Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 1937

    Tartışmalı sosyal medya hesabı ‘Project Harpoon’ artık yok

    Ekran_Resmi_2015-08-24_18_42_59

    Project Harpoon, insanların daha ince ve zayıf olduklarında nasıl görüneceklerine odaklanan ilginç bir Facebook sayfası olarak kamuoyunda ilgi uyandırmış ve basın tarafından da zaman zaman gündeme getirilmişti. Binlerce kişi tarafından takip edilen hesapta (10 binden fazla) modellerin ve ünlülerin Photoshop’la zayıf hale getirilmesi ve sonuçların karşılaştırmalı olarak yayınlanması esas alınıyordu. Ancak sosyal medya hesabı bunu yaparken herhangi bir izin almıyor, kendilerini ilgili platformda gören kadınların yüksek sesli haykırışları da iyiden iyiye artıyordu…

    Ekran_Resmi_2015-08-24_18_44_16

    Çeşitli kesimlerin tepkisi ile karşılaşan Project Harpoon’un sayfasının Facebook tarafından silindiği ortaya çıktı. Tumblr ve Instagram hesaplarının da kaldırıldığı görüldü. Adeta dijital dünyada imha edilen Project Harpoon, kısa varoluş hikayesinde ağırlıklı olarak olumsuz tepkileri beraberinde getirmiş, #ThinnerBeauty hashtag’i ile yapılan paylaşımların da kaynağı olmuştu.

    Ekran_Resmi_2015-08-24_18_44_00

    Sayfa açıklamasında ‘bu sayfa zayıf olmanın iyi bir şey olduğunu göstermeyi amaçlıyor’ yazıyordu. Ancak bunun için görselleri kullanılan kimileri buna tepkilerini gösteriyorlardı.

    Tartışmaları beraberinde getiren sosyal medya sayfasının silinmesi olumlu tepkilerle karşılandı. Haberin devamında ilgili sayfada yer almış bazı fotoğraflara göz atabilirsiniz.

    Ekran_Resmi_2015-08-24_18_43_05

    Ekran_Resmi_2015-08-24_18_43_32

    LG G Pad 2 10.1 resmi olarak açıklandı

    0

    G Pad 2 10.1

    LG, geçtiğimiz hafta duyurduğu G Pad 2 8.0’ın ardından yeni modeli G Pad 2 10.1’i resmi olarak açıkladı. 8 inç ekranlı tablet modelinin daha büyük ekranlısı olarak gelen LG G Pad 2 10.1, hangi özelliklere sahip, ne zaman satışa sunulacak?

    Yeni LG tableti, 10.1 inçlik ekranı ile büyük ekranlı tablet rekabetine dahil oluyor. 1920 x 1200 piksel (Full HD) çözünürlük değeri sunan WUXGA ekran multimedya, oyun ve internet için ideal yapıda.

    2.26 GHz’lik maksimum saat hızlarına ulaşabilen Qualcomm Snapdragon 800 işlemcinin kullanıldığı LG G Pad 2 10.1’de bu sayede performansın oldukça iyi olduğu kaydediliyor.

    Tabletin 16 GB dahili depolama kapasitesi bulunuyor. Ayrıca microSD desteği ile ilgili dahili hafıza kapasitesini daha da artırabilmek mümkün. Cihaza 2 GB RAM eşlik ediyor.

    G Pad 2 10.1

    2 megapiksel ön kameraya sahip cihazda ana kamera 5 megapiksel çözünürlük değeri sunuyor. Arka kamerada flaş bulunmuyor. 7400mAh gibi oldukça iddialı bir batarya kapasitesi ile gelecek olan LG G Pad 2 10.1; Wi-Fi ve Wi-Fi + LTE seçenekleri ile potansiyel kullanıcılara sunulacak. Android işletim sistemine sahip üründe Bluetooth desteği de var.

    LG’nin açıklanan tablet bilgisayarı, henüz satışa sunulmadı. Modelin ilk etapta Almanya’nın Berlin şehrinde düzenlenecek IFA 2015 adlı teknoloji fuarında sahne alacağı, ardından da ilerleyen süreçte teknoloji raflarında bulunabileceği kaydediliyor. Fiyatlandırma ile ilgili de henüz resmi bir açıklama bulunmuyor. Ürünle ilgili diğer detaylar geldikçe haber güncellenecektir.

    Google Haritalar’a yemek fotoğrafları eklenebilecek

    food-photgraphy-1

    Twitter, Instagram gibi bazı sosyal medya platformları için yemek fotoğrafları olmazsa olmaz noktasındadır. Kullanıcıların gittikleri, gördükleri yerlerde yemek fotoğrafı çekmesi adeta bir ritüel halini almış durumda. Elbette bu yaygınlaşan alışkanlığın sonuçlarından biri de sosyal medyada belli restoran ya da kafelerde nelerin yenildiğini, nelerin güzel göründüğünü ortaya koyacak bir done oluşturulması.

    Sosyal medyada yemek fotoğraflarını görmek keyifli, gelen son bilgiler ise Google’ın önde gelen hizmetlerinden ‘Haritalar’ için benzer bir özelliği devreye sokmaya hazırlandığı yönünde. Google, bazı özel fotoğrafçıların yemek fotoğraflarını çekip Google Haritalar’a (Google Maps olarak da bilinir) ekleyebilmesi için bir yol sunuyor.

    Şimdilik test aşamasında olan bu yeni özelliğin yakında tüm kullanıcıların görebileceği forma ulaşması bekleniyor. Peki Google Haritalar’a fotoğraf ekleme süreci nasıl işleyecek?

    Ekran_Resmi_2015-08-24_14_01_22

    Öncelikle bu konuda belli kriterleri sahip kimselere yetki verilecek. Ardından ilgili kişilere bildirim gönderilecek, bu noktada bir tür iş birliği söz konusu olacak; deneyimlenen restoran ya da kafelerde yiyecek ve içecek fotoğrafları çekip yüklenebilecek. Google, bu fotoğrafların ne gibi kriterlere sahip olması gerektiğini de bildiriyor; örneğin selfie istenmiyor…

    Google, herkesin görebilmesi için yüklenen görselleri, çekilmiş oldukları konuma ekleyecek. Geçtiğimiz şubat ayında da benzer bir özellik açılmış, ancak birkaç ay içinde kapatılmıştı.

    24-29 Ağustos haftasında çıkacak PS4, PS3 ve PS Vita oyunları

    0

    maxresdefault2

    Sony PlayStation 4, PlayStation 3 ve PS Vita sahipleri için yine heyecan dolu bir hafta başlıyor! Bu yıl yeni oyun yayınlama rekorları ile tutkunlarını büyüleyen Sony PlayStation platformları için yine birbirinden iddialı oyunlar için sahneye çıkma zamanı geldi.

    Resmi yayınlanma tarihleri 24-29 Ağustos arası olarak gösterilen Sony PlayStation oyunlarını bir araya getirdik. En çok dikkat çekenler ise Madden NFL 16, Until Dawn, Mega Man Legacy Collection, One Piece: Pirate Warriors 3, Dishonored Definitive Edition olacak gibi görünüyor. Yılın merakla beklenen yapımlarından Disney Infinity 3.0’ın da Avrupa’da önümüzdeki cuma çıkacağını hatırlatakta fayda var.

    Oyunların PlayStation Network üzerinden indirilebilir olanları (PSN) olarak belirtilirken, kutulu olarak satışa çıkacaklar da (K) harfiyle işaretlendi. Ayrıca haberin devamında bazı yeni oyunların tanıtım videoları yer alıyor. Şimdiden iyi seyirler, keyifli oyunlar…

    maxresdefault

    PlayStation 4 Oyunları

    Back to Bed (PSN, çapraz platform)

    Bedlam (PSN)

    Calvino Noir (PSN)

    Capsule Force (PSN)

    Dishonored Definitive Edition (K & PSN)

    Disney Infinity 3.0 Edition (K & PSN)

    Helldivers: Super-Earth Ultimate Edition (K & PSN)

    I am Bread (PSN)

    Madden NFL 16 (K & PSN)

    Mega Man Legacy Collection (PSN)

    Nova-111 (PSN, çapraz platform)

    Onechanbara Z2: Chaos (K & PSN)

    One Piece: Pirate Warriors 3 (K & PSN)

    Shutshimi (PSN, çapraz platform)

    Tina’s Toy Factory (PSN)

    Until Dawn (K & PSN)

    VVVVVV (PSN)

    PlayStation 3 Oyunları

    Back to Bed (PSN, çapraz platform)

    Disney Infinity 3.0 Edition (K & PSN)

    Lost Dimension (K & PSN)

    Madden NFL 16 (K & PSN)

    Nova-111 (PSN, çapraz platform)

    One Piece: Pirate Warriors 3 (K & PSN)

    Steins;Gate (K & PSN

    Nova-111-1 PlayStation Vita Oyunları

    Amnesia: Memories (PSN)

    Back to Bed (PSN, çapraz platform)

    Lost Dimension (K & PSN)

    Nova-111 (PSN, çapraz platform)

    One Piece: Pirate Warriors 3 (K & PSN)

    Shutshimi (PSN, çapraz platform)

    Steins;Gate (K & PSN)

    VVVVVV (PSN)

    * Tüm yayın tarihleri değişebilir. Ek paketler (DLC’ler) için tarihler bilinmemektedir ve bu nedenle PlayStation Store’u takip etmeniz önerilir.

    Swatch ve Fossil’in ilk akıllı saatleri ile tanışın

    swatch-touch-zero-one

    Türkiye’nin en çok tanınan saat markalarından İsviçreli Swatch ve ABD’li Fossil’in akıllı saat pazarına girecekleri resmi olarak açıklanmıştı. Her iki şirketin ilk akıllı saat modellerin günyüzüne çıktı.

    Saatlerinin yanı sıra bir giyim markası da olan Fossil’in tüketici elektroniği alanına girişi anlamı da taşıyan akıllı saatinin görüntüsü ortaya çıkarken, ilgili saatin tasarım detayları net şekilde açığa çıkmış oldu. Android Wear işletim sistemi ile geldiği görülen akıllı saate dair daha önceki resmi bilgi ise çipleri konusunda Intel tarafından desteklendiğiydi. Aşağıda görselden anlaşılacağı üzere yuvarlak bir formla gelen Fossil akıllı saatinde siyah renkte deri kayış dikkat çekiyor. İlgili modelin Aralık ayında satışa çıkması bekleniyor.

    Ekran_Resmi_2015-08-24_10_11_33

    Swatch ise dünyanın en çok satan saat markası olarak biliniyor. Pazarın yaklaşık 5’te 1’ini elinde bulunduran şirketin tarihindeki ilk tüketici elektroniği ürünü İsviçre’de düzenlenen bir etkinlikte ilk kez sahne aldı. Aşağıda yer alan görseli ile birlikte teknolojik saatin model ismi ve bazı detayları açığa çıktı.

    Ekran_Resmi_2015-08-24_10_10_56

    Akıllı saat Swatch Touch Zero One adıyla geliyor. Spor görünümlü modelde dikdörtgen tasarım ve Swatch’ın dijital saatlerine benzerlik ön planda. Saatin adım sayar, kronometre, Bluetooth gibi özelliklerine ek olarak voleybolcular için geliştirilmiş bazı özelliklerinin de olduğu kaydediliyor.

    Alkış yoğunluğunu ve miktarını ölçebilen akıllı saat, akıllı telefon üzerinden sizi motive edecek bir sanal koç ile yine spora yönelik kuvvetli özellikler sergiliyor.

    Swatch CEO’su Nick Hayek, yaptığı açıklamada bu modelin bir başlangıç olduğunu ifade ederken şirketin gelecekte akıllı saatlere yönelik yatırımlarının artarak devam edeceğini belirtiyor.

    Siz gidemeseniz de adınız Mars’a gitsin…

    iStock_000023474257_Small

    Takvimler, 20 Temmuz 1969’u gösteriyordu. Apollo 11 projesiyle aya giden astronotların komutanı Neil Armstrong, dünya saatiyle 16:18’de, ay modülü Eagle’ın basamaklarından ay zeminine atlarken, “Bir insan için küçük ama insanlık için dev bir adım…” diyordu.

    Hedef kızıl gezegen…

    O gün, insanlık tarihinin belki de en eski rüyalarından biri gerçekleşmiş, insan ayağı gezegenimiz dışında bir başka toprağa ayak basmıştı. Ancak, ay aslında kolay lokmaydı, gerçek hedef hep kızıl gezegen Mars’tı… Nedendir bilinmez, insanoğlu hep Mars’ta bir yaşam biçimi olduğunu düşünüyordu. Bilim kurgu kitaplar, filmler bir Marslılar tutturmuş gidiyordu…

    NASA, Mars yolculuğu ile ilgili planlamalarına 1950’li yıllarda başlamıştı. Soğuk savaşın o çetin günlerinde Sovyetler Birliği de Mars yolculuğu ile ilgili çalışmalar yapıyordu. Her ne kadar güneş sisteminde Dünya, üçüncü ve Mars dördüncü gezegenler olsa da, Dünya’ya oranla, Mars’ın yörüngesi biraz daha büyük olduğu için aradaki mesafe minimum 54,6 milyon km ile 401 milyon km arasında değişiyor. Ortalama olarak 225 milyon km denilebilir…

    İlk Mars yolculuğu 51 yıl önceydi…

    Geçmişe dönecek olursak, 1964 yılında resmi olarak Mars’a yollanan ilk uydu olan Mariner IV, 228 günde Mars’a ulaştı. Yaklaşık bir düzineyi bulan Mars görevlerinde gidiş süresi en az 128, en fazla da 333 gün sürdü. Uzun süredir insansız keşif araçlarıyla Mars’ın yüzeyini inceleyen ABD’li bilim adamları hayatın kaynağı olan su molekülleri arıyorlar. Söylentilere göre NASA, aradaki mesafenin uzun olması nedeniyle astronotları uzun süre uyutmak gibi deneyler de yapıyor.

    Milyarlarca dolarlık projelere imza atan NASA, Mars görevlerine belirli bir program dahilinde devam ediyor. Jet Propulsion Laboratory (JPL) ile birlikte yönettiği InSight adlı programda Almanya ve Fransa ile birlikte gerçekleştirdikleri bir aracı 2016’da Mars’a gönderecekler. InSight adını “Interior Exploration using Seismic Investigations, Geodesy and Heat Transport” (Sismik Araştırmalarla İçsel Keşif, Yüzey ve Isı Ölçüm Aracı) özel aracın Mars yüzeyine Eylül 2016 gibi konması planlanıyor.

    Kaptan Kirk bile adını yolluyor

    Belki, sizin de bu araçla birlikte Mars’a gitme şansınız olmayabilir ama, siz bilgisayarınızın başındayken isminiz neden gitmesin ki?.. NASA, bu görev için dünyanın dört bir yanından isim topluyor. İsimler, InSight aracında bulunan silikon bir yongaya kaydedilecek. Ünlü “Uzay Yolu” dizisinin Kaptan Kirk’ü William Shatner, bu programla ilgili, “Uzay araştırmalarını takip edenler için son derece heyecanlı bir etkinlik olduğunu düşünüyorum…” diyor. Hatta, kendisi de bu kadar sene evrenin köşe bucağında gezinmiş bir uzay gemisi komutanı olmasına rağmen, ismini InSight’a ekletmiş.

    Aslında bu uygulama NASA tarafından gerçekleştirilen ilk örnek değil… Daha önce 2006’da “cüce gezegen” Plüton’a gönderilen New Horizons uzay aracında da 430 bin dünyalının ismi bulunuyordu. Aralık 2014’te Orion uzay aracının mürettebatsız ilk uçuşunda da 1,38 milyon isim yolculuğa çıkmıştı. Orion, astronotları daha uzun mesafelere götürmek için tasarlanmış bir uzay aracı… InSight ise gezegenin yüzey altını kazacak, sismografla Mars’taki sarsıntıları ve depremleri ölçecek, toprağın altındaki cevher, maden, vs. cisimleri araştıracak, yüzey altı sıcaklıklarındaki değişiklikleri gözlemleyerek raporlayacak bir insansız uçuş aracı…

    Sen de adını yazdır

    Siz de adınızın Mars’a gidecek uzay aracında olmasını istiyorsanız, mars.nasa.gov adresini tıklayın. Açılan pencerenin üst tarafında “1” numarada yer alan “Send your name” (Adını gönder) bölümünü tıklayın, sayfanın altında “New Flyers” (Yeni Uçacaklar) bölümüne giderek, ad, soyadı, ülke ve eposta bilgilerinizi girin… Aşağıdaki “Captcha” metnini doğru girerek, işlemin bir insan tarafından yapıldığını kanıtlayın ve “Send my name on InSight” düğmesine tıklayın… Hoop, sertifikanız ekranda… Bu arada, daha önce Orion’un test uçuşlarından birine de katıldıysanız, sistem sizi “Frequent Flyer” (Sık Uçanlar) bölümünde ağırlıyor.

    İsminizi yazdırmak için son tarih 8 Eylül 2015… Mars biletinizi alın, bu yolculuğu kaçırmayın…

     

    Zyxel VMG8924: 802.11ac destekli kablosuz modem

    Zyxel VMG8924, yeni nesil kablosuz standartları desteklemesi sayesinde 1.3 Gbit/sn’lik bir veri transfer hızına ulaşıyor. Bunun anlamı yüksek kapasiteli veri ve multimedya kullanımları için stabil ve güvenilir bir kablosuz bağlantı sağlaması.

    Zyxel’in yeni nesil kablosuz modemi olan Zyxel VMG8924 öncellikle 802.11ac standardı ile fark yaratıyor. 802.11ac standardı, kablosuz standardını Gigabit seviyesine taşıması ile büyük avantajlar sağlıyor. Bu yüzden bu standarda aynı zamanda 5. nesil ya da 5G Wifi da deniliyor.

    zyxel 2

    Bu standardın geliştirilmesinin en önemli özelliği, teorik olarak 6933 MBit/sn’lik veri transfer hızına ulaşılmak istenmesi. 802.11n standardında bu değer 600 MBit/sn olduğunu düşünürsek 802.11ac ciddi fark yarattığını söylemeliyiz. 5Ghz frekans bandını kullanan bu standart günümüzde 1333 MBit/sn’lik oranlara ulaşmış durumda.

    Zyxel VMG8924 işte bu alanda kendisini rakiplerinden ayırıyor. Benzer ürünler 300, 450 ve 867 MBit/sn’lik 802.11ac veri transfer hızlarını destekliyorken , Zyxel 1333 MBit/sn’lik veri transfer hızına kadar çıkabiliyor. 802.11n standardında ise bu hız 300 Mbit/sn.

    Böyle olmasının en büyük nedeni de Zyxel VMG8924’ün 3×3 MIMO Streams desteklemesi. Bunun anlamı 3 adet alıcı ve verici anten ile bant genişliğini arttırabilmesi.

    802.11ac teorik olarak maksimum 8 anten yani 8×8 MIMO stream destekliyor. Fakat böyle bir yapının çok maliyetli olacağından dolayı üreticiler bu alanda fiyat/performans ve verime bakıyorlar. Dolaysıyla özellikle ev ve küçük ölçekli şirketlerde Zyxel VMG8924 fazlasıyla yeterli.

    zyxel

    Tabi şunu da unutmamak gerekir. Zyxel, Multi user MIMO teknolojisini de destekliyor. MIMO teknolojisi tek bir kullanıcı için devreye girerken, Multi MIMO teknolojisi birden çok kullanıcıya bu teknolojiyi sunabiliyor. Dolaysıyla aynı ağda bulunan kullanıcılar yüksek hızdan aynı anda faydalanabiliyor.

    VDSL2 desteğine sahip

    Zyxel VMG8924, hem ADSL 2+ hem de VDSL2 altyapılarını destekliyor. PON veya LTE altyapısına taşımak istediğiniz zaman yeni bir CPE ile değiştirmenize gerek yok. Yapmanız gereken WAN arayüzü üzerinden IP bağlantılarınızı sonlandırmak ve mevcut cihazdaki DSL hattınızı çıkarmanız ve daha sonra Ethernet kablonuzu Ethernet WAN portuna takmanız yeterli. Kısaca ADSL2+’dan VDSL2’ye geçiş yapmak isteyen kullanıcılar Zyxel’i tercih ettiklerinde yeni bir cihaz almaları gerekmiyor.

    ZyXEL-VMG8924-8-620x349

    ZyXEL VMG8924’ün diğer bir farkı ise VDSL hatları arasındaki karışmaları veya enterferansları elemine eden Vectoring teknolojisini desteklemesi. Bu teknoloji ile, mevcut altyapıda herhangi bir değişiklik yapmadan bit oranlarında çok yüksek seviyelerde artış sağlıyor ve bu sayede de bir fiber network ile rekabete girebiliyor. Cihazda herhangi bir iyileştirme yapmadan, geliştirilmiş veri oranlarıyla ve kapsama alanıyla CAPEX optimize edilebiliyor.

    Bitmedi. 1 adet GbE WAN, 4 adet GbE LAN ve 2 adet 2.0 USB Portuna sahip olan Zyxel VMG8924, 3G teknolojisini de destekliyor. USB yuvasına takılan 3G modem anında tanınıyor ve 3G şebeke kullanılabiliyor. İkinci bir Internet bağlantısı gibi kullanılabilen bu hat sayesinde 3G üzerinden yedekleme ve port yönlendirme yapılabiliyor.

    zyxel-daha-guvenli-hizli

    Uzaktan Yönetim 

    Zyxel VMG8924 her ne kadar profesyonel bir cihaz gibi görünse de oldukça basit bir kurulum ve kullanıma sahip. Web arayüzünden tüm ayarlara rahatlıkla erişebiliyorsunuz. Bununla birlikte ZyXEL VMG8924, herhangi bir son kullanıcı müdahalesi olmaksızın istemci cihazlarını uzak lokasyondan yönetebilmek ve yapılandırabilmek amacıyla servis sağlayıcılar için TR-069 standart yönetim özellikleri destekliyor. Bu özellik  kullanıcılara sadece ‘’tak ve çalıştır’’ deneyimini sunmanın yanında karışıklığın yayılmasını en aza indirgiyor ve bu nedenle oluşacak sorunlar için servis sağlayıcılarının işletme ve bakım giderlerini de düşürüyor.

    Yüksek bir performansa sahip olan Zyxel VMG8924, özellikle çoklu kullanıcı yapılarda yüksek bir verim ile çalışmasını biliyor. Ürünün sinyal kalitesi oldukça başarılı. Karmaşık komplexlerde bile olumsuz yönde etkilenmeyen bu ürün e mutlaka bir göz atmanızda fayda var.

    Zyxel’in ürün ailesini yakından tanımak ve satın almak için buraya tıklayın

    Keyfimizin kâhyası kahve makineleri

    Coffee jugTürk insanının kahveyle olan ilişkisine baktığımızda son yıllarda hem alışkanlık hem de kültür olarak çok hızlı bir değişimin yaşandığını söyleyebiliriz. 90’larda eve ancak misafir geldiğinde ya da kız isteme merasimi gibi özel zamanlarda tüketilen Türk kahvesinden ibaret olan kahve tüketim alışkanlıklarımız -Almanya’dan gelen akrabalarına Nescafe siparişi veren kitleyi de atlamayalım tabii- bugün şehrin her yanına yayılmış kahve zincirlerinin yüzlerce mağazasında sabah akşam kahve içen bir neslin tüketim çılgınlığına kadar dönüşmüş durumda. Kahvenin artık bizler için; sabah işe giderken, öğlen yemekten sonra, öğleden sonra toplantıda, akşam bir arkadaşla dışarıda buluşunca kısacası her zaman işin bahanesi ve aynı zamanda keyfi olmuş durumda.
    iStock_000039147548_Medium
    Kökeni Arap Yarım Adası’na uzanan, ilk kullanımı Etopya’da olan, sonrasında kahve ağaçlarının yetiştirilmesiyle yaygınlaştığı yer olan Yemen’den Mekke’ye oradan İslam gezginler sayesinde, İran, Mısır ve diğer İslam ülkelerine ulaşan kahvenin Avrupa’da yayılmasında Türk’lerin ciddi bir etkisi olduğunu söylemekte fayda var. Hikaye kısaca şöyle; Avrupa’nın gerçek anlamda tüketilebilecek miktarda kahve ile tanışması, Osmanlı imparatorluğunun 1683 Viyana yenilgisi sonrasında, Viyana kapılarından çekilirken geride bol miktarda kahve bırakmasıyla gerçekleşmiş. Bu savaş sırasında Osmanlı ile Viyana arasında tercümanlık yapan, bazılarına göre casus olan ve kahvenin tadını da bilen Georg Kolschitsky, savaş bitince, hizmetleri karşılığı 500 çuval kahveyi almış ve Viyana’daki ilk kahve dükkanını açmıştır. Gerisi ise malum çorap söküğü gibi geldi. Önce Avrupa’nın sonra dünyanın dört bir yanına yayılan kahvenin sütle buluşması ile ortaya çıkann yeni reçetelerinin ise çok da şaşırmayacağımız şekilde dönüp bizim topraklarımıza gelmesi için yüzyıllar geçmesi gerekti. Ama pek bir şey de fark etmedi Türk insanı için, zira bu alandaki tüketimde arayı çok hızlı kapattığımızı söyleyebiliriz.


    Yeni nesil makinelerle evde kahve keyfi

    Güncel verilere göre, Türkiye’de kişi başına düşen kahve çekirdeği tüketimi 1,5 kiloya ulaşmış durumda. Bundaki en büyük etken gurme kahve dediğimiz espresso, latte, filtre kahve gibi seçeneklerin daha fazla tüketilmeye başlanması elbette. 2-3 yıl öncesine kadar Türkiye’deki kahve tüketiminde Türk kahvesinin payı yüzde 75’in üzerinde iken, bugün bu oranın yüzde 65’lere indiği, diğer seçeneklerin rol çaldığı hesap ediliyor. Tüketimin artmasında sayıları 400’ü aşan kahve zinciri mağazaların ve market raflarına gelen envai çeşit kahvenin etkisi fazla elbette ama, kahve tüketiminin artışında önemli etkenlerden bir diğeri teknolojinin dokunmasıyla kafelerde tükettiğimiz kahvenin aynısı hatta daha lezzetlisini evimizde içme konforunu bize sunan yeni nesil kahve makineleri.
    iStock_000006769552_Medium
    Kahvenizi hangi makine ile alırsınız?

    Genellikle “bana da aynısından” anlayışla geliştirdiği kahve kültürüne kendi evinin rahatlığında sınıf atlattırmak isteyen yurdum insanının en fazla satın aldığı kahve makinelerinin nispeten daha uygun fiyatlı ve en temel versiyon olan standart filtre kahve makineleri olduğunu söyleyebiliriz. Öte yandan işi gurme seviyesine çıkartıp gelsin espresso’lar gitsin latte’ler şeklinde takılıp evinde kahve çekirdeği öğüten bir topluluk da mevcut. Kahve işine hiç bulaşmamış ya da evindeki makineyi değiştirmek isteyen kitlenin çok daha kalabalık olduğunu hesap ederekten, size yazının bu bölümünde kahve makineleri ile ilgili genel bir bilgi vermek ve önerilerimi sıralamak istiyorum.
    iStock_000020387888_Medium
    Potlu ve kapsüllü makineler

    Kahve podları genellikle 7 gram taze çekilmiş kahve içeren, kağıt içerisine sıkıştırılmış yuvarlak, çeşitli çaplarda torbacıklar. Podları makinenin gözüne yerleştirip, basınçlı sıcak su geçirince her seferinde aynı kalitede kahve elde etmek olanaklı. Başlangıçta çok ilgi görmeyen bu podlar, çok sayıda değişik içerik ve aromaya sahip yeni ürünlerin çıkmasıyla popüler olmaya başladı. Pratikliği ve ucuzluğu nedeni ile özellikle işyerlerinde bu makineler tercih edilir oldu.
    Kapsülle kullanılan makineler ile ise kısa sürede, iyi kalitede ve herhangi bir kirlilik olmadan espresso ve espresso tabanlı kahveler elde etmek mümkün. Podlar gibi sıkıştırılmış olmayan kapsüllerin hava geçirmez bir muhafazası olması 9 ay boyunca taze olarak saklanabilmesini sağlıyor. Bu iki modelin de ortak olan artı ve eksilerine bir göz atalım.

    Artıları
    •Bu makinelerin kullanımı oldukça kolay.
    •Pek çok farklı kahve yapımında kullanılabilirler.
    •Kahve poddan ve kapsülden sızmaz böylelikle hijyen ve temizlik garanti edilir.
    •Bu makinelerle filtre kahveden farklı olarak bir kaç dakika içerisinde her zaman taze kahve tüketebilirsiniz.
    Eksileri
    •Kahve meraklıları bu makinelerle yapılan kahvelerin lezzetini yeterli bulmayabilir.
    •Kullanılmış kapsüllerin geri dönüşü mümkün ancak genellikle bu seçenek ihmal edip çöpe gidiyor.
    NESPRESSO-U-D50-Pure-Siyah-Kahve-Makinesi
    Kapsüllü makinelerde seçenek çok ama benim önerim deneyimlediğim de bir marka olan Nespresso’nun U serisi. Nespresso U D50 önceden programlanmış ristretto, espresso ve lungo boyutları sayesinde tekrardan programlamaya ihtiyaç duymuyor. Sütlü tarifler için hareketli ve mıknatıslı fincan desteği özelliğine sahip U D50, motorlu kahve hazırlama ünitesi ile otomatik delme, hazırlama ve kullanılmış kapsülün otomatik düşüşü sayesinde kahve yapımı sonrasında daha az damlama özelliklerine sahip.

    Otomatik espresso makineleri

    Otomatik espresso makinaları pazarın küçük ancak önemli bir parçası. Pek çok insan manuel modelleri tercih etse veya kapsül makinesinin rahatlığını ve tabii fiyatını sevse de otomatik makinelerin de fanları mevcut ve küçük bir ofis mutfağında çok kullanışlı olabilir. Kahve fincanınızı makinenin altına yerleştirip, düğmeye bastığınızda cihaz esressoyu hazırlamak için kahve çekirdeklerini öğütmeye başlar. Ayrıca pek çok model cappuccino veya latte hazırlamak için otomatik olarak sütü köpürtme özelliğine sahip.
    BOSCH-TCA5309-Tam-Otomatik-Espresso-&-Kahve-Makinesi
    Artıları
    •Yarı otomatik veya manuel cihazlara göre kullanımı kolay.
    •Kapsül yerine taze kahve çekirdeklerini kullanır.
    Eksileri
    •Diğer makinelere göre çok daha pahalı olabilirler ve fiyatı iyi kahve yapacağının garantisi olmayabilir.

    Bu segmentte Nespresso, Kenwood, Siemens, Bosch, Breville gibi markaların 200 Lira’dan 10 bin Lira’ya kadar her keseye uygun ürünleri var. Orta karar bir şey arayıp, aynı zamanda işin keyfine de varmak niyetindeyseniz BOSCH TCA5309 tam otomatik espresso makinesi bence size göre. Tek bir tuşla otomatik kahve ve espresso hazırlama imkanı veren cihaz, özel geliştirilmiş kahve pişirme teknolojisi sayesinde kahvenin bütün aromasını çıkartıyor. Her türlü kahveniz için kolayca süt ve süt köpüğü elde etmeye yarayan süt köpürtme başlığı, her kahveden sonra otomatik temizleme özelliği, paslanmaz çelikten yapılmış, yüksek kalite öğütücü ve sadece dört düğme ile çok kolay kullanıma sahip, daha ne olsun.

    Yarı otomatik veya manuel espresso makinaları

    Bu modellerle kahve yapımı daha fazla bilgi ve çaba gerektirir. Gerekli miktarda kahveyi makinenin içine koyup, cihazı ayarladıktan sonra yarı otomatik makine fincanınıza önceden ayarlanmış miktarda kahveyi koyduktan sonra akışı kesecektir, ancak manuel makinede cihazı kendiniz durdurmanız gerekli.

    Artıları
    •Taze kahve kullanıldığından lezzeti yüksektir.
    •Kahvenizi kendi istediğiniz şekilde hazırlamanız mümkün.
    Eksileri
    •Önceden kahve yapma bilgisi olmayanlar için kullanımı zor.
    •Kahvenin kullanmadan önce hazırlanması gerekir.
    La Nuova Era
    Bu segmentteki cihazlar daha çok endüstriyel mutfaklarda tercih ediliyor. Fiyatlarının diğer modellere nazaran biraz daha tuzlu olduğunun altını çizmekte fayda var. La Nuova Era, Nuova Simonelli, Astroia gibi markaların bu kategoride ürünleri mevcut.

    Yeni nesil kahve makineleri ile ilgili bilmeniz gereken diğer püf noktaları;

    Basit ve açık kontrol: Dijital göstergelere sahip makinelerde, bu göstergeler ışıklı göstergelere göre anlaşılması daha kolay, özellikle makineyi programlarken.
    kahve öğütmek
    Ayarlanabilir öğütücü: Kahve çekirdeklerini kullanıma ve makineye göre ayarlamanızı sağlar.
    Ayarlanabilir kahve sertliği: Kahve tadını istediğiniz şekilde ayarlamanızı sağlar.
    Mutfağınızda ona yer açın: Eğer mutfağınızda yeterli alan varsa büyük bir espresso makinası alabilirsiniz ancak yeterli alanınız bulunmayabilir.
    Köpük severlerin dikkatine: Bazı makineler ekstra bir köpük arttırıcı ile gelirler. Bu sayede köpürtme daha kolay yapılır ancak bu şekilde latte veya cappuccino için uygun olan köpükten çok daha büyük köpükler oluştuğunu düşünenler olabilir. Bunun için dilerseniz makinenin köpük arttırıcı bu parçasını çıkartarak istediğiniz seviyede köpüğü elde edebilirsiniz.
    Bardak ısıtıcı tepsi: Bu ürün bardaklarınızı istenilen ısı derecesinde tutarak kahvenizin çabucak soğumasını engeller.
    Beni tek shot kesmez diyenler: Pek çok model tek seferde iki bardak espresso yapabilir ancak tek seferde bir doz çekirdek öğüteceğinden genellikle tek bir bardak için kullanacağı kahveyi iki bardak için kullanır ve bu kahve tadının yoğunluğunu azaltır. Eğer çoğunlukla iki bardak kahve yapıyorsanız hızlı pişiren bir modeli tercih etmeniz daha iyi olacaktır.

    Kahve makineleri ile ilgili bilmeniz gereken en temel bilgileri aldınız. Şimdi sırada keyfinize ve kesenize uygun bir makine seçmek var. Onlarca çeşit kahve makinesi ve kahve ile ilgili aradığınız her türlü aksesuarı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

    Android 6.0 hangi Samsung modellerine gelecek?

    0

    samsung_galaxy_s6

    Google adına 2015 yılının önemi büyük. Şirketin Android KitKat ve Android Lollipop işletim sistemi sürümlerinin devamında Android 6.0 Marshmallow için son viraja girilmiş durumda. SDK dosyaları üzerinden geliştiricilere final sürümünden önceki son versiyonu dağıtılan Android 6.0 kodlu işletim sistemi için merak edilen konulardan biri de dünya üzerinde yoğun şekilde kullanımda olan Samsung marka akıllı telefon ve tabletlerden hangilerinin en yeni mobil işletim sistemi sürümünü alacağı yönündeydi. Samsung’un son bir yıl içinde tanıttığı birçok cihazının Android 6.0 güncellemesi alacağı ortaya çıktı.

    Böylelikle Samsung’un aşağıda yer alan modellerin final sürümünün yayınlanmasının ardından kısa süre içinde en son Android versiyonunu alacağı belli oldu. İşte o Samsung modelleri…

    Samsung Galaxy Note 5

    Samsung Galaxy S6 Edge+

    Samsung Galaxy S6

    Samsung Galaxy S6 Duos

    Samsung Galaxy S6 Edge

    Samsung Galaxy Note 4

    Samsung Galaxy Note 4 Duos

    Samsung Galaxy Note Edge

    Samsung Galaxy Alpha

    Samsung Galaxy Tab A

    Ekran_Resmi_2015-08-21_17_49_49

    Güney Koreli teknoloji şirketinin Android 6.0 Marshmallow güncellemesini ilk etapta alacak modelleri arasında şirketin düşük bir satış grafiği sergileyen Galaxy S5 modelinin olmaması dikkat çekti. Öte yandan S5 hariç tüm amiral gemisi modeller, güncelleme alacak gibi görünüyor. MediaTrend’i takip ederek yeni Android güncellemesine ilişkin son haberleri herkesten önce öğrenin. Gelişmeleri izlemeye devam edeceğiz.

    Puma BMW ile teknolojik yarış kıyafeti geliştirdi

    0

    P90194044_lowRes

    Özel konseptli bir yarış kıyafeti geliştirmek için BMW ile Puma güçlerini birleştiriyor. BMW’nin CSL 3.0 Hommage R modeli için hazırlanan tasarım; otomobil, kıyafet ve sürücü kaskı arasındaki bağlantıyı kontrol etmek için Bluetooth teknolojisi kullanıyor.

    Kıyafetin üzerindeki LED ışıkları, sürücünün eldiveni direksiyona dokunduğu sürece parlıyor ve otomobille kıyafet arasındaki kablosuz bilgi akışını temsil ediyor. Kıyafet ve onu tamamlayan ayakkabı, motor sporlarında ilk kez kullanılan PUMA ProKnit ve PUMA Disc yeniliklerini içeriyor.

    P90194042_highRes

    Yarış kıyafetinin arkasında, sürüş deneyimini iyileştiren ve performansı artıran yenilikçi tasarım vizyonu yatıyor. Karın kısmındaki dokuma panel, konforu iyileştiren PUMA ProKnit teknolojisi içeriyor. Beli tamamen saran, dikişsiz ve rahat nefes alan panel, sürücünün oturuş pozisyonuna uyum ve destek sağlıyor. Konsept yarış ayakkabıları ise her sürücünün ayağına ideal uyum sağlayan PUMA Disc bağlama sistemi içeriyor.

    Bu teknoloji, PUMA Motor Sporları ürünlerinde ilk kez kullanılıyor. Ayakkabı, aynı zamanda pedal temasını ve hassasiyeti iyileştiren karbon fiber ayakkabı tabanı ve topuk desteği ile dikkat çekiyor. (morganstern.com)

    PUMA Global Kreatif Direktör Torsten Hochstetter şöyle konuştu: “Yeni performans teknolojileri geliştirmek her zaman öncelikli hedefimiz. BMW ile gerçekleştirdiğimiz bu proje, başarabileceklerimizin mükemmel bir örneği. CSL 3.0 Hommage R Konsept Yarışçı kıyafeti projesi, gelecekte büyük katkı sağlayacak yenilikleri araştırmamıza yardımcı oldu…”