Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 1938

    Fallout 4, The Elder Scrolls Skyrim’i bile geride bırakabilir

    0

    elder-scrolls-V-skyrim-wallpapers-and-gameplay-collection-1dut_com-19

    ABD menşeili oyun yayımcısı Bethesda Softworks, The Elder Scrolls’tan Doom’a, Wolfenstein’dan Dishonoured’e dünyanın en önemli oyun serilerinden bazılarını geliştiren bir şirket. Fallout serisi ise kuşkusuz şirketin en tanınmış oyun serilerinden. Gerek yayınlanan video içerikleri gerekse otoritelerin yorumlarından yola çıkıldığında serinin son oyunu Fallout 4’ün büyük bir heyecan uyandırdığı da bir gerçek. Serinin beşinci büyük oyununun Microsoft Xbox One, Sony PlayStation 4 ve Windows platformları için yılın sonuna doğru çıkışını yapacak.

    10 Kasım 2015’te çıkışını gerçekleştirecek Fallout 4’ü geliştiren ekibin en önemli isimlerinden Pete Hines, basına verdiği demeç ile oyun dünyasından büyük ses getirdi. Oyunun yayınlanmasına artık kısa bir süre kala, Fallout 4’ün Bethesda’nın en başarılı yapımlarından Elder Scrolls Skyrim’in satışlarını geride bırakacağına inandığını söyleyen Hines, oyunun iddiasını da gözler önüne sermiş oldu. ‘Fallout 4’ün ne kadar başarılı olacağını söylemek zor ama şimdiye kadar yaptığımız en başarılı oyun olabilir’ diyen Hines, oyunu bekleyenlerin merak katsayısını daha da artırmayı başardı.

    Fallout_4_box_cover

    Fallout 4, sosyal medyada konuşulan, oyun çevrelerince beklenen ve potansiteli oldukça yüksek bir oyun gibi görünüyor. Yapımın oyun fuarlarında ve beta aşamasında yoğun ilgi gördüğü biliniyor. Ancak final sürümünün hem konsol hem de PC tarafında ne ölçüde başarılı olacağı ve son açıklamalar ışığında da ilk 48 saatinde 3 milyon 500 binden fazla kopya satan 2011 çıkışlı The Elder Scrolls Skyrim’i (tam adı; The Elder Scrolls V: Skyrim) geride bırakıp bırakmayacağı merakla bekleniyor.

    Haberin devamında oyunun resmi tanıtım videosunu izleyebilirsiniz. İyi seyirler.

    https://www.youtube.com/watch?v=vdm1WcFHvcw

    Microsoft ‘elektrik şoku’ patenti aldı

    Ekran_Resmi_2015-08-21_11_08_35

    Bildirimler dijital hayata dair en önemli konular arasında. Biri size WhatsApp üzerinden mesaj gönderdiğinde, yeni bir e-posta aldığınızda ya da biri tarafından arandığınızda bildirim alırsınız. Yeni bir bildirim aldığınızda akıllı telefonunuz ya da akıllı saatiniz titreşim ya da sesli uyarı ile sizi uyaracaktır. Bu noktada tercihlerinizi cihazınızın ayarlar menüsü üzerinden kendiniz belirleyebilirsiniz. Bununla birlikte teknoloji şirketi Microsoft, titreşim ve sesli uyarı şeklindeki mevcut bildirim şekillerine bir yenisini eklemek istiyor: Elektrik şoku…

    Önemli bir bildirim aldığınızda elektrik şoku ile uyarılmanızın önünü açacak bir patent alan Microsoft, konuya çok daha farklı bir açıdan yaklaştığını gösteriyor. Giyilebilir cihazlar için alındığı görülen ve ‘deri uyarıcı’ şeklinde tanımlanmasından yola çıkıldığında da küçük bir elektrik şoku ile ilişkilendirilen patent, ayar menüsünden tercih edilebilir bir bildirim metodu olarak kullanıma sunulabilir.

    o-ELECTRICITY-SHOCK-facebook

    Kullanıcının bildirimin farkına varmasının mutlak suretle sağlanmasını amaç edinen Microsoft patentinin detayları tam olarak açığa çıkmış değil, ancak şirketin sadece mesaj, e-posta ya da sesli çağrılara yönelik yeni bir bildirim yolu üzerinde çalışmadığı tahmin ediliyor. Buna göre ilgili patentin yol haritası; örneğin gözleri görmeyen bir kişinin sağa ya da sola dönmesi gerektiği bilgisinin, elektrik şoku ile yapılacak uyarı ile sağlanması gibi bilimsel alanları da kapsıyor olabilir. İlgili patente dair daha fazla detay elde edildiğinde haber güncellenecektir. Gelişmeleri izlemeye devam edeceğiz.

    Görseller temsilidir.

    Bu uygulamalar Android’de önyüklü gelmeyecek

    0

    android

    Android işletim sistemi Google tarafından oluşturuluyor. Ancak şirketler, Android’i akıllı cihazlarının yazılım tabanını için tercih ederken bir dizi özelleştirme de yapabiliyorlardı. Samsung, LG, Sony gibi şirketlerin Android üzerine geliştirdikleri arayüzler, vb bu konuda akla ilk gelen örnekler.

    Öte yandan Android sisteminin bir diğer özelliği de önyüklü olarak gelen Google uygulamaları. Google, Android cihazlarda YouTube, Haritalar, Google+ gibi sistem uygulaması (kamera gibi) olmayan çok sayıda 3. parti özellikleri taşıyan uygulamayı önyüklü şekilde kullanıma sunarken bu yapı, eleştirileri üzerine toplayan bir özelliği de beraberinde getiriyordu. Google uygulamalarının bazıları silinemiyordu…

    Cihazın hafızasında fazla yer kaplanması gibi istenmeyen bir sonuç meydana getiren bu durum, kullanıcıların tepkisi ile karşılaşıyordu. Google, aldığı yeni bir kararla önyüklü uygulamalara yönelik bir değişikliğe gitti.

    android

    Teknoloji şirketi, yeni Android işletim sistemi ile gelen yeni cihazlarda Google+, Google Play Books ve Newsstand uygulamalarını önyüklü olarak kullanıcılarına sunmayacak. Söz konusu uygulamalar, yalnızca Google Play Store üzerinden indirilebilecek.

    Atılan adımın YouTube gibi çok daha popüler uygulamaları kapsamaması ise Google’ın adımının  ‘artık daha az ilgi gören’ bazı uygulamaların kaldırmasını kapsaması ile ilişkilendirildi. Yorumlar bu yönde; ancak Android kullanıcılarının ağırlıklı olarak gelişmeden memnun olduğu da aşikar.

    Bağımsız oyun geliştiriciler

    0

    Günümüz video oyunlarına baktığımız vakit, tek bir ortak yön gördüğümüzü söyleyebiliriz. Peki bu ortak olan tek yön nedir sizce? Tabi ki her defasında sinir kat sayılarımızı arttıran, henüz gelişimini tamamlamamış oldukları gerçeğidir. Özellikle ön planda olan firmaların bu politikayı izlemesi hepimizi üzse dahi, sektörde nefes almamızı sağlayan firmalar ya da insanlarda yok değil. Kimlerden mi bahsediyoruz: Bağımsız video oyun geliştiricileri!

    1280-indie-game-the-movie

    Bağımsız video oyun geliştiricilerini tanımlayacak olursak; bir kişinin ya da birkaç kişi tarafından oluşturulan küçük bir gruplardır. Düşük bir bütçe ve ilk aşamada herhangi bir yayımcıya bağlı kalmayan bağımsız video oyun geliştiricileri, günümüzde popüler olmayı başardı. Geliştirdikleri oyunlara ise Independent yani kısaltarak indie olarak isimlendirebiliriz. Türkçe’ye bağımsız oyunlar olarak çevirdiğimiz indie oyunlar, hem bilgisayar platfromlarında, hem konsol hem de mobil platformlarda karşımıza çıkmaya devam etmektedir.

    Günümüzde en çok kullanılan sanal mağazalardan biri olan Steam platformuna baktığımız zaman, birçok bağımsız yapım oyunlarını görebiliriz. Valve tarafından geliştirilen Steam platformu, Steam Green Light yani Steam Yeşil Işık sistemi ile bağımsız yapımcılara destek vermeye de devem ediyor. Bağımsız yapımcıların önündeki engelleri bir nebze de olsa azalan Green Light, birçok popüler bağımsız oyunları bizlerle buluşturdu ve buluşturmaya da devam ediyor.

    indies1

    Peki, bağımsız yapımcıların önündeki engeller nelerdir? Bu engelleri kategorize haline getirirsek; riskler, sorumluluklar, destekler, ürünü tamamlama ve tabi ki pazarlama olarak belirtebiliriz. Bütün projerlerde bu engeller görülse de, bağımsız geliştiriciler için bir adım daha zor seviyede diyebiliriz. Tüm bunların yanında da, yapıt sonucunda elde edilen finansal durum, bağımsız geliştirici için büyük önem taşımaktadır. Sektörde hayatına devam etmek isteyen gruplar; sponsor, reklam, oyun içi ödeme gibi etkenleri daha dikkatli bir biçimde kullanmalıdır. Bu etkenleri aşan bağımsız yapımcı ise günden güne gelişerek, kendi kendine yayımlayamaya devam eder ya da bir yayımcı firma olarak daha profesyonel şekilde sektörde ki hayatına devam edebilir.

    Tabi, bu başarıyı tüm bağımsız oyunlarda yakalandığını söyleyemeyiz. Fakat diğer tür firmaların geliştirdiği oyunlar ile kıyaslama yaptığımız zaman, aralarındaki farkı rahatlıkla görmekteyiz. Umarız ki, oyun firmaları, bağımsız yapımcıların izlediği bazı politikaları kendilerine de uygulayarak; özlediğimiz günlere geri dönmemizi sağlarlar.

    Indie-Resources-Indie-Guide

    Bu oyunlar arasında en öne çıkanı ise Minecraft. Geçtiğimiz aylarda da ülkemizde de oldukça konuşuldu. Yapımcı Mojang’a 2 milyar dolar kazandıran bir yapım oldu. Oyunda kendi dünyanızı istediğiniz gibi yaratabiliyorsunuz. Sadece çocuklar arasında değil, birçok genç tarafından da uzuuun süreler boyunca oynanan bu oyun, Youtube’un da en çok izlenen videolarına sahip olma özelliği taşıyor. Aynı zamanda nerede ise tüm platformlara çıktı. Minecraft’ın hiç beklenmedik bu yükselişi, bağımsız yapımcıların umudu oldu.

    minecraft-10-700x393

    Bugünlerde bağımsız yapımcılar ise farklı bir konuya eğilmeye başladı. Sanal gerçeklik. Bakir bir platform arama arzusundan olsa gerek, bağımsız geliştiricilerin bir çoğu, yapımlarının platformunu sanal gerçekliğe kaydırmaya başladı. Bu sayede hem teknoloji üreticisi firmalardan yatırım alabiliyor hem de ürünlerinin satış potansiyelini çok daha ileri taşıyabiliyorlar. Gözlüklerin önümüzdeki yıl bşaından itibaren marketlerde yer almaya başlayacağını düşünürsek, önce tamamlanan yapımlar muhtemelen astronomik fiyatlar ile büyük firmalar tarafından kapışılacak.

    Kısacası geçtiğimiz yıllarda bağımsız oyunlar dendiğinde aklımıza gelen basit grafikli, hatalarla dolu oyunlar, önümüzdeki yıllarda yapımcılar için çok büyük fırsatlar sunabilecek ürünler halini alıyor. Elbette bu tarz firmaların sayısının artması bir nebze de olsa ‘erken kalkan yol alır’ mantığı ile bağımsız ama büyük yapımcıları da sektöre kazandıracaktır.

    xmg-studios01

    Sony SmartBand 2 duyuruldu

    0

    Sony SmartBand 2, şirket tarafından yeni özellikler ve bazı geliştirmelerle birlikte duyuruldu. Kalp atışı izleme özelliği, akıllı bilekliğin en önemli geliştirmesi. Öte yandan ilk nesil SmartBand’deki 1. (Clonazepam) 4 inçlik ekran, güncellenen modelde yok.

    SmartBand 2, kalp atış sensörü ile kullanıcılarının sağlığına yönelik daha fazla bilgi sunarken bilgiler için akıllı telefona bakılması gerekiyor. Android ve iOS uyumluluğu ile birlikte sesli aramalar, mesajlar, e-posta ve bildirimler için de titreşimli uyarı özelliğine sahip olan aygıt; ek olarak LED ışıklara da sahip. Titreşimle birlikte LED ışıklar da devreye giriyor. Akıllı çalar saat, uyku takibi özellikleri de bulunan Sony SmartBand 2, su geçirmez özellikli ve şarjı da Sony’nin belirttiğine göre 2 gün dayanıyor. Tamamen şarj olması için gereken süreni de 1 saat olduğu açıklandı.

    sony-smartband-2

    Bildirim özellikleri de sunduğu için sadece aktivite bilekliği olarak tanımlanamayan ürünü categorize etmek biraz zor görünüyor. Ürün siyah, mavi, beyaz ve pembe renk alternatifleri ile geliyor.

    Lifelog uygulaması ile çalışan aygıtın aktivite, stres düzeyi gibi özelliklerin yanı sıra akıllı telefon bildirimlerini bir arada sunabilen SmartBand 2’nin ABD pazarı için Eylül ayında 132 dolar fiyat etiketi üzerinden satışa sunulacağı bildirildi. Türkiye fiyatı ve çıkış tarihinin kısa süre içinde belli olması bekleniyor. Haberin devamında Sony SmartBand 2 tanıtım videosunu izleyebilirsiniz. İyi seyirler.

    https://www.youtube.com/watch?v=uNPxN9Heu4g

    Yağmurlu havalar için telefon şemsiyesi: Phone-Brella

    0

    phone-brella

    Yağmurlu havalarda akıllı telefon kullanmak pek de kolay değildir. Hem kendinizi hem de elinizdeki telefonu kuru tutmak için akla gelen yöntemlerin başında ise şemsiye kullanmak gelir. Ancak bu durumda da bir elinizde şemsiye varken telefonla ilgilenmek meşakkatli olabilir. İşte bu tuhaf çıkmaza yönelik olarak geliştirilen Phone-Brella adlı şemsiye, kazandığı Reddot Tasarım Ödülü sonrasında satışa çıkmaya hazırlanıyor.

    Telefon şemsiyesi olarak Türkçe’ye çevrilebilen ismi ile Phone-Brella, Güney Koreli telekominikasyon şirketi KT’nin tasarım ekibi tarafından geliştirilmiş ve aslında oldukça basit bir fikre dayanıyor. Şemsiyenin sapı, klasik tasarımından farklı olarak bileğe geçirilebilir bir yuvarlak parça barındırıyor. Plastikten üretilen bu yuvarlak kısmı, yağmur yağdığında kolunuza geçirdiğinizde eliniz boşa çıkıyor ve böylelikle telefonu güvenle kullanmaya devam edebiliyorsunuz.

    phone-brella

    Beş farklı renk seçeneği ile gelecek olan ve basit ama etkili şemsiyelerin yeni renk ve model alternatiflerinin de geleceği kaydediliyor. Türkiye’de satılır mı, hatta satışa çıktığı ülkelerde ne gibi tepkiler alır bilinmez ama haberin devamında ise Phone-Brella’ya dair yayınlanan tanıtım videosunu görebilirsiniz.

    Videoda yarım sever bir kadın, Phone-Brella’sı ile yağmurda bir elinde küçük şemsiyesi ile iPhone’unu kullanmaya çalışan, bu arada oldukça (abartı bir şekilde de olsa) zorlanan bir kişinin yanına geliyor ve tasarım ödüllü şemsiyesi de tam bu noktada devreye giriyor…

    Intel, kanser tedavileri için geliştirdiği ağ platformunu duyurdu

    0

    intel

    ABD’nin San Fransisko şehrinde düzenlenen bu yıl ki Intel Geliştirici Konferansı(Intel Developer Forum 15), sağlık alanında çok önemli bir duyuruya sahne oldu. Tüm dünyada milyonlarca insanın yaşadığı en kritik sağlık problemlerinden biri olan kanser hastalığına odaklanan Collaborative Cancer Cloud adlı ağ platformunun duyurusu gerçekleştirildi.

    Intel Sağlık bölümünün yöneticisi Eric Dishman’ın gerçekleştirdiği sunumda, Collaborative Cancer Cloud’un dünya genelindeki üniversite/hastanelerdeki kanserli hasta verilerine erişim ve ilgili verilerden yola çıkılarak kişileştirilmiş kanser tedavilerinin kısa süre içinde planlanması odaklı bir platform olduğu açıklandı. Çalışmalara OHSU, Boston ve Teksas Üniversiteleri arasında başlandığı belirtildi. Platformun 2020 yılında sadece bir gün içinde kanser tedavisi için gerekli planlamanın oluşturulmasını sağlayacak düzeye gelmesinin hedeflendiği vurgulandı.

    intel

    Kanser konusunda uzman isimler ve genom analistlerinin desteği ile meydana getirildiği kaydedilen platform; tıbbi görüntüleme, gen haritaları, kapsamlı klinik veriler gibi yaşamsal önem taşıyan bilgilerden yola çıkılarak kanserli hastalara daha hızlı şekilde kişileştirilmiş çözümler sunulması temeline dayanıyor.

    Bu noktada akla ilk gelen konu ise hasta gizliliği ile birlikte veri güvenliği. Platformun tüm faktörlerde üst düzey gizlilik ve güvenlik unsurları sağlanarak analiz gerçekleştirilebilmesi odaklı olduğu belirtiliyor. Çalışmaların devam ettiği Collaborative Cancer Cloud, gelecekte kanser tedavisi için etkili bir metodoloji olabilir.

    LG’den yankı uyandıran ‘Edge’ hamlesi

    0

    640_lg-store

    Samsung’un 2014 sonu itibarıyla favori kelimelerinden biri de ‘edge’ yani kenar. Şirket, Note Edge modelinin ardından Galaxy S6 Edge’i duyyurmuş ve yakın zamanda bu kelimenin yer aldığı Edge+ modelini de ABD’de tanıtmıştı. Temelde kenarlarında kavisli bir ekran yapısı üzerinde bildirimlerin görünebildiği tasarım yapısının gelecekte de Samsung tarafından yoğun olarak kullanılacağı görülüyor. Öte yandan son gelen bilgiler bir diğer Koreli şirket LG’nin de ‘Edge’ kelimesi için adımlar attığına işaret ediyor.

    LG, ‘edge’ kelimesinin yer aldığı bazı olası markalar için patent başvurusu yaptı. Dual Edge, Super Edge, Dual Side Edge, Double Edge, G Edge gibi isimler LG tarafından kullanılabilir model isimlendirmeleri durumuna geliyor. Peki bu hamlenin nedeni ne olabilir? LG tarafından yapılan resmi bir açıklama yok ama söz konusu gelişme çoğu kimse tarafından Samsung’un yeni planlarının frenlenmek istenmesi ile ilişkilendirildi. Hatta kimi otoriteler LG’nin Samsung’un tasarım stratejisini açıkça ‘trollemeye’ çalıştığını iddia ettiler.

    CRO_Electronics_Samsung_Edge_Dramatic_Curve_09-14

    Bu denli kapsamlı bir isim hakkı elde edinimin en olası sonucu ise LG tarafından yeni bir ürün serisinin hazırlıklarının devam ettiği yönünde. Kavisli ve hatta bükülebilir ekran konularında önde gelen teknoloji geliştiricilerinden biri olan şirketin, önümüzdeki süreçte ilginç kenarlara sahip akıllı cihazlar tanıtması mümkün görünüyor.

    Media Markt ve Canon’dan #objektifimdenyaz kareleri projesi

    summer-1

    Media Markt, Dünya Fotoğrafçılık Günü’ne özel Canon ile birlikte Instagram’da yeni bir proje başlattı. Projeye göre en güzel yaz fotoğraflarını 23 Ağustos 2015’e kadar #objektifimdenyaz hashtag’i ile Instagram hesabından paylaşanlar arasında yapılacak seçimle belirlenen 60 fotoğraf, tüm Media Markt mağazalarında sergilenecek. Sergilenmeye hak kazanan fotoğraf sahiplerine ise Media Markt ve Canon’dan Tripot hediye edilecek.

    Media Markt’ın “Anı’ı yakalamanın değerini bilen fotoğraf severlerin günü”ne dikkat çekmek ve bu günü sahiplenmek üzere Canon ile birlikte hayata geçirdiği Instagram projesi başladı. 23 Ağustos’a kadar devam edecek projede yaz temalı fotoğraflarını Instagram’dan Media Markt ve Canon hesaplarını etiketleyerek paylaşanlar arasından yapılacak seçimle belirlenecek eserler, Media Markt’ın tüm mağazalarında sergilenecek. Özel bir alana yerleştirilen panolarda ziyaretçilerle buluşacak olan 60 fotoğrafın sahibi ise tripot ile ödüllendirilecek.

    Media_Markt_Logo-yeni

    Katılımcılar, #objektifimdenyaz hashtag’ini kullanarak Instagram’da paylaşımda bulunabilirken, projeye birden fazla fotoğraf ile destek verebilecekler.

    Detayları ve katılım koşullarını öğrenmek isteyen tüm fotoğraf tutkunları Media Markt’ın sosyal medya hesaplarını ziyaret edebilirler.

    Farklı kullanımlarıyla artırılmış gerçekliğin yükselişi

    Artırılmış gerçeklik terimini her geçen gün daha sık duyuyoruz. Sanal gerçeklik ile karışması muhtemel bu kavramları ayırt ederek söze başlamakta fayda var. Sanal gerçeklik, içinde bulunduğumuz dünyanın yerini alan simülatif bir yapı. Örneğin merakla beklenen, sanal gerçeklik gözlüğü olarak tanımlanan Oculus Rift’i başınıza taktığınız anda kendinizi orada yaratılmış dünyanın içinde buluyorsunuz. Artırılmış gerçeklikte ise mevcut gerçekliğimiz etkileşime girerek fazladan bilgi alışverişi içine giriyor. Örneğin Terminator filmlerinde robotların bize baktığında kalp atışımızdan kimliğimize kadar bilgiler içeren görüntü paneli artırılmış gerçekliğe örnek gösterilebilir. Daha somut ve sevimli bir örnek vermek gerekirse Google Glass. Son dönemde teknolojinin iştah kabartan bu yeniliği, nesne tanıma gibi özellikler eklendiğinde pazarlama stratejilerinden biri haline geldi.
    İngiltere’nin ünlü mağazası Harrods, 2000 yılına girerken o zaman için oldukça yenilikçi bir adım atarak Artırılmış Gerçeklikten yararlanmıştı. Uyumlu cihazlarla dışarıdan mağazaya bakanlar Noel Baba ve geyiklerinin binanın etrafında gezindiğini gördüklerinde gözlerine inanamamıştı. Tam da milenyum yaraşır bir kutlama! Bugün Harrods mağazasında alışveriş yapanlar mutlaka mağazanın Artırılmış Gerçeklik uygulamasını kullanıyor. Özellikle belirli ürünlere bakıldığında ortaya çıkan tarihten videolar firmanın köklü oluşunun altını çiziyor.
    Artırılmış Gerçekliğin popüler uygulayıcılarından biri de Blippar. Türkiye’de de yoğun bir şekilde faaliyet gösteren Blippar, akıllı telefonlar üzerinden çalışıyor. Reklamcılık ve yayıncılık için yeni açılımlar sunan Blippar geliştirilmesi kolay ve maliyet açısından uygun yapısıyla dikkat ediliyor. Zaten rakiplerine göre onu ayıran da bu. Her geçen gün dergilerin Blippar’ı daha sık kullandığına rastlıyoruz. Telefonu tanımlanmış içeriğe tuttuğunuz zaman kapakların canlanması, ürünlerin dile gelmesi söz konusu! Özellikle basılı yayıncılığa etkileşimli içerik getirip dijitalleşme yolu açan Blippar’ı büyük markalar reklam için etkili şekilde kullanıyor. Vitrindeki veya ilan sayfasındaki saati kolunuzda sanal olarak izlemek, farklı kıyafet kombinasyonlarını denemek Blippar’la mümkün.

    Artırılmış gerçeklik sayesinde dergi sayfasının etkileşimli bir ilan haline geliyor
    Artırılmış gerçeklik sayesinde dergi sayfasının etkileşimli bir ilan haline geliyor

    Artırılmış gerçekliğin diğer kullanım alanlarından biri de havacılık endüstrisi. Uçak kazalarının temel sorunlarından biri bakım eksikliği ve artırılmış gerçeklik kullanarak hataların en aza indirgenmesi hedeflenmekte. İnce ve karışık bu prosedürler uçuş sıklığının doğurduğu zaman kısıtlaması ile birleşince ortaya hataların çıkması muhtemel. Artırılmış gerçeklik bakımca sürecinde şu şekilde devreye giriyor. Örneğin bir yağlama işlemi yapılması gerekiyor; uzman, gerçek motor üzerinde çalışırken diğer taraftan da artırılmış gerçeklik ile motorun durumu hesaplanıyor. Atlanan veya tam anlamıyla gerçekleştirilmeyen bir adım olduğunda sistem uyarıda bulunuyor. Pilotların işini kolaylaştıracak bir başka uygulama da Glass Aero (http://glass.aero) tarafından geliyor. Google Glass kullanan Glass Aero bir pilotun ihtiyacı olabilecek her türlü veriyi eş zamanlı olarak ekrana taşıyor. Hava, rüzgar, yükseklik, rota gibi birçok temel veri artık pilotun gerçek anlamda gözünün önüne geliyor. Fırtına, sis gibi zorlu hava koşullarında pilota destek olan bu teknoloji özellikle küçük uçakla yapılan uçuşlarda çok işe yarayacak gibi gözüküyor.

    Eğitim alanında artırılmış gerçek teknolojisi yepyeni dünyaların kapılarını aralayabilir
    Eğitim alanında artırılmış gerçek teknolojisi yepyeni dünyaların kapılarını aralayabilir

    Sağlık ve eğitim alanlarında da artırılmış gerçeklik ile yeni hedefler mümkün. Doktorların artırılmış zenginlikle ameliyat başarılarının artması planlanıyor. Harvard başta olmak üzere birçok eğitim kurumu artırılmış gerçekliği, etkili öğretim tekniklerine dönüştürme yolunda adımlar atıyor. Digital Tech Frontier (DTF) isimli firma Google, Microsoft, Logitech gibi büyük markaları da arkasına alarak özellikle eğitim alanında çocukların üç boyutlu gerçeklik içinde bizzat deneyimle şansını yakalayarak öğrenmesine olanak tanıyan sistemler üzerinde çalışıyor. http://augmentedrealitydevelopmentlab.com adresinden bu çalışmaları daha kapsamlı inceleyebilirsiniz.
    Artırılmış zenginlik konusunun en çok sahiplenildiği alanlardan biri de müzecilik. Avrupa ve Amerika’da birçok müzede bu tarz uygulamalar görmek mümkün. İnsanlar müzeye gitmeden önce bir ön araştırma tekniği olarak bu yazılımları kullandığı gibi müzelerin içinde de ek bilgiler elde etmek için de artırılmış zenginlikten yararlanıyor. 3000 yıl öncesine ait bir heykele dokunmak mümkün olmasa da onu telefonunuza aktarıp üç boyutlu şekilde evirip çevirmek tarih meraklıları için büyük bir değer.
    Görüldüğü gibi artırılmış zenginlik hem ticari hem de eğitim gibi farklı alanlarda yükselişini devam ettiriyor. Yine de gerçeklik kavramı içinde her geçen gün daha da eriyen çizgilerle karşımıza çıkan bu tarz özelliklerin tam olarak hayatımıza girdiğini söyleyemeyiz. Belki bir cihaz çıkarıp inanılmaz detaylı görebileceğimiz sanal görüntü, gözlerimizin gördüğü gerçeğin yerini tutmuyordur. Belki de gerçekten hepimizi artırılmış gerçekliğe bağlayacak o büyük buluş henüz gerçekleşmedi.