Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 1755

    Lise öğrencisi sınırsız internet için operatörü hack’ledi

    Samsung-Galaxy-Note-Internet-4g-Speed-Test-1024x577

    Mobil internet günümüze dair olmazsa olmazlar arasında. Gün içinde akıllı telefon ya da tableti üzerinden Facebook, Instagram gibi sosyal ağlara göz atmak, video izlemek, mail’leri okumak gibi internet bağımsız gerçekleştirilemeyecek türlü işlem, mobil internet sayesinde sağlanabiliyor. Elbette bu noktada operatör şirketlerin ‘internet paketleri’ de geniş bir skalaya yayılan fiyatlarıyla kullanıcıya tercih edilmesi gereken seçenekler sunuyor. ABD’de yaşanan bir hack olayı ise sıra dışı ve mobil internete dair talebin gördüğü boyutu adeta gözler önüne seriyor…

    Ülkenin Virginia eyaletinde gerçekleşen olay, 17 yaşındaki bir lise öğrencisinin, sınırsız internet için mobil operatör markası T-Mobile’ı hack’lemesine dayanıyor. Detayları ise bir hayli ilginç…

    Kontörlü hat kullandığını ve T-Mobile’ı hack’leyerek sınırsız internet erişimi elde ettiğini söyleyen genç yaştaki hacker, bunu Speedtest.net üzerinden bulduğu bir açık sayesinde gerçekleştirebildiğini belirtiyor. Söz konusu açığın T-Mobile tarafından kapatıldığı ifade edilirken gencin akıbeti belirsizliğini koruyor. Bu tür olaylardan sonra ise yüksek segmentli teknoloji şirketlerinin sıkı takipte bulunduğu ve hatta bu tür işlemleri gerçekleştiren kimselere iş ve ödül verdikleri dahi biliniyor.

    Teknoloji dünyasına dair gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    Battlefield 1 İlk Bakış

    0

    FPS severlerin gönlünde her zaman farklı bir yeri olmuştur Battlefield serisinin. İlk oyunu ile bizleri 2. Dünya Savaşının en kanlı cephelerine götüren yapım, zamanına göre devasa haritaları, araç kullanmaya izin vermesi ve çoklu oyuncu mod’una odaklanması ile çıktığı dönem için gerçekten çok ama çok başarılı sayılabilecek bir yapımdı. Daha sonraki oyunlarda bizleri Vietnam’a, geleceğe, modern zamana ve çok yakında 1. Dünya Savaşı dönemine götürecek olan seri, adını çoktan oyun tarihine yazdırmayı başardı.

    battlefield-8

    Belki de son yıllarda gördüğümüz en cesur adımı atarak, seriyi 1910’lara taşıyan DICE ekibi, aldığı risk ile dikkatleri üzerine çekti. Birçok oyuncu DICE’dan yeniden 2. Dünya Savaşı temasına sahip bir Battlefield beklerken, DICE büyük bir sürpriz ile Battlefield 1’i duyurdu. Oyun dünyasında nadiren karşımıza çıkan şekilde bizleri 1. Dünya Savaşına davet eden DICE, tanıtım esnasında kullandığı fragman ile oyun tarihinin gelmiş geçmiş en başarılı duyurularından birine imza attı. DICE’ın kendi geliştirdiği FrosBite 3 motoru ile geliştirilen yapım, oyun fragmanında da bu motoru kullanarak adeta gövde gösterisi yaptı.

    rendition1-img

    Yeni neslin tüm avantajlarından sonuna kadar yararlanan Frostbite 3, muhteşem ışıklandırma efektleri ile bu neslin kuşkusuz en başarılı 3 motorundan biri. Üstelik Star Wars Battlefront’ta da gördüğümüz üzere oldukça optimize bir şekilde hazırlanan Frostbite 3, düşük sistemlerde bile başarılı performans sergileyebiliyor.Geçtiğimiz günlerde sonlanan Battlefield 1 betasında da birinci elden şahit olduğumuz üzere, grafik kalitesi bakımından beklentileri fazlasıyla karşılayan Frostbite 3, özellikle PC kullanıcıları tarafından en çok sevilen oyun motorlarından biri olmayı başarmış durumda.

    bf1_01_aufmacher

    Grafikleri bir kenara koyarsak Battlefield 1 hakkındaki en büyük endişenin, 1. Dünya Savaşının genelde cephe savaşına odaklanmış olması ve Battlefield serisinin bu tip bir savaş sistemine uygun olmayacağı yönünde yoğunlaşıyordu. Ancak Beta’da da gördüğümüz üzere DICE, Battlefield 1’i bir simülasyon yapmaya çalışmamış, aksine alışık olduğumuz Battlefield oyunları gibi hızlı ve aksiyon dolu bir oynanışı bizlere sunmuş. Hatta oynadığımız sırada varlığından haberdar dahi olmadığımız birçok farklı silah emrimize amade edilmiş durumda. Mesela biz bile 1. Dünya Savaşında SMG türünde silahların mevcut olduğunu bilmiyorduk. DICE ekibi, Battlefield 1 içerisine prototip diyebileceğimiz silahları dahi ekleyerek oyunu monoton atmosferden kurtarmış ve çok daha hızlı bir hale getirmiş.

    battlefield12

    Bu hız durumu yalnızca silahlar için değil, araçlar için de mevcut. 1. Dünya Savaşı denildiği için aklınıza oldukça hantal ve yavaş araçlar gelebilir, ancak Battlefield 1’deki araçlar sandığınızın aksine gayet hızlı, hatta bazıları fazla hızlı, o kadar hızlı ki, Battlefield 4’deki modern araçlarla dahi yarışabilir. DICE’ın oyun tam sürüme geçmeden önce bu durumu dengelemekten başka şansı yok. Aksi takdirde bu araçların bu kadar hızlı olması, oyunun gerçekçiliğine ciddi manada darbe vuran bir durum. Ancak DICE’a bu konuda güvenebiliriz. Kendileri dengeleme konusunda daha önce başarılı çalışmalar yaptılar.

    battlefield-1-2-930x530

    Battlefield 1, beta’dan da görebildiğimiz kadarı ile yeni neslin en başarılı yapımlarından biri olabilir. Her ne kadar oyuncular tarafından Star Wars: Battlefront’un 1. Dünya Savaşı ek paketi olmak ile suçlanıyor olsa da, bunun sebebi iki oyunun da aynı grafik motorunu kullanıyor olması ve mekanların da birbirlerine nispeten benzemesi olarak gösterebiliriz. Her ne olursa olsun Battlefield 1, tıpkı önceki Battlefield’lar gibi arkadaşlarımızla birlikte bizlere keyif verici bir tecrübe yaşatacak. Hem grafikleri hem hikayesi, hem de seride bir ilk olarak tamamen Türkçe desteği ile gelecek olan yapımı merakla bekliyoruz.

    Katlanabilen GoPro Karma Drone ile tanışın

    gopro-karma-001-1000x562

    Aksiyon kameraları ile tanınan GoPro, yeni drone modeli ‘Karma’yı lanse etti. Teknoloji şirketinin geliştirdiği drone, pratik kullanımı ve ilginç tasarımıyla dikkat çekiyor. Ayrıca beraberinde taşınmasını kolaylaştıran bir de sırt çantası bulunuyor.

    Satışlarına 23 Kasım 2016’dan itibaren başlanacağı kaydedilen GoPro Karma, açılabilen kapaklı kumandasıyla da dikkat çekici. Dokunmatik ekrana sahip kumandanın yanı sıra ürünün uyumlu olduğu kameralar da belirtildi. Buna göre Karma, GoPro HERO5 Black, HERO4 Black,ve HERO4 Silver ile birlikte kullanımı mümkün kılıyor. Fiyatları ise hali hazırda uyumlu bir kameraya sahip olanlar için sadece gövde halinde 799 dolar, HERO5 Black ile beraber 1099 dolar şeklinde (ABD fiyatları).

    Modelin ön kısmında 3 eksenli bir gimbal bulunuyor. Modüler tasarıma imkan tanıyan bu fikir, ürünün öne çıkan detayları arasında. Bir diğer dikkat çeken özelliği de kamerasının önünde yer alıyor olması. Çoğu modelde altta bulunan kameralar, kayıt sırasında görüntüye pervanelerin de dahil olması gibi bir duruma yol açıyordu.

    Yapılan açıklamada 1 saatlik şarj ile 20 dakika havada kalabildiği kaydedilen GoPro Karma Drone için ek olarak özel bir mobil uygulama da geliştirildi. The GoPro Passenger App, kaydedilen görüntülerin izlenebilmesini ve ikinci bir ekrandan uçuş sırasında görüntünün aktarılabilmesini sağlıyor. Ürünle ilgili daha fazla detay için haberin devamındaki videoya göz atabilirsiniz. İyi seyirler…

    [vsw id=”CjNjcrQZtd8″ source=”youtube” width=”425″ height=”344″ autoplay=”no”]

     

    İş seyahatinde çantanızda ne olmalı?

    0

    Biz kadınlar genelde her şeyimizi yanımızda taşımak isteriz. Birkaç saatliğine alışverişe çıksak bile, mutlaka çantamızın içinde cüzdanımız, evimizin anahtarları, makyaj malzemelerimiz, aynamız, parfümümüz ve bunun gibi birçok şey vardır. Aynı şekilde tatile giderken de en büyük bavul genelde biz kadınlara ait olur. En sevdiğimiz kıyafetlerin hepsi yanımızda olsun ister, ayakkabılarımızı çifter çifter bavulumuza koyarız. Bavul eğer rahat kapanırsa biraz daha kıyafetle doldurmak için bavulumuzun sınırlarını sonuna kadar zorlarız. Bunun bir de tabii iş seyahati tarafı var, ki bu tip bavullar tatil bavullarından biraz daha farklı oluyor. Yalnızca iş amaçlı bir seyahat olduğu için iş kıyafetleri, topuklu ayakkabılar, aksesuarlar yeterli oluyor. Peki, günübirlik bir iş gezisinde bir kadının çantasında olması gereken teknolojik cihazlar neler olmalı?

    Saat 06:00
    Uykunuzun en güzel yerinde alarmınız çalıyor ve artık sizin için yataktan kalkma vakti geldi. Elinizi yüzünüzü yıkadınız, şık kıyafetlerinizi giydiniz ve günübirlik iş seyahatiniz için yanınıza aldıklarınızı son kez kontrol ettiniz. Her şey tamamsa ve dün akşam kuaförde yaptırdığınız saçlarınız ve ojeleriniz bozulmadıysa artık havaalanına doğru yola koyulabilirsiniz. Sabahın erken saatlerinde trafik olabileceğini de hesaba katarak erken çıkmanızda fayda olduğunu hatırlatalım. En ufak bir trafik sizin uçağınızı kaçırmanıza ve aylarca beklediğiniz bu önemli toplantıya katılamamanıza sebep olabilir. Yanınıza alacağınız bir numaralı teknolojik cihaz olan cep telefonunuz üzerinden internete bağlanarak yol durumunu kontrol edebilir ve trafiğin olmadığı yerlerden gitmeyi tercih edebilirsiniz. Aynı şekilde uçağınıza vakit kaybetmeden binmek için yolda online check-in’inizi yapabilirsiniz.

    Saat 08:30
    Toplantıya katılmak için uçağa bindiniz ve yola koyulmak üzeresiniz. Cep telefonunuzu uçuş moduna aldıktan sonra artık toplantı için son hazırlıklarınızı yapabilir ve toplantı süresince konuşulacakları bir kez daha gözden geçirebilirsiniz. Tabii ki bunun için iş seyahatlerinin olmazsa olmazı iki numaralı teknolojik cihazınız olan bir ultrabook’a sahip olmalısınız. Ultrabooklar kolay taşınabilir olması ve ince olması nedeniyle kadınların el çantalarına kolaylıkla sığabiliyor. Uzun pil ömrüne sahip oldukları için gerekirse şarj aletini yanınızda taşımanıza bile gerek kalmıyor.

    Saat 10:30
    Ve sonunda toplantı zamanı… Tüm hazırlıklarınız tamamlandı ve heyecanlı bir gün sizi bekliyor. Uçakta üstüste birkaç kez kontrol ettiğiniz sunumunuzu artık yapma zamanı geldi. Bunun için yeniden ultrabookunuzu çantanızdan çıkarabilir ve bir bağlantı kablosu yardımıyla toplantı ortamında bulunan büyük ekrana yansıtabilirsiniz.

    Saat 13:00
    Oldukça başarılı geçen ve işi kaptığınız toplantıdan sonra artık karnınızı doyurma vakti geldi. Cep telefonunuzdan yakınlarda güzel yemek yiyebileceğiniz bir restoran bulduktan sonra rahat bir gün artık sizi bekliyor. Uçağınızın saatine kadar ister bulunduğunuz şehrin farklı lezzetlerini tadın isterseniz de tarihi yerlerini keşfedin. Bunların hepsi hakkındaki gerekli bilgiler avucunuzun altındaki cep telefonunuzda gizli…

    Saat 17:30
    Toplantınızı yaptınız, lezzetli yemekler yediniz, şehri keşfetme şansı elde ettiniz ve artık evinize dönme vakti geldi. Cep telefonunuzu elinize aldığınızda şarjının bitmek üzere olduğunu fark ettiniz. Tabii ki bu gibi durumlar için iş seyahatlerinin çantada mutlaka bulunması gereken üç numaralı teknolojik ürünü powerbank. Kablosuz olarak şarj edebileceğiniz bu teknoloji sayesinde tüm gününüzü priz başında geçirmeden de tamamlayabilirsiniz.

    Saat 18:30
    Uçağa bindiniz ve artık günün yorgunluğunu üzerinizden atma vakti. İş seyahatlerinin dönüşünü daha eğlenceli hale getiren tabletleri, iş seyahati çantasının olmazsa olmazı olarak dördüncü sıraya koyabiliriz. Tabletinizi elinize alarak ister oyun oynayıp kafanızı dağıtabilir, isterseniz müzik dinleyerek kendinizi dinlendirebilirsiniz.

    Yemek fotoğrafı çekmenin püf noktaları

    Yemek fotoğrafçılığı son günlerde sıkça gündeme gelmeye başlayan, çok çabuk sevilen ve benimsenen bir tarz haline geldi. Yemek fotoğrafçılığını aslında iki kısma ayırmamız mümkün. Birincisi yemek görüntülerini yani bir anlamda lezzetleri fotoğrafa aktararak bu işi profesyonel olarak yapanlar. Diğer yanda ise ellerindeki akıllı cep telefonlarıyla yemek fotoğraflarını çekip bir çeşit hobi olarak paylaşan mobil fotoğrafçılık yapan amatörler bulunur.

    Fakat hemen uyaralım; yemek fotoğrafı çekmek hiç de dışarıdan göründüğü gibi kolay bir iş değil. Görselliği ve estetiği özenle hazırlanmış bir kompozisyon ile birlikte profesyonel olarak fotoğraflamak hem kullanılacak fotoğraf makinesi – lensleri ekipmanları olarak pahalı hem de tecrübe ve sabır gerektirdiği için oldukça zordur.

    Uygun ve Kaliteli Ekipman Çok Önemli

    Yemek fotoğrafı çekerken bir yemeğin fotoğrafta en güzel haliyle görünmesini sağlamak için iyi bir fotoğraf makinesi, uygun bir objektif, kaliteli ışık, görselliği artırıcı arka fon, göze hoş gelen yerleşim ve estetiği zenginleştirecek aksesuarların olması gerekir.

    Yemeği Yapan İle Yemeği Fotoğrafa Ayarlayan Aynı Kişi Olmamalı

    Belki kulağınıza abartılı gelebilir ama başarılı yemek fotoğrafları çekmek için size yemeklerin duruşunu, sunumunu ve arka fonunu hazırlayan bir yemek görseli danışmanınızın olması büyük fayda sağlar. Bu danışman hem sektörün içinden gelmeli hem de yemek sunumları konusunda uzman ve tecrübeli olmalıdır.  Yemeğin nerede daha iyi görüneceğini, hangi fonda daha iyi görüntü alınabileceğini, hangi açıda ışığın daha iyi geleceğini bilmeli ve yemeğin fotoğraflamak için fotoğrafçıya yemeğin en iyi sunuş biçimini hazırlamalıdır. Böylece yemek fotoğrafı çeken kişi de sadece kendi işine yani fotoğrafa odaklanmış olur.

    Fotoğraf Makineleri ve Lens Seçimi Önemli

    Yemek fotoğrafçılığını profesyonel olarak düşünenler için doğru kamera ve lens seçimi elbette çok önemli. Hatta profesyonel fotoğraf makineleri işin olmazsa olmazları arasındadır. Burada yapacağınız en doğru seçim yemek fotoğrafçılığı konusundaki kariyerinizi de doğrudan etkileyebilecek niteliktedir. Bu işin profesyonelleri yemek fotoğrafçılığı için genelde 50 mm f/1.4, 85mm f/1.8 ve 60-105mm lensleri tercih etmektedirler. Lens konusunda elbette kesin bir sınırlama yoktur ama belirtiğim ve benzer lenslerle daha iyi sonuçlar alınabilir. Dijital fotoğraf makineleri ve lensler için hatırı sayılır bir bütçe ayırmanız gerekebilir.

    Doğal Işık Tercih Nedeni

    İyi bir doğal ışık kaynağı her zaman ilk tercih olmalıdır. Özellikle pencere yanı çekimlerde güneş ışınlarının doğrudan çekim yapılacak alana gelmemesine buraya sadece ışığın yansımasının düşmesine dikkat etmeniz ışığın fotoğrafa olumlu etki etmesi açısından önemlidir. Genel geçer bir kural olarak doğal ışık kaynağa yan veya arka taraftan gelmelidir. Fotoğrafçılık bilgisi bu durumlarda çok önemlidir.

    Mutlaka Tripod Kullanın

    Yemek fotoğrafçılığı ile uğraşanlara tavsiyemiz kaliteli bir tripod kullanmalarıdır. Yemek fotoğraflarının oldukça net olması beklendiğinden elle yapılan çekimlerde ne kadar dikkat edilirse edilsin bir miktar titreme oluşabileceği için sürekli tripod kullanmak en iyi tercih olacaktır.

    Fotoğraf Çekiminde Kullanılan Farklı Açılar

    Yemek fotoğrafçılığında yapılan çekimlerde genel olarak 3 ayrı açıdan çekim yapabilirsiniz. Bunlardan ilki 45 derecelik açı ile yapılan çekimlerdir. (www.brandxhuaraches.com) Çevremizde en sık olarak gördüğümüz yemek fotoğrafı çekim açısıdır. Bir diğeri de yemeğin bulunduğu çekim alanına paralel bir açı ile yapılan çekimlerdir. Üçüncüsü ise tepeden yani yukarıdan yapılan çekimlerdir. Kimi zaman bu açılar yemeklerin çeşitliliğine ve sunum şekillerine göre değişebilmektedir. Bir de çekim yaparken Altın Oran hep aklınızda bulunsun. Fotoğraf karesini 2 yatay 2 dikey çizgi çizerek 9 parçaya ayırdığınızda dikkat çeken yerlerin bu çizgilerin kesiştiği noktalar olduğunu unutmayın.

    Yemekleri Çekim İçin Sunacağınız Zeminin Seçimi

    Çekim yapılacak alanda yemekle uyum sağlayacak renk ve arkafon kullanılmalıdır. Yemek konusunda ahşap zeminler, ahşap masalar oldukça hoş görüntü vermekte ve yemeği ön plana çıkardığı için çok sık kullanılmaktadır.

    HTC Desire 10 pro ve lifestyle tanıtıldı

    0

    A56DJPRO

    Tayvan merkezli tüketici elektroniği şirketi HTC, Desire serisine iki yeni model ekledi; Desire 10 pro ve Desire 10 lifestyle adlarıyla gelen Android işletim sistemine sahip cihazlar, ‘bugüne kadar üretilen en iyi Desire serisi telefonlar’ şeklinde lanse edildi.

    Her iki akıllı telefonda da iddialı özellikler ve zarif tasarımın öne çıktığı görülüyor…

    Kamera açıklıkları, flaş konumlandırmaları, çerçeve kısımları, anten çizgileri gibi konularda tasarım anlamında yenilikçi çizgilere sahip olduğu görülen cihazlardan HTC Desire 10 lifestyle, HTC 10 ile popülarite kazanan HTC BoomSound Hi-Fi harici hoparlörlerin yanı sıra 24 bit Hi-Res ses özelliğine de sahip.

    Parmak izi sensörü de bulunduran ve 20 MP arka/13 MP ön kameraya sahip HTC Desire 10 pro 5.5 inç Full HD (1080p) ekranla gelirken HTC Desire 10 lifestyle’da ise 5.5 inçlik HD çözünürlüklü (720p) ekran sunuluyor.

    HTC Sense’in en son sürümü üzerine kurulan her iki HTC Desire 10 modelinde 3GB’lık RAM ve 32GB dahili depolama alanı var. Ayrıca 2TB’ye kadar genişletilebilir SD kart desteği söz konusu. İşlemci ve pil kapasitesi tarafında ise ayrım noktaları dikkat çekici…

    HTC Desire 10 pro’da sekiz, Desire 10 lifestyle’da dört çekirdekli işlemci kullanılırken pil kapasiteleri de sırasıyla 3000 mAh ve 2700 mAh şeklinde.

    “Gelmiş geçmiş en iyi Desire’ı ürettik”

    HTC Akıllı Telefon ve Ağa Bağlı Cihazlar İş Birimi Başkanı Chialin Chang yeni Desire modelleriyle ilgili olarak, “Desire serimiz bugün orijinal Desire’dan bu yana en büyük atılımı gerçekleştiriyor. Amiral gemisi HTC 10’u popüler hale getiren yeniliklerden esinlenerek bu yenilikleri Desire 10’a taşıdık ve gelmiş geçmiş en iyi Desire’ı ürettik. HTC 10’dan esinlenen modern lüks tasarım, profesyonel kameralar ve sektördeki bazı en iyi amiral gemisi telefonları bile geride bırakan özellikleriyle, HTC Desire 10, bir HTC Desire’dan beklentilerinizi yeniden değerlendirmenizi sağlayacak” diye konuştu.

    Kasım’da satışta

    HTC Desire 10 pro ve HTC Desire 10 lifestyle’ın Kasım ayından itibaren Türkiye’de satışa sunulacağı duyuruldu.

    Google sonraki akıllı telefonlarını 4 Ekim’de açıklayacak

    0

    unnamed-0Google, her yıl olduğu gibi 2016’nın son aylarında da yeni akıllı telefon modellerinin duyurusunu gerçekleştiriyor. Şirketin resmi duyurusuna göre lansman tarihi de belli oldu. Buna göre Google’ın yeni akıllı telefonları 4 Ekim 2016 tarihinde tanıtılacak. Etkinlik, bu sene önde gelen markaların teknoloji lansmanlarına sıklıkla ev sahipliği yapan ABD’nin San Fransisco şehrinde gerçekleştirilecek.

    YouTube üzerinden yapılan duyuruda dikdörtgen şeklindeki telefonun tasarımına dair görüntü ve Google’ın ‘G’ logosu göze çarpıyor. Bu detay, teknoloji şirketinin köklü ‘Nexus’ serisi yerine ‘G’ adıyla gelecek bir seri başlatabileceği yorumlarının önünü açtı.

    [vsw id=”aNnCtmyujLA” source=”youtube” width=”425″ height=”344″ autoplay=”no”]

    Bu yılın başında Google CEO’su Sundar Pichai, Nexus serisinin tasarımının daha fazla vurgulu olacağını söylemiş ve Android işletim sistemi üzerine de daha fazla özellik sunacağının altını çizmişti. Bu detaylardan yola çıkıldığında Android 7.0 Nougat’ın özel bir sürümü ile gelecek, tasarımıyla da daha fazla dikkat çeken cihazlara işaret ediyor.

    Beklentiler ise iki adet model üzerinde. Pixel X ve Pixel XL isimlendirmeleri ile geleceği iddia edilen Google modelleri, sırasıyla 5 ve 5.5 inç ekranlara sahip olacaklar. Her iki cihazın da yekpare metal gövdeye sahip olacağı da yine öne çıkan spekülasyonlar arasında.

    Gelişmeleri aktarmayı sürdüreceğiz…

    Renault 100 bininci elektrikli otomobil satışını kutluyor

    1473798727_zoe107Fransız otomobil üreticisi Renault, elektrikli otomobil satışlarının 100 bin adede ulaştığını açıkladı. Şirket, 100 bininci elektrikli otomobilinin ZOE modeli olduğunu ve Norveç’in başkenti Oslo’da sahibine teslim edildiğini duyurdu.

    İlk elektrikli otomobilinin lansmanından bu yana geçen beş yıl geride kalan Renault, ayrıca 2016’nın ilk yarısında 15 bin adetten fazla elektrikli otomobil satarak (Twizy hariç)bir önceki yıla kıyasla yüzde 32’lik artış kaydetti. Elde edilen bu rakam Renault’nun Avrupa liderliği anlamı taşıması açısından önem taşıyor.

    Avrupa yollarındaki her 4 elektrikli otomobilden 1’i Renault markasına ait. Diğer yandan Fransa’daki tüm elektrikli otomobillerin yarısı Renault marka. Renault’nun elektrikli otomobil alanında en büyük pazarları Fransa, Norveç, İngiltere ve Almanya.

    Renault, piyasadaki kapsamlı %100 elektrikli otomobil yelpazesi ile dikkat çekiyor. ZOE şehir otomobili, Kangoo ZE hafif ticari araç, iki koltuklu kompakt şehir aracı Twizy (ve onun ticari versiyonu olan Twizy Cargo) ve D sedan RSM SM3 ZE (Kore’nin en çok satan elektrikli otomobili) bu alanda başarılı performans ortaya koyuyorlar.

    Avrupa’nın en çok satan elektrikli otomobili ZOE yüzde 23’ü aşkın pazar payıyla elektrikli binek otomobiller pazarına domine ediyor. Avrupa’nın lider elektrikli hafif ticari aracı Kangoo Z.E. ise son üç yıldır referans niteliği taşıyor. Diğer yandan 17 bin adet satan Twizy dünyanın dört bir yanında tercih ediliyor ve özellikle hem Avrupa’da hem de Kuzey Amerika’da otomobil paylaşımı konusunda son derece popüler.

    Dakikada 300’den fazla siber tehdit ortaya çıkıyor

    1474228821_intel_security_gorsel

    Intel Security, siber güvenlik alanında yaptığı araştırmalara yer verdiği McAfee Labs Tehdit Raporu: Eylül 2016 kapsamında 2016 yılının ilk altı ayına ilişkin bulguları yayınladı. Rapor, sağlık hizmetlerinde artan fidye yazılım tehdidini değerlendirdi, veri kaybı olaylarına ilişkin “kim ve nasıl” sorularını araştırdı, siber güvenlikte makine öğrenimi uygulamasının pratik açıklamalarını sundu ve fidye yazılımdaki artışı ayrıntılı olarak ele alarak, mobil uygulamalara yönelik kötü amaçlı yazılım, makro kötü amaçlı yazılım ve diğer tehditleri inceledi.

    McAfee Labs’in global tehdit istihbarat ağı, 2016 yılı ikinci çeyreğinde, her bir dakikada 316, saniyede ise 5’ten fazla yeni tehdidin ortaya çıktığını belirledi.

    Son dönemde en hızlı artışlar fidye yazılım, mobil uygulamalara yönelik zararlı yazılım ve makro zararlı yazılımlarda gözlemlendi. Rapor döneminde 1.3 milyon yeni fidye yazılım tespit edildi. Geçtiğimiz yılda fidye yazılımlar toplamda %128 oranında arttı. Fidye yazılımlarla yaratılan maddi kayıp da önemli boyutlara ulaştı. 2016 yılının ilk yarısında çeşitli sektörleri hedefleyerek 121 milyon dolar (BTC 189,813) elde etmiş olan bir fidye yazılım ağı tespit edildi.

    Araştırma başında hastanelere yönelik olarak gerçekleşen çok sayıdaki fidye yazılım saldırılarının arkasındaki fidye yazılım ağlarını ve fidye ödeme yapılarını da ortaya koydu. Şüpheli Bitcoin işlemlerini izleyen araştırma, fidye yazılım saldırılarına hedef olan bir grup hastanenin 100.000 dolarlık zarara uğradığını tespit etti. Araştırma, aynı zamanda fidye yazılımlarla çeşitli kuruluşları 121 milyon dolar zarara uğratan bir ağı da ortaya çıkardı.

    Twitter’da fotoğraf ve videolar artık 140 karakterden sayılmayacak!

    Twitter Announces Plan To Float On Stock Market

    Popüler mikro blog ağı Twitter’da uzun süredir beklenen değişiklik hayata geçirildi. Daha önce spekülasyon halinde basına konu olan ve MediaTrend haber merkezi olarak bizlerin de zaman zaman gündeme getirdiğimiz 140 karakter hamlesi gerçekleşti. Twitter’da bundan sonra fotoğraf, video, GIF, anket ve alıntılar 140 karakterden sayılmayacak.

    Böylelikle kullanıcılar daha fazla içerik paylaşabilecek

    Artık tweet atarken eklediğiniz fotoğraf, GIF, video, anket veya bir alıntı, 140 karakter sayısından düşmeyecek. Daha önce tweet’e eklenen bir fotoğraf ya da GIF, karakter sayısında ciddi düşüşe neden oluyor, kullanıcıların kendi paylaşımlarına dair açıklama ya da yorum yapabilme imkanı önemli ölçüde kısıtlanıyordu. Şimdilik bu değişikliğin herkese açık olmadığı, kısa süre içinde ise tüm kullanıcılar aynı şekilde yararlanabileceği belirtildi.

    Twitter bu yeniliği haberin devamındaki tweet ile duyurdu.

    unnamed

    Twitter mayıs ayında yaptığı duyuruda tweetleri sadeleştirmek için bazı değişikliklere gideceğini açıklamıştı.

    Öte yandan Twitter’ın uzun yıllardır süregelen 140 karakter özelliği de ilk kez bu denli önemli ölçüde değişime uğramış oluyor. Bilindiği üzere geçtiğimiz sene de DM olarak bilinen direkt mesaj özelliğinde 140 karakter sayısı kaldırılmıştı.

    Yanıtlara yenilik de yolda

    Twitter ayrıca, tweetlere atılan yanıtlara ilişkin ileride başlayacak olan değişikliklere ilişkin de denemeler yapıldığı kaydedildi. Test edilen değişiklikler arasında, atılan yanıt tweet’lerinde @isim bölümünün 140 karakterden sayılmaması yer alıyor.

    Sosyal medya dünyasına dair öne çıkan gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…