Red Dead Redemption 2, hiç kuşkusuz Rockstar Games’in en tarışma yaratan oyunlarından biri oldu. PC platformuna ilk çıkışı büyük sorunları da beraberinde getirmiş olsa da Rockstar, boş durmayıp birçok sıkıntıyı geriye bırakmayı başardı.

Şimdi dilerseniz devasa vahşi batı temasında dünyanın zorlu hikayesine adım atabilirsiniz ya da Red Dead Online ile kendi efsanenizi yazabilirsiniz. Red Dead Redemption 2, sizi Van der Linde ve çetesinin hikayesiyle baş başa bırakıyor. Arthur Morgan karakterini kontrol ediyor ve kanunsuz bir kovboy olarak, hayatınızı sürdürmeye çalışıyorsunuz. Bu sırada kurulan kampınızın ihtiyaçlarını gidermek, bol bol para kazanmak ve diğer tarafta kellenize konan ödül nedeniyle kaçak yaşamak zorundasınız. RDR2 dünyası belli noktalarda gerçekten acımasız. Açık dünyası kocaman ve yapılacak çok şey var.

Avlanıp deri satabilir, kelle avcılığı yapıp şerifin gözüne girerken para kazanabilir, doğadaki vahşi atları yakalayıp satabilir, denk geldiğiniz yabancılara yardım edebilirsiniz. Bu oyunda kötü veya iyi kovboy olmak tamamen size kalmış. Kanunsuz gibi yaşamak yerine yabancılara ettiğiniz her yardım, Arthur’u daha iyi bir kovboy haline getiriyor. Oyunun en tatlı kısmı kendi yaşayan dünyasının olması. Ne zaman, ne olacağını bilemiyor ve kasabaların kendi hayatlarının olması oldukça etkileyici. Bir yanda bomdum katında esir tutulmuş bir çocuğa denk gelebiliyor ya da bacağı zehirli yılan tarafından ısırılmış bir yabancıya yardım edebiliyorsunuz.

Bir gün o yabancılar başka kasabalarda karşınıza çıkıp, iyiliğinizin karşılığını verebiliyor. Bu bağlamda oyunun etkileyici olduğunu kabul etmek gerek. RDR2’de en önemli noktalardan biri de atınız. Onunla bağ kurmak, yedirmek, bakımını yapmak önemli. Aynı durum Arthur için de geçerli. Ona yeterinde iyi bakmazsanız, zayıflıyor ve stamina’sı düşüyor. Oyunun konsola oranla PC platformunda daha fazla görev mevcut. Bounty Hunting, ek hazine haritası görevleri, yeni silahlar, atlar ve daha fazlası yer alıyor.

Tabii PC’nin grafiksel anlamında daha geliştiğini de eklemek gerek. Gölgeler, aydınlatma, hele ki manzara detayları muazzam. Ancak istediğiniz performansa oyunun çalışması için grafik ayarlarını en ince detayına kadar kurcalamanızı öneririz. Zira önerilen sisteme göre RDR2’nin sistem gereksinimiz daha yüksek. Diğer göze çarpan tuhaflık ise menüde 1-2 saniyelik gecikme olması.

Muhtemelen gelecek güncellemelerle teknik sıkıntıların hepsi ortadan kalkacaktır. Özellikle hikaye modunda hemen hemen her sorun giderildi ve birkaç ufak tefek bug dışında sıkıntı göremiyorsunuz. Red Dead Online kısmında ise şu anlık aniden kapanan sunucu sorunu mevcut. Buna da yakın zamanda Rockstar çözüm getirecektir.

Oynanış süresi oldukça tatmin edici olan RDR2, Vahşi Batı temasını seven her oyuncuyu mutlu edecektir. Hikaye, müzik, içerisinde sayısız görev barındırması ve yapılacak çok sayıda yan görev derken kendinizi inanılmaz bir dünyada bulacaksınız.

Yarış oyunlarının biraz gündemden düştüğü son zamanlarda Need For Speed: Heat, her yıl gördüğümüz Forza’nın yerini alacakmış gibi görünüyor. Aslında NFS: Heat, reboot kıvamında bir oyun. Hatta reboot’un da reboot’u durumu söz konusu.

Bir tarafta polisler, diğer tarafta yarışçılar derken gece ve gündüzün bambaşka deneyimlere sürüklediği yarış oyunu, mükemmel olmasa bile son zamanlarda elimizde pek malzeme olmamasını düşünürsek, türünü sevenleri bir süre idare edecektir. Oyun, kendi içerisinde gece ve gündüz farklı modlara sahip. Şöyle ki geceleri daha çok para kazanıp, yasal olmayan sokak yarışlarına dalıyorsunuz.

Ancak bu noktada polisler, peşinizi kolay kolay bırakmıyor. İşin ucunda yasal olmayan yarışlar olunca, pek tabii ki para kazanmak daha kolay. Oyun içi para ise tahmin edebildiğiniz üzere daha iyi araç ve parçalarına ulaşmak için kullanılıyor. Peki ya gündüzleri ne yapıyorsunuz? Bunun cevabı biraz tuhaf ama “kariyer”. Yarışları kazanmaya çalışırken ismini öne çıkartıyorsunuz ve daha popüler olma yolunda ilerlemeniz gerekiyor. NFS: Heat, açık dünya temasına sahip ve canınız sıkıldıkça öylesine sokaklarda turlayabilirsiniz. Diğer tarafta yarışların tamamı belli seviyelerle süslü.

Bu seviyeler, araç seviyenizle uygun değilse oynanışta biraz zorlanıyorsunuz. Aynı durum, rakipleriniz için de geçerli. Mesela yarış seviyesi 200 ve üzeri olsun, aracınızın da aynı oranda yüksek olması gerek. Frostbite 3 teknolojisiyle geliştirilmiş olan Need For Speed: Heat, sık sık sizi yağmurlu havayla karşılıyor. Geliştiriciler muhtemelen biraz şov yapalım da grafik kastığımızı gösterelim mesajı vermek istiyor olabilirler. Oyunun açık dünya temeline dayandığını belirtmiştik, işte burada neredeyse sınırsız bir dünya sizi bekliyor. Şöyle ki oyun size durmanız gerektiği yeri göstermiyor.

Her şey bir kenara NFS: Heat’in de şaşılacak derecede ilginç bir hikayesi var. Aslında son derece basit ancak açılışı güzel yaptıklarını kabul etmek gerek. Hikayede Palm City yabancısı olarak başlıyorsunuz. Bu sürede bir grupla tanışıyor ve onların sorunlarıyla da uğraşıyorsunuz. Bir taraftan da tabii ki kötü polislerin pisliğini temizlemeniz gerekiyor.

Oyunda yasal olmayan yarışları durdurmaya odaklı işini yapan polis dışında, bir de kötü polis teması ortaya konulmuş. Aranız dışında karakterinizi de özelleştirme şansına sahipsiniz. Bu arada oynanışta polis kovalamacası demişken belirtmekte fayda var: eğer gece yarışları sırasında yakalanırsanız, aranma seviyeniz artacaktır. Aranma seviyeniz arttıkça, yarışlar daha zorlu hale geliyor.

Kısacası NFS: Heat, ortalama bir yarış oyunu. Mükemmel değil elbet ve ufak tefek sorunları kenara bırakabilirseniz, yarış konusunda sizi tatmin edecektir.