Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 1893

    Amazon drone ile teslimatlarını nasıl gerçekleştiriyor?

    0

    amazon-drones-may-be-able-to-intercommunicate-and-access-your-location

    Drone ya da insansız hava araçları, 2015’in en çok konuşulan teknoloji aygıtları arasında yer aldı. Fonksiyonel kullanım alanlarının yanı sıra tartışmalı konularla da teknoloji dünyasının karşısına çıktıkları görüldü. ABD ve bazı ülkelerde askeri bölgelerde uçmalarının önüne engeller getirildi örneğin. Ülkemizde de düşürülen ve İstanbul Atatürk Havalimanı’nda görüntü kaydeden drone, gündemde uzun süre kalmıştı. ABD’de ise drone’ların ilginç bir kullanım alanları daha mevcut.

    Öncü e-ticaret şirketi Amazon, 2013 yılından beri drone üzerinden sipariş teslimatları gerçekleştiriyor. İşleyişin drone’un sipariş edilen ürünü alıp, ilgili adrese bırakması şeklinde olduğu biliniyordu, ancak şirket yayınladığı yeni bir video ile konuya daha fazla açıklık getirdi.

    Amazon tarafından paylaşılan yeni video, drone ile teslimata dair kapsamlı bir bakış açısının önünü açıyor. Videoda siparişin gelişi, hazırlanması ve özel drone’lara korunaklı bir paketin yüklenmesi gösteriliyor. Ardından drone havalanıyor…

    [vsw id=”98BIu9dpwHU” source=”youtube” width=”425″ height=”344″ autoplay=”no”]

    Gökyüzünde seyreden drone’un hedefi, siparişin verildiği adres. Önceden tanımlanan bu adrese doğru hızla hareket eden teknolojik araç, ardından hedefine yaklaşınca ağır ağır inişe geçiyor ve en nihayetinde de adrese kutuyu bırakıp yeniden havalanıyor. Bu çarpıcı sipariş tesliminin devamında insanların kutuyu alıp evlerine dönüşleri görülüyor. Amazon ayrıca yeni bir drone modelinin duyurusunu da gerçekleştirdi.

    Dünyanın birçok ülkesinde drone ile sipariş, kargo, posta gibi gönderilerin taşınması işlemi gerçekleştiriliyor veya bu alanda çalışmalar gerçekleştiriliyor. Yakın gelecekte drone’ların daha fazla şirket tarafından benzer amaçlarla kullanılması bekleniyor.

    Sculley’nin Obi worldphone’u Türkiye’de…

    0

    John-SculleyTeknoloji dünyasının efsaneleşmiş sözlerinden biridir… Duymuşsunuzdur mutlaka… 1970-1977 yılları arasında Pepsi’nin CEO’luğunu yapan John Sculley’ye teklif yapan Steve Jobs, şöyle der: “Hayatının geri kalanında şekerli su mu satmak istersin? Ya da benimle gelip dünyayı değiştirmek mi?” Bu söz ve bir de 2,2 milyon dolarlık yıllık maaş Sculley’nin Apple’a transfer olmasına neden olur.

    Apple’ın satışları Sculley’nin CEO’luğunda 800 milyondan 8 milyar dolara yükselir. Ancak, Jobs ile tarzlarının farklılığı işe de yansır. Sculley, IBM’le rekabet etmek için onların müşterilerini hedeflemektedir. Jobs, geleceğe, inovatif projelere bakarken, Sculley eldeki ürün gamına odaklanır. Bu çekişme Steve Jobs’ın kendi kurduğu şirketin yönetiminden uzaklaştırılmasıyla sonuçlanır. 1993’te Jobs geri dönünceye kadar Sculley, yerini korur. Ayrıldığında kasada 2 milyar dolar nakit ve 200 milyon dolar borç vardır.

    75 yaşında ama hala girişimci

    Sculley, bundan sonraki süreçte birçok firmada yatırımcı ve yatırımcı olarak yer alır. Geçtiğimiz yıl, 75 yaşına gelmesine karşın Obi Mobiles’ın kurucu ortağı olarak teknoloji dünyasındaki oyunculuğunu devam ettirir. Amacı, kaliteli ancak fiyat avantajına sahip akıllı telefonlarla özellikle gelişmekte olan pazarlardan pay almaktır. Obi Mobiles’ın adı daha sonra, Obi Worldphone olarak değiştirilir.

    “Steve Jobs yaşasaydı muhtemelen yeterince iyi olmadıklarını söylerdi…” diyen John Sculley, Obi Worldphone ile Ortadoğu, Afrika ve Hindistan gibi bölgelerde pazara girdi bile… Geçtiğimiz günlerde Türkiye’de de Obi Worldphone satışlarının ilginç bir pazarlama yöntemiyle birlikte başlayacağı açıklandı.

    Obi Worldphone’lar “Biz Silikon Vadisi’nde doğduk…” diyorlar. Ürünlerden amiral gemisi pozisyonunda olan SF1, adını San Fransisco kentinin baş harflerinden alıyor. Zaten ürünlerin tasarımı da San Fransisco’daki Ammunition tasarım stüdyosunda oluşturulmuş. Öteki telefon SJ1.5 ise adını San Jose’den almış… Ve ne yazık ki, ülkemizde satışa sunulmayacağı belirtildi.

    Obi-WorldPhone-coming-soon-India

    Yalnızca 147 gram

    SF1, 5 inç büyüklüğünde HD özellikli 1080p çözünürlüğünde bir ekrana sahip. Akıllı telefon, 2GB RAM/ 16 GB dahili hafıza ve 3GB RAM/32 GB dahili hafıza seçenekleriyle geliyor. Kaputun hemen altında 8 çekirdekli, 1,5GHz hızında çalışan Snapdragon 615 tipinde orta/üst seviye bir işlemci bulunuyor. 4G ve LTE’yi destekliyor. Sadece 8 mm kalınlıkta ve 147 gram ağırlığında olan SF1, Sony Exmor IMX214 sensöre sahip 13 MP çözünürlükte arka ve 5 MP çözünürlükte ön kamera desteğiyle geliyor. 3000 mAh bataryaya sahip olan SF1, hızlı şarj özelliğini de destekliyor.

    Türkiye’de satış fiyatı açıklanmayan SF1’in 2GB RAM’li versiyonu 200, 3 GB’lısı ise 250 dolar gibi bir fiyata satılıyor. SF1, Android Lollipop 5.0’la geliyor ama, tamamen kendine özgü bir arabirime sahip..

    5 Aralık 2015’e kadar çıkacak PS4 ve PS3 oyunları

    0

    freefallnbos_v02

    Sony PlayStation 4, PlayStation 3 ve PS Vita sahipleri için yine heyecan dolu bir hafta başlıyor! Bu yıl yeni oyun yayınlama rekorları ile tutkunlarını büyüleyen Sony PlayStation platformları için yine birbirinden iddialı oyunlar için sahneye çıkma zamanı!

    Resmi yayınlanma tarihleri 29 Kasım-5 Aralık arası olarak gösterilen Sony PlayStation oyunlarını bir araya getirdik. İlgili tarih aralığı için en çok dikkat çeken oyun ise Rainbow Six Siege olacak. Daha önce yayınlanan videoları ile büyük ses getiren yapımın çıkış tarihi, Türkiye’deki binlerce oyuncu açısından sabırsızlıkla bekleniyor.

    Just Cause 3, bir diğer öne çıkan oyun. Macera oyunu, PlayStation 4 sahiplerin, Akdeniz adalarında geçen dopdolu bir serüvene çağırıyor. Chivalry: Medieval Warfare, Handball 16, Dariusburst Chronicle Saviours ve Kung Fu Panda: Showdown of Legendary Legends da diğer iddialı yapımlar arasında…

    maxresdefault

    29 Kasım-5 Aralık arasında çıkacak PS4, PS3 oyunlarının listesi aşağıda yer alıyor. PlayStation Network üzerinden indirilebilir olanları (PSN) olarak belirtilirken, ayrıca kutulu olarak satışa çıkacaklar da (K) harfiyle işaretlendi. Keyifli oyunlar…

    PlayStation 4 Oyunları

    Arcade Archives: The Legend of Kage (PSN)

    Chivalry: Medieval Warfare (PSN)

    Dariusburst Chronicle Saviours (PSN)

    Handball 16 (PSN)

    Just Cause 3 (K & PSN)

    Kung Fu Panda: Showdown of Legendary Legends (K & PSN)

    Rainbow Six Siege (K & PSN)

    PlayStation 3 Oyunları

    Handball 16 (PSN)

    Kung Fu Panda: Showdown of Legendary Legends (K & PSN)

    PlayStation Vita Oyunları

    Civilization Revolution 2 Plus (PSN)

    Dariusburst Chronicle Saviours (PSN)

    Handball 16 (PSN)

    Bitmedi; Rocket League ‘Chaos Run’ eklenti paketi de geliyor. Son olarak oyun severler Uncharted 4 Closed ve World of Tanks için Beta sürecine de 4 Aralık itibarıyla katılabilirler.

    5 dolarlık bilgisayar Raspberry Pi Zero

    rasp4

    Bir odayı, masa altını kaplayan dev bilgisayarlar derken, notebook ve daha da küçülen formlarda insanoğlunun karşısına çıkan bilgisayar, artık cebe bile girecek düzeye erişmiş durumda. TV ya da monitörlere takılabilen mini bilgisayarlar, hem yerden hem de bütçeden tasarruf için birebir. Ancak şimdiye kadar görülen ve duyulan en ucuz bilgisayar konuyu çok daha ileri seviyelere taşımayı hedefliyor.

    Raspberry Pi Zero; geçtiğimiz yıl duyurulmuş, fakat ardından herhangi bir bilgi gelmemiş ve en nihayetinde de artık yavaş yavaş unutulmaya yüz tutmuştu. Projenin sonuçlarına dair bekleyiş nihayet tamamlandı ve Raspberry Pi Zero, tüm detayları ve ilginç fiyat etiketi ile ortaya çıktı. Fiyatı akıl almaz seviyede…
    Screenshot-605

    Klasik mini PC’lerden pek bir farkı bulunmayan Raspberry Pi Zero, monitör veya TV’ye takılıyor ve ardından çalışmaya hazır hale geliyor. 1 GHz’lik maksimum saat hızına ulaşabilen işlemci ile gelen teknoloji ürününde 512 MB RAM bulunuyor. miniHDMI girişi ve biri data transferi, diğeri güç için olmak üzere iki adet microUSB portu, kredi kartı büyüklüğündeki tasarımında yer alıyor. Yüksek bir performans sunmayacağı açık, ancak amacı zaten bu değil…

    5 dolarlık fiyatı ile Raspberry Pi Zero, tarihin gördüğü en ucuz bilgisayar durumunda. Mümkün olabilen en düşük maliyetler ekseninde üretildi ve amacı da çok fakir ülkeler için de bilgisayar kavramını evlerin içine taşımak. Adeta bir tür sosyal sorumluluk konusu Raspberry Pi Zero. Öte yandan ABD ve Avrupa’da da satılıyor, Türkiye’de de yine benzer bir fiyat etiketi ile teknoloji raflarındaki yerini alması bekleniyor.

    Windows 10 Mobile kullanım oranı şaşırttı

    Lumia 950 XLMicrosoft’un mobil işletim sistemi sürümlerinin en yenisi Windows 10 Mobile, geçtiğimiz ay lanse edilen üç yeni Lumia modeli sonrasında kullanıcılarla buluşmaya başladı. Akıllı telefonlar küresel pazarlarda yavaş yavaş yer almaya başlarken merak edilen sorulardan biri de genel olarak Windows’lu modellerde hangi işletim sistemlerinin ağırlıklı olarak kullanıldığıydı. ABD’yi kapsayacak şekilde, cihazları mobil işletim sistemlerine göre oransal şekilde kategorize eden yeni bir rapor yayınlandı.

    Pazar araştırma firması AdDuplex tarafından yayınlanan söz konusu rapor, Windows’lu akıllı telefonları işletim sistemlerine göre oranlıyor. Buna göre en yoğun biçimde kullanımda olan işletim sistemi sürümü Windows 8.1. Popüler işletim sisteminin kullanım oranı yüzde 78.9 gibi son derece yüksek seviyede. Adeta bir tür dominasyona işaret ediyor.

    İkinci sırada ise Windows 8 yer alıyor. İşletim sistemi sürümünün yüzde 9.1 kullanım oranına sahip olduğu belirtiliyor. Yeni Windows 10 Mobile’a dair oran ise beklentilerin altında değil…

    Windows 10 Mobile üçüncü sırada

    Yayınlanan rapora göre Windows 10 Mobile’ın ABD’deki kullanım oranının yüzde 7 olduğu görülüyor. Bu oranla en çok kullanılan üçüncü Microsoft mobil işletim sistemi sürümü olan Windows 10 Mobile’ı Windows 7.x sürümleri, toplamda yüzde 5’lik oranla izliyor. Windows 10 Mobile’ın kullanım oranını kısa süre içinde yüzde 10 seviyesinin üzerine çıkarmasına kesin gözüyle bakılıyor.

    Diş fırçalamayı oyuna çeviren Playbrush ile tanışın

    playbrush

    Uzmanlar, sağlıklı dişler için günde en az iki defa her defasında da en az iki dakikalık fırçalama işlemini tavsiye ediyorlar. Oldukça basit göründüğü gerçek, ancak uygulaması o kadar da kolay olmayabiliyor. Özellikle çocuklar için diş fırçalama alışkanlığı zorlu engellerle dolu. Ebeveynlerin ise bu yönde pes etmeden sürekli teşvik etmeleri, fırçalamadığı zamanlarda hangi yaşta olursa olsun çocukları uyarması önem taşıyor. Aksi halde dişlerde çürükler başgösterebiliyor ve bu da pişman edici acıların kaynağı…

    Playbrush ise konuya oldukça pratik bir akılla yaklaşıyor. Temel aldığı faktör, diş fırçalamayı çocukların en sevdiği şey olan oyuna dönüştürmek. Teoride büyük ilgi görmesi beklenen fikrin detayları ise şu şekilde…
    playbrush

    Plastik ve Bluetooth özelliği bulunan bir silikon, herhangi bir diş fırçasının ucuna geçiriliyor. Ardından diş fırçalama işlemi ile birlikte akıllı telefon ya da tabletler üzerinden bir oyun da eşzamanlı olarak başlıyor. Çocuklar dişlerini fırçaladıkça oyundaki düşmanlara ateş ediliyor ve onları yok ettikçe de çeşitli ödüller kazanıyorlar. Son derece yüksek bir motivasyon altyapısı üzerinden yapılandırılan oyun, diş fırçalamayı oyuna dönüştürürken, sürekliliği de zorunlu kılıyor. Günde iki kez ve en az iki dakika boyunca dişlerin fırçalanması gerekli.

    Hem Android hem iOS cihazlar üzerinden oynanabilen oyunu ile Playbrush, övgü dolu sözleri hakediyor. Fiyatına gelince Avrupa’da 49 Euro fiyat etiketi üzerinden satın alınabiliyor. İki ürün bir arada 83,30 Euro’ya geliyor. Banyo kiti de olan versiyonu da kısa süre için 49 Euro. Mavi ve pembe olmak üzere iki renk seçeneği sunuluyor. Daha fazla detay için buraya tıklayınız.

    Türkiye İnovasyon Haftası’nda sahne robotların olacak

     

    1448628826_TIM_ROBOTIC_1

    Intel ve TİM, Türkiye’deki robot teknolojilerini teşvik etmek için yaratıcı beyinleri bir araya getirdi…

    Türkiye İhracatçılar Meclisi ve Intel’in robot teknolojilerine ilgi duyanları eğlenceli ve rekabetçi bir ortamda bir araya getirdiği, bu teknolojilere ilgiyi artırmayı hedefleyen “Robot Yarışması” yarı finalindeki sonuçlar, gelecek teknolojiler için heyecan yarattı. Finale kalan projeler Türkiye İnovasyon Haftası’nda sergilenerek ödül alacak ve girişimci ve teknoloji dünyasının önemli isimleriyle bir araya gelme şansı da yakalayacak.

    Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve Intel işbirliği ile gerçekleşen ve her yaştan insanı dünya ekonomisinde önemi giderek artan robot teknolojilerini geliştirmeleri için teşvik etmek üzere yaratıcı beyinleri bir araya getiren yarışmanın yarı final projeleri gelecek adına umut verdi.

    1448628796_TIM_ROBOTIC_2

    Yaşları 8 ile 42 arasında değişen ve aralarında hem öğrencilerin hem de profesyonellerin bulunduğu mucitlerden gelen toplam 102 başvuru arasından yarı finalist olarak seçilen 50 proje, 21 Kasım’da İstanbul’da gerçekleştirilen demo gününe davet edildi ve değerlendirildi. Demo gününe katılım gösteren projelerden Genel Kategori ve ortaokul ve lise öğrencilerinin geliştirdiği başarılı projelerin değerlendirildiği Genç Mucit Kategorisi’nde 10’ar proje finale kalma başarısı gösterdi.

    Bu projeler 3-4-5 Aralık’ta gerçekleşecek Türkiye İnovasyon Haftası’nda sergilenerek, çok sayıda yatırımcı, girişimci ve teknoloji dünyasının önemli isimleri ile buluşma fırsatı yakalayacak.

    Finale kalan tüm projelere maddi destek verilecek

    Sergilenen 20 proje arasından Genel Kategori’de birinci seçilen proje 10 bin TL, Genç Mucit kategorisi birincisi 5 bin TL ödülün sahibi olurken diğer tüm projeler de çeşitli seviyelerde para ödülü kazanmaya hak kazanacak.

    En iyi mobil video düzenleme uygulamaları

    açılışAkıllı telefon ve tabletlerin çoğu ön ve arka kameraları, geniş hafızaları ve yüksek işlem güçleri ile birer mobil film stüdyosu haline gelmiş durumda. Eğer siz de kullanımı kolay, videoları otomatik olarak birleştiren veya düzenleyebilen çözümler arayışında iseniz; işte size işinizi fazlasıyla görecek 10 mobil video düzenleme uygulaması.

    Vee for Video (iOS, 1.99 dolar)
    Camera+ ile aynı ekip tarafından geliştirilen Vee for Video kullanıcılarına kesintisiz, yüksek kalitede video çekim ve düzenleme imkanı sağlıyor. Farklı kare hızlarında 1080p’ye kadar video çekebilme ve hızlıca görüntüleri düzenleme özelliğine sahip uygulama ile görüntüleri sıralamak, kesmek, filtre etmek ve bilgisayarınızdaki müzikleri kullanarak arka fonu ayarlamak mümkün. Ayrıca çekim sırasında görüntüyü düzgün tutmak için sabitleyici, odak ve poz ayarları da bulunuyor. Kısaca Vee for Video kayıt ve düzenleme için herşeyin bir arada bulunduğu iOS cihazınızda kullanabileceğiniz iyi bir uygulama.
    magisto
    Magisto (Android, iOS, ücretsiz)
    Eğer kullanım kolaylığı için biraz kontrolden fedakarlık yapabilirseniz Magisto’yu denemenizi tavsiye ederim. Android ve iOS cihazlarda kullanılabilen uygulama teknik bilgisi çok fazla olmayan, detaylarla uğraşmak istemeyen kullanıcılar için ideal. Uygulamanın kullanımı şu şekilde: Kullanıcılar çektikleri fotoğraf ve videoların içinden kullanmak istediklerini seçer ve daha sonra video için bir başlık belirleyerek videoya eşlik edecek fon müziğini belirler. Görüntüler yüklendikten sonra iş uygulamaya geçer. Uygulama arka planda çalışan harika algoritması ile en iyi kareleri ve video görüntülerini seçer, gerekli yerleri keser ve müzik ve görüntünün en iyi eşleşmesini yaparak videoyu hazır hale getirir.
    WeVideo (Android, iOS, ücretsiz)
    Ücretsiz, bulut tabanlı bir uygulama olan WeVideo Android ve iOS cihazların kullanımına uygun. Uygulama kullanıcılara fotoğraf ve videoları tek bir video sunumu içinde bir araya getirebilme imkanı sunuyor. Uygulama ile fotoğraf ve video çekebilir ve malzemeleri bir araya getirerek istediğiniz şekilde düzenleyebilirsiniz. Dilerseniz kesebilir, fon müziği ekleyebilir farklı efekt ve geçiş stilleri kullanarak tasarlayabilirsiniz. Videoyu oluşturduktan sonra telefonunuzda, WeVideo editor masaüstünde veya bulut üzerinde saklayabilirsiniz. Ücretsiz kullanıcılar ayda 5 dakikalık video yayınlama hakkına sahip olurken uygulamanın satın alınması ve Premium hesap ile bu süre arttırılabilir.
    lumify
    Lumify (iOS, ücretsiz)
    Magisto gibi uygulamalar ortalama seviyedeki kullanıcılara video ve fotoğraf düzenleme imkanı sağlarken, Lumify kullanıcılara video düzenleme konusunda daha fazla kontrol imkanı veriyor. Ücretsiz bir iOS uygulaması olan Lumify kullanıcılara kayda başladıkları andan itibaren video çekim ve düzenleme asistanlığı yapıyor. Görüntü sabitleme, odaklama, poz, beyaz ayarı bu özelliklerden bazıları. Sonrasında filtreleme, fon müziği ayarı ve senkronizasyonu video kesme, video hızlandırma veya yavaşlatma, başlık ekleme, yakınlaşma video hazırlamada size yardımcı olan diğer özellikleri.
    VidTrim Pro (Android, 2.49 dolar)
    Bir Android uygulaması olan Vidtrim, video düzenleme, kesme ve pek çok diğer işlem için kullanılıyor. İsminden de anlaşılacağı üzere VidTrim, video keserek istenmeyen sıkıcı anları çıkartmak üzerine yoğunlaşan bir uygulama. Ancak bunun yanında farklı özellikler de içeriyor. Videonun ses kaydını MP3 dosyasına kopyalama, çekime farklı video efektleri uygulayabilme, görüntü içine kareleri kopyalama ve ses ekleme bu özelliklerden bazıları.
    videograde
    Videograde (iOS, 5.99 dolar)
    Hızlı sonuç ve erişilebilirlik imkanı sunan uygulama farklı renk seçenekleri ve görüntü ayarı özellikleri sunuyor. iOS kullanıcıları için hızlı ve kolay bir şekilde renk ayarı yapma imkanı sağlayan bu uygulama ile videolarınızda görüntü kalitesini arttırabilirsiniz. Ancak ne yazık ki uygulamada video çekme ve düzenleme özellikleri bulunmuyor. Bu nedenle video çekim ve kombinasyonu için diğer uygulamalara güvenmeniz gerekli.
    KineMaster (Android)
    Çok yönlü bir Android uygulaması olan KineMaster kullanıcılara video düzenlemek için zengin özellikler sunuyor. Video düzenlemede sürükle bırak kolaylığı, farklı geçiş türleri, video ve ses efektleri , hız kontrolü bunlardan bazıları. Üye olmayan kullanıcılar için videonun sağ köşesinde büyük bir filigran yer alırken, haliye üye olunduğunda bu ortadan kalkıyor.
    powerdirector
    PowerDirector (Android, ücretsiz)
    PowerDirector favori video düzenleme uygulamalarından biri. Fotoğraf düzenlemek için sürükle bırak kullanım kolaylığı, özel efektler ve geçişler sahip olduğu özelliklerden bazıları. Uygulama üzerinde oluşturulan videoları tablete kaydedebilir, Facebook veya YouTube’da arkadaşlarınızla paylaşabilir veya bulut üzerine yükleyebilirsiniz. Ancak full HD video aktarım kalitesi için uygulamayı satın almanız gerekiyor.
    Videon (iOS, $4.99 ücretsiz)
    Videon bir diğer hepsi bir arada video çekme ve düzenleme uygulaması. Video ve fotoğraf çekiminde ayarlanabilir kare hızı ve çözünürlük, video sabitleme ve HDR uygulamanın özellikleri arasında. Kullanıcılar uygulama üzerinde video parçalarını kolayca birleştirebilir veya parçalayabilirler. Bunun yanı sıra farklı renk efektleri ile kontrast ve renk ayarı yapmak mümkün. Ayrıca görüntü yavaşlatma, hızlandırma, terse çevirme ve çerçeveleme özelliklerini kullanarak gerçek zamanlı ön izleme ile en iyi kısa videoları yapabilirsiniz.
    imovie
    iMovie (iOS, 4.99 dolar)
    Apple’ın iMovie uygulaması kullanıcılara çok yönlü video düzenleme imkanı sunuyor. iMovie kullanıcıları bir timeline veya storyboard arayüzünde birleştirme, kırpma ve diğer düzenleme işlemlerini gerçekleştirebilirler. Önceden hazırlanmış tema ve filtreler kullanıcılara farklı geçiş ve başlık stili imkanları sunuyor. Ayrıca uygulamanın kütüphanesinden fon müziği eklemek de mümkün. Videoyu tamamladıktan sonra iCloud’a veya farklı diğer sitelere ya da sosyal medyaya yüklemek ise çok kolay.
    Açılış görseli kaynağı:lifehacker.com

    Fallout 4

    0

    Fallout denildiği zaman birçok RPG sever için akan suların durmasında bir sebep var. Çünkü Fallout’un tüm oyunları, bir oyun içerisinde olması gereken özgürlüğü tam manası ile verebilen yegane RPG oyunu olarak görülüyor. Üstüne üstlük Post-Apokaliptik bir macerayı, en özgür şekilde bize verebilen bu seri, insanoğlunun aç gözlülüğünün sonuçlarını, bizlere en çıplak haliyle gösteriyor.

    İçerisinde hep politik, hem duygusal, hem de intikam bulunduran Fallout serisi, RPG’nin özüne inmek isteyen oyuncuların daima ilk duraklarından biri olmuştur. Bu ünlü seri, yıllar önce Bethesda tarafından satın alındıktan sonra, 3. boyuta kavuşmuş, artık yok olmuş dünyayı bizlere birinci gözden gösterme şansına erişmiştir.

    fallout_4_vault_1

    Yavaş yavaş Fallout 4’e gelecek olursak, Fallout 4 belkide son yılların en çok beklenen ve oyuncuları en çok heyecanlandıran yapım olmayı başardı. Bunda Bethesda’nın müthiş pazarlama stratejilerinin yanı sıra, oyunun Skyrim’in oyun motoru Creation Engine ile yapılmış olması büyük önem arz ediyor. Seride ilk defa bizlere kendi bölgemizi kurmamıza olanak veren bu motor, çorak toprakları biraz daha yaşanabilir bir hale getirmemizde bizlere kol kanat geriyor.

    Fallout 4’ün hikayesine baktığımız da ise, oyuna ilk olarak büyük bombalar patlamadan önce sıcak yuvamızda başlıyoruz. Olaylar hızla gelişiyor ve kendimizi bir Vault’un içerisinde buz dolabında gibi dondurulmuş halde buluyoruz. Uyandığımızda ise sahip olduğumuz herşey gitmiş ve bizleri büyük bir intikam hikayesini kendi başımıza yazmamız isteniyor. Biz de tabii ki Fallout serilerinde alışık olduğumuz şekilde kendi hikayemizi yazma yolunda ilk adımlarımızı atıyoruz.

    E32015_Fallout4_Gameplay-07

    Oyunun en çok eleştirilen kısımlarından biri olan diyalog sistemindeki değişim, hızlıca göze çarpıyor. Özellikle koyu Fallout 4 hayranlarını memnun etmeyi başaramayan bu sistem, ne yazık ki beklentilerin gerisinde kalıyor. Özellikle her konuşma ve cevap sırasında yalnızca 4 seçeneğimizin olması, birçok koyu Fallout hayranının sinirlerini hoplatmış durumda. Ama diğer yönlerden Fallout, her yönü ile buram buram Fallout kokuyor, bunda hiç şüphe yok.

    Fallout4_Trailer_Stadium_1433355624.0

    Oyunun teknik kısımlarına değinecek olursak Fallout 4 bu konuda da eleştiri almaktan kurtulmuş değil. Özellikle kaplamalardaki kalitesizlik dikkat çekerken, ışıklandırmalardaki kalite ise takdire şayan. Özellikle ağaçların arasından süzülen ışıklandırma tekniği, muhteşem görsellerin ortaya çıkmasına izin veriyor.

    Seslerde ise ilk defa bir Fallout 4 oyunundaki ana kahramanımızın konuştuğuna şahit oluyoruz. Oyun içerisinde kimilerinin beğenmediği bu özellik, aslında oldukça oyunun içerisinde girebilmeniz açısından oldukça faydalı bir özellik olmuş, şahsen benim oldukça hoşuma gitti bu durum. Özellikle seslendirme konusunda seslendirme sanatçılarının oldukça özenli çalışmış olması ve seslendirmedeki kalite, takdiri hakediyor.

    Fallout4_E3_YaoGuai

    Oyundaki keşfetme duygusu ise Fallout oyunlarının adeta zirvesi olmuş durumda. Oyunu tam manası ile keşfetmek için oynamak bile mümkün. Harita yeteri kadar büyük olmasa da, her alanı, her yeri dolu ve merak uyandıracak kadar güzel tasarlanmış. Oyunu bitirdiğinzde dahi daha haritanın belkide yarısını bile görmemiş oluyorsunuz ve hala görecek yeni şeylerin olması oyunun oynanış ömrünü oldukça uzatan bir etken olmuş.

    fallout_4

    Fallout 4‘ün en büyük yeniliklerinden bir diğeri ise silahları dilediğimiz gibi modifiye edebilme şansımızın olması. Yerde bulduğumuz her silahı dilediğimiz gibi özelleştirebiliyorken, onlara yeni yetenekler ve yeni güçler de ekleyebiliyoruz. Bu oyun içerisinde opsiyonel bir seçenek olarak sunulsa da, kesinlikle deneyimlemek gerektiğini düşünüyorum. Aynı şekilde zırhların ve Power Armor’ların da özelleştirilebildiğini belirtelim.

    Uzun lafın kısası Fallout 4 yeni nesil RPG arayışı olanlar için kaçırılmaması gereken bir yapım. Sunduğu özgür oynanış ve sınırsız içerik ile, haftalarca boyunca sizi kolaylıkla başında tutabilecektir. Eğer zaten bir Fallout hayranı iseniz, zaten oyunu satın almış, hatta belki de bitirmişsinizdir.

    Yenilenebilir enerji konusunda 2050’ye dair umut ışığı

    0

    Green-Energy01

    Apple, Facebook gibi küresel ölçekteki büyük şirketlerde yenilenebilir enerji kullanımının yüksek seviyede olduğu görülüyor. Bu alanda atılan adımları taktirle karşılanıyor. Ayrıca çok sayıda başka örnekte de doğa dostu enerjiye dair adımlara tanıklık ediliyor. Ülkemizde de oldukça sınırlı olmakla beraber rüzgar türbünü gibi yenilenebilir enerji yapılarında artış olduğu görülüyor. Ancak bunların hiçbiri yeterli değil.

    Dünya üzerinde çevre kirliliği her geçen gün artıyor ve sera gazı salınımı nedeniyle iklim değişikliklerinin de aralarında bulunduğu sayısız negatif faktörle karşı karşıya kalınıyor. Çin gibi çok kalabalık (dünya nüfusunun yaklaşık 6’da 1’ine sahip) ülkelerde durumun oldukça kötü olduğunu zaman zaman haberlerimizde de görebiliyorsunuz. Gelecek için ise umut var, en azından Mad Max gibi Dünya’nın geleceğine dair felaketi konu edinen sinema yapımlarını görme ihtimalimizin olmayabileceğine işaret eden ışık, evet görünüyor…

    ABD’nin önde gelen teknoloji ve bilim odaklı eğitim kurumlarından MİT, Kalifornia Üniversitesi ve Stanford Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen ortak çalışmaya göre 2050 yılında gezegenimiz, yenilenebilir enerji kullanım oranında yüzde 100’e ulaşabilir. Yani doğa ve insan dostu enerjiler her aşamada kullanılabilir. Oldukça umut vaat eden ve ‘beyaz renkli’ bir olasılık…

    Motorcycle Details

    Rüzgar, güneş, hidro ve benzeri enerji kaynaklarından elde edilebilecek potansiyelin, 2050 yılında yeryüzündeki tüm enerji ihtiyacını karşılayabilecek seviyede olabileceği belirtildi. Öte yandan yenilenebilir enerjinin pahalı oluşu, söz konusu çıkarıma dair şüpheleri hızlı bir şekilde gündeme taşıdı. ABD’de araştırma sonuçları oldukça karamsar şekillerde yorumlandı.

    Yine de gelecekte yeşil enerjinin daha fazla kullanımda olması, yaşanabilir bir çevre için şart. Bu yönde gerekli adımların atılması dileğiyle.