Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 1903

    Tag Heuer’den 1500 dolarlık akıllı saat

     

    tag-heuer-monaco-24

    Önde gelen saat üreticilerinden Tag Heuer da giyilebilir teknoloji trendine kayıtsız kalmamış ve bu alanda girişimlerde bulunulacağı açıklanmıştı. İsviçreli şirketin Carrera serisine bir akıllı saat dahil edeceği duyurulurken fiyatının da 1800 Amerikan Doları seviyesinde olacağı kaydedilmişti.

    Genellikle pahalı bir saat markası olarak kabul edilen Tag Heuer’in geliştirilecek akıllı saatin fiyatının pek de ucuz olmayacağı biliniyordu ama yeni bir gelişme, fiyatının bir miktar gerilemekle birlikte yine de servet noktasına ulaşıyor olduğuna işaret etti. Şirketin CEO’su CEO Jean-Claude Biver tarafından USA Today’e yapılan açıklamaya göre Tag Heuer marka akıllı saatlerinin fiyatı 1500 Amerikan Doları olacak. Özetle nihai rakam 1500 dolar.

    ‘Biz Apple değiliz…’

    Öte yandan Biver, amaçlarının Apple ile rekabet etmek olmadığını vurguluyor. ‘Biz Apple değiliz, bir saat markasıyız’ diyen CEO, akıllı saatlerinin Apple Watch ile benzer özelliklere sahip olacağını ama yeni nesil teknolojilere meraklı premium müşteriler için lüks bir saat geliştirildiğini vurguladı. Google ve Intel ile gerçekleştirilen işbirliği neticesinde gelen akıllı saat modelinden yaklaşık 1000 adet üretileceği de verilen bilgiler arasında.

    Ekran_Resmi_2015-11-09_12_00_53

    Arayüzü değiştirilebilecek

    Çoğu akıllı saat gibi Tag Heuer akıllı saati de kablosuz olarak akıllı telefonlara bağlanabilecek. Adım sayar özelliği, arayüzü değiştirebilme gibi özelliklere ek olarak dayanıklı bir model olacağı şirketin en önemli ismi tarafından dile getirildi.

    Kısa süre içinde satışta

    Akıllı saat kısa bir süre içinde ABD’de satışa sunuluyor. Önümüzdeki cuma gününe (13 Kasım 2015) kadar da Avrupa pazarında günyüzüne çıkıyor. Türkiye’deki seçkin Tag Heuer mağazalarından ilgili modelle ilgili daha fazla detay alabilir, siparişlerine dair görüşebilirsiniz.

        Not: En üstteki görsel temsilidir.

    İddia: Apple Watch satışları 7 milyon üniteyi geçti

    apple_watch-3

    Apple Watch’ın en çok satan giyilebilir teknoloji ürünü olduğuna dair çok az şüphe var. Hatta daha satışa çıktığı ilk günlerde bu çıkarıma ulaşılmıştı. Rekor ilgi ile karşılanan Apple marka akıllı saat serisinin net satış rakamlarına ilişkin bilgiler ise oldukça tartışmalı bir konu durumunda.

    Geçtiğimiz aylarda 4 milyon 800 bin ünite gibi bir rakam üzerinde birleşilmişti. Apple tarafından yayınlanan son rakam ise Apple tedariklerinin 6 milyon ünite olduğu yönündeydi. Söz konusu akıllı saat adedi, Apple mağazalarına o ana kadar gönderilmiş cihazlar hakkındaydı. Kaçının satıldığı bilinmiyordu. Son analiz ise ünlü araştırma şirketi Canalys imzası ile yayınlandı.

    Buna göre Apple Watch, dünya genelinde 7 milyondan fazla sattı. Bu rakam, Apple’ın yalnızca iki çeyrek dönem (satışlarına geçtiğimiz nisan ayında başlanmıştı) sonunda, çoğu rakibinin toplam satışlarını geride bıraktığın işaret ediyor…

           Buraya tıklayın, Media Markt’taki Apple Watch alternatiflerine göz atın.

    apple_watch Strategy Analytics tarafından yayınlanan başka bir araştırma, akıllı saat pazarının geçtiğimi yıla kıyasla yüzde 457,3 oranında büyüdüğünü gösteriyordu. Bu büyümede Apple Watch’ın rolüne ilişkin net bir veri kullanılmadı ama göstergeler netti.

    Öte yandan akıllı saat pazarında 2015 yılına dair diğer popüler modelin Pebble Time Steel olduğu belirtiliyor. Bu modelin 300 bin adet sattığı bilgisi veriliyor. Öte yandan yılın en çok satan ikinci akıllı saat modelinin Samsung Galaxy Gear S2 olmasına kesin gözüyle bakılıyor. Cihaz, kısa süre önce satışa çıkmasına karşın ilk haftasında 200 bin adedin üzerinde satmayı başardı.

    Snapchat’te günlük video izlenme sayısı 6 milyara yükseldi!

    Facebook ya da Instagram kadar adı duyulmasa da durmaksızın yükselen bir platform daha var: Snapchat. Kısa videolar ya da fotoğrafların paylaşılabildiği uygulamayı diğerlerinden ayıran yönü ise her şeyin belli bir süre sonra silinmesi. Snapchat, herhangi bir videolu içeriğin herhangi biri tarafından sadece bir kez izlenebilmesi gibi ‘anı değerli kılan’ özellikleri ile özellikle gençler tarafından yoğun olarak kullanılıyor.

    snapchat

    2014 yılında 500 milyon aylık video izlenme sayısına ulaşan Snapchat’in geçtiğimiz Mayıs ayında 2 milyar rakamını geride bıraktığı duyurulmuştu. Son veri ise adeta trend anlamında bir tür patlama yaşandığına işaret ediyor. Snapchat, ünlü medya organı Financial Times’ın raporuna göre aylık 6 milyar video izlenme sayısına ulaştı. Yani söz konusu rakam, aynı yıl içinde 3 kattan daha fazla arttı.

    Geçici mesaj uygulaması olarak tanımlanan Snapchat, gelen son bilgiler ışığında video izlemenin en trend yolu halini almış görünüyor. Kısa süre önce açıklanan Facebook’ta aylık video izleme sayısı bile 8 milyar. Üstelik bu rakama masaüstü ve mobil kullanıcıların ikisi de dahil. Snapchat ise yalnızca mobilde video izleme deneyimi sunuyor.

    Birkaç ay önce Snapchat’e gelen gerçek zamanlı özel efekt ekleme ve ses ekleme gibi özelliklerin platformun daha fazla popülerleşmesinde pozitif ivme sağladığı net bir şekilde anlaşılıyor. Ayrıca markaların kendi selfie’lerinde kullanılmak üzere Sponsor Lensler özelliği de özellikle kurumsal tarafta ilgi görmüştü.

    İnternetin yüzde 25’inde güç WordsPress’te!

    wordpress

    GPL lisanslı, PHP ve MySQL kullanılarak yazılmış internet yayın sistemi WordPress, 2001 yılından beri dijital hayatın en önemli noktaları arasında. Günümüzde tıklanan sayısız ‘yüksek popülariteye sahip’ internet sitesi, WordPress üzerinden yönetiliyor; içerik girişlerinden düzenlemeye kadar çoğu özelliği bu platform üzerinden gerçekleştiriliyor. Kullanım, hız, geniş kullanıcı tecrübesi ve rahatlığına odaklanmış yayım yazılımı, aynı zamanda açık kaynak yazılımına katılan aktif bir toplulukla durmaksızın geliştiriliyor. Gelen son bilgiler ise WordPress’e ilişkin devasa boyutlara ulaşan kullanıcı kesimine işaret ediyor…

    İnternet teknolojileri odaklı araştırmaları ile tanınan W3Techs’in verilerine göre WordPress içerik yönetim sistemlerini (Content Management System/CMS) kullanan internet sitesi ortanı, bilinen tüm internet sitelerinin yüzde 25,0’ına ulaşmış durumda. 2011 yılında yüzde 13,1 ve ertesi yıl yüzde 15,8 olarak kaydedilen oranın günümüzde geldiği nokta son derece çarpıcı. İnternet dünyasının dörtte biri WordPress altyapısı üzerinden kullanıcılarla buluşuyor. Her geçen yıl daha fazla kişi ve kurumun blog/internet siteleri ilgili içerik yönetim sistemi ile internet dünyasında boy gösteriyor.

    WordPress_MP6_dashboard

    Takipçileri de var

    Öte yandan ikinci en popüler içerik yönetimi sistemi olarak Joomla gösteriliyor. Ancak aradaki farkın oldukça fazla olduğuna işaret ediliyor. Joomla’nın kullanım oranı yüzde 2,8. Ayrıca benzer farklı platformların da nispeten daha düşük oranlarda kullanımda olduğunu belirtelim. Örneğin Drupal yüzde 2,1’lik orana sahip. Onu yüzde 1,2’lik oranlara sahip iki platform Magento ve Blogger izliyor.

    Staples iPad Pro için ’25 Kasım’ diyor

    ipad-pro

    Apple’ın iPad Pro modeli, şirketin resmi açıklamasına göre ‘Kasım ayı itibarıyla’ potansiyeli kullanıcıları ile buluşmak üzere satışa sunulacak. Ancak buradaki Kasım ayının tüm günlerini kapsayabilecek seviyedeki belirsizlik tartışmaları ve kimi çevrelerce keyifli bir olasılık durumunu doğuruyor. iPad Pro ne zaman satışa sunulacak?

    Daha önce ortaya çıkan bazı bilgiler 11 Kasım 2015 tarihine işaret etmişti, daha sonra ise söz konusu tarihin 13 Kasım Cuma gününe ‘ertelendiği’ gibi bir diğer haber akışı teknoloji basınına konu olmayı başardı. Apple’ın henüz satışların başlayacağı tarihe dair bir bilgi paylaşmamasının bu durumu meydana getirdiği bir gerçek. Öte yandan yeni bir gelişme daha var. Neyse ki bu da ‘Kasım ayı içerisine dair…’

    ABD’nin önde gelen ofis malzemeleri ve tüketici elektroniği perakendecilerinden Stables, iPad Pro ürününü 799 dolar fiyat etiketli giriş seviyesi modeli üzerinden listeledi. Bu noktada detay ise cihazın sadece sipariş ediliyor olması, satışlar ise 25 Kasım 2015’te başlıyor. Dünya genelinde 2000’den fazla mağazası bulunan ve kendi ülkesinde e-ticaret tarafında da oldukça popüler olan şirketin paylaştığı bu tarih, iPad Pro için yeni çıkış tarihi olabilir gibi görünüyor.

    Apple iPad Pro’nun Türkiye çıkış tarihine dair henüz herhangi bir detay söz konusu değil. Eğer bu ayın sonunda satışa sunulacak olursa cihazın Aralık ayında teknoloji meraklıları ile buluşmaya başlayacağını düşünmek olası.

    stables

    12.9 inç ekranlı iPad Pro, şirket tarihindeki en büyük iPad serisi alternatifi konumunda. Eğitim sektöründe ve tasarım profesyonellerinin spesifik çalışmalarında kullanışlı yönleri ile öne çıkacağı tahmin ediliyor. Teknoloji çevreleri tarafından son kullanıcı açısından ise iPad Pro modelinin bir hayli ‘deneysel’ bir ürün olacağı belirtiliyor.

    Apple’ın satışa sunulacak dev ekranlı tableti çıkış tarihi ile daha ne kadar gündemde kalır bilinmez ama gelişmeleri izlemeye devam edeceğiz.

    Bilim kurgu filminden fırlayan video kamera

    3rdi

    Giyilebilir kameralar özellikle GoPro sayesinde yüksek bir popülariteye ulaştı. Satışları artış eğilimde olan bu aygıtların temeli kamera yapısının bazı klips ya da bağlantı noktaları ile kasklara ya da vücuda takılması şeklinde. Ancak konuyu çok daha bilim kurgusal tasarımla ele alan şirketlerle de zaman zaman karşılaşılabiliyor. İşte bunlardan biri de 3RDITEK…

    3RDITEK, haberin devamında detaylarını mutlaka izlemenizi önerdiğimiz 3RDI adlı ürününü tanıttı. Basit ama fütürizm dolu bir aygıt olan 3RDI LED flaşı da bulunan bir fotoğraf makinesi, aynı zamanda video kamera. Çalışma prensibi ve kullanımı ise onu diğerlerinden bir hayli farklı bir noktada değerlendirmeyi gerekli kılıyor…

    3rdi

    3RDI, temelde bir taç gibi kafaya takılıyor. Herhangi bir klipsi ya da başka bir takılma özelliği yok; tasarımı ile kolaylıkla takılıyor. Ancak takıldığı anda kameranın yer aldığı nokta tam olarak alnın ortası. Bu sayede ‘üçüncü göz’ gibi bir form ortaya çıkarken görünüm ise hem dikkat çekici hem de oldukça aykırı. Adeta geleceğin dünyası için tasarımı gerçekleştirilmiş bir prototip 3RDI. Satışa sunulması ise son derece yakın bir geleceğe işaret ediyor.

    [vsw id=”HzeYK0wYdv0″ source=”youtube” width=”425″ height=”344″ autoplay=”no”]

    Kamerasının çalışma prensibi ise konunun bir diğer ilgi çekici yönü. Herhangi bir butonu bulunmuyor. Yan kısmına dokunulduğunda fotoğraf çekilirken sürükleme hareketi yapıldığında da video kaydı gerçekleştirmeye başlıyor. Mikrofonu ve artırılabilir hafızası da mevcut. Ek olarak suya karşı dayanıklı. Yeni kullanım alanlarının önünü açabilir mi bilmiyoruz ama piyasa yapısı açısından ele alındığında son derece alternatif ve cesur bir aygıt olduğu gerçek.

    Dizüstü bilgisayarınızı araba çiğnese…

    0

     

    Latitude 12 Rugged Extreme Notebook - Detail

    Düşünsenize, bir dünya para verdiğiniz dizüstü bilgisayarınızın üstünden araba geçse… Hem öyle normal binek bir otomobil filan da değil, 2 tonu aşkın bir arazi aracı, ya da daha da ileri gidelim zırhlı bir araç da olabilir… Bilgisayarınızı kullanmanız gereken ortam, sırılsıklam olsa mesela… Yağmur, çamur olsa… Ve siz bilgisayarı kullanmak zorunda olsanız… Pek, aklınız kesmiyor değil mi? Doğru tabii, çünkü bilgisayarlar hassas cihazlar… Bu ortamlarda hemen bozulurlar… Peki ya, işiniz bu ortamlarda bilgisayar kullanmanızı gerektiriyorsa?..

    Savaşta kullanılıyorlar

    Teknolojik gelişmelerin ordunun sıcak cephe birimlerinde de kullanılmasına başlanmasıyla, sahra ve savaş koşullarına uygun nitelikte dizüstü ve tablet bilgisayarların kullanılması bir zorunluluk haline geldi. Her türlü ortama uyum sağlayabilen, ısı değişikliklerinden etkilenmeyen, yağmur, çamur ve toz gibi dış etkenlere karşı durabilen bilgisayarlar öncelikle askeri birimlerde yaygınlaştı. Ordudan sonra, çetin çalışma şartlarına sahip olan itfaiye, polis, ambulans ve sağlık hizmetleri gibi sektörlerde de bu tür dayanıklı bilgisayarlar bir ihtiyaç haline geldiler.

    Bu pazarda Panasonic Toughbook ve Dell Lattitude Rugged Extreme dayanıklı modelleriyle ön plana çıkıyorlar. Ancak bu iki marka piyasada elbette ki yalnız değil… Son kullanıcı tarafında çok bilinmese de, Getac, Amrel Rocky, General Dynamics ve Algiz gibi markalar da değişik ürünleriyle piyasada yer alıyorlar. Bu markaların yanı sıra Zebra Technologies ve Xplore Technologies gibi markalar dayanıklı tablet modelleriyle boy gösteriyorlar.

    CF_19_05_bluePazarda önemli küçülme

    VDC Research Araştırma Kurumu’nun raporuna göre dayanıklı dizüstü ve tablet pazarı bu yılın ilk çeyreğinde, geçtiğimiz yıla oranla yüzde 27 küçülmüş durumda… Pazardaki bu küçülme son dört yılın en yüksek noktasına ulaşmış durumda. VDC Research Kurumu analistlerinden Kathryn Nassberg, bu çeyrekte 200 milyon dolardan biraz daha az satış yapıldığına dikkat çekiyor ve dayanıklı bilgisayarların altın çağını 2014 yılında Windows XP’nin emekliye ayrılmasıyla yaşadığının altını çiziyor.

    Dayanıklı dizüstü ve tablet bilgisayarların birçoğu MIL-STD-810G adındaki ordu standartı haline gelmiş olan testlerden geçiriliyor. Orduda kullanılan malzemelerle ilgili yapılan bu testin tarihçesi 1945’e kadar dayanıyor. MIL-STD-810G, üç aşamada yapılan bir test işlemi… Birinci aşamada, mühendislik, tasarım, çevresel şartlara uygunluk gibi unsurlar kontrol ediliyor. İkinci aşama ise laboratuar koşullarında yapılan birçok deneyi kapsıyor. Ürün, düşük basınç (yükseklik ve derinlik), yüksek hararet, alçak hararet, ısı şoku, sıvı kirlenmesi, güneş ışınları, yağmur, nem, küf, çiğ, kum ve toz, titreme, şok, ateş, asitik atmosfer, ateşli silah şoku, buzlu/dondurucu yağmur vs. içeren birçok testten geçiriliyor. MIL-STD-810G’nin son aşamasında ise ürün dünyanın çeşitli bölgelerinde test ediliyor. Sıcak, soğuk, nemli, kuru, tozlu, kumlu bölgelerde kullanılarak onaylanıyor.

    Magnezyum gövde karbonfiber yapı

    Birçok üretici, dayanıklı bilgisayarların gövdelerinde hafiflik ve dayanıklılık sağlayan malzemeler kullanmaya özen gösteriyor. Özellikle magnezyum alaşımı ve karbon fiber ürünler ilk sırada yer alıyorlar. Karbon fiber, çelikten 4,5 kat daha hafif, üç kat daha fazla dayanıklı bir ürün olarak ön plana çıkıyor.

    Dayanıklı bilgisayar ve tabletler, yalnızca askeri amaçlarla kullanılmıyor. Bu tür bilgisayarların kullanıldıkları sektörler şöyle sıralanıyor: Tarım, inşaat, çevre bilimi, saha hizmetleri, ormancılık, haritacılık, sanayi, lojistik, madencilik, petrol ve gaz, uç sporlar, halk güvenliği, ulaşım, yol ve demiryolu bakım işleri, güvenlik, depoculuk ve atık yönetimi…

     

    HTC One M8s: Uygun fiyata yenilenmiş M8

    HTC, zamanın en çok ses getiren telefonu olan One M8’i yeniledi. Daha doğrusu M8 ile aynı tasarıma sahip, yalnız daha uygun fiyatlı ve güncel bir telefon olan M8s’i piyasaya sundu.

    Uzun süre konuşuldu fakat bir türlü resimleri Internete sızmadı. Sonunda olan oldu ve M8s piyasaya sürüldü. HTC, One M8’i beğenen kullanıcılar çok önemli bir sürpriz yaptı. Aynı tasarıma sahip olan, fakat farklı bir işlemci kullanan ve güncel bir kameraya sahip olan M8s, One M8’in uygun fiyatlı yeni ürünü olma özelliğini taşıyor.

    htc 2

    One M8s, tıpkı One M8 gibi aynı metal kasa tasarımına sahip. En ince detaya kadar tüm tasarım korundu. Aluminyum kasa, hoparlör sistemi ve 1920×1080 piksel çözünürlüğüne ulaşan Gorilla Glass 3 teknolojisine sahip 5 inç IPS ekran gibi.

    Dolaysıyla bu ürünü One M8’den ayırt etmek oldukça güç. M8s’in iç dünyasına baktığımızda ise ilk farklar kendini hemen belli ediyor.

    htc 5

    Sekiz çekirdekli işlemci

    HTC, One M8’de kullandığı 2.3 Ghz hızında dört çekirdekli Snapdragon 801 işlemci yerine, tıpkı HTC Desire 820 gibi sekiz çekirdekli Snapdragon 615 işlemcisini kullanmaya uygun gördü. Bu işlemci Snapdragon 801 kadar güçlü olmazsa da 1.7 GHz hızında 64 bit mimarisi ile kendisini farklılaştırıyor. Bu esasında önemli bir özellik. Çünkü bu sayede yeni nesil 64 bit Android işletim sistemi kullanılabiliyor. Yine de bu işlemciden çok büyük bir performans beklemek yanlış olur. Snapdragon 615 (1.7 GHz 4 çekirdekli A57 + 1 GHz 4 çekirdekli A53) her ne kadar üst sınıf işlemcilerle yarışmazsa da, orta sınıfın en iyi işlemcilerinden biri olma özelliğini taşıyor. Yaptığımız sentetik testlerde bu yeni işlemcinin bir önceki işlemci ile kıyasla %30 daha düşük bir performans gösteriyor. Buna karşın yaptığımız gerçek zamanlı denemelerde herhangi bir donma ve takılma görmedik. 64 bit işletim sistemin gücü ile birlikte oldukça iyi bir performans sergileyen HTC One M8s, uygulamaları, oyunları ve kendi içinde herhangi bir zayıflık göstermiyor.

    htc1

    Tabi burada kullanılan 2 Gbyte büyüklüğündeki belleğin önemi de çok büyük. Bununla birlikte microSD kart yardımıyla 128 GByte’a kadar çıkabilen 16 GByte’lık bir kapasite kullanıldı.

    UltraPixel yerine 13 MP kamera

    HTC M8s’de önemli bir değişiklik yeni nesil kamerasında. Hatırlayanlar bilir. HTC One M7 ve M8’de UltraPixel kamera teknolojilerini kullanmıştı. 4 MP çözünürlüğe sahip olan bu teknoloji yerine F2.0 diyafram aralığında 13 MP’lik bir kamera kullanıldı. Ne yalan söyleyelim. İyi de oldu. Sonuçta bu değişim ilk olarak One M9’a 20 MP’lik bir kamera ile başladı. Dolaysıyla bu değişimin M8s’e sıçramasına çok şaşırmadık. Bununla birlikte M8’de bildiğimiz arka bölümdeki ikinci lensten vazgeçilmemesini çok beğendik. Bu sayede M8s ile çekilen fotoğraflarda derinlik hesabı yapılıyor ve istenilen noktalarda netleme elde edilebiliyor. Yaptığımız testlerde de bu çok iyi belli oluyor. M8s, oldukça başarılı fotoğraflar çekebiliyor. Bununla birlikte loş ortamlarda bile iyi bir performans elde etmek mümkün. Ön tarafta bulunan 5 MP’lik kamera ise Selfie tutkunları için yeterli.

    htc 3

    Pil performansı artırıldı

    HTC One M8s’in diğer bir farkı, 2600 mAH’lik pil yerine 2840 mAh’lik pil kullanması. Bu fark her ne kadar küçük olsa da, StandBy modunda 31 gün dayanabildiği söyleniyor. Normal kullanımda ise yaklaşık 2 gün şarj olmadan dayanabilen M8s, Quad-Band-GSM, UMTS ve 150 MBit/s LTE teknolojilerini destekliyor. Bununla birlikte 802.11 ac, Bluetooth 4.1, NFC, Boomsound hoparlör ve GPS alıcısı eksiltilmedi.

    Neticede One M8s, oldukça fazla ilgi gören One M8’in çok uygun fiyatlı alternatifi. Çok yüksek bir performans aramayan kişiler bu ürün ile fazlasıyla mutlu olacaklarını söyleyebiliriz.

    Kablosuz kulaklık pazarı yeni ürünlerle büyüyor

    0

    Ekranları ile birlikte hayatımızdaki yerleri de giderek büyüyen mobil cihazlarda müzik dinleyen veya video izleyen kişi sayısı gün geçtikçe artıyor. Malum mobil cihaz genelde kişisel kullanımlar için ve yapılan işe göre de kişisel bir ses ortamı gerektiriyor. Son yıllarda tüketicilerin kendi kişisel ses ortamlarını oluşturmak için kulaklıklara giderek artan ilgilerinin temel nedeni dolaylı da olsa mobilleşme. Bu durum kulaklıkları diğer aksesuarlar içerisinde farklılaştırıp, kulaklık pazarının büyümesine neden oluyor.

    Orta yaş ve üstünün kulaklık kullanma alışkanlığı artıyor olsa da bu aksesuar daha çok gençlerin gözdesi. Gençlerin tercihlerinde ise belirleyici kriter kulaklığın nasıl göründüğü ve tasarımı. Orta yaş ve üstü için ise tasarım değil işlev ön planda. İşlevden kastım kolay taşınması, arkadaki gürültüyü azaltması, uzun giden bataryası vs. Konu işlevden açılmışken kulaklıkların ofis ortamında da çalışanlar ne kadar önemli olduğunu hepimiz biliriz. Özellikle açık ofislerde gürültü çalışırken en önemli problemdir. Bu anlamda birçok markanın özellikle ses izolasyonu ve yüksek ses kalitesine ürettikleri cihazlarda önem verdiklerine şahit oluyoruz. Kullanıcıların kulaklık stillerinde ise genelde öne çıkan kulaklık tipleri, baş üzeri, kulak içi ve boyun arkası olarak sıralanabilir. Ayrıca giderek popülerleşen kablosuzlar pazarın en gözde oyuncusu durumundalar.

    Ses kaliteleri iyileştikçe kablosuz kulaklıklara ilgi artıyor

    Son dönemin en cool aksesuarları kablosuz kulakların yakın zamana kadar çok fazla tavsiye edilmemesinin en önemli nedeni ses kalitelerinin yeterince iyi olmamasıydı. Ancak bugün pek çok kablosuz kulaklığın ses kalitesi oldukça iyi ve artık bu tez gereçli değil. Artık pek çok insan kullanımı çok daha kolay, diğer kulaklıklar gibi cepte birbirine dolaşma problemi olmayan kablosuz kulaklıkları tercih ediyor. Kablosuz kulaklık kullanmanın en güzel tarafı, telefonunuzu çantaya veya masanın üzerine bırakıp hala müzik dinlemeye devam edebiliyor olmanız. Montunuzu giymeye çalışırken kulaklığın kablosunun takılması gibi bir sıkıntınız kablosuz kulaklıkla ortadan kalkıyor. Kablosuz kulaklıklar oyuncu kitlesi tarafından çok tercih ediliyor. Özellikle oyun keyfini uzun saatlere kadar sürdürmek isteyen çocukların tercih ettiği gürültü engelleyici mikrofonları olan kablosuz kulaklık modelleriyle adeta ortamdan izole olmak mümkün. Tüm bunlar küçük ancak hayatınızı kolaylaştıran ve güzelleştiren özellikler.

    Pazar her yıl yüzde yüz büyüyor
    Kablosuz kulaklık segmentinde çoğu marka için hala geçerli olan dezavantaj düşük batarya ömürleri. Genelde piyasadaki cihazların ortalama batarya ömürleri 7-8 saat. Çok daha uzun giden pile sahip olan markalar da var. Ancak buna rağmen kablosuz kulaklık pazarı hızla büyümeye devam ediyor. Hatta pazardaki büyüme için çok güçlü bir istatistikten de bahsetmek mümkün. 2005 yılından bu yana dek Türkiye pazarında faaliyet gösteren Plantronics’in yaptığı araştırmaya göre kablosuz kulaklık pazarı her yıl yüzde 100 büyüme gösteriyor. Bununla birlikte kablosuzda fiyatlar da düşüyor ve çok daha fazla seçenek piyasaya çıkıyor. Gelin piyasada dikkat çeken kablosuz kulaklık modellerine ve kısaca özelliklere birlikte bakalım.
    senheiser
    25 saatten fazla batarya ömrü burada; Sennheiser Momentum Wireless
    Oldukça kaliteli ve uzun ömürlü olan bu kulaklığın fiyatı biraz pahalı ancak özellikleri fiyatını karşılayacak nitelikte. Eğer ses kalitesi sizin için vazgeçilmez ise bu ürünü almakta tereddüt etmeyin. Batarya ömrü 25 saatten fazla olan bu kulaklığın satış fiyatı Amerika’da 499 dolar civarında. Ayrıca paslanmaz çelik ve gerçek deri kullanılarak tasarlanmış ürün oldukça hafif. VoiceMax mikrofon özelliği, harici bir mikrofona gerek kalmadan konuşmaları çok net bir şekilde yapmanızı sağlar. Kulak pedleri yumuşak ve esnek yapıda tasarlanmış olan ürün oldukça konforlu.
    Jabra Move Wireless
    Kulağınızda olduğunu unutacağınız kulaklık; Jabra Move Wireless
    Dayanıklı yapısı, kullanım kolaylığı ve hafifliğiyle kalite, fiyat ve performans dengesinde en iyilerden biri Jabra Move Wireless. Batarya ömrü 8 saatten fazla olan Jabra Move Wireless’ın Türkiye fiyatı 400 TL. Ultra hafif olarak tasarlanan ürün, ayarlanabilir taç bandıyla konforlu bir kullanım ve maksimum dayanıklılık sağlıyor. Öyle ki taktıktan bir süre sonra kulağınızda olduğunu unutmanız mümkün. Ürünün tasarımı kadar ses kalitesi de başarılı. Paslanmaz çelik kollar ve kir tutmayan kumaş gibi kaliteli malzemelerden üretilen kulaklık, sesli yönlendirme ve otomatik eşleşme sistemiyle de mobil cihazlarla kolaylıkla bağlantı kurabiliyor. İsteğe bağlı olarak gelen kablo ise, kulaklığın uçuşlarda rahatlıkla kullanabilmesi için düşünülmüş. Ürünün tek dezvantajı dışardaki gürültüye karşı izolasyonunun yetersiz kalması. Özellikle toplu taşıma aracı kullananlar dışardaki gürültüyü bastırmak için sesi açmak zorunda kalabilirler.
    plantronics
    Tasarım ve ses kalitesi bir arada; Plantronics BackBeat Sense
    Türkiye’de de kısa süre önce iki yeni modelini piyasaya sunan Plantronics’in BackBeat Sense modeli 2,5 saatlik şarj ile 18 saat giden batarya ömrü ve konforlu tasarımı ile verdiğiniz paraya değecek bir ürün. Yalnızca 141 g ağırlığında olan bu ürün, piyasadaki en hafif kulaklıklardan biri. Yani bu kulaklığı nerdeyse tüm gün kulağınızda veya başınızda herhangi bir ağrı hissetmeden kullanabilirsiniz. Ekstra konforlu tasarımı ile kulaklarınızı terletmiyor. Sol kulaklık üzerinde açma kapama ve şarkılar arası geçiş tuşu bulunuyor. Sağ kulaklık üzerinde ise gelen aramalara cevap verme düğmesi var. Kulaklıkta ışık olmaması Plantronics’i diğer gece ışık saçan Bluetooth kulaklıklardan ayırt eden bir avantaj. Oldukça başarılı bir bluetooth cihazı ile donatılan kulaklık 100 metreye kadar menzil sunuyor. Plantronics BackBeat Sense, özel sensörler sayesinde kulağa takılı değilken müziği otomatik olarak kapatarak kulaklığın pil ömrünü koruyor. Ürünün dezavantajı yürürkenki ses kalitesinin yeterince iyi olmaması. Kulaklık çok hafif olduğundan adım attığınızda bir gıcırtı ve hafif vurma sesi duyuyorsunuz. Ancak müziğin sesini açarak bu sesi bastırmak mümkün.
    sony
    Önceliğiniz ses değil pil ve kullanım kolaylığı ise; Sony MDR-ZX770BT
    20 saati aşkın batarya ömrü Sony MDR-ZX770BT’nin en belirgin özelliği. Ürünün sol kulaklığında açma kapama düğmesi ve uzun basıldığında Bluetooth düğmesi görevi gören bir tuş bulunuyor. Aşağıda küçük bir USB şarj girişi yer alıyor. Ön tarafında ise bir kapama tuşu ve ses kaydı için mikrofon yer alıyor. Eğer telefonunuz destekliyorsa NFC bağlantısını da kullanmanız mümkün. Sağ kulaklıkta ses ayar düğmesi bulunuyor. Yanında ise şarkılar arası geçiş yapmaya ve telefon cevaplamaya yarayan çok fonksiyonlu bir tuş mevcut. Ürünü, konforlu tasarımı sayesinde gün boyunca ağrı hissetmeden kullanmanız mümkün. Size şaşırtıcı bir ses kalitesi vaat etmeyen Sony MDR-ZX770BT, uzun batarya ömrü konfor ve kullanım kolaylığı ile ön plana çıkıyor.
    Koss BT540i
    Ayarlanabilir kulaklıklar ile yüksek hareket imkanı; Koss BT540i’de
    10 saati aşkın batarya ömrüne sahip Koss BT540i sade ancak göz alıcı bir tasarıma sahip. Esnek ayarlanabilir kulaklıkları, yüksek hareket imkanı salıyor. Amerika’daki satış fiyatı 172 dolar olan ürünün ses kalitesi de iyi. Sağ kulaklığın üzerinde USB girişi, Bluetooth ve açma kapama düğmesi yer alıyor. Butona erişim kolay ancak öğrenene kadar bir süre yanlış tuşa basmanız mümkün. Bunun dışında ürünün NFC bağlantı özelliği biraz yavaş, telefona bağlanması yaklaşık 5 dakika sürüyor.

    Hacker’ların yeni silahı: Facebook aldatmacası!

    hacker

    Önde gelen bir güvenlik yazılımları firması, tüm kullanıcıları sosyal medya platformları üzerinden yayılan bir dolandırıcılık yöntemine karşı uyarıyor. Bu yeni yöntemde kullanıcılar, tanıdıklarından geldiğini düşündükleri ve hediye kazandıklarını söyleyen mesajlarla dolandırılıyorlar.

    Son günlerde Facebook üzerinden yeni bir dolandırıcılık yöntemi uygulanıyor. Bu yeni yöntemde, Hacker’lar ele geçirdikleri kullanıcı profilinden kişinin arkadaşlarına sanki kendisiymiş gibi mesaj atarak maddi çıkar sağlamaya çalışıyorlar.

    Önce kişinin güvenini kazanıyorlar

    Hacker’lar ele geçirdikleri hesaplardan attıkları mesajların daha da inandırıcı olması için rollerine iyi hazırlanıyor. Gerekirse daha önce yapılan yazışmaların bir bölümünü okuyarak mesaj atacakları kişiyle profilini ele geçirdikleri kişinin arasındaki samimiyeti iyice öğreniyor ve buna göre davranıyorlar. Hacker’lar kısa bir konuşmadan sonra güvenini kazandıkları kişiye bir hediye çeki kazandığını ve almak için belirli bir numaraya kısa mesaj yollaması gerektiğini söylüyorlar.
    facebook

    Her şey para sızdırabilmek için

    Hacker’lar, hediye kazanılabilmesi için verdikleri numaraya mesaj atılmasını istiyorlar. Karşısındakini arkadaşı zannederek bu numaraya mesaj atan kişi işleme onay verdiğinde ise Hacker’lara 100 TL ödeme yapmış oluyor. Bedel telefon faturasına yansıyor.

    Kendinizi korumak için ne yapabilirsiniz?

    • En yakınlarınızdan aldığınız sosyal medya ya da e-posta mesajlarında bile sizi şüphelendiren bir konuşma ve selamlaşma tarzı, istek ya da durum varsa mutlaka hareket etmeden önce konuştuğunuz kişinin o kişi olup olmadığını doğrulayın. Gerekirse telefon açarak teyit edin.
    • Herhangi bir sosyal medya hesabı açarken ne kadar bilgi vermek gerektiğini ve bu bilgilerin ne amaçla kullanıldığını mutlaka iyi anlayın. Asla hesabınızın çalışır durumda olmasının gerektirdiğinden fazla bilgi vermeyin.
    • Paylaşabiliyor olmanız her bilgiyi paylaşmanızı gerektirmez. Aşırı paylaşım yaptığınızda farkında olmadan çok önemli bilgilerinizi açık edebilirsiniz.
    • Bu gibi sitelerde asla iş e-posta adresinizi kullanmayın. Ayrı bir eposta adresi oluşturun.
    • Eğer doğum tarihiniz isteniyorsa 1 Ocak gibi anlamsız bir tarih verin. Doğum tarihiniz, ehliyet, TCKN, pasaport gibi önemli bilgilerinizi kesinlikle paylaşmayın.
    • Paylaşımlarınızın arama motorları tarafından indekslenmediğinden emin olun. Her bir sosyal medya ağı farklı şekilde çalışır. Örneğin arama motoru endekslemesini engelleyebilir veya Twitter için sadece takip ettiğiniz kişilerin sizi görmesine izin verebilirsiniz.
    • Tüm Instagram paylaşımlarınızı özel paylaşım olarak ayarlamayı unutmayın. Bu sayede sadece arkadaşlarınız paylaşımlarınızı görebilir.
    • Kullandığınız sosyal ağlara ait mobil uygulamaların kişisel bilgilerinizi veya ek gizli bilgileri paylaşmadığından emin olun. Facebook ve Twitter üzerinden gerçekleşen otomatik paylaşımları engelleyin. Bir paylaşım yapacaksanız kendi elinizle yapın.