Half Life isimli efsanevi oyun serisinde imzası bulunan Valve, kısa süre önce yeni bir oyunun müjdesini vermişti. Sanal gerçeklik desteği ile oynanabilecek olan Half Life Alyx sistem gereksinimleri kısa süre önce belli oldu.
Half Life Alyx sistem gereksinimleri
Half Life Alyx sistem gereksinimleri ile herkesi şaşırttı diyebiliriz. Tüm dünyada sevilen oyun serilerinden biri olan Half Life’ın en yeni oyunu, yüksek sistem gereksinimleri ile geliyor. Valve, oyunu karşımıza Mart 2020’de çıkaracak. Ancak, sunulmasına aylar kala sistem gereksinimleri netlik kazandı.
Oldukça yüksek performanslı bir sisteme ihtiyaç duyan oyun, bu açıdan da, şimdiye kadar sunulmuş hiçbir Half Life oyununa benzemiyor.
12 GB RAM gibi yüksek bir bellek miktarı isteyen oyunda en düşük ekran kartı için de ya Nvidia GTX 1060 ya da AMD RX 580 – 6 GB VRAM işaret ediliyor. Bu kadar yüksek sistem gereksinimlerine sahip bir oyun, oyuncularda şimdiden yüksek grafikli bir oyun beklentisi yarattı diyebiliriz.
Oyunun minimum sistem gereksinimleri aşağıdaki gibi sıralanıyor:
Oyunun neden bu kadar yüksek sistem gereksinimi duyduğuna dair de bir açıklama yapan Valve, yalnızca VR ile oynanabilecek bu oyunun klavye ve mouse ile keyif vermeyeceğinin altını çizdi. Bu deneyim için de yüksek bir sistem gereksinimine ihtiyaç duyulduğunu belirtti.
Samsung’un şubat ayında tanıtacağı S11 ailesi ile ilgili sızıntılar ortaya çıkmaya devam ediyor. Kısa süre önce Galaxy S11 modelinin tasarımının neye benzeyeceğine dair önemli sızıntılar paylaşılmıştı. Şimdi ise sıra iPhone 11 rakibi olacak, daha uygun fiyatlı Galaxy S11 modeline geldi. Galaxy S11e tasarımı ile ilgili tahminler ortaya çıktı.
Galaxy S11e tasarımı ile ilgili sızıntılar
Galaxy S11’in sızan tasarım detaylarında kameranın sol üst köşeye yerleştirildiğini görmüştük. Galaxy S11e kamera tasarımının da ağabeyi ile benzer olduğunu görüyoruz. Arkada üçlü kamera kurulumu ile gelecek olan telefon bu açıdan iPhone 11’in bir adım önünde olacak. Bildiğiniz gibi iPhone 11’de ikili kamera kurulumu kullanılıyor. Tabii bu üçlü kamera kurulumunda kullanılan lenslerin özellikleri şimdilik bilinmiyor. Ancak, beklentiler ana kameranın 108 Megapiksel çözünürlüğünde olacağı yönünde yoğunlaşıyor. Yine de şirket tarafından resmi açıklama yapılmadan bunu bilemeyeceğiz.
Aynı zamanda telefoto lens ve ultra geniş açılı lens de beklentiler arasında. Galaxy S11 ve Galaxy S11 Plus modellerinin 5x optik yakınlaştırmayı destekleyeceği söyleniyordu. Galaxy S11e modelinde ise beklentiler 2x optik yakınlaştımanın olacağı yönünde. Ancak, bu durumda bile Galaxy S10e’den daha yetenekli olacak olan yeni model, iPhone 11 ile başarılı bir şekilde rekabet edebilecek.
Alüminyum çerçevelerin kullanıldığı telefonun arkasında ise cam malzeme kullanılıyor. Önde ise Note 10 benzeri bir delikli ekran tasarımının olması bekleniyor. Galaxy S10e, düz ekran tasarımı ile övgü alan bir model olmuştu. Galaxy S11e modelinde ise buna veda edlecek. 6.3 inçlik bir ekran ile gelmesi beklenen telefonun ekranı kavisli yapıda olacak.
Çift mikrofon ile gelecek olan telefonda USB Type-C girişi de bekleniyor.
Başta da söylediğimiz gibi Galaxy S11 ailesi şubat ayında tanıtılacak. Tahminler şimdilik 18 Şubat’ı işaret ediyor. Eğer telefon ailesi bu tarihte tanıtılırsa, 8 Mart günü de belirli pazarlarda satışa çıkacak.
Huawei, bir yandan ABD ile yaşanan ticari gerilimle uğraşırken diğer yandan da EMUI 10 güncellemesi için çalışmalarını sürdürüyor. Mevcut modelleri için EMUI 10 güncellemesini yavaş yavaş dağıtan şirket, diğer yandan da kullanıcıların yorumlarını almak için harekete geçti. Şu sıralar kullanıcılar telefonlarında, EMUI 10 anketi ile karşılaşıyor.
EMUI 10 anketi için bildirim gelmeye başladı
İlk olarak Çin’deki kullanıcılarını EMUI 10 güncellemesi ile buluşturan Huawei, sonrasında bu güncellemeyi belirli model aileleri için Avrupa’ya da sunuyor. Son olarak, Huawei P30 ailesi, Mate 20 ve Mate 20 Pro modelleri söz konusu güncellemeyi aldı.
Android 10 tabanlı bu güncellemenin ardından kullanıcılar şaşırtıcı bir bildirimle karşılaştı. Kullanıcılarına push bildirimleri ile yeni güncellemenin nasıl olduğunu suran Huawei, bu memnuniyet anketi sayesinde başarılı geri bildirimler almayı planlıyor. Böylece şirket, güncellemenin düzgün bir şekilde çalışıp çalışmadığından emin olmak istiyor.
Kullanıcılardan gelen ekran görüntülerine göre, bildirimi alan telefonların EMUI 10 güncellemesi alan P30 Pro modeli olduğunu söyleyebiliriz. Mate 20 ve Mate 20 Pro sahiplerinden ise şimdilik bu konuyla ilgili gelmiş bir ekran görüntüsü bulunmuyor. Bu arada paylaşılan ekran görüntüsünde yalnızca ‘Kullanıcı Memnuniyeti Anketi‘ yazdığını ve, kullanıcının katılmak için dokunması gerektiğini belirtelim. Anketin içeriği hakkında ise ne yazık ki bir bilgi bulunmuyor.
Öğretmenler her şeyin en güzeline ve en iyisine layık. Tüm meslektaşlarımın bu özel gününü kutluyorum. Yazımda öğretmenlere alınabilecek en özel hediyeleri bulabilirsiniz.
Akıllı telefonunuzu çantanız ya da çekmecenizde bırakıp telefon görüşmelerinizi bilgisayarınızdan yapmaya ne dersiniz? Windows 10’a eklenecek olan bu müthiş özelliğe gelin yakından bakalım.
Microsoft, Windows 10 işletim sistemi kullanıcılarına akıllı telefonlarına gelen çağrıları bilgisayarlarından cevaplama ve bilgisayarları üzerinden çağrı başlatma fırsatı veriyor. Bu yazıda bilgisayarınız ile akıllı telefonunuzu birlikte kullanmanızı sağlayan yeni özelikle ilgili deneyimlerimi aktarıyorum.
Telefon ve bilgisayarınıza yüklemeniz gereken yazılımlar
Öncelikle kişisel bilgisayarınıza Windows Mağaza’dan “Telefonunuz” uygulamasını, akıllı telefonunuza da Play Store’dan “Telefon eşlikçiniz – Windows bağlantısı” adlı uygulamayı yüklemeniz gerekiyor. Bilgisayarınız için “Telefonunuz” uygulamasını buradan, Android işletim sistemli akıllı telefonunuz için “Telefon eşlikçiniz – Windows bağlantısı” uygulamasını da buradan indirebilirsiniz. İki yazılımı da yükledikten sonra bilgisayarınız ve akıllı telefonunuz ‘Bluetooth’ üzerinden eşleşiyor.
Seçiminizi yapın: Android ve iPhone mu?
“Telefonunuz” uygulamasını bilgisayarınızda ilk kez başlattığımızda karşımıza bilgilendirme kartları çıkıyor ve kullandığımız akıllı telefonunun yazılım türünü seçmemiz isteniyor. Burada Android ve iPhone seçeneklerini görüyoruz. Benim kullandığım cihaz Samsung S9+ ve işletim sistemi de Android olduğu için, Android’e tıklayarak devam ettim.
Microsoft hesabıyla oturum açarak devam edin
Bu aşamada kimlik doğrulaması gerekiyor. Yazılım Microsoft hesabıyla oturum açmayı ve akıllı telefondan da doğrulamayı zorunlu kılıyor. Kimlik doğrulaması sonrası bilgisayarınızdaki “Telefonunuz” uygulaması açılacak. Uygulamada “Fotoğraflar”, “Mesajlar”, “Bildirimler” ve “Aramalar” sekmelerini göreceksiniz.
Son 25 fotoğrafı görebilmek yeterli değil
Bilgisayarınızdaki “Telefonunuz” uygulaması içinden telefonunuzdaki fotoğrafları görebiliyorsunuz. Yazılım çektiğiniz son 25 fotoğrafı bilgisayarınızda görüntüleme imkânı veriyor. Bu rakam bence yetersiz. Bu nedenle akıllı telefonumda çektiğim fotoğrafları bilgisayarda görüp gerektiğinde kullanmak için OneDrive ile “Film Rulosu” klasörünü eş zamanlamayı daha kullanışlı buluyorum.
Gelen bildirime tıklayıp devam edebilseydik keşke
“Telefonunuz” uygulaması içinden ayrıca tüm mobil uygulama bildirimlerini bilgisayarınızda eşzamanlı olarak görebiliyorsunuz. Ancak şimdilik bu işlev, bildirimleri sadece görmenin ötesine geçmiyor. Örneğin telefonunuzda yüklü olan bir haber uygulamasından gelen bildirime tıklayarak, bilgisayarınızda o habere gidemiyorsunuz. Bu bölümde işiniz biten bildirimleri sadece okuyup silebiliyorsunuz. Hangi uygulamanın size bildirim göndermesini istediğinizi seçmeniz için gerekli ayarlar da mevcut.
Bilgisayardan kısa mesaj gönderme işlevi güzel
Telefonunuza gelen çağrıların yanı sıra kısa mesajları da (SMS) uygulama içinden bilgisayarınızda görebilirsiniz. Kişi listenizden seçtiğiniz kişilere bilgisayarınız üzerinden kısa mesaj gönderebilirsiniz. Yaptığım denemelerde başarıyla bilgisayardan kısa mesaj gönderebildim. Ancak burada kısa mesajları silme, kopyalama gibi temel fonksiyonlar mevcut değil. Kısa mesajlara emoji, GIF veya görsel ekleme imkânı olması ise benden olumlu not alıyor.
Son aramalar ve kişi listeniz bilgisayarınızda
Arama fonksiyonuna gelindiğinde ise, akıllı telefonunuzdaki son aramaların listesini görüyorsunuz. Uygulama ekranını tam ekran yaptığınızda ise solda menü, ortada son çağrılar, sağda ise tuş takımı görüntüleniyor. Rehberinizdeki kişileri isim araması yaparak tek tıkla arayabiliyorsunuz. Dilerseniz tuş takımından yeni numara tuşlayarak da arama yapabiliyorsunuz. Gelen çağrıları dilerseniz bilgisayarınızdan reddedebiliyorsunuz.
Bilgisayardan çağrı başlat telefondan devam et
Bilgisayardan başlatılan çağrılarda bilgisayarınızın mikrofon ve hoparlörü kullanılarak görüşme gerçekleşiyor. Bilgisayarınıza kulaklık takarak da devam edebilirsiniz. Bilgisayarda başlatılan bir görüşmeye dilerseniz telefonunuzdan devam edebiliyorsunuz. Bunun için devam eden çağrının detaylarına girerek, “Telefon kullan”ı seçmeniz yeterli. Bu fonksiyonu denedim ve sorunsuz çalıştığını gördüm.
Şimdilik deneme sürümünde geçerli
Windows Insider programına dahil olduğum için Windows 10 işletim sisteminin tüm deneme sürümlerini öncelikli olarak kullanıyorum. Bu nedenle son kullanıcılara gelecek işlevleri erken deneyimleme imkânı buluyorum. Gelen çağrıları bilgisayardan cevaplama ve bilgisayardan çağrı başlatma işlevleri şu an kullandığınız bilgisayardaki işletim sistemine göre size henüz sunulmamış olabilir. Bilgisayarınızdaki “Telefonunuz” uygulamasında “Aramalar” sekmesini göremiyorsanız nedeni budur.
Windows 10 Insider Preview ile deneyebilirsiniz
“Aramalar” özelliği şu an sadece Windows 10’un ön izleme sürümünde Windows Insider’lar için mevcut. Windows 10’un Insider Preview derlemesi bilgisayarınıza yüklendiği takdirde siz de bu yeni özellikten yararlanabileceksiniz. Yine de bu özellik test aşamasında olduğu için Microsoft’un tüm kullanıcılara sunmasını beklemeniz sizin için daha iyi bir seçenek olabilir.
Sorularınız olursa yorumlardan bana ulaştırabilirsiniz
Bu yazıda cep telefonunuza gelen çağrıları bilgisayarınızdan cevaplamanın yolundan söz ettim. Konuyla ilgili sorularınız olursa, aşağıdan yorum bırakarak bana ulaştırabilirsiniz. Şimdilik hoşça kalın.
Ülkemizde satışa sunulan Redmi Note 8 Pro, Xiaomi markasının güvencesi ile kullanıcıları memnun etmeye devam ediyor. Bu yılın ağustos ayında tanıtılan cihaz, Android 10 güncellemesi eşliğinde Geekbench 4.4.0 sürümü ile gerçekleştirilen performans testinde sınanmıştı.
Redmi Note 8 Pro renk seçenekleri ile göz kamaştırıyor
Tek çekirdek testinden 2562 puan alan model, çoklu çekirdek testinden ise 7739 puan ile testten ayrıldı. Test sırasında 6 GB RAM desteğini arkasına alan Redmi Note 8 Pro’nun yeni modeli, ana vatanı Çin’de piyasaya sürülecek. Bu modelde 8 GB RAM ve 256 GB depolama alanı bulunuyor.
İnci beyazı, orman yeşili ve mineral grisi olmak üzere 3 farklı renk seçeneğine sahip olan Redmi Note 8 Pro, dördüncü renk seçeneğine kavuştu. Henüz tam adı belli olmayan renk, Xiaomi tarafından gizli tutuluyor. Zira Xiaomi, kullanıcılara rengin tam adını soruyor.
Avrupa’da satışa sunulacak olan bu model, Hindistan’da farklı bir renk adı ile satışa sunulabilir. Tam ismi 9 harften oluşan mavi renk seçeneğinin Türkiye’ye gelip gelmeyeceği henüz belli değil. Ayrıca Redmi Note 8 Pro’nun MIUI 11 güncellemesi almaya başladığını da belirtmiş olalım.
Son olarak ürünün temel ve en önemli özelliklerini kısaca hatırlatmak gerekirse kendisi gücünü MediaTek Helio G90T işlemcisinden alıyor. Bu işlemcinin bünyesinde 8 adet çekirdek bulunuyor. Bu çekirdeklerden altı tanesi 2.0 GHz hızında çalışan Cortex-A55 biriminden besleniyor.
Geriye kalan 2 çekirdek ise gayet popüler olan Cortex A-76 biriminden besleniyor. Bu birimler, 2.05 GHz hızı ile hizmet veriyor. Buna ek olarak ekran koruma hususunda Corning Glass 5 ile donatılan cihaz, 3.5 milimetrelik kulaklık girişi desteği sağlıyor. 4.500 mAh kapasiteli bir bataryaya sahip olan üründe 18 W hızlı şarj mevcut.
Kutusundan Android Pie ile çıkan Redmi Note 8 Pro, USB Type-C bağlantısını kullanıyor. Ekran boyutu 6.53 inç olan akıllı telefon, 4.5G altyapısını kullanıyor ve 6 GB RAM ile kullanıcılara hizmet veriyor. Ayrıca kendisinin ekranında çentik bulunuyor. Cihazın ana kamerası 64 Megapiksel (f/1.89) ve var olan toplam kamera sayısı 4.
Samsung Galaxy S10 kullanıcılarının yüzünü güldüren 7. Android 10 Beta güncellemesi, diğer Android Beta güncellemelerinde pek irdelenmeyen ekran sorunlarını ortadan kaldırdı. İlk olarak Amerika Birleşik Devletleri’nde ve Güney Kore’de ortaya çıkan yeni yazılım, beraberinde neler getiriyor?
Samsung Galaxy S10 Android 10 Beta güncellemesi
208 MB büyüklüğündeki güncelleme, G97*U1UEU2ZSKL ve G97*NKSU3ZSKL şeklinde olmak üzere 2 farklı etikete sahip. “Cihazın sıfırlanması”, “ana ekranın çökmesi” ve “Wi-Fi altyapısının performansı etkilemesi” gibi çeşitli sorunlara parmak basan yedinci güncelleme, yakında diğer ülkelere de gelebilir.
Toplam 14 adet sorunu çözen 7. Android 10 Beta güncellemesi, cihazın ekranından beklediği verimi alamayan kullanıcıları mutlu etmeyi başardı. Zira bundan böyle dokunmatik ve ekran sorunu olarak nitelendirilen birçok aksaklık, kullanım keyfine müdahale edemeyecek. Güncellemenin sağladığı yenilikler şu şekilde:
— “Always on Display” özelliği, artık çalışması gerektiği gibi çalışıyor. Bu özellik, telefon kullanımda olmasa bile saat veya gün gibi gerekli bilgilerin ekranda gösterilmesini sağlıyor.
— Kilit ekranında ortaya çıkmayan saat problemi ortadan kaldırıldı.
— Yeniden başlatma işleminde yaşanan sorunlar çözüldü.
— ONE UI sistemini zorla kapatan aksaklık giderildi.
— Ana ekranda kendisine tıklanan uygulamaların çalışmama sorunu ortadan kaldırıldı.
— Bir dosyanın başka bir klasöre taşınması sırasında ilgili dosyanın gereksiz bir şekilde kendisinin kopyasını oluşturması durumu artık mevcut değil.
— “Kişilerim” uygulamasında yaşanan arama yapamama sorunu çözüldü.
— Wi-Fi yüzünden yaşanan askıya alınma sorunu çözüldü
— Samsung Internet yazılımında akıllı seçimin kullanılması halinde mesaj ekranının çıkmama problemi halledildi.
— Bluetooth kulaklıklar ile yaşanan uyumsuzluk problemi ve bu problemin sebep olduğu gürültü sorunu ortadan kaldırıldı.
— Ekranda gözükmeyen sticker (yapışkanlı etiket) sorunu çözüldü.
— Samsung Device Care Battery uygulamasındaki grafik hatası giderildi.
— Digital Wellbeing uygulamasında yer alan kullanım süresi göstergesinin yanlış bilgi verme sorunu çözüldü.
— Kamera üzerinde iyileştirmeler yapıldı.
Samsung Galaxy S10 Android 10 Beta güncellemesi hakkında neler düşünüyorsunuz?
Teknoloji dünyasındaki gelişmenin hızını en net görebildiğimiz alanlardan biri de TV’ler. LCD’ler, LED TV’ler derken bugün OLED TV’leri konuşmaya başladık. Henüz yüksek fiyatları ile çok da erişilebilir olmayan OLED TV teknolojisini satın alamayan tüketiciler için en iyi alternatiflerin başında NanoCell TV’ler geliyor. 4K çözünürlüğünde görüntü kalitesi sağlayan ve sadece 6 santimetrelik bir derinlik sunan NanoCell TV LG’nin en gelişmiş LED TV’si. LG OLED TV alanında iddialı olsa da LED kateorisinde de başarılı işler yapıyor. NanoCell TV’ler ile görüntü kalitesi, canlı renkler, geniş izleme açısı ve minimum çerçeveli şık bir tasarım sunan LG’nin bu kategorideki cihazlarında aynı zamanda yapay zeka ve oyun alanında da yenilikler mevcut. Aynı zamanda NanoCell TV’ler ile HDMI 2.1 gibi yeni standartlara verdiği destek LG’nin gelecekteki başarısının teminatı bana göre. Peki marka NanoCell ile kullanıcılarına neler vadediyor? NanoCell nedir?
Her NanoCell TV’nin en önemli özelliği pek çok telefon ve tablette kullanılan geniş görüş açısı ve harika renkler sağlayan IPS ekran.IPS ekran aslında LED TV’lerde çok fazla kullanılan bir teknoloji değil. Bu noktada LG’nin NanoCell teknolojisi ön plana çıkıyor. Peki NanoCell nedir? NanoCell basitçe istenmeyen renkleri görüntüden uzaklaştırarak görüntüyü daha net hale getiren bir teknoloji. NanoCell TV’ler donuk renkleri filtrelemek ve saflığı artırmak için temizleyici olarak çalışan nanopartiküller sayesinde saf renk üretiyor. NanoCell teknolojisi nano parçacıkları kullanarak istenmeyen ışıkları ortadan kaldırır böylece kırmızılar daha kızımızı yeşiller daha yeşil görünür. Ekstra olarak geniş görüş açısı sayesinde farklı açılardan da renkler aynı kalitede görünmeye devam eder. Bu sayede kimse evdeki TV’yi en iyi açıdan gören koltuğu kapmaya çalışmaz. Bir milyardan fazla rengi destekleyerek daha fazla titreşim ve netlik sunan LG NanoCell TV’lerde bulunan nano siyah kontrol üniteleri ile sunulan tam sıra karartma özelliği ile kontrast korunuyor, ışık sızması en aza indiriliyor. Bu sayede en karanlık sahnelerde bile ideal görüntü sunuluyor. 4K HDR
Tahmin edeceğiniz gibi NanoCell teknolojisi yalnızca görüntü kalitesi ile sınırlı değil. Tüm NanoCell TV’ler 4K ve Dolby Vision ile Technicolor, HLG veya HDR10 gibi HDR’nin tüm farklı formatlarını destekler, böylece format ne olursa olsun görüntüler çarpıcı, keskin detaylara ve kontrasta sahip olur. LG’nin Alpha 7 Gen 2 işlemcisinin, makine öğrenme yetenekleriyle bir araya gelmesiyle, HDR içeriğinin her sahnesi için parlaklık ve kontrast en iyi duruma getirilerek daha da gerçekçi bir hal almıştır. 4K yayın konusunda endişeleniyorsanız endişelenmenize hiç gerek yok. Çünkü artık YouTube’da, oyun konsolunuzda, Netflix ve Amazon Prime’da izleyebileceğiniz yeterli sayıda 4K içerik var. İzlemek istediğiniz içerik standart veya yüksek çözünürlükte olsa bile, TV’nin 4K çözünürlüğü akıllıca yükseltilir ve yayın için optimize edilir. Alexa ve Google asistan
LG’nin a7 Gen 2 işlemcisi aynı zamanda ThinQ AI ses etkileşimini de sağlıyor, böylece TV’yi yalnızca konuşarak kontrol edebiliyorsunuz. Ayrıca, içinde Google Asistan programları bulmak ve izlemek konusunda hayatı daha da kolaylaştırıyor. Sihirli uzaktan kumanda
NanoCell TV’ler izleyeceğiniz içeriği kolayca keşfetmenizi sağlayan ödüllü bir web işletim sistemlerine sahip.Bununla birlikte Magic Remote uzaktan kumanda sistemi isteğiniz programı seçmeni ve açmanızı daha da kolay hale getiriyor. Ekran
Serinin öne çıkan ürünü 65 inç ve 55 inç boyutlardaki SM98. Bu ürün 4K teknolojisinin daha verimli kullanılmasını sağlayan HDMI 2.1 özelliğine sahip. Bir diğer model SM90 49 inçten 86 inçe kadar geniş bir ekran boyutu seçeneği sunuyor. HDMI 2.1 portları ve bir dizi LED arka aydınlatması dahil SM95’e benzer özelliklere sahip.
Xiaomi Shared Clipboard özelliği duyuruldu. Kullanıcılarını her zaman dinleyen Xiaomi, Android tabanlı MIUI işletim sistemi için çalışmalarına devam ediyor. MIUI versiyonlarını inşa ederken kendisine gelen eleştirileri dikkate alan başarılı firma, vakit kaybetmek istemeyen müşterileri için yeni bir sistem tasarlıyor.
Aynı anda hem bilgisayar kullanan hem de Xiaomi model akıllı telefonu ile vakit geçirmeyi seven kullanıcılar, iki platform arasında dosya aktarımı yapabiliyor. Çeşitli yazılımların öncülük ettiği bu sistem, ne yazık ki içerik aktarımı konusunda yardımcı olamıyor.
Bu eksikliği tespit eden Xiaomi yetkilileri, yazılı içeriklerin çok seri bir şekilde aktarılmasının önünü açmak adına seferber oldu. Senkronizasyon problemini ortadan kaldırmak isteyen akıllı telefon üreticisi, Çin’in sosyal medya platformu olarak bilinen Weibo’da bir açıklama yaptı.
Xiaomi Ürün Müdürü Liu Ming, Xiaomi ile bilgisayarı ortak bir paylaşım çatısı altında birleştirmeyi hedeflediğini belirtti. Özel bir yazılım, Xiaomi – PC buluşmasını mümkün kılacak. İlgili yazılım, PC platformunda kullanılacak. Ortak pano sistemi, Xiaomi’nin bulut servisi istemcisine ihtiyaç duyan içerikleri bilgisayara aktaracak.
Artık Xiaomi model bir telefonda kopyalanan yazılı bir içeriğin bilgisayara aktarılması saniyeler sürecek. Bu sistemi kullanmak isteyenler, kendi Xiaomi telefonunda kullandığı Mi hesabına ihtiyaç duyacak. Birçok kullanıcıyı sevindiren bu altyapı, aynı anda farklı cihazlar ile çalışan kullanıcılar için çok kullanışlı bir sistem olacak.
Ayrıca MIUI 12 özellikleri hakkında toplantılara da katıldığını belirten Liu Ming, son bir toplantının daha kaldığını ve bu toplantıdan sonra MIUI 12 çalışmalarının başlatılacağını ifade etti. Xiaomi şu anda MIUI 11 yazılımının kararlı sürümlerini Xiaomi Mi Mix 3, Mi Mix 2S, Mi 8, Mi 8 Youth Edition ve Mi 8SE için dağıtıyor.
Bu transfer yazılımı konusunda herhangi bir tarih verilmedi. MIUI 11 güncellemesi aralık ayına kadar sürecek.
Bir web sayfasına sahip olmak şirketler veya kurumlarla birlikte artık kişiler için bile oldukça önemli hale gelmiş durumda. Web sayfası kişiye, kuruluşa veya bir markaya güvenilirlik kazandırması açısından oldukça etkilidir. Profesyonel bir web sayfası yapmak ustalık gerektirdiğinden, kompleks olmayan bir sayfa oluşturmak için internet ortamında ücretsiz hizmet veren servisler kullanılabilir. Bu haftaki, ” İnternette Kendi Web Sitenizi Geliştirebileceğiniz Adresler” başlıklı yazımda, internet ortamında kişisel ya da kurumsal web sayfası geliştirilebilecek servislerden bahsedeceğim.
Web Sitesi Neden Önemli?
Günümüzde kişisel ya da ticari amaç için düşünülen web siteleri, bütün sosyal ağ hesaplarının paylaşımı, müşteri ilişkileri ve güvenilirliğin sağlanmasında etken rol oynaması nedeniyle oldukça önemlidir. İş dünyasında tıpkı bir kartvizit gibi kullanılabilecek siteniz, aynı zamanda dijital dünyada işlem yapılması açısından da büyük avantajlar sağlar. Anlık müşteri desteği, sosyal paylaşım linkleri, blog sayfaları, medya içerikleri site sahibine olumlu getirisi olan bileşenlerdir.
Web Sitesi İçin Gerekli Olanlar
Kişisel ya da kurumsal bir web sitesi kurabilmek için öncelikle bir site adı bulmak gerekiyor. Dünya üzerinde aynı isim ile ikinci bir site olamayacağından, daha önce alınan isimleri kontrol ederek işlem yapmak gerekiyor. İsim kaydı işlemi minimum yıllık olarak ücretlendiriliyor. Site kayıt işlemi yapma şekli de farklılık gösteriyor. Örneğin, .com uzantılı bir isim tescili yaptırmak istendiğinde, herhangi bir isim kaydı yapan firma üzerinden yaptırılabiliyor. Bunun yanında, örneğin uzantısı .gov.tr şeklinde bir tescil yaptırılacaksa bu işlem sadece nic.tr adresinden yaptırılabiliyor.
Profesyonel anlamda bir site kurulumu yapılacaksa isim tescili işleminden sonra aynı zamanda barındırma hizmeti de alınması gerekiyor. Barındırma hizmetinde site içeriği alınan alanda tutuluyor.
İnternet ortamında kişisel, küçük ya da orta ölçekli bir kurumsal site geliştirmek istenildiğinde site isim tescilinden sonra site barındırma hizmeti için ücretsiz servisler kullanılabiliyor. Web sitesi oluşturma hizmeti veren bu servislerde aynı zamanda herhangi bir ücret ödemeden isim tescili de yaptırılabiliyor. Ücretsiz isim tescili yapılırken, istenilen isimde değil de bu hizmeti veren servisin isminin olduğu bir tanımlama yapıldığını da söylemek gerekiyor.
Web Sitesi Oluşturma Hizmeti Veren İnternet Servisleri
İnternet bant genişliği ve depolama alanı konusunda oldukça cömert davranan GoDaddy, kolay ve anlaşılır arayüz sunuyor. Daha önce hiç web sitesi geliştirmemiş bir kişi için bile oldukça işlevsel içeriklerin olduğu web sayfaları tasarlamaya olanak sağlıyor. Oluşturulacak siteler için hem masaüstü ve hem de mobil uyumluluk desteği sunuyor.
Bu serviste, kullanılacak web sayfası şablonunda fazla düzenleme yapılamaması, eklenen fotoğraflar üzerinde işlemlerin kısıtlı olması, anlık trafik bildiriminin olmamasını olumsuz taraf olarak sayabiliriz.
Sezgisel bir arayüz kullanılan Weebly servisinde, çekici ve duyarlı tasarım temaları kullanılıyor. Oluşturulan sitelerde mağazacılık için eklentiler kullanılabiliyor. Oluşturulan sitede ziyaretçi istatistikleri gösterilmekle birlikte aynı zamanda sitenin HTML/CSS kodlarını da indirme avantajı sunuluyor. Sitenin aynı zamanda iPad üzerinden site düzenleme uygulaması da bulunuyor. Bu serviste kolay, çekici, duyarlı siteler ve bloglar kurmakla birlikte aynı zamanda çevrimiçi mağaza uygulamaları da kullanılabiliyor.
Bu servisin mobil siteler için özelleştirme hizmeti verememesini olumsuz taraf olarak sayabiliriz.
İyi tasarlanmış bir arayüz sunan HostGator, çekici ve moder site şablonları barındırıyor. Site için SSL sertifikası ile güvenlik sağlayan servis aynı zamanda kolay mağaza kurulumu ve site istatistiği bilgisi de barındırıyor. Servisin sınırlı sayıda uygulama mağazası barındırıyor olması ve aynı zamanda fotoğraf düzenleme özelliğinin bulunmaması olumsuz tarafını oluşturuyor.
Ücretsiz site kurma seçeneği sunan duda, temiz bir arayüz ve güçlü mobil site desteği barındırıyor. Tasarlanan sitede sosyal medya entegrasyonu ve site trafiği analizi bulunuyor. Servis aynı zamanda yetenekli web mağazası araçları barındırıyor. Servisin olumsuz tarafı olarak, site içeriğinin farklı bir ortama taşınması için desteğe sahip olmamasını sayabiliriz.
Site kurmak için yüzlerce şablon barındıran Wix servisi, aynı zamanda zengin web mağaza içeriği sunuyor. Oldukça iyi destek hizmeti sunulan Wix servisinde son derece güzel site arayüzleri oluşturulabiliyor. Platform aynı zamanda birçok site gadget’ı barındırıyor. Wix servisi ile kolay ve özellikli siteler geliştirebiliyorsunuz. Servisin istatistik bilgisi desteğinin olmamasını olumsuz tarafı olarak sayabiliriz.
