Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 1461

    Barbekü Keyfi için Hazırlıklara Başlayın

    Barbekü keyfi için hazırlıklara başladınız mı?

    Bahar günlerinde dost sofralarının kurulmasına vesile olan, zahmetsiz, pratik ve unutulmaz lezzetler oluşturmanız imkan tanıyan barbekü konusunda merak edilenleri yazımda bulabilirsiniz.

    OnePlus 6 özellikleri netleşmeye başladı!

    0

    Ülkemizdeki en popüler markalardan biri olan OnePlus’ın 2018 model telefonu OnePlus 6 hakkında ilk ciddi bilgiler ortaya çıkmaya başladı!

    oneplus 6 özellikleri

    OnePlus 6 özellikleri nasıl olacak?

    2017 yılını OnePlus 5 ve OnePlus 5T modelleri ile geçiren şirketin 2018 model telefonu OnePlus 6 hakkında önemli gelişmeler yaşanıyor. Ortaya çıkan bilgilere göre telefonun özellikleri de netleşmeye başladı.

    İddialar netleşirse, bu model 6.28 inç büyüklüğünde bir ekrana sahip olacak. 2280x1080p AMOLED ekran ise Oppo R15 modelini hatırlatıyor. En ilginç gelişmelerden biri de, bu modelin de yeni yılın trendi olan çentikli ekran tasarımına ayak uyduracak olması.

    Geçtiğimiz yıl çıkan modellerde Snapdragon 835 işlemcisini kullanan OnePlus, 6. modelde ise 2018’in en güçlü işlemcisi olmaya aday Snapdragon 845 modeline yer verecek. Telefonda 6 GB RAM ve 128 GB dahili hafıza kullanılacak. MicroSD kart girişi ise olmayacak.

    7.5 mm kalınlık ve 175 gram ağırlığa sahip olması beklenen telefonda 3450 mAh kapasiteli bir batarya yer alacak.Telefonun arka tarafında 20 Megapiksel ve 16 Megapiksel çözünürlüklü ve f/1.7 diyaframa sahip çift kamera, ön kısımda ise f/2.0 diyafram açıklığı sunan 20 Megapiksel çözünürlüklü bir kamera yer alabilir. (lifetimesmilesbellevue.com)

    OnePlus 6 modelinin piyasaya çıkış tarihi henüz bilinmiyor ancak fiyatının 749 dolar olması bekleniyor.

    Akıllı telefonunuzu doküman tarayıcı olarak kullanın

    Telefonunuzdan profesyonel tarayıcı kalitesine yakın belge taraması yapabileceğiniz ve belgelerinizi arşivlemenizi kolaştıracak doküman tarayıcı mobil uygulamalar öneriyorum. Önerdiğim doküman tarayıcı uygulamalarla, faturalarınızı, ödeme makbuzlarınızı, kartvizitlerinizi, ders notlarınızı ve benzer pek çok yazılı materyali akıllı telefonunuzdan çok temiz şekilde tarayarak arşivleyebilirsiniz. Dilerseniz bu ortamlardan kaydettiğiniz görüntülerdeki yazıları OCR (optik karakter tanıma) ile yazıya dönüştürebilirsiniz.

    doküman tarayıcı

    Office Lens

    Microsoft tarafından geliştirilen ve Google Play’de “2015 Yılının En İyi Uygulamaları” listesine giren Office Lens, akıllı telefonunuzu cebinizde taşıdığınız bir tarayıcıya dönüştürüyor. Uygulamayla, önemli belgeleriniz, kartvizitleriniz ya da beyaz tahtadan çektiğiniz görüntüler, oldukça net elektronik belgeler haline dönüştürülüyor. Office Lens ile çektiğiniz görüntüleri kesip düzeltebilir, ışık ayarını ve arkaplan beyazlığını kusursuz şekilde ayarlayabilirsiniz. Ardından bu görüntüleri PDF, Word ve PowerPoint dosyalarına dönüştürebilir, OneNote veya OneDrive’a kolayca kaydedebilirsiniz.

    Cebinizdeki doküman tarayıcı göreve hazır

    Yazı tahtaları üzerinde aldığınız notları anında dijital ortama aktarabilir ve istediğiniz zaman OneNote veya OneDrive’dan erişebilirsiniz. Aklınıza gelen yeni fikirleri unutmamak için hemen taslağını çizip, fotoğrafını çekebilir ve dijital ortamda saklayabilirsiniz. Faturalarınızı, ödeme makbuzlarınızı ve küçük kağıtlara aldığınız notlarınızı kaydetmek için doküman tarayıcı Office Lens uygulaması oldukça ideal bir çözüm. Uygulama, yazdırılmış veya el yazısıyla yazılmış metinleri, OCR (optik karakter tanıma) aracılığıyla otomatik olarak tanınyor. Böylece resimlerde sözcükleri arayabilir, kopyalayabilir ve düzenleyebilirsiniz.

    • Office Lens uygulamasını Android için buradan, iOS için buradan indirebilirsiniz.

    doküman tarayıcı

    Adobe Scan: PDF Tarayıcı, OCR

    Adobe Scan uygulaması, akıllı telefonunuzu metinleri otomatik olarak tanıyan taşınabilir bir PDF tarayıcıya dönüştürüyor. Uygulamayla taturalar, notlar, belgeler, resimler, kartvizitler ve beyaz tahtalar dahil her şeyi, her bir PDF’den ve fotoğraf taramasından yeniden kullanabileceğiniz içeriklere sahip Adobe PDF belgelerine dönüştürebilirsiniz. Uygulama gelişmiş görüntü teknolojisiyle belge kenarlarını otomatik olarak algılıyor ve ,aranmış içeriği netleştiriyor. Dilerseniz taradığınız belgelerdeki metinleri OCR teknolojisiyle tanıyarak metne dönüştürür.

    PDF belgelerini Adobe Document Cloud’a kaydediyor

    Bu mobil doküman tarayıcı ile formları, faturaları, notları ve kartvizitleri elektronik belgeye dönüştürerek arşivleyebilirsiniz. Uygulama, birden fazla sayfaya sahip belgeleri bile taramanızı ve tek bir dokunuşla kaydetmenizi sağlar. Adobe Scan uygulaması, fotoğraflarınız arasındaki belgeleri ve faturaları sizin yerinize otomatik olarak bulur ve PDF taramalarına dönüştürür. Otomatik OCR, metni düzenleyebileceğiniz ve yeniden kullanılabileceğiniz içeriğe dönüştürür. Anında erişim ve paylaşım için her bir PDF belgesini Adobe Document Cloud’a kaydedebilirsiniz. Dilerseniz Microsoft Office belgelerine dönüştürüp, doldurup, imzalayarak paylaşabilirsiniz.

    • Adobe Scan uygulamasını Android için buradan, iOS için buradan indirebilirsiniz.

    doküman tarayıcı

    Scanbot – PDF Document Scanner

    Temelde PDF tarayıcı uygulaması olarak tanımlanan Scanbot, belgeler, makbuzlar, kartvizitler, yazı tahtaları, QR kodları veya barkodları taramak için kullanılıyor. Tek bir dokunuşla PDF veya JPG olarak belgeler taranabiliyor. Bir belgenin üzerine akıllı telefonunuzu veya tabletinizi tuttuğunuzda doküman tarayıcı Scanbot otomatik olarak bunları tarar. Uygulama belgeleri taradıktan sonra kenarlarındaki fazla alanları kırpma ve düzeltme işlevleri sunuyor. Ayrıca renk düzeltme ve arkaplanı temizleme gibi özelliklerle de kullanışlı bir deneyim sunuyor.

    Taranan belgelere imza ya da notlar ekleyin

    Belgeler taradıktan sonra PDF’e dönüştürülüyor ve üzerinde çalışmak OCR ile metin tanımak mümkün oluyor. Taranan belgelerde çizim yapmak, imza veya notlar eklemek, metnin altını çizerek vurgulamak gibi seçenekler var. Taradığınız belgeleri sınıflandırmak, arşivlemek için gerekli özellikler de uygulamada mevcut. Scanbot’ta taranan belgeler bulut servisleriyle senkronize edilebiliyor. Uygulamanın desteklediği bulut servisleri şöyle: Dropbox, Google Drive, OneDrive, Box, Evernote, Shoeboxed, Yandex Disk, WebDAV, MagentaCloud, Amazon Cloud Drive, Slack ve Todoist.

    • Scanbot uygulamasını Android için buradan, iOS için buradan indirebilirsiniz.

    doküman tarayıcı

    My Scans – Best PDF Scanner

    Akıllı telefonunuzda kullanabileceğiniz bir başka mobil tarayıcı uygulaması ise My Scans. Telefonunuz için tarayıcı ve belge yöneticisi vazigesi gören uygulamanın kullanışı son derece kolay. Belgenin, faturanın, kartvizitin, sözleşmelerin, garanti belgelerinin ya da notların fotoğrafını telefonunuzun kamerasını kullanarak çekip uygulama içerisine kolayca kaydedebilirsiniz. Uygulama, belge ya da fotoğrafı otomatik olarak PDF belgesine dönüştürüyor. Uygulamayla, belgelerinizi e-posta ile gönderebilir ya da yazdırabilirsiniz.

    PDF belgeleri cebinizden kaşeleyip imzalayın

    En My Scans şunlar için kullanılabilir: Senetler, Faturalar, Sözleşmeler, Vergi Kayıtları, Kartvizitler, Yazı Tahtaları, Hatırlatıcı Notlar, En Yazıları, Mektuplar, Kitaplar, Reklam Panoları, Ders Notları, Makaleler, Ehliyetler, Sertifikalar, Kimlik Belgeleri, Garanti Belgeleri. Bu doküman tarayıcı yazılımın size sunduğu başlıca özellikler şunlar: PDF belgesi oluşturma, Otomatik belge kenarı algılama, Tek belgede çoklu sayfalar, Dosya ve klasör yöneticisi, Belgeleri resim ya da PDF olarak paylaşabilme, PDF belge üzerine not yazma, PDF belgeyi cihazdan imzalama ve kaşeleme.

    • My Scans uygulamasını Android için buradan, iOS için buradan indirebilirsiniz.

    doküman tarayıcı

    CamScanner – Phone PDF Creator

    CamScanner uygulaması, makbuz, not, fatura, kartvizit gibi aklınıza gelebilecek her türlü belgeyi keskin ve çok net şekilde taramanızı, elektronik belge (PDF) haline getirmenizi sağlıyor. Yazdırmak, arşivlemek, faks olarak göndermek ya da elektronik ortamda paylaşmak istediğiniz belgeleri doküman tarayıcı olan CamScanner uygulamasıyla tarayarak daha iyi sonuçlar alabilirsiniz. CamScanner’da taradığınız belgeleri arşivlemeniz ve gerektiğinde bilgisayarınızdan da kullanmanız mümkün.

    Belgeleri 30’dan fazla ülkeye fakslayabilirsiniz

    CamScanner, belgelerinizi saklamanız için 200 MB alanı ücretsiz sunuyor. Daha fazla alan ve ekstra avantajlar için ücretli versiyona geçmeniz gerekiyor. Ücretli sürümde resim halindeki belgelerden OCR (optik karakter tanıma) ile metin elde etmeniz ve tekst dosyası olarak paylaşmanız da mümkün oluyor. Ücretli versiyonda belgelerinizi saklamanız için 10GB bulut depolama alanı sunuluyor. İstendiğinde belgeler, Box, Google Drive, Dropbox, Evernote ve OneDrive ile otomatik olarak senkronize edilebiliyor. CamScanner’daki belgeleri 30’dan fazla ülkeye doğrudan uygulama üzerinden fakslamak da mümkün.

    • CamScanner uygulamasını Android için buradan, iOS için buradan indirebilirsiniz.

    Twitter’da beni takip edin: https://twitter.com/melihbayramdede

    YouTube kanalıma abone olun: https://www.youtube.com/c/melihbayramdede


    MediaTrend’de yayınlanan diğer yazılarıma göz atmak ister misiniz?

    Verimlilik artışı sağlayan mobil uygulamalar

    Akıllı telefon satın alırken aramanız gereken asgari özellikler

    Akıllı telefon ve tabletiniz için güvenlik yazılımı önerileri

    512 GB hafızaya sahip ilk telefon geliyor!

    0

    Pek çok kişi için 64 GB dahili depolama yeterli olsa da ekstrem ihtiyaçlara sahip kullanıcılar için büyük bir yenilik geliyor. Dünyanın 512 GB hafızaya sahip ilk telefonu tanıtılmaya hazırlanıyor. Birkaç ay sonra tanıtılacak telefon, pek satın alınabilir olmasa da teknoloji dünyasın için önemli bir eşiği temsil ediyor.

    Birkaç yıl öncesine kadar 16 GB hatta 8 GB dahili hafıza ile gelen amiral gemisi telefonlar kullanıyorduk. Ancak, uygulama boyutlarının hızla artmasıyla 16 GB dahili hafıza yetmemeye başladı. Bir süre SD kart ile soruna çözüm üretmeye başlayan kullanıcılar, umduğunu bulamayınca telefon üreticileri işe el attı. Şu an neredeyse tüm güncel akıllı telefonların 64 GB dahili depolamayla gelmesi de bu şekilde ortaya çıktı.

    Huawei Mate X 512 GB dahili depolama ile gelecek

    Konuya bambaşka bir boyut getiren Huawei, 128 GB ve 256 GB’ı aşarak tam 512 GB hafızayı akıllı telefonlara getiriyor. Şimdiye kadarki en yüksek depolama kapasitesi sunması beklenen Mate X, dünyada bu anlamda bir ilk olacak.

    Samsung’un geçtiğimiz sene duyurduğu UFS bellek modülleri sayesinde mümkün olan 512 GB dahili depolama, sızan bilgilere göre ilk göre Huawei Mate X ile bir akıllı telefonda kullanılacak. Ancak, Samsung bir sürpriz yaparak, dünyadaki ilk 512 GB telefon unvanına sahip olabilmek için Galaxy S9 serisinin 512 GB versiyonunu satışa sunabilir.

    Far Cry 5 İnceleme

    0

    2004 yılında oyuncular ile buluşan ilk olarak Crytek‘in elinden çıkmıştı. Grafikler ve oynanış tarzı ile çok kısa sürede oyuncuların sevgisini kazanmıştı. Yapım, 2005 yılında Ubisoft’a geçiş yapmış, 2008 yılında da Far Cry 2 ile karşımıza çıkmıştı. Far Cry 2’nin ardından derin bir sessizliğe bürünen serimiz, 2012 yılında birçok oyuncuya göre serinin en iyi oyunu olan Far Cry 3 ile tekrar karşısında idi. Çılgın diktatörlerin ve bu kişilere karşı savaşın olduğu bir hikayenin içine attı. Oyunculardan da olumlu tepkiler alan bu tema, sonraki oyunlarda da işlendi ve 2018 yılına geldiğimizde yep yeni bir Far Cry ile, Far Cry 5 ile bizleri Amerika’ya davet etti.

    Far Cry 5, Ubisoft’un son dönemdeki en önemli yapımlarından

    Modern zamanlarda geçen Far Cry 5, bizleri Amerika Birleşik Devletleri’nin Montana eyaletine davet ediyor. Kurgusal Hope County’de bizleri kendisine “Baba” adını veren Joseph Seed isimli bir kült liderini tutuklamak için göreve yollayan hikayemiz, yaşanan karışıklıklardan sonra hikayemizi başlatıyor. Spoiler vermek istemediğim için karakterimiz ve hikaye ile ilgili çok az bilgi vermeye çalışacağım. Ancak oyunun konusu en kısa özetle, önceki Far Cry’larda olduğu gibi çılgın kötü adamı yok etmek üzerine kuruluyor.

    Şimdi öncelikle oyunun baş düşmanı olan “Baba”nın yani Joseph Seed’in kurmuş olduğu Eden’s Gate (Cennet Kapısı) tarikatına bakalım. Cemaatlere benzer bir yapısı olan Eden’s Gate tarikatı, dünyanın sonunun geldiğine inanıyor ve üyelerine cenneti vaad ediyor. Katılan kişileri kısa sürede kendilerine köle haline getiren bu tarikat, Hope County’yi adeta bir tarikat üssüne çevirmüş. Bölgede yaşayan “herkese ya bizimlesin, ya da ölüsün” diyor. Adam kaçırma, cinayet, silah bulundurma gibi birçok farklı suç işleyen bu tarikat, bölgedeki bazı insanların canına öylesine tak ediyor ki, bir grup insan tarikata karşı ayaklanmaya çalışıyor. Ancak tarikatin gücü öylesine büyük ki, yapılan tüm ayaklanmalar bir şekilde bastırılıyor.

    Bizler de bu ayaklanmayı ya da oyunun bize söylediği şekilde direnişi yeniden ayaklandırıyor, insanlara umut veriyoruz. Elbette amaç Joseph Seed’i alaşağı etmek. Bunun için de tarikat karşıtları ile büyük bir silahlı direnişe geçiyoruz. Co-op mantığına uygun geliştirilmesinden ötürü, karakterimizin belli bir hikayesi yok.

    Far Cry 5’e burada dahil oluyoruz. İlk olarak kendi karakterinizi oluşturuyor, ve kısa görevler ile başlayarak alışma sürecini geçiriyoruz. Far Cry’ın önceki sürümlerini oynayan oyuncular için çok fazla sürpriz bulunmuyor. Çatışma hissiyatı, silah mekanikleri, eski Far Cry oyunlarına hayli benziyor. Far Cry zaten uzun yıllardır temel oynanış özellikleri ile sevilen bir yapım. Oyunun vuruş hissiyatı olsun, koşarken silahı tutuşunuz olsun hepsi oturaklı ve başarılı olmuş.

    Oynayış şeklimizde ise bazı ufak tefek değişiklikler var. Bildiğiniz üzere önceki Far Cry ve diğer Ubisoft yapımlarında sıkça karşılaştığımız falanca tepeye çık, falanca radyo kulesine tırman ve bölgeyi aç gibi durumlar Far Cry 5’te kaldırılmış. Hatta bununla ilgili bir diyalogda ufak bir sürpriz de var. Oyun bunun yerine sürekli olarak ufak yan görevler vererek sizlerden oyunun hikayesini devam ettirmenizi istiyor. Yine önceki oyunlar gibi tarikatın bölgelerine saldırı düzenleyebiliyor ve bölgeyi ele geçirebiliyoruz. Ele geçirdiğimiz her bölge sonrasında ise yeni görevler bizleri bekliyor. Oyundaki yan görevlerin yapısı ise oldukça başarılı tasarlanmış, her biri ufak hikayeler ile desteklenirken, görev sonrasında verilen ödüller de keza başarılı. Neredeyse her yeni görev sonrasında yeni bir silah, yeni bir araç ile karşılaşmanız olası diyebilirim.

     

    Hazır bölgelerden bahsetmişken oyunun dünyasından da kısaca bahsetmek istiyorum. Öncelikle önceki oyunlara kıyasla çok daha farklı bir bölge ile karşılaşıyoruz. Amerika’nın doğası ile ünlü Montana eyaletinin bir bölümü emrimize amade edilmiş. Görsel olarak Hollywood filmlerinde sıkça gördüğümüz kasaba teması, Far Cry 5’in ana temasını oluşturuyor. Küçük kasabalarda bulunan barlar, silah dükkanları gibi detaylar gayet hoş gözüküyor. Özellikle akşam olduğunda neon ışıklar ile aydınlanan bu küçük kasabalar, tıpkı GTA: San Andreas’ın küçük kasabalarını sevdiğimiz gibi kendilerini sevdirmeyi başarıyor.

    Akıllı aydınlatma ile daha sağlıklı ve konforlu bir hayat

    0

    Birleşmiş Milletler (BM) Sürdürülebilir Kalkınma Ağı’nın hazırladığı 2018 Dünya Mutluluk Raporu geçtiğimiz günlerde açıklandı. Buna göre dünyanın en mutlu ülkeleri sıralamasında ilk üç sırada İskandinav ülkeleri var. İlk iki sıradaki Finlandiya ve Norveç’in ardından üçüncü sırada yer alan Danimarka aslında genel olarak doğru aydınlatmanın ve yeni nesil akıllı aydınlatma sistemlerinin insan hayatı üzerindeki yeri ve önemi konusunda bu yazıdaki çıkış noktam. Naden mi? Şöyle ki: Aydınlatma konusu Danimarkalılar için saplantı derecesinde önemlidir ve bir anlamda aydınlatma Danimarkalıların mutluluk sırlarından biridir. Aydınlatmanın Vikingler için bu denli önemli olmasının nedeni tahmin edeceğiniz üzere Ekim ayından Mart ayına ışıkla temaslarının son derece sınırlı olması aslında. Danimarkalılar için ışık karanlık geçen bu dönemde öylesine önemlidir ki, şöyle enteresan bir bilgi vererek bunun altını çizmek istiyorum. Avrupa Mum Derneği isimli organizasyonun verilerine göre Danimarka Avrupa’da kişi başına en çok mum yakan ülkedir. Her Danimarkalı her sene yaklaşık 6 kilo mum yakar. Ve elbette aydınlatma yalnızca mumlardan da ibaret değildir. Danimarkalılar lambalarını özenle seçip, doğru ve stratejik bir ışık alanı yaratmak için her lambayı evlerinde stratejik olarak yerleştirirler. Dünyanın en güzel tasarlanmış lambalarının çoğu Danimarkalı tasarımcıların ellerinden çıkmıştır. Danimarka ve aslında genel olarak İskandinavya ülkelerini de kapsayan bu bilgileri paylaşmamanın altında şu var aslında: Doğru ve akıllı aydınlatma insan için mutluluk ve huzur da demek. Dahası enerji tasarrufu ve güvenlik de demek.

    Evdeki aydınlatmayı dünyanın her yerinden yönetmek mümkün
    Diğer yandan gelişen teknoloji ile aydınlatma sistemleri de daha akıllı hale geliyor. Akıllı aydınlatma ürünleri akıllı ev sistemlerinin bir parçası olarak hayatı kolaylaştırmaya devam ediyor. Kullanım alışkanlıklarınızı öğrenebilen akıllı aydınlatma sistemleri doğru zamanda ışıkları kapatarak enerji tasarrufu sağlıyor. Bu sistemleri diğer akıllı cihazlar gibi uzaktan kontrol edebildiğinizden istediğiniz şekilde ayarlayabiliyorsunuz. Ayrıca güvenliği de önemli ölçüde artırabiliyor, çünkü akıllı aydınlatma sistemlerini evde olmasanız dahi uzaktan kontrol edebiliyorsunuz. Bu aslında bu sistemlerin en önemli artısı olabilir. Bu konuda geçtiğimiz yıl Philips Aydınlatma’nın ABD, Almanya, İngiltere, Fransa, Hollanda ve İsveç dahil 6 ülkeden 8 bini aşkın yetişkin katılımcı ile yaptığı araştırmaya göre katılımcıların yüzde 31’i tatile giderken evlerindeki ışıkları açık unutmaları konusunda kaygı duyduklarını belirtmişler. Yine aynı araştırmaya göre gençlerin yüzde 65’i akıllı aydınlatma sistemleri gibi uzaktan kontrol edilebilen sistemler ile kendilerini daha güvende hissedeceklerini belirtmişler. Bu cevabı veren kullanıcılara teknoloji dünyası da boş kalmıyor. Yeni nesil akıllı aydınlatma çözümleri ile ışıklar uzaktan açılıp kapatılabiliyor ve günün belli aralıklarında otomatik olarak açılıp kapanabilmesi için programlanabiliyor. Hatta bazı çözümler var ki; sistemi evdeki ışıkların rasgele yanıp sönmesi için programlayabiliyorsunuz. Yani evdeki aydınlatmayı dünyanın her yerinden yönetebilmeniz mümkün. Akıllı aydınlatma sistemlerinin tasarruf, konfor ve güvenlik açısından getirdiği artılar yanında sağlık için de çok büyük faydaları var. Gelin akıllı aydınlatmanın sağlık açısında faydalarına detaylı olarak bakalım:
    Düşme sebepli sakatlanma riskini azaltır
    Dünyada her yıl yüzbinlerce kişi düşme sebebiyle hastaneye kaldırılıyor. Üstelik bu düşmelerin yüzde 20’si düşük aydınlatma kaynaklı gerçekleşiyor. Akıllı aydınlatma sistemleri hareketi algılayarak gerekli durumlarda aydınlatma sağlıyor. Üstelik bunu akıllı telefonunuzdan basit bir şekilde kontrol de edebiliyorsunuz.
    Aydınlatma süresi ve çeşidi vücut ritminizi etkiler
    Bir akıllı aydınlatma çözümü olarak kullanabileceğiniz renk değiştiren ampüller ile aldığınız ışık soğuktan sıcağa doğru değişebiliyor. Bu şekilde de vücudunuzun melatonin hormonu salgılamasını sağlayabiliyorsunuz.
    Akıllı aydınlatma uyku kalitenizi artırır
    Doğru aydınlatma daha iyi bir uyku uyumanızı sağlayarak konsantrasyon, hafıza ve ruhsal durumunuzu iyileştirir.
    Akıllı aydınlatma kortizol salgılamanızı artırır
    Gün doğarken uyanmak ya da bunun simule edilmiş hali zihinsel sağlık için gerekli kortizol hormonunun salgılanmasını sağlar.
    İyi aydınlatma sağlık risklerini azaltır
    Araştırmalar gösteriyor ki yanlış aydınlatma veya yanlış süreli aydınlatma melatonin hormonu üretimini etkiler ve bu da kanser, diabet, tansiyon gibi hastalıklara sebep olur.
    Zihinsel sağlığa katkı sağlar
    Doğru zamanda doğru aydınlatma depresyon ve çeşitli ruhsal bozukluklara yakalanma riskini azaltır.

    Görsel kaynak: eieihome.com

    Günümüzde Alınabilecek Akıllı Telefonlar

          Gün geçtikçe akıllı telefon kullanım oranı artmakta. 20 yıldır düzenlenen anketlere göre: ilk kez geçen yıl mobilden yani akıllı telefondan internete bağlanma oranı, bilgisayarlardan bağlananlardan daha fazla olmaya başladı. 2017 yılı internete ağlanılma konusunda bir dönüm noktası olma özelliği taşıyor. Anket yapılan 63 ülkenin tamamında, kişilerin %50’inden fazlası internete mobil ortamlardan bağlanıyorlar.

          Gerek Android ve gerekse de iOS platformunu kullanan akıllı telefon üreticileri, adeta birbirleri ile yarışırcasına yeni modellerini piyasaya sürüyorlar. Bu haftaki yazımda, günümüzde alınabilecek akıllı telefonları listeleyerek, telefon almak isteyenlere yardımcı olmaya çalışacağım.

    iPhone X

          iPhone X, 64 ve 256 GB depolama alanı, uzay girisi ve Gümüş renkli modelleri ile satılıyor. Telefon, süper retina HD ekran ve 5.8 inç Oled Multi-Touch ekrana sahip. iPhone X aynı zamanda gerçek siyah ve parlak beyazlara izin veren Apple’ın ilk OLED ekranını barındırıyor. Ekran 2436 x 1125 piksel çözünürlük ve inç başına 458 piksel yoğunluk içeriyor. Apple, iPhone X’de parmak izi sensörünü ortadan kaldırarak yüz tanıma işlevini kullanıp, telefonun kilidini açma konusunda gerçekten devrim yaratacak bir yeniliğe imza atmış durumda. Apple yeni iPhone X modelinde A11 Bionic çip ile Face ID özelliğini kullanıma sunuyor. Hareketli emojiler ile mesajlarınıza yeni bir boyut getiren iPhone X, su ve toza dayanıklı ve kablosuz şarj özelliğini barındırıyor. iPhone X, günümüzde alınabilecek en iyi telefonların arasında iyi bir seçenek olarak duruyor.

    Samsung Galaxy Note 8

          Samsung Galaxy Note 8 cep telefonu, 6,3 inç büyüklüğünde oldukça etkileyici bir ekrana sahip. Bu ekran, inç başına 2960 x 1440 ve 521 piksel çözünürlükle dörtlü HD + Süper AMOLED özelliğini bünyesinde barındırıyor. Gerçek ekran özelliği ile neredeyse çerçevesiz bir görüntüye sahip. Samsung Galaxy Note 8, bir adet Octa-core (2,35GHz Quad + 1.9GHz Quad), 64-bit, 10 nm işlemci barındırıyor. Cihaz, 6GB RAM ve 64GB dahili depolama alanı sunuyor. Depolama kapasitesini microSD kart ile 256 GB’a kadar artırabiliyorsunuz. Ultra yüksek kaliteli ses çalma, Bluetooth bağlantısı, toz ve su geçirmezlik ve 3300 mAh pil ile adeta cebinize giren bir bilgisayar vazifesi görüyor.

    Samsung Galaxy S9 ve S9+

          Samsung Galaxy S9’da 5.8 inç ekran, Samsung Galaxy S9 Plus+’ta 6.2 inçlik ekran bulunuyor. Galaxy S9 ve S9 Plus’da, gece siyahı, titanyum grisi, mercan mavisi ve lila olmak üzere dört farklı renk seçeneği sunuyor. Galaxy S9’da 4 GB RAM, S9+’ta ise 6 GB RAM bulunuyor. Pil kapasitesi bakımından, S9 modelinde 3.000 mAh, S9+’ta ise 3.500 mAh pil gücü barındırıyor. Galaxy S9’da 12 MP çözünürlüğe sahip tek arka kamera bulunurken, S9+’ta iki tane 12 MP’lik arka kamera bulunuyor. Gerek Galaxy S9 ve gerekse de S9+ modelleri, günümüzde Android işletim sistemi kullanan telefonlar arasında en ön sırada yer alıyor.

    iPhone 8 ve 8 Plus

          iPhone 8 ve  8 Plus modelleri, yeni cam ve alüminyum tasarıma, retina HD ekrana, A11 Bionic çipe, Portre ışığı destekli tek ve çift kameraya, kablosuz şarj özelliği ve artırılmış gerçeklik için optimize edilmiş bir yapıya sahip. iPhone 8’de 4.7 inç, iPhone 8 Plus’da 5.5 inç ekran bulunuyor. Cihazlar 64 ve 256 GB olmak üzere iki farklı hafıza seçeneği sunuyor. Aynı zamanda iPhone 8, 2 GB, iPhone 8 Plus 3 GB RAM ile satılıyor. iPhone 8’de, f/1.8 diyafram açıklığına sahip tek bir 12MP kamera varken, Phone 8 Plus’da çift 12MP kamera bulunuyor. iPhone 8 Plus, 6x dijital zoom yaparken, iPhone 8, 3x dijital zoom sunabiliyor.

    Batarya ömrü ve oyun için Samsung Galaxy S7 Edge

          Tanıtıldığı zamandaki diğer telefonlara göre ekstra özellikleri barındıran Galaxy S7 Edge, genişletilebilir hafıza desteği sunması ve suya karşı dayanıklı olması ile öne çıkıyor. 5.5 inç. (1440 x 2560) Corning Gorilla Glass 5 ekran barındıran telefonda, 3.000 mAh batarya bulunuyor. Galaxy S7 Edge’in 4 GB RAM, 12 Megapiksel f/1.7 arka, 5 Megapiksel f/1.7 ön kamera ile donatılıyor olması, cihaza ek özellikler kazandırıyor. Batarya kapasitesi ile neredeyse iki güne varan kullanım ömrü sunuyor. Tabi bu kullanım süresi, oyun oynandığında azalıyor. Galaxy S7 edge modelinin dahili depolama kapasitesinde ise 32, 64 ve 128 GB seçenekleri bulunuyor.

    XIAOMI Redmi Note 4

          5.5 inç 1080×1920 piksel (FHD) çözünürlüğünde IPS LCD ekran ile gelen Redmi Note 4, 401 ppi piksel yoğunluğuna ve 72.7% Ekran/Kasa oranını üzerinde barındırıyor. Xiaomi Redmi Note 4; 13 MP arka 5 MP ön kamerası, 8-çekirdekli Snapdragon 625 yona seti, Adreno 506 GPU’su, 2/3 GB RAM 32 GB, 4 GB RAM/64 GB genişletilebilir dahili hafıza seçeneği, 4100 mAh kapasiteli bataryası, parmak izi okuyucusu ile öne çıkıyor.

    HUAWEI Mate 10

          5,9 inç ekranı, 2160×1080 piksel çözünürlüğü, 4 GB RAM ile Huawei Mate 10 Lite, 64 GB dahili hafıza barındırıyor. Cihazın arkasında 16 ve 2 MP iki adet kamera bulunuyor. Aynı şekilde telefonun ön taradında ise yine 13 ve 2 MP’lik iki adet kamera bulunuyor.Cihaz, Kirin 659 işlemci barındırıyor. Cihazda 3340 mAh batarya bulunuyor.

    Ekonomik model olarak Samsung Galaxy J3

          Neredeyse her yıl, o yıla özel model çıkartan Galaxy j3 serisinin genel özelliklerini 5 inç ekran, 16 GB dahili depolama alanı, MicroSD kart girişi, 2 GB RAM ve 1.4 GHz dört çekirdekli işlemci şeklinde sıralayabiliriz. Telefon 2400 mAh batarya barındırıyor. F1.9 lens ile 13 MP arka kamerası düşük ışıkta bile daha detaylı ve net fotoğraflar çekmenizi sağlarken, yeni arayüzü hareketli deklanşör düğmesi sayesinde tek elle kullanım işlevselliği sunuyor.

     

    Hublot, Wear OS’li ilk akıllı saat modelini duyurdu

    Hublot’ın Wear OS’li lüks akıllı saat modeli, ‘futbol aşkını’ adeta kolunuza taşıyor.

    Google, geçtiğimiz hafta akıllı telefonlar için sunduğu işletim sisteminin ismini değiştirmiş, Wear OS adından karar kılmıştı. Bu yöndeki ilk akıllı saat modellerinden biri Hublot’tan geldi. Köklü saat markası, kendi tarihi için bir ilk olan tüketici elektroniği ürününü duyurdu. Hublot Big Bang Referee 2018 FIFA World Cup Russia adıyla geldiğini belirtelim.

    Rusya’da düzenlenecek 2018 Dünya Kupası için özel olarak geliştirilen akıllı saat, limitli sayıda üretilecek. Toplamda 2018 adet üretilmesi planlanıyor.

    Lüks saat markalarından biri olan Hublot’un modeli, kendi stil anlayışından derinlemesine izlerle geldi. Karakteristik bir marka anlayışı olarak büyük gövde ve ekranıyla öne çıkan akıllı saat modelinin gövde malzemesinde titanyum ve çelik kullanıldı. 13,9mm kalınlıktaki gövdesi ve 49mm’lik çapıyla oldukça büyük bir model olacağına şüphe yok.

    Futbol dolu akıllı saat…

    400 x 400 piksel çözünürlüklü AMOLED ekran, su geçirmezlik, bir günü bulan şarj dayanılılığı dikkat çeken özellikleri arasında. Yazılım tarafında ise Google’ın akıllı saat işletim sisteminin bir dizi ekstrayla beraber sunulacağını öngörmek zor değil, cihazda yaklaşan maçlarla ilgili hatırlatmalar olacak. Ayrıca Rusya’daki tüm maçların sonuçları, canlı bilgiler ve anlık tekrarlara erişim mümkün olacak. Öte yandan topun yörüngesini takip ederek kale çizgisini geçtiğinde titreşim gönderecek özel bir versiyonununda satışa sunulacağı kaydedildi.

    Ve açıklanan fiyatı, Avrupa için yaklaşık 4200 Euro olacağı duyuruldu.

    2 yeni Samsung Galaxy J modeli daha göründü

    Yeni Galaxy J serisi kısa süre içerisinde lanse edilecek…

    Samsung, sürpriz modellerini bir bir öne sürdürerek akıllı telefon pazarında daha fazla ilgi çekmek, dolayısıyla kullanıcı sayısını artırmak istiyor. Bu yönde uzun yıllardır devam eden Galaxy J serisinin önem taşıdığı yadsınamaz bir durum ve merakla beklenen yeni versiyonların tanıtımına da kısa süre kaldı. Diğer yandan teknoloji dünyasının olmazsa olmazları ‘sızıntılar’ bu yeni modeller için de söz konusu, yeni bilgilerle en yeni Samsung Galaxy J serisinin bazı ayrıntıları ortaya çıkmış durumda.

    Daha önce Galaxy J3 Star and Galaxy J7 Star modelleri gündeme gelmişti. Şimdi de ABD Patent Ofisi belgelerine göre iki model daha göründü; bunlar Galaxy J3 Orbit and Galaxy J7 Crown isimlerine sahip. Bu sene bol miktarda Galaxy J modeli gelecek gibi görünüyor. Peki Android işletim sistemine sahip modellerde ne gibi özellikler öne çıkacak? Bu soruya yönelik bazı yanıtların basına yansıdığını belirtelim.

     Örneğin Galaxy J8 2018’in 8 çekirdekli Exynos 7870 çip setine sahip olacağı iddia ediliyor. 802.11bn Wifi standardıyla geleceği kaydediliyor. J3 Orbit ve J7 Crown’ın ise Android Oreo önyüklü şekilde sunulacağı ve Exynos çip setleri bulunduracağı ortaya çıkan detaylar arasında. Ayrıca mütevazı bir fiyat etiketiyle gelecekleri konuşuluyor. Daha fazla ayrıntı için Samsung’un cihazları resmi olarak duyuracağı tarihi beklemek yerinde olacak.

    Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz. Takipte kalınız.

    Alerji ve astımı olanlar için ev temizliği

    Alerji ve astım gibi kronik solunum yolu rahatsızlıkları olanlar için kritik mevsim başladı. İlkbahar aylarında bitki polenlerinin rüzgarla dağılması; aksırık, burunda kaşıntı, gözlerde kaşınma ve sulanma gibi alerjik bulguları tetikliyor. Özellikle bu rahatsızlıklara sahipseniz ev temizliği de bir kabusa dönüşebilir. Bu noktada alerji ve astım hastaları için özel tasarlanmış ürünler imdadınıza yetişiyor.

    Alerji ve astım hastaları için ev temizliği kabusa dönüşüyor

    Alerji ve astım hastaları için ev temizliği oldukça önemlidir. Temizlik sırasında ağır kokulara, toza, evcil hayvan tüylerine, kimyasallara ve deterjanlara karşı hassasiyet gösterebilirler. Bu yüzden temizlik işlemi uygulanırken doğru süpürge seçimi önemlidir ve ağır kimyasal deterjanlar kullanılmamaya dikkat edilmelidir. Her ne kadar firmalar bu konuda son derece iyi ürünler geliştirse de bu konuda her zaman tüketici beklentilerinin ve ihtiyaçlarının göz önünde bulundurulması gerektiğini düşünüyorum. Bu nedenle ürün tavsiyelerimi oluştururken alerji problemi olan, UNITS Kariyer Akademisi Kurucular Kurulu Başkanı Merve Akman’dan bilgi aldım.

    Merve Akman, alerjisi olanların yaşadığı sıkıntıları ve ev temizliği ile ilgili deneyimlerini paylaşıyor: “Bilişim, Sağlık, Kariyer ve E-Ticaret ile ilgili firma sahibi ve ortaklığı yaptığım projelerimde, yoğun İstanbul günlerinin üzerine astım ve alerjiyi bir arada yaşayan biri olarak tüm alerjisi olan bireyler gibi bahar ayları ve temizlik günleri hayatımızın en çekilmez günleri olabiliyor.

    1987 doğumlu biri olarak söyleyebilirim ki normal insan ömrü düşünüldüğünde hayatımın ilk çeyreği neye alerjimin olduğunu bulmak ve doktor doktor dolaşmak ile geçti. Kısıtlı imkanlar, bilinçsiz toplum ve tecrübesiz doktorların ellerinde kullanmadığım ilaç ve ürün kalmadı.

    İzmir’liyim ve İstanbul’a geldiğim yıl bahar ayında şiddetli bir nöbet geçirmem üzerine İstanbul Çapa Hastanesi’nde yer alan Yama Testi’ni yaptırmaya karar verdim ki her alerjisi olanın yaptırmasını tavsiye ederim. Çok talep olduğundan minumum 1 ay sonraya randevu alabildiğinizi göz önüne alarak planınızı yapmanız zaman kaybı yaşamamanız adına faydalı olacaktır. Neye alerjiniz olarak duğunu, alerjinizin hangi dönemlerde yoğunlaşıp, durulacağı hakkında detaylı bilgi vermesi yaşam kaliteniz açısından önem arz ediyor.

    Alerji denildiğinde ilk akla öksürük gelmekte olduğundan toza alerjisi olan biri olarak toz kalkmaması adına evde sulu süpürgeleri tavsiye ediyorum. Tavsiye olarak kullandığım Arnica Bora 4000 ürününü önerebilirim. Çamaşır deterjanların en hassas olduğum ikinci segmentte yer almakta. Tavsiye olarak uzun süre maksimum hijyen sağlayan bir ürün tavsiye edebilirim.

    Sağlık sektöründe çalışan biri olarak en önemli alerjim pudralı eldivenler olup, önlem alınmazsa egzema hastalığına kadar yol açabiliyor. Bu konuda da önleminizi alıp pudrasız eldiven ile birlikte antiseptik yara iyileştirici krem kullanabilirsiniz.

    Gıda alanında ise karabiber, uzun süre kullanılan atılmayan kızartma yağları gibi alerjilerim olmakla beraber daha saymadığım birçok alerji reaksiyonları iklimsel sorunlar ve organik olmayan ürünlerin kullanımı sebebi ile geleceği tehdit altına almaya devam ettiğinden, tedbiri elden bırakmadan kontrol altında tutmamız, kaliteli bir yaşam sürmemiz adına ailemiz ve sevdiklerimiz için önemli görevlerimiz arasında yer almaktadır.

    Ev temizliğine yardımcı ürünler


    Dyson Cinetic

    Evlerimizdeki havada bol miktarda alerjen bulunur. İlkbahar aylarında camların açılması ile birlikte bu alerjenlere polenlerde eklenir. Nüfus bakımından kalabalık olan şehirlerde ise yılın her ayı cam açar açmaz adeta evinize toz ve akarlar hücum ederler. Çoğu alerjen, tıpkı toz akarları gibi ve bu akarların atıkları gibi evinizde ürer. Alerjisi olanlar için özellikle bahar ayları bu konuda sıkıntılı geçebilir. Dyson elektrikli süpürgeleri bu konuda alerjisi olanların imdadına yetişiyor. Dyson mikrobiyologları İngiltere Malmesbury’de yer alan merkezde bakteri ve alerjenler üzerinde çalışıyor. Mikrobiyologların bu araştırmaları, hijyenik ve anti alerjik teknolojilerin yaratılmasına yardımcı oluyor. Bu grupta yer alan ürünler, daha temiz hava çıkışı sağlıyor ve alerji şikayeti olanlar için oldukça uygun. Keza siz evi süpürürken makineye giren tozun, araba egzosundan çıkar gibi eve yayılması normal şartlarda da onayladığımız birşey değil. Süpürgeler, İngiliz Alerji Federasyonu (British Allergy Foundation- BAF) ve Allergie Suisse onayına sahiptir. BAF sertifikası alerji rahatsızlığı olan kişilerin yaşadıkları ortamda bulunan alerjenleri temizleyen, engelleyen ve azaltan ürünlere veriliyor. Allergie Suisse ise anti – alerjik süpürgelerin nasıl çalışması gerektiğine dair kriterlere sahip olan bir sertifika. Bu onayı alabilmek için süpürgenin sabit emiş gücüne, etkin toz ayrıştırma ve etkinliğinin kaybetmeme gibi özelliklere sahip olması gerekiyor. Elektrik süpürgesinden maksimum verim alabilmek ve dip köşe temizlik için alerji ve astım hastaları için özel olarak tasarlanmış temizlik başlıkları da mevcut. Bu başlıkları kullanmayı alışkanlık haline getirirseniz daha temiz ve hijyenik bir eviniz olabilir.

    Electrolux UltraCaptic Serisi

    Alerji problemi olanların en büyük sorunlarından biri ev temizliğidir. Temizlik sırasında toza temas etmemek ve süpürme sırasında süpürgeden çıkan tozlara maruz kalmamak gerekir. Multi Turbo Cyclone teknolojisi ile tozu havadan ayrıştıran Electrolux UltraCaptic serisi elektrikli süpürgeleri süpürme sırasında dışarıya toz değil, temiz hava çıkışı sağlıyor. Seri şu modellerden oluşuyor: Deluxe ZUCDELUXETR, Animal+ ZUCANIMATR ve HardFloor ZUCHARDFTR.

    Electrolux UltraCaptic serisi, en küçük toz partiküllerini bile yakalayan uzun ömürlü hijyenik Allergy Plus™ alerji filtresine sahip. Bu filtre gerçek anlamda temizlik isteyenler ve alerjisi olanların imdadına yetişiyor. Allergy Plus™ filtre 5 yıla kadar dayanıklı ve kullanım süresi dolduğunda değiştirilmesi de kolay. Bu sayede uzun bir süre süpürgenizi kullanabiliyorsunuz.

    Electrolux UltraCaptic torbasız elektrikli süpürgeleri ile temizlik sonrası makineyi de temizleme derdi ortadan kalkıyor. Keza alerjisi olanların toza temas etmemesi bakımından bu ayrıntı oldukça önemli. Compact & Go çözümü tozu sıkıştırarak daha temiz ve daha kolay şekilde boşaltma imkanı sunuyor. Temizlik yaptıktan sonra size sadece toz haznesini çöpe dökmek kalıyor.