Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 870

    Telegram uygulamasını daha güvenli hale getirmeye yardımcı ipuçları

    Mesajlaşma uygulamalarının gizliliğinin ve güvenliğini tartışıldığı mevcut ortamda, Telegram uygulamasının işlevselliğinin basit bir mesaj alışverişinin ötesine geçtiğini ve birçok şaşırtıcı özelliğe sahip olduğu, kullanımı arttıkça keşfedilmeye devam ediyor.

    Yakın zamanda 500 milyondan fazla aktif kullanıcıyı geçen Telegram, sahip olduğu geniş kullanıcı tabanıyla iletişim merkezi, mesaj panosu ve sosyal medya unsurlarını birleştiriyor. Dolayısıyla bu uygulamayı kullanırken gizlilik ve güvenliği farklı yönleriyle ele almak gerekiyor. Kaspersky uzmanları, Telegram deneyiminizin güvenli olmasını sağlayacak ipuçlarını bir araya getirdi.

    1- Bir kullanıcı adı seçin ve başkalarıyla sohbet ederken gerçek adınız veya telefon numaranız yerine bunu kullanın.
    2- Hesabınız için iki faktörlü doğrulamayı (2FA) etkinleştirin. Böylece birisi hesabınızın kontrolünü ele geçirmeye çalışırsa, geçici doğrulama kodu içeren bir sesli aramayı veya kısa mesajı ele geçirmesi yeterli olmayacaktır. Bu özellik Ayarlar – Gizlilik ve Güvenlik – İki Adımlı Doğrulama bölümünde bulabilirsiniz. Bunun yanında kendinize güçlü bir şifre belirlemeyi de ihmal etmeyin.Başkalarıyla sohbet ederken “Gizli Sohbetler” özelliğini kullanabilirsiniz. Bu, sohbetlerinizin daha iyi şifreleneceği anlamına gelir. Böylece her mesaj, yalnızca sizin ve alıcınızın kullanabileceği anahtarlarla şifrelenir.
    3- Sohbet ederken veya başkalarını ararken bir VPN bağlantısı kullanın. Fazladan bir güvenlik katmanı iletişiminizi daha iyi koruyacaktır.
    4- “Ayarlar – Gizlilik ve Güvenlik” içinde bulunan “Etkin Oturumlar” seçeneğini düzenli olarak gözden geçirin. Bu özellik Telegram hesabınızın başka bir cihazda etkinleştirilip etkinleştirilmediğini öğrenmenize yardımcı olur. 5- Bilinmeyen veya şüpheli bir oturuma rastlarsanız, bu oturumları sonlandırın ve iki adımlı doğrulama şifrenizi değiştirin.
    6- Gizliliğinizi en üst düzeye çıkarmak için Telegram’a kaydolurken gerçek cep telefonu hattınız yerine sanal bir numara kullanın. Bu tek kullanımlık bir sanal numara olmasın, aksi takdirde birileri yine de hesabınızı ele geçirebilir.

    Tesla Model S serisinin yeni bir üyesi ile bizleri çok yakında şaşırtabilir

    Tesla şu sıralar aktif olarak otomobil üretmiyor. Ancak bu, görünüşe göre Model S’in yeni bir serisinin ABD-Palo Alto çevresinde dolaşmasına engel olmadı.

    Elektrikli araçlar konulu YouTube kanalı The Kilowatts, hafta sonu boyunca, Tesla’nın karargahı çevresinde gezerken gördükleri ile şaşırttı. Bu kapsamda kanal, yeni ve daha önce görülmemiş bir Tesla Model S’i gösteren bir video yayınladı. Videodaki çekimlerin çoğu bir araç içi kamerayla çekildi, bundan dolayı kalitesi biraz düşük. Yine de bu gizemli Model S’i gösteren birkaç net fotoğraf söz konusu…

    Bu gizemli araçtaki en göze çarpan değişiklik (üretim plakası ile görülen) şu anki var olan Model S’den daha geniş bir genel gövde şekline sahip olması. Videonun çoğunda görebileceğiniz üzere arka difüzör gibi farlar da biraz farklı görünüyor. Her ne kadar devasa bir fark olmasa da şu anki Model S’in tıpatıp aynısı diyemeyiz.

    Şu an bize düşen tek şey, bu gizemli aracı daha fazla merak etmek.  Tesla, performans odaklı yeni bir “Plaid” Model S’in 2021’in sonlarında üretime başlayacağı ve başlangıç fiyatı olarak ise yaklaşık 140.000 $ ‘lık bir fiyat etiketine sahip olacağı onaylandı. Kilowatts’ın gördüğü şey, Plaid modelinin bir ön sürümü olabilir, Tesla Plaid’i daha önce rüzgarlıkla göstermişti ama bu videoda aracın öyle bir özelliği de yok.

    Plaid değilse, bu normal Model S’nin makyajlı hali de olabilir. Şimdi bu, Tesla’nın üretim hatlarının neden 2020 sonu ile 2021 başı arasında birkaç hafta ara verdiğini açıklamaya yardımcı oluyor ki CEO Elon Musk, bu konuda bir açıklama yapmadı.
    Tesla’nın yıl için sevkiyat beklentilerinin gerisinde kaldığı göz önüne alındığında bu kulağa biraz tuhaf geliyor.  Yeni bir Model S için yeniden üretime başlamak kesinlikle mantıklı olacaktır.

    2021 için güncellenen LG Ultra monitör serisi ile tanışın

    Premium görüntü teknolojisi ve verimlilik arttırıcı bir dizi özellik sayesinde bu yeni ürün serisi, en talepkâr profesyonellerin bile ihtiyaçlarını karşılayacak.

    LG, tanıttığı yeni Ultra monitör serisiyle, premium monitör segmentindeki sağlam konumunu daha da güçlendirmeyi hedefliyor. Oyun tutkunları, dijital sanatçılar ve teknoloji profesyonelleri düşünülerek tasarlanan, benzersiz bir verimlilik ve eğlence deneyimi sunan en yeni UltraGear, UltraWide ve UltraFine serisi monitörler, hem ev hem ofis kullanımı için ideal.

    Nano IPS özellikli ve 1 milisaniye GTG oranına sahip Yeni UltraGear oyun monitörleri (27GP950, 32GP850 ve 34GP950G modelleri) benzersiz oyun deneyimleri sunuyor. LG’nin fark yaratan hızı ve görüntü kalitesi, yüksek ekran çözünürlüğü ve geniş renk gamı (DCI-P3 yüzde 98) sayesinde, 2021’de görücüye çıkan bu modellerin üçü de, türü ne olursa olsun tüm oyunları daha sürükleyici hale getiriyor.

    27 inç UltraGear 4K UHD monitör (27GP950 model), 160 Hz’e yükseltilebilen 144 Hz’lik yenileme hızı sayesinde akıcı bir oyun deneyimini mümkün kılıyor. Akıcı görüntüler için HDMI 2.1 değişken yenileme hızını (VRR) destekleyen bu model, kullanıcıların heyecan verici 4K oyunların keyfini hem PC’lerde hem de en yeni nesil konsollarda 120hz’e varan bir hızda çıkarmasını sağlıyor.

    LG 32GP850, geçen yılın çok sevilen 27GL850 modelinin izinden giden başarılı bir ürün olarak öne çıkıyor. 31,5 inç QHD Nano IPS monitör, 180 Hz’e kadar yükseltilebilen 165 Hz ultra yüksek yenileme hızı sunan sıvı kristal paneliyle, oyun deneyimine yeni bir boyut getiriyor.

    Oppo Watch: Apple Watch’a ciddi rakip geldi

    Oppo Watch ,  büyük ve kullanışlı bir ekrana sahip ve bir akıllı saatten beklediğiniz pek çok özelliği size sunabiliyor. Apple Watch’a ciddi bir alternatif olarak karşımıza çıkan Oppo Watch’ı gelin yakından bakalım.

    Oppo Watch ürününü kutudan çıkardığımızda ilk izlenimimiz, bunun bir Apple Watch akıllı saate fazlasıyla benzemesi oldu.

    Saatin ekranına baktığımızda, sağ ve sol yan taraflardan kavislendirilmiş olarak gelmesi, hem göze hoş geliyor hem de daha yumuşak bir kullanım deneyiminin önünü açıyor.

    Sağ yan tarafta fiziksel tuşlara yer verilmişken, hoparlör ve mikrofon detayları da es geçilmemiş, iyi de olmuş.

    Kayışlar hariç yaklaşık 40 gram ağırlıkta ve 5ATM suya dayanıklı bir yapıyla gelen saatin çerçeveleri için alüminyum alaşım tercih edilmiş. Gerçekten şık göründüğünü söylemekte yarar var, ancak tabii ki dikkatli kullanım önemli.

    Oppo Watch

    1.91 inç kavisli ekran

    Kavisli ekranın etrafında onu koruyacak detaylar yok. Dolayısıyla örneğin evinizde ya da ofisinizde köşelerden dönerken, kapılardan geçerken, kollarınıza dikkat etmelisiniz. Eğer toplu taşıma kullanıyorsanız, dikkat etmeniz gereken yerlerden biri de burası. Zira yanlışlıkla kıyıya – köşeye çarptığımız oluyor ve ufak bir çarpma sonucu saatin ekranında istenmeyen sonuçlar ortaya çıkabilir.

    Oppo Watch

    Ürünümüzün büyük bir ekranı var diyebiliriz. 1.91 inç değerdeki Amoled ekran, yanlardan kavislendirilmiş ve bu da rahat bir kullanımın önünü açıyor. 402×476 çözünürlüklü ekran, net bir görüntüleme kalitesine sahip. Dış mekân kullanımlarında da genellikle iyi performans sunuyor, ki bunun için parlaklık düzeyinde biraz artış yapmanız daha iyi olacaktır.

    Performans

    Oppo Watch, Qualcomm Snapdragon Wear 3100 işlemci ve Ambiq Micro Apollo3 işlemci ile geliyor. İyi performans esnasında düşük güç tüketiminin hedeflendiği saat, genel olarak iyi bir performans düzeyine sahip.

    Tabii şöyle bir soru da sorulabilir: “Snapdragon Wear 3100, Eylül 2018’te tanıtılmıştı. Daha güncel bir işlemci tercih edilemez miydi?” Wear Os işletim sistemi için optimize olarak Snapdragon Wear 4100 ve 4100 Plus’tan sö edilebilir, ancak bunlar yakın zamanda duyurulan işlemciler. Öyle ki, işlemcilerin duyuru zamanı ile bu saatin çıkış zamanı arasında da pek fark yok. Yani bu yeni işlemcilerin bir sonraki saat için kullanılması daha muhtemel duruyor.

    Oppo Watch

    Oppo Watch, Google’ın Wear işletim sistemiyle geliyor. Cihazı kısa sürede Android ya da iOS işletim sistemli telefonunuzla eşleştirebiliyorsunuz. Biz, testlerimizi bir Android telefon üzerinden gerçekleştirdik. Oppo’nun belirttiğine göre, saatin bazı özellikleri iOS tarafında kullanılamıyor.

    Saat ile telefonunuzu eşleştirdikten hemen sonra, Wear OS ve Hey Tap Health uygulamalarını kurmanız gerekiyor. Böylelikle saatinize dair detayları görebilir, hemen sonrasında bir profil oluşturarak da günlük, haftalık ve aylık aktivitelerinizi takip etmeye başlayabilirsiniz.

    Oppo Watch

    Arayüzü

    Saatin kullanışlı ve genel olarak akıcı bir arayüzü var. Birkaç dokunuşla istediklerinize ulaşabiliyor, yeri geldiğinde sesli komutlar da verebiliyorsunuz. İsterseniz saat üzerindeki uygulama mağazasına giderek pek çok farklı uygulamayı yükleme şansınız da var. Tabii pek çok farklı saat yüzü seçeneğinin olduğunu da söylememize gerek yok sanırız.

    Bu saat ile kalp ritminizi takip edebilir, nefes egzersizleri yapabilir ve onlarca farklı spor dalıyla ilgili veriler tutabilirsiniz. İster iç mekân, isterseniz de dış mekân sporlarıyla ilgileniyor olun, karşınızda pek çok seçenek var.

    Tabii ki uyku takibi de unutulmamış. Kaç saat uyudunuz, ne kadarı hafif, ne kadarı derin uyku, her detayı görebiliyorsunuz. Burada can sıkıcı bir detay olarak, saatin akşam 20:00 ile ertesi sabah 10:00 arasındaki uyku verilerini kaydedebildiğini söylemeliyiz. Kendi adıma konuşmam gerekirse, hafta sonları evdeyken, öğleden sonraları bir şeyler okuyarak ya da film izleyerek uykuya dalmayı seviyorum. Bu anlardaki verilerin kaydedilemiyor olması can sıkıcı.

    Oppo Watch

    Arama, bildirim ve cevaplama

    Telefonunuza bir bildirim geldiğinde, bunu titreşimli olarak saatiniz aracılığıyla da öğrenebiliyorsunuz. Diyelim ki bir e-mail aldınız. Buna hızlı cevaplar arasından bir seçimle cevap verebilir, isterseniz klavye ile uzun bir cevap verebilir, isterseniz de sesli komutları tercih edebilirsiniz. Gelen bildirimlerde görsel ve emoji varsa, genellikle bunları da görebiliyorsunuz. Kullandığımız esnada herhangi bir bozuk karakter, Türkçe karakter sorunuyla da karşılaşmadığımız belirtelim.

    Diyelim ki ofisinizde çalışıyorsunuz ya da evinizde uzanmış, dinleniyorsunuz. Telefonunuz sizden birkaç metre uzakta, şarj oluyor. O esnada sizi biri arıyor. Hiç keyfinizi bozmadan, yerinizden kalkmadan, bileğinizdeki saat aracılığıyla gelen aramaları cevaplayabiliyor, hatta isterseniz yine saat üzerinden başkalarını arayarak sesli görüşmeler gerçekleştirebiliyorsunuz. Bu tip işlemler için sessiz bir ortamda olmanızı öneririz. Hem görüşmenin özel olması hem de ses kalitesi itibarıyla. Tahmin edeceğiniz gibi telefonunuzdaki kadar yüksek kalitede sesler alamıyorsunuz, ama yine de anlaşılır görüşmeler mümkün. Ciddi bir sorunla karşılaşmadık.

    Oppo Watch

     

    1GB RAM ve 8GB dahili depolama faktörleri bulunan saat; Bluetooth 4.2, NFC ve GPS gibi teknolojileri bünyesinde barındırıyor. Ürünün kullanılabilirliğini artıran bir diğer faktör ise, Google’ın sesli asistanı. Yazmanın zor olduğu ve bilgiye acil ihtiyacınız olduğu anlarda Google Asistan’a seslenin ve o da size cevapları sunsun. Örneğin Google’ın Translate uygulaması da saatte mevcut ve turistik gezilerinizde, yabancı dilde basit cümleler kurabilmek için sesli komutlarla yardım alabilirsiniz. Mesela siz, Türkçe olarak “Nasılsın?” dersiniz, Google Translate de hemen size Almanca karşılığını sunar.

    Oppo Watch, 430mAh pille geliyor ve bu pil, hızlı şarj desteği sunuyor. Kutudan çıkan şarj yatağıyla ürünü yaklaşık 75 dakikada sıfırdan yüzde yüze şarj edebiliyorsunuz. Yaptığımız denemelerde, pek çok özelliği kullandığımız takdirde tek şarj ile bir günü çıkarabildik, ama açıkçası daha iyi bir pil performansı beklerdik.

    Oppo ürün ailesi hakkında detaylı bilgi ve satın almak için buraya tıklayın

    Galaxy Watch Active 2 için güncelleme geldi

    Samsung akıllı saatleri için yeni güncellemeler sunmaya devam ediyor. Galaxy Watch Active 2 için gelen yeni güncellemeyle birlikte saat süper şarj özelliğine kavuşuyor. Samsung son altı ay içinde akıllı saat serisi için yeni güncellemeler sundu. Bu güncellemelerin büyük bir çoğunluğu eski özelliklerin düzeltilmiş halleri olsa da arada yeni bazı özellikler de geliyor.

    Galaxy Watch Active 2 güncellemesi

    Samsung’un yayımladığı bu yeni güncelleme ilk olarak Güney Kore’deki kullanıcılara ulaşacak. Kısa süre sonra da küresel olarak kullanıcılara sunulması bekleniyor. Yeni güncelleme ile Galaxy Watch Active 2’de otomatik egzersiz algılama artık daha hızlı devreye girecek ve antremanları izlemek çok daha kolay hale gelecek. Bu özellik ise koşu ve eliptik bazı egzersizler için sunulacak.

    Galaxy Watch Active 2 guncellemesi-0.jpg

    Uyku takibi yapan kişileri sevindirecek bir diğer özellik ise ‘uyku takibi’ tarafında oluyor. Kullanıcılar yeni güncelleme ile artık uyku verilerini daha detaylı inceleyebilecek. Apple Watch tarafına kısa süre önce eklenen ‘el yıkama özelliği’ Galaxy Watch Active 2 için de geliyor. 30 saniyelik bir yönlendirme sunacak akıllı saat, el zamanlayıcısına kavuşacak.

    Samsung’un SmartThings aracılığıyla akıllı saati bulma özelliği ekleniyor ve bunun yanı sıra EKG ölçümü ve hızlı şarj gibi özellikler ekliyor. Android tarafta en çok güncelleme alan akıllı saatlerden birisi olan Galaxy Watch Active 2’nin ilerleyen süreçte yeni güncellemeler alması bekleniyor.

    Qualcomm’dan laptoplar için yeni işlemci yolda

    İşlemci tarafının önemli markaları arasında yerini alan Qualcomm, dizüstü bilgisayarlar için yeni nesil işlemcisini geliştiriyor. Geçen yıl IFA 2020 kapsamında Qualcomm Snapdragon 8cx Gen 2 5G’yi tanıtan şirket bu işlemciyi temelde ARM tabanlı dizüstü bilgisayarlar için üretmişti. Şimdi ise Roland Quandt tarafından sızdırılan yeni bilgilere göre şirket yepyeni Snapdragon SC8280 kod adıyla ya da bir diğer adıyla Qualcomm Snapdragon 9cx isimlendirmesiyle yeni bir işlemci piyasaya sürmeye hazırlanıyor.

    Qualcomm Snapdragon 9cx modeliyle Apple M1 işlemcisine rakip mi olmak istiyor?

    Qualcomm’un bu yeni işlemci hamlesinin ise Apple’ın M1 adlı kendi dizüstü bilgisayar işlemcisine karşı olarak geldiği söyleniyor. Zaten bu yeni kararıyla Apple, Intel başta olmak üzere pek çok şirketi de karşısına rakip olarak almıştı.

    Snapdragon 9cx olarak tam ismiyle karşımıza çıkacağı söylenen bu işlemcinin 8 GB LPPDR5 RAM ve 32 GB LPPDR5 RAM gibi farklı seçenekleri de bulunacak deniyor. Bu RAM bilgisine bakarak işlemcinin 8 çekirdekli olacağı yorumu yapılabilir. Yüksek performans, düşük enerji kullanımı üzerine odaklanacağı belirtilen bu yeni işlemcinin, 14 inç ekranları da destekleyebileceği söyleniyor.

    Qualcomm Snapdragon 9cx

    Dizüstü tarafında yaşanan rekabet ise her geçen gün artıyor. Yüksek performans, düşük enerji kullanımı ve pek çok değişken bazında yarışan markalar, adeta kullanıcıyı kapmak için farklı hamleler gerçekleştiriyor. Tasarımıyla fark yaratmayı hedefleyen markalar olduğu gibi bütçe dostu olanlar da bulunuyor. Snapdragon 9cx ise ilerleyen süreçte, karşımıza hangi modellerde ve nasıl çıkacağı hakkında bilgilerin netleşeceğini umuyoruz.

    Kamera tasarımıyla şaşırtan Honor V40 fiyatı sızdırıldı

    Çin merkezli akıllı telefon geliştiricileri kamera tasarımı konusunda birbirine benzer adımlar tercih ediyor. Önümüzdeki hafta içinde tanıtılması beklenen Honor V40 özellikleri belli oldu. Telefonun  özelliklerine ek olarak aynı zamanda tasarımı ve çıkış fiyatı da sızdırıldı.

    Honor V40 özellikleri ve fiyatı

    Yakın dönemde telefonlarıyla dikkat çekmeyi başaran Honor’dan yeni bir telefon modeli daha geliyor. Honor V40 bir amiral gemisi olacak ve şaşırtmayacağı üzere 5G bağlantısına sahip olacak. Telefon yakın zaman önce Xiaomi’nin tanıttığı Mi 11 modelinin kamera kurulumuna gönderme yapıyor gibi duruyor.

    Honor V40 ozellikleri-00

    Arka tarafta dev bir kamera dizilimine ev sahipliği yapan Honor V40, ön tarafta ikili ekran deliği ile bizleri karşılıyor. Ön tarafa hazır geçmişken telefonun 6.72 inç boyutlarında OLED ve 120 Hz ile 300 Hz arasında ayarlanabilen ekran yenileme hızı bulunacak. Telefonun ekran kabiliyetleri arasında bir de ekran altı parmak izi sensörünün bulunması var. Süper hassas kavisli bir ekrana sahip olacak telefonun, dörtlü kamera kurulumu bulunuyor.

    https://www.youtube.com/watch?v=P8tjnAqJ10I

    Telefonun ana kamerasının 50 Megapiksel, diğer kameralarının ise sırasıyla 8 Megapiksel, 2 Megapiksel ve 2 Megapiksel olması bekleniyor. Önde yer alan ikili kamerada ise karşımıza 32 Megapiksel ve 16 Megapiksel çıkıyor.

    Kamera tarafında oldukça iddialı gelen telefonun gücünü MediaTek Dimensity 1000 Plus işlemciden alacağı ve 8 GB RAM’in yanı sıra 128 GB ve 256 GB depolama seçenekleriyle kullanıcıyla buluşacağı aktarılıyor. Telefonda bu özelliklere ek olarak 66W kablolu ve 45W kablosuz olmak üzere hızlı şarj desteği sunuluyor. Telefonun ulaşıldığı kadarıyla başlangıç fiyatı 617 dolar olacak. Yeni Honor imzalı telefon 22 Ocak’ta tanıtılacak deniyor.

    Yararlı Eğitim ve Aktivite Uygulamaları

    Yararlı Eğitim ve Aktivite Uygulamaları arıyor ancak hangileri ile başlamanız gerektiğini bilemiyorsanız yazımda sizin için bolca öneri var.

    Evden çalışarak para kazanabileceğiniz işler

    0

    Birkaç yıl önce, insanların birçoğu evden çalışmayı tercih eden serbest çalışanları(freelance) çok da ciddiye almıyordu. Bununla birlikte, koronavirüs salgını nedeniyle artık pek çok iş kolu evden çalışma sistemine geçti. 

    Öğretmenler evden çevrimiçi dersler verirken, mühendisler evden yazılımsal açıkları bulmaya, grafik tasarımcılar tasarımlarını yapmaya ve gazeteciler de röportajlarını evden yapmaya başladı.  Ancak bunların yanında bir de işsiz kalanlar, öğrenciler ya da evdeyken ek işler yapmak isteyenler bulunuyor.

    Farklı iş kollarından hemen hemen her şirket, sanal ofisler kurmak için kendisini dönüştürüyor ve bunun da ötesinde, evden çalışma fırsatları sağlamak için yeni yollar arıyor. Apple, Amazon, Facebook ve Google gibi şirketler farklı evden çalışma metodlarını hayata geçirmeye başladı. Bununla birlikte salgın aslında çevrimiçi işlerin bir ofiste oturarak yapılan diğer işler kadar önemli olduğunun görülmesini de sağladı. 

    Kişiler evden çalışarak ofiste çalıştığı kadar verimli olabilir ve benzer miktarda(hatta bazen daha fazla bile) para kazanabilir, profesyonelce büyüyebilir ve tüm bunları da ev konforunda kendini disipline ederek yapabilir. Öncelikle uzmanlık gerektirmeyen ve çoğu kişinin kolaylıkla yapacağı işlere bir bakalım:

    1. Deşifre yapmak: Şirketlerin bazıları angarya olarak gördükleri bazı videoların metin haline getirilmesini ister. Bunun yanı sıra bazı röportajların deşifre edilerek yazılı bir metne dönüştürülmesini de isteyebilir ve bunun için de freelance olan kişilerle çalışmayı tercih ederler. İşte burada devreye siz girebilirsiniz. İnternet üzerinden araştırdığınız takdirde bu tip  işler bulabilir ve para kazanmaya başlayabilirsiniz. 
    2. Çağrı merkezlerinde evden çalışmak(home agent): Bazı şirketler bu sisteme geçti ve artık evden de bu işi yapabilirsiniz. 
    3. Sanal asistanlık: Örneğin, bir yöneticinin bütün işlerini takip edecek yani bir nevi asistan olacaksınız diyelim. Bu iş ile evden çalışarak toplantılarını, yapması gereken günlük işleri ve varsa sosyal medya hesabı gibi işlerinin asistanlığını yapabilirsiniz. 
    4. Online anketçilik: Bu yolla da internet üzerinden anket doldurarak para kazanmanız mümkün. Pek tabii kayda değer bir sonuç alabilmeniz için gün içinde çok fazla adette anket doldurmanız gerekebilir.
    5. Veri ya da içerik girişi: Bu işte, yaratıcı metin yazarlıktan ziyade size verilen bilgileri panele girmeniz isteniyor. Özellik e-ticaret platformları bu alanda oldukça sık personel arayışı içine giriyor.
    6. Evde yemek yapmak ve bunları internet üzerinden satmak: Eğer yemek yapmayı seviyorsanız ve bu sayede para kazanmak istiyorsanız, bu tam size göre. Yaptığınız yemekleri Sahibinden.com gibi sitelerde satabilirsiniz. Buraya girdiğinizde halihazırda mantı, yaprak sarma ve sigara böreği satışları yapan satıcıları görebilirsiniz. Kendinize güveniyorsanız, neden bu satıcılardan olmayasınız?
    7. Instagram üzerinden para kazanmak: Uzun yıllardır Instagram üzerinden para kazanmak mümkün. Burada açacağınız işletme hesapları yapacağınız satışlar veya sadece yapacağınız kaliteli paylaşımlarla takipçilerinizi artırabilir ve reklamlar üzerinden para kazanabilirsiniz. 
    8. Fotoğrafçılık: Son dönemde özellikle ürün fotoğrafçılığı da evden yapılabilen meslekler arasında. Doğru bir aydınlatma ve bir beyaz stand ile sizde e-ticaret sayfaları ve Instagram’da karşınıza çıkan fotoğraflar gibi ürün fotoğrafları çekebilirsiniz.
    9. İkinci el ürün satışları: Bunlar için özel olarak geliştirilen bazı uygulamalar bulunuyor. Bu uygulamalar sayesinde dolabınızda artık giymediğiniz bazı parçaları rahatlıkla satabilirken, telefon, bilgisayar gibi teknolojik ürünleri de satabilirsiniz. 

    Tüm e-posta hesaplarınızı bir yerden yönetin

    Her e-posta hesabınıza ayrı ayrı girerek kontrol etmek zaman kaybı değil mi? Tüm e-posta hesaplarınızı tek bir yerden yönetmeye ne dersiniz?

    Birden çok elektronik posta hesabınız varsa, her hesabı tek tek kontrol etmek büyük zaman kaybı anlamına gelir. Bu problemin tek çözümü, bütün e-posta hesaplarınızı tek bir yerden kontrol etmenizi sağlayan yöntemler kullanmaktır.

    Birini ana hesap olarak belirleyin

    Bu amaçla kullanabileceğiniz yöntemler arasında bir hesabınızı ana hesap olarak belirlemek ve sadece o hesap üzerinden ilerlemektir. Hem web hem de mobil uygulama desteği bulunan, yeterli depolama alanı ve özellikleri sunan bir e-posta servisi seçerek başlayabilirsiniz.

    Dört farklı kullanışlı seçenek

    Seçeneklerimiz arasında, hepsi de kullanışlı servisler olan Gmail, Yandex Mail, Outlook.com ve Yahoo! Mail var. Bu dört servis de tüm e-posta hesaplarınızı yönetmek için uygun zemini size sunuyor. Gelin şimdi bu e-posta servislerine yakından bakalım:

    Gmail

    Gmail

    Google’ın e-posta servisi Gmail, benim favorim. Kendinize bir Gmail hesabı oluşturduktan sonra ayarlara girerek, ‘Hesaplar ve İçe Aktarma İşlemi’ sekmesinin altında diğer e-posta adreslerinizi ekleyebileceğiniz bölümü göreceksiniz. Buraya e-posta adreslerinizi tek tek ekleyecek ve tüm iletilerinizi artık Gmail içerisinde göreceksiniz. Ayrıca giden e-postalarınızın hangi adresten gönderilmesini istediğinizi de belirleyebilirsiniz.

    Yandex Mail

    Yandex Mail

    Yandex’in e-posta servisi Yandex Mail de, aynı Gmail gibi, tüm e-posta adreslerinizi yönetmek için size yardımcı oluyor. Yandex Mail’de “Mail/Tüm ayarlar/E-posta aktarımı” adımlarını izleyerek, e-posta hesabı ekleme bölümüne ulaşabilirsiniz. Yandex Mail, en çok 10 e-posta hesabı eklemeye izin veriyor ve tüm hesaplarınızdan gelen e-postaları aynı yerden yönetebilmeniz için size destek oluyor.

    Outlook.com

    Outlook.com (Eski adıyla Hotmail)

    Eski adıyla Hotmail, yeni adıyla Outlook.com; Microsoft’un ücretsiz elektronik posta sağlayıcısı. Diğerlerinde olduğu gibi Outlook.com’da da e-posta hesaplarınızı tek bir yerden yönetebilmeniz için altyapı mevcut. “Ayarlar/E-posta’yı eşitle” sekmelerinden girdiğinizde söz konusu bölüme ulaşacaksınız. Outlook.com’a 20 adede kadar diğer e-posta hesaplarınızı ekleyebilirsiniz.

    Yahoo Mail

    Yahoo! Mail

    Size önereceğim son e-posta servisi ise Yahoo Mail. Eğer bir Yahoo! Mail hesabınız varsa, “Ayarlar/Daha fazla ayar/Posta kutuları” adımlarını takip ederek, diğer e-posta hesaplarınızı ekleyebileceğiniz bölüme ulaşabilirsiniz.Yahoo! Mail, 50 adede kadar posta kutusu ekleme imkânı sunuyor. Ayrıca iletileriniz için 10 adede kadar ‘gönderici adresi’ belirleyebilir ve haber bülteni üyeliği gibi ihtiyaçlar için 500 adede kadar alt e-posta oluşturabilirsiniz.

    Tek bakışta tüm e-postalarınıza göz atın

    Sonuç olarak bu dört servisten birini ana e-posta hesabınız olarak belirledikten sonra ileti karmaşasından kurtulacaksınız. Bundan sonra yapmanız gereken tek şey, bilgisayarınızın başına geçtiğinizde sadece tek bir e-posta kutusunu kontrol etmek olacak. Akıllı telefon veya tablet bilgisayarlarınızdan e-posta hesaplarınızı kontrol etmek için de sadece belirlediğiniz e-posta servisinin mobil uygulamasına girmek, tüm iletilerinize göz atmak için yeterli olacak.

    Sorularınız olursa yorumlardan bana ulaştırabilirsiniz

    Bu yazıda elektronik posta adreslerinizi tek yerden yönetmenizi sağlayan teknolojiler hakkında size bilgi vermeye çalıştım. Konuyla ilgili sorularınız olursa, aşağıdan yorum bırakarak bana ulaştırabilirsiniz. Şimdilik hoşça kalın.

    Twitter’da beni takip edin: https://twitter.com/melihbayramdede

    YouTube kanalıma abone olun: https://www.youtube.com/c/melihbayramdede


    MediaTrend’de yayınlanan diğer yazılarıma göz atmak ister misiniz?

    Sinema keyfinizi katlayacak ‘soundbar’ önerileri

    Sinema keyfinizi katlayacak ‘soundbar’ önerileri

    Sinema keyfinizi katlayacak ‘soundbar’ önerileri