Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 1514

    Google’ın Project Loon çalışmaları Asya’da devam ediyor

    Teknoloji şirketlerinin, daha fazla internet kullanımının geridönüşümsel sonuçlarını artırmaya yönelik adımları bilinir. Örneğin Facebook, daha fazla kullanım için internet balonlarını, oldukça ilginç bölgelerde kullanıma sunmak gibi adımlarıyla adından söz ettiriyor. Google ise bu alandaki en iddialı şirketlerden. Örneğin geçtiğimiz aylarda Kuzey Amerika’da görülen bir dizi doğa felaketinde internet erişimi için aktif olarak internet sağlayan balonlarını kullanıma sunmuştu. En nihayetinde ise teknoloji markasının ücretsiz internet veya internetin yaygınlaşması adına faaliyetleri tüm hızıyla devam ediyor…

    Bu kapsamda Google, Project Loon adı verilen internet balonlarını, dünyanın birçok ülkesinde test etmeye devam ediyor. Yeni bilgiler, Asya ülkesi Hindistan’daki Andhra Pradesh eyaletinde, çeşitli çalışmalar yapıldığı yönünde…

    İlgili testler için bu ülkedeki internet sağlayıcılarından Andhra Pradesh State FiberNet ile ortaklaşa hareket edildiği bildirildi. Böylelikle internetin yaygınlaşması için gerekli olan yer üstü çalışmalarına ülkede gökyüzündeki testler eşlik etmeye başladı. Ayrıca bu çalışmalardaki maliyet son derece düşük…

    Proje kapsamında nüfusunun sadece yüzde 20’sinin internet bağlantısına sahip olduğu belirtilen Andhra Pradesh eyaletinde, bu oranın artması bekleniyor. Bunun için ilk aşamada 2 bine yakın açık hava bağlantısının kurulacağı kaydediliyor.

    Apple CEO’su 2017’de ne kadar gelir elde etti?

    0

    Apple’ın başarılı CEO’su Tim Cook’un 2017’de ne kadar gelir elde ettiğini merak ediyor musunuz? İşte bu konuya ilişkin birbirinden ilginç bilgiler…

    Apple’ın CEO’su Tim Cook’un 2017 finansal bilançosu netlik kazandı. Dünyanın en önemli teknoloji şirketlerinden birinin bir numaralı ismi, yılı 12 milyon 825 bin 66 doları maaş ve bonuslar, 89 milyon 200 bin doları ise hisse senetlerinden olmak üzere 102 milyon dolar kazançla kapattı.

    Maaş ve bonuslara dair 2017 rakamı, bir önceki yıl 8 milyon 747 bin 719 dolardı. Öte yandan bonus tutarı önemli ölçüde artan Cook’un yanı sıra 5 Apple yöneticisinin de kişi başı 3,11 milyon dolar bonus ve 24,2 milyon dolar hisse senedi ödülü aldıkları belirtildi. (Ultram)

    Apple, 2017 hedeflerini yüzde 155,5’lik oranda aştı, ayrıca net satışlardan 229 milyon 200 bin ve operasyonel gelirlerden 61 milyon 300 bin dolar gelir elde etti. Bu denli başarılı bir yılın sonunda Cook’un sadece kazancıyla gündeme gelmesi beklenemezdi.

    Apple CEO’su, şirketin yönetim kurulu tarafından alınan kararla artık seyahatlerini özel uçakla gerçekleştirecek. İlginç diğer bilgiler olarak, Tim Cook’un ulaşım giderlerinin 2017’de 93 bin dolar, güvenlik giderlerinin ise 224 bin dolar seviyesinde olduğu resmi olarak açıklandı.

    Sosyal medya kullanımın oranında Kuzey Amerika zirvede

    Sosyal medyanın son yılların çığ gibi büyüyen ilgi boyutu, şüphesiz tüm dünyayı peşinden sürüklüyor. Facebook, Twitter, Instagram gibi sosyal ağlarda her gün milyarlarca içerik paylaşılırken, dünya genelindeki insanlar, bu platformlarında aralarında bulunduğu çok sayıda ağ dahilinde saatlerce zaman geçiriyorlar. İlginç olan detayların başında küresel sosyal ağların yanı sıra Çin, Rusya gibi ülkelerde hatrı sayılır kullanıcı kesimlerini peşinden sürükleyen yerel platformların gördüğü ilgi.

    Peki kıtaları ele alacak şekilde nerede, nüfusun ne kadarlık bölümü sosyal medya kullanıcısı? İşte bu sorunun yanıtı sizi bir hayli şaşırtacak…

    Tanınmış araştırma kuruluşu Statista verilerine göre Kuzey Amerika’da yaşayan insanların yüzde 66’sı sosyal medya kullanıcısı. Takipteki kıta, Güney Amerika ve oranı da yüzde 59 seviyesinde. Doğu Asya’da oran yüzde 57, bu bölgedeki oran, Çin’deki yüksek kullanımın etkisini görmüş durumda.

    Batı Avrupa’da yüzde 54, Okyanusya’da yüzde 52 olan oran, Orta Amerika’da ise yüzde 51. Güneydoğu Asya’daki sosyal medya kullanım oranı, yüzde 47 seviyesinde, Doğu Avrupa’da yüzde 44 olarak kaydedilen veri, Orta Avrupa’da yüzde 38 seviyesine kadar geriliyor. Tüm dünya ortalaması ise yüzde 37. En az medya kullanım ise (son 3) Güney Asya’da yüzde 15, Afrika’da yüzde 14 ve Orta Asya’da yüzde 7’yle şekilleniyor.

    Whatsapp Business 100 bini aşkın indirilme rakamına ulaştı

    whatsapp

    WhatsApp, şüphesiz anlık mesajlaşma uygulamaları arasında en çok bilineni. Günümüzde mobil cihaz sahipleri açısından, adeta ‘kullanmayan yok’ seviyesinde dahi debilebilir. Diğer yandan geçtiğimiz aylarda beta olarak yayınlanan farklı bir versiyonunun ilk indirilme rakamları kamuoyuyla paylaşıldı. Whatsapp Business adıyla duyurulan versiyonda, WhatsApp kullanımına kurumsal boyut katılmıştı.

    Şimdilik Hindistan, Brezilya ve Endonezya’nın aralarında bulunduğu bazı ülkelerde test edilmekte olan uygulamanın toplamda 100 bin cihaza indirildiği kaydedildi.

    İşletmelerin kullanıcılarla hızlı etkileşimi odaklı uygulama, yalnızca Android uygulama mağazasında söz konusu rakama ulaşmış durumda. Daha beta halinin yayında olduğu düşünüldüğünde ilgi göreceğine dair güçlü ilk işaretin verildiği aşikar. WhatsApp yöneticileri, paylaşılan rakamla ilgili olarak şu ifadeyi kullanmaktan geri kalmadılar: Şaşırtıcı.

    Temelde işletmelere belli kategorilerde ‘onay’ rozetleri verilmesi, örneğin WhatsApp mesajlarında bunun görülmesiyle kullanıcı nezdinde bir güvenin oluşması gibi özellikler sunan WhatsApp Business, ayrıca kısa şirket açıklamaları ile iletişim detayları da sunuyor. Bu özelliklerin ücretli şekilde sunulması ile birlikte bir Facebook markası olan WhatsApp’ın, çatı şirketinin gelirlerine pozitif yönde etki edeceği düşünülüyor.

    WhatsApp Business’la ilgili daha fazla detay için buraya tıklayabilirsiniz.

    Bloodborne’da iki gizli bölüm keşfedildi

    0

    Oyun dünyasının gündeminde ilginç bir konu var; bir dönemin son derece iddialı yapımlarından Bloodborne’u inceleyen bazı kimseler, oyunun içinde gizli olarak bulunan iki farklı boss bölümü buldular. İlginç olay, sürpriz detaylarla dolu…

    Bloodborne, bir dönemin en ünlü PS4 oyunlarından biriydi. Hala hatrı sayılır bir kesim tarafından oynanmaya devam edilen video oyunu, ilginç bir araştırmaya konu oldu.

    Bloodborne’daki kodları inceleyen bir grup yazılımcı, iki tane boss bölümü ile karşılaştı. Kullanılmayan 2 bölge, devasa boyutlara sahip. Zindanlardan biri, Moon Presence’in farklı bir versiyonunu da içeriyor ve burada kullanılmayan son haliyle savaş söz konusu. Heyecan verici olduğunu başta belirtmiştik… Bloodborne’da Moon Presence, gerçek final boss’u olmasıyla önem taşıyor.

    Oyundaki diğer boss ise bir kopek. Elbette sevimli olduğunu düşünmeye gerek bile yok, devasa boyutları ve korkunç görünümüyle son derece ürpertici.

    Oyunlara ilgi duyan yazılımcılar tarafından keşfedilen iki ayrı boss bölümü, oyunda daha önce ortaya çıkarılmamış farklı bölümler anlamına geliyor. Bu durum, aslında iki taraflı bir eylem noktası; oyun şirketleri, bu tür gizli bölümleri, üst seviye geliştici ve yazılımcıların keşfedilmesi için açıkça ‘gizliyorlar’ ve bulunması da elbette oyun meraklıları için önemli bir başarı olarak kabul ediliyor.

    iPhone X ile müthiş bir iş başardı!

    0

    Apple iPhone X söz konusu olduğunda, cihazın en önemli donanımsal özelliği, Face ID’nin çalışmasını sağlayan yepyeni TrueDepth kamera sistemi. Bu kamera şu ana kadar bir iPhone’da kullanılan en yüksek donanımlı sensörlere ve lenslere sahip. Japon bir geliştirici de kamera özelliklerini kullanarak ne kadar farklı ve özgün şeyler başarılabileceğini kanıtladı.

    Japon geliştirici TrueDepth kamera ile yüzünü sildi!

    Sanal gerçeklik alanında çalışan Kazuya Noshiro, gözleri ve ağızı dışında kalan tüm yüzünü tamamen silmeyi başardı. Optik kamuflaj numarasıyla kendini resmen kameralardan yok etti.

    Hemen aşağıdan 10 saniyelik videoyu izleyerek Noshiro’un ulaştığı harika sonucu görebilirsiniz. Üstelik yüzünü silerken arka planın tamamen yerinde olması inanılmaz etkileyici bir başarım olmuş. İleride TrueDepth kullanılarak görebileceğimiz uygulamalar konusunda ufkumuzu genişleyen bir deney olduğu da su götürmez bir gerçek.

    iPhone’unuzu çok daha hızlı şarj etmenin yolu!

    Kuantum Bilgisayarları ve Gelecek

    0

    Geleceğin bilgisayarları günümüzden çok farklı olacak. Bugün daha çok teorik olarak bahsettiğimiz kuantum bilgisayarları bu değişimin mimarı olacak. Günümüzün gelişen veri akışı içerisinde klasik bilgisayarların sınırlı kaldığı bir gerçek. Her ne kadar cebimizde taşıdığımız akıllı telefon 50 yıl öncesinin en gelişmiş bilgisayarını bile solda sıfırda bırakacak kapasiteye sahipse de aslında bilgisayarlar ve işlemcilerin mantığı temelde fazla değişmedi. Klasik anlamda bilgisayarları bir ve sıfırdan oluşan verileri tek tek değerlendiren hesap makineleri olarak nitelendirmek mümkün. Günümüzün gelişen bilgisayarları da aslında sadece çok ileri seviye bir hesap makinesi.

    Kuantum Bilgisayarları
    Kuantum Bilgisayarları toplum yapısında köklü değişimlere neden olacak

    Kuantumun Gücü

    Peki, kuantum bilgisayarlarının farkı nedir? Klasik sistemde bir ve sıfırdan oluşan veriler “bit” adını alırken yeni nesil bilgisayarlar veriyi “kuantum bit” ya da “kübit” (İngilizce’de Qubit olarak geçer) olarak sınıflandırır. Bu da işlemcinin hem bir hem de sıfır olarak işlem yapabilmesini sağlar. Mevcut bilgisayarların sınırı biraz da transistör teknolojisine dayalıyken kuantum bilgisayarları fiziğin superposition (üstdüşüm) özelliğinden yararlanıyor. Verinin aynı anda farklı noktalarda olması esasına dayalı bu özellik, analiz işlemlerini çok hızlandırıp neredeyse mesafe tanımaksızın uzakta bulunan benzer bir bilgisayar ile ortak çalışabilmekte. Teorik olarak bu mantıkla çalışan bir bilgisayarın klasik sisteme göre milyonlarca kat hızlı olma potansiyeli taşıyor.

    17 Kübit İşlemci
    Intel Kuantum Donanım müdürü Jim Clarke, 17 kübit işlemciyi tutuyor

    Tabii işlerin anlattığımız boyuta varması demek bildiğimiz fiziğin de sınırlarının aşılması demek. Sonuç olarak kuantum bilgisayarlarına erişmemiz için kuantum fiziği alanında da ilerlememiz gerekli. Bu tarz bilgisayarların çalışması için Uzay’dan 250 kat daha soğuk bir ortama ihtiyaç duyuluyor. 20 milikelvin derece ve süperiletkenler kullanarak yeni nesil bilgisayarların çalışma ortamını sağlayabiliriz. Sadece bu zorunluluk bile yıldırıcı ancak yine de hedefimizden çok uzak değiliz. Zira geçtiğimiz yıl bu alanda önemli gelişmeler yaşadık. Google 2017’nin Nisan ayında 9 kübit işlemcisini tanıttı. Ardından Mayıs ayında IBM’in geliştirdiği 17 kübit Q işlemcili platformu bilim çevrelerini heyecanlandırdı. Bugüne kadar IBM ve Google arasında geçen yenilikçi savaşlara bu sefer de Intel’in 17 kübit kapasiteli işlemcisi ile ortak oldu.

    Gelecek…

    Kuantum bilgisayarları sayesinde yapılan araştırmalar kesinlikle çok daha hızlı sonuç verecek. Toplumsal olarak da bunun ilk etkilerini hemen hissedeceğiz. Akıllı hale gelen tüm cihazlarımız bu tarz bilgisayarlardan oluşmuş sunucuların aynası olacak. İleri tarihlerin hava durumunu dakikasına kadar bilebilecek, trafik saatlerini hatasız hesaplayabileceğiz. Dünyadaki tüm araçlar sıfır kaza riskiyle kendi kendine hareket edebilecek. İnternet, telefon gibi mevcut iletişim kanallarımız ve yöntemlerimiz kökten değişecek. Kuantum bilgisayarlarının oluşturacağı sanal bilinç aslında insana daha fazla zaman kazandıracak. Belki de bu zamanı daha mutlu bireylerden oluşan bir topluma dönüşmek için kullanacağız.

    Çevre ve doğamızı korumak adına yaptığımız simülasyonlara artık kesin gözüyle bakılacak ve yeni bir bilinç edinme yolunu tercih etmemiz gerekecek. Astral hesaplamalar, yaşanılabilir gezegenler, uzay yolculuklarında her gün yeni ilerlemelere şahit olacağız. Ayrıca görülebilir gelecekte kuantum bilgisayarları ilk olarak tıp alanında işimize fazlasıyla yarayacaklar. Özellikle geliştirme aşamasındaki ilaçların hücrelere ve bedene etkileri konusundaki binlerce değişkenin çoğu zaman yıllar alan test süreci belki de birkaç gün içerisinde sonuçlanabilecek. Bu da daha sağlıklı ve uzun yaşamın anahtarını bize verecek.

    Tüm beklentilere rağmen kuantum bilgisayarlarının hayatımızda oynayacağı rol konusunda üretilen fikirler ve beklentiler tamamen yersiz çıkabilir. Zamanında transistörün bulunması akıllı telefonların üretilip sanal olarak birbirimize bağlandığımız günümüze kadar evrildi. Kuantum teknolojisi ile çok ama çok daha büyük bir sıçrama yapacağımız kesin.

    Kombi seçerken bunlara dikkat edin

    Bundan yıllar önce 15 – 16 yaşlarındayken (neredeyse 30 küsür yıl önce) hiç sevmediğim şeylerin başında kömür taşımak vardı. Her kış öncesinde tonlarca kömür alır bunları kömürlüğe taşırdık. Taşırken de kapkara olurduk. O zamanlar doğalgazın kapıya gelmesine en çok sevinenlerden birisi ben olmuştum. Artık kömür taşımak yoktu. Kazanın yerini zaten şofben almıştı ama doğalgaz hem tüp hem de kömür taşıma derdinden bizi kurtarmıştı. Ama şimdi o zamanlar ne kadar güzelmiş, kömür karası oluyorduk ama sobanın etrafında oturup ısındığımız çay demlediğimiz günler keşke geri gelse diyorum. Neyse nostaljiyi bırakıp konumuza dönelim. Son yıllarda doğalgazın daha da yayılması ile birlikte bize büyük kolaylıklar sağlayan kombi cihazlarının da önemi arttı. Piyasada çeşitli kombi cihazları bulunuyor. Kombi alırken dikkatli bir şekilde araştırmalı ve evinize en uygun cihazı seçmeniz gerekiyor.

    Kombi

    Evin ısıtılmasında sadece kombinin özelliklerine bakmak yeterli değil. Evin yalıtım düzeyi, metrekaresi, kullanılan radyatörler hepsi bir bütün olarak incelenmeli. Aksi takdirde en iyi özelliklere sahip olan kombiyi seçseniz dahi sonrasında sıkıntılarla karşılaşmanız büyük bir ihtimal.

    Kullanılacak alanın büyüklüğü

    Kombiyi seçerken ilk dikkat etmeniz gereken nokta evinizin büyüklüğü. 80-90 metrekarelik alan için 17 bin, 90 – 150 metrekarelik alan için 20 bin ve 150 metrekare ve üzeri alanlar için 24 bin ya da 26 bin kilokalorilik kombiler tavsiye ediliyor.

    Kombi çeşitleri

    Biraz önce bahsettiğimiz gibi piyasada üç çeşit kombi bulunuyor. Bacalı, hermetik ve yoğuşmalı kombiler. Şimdi bunlara kısaca göz atalım. Bacalı kombiler, yanma esnasında ortaya çıkan atık gazları baca vasıtasıyla dışarı atar. Hermetik kombiler ise oluşan bu atık gazları üzerinde bulunan bir fan kiti sayesinde dışarı atar. Yoğuşmalı kombi ise yanma sırasında oluşan su buharının enerjisini sisteme tekrar kazandırarak kombinin verimliliğini artırır. Normal kombilerde verim yüzde 90’a kadar ulaşırken yoğuşmalı kombilerde verim yüzde 109 ve üzerine çıkmaktadır.

    Kombi

    Servis hizmeti

    Kombi alırken servis hizmetini araştırın. Yedek parçaları ucuz mu, bakımı maliyetli mi, servis ücretleri nelerdir, garanti hizmeti uzatılabiliyor mu kesinlikle bunları atlamayın. Sonrasında yaşayabileceğiniz sorunlarda çok yüksek bakım ve tamir masrafları ile karşılaşabilirsiniz.  Kombiyi seçerken sadece ilk maliyetine değil, sonradan çıkabilecek masrafları da göz önünde tutun ve kullanım ömrü boyunca size en iyi tasarrufu sağlayabilecek cihazı seçin. Ayrıca sadece cihazın dış görünümüne bakarak çok güzelmiş diyerek seçmeyin. Tüm özelliklerini dikkatle gözden geçirin. Örneğin çift eşanjörlü bir cihaz seçmeniz size daha çok konfor sağlayacaktır. Kombiyi satın aldıktan sonra oturduğunuz odaya sıcaklığı ayarlayabilmenizi sağlayacak bir oda termostatı almayı unutmayın. Bu sayede oda sıcaklığını kombi cihazının yanına gitmeden kolaylıkla ayarlayabilirsiniz. Ayrıca akıllı bir oda termostatı satın alırsanız internet üzerinden cep telefonunuzu kullanarak ayar yapabilirsiniz. Örneğin dışarıdaysanız eve dönmeden belirli bir süre önce sıcaklığı yükseltip eve geldiğinizde sıcak bir ortama girebilirsiniz.

    Diğer unsurlar

    Kombi seçerken bir diğer önemli unsur ise çevrenizdeki insanların deneyimleri olacaktır. Akrabalarınıza yakın dostlarınıza hangi kombi cihazını kullandıklarını sorarak onların deneyimlerinden faydalanabilirsiniz. Unutmayın uzun yıllar kullanacağınız bir iki yıl sonra çöpe atacağınız bir cihaz seçmiyorsunuz.

    Hatırlatmamız gereken bir diğer önemli şey ise evdeki cihazınızı değiştiriyorsanız projenizdeki kombi cihazınızın kaç kilokalorilik bir cihaz olduğuna dikkat etmeniz gerekiyor. Örneğin eski kombi cihazınız 17 bin kilokalori ise 20 bin kalori gibi farklı bir değere sahip kombi almanız durumunda size ekstra bir bedel çıkabiliyor.

    Elektrikli süper-otomobil Genovation GXE ile tanışın

    Elektrikli otomobillerin, günümüzün en çok konuşulan stratejik çalışmalarına konu olduğu bir gerçek. Sayısız şirketin, geleceğin bu iddiası yüksek teknolojisine dair adımlarına tanıklık ediliyor. Her ne kadar Tesla markası bu alanda bir miktar öne çıksa da başkaları da var. İşte bunlardan biri Genovation adlı ABD merkezli otomobil üreticisi tarafından geliştirilen GXE.

    Önümüzdeki günlerde başlayacak olan CES 2018 kapsamında görücüye çıkacağı belirtilen elektrikli Genovation Vette, 7. Nesil Corvette üzerine geliştirildi. 800 beygir gücündeki çift motora sahip olan GXE, bu yönüyle 707 beygirlik Dodge Challenger Hellcat’tan bile daha iddialı.

    60-kWh’lik bataryayla gelen motorları ile elektrikli otomobil, 0-100 km hızlanmasını 3 saniyenin altında gerçekleştiriyor. Maksimum hızının ise 350km/ saat olduğu kaydediliyor. Ve elbette menzil mesafesi, resmi açıklamaya göre Genovation GXE’nin tam dolu pille gidebileceği en uzak mesafe 200 km.

    Öte yandan oldukça güçlü bir yapıyla gelen aracın fiyat etiketi ve çıkış tarihi de netlik kazanmış durumda. Buna göre 750 bin dolar fiyatla satışlarına önümüzdeki aylarda başlanacağı bildiriliyor. Bununla birlikte fiyatı, Tesla’nın 2020’de satışa sunulacağı bildirilen süper-otomobilinin 200 bin dolarlık fiyatı ile karşılaştırıldığında düşündürücü.

    Sony Xperia XZ1 ile avatarlı Yılbaşı kartı gönderilebiliyor!

    Sony, Yılbaşı’nda sevdiklerine kendilerini özel hissettirecek bir uygulamayı Xperia XZ1’in eğlenceli 3D oluşturma teknolojisi ile beraber sunuyor.

    Xperia XZ1’in 3D oluşturucu özelliğini kullanarak yeni yıl kartınızı 3D Avatar’ınızla oluşturduğunuz video ile yaparak sevdiklerinize ilginç bir sürpiz yapabilmeniz mümkün.

    Sony inovasyon ve ses teknolojilerinden yararlanan Xperia XZ1, insanları ve nesneleri, 15 ila 60 saniyelik taramalar sonrasında yüksek çözünürlüklü 3D avatarlara dönüştürüyor.

    Bir akıllı telefonda ilk defa, yüz, baş, serbest biçim ve yiyecek seçeneklerini içeren dört farklı tarama moduyla eğlenceyi görüntü ile birleştiren bir uygulama hayatınıza giriyor.

    Xperia XZ1 hızlı ve kolay bir şekilde 3D tarama ve boyutlandırma yapıp seçilen ortamda nasıl duracağına, giysi seçimi ve hareket belirleme imkanı da sunuyor, AR efektindeki 3D birleştirme özelliği sayesinde de video ile gerçek dünyaya yerleştiriyor.

    Yılbaşı’nda kendinizi ve sevdiklerinizi 3D ile tarayıp avatar haline getirebilir ve video olarak onlara eğlenceli bir yılbaşı kartı gönderebilirsiniz. Ayrıca 3D yazdırma seçeneği ile oluşturduğunuz avatarı bastırabilirsiniz de. (hiboost.com)

    Sony Xperia XZ1 hakkında daha fazla detay için buraya tıklayabilirsiniz.

    Sony Xperia XZ1 satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.