Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 1894

    Media Markt’tan İzmir’e 4’üncü mağaza

    1448611130_MM___zmir_Point_Bornova_1

    Tüketicilerini elektronikte düşük fiyat ve kaliteli hizmetle buluşturan Media Markt, İzmir’deki 4’üncü mağazasını 27 Kasım Cuma günü, Point Bornova AVM’de hizmete açtı

    Avrupa’nın 1 numaralı elektronik perakende markası Media Markt, kaliteli hizmet anlayışı ve yenilikçi uygulamalarıyla Türkiye pazarındaki yeni yatırımlarına devam ediyor. İzmir Point Bornova AVM’de açtığı 1.230 metrekarelik mağazasıyla İzmirli tüketicilerine daha da yakınlaşan Media Markt, yeni konsept mağazasında beyaz eşyadan cep telefonuna, televizyondan küçük ev aletleri ve tabletlere kadar binlerce ürünü açılışa özel kampanyalı fiyatlarla sunuyor.

    360 derece perakende çözümü ve ürün deneyimleme alanlarıyla alışverişi keyifli hale getiren Media Markt, birden fazla kanalı entegre ettiği dijital çözümleriyle de fark yaratıyor. Media Markt’ın çoklu kanal stratejisi kapsamında tüketiciler, mağazadaki kaçırılmayacak Media Markt tekliflerine ek olarak, istedikleri ürüne mağazada belli alanlara yerleştirilen özel dokunmatik ekranlardan da ulaşabilecekler. Böylece tüketiciler Media Markt’ın bol çeşit sunan dünyasını keşfederek alışılmışın dışında bir alışveriş keyfi sürebilecekler.

    İzmir Bornova’daki mağazasının açılışına ilişkin konuşan Media Markt Türkiye CEO’su Yenal Gökyıldırım, “Perakende sektörü, dinamizmin ve değişimin dünyasıdır. Bu dinamizmin öncüsü olarak hayata geçirdiğimiz yeni konsept mağazalarımıza bir yenisini daha eklemekten dolayı çok mutluyuz. İzmirliler teknoloji alışverişini çok seviyor ve yenilikleri yakından takip ediyor. Media Markt olarak tüketicilerimizi dinledik ve daha önce olmadığımız Bornova’da açtığımız mağazamızla onların yakınına geldik. Bundan böyle İzmirli teknoloji severler, Media Markt’ın 4. mağazasında da 50 bine varan ürün çeşitliliği arasından seçtikleri ürünlere düşük fiyat ve üstün kaliteli servisimizle sahip olabilmenin keyfini sürecekler” dedi.

    Media+Markt+Logo

    Toplam 21 profesyonel satış danışmanının görev aldığı mağazada, açılışa özel teklifler de dikkat çekti. Açılışta iPhone6 2,699 TL yerine 2,199 TL’den, LG Full HD Smart Led TV 1,999 TL yerine 1,499 TL’den, Intel Core i3 işlemci Dell dizüstü bilgisayar 1,599 TL yerine 1,099 TL’den, Canon fotoğraf makinesi ise 1,499 TL yerine 1,249 TL’den alıcısını buldu. Tüm bu fırsatlara özel anlaşmalı bankadan yüzde 0 faizli 12 ay vadeli kredi imkanı da tüketicileri bekliyor. Media Markt, açılışın yanı sıra yıl boyu sürecek kampanyalardan yararlanmak isteyen herkesi Bornova mağazasına davet ediyor.

    Beste yapabilen Türk yapay zeka Saruzeen ile tanışın

    Yerli pop sanatçılarına dijital rakip olarak çıkan Saruzeen şimdi de bestekarlara rakip. Kendi yaptığı bestelerle sanatçılara taş çıkartan 3D animasyonun yapabilecekleri ise merak konusu.

    Saruzeen, teknolojisiyle orkestra eşliğinde canlı performans yapabilmesinin yanı sıra interaktif olma özelliğiyle de dünyadaki muadilleri arasında bir ilk olma özelliği taşıyor. Son güncellemelerin ardından artık yapay zekaya sahip sanal bir asistan olan Saruzeen, mobil aplikasyon olarak kullanıcılara sunulacak. Dijital bir müzisyen olarak hayatımıza giren ve her geçen gün müzikal kimliğinin yanına yenilikler ekleyen Saruzeen’in ne kadar ileri gidebileceği ise merakla takip ediliyor. Yaptığı bestelerin sosyal medya da geniş yankı uyandırması ve kendi kendine beste yapıyor oluşu takipçi sayısının çığ gibi büyümesine neden oluyor. İlk yabancı single’ı “Oh Yeah” yabancı platformlarda yerini alan Saruzeen’in yerli single’ı “Alınıyorum” sosyal medyada gündeme oturmuştu.

    saruzeen_

    Gözünü ‘Siri’nin tahtına dikti!

    Türkçe dil desteği sağlaması ile birlikte Türk kullanıcıların da ilgisini çeken Siri’ye yerli yapım dişli bir rakip geliyor. Saruzeen’i Siri’den ayıran en büyük özellik ise Saruzeen’in sabit bir dinleyici olmaktansa sesle eş zamanlı hareket edip konuşabilen 3D bir animasyon olması. Bu sayede kullanıcılar mobil cihazlarda sanal asistanlarıyla daha iyi bir etkileşim sağlayabilecekler. Uygulamayı yükleyen kullancılar artık parmakları ile yapacağı şeyleri Saruzeen ile yönetebilecek.

    Saruzeen hakkında daha fazla bilgiye www.saruzeen.com adresinden ulaşabilirsiniz.

    FBI: 1,2 milyar şifre daha ele geçirdi!

    security_lock_unlocked_circuit_board_vulnerability_threat_hacker_crime_thinkstock-100470828-primary.idge

    Kötü amaçlı yazılım korsanlığı 2015 yılına adeta damgasını vurdu. Sadece Android ve Windows işletim sistemlerini değil, çok daha zorlu güvenlik aşamalarına sahip oldukları kaydedilen Apple iOS ve Mac OS X sistemlerine de ciddi saldırılar düzenlendi. Kayıplar büyük; milyonlarca doları bulan banka hesapları çalındı, milyonlarca kullanıcı, daha önce giriş yapabildikleri sosyal ağ vb. platformlara bir daha giremediler. Son felaket ise Rusya kaynaklı ve FBI tarafından az sayıda da olsa bazı detayları paylaşıldı…

    Bilgisayar korsanının lakabı Mr Grey, yani Bay Gri ve işlediği suç onu FBI tarafından arananlar listesine dahil etmiş durumda. Belirtilene göre ‘Bay Gri’, 1 milyar 200 milyonu aşkın çevrimiçi giriş bilgisini eline geçirdi. Ve tüm bu miyarlarca hesabı yüz binlerce web sitesi üzerinden hack’ledi. Çarpıcı…

    Yine Ruslar 

    Yine diğer detaylara bakıldığında hacker’ın arkasında Cybervor var. Görünen o ki Ruslar sadece savaş uçakları ile değil, bilgisayar korsanlarıyla da iş başında.

    Saldırılar 2016’da da devam edecek

    Hack faaliyetlerinden korunmak için belli başlı yollar bulunuyor, ancak yine de kimi durumlarda tahmin edilemeyecek hamleler ile çeşitli bilgiler parmakların arasından kayıp gidebiliyor.

    21. yüzyılın en önemli teknoloji sorunlarından biri olan kötü amaçlı yazılım korsanlığı faaliyetlerindeki artış tedirgin edici. 2016 yılında da bu konuda yeni madurların ortaya çıkma olasılığı yüksek. Bu nedenle hacker’lara karşı internet kullanıcılarının daha fazla bilinçlenmesi ve en temel hali ile şüphe duydukları hiçbir şeye tıklamamaları tavsiye ediliyor.

    Nokia 230 ve 230 Dual SIM duyuruldu

    0

    nokia-230

    Bütçe dostu telefon kavramını Media Markt mağazalarında yakından görebilmek mümkün. Binlerce çeşit ve geniş fiyat skalası ile benzersiz bir tüketici elektroniği platformu. Konu mobil telefonlar olduğunda genellikle ekonomik modelleri ile tanınan Nokia’dan uzun süredir ses çıkmıyordu. Microsoft’un ilgili bölümünü satın almasının ardından daha çok akıllı cihazlarla gelen marka, uzun bir aradan sonra beklentilere bir yanıt verdi, hatta çift SIM kart desteği olan modelle birlikte iki yanıt…

    Nokia 230 ve Nokia 230 Dual SIM modellerinin duyurusu gerçekleştirildi. Aralık ayından itibaren Hindistan, Asya ve Orta Doğu’da satışa sunulacak modeller, klasik Nokia cep telefonu çizgilerine sahipler. Açık ve koyu tonlarda iki gümüş renkle gelen modellerde menü, geri, OK tuşları; dört yönde menüde hareket etmeye olanak tanıyan joystick ile gelen aramayı yanıtlama/reddettme butonları, son olarak da 12 adet sayı/metin/sembol tuşları mevcut.

    [vsw id=”GrZs6hJ-1b4″ source=”youtube” width=”425″ height=”344″ autoplay=”no”]

    2.2 inçlik ekran, 2 megapiksel LED flaşlı arka kamera, ön kamera gibi özellikleri öne çıkıyor. Telefonda asıl öne çıkan faktör ise tahmin edileceği üzere kolay kullanım. Cihazda menü de dahil olmak üzere çoğu yazılımsal işleyiş oldukça pratik.

    Nokia’nın önceki yıllardaki benzer modellerine kıyasla daha ince olduğu görülen modellerden birinde çift SIM desteği de bulunuyor. Özellikle akıllı telefon yapısına çekimser olarak yaklaşan ileri yaşlı kimseler, çocuklar ve ikinci hattını da yanında taşımak isteyenler için ideal görünüyor. Türkiye pazarında da yer alması beklenen geleneksel telefon modelinin açıklanan yurtdışı fiyatı 55 dolar şeklinde.

    Üretkenliğinizi Artıracak Twitter Araçları

    0

    İnternette dolaşırken karşılaştığınız bir resmi ya da bir makaleyi veya bir haberi arkadaşlarınız ile paylaşmak isteyebilirsiniz. Haberi direk paylaşmak yerine yorum eklemek ya da farklı resimler ile daha anlaşılır hale getirip, daha sonra paylaşmak üzere saklamak da isteyebilirsiniz.. Örneğin, Twitter hesabınızı gün içinde ya da belli bir zaman diliminde kaç kişinin sizi takip ettiğini, kaç kişinin takipten çıktığını, attığınız tweetlerin kaç kişi ile etkileşim sağladığını, hangi saatlerde daha fazla okunduğunu görmek isteyebilirsiniz. Bütün bu işlemleri yapmak için harcayacağınız zamanı, gidip bir kahve içerek değerlendirebilir, kullanacağınız birkaç web uygulaması ile bütün bu işlemleri otomatikleştirebilirsiniz.

    Bu yazımda; Twitter’da üretkenliğinizi artıracak ve size oldukça zaman kazandıracak yönetim araçlarından bahsedeceğim.

     

    ManageFlitter ile Takipçilerinizi Yönetin

    ManageFlitterin takipçilerinizi ve mesajlarınızı yönetmek için kullanabileceğiniz son derece yararlı bir araç olduğunu söylemeliyim. Belli özelliklerini ücretsiz olarak kullanabildiğiniz aracın, tüm özelliklerini kullanmak için abone olmanız gerekiyor. Yaptığı işe bakıldığında, ödenecek olan ücret oldukça makul.

    TwitterAraclari1121_1

    Twitter hesabınızı kullandığınız internet tarayıcısı üzerinden ManageFlitter uygulamasının olduğu sayfaya gittiğinizde, twitter hesabınızla yetkilendirme yapılarak uygulama sayfası yükleniyor.  Bu uygulama ile takip etmenize rağmen geri dönüş yapmayanları, profil resmi olmayanları, aktif olmayanları, gerçek hesap olmayanları, etkileşimi az ya da fazla olanları, takipten çıkma ya da takibe alma gibi işlemleri yapabiliyorsunuz. Takipten çıkma sayısında, ücretsiz sürümde sınırlamalar olduğunu da eklemeliyim.

    ManageFlitter uygulaması ile eğer isterseniz herhangi bir RSS kaynağından alınacak bilgileri  adınıza tweet olarak gönderebilir, yazacağınız herhangi bir içeriğin de istediğiniz zamanda gönderilmesini sağlayabilirsiniz.

     

    Commun.it  Yönetim Aracı

    TwitterAraclari1121_3

    Commun.it, istediğiniz zaman hesabınız hakkında ayrıntılı analiz sunuyor.  Twitter profilinizi takip eden, takipçisi en fazla olan hesap hangisi ? Hangi kullanıcılar takipten çıkmış? Hangi kullanıcılar takibe almış? Kimler hesabınız hakkında konuşmuş? Hangi takipçileriniz yazınızı beğenmiş? Kimler yazınızı retweet etmiş gibi konularda oldukça ayrıntılı rapor sunabiliyor.

    TwitterAraclari1121_4

    “Commun.it” web uygulaması ile hesabınızı takibe alanlara özel mesajlar gönderebilirsiniz. Uygulamanın ücretsiz versiyonu işinizi belli ölçülerde görecektir. Uygulamaya abone olduğunuzda, saydıklarımıza ek olarak  raporlama ve özelleştirmeler de sunulmakta.

     

    RiteTag  Aracı

    TwitterAraclari1121_5

    RiteTag, hashtag istatistiği ve değerlendirme aracı olarak öne çıkıyor. Bu araç ile kullanmayı düşündüğünüz hashtag’in ne kadar etkileşim sağladığını, ne kadar kullanıldığını görebiliyorsunuz. Kullanılacak olan hashtag’in ne kadar popüler olduğu konusunda fikriniz oluyor. Bunların yanında, attılan tweetlerin etkileşimi açısından uygunluğunu kontrol ederek, nelere dikkat edilmesi gerektiği bilgisini veriyor. Aynı zamanda atılacak tweet’leri daha sonra gönderecek şekilde zamanlayabiliyorsunuz.

    TwitterAraclari1121_6

    Buffer Sosyal Medya Yönetimi Aracı

    Buffer, sosyal medya paylaşımlarınızı kolay, hızlı ve takip edilebilir şekilde yönetmenizi sağlıyor. Sosyal medya yönetim araçlarının temel amacı; Facebook, Twitter, Linkedin vs. gibi hesaplarınızı entegre ederek, birden çok sosyal ortamdaki paylaşımlarınızı aynı anda ve aynı panelden yönetilmesini sağlamasıdır.
    Sosyal medya yönetim araçlarının ortak özelliklerini sayacak olursak:
    -Farklı platformdaki hesapları tek ekrandan yönetme,
    -Paylaşımları zamanlayabilme,
    -Paylaşılan URL’leri kısaltma ve trafiği takip edebilme (buf.ly, bit.ly, j.mp)
    -Birden fazla hesabı aynı uygulamadan yönetebilme.

    BufferApp_112_44

    Buffer Analytics ile  hangi hesaplarınızda ne kadar etkileşim aldığınızı, hangi saatlerde paylaşımlarınızın daha fazla rağbet gördüğünü inceleyebiliyorsunuz.

    BufferApp_112_444

    Buffer web uygulaması; istenilen ortamda, istenilen saatte paylaşım yapma imkanı sunuyor. bu özelliğin ücretli olduğunu da söylemeliyim.

    Kullandığınız tarayıcıya özel yüklenen eklenti sayesinde, tweetleri, fotoğrafları veya herhangi bir yazının üzerine geldiğinizde gözüken “buffer” işareti ile yazıyı kolayca paylaşabiliyor,  istenilen bir zamana göre gönderecek şekilde ayarlama yapabiliyorsunuz.

    BufferApp_11q

    Huawei Mate 8’den ilk detaylar

    0

    huawei

    2016 yılının merakla beklenen Android’li akıllı telefon modellerinden biri de Huawei Mate 8. Cihaz, amiral gemisi sınıfında, yani Çin merkezli şirketin en iddialı modellerinden biri olarak gelecek. Şimdiye kadar çeşitli iddia ve söylentilere tanıklık edilmişti, ancak bu kez Mate 8’e dair bilgiler, görseller eşliğinde çok daha detaylı şekilde kamuoyuna yansıdı.

    Henüz resmi bir doğrulama olmamakla beraber Huawei’nin gelecek dönem modelinde 6 inç ekrana yer verileceği görülüyor. Bu özellik, Mate 8’i en büyük ekranlı Huawei akıllı telefon modeli pozisyonuna da sokuyor. Full HD ekranla geleceği belirtilen cihazda, endüstriyel tasarım açısından övgü ile karşılanan Mate 7 ve Honor 7 modellerinin tasarım dilinin devam ettiği dikkatlerden kaçmıyor. İnce ve zarif bir model söz konusu…
    huaweiTelefon; muhtemelen beyaz, siyah, şampanya ve mocha renkleri ile gelecek, ürüne dair diğer –olası- teknik detaylar arasında Kirin 950 işlemci ve yazılım tarafında da Android 6.0 Marshmallow önyüklü oluşu öne çıkacak. Kirin 950, 2.3 ve 1.8 GHz’lik maksimum saaat hızlarına ulaşabilen iki ayrı kümede 8 çekirdekli bir işlemci formu. Modelin çok hızlı ve çok yüksek performanslı olması beklenmiyor, daha çok fiyat/performans odağına yönelik sınırların zorlanacağı bir akıllı telefon halinde sahne alacağı iddia ediliyor.

    Peki Huawei Mate 8 ne zaman tanıtılacak? Satışlarına ne zaman başlanacak? Resmi bilgi ilk olarak Çin’de görüleceği yönünde, 2016 OCak ayında düzenlenecek tüketici elektroniği fuarı CES 2016’da tanıtılmayacağı da doğrulandı. Özetle CES sonrasında ABD ve diğer birçok ülkede teknoloji raflarında yerini alabilir. Gelişmeleri izlemeye devam edeceğiz.

    Biyometrik dövme sağlık alanında yeni trend olabilir

    Ekran_Resmi_2015-11-26_11_48_32

    Kaç adım attığınızı, katettiğiniz mesafeyi, harcadığınız kaloriyi (belli bir doğruluk payı üzerinden) ve nabzınızı gösterebilen çeşitli cihazlar var. Üstelik son yıllarda ciddi bir popülarite seviyesini geride bıraktıkları da bir gerçek. Akıllı bileklik ya da akıllı saat olarak adfedilen bu cihazların kullanımı da oldukça pratik ve güvenli. Ancak konunun çok daha fütüristik bakış açısına sahip dalları da mevcut. İşte bunlar arasında biyometrik dövmelerin dikkat çektiği görülüyor…

    Teknoloji dünyasında adından yeni yeni söz ettirmeye başlayan biyometrik dövmeler, adeta giyilebilir teknolojilere alternatif olarak geliyor. Bu konuda bilgi veren Chaotic Moon teknologu Eric Schneider, örneğin kendi ürünleri Tech Tats’ın geçici olduğunu ve bu sayede yılda bir kez vücuda konularak gerekli bilgileri doktorlara sunabilmeyi mümkün kıldığını ifade ediyor. Verilerin doktora uzaktan iletilmesi konusunda pratik bir çözüm sunabildiği belirtiliyor. Öte yandan uygulamanın askeri alanlarda da kendine yer bulabileceği kaydediliyor.

    Ekran_Resmi_2015-11-26_11_47_34

    Adeta insan üzerinde ‘geçici’ devre kartı

    Schneider’a göre bu form faktör, giyilebilir teknoloji cihazlarının çok ötesinde. Vücutta kalıyor ve gerekli bilgileri topluyor. Üzerinizde plastik ya da silikon malzemeler yok. Adeta, insanın üzerinde bir tür devre kartı taşıması gibi…

    Ekran_Resmi_2015-11-26_11_48_42

    Chaotic Moon ürünü için baz alındığında içeriğinde biyometrik boya ve çipler bulunan bu ilginç yapıların gelecekte çok daha yoğun olarak kullanılması bekleniyor. 2016 yılındaki yükselen trendlerden biri de bunlar olabilir.

    Türk Telekom Grubu ve Amazon Web Services bir araya geldi

     

    1448531259_Mehmet_Ali_Akarca___Attila_Narin

    Türk Telekom Grubu, Amazon Web Services altyapısı üzerinden Türkiye’deki işletmelere son teknoloji bulut çözümlerini sunacak. Türkiye’deki işletmelerin sanal sunucu gibi pek çok teknoloji ihtiyacı, Türk Telekom Grubu güvencesi ve Amazon Web Services altyapısıyla BuluTT Market üzerinden karşılanacak.

    Bu önemli iş birliği, Türk Telekom Grubu Kurumsal İş Birimi CEO’su Mehmet Ali Akarca ve Amazon Web Services Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Bölgesi Teknoloji ve Çözüm Mimarisi Başkanı Attila Narin’in katıldığı bir basın toplantısıyla duyuruldu.

    Türk Telekom Grubu, Amazon Web Services iş birliğiyle Türkiye’deki işletmelere son teknoloji bulut çözümlerini sunacağını duyurdu. Yapılan bu iş birliğiyle Türkiye’deki küçükten büyüğe tüm işletmeler, Amazon Web Services’in küresel altyapısı üzerinden sanal sunucu hizmeti alabiliyor.

    AWS_Logo

    Dünyada ve Türkiye’de şirketler, donanımdan, internet erişimine kadar çeşitli bilişim gereksinimleri için sanal sunucuya ihtiyaç duyuyorlar. Sanal sunucuları kiralayan şirketler, ilk yatırım maliyeti, bakım ve işletme giderleri gibi birçok maliyetten kurtuluyor. Bu nedenle birçok şirket sanal sunucu kiralama yöntemini tercih ediyor.

    Türk Telekom Grubu şimdi de dünyanın bu alandaki lider şirketi Amazon Web Services altyapısı üzerinden sanal sunucu hizmeti sunmaya başlıyor.

    Türk Telekom Grubu’nun Amazon Web Services altyapısı üzerinden sunduğu sanal sunucu hizmeti ile Türkiye’deki işletmeler; dünyanın en gelişmiş bulut altyapısından faydalanıyor, TL cinsinden saatlik ücretlerle kullanım imkânına sahip oluyor, bakım ve enerji maliyetlerini azaltıyorlar. Türkçe ve kullanıcı dostu ara yüz sayesinde sunucularını kolaylıkla yönetebilen işletmeler, ihtiyaca göre sunucu seçimi, siparişin ardından dakikalar içerisinde hızlı kurulum, yüksek güvenilirlikte ve yüksek hızlarla erişim imkânı elde ediyorlar. Sanal sunucu hizmetleri, Türk Telekom tarafından sunulan çağrı merkezi desteğiyle kullanılabiliyor.

    Ayrıca Türk Telekom Grubu’nun sanal mağazası BuluTT Market üzerinden şirketlere sunucu hizmetinin yanı sıra, online dosya, veri depolama, e-posta çözümleri ve video konferans gibi ihtiyaç duydukları bir çok bulut çözümü de sunuluyor.

     

    Boyundan Büyük İşleve Sahip Taşınabilir Projeksiyonlar

    Görüntüleme teknolojilerinde son on beş yıl içerisinde en popüler kavramlar incelme ve büyüme oldu. Plazma, LCD ve LED teknoloji sayesinde artık az yer kaplayan kocaman ekranlara sahip olduk. Projeksiyonların da pabucunun dama atılması tam da bu zamana denk geldi. Bir projeksiyonun en büyük artısı büyük ekran sunmasıyken modern televizyonlar bu seviyeye çoktan vardılar. Şimdi projeksiyonların geri dönme zamanı! Farklı port seçenekleriyle zenginleşen, işletim sistemleriyle akıllanan ve boyutlarıyla avuç içine bile sığan yeni nesil projeksiyonlar tekrar gönül çalmaya hazırlanıyor.

    Peki, küçük bir projeksiyonu ne amaçla kullanabilirim? Aslında bu tarz bir ürüne sahip olduktan sonra kendinize yeni kullanım alanları yaratacaksınız. Küçük olduğu için taşınabilen bu ürünler özellikle iş gezilerinizde çok işinize yarayabilir. Gittiğiniz yerde sunum yapmanız gerekiyorsa ve işinizi şansa bırakmak istemiyorsanız kendi projeksiyonunuzla etkili bir izlenim yaratabilirsiniz. Aynı şekilde öğrencilerin ve öğretmenlerin de sunumlarında bu mobil cihazlar imdata yetişiyor. Genel olarak 150 ekran boyutlarına çıkabilen modeller sayesinde aslında çok iyi bir televizyonunuz yoksa sinema keyfi için bu ürünleri kullanmanız mümkün. Bir de işin dekoratif tarafı var tabii. Özellikle yenilikçi kafe ve restoran tarzı mekanlarda bu ürünleri gizleyerek tasarım dilini zenginleştirebilirsiniz.

    Portatif projeksiyonların dezavantajları arasında lambalarının değişmemesi bulunuyor. Ortalama 20000-30000 saat ömür biçilen lambalar aslında yeterince kullanılabilse de büyük abilerinin hâlâ değişim yapılabilme avantajları karşısında elleri düşük kalıyor. Bir diğer eksi de büyük projektörlerin daha profesyonel görüntü kalitesi verebilmesi. Tabii bu noktada farkı anlamak için yüksek fiyatlı ürünlere yönelmeniz gerekiyor. Son olarak da yine yüksek fiyatlı ürünlerin 3D seçeneği ile gelmesi. Eğer 3D önceliğiniz değilse, sinema salonlarına meydan okuyacak bir kalite aramıyorsanız portatif projeksiyonlar işinizi rahatlıkla çözecektir. Her projeksiyonda olduğu gibi uygun bir perde kullanılması da görüntü kalitesini belirgin derecede yükseltecektir. Görüntüyü koyu renkli bir duvara yansıtıp LED televizyon parlaklığı ile karşılaştırırsanız adil davranmış olmazsınız.

    lg-ph300
    LG-Ph 300 görüntü kalitesiyle abilerini aratmıyor

    LG Minibeam PH300

    Taşınabilir projeksiyon pazarında farklı model ve seçeneklerle atağa geçen markalardan biri de LG. Minibeam PH300 şarj edilebilen bir ürün olarak göze çarpıyor. Tek şarjla 2-2.5 saat şarj süresi bulunan ürün LED projektör olarak geçiyor ve görüntüyü tam 100 inç boyutunda yansıtabiliyor. Ürünün USB girişi sayesinde birçok temel dosya tipini bilgisayar olmadan açmanız mümkün. AVI, JPG, MP3, Word ve Powerpoint gibi dosyaları rahatlıkla açabiliyorsunuz. Altyazı desteği de bulunan Minibeam ne yazık ki MKV ve PDF açmıyor. Ürünün eksi yönlerinden biri ses kalitesi. Ses kalitesi vasat ancak kulaklık çıkışı ile bu sorunu giderebilirsiniz. HDMI girişi bulunan üründe bir eksi de VGA ve akıllı cihaz bağlantısı. Kablosuz olarak cep telefonu bağlamak veya eski bir dizüstünü VGA’dan yansıtmak isteyenler için Minibeam eksik kalacaktır. Bunun dışında oldukça parlak renkler sunan ürün sadece 430 gram ve 720p (1280×720) çözünürlük sunuyor ve ülkemizde 1000 lira civarında satılıyor.

    Philips-Pico-PPX-3410

    Philips PPX3410 Pico Pix
    LG Minibeam’e göre biraz daha basık bir ürün olan Pico Pix yine benzer fiyatlarda 1000 lira civarında satılıyor. 270 gram ağırlığındaki ürün, görüntüyü 120 inçe kadar yansıtabiliyor. Dahili dosya görüntüleme özelliği sayesinde Word, PDF, MP3, MP4 gibi dosyaları bilgisayar olmadan açabiliyorsunuz. Ürün mini HDMI girişi ve ek olarak satılan bir kablo ile VGA desteği sunuyor. Ürünün önemli bir eksisi ise 854×480 çözünürlükle gelmesi.

    Piyasada rahatlıkla bulabileceğiniz bu modeller size fikir verecektir. Daha sağlıklı sonuç için mutlaka ürünün görüntü kalitesini kendi beğeniniz doğrultusunda test edin. Sadece şunu bilin ki portatif projeksiyonlar boylarından çok daha büyük işler yapıyor. En azından bu konuda ön yargınızı def edin. Keyifli seyirler!

    Instagram, beşinci yaşını Türkiye’de kutladı

    instagramers-city-guide-1-1090x655

    Instagram’ın beşinci yılını kutlamak üzere şirketin en eski çalışanlarından EMEA Bölgesi Marka Geliştirme Yöneticisi Amy Cole bu hafta Türkiye’ye geldi. Ziyareti süresince yerel reklam verenler ve Türkiye’deki en ilham verici Instagram fenomenleri ile buluşan Cole, özel bir tur kapsamında Türkiye’nin en tanınmış Instagram topluluğu üyeleri ile Yerebatan Sarnıcı’nı gezdi.

    Amy Cole, ziyareti ile ilgili şunları söyledi: “Bugün dünyada 400 milyon insan dünyayı fotoğraflarla deneyimlemek, ilham almak ve ortak tutkular yoluyla iletişime geçmek için Instagram’ı ziyaret ediyor. İnsanlar artık birbirleriyle imgeler yoluyla iletişime geçmeyi tercih ediyor ve dünyayı bu yolla deneyimliyorlar – ve bu durum Türkiye için de oldukça geçerli. Görsel imgeler yoluyla iletişim hem kendi sesimizi bulmamıza yardımcı oluyor, hem de sektörleri yeniden şekillendiriyor. Bu durum aynı zamanda Instagram’ı, istedikleri kitlelere ulaşmak ve ilham almak isteyen topluluklarla iletişime geçek isteyen Türk işletmeler ve pazarlamacılar için de çok güçlü bir mobil reklam platformu haline getiriyor. Türkiye’deki lansman partnerlerimiz yaptıkları yaratıcı hikâye anlatıcılığı ile şimdiden insanlara ilham vermiş durumdalar ve biz de bundan sonraki süreçte Türkiye’deki markaların topluluğumuza katacağı değerleri görmeyi heyecanla bekliyoruz.”

    1448528016_Amy_Cole

    5 yıl önce kurulan Instagram’da şu ana kadar 40 milyar fotoğraf paylaşıldı. Hâlihazırda Instagram’da her gün 80 milyon fotoğraf paylaşılıyor ve 3,5 milyar beğeni oluşturuluyor. Instagram’ın 400 milyonluk üyesinin %75’ini, Amerika dışındaki ülkelerde yaşayan insanlar oluşturuyor.