz. Uygulamada, uyku süreçleri, kalp ritm bilgileri ve egzersiz takipleri dahil pek çok Türkçe makalenin de yer aldığını belirtelim. Bu, daha bilinçli ve dolayısıyla daha verimli kullanım için önemli.

    Huawei Watch GT 4

    Telefon Görüşmeleri Yapmak Mümkün

    Ürünün bünyesinde dahili hoparlör bulunuyor. Dolayısıyla, uygulama üzerinden favori kişilerinizi saate ekleyebilir ve telefonla bağlantınız varken aramalar gerçekleştirebilirsiniz.

    Bu, ev ya da ofisteyken telefondan uzakta olduğunuz esnalarda aramaları yanıtlamak ya da kapatmak için güzel bir kolaylık. Ses kalitesinin de sessiz iç mekânlardaki kullanımlar için gayet tatmin edici olduğunu söylemeliyiz.

    Huawei Watch GT 4

    Ürünün en büyük özelliklerden biri gelişmiş sensörlere sahip olması. Örneğin İvmeölçer, jiroskop, manyetometre, optik kalp atış hızı, barometre ve sıcaklık sensörü gibi.

    7 gün 24 saat, gerçek zamanlı olarak sağlık takibi gerçekleştirebiliyor. Cihazın bünyesindeki TrueSeen 5.

    5+ sistemi, kalp atış hızınızı, kandaki oksijen oranınızı, uyku takibinizi ve stres seviyenizi ölçerek size kısa aralıklarla bilgiler veriyor.

    Huawei Watch GT 4

    Diyelim ki uyku esnasında anormal nefes alış verişleriniz oluyor… Saat, bunları kayıt altına alarak sizi bilgilendiriyor. Siz de riskli bir durum olduğunu düşünürseniz bir sağlık kuruluşuna giderek muayene olabilirsiniz. Tabii bu saatin tıbbi bir ürün olmadığını da hatırlatalım.

    Saatin kadın kullanıcılar için de önemli özellikleri var. Döngü takibi ve doğurganlık zamanlarınıza dair detayları saat ekranı üzerinden takip edebilirsiniz.

    Huawei Watch GT 4

    Egzersiz Modu ve Pil Süresi

    Saatimizde 15 tanesi profesyonel olmak üzere toplamda 100’den fazla egzersiz modu bulunmakta. Bu da spor tutkunları için sevindirici bir detay. İster karada, ister denizde, bulunduğunuz mekân ya da ortama uygun pek çok seçenek sizi bekliyor.

    Watch GT 4, tek şarj ile 14 güne varan pil ömrü sağlayabiliyor.

    Huawei Watch GT 4

    Tabii kullanım profilleriniz doğrultusunda pil ömrünün değişiklikler göstereceğini söylemeliyiz. Eğer egzersiz modlarıyla ilgileniyorsanız, uyku takibi gerçekleştiriyorsanız ve her gün en az 10 dakikanızı saat üzerinden telefon görüşmelerine ayırıyorsanız, tek şarj ile 1 haftayı geride bırakan bir deneyim elde edebilirsiniz.

    Aynı zamanda Huawei FreeBuds SE 2: Keyifli Deneyimler Sunuyor içeriğimizde de tamamlayıcı ürünler hakkında bilgi alabilirsiniz.

    Huawei Freebuds Pro 3: Artık daha da iyi!

    0

    Huawei Freebuds Pro 3 kablosuz kulaklık zaten iyi bir modelin güncellenmiş ve daha iyi hale gelmiş bir sürümü olarak karşımıza çıkıyor.

    Ekosistem ürünleri olarak değerlendirdiğimde Huawei ürünlerinin akıllı saat ve kulaklık olarak karşımıza çıktığını görüyorum. Bu modellerin önemli özelliklerinden biri de her türlü cihazla uyumlu olarak çalışmaları ve genelde iOS/Android ayrımı yapmamaları.

    Kulaklık tarafında uzun yıllardır ürünlerini kullanma fırsatı bulduğum Huawei her bütçeye uygun seçenekler sunuyor. Bu yazının konuğu olan model ise özellikle üst düzey ses ve özellik beklentisi olanlara hitap eden Huawei FreeBuds Pro 3.

    Tasarım olarak kulağa giren modellerden biri olan bu kulaklık, çok uzun olmayan bir sap uzantısına sahip. Kulaklıkla beraber 3 yerine 4 adet silikon uç veriliyor. Bu uçlar arasına XS yani en küçük boy seçeneği eklenmiş. Kulaklığın kutusunda fiziksel bir tuş var ve bunu eşleştirme yapmak için kullanıyorsunuz.

    Profesyonel özellikler

    Kulaklığın uçlarının kulağınıza uyumlu olup olmadığını küçük bir test ile görebiliyorsunuz. Bu testi uygulama ile yapıyorsunuz. Huawei Freebuds Pro 3 IP54 sertifikasına sahip. Bu da toza ve su sıçramalarına dayanıklı olduğu anlamına geliyor. Yani spor yaparken de bu kulaklığı kullanabilirsiniz.

    Öte yandan kulaklığı yakınlarınızda ise ses çalarak (her biri için ayrı ayrı) bulabiliyorsunuz. Ayrıca takma çıkarma algılama özelliği de var. Bu sayede kulaklığı kulağınızdan çıkardığınızda çalan müzik ya da izlediğiniz film duruyor.

    Huawei Freebuds Pro 3

    Ses kalitesi

    Ben kulaklığın ses kalitesini çok beğendim. Baslar ve tizler dengeli. Bu dengeyi istediğiniz gibi ayarlamak için uygulama üzerinden ekolayzır ayarı yapabiliyorsunuz. İsterseniz hazır ayarları da kullanabiliyorsunuz. Tamamen size kalmış.

    AI Life uygulaması

    Markanın diğer akıllı ürünlerinin ayarları için de kullanılan bu uygulama kulaklığın yazılım güncellemesi, dokunmatik yüzey ayarları, ekolayzır ve diğer ayarlar için kullanılıyor.

    Huawei Freebuds Pro 3

    ANC desteği

    ANC yani gürültü engelleme özelliği bu kulaklığın önemli fonksiyonlarından biri. Bu özelliği açıp kapatmanız da mümkün. Gürültü önleme gerçekten çok iyi çalışıyor. Markanın iddiasına göre önceki sürüme göre (Pro 2) yüzde 50 daha fazla gürültü engelleme özelliği bulunuyor. Önceki sürümü de kullanmış biri olarak bu sürümün de gürültüyü gerçekten çok iyi bir şekilde izole ettiğini söyleyebilirim. İstanbul’da Metrobüs ortamında test ettim gayet memnun kaldım.

    Pil ve şarj durumları

    Kulaklıkların herbirinde 55, kutuda ise 510 mAh kapasitende pil bulunuyor. Kutuyu ister Tip C bağlantısı isterseniz kablosuz olarak şarj edebiliyorsunuz. Kablosuz şarj konusu güzel ve pek bulunmayan ince bir detay.

    Pil ömrü kutuyla 31 saate kadar çıkıyor. Günlük kullanım için yeterli bir süre.

    Huawei Freebuds Pro 3

    Ergonomi

    Kulaklığımdan düşmeyen kulaklık spor yaparken de rahatlıkla kullanılabilir. Yukarıda belirttiğim gibi su sıçramalarına dayanıklı olan kulaklığı bu tarz faaliyetlerde kullanabilirsiniz.


    Yüksek kalitede ses kodek desteği

    Kulaklık yüksek kalitede ses kodek LDAC desteğine sahip. Ek olarak Huawei’nin kendi standardı olan L2HC 2.0 desteği de sunuyor. Bu kodek üst düzey Huawei telefonlar tarafından destekleniyor. Bu tarz beklentisi olanlara duyurulur.

    Üst düzey bir kulaklık arayanlara önerebileceğim bir model olan Huawei FreeBuds Pro 3 isminin gerekliliklerini karşılıyor.

    Şarjınız hızlı mı bitiyor? İşte nedenleri!

    0
    Telefonlar hem özel hayatın hem de iş hayatının olmazda olmazları arasında yer alıyor. Birçok farklı sebeple kullanışa da en fazla sosyalleşme ve iletişim amacıyla kullanılıyor. Ancak telefonlar daha işlevsel hale gelmesi beraberinde şarj sorununu getiriyor. Peki, şarjınızın hızlı bitme sebebi ne? İşte nedenleri!

    Şarjınızın hızlı bitmesinin nedenleri!

    Akıllı telefonlar hayatımıza girdiği andan itibaren tek tıkla her işi halledebildiğimiz cihazlar haline geldi. Her elektronik cihazda olduğu gibi telefonlarda da bir şarj sorunu yaşanıyor. Bu sorun özellikle cihazda hiçbir sorun olmadığı zamanlarda da yaşanması sebebiyle kullanıcıları rahatsız ediyor.
    Şarjınız hızlı mı bitiyor İşte nedenleri!
    Akıllı telefonlardaki pil ömrü genellikle kullanım tarzı ve kullanım süresine bağlı bir şekilde ilerliyor. Yani bir telefonun pil kapasitesi ne kadar yüksek olursa olsun yoğun bir kullanım olduğu takdirde sürekli şarja takma durumu gerektirecek. Özellikle ev dışındayken ve telefona ihtiyacın olduğu anlarda şarjın bitmesi sinir bozucu olabiliyor. Ancak bu durum her zaman pil sorunundan kaynaklanmayabiliyor. Peki, telefonun şarjı neden hızlı bitiyor. İşte telefonun şarjının hızlı bitmesinin nedenleri!

    Yüksek ekran parlaklığı

    Genellikle dışarıdayken ekran parlaklığını en yüksek seviyede tutmak mantıklı geliyor. Ancak bunun pil üzerinde büyük bir etkisi var. Telefon parlaklığının yüksek olması pilinizi daha fazla tüketiyor. Bundan dolayı da mümkün olduğunca pil ömründen tasarruf etmek için parlaklığı en az seviyede tutun.

    Arka plan uygulamaları

    Şarjın hızlı bir şekilde bitmesine neden olan sorunlardan biri de arka plan uygulamaları oluyor. Bu uygulamalar doğrudan onları kullanmadığınızda bile çalışır. Bu uygulamalar arasında Messenger, VPN, sağlık ve takvim gibi uygulamalar olabiliyor.
    Şarjınız hızlı mı bitiyor İşte nedenleri!
    Arka plan uygulamalarını kapatmak için de telefonunuzun Ayarlar’ına girin. Ardından Cihaz Bakımı (Android) veya Pil (iPhone) kısmına tıklayın. Sonrasında karşınıza çıkan pil optimizasyon seçeneğini etkinleştirmeniz gerekiyor.

    Sürekli internete bağlı kalmak

    Özellikle evde her an bağlantıda kalmak oldukça normal bir durum olarak görülüyor. Ancak ihtiyacınız olmadığında sürekli olarak bildirimler, güncellemeler ve daha fazlasını aldığınız için telefonun pilini de etkiliyor. Uyku saatlerinde ya da kullanmadığınız anlarda WiFi’yi kapatmak bu sorunu büyük oranda kurtaracak. Listenin devamı için 2. sayfaya geçebilirsiniz.

    PlayStation 5 Slim ile gelen yenilikler

    0

    Sony oyunseverlerin merakla beklediği PS5’in slim versiyonlarını satışa sundu. Peki PlayStation 5 Slim ile gelen yenilikler neler? Dilerseniz bunlara kısaca bir göz atalım.

    Oyun tutkunlarının çok iyi bir şekilde bildiği üzere Sony, her nesilde slim kasa tasarımı ile yer ve boyut konusunda önemli adımlar atar. Bu durum uzun yıllardan beri bu şekilde devam ediyor. Hatırlanacağı üzere PlayStation 2 ilk olarak devasa bir kasa ile karşımıza çıkmış ve slim modelde muazzam bir küçülmeye gidilmişti. PlayStation 3’te ise 2 farklı slim kasa tasarlanmıştı.

    Hala PlayStation 5 kadar popüler olan PlayStation 4’te de slim kasa ile konsolun kapladığı alan önemli derecede azalmıştı. Şimdi ise sırada PlayStation 5’in slim versiyonu var.

    Bilindiği üzere PlayStation 5 ilk olarak 2020 yılında satışa çıkmıştı. Fakat konsolun satışa çıkmasıyla eş zamanlı olarak patlak veren koronavirüs pandemisi, tüm planları suya düşürdü. Pandemi ile birlikte üretimde yaşanan sıkıntılara bir de çip krizi eklenince, uzun süre piyasada PS5 bulmak çok kolay olmamıştı.

    Neyse ki artık MediaMarkt üzerinden dilediğiniz PlayStation 5 sürümüne kolay bir şekilde erişebiliyorsunuz. Artık dilerseniz normal (fat) dilerseniz de slim PS5’i hemen alıp oynamaya başlayabilirsiniz.

    PlayStation 5 Slim ile gelen yenilikler

    Peki normal yani fat kasa PS5 yerine slim kasa PS5 tercih ettiğimizde karşımıza ne gibi değişiklikler çıkıyor. Hemen baştan belirtelim. İki sürüm arasında teknik anlamda önemli bir farklılık yok. Yani teknik özellikler tarafında baktığımızda arada öyle büyük bir uçurum olmadığını görüyoruz. Sadece yeni slim kasalarda sabit disk alanı 1TB olarak karşımıza çıkarken, eski fat kasalarda 900 GB’a yakın bir alan bizleri karşılıyordu. Bu ufak farkın haricinde, işlemci, RAM, GPU gibi temel bileşenlerde bir farklılık bulunmuyor.

    Elbette söz konusu slim bir kasa olduğunda en önemli farklılık boyut olacaktır. Sony’nin söylemine göre PS5 Slim, orijinal kasaya göre yüzde 30 daha ufak. Fakat geçmiş nesillerdeki slim versiyonlarına baktığımızda, PS5 Slim’in yeteri kadar ufalamadığını görüyoruz. Muhtemelen bu konsolun gücü ile alakalı bir durum da olabilir.

    Eğer fat kasa için yeriniz yeterli değilse, yüzde 30 daha küçük olan PS5 Slim’i tercih etmeniz çok daha doğru olacaktır.

    Popüler akıllı saat marka ve modelleri

    Önce akıllı telefonlar hayatımıza girdi ve vazgeçilmez iletişim aracı haline geldi. Ardından saatlerimiz akıllandı ve hayatımızın önemli bir parçası oldu. Şu an neredeyse akıllı saat olmadan bir hayat düşünemiyoruz. Akıllı telefonlarla birlikte çalışan ve mobil uygulamayla elde ettiği verileri senkronize eden akıllı saatler, bugün bize sadece zamanı göstermiyor; uygulama zenginliği ve özelleştirilebilir fonksiyonlarla bize hayat yolculuğumuzda adeta kılavuzluk yapıyor. Günlük hayatımızda şık bir aksesuar olarak eşlik eden akıllı saatler, günlük aktivitelerimiz ya da spor faaliyetlerimizde elde ettiği verilerle bize yön gösteriyor. Günlük aktivite seviyemizi, uyku durumumuzu, sağlık verilerimizi akıllı saatimizden öğreniyor ve gerekiyorsa kendimize çekidüzen veriyoruz. Trafik kazalarında ya da düşme gibi olağandışı durumlarda acil yardım hattını otomatik arayan, hayat kurtaran fonksiyonlarla zenginleşen akıllı saatler, artık vazgeçilmez teknolojik cihazlar oldu. Bu yazıda size MediaMarkt internet mağazasından seçtiğim ve kılavuzunuz olmaya aday akıllı saat seçenekleri öneriyorum.

    APPLE Watch Ultra 2

    Apple Watch Ultra 2

    Apple’ın gelişmiş akıllı saati Watch Ultra 2, extreme sporlar ile uğraşan kullanıcıların gözdesi. Sensörleri daha da geliştirilen Apple Watch Ultra 2, daha doğru sonuçlar veriyor. GPS özelliği üst seviyeye çıkarılan ve daha fazla doğruluk kazanan bu yetenekli saat, deniz seviyesinin 500 metre altındaki alçak vadilerden, 9 bin metreye kadar dünyanın en yüksek zirvelerine farklı koşullarda test edilmiş. Huish Outdoors’un güncellenmiş Oceanic+ uygulamasıyla tüplü dalışlarda bile kullanıcısına eşlik eden Apple Watch Ultra 2, normal kullanımda 36, Düşük Güç Modunda ise 72 saate kadar pil ömrüne sahip.

    HUAWEI Watch GT3 Elite

    Huawei Watch GT3 Elite

    Titanyum malzemeyle kaliteli bir donanıma sahip olan, yeni geliştirilmiş nabız modülü yorucu egzersizlerde bile doğru sonuçlar veren Huawei Watch GT3 Elite, kan oksijeni gibi sağlık verilerinin doğruluğunu artıran teknolojilere sahip. GPS, Beidou, GLONASS, Galileo ve QZSS uydu sistemleri desteğiye bu akıllı saat, konum takibinde çok iyi. Android ve iOS işletim sistemleriyle uyumlu olan Huawei Watch GT3 Elite, 1.43 inç boyutunda ve 466×466 piksel çözünürlük sunan dokunmatik AMOLED ekrana sahip. Günlük kullanımda şık bir klasik saat görünümü veren Huawei Watch GT3 Elite, çok sayıda spor modunu destekliyor. Huawei Watch GT3 Elite, tam şarjla 14 güne kadar pil ömrü sunuyor.

    SAMSUNG Galaxy Watch 6

    Samsung Galaxy Watch 6

    Hayatın her anında size eşlik etmek için Samsung’un Galaxy Watch 6 akıllı saatini de tercih edebilirsiniz. Galaxy Watch 6’da bulunan Biyoelektrik Empedans Analizi (BIA) sensörü, vücudunuzla ilgili ihtiyacınız olan verileri dilediğiniz zaman alma fırsatı sunuyor. PPG sensörüyle kalp atış hızınız ve kalp ritminizi düzenli aralıklarla ölçen ve anormallik algıladığında sizi uyaran Samsung Galaxy Watch 6, bu verileri daha ayrıntılı incelemek için kullanıcısını EKG çektirmeye tevşvik ediyor. Ultra dayanıklı Safir Kristal camla gelen, IP68 ve 5ATM derecelendirmeleri sayesinde her koşulda çalışan Galaxy Watch 6’nın pil ömrü ise tek şarjla 40 saat.

    Akıllı saat modelleri MediaMarkt’ta

    MediaMarkt internet mağazasından seçtiğim akıllı saat modelleri bu kadar. Tabii ki daha fazla seçenek raflarda mevcut. (Ultram) MediaMarkt internet mağazasında satışa sunulan tüm akıllı saat modelleri için buradan bilgi alabilirsiniz. Eğer konuyla ilgili sorularınız olursa, aşağıdan yorum bırakarak bana ulaştırabilirsiniz. Şimdilik hoşça kalın.

    Twitter’da beni takip edin: https://twitter.com/melihbayramdede

    YouTube kanalıma abone olun: https://www.youtube.com/c/melihbayramdede


    MediaTrend’de yayınlanan diğer yazılarıma göz atmak ister misiniz?

    Soundbar ile TV’nizin sesi daha gür çıksın

    Elektrikli ısıtıcı satın almak isteyenlere öneriler

    Öne çıkan televizyon modelleri

    Stronghold: Definitive Edition inceleme

    0

    Oyun dünyasının en ikonik yapımlarından Stronghold serisi tekrar bizlerle. Stronghold: Definitive Edition olarak oyuncularla buluşan yapımı inceledik.

    2000’lerin ilk yılları oyun dünyası için oldukça önemli yapımların çıktığı, benim gibi 40 yaşına merdiven dayayan oyuncular için büyülü bir dönemdi. 15 – 16 yaş aralığımda oyun dergilerinden takip ettiğim çoğu şeyin bende oluşturduğu kültür açısından yeri başkaydı. Ağırlıklı olarak o dönem RTS ve Tycoon oyunları ile yoğrulan incelemelerden bugüne benim için bu iki türe dair büyük bir merak ve istek oluştu diyebilirim.

    2001 yılında oyuncularla buluşan Stronghold da benim yıllar içinde sayısız kez oynadığım, 1997 yılında çıkan Age of Empires, Total War, sonrasında Cossacks ve hemen kendisinden sonra gelen Empire Earth ile birlikte yıllar boyunca başka koyunları kıyasladığım bir tercih haline geldi. Mantık olarak zaten bir diğer yanda C&C serisi ile Red Alert vs. derken kendimizi kaptırıyorduk. Starcraft ve Warcraft bize biraz daha farklı geldiği, daha çok şehirli büyük aksiyonlar istediğimiz için Stronghold tam aradığımız ilaçtı.

    İzometrik yapısı, kale inşa etmenin dayanılmaz hafifliği ve sadece savaş mekanikleri olmadan da ekonomik olarak bazı şeyleri yapabilme gücü ile o zamana kadar sunulan oyunların çok ötesinde bir deneyimdi. Devasa orduları oluşturup, düşmanın üzerine dalga dalga gitmek çok acayip bir histi.

    Gel zaman git zaman yıllar içinde Stronghold da kendini geliştirdi. Oyuncular tarafından beğeniyle karşılanan yapım daha farklı denemelerle, daha büyük ve kapsamlı işlere kalkıştı. Oyunun senaryo modu bize dönemsel şeyleri anlatmaya odaklanırken, yıllar içinde Orta Çağ İngiltere’sinden Haçlı Seferleri’ne, Kral Arthur ve Yuvarlak Masa Şovalyeleri’ne hatta Kazıklı Voyvoda olarak bildiğimiz Vlad Dracula’ya kadar değişen bir dönem geçirdi.

    Bu süreçte kimi zaman teknik sorunlardan oyuncular sevmedi, kimi zaman firma istediği şeyleri hayata geçirirken beklentilerimizin gerisinde kaldı. Açıkçası Stronghold: Warlords’un genel anlamda pek iyi olmaması sonrası bu oyunu duyduğum andan itibaren kuşkularım oldukça fazlaydı.

    2001 yılında çıkan Stronghold, MetaCritic üzerinde tüm zamanlara bakıldığında 81 puan yaparak firmanın en iyi oyunu konumunda idi. Stronghold: Definitive Edition ise çıktığı günden bugüne otoritelerden toplam ortalamada 82 puan almayı başararak firmanın en iyisinin de iyisi olduğunu gösterdi. Sadece puan olarak düşünmemek lazım, ben oyuna girdiğim andan itibaren 2001 yılına dönmüş gibiyim. Böyle bir çalışma, böyle bir deneyim, böyle bir keyif vallahi beklemiyordum. Tebrikler cidden!

    7 Kasım’da çıkışa özel 134 TL fiyat etiketiyle oyuncularla buluşması benim en çok hoşuma giden kısım oldu. normal satış fiyatı 14.99 Dolar olan yapım bize özel bir fiyatlama ile ve Türkçe dil desteği ile birlikte çıktı. Şu an Steam’in Dolar kurunu MENA-USD olarak değiştirdiği bir noktada 7.99 Dolar üzerinden satmaya devam ediyorlar. Bu olması gerektiği gibi yeni fiyatlandırma standardımıza uyuyor. Gönül isterdi ki şu yeni fiyatlandırma aşamasına hiç geçilmesin ülkemiz için… 

    Fiyatın güzelliğinden öte Türkçe olması ile birlikte oyunun senaryo modunda ve diğer noktalarında kendi dilimizde olan biteni öğrenme şansımız olacak. Tarih oyunlarının Türkçe olması aslında bizim gibi bu konuları merak eden ülkelerde satışlara (fiyatın da etkisiyle) mutlaka etkisi vardır. Toplum olarak tarih dersini dinlemeyi çok sevmesek bile oyunlarda drama ve entrikalar gibi konular açıldığında Yalan Rüzgarı havasında mevzulara tutulabiliyoruz ?

    Oyunu açtığımda resmen geçmişe ışınlanmış gibi hissettim. Menünün verdiği his cidden tarif edilemezdi. İkonların ve görsellerin geçmişe dair tüm yükü taşıyarak  beni karşıladığı bu ekranda ve sonraki ekranlarda gördüğüm tüm detaylar olması gerektiği kadar eskiye özgüydü. (tokyosmyrna) İlk oyunu baz alarak yenilenen ya da yeniden üzerinden geçilen oyunların en büyük derdi o özgün ruhu kaybeden dokunuşlara maruz kalmasıdır. Kimi zaman teknolojinin yetersizliği, kimi zaman ise zamanın ruhunun o dönemde harika fikirlerle vücut bulması eski oyunları bize keyifli kılan noktadır. Genellikle oyuncular arasında “şimdi açsam tahammül bile edemem” denilen ama bir yandan da övülen çokça oyun görebilirsiniz. Kimi teknik kaygılar kimisi ise farklı konulardan bazen yenilenerek bize sunulur. Bu oyuna da “Umarım gelen, gideni aratmaz” diyerek geçmiş olsam bile daha oyuna gelmeden bende bayraklar suya inmişti bile.

    Oyuna geçtikten sonra ise neredeyse 20 küsür yıl önce geride bıraktığım ne varsa aynı yerinde bulmuş gibi hissettiğim, çok ufak şeyleri unuttuğumu fark ettiğim (Altın nasıl kazanılıyordu… vergi alıyorduk doğru! gibi serzenişlerle birlikte) saatler yaşadım. İlk olarak tabii ki ekonomik tarafla başladım.

    Oyuna girdiğimizde Savaş odaklı görevler, Ekonomi odaklı görevler, Çok oyunculu modlar ve Harita Düzenleyici karşımızda duruyor. Harita düzenleyici oldukça iyi bir ayrıntı. 2000’lerin başında kendi modlarınızı ve haritalarınızı yapmak, görev setlerini oluşturup topluluk içinde sunmak çok popüler olaylardı. Hangimiz tarihteki gördüğümüz farklı olaylar için haritalar düzenlemedik ki?

    Savaş görevleri sekmesinden devam ettiğimizde Ana Hikaye, Mücevher Hikayesi, Kuşatma, Akın ve Kale Yolu görevleri ile karşılaşıyoruz. Bu başlık altında tüm kapılar kas gücüne ve stratejik zekaya dayanan aksiyonlara dönüyor. İster senaryo bazlı isterseniz de yine temeli tarihi konulara dayanan (Donovan Kalesi gibi) içeriklerle keyifli dakikalar geçirebilirsiniz.

    Oyunun temel savaş aşamalarında ayakta kalabilecek stratejik hamleleri doğru zamanda doğru noktalarda yapabilmekten geçiyor. Bir kaleye saldırırken gerçek hayatta olduğu gibi düşünmeniz gerekiyor. Şimdi aranızdan “Ben her gün 3 öğün kale kuşatıyorum” diyenler de olacaktır. Oyunun güzel yanı burada başlıyor. Elinizdeki enstrümanları doğru kullanma, kimin neye üstün geldiğini fark etme ve ona göre hamle yaparak saldırmaya / savunmaya çalışıyorsunuz. Katapultları dizmek, mancınıkları ayarlamak, okçuların ve diğer uzaktan saldıran ya da bu saldırılara açık birimlerin doğru konum almasını sağlayarak düşmanı sıkıştırmak cidden büyük keyif veriyor. Yıllar önce olduğu gibi!

    Ekonomi tarafı ise bence bu serinin dertsiz tasasız yanı. Daha çok sükunet içinde, hayatın olağan akışının ve tarihin dönemsel tokatlarını yiyerek yuvarlanıp gittiğiniz bir nüansta. Ekmek yapıp halkınızın aç karnını doyurmak ana hedefiniz iken, köylülerden alacağınız vergi ile olası giderleriniz ve her aşamada biraz daha dallanıp budaklanan binalar ve üretim bandı ile zinciri kaçırmadan üretim hedefini yakalamaya çalışıyorsunuz. Üretirken en önemli olay halkın haldır haldır tüketim yaptığı gerçeği de oluyor. “5 çuval buğday getirdim nerede bu ekmekler, stok niye bitiyor?” dediğiniz aşamada halkınız doğal olarak taş yemediğini de fark ediyoruz. İsterseniz ekmek yemeyi yasaklayıp “taş yiyin” diyerek görev hedefine ulaşmak adına biraz gaddar bir kral olabilirsiniz.

    Ekonomi görevlerinde öne çıkan nokta sadece yiyecek toplamak ve gerekenleri sunmak da değil. Büyüyen bir toplum çizgisi ile kaynakları doğru konumlamak, onları olabildiğince dengeli bir şekilde çıkartıp yine ihtiyaçları karşılayacak şekilde üretimde ve stokta tutmak gerekiyor. Bu stoğun diğer bir ucunu mutluluğa bağlarken öteki taraftan ise halktan alınacak vergiler ile üretimin diğer bir noktası için kaynak yaratılıyor. Oyun size her aşamada küçükten büyüğe doğru bir kale yönetimini öğretiyor desek yanlış olmaz.

    Eskiye oranla yenilenerek çoğu şey yerli yerinde kendini bulmuş. Skirmish hariç. CPU’ya karşı maç çevirmek isteyen arkadaşlar için bu seçenek yok lakin Steam üzerinden kolayca diğer arkadaşlarınızla hızla oyunlar çevirmeniz mümkün.

    Eski RTS’lerin tadını özleyenler için Stronghold: Definitive Edition tam aranan kan diyebiliriz. Uzun geceler boyunca kale savaşları yapmak isteyen oyuncuları bu oyuna davet edebiliriz.

    Uygun fiyatlı Vision Pro geliyor

    0

    Apple ütopik bir fiyatla tanıttığı Vision Pro’nun yanında, bir de uygun fiyatlı Vision Pro satışa sunmayı planlıyor. Peki daha düşük bir etikete sahip olacak Vision Pro versiyonu bizlere neler sunacak?

    Hatırlanacağı üzere Apple, hali hazırda satışta olan iPhone modellerini tanıttığı etkinlikte yeni nesil AR / VR gözlüğü Vision Pro’yu da tanıtmıştı. Vision Pro genel olarak kullanıcıların ilgisini çekmeyi başaran bir ürün olmuştu.

    Zaten teknoloji dünyasını az çok yakından takip edenlerin de bildiği üzere Apple, uzun süredir bu gözlük üzerinde çalışıyordu. Apple CEO’su Tim Cook, geleceğin AR teknolojilerinde olduğunu söylese de henüz bu teknoloji için erken olduğunu savunuyordu.

    Nitekim beklenen gün geldi ve Apple’un oldukça uzun bir süredir geliştirme aşamasında olan ilk AR / VR gözlüğü Vision Pro tanıtıldı. iPhone 15 serisinin tanıtıldığı sunumda Tim Cook, “One more thing” diyerek Vision Pro için ilk kıvılcımı ateşledi.

    Uygun fiyatlı Vision Pro geliyor

    2024 yılının hemen başında satışa sunulacak olan Vision Pro, gerek tasarımı, gerekse de işletim sistemiyle hayli beğeni topladı. Cihazın en çok eleştiri alan yönü ise fiyatı olmuştu. Apple bu gözlük için tam 3500 dolarlık bir etiket belirlemişti.

    Hal böyle olunca Apple ekosistemindeki kullanıcıların tepkisi gecikmedi. Çünkü ekosistem içerisinde bu kadar pahalı bir cihazın gereksiz olduğunu savunanların sayısı hayli fazlaydı.

    Bu tepkileri dikkate alan Apple, daha uygun fiyatlı bir Vision Pro versiyonu için kolları sıvadı. Şimdiye kadar sızdırılan bilgilere göre daha uygun etiketle karşımıza çıkacak olan Vision Pro versiyonu, tasarım olarak pahalı olan versiyon ile aynı olacak.

    Apple maliyeti kısmak adına cihaz içerisindeki ekranların çözünürlüğünü düşürecek ve yonga seti tarafında daha az maliyete sahip bir çipe yer verecek. Ayrıca uygun fiyatlı versiyonu, yetenek tarafında da orijinal Vision Pro’nun hayli gerisinde olacak. En azından sızdırılan ilk bilgiler bu yönde. Peki fiyat tarafında bizleri nasıl bir tarife bekliyor olacak?

    Apple’a yakın kaynaklardan alınan bilgilere göre uygun fiyatlı Vision Pro için 1500 dolarlık bir etiket fiyatı düşünülüyormuş. Bu fiyat normal şartlarda çok da uygun olmasa da 3500 dolar ile karşılaştırdığımızda hayli makul görünüyor.

    Eski bilgisayarlara Windows 11 kurma yöntemi!

    Bilgisayarınızı Windows’un en son sürümüne yükseltmek, güncel kalmak için en iyi yöntem olabilir. Ancak 2021 yılında tanıtılan Windows 11 bazı yüksek sistem gereksinimlerini de beraberinde getiriyor. (Tramadol) Bu yüzden her bilgisayar Windows 11 kurulumu için uygun olmuyor. Ancak yine de Windows 11 kurmak isteyenler için resmi bir yöntem mevcut.

    Eski bilgisayara Windows 11 nasıl kurulur?

    Bu yöntemi anlatmaya başlamadan önce bilgisayarınızın gerçekten Windows 11 tarafından desteklenip desteklenmediğini Windows Update üzerinden kontrol edebilirsiniz. Sonrasında ise minimum gereksinimleri kontrol edin ve bilgisayarınızın bunları karşılayıp karşılamadığını gözden geçirin.

    Windows 11 minimum sistem gereksinimleri:

    • İşlemci: 64 bit, çift çekirdekli, en az 1 GHz
    • Bellek: 4 GB
    • Depolama: en az 64 GB
    • Ekran kartı: DirectX 12 uyumlu
    • TPM: 2.0

    Tüm bunları kontrol ettikten sonra eğer bilgisayarınız minimum sistem gereksinimlerini karşılıyorsa rahatlıkla Windows 11’e geçiş yapabilirsiniz. Ancak bu standartları karşılamamasına rağmen yine de Windows 11 kurmak istiyorsanız aşağıdaki adımları izleyebilirsiniz. Adımlara başlamadan önce bu yüklemenin bilgisayarınız için zararlı olabileceğini bir kez daha hatırlatalım.

    1. Window 11 ISO’su indirin

    Microsoft gelen tepkiler üzerine herkesin Windows 11 indirip kurmasına izin veren dosyaları kendi internet sitesi üzerinden sunmaya başladı. Böylece bilgisayarların uyumlu olup olmadığına bakılmaksızın herkes Windows 11 indirip kurabiliyor.

    Windows 11 ISO dosyasını bu sayfaya giderek edinebilirsiniz. Bu sayfada Windows 11 Yükleme Medyası Oluşturma ve Windows 11 Disk Görüntüsü (ISO) İndirme seçeneklerinden birisi ile devam edebilirsiniz. Bu seçeneklerin her ikisi de aynı sonuca götürüyor olsa da kurulum dosyasını farklı bir depolama aracına yükleyecekseniz, medya oluşturma aracı muhtemelen daha iyi bir seçenek olacaktır.

    Bu adımın ardından mediacreatintool.exe isimli bir dosya bilgisayarınıza inecek. Bu dosyaya tıkladıktan sonra karşınıza ‘Lisans koşulları’ sayfası çıkacak. Bu koşulları okuduktan sonra “Kabul Et” seçeneğine tıklayın ve “Başka bir bilgisayar için kurulum medyası oluştur” kısmını seçip “İleri” butonuna tıklayın.

    Ardından Windows 11 kurulumunun dilini, sürümünü ve mimarisini seçebilirsiniz. Bu kısımları da atladıktan sonra flash belleğinizi takın (en az 8 GB olması gerekir). Kullanılacak medyayı seçin sayfasında “USB Flash sürücü” seçeğini tikleyin ve kurulum dosyasının sürücünüze inmesini bekleyin.

    2. Windows Kayıt Defteri’ni düzenleyin

    Yükleme dosyasını kaydettikten sonra bilgisayarınızı Windows 11’e hazırlamak için bir adım daha bulunuyor. İlk olarak, Windows 11’in düzgün bir şekilde çalışması için Kayıt Defteri üzerinde bazı değişiklikler yapmanız gerekiyor. Bunun için aşağıdaki adımları izleyebilirsiniz:

    • Windows Kayıt Defteri’ni açın.
    • HKEY_LOCAL_MACHINE > SYSTEM > Setup > MoSetup adımlarını izleyin.
    • 32 Bit değerinde yeni bir DWORD oluşturun.
    • DWORD adını “AllowUpgradesWithUnsupportedTPMOrCPU” olarak değiştirin ve üzerine çift tıklayarak değerini “1” olarak değiştirin.
    • Sonra bilgisayarınızı yeniden başlatın.

    Bu adımların ardından Windows 11 yükleme dosyası, TPM 2.0 eksikliği veya desteklenmeyen işlemci gibi sorunları göz ardı ederek yüklemeyi tamamlayabilecek hâle gelecektir. Bu adımların ardından flash belleğinizi bilgisayarınıza takarak Windows 11 yüklemesini tamamlayabilirsiniz.

    Yukarıdaki adımları izleyerek eski bilgisayara Windows 11 kurma işlemini gerçekleştirebilirsiniz. Ancak bir kez daha sizleri meydana gelebilecek sorunlar konusunda uyarmakta fayda var. Peki siz eski bilgisayara Windows 11 kurma hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmında bizimle paylaşabilirsiniz.

    HUAWEI MatePad 11.5 inceleme! Almaya değer mi?

    HUAWEI MatePad 11.5, modern teknoloji ve zarif tasarımı bir araya getiriyor. Geçtiğimiz Ağustos ayında satışa sunulan bu modern tabletin 11,5 inçlik geniş bir ekranı var ve oldukça uygun fiyatlı olmasına rağmen uzun bir çalışma süresine sahip.

    Hadi bakalım Matepad 11.5 ile ilgili deneyimlerimi aktarmaya başlıyorum…

    HUAWEI MatePad 11.5’in teknik özellikleri

    Ekran: 11,5 inç, 2200×1440 piksel, 229 PPI, TFT LCD (IPS), 120 Hz
    Yonga seti: Qualcomm Snapdragon 7 Gen 1
    İşlemci: 1×Cortex -A710@2,5 GHz + 3× Cortex -A710 @2,5 GHz + 4× Cortex-A710 @2,5 GHz
    Grafik işlemcisi: Adreno 644
    RAM: 6 GB
    Depolama: 128 GB
    Ana kamera: 13 megapiksel (f/1,8, otomatik odaklama)
    Ön kamera: 8 megapiksel (f/2,2, sabit odak uzaklığı)
    Pil: 7700 mAh
    Ses: HUAWEI Histen 8.1
    Şarj: 10 V/2,25 A ve 9 V/2 A
    İşletim sistemi: HarmonyOS 3.1
    Boyutlar: 261,0 × 177,0 × 6,9 mm
    Ağırlık: 499 g
    Bağlantı: Wi-Fi 6 802.11 a/b/g/n/ac/ax, 2×2 MIMO, HE160, Bluetooth 5.2, BLE, SBC, AAC, LDAC HD Ses

    Paket içeriği

    MatePad 11.5″’in bulunduğu beyaz kutuda 22,5W şarj cihazı, USB-A’dan USB-C’ye kablo ve belgeler bulunuyor. Elbette şarj cihazı daha güçlü olabilir, ancak yine de ona sahip olmak iyi bir seçenek gibi.

    Tablet klasik bir tasarıma sahip; şık ve göz alıcı görünüyor. Gri alüminyum arka yüzeye sahip ve ekran çerçeveleri nispeten küçük.

    Sağ tarafta ses düğmesi var. Üstte güç düğmesi, altta ise USB-C bağlantı noktası ve hoparlör ızgaraları bulunuyor.

    Tabletin tuş düzeni ergonomik. Tuşlar hem yatay hem de dikey yönde mevcut. Ancak iki elinizle yatay olarak tutarak hoparlörleri avuçlarınızla kapatabilirsiniz. Buna dikkat.

    Ön kamera göze çarpmaz ve yuvarlak bir şekle sahip. 13 megapiksel arka kamera mini bir adada bulunuyor. Ve bu belki de tabletin tek ayırt edici tasarım öğesi olarak karşımıza çıkıyor.

    MatePad’in tasarımını beğendim, her bileşen yerli yerinde. Tablet ince ve nispeten hafif olup 499 g ağırlığında.

    Güç düğmesinde parmak izi tarayıcısının bulunmaması üzücü çünkü bu, sahibinin kimliğini doğrulamanın çok basit ve hızlı bir yolu. Diğer bir dezavantaj ise 3,5 mm’lik jakın olmaması. Ancak bu unsur herkes için önemli değil.Huawei MatePad 11.5 2023

    HUAWEI MatePad 11.5″ ekran

    Bu cihazın ekranı gerçekten sizi aşık edecek türde. Üretici, tabletin nispeten düşük fiyatına rağmen ekranın kalitesinden ödün vermemiş gibi gözüküyor. Burada 2200×1440 çözünürlüğe ve 120 Hz’e kadar yenileme hızına sahip 11,5 inçlik bir IPS panelimiz var.

    Huawei MatePad 11,5″ MatePad’i açtığınızda ekranın canlılığını ve parlaklığını hemen fark edeceksiniz. Siyah derinliği mükemmel derecelerde ve renkler zengin ve canlı. Oyunlarda veya videolarda hem statik hem de hareketli görselleri beğendiği söylememde fayda var. Görüş açıları geniş ve ekranı eğdiğinizde tüm bilgileri hiçbir sorun yaşamadan okuyabilirsiniz.

    İç mekanlarda maksimum parlaklık rahat çalışma için yeterlidir, ancak dış mekanlarda çok güneşli ortamlarda ekrandan tam performans alamayabilirsiniz.

    Ayarlar içerisinde çoklu pencere modunun yanı sıra e-kitap modu, parlaklık ayarları, karanlık mod, görüş koruması ve akıllı pil gibi kişiselleştirme özelliklerini de bulunuyor.

    Ayrıca yazı tipini ve simgeleri daha büyük ve arayüzün kullanımını daha kolay hale getiren bir üst düzey modumuz da var.

    MatePad 11,5″ performansı

    Cihaz, 8 GB RAM ve 128 GB depolama alanına sahip orta sınıf Qualcomm Snapdragon 7 Gen 1 işlemci tarafından desteklenmekte. İşlemci hem ofis görevleri hem de oyunlar için uygun bir tercih olmuş. Evet, amiral gemisi gücünü göstermiyor ve özellikle oyun için geliştirilmiş bir tablet değil, ancak mevcut 3D oyunları orta grafik ayarlarında oynamak oldukça mümkün. Kişisel olarak performans konusunda herhangi bir şikayetim olmadı; tüm süreçler hızlıydı ve çalışmak rahattı diyebilirim.

    Çok fazla oyun oynamadığım için not defteri, tarayıcı, e-posta, anlık mesajlaşma, metin ve fotoğraf düzenleme, YouTube gibi temel araçları test ettim. Güçlü donanımı ve 120 Hz yenileme hızı sayesinde akıcı animasyonlar elde edersiniz. Uzun süreli kullanım sırasında cihazda hafif bir ısınma bile fark etmedim.

    Oynadığım basit oyunlarda gördüğüm ise hızlı karakter hareketleri, iyi ses ve grafikler diyebilirim. Bu fiyata sahip olacağınız bu tarz bir tabletten daha fazlasını beklememelisiniz. Yani eğlence ve ofis işleri için iyi bir yardımcımız var.MatePad 11.5 2023

    Kameralar

    Huawei MatePad 11.5″ tablet standart bir konfigürasyona sahip: 13 megapiksel ana kamera ve 8 megapiksel ön kamera. Her iki kamera da 30 fps’de maksimum Full HD çözünürlükte video kaydedebilir.

    Dürüst olmak gerekirse kameraları bir akıllı telefon ile karşılaştırmamamız gerekiyor. Bu modüller, telefonunuz elinizde olmadığında ve ders çalışırken veya çalışırken aniden bir şeyin fotoğrafını çekmeniz gerektiğinde kullanışlı olabilir. Kameraların görüntülü toplantılar için ideal olduğunu söylememde de fayda var.

    MatePad 11,5″ pil

    Tabletin 7700 mAh bataryası var. Cihazı 2,5 saatte şarj edebilen 22,5W şarj cihazıyla birlikte geliyor. Pil ömrünün bu modelin en güçlü yönlerinden biri olduğunu belirtmekte fayda var.

    Tabletin pil ömrünün tatmin edici olduğunu görebiliyoruz. Sistem, yeniden şarj edilmeden çalışma saatini bağımsız olarak tahmin ediyor. Bu durum piliniz azaldığında işinize çok yarayacak.

    İyi haber şu ki, tabletimizin her gün şarj edilip edilmediği konusunda endişelenmemize gerek yok ve bu bir artı; özellikle de günlük kullanıma yönelik bir cihaz olduğu için. Şahsen, 4 günlük test için yeterli şarjım vardı (günde birkaç saat kullanım). Yaklaşık 13 – 14 saatlik çalışma (İnternet, sosyal ağlar, anlık mesajlaşma, video) boyunca tabletin çalışılabildiğini gözlemledim. Huawei MatePad 11.5 2023

    Ses

    Çok fazla basla birlikte iyi ses üreten 4 sağlam hoparlörden oluşan bir setimiz var. Video, müzik veya kayıt oynatma (örneğin Messenger’da) konusunda harika bir iş çıkarıyorlar. Ayrıca bir LDAC ses codec bileşeni ve daha da iyi ses için ayarlarda sesi ayarlama yeteneği de bulunmakta.

    Daha önce de belirttiğim gibi 3,5 mm kulaklık girişi bulunmuyor. USB-C adaptörü veya kablosuz kulaklık kullanmanız gerekiyor.Huawei MatePad 11.5 2023

    Kilit açma yöntemleri

    Aşağıdaki kilit açma seçenekleri arasından seçim yapabilirsiniz. Yüz tanıma, Şifre, Akıllı kilit açma. Parmak izi tarayıcısı bulunmadığından tabletin kilidini açmanın tek biyometrik yolu yüzünüzdür. En güvenli yöntem olmasa da en azından ışık olduğunda işe yarıyor.

    Tamam ama “akıllı kilit açma” ne anlama geliyor? Cihaz içerisinde bu özellik için şöyle diyor: “Güvenilir bir Bluetooth cihazına bağlandığınızda şifre veya biyometrik doğrulama olmadan tabletinizin kilidini açın.”

    Uygulamada bu, örneğin bir akıllı saat veya kulaklık takıyorsanız MatePad’inizin kilidini bunlar aracılığıyla açabileceğiniz anlamına geliyor.

    Bağlantı

    İncelediğimiz model Wi-Fi 6 802.11 a/b/g/n/ac/ax, 2 x 2 MIMO, HE160, Bluetooth 5.2, BLE, SBC, AAC’yi destekliyor. Wi-Fi ve Bluetooth herhangi bir şikayet olmadan çalışıyor. Ayrıca test sırasında İnternet bağlantısında herhangi bir sorun yaşamadım.

    HUAWEI MatePad 11.5″ İşletim Sistemi

    Huawei MatePad 11.5″, MatePad SE’den bu yana pek değişmeyen HarmonyOS 3.1 üzerinde çalışıyor. Arayüz düzenli, sezgisel, karmaşık değil ve ilk kullandığınızda hem yeni başlayanlar hem de yaşlılar için faydalı olacak otomatik ipuçları var. Ayrıca sistem oldukça sorunsuz çalışmakta, bu da dikkatli optimizasyonun ve cihazda kullanılan yüksek kaliteli bileşenlerin bir sonucu gibi gözüküyor.

    Cihaz üzerinde gelen WPS Ofisi’nden bahsetmek istiyorum. Yeni metin belgeleri, multimedya sunumları ve elektronik tablolar oluşturmanıza olanak tanıyan ücretsiz bir ofis paketi. Ayrıca iş arkadaşlarımız tarafından yüklenen dosyaları, ister bulutta depolanmış olsun, ister e-posta ya da anlık mesajlaşma yoluyla gönderilmiş olsun, açabilir ve düzenleyebiliriz.

    En sevdiğim özelliği çoklu pencere modu. Bu, aynı anda birden fazla işi yapması gereken insanlar için iyi bir çözüm. Uygulamalar sorunsuz ve kusursuz bir şekilde ölçeklenir, böylece mod çoklu görevlere etkili bir şekilde yardımcı oluyor.

    İlginç bir özellik, aynı uygulamayı birkaç kez başlatabilme yeteneğidir; bu, özellikle WPS Office özelinde çok kullanışlı. Programın ana ekranını ve bireysel belgeleri ayrı ayrı başlatabilir ve aralarında kolayca geçiş yapabiliriz.Huawei MatePad

    Farklı programlarla çalışarak örneğin bir tarayıcıyı ve not defterini aynı anda kullanabilirsiniz. Ayrıca bağlantılar ve resimler sürükle ve bırak yöntemiyle uygulamalar arasında taşınabilir.

    Bu bölümde Google’sız bir tabletin kötü bir tablet olduğu efsanesini ortadan kaldırmak istiyorum. Burada GBox uygulaması aracılığıyla herhangi bir uygulamanın hizmetlerini kolayca alabilirsiniz. Tek yapmanız gereken oturum açmak, indirmek ve ana ekranınıza sabitlemek; işte bu kadar!

    Uygulamalar Play Store yerine Huawei AppGallery’den yüklenebilir; hemen hemen her şey bu platform üzerinde bulunmakta. Ayrıca .apk dosyası kullanarak kolayca ve güvenli bir şekilde de uygulama indirebilirsiniz.

    Ayarlar aynı zamanda kullanıcı verilerini korumaya yönelik seçenekleri de içeriyor: uygulama engelleme, dosya depolama, şifre depolama ve cihaz arama seçeneği. Ayarlardan verilere ve programlara erişimi de değiştirebilirsiniz.

    HarmonyOS’un temalar, simgeler, uygulama çekmecesini açma yeteneği ve sistemde nasıl gezinileceği seçimi gibi bir dizi kişiselleştirme özelliği vardır.

    Tablet ayrıca Huawei akıllı telefonlarına kablosuz olarak bağlanmanıza da olanak tanıyor; yalnızca sağ üst köşedeki kontrol merkezini genişletin ve diğer şeylerin yanı sıra panoyu paylaşmanıza olanak tanıyan uygun simgeyi seçin.

    Ayrıca telefonunuzu cebinizden çıkarmadan Wi-Fi erişim noktasına hızlı bir şekilde bağlanabilirsiniz. Gördüğünüz gibi rahat ve en önemlisi güvenli bir şekilde çalışmanız için ihtiyacınız olan her şeye sahibiz.

    Genel Değerlendirme

    Huawei MatePad 11.5″, çoklu görev ve sorunsuz işlemlerle sizi memnun edecek çok yönlü ve en önemlisi uygun fiyatlı bir cihaz. Tablet iş ve boş zamanlarınızda yardımcınız olacak. MatePad’in ağırlığı çok hafif olduğundan taşıması kolay. Yeteneklerini genişletmek için kablosuz bir fare, klavye veya kalemle desteklenebilir. Ürünün avantajlarını sizlere şöyle sıralayabilirim. Şık tasarım, ince yapı, metal gövde, kullanıcı dostu ve sezgisel HarmonyOS arayüzü, uzun çalışma süresi, üstün kalitede 120 Hz ekran. Benim anlatacaklarım bu kadar son karar sizin.

    Tableti satın almak isterseniz bu adresten ulaşabilirsiniz…

    Çocukların derslerine yardımcı olacak uygulamalar

    Teknoloji, çocukların eğitiminde giderek artan bir şekilde önem kazanıyor. Öncelikle, çocukların öğrenme deneyimini daha etkili, etkileyici ve ilgi çekici hale getiriyor. İnteraktif eğitim uygulamaları, çocukların ders çalışma sürecini oyunlaştırarak motive olmalarını sağlıyor ve öğrenme sürecine keyif katıyor. Bu uygulamalar, farklı öğrenme tarzlarına ve hızlarına uyum sağlayarak çocukların kendi hızlarında öğrenmelerine olanak tanıyor. Ayrıca, çeşitli öğretim materyallerine hızlı ve kolay erişim imkanı sunarak konuları daha iyi anlamalarını ve derinlemesine öğrenmelerini destekliyor.

    Bununla birlikte, teknoloji çocukların günümüzün dijital çağında rekabetçi bir şekilde yetişmelerine yardımcı oluyor. Çocuklar teknoloji aracılığıyla problem çözme becerilerini geliştirir, eleştirel düşünme kapasitelerini artırır ve yaratıcılıklarını genişletiyorlar. Bilgisayarlar, tabletler, akıllı telefonlar gibi teknolojik cihazlar, çocuklara karmaşık konseptleri anlama ve görsel olarak öğrenme şansı veriyor. Bu da onların öğrenme sürecinde daha aktif ve katılımcı olmalarına olanak sağlıyor, böylece geleceğin teknoloji odaklı dünyasına daha hazırlıklı bir şekilde adım atmalarını sağlıyor.

    Mobil uygulamalar ile daha etkili bir eğitim deneyimi
    Teknoloji, modern eğitim sistemlerinde çocukların derslerine yardımcı olan birçok yenilikçi uygulamayı hayata geçirme imkanı sunarken, özellikle mobil cihazlar ve bilgisayarlar üzerinde geliştirilen bu uygulamalar, çocukların öğrenme sürecini destekleyerek daha etkili bir eğitim deneyimi sunuyor. Bu haftaki yazımda çocukların derslerine yardımcı olan mobil uygulamaları bir araya getirdim.

    Bu uygulamalar, çocukların derslerine interaktif bir yaklaşım getirerek öğrenme sürecini eğlenceli hale getiriyor ve onlara kendi hızlarında öğrenme fırsatı sunuyor. Ayrıca, farklı öğrenme tarzlarına ve ihtiyaçlarına uygun olarak tasarlanmış olan bu uygulamalar, çocukların konuları daha derinlemesine anlamalarına ve özgüvenlerini geliştirmelerine yardımcı oluyor.

    Photomath: Matematik sorularını çözmek için kamera kullanarak anında yanıt sunan bu uygulama, çocuklara problemleri adım adım çözme konusunda yardımcı oluyor.
    Duolingo: Hem çocuklara hem de yetişkinlere hitap eden bu dil öğrenme uygulaması, oyunlaştırılmış yapısıyla farklı dilleri öğrenmeyi eğlenceli hale getiriyor.
    Khan Academy Kids: Çocuklar için interaktif bir öğrenme platformu olan bu uygulama, matematik, okuma, fen bilimleri ve daha birçok konuda interaktif dersler sunuyor.
    Readability: Okuma becerilerini geliştirmeye yönelik olarak tasarlanmış bu uygulama, farklı zorluk seviyelerinde kitapları önerir ve çocukların kelime dağarcığını genişletiyor.
    Lingokids: İngilizce öğrenmeyi eğlenceli hale getiren bu uygulama, oyunlar, şarkılar ve interaktif aktivitelerle dil becerilerini güçlendiriyor.
    Scratch: Çocuklara kodlama ve programlama becerileri kazandırmak için mükemmel bir platform olan Scratch, oyunlar ve interaktif hikayeler oluşturmayı öğretiyor.
    Tynker: Çocuklara kodlama mantığını öğreten bu uygulama, blok tabanlı bir programlama aracı sunar ve çocukların kendi oyunlarını oluşturmalarını sağlıyor.
    YouTube Kids: Eğitici videolar ve çocuklar için güvenli içerikler sunan bu platform, çocukların farklı konularda öğrenmelerini ve keşfetmelerini sağlıyor.
    BrainPOP: Farklı konularda interaktif eğitim videoları sunan bu uygulama, çocukların öğrenirken eğlenmelerini ve meraklarını geliştirmelerini destekliyor.
    Simply Piano: Müzik eğitimi almak isteyen çocuklara piyano çalmayı öğreten interaktif bir uygulama.
    Draw and Tell: Çocukların çizim yaparak yaratıcılıklarını geliştirmelerine ve hikayeler oluşturmalarına yardımcı olan bir uygulama.
    Yoga for Kids: Çocuklara yoga yapmayı öğreten interaktif ve eğlenceli bir uygulama.
    Science360: Farklı bilim konularında videolar, resimler ve haberler sunan bir uygulama. Çocuklar için görsel ve etkileşimli bilim deneyimleri sunuyor.
    SkyView: Gökyüzündeki yıldızlar, gezegenler ve diğer astronomik objeleri tanımalarına yardımcı olan bir uygulama.

    Bu eğitim uygulamaları, çocukların ders çalışma sürecini daha etkili ve keyifli hale getirirken, aynı zamanda öğrenmeyi destekleyici bir ortam sunuyor. Çocukların farklı öğrenme tarzlarına ve ihtiyaçlarına uygun olarak tasarlanmıştır Her bir uygulama, bu sayede kişiselleştirilmiş bir deneyim sağlıyor. Bu uygulamalar, çocukların derslerine destek olmanın yanı sıra öğrenmeye olan ilgilerini artırıyor, özgüvenlerini geliştirir ve onları geleceğin teknoloji çağına hazırlıyor.