Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Dijital KültürTeknoloji var, vakit yok

    Teknoloji var, vakit yok

    gorsel32

    Elimizde akıllı cep telefonu, kulağımızda kulaklık sürekli bir yerlere koşturup duruyoruz. Araba kullanırken, metrobüste, tramvayda veya yolda yürürken elindeki telefonu kurcalamayanımız yok. Bir acele, bir telaş içinde soluklanmaya bile zaman bulamadan bir yerlere yetişmeye çalışıyoruz. Yemek yerken, dostlarımızla çay-kahve içerken, hatta katıldığımız toplantılarda sürekli elimizde telefon ya mesaj var mı diye bakıyor ya da paylaşacağımız fotoğrafları düzenliyoruz.

    En son teknolojik cihazları kullanıyor, hızlı yaşıyor, yaşadığımız her şeyi anlık internette paylaşıyor ve tüketimlerimizi hep acele yapıyoruz. Cep bilgisayarı haline gelen akıllı telefonlarımızı artık elimizden hiç bırakmaz olduk. Neredeyse bedenimizin bir parçası haline geldiler. Başarılı mobil uygulama yazılımlarının gelişmesiyle günlük olarak kullandığımız uygulamaların sayısı her geçen gün artıyor. Biz bu uygulamaları hayatımızı kolaylaştırsınlar diye yüklediğimizde, aslında bizim hayatımızı kolaylaştırması gereken teknolojinin bütün zamanımızı nasıl çaldığına şahit oluyoruz.

    İlk Sorulan Wi-Fi Şifresi

    Uzun zamandır görüşmediğimiz dostlarımızla bile buluşsak birbirimizden daha çok telefonlarımızdaki uygulamalarla ilgileniyoruz. “WhatsApp” mesajlarını kontrol etmek ve mekanda check-in yapmadan birbirimize “merhaba” bile diyemediğimiz oluyor. Hatta birbirimizin hatırını sormadan ilk sorduğumuz şey artık mekanın Wi-Fi şifresi. Bu aşamayı geçtik diyelim hangimiz arkadaşlarıyla ettiği sohbet boyunca e-postalarına ve cep mesajlarına defalarca bakmadan durabiliyor ki?

    Dostlarla her buluşmada herkesin selfie çekerek ayrı ayrı paylaşması zaten bir gelenek olmuş durumda. İnsanın kendine sorası geliyor: “Bizler ne zaman ve nasıl böyle insanlar olduk?” diye.

    Cep Telefonum Olmadan Asla!

    Sinemada film seyrederken bile o karanlıkta etrafınıza bir bakın. Her taraf cep telefonlarının ekranlarıyla ışıl ışıl. Sanal dünya ile iletişimimizin kesilmesine 2 saat bile tahammül edemiyoruz. Eskiden cep telefonumuzu kapatma nezaketi gösterirken şimdi artık bıraktık kapatmayı sürekli ışığını yakıp gelen mesajlara bakıyoruz. Hatta filmin sonuna kadar telefonlarını kapalı tutanları da neredeyse öpüp, teşekkür edeceğiz. Sürekli kendimizi bir yerlere, bir şeylere yetişmek için zorluyoruz. Teknoloji her geçen gün gelişiyor ve hayatımızı daha kolay hale getiriyormuş gibi görünüyor. Fakat biz bu teknolojiyi kullanmaktan kendimize ve dostlarımıza zaman bile ayıramıyoruz. Belki de ciddi bir “Zaman Bulamama Sendromu” içinde olduğumuzu kendimize itiraf etmemiz gerekiyor.

    Aynı Evde Farklı Odalarda

    Eşimize, sevgilimize, dostlarımıza gittikçe daha az zaman ayırıyor ve zamanımızın çok büyük bölümünü bilgisayarlarımızın, akıllı cep telefonlarımızın, tabletlerimizin veya oyun konsollarının başında geçiriyoruz. Aynı evleri paylaştığımız insanlarla aynı odada sohbet etmek yerine farklı odalardan internet üzerinden haberleşiyoruz.

    Teknoloji yemek yeme alışkanlıklarımızı bile değiştirdi. Daha az zamanımız olduğu için daha hızlı olsun diye hazır dondurulmuş yemekler tüketiyoruz. Hayatımız genelde fast food yiyerek geçiyor. Aynı anda birçok şeyi birlikte yapmaya çalışıyoruz. Ne yaparsak yapalım cep telefonumuz elimizden hiç düşmüyor. Hatta uyurken bile cep telefonumuzu elimizin uzanabileceği bir mesafede tutuyoruz.

    Mesai bitiş saati diye bir kavram artık yok. İşyerimizden eve döndüğümüzde hala cevaplanacak e-postalar, cevap bekleyen sosyal ağ bildirimleri ve okunacak yorumlar neredeyse tüm özel zamanımızı alıyor. Alışverişe ve bankaya zaten zamanımız kalmadığı için gidemiyoruz. Bunu da sorun etmiyoruz. Nasıl olsa alışverişi ve tüm bankacılık işlemleri online yapabiliyoruz.

    Aileye Ayıracak Bile Zaman Yok

    Kimi zaman aile mensuplarını bile görmeye bile zaman kalmıyor. Annemizi, babamızı, kardeşimizi ve yakın akrabaları görmeye gitmeye zamansızlıktan fırsat bulamıyoruz. Ama olsun gelişmiş teknoloji kullanıyoruz ya! Sadece bir tık yaparak sevdiklerimizle Skype ile bilgisayar ekranından video görüşmesi yapabiliyoruz. Artık cenazelere bile gitmez olduk. Yaz internetten taziye mesajını salla gitsin…

    Günün sonunda baktığımızda teknolojinin hayatımızı gözle görülür bir şekilde kolaylaştırdığını belki hepimiz görebiliyoruz. Fakat teknolojiyi öğrenirken ve kullanırken harcadığımız zamanın aslında sevdiklerimize ayırmamız gereken zamandan harcandığını da kabul etmemiz gerekiyor.

    Hiç bir teknolojik yeniliğin bizi sevdiklerimizden uzaklaştırmamasını dileyelim.

    Haberler

    BUNLARI DA BEĞENEBİLİRSİN