Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 1095

    STAR WARS Jedi: Fallen Order İnceleme

    0

    Star Wars Jedi: Fallen Order ile sefer yaklaşık 25 saatte sadece hikaye temeline dayanan (ki bu süreyi uzatmak mümkün) bir Star Wars oyunuyla baş başayız.

    Star Wars Jedi: Fallen Order, Luke’un Episode IV’deki yolculuğuna başladığı zamanlarda geçiyor. Darth Sidious, genç padawan ve birçok Jedi’ın idamını emretmesinden sonra yıllar geçer. Kahramanımızın adı Cal Kestis. Kendisi aslında çoktan ölmesi gereken padawanlardan biri, ancak kurtulmayı başarıyor, kimliğini gizliyor ve hurdacı olarak farklı bir gezegene kaçıyor. Aradan çok uzun zaman geçmiyor ki açılış sahnesinin bayağı iyi olduğunu kabul etmek gerek, Second Sister ile kendinizi kapışırken buluyorsunuz.

    Bir şekilde sizi bulan Empire’a karşı kaçak yaşamak yerine, savaşmayı tercih ediyorsunuz ve maceranız başlıyor. Tabii hikaye bu kadar basit değil, ancak spoilerden kaçınmanın en temiz yolu bu. Bilinmeyen bir mürettebatın Cal’ı Second Sister’ın elinden kurtarmasının arsından Jedi kaderini belirleyen bir takım bulmacaları çözmeniz gerekiyor. Cere ve Greez ile tanışmanızın ardından Cere, Cal’ın gizli bir kasayı ziyaret etmesini istiyor. Bu da Cal’ın Jedi güçleriyle bağlantılı.

    Kasayı ararken BD-1 ile tanışıyoruz ve minik droid dostumuz her zaman yanımızda takılmaya karar veriyor. Gizli mezardaki bazı görüntüleri bünyesinde barındıran BD-1, genelde Cal’ın omzunda takılıyor ve canınız inanılmaz azaldığında yardımınıza kısa süreliğine koşabiliyor, hatta çeşitli kapıları açıp düşmanları tarayarak size rehberlik ediyor. Gezegenden gezegene yolculuk ederken geminiz Mantis değil Cal, ışın kılıcınız ve diğer belli eşyalarda özelleştirme yapabiliyorsunuz. Tamamen görüntü de olsa yeşil ışın kılıcı tercihinizi her zaman kullanabilirsiniz, ayrıca bazı özelleştirilebilir eşyalar da yolculuğunuz sırasında açılabilir kasalarda bulunuyor.  Star Wars Jedi: Fallen Order, oynanış kısmında bazıları için kötü haber olacak ama Dark Souls’a çok benziyor.

    Böyle bir oynanış mekaniği almak ne kadar mantıklı veya eğlenceli midir kısmı tamamen kişisel. Güç ve ışın kılıcı kullanımında belirli hareketleri yapabiliyorsunuz. Force yani Güç için hikayede biraz ilerlediğinizde ve ayrıca yetenek puanıyla farklı dallar açabiliyorsunuz. Cal’in basit hareketleri arasında engelleme, parry ve kaçma dışında pek olayı yok. Oyunda ilerledikçe duvarda belli süre koşabilme konusu da var tabii. Işın kılıcınızla da düşmanları engelleyebilir, onlara arkadan saldırabilirsiniz.

    Bayağı Dark Souls’a benziyor aslında. Düşmanlar ise çeşitli gezegen tabiatına göre değişebiliyor. Farklı hayvanlar, uçan böcekler ve onların arasına gizlenmiş kimi zaman üslerde takılan Stormtrooper’lar. Diğer tarafta sürekli peşinizde olan Second Sister’a da unutmamak gerek. Cal’in Force yani Güç’ü savaşlarda inanılmaz yardımcı oluyor. Savunmasını geçemediğiniz düşmanda kullandığınız Güç, zaman kazandırmanın yanında saldırıları farklı noktalara çekebiliyor. Canınız azaldığında ise BD-1 size stimpack veriyor. Stimpack’lerin sayılı olduğunu unutmayın. Peki canınızı arttıramıyor ve dinlenmeniz gerekiyorsa ne olacak, o zaman imdadınıza Meditation spots yani Meditasyon noktaları yetişiyor.

    Meditasyon yaptığınızda eğer Rest yani dinlenme seçeneğini kullanırsanız, daha önce öldürdüğünüz her düşman canlanacak demektir. Yolculuk ettiğiniz gezegenler Tomb Raider oyunlarından fırlamış gibi. Eski yapılar, kimi zaman zorlayan bulmacalar derken atmosfer oldukça hoş aslında. Diğer tarafta oynanışı daha da kolaylaştırmak adına hikayede ilerlemek ve yeni yeteneklere kavuşmak gerekiyor. Bazı yetenekleri yetenek puanıyla açabilirsiniz, ancak bazıları için yolculuğunuza devam etmeniz şart. Oyunda çeşitli gizli eşyalar ve hikayeler de anlatılıyor. Echoes olarak bilinen bu gizli mini hikayeleri bir noktada bulmak o kadar kolay değil, ancak oyunda ilerledikçe her şeyin rutine bağlaması büyük sıkıntı.

    Performans olarak özellikle PC platformunda (gamepad ile oynanış önerilse bile) son derece başarılı, kontrollere alışmak da bir o kadar kolay. Eğer zorlu bir Dark Souls benzeri deneyim yaşamak istiyorsanız, o zaman zorluk derecesini arttırmayı unutmayın. Vuruş hissi yani ışın kılıcı kontrolü oldukça tatmin edici ve Güç kullanımı da başarılı. Hikayenin sevilip sevilmemesi aynı oranda Dark Souls benzerliği gibi fazla kişisel. Başarılı ara sinematikler, keşfedilmeye değer mekanlar ve performans bakımından oyun başarılı. Oynanış kısmında ise kendini tekrar etmesi, çok benzer seviye dizaynı ise bazılarınızı mutsuz edebilir.

    Uygun fiyatlı yeni Xiaomi modelleri Türkiye’de

    Xiaomi, uygun fiyatlı yeni akıllı telefon ailesinden Redmi 8, Redmi Note 8 ve Redmi Note 8 Pro modellerini Türkiye’de satışa sundu. Xiaomi’nin ülkemizde de ciddi satış başarısına ulaştığı Redmi Note 7 modelinin yenisi Redmi Note 8, ülkemizde ve MediaMarkt mağazalarında satışta. Bakalım yeni Redmi Note 8 tüketicilere ne gibi özellikler ve yenilikler sunuyor? Uygun fiyatlı yeni Xiaomi modelleri arasındaki Note 8 modeline yakından bakıyoruz.

    Redmi Note 8 – Uygun fiyat, 4 arka kamera!

    Redmi Note 8, segmentine göre sunduğu özellikler ve tasarımıyla dikkat çekmeyi başaran bir model. Arka tarafındaki başarılı 4 kamera ise, mobil fotoğrafçılığı sevenler için en güzel detayların başında yer alıyor.

    48 Megapiksel çözünürlüğündeki ana kamera, f/1.8 diyafram değerine sahip. 8 Megapiksel çözünürlüğündeki ikinci kamera ise ultra geniş açılı fotoğraflar çekmenize imkan sağlıyor.

    2 Megapiksel çözünürlüğündeki 3. kamera ise sadece makro fotoğraflar çekmek için atanmış bir lens olarak görev alıyor. 4. kamera ise portre fotoğrafları daha başarılı çekmek için, derinlik algılama sensörü olarak görev yapıyor.

    Günümüzde en çok kullanılan kamera olan ön kamera tarafında ise 13 Megapiksel çözünürlüğündeki f/2.0 diyafram değerindeki kamera görev yapıyor.

    Telefonun tasarım ve ekran özelliklerine bakacak olduğumuzda ekran tarafında 6.3 inç büyüklüğünde IPS tabanlı 1080 x 2340 piksel çözünürlüğünde panel görev alıyor.

    Gorilla Glass 5 cam ile korunan bu ekran, u tipi çentik tasarımıyla beraber geliyor. En kalın noktası 8.4 mm olan telefonun ağırlığı ise 190 gram.

    Arkada parmak izi okuyucu ve yüz tanıma ile güvenlik imkanları sunan telefon, gücünü Qualcomm Snapdragon 665 işlemcisinden alıyor. 8 çekirdekli yapıda olan bu işlemci, hem az güç tüketiyor hem de iyi bir performans sunuyor. 4 GB RAM ve 64 GB dahili hafıza ile beraber ayrıca 4 ve 6 GB RAM, 128 GB dahili depolama seçenekleri de mevcut. Ayrıca microSD kart ile hafızayı da artırabiliyoruz.

    4000 mAh gücünde bataryaya ve 18 Wattlık hızlı şarj desteğine sahip olan Redmi Note 8, uygun fiyata güçlü özellikler sunmayı başarıyor.

    Android 9.0 Pie işletim sistemi ve MIUI 10 arabirimiyle beraber gelen telefon, ayrıca Android 10 güncellemesini de alacak.

    Redmi Note 8 modelini yakından incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

    Redmi 8 – 5.000 mAh batarya

    Redmi 8 modeline baktığımızda ise karşımızda 6.22 inçlik bir HD+ ekran çıkıyor. Telefon 8 çekirdekli Snapdrahon 439 işlemci ile geliyor ve arkasında ikili kamera kurulumu ile bizi karşılıyor. 3 GB ve 4 GB olmak üzere iki farklı RAM alternatifi bulunan modelin depolama alanı alternatifleri de 32 GB ve 64 GB olarak sıralanıyor.

    12 Megapiksel çözünürlüğündeki ana kameraya 2 Megapiksel çözünürlüğünde ikinci kamera eşlik ediyor. Arka kamera kurulumu yapay zeka desteğine sahip. Önde ise 8 Megapiksel çözünürlüğünde tek kamera kullanılıyor.

    5.000 mAh’lik batarya ile kutudan çıkan telefon 18W Quick Charge 3.0 desteğine sahip.

    Redmi Note 8 Pro – Note 8’in ağabeyi

    Note 8 modelinin ağabeyi konumunda olan Note 8 Pro modeli ise FHD+ bir ekran ile geliyor. Gücünü 8 çekirdekli Heli G90T işlemciden alan telefon 6 GB RAM konumlanıyor. Depolama seçenekleri ise 64 GB ve 128 GB olarak sıralanıyor.

    Arkada dörtlü kamera kurulumu bulunan telefonun ana kamerası 64 Megapiksel çözünürlüğünde. Ana kameraya sırasıyla 8 Megapiksellik, 2 Megapiksellik ve 2 Megapiksellik toplamda 3 kamera daha eşlik ediyor. Önde ise 20 Megapiksellik kamera konumlanıyor.

    4.500 mAh’lik bataryadan beslenen telefon da 18W Quick Charge 3.0 desteği ile geliyor.

    Diğer özellikleri de Note 8 ile aynı olan Note 8 Pro‘da arkada parmak izi okuyucu ve 3.5 mm kulaklık girişi bulunuyor.

    Samsung Galaxy S10 serisi için beklenen gün geldi

    23 Kasım 2019 tarihinde Android 10 Beta güncellemesi ile tamamen yenilenen Samsung Galaxy S10, 1 haftada çok yol katetti. 208 MB büyüklüğündeki güncelleme, herkesi memnun etmeyi başardı. Bugün Android cephesinden gelen habere göre Samsung Galaxy S10 serisi, kararlı Android 10 güncellemesine kavuştu.

    Samsung Galaxy S10 serisi için beklenen gün geldi

    Galaxy S10, S10e, ve S10+ modelleri için gelen yeni yazılım, ilk olarak Almanya’da yayılmaya başladı. Önceliğin beta programına katılanlara ait olduğunu belirten Android yönetimi, yazılımın 1.9 GB boyutunda olduğunu da ifade etti. Bu sistem sayesinde kararlı One UI 2.0 altyapısı da kullanıcılar ile beraber olacak.

    Samsung Galaxy S10 serisi

    Bünyesinde önümüzdeki ayın güvenlik yamasını içeren kararlı Android 10 güncellemesi, sadece bazı Alman kullanıcılarına geldi. Alınan en son bilgilere göre bu güncelleme, önümüzdeki yılın ocak ayında Galaxy S10 serisi adına yayılmaya başlayacak.

    One UI 2.0 ve Android 10, birçok kullanıcı tarafından sevilen karanlık modun daha gelişmiş bir yapıya sahip olmasını sağladı. Ayrıca Google’ın hareketle gezinme sistemini de içeren bu ikili, Samsung’un kendi gezinme sistemine karışmıyor. Samsung tarafından hazırlanan sistemi kullanmak isteyenler bu konuda oldukça rahat.

    Samsung Galaxy S10

    Kamera deneyimini iyileştiren kararlı One UI 2.0 sürümü, artık tüm kamera modlarının yeni kamera uygulamasında görülmemesine olanak tanıyor. Gereksiz karmaşıklıktan kurtulan kullanıcılar, sadece bir kamera modunu görecek. Diğer modları görmek isteyen kişiler, “daha fazla” isimli bölümden yararlanabilirler.

    One UI 2.0’ın getirdiği bir diğer yenilik ise ekran kaydı olarak kayıtlara geçti. Bunun dışında tek el modu olarak bilinen sistem, artık bir adet kısayola ve bir adet hareket algılama sensörüne sahip. Son olarak animasyon seven kullanıcıları da düşünen One UI 2.0, modern ve etkili animasyonlar getirdi.

    Yararlı Macbook Uygulamaları

          Bilgisayar pazarında işletim sistemi kullanım oranlarına bakıldığında, Windows işletim sisteminin büyük üstünlüğü olmasına rağmen, özellikle kullanıcı memnuniyeti açısından macOS  işletim sisteminin oldukça popüler olduğunu söyleyebiliriz. macOS işletim sisteminde kişiselleştirme konusunda geniş bir uygulama mağazası içeriği sunan Apple, gerek Windows işletim sistemindeki uygulamaların macOS versiyonları ve gerekse de Apple’a özel uygulamalar ile kullanıcıları tarafından tercih ediliyor. Bu haftaki ” Yararlı Macbook Uygulamaları ” konulu yazımda, macOS işletim sisteminde en çok tercih edilen uygulamalardan bahsedeceğim.

    Yararlı macOS Uygulamaları

    Final Cut Pro X

          Final Cut Pro X, Apple’ın profesyonel video düzenleme uygulaması olarak öne çıkıyor. Uygulama ile yüksek kalitede video dosyaları oluşturup aynı zamanda düzenleyebiliyorsunuz. ProRes, ProRes RAW ve tüm büyük profesyonel kamera formatları dahil olmak üzere, 8K videoları uygulama içine aktarıp düzenleyerek 360 derece içerikler geliştirip VR gözlük ile izleyebiliyorsunuz.

    300’den fazla yerleşik özel efekt sayesinde; hızlı, yavaş efektler oluşturup klipler hazırlama şansına sahip oluyorsunuz.

    Franz

          Günümüzde gerek cep telefonunda ve gerekse de bilgisayarda kullanılan mesajlaşma uygulamalarını bir arayüzden yönetmek, uygulamaların çokluğu yüzünden oldukça işinize yarayabilir. Franz uygulaması da işte tam olarak bunu yapıyor. Bireysel kullanıcılar için ücretsiz olan bu uygulama Slack, WhatsApp, WeChat, Facebook Messenger, Telgraf, Google Hangouts, Skype ve daha fazla mesajlaşma servisini destekliyor.

    DaisyDisk

          Macbook’unuzda birkaç ayda bir çalıştıracağınız DaisyDisk uygulaması ile bilgisayarınızdaki disk alanının nasıl kullanıldığını ayrıntılı olarak görebilir, gerektiğinde de temizleyebilirsiniz. Uygulama Macbook’un disk kullanımını analiz ederek gereksiz uygulamaları kaldırmada yardımcı oluyor. Diski kullana uygulamaları farklı renklerde göstererek ayrıntılı bilgi sunuyor. Daha önce yüklenmiş ve artık kullanmadığınız ya da unuttuğunuz  uygulamaları listeleyerek bilgisayardan kaldırabiliyorsunuz. Uygulama ile Mac’inizde bulunan tüm dosya ve klasörlere göz atabiliyorsunuz.

    GarageBand

          Garage Band, Apple’ın Mac, iPhone, iPad cihazlarında kullanılabilen  müzik prodüksiyon programıdır. Garage Band’la kolaylıkla prodüksiyon yapabilir, geniş plug-in ve VST arşivi sayesinde kaliteli müzikler üretebiliyorsunuz. Mac platformu için ücretsiz olan GarageBand ile hem acemiler hem de profesyoneller kolayca müzik kaydı yapıp üzerinde değişiklikler yapabiliyor. Bilgisayar başında piyano ve gitar öğrenmek için kullanılabilecek uygulamaların başında geliyor.

          Bu uygulama ile MacBook’a özel Touch Bar ve kullanıcı dostu modern tasarım sayesinde, öğrenmek, müzik çalmak, kaydetmek ve hit parçaları bütün dünyayla paylaşmak oldukça kolay hale geliyor.

    NordVPN

          Kurulumu ve kullanımı oldukça kolay olan NordVPN uygulaması, Mac ortamlar için basit ama güçlü bir VPN servisi sunuyor. Yavaş bağlantı hızını ve bant genişliğini dengeleyerek güvenli bağlantı sağlıyor. NordVPN, 59 ülkedeki 5000 den fazla sunucu üzerinden, nerede olursanız olun hızlı ve güvenli VPN bağlantısı sunuyor. Uygulama aynı zamanda CyberSec özelliği sayesinde, zararlı yazılımlara ve diğer siber tehlikelere karşı bağlantınızı güvenli hale getiriyor.

    Parallels Desktop

          Parallels Desktop, Macbook bilgisayarınızda başka bir işletim sistemi çalıştırmak için kullanılıyor. Uygulama ile Windows, Linux, Chrome ve hatta Android’i bile Mac’inizde çalıştırabiliyorsunuz. Bu uygulama ile birden fazla işletim sistemini aynı anda çalıştırma şansına sahip oluyorsunuz. Parallels Desktop ile Mac’imizi yeniden başlatmadan farklı işletim sistemlerini aynı anda çalıştırıp aralarında kolayca geçiş yapabiliyorsunuz.

          Uygulamanın coherence özelliği sayesinde, Windows işletim sistemini görmeden Windows uygulamaları sanki bir Mac uygulaması gibi çalıştırılabiliyor.

          Macbook bilgisayarlara bir göz atmak için bu linki kullanabilirsiniz.

          Yazıda kullanılan bütün imajlar ilgili yazılımların internet sayfasından alınmıştır. Uygulamalar ilgili firmaların ticari markalarıdır.

          Twitter takip @salihertugrul  Instagram takip teknokafe

    MediaMarkt Şahane Cuma indirimleri başladı!

    MediaMarkt, her yıl olduğu gibi bu yıl da özel indirimlerin gerçekleştiği Şahane Cuma etkinliğini başlattı. Burcu Esmersoy sürprizi ile başlayan etkinlik için bi z de Metropol İstanbul AVM’deki MediaMarkt mağazasının yolunu tuttuk. Mikrofonlarımızı MediaMarkt Operasyondan Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Hulusi Acar’a uzattık.

    Açılışa özel indirimleri yakından incelediğimiz ve özel röportajlar gerçekleştirdiğimiz video sizlerle.

    Dilerseniz lafı daha fazla uzatmadan sizleri bu eğlenceli video ile baş başa bırakalım. İyi seyirler…

    MediaMarkt Şahane Cuma başladı

    Etkinliğini bu yıl bir gün önceden başlatan MediaMarkt, Metropol İstanbul AVM’deki mağazasının kapılarını Burcu Esmersoy ile birlikte açtı. Bu açılış ile birlikte MediaMarkt’ın tüm türkiyedeki mağazalarında indirim başlamış oldu.

    MediaMarkt Şahane Cuma kapsamında akıllı telefondan akıllı ev aletlerine, bilgisayarlardan elektrikli süpürgelere kadar birçok farklı kategoride indirimler bulmanız mümkün.

    Konuyla ilgili açıklama yapan MediaMarkt Operasyondan Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Hulusi Acar, belli ürünlerde indirimlerin salı gününden itibaren başladığına dikkat çekti. İndirimlerin yüzde 70’i bulduğunu söyleyen Acar, 1 Aralık gecesine kadar indirimlerin tüm Türkiye’deki 78 MediaMarkt mağazasında devam edeceğinin de altını çizdi.

    MediaMarkt Türkiye, geçtiğimiz yıl ise Levent Merkez Mağazası’nda Didem Soydan ve Umut Eker’le Şahane Cuma’yı erken başlatmış, ikili mağazanın açılışını bekleyen yüzlerce teknolojiseverle birlikte patlamış mısır yiyip sahlep keyfi yapmıştı.

    LG, yeni CEO’sunu duyurdu

    0

    LG Electronics, yeni CEO, CFO, CSO, Ev Eğlence Sistemleri Başkanı ve Mobil İletişim Başkanı’nı açıkladı. Yeni CEO ataması 1 Aralık 2019, diğer üst düzey atamalar ise, 1 Ocak 2020 itibariyle geçerli olacak.

    LG Electronics (LG), LG’nin Mobil İletişim ve Ev Eğlence Sistemleri Şirketleri’nin Başkanı Brian Kwon’un 1 Aralık itibariyle CEO olarak atandığını açıkladı. 2020 itibariyle yeni görevlerine başlayacak diğer isimler ise şöyle; Ev Eğlence Şirketi’nin Başkanı olarak Park Hyoung-sei, Mobil İletişim Şirketi Başkanı olarak Morris Lee, yeni oluşturulan bir pozisyon olan Strateji Sorumlusu olarak William Chon ve Baş Mali Sorumlu olarak Bae Doo-yong.

    Brian Kwon, LG’de otuz yılı aşkın süredir önemli bir rol oynuyor. 1987’de Goldstar’a katılan Brian Kwon (56) 2014 yılında, LG Ev Eğlence Sistemleri Şirketi’nin Başkanı olarak terfi etmeden önce LG Galler’de İş Planlaması ve Denetleme Bölümü’nün Başkanlığı da dahil olmak üzere çeşitli pozisyonlarda bulundu. Busan’lı olan Brian Kwon, lisans derecesini Seoul National University’den aldıktan sonra Finlandiya’da Aalto University’de MBA yaptı.

    Kıdemli Başkan Yardımcısı Park Hyoung-sei ise, LG Ev Eğlence Sistemleri Şirketi’nin başına geçti. Park Hyoung-sei’nin bu iş biriminde, çoğunluğu ABD pazarına odaklanan TV, PC ve monitörlerle ilgili 25 yılı aşkın tecrübesi bulunuyor. Michigan Üniversitesi’nden mezun olan Park Hyoung-sei’nin yine ABD’deki Indiana Üniversitesi’nden master derecesi bulunuyor.

    Haftanın ilginç yeniliği: Dyson Airblade 9kJ el kurutma makinesi

    Dyson’ın en hızlı ve en verimli HEPA filtresine sahip el kurutma makinesi Airblade 9kJ tanıtıldı. İşte detaylar…

    Son teknolojisiyle Dyson Airblade 9kJ el kurutma makinesi, kullanıcıların hızlı ve hijyenik şekilde ellerini kurutmasına olanak sağlarken, düşük enerji tüketimiyle tek kullanımlık kağıt havlulara alternatif oluyor.

    “Dyson olarak, el kurutma sürecinin hızlı, hijyenik ve enerji tüketimi açısından duyarlı olması gerektiğine inanıyoruz. Bu sorunların çoğunu, 2006’da ilk Airblade’imizi tanıtıp pazara girdiğimizde çözdük.” diyen Dyson Baş Mühendisi Jake Dyson, “Dyson Airblade 9kJ’yi sunarak en yeni el kurutma teknolojisiyle öncü olmaya devam ediyoruz. Akustiğinden tasarımına; kullanıcı deneyiminden ve hijyenden hiçbir ödün vermeden en iyi performansı alabilmek için her detayı düşündük” sözleriyle ürünü anlattı.

    Dyson Airblade 9kJ el kurutma makinesi, 700’ün üzerinde prototip yapılarak üç seneden uzun süren çalışmalar sonunda ortaya çıktı. Sonuç olarak 10 saniyelik hızlı kurutma performansıyla bugüne kadarki en hızlı ve sessiz Dyson Airblade el kurutma makinesi tasarlandı.

    Dyson’ın kullandığı motor ve Air Flow teknolojisi Dyson Airblade 9kJ el kurutma makinesinin diğer sıcak hava kurutuculara göre Eco Mod’da yüzde 87 oranında daha az enerji kullanmasını sağlıyor. Aynı zamanda kağıt havlulara göre adet başına yüzde 85 daha az karbondioksit emisyonu üretiyor.

    Plus X Award’dan Vestel’e 26 ödül

    Vestel Elektronik, tasarım alanındaki dünyanın en prestijli ödül organizasyonlarından Plus X Award’da, 9 ürünüyle toplam 26 ödül aldı.

    Vestel Elektronik 2019-2020 Plus X Award’da tasarım, yüksek kalite ve işlevsellik gibi kriterler açısından değerlendirilen 9 ürünüyle 26 ödül almaya hak kazandı. Yenilikçi teknoloji ve kullanım kolaylığı sunan tasarımlarıyla Vestel Elektronik, uluslararası arenada güçlü teknoloji şirketlerini geride bırakarak ödül organizasyonuna damga vurdu.

    Plus X Award kapsamında Vestel’in AC ve DC Tipi Elektrikli Şarj Üniteleri yüksek kalite ve tasarım ödüllerini alırken, gençler için taşınabilir TV tasarımı ise inovasyon, yüksek kalite, tasarım ve işlevsellik olmak üzere 4 ödüle layık görüldü.

    Vestel’in dikkat çekici tasarımlarından özelleştirilebilir TV standı yüksek kalite, tasarım ve kullanım kolaylığı ödüllerini aldı. Mermer ve cam malzemeden TV stand tasarımı ise yüksek kalite, tasarım ve işlevsellik ödüllerini topladı. Pille çalışan TV tasarımı hem yüksek kalite ve tasarım hem de işlevsellik ve kullanım kolaylığı ödüllerini aldı. Yeni nesil sınırsız TV yüksek kalite ve tasarım ödüllerini alırken, ses sistemi entegrasyonlu TV stand tasarımı ise yüksek kalite, tasarım ve işlevsellik ödüllerine layık görüldü.

    1 yıl boyunca pili bitmeyen Xiaomi Wireless Mouse 2 tanıtıldı

    Xiaomi Wireless Mouse 2 modeli, son derece şık bir tasarımla karşımıza çıkıyor…

    Kablosuz fare almak istiyorsunuz, ancak “hem beklentilerimi fazlasıyla karşılasın hem de fiyatı ekonomik olsun” diyorsunuz. Xiaomi Wireless Mouse 2, yapacağınız en doğru tercihlerden biri olup bu ürüne yalnızca 8$ maliyetle sahip olabilirsiniz.

    İsmini genellikle televizyon ve mobil cihaz sektöründe işittiğimiz Xiaomi; bilgisayar alanında da son derece etkin bir konumda. Dizüstü bilgisayar ürünlerine ek olarak firma bilgisayar faresi de îmâl ediyor. Şirket, birkaç gün önce, kablosuz faresinin ikinci neslini tanıttı.

    Markanın en hesaplı ürünlerinden biri olan Wireless Mouse 2 modeli, son derece şık ve standart bir tasarımla karşımıza çıkıyor. 2 tuş ve 1 tekerlekten meydana gelen Wireless Mouse 2 modelinin gövdesi ise elde kaymayacak biçimde güzel bir dokuya sahip.

    1000dpi foto elektrik sensörünün yer aldığı ürün, bu özelliği sayesinde farenin hızlı hareketlerine kolayca uyum sağlayabiliyor. Sağ-sol kullanıma elverişli olan cihaz, 2.4GHz bandını kullanıyor ve kendi içinde adaptörünü taşıyabiliyor. Yenilenebilir bataryası ise, 1 yıl süreyle kullanımı destekliyor.

    Wireless Mouse 2 modelinin maaliyeti ise yalnızca 8$. Kalitesiyle yüksek performans sunan ve her bütçeye uygun olan bu ürünün 1. nesil modeli 10$ fiyatıyla sunulmaktaydı. 2. nesil modeli hem indirimiyle hem de yenilenmiş işlevleriyle, ilk nesil modelini geride bırakmış gibi görünüyor.

    Samsung Galaxy S11’in ekranı kesinleşti: SAMOLED

    Kore ve ABD’deki Patent Ofisleri’ne mürâcaat edip “SAMOLED” markasını tescil ettiren Samsung Display, yeni bir ekran çeşidi olan SAMOLED’in Galaxy Fold 2’de ve Galaxy S11’de kullanacağını açıkladı…

    Samsung Galaxy S11’le ilgili haberler gelmeye devam ediyor. 2020’in başında lanse edilecek olan Android işletim sistemine sahip yeni üst segment modelin ekranıyla ilgili gelişmeler söz konusu…

    Bu kapsamda Samsung Display, Amerika Birleşik Devletleri Patent ve Marka Ofisi’ne (USPTO) ve Kore Fikri Mülkiyet Ofisi’ne (KIPO) yeni bir ticari marka başvurusu yaptı. Başvurusu olumlu sonuçlanan Güney Koreli şirketin “SAMOLED” markası, resmi olarak tescillendi.

    Marka açıklamasında yer alan “Akıllı telefon ekranı, OLED ekran, TV ekranı, monitör, bilgisayar ekranı, dijital tabela” gibi ibâreler göz önüne alındığında, SAMOLED’un, şirketin ünlü AMOLED ekranının yeni bir sürümü olacağını tahmin etmek zor değil.

    Bir süre önce, 20:9 en boy ölçüsündeki 120 Hz’lik ekrana sahip olacağı bildirilen Samsung Galaxy S11, büyük hedeflerine doğru durmadan ilerliyor. 2020 Mobil Dünya Kongresi’nde (MWC) Galaxy S11 ve Fold 2’yi tanıtacağı öngörülen Güney Koreli şirket, fırtınalar estirecek gibi. Merakla beklenen teknolojiye ilişkin paylaşılan bilgiler sınırlı olsa da, adından oldukça söz ettireceği kesin. Teknoloji tutkunlarının iple çektiği 2020 Mobil Dünya Kongresi (MWC), renkli görüntülere sahne olacak gibi görünüyor.

    NOT: Görsel temsilidir.