Dijital hayatımızın büyük bir kısmı tarayıcıları kullanarak geçiyor. Haliyle kullanım sıklığına göre yavaşlayan bu araçlar performansın düşmesine neden oluyor. İşte kullandığınız tarayıcıyı daha hızlı yapmak için basit tüyolar:
Zamanınızı daha iyi değerlendirmek adına özellikle internet üzerinden yaptığınız işlemlerin daha hızlı ve pratik olması lazım. Bunun yolu da daha hızlı bir tarayıcıdan geçiyor. Üretkenlik açısından dünyanın en popüler tarayıcıları Mozilla Firefox, Google Chrome, Microsoft Edge, Safari ve Opera oluyor.
Kullandığınız tarayıcıyı daha hızlı yapmak için atmanız gereken adımlar
Bunlardan birini kullanıyorsanız zaman geçtikçe özellikle yoğun bir şekilde biriken cookies(çerezler) tarayıcının hızının yavaşlamasına neden oluyor. Elbette tarayıcının yavaşlamasının nedeni tek bu değil. Pek çok sebep olsa da yine de düzenli olarak tarayıcınızın geçmişini temizlemek, teknik olarak yavaşlama sorununuza bir çözüm sunacaktır. Bir de elbette ‘uzantılar’ meselesi var. Kullanmadığınız uzantıları tarayıcınızdan kaldırmanız pek çok açıdan tasarruf etmenize de olanak sağlar.
Tarayıcınıza eklediğiniz yer imleri için özel bir klasör vardır ve yeni bir yer imi kaydettiğiniz takdirde bu bağlantılardan oluşan bir listeye ulaşırsınız. İşte bu yer imlerinin ekran üzerinde olması onlara daha hızlı bir şekilde ulaşmanızı sağlar. Bunun için Chrome, Firefox ve Edge tarayıcılarında yer alan üç noktaya tıklamak yeterli. ‘Yer imlerini göster, favoriler çubuğunu göster’ seçeneklerine tıkladığınız zaman çok daha hızlı bir şekilde yer imlerine ulaşabileceksiniz.
Klavye kısayolları size önemli ölçüde hız kazandırır. Örneğin bir internet sitesindeyken ana sayfa düğmesine tıkladığınızda en üste ulaşabilirsiniz ama sekmeler arasında geçiş yapmak isterseniz, Windows’ta Ctrl+W, Mac’te Cmd+W kullanarak geçerli sekmeyi kapatmanız mümkün olur. Yeni bir sekme açmak isterseniz, Windows’ta Ctrl+T, Mac’te Cmd+T, kullanabilirsiniz.
Sekmeler değmişken, kullanmadığınız ya da sonrasında kullanmak için kaydetmek istediğiniz sekmeler için bazı uzantılara başvurabilirsiniz. Örneğin, OneTab, Chrome ve Firefox için sekmeleri daha sonra görüntülemek üzere kaydetmenizi sağlar. Bir diğer yandan Chrome için Great Suspender adındaki bir başka uzantı, aktif olarak kullanmadığınız bir sekmeyi askıya alarak CPU kullanımını azaltır.
Bunlar tarayıcınızı daha hızlı ve efektif kullanmanızı sağlayacak tüyolardı. Eğer tarayıcınızı teknik açıdan çok daha hızlı kullanmak istiyorsanız, en güncel sürümü kullandığınızdan emin olun. Eğer tarayıcınızı güncellemediyseniz, zamanla yavaşlaması ve hatta güvenlik açığı bile ulaşmasına neden olabilirsiniz. Her zaman söylediği gibi kullanmadığınız bir sekme varsa kesinlikle kapatın. Çünkü arkada açık kaldıkça daha cihazınızın daha fazla güç tüketmesine neden olacak.
‘Teknolojinin kadını, erkeği olmaz’ diyen ve elektronik perakende sektöründe kadın istihdamını artırmayı ve kadınların özgüven kazanmalarını hedefleyen MediaMarkt, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne özel kampanyasını yayınladı.
Sürdürülebilir ve daha iyi bir dünya için sorumluluklarının bilincinde ve sıkı takibinde olduğunu belirten MediaMarkt, “Daha İyiye” sloganı ile çevre ve toplum adına çalışmalar yürütürken, daha adil bir gelecek için kadın istihdamına da katkı sunmayı hedefliyor.
Şirket içerisinde kadın istihdamını artırmaya yönelik projeler gerçekleştiren MediaMarkt, bu çalışmalarıyla hem Genel Müdürlüğünde hem de mağazalarında kadın çalışan oranlarında önemli başarılar elde etti. Bunları duyurarak sektör adına farkındalık yaratmayı hedefleyen MediaMarkt, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne özel “Teknolojiden Anlamanın Kadını Erkeği Olmaz” adını verdiği bir iletişimini başlattı.
“MediaMarkt olarak tam bir eşitlik sağlamak için çalışıyoruz”
Hazırlanan filmle ilgili görüşlerini paylaşan MediaMarkt Türkiye İcra Komitesi Üyesi, Pazarlama, e-Ticaret ve Kurumsal İletişim Direktörü Çağanur Atay Uçtu şunları söyledi: “Türkiye’de kadın – erkek arasındaki istihdam oranında ciddi bir eşitsizlik var bu eşitsizlik ne yazık ki İstanbul gibi kozmopolit şehirlerde bile mevcut. MediaMarkt Türkiye olarak, erkek egemen olarak görülen teknoloji ve elektronik sektöründeki bu farkın önüne geçmek ve tam bir eşitlik sağlamak için İnsan Kaynaklarımız liderliğinde çeşitli çalışmalar yürütüyor, şirket içi politikalarımızı buna uygun düzenliyoruz. Kadın – erkek arasındaki istihdam oranını eşitlemek adına üstlendiğimiz toplumsal sorumluluğumuzu duyurmak ve buna ek olarak toplumda bu konuda farkındalık yaratmak için yıl boyu devam eden iletişim faaliyetlerimiz var. Bu kapsamda, tabii ki 8 Mart gününü de asla atlamıyoruz. Tüm emekçi kadınlarımızın kadınlar günü kutlu olsun.”
MediaMarkt’ın 8 Mart Dünya Kadınlar Gününe özel hazırladığı film için:
HONOR CEO’su George Zhao, 2022’ye güçlü bir başlangıç yaptıklarını, bu yıl küresel pazarlara daha fazla ürün getirmeyi ve dünya çapında satışlarını iki katına çıkarmayı hedeflediklerini belirtti.
HONOR, 2022’de dünya çapında yıllık satışlarını iki katına çıkarmayı ve şirketin önceliği olan Ar-Ge çalışmalarıyla kullanıcılara çığır açan inovatif teknolojiler sunmaya devam etmeyi hedefliyor.
Barcelona’da düzenlenen Dünya Mobil Kongresi’nin (MWC) ardından konuşan HONOR Device Co, Ltd. CEO’su George Zhao, 2022’ye güçlü bir başlangıç yaptıklarını, şirketin Ar-Ge ve üretim yeteneklerini kanıtladığı dünyanın en ince katlanır akıllı telefonu HONOR Magic V’inin de etkisiyle çıkışlarını sürdürdüklerini ifade etti. Zhao, şirketin performansına güvendiğini ve 2022’de yıllık küresel satış hacminin iki katına çıkmasını beklediğini de belirtti.
Counterpoint Research tarafından geçen ay yayınlanan rapora göre HONOR, 2021’in 4. çeyreği itibariyle Çin pazarındaki en büyük ikinci akıllı telefon üreticisi haline geldi.
HONOR, küresel çip tedariği sorunu gibi sektör genelindeki zorluklar karşısında istikrarlı büyümeyi sürdürmek için önemli uluslararası pazarlara odaklanacak. Vodafone, Orange, Telefonica, H3G, Bouygues ve SFR dahil olmak üzere 98’i Avrupa’da bulunan 200’den fazla büyük operatörle ortaklık yapan şirket, bu ortaklıkların desteğiyle ürünlerini küresel pazarlara kolaylıkla dağıtabiliyor. HONOR 50’yi 49 ülkede kullanıcılara sunan şirket, bu yıl HONOR Magic Serisi, HONOR N Serisi ve HONOR X Serisi dahil olmak üzere dünya çapındaki pazarlara daha fazla HONOR ürünü getirmeyi planlıyor.
Marshall, yeni kablosuz kulaklık modelleri Motif A.N.C ile Minor III BT modellerini kullanıcıların beğenisine sundu.
Marshall, üstün ses teknolojisi, uzun süreli pil ömrü ve suya dayanıklılığı ile öne çıkan iki yeni kablosuz kulaklık modelini satışa sundu. Etkili gürültü önleme özelliği, daha kişiselleştirilmiş yapısıyla kullanıcıların dikkatini çeken Motif A.N.C ve Minor III BT modelleriyle Marshall, kullanıcılarına konforlu üstün ses performansı deneyimi sunuyor.
Marshall Motif A.N.C
Bluetooth 5.2 üzerinden kablosuz olarak güçlü ses deneyimi sunan, 6 mm sürücüye sahip Motif A.N.C, tek bir şarjla 20 saati aşkın kesintisiz müzik keyfini kullanıcılarının beğenisine sundu. Hızlı şarj özelliği sayesinde 15 dakikalık şarj işlemiyle 1 saat boyunca müzik dinlemeyi mümkün kılan kulaklık, şık tasarımı ile güçlü sesi bir arada sunuyor. IPX 5 suya karşı dayanıklılık sertifikası bulunan kulaklık, aktif gürültü engelleme özelliğiyle de kullanıcılarına dikkatleri dağılmadan sadece müziğe odaklanma fırsatı sunuyor.
Marshall Minor III BT
Marshall’ın kablosuz kulak içi kulaklık modeli Minor III BT, 12 mm dinamik sürücüleri ile benzersiz bir ses deneyimini kullanıcılarının beğenisine sunuyor. Minor III BT kulaklıkların cihazla güçlü bağlantısı Bluetooth 5.2 ile sağlanıyor. Marshall Minor III BT, kulaklıklarda 5 saat, taşınabilir şarj kutusu ise 20 saat pil ömrü sunarak kesintisiz müzik deneyimini 25 saate kadar çıkarıyor. IPX 4 suya karşı dayanıklılık sertifikası ve hızlı şarj özelliği bulunan Minor III BT, 15 dakikalık şarj süresiyle kullanıcılarına 1,5 saatlik kullanım imkanı sağlıyor. Kulaklık ayrıca kablosuz şarj etme özelliğini de bünyesinde barındırıyor. Minor III BT’de bir kulaklığın çıkarılması ve takılması aynı zamanda otomatik duraklatma ve oynatma özelliğini de başlatıyor. Kulaklığın şarj kutusu ise kablosuz olarak veya USB-C kablosuyla kolaylıkla şarj edebiliyor.
Apple’ın geçtiğimiz günlerde duyurduğu “Peek Performance” mottolu etkinliğine sayılı saat kaldı.
Apple’ın 8 Mart etkinliğine kısa bir süre kaldı. “Peek Performance” ifadesiyle etkinliğe dair yegane ipucunu geçtiğimiz günlerde paylaşan şirketin genel itibarıyla yeni ‘performans odaklı’ Mac’lere odaklanması bekleniyor.
Apple analisti Mark Gurman, yeni ve güçlü işlemcilere sahip bir Mac mini beklediğini paylaştı. Ayrıca 27 inçlik bir de Mac monitör gelebilir diyerek ekledi. Yeni bir iMac ve 13 inç ekranlı MacBook Pro da söz konusu olabilir. iMac Pro ve Mac Pro iddiaları da ‘kısık sesle de olsa’ konuşulmuyor değil, fakat her iki modelin de lanse edilme ihtimalinin düşük olduğu görüşü hakim.
Öte yandan iPhone tarafında da tansiyon artıyor. Birçok uzmana göre Apple, yeni bir iPhone SE tanıtmak üzere. 64 GB, 128 GB ve 256 GB’lik üç seçenekle sunulacağı iddia edilen 4.7 inç ekranlı akıllı telefon, gücünü Apple A15 Bionic işlemciden alacak. Aynı zamanda mmWave ve Sub-6GHz 5G özelliklerini bir arada sunabileceği belirtiliyor. Ek olarak şirketin birçok renk alternatifi ile gelebileceği konuşuluyor.
Son olarak Apple’dan “Mac Studio” ve “Studio Display” modelleri de gelebilir.
Etkinliğin 8 Mart 2022 tarihinde gerçekleşeceğini tekrar hatırlatalım.
Sadece 63 gram ağırlıkta olan Logitech Pro X Superlight , Hero 25K gibi güçlü bir sensör sayesinde de gücünü kanıtlayabiliyor. Kolay kavranabilmesi ve sağlam pil ömrü de, oyunlarda sağlam adımlar atabilmeniz için diğer artıları.
Logitech Pro X Superlight , isim takısından da anlaşılacağı üzere, pro oyuncular için hazırlanmış güçlü ve aynı zamanda çok hafif bir mouse. Yaklaşık x ağırlıkta olan ürün, Logitech’in pro kategorideki en hafif mouse ürünü olma unvanına sahip. Gerçekten de onu kavrayıp kullanmaya başladığınızda, ne kadar hafif olduğu konusunda şaşırmanız olası.
Ürün, siyah ve beyaz olmak üzere iki farklı renk seçeneğiyle sunuluyor. Tasarım hatlarına baktığımızda, olabildiğince “saf” ve pürüzsüz göründüğünü söyleyebiliriz, ki taban kısmı da fazlasıyla pürüzsüz olduğu için gecikmesiz, kesintisiz oyun deneyimlerini mümkün kılabiliyor.
Logitech Pro X Superlight, kablosuz bir mouse. Lightspeed bağlantı özelliği var, ki kutuda beraberinde gelen USB alıcısı ile saniyeler içinde bağlantı kurabiliyorsunuz. Firmanın belirttiği “Lightspeed” kavramı, aynı anda düşük gecikme süresi ve yüksek performansı ifade ediyor. Tabii alıcı uzatma adaptörünün de geldiğini ekleyelim.
Üzerinde programlanabilir toplamda 5 tuş yer alıyor. Tabii ki kademeli olarak kullanabileceğimiz tekerleği ve hemen üst kısımda bir de ufak led bildirim ışığı olduğunu eklemeliyiz.
Hero 25K sensor
Cihaz, Logitech’in gelişmiş Hero 25K sensörüyle geliyor. Maksimum olarak 25.600 DPI değerini görebilen mouse, tahmin edebileceğiniz üzere yerleşik belllek desteği de sunuyor.
Mouse’tan en iyi şekilde faydalanabilmek için bilgisayarınıza Logitech’in G HUB programını kurmanızı öneriyoruz. Bu sayede DPI değerinden tuşların özelleştirilmesine, farklı oyunlar için hazırlanabilecek farklı profillere kadar pek çok detayla kolaylıkla ilgilenebilirsiniz.
Oyun performansı
Pro X Superlight, özellikle FPS ve TPS türünde oyunlar için ideal bir mouse. İster single player oynuyor olun, isterseniz de multiplayer, kazanmak için elinizde güçlü bir koz olduğunu bilmelisiniz. Hafif ve eli yormayan yapısı sayesinde hızlı hareket edebiliyorsunuz. Mouse’un alt yüzeyi de çok kaygan ve pürüzsüz bir deneyim sunuyor.
Programlanabilir 5 tuşu ve tekerleği sayesinde de silahlar ve ekipmanlarınız arasında hızlıca geçişler yapabilir, takım arkadaşlarınızla zaman kaybetmeden koordineli hareket edebilirsiniz.
Call of Duty’den tutun da Battlefield’da, Doom Eternal’dan tutun da GTA Online’a kadar pek çok oyun için gerçekten başarılı bir ürün. Zaten e spor arenasında da sıklıkla tercih edilen bir ürün olduğunu belirtmeliyiz.
Powerplay desteği
Ürün, beraberinde gelen USB kablo aracılığıyla şarj edilebiliyor. Cihaz, tam şarj ile 70 saate kadar kullanım ömrü sunuyor, ki bu da özellikle heyecanlı online karşılaşmalarda çoğu kez hiçbir sorun yaşamadan yol almanıza yardımcı olacaktır. Tabii kullanım sıklıklarınız doğrultusunda bu pil ömründe değişikliklerin olabileceğini de hatırlatalım.
Pro X Superlight, Powerplay kablosuz şarj sistemine destek veren ürünlerden. Bu özelliği kullanabilmek için bir tane Powerplay kablosuz şarj sistemine sahip olmalısınız. Bu sistem, yanında sert ve yumuşak yüzey seçenekleriyle de geliyor. Yani bir nevi hem mousepad görevi görüyor hem de mouse’u kablosuz olarak kullandığınız esnada şarj etmeyi sürdürüyor.
Oyun dünyasının geneline baktığımızda futbol gibi popüler bir diğer oyun türü yarış oyunlarıdır. Farklı türlerde otomobil yarışlarına ilgi duyan çoğu oyuncu bu türe dahil olan oyunları ilgiyle bekler. 420’den fazla otomobili bünyesinde barındıran gerçek bir sürüş simülatörü Gran Turismo 7 sonunda oyuncularla ile buluştu. Bakalım Gran Turismo 7 bize neler sunuyor.
Gran Turismo 7’yi anlatmaya başlamadan önce GT7’nin diğer yarış oyunlarından nasıl bir farkı olduğuna dikkat çekersek daha doğru bir başlangıç yapmış oluruz.
Farklı bir sürüş tecrübesi ve oynanabilirliği piste dökmenizi sağlayan, kullanmaya başladığınız her aracın farklı sürüş deneyimini, standart otomobil sınıfından yarış serilerine kadar yumuşak kullanımdan daha sert ve sportif kullanımlara uzanan bir katalog var elimizde. Araçları belli kapsamlar dahilinde istediğiniz gibi modifiye edebilmek, ister sıfır, isterseniz ikinci el araç havuzundan uygun fiyata araç bulabilmek, hayalinizdeki araç koleksiyonunu toparlamak, onları istediğiniz gibi özelleştirebilmek hepimizin hoşuna gidecek başlıklar arasında. 24 Aralık 1997 yılında çıkan ilk Gran Turismo oyunundan bugüne oyun dünyasında taşları yerinden oynatan ve standartları belirleyen, oyuncu için en iyi sürüş deneyimini sunan bir yapım olarak hafızamızda yerini aldı.
Buraya kadar anlattığımız şeyler sizi korkutmasın, Gran Turismo 7 kesinlikle çok agresif bir simülatör tarzında yapım değil. Direksiyon setiniz olmasa bile harika bir şekilde oyundan zevk alabileceğinizi söyleyebilirim.
Giriş aşamasından sonra artık Gran Turismo 7’yi, bize sunduklarını ve deneyimlediğim süre boyunca gördüklerimden bahsedebilirim.
Öncelikle otomobiller üzerine dev bir görsel ansiklopedi ile karşı karşıyayız. Bunu sadece 420’den fazla aracı koleksiyonunuza eklemek olarak algılamayın. Bunun çok daha fazlasını oyun size sunuyor? Çok daha fazlası nasıl diye kendinize soruyor olabilirsiniz. Şöyle bir örnek verelim, daha önce Ferrari ya da BMW gibi araba üreticileri için hazırlanmış özel kitapları hiç kitapçılarda gördünüz mü? Örneğin “BMW M: 50 Years of the Ultimate Driving Machines” bunlardan biridir. 50 yıllık bir efsaneyi size görsel ve yazılı olarak anlatır.
Gran Turismo 7, aynı bu kitabın etkisi gibi bir doluluk etkisi bıraktı üzerimde. Görsel anlamda otomobil dünyasının ikonik isimlerini sadece pistte yarıştırma aşamasında değil, Gran Turismo Cafe görevleri ve menü kitabında yer alan ikon araçların toplanması, onlara ait kritik infoları veren senaryo akışı, marka merkezi ile sunulan oto galerisi ile oyuncu üzerinde fark yaratıyor. Örneğin BMW markası altında oto galerisinde Z8’i seçip daha fazla bilgi derseniz, 007’nin ünlü Bond otomobillerinden biri olarak rol alıp sinema perdesinde yıldız haline geldiğini oyunda öğrenebiliyorsunuz. Aynı aracın ilham kaynağının BMW 507 olduğunu ve kaputunun altında 400 BG kapasitede 5L V8 bir motor olduğunu, tüm modellerinde 6 vitesli manuel şanzıman bulunduğunu da öğrenebiliyorsunuz. Bu sadece bir örnekti. Kanal sekmesine geçtiğinizde BMW tarihine dair video içeriklerle karşılaşıyorsunuz. Müze sekmesine bastığınızda BMW’nin tarihinden önemli kırılma anlarını timeline olarak görebiliyor ve okuyabiliyorsunuz. İlgili yerler sekmesinde ise dünya üzerinde farklı BMW merkezlerinden fotoğrafları görebiliyorsunuz. Bunu çoğu otomobil markası için kurcalayabiliyor olmak, bu kadar bilgi içinde yüzmek harika bir his.
Sadece bilgi de değil, elde edeceğiniz araçları fotoğraf modunda dünyanın farklı yerlerinde pozlayarak değişik kareler elde edip bunları arşivleyebiliyorsunuz.
İşin oyun kısmına geri döndüğümüzde ise Gran Turismo 7 serüveni sizi kolaydan zora doğru bir akışa davet ediyor. Günümüzde sokaklarda görebileceğiniz araçlardan, pistlerin tozunu atan canavarlara, kamyonet ve jip tipi araçlar dahil araçları yarışlar boyunca sürebiliyorsunuz.
Bir klasik olarak katılacağınız yarışlar için önce sürücü lisansı almak işin en önemli kısmı. Bu lisans aşamasında araçları nasıl sürmeniz ve yarış içinde nasıl davranmanız gerektiğine dair kritik noktalarda sınavlara maruz kalıyorsunuz. Nerede gaza basmanız, nerede fren yapmanız, rakiplerinizi nasıl geçmenize dair bütün bu önemli ufak bilgiler ışığında daha iyi tur zamanlarını cebe indirmeniz çok olası bir durum. Oyunda ilerledikçe modifiye merkezi, kozmetik güzelleştirmeleri yaptığınız GT Auto garajı, Efsanevi Otomobiller galerisi, İkinci El araçlar pazarı, Görevler merkezi ve Lisans merkezinde de yeni opsiyonlar sunuluyor.
Kafe’de bulacağınız Menü kataloğu size 39 farklı konseptte aracın hikayesini anlatırken garajınızda da farklı araçları toparlamanızı sağlıyor. Dünya pistlerinde çeşitli yarışlara katılabiliyorsunuz. Dinamik hava koşulları eşliğinde yarışmak, gece gündüz değişimi ile kimi zaman zor kimi zaman eğlenceli anlar sizi bekliyor. Daha iyi tur zamanları yakalamak için yumuşak pist lastikleri ile çıktığınız bir yarış esnasında havanın bozması ile bastıran yağmur eşliğinde temkinli bir yarış sizi bekliyor olabilir.
Oyunda bir aracı kontrol etmek sanılanın aksine hem çok kolay hem de çok zor. Aracın Standar hali ile modifiye etmeye başladığınızdan sonra gelişimlere verdiği tepkiler oldukça farklı. Bir aracı Spor, Takım Sporları, Yarı-yarış, Yarış ve Ekstrem kategorilerinde modifiye edebiliyorsunuz. Aracınızın motor bloğuna göre hava filtresi, susturucu, fren balataları, süspanyion, lastik ve kasanın ağırlığını azaltma gibi basit yükseltmeler ile güçlendirmenin dışında, motor bloğunda silindir hacmini değiştirmek, fren kitlerini güncellemek, debriyaj ve volan değişimi, şanzımanı kısa oranlı kullanmak gibi opsiyonlarınız var. İşi biraz daha ciddiyete götürdüğünüzde krank milini, RPM üzerinden turbo takviyesi, düşük devir için güçlendirici kompressör, ara soğutucu, nitro ekleme gibi daha da detaya inebiliyorsunuz. Tamamen özelleştirilebilir parçaları monte ederek modifiye seçeneklerini komple manuel hale de getirebiliyorsunuz.
Yapacağınız her değişiklik bir önceki tur zamanınızı farklı etkiliyor. Aracı daha hafifletirseniz bu defa dengesini korumak için farklı bir ağırlık dengelemesi, fren kontrolü de yapmanız gerekiyor. Buna bağlı olarak virajlarda nasıl konum almanız gerektiği de değişiyor. Pistlere göre bu değişiklikleri gerçekleştirmeniz, aracınızın önden çekişli, arkadan itişli olması gibi konulara dikkat etmeniz, Turbo bulunup bulunmaması da önemli konular arasında.
Bütün bu teknik detayları piste çıktığınızda daha iyi fark ediyorsunuz. Standart bir araç ile tur atmak ve güçlendirilmiş bir araç ile tur atmak arasında hem kontrol, hem yarış hissi açısından dağlar kadar fark oluyor. Örneğin Turbo şarj ya da kompressör eklenmiş bir aracın bol virajlı bir pistte kontrolü cidden ustalık gerektiriyor. Gamepad üzerinde tetik mekanizması ile hem gaz hem fren pedallarına hakimiyet kurabiliyorsunuz. Yarım tetik bastığınızda normal gaz tepkisi veren araç, tetiğin biraz daha basılmasında turboyu devreye alıyor ve aracın ileri doğru fırlamasını, hızlanmasını rahatlıkla görebiliyorsunuz. Gerçek hayatta olduğu gibi o anlarda araca iyi hakim olmak, pistte tutabilmek önem kazanıyor. Hızlanma kadar frenleme de önemli. Frene basılı tutmak ile basıp çekmek, ani dokunuşlar ile sert virajlar almak, arabanın nereye yattığını fark edip ona göre yönelmek önem kazanıyor.
Bir diğer sürüş ile önemli nokta ise yağmur ile pist yüzeyinde ortaya çıkan tutuş hissi. Normalde rahat döndüğünüz virajlar, suyun yüzeyde oluşturduğu kaygan bölgeler ile bir anda sizi yoldan dışarı doğru savurabiliyor. Ya da tam tersi olarak viraj alarak girdiğiniz bir tünelde pistin kuru olmasından dolayı ani bir kavrama noktası elde edebiliyorsunuz. Çok ince ve basit gibi gözüken detaylar sizi saniyeler içinde farklı kas refleksleri göstermeye yöneltiyor. Kümülatif olarak aracın bütünlüğünün sürüşe etki ettiği nadir yapımlardan biri karşımızda duruyor.
Oynanış içerisinde beni en çok etkileyen 2 noktayı da sizinle paylaşmak istiyorum. Standart bir aracın piste çıktığında vites değiştirme sırasında verdiği titreşim ve gürültü ile yarış için özel olarak hazırlanan otomobillerde ortaya çıkan GARÇ sesiyle birlikte değişen vites kutusu titreşimi dahi bize sunulmuş. Ayrıca gece yarışlarında arkanızda beliren aracın farlarının kokpit içinde güneş doğmuşçasına belirmesi ile üstünüzde oluşan baskı da yarışa çok değişik bir tat katıyor.
3 farklı kıtada 90’dan fazla pist, o pistlere dair farklı araç kombinasyonlarının, performans puanlarını, lastik seçimleri ile katılabildiği yarışmalar bizi bekliyor. Bazı yarışlar sadece Ferrari tipi araçların katılabildiği türde iken bazıları da WRC tipi araçların sahne alabildiği şekilde bize sunulmuş.
Oyunun baştan aşağı bir kariyer süreci olduğunu düşündüğümüzde, bize sunulan araç kataloğunu elde etmek için uzun bir serüven sizi bekliyor. Direksiyon setiniz olmadan da rahatça oynayabileceğiniz, size sunduğu görevleri tamamlayarak hem yeni araçlar hem ekstra ödüller kazanabileceğiniz seçenekler mevcut. Ben oyunu Play Station 5 üzerinde deneyimledim. Yükleme sürelerinin oldukça az olması, grafiklerin, çevre tasarımlarının, pist detaylarını oldukça başarılı. Yarışlar sonrası tekrar modunda helikopter çekimleri dahil gerçek bir yarıştan farksız görüntüler elde ediliyor. Otomobil ve yarış oyunu meraklıları için arşivlik bir yapım olarak Gran Turismo 7 uzunca bir süre sizi eğlendirecektir.
Çevrim içi platformlara olan talep her gün artıyor. Yerli yabancı pek çok platform bulunuyor. Bunların bazıları ücretli hizmet verirken bazıları ücretsiz hizmet veriyor. Bu yazımızda sizler için ücretsiz hizmet veren platformları listeledik. Çevrim içi dizi/film izleyebileceğiniz ücretsiz platformlar listesinde ücret ödemeniz gereken platformlar yer almıyor. Netflix ve Amazon Prime gibi aylık abonelik ücreti alan içerik sağlayıcılar listede yer almayacak. İşte sizler için hazırladığımız listede yer alan platformlar:
Çevrim içi dizi/film izleyebileceğiniz ücretsiz platformlar
İnternet üzerinden dizi ya da film izlemek istediğimiz zaman seçeneklerimiz oldukça fazla olsa da bunların çoğu yasal olmuyor. Telif haklarını hiçe sayan internet siteleri üzerinden izlenen içerikler haksız kazanç içine girebiliyor. Bu sebeple ücretsiz hizmet sunan yasal platformları kullanmak çok daha etik oluyor.
Yerli platformlar arasında BluTV ve PuhuTV gibi alternatifler bulunuyor. BluTV’ye aylık bir üyelik ücreti alınıyor olsa da deneme süresinin ücretsiz sunuluyor olması platforma üye olduktan sonra kullanma süresi bitene kadar ücretsiz hizmet almanıza olanak sağlıyor. Yabancı ve yerli onlarca içerik sunulan BluTV’yi 1 hafta boyunca ücretsiz kullanabilirsiniz.
PuhuTV ise yerli ve yabancı yapımları içinde barındıran ücretsiz hizmet sunan yerlerden biri. Farklı türlerde yayımladığı eski Yeşilçam filmleriyle adından söz ettiren platform aynı zamanda popüler yerli filmleri de bünyesinde barındırıyor.
Öte yandan bir diğer yerli platform ise FOXPlay, oluyor. Kanalda yayımlanan içerikleri sonradan izleyebileceğiniz bu platformda aynı zamanda yerli filmler de ücretsiz bir şekilde izlenebiliyor.
Bir diğer platform ise YouTube. Evet yanlış duymadınız burada yer alan bazı kanallar bazı filmleri ve dizileri ücretsiz bir şekilde izlemenize olanak sağlıyor. Örneğin burada yer alan Arzu Film kanalı ücretsiz bir şekilde filmleri bulup rahatlıkla izleyebileceğiniz bir hizmet sunuyor. Bir diğer yandan Avşar Film, Fanatik Film, 25 Film, TRT Televizyonu, Erler Film Türker İnanoğlu ve Timeless Classic Movies gibi kanallarda da ücretsiz içerikler izlemek mümkün.
Crunchy Roll adlı platform ise ücretsiz bir deneme ile animeleri izleyebileceğiniz bir hizmet sunuyor. Üye olduğunuz platformun ücretsiz deneme sürümü boyunca platformun içeriklerini izleyebiliyorsunuz. Bir süre önce hizmet vermeye başlayan GAİN platformu da ücretsiz üye olunabilen ve içerikleri izleyebildiğiniz bir hizmet sunuyor. Kendi özel kısa yapımları içinde barındıran GAİN abone olunduğu takdirde daha fazla içeriğin izlenmesine olanak sağlıyor. Ama sadece üye olarak ücretsiz bir şekilde platformu kullanmaya devam edebilirsiniz.
Uyumakta sorun yaşayan kişilerin büyük bir çoğunluğu teknolojiden yardım alıyor. Özellikle koronavirüs sebebiyle uyku sorunu yaşadığını bildirenlerin sayısı önemli ölçüde arttı. Pandemi sürecinde her 4 kişiden 1’i uyku sorunu yaşadığını bildirmiş. Öte yandan BBC Türkçe’de yer alan haberde konu hakkında bir terimin bile oluştuğu yazıyor. Uzmanlar bu yeni terimi, Insomnia (uykusuzluk) ile koronavirüs veya Covid-19’un birleşimi olan koronasomnia veya covidsomnia olarak tanımlıyor. Hal böyle olunca, mobil uygulamaların ve giyilebilir sağlık teknolojilerinin kullanılma oranları arttı. Akıllı saatler ve akıllı bileklikler 2020 yılında en çok satılan teknolojik ürünler arasında yerini tazelerken, pek çok teknoloji de insanlar tarafından talep görmeye başladı. Bunlar arasında uyku takip teknolojileri büyük yer aldı.
Uyku takip teknolojileri uyku alışkanlıklarını nasıl etkiledi?
Uykusuzluk aslında yeni bir şey değil ancak küresel salgın ile eve kapanan milyonlarca kişi bu düzenin ipini iyice kaçırdı. Mobil cihazlarda daha fazla vakit geçirmeye başlayanlar ise uyku uygulamalarına yüklendi. Bazı uygulamalar meditatif seslerle sizi rahatlatıp uyumaya yardımcı olurken bazı uygulamalar ise sizin uyku kalitenizi hesaplıyor ve çözüm önerileri sunuyor.
Uyku takip uygulamalarının popülerleşmesinin temelinde de çok daha fazla kişinin uyku problemi çekmesinde yatıyor. Uyku teknolojilerinin insanları nasıl etkilediği ve yardımcı olup olmadığını araştırmak için yola çıkan PlushBeds 1000’den fazla kişiyle anket gerçekleştirdi. Ankette yer alan sorularda insanların alışkanlıklar, kullandıkları uyku takip teknolojileri ve daha fazlasına yönelik detaylar yer alıyordu.
Anketin sonuçları ise çarpıcı zira uyku takip teknolojilerini kullanan katılımcıların uykularından memnuniyet oranı yüzde 22 oldu. Teknolojiyi kullanmayan kişilere göre yüzde 50 oranında daha kaliteli uykuya sahip olmaları da söz konusuydu. Ankete katılan kişilerin yüzde 46.7’si mobil uyku takip uygulamaları, giyilebilir sağlık teknolojileri ve diğer cihazlar gibi çözümleri tercih etti.
Popüler uygulamalar arasında Sleep Cylcle yerini alırken, sırasıyla SleepScore ve Relax Melodies yerini aldı. Elbette bu ankete katılan kişilerin tercihiydi. Türkiye’deki App Store/ Play Store tarafında yerli ve yabancı olmak üzere pek çok uygulama tercih edildi.
Bunun giyilebilir teknoloji ayağında ise karşımıza en çok tercih edilen teknolojinin Apple Watch olduğu ortaya çıkıyor. Akıllı bileklik tarafında ise (Dünya çapındaki veriler) Xiaomi’nin Band serisinin tercih edildiği görülüyor. Ankete katılanların yüzde 58’i akıllı saat kullandığını ve kullanınların yüzde 78.1’i saat sayesinde harika bir uyku çektiğini söylediğini aktardı. Apple Watch’un uykuya yardımcı olması için kullanmanın en büyük yararı uykuya dalmayı kolaylaştırdığının düşünülmesiydi.
Katılımcıların kullandığını söylediği diğer cihazlar ise Fitbit, Biostrap Band, Apollo Neuro, Polar Watch ve Sleepon Ring.
Araştırmanın bir diğer çarpıcı yanıysa uyku teknolojilerinin faydalı olduğunu düşünen ve kullandığını söyleyenlerin sayısının 25 yaş ve altındaki kişiler olmasıydı. Yüzde 59.9 oranında kullanım sağlayan bu yaş grubu uyku takip uygulamaları/teknolojileri sayesinde daha iyi uyuduklarını bildirdi.
Gerçekleştirilen araştırmaya göre insanların büyük bir çoğunluğu kullandıkları uyku takip sistemleri sayesinde daha iyi uyku çektiler. Öte yandan pek çok kişinin de ‘daha kaliteli ve sağlıklı uyku’ için bu seçeneklere yatırım yaptığı, para ayırdığı daha net ortaya çıktı. Böyle bir alanın doğmasıyla ilerleyen dönemde daha iyi çözümlerin sunulması bekleniyor.