Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 1286

    Kablosuz TV klavyesi ile konforu yaşayın

    Televizyonunuzu kumanda yerine kablosuz bir klavyeyle yönetmenin keyfi anlatılamaz. Özellikle ev ortamında, akıllı televizyonunuzu tam bir klavye ile dokunmatik yüzeyle kullanmak size büyük kolaylık sağlayacaktır. Bu amaçma LOGITECH K400 model klavyeyi öneriyorum. Gelin şimdi evdeki konforunuzu artıracak bu ürüne yakından bakalım.

    Tüm eğlence fonksiyonları elinizin altında

    LOGITECH’in Wireless Touch Keyboard K400 Plus model televizyon klavyesi bluetooth destekli. Televizyonunuz ile 10 metre mesafeden kusursuz iletişim kuruyor. Bu sayede internete bağlanabilen televizyonunuzun size sunacağı tüm eğlence fonksiyonları elinizin altında oluyor.

    Kablosuz TV klavyesi

    Ayrı bir klavye ve yine ayrı bir fare kullanmaya gerek bırakmayan bu bütünleşik ürün, üzerinde bulunan 3.5 inç boyutundaki dokunmatik yüzeyle televizyonunuzun eğlence fonksiyonlarını yönetmeyi konforlu hale getiriyor.

    Kısayol tuşları kullanıcılara zaman kazandırıyor

    Ses açma ve kapama tuşları, ok tuşları ve klavye düzeni, kullanıcıların konforunu artırmak için özel olarak tasarlanmış. Windows ve Android işletim sistemi kullanıcıları için kısayol tuşları zaman kazandırıyor.

    İsterseniz Logitech Options yazılımı ile tuş ve dokunmatik yüzey ayarlarını kendi ihtiyacınıza göre özelleştirebilirsiniz.

    Kablosuz TV klavyesi

    Ürün, tak çalıştır kurulum özelliğine sahip. Bu sayede satın aldıktan sonra teknik bilginiz olmasa bile kolayca kullanıma hazır hale getirebilirsiniz.

    Kutusundan çıkardığınız anda kullanıma hazır

    Ürünün kutusundan çıkan bluetooth destekli alıcıyı USB bağlantı noktasına takmanız yeterli. Otomatik olarak kurulum gerçekleşecektir.

    LOGITECH TV klavyesi 18 ay pil ömrüyle iddialı

    LOGITECH Wireless Touch Keyboard K400 Plus model televizyon klavyesi, pil ömrüyle de çok iddialı. 2 adet pille tam 18 ay aralıksız kullanım ömrü vaad ediyor. Bu da uzun süre pil değiştirme ihtiyacınız olmaması demek.

    Kablosuz TV klavyesi

    Bu süre şirket tarafından günlük ortalama 2 saat kullanım süresine göre hesaplanmış. Dilerseniz pil ömrünü daha fazla uzatmak için klavyeyi kullanmadığınız zamanlarda kapalı tutabilirsiniz.

    Birden çok işletim sistemi ile sorunsuz çalışıyor

    Kablosuz TV klavyesi, birden çok işletim sistemi ile sorunsuz olarak çalışacak şekilde tasarlanmış. Ürün, Windows, Android veya Chrome OS işletim sistemleri ile tamamen uyumlu.

    Sorularınız olursa yorumlardan bana ulaştırabilirsiniz

    Bu yazıda size Logitech’in kablosuz TV klavyesi hakkında detaylı bilgi vermeye çalıştım. Daha fazla klavye seçeneği görmek isterseniz buradan bilgi alabilirsiniz. Konuyla ilgili sorularınız olursa, aşağıdan yorum bırakarak bana ulaştırabilirsiniz. Şimdilik hoşça kalın.

    Twitter’da beni takip edin: https://twitter.com/melihbayramdede

    YouTube kanalıma abone olun: https://www.youtube.com/c/melihbayramdede


    MediaTrend’de yayınlanan diğer yazılarıma göz atmak ister misiniz?

    Sinema keyfinizi katlayacak ‘soundbar’ önerileri

    Sinema keyfinizi katlayacak ‘soundbar’ önerileri

    En popüler verimlilik uygulamaları

    Microsoft’tan akıllı telefon kullanıcılarını şaşırtan uyarı!

    Microsoft’un akıllı telefon sektöründe başarısız olduğu tartışılmaz bir gerçek. Geçtiğimiz yıllarda özellikle Lumia serisi akıllı telefonlar ile Windows Mobile yaygınlaştırılmak istense de, gerek üçüncü taraf geliştiricilerin yeterli ilgiyi göstermemesi ve Microsoft’un tek arayüz tasarımı gibi kısıtlayıcı kurallar koyması ile işler tersine gitti.

    Windows Phone kullanıcılarına iOS ve Android önerildi!

    Bu kapsamda Windows Mobile’a olan desteği yıl sonunda kesecek olan Microsoft’un, kullanıcılarını rakiplerine yönlendirmesi herkesi şaşırttı. Aslında başka bir şans olmadığını düşündüğümüzde, şaşırtıcı gelmiyor.

    Microsoft’un Windows 10 Mobile ürün sayfasında, Sıkça Sorulan Sorular şeklinde bir bölüm bulunuyor. Bu bölümde ” Windows Mobile kullanıcıları bundan sonra ne yapmalı? ” tarzındaki soruya, Microsoft’un cevabı iOS veya Android cihazlara geçiş yapmalarını tavsiye ediyoruz oldu.

    Bir yazılım veya donanımın en önemli kriteri şüphesiz güvenlik. Bu kapsamda Microsoft, Windows Mobile için güvenlik yamalarını yayınlamayı bırakarak, yıl sonunda kendi işletim sisteminin fişini çekmeye hazırlanıyor.

    Cihazlar çalışmaya devam edecek, ama güvenlik açıklarına karşı savunmasız olacaklar. Windows 10 Mobile sürüm 1709’ın kullanıldığı akıllı telefonlar için 10 Aralık’ta, 1703 sürümünün yer aldığı Lumia 640 ve 640 XL modelleri için ise 11 Haziran’da destek sona erecek.

    Huawei Mate 20 Pro rekorları alt üst etti!

    Huawei’nin Ekim ayında Londra’da düzenlediği etkinlikte tanıtımını gerçekleştirdiği Mate 20 Pro, Kirin 980 işlemcisi ve diğer donanımları ile kullanıcılara oldukça üst seviye bir performans sunuyor olsa da, kamerasının tüm bunlardan daha fazla ilgi gördüğünü söylemek yanlış olmayacaktır.

    Zira, Leica ile yapılan iş birliğinden bu yana Huawei’nin amiral gemileri üst seviye kameraları ile tanınır hale geldi. Bu kapsamda teknolojik cihazların kameralarını detaylı inceleyerek değerlendiren DxOMark, nihayet Mate 20 Pro kamerası için hazırladığı raporu yayınlayarak, cihazın skorunu açıkladı.

    Huawei Mate 20 Pro DxOMark puanı açıklandı!

    Toplamda 109 puan alan Pro’ya fotoğraf çekimi konusunda 114, video çekiminde ise 97 puan verildi. Bu sayede daha önce 105 puan ile ilk sırada yer alan iPhone XS Max’ı geride bırakan Mate 20 Pro zirveye yerleşti.

    Mate 20 Pro DxOMark

    Şu anda ilk sırada bu akıllı telefon, ikinci sırada iPhone XS Max ve üçüncü sırada P20 Pro yer alıyor. Gelin, şimdi son olarak Huawei’nin yeni amiral gemisinin kamera özelliklerini kısaca hatırlayalım.

    P20 Pro ile benzer şekilde cihazın arka tarafında üç kamera yer alıyor. 40 MP çözünürlüğündeki geniş açılı ana kamera f/1.8 diyafram açıklığına sahip. Bu kameraya 20 MP çözünürlüğünde f/2.2 ultra geniş açılı ve 8 Megapiksel çözünürlüğünde f/2.4 diyaframa sahip tele foto kamera eşlik ediyor.

    Akıllı Telefon Bataryaları ile İlgili Efsaneler

          Akıllı telefonlarda en önemli bileşenlerden birisinin belki de en önemlisinin, batarya kullanım süresinin olduğunu söylemek yanlış olmasa gerek. Bir telefon ne kadar özelliğe sahip olursa olsun, şarj kullanım süresi yeterince uzun gitmiyorsa diğer özellikleri pek de önem arz etmeyebilir. Gerek Android işletim sistemini kullanan ve gerekse de iOS tabanlı akıllı telefonlar için aynı durumun söz konusu olduğunu söyleyebiliriz.

          Bu haftaki yazımda, akıllı telefon bataryaları hakkındaki efsanelerden bahsederek, doğru olup olmadıkları konusunda incelemelerde bulunacağım.

    Gece Boyunca Telefonun Şarjda Kalması Batarya Ömrünü Kısaltır: YANLIŞ

          Çoğu kişi yatmadan önce sabah dolu bir şarj ile evden ayrılmak için telefonunu şarjda tutar. Bu konuda yaygın olarak bilenen yanlış: telefonun gece boyuca devamlı şarjda kalmasının batarya ömrünü kısalttığı, bataryanın daha kısa sürede bozulacağı fikridir. Günümüz akıllı telefonlarında kullanılan batarya yazılımları sayesinde, telefon tam şarj olduktan sonra zaten elektriği kendisi kesmektedir. Dolayısı ile telefonun devamlı şarjda kalmasında herhangi bir sakınca olmaz.

    Batarya Sorunlarını Çözmek İçin Telefonu Dondurmak: YANLIŞ

          Bu konuyu özellikle açıklamak istedim. Benim de çevremde duyduğum bir yanlış bilgi de şu: Eğer telefonun bataryasında sorun varsa, bir süre buzlukta bekletmek soruna çözüm olabilir. Akıllı telefonlardan kullanılan Lityum-iyon piller iki şeyden olumsuz etkilenir: Çok soğuk ve çok sıcak ortamlardan. Çok soğuk ortamlar, bataryanın Anodunda kalıcı metalik bir tabaka oluşmasına sebep olabilir. Bu durum bataryanın ömrünü olumsuz yönde etkileyecektir. Aynı şekilde, çok sıcak ortamlar da  şarj kullanım süresini olumsuz yönde etkiler.

    Telefonu Şarj Etmek İçin, Şarj Seviyesi Yüzde Sıfır Olmalı: YANLIŞ

          Günümüzde kullanılan akıllı telefonlarda Lityum-iyon bataryalar kullanılıyor. Bu bataryalarda şarj kullanım seviyesini yüzde sıfıra kadar beklemek ve daha sonra doldurmak, bataryanın ömrünü olumsuz yönde etkilemektedir. Akıllı telefonlarda şarj seviyesinin yüzdelik olarak gösterecek şekilde ayarlanması uygun olacaktır. Telefonu ” düşük güç modu ” seviyesine gelmeden şarj etmeye başlamak doğru bir davranış olacaktır. Bu oran, iOS tabanlı telefonlarda yüzde yirmidir.

          İdeal şartlarda akıllı telefonu yüzde 30 ile 40 doluluk oranında şarja takmak uygundur. Tabi her zaman ideal şartlar yakalanamayabilir. Kullanılan şarj aleti kapasitesinin daha yüksek olması, akıllı telefonu daha kısa sürede şarj etmesi anlamına gelir. Günümüz akıllı telefonlarının çoğunda hızlı şarj özelliği bulunmaktadır. Yüksek güç ve akım sağlayan şarj aleti kullanmadan önce, cihazın hızlı şarjı destekleyip desteklemediğinin araştırılmasında yarar vardır.

    Telefondaki Bazı Servislerin Kapatılması Şarj Kullanım Süresini Oldukça Artırır: YANLIŞ

          Akıllı telefonda kullanılan Bluetooth, Konum ve Wi-Fi gibi servislerin kapatılması, şarj kullanım süresini oldukça etkiler demek, günümüz şartlarında çok da doğru değildir. Şüphesiz bu servislerin kullanılmadıkları zaman kapatılması, batarya şarj kullanım süresini olumlu yönde etkiler fakat bu süre tüm batarya kullanım süresi yanında oldukça küçüktür. Günümüzde kullanılan akıllı telefonlardaki yeni teknolojiler, yukarıda saydığım servilerin batarya kullanım oranlarını oldukça azaltmıştır. Tabi ki şu da bir gerçek, devamlı konum servisi kullanılarak harita asistanı üzerinde bir yerlere giderken haliyle batarya kullanımı da artacaktır. Bu servislerin açık olması ve eğer ilgili servisler kullanılmıyorsa şarj kullanım süresini çok fazla etkilemeyecektir.

          Akıllı telefon modellerine bir göz atmak için bu linki kullanabilirsiniz.

          Twitter takip için @salihertuğrul

    Logitech’ten iş hayatını kolaylaştıran ürünler

    Mobil aksesuarlar, teknoloji dünyasında gerçekten de önemli bir yere sahip. Günümüzde akıllı telefonlarımızla, tablet ve dizüstü bilgisayarlarımızla uyumlu pek çok mobil aksesuar bulunuyor. Öğrencilerin, mobil çalışanların ve teknolojinin nimetlerinden tam anlamıyla faydalanmak isteyen her kesimin imdadına mobil aksesuarlar yetişiyor. Bugünkü yazımızda sizlere mobil aksesuarlardan bahsedeceğim ve bunu yaparken de oldukça tanıdık bir markadan; Logitech’ten faydalanacağım. Tabii bu noktada “mobil aksesuar” tanımını nasıl yaptığımız son derece önemli. Benim için sadece akıllı telefonlara yönelik aksesuarlar değil, mobil çalışanlara faydalı olacak her türlü teknoloji aksesuarı bu sınıflandırmaya dâhildir. Hatta şu an bu yazımı dışarıda kahvemi yudumlarken yazabilmemi mümkün kılan aksesuarların mobil aksesuar tanımına girmemesi için hiçbir neden olmadığını düşünüyorum. Sözü daha fazla uzatmadan, Logitech mobil aksesuarları yakından tanımaya başlayalım.

    Klavyeler

    Logitech’in ürünleri arasında kapsamlı bir yere sahip olan klavyeler, sayıca epey fazla modelden oluşuyor. Tabii durum böyle olunca taşınabilirliği ve kullanışlılığı bir arada sunacak olan klavyelere yönelmek önemli hale geliyor. Eğer profesyonel bir “gamer” iseniz, belki G213 Prodigy kullanmak sizin için büyüleyici bir deneyim olabilir. Fakat böyle bir klavyeyi çantanızda taşımanın pek de mümkün olmadığı ortadadır.

    Hazır gaming konusu açılmışken, Logitech G’nin yeni kampanyası kapsamında 15 Ocak – 5 Şubat 2019 tarihleri arasında belirli Logitech G PC Gaming ürün ailesi ürünlerinden satın alan herkesin,%25’e varan indirimlerden yararlanabildiğini belirtmek isterim. Okulların kapanmasıyla birlikte yarıyıl tatiline girecek öğrencileri de sevindirecek kampanya, G300S, G231, G213, G430, G502 ve G413 ürünlerinde geçerli olacak. Kaçırmayın!

    Öncelikle ihtiyaçlarımızı belirlememiz gerekiyor. Mobil aksesuar statüsüne sahip bir klavye nasıl olmalı? Kesinlikle ufak boyutta, taşınabilir yapıda ve ağırlık yönünden oldukça hafif olmalıdır. Bunlar en temel kurallardır. Bu koşulları sağladıktan sonra ergonomi konusu devreye girmektedir. Unutulmamalıdır ki ergonomi yönünden başarısız bir klavye, çalışmalarınız sırasında sizi yoracak, zaman kaybettirecek ve tadınızı kaçıracaktır. Logitech K400 gibi klavyeler, küçük boyutlarıyla son derece iyi birer seçenek olarak görülüyor. Dizüstü bilgisayarınızı bir sunum için daha büyük bir ekrana bağlamanız gerektiğinde, pratik olarak klavyeyi kullanmaya başlayabilirsiniz. Dâhili touchpad özelliğiyle beraber, yanınızda mouse olmasa bile hayat kurtarıcı olabilir. Eğer touchpad kullanmaktan hoşlanmıyorsanız, Logitech MK240 serisine göz atabilirsiniz. Ayrıca bu tip klavyelerde kod yazmak ve metin yazarlığı gibi işlerinizi gerçekleştirmek eğlenceli bir deneyim olacaktır. On parmak klavye alışkanlığı kazanmak için de gayet elverişli görünüyorlar. Öte yandan, Logitech’in iPad kullanıcıları için sunduğu Slim Combo serisi klavyeleri de bulunuyor.

    Mouse / Fare Seçenekleri

    Logitech tarafında, kablosuz mouse kategorisinde de oldukça fazla seçenek bulunuyor. Genellikle dizüstü bilgisayarınızla çalışacağınızı düşünürsek, küçük boyutlu bir mouse kullanımı yine oldukça önemli hale geliyor. Bu noktada Logitech’in birbirinden farklı stillere uygun, her bütçeye göre mouse çeşitleri bulunuyor. Ancak “iş” odaklı çalışmalarınız için özellikle bahsetmek istediğim bir model mevcut…

    Logitech MX Master, tam anlamıyla profesyonel çalışmalar için tasarlanmış ve premium özelliklerle donatılmış bir kablosuz mouse. Aynı anda 3 bilgisayara bağlanabilme bu bilgisayarlar üzerinde imleç hareketlerinden tutun, dosya aktarımı yapabilmeye kadar pek çok işlemi gerçekleştirebiliyor. Eğer bir ofis çalışanıysanız ve farklı bilgisayarlarla sürekli irtibatta olmanız gerekiyorsa, oldukça iyi bir deneyim olacağını düşünüyorum.

    Diğer yandan sessizce çalışmak isteyen kullanıcılar için Logitech’in Silent Mouse ailesine ait M220, M330 ve M590 ürünleri de çok başarılı. Ofisteki tıklama gürültüsünü engellemek ve evde gece sessizce çalışabilmek için harika bir çözüm.

    Kulaklık ve Hoparlörler

    Logitech’in mobil ürünleri arasında yine pek çok çeşit kulaklık ve hoparlör seçeneği yer alıyor. Öncelikle hoparlörlerle başlayalım. Bluetooth bağlantı desteğine sahip Z207 ve MX Sound Premium modelleri bu iş için örnek verilebilir. Elbette bu noktada, hoparlörü yanınızda taşımanın ne kadar iyi bir fikir olduğu tartışmaya açıktır. Ancak her zaman kulaklık kullanmayı tercih etmeyebilirsiniz ve hoparlör kullanmak isteyebilirsiniz. Bu durumda, kablosuz çözümlere yönelmekte herhangi bir sakınca görmüyorum.

    Kulaklıklar konusunda Logitech, oldukça fazla sayıda ürün çeşidiyle karşımıza çıkıyor. Hafif, esnek yapılı, kullanışlı, ses kalitesi yüksek ürünler olduklarını söyleyebilirim. Ayrıca, uygun fiyatlı çözümler olmalarıyla da dikkatinizi çekecektir. Eğer sıklıkla Skype toplantıları ve online görüşmeler yapan bir kullanıcıysanız, Logitech kulaklıkların sizi üzmeyeceğini şimdiden söyleyebilirim.

    Başka neler var?

    İnsanoğlunun ihtiyaçları gerçekten de sınırsız… Her geçen gün, konforumuza yönelik pek çok farklı yenilikle tanışmaya devam ediyoruz. Mesela kablosuz sunum kumandaları bir örnek olabilir. Sürekli sunumlar yapması gereken bir mobil çalışansanız, konuşmanızı bölerek bilgisayarınızdan sunumunuzu yönetemezsiniz. Ancak bu çeşit bir sunum kumandasıyla oldukça pratik bir şekilde; üstelik konsantrasyonunuzu kaybetmeden etkileyici sunumlar yapabilirsiniz.

    Öte yandan Logitech, iPhone’lar için kablosuz şarj standlarını ve akıllı telefon kılıflarını da yavaş yavaş piyasaya sunmaya başlanıyor. Yakında bu kategorideki ürün çeşitliliğinin daha da artacağını ve iPhone’larla sınırlı kalmayacağını düşünüyorum, o yüzden takipte kalmakta fayda var.

     

     

    DSLR satışlarında zirvenin sahibi açıklandı

    Japonya’da 2018 yılı için DSLR satışlarında zirvenin sahibi açıklandı. Zirvedeki marka, ayrıca aynasız sistemli fotoğraf makinesi satışlarında da 2018’i ilk sırada tamamladı.

    Fotoğraf teknolojileri dendiğinde rakipsiz konumdaki ülke hiç şüphe yok ki Japonya. Sony, Canon, Nikon gibi üreticilerin menşei olan Uzak Asya ülkesinde tüketicilerin hangi markaları talep ettiği de önemli bir merak konusu. Bu noktada 2018 yılı için DSLR fotoğraf makineleri satış rakamlarını ele alan bir veri paylaşıldı. Ülkedeki satış verilerinin paylaşıldığı listede ilk sırada Canon yer aldı.

    Buna göre Canon yüzde 57,4’lük Pazar payıyla listenin zirvesinde yer alıyor. Takipte ise Nikon’ı yüzde 39,3’le görüyoruz. Ricoh ise yüzde 3,1’lik paya sahip. Başka bir deyişle, Canon ve Nikon, Japonya’daki DSLR satışlarının yüzde 96,7’sine işaret ediyor.

    Öte yandan 2017’de Canon’ın payı yüzde 61,1, Nikon’ın ise yüzde 34,4’tü. Her iki markanın da 2018’le birlikte diğer üreticilerden hatrı sayılır pay aldıkları dikkatlerden kaçmıyor.

    Aynasız dünyasında da lider Canon. EOS M50 satışlarının tetiklediği bu segmentte Canon’ın payı yüzde 31,6. Olympus yüzde 23,5, hemen arkasındaki Sony ise 22,7 ile takipte.

    Aynasız sistemli fotoğraf makinelerindeki yarış oldukça çekişmeli. Bu alanda sunulan birbirinden iddialı modeller arasındaki ayrım nispeten küçük farklarla şekilleniyor.

    Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    İddia: Canon 100 MP’lik EOS R hazırlığında

    Orta format makine sistemine yönelik geliştirme çalışmalarını durdurmuş olmasının devamında Canon’un 100 MP+ bir EOS R modeli ile gelebileceği konuşuluyor. İşte detaylar…

    Canon’un 30 MP’lik EOS R’ı, aynı zamanda şirketin ilk full frame aynasız sistemli modeliydi. İddialara göre yeni bir EOS R modeli yolda, üstelik ‘megapiksel’ konusunda adından çokça söz ettirmeye aday olacağı da altı çizilen konular arasında.

    Bu noktada Canon’un birkaç sene önce orta format makine sistemine yönelik geliştirme çalışmalarını durdurmuş olması ve bu nedenle de 100 MP bariyerini aşan yeni ‘ama orta format yapısında olmayan’ bir aygıt sunma olasılığının yüksek olduğu ifade ediliyor. Yakın bir medya platformu olan Canon Rumors’a göre Canon’un EOS 5DS/R serisinin emekliye ayrılmasının ardından bir sonraki yüksek megapikselli makinesi EOS R hattı içerisinde yer alabilir. Yine de aynı platformda yer bulan bir tahminde söz konusu modelin (100 MP+ üzeri çözünürlüklü), 2020 yılından önce gelmesi düşük olasılık şeklinde belirtiliyor.

    8K…

    Öte yandan olası bir 100 MP makinenin aynı zamanda 8K video kaydı gibi oldukça inovatif özelliklerle gelebileceği yönünde beklentiler var. Fotoğraf üreticilerine yönelik halihazırdaki 4K videonun ardından yeni ‘yakın gelecek’ beklentisi şüphesiz 8K.

    En nihayetinde ise Canon, yüksek megapikselli fotoğraf makinesi taleplerini (reklam sektörü, vb. gibi endüstriyel diyebileceğimiz bir alan için) karşılamaya yönelik bir yol haritasına sahip olabilir.

     

    Hi-Fi Kulaklar ile Oyun Deneyiminizi Artırın

    0

    Oyun zevkinizi artırmak için özellikle grafikleri geliştirecek çözümler akla gelen ilk seçenek oluyor. Ancak unutulmamalı ki iyi bir oyun deneyimi için seslerin kalitesi de çok önemli. Özellikle atmosferi tamamlaması açısından sesler bazı zamanlarda oyunculara avantaj bile sağlıyor. Örneğin düşmanın nereden olduğunu anlayıp hamle olarak öne geçebiliyorsunuz. İşte bu artıları yakalamak ve kendinizi oyunun büyüsüne kaptırmak adına çeşitli yollar mevcut. Bu yazımızda daha çok müzik için geliştirilen kulaklıklarını oyuncu kulaklığı olarak kullanmanın yollarını inceleyeceğiz.

    oyuncu kulaklığı
    MediaMarkt’ta 539 liraya satılan Sennheiser HD 2.20 bu fiyattaki en iyi oyuncu kulaklığı olabilir

    Oyuncu Kulaklığı mı Hi-Fi Kulaklık mı?

    Öncelikle eğer elinizde iyi bir kulaklık varsa onu oyun için de gönül rahatlığıyla kullanabileceğinizi belirtelim. “İyi bir kulaklık” tanımı ise elbette ki son derece kişisel bir yargı. Dolayısıyla eğer müzik için kullandığınız kulaklıktan mutluysanız oyun için geri kaldığınızı düşünmeyin. Özellikle Hi-Fi kategorisine ait bir kulaklık sahibiyseniz alacağınız ses kalitesi oyuncu kulaklıklarından bile iyi olabilir. Bunun nedeni iyi bir markanın geliştirdiği kulaklıkta kullanılan mühendisliğin ve tecrübenin müzik, sinema ve oyun gibi farklı alanlarda da oldukça iyi performans sergilemesi. Hi-Fi dahil farklı tarz kulaklıklar için sizi bu adreste yer alan Sony, Pioneer, Beats, JBL, Philips, Sennheiser gibi modelleri incelemeye davet ediyoruz.

    mikrofon
    Eğer kulaklığınızda hoparlör yok ise çözüm kolay

    Stereo ile Daha Gerçekçi Ses

    Oyuncu kulaklıklarının kağıt üzerindeki en büyük artısı 5.1 gibi çok kanallı ses desteği. Markalar da bu hedefi genellikle dar bir alana birkaç küçük hoparlör koyarak sanal ya da fiziksel olarak gerçekleştirmeye çalışıyor. Bazen de ayrışma için yazılım kullanılıyor. Bu tarz müdahaleler de kulaklıkların fiyatını artıyor. Ancak seste genel ilke alanın ve hacmin geniş olması ve sesin bu alanda daha gerçeğe yakın şekilde oluşması. Dolayısıyla böyle bakarsak dengeli ve iyi bir stereo ses sağlayan Hi-Fi kulaklıklar daha doğru ve gerçekçi ses oluşumuyla aslında düşman ve kurşun gibi seslerin yönünü anlamanızda daha yardımcı olabilir.

    adaptör
    Mikrofon girişi olmayan bir kulaklığa mikrofon takıp konsolda kullanmak için böyle bir adaptöre ihtiyacınız var

    Mikrofon Takviyesi

    Müzik için kullandığınız kulaklıkta özellikle eski modellerde mikrofon eksikliği olabilir. Çözümünüz PC tarafında oldukça kolay. Fiyatları 40 ile 300 lira arası değişen mikrofonlarla oyun içinde sesinizi aktif hale getirebilirsiniz. 99 liraya bu adresten satın alınabilen Trust’un bu vintage modeli hem görsel hem de işlevsel açıdan başarılı. Bu tarz bir kombinasyonu konsola taşımak içinse kulaklık mikrofon ayırıcı adaptör satın almanız gerekiyor. Ortalama 10 liradan başlayan bu ürünün bir tarafına mikrofonu, diğer tarafına hoparlörü takıyorsunuz. Ardından tek bir jaka dönüşen ikiliyi JoyPad’inize takabilirsiniz.

    Özetlemek gerekirse eğer elinizde iyi bir kulaklık varsa bunu oyun platformuna saydığımız yöntemlerle taşıyabilirsiniz. Yeni alacaksanız da oyuncu kulaklıklarının performansına göre fiyat açısından Hi-Fi kulaklıklara göre yüksek kaldığını söyleyebiliriz. Hi-Fi kulaklıklar da fiyat açısından uçuk olabilir. Dengeyi bulup karar vermek için deneme yapmayı unutmayın.

    Twitter’dan dijital temizlik ipuçları

    0

    Popüler mikro blog ağı Twitter için Kalite Filtresi, Bildirimler ve daha fazlasına yönelik basit bir klavuz yayınlandı. 

    Twitter’da haber akışında ilgilenilen konularda daha fazla yönlendirme sağlanması adına yeni bir kılavuz sunuldu. ‘Yeni yıla taze bir başlangıç’ mottosuyla hazırlanan rehber, sosyal medya kullanımını daha keyifli hale getiriyor. Twitter’dan en iyi şekilde nasıl yararlanabileceğinizi ve gereksiz Tweet’lerin dağınıklığını nasıl önleyebileceğinizi bu rehberle öğrenmeniz mümkün.

    Kalite Filtresi

    Kalite filtresi aktif hale getirildiğinde hesap kaynağı ve davranışı gibi çeşitli sinyalleri kullanarak gördüğünüz Tweet’lerin kalitesini artırabilir. Bu özellik, bildirimlerinizdeki ve Twitter deneyiminizin diğer bölümlerindeki, yinelenen Tweetler veya otomatik gibi görünen içerikler gibi düşük kaliteli içeriği filtreler.

    Sessize Almak

    Başka bir Twitter hesabını sessize almak, söz konusu hesabın Tweet’lerini zaman akışınızda görmeyeceğiniz anlamına gelir. Tüm Tweet’leri görmekle ilgilenmeseniz bile, arkadaşlarla bağlantıda kalmak için harika bir yol olabilir. Sessize alınan hesaplara bununla ilgili bir bildirim gönderilmez.

    Sessize almak, engellemek veya takibi bırakmaktan farklıdır: Sessize aldığınız hesapların, sessize aldığınızı öğrenmelerinin bir yolu yoktur. Bu seçeneğe bir Tweet’teki simgeden erişebilirsiniz. Ayrıca, belirli sözcükleri, ifadeleri, kullanıcı adlarını, emojileri veya hashtag’leri içeren Tweet’leri de sessize alabilirsiniz.

    Engellemek

    Bu özellik, belirli hesapların iletişim kurmasını, Tweet’leri görmesini ve takip etmesini kısıtlamada herkese yardımcı olur.

    Hassas İçerik

    Yeni şeyler keşfetmek, Twitter deneyiminin bir parçasıdır, ancak hassas olabilecek belirli görüntüleri görmekten vazgeçebilirsiniz.

    Ultra geniş monitör Lenovo ThinkVision P44 tanıtıldı

    Lenovo, iki adet monitöre eşdeğer ve üstün performansı tek monitörde sunan yeni ürünü ThinkVision P44’ü tanıttı. İşte detaylar…

    Teknoloji şirketi Lenovo’nun Las Vegas’ta gerçekleştirilen CES 2019 tüketici elektroniği fuarında tanıttığı Lenovo ThinkVision P44 monitör, birden fazla ekranla çalışan kullanıcıları performans ve tek monitörde çift monitöre eşdeğer ekranının sağladığı konfora davet ediyor.

    Aynı anda birden çok ekranla çalışmanın gereği olan fazla çerçeve ve kablolarının getirdiği zorlukları ortadan kaldıran 43.4 inçlik Lenovo ThinkVision P44 monitör, 3840×1200 çözünürlükle, 32:10’luk ultra geniş bir görüntü oranı sunuyor. İki adet 24 inçlik 16:10’luk monitöre eşdeğer bir ekran sağlayan model; bütünleşik, ikili USB-C bağlantı noktası, aynı anda veri, görüntü ve ses sinyali transferi yapabilecek iki adet görüntü girişinin yanı sıra, 90W’a kadar şarj gücü ile geliyor.

    Lenovo ThinkVision P44 monitörün diğer önemli özellikleri arasında tek tuşla resim yanında resim (PBP; Picture-by-picture) özelliğini etkinleştirme ve çift kaynakla çalışırken kullanabileceğiniz geçiş düğmesi, üst düzey çoklu görev olanağı sunuyor.

    Monitörün akıllı masaüstü yönetimi yazılımı ise birden fazla monitör yapılandırması ve görüntü bölgesi oluşturulmasına olanak tanıyor. Daha da fazlasını isteyenler için iki adet USB 3.1 Tip C bağlantı noktası ve gelişmiş bağlanırlık (2 adet HDMI 2.0 ve 1 adet DP 1.4) ile donatılan Lenovo ThinkVision P44, 450 nitlik maksimum parlaklık sunan VESA Certified DisplayHDR, daha iyi kontrast ve renk doğruluğu ile canlı ve gerçekçi görüntü deneyimi vaat ediyor.