Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 1683

    Televizyonlarda 5K, 8K ve 16K dönemi

    0

    Piyasada yaygın şekilde yer alan 4K televizyonların ne kadar yüksek çözünürlüğe sahip olduğunu henüz idrak edemedik. Bunun için içeriğe ihtiyacımız var. Şu aşamada oyunlar ve internet üzerinden yayınlarla 4K keyfini sürebiliyoruz. Ancak donanım üreticileri her zaman için bir adım önde! Birçok geliştiriciye göre 4K teknolojisi gelebileceği son noktada. Özellikle HDR gibi yeni nesil özelliklerle amaçlarına ulaşan üreticiler gözünü çok daha yukarılara dikti. İlk hedef 5K!

    5K ekranlar için uzak gelecek veya deneysel gibi ifadeler kullanırsak yanılırız. Zira Apple, iMac serisinde bir süredir 5K çözünürlük sunuyor. 4K (yani 4000) 4096 yatay çizgiye verilen isimken 5K’da bu sayı 5120’ye çıkıyor. 5K’nın tam çözünürlüğü ise 5120 × 2880. Yani Full HD’nin piksel hesabıyla yaklaşık 7 katına çıkıyoruz. İnanmayanlar için hesabımız şu şekilde: 1980 x 1050 = 2079000. Bu Full HD panele sığabilecek piksel sayısı. 5K’da ise aynı mantıkla 5120 x 2880 = 14745600 sayısına ulaşıyoruz. 14745600’ü 2079000’a böldüğümüzde ise 7,09 küsurlu bir sayı elde ediyoruz. İnanmayanlar için denemesi bedava!

    LG-8K-TV_4_large
    LG’den 98 inç 8K ColorPrime televizyonu

    Ne yapacağız bu kadar çözünürlüğü?

    Birkaç yıl öncesine kadar Full HD bile rüya iken şimdi bunun 5 katı ile ne yapacağız. Apple firması, iMAC’lerin daha çok tasarım, mimari, fotoğraf gibi görsel temelli işler için tercih edildiğini bildiğinden fazladan piksellerin kullanıcıya çalışma avantajı sağlayacağını biliyor. Yani bu kadar fazla pikseli ve çözünürlüğü profesyonel amaçlı düşünebiliriz. Ancak kemerleri sıkı bağlayın çünkü 5K bile yeni yeni gündeme gelmişken üreticiler şimdiden 8K’nın peşine düştüler. Daha ileride ise 16K’ya varacak bir yol haritası şimdiden çıkarılmış durumda! 5K’nın daha çok bir geçiş olacağını düşününe üreticiler şu aşamada 5K’yı yakın geleceğin ideal monitör çözünürlüğü olarak görüyor. Yine de piyasada şu anda 5K televizyon bulmak mümkün. LG’nin kelimenin tam anlamıyla deneysel olarak nitelendirebileceğimiz 220,000 (!) lira civarındaki 105 inç (!) LG 105UC9V modeli 5K çözünürlük veriyor. Daha fazlasını merak ediyorsanız sizi bu adrese ziyaret edebilirsiniz.

    Yukarıdakine benzer bir durum 8K televizyonlar için de geçerli. Önemli üreticilerden Sharp, 2015 yılında 120,000 dolara 8K televizyon satıyordu. Çok niş bir alana hitap eden bu tarz ürünler yine de geleceğin vizyonuna ışık tutuyor. Öyle ki son zamanların teknoloji fuarlarında Samsung ve LG gibi üreticilerden 8K televizyon tanıtımları görüyoruz. 5K’ya göre daha kalıcı olması beklenen bu çözünürlük muhtemelen önümüzdeki 10 yıl egemenlik kurmuş olacak. Tabii böylesi yüksek çözünürlüklerin ekran boylarını da 100 inç seviyelerine ittiğini görüyoruz. Tüketicilerin bu seviyelerde televizyon alırken artık evlerinde uygun bir duvar da ayarlamaları gerekecek.

    8k-super-hi-vision_w720

    Daha fazla çözünürlük!

    Sürprizi sona saklayarak sizi 16K televizyon haberleriyle baş başa bırakalım. 8K televizyonların prototiplerinin ortaya çıktığı günümüzde 16K’nın araştırmalarına başlanmış durumda. 8K’yı fotoğraf diliyle 32 megapiksel, 16K televizyonu ise 128 megapiksel olarak tanımlamak mümkün. Böyle bir ekranı hayal bile etmek güç. Zaten birçok uzmanın ortak görüşü gözümüzün 10K üzerinde görüntüyü ayırt etmekte zorlanması. Yani fazla pikselin göze direkt olarak bir yararı yok. Ancak 8K ile birlikte Artırılmış Gerçeklik (Augmented Reality) uygulamalarının çok farklı bir boyut alacağı söyleniyor. İşte 8K ve 16K’daki bu çözünürlükler daha çok Artırılmış Gerçeklik gibi yeni izleme formatlarında kullanılacak.
    Ne Almalıyım?
    Görüldüğü gibi 4K’yı takip edecek çözünürlükler şimdiden hazır. Peki, bu durumda nasıl televizyon alacağız? Beklemek mi gerek? Teknolojide beklemenin en büyük artısı fiyat düşmesidir. Bunun sonucu olarak da yeni özelliklerden mahrum kalırsınız. İşte burada bütçeniz ve gelecek özelliklere duyacağını ihtiyaçtan ortaya çıkan çan eğrisini belirlemeniz gerekir. Şu aşamada görünen o ki 4K’lar donanım olarak zirveye çıkmış ya da çıkmak üzereler. Yavaş yavaş fiyatların daha uygun hale gelmesiyle alınabilir hale gelecek. Kaldı ki 4K içerik, yayın çok az yapılmakta. Buna karşın biraz daha bekleyip 5K için şansını denemek isteyenler buna bir ara çözünürlük olarak bakıldığını bilmeli. Ancak iş amaçlı böyle bir ihtiyaç varsa beklemek sizin takdirinizdir.

    Corel VideoStudio X9.5 ile video montajı

    0

    2017_subat_04

    Aslında Corel VideoStudio X9.5 programını tüm uzmanlık düzeyleri için video düzenleme yazılımı olarak tanımlayabiliriz. Birkaç dakika içinde filmler oluşturabilir, yüzlerce yaratıcı efekt kullanarak geçişler ve başlıklar ile ses araçlarını da kullanarak kendi kurgunuz ile çok kolay bir biçimde videonuzu düzenleyebilirsiniz.

    Bu programı kullanarak hazırlayacağınız montajlanmış videoda ne tür düzenlemeler yapabileceğinizi ve programın ne tür özelliklere sahip olduğunu başlıklar altında anlatalım.

    Filmin Yönetmeni Sizsiniz

    Program 1500+ özelleştirilebilir efekt, başlık ve şablonla çok geniş bir çalışma platformu sunuyor. Kare Dondurma, Stop Motion, çok noktalı Hareket Takibi gibi özellikleri en çok dikkat çeken özellikler arasında.

    Yaratıcı Kaplamalar

    Çeşitli efektler için kaplayan nesnelerin arka planla nasıl geçiş yapacağını ayarlayabilir ve yarı şeffaf veya renk geçişli sonuçlar elde edebilirsiniz. Ayrıca ilgi çekici efektler veya başlık bölümleri için video maskesini kullanarak videoda belirli bölümlerini gizleyip veya görünür kılabilirsiniz.

    Kare Dondurma

    Beğendiğiniz tek bir kareyi geçici olarak dondurarak özel bir etki oluşturabilirsiniz. Freeze Frame özelliği, kareyi seçmenizi ve bekleme süresini belirtmenizi sağlayarak istediğiniz efekti elde etmenizde yardımcı olur.

    2017_subat_04_02

    Audio Ducking

    Arkaplan seslerini kısarak konuşmayı ve diyaloğu daha anlaşılır kılan Audio Ducking özelliği için başlama / bitiş zamanlarını ayarlayabilirsiniz.

    Hızınızı Siz Ayarlayın

    Hızla oynayarak dramayı arttırın, benzersiz time-lapse efekti için yavaşlatın veya hızlandırın. Değişken hız kontrolleriyle, birden fazla video klibi oluşturmak zorunda kalmadan videonun bir kısmının hızını değiştirebilirsiniz

    Etkileyici Slayt Gösterileri

    En beğendiğiniz geçiş efektleriyle denemeler yapabilir video ve slayt gösterileriniz için iyi bir görünüm sağlayabilirsiniz.

    Bütünleşik Ses Kütüphanesi

    Kurguladığınız video iyi bir arka plan müziği olmadan tamamlanmış sayılmaz. O yüzden ses kütüphanesi, arasından seçim yapabileceğiniz yüzlerce serbest telifli müzik ve ses içeriği kullanıma sunulmuş olarak geliyor. İsterseniz de kendi filminize kendi ses dosyalarınızı veya en sevdiğiniz şarkıyı ekleyebilirsiniz.

    6. Nesil Intel Çiplerine Göre İyileştirildi

    Programda en yeni çip teknolojisine göre iyileştirilme yapılmış. Böylece daha fazla hız ve yüksek performans sunuyor.

    Corel VideoStudio X9.5’in Teknik Özellikleri

    – Windows 10, Windows 8, Windows 7, 64-bit OS öneriliyor.

    – Intel Core Duo 1.8 GHz, Core i3 veya AMD Athlon 64 X2 3800+ 2.0 GHz veya fazlası

    – 2 GB RAM veya daha fazlası, Windows 64-bit için minimum 4 GB, UHD veya Çoklu-Kamera düzenlemesi için 8+GB önerilir

    – Vertex, Pixel Shader 2.0 ve donanım kodlaması ivmelendirmesi için minimum 512 MB VRAM içeren ve DXVA2 VLD modu desteği olan ekran kartı

    – HEVC açmak için Windows 10 ve ekran kartı donanım desteği gerekiyor

    – 128 MB VGA VRAM

    – Minimum görüntüleme çözünürlüğü: 1024 x 768

    – Windows uyumlu ses kartı

    – Tam yükleme için enaz 6 GB HDD alanı

    – Yükleme için DVD-ROM sürücüsü yoksa dijital indirme seçeneği var

    Programın Açabileceği Formatlar

    Video: AVCHD, DV, HDV, AVI, MPEG-1/-2/-4, DVR-MS, DivX*, SWF*, UIS, UISX, M2T, M2TS, TOD, MOD, M4V, WebM, 3GP, WMV, Şifrelenmemiş DVD başlıkları, MOV, MKV, XAVC, HEVC

    Ses: AC3, MP3, MPA, MOV, WAV, WMA, MP4, M4A, Aiff, AU, CDA, AMR, AAC, OGG

    Resim: BMP, CLP, CUR, EPS, FAX, FPX, GIF87a, IFF, IMG, JP2, JPC, JPG, MAC, MPO, PCT, PIC, PNG, PSD, PXR, RAS, SCT, SHG, TGA, TIF/TIFF, UFO, UFP, WMF, PSPImage, Camera RAW, 001, DCS, DCX, ICO, MSP, PBM, PCX, PGM, PPM, SCI, WBM, WBMP

    Kaydedilebilen Formatlar

    Video: AVCHD, DV, HDV, AVI, MPEG-1/-2/-4, UIS, UISX, M2T, WebM, 3GP, HEVC, WMV

    Aygıt: Apple iPod/iPhone/iPad/TV, Sony PSP/PS3/PS4, Nintendo Wii, Microsoft Xbox uyumlu formatlar

    Ses: AC3, M4A, OGG, WAV, WMA

    Resim: BMP, JPG

    Mutfağınızın vitamin deposu

    0

    Havaların bir sıcak bir soğuk olması her zaman hastalıklara davetiye çıkarır. Bu gibi zamanlarda kendimize dikkat etmeli ve bol bol vitamin depolamalıyız. Mutfağınıza alacağınız bir katı meyve sıkacağı ile günün her saati keyifle birbirinden leziz ve bol vitaminli içecekler hazırlayabilir, hastalıklara meydan okuyabilirsiniz.

    Sağlıklı ve zinde kalın
    Siemens Ev Aletleri, soğuk kış günlerinde hastalıktan uzak sağlıklı günler yaşayabilmeniz için, taze sebze ve meyveleri birer meyve suyuna dönüştüren ME35000TR katı meyve sıkacağı ile mutfaklarınızı bir vitamin deposuna çeviriyor. Ürünün en dikkat çeken özelliği ise 700 Watt’lık güçlü motoruyla tüm sebze ve meyvelerden mümkün olan en fazla suyun elde edilmesini sağlaması. Ürün damlama emniyeti sistemiyle de temiz bir kullanımı garantiliyor. Markanın 1000 Watt motor gücüne sahip ME400FQ1 katı meyve sıkacağı ise seramik bıçağı sayesinde sebze ve meyvelerin vitaminlerinin kaybolmadan sıkılmasına yardımcı oluyor. XXL besleme ağzı ile sebze ve meyveleri önceden doğramayı gerektirmeyen ve bütün halinde atarak kolayca suyunu sıkmanıza olanak sağlayan ürünün parçaları ise bulaşık makinesinde rahatlıkla yıkanabiliyor.

    Hayatınıza sağlık katın
    Fiberboost teknolojisi ile tasarlanan Philips Avance katı meyve sıkacağının dikkat çeken en önemli özelliği farklı lif oranlarında içecekler hazırlamaya olanak sunması. Ürünün güçlü motoru ve kademeli ayarlama seçeneği sayesinde meyve sularının lif oranı yüzde 50’ye kadar ayarlanabiliyor. Ürünün genişletilmiş besleme haznesine daha büyük meyve parçaları atılabiliyor ve tercihe göre farklı yoğunluklarda meyve suyu sıkılabiliyor. Philips Avance, özel olarak geliştirilen ön temizleme fonksiyonu ile mutfak tezgahlarını da temiz bırakıyor. Sıkma sırasında ve sonrasında iticiye su uygulayarak istenmeyen liflerin temizlenmesini sağlayan ön yıkama fonksiyonu sayesinde cihazı temizlemek oldukça kolay. Bu özellik, aynı anda farklı tercihlere uygun meyve suları hazırlarken, içeceklerin tatlarının birbirlerine karışmasının da önüne geçiyor.

    Profesyonel seramik bıçağı kullanıyor
    Bosch Ev Aletleri’nin Reddot ve IF tasarım ödüllü katı meyve sıkacağı MES4010, güçlü motoruyla hızlı ve pratik bir kullanım sağlıyor. Profesyonel seramik bıçağı kullanan ürün, 1200 Watt’lık güçlü bir performansa sahip. Sert meyvelerde bile en iyi sonuçları veren MES4010, 84mm’lik geniş ağzı sayesinde meyvelerin kesilmesine gerek bırakmadan içeceklerin en hızlı şekilde hazırlanmasını sağlıyor. Tek seferde 1,5 litre meyve suyu sıkabilen ürün, yüksek kalitede alüminyum gövdeye sahip ve damlama emniyetli ağzı sayesinde damlatmadan temiz bir kullanım sunuyor.

    Hastalıklara karşı direnciniz yükselecek
    Mutfaklarınızı vitamin deposuna çevirecek katı meyve sıkacaklarından bir diğeri de patentli damlatmaz musluğu ve 1,5 litrelik sürahi kapasitesine sahip Kenwood’un JE880 modeli. Sebze ve meyvelerin sularını maksimum seviyede sıkarak daha az posa bırakan Kenwood katı meyve sıkacağı, meyveden gereken vitamini de bu sayede almanızı sağlıyor. Kenwood tarafından geliştirilmiş posa ayırıcı teknolojisi sayesinde daha etkili, temiz, rahat ve oldukça pratik bir şekilde meyvelerinizin suyunu sıkabilme imkanı sunan ürün aynı zamanda göz alıcı şıklığıyla da mutfağınızı tamamlıyor. Yumuşak, katı ayırmaksızın her türlü meyve ve sebzeler için 2 ayrı hız ayarı bulunan Kenwood JE880 ile istediğiniz meyvenin suyunu kolaylıkla sıkabilirsiniz. 3 litrelik posa bölümü ve silinebilir özelliğiyle de kullanım sonrası ister elde, ister bulaşık makinesinde kolay ve pratik bir şekilde temizlenmesini sağlayabilirsiniz. Ergonomik tasarımıyla göz alan, meyve ve sebze sıkmayı keyifli hatta oldukça pratik bir hale getiren Kenwood JE880 ile artık hastalıklara karşı direnciniz yükselecek, sağlıklı ve doğal lezzetler sayesinde gün boyu zinde, enerjik hissetmenin ayrıcalığını keşfedeceksiniz.

    ZTE, Hawkeye’den umduğunu bulamadı

    zte-project-csx-product-photos-4

    Kickstarter, çeşitli ürün ve hizmet fikirlerinin, demolarının kamuoyuna sunulduğu, fikirlerin bağışlarla hayata geçirilebilmesini esas alan bir yapı. Son yıllarda iyiden iyiye popüler bir hal alan bu ünlü platformun ilginç ürünleriyle boy gösteren köklü markalar tarafından da kullanıldığı görülüyor. İşte bu markalardan biri Çin merkezli tanınmış teknoloji şirketi ZTE…

    ZTE, bir süre önce Kickstarter üzerinden sunduğu bir akıllı telefon modeliyle adından söz ettirmişti; Hawkeye adıyla duyurulan modelin seri üretimine geçilmesi için de 500 bin dolar toplam bağış koşulu belirlemişti. Kickstarter’daki ortalama bağış miktarlarının üstündeki bu rakamın iddialı olduğu ilk başta da konuşuldu, ancak geride kalan 1,5 ay içinde sadece 36 bin 245 dolar toplanabileceğini kimse tahmin etmiyordu ve beklenen adım geldi…

    ZTE, Hawkeye modeli için gerçekleştirdiği bağış kampanyasını zamanından önce bitirme kararı aldı. Görüş ve bildirimlerin de etkili olduğu erken bitirme kararı, otoriteler tarafından da olumsuz karşılanmıştı; Project CSX adıyla gelen Hawkeye modeli, heyecan verici olmayan teknik detaylara sahipti. Orta segmente yer alan modelin kendinden yapışkanlı kılıf ve göz takip özelliklerine sahip olması ise beklenen etkiyi oluşturamadı. En nihayetinde bir akıllı telefon planlaması daha sonlanmış oldu.

    Teknoloji dünyasına dair öne çıkan gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    Silicon Valley’den yeni sezona dair ilk fragman

    silicon-valley-s3-1280jpg-652c3a_1280w

    Teknoloji dünyasında ‘Silikon Vadisi’ diye bir gerçeğin olduğuna şüphe yok. ABD’nin bu ‘teknolojinin kalbi maiyetindeki’ bölgesi, sayısız şirketin doğuşuna tanıklık etti, birçok merkez ve tesise ev sahipliği yaptı, günümüzde yazılım geliştiricilerin, girişimcilerin yoğun olarak konumlandığı bölgeden çıkan dikkat çekici bir detay da ünlü dizi serisi Silicon Valley’e ilham vermesi.

    4 yıl önce ilk kez yayınlandığında büyük ilgiyle karşılanan yapımda Silikon Vadisi’nde yaklaşık olarak bir ‘garaj’ içerisinde yaşayan ve bulduğu yazılımın varolmasını, daha çok kişiye ulaşmasını sağlamaya çalışan, bu sırada çeşitli tehditler de atlatan bir grup girişimciyi yakından tanıyoruz.

    Dizinin eğlenceli öğeleri, keyifli karakterleri ve konusu dikkat çekici yönleri arasında. Ve asıl haber, kısa süre sonra 4. Sezonu başlayacak olan HBO imzası taşıyan Silicon Valley’in ilk tanıtım fragmanı yayınlandı. Haberin devamında yer alan fragman, izleyenleri yine keyifli bölümlerin beklediğinin sinyalleri ile dolu…

    [vsw id=”r8sCCf82Nf8″ source=”youtube” width=”425″ height=”344″ autoplay=”no”]

    Silikon Vadisi, teknoloji şirketleri için adeta bir merkez. Google, Oracle, Intel, Cisco, Apple, eBay, VMWare, Hewlett-Packard, Salesforce, Symantec ve daha birçok şirketin merkezi burada konumlanmış durumda.

    Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    Apple’dan yeni ekran patenti

    Ekran Resmi 2017-02-19 11.28.24

    Teknoloji şirketi Apple, yeni bir ekran patenti aldı; çok daha dayanıklı bir yapı sunma temelindeki patent, gelecek dönem iOS cihazlarında kullanılabilir ekranlara işaret ediyor. İşte detaylar…

    Apple, inovasyon anlamında öncü markalardan. Tüketici elektroniği şirketi sadece mevcut geliştirme hamleleriyle değil, geleceğe yönelik adımlarıyla da adından sıklıkla söz ettiriyor. Yeni gelişme de bu noktada dikkat değer…

    Teknoloji şirketi yeni bir ekran patenti aldı, söz konusu patentin öne çıkan özelliği ise kırılmaya karşı dayanıklılık şeklinde. Ayrıca ekranın üzerindeki arızaların da tespitinin önünü açıyor.

    Karşılıklı sensörlerle donatılan cam, bu sayede darbe sonrası defarmasyonu algılayıp kılcal çatlakların derinliği, boyutu gibi verileri sunabilme iddiasında. Bu sayede genel olarak teknik servis sürelerinin kısaltılması hedeflenirken oldukça farklı bir bakış açısının da gündeme gelebileceği görülüyor.

    Öte yandan geliştirilen patentin sonraki akıllı telefon modeli iPhone 8’de kullanılması düşük bir olasılık durumunda. 2018 yılı ise patentin iPhone veya diğer mobil cihazlarda görülebileceği tarih olabilir. Teknoloji şirketlerinin aldıkları her patenti uygulamaya koymadıklarını da hatırlatmakta fayda var.

    Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    Samsung Exynos 9 ile tanışın

    Exynos 9

    Samsung, yeni nesil Exynos 9 işlemcisini sosyal medya üzerinden duyurmaya devam ediyor. Hangi modellerde bu işlemcinin kullanılacağı ise büyük merak konusu. İşte detaylar…

    Kore merkezli tüketici elektroniği markası Samsung, 2017’ye aralarında Galaxy A (2017) serisinin de bulunduğu bir dizi yeni ürün ve hizmetle girmişti. Gözler ise şüphesiz Galaxy S8 serisinde.

    Önümüzeki süreçte tanıtılması beklenen üst segment akıllı telefona odaklanılmışken Samsung’tan beklenmedik bir duyuru geldi. Şirket, yeni Exynos işlemcisine dair bazı detayları sosyal medya üzerinden görücüye çıkardı.

    Exynos 9, Samsung’un gelecek dönemdeki akıllı telefonlara yer alacak olan ve kendi geliştirdiği işletim sistemi.  Geliştirdiği işletim sistemini aralarında Türkiye pazarının da bulunduğu birçok ülkedeki modellerinde sunan Samsung’un, Galaxy S8 ve Galaxy S8 edge için ise Qualcomm tarafından üretilen Snapdragon 835’i cihazlardaki teknolojinin çekirdeği olarak kullanması bekleniyor. Aslında Galaxy S8 serisine dair beklentiler genel olarak bir hayli fazla…

    2017’de piyasaya çıkacak heyecan verici teknolojiler makalesini okumak için buraya tıklayabilirsiniz…

    Detaylarına bakıldığında 10nm teknolojisi ve Mali-G71 grafik işlemcisi ile gelen bir yapı sunan Samsung Exynos 9, saat hızları, düşük pil tüketimi gibi kritik önem taşıyan unsurlarda iddiası yüksek bir donanım argümanı maiyetinde. Teknoloji şirketinin sadece akıllı telefonlarında değil yeni nesil tabletinde de söz konusu işlemciyi görmek olası. Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    Kırmızı iPhone ve yeni iPad’ler yolda

    red iphone

    Apple’ın Mart ayında yapacağı etkinlikte yeni iPad modellerini tanıtacağı biliniyordu. Japon kaynaklı Mac Otakara’nın haberine bakacak olursak bu etkinliğin diğer detayları da yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı.

    Büyük bir sürpriz olmazsa Apple’ın iPad Pro ailesi yenilenecek. İddiaya göre 7.9 inç, 9.7 inç, 10.5 inç, 12.9 inç olmak üzere 4 farklı model piyasaya sürülecek. Böylelikle iPad Mini 4 yerini 7.9 inçlik iPad Pro’ya bırakmış olacak. Mevcut olan 9.7 inç ve 12.9 modellerinin özellikleri güncellenirken tamamen yeni olan 10.5 inçlik iPad Pro’nun da ince çerçeve ve home tuşunun olmaması gibi özellikler bulundurması bekleniyor.

    Daha önceleri çıkan dedikodulara bakacak olursak Mac Otakara’nın son iddiası çok da tutarsız değil. KGI Securities analisti Ming-Chi Kuo da Apple’ın 3 farklı iPad modeli tanıtacağını ve bunlardan birinin 10.5 inç boyutunda olacağını söylemişti. Yine Digitimes ve Barclays gibi bu tarz sızıntılarla gündeme oturan mecralar da yakın zamanda benzer ifadeler de bulunmuşlardı.

    Çarpıcı renkler söz konusu…

    Mac Otokara’dan gelen son rapora göre Apple iPad’lerin yanısıra (PRODUCT)RED kampanyası kapsamında iPhone 7 ve iPhone 7 Plus’ın kırmızı modelleri de tanıtacak. Ayrıca Apple’ın geçtiğimiz yıl tanıttığı iPhone SE’ye 128 GB kapasite seçeneği eklenecek.

    Tüm bu yeniliklerin Apple’ın Mart ayı içersinde gerçekleştireceği sunum da tanıtılması bekleniyor. Firma bu sunum için henüz net bir tarih vermedi.

    NOT: Görsel temsilidir.

    Aksiyon kameralarında 4K devri

    Bundan iki sene öncesine kadar hâkim çözünürlük olan Full HD, artık aksiyon kameralarındaki yerini 4K’ya bıraktı. Bu değişim beraberinde avantajları ve dezavantajları getirdi.

    Videoda harici mikrofon kullanımının incelikleri

    mikrofon02

    Bu yazımda video kayıt ederken dikkat etmeniz gereken konulardan biri olan harici mikrofon kullanımı ile ilgili detaylara dikkat çekiyorum.

    Çok güzel bir video çektiniz. Kadraj ve çekim harika oldu. Videoyu bilgisayara aktardınız ama bir baktınız ki seste bir sorun var. Seste bir cızırtı var ya da kalabalık bir ortamda yaptığınız çekimde çok fazla gürültü var.

    Bu ve benzeri sorunları aşmanın en kolay yolu fotoğraf makinesi ya da video kameranıza harici mikrofon bağlayıp video kayıt etmektir. Elbette bunu yapabilmeniz için harici mikrofon girişi olan bir video kayıt cihazına (fotoğraf makinesi ya da video kamera) ihtiyacınız var. Günümüzde birçok dijital SLR fotoğraf makinesinde, bazı aynasız fotoğraf makinelerinde ve bazı video kameralarda harici mikrofon girişi bulunur.

    Neden harici mikrofon?

    Amatör kullanım açısından önemsiz gibi dursa da videoda sesin çok önemli bir yeri vardır. Videonun kalitesine doğrudan etkileyen ses konusu gerçekten önemlidir. Zira bir video çok iyi şartlarda kayıt edilmiş bile olsa ses kaydı kötü ise o çalışmayı çöpe atmak zorunda kalırsınız. Harici mikrofon kullanımı ise bu tarz sorunları ortadan kaldırır. Doğru yerde ve zamanda kullanılan harici mikrofon ses kalitesini ciddi anlamda etkileyen önemli bir unsurdur. Harici mikrofon kullanırken dikkat edilecek bazı ipuçlarıyla çok iyi sonuçlar elde edebilirsiniz. Ancak burada verdiğimiz ipuçları profesyonel anlamda olmayıp amatör kullanım içindir. Elbette bu ipuçlarını kullanarak profesyonel çalışmalara yakın sonuçlar elde edebilirsiniz. Ama bu ipuçlarımızın amacını değiştirmeyecektir.

    mikrofon04

    Ses seviyesi

    Bir kamera ya da fotoğraf makinesine harici mikrofon bağladıktan sonra dikkat etmeniz gereken bir diğer konu mikrofonun ses kayıt seviyesidir. Harici mikrofon bağlantısı olan cihazlarda menüde mikrofon ses seviyesi bulunur. Ortamın ses durumuna göre buna bazı ayarlar yapmanız gerekebilir. Db cinsinden ölçüm yapılan bu menüde ortalama olarak -6 değerini tutturmanız yeterli olacaktır. Bu değer Premier gibi programlarda da standart olarak kabul edilir. Bu rakamın altı ses seviyesinin düşük olacağı anlamına gelir. Üstü ise ‘patlama’ ya da ‘çatlama’ olarak tabir edilen yüksek ses sorununa yok açar ki ikisinin de düzeltilmesi bazen mümkün olmayabilir. O yüzden bu ayarı yaparken dikkatli olup bol bol tecrübe edinmeniz gerekiyor.

    Kablolu mu kablosuz mu?

    Elinizdeki cihazın desteği olduğunu varsayarak harici bir mikrofon bağlamaya karar verdiğinizi düşünüyoruz. Akla ilk gelen soru: Kablolu mu kablosuz mu? Bu biraz bütçenize bağlı. Fakat kaliteli bir kablosuz mikrofonun fiyatı 500-600 Dolar civarından başlıyor. Bu da bugünün kuruyla 1700-1800 TL ediyor ki amatör kullanım için epey yüksek bir rakam. Kablolu mikrofonlar ise 100-150 TL civarından başlar ve 3-4 bin TL hatta 10 bin TL’ye kadar çıkan kablolu mikrofonlar vardır. Ancak mikrofonlar da kendi aralarında boom, yaka, el gibi çeşitlere ayrılır ve her birinin kullanım yeri farklıdır. Çok detaylı bir konu olduğundan burada kısa tutup amatör kullanım için temel olarak ikiye ayrılan el ve yaka mikrofonlarından bahsediyorum.

    mikrofon06

    Yaka mı yoksa el mikrofonu mu?

    Yaka mikrofonu ağırlıklı olarak ikili ya da üçlü röportajlarda tercih edilirken el mikrofonu sokak röportajı ya da gürültülü ortamlarda yapılan çekimlerde kullanılır. El mikrofonunun hassasiyeti (genel kullanım için olanlar) yaka mikrofonunu göre daha azdır. Bu yüzden etraftaki sesleri daha az alan el mikrofonları ağırlıklı olarak gürültülü ortamlarda ve spontan çekimlerde kullanılır. Sokak röportajlarında gürültü oranı yüksek olduğu için genelde el mikrofonu tercih edilir. Ayrıca tek tek mikrofonla birden fazla kişinin kullanımı sağlandığı için em mikrofonu kalabalık röportajlarda da kullanılır. Yukarıda da bahsettiğim gibi farklı özelliklere sahip el mikrofonları vardır. Etki alanları ya da kullanım yerlerine göre onlarca farklı el mikrofonu bulunur.

    mikrofon05

    Yaka mikrofonları ise gürültüsü az olan ve genelde birden fazla kişinin yer aldığı çekimlerde kullanılır. Ayrıca tek kişinin açıklama yaptığı çekimlerde de yaka mikrofonu kullanılabilir.

    Her iki türün de kablolu ve kablosuz olan versiyonları vardır. Kablosuz olanlar haliyle çok daha pahalı oldukları için genelde profesyoneller tarafından tercih edilir. Ancak kablolu olanları da iş görür ve amatörler açısından cüzdan dostudurlar.

    Ana konumuz olmasa da boom mikrofon olarak bilinen mikrofon türü ise uzaktan belli bir açıyla ses kaydı almak için tercih edilir. Ağırlıklı olarak profesyonellerin kullandığı bu mikrofon türü kalabalık mekanlarda bile sadece belli bir ses kaynağından kayıt alabilecek şekilde çalışmaktadırlar.

    Evet kısa bir giriş yaptığım mikrofon konusu aslında kendi içinde bir derya. Detaylı bir alan olan ses kaydı günümüzde ayrı bir ihtisas alanıdır. Ancak buradaki bilgiler de size en azından temel anlamında olsa da fayda sağlayacaktır. Bu konuyla ilgili daha önce yazdığım ‘Videoda ses’ konulu yazımı merak edenler buradan okuyabilir.

    Işığınız bol olsun…