Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 1421

    The Crew 2 beta yayınlanıyor!

    0

    The Crew 2 beta için tarih ve detaylar kamuoyuyla paylaşıldı. İşte ayrıntılar…

    The Crew, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yoğun ilgi gören video oyunları arasında konumlanıyor. Bu nedenle serinin beklenen 2. oyunu, meraklıları tarafından heyecanla bekleniyor. Ancak oyun severleri hayal kırıklığına uğratan bir durum yaşanmış, Mart 2018’de çıkışını gerçekleştireceği duyurulan oyun Haziran sonuna ertelenmişti.

    Şimdi gözler acaba bir başka erteleme yaşanır mı sorusuna odaklıyken yapımın geliştiricisi Ubisoft’tan adeta Dualshock cihazlarına ‘su serpen’ bir haber geldi…

    Resmi duyuruya göre The Crew 2 beta, 31 Mayıs’ta Xbox One, PC (Uplay) ve PS4 oyuncuları tarafından erişilebilecek. Oyuncular erken erişim şansı için kayıt olabilirler. Böylelikle yapımın beta versiyonu kısa süreyle de olsa denenebilecek, açıkçası bir oyunun satın alınma kararının yanı sıra ne seviyede keyifle oynanabileceği noktasındaki soru işaretlerine yanıt verebilme potansiyeli ele alınarak bu fırsatın kaçırılmamasını öneriyoruz.

    30 GB!

    The Crew 2 resmi web sitesinden kayıt sağlanabilir. Bu arada önemli bir ipucu, 30 GB’lik bir dosya boyutunun indirilmesi gerekiyor. Bunun pek de kota dostu bir durum olmadığını belirtelim.

    The Crew 2 beta içerisinde oyunlara katılmak için en fazla 3 arkadaş davet edilebilecek, ayrıca tam oyunun yanı sıra fotoğraf ve video düzenleme araçları da olacak.
    Oyunun ‘ilk dört disiplini’ olan

    • Sokak Yarışı
    • Powerboat
    • Raid Rally
    • ve Akrobasi oynanabilecek.

    Her biri yarış tarzında olan bölümler ilgi çekici olacak gibi.

    iOS 11.4 yayınlandı! İşte özellikleri…

    Apple, iPhone, iPad ve iPod touch cihazları için en yeni işletim sistemi versiyonu olan iOS 11.4’ü kullanıma sundu…

    Apple, iOS cihazları için en yeni güncellemesi olan 307 MB dosya boyutuna sahip iOS 11.4 versiyonunu yayınladı. Bir ara güncelleme olan iOS 11.4, teknoloji şirketinin önemli yazılımsal yeniliklerini duyuracağı ve önümüzdeki günlerde (4 Haziran) başlayacak WWDC etkinliği öncesinde geldi.

    iPhone, iPad ve iPod touch için yayınlanan versiyon, HomePod, iCloud, AirPlay ve iMessage için bir dizi yenilik içeriyor.

    Geçtiğimiz yıl yayınlanması tahmin edilen iki özellik, AirPlay 2 ve iCloud Mesajlar özellikleri, yeni yazılım versiyonu ile birlikte iOS cihazlarda kullanıma sunuluyor.

    Apple TV’yle uyumlu olan, aynı zamanda iPhone ve iPad’lerde kontrol edilebilen AirPlay 2 ise HomePod ile stereo ses ve çoklu oda sistemi kurulumuna olanak sağlıyor.

    iCloud, mesajların da saklanabileceği bir platform halini alıyor. Böylelikle donanım üzerindeki veri yükünün bulut platformunda saklanması, dolayısıyla ‘yer açılması’ için yeni bir yol söz konusu oluyor. Açılması için iCloud’da Ayarlar > [adınız] > iCloud yolu izlenerek Mesajlar’ın etkinleştirilmesi gerekiyor.

    Yazılım, otomatik olarak geldiği gibi bazı cihazlara daha sonra ulaşabiliyor, bu nedenle iOS 11.4 için akıllı cihazlardaki Ayarlar ve Yazılım Güncellemesi yolundan kontrol sağlaanbilir.

    İndirilebildiği cihazlar hangileri?

    Öte yandan söz konusu yazılım güncellemesi tüm iOS cihazlar için yayınlanmış değil. Uygun olduğu cihazlar şöyle sıralanıyor;

    iPad Air, iPad Air 2, iPad Pro, iPad 9.7, iPad mini 2, iPad mini 3, iPad mini 4, iPod touch 6th, iPhone 5s, iPhone SE, iPhone 6/6 Plus, iPhone 6s/6s Plus, iPhone 7/7 Plus, iPhone 8/8 Plus ve iPhone X.

    Snapchat’e lokasyon özelliği geliyor

    Popüler mobil uygulama Snapchat, yeni özelliklerle kullanım deneyimini daha ilginç hale getiriyor. İşte detaylar…

    Snapchat’in geçtiğimiz yıl Instagram’in Hikayeler özelliği ile azalan popülaritesi sıklıkla gündeme gelmişti. Platform, son dönemde farklı alanlara yoğunlaşarak kullanıcılarını memnun etmeye gayret ediyor. Bu yöndeki son adımlardan biri de gelen lokasyon takibi özelliği oldu.

    Yeni özellikle Snapchat’te kullanıcılar, birbirlerine lokasyon talebinde bulunabilecek, ayrıca bulundukları yere dair bilgileri gönderebilecekler. Bu sayede kullanıcılar, tıpkı WhatsApp’teki belli süreli konum takibi özelliğinde olduğu birbirlerinin nerede olduğunu görebilecekler.

    Snapchat’in DNA’sıyla ne kadar uyumlu olduğu tartışılabilir, ancak hem ilginç olduğuna şüphe yok hem de gelecekteki daha farklı özellikler için bir ilk adım olabilir. Bilindiği üzere uygulama, özellikle son dönemde birçok farklı özelliği kullanıma sunmuştu.

    Yeni özellik nasıl kullanılıyor?

    Diğer yandan Snapchat lokasyon takibi özelliği, profil fotoğrafının üzerine uzun süre basılı tutulduğunda gönderilecek istekle kullanılmaya başlanıyor. İsteklere karşılık verilmesi gerekiyor. Dolayısıyla oldukça basit bir kullanımı var, bununla birlikte çok hızlı bir şekilde erişilebilen (direkt profil fotoğrafına basılı tutarak) bir yapıda sunulması dikkat çekici. Ne kadar önem verilen bir özellik olduğuna da işaret ettiğini belirtelim.

    iOS ve Android cihazlarda kullanıma sunulan özellik, bununla birlikte güncelleme dağıtımında bir sıranın olması nedeniyle henüz tüm cihazlarda aktif olmayabilir.

    Teknoloji dünyasına dair öne çıkan gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    Kablosuz ağlarda en sık yaşanan sorunlar ve çözümleri

    0

    Kablosuz ağlar artık hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Dizüstü bilgisayarlardan cep telefonlarına, tabletlerden televizyonlara ve akıllı saatlere kadar birçok cihazda internete bağlanmak için kablosuz ağları kullanıyoruz. Her ne kadar ilk zamanlarına göre yaşanan sorunlar büyük ölçüde azalmış olsa da hala kablosuz ağlarda çeşitli sorunlarla karşılaşabiliyoruz. Bu yazımızda bu sorunları ve çözümlerini kısaca özetlemeye çalıştık.

    Wi-Fi hakkında bilinmesi gerekenler

    İlk olarak Wi-Fi logosunun, kablosuz ağlarla ilgili testleri geçen ve sertifikasyon almaya hak kazanan kablosuz cihazlarda bulunduğunu ve ticari bir marka olduğunu hatırlatalım. Yaygın olarak hayatımıza 1999 yılında 11 Mbps hız (teorik olarak) sağlayan 802.11b ile giren kablosuz ağ teknolojisi şu an gigabit düzeyinde hız sağlayan 802.11ac ile devam ediyor. 802.11ad ve 802.11ax ile bu hız daha da artacak. Şu an kablosuz erişim cihazları 2.4 ve 5 GHz frekanslarında çalışıyor. Bu frekanslar çeşitli kanallara (örneğin 2.4 GHz’de 11 kanala) ayrılıyor. Bu kadar temel bilgi yeterli, şimdi sorunlar ve çözümlerine geçelim.

    Kablosuz Ağ

    Kablosuz ağım gözükmüyor (ya da bağlanacak hiçbir ağ gözükmüyor)

    Bu en çok yaşanan sorunlardan biri. İlk olarak yapmanız gereken şey bilgisayarınız ya da telefonunuzun kablosuz ağ özelliğinin açık olup olmadığı. Bazı dizüstü bilgisayarlarda kablosuz ağı açıp kapatan düğme bulunuyor. Bunun açık olduğundan emin olun. Eğer açıksa kablosuz ağ ayarlarınızı kontrol edin. Hala sorun devam ediyorsa bilgisayarınızı ya da cihazınızı yeniden başlatmayı deneyin. Çoğu zaman bu sorunu çözer. Hala çözülmediyse kablosuz modeminizi kapatıp açın. Başka bir kablosuz aygıtla bulunduğunuz noktada sinyal olup olmadığını kontrol edin. Son olarak kablosuz modeminizden SSID’nin açık olduğundan emin olun. Eğer açık değilse SSID’yi öğrenerek gerekli ayarları elle yapın. Buna neden olabilecek bir başka sorun ise cihazınızdaki kablosuz ağ bağdaştırıcınızın devre dışı kalması olabilir. Ağ ayarlarından ağ bağdaştırıcısının etkin olup olmadığını kontrol edin. En kötü ihtimalle ağ bağdaştırıcınız arızalı olabilir, bu durumda işletim sistemini tekrar kurup denedikten sonra hala sorun yaşanıyorsa cihazı servise götürmekte fayda var.

    Kablosuz Ağ

    Cihaz kablosuz ağa bağlı ama internete bağlanamıyor

    Bilgisayarınız ya da telefonunuz kablosuz ağa sorunsuz bir şekilde bağlandı, sinyal gücü yeterli ama internete bağlanamıyorsunuz. Bu durumda eğer internete ayrı bir modem ve bu modeme bağlı kablosuz erişim noktası üzerinden bağlanıyorsanız ilk olarak modeminizin internet bağlantısını kontrol edin. Sorun yoksa aygıtınızdaki ağ ayarlarına bakmanız gerekiyor. Aygıtınız IP adresi almış mı, DNS adresi doğru mu, ağ geçidi adresi doğru bir şekilde girilmiş mi gibi soruların cevabını aramalısınız. Bazen bilgisayarınızda yüklü güvenlik duvarı ya da yanlış girilmiş bir Proxy adresi de bu soruna yol açabilir. Bu arada modeminizi ve cihazınızı yeniden başlatmayı denemeyi unutmayın.

    Cihaz kablosuz ağa bağlı, IP adresi almış ama hala internete bağlanamıyor

    Eğer kablosuz internete herkese açık alanlardan bağlanıyorsanız Web tarayıcınız üzerinden kullanıcı adı ve şifre girmeniz gerekebilir. Çoğu zaman bağlandığınızda aygıtınız giriş yapabilmenizi sağlayan sayfayı otomatik olarak açar. Eğer bu sayfa açılmadıysa HTTPS kullanmayan bir sayfayı açmayı deneyin. Bu sizi giriş sayfasına yönlendirecektir. HTTPS adresi giriş sayfasına yönlendirilmez, bunu unutmayın. Hala bağlanamıyorsanız kablosuz ağa bağlanmaya çalıştığınız yerden yardım almayı deneyin.

    Kablosuz ağ çok dengesiz ya yavaş ya da bağlantı sürekli kesiliyor

    Bu durumda ilk yapmanız gereken şey kablosuz modeminizden kanalı değiştirmek olmalı. Bazı durumlarda etrafta çok fazla kablosuz sinyal olduğunda çakışma sorunları yaşanabiliyor. Kanalları değiştirerek bu sorunu aşmayı deneyebilirsiniz.

    Kablosuz Ağ

    Fransa ve Almanya, AB’yi teknoloji yatırımları konusunda teşvik ediyor

    Fransa ve Almanya, Avrupa genelinde Çin ve ABD gibi ülkelere karşı daha etkin bir rekabet içerisine girebilmek için Avrupa Birliği’ni teknoloji alanındaki proje ve araştırmaları finanse etmeye yönlendiriyor.

    Avrupa, Silikon Vadisi’nin teknoloji alanındaki yeni girişimlere fon sağlayan ABD ile karşılaştırıldığında yeni teknolojileri geliştirmek bakımından uzun zamandır geriden geliyor. Avrupa’daki riskten kaçınma kültürü, Avrupalı bir Google’ın yaratılmasının önündeki en önemli engel olarak ileri sürülüyor. Bu duruma bir son vermek için Berlin ve Paris, geçtiğimiz hafta yapılan Balkan Zirvesi’nde Avrupa Birliği liderlerine iddialı teknoloji girişimlerini finanse etmek için Avrupa İnovasyon Konseyi çağrısında bulundu.

    Avrupa Birliğinin nüfuzlu ülkeleri arasında ilk sıralarda gelen Almanya ve Fransa, Haziran ayında yapılacak olan Avrupa Birliği liderler zirvesinden önce teknoloji alanındaki çeşitli sektörlerde reformlar yapmak ve Avrupa’nın yeni dijital teknoloji çalışmalarında öncü bir konumda yer almasını hedefliyorlar.

    Kâğıt üzerinde yapılması hedeflenen şey, teknoloji alanında pazarda önemli yankılar bulacak ve önemli yenilikler ile ses getirecek bir ağ oluşturulması olan bu projenin asıl amacı ise ulusal teknoloji şirketlerinin kurulması ve büyümesi için daha fazla imkân sağlanması olarak açıklanıyor.

    Teknoloji konusunda geri kalındığını gündeme getiren ülkelerden Fransa, beyin göçünü kırabilmek ve teknoloji alanına hâkim devletlerden ABD ve Çin’e yetişebilmek için 2022 yılına kadar yapay zekâ araştırmalarına ve projelerine 1,75 milyar dolar harcama sözü vermişti.

    Atari’nin kurucusu hayatını kaybetti

    0

    Atari’nin kurucu ortağı ve oyun endüstrisinin adeta mihenk taşlarından biri olan Ted Dabney, 81 yaşında ABD’nin Los Angeles şehrinde hayatını kaybetti.

    Teknoloji dünyasında mihenk taşı isimler vardır. Örneğin geçtiğimiz yıllarda, hayatını kaybeden Apple’ı Steve Wozniak’la birlikte kuran Steve Jobs’ın katkılarını kim inkar edebilir ki? İşte bu isimlerden biri, Nolan Bushnell ile birlikte Atari’nin kurucu ortağı Ted Dabney, kanserle savaşını kaybederek 26 Mayıs 2018 tarihinde ABD/Los Angeles’ta öldü.

    ilk arcade oyunu Computer Space’le tanındı

    Oyun endüstrisinin en etkili isimlerinden biri olan Ted Dabney, 1937 yılında San Fransisko’da dünyaya gelmişti. Ticari olarak satılan ilk arcade oyunu Computer Space’i geliştiren isim, 1972’de Pongunu oyunu ile adından söz ettirmeyi başarmıştı. Atari’nin kurulum sürecinde yer alan Dabney, sayısız oyun projesine izma atmış, sektörün tüm aşamalarına da tanıklık etmişti.

    Kansere yenik düştü

    Atari’den sonra Fujitsu, Raytheon ve Teledyne gibi şirketlerde de yönetici koltuğunda oturan Dabney, yemek borusu kanserine yakalanmasının ardından mücadelesinde yenik düşerek 81 yaşında hayatını kaybetti.

    Yakın arkadaşı Leonard Herman Facebook’taki paylaşımında: ” Atari’nin kurucu ortağı olan iyi dostum Ted Dabney’in hayatını kaybettiğini öğrendim. Mirasın uzun süre yaşayacak.” dedi.

    Öte yandan seer.cancer.gov’a göre yemek borusu kanseri, en ölümcül kanser türleri arasında yer alıyor, her yıl tüm kanser türlerinin yaklaşık 2,5’una tekabül eden sayıda insan yemek borusu kanserine bağlı olarak yaşamını yitiriyor.

    Zyxel ile Bitdefender arasında kapsamlı iş birliği

    Zyxel, siber güvenlik çözümlerini desteklemek için Bitdefender ile iş ortağı oldu. Bitdefender’ın anti-malware hizmetleri, ZyWALL kullanıcılarına online tehditlerden en yüksek kalitede korunmasına imkan sağlayacak. İşte detaylar…

    Zyxel Communications, dünya çapında 500 milyondan fazla kullanıcıya uçtan uca siber güvenlik çözümleri ve gelişmiş tehdit koruması sağlayan küresel bir güvenlik teknolojisi şirketi olan Bitdefender ile iş ortaklığı yapıldığını duyurdu. Stratejik anlaşmaya göre Bitdefender’ın anti-malware hizmetlerini tüm Zyxel ZyWALL güvenlik cihazlarına sunacak.

    Bitdefender’ın teknolojisi, ağ performansından ödün vermeden, çevrimiçi tehditlerden ağ korumasını en üst düzeye çıkarma olanağı sağlayan bir teknoloji olarak Zyxel güvenlik cihazlarının portföyüne eklendi. Saniyede 40 Gb’ı aşabilen tarama hızlarıyla, Bitdefender’ın teknolojisi sistem kaynakları üzerinde çok düşük etki ederek Zyxel kullanıcıları için güvenliği en üst düzeye çıkarıyor.

    “Heyecan duyuyoruz…”

    Zyxel’in Ağ Geçitleri İş Birimi Kıdemli Başkan Yardımcısı Dean Shih, “Zyxel ve Bitdefender arasındaki bu yeni iş ortaklığından heyecan duyuyoruz. Bu ittifak, müşterilerimize en iyi korumayı sağlama yeteneğimizi güçlendiriyor ve kötü amaçlı yazılım (anti-malware) önleme hizmetlerini seçerken başka bir rakipsiz seçenek sunuyor.” dedi.

    Bitdefender Teknoloji Lisanslama ve Hizmet Sağlayıcıları Başkan Yardımcısı Jose Lopez, “Bu iş ortaklığı ile Zyxel müşterileri, Bitdefender’ın siber güvenlik araştırma yeteneklerinden ve güvenlik endüstrisinin ön saflarında yer almanın dünyaca ünlü taahhüdünden faydalanacak.” dedi.

    (Adipex)

    Yaza dayanıklı telefonlar ve aksesuarlar!

    0

    Yaz aylarının gelmesiyle yeni cihazları gözümüze kestirmeye başladık. Ama yaz aylarında şıklık ve donanımın yanı sıra, dayanıklılık da ön plana çıkıyor. Yaz aylarında oluşabilecek kazalara karşı yaza dayanıklı telefonlar ve aksesuarları sizler için bir araya getiriyoruz.

    Tatil döneminin gelip çatmasıyla hepimiz nereye gideceğimizi, neler yapacağımızı düşünmeye başladık. Yaz aylarına dayanıklı cihazlarda düşünülmesi gereken konular arasında yer alıyor. Her yıl yaşanan görünmez kazalarla birçok elektronik cihazımızı toz ve suya karşı kaybediyoruz. İşte bunu önlemenin en kolay yolu, su ve toza dayanıklı yapısıyla ön plana çıkan elektronik cihazlar kullanmak.

    Gerek akıllı telefonlar tarafında, gerekse yanımızdan ayırmadığımız aksesuarlarda bu iki etmen çok önemli maddeler olarak karşımıza çıkıyor.

    Bluetooth hoparlör alırken nelere dikkat edilmeli?

    Hem bahar hem de yaz aylarının vazgeçilmezi, hiç şüphesiz içimizi ısıtan bahar güneşi eşliğinde, açık havada düzenlenen organizasyonlar. Bir düşünün, hayal edin. Böyle bir ortam müziksiz olur mu? Olmaz.

    PHILIPS SB500A/00 Bluetooth Hoparlör

    Taşınabilir kablosuz hoparlörler, dahili bataryaları ve kablosuz bağlantı teknolojileri sayesinde bizlere her an, kablolarla uğraşmadan eşlik edebiliyorlar.

    Taşınabilir hoparlörlerde pek çok boyutta, farklı çeşit ürün bulunuyor. Daha küçük bataryaya sahip, kompakt ürünler olduğu kadar, hem bataryası hem de boyutları daha büyük taşınabilir hoparlörler de var.
    İşte tam bu noktada dayanıklılık unsurunu hesaba katmamız gerekiyor. Bluetooth hoparlörlerin özellikle su sıçramalarına karşı dayanıklı yapı sunmaları şart. Bu alanda seçtiğiniz ürünlere dikkat etmeniz, oluşabilecek görünmez kazalara karşı sizi zor durumda bırakmayacaktır.

    Yaza dayanıklı telefonlar için IP sertifikası neden önemli?

    Yaz aylarının gelmesiyle, telefon tercihlerimiz de değişiyor. Yeni akıllı telefon almadan önce dikkat etmemiz gereken şeylerden biri de, telefonun su ve toza karşı dayanıklılığı olmalı. Sahilde, havuz başında ve daha birçok mekanda, özellikle yaz aylarında akıllı telefonlarımız tehlike altında oluyorlar. Telefonun üzerine havuz suyunun sıçraması, sahilde kumların telefonun içine doluşması gibi durumlar canınızı çok sıkacak anlara sebebiyet verebilir.

    Bu yüzden telefonların IP sertifikaları satın almadan önce en büyük rehberlerinizden biri olmalı. Bu IP sertifikaları sayesinde, telefonlarınızın belli şartlara karşı sağladığı dayanıklılık ölçütünü kolayca görebilirsiniz.
    IP67 ve IP68 sınıfı akıllı telefonlar bu konuda size en güzel korumayı verecek cihazlar olacaktır. Böylece hem suya, hem de yaz aylarının belalısı olan toza karşı koruma sağlamış olacaksınız.

    Akıllı saat modası

    Aynı durum akıllı saat ve akıllı bilekliklerimiz için de geçerli. Özellikle spor yaparken bize büyük yardımı dokunan akıllı saat ve bilekliklerimizin yaz aylarına hazır olması şart. Aksi bir durumda, daha yeni aldığımız bu güzel aksesuarlarımızı kaybetme ihtimalimiz bulunuyor.

    Samsung Gear Sport

    Birçok üretici artık giyilebilir teknoloji alanındaki ürünlerini suya tam dayanıklı ve toza karşı korumalı olarak üretiyorlar. Bu yüzden böyle bir ürün satın almaya karar verdiğinizde, size sağlayacağı korumanın kapsamını iyi araştırmayı unutmayın. Böylece cihazlarınız başına bir şey gelmesi durumunda, boşu boşuna endişe etmiş olmayacaksınız.

    Mozilla Firefox’un kullanıcı dostu yeni özelliği yolda

    0

    Mozilla Firefox, ekim ayında sunacağı kapsamlı bir güncelleme ile özellikle izinsiz kripto para madencilerin korkulu rüyası olmayı ve kullanıcı dostu yeni özellikler sunmayı hedefliyor. İşte detaylar…

    Bitcoin, Ethereum gibi kripto paralar her ne kadar son dönemde bir hayli dalgalı bir ivme içerisinde yatırımcılarını serüvenden serüvene sürüklese de çok daha tehditkar bir özellikleri daha var; kullanıcıların bilgisayarlarında ya da akıllı telefonlarında izinsiz şekilde madencilik (mining) yapılması…

    Web sitelerinde bulunan bazı tuzaklarla birlikte sistemleri yavaşlatan, çeşitli sorunlara yol açan izinsiz kripto madenciliğin önlenmesi yönünde çalışmalar yürüten kuruluşlar arasında Mozilla Vakfı ve onun alt kuruluşu olan Mozilla Corporation da bulunuyor.

    Birlikte geliştirdikleri Mozilla Firefox internet tarayıcısını, kripto para madenciliğinin izinsiz olarak gerçekleştirilmesine yönelik blokaj özellikleri ile daha iyi hale getirmeye çalışan ilgili kuruluşlar, bunun için ekim ayında kapsamlı bir güncelleme yayınlayacaklarını duyurdular. Güncelleme ile Firefox’un kullanıcıları için bir tür uyarı sistemi sunmasına dayanıyor. İzinsiz kripto para madenciliği durumuyla karşılaşıldığında ekrana gelecek bir uyarı şeklindeki sistemle daha güvenli kullanım vaat edilecek.

    Daha stabil bir kullanım hedefleniyor…

    Öte yandan Firefox’ta web sitelerinin kullanıcıların verilerini izleyerek ilgili reklamlar göstermelerinin önüne geçecek bir mekanizma üzerinde de çalışıldığı kaydediliyor. Böylelikle yazılımsal geliştirmelerle daha stabil ve kullanıcı dostu bir kullanım deneyimi hedefleniyor.

    Teknoloji dünyasına dair öne çıkan gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    Uber’in panik butonu ABD’de kullanımda

    Uber, panik butonuyla ABD’de polisle iş birliğinin kapsamını genişletiyor. İşte detaylar…

    Resmi Gazete’de yayınlanan kararnameyle Türkiye’de pratikte yasaklanan Uber, küresel anlamdaki çalışmalarını sürdürüyor. Bu kapsamda ABD’de devreye giren yeni güvenlik çözümü dikkat çekiyor.

    ABD merkezli uluslararası ulaşım şebekesi şirketi Uber’in geçtiğimiz haftalarda duyurduğu ‘panik butonu’ adlı özelliği, kamuoyunda dikkatleri üzerine çekmişti. Uber araçlarına yerleştirilen bir buton yardımıyla şöförler, tehdit altında hissettikleri, insan kaçırma ya da benzeri suçlara tanıklık ettikleri ya da şüpheli bir müşteriyle karşı karşıya geldiklerinde polise tek tuşla haber verebileceklerdi.

    Uber, söz konusu güvenlik önlemini ABD’de Denver, Colorado; Charleston, South Carolina; Nashville, Tennessee; Chattanooga, Tennessee ve Naples, Florida’da kullanıma sundu. 911 ile işbirliği içerisinde uygulamaya alınan tedbir ile panik butonu kullanıldığında ilgili Uber aracı, en yakındaki polis biriminin izlemesi altına giriyor ve devamında da müdahale edilebiliyor.

    Öncesinde ise polis, şöförü arayarak konuyu teyit edecek. Böylelikle emniyet güçleri nezdinde yanlışlıkla kullanım sonrası oluşabilecek zaman kayıplarının önüne geçilecek. Ayrıca eğer şöför konuşamıyorsa, araç içindeki sesleri dinlemesi için Uber şöförünün yardımı gerekecek…

    Sonuçlar merakla bekleniyor…

    Uber, ABD’de polisle iş birliğine yeni bir boyut kazandıracak uygulamayı ülke genelinde yaymayı hedefliyor. Ek olarak ABD dışında bazı ülkelerde de benzer çalışmanın gerçekleştirilmesi için görüşmeler devam ediyor.

    Teknoloji dünyasına dair öne çıkan gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…