Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 1598

    AMD Ryzen 3 işlemci serisi ile tanışın

    AMD, uygun fiyatının yanı sıra sunduğu yüksek verimlilik iddiasıyla gelen AMD Ryzen 3 masaüstü işlemci serisinin iki modelini piyasaya sürdü. Söz konusu modeller, AMD Ryzen 3 1300X ve AMD Ryzen 3 1200 isimleri ile geldi.

    Yeni Ryzen 3 işlemciler, AM4 anakart ekosistemindeki yerini alıyor ve Ryzen işlemci ailesinin desteklediği yeni AM4 platformu üzerinde çalışan, 2 adet 4 çekirdekli, 4 iş parçacıklı masaüstü işlemciden oluşuyor.

    AMD açıklamasına göre Ryzen 3 1300X ve Ryzen 3 1200, eSpor oyunları ve genel uygulamalar için en uygun performansı sunmak için tasarlandı. Dört fiziksel işlem çekirdeği sayesinde Ryzen 3 1300X ve Ryzen 3 1200, yüksek oyun performansı sunabiliyor, ayrıca rakiplerine göre çoklu işlem avantajı da sağlayacağı kaydediliyor.

    Ryzen 3 1300X, 3.5GHz taban frekansı sunarken, boost frekansında 3.7GHz ve XFR sayesinde 3.9GHz gibi yüksek bir seviyeye çıkabiliyor. 2 Ryzen 3 1200 ise 3.1Ghz taban frekansı ve 3.4GHz boost frekansı sunuyor. Buna ek olarak Ryzen 3 işlemciler VR uyumluluğu da sergiliyor.

    Ryzen 1300X ve Ryzen 1200 Wraith Stealth soğutucu ile sunuluyor. Bu AMD termal çözümü, Wraith soğutucu ailesinin en sessiz ve en düşük profilli seçeneği olduğu kaydedilyor. Buna ek olarak AMD, programlanabilir LED’li soğutucu sınıfındaki Wraith Max soğutucunun da ayrı olarak satılmaya başlanacağını belirtmiş durumda.

    Her iki modelin de satışlarına birçok ülkede başlandığını belirtelim.

    Samsung WF90F5EGX4W/AH çamaşır makinesi tanıtıldı

    Dünyanın önde gelen tüketici elektroniği şirketlerinden Samsung, yeni çamaşır makinesi modeli WF90F5EGX4W/AH’yi lanse etti. Yeni modelin inovatif özellikleri ve şık tasarımı dikkate değer. İşte detaylar…

    Dijital İnverter Motor teknolojisine sahip olan Samsung WF90F5EGX4W/AH çamaşır makinesi, düşük enerji tüketimi ve yıllarca sorunsuz çalışma iddiasıyla geliyor. Yenilikçi yıkama teknolojisi ile öne çıkan modelin Crystal Gloss adı verilen dış tasarımı da bir hayli çarpıcı görünüyor.

    Fırçasız yapıya sahip olan model, bu sayede motorun sürtünme olmaksızın çalışabilmesine olanak tanıyor. Bu yapı, uzun bir garanti süresi ile birlikte kullanıcılarının bütçesini de düşünüyor; makinenin vaat ettiği düşük enerji tüketimi bu açıdan, evlerdeki elektrik faturalarına da olumlu şekilde yansıyor.

    A+++ enerji tüketimine sahip

    Şık tasarım, yenilikçi yıkama teknolojisi, A+++ enerji performansı ile düşük enerji tüketimi gibi özelliklerinin yanı sıra Samsung WF90F5EGX4W/AH çamaşır makinesi son derece sessiz bir şekilde çalışıyor.

    Yüksek yıkama kapasitesi ile dikkat çekiyor

    9 kg yıkama kapasitesi ve maksimum 1400 devir hızıyla birlikte WF90F5EGX4W/AH çamaşır makinesi, aynı zamanda elmas kazanı, seramik rezistansı, voltaj kontrolü, otomatik yük dağıtım sistemi, gecikmeli bitir, smart check özellikleri ve suda bekletme fonksiyonuna da sahip. Ayrıca Cep telefonuna yüklenebilen Samsung Smart Check uygulaması ile makinenin verdiği uyarılar cep telefonundan kontrol edilebiliyor.

    AMD, Radeon RX Vega ekran kartlarını duyurdu

    AMD yeni Radeon RX Vega modellerini duyurdu. 2 senelik bir aranın ardından gelen yeni donanım yapı taşları, kendi alanlarında son derece iddialı argümanlar vaat ediyor.

    AMD, gelişmiş PC oyun platformları için duyurduğu Radeon RX Vega’yı üç farklı sürüm halinde son kullanıcılara sunuyor. Bunlar Radeon RX Vega 64 Liquid Cooled Edition (Sıvı soğutmalı) ile 64 işlem ünitesi üzerinden geliştirilen, bugüne kadar üretilmiş en güçlü Radeon olarak adfedilen; Hava Soğutmalı Radeon RX Vega 64 ve Radeon RX Vega 56. Vurgulanması gereken bilgi olarak Radeon RX Vega 64, hava ve sıvı soğutmalı olmak üzere iki alternatifle geliyor.

    Önceki Radeon GPU mimarilerinden %200 daha fazla veri akışı, Yüksek Bant Genişlikli Ara Bellek barındıran 8GB’lık HBM2 belleğe sahip dünyanın en gelişmiş GPU bellek mimarisi, bir önceki GDDR5’e göre %60 daha fazla bellek bant genişliği gibi özellikler öne çıkıyor. Bu gelişmelerin sonucu olarak Radeon RX Vega’nın 13.7 TFLOP’luk maksimum işlem gücü, yüksek performans isteyen oyun ve VR uygulamaları ile örtüşüyor.

    Radeon RX Vega grafik kartları, günümüz oyunlarının görsel ihtiyaçlarına ve gelişen karmaşıklığına doğrudan cevap veren “Vega” GPU mimarisiyle üretildi. Rapid Packed Math, Yüksek Bant Genişlikli Ara Bellek Kontrolcüsü, yeni Geometri ve Piksel Motorları gibi en güncel teknoloji yeteneklerinin yanı sıra DirectX 12 ve Vulkan gibi düşük seviye API’lerde oyun performansının artırılması hedefleniyor. Çok net bir şekilde görülüyor ki AMD, rekabete yeni bir boyut getirmeyi amaçlıyor. https://macularetinavitreouscenter.com/

    Yeni modellerin Ağustos ayının ortalarından itibaren pilot ülkelerde satışlarına başlanacak; Türkiye pazarında da kısa süre sonra  satışa sunulması bekleniyor.

    Sıcak havaların gidişatı Twitter’da takip ediliyor

    İklim değişikliğinin etkisine bağlı olarak değişken havalar, gündelik hayatımızı büyük ölçüde etkilerken böyle zamanlarda bizi uyaran uzmanlara kulak vermek en iyisi. Twitter’da ise havaların değişen durumunu çok sayıda hesaptan takip etmek mümkün.

    Çok sayıda meteoroloji uzmanı ve kurumsal hesap, hemen her gün Twitter kullanıcılarını havaların sıcaklığı hakkında bilgilendirirken, havaya göre insanların nasıl giyinmeleri gerektiği konusunda da uyarıda bulunuyor.

    Çok sıcak havaların ülkemizi yakıp kavurduğu şu günlerde ise sizi bilgilendirecek Twitter hesaplarını derledik.

    İşte o hesaplardan bazıları:

    Meteoroloji (MGM)

    @meteoroloji_twi: Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün resmi Twitter hesabının 79 bin takipçisi var ve hesap gün içinde çok sayıda tweetle takipçilerine hava durumu hakkında bilgiler sunuyor.

    Havayı Koklayan Adam

    @BunyaminSurmeli: Deneyimli meteoroloji uzmanı Bünyamin Sürmeli, isabetli tahminleriyle 209 binden fazla takipçisini hava durumu hakkında hemen her gün bilgilendiriyor.

    NTVhava

    @ntvhava: Yurttan ve dünyadan hava durumu bilgilerinin paylaşıldığı hesabın yaklaşık 8 bin takipçisi var ve gün içinde neler giyilmesi gerektiğine dek havaya göre çok sayıda paylaşım yapılıyor.

    Mikdatca

    @Mikdatca: Meteoroloji ve Afet Yönetimi Profesörü Mikdat Kadıoğlu, resmi Twitter hesabından havalara ilişkin tahminlerde bulunuyor. 73 binden fazla takipçisi olan Kadıoğlu, özellikle sıcak havalarda takipçilerini uyarıyor.

    4 haftada 3D baskıyla denizaltı yazdırıldı

    Dünyanın dört bir yanındaki ordular, 3D baskıyı gelecekteki görevler için maliyet ve zaman açısından etkili bir kaynak olarak görüyorlar. 3D yazıcıları uçaklara veya askerlere yedek parça üretmek için kullanıyorlar. Ancak daha önce eşi benzeri görülmemiş bir 3D baskı örneği kamuoyunun dikkatini çekti; ABD ordusu ilk defa 3D yazıcıyı bir denizaltı imal etmek için kullandı.

    Günümüzde silah ya da araç yazdırma fikri bilimkurgu üstü bir şey haline dönüştü. Her şey iyi giderse, ordunun önümüzdeki birkaç yıl içinde kullanmaya başlayabileceği 3D baskılı denizaltı, Naval Surface Warfare Center (NSWC) ve Carderock Division çalışanlarından oluşan bir ekip tarafından geliştirildi.

    Ekip, Ağustos 2016’da çalışmaya başladı ve daha sonra daha sonra yaklaşık 10 metre uzunluğundaki araca monte edilen altı karbon fiber bölüm üretmek için  BAAM adı verilen muazzam bir endüstriyel 3D Pinter kullanıldı. Ekibe tekneyi geliştirmek için dört hafta verildi. İlk hafta tasarlama için harcandı ve bileşenleri bir hafta sonra yazdırılmaya başlandı.

    Enerji Bakanlığı’na göre geleneksel bir tekne “600 bin dolardan 800 bin dolara kadar değişen fiyatlara sahip ve üretim 3-5 ay sürüyor”. Söz konusu yöntemle yüzde 90 daha ucuz ve “birkaç gün içinde” üretilen bir tekne yapmak mümkün. Askeri sanayi için bu durum, yedek parçaların veya özel olarak tasarlanmış ekipmanların hızlı bir şekilde üretilip takılabileceği anlamına da geliyor.

    [vsw id=”_GlxVjAHofk” source=”youtube” width=”425″ height=”344″ autoplay=”no”]

    Ücretsiz Kodlama Dersi Veren Siteler

          Yazılım, günümüz dijital dünyasında, gerek küçük ölçekli  ve gerekse de büyük projelerde olmazsa olmazlarının başında geliyor. Mobil dünyanın hızla değişim gösterdiği günümüz şartlarında, kodlama bilgisini okulda alamayan kişiler için de yazılım konusunda internette ücretsiz hizmet veren oldukça fazla site bulunuyor. Kodlama konusunda kendisini geliştirmek isteyen her yaştan kişiler için bu sitelerin yararlı olduğunu söyleyebilirim. Hangi okuldan mezun olunursa olunsun, programlama yapmak isteyen kişilerin kendisini geliştirebileceği bir dünyada yaşıyoruz. Yeri gelmişken; özellikle yazılım ve bunun yanında veri yönetimi konularında kendisini geliştirmiş kişilerin, kolay ve oldukça yüksek maaş ile iş bulabildiklerini söylemeliyim. Aynı zamanda; günümüz şartlarında, özellikle mobil ortamlar için kodlama bilgisine sahip kişilere olan talebin de giderek arttığı görülüyor. Bu haftaki ” Ücretsiz Kodlama Dersi Veren Siteler” konulu yazımda, kodlama konusunda kendisini geliştirmek isteyen veya sıfırdan başlayıp, küçük çaplı projeler hazırlama düşüncesinde olanlar için, ücretsiz kodlama dersi veren sitelerden bahsedeceğim.

    BTK Akademi

          “Bilginin Adresi” sloganıyla yola çıkan BTK Akademi, özellikle bilgi teknolojileri alanında oluşturduğu dijital eğitim portali ile kendisini geliştirmek isteyenlere ulaşmayı hedeflemektedir. Online eğitimlerin yanı sıra gerçekleştirdiği sınıf içi eğitimlerle de BİT sektörüne yönelik konularda eğitim almak isteyen her kesimin mesleki ve teknik ihtiyaçlarını mekan ve zamandan bağımsız olarak karşılanmaktadır.

    Udemy

          2010 yılında kurulan Udemy; yazılım konusunda kendisini geliştirmek ve kodlama becerilerini artırmak isteyenlerin kullanabileceği bir çevrim içi eğitim platformu. İnternet ortamında ücretli oldukça fazla programlama servisi olmasına rağmen, bu portalda; gerek anlık ve gerekse de video aracılığı ile serbest ders programları bulunmakta. Özellikle HTML, SCC, Python programlama dillerinde ayrıntılı bilgiler ve aynı zamanda Girişimciler için de programlama kursları bulunmakta.

    CodeAcademy

          Kodlama öğrenmek için en popüler ücretsiz sitelerden biri olan CodeAcademy’den neredeyse yirmi dört milyondan fazla kişi yararlanmış durumda. Siteye giriş yapıldığında; oldukça fazla içeriğin olduğu, fakat bunun yanında sade bir arayüz ile karşılaşılıyor. Sitede Web sayfası yapımı, JavaScript, Rails, SQL, Java, HTML&SCC, Ruby, Phthon, jQuery , PHP ve daha birçok konuda dersler bulunuyor.

    Coursera

          2012 yılında kurulan Coursera; yüz on dokuz kurum tarafından, bin’den fazla içerik ile desteklenmiş bir eğitim teknolojileri platformu. Bu ortamda; Washington, Stanford, Toronto ve Vanderbilt gibi üniversitelerden çeşitli uzmanlık serbest giriş programlama kursları bulunuyor.  Sertifika almak için belirli programlara ücretli başvuru yapılabiliyor.

    aGupieWare

     

          AGupieWare; Stanford, Massachusetts Teknoloji Enstitüsü, Carnegie Mellon, Berkeley ve Columbia gibi dünyaca ünlü merkezlerin yaptığına benzer, ücretsiz kurslara dayalı bir eğitim platformu.  Program; on beş kurs barındırmakta olup, bunlardan üç tanesi tanıtım, yedi tanesi ana sınıf ve 5 tane de seçmeli ders olarak alt dallara ayrılıyor. Bilgisayar programcıları için mükemmel bir ortam oluşturduğunu söyleyebilirim.

    GitHub

          Bazen, kodlama yaparken bir konuda takılıp kalındığında, bir referans kitabına ihtiyaç duyulabilir. Bu kaynağın dijital ortamda her an çevirim içi olması oldukça işe yarar. Bu gibi durumlarda; GitHub oldukça yararlı bir platform. Siteyi kullanan kişiler tarafından sık sık güncellenen bu ortam, seksenden fazla farklı programla dili hakkında, beş yüzden fazla ücretsiz kodlama kitabı barındırıyor.

    Khan Academy

          Eğitimci Salman Khan tarafından 2006 yılında geliştirilen, Khan Academy;  orijinal, ücretsiz çevrim içi öğrenme platformlarından birisi. Adım-adım video eğitimlerini ile, JavaScript ve ProcessingJS kullanarak çizimler, animasyonlar ve oyunlar programlamak veya HTML ve CSS ile web sayfaları geliştirilebilecek bir ortam sağlıyor.

    Free Code Camp

          Öğrenci toplulukları tarafından kurulan bu platformda, HTML5, CSS3, JavaScript, Databases, DevTools, Node.js, Angular.js ve Agile gibi programla dillerinde ayrıntılı bilgiler bulunuyor. Daha önce geliştirilen uygulamaların incelenmesi ve eklentiler ile yeni servislerin geliştirilmesi sayesinde, gerek yeni başlayanlar ve gerekse de bilgilerini geliştirmek isteyenler için oldukça fazla kaynağın olduğu bir eğitim portalı olarak öne çıkıyor. Sitede bulunan kaynak kodları, istenildiğinde kar amacı gütmeyen projelerde kullanılabiliyor.

          Yazıda kullanılan imajlar, ilgili platformların web sayfalarından temin edilmiş olup, Logoların tüm hakları ilgili sitelere aittir.

          Twitter takip için @salihertugrul  Youtube kanal Youtube

    Dijital hırsızlara karşı önlem alın!

    0

    İnternet ve teknolojinin gelişmesiyle birlikte hayatımız da dijitalleşmeye başladı. İletişim başta olmak üzere; pek çok ihtiyacımızı artık internet üzerinden gerçekleştiriyoruz. Dijtal dünyamızda hem üretici hem de tüketici durumdayız. Her gün ekosisteme kendimiz hakkında yeni bir bilgi kırıntısı bırakıyor, üretilen bilgileri de tüketiyoruz.

    Kendimizi ifade etmek ve tanıtmak için çoğumuz yoğun olarak interneti ve sosyal medyayı kullanıyoruz. Ancak kişisel markalaşma ve fikirlerini başkalarına ulaştırabilmek için paylaşılan içerikler hızla kopyalanıp, telif hakları açısından hak kaybına neden olabiliyor.  Dijital dünyanın fikri mülkiyet açısından yarattığı dezavantajları gidermek üzere hayata geçirilen Tasdix uygulaması; sanatçıların, yazarların ve özgün projeler üretenlerin haklarını korumak için hizmet veriyor.  

    Tüm eserler güvence altında

    Artık bilgisayar ortamındaki dokümanların, elektronik olarak damgalandığı zamanı ve o tarihten itibaren üzerinde hiçbir değişiklik yapılmadığını gösteren, herhangi bir uyuşmazlıkta delil niteliği sağlayan Tasdix ile tüm eserler e-ortamda güvence altında.

    Tasdix ne işe yarıyor?

    Basit bir ifadeyle Tasdix, yaratıcı çalışmaların çalınmasını, kopyalanmasını veya izinsiz kullanılmasını önlüyor. Tasdix ile resimden fotoğrafa, yazılı eserlerden moda tasarımlarına, edebiyattan müziğe, yazılımdan sanata kadar tüm fikri mülkiyet hakları ve her türlü yenilik korunuyor.

    Mahkemede delil olarak kullanılabiliyor

    Tasdix, bilgisayar ortamındaki verilerin elektronik olarak damgalandığı zamanı ve o tarihten itibaren üzerinde hiçbir değişiklik yapılmadığını gösteriyor. Herhangi bir uyuşmazlıkta da mahkemede delil olarak kullanılabilecek bir zaman damgası uygulaması. Tasdix kullananlar arasında sanatçılar, senaristler, bestekârlar ve yazılımcılar gibi birçok meslek grubu mevcut.

    15 binden fazla kişi kullandı, 50 bine yakın eser koruma altına alındı

    Dijital bir çağda yaşıyoruz. Dolayısıyla bu çağın nimetlerinden faydalanarak yaratıcı içerik üretenler kendilerini tanıtmaları açısından çok elverişli olanaklara sahip. Bu nimetler sadece üreten açısından geçerli değil maalesef. İnternet çağının kolaylıkları emek hırsızlarının eserleri asıl sahiplerinin izinleri dışında kullanılmasını kolaylaştırıyor. Tasdix de dijital çağa ayak uyduran ve eser üretenlerin 7/24 ulaşabilecekleri bir platform. Tasdix’in 15 bini aşkın kullanıcısı var ve 50 bine yakın eseri koruma altına almış durumda

    Kimler veya hangi meslek sahipleri kullanmalı?

    Aslında bu çözümü herkes kullanabilir. Aklınıza gelebilecek her tür çalışmayı koruyabiliyor. Çalışmaları fikri ve sınai mülkiyet kapsamında sayılabilecek kişiler ile ticari sırlarını korumak isteyen her kurum, her birey Tasdix’i kullanabilir. Edebi eser, makale,  senaryo ya da şiir yazanlar, müzisyenler, şarkı sözü yazarları, reklam ve film müziği bestecileri, DJ’ler, mimarlar, blog ve Web site sahipleri, fotoğrafçılar, CD, video, oyun üreticileri, hukuk büroları, reklam ajansları, çeviri büroları, yazılım firmaları, yayınevleri, mali müşavirlik büroları, meslek birlikleri, avukatlar, bilim adamları, araştırmacılar, doktorlar, sağlık kuruluşları, öğrenciler, iş fikri veya icat sahipleri bu uygulamayı kullananlar arasında.

    Nasıl kullanılıyor?

    Tasdix’i kullanmak çok basit. Yapmanız gereken şey, Tasdix.com’a üye olup Tasdix masaüstü programını bilgisayara yüklemek. Sonrasında tüm Tasdix’leme işlemleri bilgisayardan kolayca yapılabiliyor. Tek tıkla, boyut ve dosya formatından bağımsız, düşük maliyetle fikirlerinizi koruma altına alabiliyorsunuz. Üstelik bilgileri kimseyle paylaşmadan, mesai saatleri ya da tatil günlerine bağımlı olmadan. Yerinizden bile kalkmanıza gerek kalmadan ilgili belgeleri, dokümanları bilgisayarda Tasdix’leyebilirsiniz.

    Sizin fikriniz üzerinden başkası kazanç sağlamasın

    Aslında konumuzun çoğu kişinin gözünden kaçan başka bir boyutu daha var. Online hayat bizi her an dünyaya bağlıyor, bilgiye erişimi kolaylaştırıyor ama bir yandan da korumaya ihtiyaç duyulan bilgilerimizi savunmasız bırakıyor. Bu durum, fikir hırsızlığı olaylarını artırırken istenmeyen sonuçlara da neden olabiliyor. Fikri mülkiyeti bize ait olan, emek verdiğimiz eserlerin veya çalışmaların üçüncü şahıslar tarafından çalınması ya da izinsiz kopyalanması durumunda neleri kaybettiğimizin farkında mıyız?

    Farkında değiliz ama itibarımızı da sarsıyorlar

    Her şeyden önce kurum ya da kişi olarak itibarımız olumsuz etkilenir. Bireysel veya kuruma ait web sitemizin olduğunu düşünelim ya da bloğun var diyelim, bunların trafiği azalır, ziyaretçi sayıları olumsuz etkilenir. Sosyal medya takipçileri azalır. Arama motorlarındaki sıralamalarda geride kalınır. Rekabetin yoğun olduğu bir ortamda gerilere düşülür. İnsan kaynağı, sermaye, zaman yatırımı yaptığımız projelerimiz çöpe gider.

     

    Küresel Isınmada Teknolojiye Düşen Pay

    0

    Yazın tüm ortalamaların üzerinde geçen sıcaklıkların üzerine aniden bastıran tufanlar ve seller, uzun, kurak ve kararsız kışlar… Küresel ısınmanın iklim değişimlerine hatta kaymalarına neden olduğu bir çağdayız. Kimilerine göre sonun başlangıcını yaşıyoruz. Nimetlerinden faydalanmakta çekinmediğimiz teknoloji kimilerine göre küresel ısınmanın baş etkeni. Onlara göre doğaya sırtımızı döndük ve şimdi onun rövanşını yaşıyoruz. Daha optimist uzmanlar ise teknolojiyi, kötü gidişata dur demek için kullanıyor. Her şeyden önce kuantum bilgisayarı olarak da bilinen çok yüksek kapasiteli bilgisayarlar küresel boyuttaki verileri analiz ederek eş zamanlı tablolar sunuyor. Nerede su ısınıyor, rüzgar nerede şiddetli gibi onlarca parametre an be an hesaplanıp geleceğin benzetimi gerçekleştiriliyor. Örneğin bu bilgisayarlarda kişisel bazda tükettiğimiz süt kutusunun geri dönüşüme uygun olarak tasarlanmasının beş yıl sonraki etkileri şimdiden hesaplanabiliyor. En azından bu çaba bile – işin işten geçtiğine dair karanlık tabloların aksine – insanlığın ve teknolojinin ısınma sorunu karşısında pes etmediğinin umudu.

    Beklenen mucize füzyon enerji mi?

    “Bir enerji mucizesine ihtiyacımız var”

    Yukarıdaki söz Microsoft’un dahi ismi Bill Gates’e ait. Son yıllarda çevresel konular üzerine çalışmalar yapan Bill Gates mevcut fosil bazlı enerji kaynaklarımızın değişmesi gerektiğini söylüyor. Tabii bu değişim bir mucize… Ancak o mucizeye yakınız. Kanada kökenli General Fusion isimli firma füzyon reaktörünün kullanıma hazır olduğunu açıkladı. Füzyon reaktöründe hidrojen atomlarının çarpışması sonucu elde edilen enerjinin hem fosil bazlı enerji santrallerine hem de nükleer santrallere göre birçok avantajı var. Öncelikle sıfıra yakın risk barındırdığı söylenen yeni tip reaktörler dünyamız için yüzyıllarca yıl boyunca yetecek kadar enerjiyi sıfır emisyon değerleriyle üretebiliyorlar. İngiltere geçtiğimiz aylarda ST40 ismi verilen füzyon reaktörünü açarak bir ilke imza attı. Bakalım yeni dünya düzeninde füzyonun gücü iddia edildiği kadar belirgin rol oynayacak mı? Apple firması da kısa bir süre önce tüm veri merkezlerinin %100 yenilenebilir enerji ile çalıştığını açıkladı. Apple bu başarısını güneş enerjisine borçlu. Google da aynı yolda yürüyor. Şimdilik enerji ihtiyacının %34’ünü güneşten elde eden Google, yakın gelecekte tamamen güneş enerjisine dönecek. Bu da enerji üretimi için daha az fosil yakıtı ve karbondioksit salınımı demek.

     

    Alternatif ve çevreci enerjilere her zamankinden fazla ihtiyacımız var

    Tüm bu gelişmeler bir yana rüzgar, güneş gibi doğal kaynakların kullanıma dair bilincin de artacağını da unutmayalım. ABD hükumetinin 13 milyar dolar harcayarak geliştirdiği modern haritalama sistemi 3DEP devreye girdi. 3DEP çok ileri seviyede veri analiziyle rüzgar türbinleri ve güneş panellerinin uzun vadede en verimli olabileceği yerleri tespit edebiliyor.

     

    Laboratuvar ortamında geliştirilen bu gıda sofralarımıza girmeye hazırlanıyor

    Yeme alışkanlıklarımız değişecek
    2040 yılında dünya nüfuzunun 9 milyar olması bekleniyor. Bu da ciddi anlamda yemek sıkıntısına neden olacak. Etcil ağırlıklı bir beslenme modeli benimsediğimiz için sırf bu amaçla yetiştirilen büyükbaş hayvanların bile küresel ısınmaya katkı sağladığı tespit edildi. Öyle ki bir hamburger hazırlamak, yaklaşık 7 tableti tam kapasite çalıştırmaktan daha fazla güç istiyor. Eklemek gerekirse dana, sığır yerine balık ve tavukla beslensek dünya çok daha temiz bir hal alacak. Ancak bu tarz bir yaptırımı dayatmak olası değil. Bunun yerine bilim adamları ete benzeyen, tadı etten farksız olan ancak laboratuvar ortamında geliştirilen bir ürünü piyasaya çıkardı. Beyond Meat isimli firma geliştirdiği bu ürünle %100 bitkisel ve çevreye duyarlı bir gıda üretmeyi başardı. Yakın gelecekte bu tarz ürünlerin genişleyeceği ve daha çok mutfağa gireceğine kesin gözüyle bakılıyor.

    Otonom sürüşün de küresel ısınmayı azaltması hedefleniyor. Özellikle elektrikli taşıtlar ve otonom sürüş adeta kol kola ilerliyor. Şu an için kendi kendine giden otomobiller, tırlar mevcut. Zamanla toplu taşıma araçları da böyle olacak ve gücünü elektrikten alacak. Otonom sürüş, insan kullanımına göre çok daha hassas olacağı için daha az enerji ile daha fazla yol kat edilebilecek. Tabii bir İstanbul klasiği 500T ile Tuzla – Topkapı arası bu şekilde nasıl ve ne zaman gidilir merakla bekliyoruz.

     

    Görüldüğü gibi iklim değişikliği konusunda şu ana kadar bilimsel çalışmalar sürüyor. İklim değişikliği konusunda bilimsel gelişmeleri, otomobilleri, sera gazını vb. suçlamak sadece kolaycılık olur. Unutulmamalıdır ki tüm bu gelişmeler insanın hizmetinde ve dünya çapında bilinçsiz kullanım, doğaya saygı olmadan yapılan sanayileşme ve kentleşme süreçleri esas paya sahiptir. Umarız geç olmadan doğaya dönüşü sağlar ve teknolojiyi doğanın hizmetinde kullanmaya başlarız.

    Turkcell T80 inceleme

    0

    Turkcell T serisine yeni telefonlar eklemeyi sürdürüyor. Son olarak serinin en son ve en gelişmiş telefonu olan Turkcell T80’i 11 Temmuz 2017 tarihinde düzenlenen bir basın toplantısıyla tanıtmıştı. Bugün yazımızda T80’i inceleyerek nasıl bir telefon olduğu konusunda bir fikir sahibi olmanızı sağlayacağım.

    Turkcell T80 her ne kadar Turkcell’e özgü uygulamalar ve satış planı ile Türkiye’de satışa çıksa da telefon aslında ZTE’nin Blade V8 modelinin bir arayüz ile Turkcell’e uyarlanmış bir sürümü olarak düşünülebilir. T80 ile Turkcell’e özel bazı yazılım ve servisler (BiP, fizy, TV+, Dergilik, lifebox, Akademi, GollerCepte, Hesabım, UpCall) telefona kurulu olarak geliyor. Hatta T80’nin üzerinde kendine has kolay kullanım arayüzü de mevcut. Bu arayüz daha çok ileri yaşlardaki aile büyüklerinin kullanımı için düşünülmüş. Telefonu çok daha basit bir kullanım için arayüz sunuyor.

    Kutuda Neler Var?

    T80’in kutusunu açıp içinden çıkardığınızda telefonun yanında kutunun içinde; kulaklık, şarj cihazı, Sim kart yuvasını açmak için iğne aparatı, kullanım kılavuzu, hızlı kullanım kılavuzu ve garanti belgesi bulunuyor.

    Tasarım

    T80’nin genel olarak tasarımına bakarsak; 7,7 mm kalınlığa, 141 gr. ağırlığa ve metal tasarıma sahip bir telefon olduğunu görüyoruz. Telefonun şasesinde yüksek oranda cam ve metal bulunuyor. Cihaz, metal gövdeye sahip ilk T serisi olarak da dikkat çekiyor. T80’i kutusundan çıkararak elinize aldığınızda kaliteli bir malzemeden yapıldığı hissini veren, sade ve estetik bir tasarıma sahip bir telefon olduğunu farkediyorsunuz.

    Telefon, altın sarısı (gold) ve gri olmak üzere 2 ayrı renk seçeneği ile satılıyor. Üzerindeki parmak izi okuyucusuyla da T80’in ekran kilidi daha güvenli ve hızlı açılabiliyor.

    Donanım Özellikleri

    T80’nin ekran boyutu 5,2” olarak belirlenmiş. IPS ekranı full HD (1920 x 1080 Piksel) çözünürlük sağlıyor. Parlaklık seviyesi özellikle kapalı alanlarda oldukça yeterli. Turkcell T80, 2 GB ram ve 16 GB depolama kapasitesine sahip. Bu hafızayı Micro SD kart kullanarak 128 GB seviyesine kadar arttırabiliyorsunuz. Benim önerim: Ekstra olarak 16 – 32 GB arası bir micro SD kart takarak depolama alanınızı arttırmanız.

    Telefonunun üzerinde 1.4 Ghz 4 Çekirdek olarak çalışan Qualcomm 8940 İşlemci mevcut. Ekstra bir performans ihtiyacınız yoksa günlük kullanım için gayet yeterli bir performans sunuyor. Telefonu yaklaşık 10 gündür üzerinde 50’ye yakın uygulama kullanarak test ediyorum çalışmasında bir sıkıntı yaşamadım.

    Telefonun oldukça dikkat çeken bir diğer özelliği de Turkcell 4.5G desteğiyle, saniyede 300 Mbps’e kadar veri indirme hızına sahip olması.

    Ayrıca telefon üzerinde parmak izi okuma teknolojisiyle birlikte geliyor. Birden fazla parmak izi tanımlayabiliyorsunuz.

    İşletim Sistemi

    Telefon üzerinde Android Nougat İşletim Sistemi ile geliyor ve ilk açılışta güncelleme uyarısı alıyorsunuz.

    Kamera Özellikleri

    T80, en büyük farkını kamera yapısıyla gösteriyor. 13 MP çözümündeki kamera ve ön kamera ışığı öz çekim meraklılarının özellikle gece çekimlerindeki işini bir hayli kolaylaştırıyor.

    Telefonun arka bölümünde ise 13 MP + 2 MP olmak üzere çift Kamera bulunuyor. Bu sayede çekilen fotoğraflarda istediğiniz noktaya odaklanabiliyor, fotoğraflarınıza derinlik efekti katabiliyor ve üç boyutlu fotoğraflar çekebiliyorsunuz.

    Fotoğraf tutkunlarıın telefonun otomatik netleme, derinlik efekti ve istenen noktaya odaklanma gibi hassas özelliklerini beğeneceklerini düşünüyorum.

    Ses

    Eğer telefonun Dolby ses desteğini kullanmak isterseniz ses ayarları kısmından ilgili menüye ulaşarak ayarlar ile oynayabiliyorsunuz.

    Pil

    Turkcell T80, 2730 mAh kapasiteli bataryaya sahip. Bu batarya tam doluyken 7 saate kadar konuşup, 400 saate kadar bekleme yapabiliyorsunuz. Yoğun bir kullanım ile bir iş gününü çok rahat çıkarabiliyorsunuz.

    Özetle, T80 iyi bir fiyat performans oranına sahip diyebiliriz. T80’nin peşin fiyatı 1299TL. Telefonu tarifenize ek 39 TL’den başlayan fiyatlarla alabildiğinizi düşündüğünüzde de bütçenizi yormadan sahip olabileceğiniz bir telefon olarak dikkat çekiyor. 

    Polarize filtre nedir? Ne işe yarar?

    Polarize filtre sadece belli bir yönde yansıyan ışığın fotoğraf makinesine ulaşmasını sağlayarak yansımaların ortadan kaldırılmasını sağlar.

    Fotoğrafçılıkla uzun yıllardır kullanılan filtrelerden biri de polarize filtredir. Objektifin önüne takılarak kullanılan bu filtre türü, sadece istenen yönde yansıyan ışığın fotoğraf makinesi sensörüne ulaşmasını sağlar. Böylece cam, metal ya da su birikintisi gibi yüzeylerde görülen yansıma ortadan kaldırılabilir. Bu filtre aynı zamanda gökyüzündeki bulutları ya da ağaçların yapraklarını daha fazla ortaya çıkarmak için de kullanılır.  Filtrenin bir diğer faydası ise objektifi dış etkenlere karşı (bir noktaya kadar) korumaktır.

    Bir önceki yazımda değindiğim DSLR kullanıcılarının sahip olması gereken aksesuarlar listesinde bulunan bu filtreler, dijital olarak simüle edilemezler. Çünkü fotoğraf makinesi sensörleri yansıyan ışığı yakalama ya da göz ardı etme özelliğine sahip değildir. Bu yüzden yansımaları kaldırmak için mutlaka fiziksel olarak bir polarize filtreye ihtiyaç olur. Genelde objektifin önüne vida yuvası ile döndürülerek takılan bu filtrelerin Lineer ve Dairesel olmak üzere 2 farklı türü vardır. Her iki tür de temel olarak aynı işi görse de günümüzde DSLR ve aynasız modellerde ağırlıklı olarak dairesel polarize filtre kullanılır. Bu filtreleri kullanırken doğru açıyı tutturmak için ekrandan etkisine bakarak döndürmek gerekir. Etkisi anında görüldüğü için yansımayı ortadan kaldıracak açıyı bulana kadar döndürülebilir. Ayrıca bazı üniversal filtre sistemleri de bu tarz filtrelerin kullanımına izin verir. Ancak genel kullanım objektiflerin önüne vidalanarak takılma şeklindedir.

    Yansımayı kaldırır

    Polarize filtrenin kullanımına örnek verecek olursam: Otomobilin içindeki birini gün ışığında dışarıdan fotoğraflamak istediğinizde camdan yansımalar olacaktır. Polarize filtre bu yansımayı kaldırabilir. Benzer şekilde bir vitrinin arkasını dışarıdan çekmek istediğinizde yansıma olacaktır. Bu yansıma da genelde istenmeyen sonuçlar doğurur. Bunun önüne polarize filtre ile geçebilirsiniz.

    Bulutları belirgin hale getirir

    Gökyüzündeki bulutları daha belirgin hale getirmek, ağaçların yapraklarını biraz daha ortaya çıkarmak, metal yüzeylerdeki yansımaları gidermek için de polarize filtre kullanılabilir. Doğru ve yerinde kullanıldığında çok fayda sağlayan polarize filtreler objektifle kullanıldığı için onun çapına uygun olarak alınması gerekiyor. Objektiflerin üzerinde bulunan bu çap değeri ile satılan polarize filtreler vidalanarak yerine takılır. Genelde objektifin üzerinde sürekli bulunan polarize filtreler ne yazık ki ışık geçirgenliğini 1.5 f değerine kadar düşürür. Bu da özellikle ışığın az olduğu ortamlarda (eğer bir mecburiyet yoksa) bu filtrenin kullanılmamasını gerektirir. Bu filtrelerin getirdiği tek negatif etki ışık geçirgenliğini azaltmasıdır.

    Bunun dışında negatif bir yönü bulunmayan polarize filtreler sadece DSLR değil aynasız ve hatta bazı kompakt modellerde de kullanılabilir. Yukarıda da bahsettiğim gibi dijital olarak sağlanamayan bir etki olduğundan yansımaları kaldırmanın tek ve en kolay yolu polarize filtre kullanmaktır. Öte yandan bulutları belirgin hale getirmek ya da ağaç yaprakları dijital olarak ortaya çıkarılabilse de yansımayı çekim sırasında kaldırmanın tek yolu polarize filtre kullanmaktan geçiyor.

    Objektifi darbelere karşı korur

    Bu anlamda rakibi bulunmayan polarize filtre fotoğrafla ciddi olarak ilgilenen herkesin sahip olması gereken bir aksesuar. Günlük kullanımda pek çok faydası bulunan bu filtre aynı zamanda objektifi darbe ve düşme gibi dış etkenlere karşı da korur. Objektife oranla çok daha ucuz bir aksesuar olan polarize filtre bu sayede koruma özelliği de sunar.

    Birçok özelliği bulunan polarize filtre günümüz fotoğrafçılarının vazgeçilmez aksesuarlarından biridir. Ucuz ve pratik bir aksesuar olan bu filtreyi günlük olarak kullanabilir ve sonuçlarını anında görebilirsiniz. Anlatması benden, uygulaması, denemesi ve kullanması sizden.

    Işığınız bol olsun…