Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 1014

    Epson EH-TW7000 : Ev kullanımına uygun 4K projektör

    Epson, hem sinema hem de oyun tutkunları için hazırladığı Epson EH-TW7000 4K adlı projektörüyle oturma odalarını adeta birer eğlence merkezine dönüştürmeyi hedefliyor.

    Epson EH-TW7000 4K projeksiyon cihazının üzerine baktığımızda, güç düğmesi, ileri geri düğmeleri, ana ekrana dönme düğmesi gibi herkesin anlayabileceği düğmeler yer alıyor. Zaten arayüzü de gayet basit. Pek çok ayarlamayı rahatlıkla yapabiliyorsunuz. Bluetooth ayarlarından tutun da görüntüleme moduna, renk ve parlaklık ayarlamalarına kadar pek çok seçenek var. Ayrıca, Türkçe dil desteğinin de olduğunu, 10 farklı mod hazırlayarak hepsini ayrı ayrı kaydedebileceğinizi ve istediğiniz zaman kullanabileceğinizi de belirtelim.

    Gelelim ürünün optik lensine. Kullanımı gerçekten kolay. Lensin üzerinde yer alan çemberi elinizle sağa sola çevirerek görüntü netlemesi yapabilir, diğer çemberi de çevirerek görüntü boyutunu artırabilir ya da azaltabilirsiniz. Ayrıca, hemen üst tarafta yer alan ve görsel ibarelerle de desteklenen çemberleri kullanarak görüntü köşelerinde düzenlemeler yapabiliyorsunuz. Gerçekten güzel ve kullanımı kolay bir tasarım.

    Ürünün görüntü boyutunu 40 inç’ten tutun da maksimum olarak 500 inçe kadar yükseltebiliyorsunuz. Üstelik, görüntü kalitesinde dikkat çekici bir kayıp da yaşanmıyor. Ne de olsa 4K çözünürlükten ve içerik olduğu sürece aktif 3D görüntülemeden söz ediyoruz.

    3D desteği de var

    Ürün, başta da belirttiğimiz gibi 4K görüntüleme yapabiliyor. Yani gerek internet üzerinden gerekse de medya cihazlarınızı bağlayarak 4K çözünürlüklü içerikleri görüntüleyebilir, izleyebilirsiniz. Tabii burada upscale edilmiş 4K’dan söz ediyoruz. Yine de, görüntü netliği ve renk kalitesi olarak iyi bir işin çıkarıldığını söyleyebiliriz. Özellikle pek çok projektörde görülen “hareketli görüntülerde yaşanan bulanıklaşma” gibi can sıkıcı detaylara bu üründe rastlamadık.

    Projektörün 3000 lümen değerde olduğunu ve 40.000 : 1 kontrast oranı olduğunu söylemeliyiz. Bu sayede oldukça parlak ve canlı renklerin sunulması mümkün oluyor. Zaten 3LCD teknolojisine sahip olan ürün, HDR10 desteğini de içinde barındırarak sizi memnun etmeyi hedefliyor. Yaptığımız denemelerde de görüntüleme kalitesinden genel olarak memnun kaldık. Lakin, “derin siyah” unsuruyla pek karşılaşamadık, onun yerine koyu gri tonlarında görsel detaylar sunuluyor. Yine de, görüntü modu ve renk ayarları arasında düzenlemeler yaparak daha iyi sonuçlar elde etmeniz de olası.

    Sessiz çalışıyor

    Cihazın dikkat çekici özelliklerinden bir tanesi de, rakiplerine kıyasla oldukça sessiz çalışabiliyor olması. Normal güç modundayken bir dip ses duyuyorsunuz haliyle ve bu sizi rahatsız etmiyor. Eğer yüksek performans modunu seçerseniz, parlaklık düzeyi ve görüntü kalitesi de artıyor, ama bunların yanında daha sesli çalışmaya başlıyor. Bir de Eko modu var, ki buna tasarruf modu da diyebiliriz. Bu modu aktifleştirdiğinizde parlaklık düzeyi azalıyor ve bunun yanında cihazdan neredeyse hiç sesin gelmediğini fark ediyorsunuz.

    Ek olarak, ürünü Eko modunda kullanırsanız, 5000 saatlik bir lamba ömründen söz ediliyor, ki bu da günde bir film izlerseniz 7 yıl boyunca cihazı kullanabileceğiniz anlamına geliyor. Pek çok kullanıcı bu detayı çok sevecektir diye düşünüyoruz.

    “Gün ışığında projeksiyon cihazıyla izleme keyfi olur mu?”

    Bu soru da pek çok kullanıcının hâlâ sorduğu sorular arasında yer alıyor. Bir zamanlar gün ışığı güçlüyken projeksiyon cihazlarıyla deneyim gerçekleştirmek zor oluyordu, ancak günümüzde çok gelişmiş çözümlere sahibiz ve bu çözümleri bünyesinde barındıran cihazlardan biri de Epson EH-TW7000 4K. İster gün ortasında, güneşin etkisi hâlâ güçlüyken, isterseniz de gece karanlığında kullanın, iki durumda da memnun kalmanız olası.

    Epson ürün ailesi hakkında detaylı bilgi ve satın almak için buraya tıklayın

    Evinizi akıllıca aydınlatın

    Son zamanlarda evlerimizde daha fazla vakit geçiriyoruz. Dolayısıyla dikkat etmemiz gereken bazı noktalar var. Bunlardan biri de evimizi nasıl aydınlattığımız. Özellikle son yıllarda aydınlatma çeşitleri fazlasıyla çoğalmış durumda. Nesnelerin interneti ile birlikte insanlar daha fazla merak duymaya başladı. Çoğu kişi telefon aracılığıyla evini ışıklarla şenlendirmenin keyfine vardı. Akıllı ışıklar sayesinde siz de bunu yapabilirsiniz. Hatta yeni ev kurma yolunda ilerliyorsanız akıllı aydınlatma sistemleri ile ilgili detaylara mutlaka göz atmalısınız. Biz de bu yazımızda sizler için evinizi akıllı aydınlatmalarda donatmanın yollarını anlatıyoruz.

    Akıllı aydınlatma deyince akla ilk gelen markalardan biri Philips oluyor. Philips Hue serisi sayesinde evinizi hiç olmadığı kadar renkli ve aydınlık bir hale getirebilirsiniz ve bu ışıkları telefon ve internet bağlantısıyla kolayca yönetebilirsiniz.

    Akıllı aydınlatma sistemi nasıl çalışıyor?

    Philips Hue serisi ürünler, bu konuda en öncü ürünler arasında yer alıyor. Ancak genel olarak bu tarzdaki ürünlerin benzer bir şekilde çalıştığını söyleyebiliriz. Bunun için evinizdeki internet ve akıllı ışıklar yeterli olacaktır.

    İlk yapmanız gereken satın aldığınız akıllı aydınlatma ürünlerini evinize dilediğiniz gibi kurmak. Ardından her ürünün kutu içeriğinde bulabileceğiniz kullanım kılavuzundaki yönergelere uyarak ürünleri internete bağlayabilirsiniz. Daha sonrasında ise telefonunuza kuracağınız mobil uygulama sayesinde kurulumu tamamlayabilirsiniz. Artık renklenmeye ve aydınlanmaya hazırsınız!

    Philips Hue serisi ile neler yapılabilir?

    Evinize kurduğunuz aydınlatma sistemini hayatınızın her anında kullanabilirsiniz. Örneğin dinlenmek ve sakinleşmek için mavi tonlarındaki ışıkları tercih edebilirsiniz. Bunu telefonunuzda 10-15 saniyelik bir işlem ile de gerçekleştirebilirsiniz.

    Yapabilecekleriniz bu kadarla da sınırlı değil. Rengi sürekli değişen ışıklandırmalar da evinize farklı bir hava katacaktır. Birden fazla akıllı ışık kullanarak bu aydınlatmaları evinizin her bir köşesine yayabilirsiniz. Ayrıca televizyon izlerken de ışıkları tamamen açmaktansa kısık parlaklıkta açarak loş ortam yaratabilirsiniz.

    Bir diğer yapılabilecek şey ise zamanlama oluyor. Örneğin ışıklara “yarım saat sonra kapan” şeklinde komut verebilirsiniz. Bu komutu uyumak üzereyken verdiğiniz takdirde ışıklar gece kapalı kalacak ve israfın önüne geçilmiş olacaktır.

    Evinizden uzak kalsanız bile ışıkları yönetebilirsiniz. Bu sayede de gece ışıkları açabilir ve evde birileri varmış gibi bir izlenim yaratabilirsiniz. Gün doğduğunda ise ışıkları tekrardan kapatabilirsiniz.

    Evi tamamen akıllı aydınlatmak mümkün mü?

    Evdeki tüm ışıkları akıllı hale getirebilmeniz mümkün. Bunun için Philips’in yanı sıra birçok markadan faydalanabilirsiniz. Akıllı ampülleri evinizin her noktasında kullanabilirken aynı şekilde LED şeritlerle renk katabilirsiniz. Ayrıca pasif aydınlatma için kullanacağınız ışıklar da evinizdeki dekorları daha fazla ön plana çıkarmak için kullanılabilir. Tüm bu ürünleri aynı markadan satın aldığınız takdirde tek bir mobil uygulamadan yönetebilirsiniz.

    Sonuç ve bütçe

    Evinize “hayırlı olsun” demek için gelen misafirlere “vay” da dedirtmek isterseniz akıllı aydınlatmalara mutlaka göz atmalısınız. Pazarda uygun fiyatlı ürünler de mevcut. Ancak uğraşmak ve kafa yormak istemiyorsanız Philips Hue serisi sizin için en ideal tercihlerden biri olacaktır.

    Bu akıllı aydınlatma sistemlerini yalnızca evinizde değil ofisinizde dahi kullanabilirsiniz. Ortamdaki aydınlatmayı daha verimli hale getirmek için harika olacaktır.

    5 yaşındaki Apple Watch’un bilinmeyenleri

    0

    Apple, bundan 5 yıl önce ilk akıllı saati Apple Watch’u piyasaya sürdü. Apple Watch piyasaya sürüldüğünde belki de kullanıcıların şaşırdığı en önemli nokta şirketin bu saate iWatch dememesiydi. Bunun sebebi bu ismin 2012 yılında OMG Electronics tarafından ticari marka olarak tescillenmiş olmasıydı. Peki, başka neler var? Apple Watch’un geliştirilme aşamasında da önemli rol oynayan  Imran Chaudhri, Apple Watch’un yıldönümünde bazı bilinmeyenleri Twitter üzerinden takipçileri ile paylaştı.

    Apple Watch için ilham kaynakları nelerdi?

    İlk önce Imran Chaudhri’den başlayalım. Chaudhri, Apple’da 20 yıldan uzun süre çalışmış ve iPhone’dan iPad’e, Apple Watch’tan AirPods’a birçok ürünün geliştirme aşamasında rol oynamış bir isim.

    Chaudri, Apple Watch’ta bulunan Digital Touch özelliğinin ilk olarak ET olarak isimlendirildiğini belirtti. ET, Electronic Touch teriminin kısaltması. Aynı zamanda bir diğer dikkat çeken açıklama da ilk Apple Watch’un yola çıkış serüveni oldu. Chaudri’nin söylediğine göre bu fikir, altıncı nesil iPod nano’nun bir kayış ile bileğe takılma fikrinden geliştirildi. iOS 5 ile birlikte bu proje üzerinden çalışmalara başlayan Chaudri, projeyi Steve Jobs’a hiçbir zaman sunamadığını da söyledi.

    Apple’ın eski tasarımcısı loop saat kayışıyla ilgili de bilgiler paylaştı. Bu kayışa ait mekanizmanın temelini Apollo astronotları tarafından takılan Velcro speedmaster kayışlarının oluşturduğunu söyledi.

    Chaudri, saatin solar kadranını geliştirirken, Müslümanların Ramazan ayında güneşin konumunu rahatça takip edebilmelerine yardımcı olmak istediklerini ve bunu dikkate aldıklarını da belirtti.

    Tweet dizisini aşağıdan okuyabilirsiniz:

    Meizu 17, 30W hızlı şarj teknolojisi ile gelecek

    0

    Akıllı telefonlar resmi olarak tanıtılmadan önce, hakkında birçok sızıntı çıkabiliyor. Böylelikle telefonların ekranlarından bataryasına neredeyse tüm özelliklerini öğrenmiş oluyoruz. Meizu 17 de bu telefonlardan biri. Hakkında uzun süredir sızıntıların çıktığı telefonun bataryasına dair bilgiler bu kez resmi olarak açıklandı. Meizu, Çin’in ünlü sosyal medya platformu Weibo üzerinden yaptığı bir paylaşımla “Meizu 17 30W hızlı şarj ile gelecek” dedi.

    Meizu 17 için 30W hızlı şarj duyurusu yapıldı

    Meizu’nun tescilli mCharge teknolojisi Meizu 17 modelinde karşımıza çıkacak. Ayrıca yapılan duyuruya göre telefonda 4.500 mAh’lik bir batarya kullanılacak. Telefon mCharge teknolojisi ile 30W hızlı şarj desteği sunacak.

    Meizu 17 30W hızlı şarj

    Daha önce de bu batarya kapasitesi ve hızlı şarj desteği ile ilgili sızıntılar ortaya çıkmıştı. Yapılan resmi duyuru ile birlikte sızıntılar da doğrulanmış oldu.

    Meizu daha önce de telefonun gücünü Qualcomm’un amiral gemisi işlemcisi Snapdragon 865’ten alacağını açıklamıştı. Ayrıca UFS 3.1 depolama özelliği de yine telefonun önemli kozlarından biri olacak. Beklentiler telefonun arkada dörtlü bir kamera kurulumu ile geleceğini söylüyor. Ekran tarafında ise bizi 90 Hz bir yenileme hızı karşılayacak.

    Meizu 17 modeli, 8 Mayıs günü resmi olarak tanıtılacak. Bazıları sızıntı seviyesinde kalan bu özelliklerinin ne kadarının doğru olduğunu da o zaman net bir şekilde göreceğiz.

    iPhone SE ve iPhone 8 kamerası yer değiştirebilir

    0

    Apple, uygun fiyatlı yeni iPhone modelini geçtiğimiz günlerde tanıttı. Yeni iPhone SE, sahip olduğu A13 Bionic işlemcisi ve iPhone 8’e benzeyen tasarımı ile tüm dikkatleri üzerine çekti. Yeni iPhone SE tanıtılmadan önce bilinen en önemli detay telefonun iPhone 8’in kasasını kullanacağı olmuştu. Aradan geçen zamanın ardından iki telefonun aslında daha çok ortak noktasının olduğu ortaya çıktı: iPhone SE ve iPhone 8 kamerası yer değiştirebilir!

    iPhone SE ve iPhone 8 arasındaki ortak özellikler

    Bu ortak özelliklerin arasında tabii ki en başta kasayı sayacağız. Ancak, ikilinin benzerliği yalnızca kasa seviyesinde değil. Ortaya çıkan parçalara ayrılma videolarına göre iki telefonun içi de oldukça benzer. Yani, iPhone 8‘in bazı parçaları iPhone SE’ye tam oluyor!

    Yayınlanan bir videoda iPhone 8’in kamerasının ve ekranının iPhone SE’ye tam uyduğunu görüyoruz. Bu da hala çalışır durumda olan bir iPhone 8’in parçalarının da iPhone SE’ye monte edilebileceğini gösteriyor. Örneğin, bir kullanıcı iPhone SE satın aldı ve alır almaz talihsiz bir şekilde ekranı zarar gördü. Eğer, evde ekranı düzgün çalışan bir iPhone 8 varsa işler çok kolay!

    Apple, iPhone X ile birlikte çentikli bir ekran tasarımına geçti. iPhone SE ise eski tasarımın bir temsilcisi. Ancak, buna rağmen telefonda eski olmayan bir şey var; işlemci. iPhone 11 ailesinde kullanılan A13 Bionic’ten güç alan telefon bu nedenle tam bir performans canavarı diyebiliriz.

    Telefon önde ve arkada tek kamera ile geliyor. Ön kamera 12 Megapiksel, arka kamera ise 7 Megapiksel çözünürlüğünde.

    Facebook’un yeni tasarımında neler öne çıkıyor?

    Daha büyük ve şık ikonlar, daha büyük fontlar, daha fazla beyaz alan ve sade tasarım, yeni Facebook’un kısaca özeti. Karanlık Mod seçeneği de eklenince kulağa hoş geliyor değil mi? Gelin Facebook’un yeni tasarımına yakından bakalım.

    Dünya genelinde 2.5 milyardan fazla kullanıcıya sahip olan sosyal paylaşım platformu Facebook, yeni tasarımını kullanıma sundu. Facebook, 2019 yılındaki F8 konferansında platformda köklü bir tasarım değişikliğinin müjdesini vermişti. Şirket bugüne kadar 4 kez köklü tasarım değişikliğine gitti. Bu son tasarım değişikliği bu nedenle “FB5” olarak adlandırılıyor.

    Daha büyük ikonlar ve fontlar

    Şu anda belli bir kullanıcı kitlesi tarafından kullanılan ve üzerinde rötuşların devam ettiği tasarım, daha büyük ikonlar ve fontlarla daha ferah bir tema sunuyor. Yeni tasarım size hâlâ Facebook tarafından önerilmediyse hemen sağdaki menüden girerek, “Yeni Facebook’a Geçiş Yap”ı tıklayabilirsiniz. Eski tasarıma dönmek için yine sağ menüden, “Klasik Facebook’a Geçiş Yap”a tıklamanız yeterli.

    facebook
    Yeni tasarım sizde aktif olmadıysa sağ üstteki ok ikonundan girerek “Yeni Facebook’a Geçiş Yap”ı seçebilirsiniz.

    Facebook’un yeni tasarımında çok kullanılan ikonların üst tarafa taşındığını görüyoruz. Bunlar, Ana Sayfa, Sayfalar, Watch, Marketplace ve Gruplar. Sağ sütunda yine arkadaş listesi ve doğum günü hatırlatmaları yer alıyor.

    Karanlık Mod seçeneğiniz var

    Sağ üst köşede ayrıca “Oluştur”, “Messenger”, “Bildirimler” ve “Hesap” ikonlarını görüyoruz. “Hesap” sekmesi içinde “Ayarlar ve Gizlilik”, “Yardım ve Destek” yer alırken, son dönemlerde kullanıcılar tarafından rağbet gören “Karanlık Mod” ayarı da burada bulunuyor. Sağ alt köşede ise “+” ikonu Messenger için hızlı mesaj oluşturmayı kolaylaştırıyor.

    Kısa yolları özelleştirebilirsiniz

    Sol sütunda ise yine Facebook’un içindeki tüm bölümlerin kısa yolları bulunuyor. Bu kısa yolları dilediğiniz gibi özelleştirebiliyorsunuz. Örneğin “Düzenle” bağlantısına tıklayarak çok kullandığınız sayfa ve grupları öne çıkarabilir, fazla kullanmadıklarınızı gizleyebilirsiniz.

    facebook
    Facebook’un yeni tasarımında Haber Akışı böyle görünüyor.

    Özel etkileşimler ve grupların kullanıcılar tarafından daha fazla tercih edildiğinden hareketle Facebook yeni dönemde, özel etkileşimler ve grupları daha fazla öne çıkarmayı planlıyor. Hatta Haber Akışının ikinci planda kalabileceği yorumları da yapılıyor.

    Hikâyeler daha belirgin hale geliyor

    Snapchat’ten Instagram’a kopyalanan Hikâyeler özelliği Facebook’a da gelmişti. Yeni tasarımda Hikâyeler, Ana Sayfanın hemen üzerinde yer alıyor. Hikâyelerin sağındaki oka tıklandığında ise tüm hikâyeler görüntüleniyor. Buraya giriş yapınca Facebook içinde Hikâyeler için özel bir sayfa oluşturulduğunu ve önemsendiğini görüyoruz.

    facebook
    Karanlık Mod’a geçmek için sağ üstteki ok ikonundan giriş yapabilirsiniz.

    Eski tasarıma dönme fırsatı var

    Yeni tasarım ilk bakışta görsel olarak daha güzel gözükse de ikon ve fontların daha büyütülmüş olması ve daha fazla beyaz alan bırakılması nedeniyle, özellikle masaüstü bilgisayarlarda ekrana daha az içerik sığmasına neden oluyor. Bu durumu kullanışlı bulmadığım için bir iki günlük denemenin ardından eski tasarıma geri döndüm.

    Sorularınız olursa yorumlara yazabilirsiniz

    Bu yazıda Facebook’un yeni tasarımı hakkında bilgi vermeye çalıştım. Siz Facebook’un yeni tasarımını nasıl buldunuz? Görüşlerinizi yorum yazarak paylaşırsanız sevinirim. Şimdilik hoşça kalın.

    Twitter’da beni takip edin: https://twitter.com/melihbayramdede

    YouTube kanalıma abone olun: https://www.youtube.com/c/melihbayramdede


    MediaTrend’de yayınlanan diğer yazılarıma göz atmak ister misiniz?

    Sinema keyfinizi katlayacak ‘soundbar’ önerileri

    Sinema keyfinizi katlayacak ‘soundbar’ önerileri

    Sinema keyfinizi katlayacak ‘soundbar’ önerileri

    Evde İnterneti Nasıl Daha Hızlı Kullanabilirsiniz?

          Corona virüsü sebebiyle sokağa çıkma yasağının yaşandığı bu günlerde, evde internet kullanımı da artmış durumda. Evde neredeyse herkesin internet kullanıyor olması, internet hızını da olumsuz yönde etkiliyor. Hele bir de kullanılan cihazların eksik ya da yanlış ayarlanmış olması, internet hızında bazen kabus yaşatabiliyor. Bu haftaki ” Evde İnterneti Nasıl Daha Hızlı Kullanabilirsiniz? ” başlıklı yazımda, evde internet kullanırken yaşanan yavaşlamada nelerin yapılması gerektiğine örnekler vererek, internet deneyimini daha keyifli hale getirmeye yardımcı olmaya çalışacağım.

    DNS ile İnternet Hızı Arasındaki Bağlantı

          DNS ( Domain Name Sytem), internetin telefon defteri olarak ifade edilebilir. Yani bir internet sayfasına gidebilmek için öncelikle o adresin hangi IP’den hizmet verdiğini bilmek gerekiyor. İşte, DNS servisi de gidilecek web sayfasının hangi IP adresinde olduğunun kaydını tutar.

          Bilgisayarın, evde kullanılan modemin veya internet servis sağlayıcısının ağ ayarlarında birinci ve ikinci DNS sunucuları tanımlıdır. Bilgisayarda herhangi bir ayar yapılmadığı durumda, varsayılan olarak modeminizin veya servis sağlayıcısının DNS IP’leri kullanılır.

          Dünyada kullanılan bütün DNS sunucularının hızı aynı değildir. Herhangi bir web sayfasına bağlanılmak istendiğinde, ilgili sayfanın IP adresinin ne olduğu, önce kullanılan cihazın DNS’inde tanımlı IP’lere sorulur. Bu  işlem, 53. port kullanılarak bir sorgu şeklinde yapılır. Web sayfasının IP bilgisi ne kadar geç gelirse, ilgili adrese gidilmesi de o kadar uzun zaman alacaktır. Bu nedenle kullanılan DNS servislerinin hızlı olması internet hızına etki eder.

    Bilgisayarda DNS ayarlarını Değiştirme

          Windows bilgisayarda ağ ayarları ekranından :  ” Özellikler ” — >  ” İnternet Protokolü Sürüm 4 ( TCP /Pv4) “ den, otomatik DNS servisleri yerine, “ Aşağıdaki DNS sunucu adreslerini kullan: ”  seçilerek farklı DNS sunucu IP’leri kullanılabilir.

    iPhone’da DNS ayarlarını Değiştirme

          iPhone’da DNS ayarlarını değiştirmek için:

          ” Ayarlar — >  Wi-Fi –> BağlıBulunan_SSID –> DNS ayarları –> Otomatik /Elle > Elle “ seçilerek DNS IP değişikliği yapılabilir.

    Anroid’de DNS ayarlarını Değiştirme

          Android akıllı telefonlarda DNS değişikliği yapmak için:

          “Ayarlar”  –>   “Wi-Fi” ya da “Kablosuz” ‘u seçin.  Bağlı olduğunuz ağa bir süre dokunun ve karşınıza çıkan seçeneklerden “Ağ Ayarlarını Yönet”i seçin.  “Gelişmiş seçenekleri göster” ‘u seçip çıkan menüden “IP Ayarları”nı “Statik” yaparak DNS 1’ ve DNS 2’ye dünya üzerinde DNS servisi hizmeti veren IP’leri yazabilirsiniz.

    Dünya üzerinde ücretsiz DNS hizmeti veren servislerin IP’leri

    Provider Primary DNS Secondary DNS
    Google 8.8.8.8 8.8.4.4
    Quad9 9.9.9.9 149.112.112.112
    OpenDNS Home 208.67.222.222 208.67.220.220
    Cloudflare 1.1.1.1 1.0.0.1
    CleanBrowsing 185.228.168.9 185.228.169.9
    Verisign 64.6.64.6 64.6.65.6
    Alternate DNS 198.101.242.72 23.253.163.53
    AdGuard DNS 176.103.130.130 176.103.130.131

    Twitter takip için @salihertugrul  Instagram takip için Teknokafe

    3. nesil AirPods için tanıtım tarihi iddiası geldi!

    Apple’ın en başarılı olduğu alanların başında aksesuarlar geliyor. Gerek Apple Watch serisi gerek de AirPods serisi olsun teknoloji şirketi dünyada birçok trende yön veriyor. Yeni gelen haberlere göre Apple, bu trendin değişimine yol açması beklenen yeni kulaklığını yakın zaman zamanda tanıtmayacak. Peki 3. nesil AirPods’un çıkış tarihi ne zaman?

    3. nesil AirPods’un çıkış tarihi ne zaman?

    En yeni nesil AirPods olan AirPods Pro geçtiğimiz dönemde karşımıza çıktı ve kullanıcılar tarafından oldukça sevildi. Şu ana kadar karşımıza çıkan AirPods 1 ve 2. nesilin ardından Pro takısına sahip bir AirPods gördük. Peki AirPods 3. nesil ne zaman karşımıza çıkacak? Bu konu hakkında herkesin güvendiği bir kişiden tahmin geldi. Apple Analisti Ming-Chi Kuo, 3. nesil AirPods için bir süre daha bekleyeceğimizi ve bu tarihin 2021 yılı olacağını söyledi.

    Bu tahminlerin arkasındaki en büyük sebep ise Apple’ın izleyeceği yol oldu. Apple, tüm dünyada salgın bir hastalık varken, yeni kulaklığın tanıtımına gölge düşürmek istemiyor. Ayrıca yeni bir model olan AirPods Pro oldukça sevildi ve kullanıcılar tarafından hala tercih edilen bir kulaklık. Apple, 3. nesil AirPods Pro’nun tanıtılmasının, AirPods Pro’ya gölge düşüreceğini de düşünüyor olabilir.

    Kısaca baktığımız zaman, yeni nesil bir Apple tam kablosuz kulaklık için bu yıl herhangi bir beklenti içerisine girmemek en doğrusu olacak.

    PlayStation 5 arayüzü için heyecanlandıran konsept!

    PlayStation 5 hakkında her geçen gün daha fazla bilgiye sahip olurken, ortaya çıkan bu bilgiler hakkında birçok tahmin yürütülüyor. Bu güne kadar birçok özelliği kesinleşen PlayStation 5 için belki de en iddialı ikinci bir konsept video karşımızda. Bir forum kullanıcısı tarafından oluşturulan PlayStation 5 arayüz konsepti herkesi heyecanlandırdı.

    PlayStation 5 arayüz konsepti heyecanlandırdı

    Bir forum kullanıcısı tarafından tamamen bağımsız olarak hazırlanan konsept videosunda PlayStation 5 arayüzünün tahmini halini görebiliyoruz. Videoya baktığımız zaman, PlayStation 4 arayüzünden ilham alan ancak bir o kadar da modern bir tasarıma sahip arayüz, bizleri gerçekten heyecanlandırdı.

    Arayüz hakkındaki konsept videoda güzel fikirler de var. Örneğin, arayüzde gezerken oyunların altına gelindiğinde oyunu oynayışınız hakkında daha fazla bilgi görebiliyorsunuz. Bu bilgiler, oyunda ne kadarlık bir ilerleme kaydettiğinizden tutun da oyunu o zamana kadar ne kadarlık bir süre oynadığınıza göre değişiyor. Şu andaki PlayStation 4 arayüzüne göre çok daha gelişmiş olan konsept gerçekleşirse birçok kullanıcının mutlu olacağı kesin.

    PlayStation 5 özelliklerinin 2020 yılının sonuna kadar yavaş yavaş farklı zamanlarda ortaya çıkması bekleniyor. Sony, yeni nesil oyun konsolu hakkında aralıklı olarak kullanıcılara bilgilendirmeler yapıyor. Konsolun kesin tanıtım tarihi ise henüz belli değil.

    Samsung akıllı telefonlarından bazı sensörleri kaldıracak

    Akıllı telefonların gelişmesi ile beraber akıllı telefonlarımız ile çektiğimiz fotoğraflar da bir o kadar başarılı hale geldi. Akıllı telefonlarda gördüğümüz birden fazla kamera sayısı kuşkusuz ki bu başarının sırlarından birisi ancak bu kameralara yardımcı olan sensörleri de unutmamak gerek. Gelen son haberlere göre Samsung bazı kamera sensörlerinden vazgeçecek. Peki neden?

    Samsung akıllı telefonlarından ToF sensörünü

    Akıllı telefonlarımızda artık birden fazla kamera var ve bu kameraların her biri ayrı bir göreve sahip. Bazı kameralar geniş açılı fotoğraflar çekerken bazıları da yüksek çözünürlüklü fotoğraflar çekiyor. Bu kameralara yardımcı olan sensörler de kendilerine akıllı telefonlarda yer buluyor. Bu sensörlerden birisi olan ToF sensörü de, kadrajdaki nesnelerin birbirinden ne kadar farklı uzaklıklarda olduklarını hesaplayarak ana kameraya yardımcı oluyor. Bu sayede daha başarılı açıklık ve portre fotoğrafları çekilebiliyor.

    Durum böyle olsa da, bazı akıllı telefon üreticileri ToF sensör yerine telefoto gibi kameralardan yardım alabiliyor. Bu çalışma sistemini tercih etmeyen Samsung, yakın zamanda bu kararından vazgeçecek. Bunun en büyük sebebi ise giderek artan akıllı telefon maliyetlerini düşürmek olacak. Akıllı telefonlardaki bu sensör ortadan kaldırılıp farklı şekillerde aynı başarı elde edilmeye çalışılacak. Bu da daha uygun fiyatlı telefonlar satın alacağımızın habercisi olarak karşımıza çıkıyor.