Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 849

    XPG’nin en hızlı SSD’si GAMMIX S70 ile tanışın

    Saniyede 7400MB’a kadar okuma ve 6400MB’a kadar yazma hızına ulaşabilen GAMMIX S70, yeni nesil PCIe 4 arabiriminin imkânlarını en yüksek performansı hedefleyen kullanıcıların hizmetine sunuyor…

    Oyuncular, esporcular ve teknoloji meraklıları için hazır sistemler, bileşenler ve çevre birimleri üreten XPG’nin GAMMIX S70 PCIe Gen4x4 M.2 SSD modeli Türkiye’de piyasaya sunuldu. Farklı ihtiyaçlara ve bütçelere sahip kullanıcıları yeni nesil PCIe 4.0 teknolojisiyle buluşturmak için daha önceden GAMMIX S50 ve GAMMIX S50 Lite modellerini kullanıcıların beğenisine sunan marka, GAMMIX S70 ile en yüksek performansı isteyen kullanıcıları hedefliyor.

    GAMMIX S70 PCIe 4.0 teknolojisinin gücünü sonuna de kullanmak isteyen kullanıcılar için tasarlandı. Saniyede 7400MB’a kadar okuma ve 6400MB’a kadar yazma hızına ulaşabilen S70, dünyanın en hızlı M.2 SSD’lerinden biri olma özelliğini taşıyor.

    NVMe 1.4 ve Dinamik SLC Önbellek teknolojilerini destekleyen S70 performansıyla SATA SSD olduğu gibi en hızlı PCIe 3.0 SSD’leri de geride bırakıyor. S70’in performansından sonuna kadar faydalanmak için PCIe  4 bir anakart gerekse de ürünün geriye dönük olarak PCIe 3.0 anakartlar ile de uyumluluğu bulunuyor.

    Daima Serin, Stabil ve Yüksek Performanslı

    XPG tarafından özel olarak tasarlanan CoolArmor soğutucusu GAMMIX S70’in her zaman istikrarlı ve güvenilir bir performans sergilemesini sağlıyor. CoolArmor, teras gibi birbiri üzerine binen katmanları sayesinde daha geniş bir yüzey alanı oluşturarak ürünün daha etkin biçimde soğutuyor. Bu özel soğutucu sayesinde GAMMIX S70 %30’a varan oranda daha serin çalışabiliyor.

    AppleCar’ı Nissan mı üretecek?

    Görünüşe bakılırsa ‘hayır!’ ama Apple’ın Japonya’daki diğer otomobil üreticileri ile yakın teması aralıksız sürüyor. İşte detaylar…

    Otonom, elektrikli bir araç üretmeye yönelik planları doğrultusunda Apple’ın Nissan ile görüştüğü bildirildi. Saygın medya organı Financial Times’a göre görüşmeler, geçtiğimiz aylarda gerçekleşti ve çok ‘verimli’ geçmedi. İddialara göre iki şirketi ayıran nokta şu oldu; Apple, üretilecek otomobilin kendi markası ile sunulmasını isterken Nissan bir donanım tedarikçisi olma fikrinden memnun olmadı. Yine Financial Times’a göre iletişim tamamen kesilirken Nissan da Reuters’a yaptığı açıklama ile görüşmelerin sonlandığını doğruladı. Öte yandan bir Nissan yetkilisi, Reuters’a ‘Apple ile artık görüşülmediğini, ancak endüstrinin dönüşümünü hızlandırmaya ve yeni iş birliklerine her zaman açık olduklarını’ ifade etti.

    Günümüzde Nissan’ın birçok büyük otomobil üreticisinde olduğu gibi bir elektrikli modeli var: Hatchback segmentindeki Leaf. Ayrıca 2021 sonlarına doğru Ariya adındaki elektrikli SUV modelinin ABD pazarına iddialı bir girişi yapacağı söyleniyor.

    Diğer yandan gelişme, Apple’ın G. Koreli Hyundai ve/veya bağlı şirketi Kia ile görüşme gerçekleştirdiği yönündeki iddiaların ardından geldi.

    Son olarak Apple’ın en az 6 farklı Japon otomobil üreticisine yeni bir elektrikli otomobil üretimi için başvurduğu öne sürülüyor.

    Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    IBM’den 2030 yılına kadar sera gazı emisyonunu sıfıra indirme taahhüdü

    IBM, küresel iklim kriziyle mücadele etmek adına, 2030 yılına kadar sera gazı emisyonunda sıfıra ulaşacağını duyurdu.

    İklim krizinin bir an önce ele alınması gerektiğinin altını çizen IBM Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Arvind Krishna şunları söyledi: “IBM’in sera gazı emisyonlarını sıfıra indirme taahhüdü, iklim alanında uzun süredir devam eden liderliğimizi güçlendiren ve şirketimizi Paris İklim Anlaşması’nda belirtilen hedeflerin yıllarca ilerisinde bir noktaya konumlandıran cesur bir adım. Emisyonları önemli ölçüde azaltacak adımları atarak bu alanda öncülük etmemiz gurur verici.” Yenilenebilir enerji kullanımını hesaplama ve raporlama konusunda şeffaf olan IBM’in sera gazı emisyonlarını sıfıra indirme taahhüdü, kısa vadeli hedefler de ortaya koyuyor. IBM hedefinin; yenilenebilir enerji sertifikalarının satın alınmasına değil, fiilen tüketeceği enerjiye dayandığını vurguluyor.

    IBM’in sürdürülebilirlik taahhüdüne desteklemek için bilim ve teknolojinin uygulanmasına odaklanan IBM Research, iklim değişikliğinin yol açtığı etkilere yönelik çözümlerin keşfedilmesini hızlandırmak üzere İklimin Geleceği (Future of Climate) girişimini başlattı.

    Yapay zeka, hibrit bulut ve kuantum hesaplamadan yararlanan IBM araştırmacıları; giderek artan karbon ayak izini, değişen çevre ve iklim kalıplarını doğru şekilde modelleyip bu kalıpların riskini değerlendirebilen yöntemler geliştirecek. Araştırmacılar; emisyon başlangıcında karbonu yakalayıp absorbe edebilen yeni materyallerin geliştirilmesi gibi, iklimle ilişkili karmaşık problemlere bilimsel çözümler sunmak için IBM müşterileri ve iş ortaklarıyla birlikte çalışıyor.

    Oppo Reno4 Pro : Daha ince daha hafif

    Oppo Reno4 Pro , Reno 3 Pro’ya kıyasla daha ince ve hafif bir tasarıma sahip. Aynı zamanda daha iddialı bir ekranı ve güçlü bir şarj çözümü mevcut.

    7.7mm kalınlıktaki Oppo Reno4 Pro tam 161 gram ağırlıkta. Son dönemde hazırlanan 6 inç üzeri ekranlı telefonlarla kıyasladığımızda, bu ürünün oldukça hafif ve ince olduğunu, dolayısıyla da tek elde uzun süreler rahatlıkla kullanılabildiğini söyleyebiliriz.

    Kavisli ekranı, gerçekten göz okşuyor. Arka yüzeye ,yani ipeksi beyaz renkteki yüzeye baktığımızda ise, avuçta kayma yapmadığını ve parmak izi tutmadığını söyleyebiliriz.

    Tabii dışarı doğru çıkıntılı tasarlanan dörtlü kamera sistemi, telefonun en önemli özellikleri arasında yer alıyor.

    Oppo Reno4 Pro

    Gorilla Glass 5  ve 6.5 inç Amoled ekran

    402ppi yoğunluktaki ekran normal olarak 500nit, en yüksek olarak 1100nit parlaklık düzeyine erişebiliyor.

    2400*1080 çözünürlük sunan ekranın bir diğer dikkat çeken tarafı ise, 90Hz yenileme hızına sahip olması. Bu sayede ister menüler arasında geçişler yaparken, ister oyun oynarken isterseniz de bir şeyler izlerken, daha akıcı görüntülemeyle karşılaşabiliyorsunuz.

    Öte yandan, Reno4 Pro’nun Netflix HD Yayın Sertifikasına ve Amazon Prime Video HDR Akış Sertifikasına sahip olduğunu da belirtelim.

    Unutmadan, parmak izi okuyucu sensörün de ekrana yedirilmiş olarak geldiğini ve sorunsuz çalıştığını belirtelim.

    Oppo Reno4 Pro

    SD 720G işlemci

    Oppo Reno4 Pro, Qualcomm Snapdragon 720G mobil platformunu kullanıyor. Bunun yanında 8GB RAM ve 256GB depolama faktörleri var ki bunlar özellikle kullanıcıları memnun edecektir. Tabii microSD desteği de unutulmamış

    Android 10 işletim sistemi ve kullanışlı bir arayüzle gelen cihaz, popüler oyun ve uygulamalarınız için güzel çözümler sunuyor.

    Oppo Reno4 Pro

    Telefon ile Call of Duty Mobile ve PUBG gibi hem popüler hem de iyi grafiklere sahip oyunları rahatlıkla oynayabildik. Öte yandan, uzun süreli oyun deneyimlerinde ciddi bir ısınma düzeyiyle de karşılaşmadık.

    Minik bir not olarak, hoparlörden daha iyi verim alabilmek için oyun esnasında parmaklarınızı düzgün konumlandırmaya ve hoparlör ızgarasını kapatmamaya özen gösterin.

    Oppo Reno4 Pro

    48+8+2+2MP kamera sistemi

    Kamera sistemi hem iyi ışıklı ortamlarda hem de gece çekimlerinde iyi sonuçlar veriyor, özellikle de fotoğraf çekimi tarafında. Geniş açılı çekim ve portre çekim gibi seçeneklerin yanında, hızlı ve ağır çekim seçenekleri de mevcut.

    Bir de, isterseniz kırmızı, yeşil ya da mavi renklerden birini seçerek, diğer detayları siyah beyaz olmak üzere çekimler yapabiliyorsunuz. Gerçekten ortaya güzel sonuçlar çıkabiliyor.

    Ön tarafa geldiğimizde ise, 32MP selfie kamerasını görüyoruz. Hem bokeh efektli portreler hem de görüntülü görüşmeler için ideal performans sunan bu kamera, aynı zamanda hızlı ve ağır çekim video modlarını da destekliyor.Eveet, özellikle ön kameralarda ağır çekim modunu nadir görüyoruz. Bir de, ön kamerayla da portre rengini koruyarak ve arka plan detaylarını siyah beyaz videolar çekme imkanınız var.

    Oppo Reno4 Pro

    65W supervooc 2.0 hızlı şarj  

    Sahip olduğu 4000 mAh pil, sıfırdan yüzde yüze 35 dakikada şarj olabiliyor ve Oppo, şarj esnasında güvenlik detaylarının da alındığını belirtiyor.

    Ürün, yoğun kullanımda tek şarj ile bir günü rahatlıkla çıkarabiliyor ama zaten birkaç dakikalık şarjla bile saatlerce ek kullanım elde edebilirsiniz.

    Eğer ekran yenileme hızını 90Hz’de tutmaz ve oyunlarla haşır neşir olmazsanız, tek şarj ile ikinci günü görme şansınız da mevcut.

    Telefonda FM radyo özelliğinin de olduğunu ve kutuda gelen mikrofonlu kulakiçi kulaklık sayesinde kullanılabildiğini de belirtelim.

    Oppo ürün ailesi hakkında detaylı bilgi ve satın almak için buraya tıklayın

    MIELE Scout Akıllı Robot Süpürge

    Gelin sizi MIELE Scout Akıllı Robot Süpürge ile tanıştırayım. Kesintisiz 120 dakika çalışabilen, her hareketini izleyebileceğiniz bu akıllı robot süpürge hakkında merak edilenleri yazımda bulabilirsiniz.

    Hitman 3 İncelemesi

    0

    Hitman 3, 2016 yılında World of Assassination ile başlayan Ajan 47’nin düşmanlarına karşı mücadelesinin son perdesi olarak herkesi etkilemeyi başardı.

    Hitman serisinde ve Hitman 3’ün kalbinde geniş haritalar ve muhteşem tasarım detayları yer alıyor. Hitman 3’ün güzel ve çarpıcı şekilde iyi aydınlatılmış altı seviyesinin tümü belki de tüm Hitman oyununlarının en güçlüleri arasında yer alıyor. Hitman 3, Dubai’de bulunan dünyanın en yüksek binasına paraşütle atlayarak çıtayı oldukça yükseğe çekiyor ama inanın oyunun sonraki bölümlerinde de bu çıta korunmaya devam ediyor.

    Oyunun geçtiği mekanlar hakkında sizin heyecanınızı mahvetmeden konuşmak oldukça zor, ancak bu bölümler gerçekten IO’nun şimdiye kadar oluşturduğu en unutulmaz ve dikkat çekici iş olmuş. Üstelik bir bölümü sadece bir kez bitirmek hiçbir zaman yeterli değil. Harita içerisinde yapabileceğiniz şeylerin sınırı neredeyse “yokmuş” gibi görünüyor.

    Ve her zaman olduğu gibi, Hitman 3’ü doğru bir şekilde oynamanın sırrı sabırlı olmaktan geçiyor. Başarının anahtarı, ortamı daha rahat keşfetmek için mükemmel kostümü bulmak, insanları dinlemek ve doğru fırsatı kollamaktan geçiyor. Acele etmekten ziyade rasyonel düşünceyi ödüllendiren yapı Hitman 3’ün kalbini oluşturuyor. Elbette özgür bir oyun olduğu için gizlenerek avlanmak yerine aksiyona da girişebilirsiniz ama bu durumda Ajan 47’nin yapabileceklerinin sadece küçük bir kısmını görebilirsiniz.

    Oyunun bu noktada tek eksisi elbette yapay zeka. Hitan oyunlarında hiçbir zaman MGS veya Splinter Cell seviyesinde bir yapay zeka olmadı. IO belki de bu alanda daha fazla yatırım yaparsa, önümüzdeki Hitman oyunlarında çok daha çetin düşmanlarla karşılaşabiliriz. Ama bir yandan da Hitman 3’ün özgür yapısı çok zeki düşmanlar yüzünden zarar görebilir. Çünkü Hitman’ın haritaları aslında Ajan 47 için bir oyun alanı. Bu alanda istediğinizi yapabilir, her şeyi deneyebilirsiniz. Daha iyi bir yapay zeka sizi daha tek düze bir oynanışa itebilir. O yüzden düşmanların yeterince zeki olmaması oyuncuların işine geliyor diyebilirim.

    Hitman 3’ün oynanış tarafında getirdiği en güzel özelliğin ise kısayollar olduğunu söyleyebilirim. Belirli kapıların kilidini açarak veya merdivenlere erişerek, daha sonra kullanmak üzere yeni yollara erişebiliyorsunuz. Oyunda bu şekilde hazırlanmış tonla güzel detay bulunuyor ve tek bir yazı içerisinde size anlatmak gerçekten de çok zor. Ajan 47’nin en iyi macerasının bu olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.

    Teknoloji mutfakları da dönüştürüyor

    0

    Akıllı çözümler hayatın her alanına dokunmaya devam ediyor. Özellikle akıllı ev aletleri popülaritesini her geçen gün artırıyor çünkü bu tür akıllı çözümler günlük işlerin yükünü hafifleterek kendinize daha fazla zaman ayırmanıza olanak sağlıyor. Mutfaklardaki işleri kolaylaştıracak akıllı mutfak çözümleri de mutfağı eğlenceli hale getirerek hayatı pratikleştiriyor. Aynı zamanda evde olmasanız da bu cihazları uzaktan yöneterek gününüzü planlama özgürlüğü sunuyor. Mutfaklardaki bu teknolojik yardımcıları gelin birlikte keşfedelim…

    Gün başlamadan kahveniz hazır!

    Tam otomatik kahve makineleri ile kahve keyfinizin nasıl ve ne zaman olacağını siz belirleyin. Wi-Fi teknolojili bu cihazları akıllı telefonunuz ile uzaktan yöneterek dilediğiniz kahveyi hazırlaması için ona komut gönderin. Siz hazırlanırken bu akıllı barista da sabah kahvenizi hazırlamaya başlasın!

    Bulaşık yıkamanın ‘akıllı’ hali

    Evden çıktıktan sonra akla gelen “Bulaşık makinesini çalıştırmış mıydım?” sorusu artık kafanızı meşgul etmesin. Uzaktan kontrol edilen akıllı bulaşık makinelerinin anlık durumunu öğrenmek için telefonunuzu kullanmanız yeterli. Eğer makinenizi çalıştırmamışsanız da tek dokunuşla yıkama işlemini başlatabilirsiniz.

    Daha fazla özgürlük ve esneklik sağlayan bir fırın hayal değil

    Akşam yemeğinizi hazırladınız ve fırında dinlenmeye aldınız. Saat kaçta hazır olmasını istiyorsanız telefonunuz ile akıllı fırına pişirme komutunu verin. Mutfakta olmanıza gerek kalmadan bu akıllı yardımcı sizin için yemeği tam vaktinde pişirsin. Yanlış pişirme programı seçtiyseniz de dert değil, telefonunuzdan yapacağınız birkaç dokunuşla programı sonlandırabilir ya da pişirme ayarlarını değiştirebilirsiniz.

    Buzdolabınız her an yanınızda

    Yeni nesil akıllı buzdolaplarındaki iç kamera sistemi, eksiklerinizi henüz dışarıdayken akıllı telefonunuz aracılığıyla öğrenmenize yardımcı oluyor. Böylelikle evinize dönerken alışveriş listenizi belirleyip eksiksiz bir şekilde alışverişinizi tamamlayabilirsiniz. Bu akıllı ürünler ayrıca buzdolabınızdaki ürünleri tanıyarak gıdalarınız için en taze saklama önerileri de veriyor. Böylelikle hem zamandan hem de paradan tasarruf sağlanarak gıda bozulmalarının da önüne geçiliyor.

    Tiktok hesabı nasıl silinir?

    Son dönemin en popüler sosyal ağlarından biri olan Tiktok, zaman zaman güvenlik sorunları ya da aşırı bağımlılık oluşturmasıyla gündeme geliyor.

    Bu noktada bir çok kişi, “Tiktok hesabı nasıl silinir?” sorusuna cevap arıyor. Bu yazıda (kesin kararınızı verdiyseniz tabii ki) “Tiktok hesabı nasıl silinir?” sorusuna cevap veriyorum.

    Tiktok’a veda etmek için yapmanız gerekenler aslında çok basit. Şirket, bunun için de gerekli adımları mobil uygulamasına koymuş durumda.

    Öncelikle akıllı telefonumuzda Tiktok mobil uygulamasını açtığımızda sağ üst köşede üst üste üç adet nokta bulunduğunu göreceksiniz.

    tiktok

    Bu üç noktaya dokunduğumuzda Tiktok mobil uygulamasının gerekli tüm ayarlarının bulunduğu “Ayarlar ve gizlilik” sayfası karşımıza çıkacak. Buradan “Hesabı yönet”e giriyoruz.

    tiktok

    Karşımıza gelecek olan “Hesabı yönet” sayfasının en altında hemen “Hesabı sil” yazısını göreceksiniz. Eğer Tiktok’a veda etmekte kararlıysanız “Hesabı sil” yazısına dokunabilirsiniz.

    tiktok

    “Hesabı sil” dedikten sonra karşımıza çıkan ekranda, “Bu son kararınız mı?” dercesine hazırlanmış bir metin göreceksiniz. “Hesap melihbayramdede silinsin mi?” yazdığını fark ettiniz değil mi?

    tiktok

    Yine kararınız kesinse ve Tiktok’tan kurtulmaya azmettiyseniz bu kez kırmızı şerit içinde gözüken “Devam et” başlığına dokunmanız gerekiyor.

    “Devam et”e dokunursanız hesabınız 30 günlüğüne devre dışı kalacak ve 30 günün sonunda da kalıcı olarak silinecek bu platformdaki tüm verilerinizi kaybedeceksiniz.

    Tiktok

    Son aşamada ise akıllı telefonunuzdaki Tiktok uygulamasından kurtulmaya geldi sıra. Bunun için Tiktok mobil uygulamasına bir süre parmağınızı basılı tuttuğunuzda Android kullanıcısı iseniz “Kaldır” yazısını göreceksiniz.

    Apple iOS işletim sistemli cihaz kullananların ise uygulamanın kaldırılması için “X” ikonuna dokunarak işlemi tamamlaması gerekiyor. Geçmiş olsun!

    Sorularınız olursa yorumlardan bana ulaştırabilirsiniz

    Bu yazıda Tiktok hesabınızı nasıl silebileceğinizi sizlerle paylaştım. Konuyla ilgili sorularınız olursa, aşağıdan yorum bırakarak bana ulaştırabilirsiniz. Şimdilik hoşça kalın.

    Twitter’da beni takip edin: https://twitter.com/melihbayramdede

    YouTube kanalıma abone olun: https://www.youtube.com/c/melihbayramdede


    MediaTrend’de yayınlanan diğer yazılarıma göz atmak ister misiniz?

    Sinema keyfinizi katlayacak ‘soundbar’ önerileri

    Sinema keyfinizi katlayacak ‘soundbar’ önerileri

    Sinema keyfinizi katlayacak ‘soundbar’ önerileri

    Ultra taşınabilir projeksiyon Viewsonic M1 incelemesi

    0

    Pandemi ile birlikte evden çalışma ve uzaktan eğitimin yaygınlaşması nedeniyle teknoloji ürünlerine ilgi artmaya devam ediyor. İş ve eğitim süreçlerini evlerine taşıyanlar bu dönemde çalışma rutinlerini kolaylaştırmak dışında, evde eğlenceli vakit geçirmek adına da teknolojik ekipmanlara ilgi gösteriyorlar. Teknolojik ekipman deyince akla öncelikle bilgisayar, webcam, kulaklık gelse de son günlerde çok fazla talep gören cihaz kategorilerinden bir diğeri projeksiyonlar. Tabi bu ilgide görüntü teknolojileri ve özellikle projeksiyon teknolojileri alanındaki gelişmeler de pay sahibi.

    Geçmişte yüksek fiyatları, gün ışığında kalite kaybı yaşamaları ve kullanım ömürleriyle tüketicilerin mesafeli yaklaştığı projeksiyonlar gelişen teknoloji ile ev sinema sistemleri kategorisinde son zamanlarda çok fazla tercih edilmeye başlandı. Kaliteli ses ve görüntü görüntü deneyimi sunan projeksiyonlar, film ve oyun meraklıları tarafından büyük ilgi görüyor ve evde sinema keyfi yaşatıyor.
    Projeksiyonların en önemli avantajlarından bir diğeri yüksek kaliteli görüntüyü çok düşük bir fiyat karşılığında elde etmeniz. Tabi asıl artısı istediğiniz yere taşıyabilmeniz. Öte yandan piyasada her kullanıcıya uygun çok fazla model var. Cep telefonu boyutundan açık havada yansıtma yapabilen modellere kadar onlarca seçenek var.

    Projeksiyonlar pandemi dönemi tatilcilerinin yeni gözdesi
    Projeksiyonlar sadece evin içinde değil pandemi ile değişen tatil yaklaşımında da önemli bir rol üstleniyor. Malum geçen yaz salgın dolayısıyla insanlar otel tatili yerine daha çok yazlıklarını, doğa kamplarını ya da karavanları tercih ettiler. Tabi eğlence anlayışı da buna göre değişti. Mini ve taşınabilir özellikli projeksiyonlar tatilde eğlenceli vakit geçirmek isteyenlerin en fazla tercih ettiği cihazlardan oldu. Büyük ihtimal gelecek yaz da tatil konusunda tercihlerimiz geçen yazdan çok farklı olmayacak ve dolayısıyla ufak gruplarla gerçekleştireceğimiz tatillerimizde eğlence konusunda benzer arayışlarımız olacak. Bu noktada sizi hem tatil boyunca mutlu edecek hem de tatil dışında da istediğiniz her yere taşıyarak rahatlıkla kullanabileceğiniz mini projeksiyon kategorisinde bir cihaz önerim olacak. Görsel ürün çözümleri tarafında dünyanın önemli ürün sağlayıcılarından olan ViewSonic’in kısa yansıtma mesafeli ultra taşınabilir LED projeksiyon cihazı Viewsonic M1 kullanışlı, şık ve çok eğlenceli bir ürün.

    Cihazı satın almadan özelliklerine bakarken bu küçücük cihazdan görüntü ve ses konusunda çok fazla kaliteli sonuçlar alabileceğinize pek inanmıyorsunuz. Ama kullanmaya başladıkça ViewSonic M1sizi olumlu anlamında şaşırtıyor. Şık bir ürün olduğunu söylemiştim. Teknik özelliklere girmeden tasarımı ile ilgili birkaç not daha paylaşayım. Cihaz tasarım dünyasının en prestijli ödüllerinden iF Design ödülüne sahip. Şık, geniş dokumalı akustik bir kumaşa sarılı olan M1 performansı kadar kullanışlılığı ile de sizi cezbedecek.. Ürünün kutu içeriğinde güzel bir taşıma çantası da bulunduğunu not edeyim. Kutu içeriğinde ayrıca 1 adet AC/DC adaptör, Altın uçlu USB-C kablo ve 1 adet kumanda ve bu kumanda için 2 adet AAA boy kalem pil var.

    Entegre akıllı standı ile kolay kurulum
    Gelelim satın almada en önemli ayrıntı olan cihazın teknik özelliklerine. Tabi bu noktada bir projeksiyon cihazından ne beklediğiniz de çok önemli. Ancak şu gerçek ki hepimizin hayatında video trafiği diğer tüm internet trafiğinden çok daha hızlı artıyor ve ekranlar bu trafikte baş rol oynuyor. İstediğiniz her an büyük ekranda görüntü izlemek ise özellikle pandemi sürecinde bence güzel bir lüks. Özellikle kısıtlı alana sahip bir kullanıcı iseniz ya da doğada kamp vs ile çok vakit geçiriyorsanız kolay taşınabilirliği ile M1 tam da bu noktada iyi bir seçenek.
    Cihazı entegre akıllı standı sayesinde kolayca kurabiliyorsunuz. Bu arada stant, cihazı kullanılmadığınız zamanlarda lens kapağı görevi de görüyor. Lens kapağı açıldığında, M1 de otomatik olarak tam parlaklıkla açılarak anında kullanıma hazır hale geliyor. 360 derece dönebilen cihazla istediğiniz görüntüyü yükseklik ayarına ihtiyaç duymadan herhangi bir duvara veya tavana yansıtılabiliyorsunuz. Farklı kullanımlar için cihazın altında bir de tripod bağlantı yuvası olduğunu ekleyeyim.

    Çok yönlü bağlantı seçenekleri
    İki adet Harman/Kardon hoparlöre sahip olan M1, film seyrederken veya müzik dinlerken size ve konuklarınıza net ve zengin sesler sağlıyor. Cihaz, kısa bir yansıtma mesafesine sahip olacak şekilde tasarlanmış. 2,6 metre mesafeden 100″ boyutunda görüntü oluşturabiliyor. Böylece küçük alanlarda büyük görüntü sunmak isteyenler için ideal bir tercih olduğunu söylemek mümkün. Görüntü özelinde diğer teknik özelliklerine baktığımızda M1’im 250 lumen ışık değeri sunduğunu görüyoruz. Bu da loş ışıkta kullanıma uygun bir değer.Ayrıca kontrast oranının: 120000:1 ve yerleşik çözünürlüğü de 854×480 olduğunu belirteyim. Aşırı parlak ortamlarda çok da istediğiniz görüntüleri elde edemeyecek olsanız da sorun da yaşamıyorsunuz. Dahası ürünün hafifliği ve boyutu taşınabilirliği açısından bu gibi dertlere mahal bırakmıyor. Bir kilogramdan daha hafif olan ViewSonic M1’i, küçük tasarımı sayesinde odadan odaya veya yanınızda taşımak çok kolay.

    16GB’lık dahili hafıza ile gelen cihazın çok yönlü birçok bağlantı seçeneği var. USB Tip C, USB 2.0, HDMI, Ses Çıkışı ve bir MicroSD kart okuyucu bunlar arasında. Bu bağlantı seçenekleri sayesinde, çeşitli multimedya içeriklerini izleyebiliyorsunuz. Cihazı cep telefonuna tablete ya da bilgisayara bağlamakta hiçbir sıkıntı yaşamıyorsunuz. M1’deki Göz koruma özellikleri özellikle çocuğu olan aileler için önemli diye düşünüyorum. Lensin çok yakınında bir cisim tespit edildiği zaman projeksiyon ışını otomatik olarak kapatılıyor. Son olarak cihazı satın alırken en önemli kriterlerin biri olan pil ömründen bahsedelim. M1 dahili pili ile altı saate kadar güç sağlarken, LED teknolojisi sayesinde de toplam 30 bin saate kadar kullanım ömrü sunuluyor.
    .

    Cep Telefonu Ekranı Bilgisayara Nasıl Yansıtılır?

          Dijital dünyanın en önemli aktörlerinden olan cep telefonları, aynı zamanda video izlenilen cihazların da başında geliyor. Hayatın vazgeçilmezlerinden olan cep telefonundaki bir içeriği bazen akıllı televizyona yansıtarak izlemek ya da birilerine telefondan video izlettirmek için TV Box kutularının kullanılması artık bir standart halini gelmiş durumda. Diğer taraftan, bazen de cep telefonundaki içeriklerin bilgisayar ekranına da yansıtılmasına ihtiyaç duyulabiliyor. Bu haftaki  ” Cep Telefonu Ekranı Bilgisayara Nasıl Yansıtılır? ” başlıklı yazımda, iPhone cep telefonu ekranının bilgisayar ekranına nasıl yansıtılabileceğinden bahsedeceğim.

    Cep Telefonu Ekranını Yansıtma İçin Gereksinimler

          Cep telefonu ekranını bilgisayara yansıtmak için internette çeşitli uygulamalar bulunuyor. Bu uygulamalardan birisi de AirServer. Bu yazımda, iPhone ekranının AirServer uygulaması kullanılarak  bilgisayar ekranına aktarılmasından bahsedeceğim.

          İnternette AirServer  araması yapılarak bulunabilen uygulama, bilgisayara yüklenirken standart bazı adımlar gerektiriyor. Uygulama ücretli olmasına rağmen, bir süre bütün özellikleri ile kullanılmaya olanak sağlıyor.         

          Uygulamayı bir ay boyunca ücretsiz kullanabiliyorsunuz.

          AirServer uygulamasının bilgisayara kurulumu bittikten sonra uygulama açıldığında birkaç küçük ayar yapmak gerekiyor.

          Uygulamanın ayarlar kısmında: ekran yansıtmak isteyen cihazın uygulamayı hangi isim ile bulabileceği, bağlantı esnasında ekran çözünürlüğünün nasıl olacağı gibi bazı ayarlamaları yapma şansınız bulunuyor.  Eğer istenirse, bilgisayardaki uygulama üzerinden ekran aktarımı sağlayabilmek için bir parola tanımlaması da yapılabiliyor.

    iPhone ekranını Bilgisayara Yansıtma

          Bilgisayardaki AirServer uyggulaması üzerinden iPhone ekranının bilgisayara yansıtabilmek için öncelikle bilgisayar ile cep telefonunun aynı kablosuz ağda bulunması gerekiyor.  Bilgisayarda AirServer uygulaması çalışmaya başladığında, artık kablosuz olarak  uygulama üzerinden diğer akıllı cihazların ekranlarını gösterebilecek duruma geliyor.

          iPhone’da denetim merkezinden, ekran yansıtma servisi seçilip devam edildiğinde, ortamda bulunan  cihazların taraması gerçekleştiriliyor.

            Ekran yansıtma servisi açıldığında, ortamda bulunan yansıtma yapılabilecek servisler listeleniyor. Bu liste içinden bilgisayara kurulumu yapılan AirServer uygulamasındaki isim bulunup seçildiğinde, ekran yansıtma işlemi başlatılmış oluyor.

          Ekran yansıtılma işlemi sırasında iPhone yan çevrildiğinde tam ekran görüntü almak mümkün oluyor.

          Bazen bir toplantı esnasında cep telefonundaki bir içeriğin projeksiyon cihazı üzerinden büyük ekrana yansıtılması gerekebiliyor. Bazı projeksiyon cihazlarında airserver  servisi olmasına rağmen, iPhone bu tür cihazlar ile direk iletişim kurmadığından, cep telefonu ekranının öncelikle bilgisayar ekranına yansıtılması ve bilgisayar ekranının da projeksiyon cihazı üzerinden büyük ekrana yansıtılması söz konusu olabiliyor. Bu gibi durumlarda AirServer uygulaması oldukça işe yarayan bir servis olarak öne çıkıyor.

          Twitter takip için @salihertugrul   YouTube kanalım