Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 1733

    Android 7.0 Nougat kullanım oranı şaşırttı: Yüzde 0,3

    0

    android_nougat_logo-930x465

    Google’ın geçtiğimiz aylarda final versiyonunu yayınladığı yeni mobil işletim sistemi Android 7.0 Nougat’ın Kasım ayı itibarıyla, dünya genelindeki kullanım oranının binde 3 (yüzde 0,3) olduğu açıklandı.

    Android versiyonunun olağanüstü düşük bir benimsenme oranına sahip olmasının arkasında yatan temel neden ise işletim sisteminin önyüklü olduğu cihaz sayısının henüz çok az sayıda olması. Güncelleme desteğinin henüz yeni oluşu da bir diğer etken.

    Android 7.0 Nougat’ın birkaç ay önce yayınlanmasına karşın, daha yolun çok başında olduğu görülüyor. Genel tabloda da ilginç detaylar var…

    Dünya üzerindeki Android cihazların yüzde 25,2’sinde Android 5.0 KitKat kullanımda. Söz konusu sürüm 2014 yılında çıkışını gerçekleştirmişti. Öte yandan Android 6.0 Marshmallow’un en fazla kullanımda olan ikinci sürüm olduğu görülüyor. Yüzde 24’lik orana ulaşan yazılımı yüzde 22,8 ile Android 5.1 Lollipop izliyor.

    Android 5.0 Lollipop sürümünün yüzde 11,3’lük oranla yoğun kullanımının devam ettiği dikkatlerden kaçmazken onu Android 4.2.x Jelly Bean sürümü izliyor. Android 4.1.x Jelly Bean’in yüzde 4,9’luk oranla altıncı sırada yer aldığı da dikkatlerden kaçmıyor. Ice Cream Sandwich ve Gingerbread gibi çok eski işletim sistemi versiyonlarının yüzde 1 civarında kullanım oranlarına sahip oluşu da ilginç detaylar arasında. 2010 Mayıs ayında ilk kez yayınlanan Android Froyo ise binde 1’lik oranıyla en az kullanımda olan Google mobil işletim sistemi versiyonu durumunda.

    Bilgisayarınız için doğru güvenlik yazılımını seçin

    0

    Zararlı yazılımların sosyal medyadan dahi bulaşabildiği bir zamanda, her ne kadar işletim sistemleri kendi güvenlik önlemlerini geliştirmiş olsa da, ek bir güvenlik yazılımı kullanmak zarurî hâle geldi.

    Google Pixel kamerası neler sunuyor?

    google_pixel04

    Teknoloji devi Google’ın yeni telefon modelleri Pixel ismiyle satışa sunuluyor. Pixel ve Pixel XL isimli iki modelin aynı sensörü kullanan kameralarının detaylarına bakıyoruz.

    Teknoloji firmalarının donanım işine girmeleri yeni bir olay değil. Birçok teknoloji firması farklı sebeplerden donanım cihazı da üretiyor. Bunların bir kısmı kendi üretimi iken bir kısmı ise üçüncü partiler tarafından üretilen cihazlar. Google’ın akıllı cep telefonu ailesi ise 2009 yılından itibaren bu marka altında satışa sunuldu. İlk ürünler Ion ismiyle satılsa da 2010 yılından itibaren bu isim Nexus olarak anılmaya başlandı.

    2016 yılına gelindiğinde ise Nexus yerine Pixel ismi kullanılmaya başlandı. HTC üretimi olan ve 4 Ekim’de duyurulan Pixel ve Pixel XL firmanın en yeni modelleri olarak karşımıza çıkıyor. Bu yazının konusu olmadığından cihazların teknik özelliklerine değinmiyorum. Yazımızın konusu ise telefonların kameraları. Telefonların ekran boyutları farklı olsa da (XL ismi haliyle büyük modeli işaret ediyor) kullanılan sensörler aynı. Gelin telefonların kamera detaylarına hep beraber bakalım:

    DXo’dan en yüksek puan

    Pixel ailesinin duyurusuyla beraber spekülatif bir bilgi de verildi. Lansmanda yapılan açıklamaya göre fotoğraf makinesi ve cep telefonu kamera testleriyle bilinen DXo sitesinde bugüne kadar en yüksek puanı alan telefon Google Pixel oldu. Sitede yapılan testte 100 üzerinden 89 puan alan (Detaylı bilgiler burada yer alıyor: https://www.dxomark.com/Mobiles/Pixel-smartphone-camera-review-At-the-top) telefon kamerası bu alandaki çıtayı epey yükseltti.

    google_pixel02

    Sensör Sony’den

    Telefonun kamera özelliklerine baktığımızda ise Sony tarafından (dünya üzerindeki kamera/fotoğraf makinesi ve cep telefonu gibi cihazların yüzde 40’ına sensör sağlayan bir marka) üretilen 12 Megapiksel çözünürlük sunan IMX378 kodlu bir sensör kullanılıyor. Bu sensörde kullanılan piksellerin boyutu 1.55 μm. Sensörün köşeden köşeye büyüklüğü ise 7.81 mm. Bu büyüklüğü ise IMX378, telefon kameralarında kullanılan en büyük sensörlerden biri oluyor. İlk olarak Çinli üretici Xiaomi’nin Mi5 akıllı telefon modelinde kullanılan bu sensör Eylül ayında piyasaya sürüldü.

    google_pixel03

    f2.0 diyafram

    Kameranın diyafram açıklığı f2.0. Bu biraz eleştirilen bir konu oldu. Zira kamera konusunda iddialı günümüz akıllı telefonlarında bu değer 1.9 hatta 1.8’e kadar düştü. Diyaframın küçük olması daha fazla ışık anlamına geldiği için genel olarak iyi bir özellik olarak kabul ediliyor. Yine de diyafram açıklığının tek başına yeterli olmadığını, imaj işlemcisi, düzenleme yazılımı ve daha birçok etkenin de işin içinde olduğunu belirteyim.

    Titreşim engelleme

    Telefonda fotoğraf modunda özel bir titreşim engelleme özelliği bulunmuyor. Daha doğrusu buna gerek duyulmamış. Ancak video modunda ise titreşim konusunda önemli bir yenilik bulunuyor: Kamera sensörü telefonun jiroskop sensörü ile etkileşime geçerek titreşimin önüne geçiliyor. Saniyede 200 kere titreşim kontrolü yapan sistem titreşimsiz videolar kayıt etmeyi garantiliyor.

    google_pixel06

    Smart Burst

    Bu mod da oldukça ilginç. Telefon bir saniyede 30 kare fotoğraf çekiyor ve fotoğrafları analiz ederek 10 kareyi kayıt ediyor. Bu sayede en güzel ve en net 10 kare kayıt edilmiş oluyor. Daha önce farklı telefon ya da kameralarda bulunan bu özellik telefonun algoritmik analizi ile hayata geçiriliyor.

    HDR+

    Fotoğraflardaki dengeyi sağlamak için kullanılan HDR teknolojisini bir adım daha öteye taşıyan Google, HRD+ modu ile eşit parlaklığa ve dağılıma sahip fotoğraflar çekmeyi sağlıyor.

    Yurtdışında yayınlanan örneklere baktığımızda ise telefonun gerçekten güzel fotoğraf çektiği görülüyor. Ancak ülkemizde resmi olarak satılmadığından (bireysel olarak getirenler dışında) şimdilik kamera kalitesi konusunda net bir yorum yapmak zor. Öte yandan bir Google çalışanının paylaştığı Pixel ile çekilmiş örnek fotoğrafları buradaki linkten görebilirsiniz.

    Tüm bu özellikler güzel olsa da telefonun bazı sorunları da ortaya çıktı. Ekim ayının sonuna doğru yurtdışında 649 dolardan başlayan fiyatlarla satışa sunulan telefonun kamerasında ışık yansıması (teknik ismi lens flare) sorunu ortaya çıktı. Google resmi olarak açıklamasa da bir güncelleme bu sorunu gidereceği düşünülüyor.

    Telefonun Türkiye’de resmi olarak satılıp satılmayacağı şimdilik net değil. Daha önce Nexus modelleri operatörler tarafından getirilmişti. Pixel modellerinin akıbeti ise şimdilik belli değil. Fiyatı biraz yüksek olan bu telefonun donanım altyapısının ise güçlü olduğunu belirtmek isterim.

    Işığınız bol olsun…

    Intel sanal gerçeklik alanındaki yatırımlarını artırıyor

    intel-voke

    Intel, sanal gerçeklik alanındaki yatırımlarını hız kesmeden devam ettiriyor. Teknoloji dünyası, özellikle 2017 yılı içerisinde Intel kaynaklı çok sayıda yeniliğe tanıklık edilebilir gibi görünüyor. İşte detaylar…

    Sanal gerçeklik, 2016’nın yükselen teknoloji kavramları arasında. Çok sayıda yeni aygıtın tanıtıldığı ya da satışa çıktığı, çok özel bir yıl söz konusu. Dijital teknolojinin geleceğine yönelik önemli işaretlerin de atıldığına sıklıkla tanıklık ediliyor. Öncü şirketlerden Intel de bu alanda dikkat çeken markalar arasında.

    Kısa süre önce Voke adlı firmayı bünyesine katan Intel, sanal gerçeklik alanında içerikler sunmaya hazırlanıyor. Şirketin Başkan Yardımcısı Wendell Brooks’un açıklamaları da dikkat çekici. Tanınmış medya platformlarından The Wall Street Journal’a konuşan Brooks, Voke’nin yayıncılar açısından sektörü zenginleştireceğini ve özellikle canlı etkinlikler, moda ve spor karşılaşmalarının öne çıkacağını belirtiyor.

    Intel’in ABD’nin Los Angeles şehrinde bir de sanal gerçeklik stüdyosu bulunuyor ve burada geleceğe dönük çalışmaların yürütüldüğü bilininiyor. Teknoloji şirketi, daha öncesinde de Replay Tech. şirketini satın almıştı, bu satın alımın NBA ve MBL müsabakalarında pozisyonların 360 derece formunda oynatılmasını hedef aldığı ifade edilmişti.

    Birçok alanda sanal gerçeklik konulu yatırımlarını devam ettiren Intel’in özellikle 2017 yılı içerisinde çok sayıda sürprizle gündeme gelmesi olası görünüyor. Uzmanlara göre sanal gerçeklik, 2017’de çok daha fazla konuşulacak…

    Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    ABD Başkanlık Seçimi Periscope’a yansırsa?

    periscope-trump-clinton

    2016 ABD başkanlık seçimleri, 8 Kasım 2016 Salı günü yapılıyor. Tüm dünyanın merakla beklediği seçimlerin ardından Demokratik Parti’nin adayı Hillary Clinton veya Cumhuriyetçi Parti’nin adayı Donald Trump yeni ABD Başkanı olacak. Önem taşıyan konu, teknoloji dünyası açısından da çeşitli yönleri ile ilham verici oldu…

    Örneğin bir çöpçatanlık uygulaması olan Tinder’da ilginç bir ‘politik görüş’ anketi düzenlendi, Twitter, Facebook gibi önde gelen sosyal ağlar da seçim günü için çeşitli özellikleri kullanıma sunmaya hazırlanıyor. Bir diğer adım da canlı yayın uygulaması Periscope’dan geldi…

    Dünyada olduğu gibi ülkemizde de geniş bir kullanıcı tabanı bulunan Periscope, canlı yayınlarda kullanıcıların izleyenlerin karşısına Hillary Clinton ya da Donald Trump animasyonlu yüzlerle çıkmasını sağlayan özelliği sundu. Snapchat’teki hareketli animasyonlu filtrelerden izler taşıdığı görülen yeni Periscope özelliği, canlı yayın sırasında yüzde belirecek maskeler ve ağız kısmının da konuşma sırasında hareket etmesine dayanıyor.

    Tartışma yarattı

    ABD Başkan Adayları, böylelikle milyonlarca kullanıcıya sahip Periscope’da canlı yayınlarda bolca görülmeye başlandı. ABD’de yoğun ilgi gördüğü dikkatlerden kaçmayan Periscope özelliğinin tartışmaları da beraberinde getirdiği görüldü. Başkan adaylarının sosyal ağ şirketlerince konu edilmesi, kimilerine göre hoş değil. Yine de yeni maskelerin sosyal medyada bolca eğlence konusu oluşturduğu da gerçek.

    “Periscope Kullanma Sanatı” adlı makaleyi okumak için buraya tıklayabilirsiniz.

    Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    3. çeyrekte 362,9 milyon akıllı telefon satışı gerçekleşti

    0

    mobile-phone-791644_1280

    Akıllı telefon satışlarında, geçen yılın aynı dönemine göre artışın görüldüğü ve tanınmış araştırma kuruluşu IDC kaynaklı 2016 yılı üçüncü çeyrek rakamları paylaşıldı. İşte detaylar…

    Akıllı telefon ekosistemi açısından merakla beklenen bir veri daha kamuoyuyla paylaşıldı. IDC tarafından yayınlanan yeni bir araştırma sonucuna göre 2016 yılının üçüncü çeyreğine dair toplam akıllı telefon satış rakamı ile en çok satış gerçekleştiren markalar belli oldu. (thewodlife.com.au) Buna göre ilgili dönemde 362,9 milyon akıllı telefon satıldı. Geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1’lik artış anlamına gelen rakam dikkat çekici.

    Öte yandan söz konusu araştırmada en çok satış gerçekleştiren markalar da net bir şekilde görüldü. Buna göre 2016 yılı üçüncü çeyreğinde en çok akıllı telefon satışı gerçekleştiren marka Samsung. Onu Apple ve Huawei izliyor.

    Samsung ve Apple rekabeti devam ediyor

    Samsung’un toplamda 72,5 milyon adet akıllı telefon sattığı belirtilirken, Apple’ın ise 45,5 milyon adet iPhone sattığı görülüyor.

    3,4 ve 5. sırada Çin menşeili markalar

    Geçen seneyi Apple’ın ardından en çok satan akıllı telefon üretisi olarak kapatan Huawei’nin de yerini koruduğu ön plandaki ayrıntılar arasında yer alıyor. Listenin dördüncü sırasında Oppo ve beşinci sırada bir diğer Çin merkezli şirket olan Vivo’nun olduğunu belirtelim.

    Akıllı telefon dünyasına dair öne çıkan gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    2017’de yeni bir iPhone SE tanıtılmayabilir

    0

    iPhone SE: Hata mı başarı mı?

    Apple, son dönemin dikkat çeken teknoloji şirketleri arasında. iPhone 7 ve iPhone 7 Plus modelleri ile mobil cihaz ekosistemi açısından ivmeye etki ettiği de kaçınılmaz bir nokta. Bununla birlikte önde gelen mobil cihaz markasının gelecek planları da çeşitli şekillerde gündeme gelmeye devam ediyor. Bunlardan öne çıkanı ise Apple’a yönelik analizleri ile tanınan Ming-Chi Kuo kaynaklı…

    Apple uzmanı analist, 2017 yılındaki iPhone modellerine ilişkin yeni bir öngörü paylaştı. Buna göre teknoloji şirketi, gelecek yıl için yeni bir iPhone SE modeli tanıtmayabilir. Bu iddianın dayanak noktasının ise iPhone 7 ve iPhone 7 Plus ile ilgili olduğu kaydediliyor.

    Kuo’ya göre Apple, 2017 yılı ilk çeyreğinde duyurulacak bir iPhone SE modeli sonrasında güncel iPhone 7 ve 7 Plus’tan daha az gelir elde edebilir. Ayrıca pazardaki pay da gerileme gösterebilir. Bilindiği üzere 2016 Mart ayında lanse edilen ilk iPhone SE, pazarda büyük bir ses getirememiş, Apple’ın söz konusu modeli piyasaya sunarak hata yaptığı iddiaları da gündemde yer bulmuştu.

    iphone-se

    Öte yandan analist, Çin özelinde 2017 yılına dair bir dizi beklentisini de aktardı. 2017 ilk çeyreğinde ülkede iPhone satışlarının azalacağını, özellikle 4.7 inç ekrana yönelik talebin dikkat çekici şekilde gerileme eğiliminde oluşuna bağlı olarak iPhone 7 satış adetlerinin düşük seyirde gerçekleşebileceğini belirtiyor.

    Ming-Chi Kuo’nun özellikle Çin’le ilgili olarak öngörülerinde yüksek doğruluk yakalaması, yeni tahminlerinin kamuoyu nezdinde öne çıkmasını sağlıyor. Ancak tüm bu olasılıkların birer tahmin olduğunu ifade etmek gerek. Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    MediaTrend Sosyal Medya Ödülleri’nde ‘En İyi Kurumsal Blog’ adayı

    MediaTrend-anasayfa

    Yılın en prestijli organizasyonlarından Altın Örümcek Ödülleri’nde En İyi Kurumsal Blog dalında üçüncü olan MediaTrend, İTÜ İşletme Mühendisliği Kulübü tarafından düzenlenen Sosyal Medya Ödülleri’nde ‘En İyi Kurumsal Blog’ dalında aday gösterildi.

    Bilişim Teknolojileri Zirvesi kapsamında bu yıl yedincisi organize edilen Sosyal Medya Ödülleri’nde halktan ve ajanslardan alınan öneriler sonucunda sosyal medyanın enleri belirlenecek.

    MediaTrend’e oy verebilirsiniz

    http://sosyalmedyaodulleri.com/ sitesindeki oylama, 27 Kasım 2016’ya kadar devam ederken oy verme işlemine Facebook ve/veya Twitter hesabı olan herkes katılabilecek. Web sitesine giriş yapıldıktan sonra ‘Oy Ver’ sekmesi tıklanıyor ve sosyal medya hesapları üzerinden devam edilerek 27 kategoride oy kullanılabiliyor.

    MediaTrend’e oy vermek isteyenler için ‘Kurumsal Blog’ kategorisi, sayfanın girişinde 7. sırada yer alıyor.

    ekran_resmi_2016-11-05_15_56_24

    Ödüller 3 Aralık’ta sahiplerini buluyor

    Sosyal Medya Ödülleri’nin aday önerme süreci 17-26 Ekim 2016 tarihleri arasında gerçekleşti, alınan önerilerle belirlenen adaylar için halk oylaması 1 Kasım’da başladı. 27 Kasım’da sona erecek oylamanın ardından Oylama sonuçları ise 2-3 Aralık’ta gerçekleşecek olan 9. Bilişim Teknolojileri Zirvesi bitiminde, 3 Aralık 2016 akşamı Sosyal Medya Ödül Töreni ile açıklanacak ve ödüller İTÜ Maçka Mustafa Kemal Amfisi’inde sahiplerine verilecek.

    Apple iPhone 7 Plus: Kral öldü yaşasın yeni kral

    Apple, iPhone ailesini iki yeni ürün ile yeniledi. iPhone 7 ve iPhone 7 Plus olarak adlandırılan bu yeni ürünler zirveye gözlerini dikmiş durumda. Bu hafta iPhone 7 Plus’a yakından bakıyoruz.

    Güçlendirilmiş bir kasa sistemine sahip olan iPhone 7 Plus, yüksek basınçlara karşı dirençli hale getirildi. Bununla birlikte ön ve arka yüzeyi çiziklere karşı sağlamlaştırıldı. Alüminyum kasa sistemi ve camın özenle seçilmesi, ürünü ele aldığınızda hemen belli oluyor.  Yüksek kaliteli bir işçilik ve malzeme kalitesini anlamamak mümkün değil.

    Yeni ürün ailesinin alt kısmına baktığınızda sadece Lightning bağlantısını görünüyor. Apple, iPhone 7 ailesinde 3.5 mm’lik kulaklık girişini iptal etti. Müzik dinlemek istiyorsanız, Lightning bağlantısını kullanmak zorundasınız. Diğer bir seçenek ise ürün içinde entegre bulunan ve iyi bir performans sergileyen Stereo hoparlör ile müzik dinlemek.

    iphone-7plus-1

    Ekran

    Apple, yeni nesil iPhone ailesinde daha yi bir ekran deneyimi vaat ediyor. Burada sözü edilen değişim, daha geniş spektrumlu bir renkl derinliği ve daha yüksek bir parlaklık değeri. Bu yüzden de Amerikan film endüstri standardı olan P3 renk derinliği baz alındı. Bunun avantajı Video ve fotoğraflarda çok daha canlı renkli bir görüntü oluşturması. iPhone 7 Plus’un retina ekranı bir önceki nesille göre aynı boyutta. 5.5 inç büyüklüğünde olan bu ekran 1920×1080 çözünürlüğünde çalışıyor.

    1600:1 kontrast ve yüksek bir siyah değerine sahip olan iPhone 7 Plus,  620 cd/m2 parlaklık değeri ile tüm puanları topluyor.   Öyle ki yaptığımız denemelerde iPhone 7 Plus’un piyasadaki en iddialı ekranlardan birine sahip olduğunu söylemeden edemeyeceğiz.

    iphone-7plus-3

    Performans

    iPhone 7 ve iPhone 7 Plus’un donanım birleşenleri neredeyse aynı. Her iki telefon Apple’ın yeni dört çekirdekli A10 Fusion yongasını kullanıyor. iPhone 7 Plus’un önemli bir farkı  iPhone 7 ile kıyasla 2 Gbyte yerine 3 Gbyte’lık bir bellek kullanması.

    Apple, A10 Fusion yongası ile beraber yeni bir GPU birimi de geliştirdi. Bu GPU birimi A9 ile kıyasla %30 daha az bir güç tüketiminde %50 daha yüksek bir performans sunuyor.

     Yaptığımız testlerde iPhone 7 Plus’un hemen hemen her kategoride önde olduğunu gördük. Geri toplanan Samsung Note 7, iPhone 7 Plus’a piyasayı dar edecek güçteydi. Hatta bazı testlerde onun önde olduğunu gördük. Fakat bu ürünün artık piyasada olmaması iPhone 7 Plus’un önünü fazlasıyla açtı.

    iphone-7plus-5

    Kamera

    iPhone 7 Plus’un en önemli değişikliklerden biri kuşkusuz kullanılan kameraları. Ön tarafta fokuz özellikli 7 MP çözünürlüğünde fotoğraf çeken bir kamera yer alıyor. f/2.2 diyafram aralığında olan bu ön kamera HDR fotoğraflarla birlikte 1920×1080 çözünürlüğünde videolar çekebiliyor. iPhone 7 Plus’un bu ön kamerası oldukça başarılı. Fakat piyasanın en iyi ön kamerası olduğu söylenemez. iPhone 6s Plus ile kıyasla çok büyük bir fark görmediğimizi söylemeliyiz.

    Arka kamerada durum çok farklı. iPhone 7 Plus’da ilk kes kullanılan Dual kamera çözümü inanılmaz farklar ortaya çıkartıyor. Bu üründe kullanılan Dual kamera konsepti, Huawei P9 veya LG G5’den çok daha farklı çalıştığını hemen söylemeliyiz.  Her iki kamera 12 MP çözünürlüğünde fotoğraflar çekiyor. iPhone 7’de de kullanılan birinci kamera geniş açı lensi ve f/1.8 diyafram aralığı ile kendisini farklılaştırıyor. İkinci kamera ise f/2.8 diyafram aralığında olan bir Teleobjektif kamera. OIS özelliği sadece ilk kamerada devreye giriyor.

    iphone-7plus-4

    Sonuç

    iPhone 7 Plus genel olarak en başarılı Premium akıllı telefonlardan biri olma özelliğini taşıyor. iPhone 6S Plus ile kıyasla görünürde benzerlikler taşıyan bu ürün, malzeme kalitesi ve işçiliğinin yanı sıra su ve toza karşı dayanıklı olması önemli bir artı.

    Apple, bu ürün ile bir devrim yaratmadı. Yaptığı ciddi değişiklikler ve yeniliklerle iPhone ailesini geliştirdi ve iPhone 7 Plus ile karşımıza çıktı. Tüm bunları topladığımızda iPhone 7 Plus’un çok başarılı bir ürün olduğunu söylemeden edemeyeceğiz.

    World of Final Fantasy

    0

    Çıkışına bir ay kala, Square Enix, Final Fantasy XV’i her fırsatta biz oyunculara hatırlatmaya çalışıyor. Zaten istesek de kafamızdan atamadığımız, serinin 15. oyunu geliyor gelmesine de, kimseden habersiz, kaliteli bir Final Fantasy oyunu da bu sırada sessiz sedasız bir şekilde ortaya çıktı ve Final Fantasy hayranlarını sevindirdi.

    woff4

    Yeni nesil Final Fantasy oyunlarının aksine, serinin eski oyunlarına benzer yavaş ve sıra tabanlı bir oynanışa sahip olan World of Final Fantasy, adından da anlaşılacağı üzere tamamen Final Fantasy dünyasında geçen bir oyun. Tüm ana Final Fantasy oyunları birbirinden farklı bir evrende geçiyor olsa da hepsinin Final Fantasy evreninin küçük bir parçası olduğunu da unutmamak gerekiyor. İşte World of Final Fantasy tüm bu küçük parçaları ortak bir noktada topluyor ve Lann ile Reynn adlı iki kardeşin hikayesinde belirli bir rol almasını sağlıyor.

    woff1

    Tüm klasik Final Fantasy oyunlarından tanıdık karakterleri görme şansını yakaladığımız World of Final Fantasy’de aslında Pokemon ve Ni No Kuni’ye de benzer bir oynanış çeşidi ile karşılaşıyoruz. Hikaye boyunca çok çeşitli mekanlara gidiyor ve gittiğimiz her bir mekanda birbirinden farklı yaratıklarla karşılaşıyoruz. World of Final Fantasy evreninde Mirage olarak adlandırılan bu yaratıklar, karanlık tarafa geçmedikleri sürece tarafımızca yakalanabiliyor. Tıpkı Pokemon’da olduğu gibi yakaladığımız yaratıkları kendi hikayemiz için savaştırabiliyor ve savaş alanında bize yardımcı olmalarını sağlayabiliyoruz. Bu şimdiye kadar hiçbir Final Fantasy oyununda görülmemişti.

    woff2

    Anime/Manga tarzı tasarımlara sahip olan World of Final Fantasy’de, anime dünyasında ‘Chibi’ olarak adlandırılan karakter sanatı bolca kullanılmış. Ana karakterlerden tutun da Mirage ve klasik Final Fantasy karakterlerine kadar her canlının Chibi olarak resmedildiği World of Final Fantasy’nin bu özelliği bazı oyuncuları oyundan soğutmuş olabilir ancak yine de nostaljik bir görüntü sunduğu tartışmasız bir gerçek.

    woff3

    Grafikleri ile de göz dolduran World of Final Fantasy, Square Enix’in geliştirmekte olduğu bir diğer oyun olan Kingdom Hearts 3’ün sahip olacağı grafiklerin potansiyelini gösteriyor adeta. Gayet güzel görsellere ve yetenek efektlerine sahip olan World of Final Fantasy ayrıca çevre tasarımları açısından da büyük övgüleri hak ediyor. Her biri birbirinden farklı olan yüzlerce haritaya sahip olan World of Final Fantasy’nin her haritası önceki oyunlarla ufak da olsa bir alaka taşıyor. Zaten bir haritaya girdiğinizde, eğer Final Fantasy serisine alışkınsanız o haritanın hangi oyuna ait olduğunu ve hangi oyunun ana karakteri ile karşılaşacağınızı da tahmin edebiliyorsunuz. Bu açıdan World of Final Fantasy gerçekten unutulmaz, nostaljik bir deneyim yaşatıyor.

    woff5

    Klasik Final Fantasy karakterlerinin de yardımda bulunduğu hikayede Lann ve Reynn her sabah olduğu gibi işe gitmiş, ancak bu kez farklı bir manzara ile karşılaşmıştır. Lann ve Reynn’den başka şehirde hiç kimsecikler bulunmamaktadır. Başlarına ne geldi, insanlara ne oldu, hiçbir şey hatırlamayan Lann ve Reynn, yol gösterici bazı kişilikler sayesinde eşsiz bir maceraya doğru yelken açar ve yavaş yavaş bu sır perdesinin ardındaki gizemi çözmeye başlar. Hikayesi açısından da gerçekten merak uyandırıcı bir içerik sunan World of Final Fantasy, eğer serinin koyu bir hayranıysanız Final Fantasy XV’in çıkışına kadar sizi gayet rahat bir şekilde tutacaktır. Ancak eğer serinin uzun zamanlı bir hayranı değilseniz ve önceki Final Fantasy oyunlarını da oynamadıysanız World of Final Fantasy’ye alışmakta biraz güçlük çekebilirsiniz. Ancak buna rağmen çok eğlenceli bir oyun deneyimi yaşayacağınızın garantisini veriyoruz.