Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 1754

    Netflix Türkçe dil desteği ile Türkiye’de

    3l5a4091

    İnternet televizyon ağı Netflix, tam anlamıyla Türkçe hizmet vermeye başladığını duyurdu. Türkçe dil desteği ve Türk Lirası ödeme seçeneğiyle kullanıma sunan ve beğenilen orijinal programlarının yanı sıra çok sayıda Türk dizisini ve filmini de içerikleri arasına ekleyen Netflix’in üyelik ücreti aylık 15,99 TL’den başlıyor.

    İlk yerli telekomünikasyon ortağı olarak mobil hizmet sağlayıcısı Vodafone ile anlaşma imzalayan Netflix, aynı zamanda Türk televizyon üreticisi Vestel ile de işbirliği yaptığını duyurdu.

    Üyelerine televizyon, tablet, akıllı telefon, oyun konsolu ve bilgisayar üzerinden dizileri ve filmleri istedikleri zaman, istedikleri şekilde ve istedikleri yerde izleme imkanı sunan Netflix, tüm dünyada bir hayli popüler bir platform durumunda. İçeriğinin yüzde 80’i halihazırda Türkçe dublajlı veya altyazılı olan Netflix’te Hollywood filmlerini, yabancı dizileri, Türkçe film ve dizileri, belgeselleri, bağımsız filmleri, stand-up komedileri ve çocuklara özel olarak sunulan yüzlerce içeriği izlemek mümkün oluyor.

    thegetdown_46inh_x_60inw_subway2sheet_vers1_turkey_fin

    Netflix’in kurucu ortağı ve yönetim kurulu başkanı Reed Hastings konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Son derece popüler olan ve dünya çapında tanınan Türk dizileri, Türk insanının ne kadar müthiş bir hikaye anlatıcısı olduğunu gösteriyor. Netflix, bu içeriklerin dünyada tanınmasında etkin bir şekilde rol almayı hedefliyor. Tamamen Türkçeleştirilmiş bir Netflix sunmaktan büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Netflix, Türkiye’de hem Netflix’in orijinal içeriklerini hem de Türkiye içinden ve dışından alınan içerikleri koleksiyonuna ekleyerek büyümeye devam edecek.”

    narcos_coffin_27x40_1sheet_turkey_fin

    House of Cards, Stranger Things, Narcos, The Get Down, Marvel’s Daredevil ve Jessica Jones gibi tüm dünyada fenomen olmuş Netflix dizileri; Making a Murderer, Winter on Fire ve Chef’s Table gibi ödüllü belgeseller ve Adam Sandler’ın başrolünde olduğu The Do-Over ve Ridiculous 6 gibi orijinal filmler artık Türkçe dublaj ve altyazı ile Türk izleyicilerini bekliyor.

    Evinizin havasını değiştirin!

    Beautiful bouquet of daffodil in a living room. 3d rendering

    Büyük şehirlerdeki aşırı kentleşme ve göç nedeniyle oluşan hava kirliliği ve beraberinde getirdiği sağlık sorunları yaşam kalitemizi düşürüyor ve sık sık hasta oluyoruz. Bu hafta  yaşadığım şehir İstanbul’un havası ile ilgili kirlilik oranlarını Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu’ndan aldığım verilere göre değerlendirdim ve evimizin havasını değiştirecek, hastalıklara karşı bizi daha dirençli hale getirecek ürünleri inceledim.

    mikdat-kadioglu
    Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu

    İstanbul’un hava kalitesi nasıl?

    İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu’ndan aldığım bilgilere göre İstanbul’da hasta eden hava Sultanbeyli’de bulunuyor. Esenyurt’ta kirlilik konusunda alarm veriyor.

    En kirli hava Sultanbeyli’de

    İstanbul için farklı istasyonların verilerinden yararlanılarak oluşturulan grafiklerde Sultanbeyli ilçesi etrafı yoğun kırmızı renk dağılımı ile en yüksek PM2.5 değerlerine sahip ilçe olarak görülüyor. CO yıllık dağılımının İstanbul ili içinde seçilen farklı istasyonların CO verileri kullanarak hazırlanan grafiklerde ise Sultanbeyli ilçesi ve Kocaeli ili yakınlarında en yüksek CO salınımları gözlenmiş.

    Bu verilerin ne anlama geldiğini ise şu şekilde yorumlayabiliriz: Partikül maddeler, hava içinde asılı halde bulunan partiküllerin çeşitli ve karmaşık karışımlarını içermektedir. Antropojenik faaliyetler ve doğal süreçler sonunda havaya parçacık salınımları olmaktadır. Partikül maddelerin ana kaynakları enerji tesisleri, yakma tesisleri, inşaat faaliyetleri, yangınlar ve fabrikalardır. PM10 üst solunum sistemlerini etkisi altına alabilmektedir. Partikül maddelerin insan sağlığına etkileri çaplarına, kompozisyonlarına ve sayılarına bağlı olarak değişiyor. Partikül maddelerin ana bileşenleri metaller, organik bileşikler ve benzeri maddelerdir. İnce boyutlara sahip partiküllerin insan sağlına olan etkilerinin daha fazla olduğu biliniyor.

    İstanbul’un havası en temiz noktası Kandilli

    Sülfür dioksit verilerinin Türkiye hava kalitesi değerlendirmelerde ise İstanbul’un havası en temiz ilçesi Kandilli. Grafiklere göre genel durum yeşil renk ile belirtilen “iyi” sınıfı içinde yer alıyor. En fazla “orta” sınıfında verisi bulunan Kandilli istasyonu, İstanbul’un hava alınabilecek nadir yerlerinden birisi.

    Evinizde temiz hava esintisi yaşamak için hangi teknolojilerden faydalanabilirsiniz?

    Fakir’le hem evinizi nemlendirin, hem fazla nemi ortadan kaldırın

    drywell

    Fakir Drywell: Fakir Drywell Nem Alma Cihazı 20 L nem alma kapasitesi ile mekanlardaki rutubet ve nemi alarak ferah ortamlar yaratıyor. Drywell otomatik buz çözme özelliği, 40-80 %, 5 % aralıklı nem ayarı, oda sıcaklığı ve nem miktarını gösteren ekranıyla öne çıkıyor.

    rigo

    Fakir RIGO: Fakir Ultrasonik Hava Nemlendirici, 30 watt gücü ve 3,5 L’lik su kapasitesiyle odanın kuruyan havasını ideal oranda nemlendiriyor. Uzaktan kumanda ile kontrol imkanı sağlayan Fakir Rigo, 3,5 L’lik su kapasitesi ve şık tasarımıyla dikkat çekiyor.  

    electrolux

    Bebeğiniz temiz havayla mışıl mışıl uyusun

    Electrolux EAP300 hava temizleyici:  Yeni doğan bebeklerin dış dünyayla bağlantı kurması biraz zaman alır. Anne karnında sonra dışarının havasına adapte olması sırasında ise bazı alerjik reaksiyonlar ortaya çıkabilir. Özellikle kış aylarında evlerdeki kuru hava sebebiyle burun tıkanıklıkları gibi rahatsızlıklar baş gösterebilir. Bunun için annelerin yardımına havayı temizleyen cihazlar yetişir. Electrolux EAP300 hava temizleyici bebeğinizin rahat bir şekilde uyuyup yeni güne huzurlu başlamasına yardımcı olur.

    Yenilenmiş ve dinlenmiş bir şekilde uyansın

    Temiz hava, uyku kaliteniz için oldukça önemlidir. EAP300, birden fazla aşamalı Pure Source filtreleme sistemine sahiptir. %99.97 daha temiz hava için kiri, tozu, poleni ve kokuları üç aşamada ortadan kaldırır.

    Rahatlığın tadını çıkarsın

    Hava Kalite sensörü, optimum hava kalitesini sağlamak için hava kalitesini ölçer ve fan hızını ayarlar. Sensör, en ufak değişikliklere tepki vererek, her daim temiz ve sağlıklı bir havayı solumasını sağlar.

    Alerjilerden kurtulsun

    Toz, hayvan tüyü ve polen gibi pek çok alerjen, hava yoluyla yayılır. %99.97’lik bir filtreleme seviyesi ile eviniz alerji olduğunuzda bile güvenli bir yer haline gelir. Ayrıca, bu ürün astım ve alerjisi olan insanlara İsveç Astım ve Alerji Derneği tarafından önerilmektedir.

    Her evde kullanılabilen farklı ve minimalistik tasarım

    Electrolux, farklı tasarımları sayesinde; bu hava filtresinin her evin içinde kullanılabilmesine olanak tanır. Kendi tarzınız her zaman korunur.

    İstenmeyen kokulardan kurtulun

    Hava filtresi, istenmeyen kokuları, hatta sigara dumanını bile evinizden yok eden bir koku sensörü ve karbon filtresine sahiptir.

    arnica_misty_

    Çocuğunuzun odası artık daha sağlıklı

    Arnica, “Misty Hava Nemlendiricisi” ile sağlıklı, ferah yaşam alanları sunuyor. Çocuk odalarında doğru nem oranının sağlanması ve solunum yolu rahatsızlıklarının önlenmesi için Arnica Misty Hava Nemlendiricisi iyi bir alternatif.

    Arnica Misty Hava Nemlendiricisi, üç litrelik su tankı ve 12 saatlik buğu özelliği ile havanın kalitesini arttırıyor. Açma kapama ve buğu ayarı sayesinde istenilen ayar yapılabiliyor. Led ışığı gece lambası görevini alırken, sessiz çalışma özelliği çocuğunuzun uykusunu bölmeyeceğinden gece kullanımı da kolaylaştırıyor.

     

    Bilim İnsanlarının ve Veri Analistcilerinin Kullandığı Programlama Dilleri

    0

    Dijital dünyada bir gün değil, bir dakika içinde bile o kadar fazla veri üretilmektedir ki bunların anlamlı hale getirilmesi için bile bir bilim dalı ortaya çıkmıştır. Günümüzde nesnelerin interneti teknolojisi kapsamında bile üretilen büyük miktardaki verinin işlenmesi için analistler oldukça fazla çaba sarfetmektedirler.

    Geleceğin önemli iş kollarından birisi haline gelecek olan veri madenciliği konusunda çalışma yapmak isteyip, nereden başlayacağını bilmeyenler için bu yazımda; veri biliminde kullanılan programlama dillerinden bahsedeceğim.

    Büyük veri konusunda çalışan bilim insanları ve veri analistleri arasında popüler olan programlama dillerini sıralayarak makalemize devam edelim.

    R

    dataanalistsprograms_012

    R programlama dili; veriyi anlamlandırmak için kullanılan analitik yöntemler kapsamında geliştirilmiş, istatistiksel paket ve programlama dilleri içinde son yıllarda  popülaritesini giderek artıran, iki milyondan fazla kişi tarafından kullanılan bir dildir. Büyük veri işlemede etkin bir rolü olan R dilinin kullanımı günümüzde oldukça artmıştır. R dili üzerine büyük veri ambarları ve Hadoop kapsamında kurumsal çözümler üreten Revolution Analytics firmasının, Nisan 2015 başında Microsoft tarafından satın alınması, bu dilin önemini ortaya koymaktadır.

    İstatistiksel çıkarım yapmak için kullanılan teknik ve algoritmaların hazır olarak kullanımı amacıyla geliştirilen kütüphaneleri barındıran, buna makine öğrenmesi algoritmalarının da eklendiği R dilinin, fonksiyon tabanlı ve nesne bazlı bir dil olması, rakipleri ile fark yaratmasına sebep olmaktadır.

    Ayrıca, açık kaynak kodlu ve ücretsiz ulaşılabilmesi, çok geniş kitleler tarafından kullanılan ve birçok veri işleme ve veri madenciliği yazılımının çözümüne dahil ettiği ortak çözüm dili olma yolunda emin adımlarla ilerlemesini sağlamaktadır.

    Python

    dataanalistsprograms_011

    Python; C, C++, Perl, Ruby ve benzerleri gibi bir programlama dili olup, tıpkı diğer programlama dillerinde olduğu gibi, bilgisayara hükmetmenizi sağlayan özelliklere sahiptir.Üstelik pek çok dile kıyasla, öğrenmesi kolay bir programlama dilidir.

    Her gün saatler boyunca uğraştığınız işlerinizi, yalnızca birkaç satır Python kodu yardımıyla birkaç saniye içinde tamamlayabilirsiniz.

    Python programlama dilini öğrenirseniz, İnternet’te saatlerce ücretsiz PDF birleştirme programı aramak veya profesyonel yazılımlara onlarca dolar para vermek yerine, belgelerinizi birleştirip işinizi görecek programı kendiniz yazabilirsiniz. Python programlama dilinin basit ve temiz söz dizimi, onu pek çok programcı tarafından tercih edilen bir dil haline gelmesine sebep olmuştur.

    Python’ın baş geliştiricisi Guido Van Rossum’un 2005 ile 2012 yılları arasında Google’da çalıştığını, 2012 yılının sonlarına doğru Dropbox şirketine geçtiğini söylediğimizde, bu programlama dilinin önemini ve geçerliliğini daha iyi ifade etmiş olurum.

    Scala

    dataanalistsprograms_013

    Scala, Java’ya çok yakın olan bir programlama dilidir. Özelliği; programcının fonksiyonel stilde program yazmasına olanak sağlamasıdır.Dili geliştiren Martin Odersky, zamanında Java compiler versiyonlarından birini yazmış, Haskell ekibinde yer almiş, alanında çok etkili bir akademik uzman olarak değerlendirilmektedir.

    Scala, Ruby benzeri bir sözdizimi ile yazılıyor ama Ruby’e göre daha performanslı ve bytecode derlenip çalıştırılabiliyor.

    Apple’ın yazılım geliştirme dili olan swift,  scala’dan esinlenip geliştirilmiş ve onun gibi çoklu paradigma ile çalışabilen bir platform olmuştur.

    Twitter’ın geçmişte Ruby ile çözemediği sorunları, Scala ile çözdüğü bile söylenmektedir.

    SQL

    dataanalistsprograms_014

    SQL, (İngilizce “Structured Query Language”, Türkçe: Yapılandırılmış Sorgu Dili) verileri yönetmek ve tasarlamak için kullanılan bir veritabanı yönetim aracıdır. SQL herhangi bir veri tabanı ortamında kullanılan bir alt dildir. SQL ile yalnızca veri tabanı üzerinde işlem yapılabilir. SQL’e özgü cümleler kullanılarak veri tabanına kayıt eklenebilir, olan kayıtlar değiştirilebilir, silinebilir ve bu kayıtlardan listeler oluşturulabilir.

    Excel

    dataanalistsprograms_015

    Excel çok güçlü özellikleri barındıran bir programdır. Özellikle Excel’in değişik veritabanlarını kullanabilmesi ona büyük avantajlar sağlar. MSSQL Server, Ms Access, Oracle, MySQL gibi veritabanlarından SQL kodları kullanılarak veriler çekebilir, bu veriler ihtiyaca göre işlenerek Excel’de görsel ara yüzlü, kullanışlı programlar yapılabilir. Excel çoğu kişi tarafından bir program olarak görülse de, geliştirilen makrolar sayesinde programlama dili olarak da kullanılabilir.

    Tüm bilgisayar programları genellikle bir arayüz ve bir veritabanı ile çalışır. Kullanıcılara, arayüzler vasıtası ile veritabanına veri girmeyi ve bu verileri ihtiyaca göre işleyerek göstermeyi amaçlar. Excel de diğer tüm programlar gibi, değişik veritabanlarına SQL kodları ile hızlı bir şekilde bağlanma ve bunları işleyerek arayüzde gösterme özelliğine sahiptir.

    SAS

    dataanalistsprograms_016

    Analitikte dünya lideri olan SAS, bu konuda karşılaşılabilecek her türlü zorluğun üstesinden gelebilecek modern ve açık bir mimariye sahiptir. SAS, çevik bir BT için gerekli olan güvenilir, ölçeklenebilir, analitik yönetimi ve idaresi ile veri bilimcilerden iş analistlerine, uygulama geliştiricilerine ve yöneticilere kadar herkese hizmet sunabilecek, buluta hazır bir geliştirme ortamıdır.

    Java

    dataanalistsprograms_017

    Java, Sun Microsystems mühendislerinden James Gosling tarafından geliştirilmeye başlamış açık kodlu, nesneye yönelik, ortamdan bağımsız, yüksek verimli, çok işlevli, yüksek seviye, adım adım işletilen bir programlama dildir.

    Yazılımcı Java kodunu yazar. Bu kod bir Java derleyicisi ile derlenir. Sonuçta “bytecode” adı verilen bir tür sanal makine kodu ortaya çıkar. Ortam bağımsızlığını sağlayan bytecode’dur. Çünkü bir kere bytecode oluştuktan sonra yazılım sanal makine içeren tüm işletim sistemlerinde çalışabilmektedir. Bu bytecode Java Sanal Makinesi tarafından işletilir. Bu aşama, her bir bytecode komutunun teker teker yorumlanması ile icra edilebileceği gibi, anında derleme kullanılarak da gerçekleştirilebilir.

    MatLab

    dataanalistsprograms_018

    MATLAB (matrix laboratory), bir sayısal hesaplama yazılımı ve dördüncü nesil programlama dilidir. MATLAB kullanıcıya, matris işleme, fonksiyon ve veri çizme, algoritma uygulama, kullanıcı arayüzü oluşturma, C, C++, Java, ve Fortran gibi diğer dillerde yazılmış programlarla bağlantı imkanı sunar.

    MATLAB kullanıcıları; mühendislik, bilim ve ekonomi gibi çeşitli alanlardan oluşmaktadır. MATLAB, yaygın olarak akademik ve araştırma kurumlarında olduğu kadar endüstriyel işletmelerde de  oldukça yoğun kullanılmaktadır.

    SPSS

    dataanalistsprograms_019

    SPSS; istatistiksel analizine yönelik bir bilgisayar programıdır. SPSS özellikle “Sosyal Bilimler” dalında istatistiksel analizde geniş kullanım alanı bulmaktadır. Pazar araştırmacıları, sağlık araştırmacıları, anket şirketleri, devlet kurumları, eğitim araştırmacıları, pazarlama kurumları, “veri madencileri” vb. tarafından da pratik olarak kullanılan bir istatistik yazılımıdır.

    Kaynaklar: Devveri.com  istihza.com mehmetsoylu.com wikipedia excelcozumleri.com  sas.com MATLAB  SPSS

     

    Tinder’a Spotify’da dinlenen şarkıları görebilme özelliği geldi

    tinder

    Popüler mobil uygulamalar arasındaki işbirlikleri ve karşılıklı etkileşimlere bir yenisi daha eklendi. Dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’dede yoğun ilgi ile gören çöpçatanlık uygulaması Tinder’da, müzik akışı uygulaması Spotify üzerinden dinlenen şarkılar profil üzerinden gösterilebilecek.

    Grup özelliği gibi ilginç yeniliklerle geliştirilen Tinder’da söz konusu Spotify özelliği dikkat çekici. Kullanıcıların birbirlerinin müzik zevki hakkında bilgi edinmesinin amaçlandığı aşikar. Böylelikle aynı müzik zevkine sahip kimselerin mobil uygulama üzerinden birbirleri ile tanışmasının da önü açılıyor. Dijital çöpçatanlıkta yeni bir dönem değil elbette, ancak dikkate değer olduğuna şüphe yok.

    Öte yandan Spotify, söz konusu çöpçatanlık uygulaması adımı ile birlikte daha geniş kapsamda ilgi çekmeyi planlıyor gibi görünüyor. En fazla kullanıcıya sahip müzik akışı uygulaması konumunda yer alan Spotify, buna karşın elde ettiği gelirler de halen hedeflerin gerisinde kalıyor. Bu noktada Tinder’ın etkisinin ne yönde olacağı merak uyandıran bir soru işareti olabilir.

    Tinder ise son dönemde birçok açıdan geliştirilen yapısıyla ilgi uyandırmaya devam ediyor. Kullanıcıların yakınlarındaki diğer kullanıcılarla tanışabilmesine olanak tanıyan Tinder, kendi alanında öne çıkan yazılımlar arasında yer alıyor.

    Mobil uygulamalara dair öne çıkan gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    Samsung, Galaxy Note7 Değişim Programı’nı başlatıyor

    0

    1470152231_02_Galaxy_Note7_silver

    Samsung Electronics, Galaxy Note7 kullanıcılarının mevcut cihazlarını yeni seri ile değiştirebilecekleri Değişim Programı’nı başlatma kararı aldı.

    İlk seri Galaxy Note7’lerin pilinde çıkan bir sorun nedeniyle, 2 Eylül tarihinden itibaren Galaxy Note 7’lerin satış ve dağıtımı durdurulmuş ve ardından Değişim Programı başlatılacağının bilgisi kullanıcılar ile paylaşılmıştı.

    Samsung açıklamasında şu detaylar yer aldı:

    “Samsung yeni seri cihazların üretim ve kalite kontrolü süreçlerini en yüksek standartlarda gerçekleştirdi. Bu nedenle, yeni seri Galaxy Note 7’lerde aynı sorunun yaşanmayacağı konusunda güvence veriyoruz. Tüm Galaxy Note7 kullanıcılarının 444 77 11 nolu Samsung Çağrı Merkezi’ni arayarak Değişim Programına katılmaları gerekmektedir.”

    Samsung, programa ek olarak yeni önlemleri de duyurdu.

       Pil şarj sınırlandırmasıyla ilgili yazılımın güncellemesi: Samsung, 25 Eylül itibariyle Türkiye’deki eski seri cihazlara bir yazılım güncellemesi iletecek. Bu yazılım, pil dolum limitini %60’la sınırlandıracak.

    Samsung, cihazın tam kapasite şarj olmasını aktif olarak sınırlandırarak, vakâların meydana gelme riskini azaltmayı amaçlıyor. Buna ek olarak bu yazılım ile, kullanıcılar cihazı her kapatıp açtığında kendilerini Değişim Programı’na katılmaya davet eden bir uyarı mesajı ile karşılaşacaklar.

      Galaxy Note7 IMEI ve/veya seri numarası kontrolü: Galaxy Note7 kullanıcıları, cihazlarının güvenli olup olmadığını önümüzdeki günlerde hazır olacak http://www.samsung.com/tr/note7duyuru/ adresine IMEI numarasını girerek kontrol edebilirler.

    Yeni seri Galaxy Note7’lerin kutusunda yer alan ve IMEI numarası bulunan etiketin üzerinde, cihazın yeni seriye ait olduğunu işaret eden bir siyah kare yer alacak.

    Televizyon Dünyasında HDR Devri

    0

    Yeni bir televizyon almak istiyor ya da son dönemde televizyon teknolojilerindeki gelişmeleri takip ediyorsanız HDR ile karşılaşmamış olmanız gerçekten düşük bir olasılık. Açılımı High Dynamic Range olan HDR’yi yüksek dinamik alan olarak tanımlamak mümkün. Peki, yüksek dinamik alan tam olarak ne demek? Aslında bir fotoğraf tekniği olarak aşina olduğumuz HDR, parlak ve koyu alanların aynı karede uyum içinde yer alması olarak özetlenebilir. Daha iyi bir ifade için örnek verelim. Orman ve gökyüzünden oluşan bir fotoğraf düşünün. Normalde insan gözü, aydınlık gökyüzü ile daha koyu olan ağaçları birbirinden ayırt ederken zorlanmaz. İki bölgeye de eşit derecede bakar. Ancak fotoğraf çekerken ışık ayarınızı ağaçlardan yaparsanız gökyüzü çok parlak çıkar. Tam tersine, gökyüzüne uygun olarak çekim yaparsanız da ağaçlar karanlık çıkar. Bu durumu engellemek için özel filtreler kullanılabildiği gibi HDR çekim tekniğinden yararlanılmakta. HDR’de genel ifadeye koyu ve açık alanlar farklı şekilde pozlandırılıp (fotoğraflanıp) üst üste bindiriliyor. İşte buradan hareketle benzer bir özellik artık televizyonların popüler bir yönü olarak karşımıza çıkıyor. HDR destekli televizyonlar teoride farklı ışıktaki alanları doğal bir şekilde yansıtabilme özelliğine sahip. Fotoğraftan ayrı ve farklı olarak televizyonlardaki HDR’nin ağırlık verdiği konu renkler. Özellikle doğa renkleri ve yeşil, kırmızı gibi belirgin renklerin öne çıkarılması televizyonun marifeti. İyi bir HDR televizyondan sonra başka bir ekrana baktığınızda renklerin soluk gözükmesi de bu yüzden. Dolayısıyla HDR özelliği kullanan televizyon panelleri kontrast konusunda eski panellere göre daha gelişmiş durumda.

    rs_hdr_graphic_tres-1
    8-Bit ve 12-Bit farkları HDR konusunda tercih nedeni olabilir

    Karanlık ve Aydınlık tarafın savaşı / uyumu

    LG markası HDR’yi özetlerken karanlık bir gökyüzünde parlayan yıldızları örnek gösteriyor. Eskiden parlak yıldız ve gökyüzü arasında 10 kat fark varken HDR ile bu fark 1000’e kadar çıkabiliyor. Biraz daha teknik ifade etmek için televizyonlardaki parlaklık seviyesi “nits” birimini ele alalım. HDR televizyonlar 0.0001 (karanlık) ile 10,000 (aydınlık) nits arasındaki değerleri ekrana yansıtabilirken HDR olmayan panellerde bu değerler 0.1 ile 100 arasında kısıtlı kalıyor. Fark, kağıt üzerinde gerçekten çok fazla.

    20_century_fox_sdr_vs_hdr
    HDR ve normal görüntünün karşılaştırması… Yine de siz gözlerinize inanın ve böyle bir yatırım yapmadan önce iyice test yapın

    HDR Formatları
    HDR destekli bir televizyon almak istediğinizde karşınıza iki seçenek çıkıyor. Biri açık kaynak kodlu HDR10 diğeri de Dolby Vision. HDR10, 10 bit özellikle gelirken Dolby Vision 12 bit desteği ile karşımıza çıkıyor. HDR10 1 milyarın, Dolby Vision da 68 milyarın üzerinde renk görüntüleyebiliyor. Fark çok büyük ancak iki format da ortalama 16 milyon destekli HDR olmayan panellere bakıldığında oldukça ilerlemiş durumda. İki HDR televizyon arasında fiyat farkı varsa bunun altında Dolby Vision yattığını görebilirsiniz. Aradaki fark içerik olarak karşımıza çıkabilir zira lisans ve donanım gerektiren ve daha pahalı olan Dolby Vision HDR destekli özel içeriklerin geleceğini söylemek kahinlik olmaz. Şu an için televizyon satın alırken özelliklerinde bu farkı bulmanız zor olabilir. Bunun için satın almadan önce iyice araştırma yapmanızı öneririz.

    HDR televizyonların geleceği mi?
    4K televizyonları birbirinden ayıran üst seviye özellik HDR. Ancak HDR’nin birçok sisteme göre farkı, yazılımsal olarak desteklenmesi. Eğer izlediğiniz içerik HDR özelliği taşımıyorsa televizyonunuzun yapacağı bir şey yok. Ancak Netflix’in bazı yayınları başta olmak üzere PlayStation 4 ve Xbox One S’in de yazılım desteği ile şimdiden HDR’ye sıcak bakmaları olumlu bir işaret. Ülkemizde HDR destekli yayın ne zaman başlar, bekleyip görmek gerek.

    Yazılımsal olarak fazla hızlı yayılmasa da donanım olarak üreticiler HDR’ye “gelecek” gözüyle bakıyorlar. Öyle ki araştırmalarımız sonucunda 1080p televizyonlarda HDR özelliğine rastlayamadık. Bu da 4K mı HDR mi diye tartışmanın önünü kesiyor. Dolayısıyla sektörün 4K televizyonlarda HDR’ye destek verdiğini anlıyoruz. Bir başka deyişle HDR özelliği içeren bir televizyonun diğer televizyonlardan daha üst bir kalitede üretiliyor. Ancak tam olarak bu donanım içerikle ne zaman buluşacak ve bu buluşma ülkemizde ne zaman gerçekleşecek onu kestirmek mümkün değil.

    PES 2017 İnceleme

    1

    Futbol denildiğinde video oyunları dünyasında akla iki yapım gelir, bunlardan biri şüphesiz EA Sports’un birçok oyuncunun yaşından daha uzun süredir hayatımızda tuttuğu seri FIFA, bir diğeri ise KONAMI’nin efsanevi futbol oyunu Pro Evolution Soccer’dır. Bu iki seri arasında ise tıpkı Galatasaray ile Fenerbahçe arasındaki rekabet gibi kıyasıya bir rekabet söz konusu olmuştur. 1990’dan 2000’e kadar rekabet FIFA lehinde seyrederken, 2000’den 2010 yılına kadar kral koltuğunu Pro Evolution Soccer serisi kapmıştı. 2010’dan sonra oyun motorunda köklü bir değişikliğe giden FIFA, tekrar liderliğini ilan etmişti.

    4

    Son 2 yıldır ise bu yarış yine FIFA lehine devam ediyor olsa da, PES’de özellikle eskiye özlem duyan oyuncuların içini ferahlatacak çalışmalar yapmaya başladı. Özellikle Fox Engine’a geçiş yaptıktan sonra görsel anlamda bir hayli iddialı hale gelen Pro Evolution Soccer, 2017 sürümü ile yine grafiksel olarak kullanıcıların beklentilerini karşılamayı başarıyor. Özellikle yeni motor ile gelen Real Touch özelliği, oyuncuların top ile gerçeğe çok daha yakın bir şekilde etkileşim kurmasını, bu sayede genel futbol atmosferine de olumlu bir etki etmesi bekleniyor.

    5

    Görsel anlamda Pro Evolution Soccer 2017’nin iddialı olduğu bir diğer kısım ise futbol atmosferi. Futbol stadyumu çevresinde, taraftarlarda, saha dışı görevlilerde vb. yerlerde yapım gerçekten size canlı bir futbol maçı izliyormuşsunuz havası vermeyi başarıyor. Özellikle maç başlamadan önce stadyum ve çevresinin oldukça detaylı hazırlanmış olması ve taraftar tezahüratlarının da bir hayli gaza getiren cinsten seçilmesi, Pro Evolution Soccer 2017’nin atmosferine ciddi katkılar yapmış. Futbolcuların yüzündeki terler, yağmurlu veya soğuk havalarda nefeslerinin buharlaşması, çimenlerden sıçrayan su damlaları ve topu vurduğu direklerin adeta tir tir titremesi gibi ufak detayları KONAMI’nin detaylara verdiği özeni bizlere kanıtlar nitelikte.
    Fox Engine’nın en iddialı olduğu konu ise şüphesiz ışıklandırma kalitesi. Hali hazırda Metal Gear Solid V gibi AAA+ kalitesi bir oyunda kendisini kanıtlayan Fox Engine, stadyumun gerçekçi bir şekilde ışıklandırılmasında büyük katkı sağlıyor. Hatta saha projektörlerine yakın olan taraftarların çok daha aydınlık bir şekilde gözükmesi, futbolcuların yüzündeki projektör parlaklıkları, ışık vurduğunda ter damlaların birer birer gözükmesi gibi ince dokunuşlar Pro Evolution Soccer 2017’den görsel anlamda ciddi beklenti içerisinde olan futbol oyuncularının yüzünü güldürecekmiş gibi gözüküyor.

    3

    Grafikleri bir kenara koyarsak oynanış bakımından Pro Evolution Soccer 2017, 2016, 2015 ve  2014’e nazaran çok daha hızlı bir oynanışı bizlere sunuyor. Hatta bu hali ile serinin en sevilen yapımlarından biri olan Pro Evolution Soccer 2013’e ciddi manada benzediğini belirtebiliriz. Tıpkı 2013 gibi hızlı, komutlarınıza anında cevap veren bir PES ile karşı karşıyayız. Özellikle Real Touch özelliği sayesinde gelen toplara hızlıca cevap verebiliyor, topu istersek kontrol edebiliyor, istersek hemen bir takım arkadaşımıza gönderebiliyoruz. Ancak şunun altını çizmek gerekiyor ki, Pro Evolution Soccer 2017’nin bu hızı, grafiklerdeki gerçekçiliğe darbe vuran bir etken, yani Pro Evolution Soccer 2017, 2016’ya kıyasla çok daha “arcade” bir yapım olmuş.

    1
    Oyunun iyi yönlerini bir kenara bıraktıktan sonra eleştiri kısmına gelirsek tabii ki ilk aklımıza gelen oyunun lisans sorunları, ne yazık ki Pro Evolution Soccer ve KONAMI, yıllar içerisinde bu sorunu düzelteceğine iyice beter hale getiriyor. Hali hazırda İngiltere Premier Liginde ciddi lisans sorunları yaşayan Pro Evolution Soccer, 2017 ile birlikte İspanya La Liga’yı da kaybetmiş gibi gözüküyor. Barcelona ve Atletico Madrid haricinde herhangi bir takımın lisansı bulunmayan La Liga’da, ne yazık ki Konami tam manası ile sınıfta kalıyor. Düşünün ki Real Madrid’in bulunmadığı bir futbol oyunu… Konami bu sorunu çözmek için çok acil olarak çalışmalara başlamalı diyoruz.

    2
    Uzun lafın kısası Pro Evolution Soccer 2017, eski PES serilerini özleyen futbol tutkunlarına hitap ediyor. Ben çok fazla düşünmeden kafa yormadan, bireysel futbol seven biriyim diyorsanız Pro Evolution Soccer 2017’yi denemenizde fayda var. Ancak daha taktiksel bir oyun arıyorum diyorsanız, EA Sports’un FIFA 17’sini denemeden karar vermeyin diyebiliriz.

    DSLR fotoğraf makinesi Sony A99 II tanıtıldı

    ekran-resmi-2016-09-21-21-19-15Sony, iddiası yüksek DSLR fotoğraf makinesi modeli A99 II’nin lansmanını Almanya’da gerçekleştirdi. Rekabetin gitgide arttığı ileri seviye DSLR fotoğraf makinesi pazarında Sony’nin hedefi oldukça yukarda. Teknoloji özellikleri ile göz dolduran pro seviye aygıt ile 42.4 megapiksel çözünürlüklü fotoğraf çekilebiliyor. Ayrıca 4K video kaydı da fotoğraf makinesi ile birlikte sunulan olanaklar arasında.

    Doğa ve spor fotoğrafçıları için yüksek segmentli bir model şeklinde konumlandırılan Sony A99 II’de 79 noktalı hibrit AF, saniyede 12 kareye kadar sürekli çekim hızı gibi özellikler de dikkat çekiyor.

    Daha pratik bir arayüz

    Sony A99 II, daha sezgisel ve kullanışlı arayüzüyle de son derece kullanışlı. Teknoloji şirketi, resmi açıklamasında geliştirilen ve sadeleştirilen arayüzün, kullanıcıların geribildirimleri sonucunda meydana getirildiğinin altını çiziyor.

    Profesyonel fotoğrafçılar için ideal seçenekler arasında

    Hızı ve performansıyla öne çıkan modelde 50-102.400 ISO aralığı ve düşük geçirgenlikli filte bulunuyor. İddialı görüntü sabitleme teknolojiyle de hareketli anlarda yüksek verim vaat ettiği kaydedilen Sony’nin yeni DSLR modeli, profesyonel fotoğrafçılar için ideal seçenekler arasında konumlanabilir.

    Yurtdışı fiyatı belli oldu

    Öte yandan modele ilişkin fiyat ve satış tarihi gibi detaylar da açıklık kazandı. Buna göre Sony A99 II, Kasım ayından itibaren 3200 ABD Doları fiyat etiketi üzerinden satışa sunulacak.

    Google Allo kullanıma sunuldu

    Google, Android ve iOS için geliştirdiği akıllı mesajlaşma uygulaması Google Allo’yu kullanıma açıyor. Google Allo plan yapmanıza, bilgiye ulaşmanıza sohbet sırasında kendinizi daha iyi ifade etmenize yardımcı oluyor, siz kullandıkça öğreniyor, kendini geliştiriyor.

    Akıllı Yanıt ile hızlı cevap

    Google Allo yanıt vermenizi daha kolaylaştırıyor ve siz yolda bile olsanız sohbeti sürdürmenizi sağlıyor. Akıllı Yanıt özelliği sayesinde mesajlara sadece bir dokunuş ile karşılık verebilir, örneğin arkadaşınızın “yolda mısın?” sorusuna hızlıca “evet” yanıtı gönderebilirsiniz. Akıllı Yanıt, Google Allo’da gönderilen fotoğraflar için tam da sizin stilinize uygun yanıtlar da önerebiliyor. Ayrıca Google Allo kendinizi ifade etmeniz için oldukça zengin seçeneklere sahip. “Gönder” butonunda parmağınızı sadece aşağı ya da yukarı hareket ettirerek sohbete emojiler ekleyebilir ya da metin boyutunu kolayca ayarlayabilirsiniz.

    Kişisel Google asistanı

    Google Asistan, Google’ın uzun yıllardır sürdürdüğü insanlara günlük hayatlarında yardım etme yolculuğunda, “sıradaki adım” niteliğinde ve Google ile sohbet etmenizi, sorular sormanızı, doğrudan sohbetiniz sırasında işlerinizi yürütebilmenizi sağlıyor. Sorularınızı yanıtlaması için Google Allo’da asistanınızla birebir sohbet edebilir ya da ne zaman ihtiyaç duyarsanız @google yazarak Google Asistan’ı arkadaşlarınızla sohbetlerinize dahil edebilirsiniz.

    Size özel pencere

    Google Allo’daki tüm sohbetler Transport Layer Security (TLS) gibi endüstri standardı teknolojilerle şifreleniyor. Chrome’da olduğu gibi, Google Allo’da da bir size özel pencere (Incognito) modu bulunuyor.

    Fujifilm’den 51.4 megapiksellik aynasız orta format makine

    ekran-resmi-2016-09-21-12-31-30

    Fotoğrafçılık alanında dünyanın en önemli fuarlarından biri Almanya’da gerçekleştirilen Photokina. Bu yıl düzenlenen dev etkinlik kapsamında Sony, Canon, Nikon, Panasonic, Fujifilm gibi öncü markaların yeni modelleri duyuruldu. Duyurular arasında dikkat çekenlerden biri Japonya merkezli teknoloji şirketi Fujifilm imzası taşıyordu…

    Fujifilm, Almanya’da düzenlenen Photokina 2016 fuarı kapsamında aynasız sistemli yeni orta format fotoğraf makinesi GFX 50S’i duyurdu. Profesyoneller için geliştirilen aygıt, orta format makinelerin geneline göre daha kompakt bir yapıyla geliyor. Bunu sağlayan temel madde ise içerisinde bir ayna sisteminin bulunmaması. Ağırlığı 800 gram seviyesinde…

    Devasa baskılar için ideal

    35mm formatından yüzde 70 daha büyük bir sensöre sahip olan yeni model, çıkarıp takılabilen vizörüyle de dikkat çekiyor. Videografi profesyonelleri için geliştirilmiş özel vizörler de satın alınabiliyor. Bu anlamda modüler bir yapının sunulduğunu belirtmek mümkün.

    Fujifilm’in GFX kamera sistemi ile 6192 x 8256 piksel çözünürlükte (51.4 megapiksel) fotoğraflar elde edilebiliyor. Devasa baskılar için ideal olan bu değer öne çıkan en önemli ayrıntı durumunda.

    Hasselblad’e yeni bir rakip mi?

    2017 yılı başında satışa sunulacağı kaydedilen model için fiyat net bir şekilde açıklanmamış olsa da fuar sırasında ’10 bin doların altında’ şeklinde bir ibarenin kullanıldığı kaynaklara yansımış durumda. Kutu içeriğinde Fujifilm GFX 50S orta format fotoğraf makinesi, GF63 objektif ve bir adet vizör bulunacak.

    Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…