Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 1946

    Heyecanın tavan yaptığı Need for Speed tanıtım videosu

    0

    image_1_img

    Yarış oyunu meraklıları için akla gelen en önemli serilerden biri de Need For Speed (NFS olarak da bilinir). Uzun yıllardır PC ve konsol platformlarının da aralarında yer aldığı çok sayıda oyun oynanabilir sistem için yayınlanan serinin en son yapımı ise ‘Need For Speed’ adıyla gelecek. Evet, sadece Need For Speed, herhangi bir takı ya da kod olmadan oyun meraklıları ile buluşacak Electronic Arts’ın ikonik serisinin son halkası…

    image_2_img

    Elbette oyun denildiği zaman akla gelen en önemli etkinliklerden biri Gamescom, Almanya’da düzenlenmekte olan fuar kapsamında yılın meraklı beklenen yarış oyunu Need For Speed’e dair bazı detaylar da paylaşıldı. Merak edilen sorulara yeni yanıtlardan ziyade çarpıcı grafikler, iklime ve ışıklandırmalara dair efektler ile oyun motorunun sınırlarına odaklanan tanıtım videosunu haberin devamında izleyebilirsiniz. Ek olarak bu videoya dair öne çıkan bazı detaylar ve genel bilgilerden de söz edeceğiz…

    image_img

    Need For Speed, Underground serilerinin tüm özelliklerini barındıracak. Otomobiller yine boyut değiştirecek, fütürsuzca modifiye edilecekler; ayrıca gerçekçi grafiklerin gerçek hayata dair kafaları karıştıracak detaylar barındıracağını da belirtmekte fayda görüyoruz. Polis kovalamacaları ise Need For Speed kültünün en önemli öğelerinden biri olarak en son yapımda da sizi karşılayacak.

    need-for-speed

    Oyunun yeni tanıtım videosundan alınmış bir ekran görüntüsü…

    Oynanabilir otomobil sayısının sadece bir kısmı görücüye çıktı. Porsche, BMW, Mazda, Toyota, Subaru, Ford şeklinde sıralanan üreticilerin hıza en yatkın modellerini oyunda yönetebilmek mümkün olacak. Elbette sayı yüzler seviyesinde olacak.

    Heyecan dolu yarış oyunu, bir aksaklık olmazsa 3 Kasım 2015 tarihinde PC, Xbox One ve PlayStation 4 için yayınlanacak.

    Apple’dan iddialara yalanlama

    0

    Ekran_Resmi_2015-08-06_02_36_57Apple’ın MVNO olarak bilinen sanal operatör projesi konusunda hazırlıklarda bulunduğu, ABD’nin en saygın medya organlarından Business Insider’da yer almış, ilgili gelişme teknoloji dünyasında ses getirmişti.

    Temelde operatör servislerinin altyapıları üzerinden gerçekleştirileceği, sadece bir operatör yerine birden fazla operatör firmanın desteğinin arkasına alınması beraberinde de kullanıcılara çok daha verimli bir veri bağlantısı performansının sunulmasına odaklı olacağı iddia edilen Apple projesi akıllarda soru işareti uyandırmıştı.

    Apple adına yürütülmekte olduğu iddia edilen sanal operatör servisi projesinin kısa süre içerisinde hazır olmayacağı, en az 5 yıl içinde kullanıma sunulacağı belirtilmişti. Elbette bunlar, çeşitli kaynaklara dayandırılan iddialar şeklindeydi. Nihai bir açıklama ya da takvim bilgisinin resmi olarak paylaşılması bekleniyordu ki açıklama geldi.

    iphone-6

    Apple, buraya tıklayarak detaylarına ulaşabileceğiniz mobil operatör işine gireceği yönündeki iddialara yanıt verdi. Şirketin mobil operatör servisi üzerinde herhangi bir hazırlık içinde olmadığı resmi olarak açıklandı. CNBC’ye verilen açıklamada ‘şu an için’ ibaresi ise dikkat çekti. Yani ilgili yorumlara göre Apple, bu alanda önümüzdeki süreçte çalışmalarda bulunabileceği konusunu açık bırakmış oldu.

    Drone’ların devrimi başlıyor

    0

    Sözlüğe baktığınızda insansız hava aracı anlamına gelen Drone’lar son 10 – 15 yıldır oldukça gelişti. Birçok teknolojide olduğu gibi ilk olarak askeri kullanım için geliştirilen Drone’lar teknolojinin gelişmesi ile birlikte günlük hayatımıza da yavaş yavaş girmeye başlıyor. Askeri anlamda Drone’ların kullanımı Vietnam savaşına kadar dayanıyor. Askeri kullanımdan çok da konuşmak istemiyorum. Sivil anlamda ilk olarak Drone’ları bir nevi oyuncak olarak görmeye başladık. Sosyal medya dahil olmak üzere birçok yerde Drone’lara takılan kameralar ile çekilmiş görüntüleri görmeye başladık. Başlangıçta kısa mesafelerde hobi amaçlı uçurulmak için tasarlanmış Drone’ların yerini GPS, 3G, çeşitli radar teknolojileri ile donatılmış daha fazla yük taşıyabilen Drone’lar almaya başladı. Şu an 20 – 25 dolardan başlayıp 4 bin hatta 5 bin dolara kadar Drone bulmak mümkün. Bu arada bahsettiklerim Quadcopter gibi küçük ebatlara sahip Drone’lar, askeri ve diğer büyük araçlardan bahsetmiyorum.

    Şu an Drone’ların birçok kullanım alanı var. Siz fark etmeseniz de Drone’lar hayatımızın içine kadar girmiş durumdalar.

    Video ve fotoğraf çekimleri

    Drone’lar kamera takılabilmesinden dolayı özellikle birçok kullanıcının en sevdiği oyuncaklardan biri haline geldi. Birçok kişi Drone’larla çektikleri görüntüleri her gün sosyal medyada, Youtube’da ve diğer platformlarda paylaşıyor. Birçok film, dizi, reklam filmi ve belgeselde de Drone’lar görüntü alımı için kullanılıyor. Hatta bazı defilelerde ve fotoğraf çekimlerinde de Drone’lar kullanılıyor. Yüksek kaliteli kameralar sayesinde çok kaliteli görüntüler alınabiliyor.

    Kamu Güvenliği

    Drone’lar önümüzdeki günlerde kamu güvenliği alanında en çok kullanılacak teknolojilerden birisi olacak. İtfaiye, Polis ve diğer acil müdahale ekipleri Drone kullanarak hayatlarını tehlikeye atmadan çeşitli ortamlar hakkında bilgi alabilecekler. Örneğin yanan bir binaya girmeden önce Drone vasıtası ile bina içi hakkında bilgi alınabilecek ya da bir otomobil uçuruma yuvarlandığında sağlık görevlileri Drone vasıtasıyla araç içindeki yaralılar hakkında bilgi alabilecek.

    Drone’lar aynı zamanda gözetleme için de kullanılabiliyor. Örneğin orman yangınları, sınır takibi, köprülerin kontrolü gibi konular için Drone’lar biçilmiş kaftan.

    Kamu Yararına Drone’lar

    Drone’ları barış amaçlı kullanmak da mümkün. Bunun en güzel örneklerinden birisi Facebook’un geçtiğimiz günlerde başlattığı proje. Facebook, dünya üzerinde internet erişimi olmayan bölgelere internet götürebilmek için Drone’ları kullanacak. Facebook’un Aquila adını verdiği Drone ile 10Gbps’ye kadar internet erişimi sağlanabilecek.

    Drone’ların kamu yararına kullanımına bir diğer örnek ise insani yardım. Deprem, sel ve diğer doğal afetlerden ya da savaştan etkilenen bölgelere ilaç, yiyecek ve diğer yardımları ulaştırmak için Drone’lar kullanılıyor.

    Kargo amaçlı Drone’lar

    Son günlerde haberlerde en çok okuduğumuz haberlerden birisi Drone’ların kargo amaçlı kullanılması. Amazon, geçtiğimiz aylarda açıkladığı PrimeAir adlı servisiyle satın alınan ürünleri Drone’larla teslim edeceği bir çalışmayı başlatmıştı. Aynı şekilde DHL, AliExpress ve diğer şirketler de bu konuda çalışma yaptıklarını duyurdular.

    drone 2

    Sağlık alanında Drone’lar

    Yurtdışında katıldığım konferanslarda gördüğüm, Drone’ların bir diğer etkileyici kullanım alanı ise sağlık. Drone’lar bir hastaneden diğerine organ, kan ya da acil ilaç taşıma gibi alanlarda kullanılacak. Hatta bir iki denemesi de yapılmış ve başarıyla sonuçlanmış.

    Daha birçok alanda Drone kullanımı mümkün. Fakat bazı sorunların aşılması gerekiyor. Drone’ların uçtuğu alanlar yolcu taşıyan uçakların da uçtuğu alanlar. Geçtiğimiz birkaç yıl içerisinde Drone’ların uçakların uçtuğu alanlarda örneğin havaalanlarında kullanılmasından dolayı çeşitli kazalar atlatıldı. Bu yüzden birçok ülkede Drone kullanımı ya kısıtlanıyor ya da tamamen yasaklanıyor. Drone’ların ticari kullanımındaki en önemli engellerden birisi de bu. Yasal düzenlemelerle bu engellerin aşılması gerekiyor.

    Ayrıca ticari anlamda kullanılacak Drone’ların insan kontrolünde çalıştırılması, gelişmiş sensörlerle donatılarak çarpışma, düşme ve diğer konular için daha güvenli bir hale getirilmesi gerekiyor. Örneğin iletişimi kesilen bir Drone’un kendi kendine belirlenen bir noktaya gidip iniş yapabilmesi gerekiyor.

    Açıkçası Drone’lar birçok alanda devrim yapacak gibi gözüküyor, biz de beraber izleyip göreceğiz.

    Gelişmiş Savaş Makineleri

    Dünyanın dört bir yanında sıcak çatışmalar yaşanıyor. Savaşsız bir gün görmek ne yazık ki mümkün değil. Teknolojinin gelişmesinde önce motivasyonlardan biri olan savaş sanayisinde yenilikler bitmek bilmiyor. Biz de genel hatlarıyla yeni nesil savaş makinelerine göz atıyoruz.

    DCS09-371-5 Newport News Shipbuilding  file

    Yüzen Şehir…
    Uçak gemileri konusunda ABD her zaman için yatırıma önem vermiştir. Özellikle denizaşırı ülkelere operasyonlar düzenleyen bir ülke için uçak gemisi önemli bir caydırıcı etken. Yaklaşık on senedir klasik tipte uçak gemileriyle alıştığımız seyirlerini düzenleyen ABD Donanması beş yıllık bir araştırmanın sonucu olarak USS Gerald R. Ford isimli yeni nesil gemilerin inşasını bitirmek üzere. Yaklaşık 5 milyar dolar Ar-Ge maliyeti bulunan bu gemilerden üç tanesi 2016’nın ilk aylarında suya inecek. Tek bir geminin yapımı ise 13 milyar doları bulduğu düşünülürse 2016 için 50 milyar dolara yakın bir bütçenin sadece Deniz Kuvvetlerine ayrılmış olduğunu görüyoruz. Gemiyi yeni nesil yapan en temel etken ise iki adet nükleer reaktör ile hareket etmesi. Evet, gemi nükleer enerji ile çalışıyor ve 25 sene hiç karaya uğramadan içerisindeki yaşama idame ettirecek şekilde tasarlanmış. 4500’den fazla mürettebat ve 75 civarı savaş uçağı gemide görev almayı bekliyor. Uçakların havalanması sırasında kullanılan eski tip iticilerin yerini elektromanyetik kalkış sistemi devreye giriyor. Bu sayede uçaklar çok daha kısa mesafede kalkış sağlayabiliyor. 333 metre uzunluğa ve 78 metre genişliğe sahip bu gemi gerçek anlamda yüzen bir şehir… Tabii Amerika “Rüyası” burada bitmiyor. CVN-78 kod isimli bu geminin bir ileri modeli John F. Kennedy (CVN-79) 2019 gibi göreve çıkacak. Onun taşıyacağı teknolojik özellikleri hayal etmek bile istemiyoruz. Gerçi üst rütbeli yetkililer iki geminin de ABD’nin savunma stratejileri için önemli bir unsur olduğunu iddia etse de bu tarz gemileri yüzerken görmek ciddi anlamda tedirginlik verici.

    crusher

    Ezici Güç!
    6 ton ağırlığındaki Crusher’a selam verin. Gerçi size olumlu yanıt vermesi zor olabilir çünkü kendisi insansız savaş aracı. UGCV (Unmanned Ground Combat Vehicle / İnsansız Yer Savaş Araçı) sınıfının en gözde üyelerinden Crusher, ABD’nin Savunma Bakanlığına bağlı DARPA (Defense Advanced Research Projects Agency / Defansif Gelişmiş Araştırma Proje Çalışmaları) depertmanı tarafından geliştirilen Crusher, 126 cm çapındaki dev tekerlekleriyle 1.2 metre yükselikte engellere tırmanabiliyor, 180 derece dönebiliyor. Alüminyum ve titanyumdan oluşan gövdesini dizel benzinli Volkswagen Jetta motoru hareket ettiriyor. Crusher’ın işlemesi şu şekilde, önce görev koordinatları giriliyor. Gelişmiş navigasyon sistemiyle Crusher tepe ve çukur gibi olası engelleri hesaplayarak kendine özel bir rota çıkarıyor. Ardından da bilgisayar oyunu gibi uzaktan kumanda sistemi devreye giriyor. Şu an için prototip aşamasında bulunan Crusher, ABD’nin insansız savaş sistemlerinin temelini oluşturuyor. Tabii bu tarz bir sistemler etik soruları beraberinde getiriyor. Savaş gibi mantık dışı bir oluşumda, robotik güç kullanmak ne kadar güven verici olabilir? Bu tarz sistemler sivil ev ile askeri sığınak arasındaki farkı ayırt edebilir mi? Bu tarz potansiyel sorunların aşılması durumunda ABD’nin özellikle orta doğu dış politikası içine giren Afganistan gibi zorlu topraklarda insansız savaş kartını oynaması bekleniyor.

    ida

    Türkiye’deki savaş teknolojilerine baktığımızda TÜBİTAK’ın faal olduğunu görüyoruz. İDA isimli küçük deniz altı robotu, uydu üzerinden kontrol edilebiliyor. Araştırma ve kurtarma gibi operasyonlarda kullanılabildiği gibi hafif makineli tüfekle de donatılabiliyor. SOM isimli füze de uçaktan, karadan ve denizden ateşlenebilme özelliğine sahip menzili 200 km’ye çıkan son derece gelişmiş bir teknoloji kullanıyor. Uzun menzilli silahlara geldiğimizde ise BORA-12 isimli özel sniper tüfeğin geliştiğini görüyoruz. 1200 metreye kadar etkili atış yapabilen BORA-12 kara kuvvetlerine büyük bir güç sağlıyor.

    Görüldüğü gibi savaş teknolojilerine yapılan yatırımlar hiç bitmiyor. Umarız bu yatırımlar, tarihin akışından farklı olarak, barışın tedarikçisi olur.

    Bu telefon 5000 mAh bataryaya sahip!

    0

    gionee-marathon-m4_1

    Akıllı telefon pazarındaki zorlu rekabetin beraberinde getirdiği faktörlerün başında sürekli yükseltilen donanım özellikleri geliyor. Şirketler, geliştirilen donanım yapı taşları ile potansiyel kullanıcıları cezbetmeye çalışırken, bir yandan da genel teknoloji çıtasını ileriye taşıyorlar. Şarj dayanıklılığı da bu alanda sürekli ilerleyen bir konu durumunda.

    Akıllı telefonlar için geçtiğimiz yıl 2000 mAh etrafındaki batarya kapasitelerinin 2015’te 3000 mAh sınırlarını aştığı gözleniyor. Çin’in en önemli akıllı telefon üreticilerinden Gionee ise konuyu biraz daha iddialı bir şekilde ele alıyor. Şirketin geliştirdiği yeni modeli Marathon M4, 5000 mAh bataryası ile satışa sunuldu…

    Oldukça geniş bir batarya kapasitesi ile sunulan akıllı telefonun bir diğer ilginç yanı da çok fazla güç tüketmeyen bir donanım konfigürasyonu ile gelmesi. Cihaz, sahip olduğu teknoloji altyapısı beraberinde 50 saat konuşma ve 440 saat bekleme süresi vaat ediyor. Bu çarpıcı rakamların arka planı ise sahip olduğu pilin beraberinde donanım özellikleri…

    Gionee-M4-Marathon_1

    1.3 GHz hızında çalışan işlemci, 2 GB RAM, 16 GB depolama alanı, artırılabilir hafıza desteği (microSD ile), 5 inçlik ekran ile gelen cihaz, akılllı telefonunu sıklıkla şarj etmek istemeyen kimseler için ideal alternatfilerden biri olacak gibi görünüyor. Çok ileri düzey donanımın getirdiği hızlı şarj tüketimi sorunlarına karşı orta düzey donanım ve yüksek batarya kapasitesine sahip cihazın küresel pazarlarda ne düzeyde şans bulacağı merakla bekleniyor.

    Akıllı telefon modelini Türkiye’de satışlarına başlanıp başlanmayacağının net bir şekilde bilinmediğini de belirtelim. Gelişmeleri izlemeye devam edeceğiz.

    Fallout 4, 400 saatten fazla sürecek!

    0

    Ekran_Resmi_2015-08-05_12_04_44

    Kasım ayında PlayStation 4, Xbox One ve PC platformlarında çıkışını yapacak Fallout 4, yılın merakla beklenen oyunları arasında yer alıyor. Bu arada küçük bir anekdot; oyunun iOS dünyasında fırtınalar koparan Fallout Shelter’la ilgisi ise aynı geliştirici üzerinden (Bethesda) gelecek olması. Yani çok daha farklı ve çarpıcı bir yapımın oyun meraklılarını beklediğini belirtelim. Haziran ayında düzenlenen E3 adlı etkinlik kapsamında oyuna dair bazı bilgiler paylaşılmıştı. En son detaylar ise oyunun baş yapımcısı Jeff Gardiner’den geldi…

    Ekran_Resmi_2015-08-05_12_03_30 Oyun, internet üzerinden indirilebilecek ve kutulu olarak satılacak; ek olarak ‘Pip-Boy’ adlı özel bir edisyonu da oyun severlere sunulacak. 

    Gardiner verdiği röportajda oyunun süresine açıklık getirdi. Fallout 4’ün 400 saatten fazla süreceğine işaret eden ünlü isim, ayrıca oyunu bütünüyle keşfetmek isteyenlerin bu süreyi daha da uzatabilecini de sözlerine ekledi. Gardiner; ‘sanırım 400 saat oyun oynadım ama hala görmediğim şeyleri bulmaya çalışıyorum’ diyerek; Fallout serisinin son oyununa dair heyecan verici bir detayın açığa çıkmasına da önayak olmuş oldu.

    Fallout 4, yılın en sükse oyunlarından biri olarak bu kış konsol ve PC oyuncuları ile buluşacak. Çıkışını 10 Kasım 2015’ten itibaren yapacak Fallout 4’te fantastik bir oyun evreninde yönetilecek karakterin yetenenekleri ilerlendikçe artacak, harita üzerinde çok sayıda fantastik karakterin ortadan kaldırılası ise yapımdaki kilit unsurlar arasında yer alacak.

    Fallout serilerinin beşincisi olacak yapıma dair yayınlanan videolardan birini haberin devamında görebilirsiniz. İyi seyirler.

    Elektrikli kaykay Lexus Hoverboard resmi olarak duyuruldu

    lexus-hoverboard

    Adeta ‘Geleceğe Dönüş’ filminden çıkıp gelen elektrikli kaykay Lexus Hoverboard’a dair ilk görüntülerin ortaya çıkışının ardından herkes şöyle düşünmüştü: Gerçek miydi? Ancak ünlü otomobil üreticisi Lexus, bu konuda güvence verdi ve 5 Ağustos 2015 tarihinin de detayların paylaşılacağı gün olacağı açıklandı. Ve ‘uçan kaykaya’ dair detaylar geldi…

    Yayınlanan videolar ile birlikte Hoverboard’un yerden oldukça kısa bir yükseklikte hareket edebildiği görülüyor. Ünlü kaykaycı Ross McGouran tarafından test edilen bu fütüristik araç ile ilerleniyor, atlanıyor, suyun üzerinde (ama suya temas etmeden) gidiliyor ve bazı zorlu hareketler deneniyor.

    Hoverboard’un bir kaykay gibi görünmele birlikte tamamen başka bir deneyim sunduğunu belirten McGouran, ’20 yıldır kaykay kullanıyorum ama Hoverboard’u kullanmak yepyeni bir deneyim, yerle temas olmadan onu kullanmak özellikle duruş ve dengeyi gerekli kılıyor…’ diyor. Videolara bakılınca gerçekten de zorlu ama bir o kadar da eğlenceli bir deneyim olduğu açıkça görülebiliyor…

    Haberin devamında Lexus Hoverboard’a dair yayınlanan yeni videolara göz atabilir, konuya ilişkin daha fazla bilgi edinebilirsiniz. İyi seyirler.

    https://www.youtube.com/watch?v=ZwSwZ2Y0Ops

    https://www.youtube.com/watch?v=q_BYvUlDviM

    https://www.youtube.com/watch?v=ee7HhUc3XEM

    https://www.youtube.com/watch?v=edwpKJ1W600

    Mutfağınızda sağlıklı içecekler hazırlayın

    Sıcakların iyice hissedildiği şu günlerde balkanlardan gelen soğuk hava dalgasına hasret kaldık. Bu yüzden sizler için içinizi ferahlatacak meyve sularını hazırlayabileceğiniz, birbirinden maharetli ev aletlerini inceledim. İşte evde kendi meyve suyunuzu hazırlayabileceğiniz ve sağlıklı içecekler tüketebileceğiniz çok maharetli küçük ev aletleri…

    Fakir Hausgerate-Coctail Max Katı Meyve Sıkacağı-2 (1)

    Fakir Coctail Max Katı Meyve Sıkacağı: Doğal, sağlıklı ve zinde bir yaşam için taze sıkılmış meyve suyunun önemini bilinler Fakir Hausgerate’nin üstün Alman teknolojisiyle geliştirdiği katı meyve sıkacağı Coctail Max’i tercih ediyor. Pratik kullanımı, kalitesi ve tasarımı ile mutfakların vazgeçilmez ürünlerinden olmaya aday Coctail Max,  isteğe göre katı meyve presi veya blender olarak kullanılabiliyor. Verimliliği arttırması için özel olarak dizayn edilmiş bıçağı ise daha fazla meyve suyu elde etmenizi sağlıyor. Coctail Max isteğe göre katı meyve presi veya blender olarak kullanılabiliyor. 1000 watt’lık motoru ile en sert meyve ve sebzeleri kolaylıkla presleyebilen Coctail Max; 1,8 litrelik blender haznesiyle mutfaktaki en büyük yardımcınız olmaya aday.

    Meyveleri bütün halde presleyebilme özelliği ile son derece pratik olan meyve sıkacağının turbo özelliği ise oluşabilecek muhtemel tıkanmaların önüne geçiyor. Coctail Max aynı zamanda kaymaz taban ve güvenlik kilidine sahip. 1 litrelik meyve suyu kabı ve 2 litrelik posa kabı bulunan Coctail Max, verimliliği arttırması için özel olarak dizayn edilmiş bıçağı sayesinde daha fazla meyve suyu elde etmenizi sağlıyor. 9 hız kademesi bulunan katı meyve presinin köpük ayırıcı özelliği de mevcut. Coctail Max’in kolayca çıkarılabilen ve temizlenen parçaları sayesinde evde meyve suyu hazırlamak artık çok kolay.

    breville-kati-meyve-sebze-sikacagi-800je

    Breville Katı Meyve Sıkacağı 800JE: Yaz kış fark etmeden vücudumuz daima vitaminlere ihtiyaç duymaktadır. Taze meyve ve sebzeler ise en doğal kaynakların başında yer alır. Kışın hastalıklardan korunmak kadar yazın da ter yolu ile kaybettiğimiz su ve mineralleri geri almanın en iyi yollarından biri taze meyve ve sebze suları içmekten geçiyor. Sebze ve meyveleri sıvı hale getirirken vitaminlerini kaybetmemesi için kaliteli aletlerle işlenmesi gerekiyor. Satın alınacak katı meyve ve sebze sıkacağının bu donanımlara sahip olması en başarılı sonucu verecektir.

    Doğanın Suyunu Çıkarın!

    Breville markası küçük ev aletleri konusunda başarısını daima kanıtlamış olup gıdaların besin değer kaybını en aza indirgeyerek işler. Bu konuda meyve ve sebze suyu denildiğin de akla ilk Breville Katı Meyve Sıkacağı 800JE gelir. Güçlü motor yapısı ile bir sıkacaktan daha çok katı meyve sebze presi olarak tabir edilen 800JE modeli en zor sıkılabilen meyve ve sebzeleri tek hamlede sıvı haline getirebiliyor. Özellikle maydanoz, havuç, ayva vs. gibi sert meyve-sebzeleri hiç zorlanmadan sıkabilen Breville 800JE hem ergonomik yapısı ile hem de işlevselliği ile fark yaratıyor.

    Geniş ağız yapısı ile meyve ve sebzeleri kesmeden de sıkabilen 800BJ MicroMesh filtre ile %30 oranında daha fazla meyve suyu çıkartabiliyor. Bıçak yapısı titanyumdan üretildiği için hiçbir şekilde oksitlenme ve besin değerlerinde kayıp yaratmıyor. Her mevsimin ve sebzenin suyunu kolaylıkla sıkar, sağlıklı kombinasyonlar hazırlama imkânı sağlar.

    arzum-meyvix_2

    Azum Meyvix Katı Meyve Sıkacağı: Yazın bunaltan sıcaklarına karşı sizi zinde tutacak buz gibi lezzetler için Arzum Meyvix Katı Meyve Sıkacağı göreve hazır. Yazın bunaltan sıcaklarına karşı sizi zinde tutacak buz gibi lezzetler için Arzum Meyvix Katı Meyve Sıkacağı göreve hazır. Geniş yiyecek kanalı sayesinde yaz meyvelerini bütün halinde haznesine alabilen Arzum Meyvix, çıkarılabilir 2 lt geniş posa haznesi ve 1,50 lt kapasiteli sürahisiyle meyve suyunun en saf halini sunuyor.  Arzum Meyvix’te karışık yaz meyveleri  ile de hazırlayabileceğiniz serinlikler, bastıran sıcaklarda vahada bir çöl gibi olacak. Paslanmaz çelikten filtresi, parçalayıcısı ve süzgeciyle uzun ömürlü kullanım sağlayan Arzum Meyvix Katı Meyve Sıkacağı’nın kırmızı ve paslanmaz çelik renk seçenekleri bulunuyor.

    Mutfağınızda sağlıklı içecekler hazırlayabilmeniz için ihtiyacınız olan her şey burada!

    Tatilde bavulunuzda olması gereken 10 cihaz

    0

    gorsel37

    Tatile çıkarken en önemli konu bavulu eksiksiz hazırlamaktır. Çünkü unutacağınız bir küçük kablo veya bir adaptör tüm tatiliniz boyunca keyfinizi kaçırabilir. Bavul hazırlarken bir şeyleri unutmamanın tek bir yolu vardır: Liste yapmak. Tatile çıkmadan birkaç gün öncesinden yazarak hazırlayacağınız bavula konulacaklar listesi sadece gideceğiniz tatilde değil bundan sonraki tatillerinizdeki bavul hazırlıkları için bir referans olacaktır. O yüzden bilgisayarınızda hazırladığınız bavul listelerini asla silmeyin ve onlara isimler vererek saklayın ki, bir sonraki tatilde hiç uğraşmadan ve eksiksiz bavulunuzu hazırlayabilesiniz.

    Şimdi sizlere tatile çıkarken bavulunuzda olmazsa olmazları sıralayacağım.

    Şarj Kabloları: İlk sırada kullandığınız tüm şarjlı cihazların kabloları var. Cep telefonunuzun şarj kablosu çok önemli. Hatta ne olur ne olmaz diye bir de yedek şarj kablosu bulundurabilirsiniz. Tüm kabloların birbirine karışmalarını ve bavul içinde dağılmalarını önlemek için küçük bir fermuarlı kablo çantası kullanmanız iyi olur.

    Yolculuk Ütüsü: Bavula konulan eşyaları tatil yerine geldiğinizde bavuldan çıkardığımızda hepimiz buruşukluklar konusunda büyük hayal kırıklığı yaşarız. Özellikle gömlek ve pantolonların kırışıklıkları çok can sıkıcıdır. Bu kırışıklıkları küçük, hafif ve pratik olarak kullanabileceğiniz bir seyahat ütüsü ortadan kaldırabilir. Bavulunuzda mutlaka bu küçük ütüye yer açın.

    Fotoğraf Makinesi: İşte burası çok önemli. Çünkü yanınıza alacağınız fotoğraf makinasının özellikleri tatilinizin amacına hizmet etmeli. İster profesyonel bir model olsun isterse cebe sığabilecek amatör bir model mutlaka bavulunuzda olsun. Çünkü tatilin keyfi fotoğraf çekmeden pek çıkmaz.

    Pil Şarj Cihazı: Özellikle fotoğraf makinanızda kullandığınız pilin türüne göre şarj cihazınız yanınıza almayı unutmayın.

    Şarj Edilebilen Piller: Yanınızda en az dörtlü 2 set şarj edilebilen kalem pil bulundurmanız özellikle fotoğraf makinası ile yarı yolda kalmamak için idealdir. Eğer fotoğraf makinenizin özel boyutta bir pili varsa mutlaka şarj edilmiş olarak yanınıza alın ve bir tane de yedek pilin yanınızda olmasına özen gösterin.

    Yedek Cep Telefonu : Tatil demek evinizden uzaklarda bir yerde olmak demek. Çeşitli risklerle karşı karşıya kaldığımız, denize, havuza girdiğimiz, kimi zaman doğada trekking yaptığımız bir ortam. Cep telefonunuz ise artık hayatınızın bir parçası. Diyelim havuza suya düşürdünüz veya elinizden düştü kırıldı. Kırılmadı ama arıza yaptı çalışmıyor. İşte böyle bir duruma hazırlıklı olmak amacıyla bavulunuzda eski bir yedek cep telefonunuzun olması iletişiminizin kesilmesini önler.

    Notebook veya Tablet PC: Tatilde kullanacağınız Notebook veya Tablet PC’nizi de almayı ihmal etmeyin. En önemlisi enerji kablosunu valizinize koydunuz mu diye mutlaka kontrol edin.

    Memory Stick: Bavulunuzda her zaman bir dolu bir de boş memory stick bulundurun. Dolu olanda en çok kullandığınız programların ve önemli bulduğunuz dosyaların bir yedeği ile önemli evraklarınızın (kimlik, ehliyet, pasaport, vs.) tarayıcıdan alınmış bir kopyaları ve vesikalık fotoğrafınız gibi dosyalar bulunsun ki acil bir durumda gerektiğinde eve dönmek zorunda kalmayın.

    Taşınabilir Şarj Cihazı (Power Bank) : Tatilde ve özellikle de deniz kenarında sürekli kullandığınız cep telefonunuzun şarjı sizi günün ortasında yarı yolda koyabilir. O yüzden tatilinizi elektrik prizi arayarak veya ona buna şarj etmelerini rica etmekle harcamayın. Yanınızda taşınabilir bir şarj cihazı bulundurun tatilde şarj probleminiz hiç olmasın.

    Kablosuz Hoparlör: Özellikle akıllı telefonunuza bluetooth yoluyla bağlanabilen kablosuz hoparlör çeşitlerini kullanmak oldukça kolaydır. İlk yapılması gereken eşleştirmedir. Eşleştirme tamamlandıktan sonra akıllı telefonunuzdan çıkan her türlü sesi kablosuz hoparlörden duyabilirsiniz. Tatile giderken bavulunuzun bir köşesine iliştirin ve bir gece kumsalda arkadaşlarınıza eşsiz bir müzik ziyafeti çekin.

    Android sürümlerinin güncel kullanım oranları açıklandı

    android

    Android ekosistemi, günümüzde milyarlarca akıllı telefon ve tableti içine alan devasa bir yazılım platformu durumunda. Samsung, Sony, HTC, Huawei, Vestel, LG, Xiaomi ve daha birçok markanın cihazlarını Android tabanı üzerinden geliştirdiği görülüyor. Peki hangi işletim sistemi sürümü, ne oranda kullanılıyor? İşte bu sorunun yanıtı, en güncel hali ile verildi…

    Android işletim sistemi sürümlerinin kullanım oranları yeni bir araştırmanın sonuçlarına göre açıklandı. Ağustos ayı itibarıyla yayınlanan sonuçlara göre Android sürümleri içinde en yüksek kullanım oranının yüzde 39,3 ile 4.4 KitKat’a ait olduğu görüldü.

    Oldukça yüksek bir kullanım oranına ulaştığı görülen Android 4.4 KitKat’ı yüzde 15,9 ile Android 4.2.x Jelly Bean izliyor. Yeni Android sürümü 5.0 Lollipop ise yüzde 15,5’lik oranı ile üçüncü sırada. En çok kullanımda olan dördüncü sürüm ise yüzde 13 ile Android 4.1.x Jelly Bean. Bu sürümlerin dışında kalan Froyo, Geingerbread, Ice Cream Sandvich ile birlikte diğer Jelly Bean ve Lollipop sürümleri ise yüzde 5’in altındaki oranlarla sıralanıyorlar.

    androidÖte yandan Android işletim sistemleri, Jelly Bean ve KitKat olarak ayrıldığında ise 4.1.x, 4.2.x ve 4.3 sürümlerinin toplam payının KitKat sürümünü geride bıraktığı görülüyor. Son dönemdeki Android KitKat ve Lollipop sürümlerindeki artış ise dikkat çekici. Artış eğilimi var, ancak oransal olarak pek de hızlı bir ivme söz konusu değil. Android’in en son sürümü 5.0 ve ardılının sonraki dönemlerde daha da artması bekleniyor.

    Sonbahar aylarında Android M’in da yayınlanacağını ve ilgili işletim sisteminin oransal durumunun ne yönde seyredeciğinin de merakla beklendiğini belirtelim. Gelişmeleri izlemeye devam edeceğiz.