Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 1736

    iPhone’u Android’e üstün kılan 10 özellik

    New iphone 6 and red heart on the wooden table

    Geçtiğimiz hafta, Android’i iOS’a üstün kılan 10 özelliği yazarak, bu işletim sistemine sahip telefon kullananları gururlandırmıştık. Öte yandan iPhone kullanıcılarının da şimşeklerini üzerimize çekmiştik. Her ne kadar iPhone, ya da bir başka deyişle iOS kullanıcıları Android’le kıyaslandığında azınlıkta kalsalar da, spot ışıkları iPhone’un üzerinden ayrılmıyor. Yeni çıkacak iPhone modelleriyle ilgili söylentiler, senaryolar günlerce, aylarca herkesi konuşturuyor, merak ettiriyor. Peki, iPhone’un Android’e karşı üstün kılan özellikler neler? Ben sizler için 10 tanesini toparladım aşağıya…

    1. Daha iyi donanım ve yazılım entegrasyonu:

    iPhone 6s ve iPhone 6s Plus ile birlikte hiçbir Android telefon üreticisinin kopyalayamayacağı iPhone’u bir üst seviyeye taşıyan bir özellikle karşılaştık. Uygulama ikonuna uzunca basarak 3 boyutlu basış gücünüze duyarlı dokunmatik ekran sayesinde çok çabuk aksiyonlarda bulunabiliyorsunuz. Ya da posta kutunuza hafifçe basarak epostalarınıza göz atabiliyorsunuz. Elbette Android telefonlar yıllardır dokunsal geri bildirim özelliği sunuyorlar ama iPhone’lardaki bu yeni “dokunmatik” motor çok daha etkili… iPhone 7’deki yeni ana ekran düğmesi “dokunmatik” motor özelliğini bir üst seviyeye yükseltiyor. Üstelik duyarlılık seviyesini de ayarlayabiliyorsunuz.

    1. Canlı fotoğraf (Live Photos) özelliği:

    iPhone kamerasındaki en ilginç ve özgün özellik, fotoğraf çekimi öncesinde ve sonrasında ses, video kaydı yapması… “Canlı fotoğraf” denen bu özellik sayesinde fotoğrafların üzerine uzunca basarak, bu fotoğrafları canlandırabiliyorsunuz. HTC Zoe gibi başka Android telefonlar da buna benzer özellikler sunuyorlar ama Live Photos’u kullanmak çok daha kolay… Ayrıca Facebook, Tumbler gibi uygulamalar Live Photos özelliğini destekliyor, fotoğraflarınızı burada paylaşabiliyorsunuz.

    1. Kullanılması en kolay telefon:

    Her ne kadar Android telefonlar yıllar içinde ara birimlerini geliştirmeye çalışsalar da uzak ara iPhone yıllardır kullanılması en kolay telefon özelliğini elinde bulunduruyor. Uygulamalar için ayrı bir “çekmece” olmaması, onlara kolayca ulaşmanızı ve çalıştırabilmenizi sağlıyor.

    1. OS güncellemeleri:

    Aslında bu durum Android hayranlarının biraz yüreğini burkacak. Güncellemeden iki hafta sonra uygun iPhone’ların yüzde 55’i Apple’ın son işletim sistemi iOS 10’u kullanıyorlardı. Eylül 2016 itibariyle Android telefonların yüzde 18.7’si Marshmallow kullanıyordu. Google’ın son ürünü Android 7.0 Nougat listeye bile girememişti. Sorun şu, Pixel gibi “saf” Android telefonların haricinde Samsung, LG, HTC gibi büyük üreticiler geçiş için mobil operatör sertifikasyonu gerekiyor. Ayrıca üreticiler, eski telefonların işletim sistemlerini güncelleme konusunda biraz ayaklarını sürüyor gibi görünüyorlar.

    1. En iyi uygulama önceliği:

    Birçok “en iyi” uygulama öncelikli olarak iOS için üretiliyor. Örneğin Instagram gibi çok önemli bir sosyal medya uygulaması iOS’ta yayınlandıktan iki yıl sonra Android Google Play’de yerini aldı. Örneğin popüler canlı yayın uygulaması Periscope aylarca iOS kullanıcıları tarafından kullanıldıktan sonra Android’çilerle buluştu. Burada mesaj gayet açık. Popüler uygulamalar konusunda ikinci planda kalmak istemiyorsanız, iPhone’dan başka çare yok!

    1. “Bloatware” olmayan bir hayat:

    Şimdi bu “bloatware” nedir diye soruyorsanız, ya Android kullanıcısı değilsiniz, ya da bugüne kadar telefonunuzun bataryasının kanını emen canavarın farkında değildiniz demektir. Bloatware, Android cihazınızda birçoğu gereksiz olan önceden yüklenmiş uygulamalardır. Bu uygulamalar sistem kaynaklarını tüketir, cihaz hafızasında yer kaplar ve RAM kullanır. Ayrıca arka planda çalıştıklarından pili oldukça fazla kullanırlar. Bu nedenle birçok Android kullanıcısı genellikle mobil operatörler ve telefon üreticileri tarafından telefonunuza önceden yüklenmiş bloatware uygulamaları silebilmek için tabiri caizse dört döner. Ancak müjde! Samsung ve diğer üreticiler kullanıcıların bu acısını biraz hafifletmek için bloatware uygulamalarını artık tek bir dosyada toparlıyor. iPhone’da mobil operatörün yüklemiş olduğu tek bir uygulama bile yoktur. Şimdi Apple, Apple Watch gibi belki de hiç ihtiyacınız olmayan uygulamalar yüklüyor ama en azından Apple’ın kendi uygulamaları o kadar rahatsız edici değil…

    1. Mac’le uyum içinde çalışma:

    Henüz bir Mac kullanmadıysanız, iPhone’ların bir Mac’le ne kadar uyum içinde çalıştığını bilmiyorsunuz demektir. Örneğin macOS’taki “Continuity” (Devamlılık) özelliğiyle MacBook’unuzu metin mesajlarını alıp göndermek, hatta arama yapmak için bile kullanabilirsiniz. Yeter ki, iPhone’unuz yakınlarda olsun… Handoff (Eller serbest) özelliği çok fazla kullanışlı değil ama Mac’te başladığınız bir eposta mesajınızı iPhone’da yazmanıza izin veriyor. Sağ olsun iCloud hemen her şeyi çok iyi senkronize ediyor, iPhone’daki fotoğraflarınıza Mac’den kolaylıkla ulaşabiliyorsunuz… Notlarınız, dokümanlarınız da dahil üstelik…

    1. Apple Pay:

    Aralarında Android Pay ve Samsung Pay olmak üzere, Apple’ın birçok rakibi bulunuyor. Ancak şu anda Apple Pay, mobil ödeme konusunda en popüler metotlardan biri… Öncelikle inanılmaz basit bir kullanımı var. Tüm yapmanız iPhone’unuzu ödeme bölümündeki terminale yaklaştırmak ve parmağınızı Touch ID sensorunun üzerine bastırmak. Apple Pay, ayrıca Dunkin’ Donuts, Panera ve Walgreens gibi ülkemizde çok da popüler olmayan zincir mağazaların ödül kartlarını destekliyor. Tüm bu kartları Apple Wallet’da tutabiliyorsunuz. Samsung Pay, daha fiziksel bölgelerde kullanılırken, Apple uygulamalar aracılığıyla web ortamında da kullanılabiliyor.

    1. Aile paylaşımı:

    Bir Apple ailesi birlikte oynar, birlikte tasarruf eder. iPhone’daki “Family Sharing” (Aile paylaşımı) özelliği sayesinde anne, baba ve çocuklar App Store, iTunes ve iBooks üzerinden yapılan alışverişleri altı kişiye kadar paylaşabiliyorlar. Bu arada kendi iTunes hesabını tutabiliyorsunuz. Diyelim sizin ufaklıklardan biri herhangi bir alışveriş yapmak istedi. Size “Ask to Buy” özelliği sayesinde bir alarm mesajı geliyor. Bu sayede ileride yaşanacak fatura şoklarından kendinizi kurtarıyorsunuz. Ayrıca aile olarak fotoğraf albümü, takvim gibi özellikleri paylaşabiliyor, çocuklarınızın nerede olduğunu haritadan görebiliyorsunuz. Google, Android telefonlarda kolay aile paylaşımı özelliği sunmuyor.

    1. En iyi destek ve yardım:

    Android telefonunuzla bir sorun yaşadığınız zaman, çevrimiçi forumları tarayabilir, ya da mobil operatörünüzü arayabilirsiniz. Ancak bir iPhone’la Apple’ın web sitesinde yer alan sorununuzla ilgili bir sürü makaleyi okuyabilir, sohbet ortamında yardım görebilir, ya da Apple Store Genius Bar’da canlı görüşme yapmak için randevu alabilirsiniz. Google’ın müşterilerle bu tür bir ilişkisi yok. Android’le yalnız başınasınız!..

    Bu yazıyı okudunuz ve burnunuzdan soluyorsunuz. Muhtemelen bir Android kullanıcısısınız. O zaman geçen hafta yazdığım şu linkteki yazıya da bir göz atın derim: https://mediatrend.mediamarkt.com.tr/androidi-iosa-ustun-kilan-10-ozellik/

     

     

    İlham verici 10 akıllı şehir inovasyonu

    akilli-sehir-2Son yıllarda bağlantılı cihazların artışıyla birlikte nesnelerin interneti ekosisteminin giderek güçlenmesi şehir yaşamında karşılığını bulmaya başladı ve dünyanın farklı yerlerinde akıllı şehir örnekleri görmeye başladık. Bu bağlamda dünyanın dört bir yanında karşımıza çıkan akıllı şehir konseptlerinde değişik projelerle şehirlerdeki farklı sistemler birbirine bağlanıyor ve çok faydalı sonuçlar ortaya konuyor. Örneğin Manchester şehir konseyi tarafından Temmuz ayında başlatılan proje ile şehirdeki sağlık, ulaşım, çevre ve de diğer servislerin 20 farklı sensörle birbirine bağlanması amaçlanıyor. Proje kültür, medya ve spor departmanının 10 milyon Euro desteğini almış durumda. Bunun gibi şehir örneklerinden geçtiğimiz aylardaki bir yazımda bahsetmiştim. Bu haftaki yazımda şehirlere akıl katan örnek uygulamalar içerisinde öne çıkanları bir araya getirmeye çalıştım.

    Otobüs durakları
    Manchester’ın CityVerve projesi ile şoförlere insanların duraklarda bekledikleri zamanı haber verecek akıllı otobüs durakları inşa edilmesi planlanıyor. Böylece gerektiği zaman ışıklandırma yapılacak ve enerji tasarrufu sağlanmış olacak.

    Araçlar
    Portekiz şirketi Veniam tüm araçları WiFi ağı kullanarak erişim noktası haline getirmeyi amaçlıyor. Porto hareket eden nesnelerin internetini çöp kamyonu ve otobüslerde kullanan ilk şehir olma özelliğine sahip.

    Çöp toplama
    Çöp toplama ve geri dönüşüm firmalarının daha verimli çalışmasını amaçlayan Finnish tarafından geliştirilen sensörler çöp kutuları dolduğunda haber veriyor ve trafiği de dikkate alarak bir rota çiziyor.

    Parklar
    Barselona tabanlı Urbiotica şehir içi park planlamasını yapmak için sensörleri kullanıyor. Kablosuz sensörler trafik hakkında gerçek zamanlı bilgi sağlıyor. Uygulanan bu yöntemle trafik yoğunluğu %10 azaltılmış durumda.

    Bisikletler
    Anahtarsız bir kilitten daha fazlası olan BitLock sürücülere bisikletlerine uzaktan erişim imkanı sağlıyor. San Francisco tabanlı Mesh Motion girişimi tarafından geliştirilen uygulama ile bisikletlerin coğrafi konum noktaları belirlenebiliyor. Uygulamanın satışı 2015 yılında başladı.

    Şebekeler
    ESB Networks’ün İrlanda’da Elektrik Gücü Araştırma Merkezi (EPRI) ile yaptığı işbirliği ile geliştirdiği akıllı şebeke rüzgar enerjisi entegrasyonu ile enerjinin etkin tüketimi hedefleniyor. Ayrıca akıllı şebeke ekosistemi ile elektrikli vasıtaların kullanımı desteklenecek.

    Su seviyeleri
    Flood Network tarafından Oxford’da geliştirilen yöntemle su seviyeleri hakkında gerçek zamanlı bilgi elde edilebiliyor. Çevre ajansı ile bağlantılı olan sistemle su seviyesinde risk olan yerler harita üzerinde tespit edilebiliyor.

    Temiz enerji
    Vancouver’da kent binalarının %40’ı yeni, karbon-nötr yapılarla değiştirildi ve bu şekilde elektriğin %31’i temiz enerji kaynaklarından elde ediyor. Geriye kalan binalarda ise performans arttırıcı tadilatlar yapıldı ve diğerleriyle aynı standartlara gelmeleri sağlandı.

    Binalar
    Güney Kore’deki Songdo şehrindeki tüm binalarda enerji yönetimi, havalandırma gibi pek çok şey uzaktan kontrol edilebiliyor. Evler, ofisler ve diğer binalar tek bir ağa bağlı duruma. Ayrıca her daire ve ofiste video konferans sistemi mevcut.

    Tekerlekli sandalye
    Vermast’ın Amsterdam’da engelliler için geliştirdiği uygulamalar ile engelli vatandaşlar tekerlekli sandalye ile hangi yolları daha kolay kullanabileceğine karar verebiliyor. Bu teknoloji aynı zamanda hangi binalarda daha kolay erişim sağlayabilecekleri konusunda da engellerin hayatlarını kolaylaştırıyor.

    Görsel kaynak: Worldcrunch.com

    Microsoft Surface Book i7 ve Surface Studio tanıtıldı

    en-intl-xl-surface-orion-975-00001-rm1-mnco

    Microsoft Surface Book i7 (üstte) ve Surface Studio (aşağıda) modelleri lanse edildi. İşte yeni cihazların teknik özellikleri…

    Microsoft, ABD’nin New York şehrinde düzenlediği etkinlikte yeni Surface Book i7 ve Surface Studio modellerini tanıttı. Surface Studio, bir All-in-One/masaüstü PC şeklinde. Surface Book i7 ise hem dizüstü bilgisayar hem tablet formunda kullanılabilen bir 2’si 1 arada cihaz.

    İddialı donanım özelliklerine sahip olan Surface Book i7’de Intel’in i7 Skylake işlemcileri kullanılıyor. Öncül modele göre yüzde 30 daha uzun şarj dayanıklılığı (16 saat) vaat eden modelin ekran kartı Nvidia GeForce GTX 965M ve farklı konfigürasyonlar sunuluyor. 8 GB RAM/256 GB SSD, 16 GB RAM/512 GB SSD ve 16 GB RAM/1TB SSD yapısında seçenekler söz konusu. Fiyatlar ise ABD için 2.399 dolardan başlıyor. Zarif tasarımıyla öne çıkan Surface Book i7’de güçlü bir donanımsa iki yönlü kullanım dikkat çekici.

    k6v29h6lbxyutx2jhytx

    Öte yandan Microsoft’un Surface Studio adını alan modelinde 28 inç ekranda 4500×3000 piksel çözünürlük, i5 ve i7 işlemci seçenekleri ve güçlü grafik özellikleri dikkat çekiyor. ABD’de 15 Aralık 2016’da satışlarına başlanacağı belirtiliyor.

    Microsoft, düzenlenen etkinlikte ayrıca Xbox One ve Xbox One S modelleri için 2017’de Dolby Atmos ses teknolojisinin güncelleme üzerinden sunulacağı bilgisini de paylaştı, ayrıca yeni bir sanal gerçeklik/artırılmış gerçeklik gözlüğü tanıtımı da oldu.

    Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    Snapchat 4 milyar dolar gelir bekliyor

    snapchat

    Snap INC. adlı şirket (eskiden Snapchat), Mart 2017 için bir halka arz planlaması içinde. Tanınmış medya platformu Bloomberg’e konuşan ve ismi açıklanmayan bir kaynağa göre beklenen gelir ise 4 milyar dolar seviyesinde.

    Şirketin değerinin de aynı ölçüde artması anlamına gelecek adım, popüler mobil uygulama için önemli bir eşik olarak atfedilebilir. Snapchat kaynaklı olarak ABD Borsası, 2017’de önemli bir hareketlenme yaşayabilir gibi görünüyor.

    Görsel mesajlaşma uygulamasının söz konusu halka arz işlemi ile birlikte 25-35 milyar dolar aralığında bir şirket değerine de ulaşabileceği belirtiliyor. Geçtiğimiz aylarda Snapchat’in değerinin yaklaşık 18 milyar dolar olduğu tahminleri kamuoyuna yansımıştı.

    Öte yandan konuyla ilgili görüş paylaşan Snap yetkilisi, finansman planları ile ilgili söylenti ve spekülasyonlarla ilgili yorum yapamayacağını ifade etti. Bu da konunun ‘yalanlanmadığına’ işaret olarak görüldü. Ayrıca şirket CEO’su da konuyla ilgili olarak ‘yapılacaklar listesinde’ gibi bir ifade kullanmayı tercih ederek söz konusu halka arz işlemini doğruladı.

    Şirketin geçtiğimiz dönemde duyurduğu video kayıt gözlüğü ile donanım işine de adım atması ilgi çekmişti. Gelirlerini ne düzeyde yükselteceği bilinmeyen bu hamlenin devamında da ilgi çekici gelişmelerle karşılaşılacak gibi görünüyor.

    Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    Apple’ın yeni TV uygulaması iddialı geliyor

    apple-tv-2016

    Apple, her ne kadar donanımsal olarak televizyon üretmiyor olsa da bu yöndeki izleyicileri önemsemediği anlamına gelmiyor. MacBook etkinliğinde tanıtılan ‘TV’ ismindeki yeni Apple TV uygulaması kullanıcılara derli toplu bir izleme deneyimi vaat ediyor.

    TV uygulamasının en büyük özelliklerinden biri Apple’ın lansmanda sık sık kullandığı ‘unified’ yani birleşik anlamına gelen tüm içerikleri tek bir yerde birleştiriyor olması. Kullanıcılar bu uygulama sayesinde satın aldıkları filmleri, abone oldukları servisleri ve hali hazırdaki kablolu yayın sağlayıcısının içeriklerini tek bir yerden görüntüleyebiliyor.

    Apple ID ve şifrenizle kolayca girebildiğiniz TV uygulaması, tamamen sizin için özelleştirilmiş forma ulaşılıyor ve sizin izlediklerinize yönelik öneriler de sunabiliyor. Birden fazla içerik sağlayıcısına üyeliğiniz bulunuyorsa bunları TV uygulamasında birleştirip tek bir şifreyle kullanabiliyorsunuz. iPhone ve iPad’lere de gelecek olan TV uygulamasının ilgi görmesi bekleniyor.

    apple-tv

    Apple TV’ye Siri tarafında da yenilikler geldi. Artık Siri’ye mevcut canlı yayınlara yönelik sesli komutlar da verilebiliyor. Mesela Siri’ye ‘haberleri izlemek istiyorum’ dediğinizde sizi direkt olarak o saatte haberleri veren bir kanala yönlendiriyor. Ya da ‘ben Galatasaray – Fenerbahçe maçını izlemek istiyorum’ dediğiniz de Siri o maçın hangi kanalda yayınlandığını buluyor ve sizi yönlendiriyor.

    Lansmanda Apple TV’nin yeni uygulamalarla daha güçlü olduğunun da altı çizildi. Apple TV için Minecraft da dahil olmak üzere 2000’den fazla oyun geliştirildiği belirtildi. Apple TV daha önemli bir multimedya platformu olma yolunda emin adımlarla devam ediyor.

    Qualcomm, NXP’yi 47 milyar dolara satın aldı

    ekran_resmi_2016-10-27_19_20_02

    Yılın son dönemine girilirken yılın en önemli teknolojik satın alma haberlerinden biri daha geldi. ABD merkezli çip üreticisi Qualcomm, bir diğer çip üretici firma NXP’nin 47 milyar dolar karşılığında satın alındığını duyurdu. Söz konusu rakam, hem Qualcomm hem de sektör açısından bir rekor.

    Hollanda merkezli NXP, Qualcomm’dan farklı olarak otomobil alanında donanımsal üretimler gerçekleştiriyor. Böylelikle satın alımının arka planı da açıklık kazanıyor; Qualcomm, sadece mobil cihazlar için değil otomobiller için de çip üretecek formülü uygulamaya koymuş oluyor.

    NXP, önemli bir teknoloji markası. Otomobiller için geliştirilen çiplerin yanı sıra NFC ile ödeme tarafında da çip üretimi sağlanıyor. Ayrıca artık Qualcomm’un sahibi olduğu şirket, Apple’la da birlikte çalışıyor ve yüksek segmentli gelirleriyle de tanınıyor. Örneğin 2015 yılı için şirket gelirleri 6 milyar 100 milyon dolar seviyesindeydi. 44 bin çalışanı bulunan NXP’nin 35 farklı ülkede faaliyetleri bulunuyor.

    Satın alım için hisse başına 110 dolar ödeme yapılacağı açıklanırken işlemin 2017 sonunda tamamlanacağı kaydedildi. Bu işlem, Qualcomm için kendi tarihinin en yüksek satın alım işlemi olması yönüyle de öne çıkarken yılın da en önemli el değiştrme işlemleri arasında yer alıyor.

    Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    Yeni MacBook Pro tanıtıldı

    macbookpro_yeni_13_15

    Apple’ın günlerdir beklenen MacBook etkinliği geldi çattı. Etkinlikte bir süredir hakkındaki dedikodularla gündemi meşgul eden MacBook Pro’lar ve Apple TV’ye eklenen özellikler tanıtıldı.

    Yeni MacBook Pro’lardaki en büyük değişikliklerden biri şüphesiz klavyenin üst tarafına eklenen dokunmatik led yüzey. Tamamen özelleştirilebilir olan bu touchbar ile birçok kısayola kolayca ulaşabilmek mümkün.

    Kullandığınız uygulamaya göre sunduğu kısayolları değişen dokunmatik yüzey, çok daha pratik bir kullanım deneyimi vaat ediyor. Lansmanda Adobe Photoshop ve Premiere gibi üreticilerin sık kullandığı yazılımlarda touchbar’ın ne kadar efektif kullanıldığı gösterilenler arasındaydı

    Apple yeni Mac’lerinde konumlandırdığı şerit şeklindeki dokunmatik yüzeye bir de parmak izi okuma teknolojisi ekledi. Böylelikle MacBook Pro herhangi bir şifre girilmeden kolayca açılabiliyor. Aynı kolaylık bilgisayar üzerinden Apple Pay kullandığınızda da sunulmuş.

    macbookpro_yeni

    Yeni MacBook Pro’larda donanımsal olarak da bazı değişiklikler var. Daha büyük bir trackpad ile gelen cihaz, bir önceki nesile göre %17 daha ince ve daha sessiz çalışıyor. Intel Skylake i5 ve i7 işlemcileriyle gelen modellerde giriş seçeneği olarak 256GB SSD & 8GB RAM bulunuyor. Yeni MacBook Pro’ların 15inçlik modelleri ise ek olarak Radeon Pro 450 ve 455 grafik işlemcileriyle birlikte sunuluyor.

    TouchBar ve Touch ID’li MacBook Pro için Türkiye fiyatları 7199 TL’den başlıyor.

    Nesnelerin İnterneti ve Yeni Sanayi Devrimi

    0

    Artık hayatın bir parçası haline gelen akıllı telefonlar ile yapılabileceklerin sınırlarının olmadığı bir dönem yaşanıyor. Her türlü dijital nesnenin ki bunların başında cep telefonlarını internete bağlanmakta kullanan giyilebilir cihazlar geliyor; direk internet bağlantısı olan nesnelerin, kendi ve diğer nesneler ile iletişime geçmesi ile bir anlamda akıllandığı “Nesnelerin İnterneti” devrimi, günümüzün ve hiç şüphesiz geleceğin en önemli teknolojilerinin başında geliyor.robot013

    Sadece mobil ortamlarda değil, endüstriyel alanda da tamamen bağlantılı ve akıllı bir dünyanın kapılarının açıldığı bir zaman dilimine giriliyor. Endüstriyel alanda gerçekleşecek dijital devrim ile hayatın daha verimli, güvenli ve kolay yaşanacağı günlerin çokta uzak olmadığını söylemeliyim.

    Sanayi üretiminde birbirine bağlı cihazların daha fazla kullanılması ile Dördüncü Endüstri Devrimi -Endüstri 4.0 dönemi yaşanmaya başlayacak. Endüstri 4.0 dönemi aslında dünyada bazı ülkelerdeki sanayi üretim süreçlerinde kullanılmaya başladı bile. İnternetin sanayinin her alanında kullanılmaya başlaması, üretim tesislerinin tamamen dijital olması sayesinde, üretimdeki akıllı cihazların birbirleri ile gerçek zamanlı iletişimi sağlanacak, bütün süreçler onlien takip edilebilecektir.

    Birbirine bağlı dijital sistemler ile ürün geliştirme aşamasından, malzeme kullanımına, pazarlamadan sevkiyata kadar birçok süreç anlık olarak izlenebilecektir. Birbiriyle konuşan, iletişim içindeki ma­kineler, ürünün kalite kontrolünü inceleyip, üretim sürecindeki hataları daha hızlı tespit etmeyi sağlayacak, tüm bu sürecin yönetildiği akıllı fabrikalarda büyük veri analiziyle, üretim daha verimli hale gelecektir.

    Örneğin, fıstık ezmesi üreten bir fabrikanın üretim süreçlerinde kullandığı bütün cihazları akıllı hale getirmesi ile üretim anlık olarak takip edilebilecek, akıllı sistemlerin daha önce gönderdiği bilgiler sayesinde olası arızalar daha oluşmadan önceden tahmin edilebilecektir. Bu sayede üretim sürecindeki olası zaman kayıpları da önlenebilecektir.

    Tam anlamı ile “akıllı fabrika” da denilebilecek fabrikalar sayesinde, teknisyenlere, yöneticilere ve satış temsilcilerine gerçek zamanlı veri aktarımı sağlanacak, montaj hattında kullanılan akıllı cihazlar ile aynı zamanda daha az bakım, daha az kesinti gerçekleşecektir. Ürün ve üretim maliyetleri azaltılabilecek, bu sayede rekabet gücü de artırılmış olacaktır.

    99767769_thumbnail

    Nesnelerin interneti dünyasında birbirleri ve çevreleri ile iletişim içinde olan akıllı cihazlar, internetin bir alt kümesini oluştururlar. Örneğin, akıllı bir evde bulunan termostat,güvenlik sistemleri, giyilebilen cihazlar, buzdolapları, çamaşır makineleri, televizyonlar ve daha saymadığımız onlarca cihaz, kullanıcısına veya gerekirse üreticisine bilgiler göndererek, hem kullanıcısının hayatını daha da kolaylaştıracak hem de üreticisinin ürün kalitesini geliştirmesine yardımcı olacaktır.

    Endüstri 4.0 ile Sanayi Devrimi çerçevesinde sensörler, sadece teknisyenlere uyarılar göndermeyecek aynı zamanda yöneticilere de pazarın ihtiyaçlarına dair fikirler verebilecektir. Bu sayede gerekirse üretim daha da hızlandırılabilecek ya da üretim yavaşlatılarak tasarruf sağlanabilecektir.

    Sanayi söktüründe nesnelerin interneti teknolojisi sayesinde, izlemek ve üretim bütünlüğünün sağlanması mümkün olabilecektir.

    Nesnelerin internetinde kullanılan sensörler ya da cihazlar sayesinde, şirket çalışanları için iş süreçlerinde değişiklikler olabilecek, teknisyenlerin makine incelemeleri için seyehat etmesi engellenecek, yöneticiler de  bulundukları yerden mobil pano ile üretim süreçlerini anlık olarak izleyebilecektir.

    Nesnelerin interneti teknolojisinin hayatı kolaylaştırması amaçlanmakla birlikte, bir de hayatı çekilmez hale getirebilecek bir yanı da bulunmaktadır. Eğer gerekli güvenlik önlemleri alınmaz ise, siber saldırılara açık hale gelebilmektedir. İnternet bağlantısının olduğu bir ortamda kullanıcısına veya üreticisine bilgi transferi yapan sistemlerin, güvenlik zaafiyetlerinden yararlanılarak ele geçirilmesi söz konusu olabilmektedir. Nitekim yakın zamanda ABD’ye yapıla siber saldırıda, nesnelerin interneti kapsamında kullanılan bazı cihazlardında olduğu söylenmektedir.

    Hem sessiz hem daha güçlü: Fakir Veyron Turbo XL

    fakir_veyron_turbo_xl___2_

    Elektrik süpürgeleri konusunda uzman olan Fakir Hausgeräte’nin iki yıl önce piyasaya çıkardığı Fakir Veyron’u bizzat incelemiş ve görüşlerimi paylaşmıştım. Veyron’un genişletilmiş hazneli yeni modeli Fakir Veyron Turbo XL, yeni versiyonunda önemli değişikliklerle ve artan performans gücüyle evlerimize geliyor. Peki yeni Veyron ne gibi yeni teknolojiler sunuyor?

    1475833713_fakir_veyron_turbo_xl___4_

    Daha sessiz bir süpürme deneyimi

    74 dB ses seviyesiyle de gürültü yapmadan, daha sessiz bir süpürme imkanı veriyor. Bir önceki modelin pek çok güzel özelliği ve daha ergonomik bir süpürme deneyimi olmasına rağmen süpürgenin gürültülü çalışması açıkçası rahatsız ediyordu. Yeni modelde azaltılan gürültü seviyesi ile artık evinizi hem daha güçlü hem de daha sessiz bir süpürge ile temizleyebiliyorsunuz. Bu konuda oldukça güçlü bir performansa sahip Veyron serisi; elektronik ayarlanabilir vakum gücüyle tüm zeminlerde yüksek performanslı temizlik sağlarken, 2 litre kapasiteli genişletilmiş toz haznesiyle de uzun süreli kullanım için elverişli. Cyclone ve kaset filtresi ile toz torbası ortadan kaldıran Veyron Turbo XL’in H.E.P.A 13 filtresi, havada bulunan partikülleri arındırabilme özelliğiyle havayı temizleyerek, evinizi tozdan arındırıyor.

    Park pozisyonu ve otomatik kablo sarıcısıyla evlerde yer kaplamayan ergonomik yapıya sahip Fakir Veyron Turbo XL, turbo aparatı, kenar köşe aparatı, hassas mobilya aparatı, yer aparatı ve sert zemin aparatıyla her türlü zemin için dip köşe temizlik imkanı sunuyor.  Violet, kahverengi, siyah ve rose renk seçenekleriyle tüketicilerin beğenisine sunulan yeni Veyron serisinin uzun kablosu sayesinde evde priz değiştirmeye gerek kalmadan temizlik yapılabiliyor. Ürünün tekerlekleri ve manevra kabiliyeti de süpürme sırasında devrilmeyi önlüyor ve daha ergonomik bir şekilde temizlik yapabiliyorsunuz.  

    1475833721_fakir_veyron_turbo_xl___1_

    Daha az elektrik tüketiyor, daha çok çevre dostu

    Temizlik performansı, filtreleme ve enerji tasarrufunda 3A sınıfı enerji etiketine sahip Fakir Veyron Turbo XL, elektrik süpürgeleri için de uygulamaya alınan enerji etiketi uygulamasında oldukça verimli bir sonnuç almış. Evlerde sıklıkla kullanılan ev eşyalarının bu etikete sahip olması oldukça önemli çünkü ev aletlerinin tükettiği enerjinin daha verimli kullanılmasıyla sadece Avrupa’da 2 adet termik santralin bir yılda ürettiği enerji kadar enerji tasarrufu yapılabiliyor. Bu yüzden evimiz ya da iş yerimiz için yeni ürün satın alırken mutlaka enerji etiketinidöz önünde bulundurmak gerekir.

    Çevreci ürünleri tercih edin

    Kimyasal ve kanserojen ürünlerin kullanımından kaynaklanan hastalıkların son yıllarda artış göstermesi, elektrikli ev aletleri markalarını da deterjan kullanmadan temizlik yapabileceğimiz ürünler üretmeye yöneltti. Daha az elektrik harcayan elektrikli süpürgeler üreten Fakir’in deterjan kullanımına gerek kalmadan sadece su ile hijyenik ortamlar sağlayan buharlı temizleyicilerini de bu noktada denemenizi tavsiye ederim.  Deterjan kullanımına gerek kalmadan sadece su ile hijyenik ortamlar sağlayan buharlı temizleyiciler; gelecek nesillere daha yaşanılabilir bir dünya bırakırken aile ekonominize de katkıda bulunuyor.  

    Yüzyılın markası ödülünü aldı

    Ayrıca hatırlatmakta fayda var: Elektrikli süpürgeler kategorisinde köklü bir geçmişe sahip olan Fakir Hausgeräte, Ar-Ge çalışmaları sonucu tasarladığı son teknoloji ürünleriyle, ‘Deutsche Standards’ tarafından, elektrik süpürgesi kategorisinde “Yüzyılın Markası“ ödülüne layık görüldü. Üç yılda bir, Alman üreticilerinin ürünleri için bağımsız bir marka danışma kurulu tarafından verilen ve Alman marka dünyasının altın standardı olarak kabul gören Yüzyılın Markası Ödülü 2015 yılında elektrik süpürgesi kategorisinde Fakir Hausgeräte’nin oldu. Yüzyılın Markası Ödülü geçmiş yıllarda Adidas, BMW, Aspirin ve Miele gibi dünya markalara verilmişti.

    AirPods çıkış tarihi ertelendi

    0

    airpods

    Apple, AirPods adlı kablosuz kulaklık modelinin çıkış tarihinin ertelendiğini açıkladı. Şirket ilk kez geçtiğimiz ay, iPhone 7 lansmanında EarPod satışlarına Ekim ayının sonu itibarıyla başlanacağını duyurmuştu. Söz konusu gelişmenin devamında yeni çıkış tarihi ya da gecikmenin nedenleri hakkında ise herhangi bir bilgi paylaşılmadı.

    Apple sözcüsünden alınan açıklamaya göre AirPods ön talepleri beklentinin üzerinde oldu ve ürün nakliyelerinin tamamlanması için biraz zaman gerekli. Görünüşe bakılırsa kablosuz ve ilgi çekici bir görünüm vaat eden Apple kulaklıklarının gördüğü ilgi bir hayli yüksek seviyede.

    AirPods, gelişmiş kablosuz bağlantı ve daha iyi pil ömrü ile geliyor. İçerisinde bir çip bulunuyor ve yakındaki iOS cihaza otomatik olarak eşleşme mümkün oluyor.

    Şarj edilmesi gereken bağımsız bir teknoloji ürünü formu sunan Apple AirPods’un 5 saat şarj dayanıklılığı bulunuyor. Beraberindeki taşıma çantasıyla 5 kereye kadar şarj edilebileceği ifade ediliyor. iPhone 7 etkinliği sırasında test edilme olanağı bulunan ürünlerin, etkileyici bir ses kalitesi sağladıkları yönünde ağır basan bir görüş hakimdi.

    Öte yandan ürün, yüksek teknoloji argümanlarının yanı sıra beklenildiği gibi iddialı bir fiyat etiketiyle geliyor. Ürün için belirlenen fiyat etiketlerinin pek de mütevazı olmadığını belirtelim.