Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 1052

    Yalnızlar için 14 Şubat’ta hayatta kalma önerileri

    0

    14 Şubat Sevgililer Günü tüm yurtta ve dünyada büyük bir coşkuyla kutlanıyor olabilir ama bu coşkuda biraz boynu bükük kalanlar da var. Yalnızlar için 14 Şubat Sevgililer Günü hep biraz buruk geçmiştir ama bu yıl biz de yanınızdayız. İşte, 14 Şubat’ta yalnızların keyfini yerine getirecek, herkes sevdiğiyle, eşiyle nispet yaparcasına paylaşım yaparken yalnızlar için sosyal medyada like’ları, fav’ları, rep’leri, puanları onar yüzer toplatacak en klas hareketler.

    Evcil hayvanla Sevgililer Günü paylaşımı

    Size bir sır verelim, evcil hayvanlarımız, kedilerimiz, köpeklerimiz sahiplerine büyük bir aşk beslerler. Sadakatle ve özlemle bağlı oldukları sahiplerini özlerler, sakınırlar, dinlerler, beklerler… Şu yalan dünyada bundan daha güzel, daha masum, daha sıcacık sevgiyi bulmak hiç kolay değil. Alın size sevgi. O tatlı minik kedinizle, akıl küpü köpeğinizle, şirin muhabbet kuşunuzla veya diğer evcil hayvanlarınızla beraber çekilmiş bir poz fotoğraf, kısa bir video ve altına da günün anlam ve önemine istinaden özenle hazırlanmış nüktedan bir mesajı iliştirip sosyal medyaya bastınız mı, en büyük aşıkların aylardır hazırlandıkları prodüksiyon paylaşımlarını bile ezip geçersiniz.

    Aşık olduğunuz o roman karakterini hatırladınız mı?

    Sosyal medyadan aşk, sevgi, mutluluk pozlarıyla nispet saldırısına geçmiş aşıkları etkileyici edebi altyapınızla savuşturmaya hazır mısınız? En sevdiğiniz romandaki o etkileyici karakterin en vurucu diyaloglarından birini, belki de hoş bir kaligrafi ile görsele dökerek, hayatınızın en büyük aşkının bir roman karakteri olduğunu ima edeceğiniz bu paylaşımdan sonra arkanıza yaslanın ve karizma puanlarınızın tik tik tik tik tik zirveye yükselmesini seyredin. Az önce sosyal çevrenizde, yaşayan bir efsaneye bile dönüşmüş olabilirsiniz. Bundan yıllar sonra dahi herkes sizin efsanevi Sevgililer Günü paylaşımınızı konuşacak.

    Canım annem, canım babam

    Gelin biraz gerçekçi olalım şimdi. En büyük aşklar bile bir gün bitebilir ama anneler babalar, çocuklarını sevmekten asla vazgeçmezler. Böyle bir aşkı, böyle yüce bir sevgiyi dünyanın en ünlü sevgi gününde anmayacağız da ne zaman anacağız? Alın size dünyanın en ölümsüz sevgisi. İsterse paylaşımınız sıfır like alsın, bu paylaşımı görüp de yüreği cız etmeyecek bir tane insan evladı var mıdır gezegende?

    Büyük filozoflar hep yalnızdı

    Unutmayın, dünya medeniyetini düşünceleriyle şekillendirmiş pek çok filozof da yalnız yaşadılar. Sevgililer Günü’nde herkese nispet yapar gibi Instagram’da yıl dönümü paylaşım postları paylaşmadılar, “I said yes!” pozları vermediler. Modern dünyayı şekillendiren ünlü Alman filozof Goethe hayatının 40 yılını yalnız geçirdi, Efatun, Descartes, Kant ve diğer niceleri tüm saygınlıklarına rağmen yalnızlığı seçmeleriyle herkesi şaşırttı. O zaman, tüm bu yalnız filozoflardan anlamlı bir özlü sözü patlatın, altına da “Hayatında hiç Sevgililer Günü kutlamamış ve ömrünü yalnız geçirmiş –buraya filozof ismi gelecek-” mesajını yapıştırıverin. Arif olan mesajı alır, siz mis gibi kokusuyla odayı dolduran sıcak kahvenizden bir yudum alın, arkanıza yaslanıp yüzünüzdeki belli belirsiz zafer gülümsemesiyle attığınız golün tadını çıkarın.

    Doğaya aşkınızı haykırın

    Sevgililer Günü’nde herkes sevdiğiyle lüks restoranlarda, Instagram’da dikkat çekecek rengarenk romantik ortamlarda randevular ayarlamış olabilir. Ama emin olun bu pozların hiçbiri, etkileyici bir doğa manzarası önünde muzaffer bir komutan gibi dimdik dikilmiş bir kaşifin görüntüsünden daha etkileyici, daha sarsıcı, daha eşsiz olamayacaktır. Eğer böyle bir doğa sporları deneyiminiz varsa, ekipmanlarınızı hazırlayın, fotoğraf makinenizi alın, prodüksiyonsa prodüksiyon, fotoğrafsa fotoğraf, videoysa video… En güzel pozları buluna kadar çekin. Harici bellek depolarınızın sınırlarını zorlayana, powerbank’larınızdaki enerjinin son damlasını emene kadar çekin. Fotoğraf düzenleme, video edit yazılımları, müzik, ses, kaligrafi… Ne gerekiyorsa, acımadan koyun. Altına da kısa, öz, manidar bir cümle… Belki bir alıntı, belki orijinal bir ifade: “Şu geçit vermeyen azgın nehirler, içinde kaybolduğum bu yemyeşil ormanlar, kızınca gürleyerek akan şu masmavi gökyüzü… Aşıkların en hırçını, aşkların en tutkulusu, güzelliğine doyamadığım tek sevgili… Sevgililer Günü’n kutlu olsun.”

    Hazır olun, ortalık yıkılacak, çarşı pazar karışacak, 14 Şubat’ın yıldızı sizin doğa sevginiz olacak.

    Bu klas hareketlerle, yalnızlar için 14 Şubat eminiz buruk geçmeyecektir.

    Might & Magic: Chess Royale İnceleme

    0

    Günümüzde rekabetçi oyun anlayışı hızlı aksiyonlara doğru evriliyor. Bunu en iyi piyasaya çıkan rekabetçi oyunların tarzlarında oluşan değişiklik ile gözlemleyebiliriz. Auto Chess çılgınlığı ile birlikte dünyaya bir anda hakim olan türlü türlü denemeler bizleri değişik deneyimlerle karşı karşıya getiriyor. Bu akıma karşı kayıtsız kalmayan Ubisoft bir çılgınlık yaparak dünya üzerinde milyonlarca tutkunu olan Might & Magic serisine Chess Royale isminde yeni bir oyun kazandırdı.

    Dışarıdan baktığınızda Battle Royale ile Auto Chess’i karıştırıp sunmuş dediğinizi duyar gibiyim. Evet tam olarak böyle düşünmüşler ve yapalım olsun denmiş, olmuş. Elbette oyunun ne kadar kaliteli olduğu ya da olmadığı ayrı bir konu fakat benzer yapımlardan sıyrılabilecek kapasitesi olduğunu söyleyebiliriz. 100 kişinin aynı oturumda birbirleri ile mücadele ettiği bir durum söz konusu. Toplamda 3 hak var ve herkes birbiri ile ayakta kalabildiği ölçüde karşılaşıyor. Tamamen elenmeniz için elinizdeki 3 hakkı da yenilerek kaybetmeniz lazım.

    Oyuna başlarken hayatınızda hiç Auto Chess tarzı bir oyun oynamadığınızı düşünerek hemen bir guide ile birlikte başlatılıyorsunuz. Elbette bu guide ile oyunu çabucak anlamanız olası. Fakat kavramanız için bir süre geçmesi, kombinasyonları ve diğer sinerjileri tam olarak çözmeniz lazım.

    Oyun içinde Spirit, Warrior, Guardian, Mage, Assassin ve Dragon olmak üzere farklı sınıflar ve Fortress, Haven, Necropolis, Stronghold, Sylvans ve Dungeon isminde de farklı taraflar mevcut. Bu taraflar da kendi içinde birbirleri ile sinerji halindeler. Oyunun içinde yardım menüsünden bu bilgilere ulaşabilirsiniz.

    Burada güzel olan nokta, diğer Auto Chess yapımlarında olduğu gibi birimler yine bilindik ve oyunculara hitap eden oyunun kendi dünyasından. Bu birimler ile oluşturacağınız Satranç tahtası benzeri yapı üzerinde ortaya çıkan kombinasyonlar ile rakibinizi alt etmeye çalışıyorsunuz. Her birimin ayrı bir kazanımı, yeteneği mevcut. Doğası gereği mantıklı ve işe yarar dizilimler yapıyor olmalısınız. Ön tarafta tank karakterler, yakınlarında savaşçı birimler, arkalarında ani saldırı yapabilecek yetenekli birimler, destek ve diğer kırılgan birimler de en arkada olacak şekilde bir dağılım gibi düşünebilirsiniz.

    Tabi oyunda sadece bu dağılımı yapmak kazandırmıyor, her round sonrası elde edeceğiniz altınlar ile shop butonu ile açabileceğiniz ekrandan önünüze düşen birimleri satın almak ve 3 birimi birleştirerek upgrade etme yolu ile yeni ve daha güçlü üst düzey birimi sahaya sürerek oyuna hakim olmanız gerekiyor.

    Shop kısmından ilerleyen oyun akışı ile birlikte büyü de satın alabiliyorsunuz ve kalitesine göre oyunun gidişatını etkilediğini çok rahatlıkla söyleyebilirim.

    Grafik ve ses anlamında çok bir şey beklememenizi tavsiye ederim. Tamamen ücretsiz ve eskiye özlem duyanlar için keyifli bir deneyim olarak konuya bakmalısınız.

    Bir güzel nokta ise bu Might & Magic: Chess Royale mobil versiyonu da mevcut. PC başında olmadan da aynı keyfi mobil cihazlarınızdan alabilirsiniz.

    Akıllı telefonların pillerini nasıl daha fazla kullanabiliriz

    0

    Akıllı telefon alırken en çok dikkat ettiğiniz kriter nedir bilemiyoruz ama tüm kullanıcıların ortak alım kriteri kesinlikle telefonların pil performansları oluyor. Bir akıllı telefonun pil gücü mAh (miliampere-hour yani miliamper-saati) denen birim ile ölçülür ve ifade edilir. Bu değer ne kadar yüksekse şarj süresi sunma imkanı da o derece fazla olur. Akıllı telefonların pillerini daha fazla kullanmak için elimizden geleni yapıyoruz.

    Daha fazla ekran süresi almak için özellikle iPhone kullanıcılarının son uygulamaları kapatma ile ilgili bir eğilimleri olduğunu görüyoruz. Özellikle iPhone sahipleri telefonlarını kilitlemeden hemen önce son uygulamaları kapatarak daha fazla pil süresi almak istiyorlar. Peki bu doğru bir hareket mi?

    Bu sorunun yanıtı hem “evet” hem de “hayır.” Neden mi?

    Öncelikle telefonda son uygulamalarınızı kapatıp birkaç saat sonra telefonu elinize alacaksanız doğru bir hareket yapıyor olabilirsiniz ama 2 dakika sonra kapattığınız uygulamayı yeniden açacaksanız yaptığınız şey kesinlikle çok yanlış bir hareket. Zira bir uygulamayı zorla kapattığınızda bu uygulamanın önbellek verilerini de siliyorsunuz. Tekrar açtığınızda ise (öreğin Instagram) tüm time-line yeniden yükleniyor. Bu hem daha fazla pil hem de daha fazla veri tüketmenize ve daha fazla veri tüketmesi de yine daha fazla pil harcamanıza sebep olmakta.

    Kısacası bu yapılan son uygulamaları kapatma tak aksine sizin daha fazla veri ve pil tüketimi yapmanıza sebep olabilir. Pilinizi korumak ve telefona bakma alışkanlığınızı azaltmak adına akıllı saat ve akıllı bileklikler kullanabilirsiniz. Bugün MediaMarkt.Com.Tr adresinde yapılan Sevgililer Günü Kampanyası dahilinde ikinci akıllı saatte %50 indirim yapılıyor.Bu kampanyayı mutlaka değerlendirmenizi tavsiye ediyoruz.Böyle ürünler ile telefonunuzun pil performansını iki katına kadar çıkartabilir ve telefona bakma alışkanlığınızı azaltabilirsiniz.

    En önemli detaylardan birisi de telefonun pilini %20‘den önce şarj etmek ve bilinenin aksine %100′e kadar şarj etmemek olabilir. Bir pili %20 ve %80 arasında kullanmak pil ömrüne oldukça katkı sağlayan ufak bir detay oluyor. Bunu da mutlaka denemenizi öneririz.

    Hızlı şarjlar sayesinde artık telefonların pillerinin 35 dakika süre içinde (OPPO RX17 Pro) %100 şarj olabildiğini görüyoruz. Bu şarj gücündeki telefonlar arttıkça şarj sorunu da tarihe karışacak gibi görünüyor…

    Kalbe giden yol teknolojiden geçer

    Kalbe giden yol teknolojiden geçer. MediaMarkt’ın sevgililer gününe özel hayata geçirdiği “Aşık Olunacak Hediyeler” kampanyasından seçtiklerimi sizin için derledim.

    Yeni iPhone’lar kamera konusunda daha iddialı olacak

    Apple’ın geçtiğimiz aylarda tanıttığı iPhone 11 serisi kamera konusunda kendisi için büyük yenilikler ile beraber gelmişti. İlk defa iPhone kullanıcıları, geniş açılı kamera ve gece moduna sahip bir kamera ile tanışmışlardı. Şimdi ise gelen haberler, yeni iPhone özellikleri arasında en iddialı kısmın tekrar kamera olacağını gösteriyor.

    Yeni iPhone özellikleri arasında en iddialı kısım tekrar kamera olacak

    Yeni geliştirilen  iPhone kamera teknolojisi, sınırsız detay teknolojisi olarak adlandırılabilir. Bu teknoloji, bilindik megapiksel kameralarından ziyade sınırsız detaya ve çözünürlüğe sahip fotoğraflar çekmeye izin veriyor. Bu sayede, çekilen fotoğraflar dijital ortamda pikselleşme yaşamayacak hatta bulanıklık sorunu bile giderilecektir. Bu teknolojinin geliştirilmesinde ana etken ise gelişen kuantum hesaplamaları.

    Apple’ın Araştırma ve Geliştirme departmanı, teknik olarak çok fazla bilgi vermemiş durumda. Ancak yapılan şey, kısaca donanımda sıfıra bölmeyi mümkün hale getiriyor. Bu geliştirilen teknoloji ile birlikte kuantum nokta kubitlerikullanılıyor. İki teknolojinin karışımı ile birlikte bir ölçeklendirme faktörü kullanılıyor ve ortaya sınırsız çözünürlükte fotoğraflar çıkıyor.

    Normal şartlarda, matematiksel olarak herhangi bir durumu veya sayıyı sıfıra bölmek onu tanımsız yapar. Ancak Apple, kuantum hesaplamadaki bu yeni gelişmeleri kullanarak ortaya tanımlı bir fotoğraf çıkarmayı başarmış. Bu sayede, herhangi bir görüntü kaybına uğramadan yakınlaştırma yapmak mümkün hale geliyor. Haberi yapan araştırmacı, bu donanım tarafından çekilmiş fotoğrafları görmüş durumda ancak kamuoyu ile paylaşmak şimdilik yasak.

    Yeni gelişmeler, ekran konusunda da iPhone’un geliştirilebileceği manasına geliyor. Bu teknolojinin ilerleyen yıllarda kullanılması ile beraber, ekran çözünürlüğü kısmında da büyük farklılıklar ile karşılaşabiliriz.

    Resident Evil dizisinin açıklama metni ortaya çıktı

    Uzun yıllardır efsanevi oyunların filmleştirildiğine şahit oluyoruz. Son zamanlarda ise bu alışkanlığın yerini diziler alıyor. Resident Evil’ın dizisi için de ilk sızıntılar yaklaşık bir yıl önce ortaya çıkmıştı. Şimdi ise Resident Evil dizisi ile ilgili açıklama metni yayınlandı. Netflix, bu metni hızlıca kaldırsa da yayınlanmıştı bir kere.

    Resident Evil dizisi ile ilgili açıklama metni

    İkonik oyun serisinin dizi olarak izleyicilerin karşısına çıkacağına dair sızıntılar bir yıl önce ortaya çıkmıştı. Bir Netflix dizisi olarak hayatımıza girecek olan dizi ile ilgili bir yıldır derin bir sessizlik söz konusuydu. Ancak, Netflix tarafından yayınlanan bir açıklama metni ile bu sessizlik bozuldu. Netlfix kısa sürede bu metni kaldırmış olsa da metin kayıt altına alınmış oldu.

    Ortaya çıkan açıklama metnine göre dizi, Clearfield isimli kurgusal bir şehirde geçecek.

    İşte o açıklama metni:

    Açıklamaya göre, Clearfield şehri Umbrealla Corporation, hizmet dışı bırakılan Greenwood Asylum ve Washington D.C.’nin gölgesi altında. T-Virüs’ün keşfinden 26 yıl sonra, bugün, üçlünün elindeki tuttuğu sırlar, salgının ilk belirtileriyle birlikte ortaya çıkmaya başlayacak.

    Umbrella Corporation olmadan bir Resident Evil düşünülemez. Clearfield şehri ise alıştığımız Raccoon City’den sonra nasıl bir etki yaratacak ilerleyen zamanda göreceğiz.

    Şimdilik Netflix’in bu diziyi ne zaman karşımıza çıkaracağı ise bilinmiyor.

    Xiaomi Mi Watch parçalarına ayrıldı

    0

    Akıllı telefonları parçalarına ayırarak, içlerinde ne olduğunu görmemizi sağlayan iFixit bu kez bir akıllı saat için kolları sıvadı. Xiaomi Mi Watch modelini parçalarına ayıran ekip, saatin içinde neler olduğuna yakından baktı.

    Xiaomi Mi Watch masaya yatırıldı

    Akıllı telefona göre daha küçük boyutlarda olan akıllı saatlerin içini açması da bu nedenle kolaymış gibi görünüyor. Ancak, tabii ki asıl önemli olan nasıl açıldığı değil, içinde ne olduğu.

    iFixit ekibi Xiaomi Mi Watch‘u detaylı incelemeye Apple Watch Series 5 ile karşılaştırarak başlıyor. Mi Watch’un kasası daha kutu gibi bir tasarıma sahip. Ayrıca ekranın etrafındaki siyah çerçeve de daha geniş ve daha uzun.

    Saati açmak oldukça kolay. Sökmek için arkadaki birkaç vidayı açmak yeterli.

    Mi Watch‘un içini kolayca açan ekip, hemen anakart, pil, işlemci, RAM ve bazı sensörlerin olduğu alana ulaştı.

    Ekip yaptığı açıklamada saatin tamir edilebilirlik puanının 10 üzerinden 4 olduğunu söyledi. Pilin de değiştirilebilir olduğunu söyleyen iFixit yine de bunun için anakartı aşmanın gerekli olduğunun altını çizdi. Devre kartı hariç çoğu parçası modüler olan akıllı saatin içini açmak isteyen kullanıcılar ise dikkatli olmaları konusunda uyarıldı. Eğer daha önce böyle bir tecrübeniz yoksa, cihazların içine bakma işleminden uzak durmanızda fayda var.

    Galaxy Buds Plus tanıtılmadan incelendi!

    0

    Samsung Unpacked 2020 etkinliği için sayılı günler kaldı. Başrolün Galaxy S20 ailesinde olduğu etkinlikte yeni nesil kablosuz kulaklık modeli Galaxy Buds Plus da görücüye çıkacak. Etkinlikten kısa bir sürece önce Galaxy Buds Plus inceleme videosunun ortaya çıkması ise herkesi şaşırttı.

    Galaxy Buds Plus inceleme videosu ortaya çıktı

    Galaxy Buds modelinde yalnızca 20 dolar daha pahalı olacağı söylenen Galaxy Buds Plus hem daha iyi performans hem de daha iyi bir pil ömrü vaat ediyor olacak. Bunu daha önce ortaya çıkan teknik detaylar tablosunda görmüştük. O tabloyu hemen aşağıda bulabilirsiniz.

    149 dolarlık fiyat etiketine sahip olacak kulaklık şimdi ise bir videoda ortaya çıktı. Roland Quandt isimli kişi, yeni nesil kablosuz kulaklığı inceledi ve bu videoyu YouTube’da yayınladı. Ayrıca videonun dışında kulaklığın birçok fotoğrafı da yine aynı kişi tarafından paylaşıldı.

    Tasarım olarak Galaxy Buds ile çok benzeyen kulaklık Buds’a göre daha ağır olacak. Bu da tabii ki batarya büyüklüğü ile doğru orantılı. Buds Plus modelinin kulaklıklarında 85 mAh batarya görev alıyor. Kutusunda ise 270 mAh’lik batarya kullanılıyor. Kulaklıklar 11 saatlik dinleme süresi sunuyor. Konuşma süresi ise 7.5 saat. 3 dakikalık şarj ile 60 dakikalık dinleme süresi sunulduğunun da altını çizelim.

    Son olarak, Unpacked 2020 etkinliğinde Galaxy S20 ailesine Galaxy Buds Plus ile birlikte Galaxy Z Flip isimli katlanabilir telefon modeli de eşlik edecek.

    FIFA Ultimate Team’in yükselişi ve oyun ipuçları

    Türkiye’de ve hatta dünyadaki futbolseverlerin oyun tercihleri yıllar içerisinde farklılık gösterdi. 2000’li senelerin tartışmasız lideri Pro Evolution Soccer, ülkedeki oyuncular tarafından öylesine popülerleşti ki internet kafelere ek olarak yalnızca Konami yapımı oyunun oynanabildiği ‘PES Kafeler’ bile hayata geçirildi. Gerçekçi yüz modellemeleri, Türk yamalarının hayata geçirilmesi ve daha birçok neden insanları FIFA’ya yakınlaştırmazken Asya pazarının lider oyununu, aynı zamanda Türkiye geneline taşıdı. Avrupa kulüp ve liglerinin lisansına sahip olmasına rağmen 2000’leri yıllarda Türk ve dünya pazarının mutlak favorisi olamayan FIFA, sonraki 10 yılda tartışmasız bir üstünlük göstererek marketin daimî birincisi olmayı başardı.

    Ultimate Team Nasıl Doğdu ve Nasıl Yükseldi?

    2010’lı yıllarda FIFA’nın etkinliğini ilerletmesinde elbette birkaç farklı neden var. Oyunu oynamaya başlayan neslin değişimi bunlardan bir tanesi. Konsol oyunlarına 2000’li yıllarda ‘nimet’ gözüyle bakılması, oyun içerisindeki minör detayların çok umursanmamasına yol açmıştı. O 10 yılda oyunu oynayan jenerasyon için Premier Lig’de aldığınız bir takımın isminin ‘London FC’ olması ne kadar küçük bir sorunsa, 2010’lu yıllarda elini konsol kumandalarına götüren nesil için ise o takımın Chelsea olması bir o kadar önemliydi. Haliyle oyundaki majör detaylar kadar minör detaylara da eğilim başlamalıydı ve elinde hali hazırda lisans gücünü bulunduran FIFA için bu eğilimi yapmak Asyalı rakibine göre çok daha rahattı.

    2009 senesinde pazara farklı bir anlayış getirerek Ultimate Team’i oyunseverlerin hizmetine sunan FIFA, oyunun yalnızca çevrimdışı platformlarda değil aynı zamanda internet üzerinden çevrimiçi olarak da oynanabilmesinin önünü açtı. İlk bakışta başkan edasıyla oyun içi paralar kullanarak takım yarattığınız ve kurduğunuz takımla internet üzerinden farklı rakiplerle mücadele ettiğiniz FIFA Ultimate Team, son zamanlarda adeta FIFA’dan koparak yeni bir oyuna evrildi. Özellikle 2013 ve 2014 senesinde tepe noktasına varan Ultimate Team, EA Sports’un ısrarlı bir biçimde kariyer ve diğer oyun modlarına yeteri kadar önem vermemesinden dolayı, ‘online’ oyun pazarında savaş ve FPS oyunları kadar ilgi görmeye başladı.

    Oyun İpuçları

    Son dört senede iyiden iyiye E-Spor turnuvası gibi lanse edilmeye başlanan UT, aynı zamanda profesyonel futbolcuların da zevkle oynadığı oyun konumunda. Maddi açıdan süper güçlere sahip olan dünyaca ünlü futbolcuların kurdukları takımlar da haliyle kusursuza yakın dizayn ediliyor. Eğer onlar kadar fazla paket açacak maddi gücünüz yoksa sizler için birkaç oyun içi ipucusu hazırlamaya çalıştım. İlk olarak paketlere ‘coin’ harcamak hem maddi gücünüzü oldukça zorluyor hem de oyun içinde yeteri kadar verim alamıyorsunuz. Bu yüzden hemen her gün — ya da kendi düzeyinize göre her hafta da olabilir, esas mesele düzenli olarak devam etmek — verilen kadro kurma görevlerini yerine getirmek, değerli paketleri daha ucuz şekilde elde etmenize yardımcı olabilir.

    Takımınızı açtığınız paketlerle kurmaya başladıktan sonra dikkat edilmesi gereken noktalardan birisi de saha içi taktikleri. Maçlara başlamadan önce taktiklerinizi ayarlayıp kimyanızı en üst seviyede tutmaya çalışmak oldukça önemli. Özellikle profesyonel FIFA oyuncularının sıklıkla yaptığı şeylerden birisi de saha içerisinde anlık olarak taktik formasyon değiştirmek. Gol attıktan veya yedikten sonra 5’li ya da 3’lü savunmaya kadar birçok farklı formasyona adapte olmayı başarmak oyunu üst seviyelerde oynamak isteyenler için şart. Ek olarak her son güncellemeyle birlikte gelen bazı taktiksel değişikliklere göz atmaya çalışmanız ve adapte olmanızda fayda var.

    Oyundan zevk almanızı sağlayacak detaylardan birisi de oyuna özel olarak dizayn edilen uygulamalar. FUT’a özel oyuncuların değişken fiyatlarını ve formlarını takip edip kadro kurma görevlerinde size yardımcı olabilecek, görevlerin çözümlerini ve fiyatlarını rahatlıkla size sunabilecek bir uygulama oyunu amatörden profesyonele oynayan hemen herkesin tercihi. Detaylı incelemek isteyenler için kendi kullandığım siteyi buraya bırakıyorum.

    FIFA Ultimate Team son yıllarda keskin bir şekilde FIFA’dan ayrılarak yeni bir oyun haline geldi. FIFA oyuncuları ve Ultimate Team oyuncuları diye bir farktan bile söz edebiliriz. Her ne kadar aynı CD ile iki oyunu oynuyor olsanız da gerçekten modlar arası farklılığı ilk andan itibaren hissedebiliyorsunuz. Ek olarak genellikle Ultimate Team oyuncuları diğer modları, diğer modlara gönül vermiş oyuncular da Ultimate Team oynamaya fazla sıcak bakmıyor. Hal böyleyken EA Sports’un önümüzdeki 10 yılı da domine etmesi ve üstüne FIFA Ultimate Team’e özel yeni bir oyun çıkarması sürpriz olmaz. O zamana kadar buradan FIFA’nın son oyunu FIFA 20’ye ulaşabilirsiniz. 

    Dizüstü bilgisayarınızın pil ömrünü artırmanın yolları

    Her ne kadar yeni nesil bilgisayarlar daha fazla pil ömrü sunuyor olsa da hepimiz pili gün boyu yeten bilgisayara henüz terfi edememiş olabiliriz. Bu nedenle bu yazıda dizüstü bilgisayarınızın pil ömrünü artırmak için alabileceğiniz önlemleri sıralıyorum.

    1-Ekran ışığını azaltın

    Dizüstü bilgisayarınızda genellikle en fazla güç tüketen donanım ekrandır. Bu nedenle enerji tasarrufuna ekrandan başlamanız gerekir. Ekran parlaklığını kısmak pil ömrünün uzamasını sağlayacaktır. Kullandığınız bilgisayarın denetim masasından ekran seçeneklerine girerek ekran parlaklığını kolayca ayarlayabilirsiniz. Çoğu dizüstü bilgisayarda ekran ışığını ayarlamak için buna bile gerek kalmaz. Çünkü genellikle fonksiyon (Fn) tuşunu basılı tutarak klavyenizdeki güneş simgesine basarak ekran parlaklığını ayarlayabilirsiniz.

    2-Güç ayarlarını değiştirin

    Bilgisayarlarda güç seçenekleri modu bulunuyor. Örneğin kullandığınız bilgisayarda Windows 10 işletim sistemi yüklüyse, Denetim Masası’ndan Güç ve Uyku seçenekleri ayarlarını bulabilirsiniz. Burada genellikle ‘Dengeli” mod aktiftir. Bunu değiştirerek, Güç Tasarrufu modunu aktif hale getirmeniz pil ömrünüze olumlu katkı sağlayacaktır. Burada ayrıca “Yüksek Performans” adlı üçüncü bir mod bulunmaktadır. Bu mod aktif hale geldiğinde ise bilgisayarınızın enerji tüketimi en üst düzeyde olacağı için pek tavsiye edilmez. Buradan ayrıca bilgisayarınızın pil veya şebekeden beslenirken uyku moduna geçme süresi ya da kapanma süresini ayarlayabilirsiniz.

    3-Wi-Fi ve Bluetooth’u devre dışı bırakın

    Kablosuz internet bağlantısı bugün bilgisayarımız için gereklilik. Ancak sabit bir ofiste çalışıyor ve genellikle kablo üzerinden internete bağlanıyorsanız Wi-Fi modunu kapalı tutabilirsiniz. Aynı durum Bluetooth için de geçerli. Kullanmadığınız hallerde Bluetooth’u kapalı tutmanız da pil ömrünüze katkı sağlayacaktır. Wi-Fi ve Bluetooth’u devre dışı bırakmak için Windows 10’un sağ alt köşesinden erişebileceğiniz paneli kullanabilirsiniz. Denetim Masası’ndan da Wi-Fi ve Bluetooth ayarlarına kolayca ulaşabilirsiniz.

    4. Dizüstü bilgisayarınızı sürekli şarjda bırakmayın

    Yeni nesil bataryalar aşırı şarj korumasına sahiptir. Ancak bilgisayarınızda bu özelliğin bulunduğundan emin değilseniz, sürekli prize takılı olarak kullanmanız batarya için zararlı olabilir. Bu nedenle pilinizin zarar görmemesi ve daha uzun bir kullanım ömrü sağlaması için arada bir tamamen deşarj etmenizde yarar vardır. Pillerin sağlıklı çalışabilmesi şarj/deşarj döngüsünün devamına bağlıdır. Sürekli prizde takılı ve yüzde 100 seviyesinde dolu bir pil ile bilgisayarınızı kullanmak pek tavsiye edilmez.

    5. Gereksiz çevre birimlerini çıkarın

    Sürekli ihtiyacınız olmayan ama arada bir gerekli olur diye bilgisayarınıza bağlı duran çevre birimlerinin bağlantılarını kesmek pil ömrüne olumlu katkı sağlayacaktır. Örneğin her zaman gerekli olmayan harici DVD, harici diskler, USB belllekler, USB kameralar, hatta yazıcı ve tarayıcıların bilgisarınızla bağlantılarını kesin. Sadece gerektiğinde bilgisarınıza bağlayın. Aklınıza gelebilecek her türlü aksesuar bilgisayarınıza bağlı olduğu sürece enerji kullanır ve pil ömrüne olumsuz etki eder.

    6. Bilgisayarınızın emektar pilini yenileyin

    Bilgisayarınızın pili, cihazınızdaki diğer donanımların aksine daha kısa ömürlüdür. Birçok bilgisayar üreticisi pilleri garanti süresi kapsamı dışında tutabilmekte. Ya da pil için daha kısa garanti süresi verebilmekte. Bu durum pillerin yazıcı kartuşları gibi sarf malzemesi gibi görülmesine kadar gidebilir. Bu açıdan bilgisayarınızın pilinin ömrü azaldığında, eğer garanti süresi de geçmişse çözüm yeni bir pil satın almaktan geçer. Bu nedenle bilgisayarınızın pilini yenilemek sizin için tek çözüm olarak gözükür.

    7. İkinci pil veya harici bir pili düşünün

    Bazı eski bilgisayarlarda CD veya DVD sürücüsünün yerine yedek pil takılabilme imkânı var. Bu desteği sunan üreticiler CD yuvası uyumlu yedek pili ek aksesuar olarak satıyor. Bu ihtimali değerlendirerek pil ömrünüzü iki pile sahip bilgisayar kullanarak artırabilirsiniz. Bunun dışında harici bir pil ile bilgisayarınızı desteklemek de iyi bir çözümdür. Bilgisayarınızı bile şarj edebilen taşınabilir bataryalar (powerbank) raflarda yer almış durumda. USB-C girişi destekleyen bu ürünler de sizin için iyi bir güç kaynağı olacaktır.

    8. Klasik sabit diskten SSD’ye geçin

    SSD (Katı hal sürücü) öncelikle bilgisayarı hızlandırmak için tercih edilse de pil ömrüne de katkı sağladığını göz ardı etmeyin. Bu nedenle hareketli mekanik aksamları nedeniyle fazla enerji tüketen klasik sabit disklerden SSD’ye geçerek de bilgisayarınızın enerji tüketimizi düşürebilirsiniz. Eğer eski bir bilgisayar kullanıyorsanız, SSD satın alabilirsiniz. Yeni bilgisayar satın alacaklar içinse bugün klasik sabit disk içeren bilgisayar satın almanın zamanının çoktan geçtiğini vurgulamakta yarar var.

    9. Hangi grafik kartının aktif olduğunu yönetin

    Bilgisayarınızda AMD veya Nvidia gibi ek bir grafik kartı mevcutsa bu kartların sadece yüksek grafik işlem gücü gerektiren uygulamalar sırasında aktif hale gelmesi pil ömrü için önemlidir. Örneğin benim kullandığım bilgisayarda hem dahili bir grafik kartı hem de ek olarak grafik kartı mevcut. Dahili grafik kartı günlük işlemlerde çalışıyor ve yeterli oluyor. Ek grafik kartı, görsel tasarım, video kurgu ve oyunlar sırasında grafik bellek gerektiğinde kendiliğinden devreye giriyor. Bu ayarı manuel olarak yapmanızı sağlayan bilgisayayarlar da mevcut.

    10. Sistem belleğini yönetmeyi öğrenin

    Bilgisayarınızda kullandığınız web tarayıcısı genellikle en çok bellek tüketen yazılımdır. Ben Google Chrome kullanıyorum ve şu an bu yazılım bilgisayarımın en çok bellek harcayan uygulaması. Çok fazla sekmeyi ya da programı aynı anda açık tutmak bellek kulanımını ve dolayısıyla bilgisayarın diske okuma/yazma işlemlerini artırır. Bu da dolayısıyla pil ömrü açısından olumsuz etki yaratır. Bu nedenle daha az uygulama açık tutmak ve tarayıcınızda daha az sekmeyle çalışmak da pil ömrünüz açısından hayatî önem taşır.

    11-Uygulamaları kaldırın ya da devre dışı bırakın

    Bilgisayarınızda kullanmadığınız uygulamaları kaldırın. Özellikle Windows Mağaza’dan indirdiğiniz uygulamalar arka planda içerik güncellemesi yaptıklarından pil tüketimine neden olur. Ayrıca bu uygulamalar bilgisayarınızda bellek ve işlem gücü de kullanacakları için, bu açıdan da enerji tüketimine neden olur. Görev Yöneticisi’ne girerek buradan başlangıçta çalışan uygulamaları da kontrol edebilirsiniz. Birçok uygulamanın başlangıçta çalışmasının gereksiz olduğunu siz de göreceksiniz. Bunları hemen devre dışı bırakın.

    12- Bilgisayarınızın yeterince hava aldığından emin olun

    Bilgisayarınızın yeterince hava almaması aşırı ısınmasına ve kendisini soğutmak için daha fazla güç tüketmesine neden olur. Bu nedenle bilgisayarınızı kullanırken çevresinde hava akışını kesecek şeyler olup olmadığını kontrol edin. Bir yastık üzerinde bilgisayar kullanmak ya da battaniye üzerinde pazar sabahı keyif yaparken bilgisayarı konumlandırmak hava akışının kesilmesine ve aşırı ısınmasına neden olacaktır. Son olarak bilgisayarınızın hava kanallarının temizliğini de arada bir yapmakta yarar var.

    13- Pilinizi analiz etmeyi unutmayın

    Eğer dizüstü bilgisayarınızda Windows 10 işletim sistemi yüklüyse pil kapasitesiyle ilgili rapor alabilirsiniz. Bunun için ekranınızın sol alt köşesindeki arama çubuğuna “cmd” yazarak komut istemini başlatın. Açılan ekrana, powercfg/batteryreport yazıp “Enter”a bastığınızda HTML formatında “Battery Report” adlı bir dosyanın oluşturulduğu ve bu rapora nereden erişebileceğinizi bilgilendiren bir metin çıkacak. Bu raporda bilgisayarınızın pilinin fabrika çıkış kapasitesiyle bugünkü kapasitesi başta olmak üzere birçok detay bulacaksınız.

    Sorularınız olursa yorumlardan bana ulaştırabilirsiniz

    Bu yazıda dizüstü bilgisayarımızın pil ömrünü nasıl artırabileceğimizi öğrendik. Konuyla ilgili sorularınız olursa, aşağıdan yorum bırakarak bana ulaştırabilirsiniz. Şimdilik hoşça kalın.

    Twitter’da beni takip edin: https://twitter.com/melihbayramdede

    YouTube kanalıma abone olun: https://www.youtube.com/c/melihbayramdede


    MediaTrend’de yayınlanan diğer yazılarıma göz atmak ister misiniz?

    Sinema keyfinizi katlayacak ‘soundbar’ önerileri

    Sinema keyfinizi katlayacak ‘soundbar’ önerileri

    Sinema keyfinizi katlayacak ‘soundbar’ önerileri