Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 1965

    Saldırganların oyuncağı olmayın

    0

    İnternetin yaygınlaşması ile birlikte bir yandan hayatımız kolaylaşırken bir yandan da çeşitli güvenlik riskleri ile karşı karşıya kalmaya başladık. Banka şubesine gitmeden bankacılık işlemlerini oturduğumuz yerden halledebiliyor, devlet dairesine gitmeye gerek kalmadan birçok işimizi kolaylıkla görebiliyor, çocuğumuzun not durumunu ve diğer bilgilerini görebiliyoruz. Daha aklımıza gelmeyen birçok işi internet üzerinden halledebiliyoruz. Fakat tüm bu kolaylıkların yanında karşı karşıya kaldığımız riskler de artıyor.

    Hırsızlık, dolandırıcılık ve sahtekarlık gibi “meslekler” binlerce yıldır var. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte bu işler de değişiyor ve gelişiyor. Kısacası teknolojiye onlar da ayak uyduruyor. Örneğin saldırganlar binlerce kilometre öteden internet sayesinde bu işleri kolayca yapabiliyorlar, hatta şeytanın aklına gelmeyecek yöntemler geliştiriyorlar. Hiç beklemediğiniz bir anda bu saldırganların oyuncağı haline gelip çok büyük zararlar görebiliyorsunuz. Size çok basit gelen, çok masum bir tıklama dahi bunun için yeterli olabiliyor.

    Aklınızın ucundan bile geçmeyen yöntemler var

    Yaklaşık üç dört ay önce ABD’de mobil cihazlara yapılan ilginç bir saldırıya şahit oldum. Bu saldırının hedefinde akıllı telefon ve tablet gibi cihazlarını şarj eden kullanıcılar vardı. Birçoğumuz konferanslarda çeşitli yerlere yerleştirilen şarj cihazlarını görmüşsünüzdür. Cihazınızı takar bir süre bekleyip yeterince şarj olduktan sonra çıkarıp buradan uzaklaşır gidersiniz. Saldırganlar hayatınızı kolaylaştıran bu şarj istasyonlarını etkinliğin konseptine de uygun birer “hack” istasyonuna dönüştürerek konferansın yapılacağı yere yerleştirmişler. “Hack” istasyonlarını mobil cihazlar bağlandığında SMS’lerden kişi bilgilerine, fotoğraflara, e-postalara kadar her şeyi alacak şekilde donatmışlar. Kullanıcı şarj istasyonuna cep telefonunu taktığında telefon şarj ediliyor, ama bir yandan da içindeki tüm bilgiler istasyona aktarılıyor. Birçok kullanıcı veri aktarımı yapıldığının farkına bile varmıyor. Neyse ki konferansı düzenleyenler erken fark edip kaldırıyorlar ve polis olaya el koyuyor. Bu arada tabi birçok kullanıcının verisi ne yazık ki saldırganların eline geçiyor. Saldırganlar elde ettikleri bu bilgilerle şantaj da dahil olmak üzere çeşitli yöntemler kullanarak para kazanıyor.

    Teknolojik saldırganlar daha tehlikeli

    Son dönemde yaygınlaşan bir diğer yöntem ise uzak bilgisayarlara erişip bunların üzerindeki verilerin şifrelenmesi. Saldırganlar çeşitli yollarla kullanıcıların bilgisayarlarına verileri şifreleyecek bir yazılım kuruyorlar. Örneğin telefon faturası ya da kredi kartı ekstresi süsü verilmiş bir dosya e-posta ile kullanıcıya gönderiliyor ve yazılımın çalıştırılması sağlanıyor. Ya da daha farklı yöntemlerle bilgisayar üzerinde uzaktan kontrol sağlanıyor ve tüm veriler şifreli bir rar ya da zip dosyasında toplanıyor. Kullanıcılar saldırgana fidye ödemeden bu verileri kurtaramıyor. Elinizin altındaki kendi verilerinize kendi bilgisayarınızda ulaşamıyorsunuz. Yani saldırganların oyuncağı haline gelerek kendinizi istemediğiniz bir oyunun içinde buluyorsunuz.  Bazen fidye ödense bile bu verilere ulaşmak mümkün olmuyor. 100 dolarla 5000 dolar arasında değişen miktarlarda fidye istendiğine şahit oldum. Bunu yapan saldırganlar genelde farklı ülkelerde olduğu için bunlara ulaşmak da mümkün olmuyor.

    Eğitim çok önemli

    Güvenlik yazılımları elbette bir dereceye kadar güvenlik sağlayabiliyor. Ama biraz önce bahsettiğimiz sofistike saldırılarda en güçlü güvenlik yazılımı bile bazen işe yaramıyor. Bu tarz saldırılardan korunmanın en iyi yolu ise eğitim. Kullanıcıların gelen her e-posta mesajının tanıdık birinden dahi gelse güvenli olmayacağı, her bağlantıya tıklanmaması gerektiği gibi konularda eğitilmesi gerekiyor. (https://eluminoustechnologies.com) Güvenlikle ilgili haberleri yakından takip etmek, yeni çıkan saldırılardan haberdar olmak, bu saldırılara karşı bilinçli olmak güvenliğin en önemli katmanını oluşturuyor. Saldırganlar açısından baktığımızda ise bu kadar kolay, bu kadar risksiz başka bir işten bu derece büyük paralar kazanmalarının imkanı yok. Bu yüzden bu işi yapan çok fazla saldırgan, çok fazla saldırı var.

    Açıkçası güvenlik işin içindeyse biraz paranoyak olmakta fayda var. Düşünsenize cep telefonunuzu şarj ederken bile “hack”lenebiliyorsunuz.

    Google’dan giyilebilir hasta takip cihazı

    1x-1

    Google’ın fütüristik teknolojilere yönelik araştırma-geliştirme çalışmaları zaman zaman gündeme geliyor. Bu çalışmalar Google X adını alan tesiste yürütülüyor ve buradaki yeni projelerden biri daha günyüzüne çıktı…

    Google’ın sağlık alanında geliştirilen bir giyilebilir teknoloji cihazı üzerinde çalıştığı ortaya çıktı. Bu cihaz, Apple Watch ya da Fitbit gibi tüketici odaklı bir giyilebilir teknoloji ürünü değil, niş bir alana hizmet etmesi planlanıyor. Tıbbi alanlar için geliştiriliyor ve örneğin doktorlar ya da araştırma görevlileri tarafından kullanılması planlanıyor.

    Ürünün ana fikri ise hastaların nabız, kalp ritmi, vücut sıcaklığı gibi değerli bilgilerinin kolda takılan bir aygıt üzerinden tıp uzmanları tarafından anbean görüntülenebilmesi. Tıbbi gruplar üzerindeki çalışmaların önümüzdeki aylarda başlayacağı belirtilirken Google’ın akademik çevreler ve ilaç şirketleri ile iş birliği yaptığı da kaydediliyor.

    GoogleX-workstations

    Bu tıbbi proje Google adına bir ilk değil. Şirketin Google X kapsamında birbirinden ilginç geliştirme faaliyetleri var. İşte birkaç örnek; kontak lens ile gözyaşı içindeki glikozu izleme çalışması-ki bu diyabet hastaları için sonuçları merakla beklenen oldukça büyük bir atılım; Parkinson hastaları için titreme engelleyici kaşık bunlar arasında dikkat çekenler. Sürücüsüz otomobil, Google Glass, Project Loon ile atmosferde balonlar kullanılarak Wi-Fi ağı oluşturmak gibi daha popüler konular da yine Google X adına yürütülüyor.

    Samsung Galaxy A8’in inceliği şaşırttı

    0

    samsung-galaxy-s6-phone-goes-on-sale

    Samsung’un sonbahar döneminde tanıtılacak tek iddialı modeli Galaxy Note 5 olmayacak. Şirket, farklı planlarını da bu dönemde hayata geçirecek. Bu planlardan biri de Galaxy A8 adlı akıllı telefon.

    Samsung’un metal kasalı Galaxy A7 modelinin devamı niteliğindeki gelecek dönem Android’li akıllı telefonunda dikkat çekici, hatta bir ‘ilk’ de sahne almış olacak. Galaxy A8 modeli, ortaya çıkan yeni sertifikasyon kayıtlarına bakılırsa tüm zamanların en ince Samsung akıllı telefonu olacak…

    galaxy_a8-590x330Cihazın 5,9 mm’lik kalınlığı ile elde edeceği bu ünvan, bir diğer açıdan bakıldığında ise ciddi bir inovasyon sonucuna işaret ediyor. Çünkü metal formunda üretilecek olan Galaxy A8’deki bu incelik kendi segmenti baz alındığında öne çıkan detaylar arasında yer alıyor.

    Samsung Galaxy A8’in inceliğinin bazı popüler akıllı telefonlarla karşılaştırılması sonucunda ise ilgili özelliğin önemi daha net şekilde açığa çıkıyor. Galaxy A8, öncülü Galaxy A7’ye kıyasla sadece yarım mm daha ince. Öte yandan iPhone 6 Plus modelinde beşte bir oranında daha ince olduğu görülüyor. Galaxy A8’in ekranının 5,7 inç olacağı biliniyor ve iPhone 6 Plus’tan daha büyük ekrana sahip olmasına karşın daha ince oluşu dikkat çekiyor.

    Beklenen özellikler 

    Galaxy A8 modelinin çok büyük bir sürpriz olmazsa, Snapdragon 615 yonga seti, 2 GB RAM, 16 GB dahili depolama kapasitesi, microSD desteği, 3050mAh pil ve 16 megapiksel arka kamera özelliklerine sahip olacağını belirtelim. İlgili model, piyasaya çıktıktan sonra yakın bir varyasyonla Türkiye’de de satışa sunulacak.

    Manus Machina’den sanal gerçeklik eldiveni

    manus_mobile_vr

    Sanal gerçeklik tüm hızıyla geliyor! Haziran ayı ortalarında düzenlenen yılın en önemli oyun etkinliği E3’te tanıtılan sanal gerçeklik ekipman ve yazılımları bunun en yeni göstergeleri arasında. Üstelik sanal gerçeklik için çok sayıda büyük teknoloji şirketinin yatırımları da biliniyor. Facebook’un Occulus Rift’i, Sony’nin Project Morpheus’u, Microsoft’un Hololens’i akla ilk gelenler. Ancak başka üreticilerin de ilginç geliştirmelerle geldiği görülüyor. Bunlardan biri de Manus Machina.

    Bob Vlemmix, Stephan van den Brink ve Tim van Veenendaal adlı üç genç girişimci tarafından kurulan Manus Machina, sanal gerçeklik deneyimi için eldiven geliştiriyor. Çeşitli yatırımlarla finansal olarak ilerleyen, ekibini büyüten şirket, adeta bir başarı hikayesi. Şimdi ise geliştirdikleri sanal gerçeklik eldivenini piyasaya sunmaya hazırlanıyorlar.

    babysteps_reg

    Ele geçirilen sanal gerçeklik eldiveni, sensörler vasıtasıyla hareketleri algılıyor ve bunu sanal dünyada bir tür kontrol fonksiyonu haline getiriyor. Hareketlerinizi, tıpkı bir joystick gibi ama joystick olmadan yapabileceğiniz hareketlerle dolu bambaşka bir deneyimin kapıları aralanıyor. Oyun oynarken örneğin bir kılıcı yerden kaldırıp sallamaya başlıyorsunuz ya da otomobil kullanıyorsunuz. Sanal gerçeklik özelliğine sahip oyunlar, bu eldivenle adeta yeni bir tür uzaktan kumanda kazanıyor.

    Üzerinde pil bulunan aygıt, bu sayede herhangi bir kablo tarafından sınırlandırılmanın önüne geçiyor. 2016’nın ilk yarısında tüketicilerin beğenisine sunulacak sanal gerçeklik eldiveninin fiyatının ise ABD sınırlarında 200-300 dolar aralığında olacağı belirtiliyor.

    Hem hoparlör hem ampul LightFreq Square2

    ppqo0kb0rawuv1jv9l0rEvin içindeki hemen her şey çok daha akıllı bir hal almaya başladı. Yemeğin piştiğini akıllı telefonunuza bildirim göndererek haber veren fırınlar, akıllı perdeler, ısınmaya yönelik çözümleri ve daha fazlası söz konusu. Öte yandan teknoloji kavramının sürprizlerle dolu olduğunu da unutmamak gerekiyor. Yani yeniliklere her an hazırlıklı olmak gerek. İşte son dönemdeki ilgi çekici yeniliklerden biri de LightFreq Square2. Bu ilginç ismin arkasında ise oldukça inovatif bir aygıt yatıyor…

    LightFreq Square2, evinizdeki herhangi bir ampul duyuna takılıyor. Ardından klasik aydınlatma işlevini sunuyor. LED teknolojisi kullanılan aydınlatma yapısında renklerin değişimi için bir de döndürülebilir halkaya sahip aygıtın çarpıcı özelliği ise bir hoparlör olarak da kullanılabilmesi.

    Müzik akışı ya da mobil uygulaması sayesinde telefon görüşmelerinin mümkün kılındığını LightFreq Square2, Wi-Fi ve Bluetooth desteği ile cihazlara bağlanıyor; bu sayede aydınlatma fonksiyonunun yanı sıra ses çıkışı ve mikrofon özelliklerini bir arada sunuyor. Ürün akıllı cihaz bildirimleri, alarm gibi fonksiyonlar da sunuyor. Kısacası bir akıllı hoparlör sistemi ve interkom bir arada.

    Aygıtın ses kalitesinin oldukça yüksek olduğu belirtilirken bas ve tizlerin gayet iyi olduğu ifade ediliyor. Finanse edilme aşamasında olan ürünün  200 ve 400 dolar fiyat etiketine sahip iki ayrı boyutta satışa sunulacağı ifade edildi.

    test

    0

    t

    Instagram’a dev güncelleme!

    instagram-explore

    Popüler fotoğraf-video paylaşım ağı Instagram için iOS ve Android güncellemesi yayınlandı. 7.0 kod adı ile yayınlanan Instagram güncellemesinde önemli geliştirmeler söz konusu. Bunlardan ilki arama ve diğeri de yeni keşif özellikleri…

    Instagram, 7.0 güncellemesi ile birlikte mekana göre arama yapmaya olanak tanıyor. Lokasyon sekmesi ile yapılan aramalar ile örneğin sadece İstanbul’dan fotoğrafları görebiliyorsunuz. 2012 yılında gelen güncelleme ile paylaşılacak fotoğraflara yer bilgisi de eklenebiliyordu. Yeni özellik, bu bilgilerin ayrı bir havuzda toplanması ve kullanıcılara sunulması temeline dayanıyor. Yaz döneminde gelen bu özellik ile Instagram’ın tatile çıkmak isteyen kullanıcıları hedeflediği dikkatlerden kaçmıyor.

    3-search_top_places

    Diğer öne çıkan özellik ise keşif konusunda. Etiketlerle zenginleştirilen özellik, kullanıcıların en çok hangi etiketlerle paylaşım yaptıkları, dolayısıyla gündem maddeleri kolaylıkla görülebilecek. Özellikle beraber takip edilen ve takip edilen kişilerin çevrelerinin de dışına çıkılarak çok daha farklı kimselerin fotoğraflarına erişim mümkün olacak. Öte yandan Instagram, kullanıcılarına hesap önerisinde bulunacak. Bu özelliğin Instagram’a periyodik ve sıklıkla içerik eklemek için yoğun efor sarfeden fotoğrafçılar/fotoğraf severler için daha fazla takipçinin önünü açması bekleniyor.

    Yazın serinleten lezzetleri

    Son zamanlarda her ne kadar güneşi görmeye hasret kalsak da, artık havalar yavaştan ısınmaya başladı ve yağmurlu günler geride kaldı. Birçoğumuz tatillerimizi de yaptık ve yazın havasına kendimizi adeta kaptırdık. Yakında bunaltıcı sıcaklar da gelmeye başlayacak ve nerede nasıl serinleriz, bunun peşine düşeceğiz. “Aman evde durmayayım, hava çok sıcak, kendimi dışarı atayım” diyorsanız, bu düşüncenizi artık bir kenara bırakın. Çünkü mutfaklarınızda kullanacağınız birkaç aletle, yazın en serinleten lezzetlerini yaratabilir ve ev ortamınızda keyifli vakit geçirebilirsiniz…

    Yogurt with strawberries

    Portakal suyumu içmeden evden çıkmam
    Sabah uyandınız ve kendinize süper bir kahvaltı hazırladınız. Masanızda reçelinden tutun balına kadar, peynirinden tutun zeytinine kadar her şey var. Evinizin en serin köşesi olan balkonunuza da mükemmel bir sofra kurdunuz. Elinize gazetenizi de aldınız ve sabah trafikte yola koyulmadan önce keyif yapıyorsunuz. Yaz aylarının sıcak sabahlarında evden çıkmadan önce serin serin bir meyve suyu içmek güzel olmaz mıydı? Mutfakların olmazsa olmaz narenciye sıkacakları, bu noktada imdadınıza yetişecek en ideal ürünlerden biri. Hem kullanımı kolay, hem de mutfağınızın güzel bir dekoratif objesi olabilir. İşe gideceğiniz o uzun yola çıkmadan önce greyfurt ya da portakal sıkarak kendinize serin bir meyve suyu hazırlayabilir ve bir yandan da günün ilk saatlerinde enerji depolayabilirsiniz. Sımton marka narenciye sıkacağıyla ilgili detaylı bilgi için buraya tıklayabilirsiniz.

    fee_786_587t_png

    Meyve püresi de ne oluyor?
    Mutfakta en kolay kullanılan ürünlerden bir diğeri de el blenderları. Birkaç parça halinde bulunan ve mutfaklarda çok fazla yer kaplamayan bu ürünler, yazın kullanmanız için de oldukça ideal. Neler mi yapabilirsiniz? Gelin birlikte sayalım; Öncelikle yazın en serinletici meyvelerinden şeftali, karpuz ya da kavun gibi meyveleri el blenderı sayesinde püre haline getirebilir ve farklı bir lezzet yakalayabilirsiniz. Aynı zamanda yemek yaparken de kullanmanız mümkün. Örneğin, salatalığı el blenderı yardımıyla ezebilir ve alışık olduğumuzun dışında bir cacık hazırlayabilirsiniz. Braun marka el blenderıyla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.

    BRAUN-MQ-5137-BK-Sauce-El-Blender

    Bu robot başka robot!
    Bir mutfağı zengin gösteren en önemli aletlerin başında mutfak robotu geliyor. Adından da anlaşılacağı gibi mutfağınızın robotu, aslında en iyi asistanınız. Kış aylarında yemek yaparken, pek çok sebzeyi ezme özelliğine sahip mutfak robotları, yaz aylarının da en ideal mutfak aletleri arasında yer alıyor. Mutfak robotuyla bütün katı meyveleri de sıkabilirsiniz. Örneğin, havucun suyunu sıkabilir, robotunuzun buz kırma özelliğiyle havuçlu bir frozen hazırlayabilirsiniz. Aynı şekilde kavun, karpuz ve diğer tüm yaz meyvelerinden çeşit çeşit frozenlar yapabilir, farklı lezzetler yakalayabilirsiniz. Kenwood marka mutfak robotuyla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.

    KENWOOD-KM286-Prospero-Mutfak-Robotu

    Evde yoğurt mu yapılır demeyin!
    Yazın sıcak günlerinde en çok tüketilen yiyeceklerden biri de yoğurt. Öğlen ve akşam yemeklerinde, ana yemeğin yanında mutlaka yoğurt yemek istiyoruz. Hatta yemek yanında olmasa bile, sıcaktan bunaldığımızda yemek yerine, sadece yoğurt tüketebiliyoruz. Cacık hazırlarken de bol miktarda yoğurt tüketiyoruz. Arzum’un piyasaya çıkardığı yoğurt yapma makinesiyle artık kendi yoğurdunuzu kendiniz yapabilirsiniz. İsterseniz sade hazırlayabilir, isterseniz de meyveli yoğurt yapabilirsiniz. Ürünle ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.

    fee_786_587_png

    Dondurmanız neli olsun?
    Yaz denilince akla ilk dondurma geliyor. Sıcak yaz akşamlarında, yazlık muhabbetlerinde, balkon keyiflerinde genelde sofradan dondurma eksik olmaz. Artık bunu evinizde de hazırlayabilirsiniz. Nasıl mı? Breville’in dondurma yapma makinesiyle! Şimdi dondurmanızın neli olduğuna karar verin ve sıcak yaz aylarının akşamlarında serinletici lezzetlere merhaba deyin. Ürün hakkında detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.

    BREVILLE-BCI-600-Dondurma-Yapma-Makinesi

    Teknoloji var, vakit yok

    gorsel32

    Elimizde akıllı cep telefonu, kulağımızda kulaklık sürekli bir yerlere koşturup duruyoruz. Araba kullanırken, metrobüste, tramvayda veya yolda yürürken elindeki telefonu kurcalamayanımız yok. Bir acele, bir telaş içinde soluklanmaya bile zaman bulamadan bir yerlere yetişmeye çalışıyoruz. Yemek yerken, dostlarımızla çay-kahve içerken, hatta katıldığımız toplantılarda sürekli elimizde telefon ya mesaj var mı diye bakıyor ya da paylaşacağımız fotoğrafları düzenliyoruz.

    En son teknolojik cihazları kullanıyor, hızlı yaşıyor, yaşadığımız her şeyi anlık internette paylaşıyor ve tüketimlerimizi hep acele yapıyoruz. Cep bilgisayarı haline gelen akıllı telefonlarımızı artık elimizden hiç bırakmaz olduk. Neredeyse bedenimizin bir parçası haline geldiler. Başarılı mobil uygulama yazılımlarının gelişmesiyle günlük olarak kullandığımız uygulamaların sayısı her geçen gün artıyor. Biz bu uygulamaları hayatımızı kolaylaştırsınlar diye yüklediğimizde, aslında bizim hayatımızı kolaylaştırması gereken teknolojinin bütün zamanımızı nasıl çaldığına şahit oluyoruz.

    İlk Sorulan Wi-Fi Şifresi

    Uzun zamandır görüşmediğimiz dostlarımızla bile buluşsak birbirimizden daha çok telefonlarımızdaki uygulamalarla ilgileniyoruz. “WhatsApp” mesajlarını kontrol etmek ve mekanda check-in yapmadan birbirimize “merhaba” bile diyemediğimiz oluyor. Hatta birbirimizin hatırını sormadan ilk sorduğumuz şey artık mekanın Wi-Fi şifresi. Bu aşamayı geçtik diyelim hangimiz arkadaşlarıyla ettiği sohbet boyunca e-postalarına ve cep mesajlarına defalarca bakmadan durabiliyor ki?

    Dostlarla her buluşmada herkesin selfie çekerek ayrı ayrı paylaşması zaten bir gelenek olmuş durumda. İnsanın kendine sorası geliyor: “Bizler ne zaman ve nasıl böyle insanlar olduk?” diye.

    Cep Telefonum Olmadan Asla!

    Sinemada film seyrederken bile o karanlıkta etrafınıza bir bakın. Her taraf cep telefonlarının ekranlarıyla ışıl ışıl. Sanal dünya ile iletişimimizin kesilmesine 2 saat bile tahammül edemiyoruz. Eskiden cep telefonumuzu kapatma nezaketi gösterirken şimdi artık bıraktık kapatmayı sürekli ışığını yakıp gelen mesajlara bakıyoruz. Hatta filmin sonuna kadar telefonlarını kapalı tutanları da neredeyse öpüp, teşekkür edeceğiz. Sürekli kendimizi bir yerlere, bir şeylere yetişmek için zorluyoruz. Teknoloji her geçen gün gelişiyor ve hayatımızı daha kolay hale getiriyormuş gibi görünüyor. Fakat biz bu teknolojiyi kullanmaktan kendimize ve dostlarımıza zaman bile ayıramıyoruz. Belki de ciddi bir “Zaman Bulamama Sendromu” içinde olduğumuzu kendimize itiraf etmemiz gerekiyor.

    Aynı Evde Farklı Odalarda

    Eşimize, sevgilimize, dostlarımıza gittikçe daha az zaman ayırıyor ve zamanımızın çok büyük bölümünü bilgisayarlarımızın, akıllı cep telefonlarımızın, tabletlerimizin veya oyun konsollarının başında geçiriyoruz. Aynı evleri paylaştığımız insanlarla aynı odada sohbet etmek yerine farklı odalardan internet üzerinden haberleşiyoruz.

    Teknoloji yemek yeme alışkanlıklarımızı bile değiştirdi. Daha az zamanımız olduğu için daha hızlı olsun diye hazır dondurulmuş yemekler tüketiyoruz. Hayatımız genelde fast food yiyerek geçiyor. Aynı anda birçok şeyi birlikte yapmaya çalışıyoruz. Ne yaparsak yapalım cep telefonumuz elimizden hiç düşmüyor. Hatta uyurken bile cep telefonumuzu elimizin uzanabileceği bir mesafede tutuyoruz.

    Mesai bitiş saati diye bir kavram artık yok. İşyerimizden eve döndüğümüzde hala cevaplanacak e-postalar, cevap bekleyen sosyal ağ bildirimleri ve okunacak yorumlar neredeyse tüm özel zamanımızı alıyor. Alışverişe ve bankaya zaten zamanımız kalmadığı için gidemiyoruz. Bunu da sorun etmiyoruz. Nasıl olsa alışverişi ve tüm bankacılık işlemleri online yapabiliyoruz.

    Aileye Ayıracak Bile Zaman Yok

    Kimi zaman aile mensuplarını bile görmeye bile zaman kalmıyor. Annemizi, babamızı, kardeşimizi ve yakın akrabaları görmeye gitmeye zamansızlıktan fırsat bulamıyoruz. Ama olsun gelişmiş teknoloji kullanıyoruz ya! Sadece bir tık yaparak sevdiklerimizle Skype ile bilgisayar ekranından video görüşmesi yapabiliyoruz. Artık cenazelere bile gitmez olduk. Yaz internetten taziye mesajını salla gitsin…

    Günün sonunda baktığımızda teknolojinin hayatımızı gözle görülür bir şekilde kolaylaştırdığını belki hepimiz görebiliyoruz. Fakat teknolojiyi öğrenirken ve kullanırken harcadığımız zamanın aslında sevdiklerimize ayırmamız gereken zamandan harcandığını da kabul etmemiz gerekiyor.

    Hiç bir teknolojik yeniliğin bizi sevdiklerimizden uzaklaştırmamasını dileyelim.

    Minecraft ile meydana getirilen sanat eseri

     minecraft_pocket_edition_v0_10_4

    Konsol, PC ve mobil platformlardaki en gözde oyunlardan biri de şüphesiz Minecraft. Küçük blokların üst üste, yan yana yerleştirilmesi; çeşitli blokların kesilip biçilerek şekillendirilmesi ile meydana getirilen alternatif bir dünya ise bu fenomen oyunun teması durumunda.

    Minecraft, hayal gücü ile doğrudan ilgisi bulunan bir yapım ve kimi örneklerde çok yüksek seviyelerdeki hayal dünyalarının oyundaki yansımalarına tanıklık ediliyor. Aylarca üzerinde çalışılan bloklarla neredeyse bire bir ölçekte ülkeler meydana getiriliyor. Bunun örnekleri ile daha önce karşılaşıldı ve tüm dünyada hem ses getirdi hem de büyük ilgi gördü bu tür oyuncuların Minecraft serüvenleri. Minecraft oyununa dair devasa yapıların sınırı olmadığını gösteren yeni bir örnek daha günyüzüne çıktı.

    Bir diğer video oyunu Starcraft’ı konu edinen Minecraft oyuncusu, tam 23 haftalık bir uğraş sonucunda yaklaşık 1 milyon 290 bin blok kullanımı ile uçsuz bucaksız bir sanat eseri meydana getirmeyi başardı. Şimdiye kadar Minecraft üzerinden oluşturulan en büyük piksel-art olan çalışmasını, hem hobi hem de bir bağış kampanyası için gerçekleştiren oyun sever, Minecraft eserine ilişkin yapım aşamasındaki son anları da Twitch üzerinden canlı olarak yayınladı.

    YouTube üzerinden izlenebilen bu görüntüleri haberin devamında görebilirsiniz. İyi seyirler.