Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 259

    Insta360 Ace Pro: Yeni Aksiyon Kamerası

    Insta360 Ace Pro rekabete dahil olan ve ilginç özellikleri bir kamera olarak karşımıza çıkıyor. İşte yeni kameranın özellikleri.

    Insta360 markasının adını duyanlar isminden anlaşılacağı üzere 360 derece video içerik üretebilen kameralar geliştirdiğini biliyor. Özellikle motosiklet kullanıcılarının tercih ettiği bu ürünlere son yıllarda standart aksiyon kamerası modelleri de eklendi. Bunlardan biri olan Insta360 Ace Pro gelişmiş özelliklerine Yapay Zeka desteği ekleyen bir model olmuş.

    Insta360 Ace Pro:Yeni Aksiyon Kamerası

    İsmindeki Pro ekinden de anlayacağınız üzere bu modelin normal sürümü de bulunuyor. Pro sürüm ise adına yakışır profesyonel özelliklere sahip.

    1/1.3 inç büyüklüğünde bir sensöre sahip olan aksiyon kamerası, f2.6 diyafram açıklığı, Leica ile birlikte geliştirilen objektifi, 8K 24 fps’ye kadar video çözünürlüğü sunması, 48 MP fotoğraf çekebilmesi gibi özelliklere sahip. Wi-Fi ve Bluetooth gibi özellikleri de bulunan kameranın benim dikkatimi çeken iki farklı fonksiyonu var: Birincisi öne doğru döndürülebilir ekranı ki kendinizi görmek açısından bu çok önemli ve fonksiyonel bir özellik. Bazı üreticiler öne ikinci bir ekran koyarak bu sorunu gideriyordu (mesela GoPro ve DJI Action). Insta360 ise bazı fotoğraf makinelerinde olduğu gibi öne döndürülebilen bir ekranla bu sorunu çözmeyi tercih etmiş.

    Insta360 Ace Pro
    Insta360 Ace Pro

    İkinci farklı özellik ise Yapay Zeka desteği. Cihazla beraber kullanılan bir yazılım sayesinde yapay zeka tarafından videolarına yeni görünüm ve özellikler kazandırabiliyorsunuz. Bu da güzel ve ilk kez gördüğüm bir özellik. Ek olarak el hareketleri ve sesli komutlarla cihazla iletişime geçebiliyorsunuz. Sesli komut rakiplerde de olan bir özellikti. El hareketleri ise yeni eklenen bir fonksiyon olmuş. Bunu da beğendiğimi belirteyim.

    Ayrıca aksiyon kamerasının gece çekim kabiliyetleri de yine yapay zeka ile geliştiriliyor. Bu sayede genelde aksiyon kameralarında kötü olan gece çekim sonuçları çok daha iyi hale getiriliyor. Sonuçları izledim aksiyon kamerası bu konuda gayet başarılı.

    Insta360 Ace Pro aksiyon kamerası alanında GoPro ve DJI Action markalarının modelleriyle rekabet edebilecek yeni bir seçenek olmuş. Özellikle farklı teknolojileri denemeyi seven ve videolarına yenilikler katmak isteyen içerik üreticilerinin bu modele göz atmalarını öneriyorum.

     

    Redmi 12 : Made in Türkiye

    Ülkemizde üretilen ve MediaTek Helio G88 çipseti, 8GB bellek ve 128GB dahili depolamaya sahip olan Redmi 12, tam bir fiyat/performans canavarı.  

    Redmi 12, ekonomik fiyatlı yeni Android telefonlardan bir tanesi. Ülkemiz üretilen bu ürün, kullanışlı bir ekrana ve yeterli pil performansına sahip. Tabii dahası da var. Ürünün kutusunu açtığımızda, beraberinde koruyucu şeffaf kılıfın da geldiğini görüyoruz. IP53 su sıçramalarına karşı dayanıklı yapıda olan cihaz, koruyucu kılıf sayesinde de darbelere ve kirlenmeye karşı daha dayanıklı bir seviyeye erişiyor.

    Redmi 12

    Gece siyahı, gök mavisi ve kutup gümüşü

    Redmi 12 kullanıcıya üç farklı renk seçeneği sunuyor. Ekranı ise kavisli olmayan yani düz bir ekran. Buna karşın yanlarda metal çerçeve tasarımı dikkatleri üzerine çekiyor.

    Arka tarafa geldiğimizde ise, yüzeyin cam kaplı olduğunu ve üçlü kamera sisteminin yer aldığını görüyoruz. Dikkat çekici diğer bir detay ise, 3.5mm kulaklık girişine yer verilmesi.

    Redmi 12

    Bu sayede kablolu kulaklığınız ile dahili FM radyoyu kullanabilirsiniz. “Kutuda kulaklık var mı?” derseniz, hayır, kulaklığa yer verilmemiş.

    8.17mm kalınlıktaki telefon, 198,5 gram ağırlıkta. Cihaz, iki elle kullanıma uygun yapıda. Zira arka yüzey cam olduğu için kaygan. Eğer büyük elleriniz yok ise, ufak bir dikkatsizlikle avucunuzdan kayması büyük ihtimal. Bu sebeple hem koruyucu kılıfı kullanmanızı hem de iki elle kontrol sağlamanızı öneriyoruz.

    Redmi 12

    6.79 inç ekran

    Telefon, 6.79 inç değerde büyük bir ekrana sahip. Bu da özellikle bir şeyler okumaktan ve izlemekten hoşlananların sevineceği bir detay.

    FHD+ çözünürlük sunan ekran, 90Hz tazeleme değeri sayesinde akıcı detaylar sunabiliyor. Öte yandan okuma modu sayesinde de uzun süreler gözleriniz yorulmadan yol alabilmeniz mümkün kılınıyor. Ekranın dokunuşlara verdiği cevapların da genellikle sorunsuz olduğunu söyleyebiliriz.

    Redmi 12

    MediaTek Helio G88

    Helio G88 çipsetinde, 2GHz çalışma değerine erişebilen işlemci çekirdekleri var. Buna 8GB RAM ve 128GB dahili depolama eşlik ediyor. Cihaz, 8GB RAM’e ek olarak 4GB sanal RAM desteğini de sunuyor.

    Bu, uygulamaların daha hızlı ve stabil çalışması için önemli bir detay. Öte yandan, isterseniz microSD kart ile dahili hafızaya ek depolama da sağlayabilir, video ve fotoğraf dosyalarınızı arşivleyebilirsiniz.

    Android 13 işletim sistemi ve akıcı bir arayüze sahip olan telefon, oyun çalıştırma tarafında da genellikle tatmin edici sonuçlar verebiliyor. Call of Duty gibi popüler bir online oyunu, düşük grafik ayarları ve akıcı detaylarla oynayabilirsiniz. Deneyimlerimiz esnasında aşırı ısınma faktörüyle karşılaşmadığımızı belirtelim.

    Redmi 12

    Peki, Redmi 12 ürününün pil performansı nasıl?

    Telefon, 5000mAh pile ve 18w hızlı şarj desteğine sahip. Type-C bağlantı noktası destekli adaptörle ürünü şarj edebilirsiniz. Cihaz, tek şarj ile yoğun kullanımda bir günü geride bırakmanıza yardımcı oluyor.

    Tabii ihtiyaç duyduğunuzda ultra güç tasarruf modunu açabilir, önemli uygulamaları önceliklendirerek de bir süre daha kullanıma devam edebilirsiniz.

    Redmi ürün ailesi hakkında detaylı bilgi ve satın almak için buraya tıklayın

    Şimdiye kadar HyperOS güncellemesi alan Xiaomi, Redmi ve POCO modelleri

    Akıllı telefon sektörünün önde gelen oyuncularından Xiaomi, geçtiğimiz aylarda önemli bir kararla MIUI arayüzüne veda edip HyperOS’a merhaba dedi. Çok dikkat çeken bu yeni yazılım, performans ve tasarım açısından önemli geliştirmeler ile kullanıcıları meraklandırdı. Xiaomi, güncellemeler ile yavaş yavaş dağıtım yapıyor. Peki şimdiye kadar HyperOS güncellemesi alan Xiaomi, Redmi ve POCO modelleri hangileri? İşte liste…

    HyperOS güncellemesi alan Xiaomi, Redmi ve POCO modelleri – Aralık 2023

    HyperOS, modern ve yenilenmiş bir görünümle karşımıza çıkıyor. Bu yazılım ile birçok uygulama, iOS’a benzer bir tasarım konseptine kavuşuyor. Tabii sadece görsel yeniliklerin olmadığını da belirtmek gerekiyor. Bu arayüz yazılımı MIUI’a kıyasla daha verimli çalışarak daha uzun pil ömrü sunuyor. Bununla beraber güvenlik konusunda da önemli geliştirmeler yapıldığı belirtiliyor.
    HyperOS güncellemesi alan Xiaomi, Redmi ve POCO modelleri - Aralık 2023
    HyperOS, önemli değişiklikler getirdiği için henüz güncelleme almamış kullanıcılar tarafından merak içerisinde bekleniyor. Kullanmaya başlayan kişilerin büyük çoğunluğu ise olumlu geri bildirimlerde bulunuyor. O halde lafı çok uzatmadan güncelleme alan modeller listesine geçelim. TÜM LİSTEYİ GÖRMEK İÇİN 2. SAYFAYA GEÇİNİZ.

    DreameBot D10s Moplu Robot Süpürge İnceleme: Yanınızdaki Yardımcı

    DreameBot D10s, ev veya ofis temizliğinizi kolaylaştıran bir robot süpürge. Artık yanınızda bir yardımcı olacak ve siz uğraşmadan tüm alanları kusursuzca temizleyecek. İşte DreameBot D10s’in özellikleri, çalışma prensibi ve daha fazlasıyla ilgili ayrıntılı incelememiz.

    DreameBot D10s Ne Sunuyor?

    DreameBot D10s, evinizde veya ofisinizdeki temizlik işlerini hafifletmek için tasarlanmış akıllı bir robot süpürge. Bu şık ve kompakt cihaz, size vakit kazandırarak yaşamınızı kolaylaştırır.

    Çalışma prensibi oldukça basittir. DreameBot D10s süpürge, bir dizi sensör sayesinde çevresini tarar ve engelleri algılar. Akıllı haritalama teknolojisi ile odalarınızın düzenini tanır ve etkili bir şekilde temizlik yapabilmesi için en iyi rota planlamasını yapar.

    Bu robot süpürge aynı zamanda güçlü bir emiş motoruna sahiptir. Yüksek performanslı fırçası sayesinde zeminin derinliklerine kadar nüfuz eder ve tozları, kıl parçacıklarını ve diğer kirleri mükemmel biçimde temizler.

    DreameBot D10s’in kullanımı da son derece kolaydır. Uygulamasını indirdikten sonra telefonunuzdan veya sesli asistanlar aracılığıyla kontrol edebilirsiniz. Zamanlama özelliği sayesinde, istenilen saatte otomatik olarak başlaması veya istenildiğinde manuel olarak kontrol edilebilmesi mümkün

    Bu robot süpürge aynı zamanda akıllı özelliklere de sahiptir! Evde veya ofiste olmadığınızda bile uzaktan erişim sağlayarak temizlik programınızı yönetebilir ve cihazın durumunu kontrol edebilirsiniz. Ayrıca, evcil hayvan sahipleri için özel olarak tasarlanmış olan DreameBot D10s, evinizdeki kedi ve köpek tüylerini başarılı bir şekilde toplayarak temiz bir zemin sağlar.DreameBot çalışma süresi özellikleri

    Özellikleri ve Çalışma Prensibi

    • Maksimum vakum/emme gücü: 5,000Pa
    • Maksimum çalışma süresi: 280 dakika (Sessiz modda vakumlama ve paspaslama)
    • Pil kapasitesi: 5,200mAh
    • Toz kutusunun kapasitesi: 570mL
    • Su tankının kapasitesi: 235mL
    • En düşük gürültü düzeyi: 60dB (Paspas modunda)
    • Ürün boyutları: 350 x 350 x 96.8mm (14 x 14 x 4in)
    • Ağırlık: 3.6 kilo.

    DreameBot D10s’un özellikleri ve çalışma prensibi, kullanıcılarına etkileyici bir temizlik deneyimi sunmak için tasarlanmıştır. Bu akıllı robot süpürge, bir dizi gelişmiş özellikle donatılmıştır ve evinizdeki zeminleri derinlemesine temizlemek için en yeni teknolojiyi kullanır.

    DreameBot D10s’un en önemli özelliği yüksek emiş gücüdür. 5000 Pa’ya kadar emiş gücü ile tozları, kirleri ve saç tellerini kolayca temizler. Ayrıca, hassas sensörleri sayesinde mobilyalardan uzak durarak çarpışma riskini azaltır.

    Bu robot süpürge aynı zamanda akıllı harita oluşturma yeteneğine sahiptir. Çalışmaya başladığında evinizin planını yapar ve böylece daha verimli bir şekilde hareket edebilir. Bölgelere erişimi sınırlandırabilir veya belirli alanlara odaklanabilirsiniz.

    DreameBot D10s’un otomatik şarj sistemi de oldukça pratiktir. Pilinin düşmesi durumunda otomatik olarak şarj istasyonuna geri dönerek şarj olur ve ardından kaldığı yerden devam eder.

    Ayrıca DreameBot D10s’u kontrol etmek çok kolaydır. Uygulama üzerinden programlama yapabilir, temizlik programlarını ayarlayabilir ve hatta uzaktan kontrol edebilirsiniz. Ayrıca, Amazon Alexa veya Google Assistant ile uyumludur, böylece sesli komutlarla da kontrol edilebilir.

    DreameBot D10s’un çalışma prensibi oldukça basittir. İlk olarak, akıllı harita oluşturma özelliği sayesinde evinizin planını yapar ve bu plana göre temizlik programını başlatır. Yüksek emiş gücü ve hassas sensörleri sayesinde zeminlerdeki tozları ve kiri etkili bir şekilde temizler. Tüm bu işlemler tamamlandığında otomatik olarak şarj istasyonuna döner ve şarj olur.DreameBot haritalama

    Artıları ve Eksileri

    DreameBot D10s, kullanıcılarına birçok avantaj sunan akıllı bir robot süpürgedir. İşte DreameBot D10s’in artıları ve eksileri.

    Artıları:

    1. Yüksek Temizlik Performansı: DreameBot D10s, güçlü emiş gücü sayesinde zorlu kirleri ve tozları etkili bir şekilde temizler. Ev içindeki her köşeye ulaşabilen özel tasarımıyla en ince detaylara kadar temizlik yapar.

    2. Akıllı Navigasyon Sistemi: Robotun gelişmiş navigasyon sistemi sayesinde odalar arasında gezinirken çarpma veya düşme riskini minimize eder. Odaların düzenini algılama yeteneği ile verimli ve sorunsuz bir temizlik deneyimi sunar.

    3. Zamanlama Özelliği: Dreame uygulamasını kullanarak süpürgeyi istediğiniz zaman dilimine ayarlayabilirsiniz. Böylece evde olmadığınızda bile otomatik olarak temizlik yapmasını sağlayabilirsiniz.

    4. Kolay Kullanım: Basit kontrol paneli ve mobil uygulama ile DreameBot D10s’i kolayca yönetebilirsiniz. Süpürgeyi açmak, kapatmak veya programlamak için tek bir dokunuş yeterlidir.

    Eksileri:

    Ses Seviyesi: Bazı kullanıcılar, DreameBot D10s’in çalışırken oluşturduğu ses seviyesinin biraz yüksek olduğunu belirtmiştir. Bu nedenle, evde sessiz bir ortamda kullanırken rahatsızlık oluşturabilir. Tabii ki ürünü sessiz modda çalıştırdığınızda bu sorun ortadan kalkacaktır. Fakat unutulmamalıdır ki sessiz mod aynı zamanda vakum gücünü de azaltacaktır. DreameBot şarj istasyonu

    Nasıl Kullanılır?

    DreameBot D10s robot süpürgeyi nasıl kullanacağınızı öğrenmek oldukça kolaydır. İlk adım olarak, temizlemek istediğiniz alanı hazırlamanız gerekir. Bu, yere düşen küçük eşyaların kaldırılması veya kablolara dikkat edilmesi anlamına gelir.

    Sonra, DreameBot D10s’i şarj etmeniz gerekir. Robotun tamamen şarj olduğundan emin olmak için cihazın üzerindeki gösterge ışığını kontrol edebilirsiniz.

    Şarj işlemi tamamlandığında, robotu çalıştırmak için uzaktan kumandayı veya mobil uygulamayı kullanabilirsiniz. Uzaktan kumanda, basit bir tuş takımına sahiptir ve temel kontrolleri sağlar.

    Mobil uygulama ise daha fazla özellik sunar ve DreameBot’u akıllı telefonunuzdan yönetmenize olanak tanır. Uygulama sayesinde programları ayarlayabilir, temizleme bölgelerini belirleyebilir ve hatta cihazın durumunu izleyebilirsiniz.

    DreameBot’un düzgün şekilde hareket etmesi için evdeki engellerden kaçının. Mobilyaların altındaki tozları bile alabilen ince yapısı sayesinde zorlu alanlarda bile rahatlıkla manevra yapabilir.

    Temizlik işleminden sonra robotu tekrar şarj istasyonuna yerleştirebilirsiniz.DreameBot D10s alt taraf

    Temizlik Performansı

    DreameBot D10s robot süpürge, etkileyici temizlik performansıyla göz dolduruyor. Bu akıllı cihaz, güçlü motoru ve gelişmiş sensörleri sayesinde olağanüstü bir temizlik deneyimi sunuyor.

    D10s’in yüksek emiş gücü sayesinde halılarda ve sert zeminlerde tozları ve kirleri kolayca alabiliyor. Ayrıca, özel olarak tasarlanmış fırçası ile köşeleri ve kenarları da başarılı bir şekilde temizliyor. Dolayısıyla, evinizin veya ofisinizin her köşesi pırıl pırıl olacak.

    Bu robot süpürge aynı zamanda akıllı navigasyon sistemine sahip olduğundan odalar arasında serbestçe hareket edebilir. Engelleri algılayarak çarpma riskini minimize ederken etkili bir şekilde tüm alanları kapsama imkanına sahiptir.

    280 dakikaya kadar kesintisiz çalışabilen bu robot süpürge, otomatik şarj istasyonuna geri dönerek kendini şarj edebilir. Böylece siz işlerinizle ilgilenirken cihazın enerji seviyesiyle uğraşmanıza gerek kalmaz.

    DreameBot D10s, evinizin temizliğinde size büyük bir yardımcı olacak ve zamanınızı daha verimli kullanmanızı sağlayacaktır.

    Akıllı Özellikler ve Kontrol Seçenekleri

    DreameBot D10s, sadece temizlik performansıyla değil aynı zamanda akıllı özellikleri ve kontrol seçenekleriyle de dikkat çeken bir robot süpürge. İşte bu harika özelliklerden bazıları:

    1. Akıllı Haritalama: DreameBot D10s, evinizin planını oluşturarak en verimli temizlik rotasını belirler. Bu sayede odalar arasında dolaşırken zaman ve enerji tasarrufu sağlar.
    2. Zamanlama Özelliği: Robotun çalışma saatlerini siz belirleyebilirsiniz. Uyandığınızda veya işten geldiğinizde tertemiz bir eve adım atmak için programlayabilirsiniz.
    3. Uzaktan Kontrol: Dreame uygulamasını telefonunuza indirdiğinizde, robotu uzaktan kontrol edebilme imkanına sahip olursunuz. Çalıştırma, durdurma veya rotayı değiştirme gibi işlemleri kolayca gerçekleştirebilirsiniz.
    4. Sesli Kontrol: Alexa veya Google Asistan gibi sesli asistanlarla uyumlu olan DreameBot D10s’i ses komutlarıyla yönlendirebilirsiniz. Söylemeniz yeterli!
    5. Engel Algılama: Sensörleri sayesinde mobilya, halı köşeleri veya diğer engelleri algılıyor ve bunlardan kaçınarak zarar görmeden temizliğine devam ediyor.
    6. Otomatik Şarj: Pil seviyesi düşünce otomatik olarak şarj ünitesine dönen DreameBot D10s, kendisini şarj ettikten sonra kaldığı yerden temizliğine devam eder.
    7. Havalandırma Modu: Özellikle evcil hayvan sahipleri için ideal olan havalandırma modu, evdeki tüyleri ve tozları hızlıca temizler.

    Ve daha birçok özellik…

    Sonuç olarak, DreameBot D10s hem güçlü performansı hem de akıllı özellikleri ile kaliteli bir robot süpürgedir. Evlerinizin temizliğinde sizin en büyük yardımcınız olacak!DreameBot D10s

    Diğer Robot Süpürgelere Kıyasla Avantajları

    Diğer robot süpürgelere kıyasla DreameBot D10s, bir dizi avantaja sahiptir. İlk olarak, bu robot süpürge son derece sessiz çalışır, böylece evinizde rahatsız edici bir gürültü oluşmaz. Bu özellik sayesinde istediğiniz zaman temizlik yapabilme imkanına sahipsiniz.

    DreameBot D10s ayrıca etkileyici bir temizlik performansı sunar. Yüksek emiş gücü ve hatasız navigasyon sistemi sayesinde zeminlerinizi derinlemesine temizleyebilirsiniz. Ayrıca, akıllı sensörleri sayesinde engellere çarpmadan etrafınızdaki nesneleri algılar ve onlardan kaçınır.

    Bu robot süpürge aynı zamanda kullanıcı dostu bir tasarıma sahiptir. Kullanım kolaylığı sağlamak için telefonunuzda veya uzaktan kumandada bulunan mobil uygulama aracılığıyla kontrol edilebilirsiniz. Ayrıca programlanabilir işlevlerle donatılmıştır; bu da size her gün belirli saatlerde otomatik olarak temizlik yapma seçeneği sunar.

    DreameBot D10s’in diğer büyük avantajlarından biri de şarj süresidir. Hızlı şarj teknolojisiyle sadece 2-3 saatte tamamen şarj olabilir ve ardından yaklaşık 280 dakikaya kadar kesintisiz temizlik yapabilirsiniz.

    Son olarak, DreameBot D10s’in uygun fiyatlı olması da önemli bir avantajdır. Diğer benzer özelliklere sahip robot süpürgelere kıyasla daha uygun bir fiyata sahip olan bu ürün, temizlik ihtiyaçlarınızı karşılamak için mükemmel bir seçenektir.

    Sonuç: DreameBot

    DreameBot D10s, günlük temizlik rutininizi kolaylaştırmak için tasarlanmış akıllı bir robot süpürgedir. Gelişmiş özellikleri ve kullanım kolaylığı ile eviniz veya ofisinizin köşesini kusursuz bir şekilde temizler.

    Bu robot süpürge, zekice tasarlanmış sensörleri sayesinde odalarınızın düzenini algılar ve etkili bir şekilde temizler. Yüksek emiş gücü ve hassas filtreleme sistemi sayesinde tozları, kirleri ve saçları etkili bir şekilde hapsederek daha sağlıklı bir yaşam alanı sunar.

    DreameBot D10s’in akıllı özellikleri de oldukça etkileyicidir. Uygulama üzerinden kontrol edilebilir olması, zamanlama işlevine sahip olması ve farklı temizlik modlarına uygunluğu gibi özellikler sayesinde sizin için en iyi temizlik deneyimini sunmayı amaçlamaktadır.

    Diğer robot süpürgelerden ayırıcı faktör ise Dreame markasının kalitesi ve yenilikçi teknolojisidir. Kullanıcıların beklentilerini karşılayacak şekilde geliştirilen DreameBot D10s, evinizi derinlemesine temizleyerek size zaman kazandırırken aynı zamanda mükemmel sonuçlar elde etmenize yardımcı olur.

    Sonuç olarak, DreameBot D10s, modern yaşamın vazgeçilmez bir parçası haline gelmiş akıllı robot süpürgeler arasında öne çıkıyor. Kullanım kolaylığı, etkili temizlik performansı ve yenilikçi teknolojisi sayesinde evinizin her zaman tertemiz kalmasını sağlayabilirsiniz.

    Ürünü Satın Almak İstiyorsanız Bu Bağlantı Üzerinden Ulaşabilirsiniz. 

    Hava temizleyici ve nemlendirici neden gerekli?

    İç mekânlardaki hava kalitesini artırmak için hava temizleyici cihazlar kullanıyoruz. Bu cihazlar, zararlı partikül, mikrop, alerjen ve diğer kirleticileri filtreleyerek ortamı temizler.

    Hava temizleyici satın alırken dikkat etmeniz gereken bazı noktalar vardır. Öncelikle cihazın kullanacağınız odanın boyutuna uygun olup olmadığını incelemeniz gerekir.

    HEPA filtresi sağlıklı hava sunar

    Hava temizleyici cihazın kullandığı filtre türü önemlidir. En çok karşılaşacağınız terim HEPA filtresidir.

    Türkçe, “Yüksek Verimli Partikül Yakalayıcı” olarak ifade edebileceğimiz bu filtre türü, oldukça başarılı sonuçlar verir ve yaşadığınız ortamda size sağlıklı bir hava sunar.

    HEPA filtresi, toz, polen, küf gibi partikülleri yakalar ve bunların size ulaşmasını önler.

    Cihazın teknik yeteneklerini inceleyin

    Bazı hava temizleyici cihazlarda aktif karbon filtreleri kullanılır. Bu filtreler, kötü kokuları giderir. Bazı modeller ise havadaki mikropları temizleyen ultraviyole ışınları kullanır.

    Havadaki negatif iyonları artırarak temizlik yapan iyonizer özelliğe sahip cihazlar ile suyu buharlaştırarak hava temizleyen modeller de mevcuttur.

    Satın alma aşamasında cihazın teknik yetenekleri büyük önem taşır. Temizleme kapasitesi, enerji tüketim değerleri gibi veriler, satın alma aşamasında göz önünde bulundurulmalıdır.

    Temizlik kadar nemlendirme de önemli

    Yaşadığınız ortamdaki havanın temizliği kadar nemlendirilmesi de önemlidir. Bu nedenle birçok cihaz, hava nemlendirici ve temizleyici özellikleri bir arada bulundurur.

    Bu yazıda yaşadığınız ortamda sağlıklı hava solumanız için size destek olabilecek cihazlar öneriyorum. Hazırsanız, gelin hemen başlayalım:

    PHILIPS AC3033/10 Hava Temizleme Cihazı
    PHILIPS AC3033/10

    PHILIPS AC3033/10

    Maksimum 135 metrekare alanlarda kullanılmak üzere tasarlanmış olan PHILIPS AC3033/10 Hava Temizleme Cihazı, 6 dakikada 20 metrekare alanı arındırabiliyor.

    HEPA ve Aktif Karbon filtresi bulunan bu cihaz, havadaki virüslerin A(H1N1) ve aerosollerin %99,9’unu temizleme yeteneğine sahip.

    Philips Air+ adlı mobil uygulamayla yönetilebilen cihaz, Amazon Alexa veya Google Home destekli ve sesle kontrol edilebiliyor.

    DYSON Purifier Hot+Cool Autoreact Hava Temizleme Cihazı
    DYSON Purifier Hot+Cool Autoreact

    DYSON Purifier Hot+Cool Autoreact

    28.5 metrekareye kadar büyüklükte alanlar için kullanabileceğiniz DYSON Purifier Hot+Cool Autoreact Hava Temizleme Cihazı, toz ve alerjenleri yakalıyor.

    HEPA filtreli bu cihaz, ultra ince partiküllerin %99,95’ini temizleme yeteneğine sahip. DYSON Purifier Hot+Cool Autoreact, kullanıldığı mekânın hava kalitesini sürekli ölçüyor ve kullanıcısını bilgilendiriyor.

    Hava temizleme dışında ortam ısıtma özelliği de bulunan cihaz, Air Multiplier teknolojisiyle mekânın her noktasını eşit olarak hedef sıcaklığa getiriyor.

    XIAOMI Smart Air Purifier 4 Compact Hava Temizleyici
    XIAOMI Smart Air Purifier 4 Compact

    XIAOMI Smart Air Purifier 4 Compact

    27 metrekareye kadar alanlarda kullanılmaya uygun olan XIAOMI Smart Air Purifier 4 Compact Hava Temizleyici, 0,3 mikrona kadar küçük partiküllerin %99,97’sini yakalıyor.

    Cihaz, Mi Home/Xiaomi Home mobil uygulamasıyla uzaktan yönetilebiliyor. Böylece eve geldiğinizde temiz ve ferah havayla karşılaşmanız mümkün oluyor.

    Gerçek zamanlı hava kalitesi izleme özelliği bulunan cihaz, Google Assistan ve Alexa Asistan ile sesli komutları da destekliyor.

    BOSCH Air 6000 Hava Temizleyici
    BOSCH Air 6000

    BOSCH Air 6000

    Maksimum 125 metrekareye kadar alanlarda kullanılmaya uygun olan BOSCH Air 6000 Hava Temizleyici, ön filtre, aktif karbon filtre ve HEPA filtreye sahip.

    600 m³/h Temiz Hava Dağıtma Derecesi’ne (CADR) sahip olan cihazda, hava kalitesi, sıcaklığı ve nemini ölçmek için otomatik mod ve akıllı sensörler bulunuyor.

    Hava kalitesini mavi, eflatun, turuncu, kırmızı halkalarla gösteren cihazda, kolay mod seçimi için 6 düğmeli LED dokunmatik ekran mevcut.

    Hava Temizleyici ve Nemlendirici Modelleri MediaMarkt’ta

    MediaMarkt internet mağazasında daha fazla hava temizleyici ve nemlendirici seçeneği mevcut. MediaMarkt’ta satışa sunulan tüm ürünler için, Hava Temizleyici ve Nemlendirici Modelleri kategorisinden bilgi alabilirsiniz. Eğer konuyla ilgili sorularınız olursa, aşağıdan yorum bırakarak bana ulaştırabilirsiniz. Şimdilik hoşça kalın.

    X (Twitter) üzerinde beni takip edin: https://x.com/melihbayramdede

    YouTube kanalıma abone olun: https://www.youtube.com/c/melihbayramdede


    MediaTrend’de yayınlanan diğer yazılarıma göz atmak ister misiniz?

    Günlük işleriniz için ideal bilgisayar: HP Core i5-1335U

    DJI Osmo Mobile 6: Akıllı Telefon Sabitleyici Gimbal

    Popüler akıllı saat marka ve modelleri

    MediaMarkt, Yeni Yıl Kampanyasını Yeni Ürünlerle Devam Ettiriyor

    Avrupa’nın açık ara bir numaralı elektronik perakendecisi MediaMarkt, yeni yıl dönemine özel olarak başlattığı kampanyasını yeni ürünlerle sürdürüyor. Yeni Yıl kampanyası kapsamında, birbirinden farklı binlerce elektronik ürün çeşitli fırsatlarla satışa sunulacak.

    Geniş ürün yelpazesiyle teknolojiseverlere konforlu alışverişin keyfini sunan MediaMarkt, yeni yıl hediyesi arayan tüketicilere, özel kampanyalarla avantajlı alışveriş imkanları sunmaya devam ediyor. 25 Aralık tarihine kadar devam edecek Yeni Yıl kampanyası kapsamında, akıllı telefonlardan dizüstü bilgisayarlara, notebook sırt çantalarından drone ve hoparlörlere kadar birçok ürün özel fırsatlarla satışa sunulacak.

    Kampanya kapsamında;

    • REALME C55 256 GB Akıllı Telefon 7.999 TL’den
    • HP Victus/ Core i5 13500H İşlemci/16GB Ram/512GB SSD Oyuncu Dizüstü Bilgisayar 29.899 TL’den
    • SAMSONITE CM5-09-006 15.6 Notebook Sırt Çantası 2.499 TL’den
    • DJI Mini 2 SE Fly More Combo Drone 18.899 TL’den
    • JBL Go Essential Bluetooth Hoparlör  999 TL’den satışa sunulacak.

    MediaMarkt’ın kampanyası 25 Aralık tarihine kadar Türkiye genelindeki 97 mağazasında ve mediamarkt.com.tr’de geçerli olacak.

    Tüketiciler kampanyaya dair detaylara MediaMarkt – Yeni Yıl Kampanyası adresinden ulaşabilirler.

    Android cihazlar için en iyi 10 yapay zeka uygulaması!

    ChatGPT sosyal medya platformlarında trend haline geldiğinde, birçok teknoloji şirketi uygulamalarında ve uygulama içi hizmetlerinde yapay zeka destekli yeni özellikler sunmaya başladı. Yapay zeka araçları, üretkenliği arttırmaları ve daha kısa zamanda daha çok iş yaptıkları için kullanıcılar tarafından oldukça seviliyorlar. İşte sizler için hazırladığımız Android cihazlar için en iyi 10 yapay zeka uygulaması listesi…

    Android için en iyi 10 yapay zeka uygulaması [2023]

    Google Play Store’da Android için yapay zeka destekli yüzlerce uygulama bulunmaktadır. Uygulamaların çoğu ücretsiz ve sadece üye olarak kullanabilirsiniz. Bu nedenle daha fazla zaman kaybetmeden Android için en iyi AI uygulamalarının listesine geçelim. 1. ChatGPT Öncelikle bir klasikle başlayalım istedik. ChatGPT’yi bilmeyen en azından adını bir kez bile olsa duymamış olan yoktur muhtemelen. ChatGPT artık Google Play Store’da erişilebilir halde. Ücretsiz sürümüne ek olarak satın alacağınız ChatGPT Plus sayesinde mobil cihazlarda GPT-4’ün gücünü görebilirsiniz. İndirmek için buraya tıklayın.
    2. ChatOn Aslında ChatGPT’den çok daha önce piyasaya sürüldü fakat onun kadar popüler olamadı diyebiliriz. ChatGPT rakibi olan ChatOn size yanıtları sağlamak için aynı ChatGPT ile aynı yapay zekayı kullanıyor; bu nedenle ondan alışılmışın dışında yanıtlar beklemeyin. Yani bir nevi aynı cevaplar farklı insanlar diyerek durumu romantikleştirebiliriz. İndirmek için buraya tıklayın. 3. Bing AI Microsoft’un yeni Bing uygulaması size GPT-4’ün işlevselliğini ücretsiz olarak sağlamak için OpenAI ile işbirliği yaptı. Microsoft hesabınız varsa BING AI sohbetine erişebilir ve GPT-4’ün gücünden yararlanabilirsiniz. Bing AI’nın ücretsiz bir ChatGPT hesabına göre oldukça fazla özelliği size sunar. Resim oluşturucu, metin oluşturucu gibi birçok özelliği olsa da kusurları da yok değil. Kendisi bir salyangoz misali oldukça yavaş çalışıyor. Andorid sürümünü indirmek için buraya tıklayın.
    4. Replika Replika, yapay zeka tarafından desteklenen ilk chatbot yardımcılarından biridir. Uygulama, Replika adını verdiği bir 3D karakter oluşturmanızı sizden ister. Daha sonra bu karakter ile bir arkadaş gibi iletişim kurmanızı sağlar. Onunla ne kadar çok sohbet ederseniz, kişiliğini ve anılarını sizinle birlikte o kadar geliştirir. Kısacası kendinize ait yeni bir arkadaş oluşturmak için Replika’ya başvurun! İndirmek için buraya tıklayın. 5. Lensa Lensa AI, bugün kullanabileceğiniz Android için en iyi AI uygulamalarından biridir. Temel olarak, AI yetenekleri ile öne çıkan bir fotoğraf düzenleyici olan Lensa sayesinde fotoğraflarınızda nesneleri tanıyabilir, arka planları kaldırabilir ve onlara filtreler uygulayabilirsiniz. Bunlara ek olarak sayısız özelliği olan Lensa ayrıca fotoğraflarınızdan avatar oluşturma yeteneğine de sahip. İndirmek için buraya tıklayın.
    6. WOMBO Dream Bu, Android için kelimelerinizi fotoğraflara ve güzel tasarlanmış dijital sanat eserlerine dönüştüren bir AI sanat oluşturma uygulamasıdır. Hatta görüntülerden sanat yaratma seçeneğiniz de var; isteminiz için görsel bir temel olarak bir resimle başlayabilirsiniz. Dolayısıyla, AI görüntüleri oluşturmak için bir Android uygulaması arıyorsanız, WOMBO Dream en iyi seçiminiz olabilir. İndirmek için buraya tıklayın. 7. Socratic by Google Eğer öğrenciyseniz Socratic tam size göre. Ödevlerinizi ve sınavlarınıza yardımcı olan Socratic by Google attığınız soruları çözmenize ve konuları anlamanıza yardımcı oluyor. Öğrenciler için tasarlanan uygulama ücretsiz olmasının yanı sıra oldukça kolay bir arayüze de sahip. İndirmek için buraya tıklayın.
    8. Speakify AI Android için AI tabanlı bir dil öğrenme uygulaması istiyorsanız, Speakify AI akla gelecek olan ilk uygulamadır. Temel olarak size, İngilizce öğrenme sürecini eğlence dolu hale getiren yapay zeka destekli bir İngilizce eğitmeni getiriyor. Speakify AI ile ilgili ilginç olan şey, sizinle İngilizce iletişim kurması ve sonuç olarak aksanınızı ve telaffuzunuzu geliştirmesidir. Ayrıca, dilin uzun süreli kalıcılığını sağlamak için bilime dayalı öğretim yöntemlerini kullanır. İndirmek için buraya tıklayın. 9. Youper Psikolojik sorunlarla mücadele ediyorsanız ve biraz desteğe ihtiyacınız varsa, hemen yüklemeniz gereken uygulama Youper’dır. Bu, CBT konsepti üzerinde çalışan, Android için yapay zeka destekli bir akıl ve ruh sağlığı uygulamasıdır. Bilişsel Davranışçı Terapi teknikleri ile uygulama kaygı, stres ve diğer durumlarınızı azaltmada etkili olur. İndirmek için buraya tıklayın.
    Intel, tüm ürünlerine yapay zeka ekleyecek!
    10. Perplexity Perplexity AI, ChatGPT’nin en önemli rakiplerinden biri. Perplexity AI’nin işlevselliği ChatGPT’ye çok benzer, ancak daha güçlü ve güvenilirdir. Güvenilirliğinin arkasındaki sebep, cevaplarında sunduğu bilgilere kaynak sağlamak için web’e erişmesidir. Perplexity AI’yi ChatGPT’den üstün kılan da budur. Ayrıca ses desteği, sohbet geçmişini kaydetme vb. diğer kullanışlı özelliklere de sahip olursunuz. Bu nedenle, ChatGPT’den daha güçlü bir şey deneyimlemek istiyorsanız Perplexity AI’yi deneyin. İndirmek için buraya tıklayın. Peki siz “Android cihazlar için en iyi 10 yapay zeka uygulaması!” listesi hakkında ne düşünüyorsunuz?

    Yeni Logitech G PRO serisine yakından bakış

    Oyuncu ekipmanları konusunda yıllardır çok başarılı çalışmalar yapan Logitech G markasının PRO serisinin yeni üyelerine yakından bakıyoruz. LOGITECH G PRO X TKL, LOGITECH G PRO X 2 Lightspeed kablosuz kulaklık ve LOGITECH G PRO X Superlight 2 inceleme konuğumuz.

    Profesyonel oyunculardan alınan geri bildirimlerle birlikte güçlenerek yoluna devam eden Logitech G PRO serisi ürün havuzuna farklı kategorilerde yeni ürünler dahil oldu. Hayatına kablolu olarak başlayan ve geçtiğimiz yıllarda kablosuz hale dönüşen PRO X kablosuz kulaklığın artık X 2 modeli mevcut. Aynı şekilde Kablosuz oyuncu mouse’u olarak çoğu profesyonel olan ve profesyonel olmak isteyen oyuncunun tercihi Superlight’ın da artık bir üst modeli var. Bu modellerle birlikte, üzerinden tank geçirerek kendi gücünü yıllar önce ürün geliştirme şovuna döktükleri klavye tarafında da yepyeni bir kablosuz mekanik TKL tarzında ürünleri piyasaya sunuldu.

    Bu ürünlere geçmeden önce biraz alt bilgi vermekte fayda var. Birazdan bahsedeceğim ürünler kozmetik güzellik, RGB gibi konularda olabildiğince sade ve “Raw Power” denilen ana odağı sadece gücü hissetmek ve onunla birlikte başarılı olmak sınıfında üretilen ürünler. Tasarımları, içinde bulunan tüm özellikleri ile oyuncunun performansını üste çekmek için var edilmiş donanımlar diyebiliriz. Ne bir tane fazladan RGB ışığı ne de ağırlık yapacak bir şey bu ürünlerde görebilirsiniz. Bu sebeple baktığınızda size “sizi cezbedecek kadar kozmetik açıdan seksi” görünmeyebilirler. Fakat bir defa kullanmaya başladıktan sonra performansından kopamayacağınız bir bağ kurmanız çok olasıdır.

    Yine araya bir parantez açmakta fayda var. Bu ürünler yukarıda da bahsettiğim gibi profesyonellerden alınan ilham ve önerilerle vücut buluyor. Size daha iyi oyun oynamanın, rakiplerinizle olan mücadelenizde aradaki teknolojik farkın kapanmasına fayda sağlayan cihazlar. Yeteneğin geri kalanı tabii ki sizde 🙂 Şimdi yavaş yavaş ürünlerin teknik özelliklerine ve onlarla geçirdiğim süre zarfında deneyimlediğim kısımlarına bakalım.

    LOGITECH G PRO X 2 Lightspeed kablosuz kulaklık

    Kablosuz kulaklık tercihi benim için her zaman soru işaretlerini de bugüne kadar beraberinde getiriyordu. Kulaklık ne kadar iyi olursa olsun, onu şarja koymayı unutmak, oyunun en heyecanlı anında kesinti yaşanabilme tedirginliği (anksiyete sebebi resmen bu konu) ve yazılımsal olarak size iyi şeyler sunabilmesi beklentilerim ve olası problemler arasında başı çekiyordu. Bu nedenle de Kablolu PRO X kulaklığımı yıllar içinde değiştirmeyi hiç düşünmedim. En sevdiğiniz kahve çeşidini harika yapan bir kafe bulunca başka yere gidip bakmayı hiç düşünür müsünüz? Tabii ki düşünmezsiniz. Bir alışkanlık ve aidiyet oluşur. Bende de kulaklık konusu tam olarak yıllar içinde böyle gelişti. PRO X kablolu kulaklık bence muazzam bir oyun deneyimi sunuyordu ve kişisel tercihim olarak değiştirmeyi hiç düşünmedim.

    LOGITECH G PRO X 2 Lightspeed incelemeye geldiğinde bu düşüncemin değişip değişmeyeceğinden emin değildim. Beklentim kesinlikle iyi bir şey ile karşılaşacağım yönünde idi. Öyle de oldu. Logitech G mühendisleri kendi sınırlarını aşmayı seven, ürün ailesi içinde “en iyisi” olarak çıkan ürünlerin bile inovatif yaklaşımlarla daha üst seviyelere çıkmalarına imkan veren dahi arkadaşlar resmen.

    LOGITECH G PRO X 2 ÖZELLİKLER VE AYRINTILAR

    BOYUTLAR

    • Genişlik: 176 mm
    • Derinlik: 95 mm
    • Yükseklik: 189 mm
    • Ağırlık: 345 g
    • Şarj kablosu uzunluğu: 1,8 m
    KULAKLIK
    • Sürücü: Graphene 50 mm
    • Mıknatıs: Neodimyum
    • Frekans Yanıtı: 20 Hz-20 KHz
    • Empedans: 38 Ohm (pasif): 38 Ohms
    • Hassasiyet: 87.8 dB SPL @ 1 mW & 1 cm
    MALZEMELER
    • Çatal: Alüminyum
    • Başlık: Çelik
    • Kulak ve baş süngerleri: Suni Deri Kaplı Hafızalı Köpük
    • Ekstra Kulak süngerleri: Kumaş Kaplı Hafızalı Köpük
    • Mikrofon Ses Alış Şekli: Kardiyoid (Tek Yönlü)
    • Tür: Elektret Kondansatörü
    • Boyut: 6 mm
    • Frekans Yanıtı: 100 Hz-10 KHz
    KABLOSUZ
    • Pil Ömrü (şarj edilebilir): 50 saate kadar
    • Kablosuz kullanım mesafesi: up to 30 m
    • Bağlantı Türü: 2,4 GHz LIGHTSPEED, Bluetooth, 3.5mm

    Genel detaylar bu şekilde. Bu detaylar arasında PRO X 2’nin öne çıkan 4 tane yönü var:

    50 MM GRAFEN Sürücüler, Lightspeed Kablosuz, Rahat Tasarım ve Çoklu Bağlantı Seçenekleri olarak önümüze geliyor.

    PRO X serisi genel olarak iyi bir kulaklıktı. Fakat her ürünün doğasında zaman içinde daha iyi teknolojiler ve fikirlerle gelişmesi ve değişmesi de vardır. Bu açıdan 50 mm Grafen sürücüler ile güçlenen PRO X 2, daha fazla detayı daha net ve kristal netliğinde duyabilmeniz için hazırlanmış.

    50 saate varan pil ömrü ile üstün Lightspeed kablosuz teknolojisi cidden bu üründe de fark yaratıyor. Kullanım ve uygulama ile birlikte aniden kulaklığın şak diye kapanmasının da önüne geçilmiş. Size farklı şekilde şarjın azaldığı fark ettiriliyor. Logitech G HUB yazılımının yetenekleri ile güçlenen bir donanım serisi haline geliyor PRO serisi.

    Rahat tasarım konusu ise profesyonel oyuncu ekipmanlarında kozmetik ve konfor bileşenleri üzerine atılmış bir adım diyebiliriz. Uzun saatler boyunca daha iyi ve daha stabil bir performans vermeniz adına geliştirmeler yapılıyor. Bunu şuna benzetebiliriz. Yarış otomobillerinin sürücü koltukları daha farklıdır. Olabildiğince korunaklı ve gündelik otomobil rahatlığından öte sürücüyü her daim yarış pozisyonuna odaklayan şekildedir. PRO X 2’nin rahatlık ve konfor kısmı da tam olarak böyle. Hafif yapısı, performansı, uzun saatler boyunca kafanızı sıkmadan size en iyi performansı sunması da bunu sağlamak için. Dönen menteşeler sayesinde kullanım esnasında, taşırken, kafadan çıkarırken ya da masaya bırakırken oluşabilecek tahribatların önüne geçiliyor.

    Bir diğer oldukça önemli konu ise artık kulaklık, mouse ve klavye gibi cihazlarda birden fazla ve farklı platformdaki cihazlarla iletişim kurabilme kolaylığı. Çoklu bağlantı opsiyonu olarak geçen bu husus bize ciddi anlamda üretkenlik kazandırıyor. PRO X 2 kulaklığınızı Lightspeed, Bluetooth ve 3.5 MM olmak üzere 3 farklı seçenekle bilgisayarınıza bağlayabiliyorsunuz.Lightspeed ile bağlı olduğunuz PC’ten tek tıklama ile Bluetooth’a geçerek mobil cihazlarla da ya da bu teknolojiye sahip ses kaynakları ile irtibatta kalabiliyorsunuz. Birden fazla bilgisayar, tablet, duruma göre telefon ya da MacBook gibi cihazlarınızla rahatça aynı anda kullanabiliyorsunuz.

    PRO X serisi kulaklıklar ilk modelden beri sesin en iyi halini bize ulaştırmak için oldukça büyük çaba sarf ediyor. Özellikle G HUB üzerinde yer alan hem duyma hem de sesi iletme üzerine kurulu preset’ler, mikrofonunuza yapabileceğiniz ayarlar ve Blue VO!CE teknolojisi ile birden fazla aşamalı bir destek söz konusu. 6 mm’lik Kardiyot mikrofon ile sesinizin en doğal ve gür halini pürüzsüzce karşı tarafın duymasını sağlıyor.

    Tüm bu bilgilerle birlikte baktığımızda LOGITECH G PRO X 2 Lightspeed, profesyonelliği merkeze alan oyunculara, bir kulaklıktan çok daha fazlasını sunmak için üretilmiş diyebiliriz. Peki “Bu kulaklığı oyun oynamayanlar alamaz mı?” sorusu geliyor akıllara. Alabilir elbette lakin Logitech G’nin daha casual kullanıcılar farklı seçenekleri mevcut. Helikopter stili olmayan, sizi gündelik kullanımda, evden dışarı çıktığınızda kafanızda dururken sizinle daha uyumlu olabilecek seçenekleri de mevcut.

    LOGITECH G PRO X 2 Lightspeed kablosuz kulaklık ilginizi çekti ise buraya tıklayarak satın alabilirsiniz

    LOGITECH G PRO X Superlight 2 Lightspeed Oyuncu Mouse’u

    Superlight 2 oyuncu mouse’u Logitech G PRO X serisinin 3. jenerasyonunu temsil ediyor. İlk jenerasyon oyun dünyasında büyük bir sükse ile ortaya çıkmış, benim gibi o güne kadar kablosuz mouse tercihini oyunlardan uzak tutan oyuncular için ciddi anlamda bir fark yaratmıştı. Yaşı 40’lara yakın oyuncular hatırlar, 90’lardan sonra kablosuz iletişim teknolojileri klavye ve mouse tarafında farklı dönemlerde oyuncular için  tercih olarak piyasaya sunulmuştu. Bunu dönem dönem farklı ürünlerle denesek bile gerçekten tam randımanı ile kablolu bir oyuncu mouse’unun performansını, rahatlığını alabildiğimi pek söyleyemeyeceğim. Pilin / şarjın bitmesi, hızlı olmayan şarj süreleri, yazılım seçeneklerinin ve mouse üzerindeki hakimiyetinizin o zamanlara göre limitli olması, ürünün ağır olması gibi sebeplerden ötürü bir türlü istenilen sonuçları ben şahsen alamıyor ve bunu soran dostlarıma da kablosuz ürünleri önermiyordum. PRO Wireless çıkana kadar.

    Gamescom’da katıldığım basın toplantısında ekranda anlatılan ürünü önümde görmem, kutudan çıkarıp hafifliğini tartmam ile PRO serüveni başladı diyebilirim. İlk jenerasyon benim için gerçekten tabuları kıran bir yapıda idi. Kablolu mouse ile alabildiğim FPS performansını kablosuz muazzam bir ürün ile alabilmek sadece benim değil, aynı zamanda benimle birlikte oyun oynayan ve PRO Wireless mouse’u merak eden herkesin sorularına cevap oldu. Çok uzun süre PRO Wireless ana mouse’um oldu. Tasarımı, rahatlığı, hafifliği ve performansı ile 1 gün olsun kafamda soru işareti olmadan kullandım. Onu tahtından Superlight indirdi doğal olarak. Bu süreçte hep konuşuyorduk “PRO Wireless’ten daha iyi bir mouse geliştirilebilir mi?” diye Bu soruya Logitech G ekibi kendi içinde cevap verdi ve geliştirdi. Daha hafif ve daha iyi üzerinde çalışılmış bir ürün olarak, farklı renk seçenekleri ile birlikte Superlight piyasada yerini aldı. Bu ürünü de ilk gününden beri kullanmaktayım. “Bizi bilen bilir” diye bir tabir vardır ya, Superlight tam olarak böyle bir ürün oldu PRO Wireless üzerine. Daha hafif olması, daha uzun süre şarj ile kullanılabilmesi, pro bir yaklaşım olarak RGB’nin kaldırılması ve grip tape bulunması gibi farklı bir seviyeye gidecek değişimler ürünle birlikte geliyordu. Bu durum doğal olarak oyuncu metabolizmasında yeniliklere de geçişi simgeliyordu. Yukarıda da bahsettiğim gibi PRO segmenti kullanıcısına profesyonellerin elinden çıkmış bir ürün teslim ediyor akabinde de daha iyi, daha profesyonel oyun oynaması için imkan yaratıyor. Bu durum, sektördeki oyuncuya ve inovasyona yönelik değişimin de aynı zamanda bir yöne oturmasını sağlayan etken oldu.

    Ve şimdi… Var olan en başarılı ürüne bir gömlek daha atlatmak isteyen Logitech G mühendisleri karşımıza Superlight 2 ürününü çıkardılar. 2000 Hz Polling Rate, Superlight’a göre 25 saat daha fazla şarj ile 95 saatlik kullanım süresi, 32.000 DPI olması ve 500 IPS saniyedeki tarama hızı ile kendi alanını genişletiyor. Superlight 2 bir önceki ürüne göre 3 gram daha hafif. 60 Gram’lık ağırlığa sahip.Taban yapısı olarak Superlight 2 biraz daha farklı bir skatez yapısına sahip. ilk Superlight biraz daha oval bir arka skatez bloğuna sahipken, Superlight 2 ise dengeli ve kasanın yanlarına doğru uzayan bir skatez yapısında. Tıklama sesi ve hissiyatından switchlerin de değiştiğini hemen anlayabiliyorsunuz. Superlight’ta ve PRO Wireless üzerinde Omron switchler bulunuyordu. Superlight 2 üzerinde Lightforce adını verdikleri hibrit optik ve mekanik Omron D2FP-FH1 anahtarlar bulunuyor. Daha tok, biraz daha sert, daha klik bazlı bir dokunma hissiyatı bizi bekliyor. Bu durum benim gibi daha önce bu seride böyle bir deneyim görmemiş olan oyuncuları şaşırtacaktır.

    Hero 2 sensör de bir başka yenilik. Daha hassas bir oyun deneyimi için 32.000 DPI’a kadar izleme hassasiyeti ve 500 IPS bir sensör gücü sunuyor. Bir diğer yenilik ise artık bu ürünün USB-C kullanıyor olması. Şahsen ince uçlu jack kullanan şarj noktalarından bana gına gelmişti. Ne zaman ters takacağım ve kıracağım korkusuyla yıllardır bütün bu tarz ürünlerime ekstra saygı ve sevgi gösterirken, artık USB-C bağlantı noktası ile korkusuzca şarja takabiliyorum.

    LOGITECH G PRO X SUPERLIGHT 2 ÖZELLİKLER VE AYRINTILAR

    BOYUTLAR

    • Yükseklik: 125,0 mm
    • Genişlik: 63,5 mm
    • Derinlik: 40,0 mm
    • Ağırlık: 60 g

    TEKNİK ÖZELLİKLER

    • LIGHTSPEED kablosuz teknolojisi
    • LIGHTFORCE Hibrit Anahtarlar
    • Yerleşik bellek
    • Sıfır katkılı PTFE Ayaklar
    • 5 tuş
    İZLEME
    • Sensör: HERO 2
    • Çözünürlük: 100 – 32.000 dpi
    • hızlanma: >40 G
    • hız: >500 IPS
    • Sıfır yumuşatma/hızlanma/filtreleme
    YANIT HIZI
    • Bildirme Hızı: 2000Hz (0.5 ms)
    • Mikro işlemci: 32 bit ARM
    PİL ÖMRÜ
    • Sürekli hareket: 95 saat

    Teknik özellikler ve bize sunulan detaylardan sonra biraz ürün ile geçirdiğim süre, ailenin eski ürünlerine göre yaşadığım deneyim ve gelecekte neler olabileceği kısmından bahsedelim. Logitech G mühendisleri PRO serisini harika bir yere konumladılar kendi ürün ağaçlarında. Buna bağlı olarak yeni alacağınız bir ürünün eskisinden kötü olabilme lüksü ve şansı yok. Superlight oyuncu mouse’u PRO Wireless’tan daha iyiydi. Şimdi Superlight 2 ürünü de bildiğimiz Superlight’tan daha iyi bir konuma kendini koyuyor. Doğrudan baktığınızda bir önceki jenerasyonun yarattığı kadar bir fark göremiyor olabilirsiniz. Çok normal, artık belli standartlar oturtuldu, şimdi ise daha ileri dönük çalışmaların altyapısı hazırlanıyor. Örneğin bu ürün 2.000 Hz’lik bir Polling Rate’e sahip. Piyasaya çıkacak bir Dongle ile 4K seviyesine ulaşılması daha kolay. Sizce Logitech G ekibi 4K akımından geri kalır mı, bence kalmaz =)

    Bir önceki jenerasyon ile yapısal olarak aynı olduğu için kullanmaya başladığımda hiçbir zorluk çekmedim. Boyası ve kaplaması biraz farklılaşmış gibi durdu gözüme. Superlight parlamaya daha yatkın bir yüzey kaplamasına sahiplen Superlight 2 üzerinde bu sorun giderilmiş gibi duruyor. Grip Tape kullanıcıları için böyle bir durum yok elbette, onlar daha fazla hakimiyet için bantları yapıştırıp hayatlarına devam edebilirler.

    Skatezler yine bildiğimiz gibi, kayıyor, akıyor kumaş yüzeylerde. Superlight 2’yi birden fazla farklı markanın kumaş mouse pad’inde denedim, işini sorunsuz yapıyor. Ayrıca FPS oyunları için aldığım Cordura mouse pad’imde de denedim. Resmen tavada omlet olmayı bekleyen yumurta gibi kayıyordu pad üzerinde. Herhangi bir skatez değişimi yapmadan da fazlasıyla performans alabilirsiniz. Ben rahat edemem, illa cam skatez takacağım diyenler için yurtdışında bildiğimiz ve sevdiğimiz bir markanın cam skatez ve custom farklı hissiyatlarda Grip Tape’leri de Superlight 2 için piyasaya sunulmuş durumda.

    Superlight 2 değişimi, bende biraz farklılığı ve yeniliği alışılmışın dışında bir şekilde algılamamı sağladı. PRO Wireless ile olan ilk deneyimim daha sonrasında Superlight’a geçince hafifliğine alışma eğrim şimdilerde mouse tıklamasına alışma ve onunla birlikte daha iyi performansa odaklanma olarak karşımda duruyor. Switch farkı dışında beni direkt etkileyen bir şey olmadı. Buna da alışmanız çok uzun sürmeyecektir. Yumuşak bir switche göre aksiyon anlarında daha fazla haz alacağınız ve performansınızın alışma süreci sonrasında daha iyi olacağı muhtemel durumlardan bir tanesi. Dengeli yapısı ve 3 jenerasyondur değişmeyen tasarımı ile Superlight 2 oldukça iyi duruyor. Performans odaklı değişimleri ile birlikte bu ailenin en güçlü bireyi olarak kendine listenin en tepesinde yer açtı.

    LOGITECH G PRO X Superlight 2 Lightspeed Oyuncu Mouse’u dikkatinizi çekti ise buraya tıklayarak satın alabilirsiniz

    LOGITECH G PRO X TKL Kablosuz Klavye

    Oyuncular için klavye tercihleri son yıllarda oldukça değişti. Eskiden bolca ışıklı ve keskin tasarımları ile “kaslı” duruşa sahip klavyelerden daha minimal, mekanik switchlerin tercihleri ön planda olan, kablosuz teknolojiler ile donatılmış daha profesyonel cihazlara evrildik. Hala piyasada RGB’leri ile kozmetik anlamda kullanıcıyı mutlu edecek cihazlar illaki bulabilirsiniz.

    Burada şöyle bir ayrıma gidiliyor. En iyi performansı veren olabildiğince sade ürünler mi, yoksa çatlamalı patlamalı ışık saçan tamamen ortam yaratmayı sevenler için bol teferruatlı cihazlar mı? Tabii ki bütçeye göre bu seçenekler daha da artabiliyor lakin temel olarak sektör bu iki taraf arasında kendine yön tayin ediyor. Elbette kozmetiğin bir kötü yanı yok, baktığımızda mutlu oluyoruz. Lakin her kozmetik ürünün iyi bir performans vermesini de bekleyemeyiz. Minimal derecede kozmetik ile performansı birleştiren LOGITECH G PRO X TKL ile Logitech G’nin klavye ailesinde yeni geliştirdiği konulara bir bakacağız.

    Logitech markasını bilen kullanıcılar firmanın uzun yıllardır farklı kullanıcı grupları için klavye başta olmak üzere birden fazla ürün grubunda üretim yaptığını biliyorlar ve görüyorlardır. Özellikle son yıllarda oyuncular için PRO segmentini geliştiren firma, tek amacı yüksek performans ile oyun oynamak olan oyuncuları merkeze aldığı bir ürün ailesi ile hizmet sunuyor. Kulaklığı, oyuncu mouse’u ve klavyesi ile birlikte oyuncunun hareket alanındaki duyma ve fiziksel performansa en iyi dahil olabilecekleri seçenekleri paylaşıyor.

    Bu bağlamda klasik klavye seçeneklerinden yıllar içinde farklı markalı mekanik switchlere, daha iyi yazılım desteğinden Lightspeed kablosuz iletişime kadar devrim niteliğinde adımlar atıldı. Özellikle online oyunculuğun ve rekabetçi oyun anlayışının son 20 yılda daha da artmasıyla birlikte oyuncular için donanım üreten Logitech markasından, oyuncular için özel ekipmanlar üreten Logitech G markasına doğru dönüşüm gerçekleşti. Bu dönüşümün son üyesi LOGITECH G PRO X TKL ile karşı karşıyayız.

    LOGITECH G PRO X TKL adından da anlaşılacağı gibi oyuncular için özel olarak üretilmiş, numpad bölümü bulunmayan performans odaklı bir oyuncu klavyesi. Bilindik Logitech G kalitesini üzerinde taşıyan ürün Lightspeed kablosuz iletişim teknolojisi ve Bluetooth ile çoklu bağlantı seçenekleri ile beraber geliyor. 50 saate kadar şarj ömrü ile oyun keyfinizi kolay kolay bölmeyi hedeflemeyen klavye, tuş hissiyatında şıkır şıkır mekanik gürültüsü olmayan switch yapısı ile olabildiğine sessiz, tuş basım ve tepkime aralıkları keyifli bir deneyim sunmaya odaklanmış. Aramızda klavyelerin ve mouse’ların switchlerindeki renk kodlarını, onların tepkime ve ses – hissiyat farklılıklarını mutlaka bilenler vardır. Bu ürün globalde Lineer, Dokunmatik ve tık sesli olmak üzere 3 farklı switch modeli ile birlikte satılıyor. Benim kullandığım model ise GX Brown Dokunmatik olarak geçen switch modeli. Türkiye’de de bu model satılıyor. Hızlı, tamamen sessiz değil ama rahatsız da etmiyor sesi, performans odaklı ve fişek gibi. Nazar değmesin, Logitech G tarafında üretilen klavyelerde Cherry MX Brown’dan sonra en sevdiğim switch oldu kendisi. Özellikle aksiyon oyunlarını oynayanlar için şiddetle önereceğim bir switch. Bir tuşa defalarca basmanız gerektiğinde ya da ani tepkimelerle cevap vereceğiniz pozisyonlarda tuşa basma aralığınızın doğrudan yanıt olarak iletildiği muazzam bir seçim.

    LOGITECH G PRO X TKL Teknik Özellikleri

    BOYUTLAR

    FİZİKSEL ÖZELLİKLER
    • Yükseklik: 34 mm
    • Genişlik: 352 mm
    • Derinlik: 150 mm
    TEKNİK ÖZELLİKLER
    • Profesyonellerden ilham alan, sayısal tuş takımsız tasarım
    • LIGHTSYNC RGB aydınlatma
    • Yerleşik aydınlatma profilleri
    • 2 m (6 fit) uzunluğunda ayrılabilir şarj ve veri kablosu
    • 1 ms bildirim hızı
    KABLOSUZ
    • Pil Ömrü (şarj edilebilir): 50 saate kadar
    • Kablosuz kullanım mesafesi: 10 m’ye kadar

    Teknik detaylarla birlikte baktığımızda PRO X TKL bize masaüstünde yalın bir performans sunuyor. TKL olmasıyla birlikte az yer kaplaması, masa üzerinde kaymayan dengeli ayakları ve oturaklı yapısı ile oyunlarda aksiyon anında elinizn altından kaçıp gitmiyor. Kablosuz olmasının getirdiği rahatlık ile kullanım alanınıza göre masada istediğiniz yere konumlayabiliyorsunuz. Superlight 2 sahibiyseniz bu 2 ürünü aynı USB üzerinden sisteminize bağlayarak 1 USB portunuzu boşa çıkarabiliyorsunuz. Konum olarak da baktığınızda küçük yapısı sayesinde aksiyon anlarında mouse ile çarpışma riskini minimalize ediyor. Lightspeed teknolojisi son yıllarda özellikle kablolu olan tüm profesyonel ürünlerin mükemmel bir değişim göstermesini sağladı. Kablosuz iletişim performansını, özellikle klavye gibi kablolu kullanmaya alıştığımız bir cihaz ile deneyip, başarılı olunmasıyla birlikte yeni bir standart haline geldi.

    Programlanabilir tuşlar, LIGHTSYNC ile RGB aydınlatma desteği, oyun modu tuşu, yeni eklenen oyun modu kilidi, olmazsa olmaz medya tuşları ve ses ayar tekerleği ile alıştığımız ne varsa güzel bir paketle bize sunulmuş. PBT key caps ile daha dayanıklı bir performans ürünü ortaya çıkmış.

    PRO ailesinin yeni çıkan diğer ürünlerinde olduğu gibi Logitech G HUB üzerinde oldukça önemli ayarları klavye için yapabilmeniz mümkün. Klavyenin şarj takibinden, şarjı azalınca tuş ışıklarının renk değiştirmesi gibi bize işaret edici küçük ama önemli bir detayın düzenlenmesi dahil oldukça fazla seçenek var. Klavyenin yüzdesel olarak şarj değerinden, bu değerle yaklaşık kaç saat kullanımda olabileceği, klavyenin güç tüketiminin detayları, yazılım güncellemeleri, klavyenin kullanımda olmadığı anlarda kendini uyku moduna alabilmesi açısından ne kadar sürede aktif olabilme seçenekleri, aydınlatmanın kapatılma seçenekleri ve yerleşik bellek modu dahil donanımsal detaylara müdahale edebiliyorsunuz.

    LIGHTSYNC ekranı ile birlikte ister ön ayar olarak gelen RGB seçeneklerini, isterseniz serbest stil çalışmaları animasyonlarla birlikte destekleyebiliyorsunuz. Renk efektleri arasında yıldız Işığı benim favorim! Gece odayı karartıp klavyeyi izlemek gerçekten harika.

    Oyun modu ve tuş atamaları ile birlikte klavyenin kendisinden daha fazla performans almanız mümkün. Oyunlara göre farklı atamalarda RGB değişimleri de beraberinde gelebiliyor.

    Atamalar bölümüne geldiğinizde ise artık klavyenin tuşlarına eylem olarak, komut, makro gibi farklı türlerde ön ayarı, efekt ve ses örneklemesi dahil yönlendirebiliyorsunuz. Aramızda bir klavyenin bu şekilde %100’ünü kullanmaya meraklı arkadaşlar varsa buyursunlar denesinler, ben WASD ve yazı yazmak dışında henüz yazılımı bu kadar zorlamadım 🙂

    Günün sonunda uzun yıllar kullanmak istediğiniz bir klavye tercih etme aşamasında size bütün yeni teknolojileri, performans odaklı sunan nadir ürünlerden biriyle karşı karşıyayız. Bu aralar yeni bir klavye almak isteyenlerin mutlaka listesinde yer almalı PRO X TKL.

    LOGITECH G PRO X TKL Kablosuz Klavye dikkatinizi çekti ise buraya tıklayarak satın alabilirsiniz

    Logitech G’nin bu ara oyuncularla buluşturduğu PRO serisinin yeni üyelerine şöyle bir göz attık. Kendini yenileyen, her adımda biraz daha ileriye odaklanan bu serinin yeni ürünleri oldukça iyi görünüyor. Oyunculara değer veren firmanın farklı ürünlerinin incelemelerinde görüşmek üzere!

    Ghostrunner 2 inceleme

    0

    Yılın en aksiyon dolu oyunlarından biri olan Ghostrunner 2 inceleme konuğumuz.

    Bazı oyunlar vardır, oyunun akışı, size sundukları ve temposuyla sizi alır götürür. Ghostrunner 2 da tam olarak öyle bir oyun. Kontağı bir kere çevirip oyunun marşına bastıktan sonra durup 1 saniye düşüneyim demenizin pek olası olmadığı, hızlı düşün, aksiyon al, düşmanı ortadan kaldır ve devam et mottosu hakim olan ninja aksiyon oyununa yakından bakalım.

    Parkur mekanikleri ve Dark Future konseptinin bir ninja dövüş stilleri etrafında birleştiği Ghostrunner 2 bize doyasıya bir aksiyon sunuyor. Konu ilk oyunun hemen arkasından devam ettiği için imkanınız varsa Ghostrunner’ı da oynamanızı öneririm.

    Zoru seven oyuncuları içine çekmeyi başarabilecek kadar sert bir çizgisi var Ghostrunner 2’nin. Düşmanlarınızı da sizi de tek bir hamlede öldürebileceklerini düşündüğümüzde, oyun anlayışınızın daha dikine, daha hayatta kalma odaklı ve çevresel olması öne çıkıyor. Düşmanların ateşinden sıyrılmak, sonra onların icabına bakmak, devam eden süreçte yeni düşmanları taramak ve parkur yaparak ilerlemek söylendiği kadar kolay değil. Bu durum gözünüzü de korkutmasın, oyun içinde size adım adım bu süreçler anlatılıyor. Tabiri caizse, bu zehri bir kere aldıktan sonra oyundan daha fazla keyif almaya başlıyorsunuz.

    İlk oyuna göre oyunun mekanikleri daha akıcılığı teşvik edecek şekilde güncellenmiş ve bize yeni imkanlar, yeni oyun anlayışı sunulmuş. İlk oyunun geneli bence kötü değildi lakin zaman içinde oyuncunun alışkanlıklarına göre oyunu geliştirmek gerçekten takdir edilesi bir hamle.

    Oyunun akıcılığına ek olarak karakterin oyun içinde varlığını güçlendiren yetenek yapısının da pozitif anlamda düzenlenmiş olması işimizi kolaylaştırıyor. Daha çabuk anlayarak kolayca sonuca gidebileceğiniz bir düzen uygulanmış. Bu geliştirmeleri yapabilmek için oyunda yer alan kartları toplamanız gerekiyor.

    Oyunun gidişatına göre düşmanlarınızı nasıl alt edeceğiniz biraz size kalıyor. Elinizdeki farklı saldırı ve savunma opsiyonları, yeteneklerden ortaya çıkan sonuçlar, çevresel etkiler, düşmanlarınızın konumu ve parkur imkanları derken aynı sahneyi farklı farklı oynayarak geçmeniz çok olası hale geliyor.

    Bütün bu pozitif geliştirmelerin akabinde görsel açıdan şahane bir yapım bizi bekliyor. Oyunda aksiyon anlarından duraksadığınız ve etrafı izlediğiniz sekanslara kadar görsel anlatım dilinin muhteşemliği sizi alıp götürecek. Bu görselliğe harika müzikler, sesler, efektler ve ambiansı da koyduğunuzda cidden şahane bir ortam oluşuyor.

    İşin hikaye kısmı ise bu aksiyonun pastasındaki çilek oluyor. Aksiyon oyunlarında kimin ne anlattığına ya da ne olup bittiğine her zaman çok bakmaz oyuncu. “Vurup geçeyim, bölümü bitireyim” ister. Bu noktada Ghostrunner 2 bize anlayacağımız ve dinleyeceğim aralıklarla hikayeyi aktarmayı başarıyor.

    Ghostrunner 2 hem PC hem de konsol oyuncuları için piyasada yer alıyor. Klavye – Mouse ikilisi ile oynamak bence bu tarz oyunlar için şart denebilecek kıvamda bir seçenek.

    Her zaman bu kadar iyi aksiyon dolu, ambiansı harika oyunlar gelmiyor. O sebeple Ghostrunner 2 gibi oyunları el üstünde tutmak, onlara fazlasıyla ilgi göstermek ve adım adım tüketmek istiyor insan. Oyun dünyasının her geçen gün birbirine daha benzerdiği yapımlarla kıyaslandığında Ghostrunner 2 gibi kendi fikirlerini ortaya koyan yapımların bizim için değeri çok büyük.

    Yapay zeka destekli en iyi görsel oluşturma araçları

    0

    Yapay zeka destekli görsel oluşturucular bir yılı aşkın bir süredir internette ve sosyal medyada tam anlamıyla fırtına gibi esiyor. ABD’nin eski başkanı Trump’tan sevimli kedilere kadar bu yapay zeka ile oluşturulan görsellere hemen hemen her yerde hatta televizyonlarda haber bültenlerinde dahi rastlayabiliyoruz. Geçtiğimiz yıl OpenAI’nin metinden görsel oluşturan aracı Dall-E ile başlayan bu fırtına durmaksızın sürüyor. Geçtiğimiz yıldan bu yana bu yapay zeka görsel oluşturucularla 15 milyarın üzerinde görsel oluşturulduğu belirtiliyor. Bu nedenle her gün yeni bir yapay zeka destekli görsel oluşturucu ortaya çıkıyor. Bu nedenle neyin ne olduğunu takip etmek her geçen gün daha da zorlaşıyor. Bu haftaki yazımızda basit açıklamalardan veya anahtar kelimelerden ya da yüklenen referans görsellere dayalı olarak yüksek kaliteli görseller oluşturan çeşitli yapay zeka destekli görsel oluşturma araçlarına bakacağız.

    DALL-E

    Yapay zeka destekli görsel oluşturucu furyasını başlattı diyebileceğimiz Dall-E, basit açıklamalardan bir görsel oluşturmak için kullanılan ilk kaynaklardan biri arasında yer alıyor. Dall-E, Dall-E 2 ve Dall-E 3 olmak üzere birkaç farklı sürümü bulunuyor. DALL-E2, DALL E-1’den dört kat daha fazla çözünürlüklü görsel oluşturabiliyor. DALL-E 2 aynı zamanda kullanıcıların şiddet içeren ya da müstehcen içerikler oluşturmasını engelleyen çeşitli güvenlik önlemleri içeriyor. DALL-E 3, önceki sistemlere göre çok daha fazla nüans ve ayrıntıyı anlayarak fikirleri kolayca son derece doğru görüntülere dönüştürmeyi sağlıyor. DALL-E 3, ChatGPT üzerinden kullanılabiliyor. ChatGPT’de basit bir cümleyle ya da ayrıntılı bir açıklamayla görmek istediğiniz şeyi yazdığınızda DALL-E 3 görseli kısa sürede oluşturuyor. İlk sürüm ve son sürümü karşılaştırıldığında bir yılda inanılmaz bir ilerleme kaydettiğini söylemek mümkün.

    Midjourney

    Midjourney, birçok kullanıcının gerçekçi görüntüler, yüzler veya herhangi bir şey üretmek için tercih ettiği en iyi seçeneklerden biri haline geldi. Diğer oluşturucuların aksine, Midjourney kendi özel platformuna sahip değil, Discord içinde bir bot olarak faaliyet gösteriyor. Discord’un içinde çalışan bu bot, kullanıcılara birbirleriyle etkileşimde bulunma ve sanat eserlerini paylaşma imkanı tanıyor. Varsayılan olarak, eserler genel kanallarda paylaşıldığı için geniş bir izleyici kitlesi tarafından görülebiliyor. Ancak, kullanıcılar istedikleri takdirde bu botu özel bir sunucuya kopyalayarak daha sınırlı bir ortamda çalışabiliyor. Midjourney’in güncellenmiş sürümü, yüksek varyasyon modları ve yeni özelliklerle donatılmış durumda. Özellikle, görüntünün çerçevesini genişletme ve belirli alanlarda değişiklik yapma yeteneği, kullanıcılara daha fazla yaratıcılık özgürlüğü sağlıyor. Bu özellikler, kullanıcıların sadece belirli bir kısmını değiştirmelerine ve tüm görüntüyü tekrar üretmelerine gerek olmadan istedikleri düzenlemeleri yapmalarına olanak tanıyor.

    Adobe Firefly

    Adobe tarafından geliştirilen Firefly, Eylül ayında beta sürümü aşamasından çıktı ve yaygın olarak kullanılmaya başlandı. Firefly, çeşitli özellikleriyle rakiplerinden farklılaşıyor. Aralarındaki temel fark, Firefly’ın Adobe’ye ait stok görseller ve telif hakkı süresi sona eren kamusal malzemeler kullanılarak eğitilmiş olması. Bu eğitim, verilerinin görselleri oluşturanların açık izniyle elde edildiğini garanti ediyor. Firefly, aynı zamanda Adobe’nin Photoshop, Illustrator ve Adobe Express gibi çeşitli Creative Cloud uygulamalarına entegre edildi. Kullanıcılar, Photoshop’taki Generative Fill özelliğini kullanarak basit metin komutlarıyla görsellere içerik ekleyebiliyor, kaldırabiliyor veya genişletebiliyor. Ayrıca, kullanıcıların metin komutlarından düzenlenebilir vektör grafikler oluşturmalarına olanak tanıyan Text to Vector Graphic özelliğine sahip. Bu, tasarımcıların gerçekten işine yarayacak çok önemli bir özellik.

    Stable Diffusion

    Açık kaynak kodlu bir araç olarak sunulan Stable Diffusion, Stability AI tarafından geliştirilmiş ve yaygın olarak kullanılan bir metinden resme dönüştürücüdür. Piyasaya sürüldüğünden bu yana, kullanıcılar Stable Diffusion’ı ücretsiz olarak indirip kullanabiliyorlar. Ancak yalnızca kullanıcı arayüzünde gezinmek için değil, aynı zamanda bilgisayarınızda yerel olarak çalıştırmak için gerekli yazılımı (Python 3.8 veya üstü) ve GitHub dosyalarını yüklemek için belirli bir düzeyde teknik beceri gerektiriyor.  Stable Diffusion, kullanıcılara oluşturdukları görüntüler üzerinde oldukça fazla kontrol ve esneklik sunuyor. Ancak önemli miktarda bilgi işlem gücü gerektiriyor.