Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 1402

    Yazın nasıl ütü yapılır?

    0

    Sıcak havalarda nefes almakta bile zorlanırken evde ütü yapmak biz tüm kadınların çilesi değil mi? Ütünün kısa süren bir iş olmadığını da hesaba katarsak, en sevilmeyen ev işi diyebiliriz. Ama kırışık kıyafetlerle de gezilemeyeceği için yapılması mecburi görevlerden biri… Peki bu süreci nasıl daha kolay hale getirebiliriz? Yazın nasıl ütü yapılır?

    yazın nasıl ütü yapılır?

    Yazın nasıl ütü yapılır?

    Cümleyi okuduğunuzda düşüncesi bile suratınızı asmanıza sebep oluyor değil mi? Sosyal medyada arkadaşlarınızın kızgın kumlardan serin sulara atladığını izlerken, sizin tatilde olmadığınız yetmiyormuş gibi bir de ütü yapmanız gerekiyor. Bir tarafta da inanılmaz sıcak bir hava var. Durun hemen kendinizi bunaltmayın. Yazın da ütü yapmanın kolay tarafları var. Eğer evinizde klima varsa şanslısınız. Yoksa bir vantilatör de sizi bu sıcağın altında serinletebilir. Ve tabii en önemlisi de kullandığınız ütü. Artık yeni teknolojiye sahip ütüler, eskisi gibi sizi buharın altında boğmuyor. Zor kumaşları ütülemek için daha çok çaba sarfetmiyorsunuz. Çok daha fazla fonksiyona sahip ütüler, bu sıcak havalarda ütü yapmayı da daha eğlenceli hale getiriyor.

    Siz durduğunuzda buhar da durur

    Yazın nasıl ütü yapılır? Bu cümleden sonra sıra geldi hayatınızı kolaylaştıracak ütü modellerini tanıtmaya. Bu alanda yenilikçi ürünlerle karşımıza çıkan markalardan biri Philips. Dünyanın en hızlı ve en güçlü ütüsü diyebileceğimiz Philips PerfectCare Elite Plus yani GC9682/80 modeli, bu sıcak yaz aylarında sizi bunaltmayacak bir ürün. Buharlı kazanlı ütü, ısı ayarı gerektirmeyen OptimalTEMP teknolojisi sayesinde kotlardan ipek kumaşlara, ketenden kaşmire kadar ütülenebilen tüm kumaş türlerinde sıfır yanma riski ile güvenli ütüleme imkanı sunuyor. En gelişmiş hareket sensörlerinden biri olan DynamicQ sensör, buhar gücünü hareketlerinize göre ayarlıyor. Böylelikle siz durduğunuzda ütü buhar vermeyi de durduruyor. Ütünün ekstra şok buhar özelliği de var. Bu özellik sayesinde en zor kırışıklıkları bile hiç yorulmadan, sıcaktan bunalmadan ütüleyebiliyorsunuz. Ayrıca mükemmel buhar dağılımı elde etmek için özel olarak tasarlanan 5 yıldızlı T-ionicGlide tabanının 6 katmanlı teknolojisi kayganlık ve çizilmeye karşı dayanıklılık da sağlıyor.

    PHILIPS GC9682/80 Buhar Kazanlı Ütü ürününü incelemek ya da satın almak için bu linke tıklayabilirsiniz.

    Durmadan su eklemeyin

    Yaz sıcağında içinizi bunaltmadan rahatlıkla kullanabileceğiniz bir ütü modeli de Tefal’in GV9563 Pro Express Ultimate Buhar Kazanlı Ütü modeli. Yüksek bar basıncı ve buhar çıkışı ile zamandan tasarruf sağlayan ütü, yüksek basınçlı buhar gücü sayesinde kumaşlarınızı kolayca ütülemenizi sağlıyor. Kireç önleyici özelliği, düzenli ve dayanıklı buhar performansını uzun süre devam etmesi için ütünüzün kireç oluşumunu önlüyor. 1,6 litre gibi geniş su tankı kapasitesine sahip olmasıyla da, su eklemeye gitmeden uzun süre ütü yapmanızı sağlıyor. Kendi kendini temizleme özelliğine sahip auto clean taban sayesinde de oldukça uzun ömürlü.

    TEFAL GV9563 Pro Express Ultimate Buhar Kazanlı Ütü ürününü incelemek ya da satın almak için bu linke tıklayabilirsiniz.

    2 dakikada ütü hazır hale geliyor

    Yazın nasıl ütü yapılır? Son olarak da Arzum’un Ironforce kazanlı ütü modelini önermek istiyoruz. En zorlu kırışıklıklarda ve katlı kumaşlarda derine işleyen Steam Impress buhar gücüyle fark yaratan Arzum Ironforce 5,5 bar buhar basıncı ve 250 gr buhar gücü ile kırışıklıkları kolaylıkla giderebiliyor. Çıkarılabilen su tankı sayesinde ütü çalışır durumda iken su ilave edebilme özelliğiyle büyük avantaj sağlayan ütü, 2400 W’lık gücü ile hızlı bir başlangıç yaparak 2 dakika içinde ütü yapmaya hazır hale geliyor. Eko buhar özelliği ile uzun süre buharlı ütüleme keyfi sunan ürün, çizilmeye karşı dayanıklı tabanıyla da dikkat çekiyor.

    ARZUM AR686 Ironforce Kazanlı Ütü ürününü incelemek ya da satın almak için bu linke tıklayabilirsiniz.

    Galaxy Note 9’un renk alternatifleri ortaya çıktı

    0

    Samsung’un yakında tanıtılacak olan iddialı akıllı telefon modeli hangi renk seçenekleri ile gelecek? İşte yanıtı…

    Bir sonraki mobil stil ikonu olmaya aday akıllı telefon Samsung Galaxy Note 9 için geri sayım devam ederken yeni bilgiler de açığa çıkmaya devam ediyor. Güney Kore merkezli şirketin S-Pen dokunmatik ekran kalemi odaklı bir takım kodlarında ortaya çıkan detay, Galaxy Note 9 renkleri konusunda net bilgiler veriyor.

    Buna göre Galaxy Note 9, 5 farklı renk seçeneği ile gelebilir. Sonradan renk sayısında değişikliğe gidilir mi bilinmez ama ilk aşamada renkler şu şekilde gelecek gibi görünüyor;

    • Siyah
    • Gri
    • Pembe
    • Mavi
    • Kahverengi

    Öte yandan daha önce gündeme gelen bir videonun da merkezini oluşturduğu iddialar, bir de sarı rengin gelme olasılığının yüksek olduğu noktasında birleşiyor. Elbette nihai şekilde, kullanıcılara sunulacak renkleri görmek için bir süre daha beklenmesi gerekecek. Bu arada lansman tarihi de geçtiğimiz günlerde belli oldu…

    Galaxy Note 9 ne zaman tanıtılacak? İşte yanıtı…

    İddialı özellikler söz konusu…

    Samsung’un sonraki amiral gemisi akıllı telefonunun 6.4 inçlik 2960×1440 piksel çözünürlüklü Super AMOLED ekran, Exynos 9810/Snapdragon 845 işlemci, 4000 mAh pil kapasitesi, 6 GB/8 GB RAM ve 128 GB/256 GB/512 GB depolama alanı özelliklerine ek olarak çift lensli 12 MP kamera sistemi ile 8 MP ön kamera ile gelmesi bekleniyor.

    Akıllı telefon dünyasına dair öne çıkan gelişmeleri aktarmayı sürdüreceğiz.
    Takipte kalınız…

    E3 Sonrasında Bizi Bekleyen Büyük Yapımlar

    0

    E3 2018 son yılların en hareketli ve keyifli etkinliklerinden biri olarak akıllarımıza kazındı. Oyun firmalarının merakla beklenen yapımları teker teker açıklandı. Bu yapımları şöyle bir derleyip toparladık ve önümüzde bizi bekleyen oyunlara bir göz attık.

    Anthem

    Aksiyon oyunları meraklıları için BioWare’in hazırladığı Anthem hikaye tabanlı bir yapım. Görsel ve oynanış olarak büyük bir hareketlilik bizi bekliyor. Fırtınalar, dev boyutlarda yaratıklar ve oyunda yer alacak mevsim sistemi ile 22 Şubat 2019’da PS4, PC ve Xbox One platformlarına çıkacak yapımı merakla bekliyoruz.

     

    FIFA 19

    Futbol dediğinizde eskisi gibi PES – FIFA kapışması artık pek yok gibi diyebiliriz. PES’in ateşli zamanları geride kaldı ve FIFA bu süreçte oldukça çok yol aldı. Son olarak Şampiyonlar Ligi’nin haklarını da almasıyla birlikte futbol oyunları piyasasının en büyüğü olduğuna işaret eden FIFA, FIFA 19 ile birlikte alıştığımız oyun deneyimine yenilikler katmayı hedefliyor.

     

    Rage 2

    Bethesda’nın tanıtımını yaptığı Rage 2 2019’un baharına damga vuracak gibi gözüküyor. Çılgın bir dünyada soluk soluğa aksiyonun anahtarı olan Rage 2 ile maceraya dalacağız.

     

    The Elder Scrolls VI

    The Elder Scrolls VI, resmi olarak duyuruldu ancak oyun hakkında tanıtım videosu hariç henüz herhangi bir bilgi yok.

    Fallout 76

    Fallout 76 tüm meraklıları için heyecan verici bir şekilde E3’te yer aldı. Geçmiş oyunlara kıyasla en büyük yeniliğin Co-op oynanış ile birlikte uçsuz bucaksız Fallout diyarında arkadaşlarımız ile birlikte gezebileceğiz. Tanıtılan oyunlar arasında beni en çok heyecanlandıran Fallout oldu diyebilirim.

    https://www.youtube.com/watch?v=fwOYEsnm1i4

    Cyberpunk 2077

    Fallout üzerine hemen aklımda yer edinen Cyberpunk 2077 de şahane bir trailer ile bizlerin karşısına çıktı. Açık dünya oynanışı ve RPG öğeleri ile süslü, bir anlamda Witcher 3’ün gelecekte geçen şekli diyebileceğimiz oyun için henüz kesin bir çıkış tarihi verilmedi.

    Forza Horizon 4

    Yarış oyunları arasında grafikleri ve oynanışı ile dikkat çeken Forza Horizon 4, 2 Ekim tarihinde Xbox One ve PC platformlarında piyasada olacak.

    https://www.youtube.com/watch?v=VmQNo8xtcAg

    The Division 2

    Ubisoft tarafından en çok beklediğimiz yapımlar arasında bulunan The Division 2 ile 15 Mart 2019’da buluşacağız. New York, Washington ve DC aralığında geçecek oyunu merakla bekliyoruz.

    Just Cause 4

    Kafanızı dağıtmak için birebir olan yapımlardan Just Cause seriye yeni bir oyunla devam ediyor. Özellikle 2. Oyunun oldukça keyifli olduğu ve 3. oyunda çıtanın biraz altına inildiği çoğu oyuncu tarafından belirtilmişti. Yeni oyun bize neler sunacak bekleyip göreceğiz. 4 Aralık 2018’de bu soruların cevaplarını bulacağız.

    Dying Light 2

    Bu yıl E3’ün en büyük isimlerinden biri de Dying Light 2 idi. İlk oyunun ciddi anlamda başarısı üzerine gelecek başarılı bir yapım seride 3. Oyunu görmemizi sağlayabilir.

    Shadow of the Tomb Raider

    14 Eylül 2018’de çıkış yapacak olan Tomb Raider serisinin yeni üyesi yapım ile birlikte yıllardır Lara ile devam ettirdiğimiz düzeyli ilişkimize yeni bir boyut katacağız. Piyasaya çıkan her yeni oyun ile birlikte Lara’nın biraz daha evrimine şahit oluyoruz.

    Metro Exodus

    Post apokaliptik gelecek kurgusunu ekranlarımıza oldukça iyi taşıyan Metro serisinin yeni üyesi Exodus üzerimizde heyecan yaratmayı başardı.

    Assassin’s Creed Odyssey

    Yıllardır damağımızda harika bir tat bırakan, tarih örgüsü ile birleştirilmiş kurgusal gerçekliği sıkmadan ve boğmadan bizlere aktaran Assassin’s Creed’in yeni oyunu ile Antik Yunan dönemine gidiyoruz. 300 filminden hatırlayacağınız Leonidas’ın torunu bu oyunda ana karakterimiz olacak. 5 Ekim’de çıkacak olan yapımı merakla bekliyoruz.

    The Last of Us Part 2

    Konsol dünyasını sallayan yapımlardan The Last of Us Part 2 için e3 2018’te yeni detayları öğrenebildiğimiz bir içerik de yayınlandı. Hikaye tabanlı ve film gibi bir macera oyunu olacağından hiç şüphemiz olmayan oyun için şimdiden avuçlarımız kaşınıyor diyebiliriz.

    Death Stranding

    Merakla beklediğimiz bir başka Play Station 4 oyunu olan Death Stranding ile ilgili oynanış ve yeni yüzlerin tanıtıldığı video ortaya çıktı.

    Gözümüze çarpan belli başlı büyük oyunlar bu şekilde sıralandı E3 semalarında. Yeni bilgiler geldikçe sizler için derleyeceğiz.

     

    Gizli telefon kamerası dönemi başladı

    Telefonlarda gizli kamera dönemi geliyor.  Bu modanın en önemli sebebi ise tasarımsal bazı zorunlulukların bulunması.

    Cep telefonları teknoloji ve dönemin ihtiyaçlarına göre tasarımsal değişikliklerden geçiyor. Bunlardan en önemlisi ise ekran/gövde oranlarında yaşanan değişim. Modern telefonların en önemli göstergelerinden biri ekranla gövde arasındaki boşlukların minimize olması yani küçülmesi. Artık bir telefonun ilgi çekebilmesi için önemli argümanlardan biri çerçeve kalınlığının az olması haline geldi.

    Birçok üretici bu alanda rekabet ederken herkes ‘en ince çerçeveli telefon bende’ söyleminin peşinde. Günümüz telefonlarına baktığımızda amiral gemisi olarak adlandırılan modellerin ekran/gövde oranının yüzde 86.2’ye kadar (Cinli üretici Vivo’nun Nex modeli) yükseldiğini görüyoruz. Yani ekranın yüzde 13.8’i çerçeveden oluşurken geri kalanı tamamen ekran. Bu oranın yüksek olması son kullanıcıya daha iyibir deneyim yaşamayı sağlarken, üretici için aynı gövde büyüklüğünde daha büyük ekranlı telefonlar üretmeyi mümkün kılıyor.

    Gerçekten de geçmişe göre baktığımızda eskiden 6 inç bir telefonun sığdığı bir gövdeye 6.4 inç gibi daha büyük bir ekranın da konulabildiğini görüyoruz. Tabi bunun tek sebebi ekran/gövde oranlarının değişmiş olması değil. Ekran oranlarının da 16:9’dan 18:9 ve hatta 19:9’a doğru gitmesinin de payı var.

    Peki kamera ve algılayıcıları nereye koyacağız?

    Akla şöyle bir soru gelebilir: Ekranlar büyür ve çerçeveler küçülürken ön yüzdeki kamera ve algılayıcıları nereye koyacağız? İşte buraya kadar verdiğimiz bilgiler bu sorunun yanıtını vermek için yapılan bir ön hazırlıktı. Kameralar artık gizleniyor. İlk olarak Çinli üreticilerin geliştirdiği ama aslında geçmişte de var olan bir yöntemle kameralar gizlenmeye başladı.

    Ekranların büyümesi ve çerçevelerin küçülmesiyle beraber ön yüzde kamera yeri kalmadığı için üreticiler artık kameraları üst yüze ya da sürgülü sistemlere emanet etmeye başladı.

    Gizli telefon kamerası dönemi başladı

    Telefonlarla gizli kamera dönemini başlatan ve bunu amiral gemisi modellerinde kullanan ilk marka Çinli Vivo oldu. Firma Nex ismini verdiği modelinde üst yüzde yer alan ve mekanik olarak açılan bir mekanizmadan faydalanıyor. Kamera yazılımını açtığınızda ve ön kameraya geçiş yaptığınızda otomatik olarak yuvasından çıkıyor. Bu sayede ön yüzde kamera bulunması zorunluluğu da ortadan kalkıyor. Mantıklı bir hareket ve kullanım açısından da bir sıkıntı oluşturmuyor.

    İkinci gizli kamera ise yine bir Çinli’den geldi. Oppo Find X modeli de farklı bir mantıkla olsa da gizli bir kamera içeriyor. Eskiler bilir: Nokia’nın kayar kapaklı telefonları vardı ve bir dönem Matrix filmiyle meşhur olan bu telefonların tuş takımı kayarak ortaya çıkıyordu. Oppo benzer bir mantığı kameraları uygulamış ve telefonun üst kısmında yukarı doğru açılan bir kızaklı kamera sistemi tasarlamış. Bu sistemde hem ön hem arka kamera kızaklı mekanizma ile ortaya çıkıyor.

    Başka bir formül şimdilik yok

    Çinli üreticilerin bulduğu ve uyguladığı bu yöntemlerin bir alternatifi şimdilik yok. Fiziksel olarak bir alan kalmadığı için ön yüze kamera koyacak bir yer kalmıyor. Bunu aşmanın yolu ise üst yüze bir kamera koymak ya da kızaklı bir sistem geliştirmek. Elbette farklı yöntemler de bulunabilir ama şimdilik kullanımda olan yöntemler bunlar.

    Ben bu yazıyı hazırladığım tarihte henüz Samsung, Huawei ve Apple gibi üreticilerin bu alanda bir inovasyonu ortaya çıkmamıştı. Muhtemelen bu firmalar da yeni yöntemler üzerinde çalışıp ekranları nasıl daha büyük tasarlayabiliriz sorusuna yanıt arıyorlar.

    Belki de geçmişte yaşandığı gibi ‘esinlenme’ olarak tabir edilen yöntemlerle benzer bir teknolojiyi diğer firmalar da kendi ürünlerinde kullanacak.

    Işığınız bol olsun…

    Firefox bellek kullanımını azaltma yolları

    Mozilla’nın meşhur web tarayıcısı Firefox, özelleştirme sağlayan sayısız eklentisi ve pratik kullanımıyla beğeni toplasa da, sistemde yüksek bellek kullanımıyla dikkat çekiyor ve eleştirilerin hedefi oluyor. Firefox’ta daha az RAM kullanmanızı sağlamak için üç ücretsiz aracı inceledim.

    Xiaomi yeni telefonu ile büyük sürpriz peşinde!

    0

    Çıkarttığı akıllı telefonlarla dikkatleri üzerine çeken Xiaomi markası, en yeni akıllı telefonu için hazırlıklarını sürdürüyor. Merakla beklenen Xiaomi Mi Mix 3 tasarım ve donanım tarafında devrimsel özellikler sunmaya hazırlanıyor.

    Xiaomi Mi Mix 3 nasıl olacak?

    İlk bilgilere göre Mi Mix 3, bir önceki versiyon olan Mi Mix 2S’de göre çok daha iyileştirilmiş bir ekran kasa oranı sunacak. Yeni render görseller ile akıllı telefonun neye benzeceği ortaya kondu. Yeni render görsellere baktığımızda ise ilk fark edilen şeyin, tıpkı Vivo NEX’te olduğu gibi, kızaklı ön kamera olduğunu görüyoruz.

    Aslında bakarsanız Xiaomi bu tarzda bir kamera tasarımına 2015 yılında aldığı patentten beri hazırlanıyordu. Xiaomi’nin patentlediği ön kamera teknolojisi, aynı zamanda LED flaş da içerdiğinen Mi Mix’in nasıl olacağını gerçekten merak ediyoruz.

    Çerçeveleri olabilceği en düşük seviyeye çekmeyi amaçlayan firma, telefonun alt kısmında diğer tüm telefonlardan çok daha ince bir çerçeve kullanacak. Hatırlarsanız Mi Mix 2‘nin kamerası alt kısma yerleştirilmiş ve Xiaomi bu alanda deneysel çalışmıştı.

    Samsung Galaxy A6+ : Gençler için özel olarak tasarlandı

    Samsung’un ünlü ailelerinden Galaxy A serisi, 2018 yılına yenilenmiş olarak adım atıyor ve bu ailenin en dikkat çekici üyesi olan Samsung Galaxy A6+ bu hafta inceleme konuğumuz oluyor.

     Samsung gelişmiş tasarım çizgisini yeni Samsung Galaxy A6+ akıllı telefonunda devam ettiriyor. 6 inch’lik devasa ekranına rağmen tek elde rahat bir kullanım sunan ürün, ovalleştirilmiş köşeleri, inceltilmiş yapısı ve neredeyse çerçevesiz kimliğiyle deyim yerindeyse dünyaları tek avucunuza sığdırabilen bir akıllı telefon.

    Telefonun ön tarafına baktığımızda, herhangi bir fiziksel tuş yer almıyor. %75.3’lük ekran çerçeve oranını 6 inch ekranlı bir telefon için iyi olarak nitelendirebiliriz. Ön üst tarafa geldiğimizde ise, flash ışığıyla birlikte 24MP değerdeki selfie kamerasını görüyoruz, ki bu telefonun en güçlü taraflarından birini de bu kamera oluşturuyor.

    Galaxy A6+’ın arka tarafı pürüzsüz bir metal tasarımla geliyor. Bu, yumuşak bir tutuş hissi uyandırırken bazen avuçta terlemelere, dolayısıyla kaymalara da sebebiyet verebiliyor. Ürünün arka tarafında neredeyse çıkıntısız olarak konumlandırılan dual kamera sistemi ve parmak izi okuyucu sensörü görüyoruz. Detaylardan birazdan söz edeceğiz.

    Yüz tanıma ve parmak izi okuma

    İlk etapta amiral gemisi modeller için hazırlanan parmak izi okuyucu sensör ve yüz tanıma sistemi, artık orta seviye ürünlerde de karşımıza çıkıyor. Samsung da Galaxy A6+’ında bu iki özelliği bize sunarak kullanım önceliğini yine bize bırakıyor. Parmak izi okuyucu sensörün oldukça hızlı çalıştığını söylememiz gerekiyor. Yüz tanıma sistemi de genel olarak iyi çalışıyor. Yine de ışık koşulları ve yüzünüzdeki ekstra detaylar (Güneş gözlüğü, uzun sakal gibi) sebebiyle ufak sorunlar yaşayabilirsiniz. An itibarıyla parmak izi okuyucu sensörün daha güvenli ve daha kullanışlı olduğunu belirtmekte fayda var.

    6 inch Super Amoled ekran

    Samsung’un Super Amoled ekran teknolojisini bu üründe de görüyoruz. 6 inch değerdeki ekran, 1080 x 2220 çözünürlük sunuyor. Gerek iç mekan, gerekse de dış mekan kullanımlarında keskin görüntüler sunabildiğini, yeterli aydınlatma seviyesinin bulunduğunu belirtelim. Tabii güneş etkisinin üst seviyede olduğu öğlen saatlerinde ekranda ister istemez performans düşüşleri yaşanabiliyor.

    18.5:9 oranında, Infinity yani sonsuz ekran olarak nitelendirilen ekran, bir şeyler izlemeniz, okumanız ve oynamanız için gayet yeterli. Üstelik, isterseniz aynı ekranı bölerek aynı anda birden fazla işle ilgilenebilirsiniz de.

    Performans

    Telefonda 1.8GHz hızında 64bit Octa Core işlemci, 4GB RAM ve 64GB dahili depolama özellikleri mevcut. Ayrıca microSD kart girişi de bulunuyor. Geekbench 4 testimizde tek çekirdekte 744 puan alan telefon, çift çekirdekte de 3909 puanı gördü. Ardından Real Racing 3 ve Super Mario Run gibi oyunları rahatlıkla oynayabildik.

    Telefonda Android 8.0 Oreo işletim sistemi ve Samsung’un güncel arayüzü bulunuyor. Dolayısıyla oldukça kolay ve performanslı bu deneyim söz konusu. Tabii kullanım için sadece bir şeyler yazmak ve bir yerlere dokunmak zorunda değilsiniz. İsterseniz telefonunuzla pek çok konuda konuşabilirsiniz de. Evet, Samsung’un gelişmiş sanal asistanı Bixby’den söz ediyoruz.

    Bixby’ye seslenerek hava durumunu öğrenebilir, adres öğrenebilir, çekeceğiniz fotoğraflarınız için yardımlar alabilir ve daha fazlasına erişebilirsiniz. Tabii isterseniz sorularınızı yazabilirsiniz de. Bu asistan, bir süre sonra rutinlerinizi öğreniyor ve size öneriler bile sunabiliyor. Şu an sesli olarak Türkçe dil desteği barındırmadığını söylemeliyiz.

    Gelelim kamera yeteneklerine

    Telefonun arka tarafında 16+5MP’den oluşan dual kamera sistemi yer alıyor. Otomatik odaklama özelliğinin bulunduğu bu sistem, sırasıyla F1.7 ve F1.9’luk açıklık oranlarına sahip. Bunun anlamı, telefonun düşük ışık koşullarında daha fazla ışığı kamerada toplayabilmesi ve daha net fotoğraflar ortaya çıkarabilmesi. Yine de, fotoğraf ve video tarafında en iyi performansı yüksek ışık koşullarında gösterdiğini söylemeliyiz.

    Samsung Galaxy A6 +’ın arka kamera sistemi için Bixby Vision, Canlı Odak ve Etiketler olmak üzere 3 ana başlık bulunuyor. Bixby Vision seçeneğini işaretlediğimizde; istersek yabancı bir metni tercüme edebilir, istersek QR kod okutabilir, istersek bulunduğumuz konumu öğrenebilir, istersek de bir obje hakkında internetten anında araştırmalar yapabiliriz.

    Canlı odak seçeneği ise, arka plandaki detayları flu hale getiren ve sizi ön plana alarak daha net fotoğraflar çekmeniz için güzel bir yöntem.

    Etiketler ise, çektiğiniz fotoğrafları daha şahsi ve eğlenceli hale getirmeniz için içinde güzel detaylar barındırıyor.

    Ve ön tarafa geldiğimizde, flash ışığıyla birlikte 24MP değerdeki kamerayı görüyoruz. Son yıllarda selfie kameralara yönelik ekstra çalışmaların yapıldığını hepimiz biliyoruz. Eh, öyle ya, çekilen fotoğrafların büyük kısmını selfie’ler oluşturuyor artık. Samsung Galaxy A6 +’ın selfie kamerasının da oldukça başarılı olduğunu, özellikle flash ışığıyla fark yarattığını söylemeliyiz. Zira bu ışığın 3 farklı aydınlık seviyesi bulunuyor ve böylece ortamdaki ışık detaylarına göre seçimler yaparak daha gerçekçi renk tonlarında öz çekim fotoğraflar elde edebiliyorsunuz.

    Samsung Galaxy A6 Plus ailesi hakkında detaylı bilgi ve satın almak için buraya tıklayın

    The Crew 2 İnceleme

    0

    Yarış oyunları PC ve konsol oyuncuları için çoğu zaman eğlenceli bir seçenek olmuştur. Gerçekçilikten biraz uzaklaşıp, aksiyon dolu oyun arayanlar için The Crew 2 muazzam bir seçim diyebiliriz. Bütün günün ya da haftanın yorgunluğunu atmak istiyor, çok kafa yormadan keyifle oynayacak ve içinde türlü türlü araçlar olsun, motosikletler olsun, sürat motorları olsun hatta uçak olsun diyenler bir adım öne çıksın. Hepsi ve daha fazlasıyla The Crew 2 karşımızda.

    İncelemeye başlamadan önce bu oyun hakkında oldukça fazla önyargım olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Oyun hakkında ne zaman bir şeyler açıklansa suratımı ekşitip “bu kadar çok materyali oyuna ekliyorlar, muhtemelen başarılı olamayacak ortalama bir oyun olarak karşımızda duracak” diye düşünüyordum.

    Neresinden bakarsanız bakın Ubisoft cidden beklentilerimin çok üzerinde iş ortaya koymuş diyebilirim. Mercedes-Benz 300 SLR, Dodge Viper GTS, Audi TT RS Coupe ve KTM 450 EXC gibi birbiriyle alakasız araçları aynı keyifle tek oyunda toplamak gerçekten büyük başarı.

    Oynanış keyif veriyor

    Oyunun oynanışı ile ufaktan başlayalım incelemeye. Oyunda 4 farklı kategorimiz mevcut. Street Racing adından da anlaşılacağı üzere sokakların tozunu attığımız kategori. O kategori içinde de Hyper Car, Drag Race, Street Race ve Drift adı altında farklı kollar mevcut. Bu kolların her birine girebilmeniz için kendi spesifik araç türünde araçlara sahip olmanız gerek.

    Pro Racing kısmı işi biraz daha ciddiye alanlar için hazırlanmış. Kendi içinde Alpha GP, Power Boat, Air Race ve Touring Car ismiden 4 farklı kategoriye sahip. Air Race ile havada, Power Boat ile de denizde mücadele edebiliyorsunuz.

    Freestyle ise Pro Racing’in tam tersi. Ciddiyetten uzak çılgın bir eğlence sunuyor. Eskiden Star TV daha Inter Star iken sabah 6’da televizyonlarda yayınlanan Monster Truck yarışlarını alan bir kategoriye, Aerobatics isminde havada taklalar atabildiğimiz şov uçaklarını kullandığımız bir kategoriye ve Jet Sprint isminde bataklıklarda yarıştığımız bir kategoriye de sahip. Dedik ya, tamamen ciddiyetten uzak bir kategori!

    Son olarak Off-Road adı altında Rally Cross, Moto Cross ve Rally Raid ismindeki kategoriler hazırlanmış. Çok fazla kategori, çok fazla içerik mevcut. Yüzlerce seçenek mevcut. Her aracı istediğiniz gibi özelleştirebiliyorsunuz. Hem dış gövdesiniz hem teknik kısımlarını modifiye edebiliyorsunuz.  Bu modifiye kısmı zaten başlı başına dert. Oturup bir sararsanız bu modlama kısmına, yarışmaktan çok süsleme kısmında zaman harcayabilirsiniz. Tüm bunlara ek olarak Lıve Events başlığı altında Ubisoft düzenli olarak güncel etkinlikler de oyuna serpiştiriyor. En son Need For Speed ile böyle otomobil ve modifiye derinliği görmüştüm. Ayrıca BMW E30’u oyuna koyup kalbimi çalmışlardı. The Crew 2’de bu kadar çok araç varken neden E30 yok gerçekten anlamış değilim. Belki ilerde ekleme yaparlar.

    Yarışmaktan çok modifiyeye kafa yorabilirsiniz

    Modlama ve süslemenin hemen arkasına grafik kısmından bahsedelim, oyun iyi diyebileceğimiz bir görsel kalitede karşımızda duruyor. Renk paleti siz oyun oynarken mevsime göre değişiyor. Bazen karlı yollarda bazen batan güneşli bir deniz kenarında, bazen yoğun yağmurda bazense sisli kapalı havada yarışabiliyorsunuz. Bir diğer güzel detay ise araçların sürücü koltuğundan oyunu oynama şansınız var. Bu çoğu oyunda pek görmediğimiz, özellikle oynanış keyfini arttıran bir detay. Bütün araçları açamadım henüz ama ikonik araçlarda bu durumu deneyimledim.

    Ses ve ambians olarak oldukça hoş ve yumuşak yağ gibi bir oyun diyebilirim. Salt aksiyona ve eğlenceye odaklanıldığı için sizi sıkmadan görev zinciri devam ediyor. Tekne ile yarışmaktan sıkılınca uçağa, uçaktan motosiklet’e, oradan sokak yarışlarına doğru kayıp giderek oynamanız olası. Bu tarz oyunlarda görmek istediğim çeşitlik kadar bu görev akış çeşitliliği de oldukça önemli.

    Ben oyunu PC üzerinde NVIDIA GTX 1080 ekran kartı, Intel 6700K işlemcili ve 16 GB ram’i olan bir PC’de oynadım. Ultra grafik ayarlarında hiç zorlanmadan ve takılmadan NVIDIA’nın son çıkardığı ekran kartı sürücüleri ile deneyimledim. Özel olarak çıkan sürücüleri mutlaka yükleyip oynayın. Yaz sıcaklarında keyifli bir oyun arıyorsanız The Crew 2 tam size göre bir oyun.

    Akıllı telefonlarda ebeveyn yönetimi

    Çocuklarınızın akıllı telefonlar ile günlerini bitirmesinden rahatsız mı oluyorsunuz? O zaman bunu kontrol altına almanın zamanı geldi! Akıllı telefonlarda ebeveyn yönetimi nasıl yapılır?

    Akıllı telefonlarda ebeveyn yönetimi ile kontrol sizde olsun!

    Yaygınlaşan mobil teknolojiler ve akıllı telefonlar ile çocuklarımız, bu cihazları kullanarak, uyanık kaldıkları sürenin neredeyse tamamını küçük bir ekrana bakarak tüketmeye başladı. Buna, teknoloji bağımlılığı veya akıllı telefon bağımlılığı dersek de yanlış bir tabir olmayacaktır. Bir anne veya bir baba olarak, bu durumdan rahatsız mısınız? O halde sizlere güzel bir haberimiz var. Artık, çocuklarınızın akıllı telefon kullanımını belirli çizgiler içinde tutabileceksiniz!

    Akıllı telefonlar ile geçirdiğimiz süreler, ciddi oranda artmış durumda. Saatlerimizi, küçücük bir ekrandan açıldığını düşündüğümüz bir dünyada geçirir olduk. İşin daha kötüsü, bu bir bağımlılık haline gelmeye başladı! Bu durum, kontrol altına alınmadığında, çocuklarımızın gelişimi için önemli derecede riskler oluşturabilir. Çocuklarınızın akıllı telefon kullanım sürelerini kontrol altında tutmanız gerektiğini düşünüyorsanız, sizlere çok pratik tavsiyelerimiz olacak!

    Akıllı telefonlarda ebeveyn denetimi ile kullanım sürelerini kısıtlayabilirsiniz!

    Android ve iOS işletim sistemleri, akıllı telefonlarda ebeveyn denetimi için önemli destekler sunuyor. Android işletim sistemi için hazırlanan çok sayıda mobil uygulama ile bunu yapmanız son derece basit.

    Apple ise, Haziran ayında düzenlediği WWDC 2018 geliştiriciler konferasında duyurduğu iOS 12 işletim sistemi sürümü ile bu özelliği, akıllı telefonlara entegre etti. Şimdi dilerseniz, hem Android hem de iOS işletim sisteminde, ebeveyn denetimi nasıl yapılır bir bakalım!

    Google’ın benzer bir etkinliği olan Google I/O 2018 konferansında duyurusu yapılan Family Link, bu konuda önemli bir adım oldu.

    Family Link ile birlikte, ebeveynler, çocuklarına dijital sınırlamalar getirebilecek. Bunu yapabilmek için, çocuğunuz adına gir Google hesabı açmanız gerekiyor. Bu hesabı oluşturduktan sonra ise, çocuğunuzun kullanabileceği uygulamaları, telefonların sunacağı ekran açık kalma süresini ayarlayabileceksiniz. Bunlara ek olarak, “uyku vakti” denilen bir özellik sayesinde de, belirlediğiniz bir saatten sonra, akıllı telefonu kullanılamaz hale getirmeniz de mümkün olacak. Böylelikle, çocuklarınızın akıllı telefon ile geçireceği süreyi tam anlamıyla kontrol altına alabileceksiniz.

    Kullanım sürelerini uzaktan yönetin!

    Google’ın sunduğu bu servis, Google hesabına kayıt olan ve 13 yaş altında olan tüm hesapları, ebeveyn kontrolü altına alabilecek. Hesabın sahibi, 13 yaşını geçtiğinde ise ebevyn kontrolü sonlanacak. Şimdilik Arjantin, Avustralya, Brezilya, Kanada, Şili, İrlanda, Japonya, Meksika, Yeni Zelanda, İngiltere ve Amerika’da kullanımda olan bu sistem, ilerleyen dönemlerde tüm dünya çapında kullanıma sunulacak. Family Link’in yükleneceği telefonun ise Android 7.0 Nougat ve üzeri işletim sistemlerinden birine sahip olması gerekiyor.

    Family Link nasıl çalışıyor?

    Bu sistem sayesinde, uygulama mağazaları üzerinden, sizin bilginiz dışında yapılacak uygulama alışverişlerinin de önüne geçebileceksiniz. Çocuğunuz, Instagram’da, Facebook’ta, Twitter’da veya diğer uygulamalarda, aşırı düzeyde zaman harcıyorsa,  Google Play Store’dan indirebileceğiniz uygulamalarla, hem telefon hem de uygulama kullanım sürelerini kontrol altına alabilirsiniz.

    Norton, PhoneSheriff, ESET Parental Control for Android, Qustodio gibi yazılımları, Android işletim sistemleri telefonlarınıza kurup, Family Link servisinin ülkemizde aktif olmasını beklemenize gerek kalmayacak. Bu uygulamalar, çeşitli fiyatları ve özellikleri ile işinizi fazlasıyla görecektir. Bu durumda olan bir çocuğunuz var ise, bu uygulamalardan birini indirip test etmenizde fayda var.

    Akıllı telefonlarda ebeveyn yönetimi

    Sınav dönemlerinde olan ancak, akıllı telefonlardan başını kaldıramayan çocukların bu şekilde kontrol altına alınabilmesi, ebeveynlerin içini rahatlatacak bir gelişme. Peki, Apple bu konuda nasıl bir çalışma yaptı? İsterseniz, iPhone sahibi çocukların, bağımlılık seviyesine gelmeden, nasıl durdurulabileceğine de yakından bakalım.

    Apple, Haziran ayında düzenlediği ve 4 gün süren geliştiriciler konferansı, WWDC 2018 kapsamında, iOS 12 sürümünü duyurdu ve Beta versiyonunu kullanıma sundu. iPhone sahiplerinin uzun zamandır beklediği bu güncelleme, Screen Time adı verilen bir yazılımı da beraberinde getiriyor.

    Screen Time uygulaması, iOS 12 güncellemesi alacak olan tüm telefonlarda, cihaz ve uygulamaların kullanımını kontrol altına almanızı sağlayacak.  Activity Reports adı verilen özellik ise, her bir uygulamanın, günlük ve haftalık olarak kullanımını analiz etmenize yardımcı olacak.

    Apple’ın sunduğu bu servis sayesinde, çocuklarınızın sahip olduğu telefonlarda, uygulamaların, web sitelerinin ve belirli kategorilerdeki yazılımların günlük kullanım sürelerini ayarlayabileceksiniz.

    Kullanım sürelerini kısıtlayın

    Instagram uygulamasına, 2 saatlik kullanım süresi tanımladığınızı düşünün. Screen Time, 2 saatlik kullanım süre dolduktan sonra, telefonda bu uygulamanın bir sonraki güne kadar kullanılmasına izin vermeyecek.

    Benzer şekilde, çocuğunuzun gündelik işlerini aksatacak olan tüm uygulama ve web siteleri için aynı özellikten faydalanabilirsiniz. Bu kullanım, hem sizler için hem de çocuklarınız için önemli. Tüm iOS cihazlar ile uyumlu olan bu yazılım, Google’daki Family Time servisinde de olduğu gibi, “yatak vakti” özelliği ile belirlediğiniz bir saatten sonra, telefonun kullanımını tamamen durduracak.

    Kullanımı sınırlandırılmış olan uygulamalar, süreleri dolmadan belirli zaman aralıklarında uyarılar da verebiliyor. Bu sayede, uygulama içinde boş yere zaman harcamak da imkansız hale gelecek.

    iOS için ebeveyn kontrolü bir ilk değil!

    iOS işletim sistemi için, uzun zamandır bu tür yazılımlar mevcut. Peki, Screen Time servisini, diğerlerinden ayıran özellik ne? 3.parti yazılımların, yüklü olan bir telefonda çalışabilmesi için, MDM (Mobile Device Management) adı verilen bir yönetim uygulaması daha gerekiyor. Bu yazılımlar, telefonun sahibi tarafından kolaylıkla kaldırılabildiği için, herhangi bir caydırıcılığı yok.

    Apple Screen Time ise, hesap bazlı çalıştığı için, ebeveyn dışında bir şekilde durulması ve takibin sonlandırılması mümkün değil.

    Akıllı telefonlarda ebeveyn yönetimi ne zaman devreye sokulmalı?

    Hem Android hem de iOS işletim sistemleri için sunulan, bu kontrol yazılımları, çocuğunuzun akıllı telefon kullanımını aşırı seviyelere çıkarttığı ve onlar için bir sorun teşkil etmeye başladığı anlarda kullanılabilir.

    Bir sınav dönemi öncesinde veya hafta içi günlerde, akıllı telefon kullanımı yüzünden uyku düzensizliği yaşayan çocuklar için harika bir kontrol yöntemi olabilir. Bu tip kullanımların öncesinde ise, ebeveynlere düşen görev, öncelikli olarak çocuklarına “her şeyin fazlası zarar” mesajını vermesini tavsiye ediyoruz.

    Bu öğretici konuşmaların yetersiz kaldığı durumlarda ise, akıllı telefon kullanımını bu tip uygulamalarla kısıtlayabilirsiniz. Belirli bir süre kısıtlanmış süreler içinde kullanıma alışması muhtemel olan çocuğunuz, belki de bir süre sonra, bu tip bir programa ihtiyaç duymadan, kendi isteğiyle akıllı telefon ve uygulamalar ile geçirdiği zamanı daha iyi yönetecektir.

    Heyecanla beklediğimiz 5 oyun!

    E3 2018 müthiş oyun fragmanları ve duyurularıyla geçti. Bu yıl birçok oyun geliştiricisi en yeni oyunları ve çıkışı için yolu gözlenen yapımları bizlerle buluşturdular. Bethesda, Actisivision, From Software, CD Projekt gibi sektöre yön veren firmalar Los Angeles‘ta düzenlenen fuara resmen damga vurdular. Biz de sizler için bu oyunlardan en çok dikkat çeken beş tanesini değerlendirdik.

    E3 2018 fuarına damga vuran 5 oyun!

    Her yıl düzenlenen elektronik eğlence fuarı E3’te, en çok konuşulan şey hep fuar öncesi düzenlenen konferanslar olur. Çünkü Sony, Bethesda ve EA gibi sektöre yön veren şirketler bu konferanslarla beraber en yeni oyunlarını bizlere gösteriyorlar. Biz de sizler için bu duyurular arasından bizleri en çok heyecanlandıran 5 oyunu mercek altına aldık. İyi seyirler!