Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 1944

    Tatilde güzel fotoğraf çekme kılavuzu

    tatil_foto01

    Fotoğraf anılarımızı görselleştirmenin en güzel yolu. Anılarımızın en yoğun olduğu dönemler ise ağırlıklı olarak tatillerde yaşanıyor. 

    Yaz ayları denince akla gelen ilk kavram tatildir. Okullar kapanır, işler biraz yavaşlar, herkes belli bir rehavete kapılır. Havaların ısınmasıyla tetiklenen bu duygu 3 aylık yaz tatili boyunca yaşanır. Elbette tatil sadece yazın yapılmıyor. Kış tatillerini de unutmamak lazım. 

    Ne zaman tatil yaparsanız yapın yaşadıklarınızı bir şekilde belgelemek önemli bir konu. Bazı ufak önemler, tatil öncesinde yapacağınız kısa araştırmalar ve biraz ekipmanla yaşadığınız anıları kayıt altına almanız mümkün olacaktır. 

    Araştırma

    Tatil için yapmanız gereken birinci şey gideceğiniz yer ile ilgili araştırma faaliyetinde bulunmak. Bu araştırma 10 yıldır gittiğiniz sahil kasabası için çok gerekli olmasa da ilk kez ziyaret edeceğiniz bir ülkedeki tatilde çok işinize yarayacaktır. 

    Araştırmanın içeriğinde gezilmesi gereken yerler, nerede ne yenir, dikkat edilmesi gereken konular, mutlaka yapılması gereken şeyler ve benzeri başlıklar yer alıyor. 

    İnternet adı verilen nimet elimizin altında olduğu için yukarıda saydığım bilgilere ulaşmak çok zor değil. Günümüzde birçok gezi, seyahat sitesi bu bilgileri sunuyor. Ayrıca kişisel bloglarda da bu yerlere giden kişilerin deneyimlerini okuyabilirsiniz. Google’a gideceğiniz yerin ismini yazmanız yeterli. O size birçok sonuç getirecektir. 

    Donanım

    Tatilde güzel fotoğraf çekmenin bir diğer yolu ise uygun donamıma sahip olmak. Örneğin ’sulu’ bir tatil yapacaksanız yani deniz kıyısında ya da havuzlu bir otelde kalmayı planlıyorsanız yanınızda su geçirmeyen bir fotoğraf makinesinin bulunması faydalı olacaktır. Ayrıca varsa aksiyon kameranız da bu gibi yerlerde işinize yarar. Öte yandan bazı su geçirmeyen cep telefonu modelleri de bu gibi ortamlarda işinizi görebilir. Ancak unutmayın birçok su geçirmeyen telefon modeli sadece tatlı suda verimli kullanılabilir. Tuzlu deniz suyunda bu cihazlar genelde su geçirmeme özelliklerini kaybeder. Buna dikkat edin. 

    tatil_foto_02

    Fotoğraf konusunda ciddi biriyseniz ve bugüne kadar hiç gitmediğiniz uzak bir ülkede tatil yapacaksanız yanınıza biraz daha ekipman almanızı önerebilirim. Bunlar hafif bir tripod, ek bellek kartı, yedek pil vs. olacaktır. Ancak bu ekipman olayını abartmamaya çalışın. Zira uzak bir yere yapacağınız tatillerde yanınızdaki eşyalar ne kadar az olursa o kadar rahat edersiniz. Ayrıca pahalı ekipmanların korunması da zor olabilir. Çalınan ya da kaybettiğiniz eşyalarınız yüzünden tatiliniz zehir olmasın. 

    Çekim sırasında dikkat edilmesi gerekenler

    Araştırmanızı yaptınız, gerekli cihazlarınız da yanınızda. Şimdi yapmanız gereken şey fotoğraf çekmek. Fotoğraf ışık demek olduğundan mümkün mertebe ışıklı ve gündüz ortamlarında fotoğraf çekmeye çalışın. Günümüzde teknoloji çok gelişmiş olsa da gece fotoğraf çekmek çok mecbur kalmadıkça başvurduğunuz bir yöntem olmasın. 

    Çekimler sırasında ışığın yönüne de dikkat etmeniz gerekiyor. Ters ışıkta, yüzünüz karanlıkta kalan fotoğraflar hoşunuza gitmeyecektir. Işığı yani güneşi mümkün mertebe karşınıza alarak çekim yapın. 

    Yeni gittiğiniz yerlerde mutlaka fotoğraf çekmeyi unutmayın. Özellikle yurtdışı tatillerinde bunu alışkanlık haline getirin. Ayrıca ilk kez gittiğiniz yurt içindeki bir yerde de bunu unutmayın. Ayrıca tatile gittiğinizde önemli yerleri ziyaret etmeyi ve buralarda fotoğraf çektirmeyi de unutmamanızı hatırlatırım.  

    Video da kayıt edebilirsiniz

    Her ne kadar yazının konusu fotoğraf olsa da tatilde video de kayıt edebilirsiniz. Görsel anlamda fotoğrafın anlatamadığı konuları video çok iyi bir şekilde anlatabilir. Örneğin hareketli bir konuyu ya da bir aksiyonu fotoğrafla anlatamazsınız. Bunun için video kaydını kullanmanızı öneririm. Video daha fazla şeyi daha kısa sürede kayıt altına alacağı için sizin açınızdan kolaylık da sağlar. 

    Paylaşımı abartmayın

    Tamam tatile gittiniz, fotoğraf ve video çektiniz. Bunları mutlaka sosyal medyada paylaşmak da istiyorsunuz. Elbette bundan doğal bir durum olamaz. Ancak bu paylaşımları yaparken abartıdan kaçınmanızı öneririm. Yani bir tatil için 150 fotoğrafı Facebook’a yüklemek çok da gerekli değil. Beğendiğiniz, hoşuna giden 3-5 kare sosyal medya paylaşımları için yeterli olacaktır. Paylaşım işini yaparken takipçilerinizi sıkmamaya özen gösterin. 

    Yazımda ‘bol bol fotoğraf çekin’ diyorum ama olayı abartıp tatilin tadını çıkarmayı da unutmayın. Yeni bir yerlere gitmek, dinlenmek ve yenilenmek hayatın akışı içinde önemli konulardan biri. Yani hem dinlenin, hem tatilin tadını çıkarın ve arada fotoğraf çekmeyi de unutmayın. 

    Işığınız bol olsun…  

    Tatilde kullanabileceğiniz fotoğraf makinenizi MediaMarkt’tan satın alabilirsiniz. 

    Evinizi daha güvenli hâle getirin

    Teknolojik cihazlar kullanarak evinizin güvenliğini sağlamak ve uzaktan durumunu görebilmek mümkün.

    OLED ekranlı telefon yağmuru mu geliyor?

    0

    iPhone-6-concept-No-home-button

    OLED ekranlı akıllı telefon ve tabletin 2016 yılında Apple, Xiaomi, Huawei gibi şirketlerin modellerinde teknoloji özellikleri arasında yer alacağı iddia edildi. HIS adlı saygın bir pazar araştırma şirketinin üst düzey isminin çeşitli kaynaklara dayandırdığı bilgilere göre Apple, 2016 yılındaki iPad ve iPhone modellerinin ekranları için OLED panel kullanabilir.

    Apple’ın akıllı telefon ve tabletlerinde OLED ekrana geçiş yapma planınınn olduğu, ancak çeşitli donanımsal konularda iş birliği içinde olduğu Samsung’un AMOLED ekranlarının tercih edilmek istenmediği ifade edildi. Varsayımlara Apple, Samsung panellerini kullanmak istemiyor. Akla gelen üretici ise bu noktada LG.

    LG Display, Apple’ın hali hazırdaki iPhone modellerinin de ekran panellerinin tedarikçisi. Apple ile sağlıklı bir ilişkisi bulunan Güney Koreli şirketin Apple için OLED panel tedariği sağlayabileceği iddia edildi. LG’nin Apple’ın OLED ekranlı ilk iPhone ve tabletlerinin panel sağlayıcısı olma olasılığı yüksek görünüyor. Üstelik LG’nin esnek ekran panellerini de kapsayan yoğun bir teknoloji geliştirme eğilimi de söz konusu.

    Apple-iPhone_6-Concept__43_Öte yandan Apple’ın 9.7 inçlik OLED ekran siparişlerinin geçtiğimz nisan ayında başladığı yönünde bir iddia da geçtiğimiz süreçte gündeme gelmişti. Akıllı telefon ve tablet markalarının OLED ekrana yöneliminin gelişmekte olduğu, bu alanda çeşitli iddiaların sıklıkla gündeme geldiği görülüyor. Apple’ın yanı sıra Çin menşeili Xiaomi ve Huawei’nin de OLED ekranlı model hazırlığında oldukları belirtiliyor. OLED ekranla, 2016 yılında teknoloji dünyasının gündeminde daha yoğun şekilde yer alacak gibi görünüyor. Gelişmeleri izlemeye devam edeceğiz.

    Not: Görseller temsilidir.

    Facebook nasıl güldüğünüzü biliyor!

    ladytablet3.0

    Sosyal medya platformu Facebook, 1,5 milyara yaklaşan kullanıcı sayısı ile tüm dünyayı adeta mavi ağırlıklı ana sayfasında buluşturmayı başardı. Popüler platform, mobil ve diğer kullanım sahaları üzerinden her gün yüz milyonlarca kişinin aynı potada buluştuğu bir tür iletişim metodu aynı zamanda. Hatta bu iletişim metodunun bazı sonuçları bile var. Örneğin kullanıcılar birbirlerine emoji gönderebiliyor ya da daha klasik yollarla güledebiliyorlar. İşte Facebook, tam da bu konuya odaklanan bir araştırmanın sonuçlarını yayınlandı…

    Kullanıcılarının kendi platformu üzerinde ‘ne şekilde güldüğünü’ ele alan araştırmada ilginç sonuçlar çıktı. Aşağıdaki tabloda görüleceği üzere Facebook kullanıcılarının yüzde 51,4’ünün ‘haha’ şeklinde bir kullanımla online gülme eylemini karşılarındakilere aktardıkları görülüyor. Oldukça yoğun bir şekilde kullandığı görülen haha, yüzde 33,7’lik oranla emojiler tarafından takip ediliyor. Çeşitli sembollerin kullanımı, insanların Facebook üzerinden en çok tercih ettikleri gülme göstergelerinden biri konumunda. Üstelik, emojilerin kadınlar tarafından erkeklere göre daha fazla kullanıldığı da elde edilen bulgular arasında.

    facebookOnline gülüş konulu Facebook araştırmasının üçüncü sırasında yüzde 13,1 ile ‘hehe’ yer alıyor. Onu 1,9 ile ‘lol’ izliyor. Peki sosyal medya iletişimi üzerindeki bu online gülme metotları hangi yaş aralıklarında daha çok tercih ediyor?

    facebook20-25 yaş aralığının favorisi ‘haha’

    Araştırmanın sonuçlarına göre emojiler, 20 yaş ve altında daha yoğun şekilde tercih ediliyorlar. 20-25 yaş arasınının favori gülme şekli ise ‘haha’ ve devamındaki hehe şeklindeki kullanımın 25 yaş ve üzeri için daha çok tercih edildiği dikkatlerden kaçmıyor.

    Facebook’un yayınladığı bu araştırmanın ilginç bir detayı ise gülme eylemlerine kadar kullanıcılarını analiz edilebilen bir platform olduğunun açıkça gözler önüne serilmesi.

    Bu oyuncu artık bir milyoner!

    0

    Suma1L

    Dünyada her geçen gün daha çok oyuncuyu peşinden sürükleyen, ülkemizde de çeşitli yansımalarına tanıklık edilen e-spor, genç isimlere milyonlar kazandırmaya devam ediyor. Oyun severlerin çığ gibi büyüyen bir ilgi ile takip ettiği e-spor turnuvaları, büyük fırsatlar yaratmaya devam ediyor…

    Çeşitli turnuvalarda kendini kanıtlamış takımlar, birbirleri ile oyun platformlarında karşılaşıyor, milyonların canlı olarak takip ettiği etkinliklerin kapsamında ise kazanan takımlar hem prestij kazanıyor hem de günümüzde astronomik seviyelere ulaşan para ödülleri ile onure ediliyor. İşte bu iddialı turnuvalardan sonuncusu fenomen oyunlardan Dota 2 çerçevesinde gerçekleşti ve çarpıcı ödülleri ve genç bir oyuncuya kazandırdıkları ile birlikte dünya genelinde ses getirdi.

    Ekran_Resmi_2015-08-10_11_54_20

    Son dönemde adından söz ettiren e-spor turnuvalarından International Dota 2 Championship, kendi alanında dünyanın en iyi oyuncularını bir araya getirirken kazanan takımının oyuncularından, 16 yaşındaki Pakistanlı Sumail “Suma1L” Hassan Syed’e de 1 milyon 200 bin dolar ödül kazandırdı.

    Böylelikle bir gecede milyoner olan Evil Geniuses adlı takımın genç oyuncusu, e-sporun geldiği noktayı da bir kez daha gözler önüne serdi. Dota 2 oyunu ile milyoner olan Suma1L, oyunun kendisi için bir yaşam tarzı olduğunu ifade etti. Öte yandan turnuvanın finalinde Evil Geniuses, CDEC’i 3-1’lik skorla mağlup etti.

    Kazanan takım, toplamda 6 milyon 630 bin dolarlık ödülün sahibi oldu.

    Google, Android One modellerine odaklanacak

    android-oneAndroid One, Google’ın fiyat etiketlerinin yüksekliği nedeni ile yeni akıllı telefon satın alma konusunda yoğun tereddütleri olan bir mobil işletim sistemi. Ağırlıklı olarak gelişmekte olan ülkeler için tasarlanan bu işletim sisteminin en önemli özelliği uygun fiyat etiketlerine sahip cihazları da beraberinde getirmesi.

    Google’ın Güneydoğu Asya ve Hindistan Bölgesi Genel Müdürü Rajan Anandan tarafından yapılan açıklamaya göre şirket, birkaç hafta içinde Android One işletim sistemine sahip 50 dolar fiyatlı bir akıllı telefon duyuracak. Google’ın Android One programı ile ilgili olarak ‘çok kararlı’ olduğunu da dile getiren Ananda, şirketin yakın gelecekte yeni Android One modelleri hazırlığında olduğuna işaret etmiş oldu.

    Akıllı telefon pazarında rekabet oldukça yüksek. Google açısından çok sayıda marka üzerinden gerçekleştirilen satışların önümüzdeki yıllarda 2 milyar üniteyi geride bırakan adetlere ulaşacağı görülüyor. 20-30 dolar maliyetle üretildiği belirtilen Android One cihazlar ise Google açısından geleceğin önemli stratejik odak noktalarından birini oluşturuyor.

    android-oneHer yıl milyarlarca cihazın satılacağı önümüzdeki yıllarda, söz konusu rakamsal hedeflere ulaşmanın anahtarlarından biri de uygun fiyatlı Android One cihazları olacak. Google’ın stratejik hamlelerinin Türkiye’ye dair yansımaları bu yıl içerisinde tanıtılan bir model ile ilk sinyallerini vermişti. Yapılan açıklamalar satışa sunulan Android One’lı modelin satış adetleri açısından başarı yakaladığı yönündeydi. Bakalım Türkiye pazarında Android One yazılım tabanına sahip yeni modeller duyurulacak m? Gelişmeleri izlemeye devam edeceğiz.

    Apple, Yeni iPhone’ların tarihini açıkladı

    0

    apple-stage

    Yeni iPhone için bu tarihi bir yere not edin: 9 Eylül. Apple her ne kadar yeni iPhone sunumunda neler olacağına dair bilgi vermiş olmasa da tanışma etkinlikleri 7 Eylül haftasında başlayacak. Daha önceki surumlar göz önünde bulundurulduğunda o hafta içerisindeki Çarşamba yeni iPhone için en uygun gün gibi görünüyor…

    Apple için yılın en önemli tarihlerinden biri için son virajlar adeta. Başarılı iPhone 6s/6s Plus satış performansının ardından sürecin ne şekilde devam edeceği önemli bir soru işareti. Teknoloji çevreleri için beklentiler iPhone 6s ve iPhone 6s Plus adıyla gelecek iki yeni -ara modelin- de yine çok iddialı olacağı yönünde.

    iPhone 5’in devamındaki iPhone 5s’te parmak izi okuyucusu dikkat çeken özellik olmuştu. Bu özelliğin devamında ise büyük ekranlı iPhone 6 modelleri geldi. iPhone 6/6 Plus ile 4 inç ve çevresindeki ekran boyutlarını bir kenara bırakan teknoloji şirketi 4.7 ve 5.5 inçlik modeller duyurdu. Yeni iPhone modelleri için ise beklentiler yenilikçi bir dizi t teknoloji özelliği etrafında birleşiyor…

    Ekran_Resmi_2015-08-10_02_21_20

    Apple CEO’su Tim Cook, iPhone 6 Plus ve Apple Watch ile…

    Gerçekleşecek sunumda gözler Force Touch adını alan özelliğin yanı sıra geliştirilmesi beklenen kamera (13MP ana kamera beklentisi hakim) ve kablosuz şarj özelliklerinde olacak. Raporlar yeni modeller için bu özelliklere işaret ediyor, ancak Apple elbette beklentileri boşa çıkarabilir, başka yeniliklere odaklanmış da olabilir…

    Ancak hepsi bu değil. Yeni iPad ve yeni Apple TV de gösteride kendine yer bulacak gibi görünüyor. Etkinliği yakından takip edeceğiz. 9 Eylül 2015 tarihindeki Apple lansmanına dair tüm yenilikler MediaTrend’de olacak.

     

    Windows 10’un yapıp da, iOS X’in yapamadığı 5 şey

    0

    Windows_Product_Family_9-30-EventSonunda Windows 10 geldi… Windows 8’in arkasından özlemle beklendiğini söylersek pek de yanılmayız. Elbette hemen herkes, Windows 8’e oranla, Windows 10’un ne gibi yeteneklere sahip olduğunu merak ediyor. Bu konuda Mediatrend’de birçok yazı yayınladık ve yayınlamaya da devam edeceğiz. Ancak, bu yazıda Windows 10’u, ezeli rakibi iOS ile kıyaslayacağız. Windows 10’un yapıp da, iOS X’in yapamadığı 5 şey ne ola acaba?…

    1 – Web sayfaları üzerine çiziktirme: Dokunmatik ekranlar, Windows 8’den yadigar bize… Kimilerine göre bir lanet, kimilerine göre ise hediye… Ancak, ilk kullanışta çok garip de gelse, tabletten PC’ye geçenler için büyük kolaylıklardan biri. Bir web sayfasının üzerinde istediğiniz gibi not alabiliyor, istediğiniz yerleri kolaylıkla işaretleyebiliyorsunuz. Windows 10’un Microsoft Edge Web tarayıcısı sayesinde doğrudan açılan web sayfasının üzerine adeta kağıda basılmış gibi yazmanız mümkün olabiliyor. Daha sonra bu yazdıklarınızı görüntü olarak kaydedebiliyor, baskısını çıkartabiliyor ve arkadaşlarınızla paylaşabiliyorsunuz. Bu arada, unutmadan söyleyelim, dokunarak oynanan “Fruit Ninja” gibi oyunları da oynayabiliyorsunuz.

    2 – Masaüstü ve tablet değişikliği: Laf dokunmatik ekranlardan açılmışken, Windows 10 işletim sisteminin yeni Continuum modu sayesinde Lenovo’nun Thinkpad Yoga’sı gibi dizüstü – tablet hibrid cihazlarda çok daha iyi çalıştığını söyleyelim. Continuum’la, Surface Pro 3’ünüzü sıradan Windows 7 stili bir dizüstü gibi kullanabiliyor, Surface’in klavyesinden bağlantınızı kestiğinizde ise otomatik olarak Windows 8 stili bir tablet kullanım moduna geçiyorsunuz. Bu durum Apple kullanıcılarını üzecek, çünkü onlar hem iPad’lerini, hem de MacBook’larını bir süre daha taşımak zorunda kalacaklar.

    3 – Sesle arama yapma: Tamam, itiraf ediyorum Microsoft’un Cortana dijital asistanı, Apple’ın Siri’sini çağrıştırıyor biraz… Ama Siri iPhone ve iPad’lerin tutsağı olmuş bir kere. Oysa Cortana, PC’nize, dizüstü bilgisayarınıza gelmiş durumda ve siz Web dünyasında yalnızca sesinizi kullanarak arama yapabiliyorsunuz. Ancak Cortana, yalnız olduğunuzda sizinle sohbet etmekten öte şeyler de yapabilen bir teknolojiye sahip. Hava durumu raporlarını, spor karşılaşmalarının sonuçlarını size ulaştırır, günlük programınızı ayarlar, hayatınızı kolaylaştırır. Üstelik, bunu hem dizüstü bilgisayarınızda, hem de tabletinizde yapar…

    4 – Xbox One oyunları akımı: Görünen o ki, Windowss 10’un yeni Xbox One oyun akımı özelliği sayesinde Windows 10 ve Xbox One, mükemmel bir çift olacak. Adından da belli olduğu gibi, bu özellik Xbox One oyunlarını kablosuz olarak evinizdeki WiFi ağı üzerinden masaüstü veya dizüstü bilgisayarınızda ya da tabletinizde oynayabilmenize imkan veriyor. Bu da “Call of Duty” gibi bir oyunun keyfini, nerede olursanız olun sürmeniz anlamında… Elbette, Xbox One’ın akım özelliğiyle kalmıyor Windows 10’in yetenekleri… Aynı zamanda Xbox One sahibi olan arkadaşlarınızla, PC’nizden multiplayer oyunlar da oynayabiliyorsunuz. Özellikle bu özelliğin oyunseverler tarafından yıllardır beklenen bir özellik olduğunun altını tekrar çizmekte yarar var…

    5 – En sıkı oyunları oynayın: Windows 10, elbette tüm selefleri gibi en son ve en müthiş bilgisayar oyunlarını en iyi grafik kalitesiyle oynamak isteyenler için önemli bir işletim sistemi olacak. Apple App Store, çok iyi grafikleri olan oyunlar sunuyor, bundan eminiz. Ancak, seçeneklere baktığınızda Windows için elverişli olanların çok farklı olduğunu göreceksiniz. Mesela, “The Witcher 3: Wild Hunt” ya da “Mortal Kombat X” gibi sıkı bir oyun oynamak isteseniz, Windows 10 işletim sistemi yüklenmiş bir PC’ye ihtiyaç duyacaksınız.

    Windows 10’la ilgili tekliflere buradan ulaşabilirsiniz…

    Huawei P8: Metal modasına uydu

    Huawei’in yeni nesil amiral gemisi Huawei P8, metal tasarımı ile anınada göze çarpıyor. Oldukça uygun bir fiyata sahip olan Huawei P8, Apple ve Samsung’a ciddi bir rakip olmak istiyor. Öyle ki İPhone 6’dan çok daha ucuz olan P8, en az Apple’ın bu ürünü kadar yüksek bir performans vaat ediyor.

    Uzun zamandır dedikodulara konu olan Huawei P8 nihayet piyasada. Metal kasa tasarımı modasına uyan Huawei, P8 modelinde iPhone 5 ve iPhone 6’nın tasarım izlerini taşıyor. Oldukça ilgi çeken ve iyi bir satış başarısı yakalayan Huawei Acsend P7’nin yeni nesil temsilcisi olan P8, 5.2 inç Full HD ekranı, UniBody metal kasası, 8 MP ön ve 13 MP arka kamerası ile bu başarıyı tekrar yakalamak istiyor. Bunun için de Samsung ve Apple’ı hedef alıyor.

    hıawei 3

    Huawei P8 her ne kadar Huawei’in amiral gemisi gibi görünse de, Samsung Galaxy S6 Edge, LG G4 ve Apple iPhone 6’ya yaklaşamadığını hemen söylemeliyiz. Bu ürün Samsung gibi farklı bir ekran tasarımına sahip değil. Ya da LG’nin kamerası kadar başarılı çekimler yapamıyor. Huawei P8, üst seviye bir telefon arayan kişileri, sahip olduğu uygun fiyatı ile çekmek istiyor.

    Tasarımı

    P8 sade bir tasarıma sahip. Arka kısmı ve yan kenarlar, fırçalanmış alüminyum kasadan oluşuyor. Arka kapağın üst ve alt kısımlarında plastik şeritler yer alıyor. Bu plastik şeritler, tıpkı iPhone 6’da olduğu gibi antenlerin daha iyi çalışması için tasarlandı. P8’in sahip olduğu altın renk, Apple’ın piyasada olan ürünlerini andırıyor. Her ne kadar iPhone 6’ya benzese de, kenarları çok daha keskin olduğunu söylemeliyiz.

    huawei 4

    6.4 mm kalınlığında olan Huawei P8, piyasanın en ince akıllı telefonlarından biri. Bu esasında çok önemli bir özellik. Çünkü bu incelikte bir ürüne, optik sabitleyici ve 13 MP’lik bir kamera koymak herkesin harcı değil.

    Yan tarafta bulunan tuşların metal olması önemli bir özellik. Nano SIM ve micro SD kart girişi aynı tarafta yer alıyor. Buna karşın hoparlörün ürünün alt kısmında olması tartışmaya açık bir konu. Oyun oynarken ister istemez parmaklarınızla sesi engelleyebiliyorsunuz ki bu hoş bir durum değil.

    Başarılı bir ergonomiye sahip olan P8, yüksek bir malzeme kalitesi ve işçiliğe sahip. Ürünün kalitesi hemen belli oluyor.

    huawei 2

    Ekran ve Performans

    1920×1080 piksel çözünürlüğüne ulaşan IPS panel 424 ppi piksel yoğunluğuna ulaşıyor. Bunun anlamı, ekranın küçük puntolu yazılarda bile keskin ve okunabilir bir kalite sunması. Doğal bir renk dağılımına sahip olan bu ekran, yüksek bir kontrast ve parlaklık değeri ile en güneşli ortamlarda bile rahatlıkla okunabiliyor. Gorilla Glass 3 teknolojisi ile korunan bu ekran, su sıçramalarına karşı koruyan nano boyutunda bir kaplamaya sahip.

    Ürünün performansından sekiz (4+4) çekirdekli HiSilicon Kirin 930 işlemcisi sorumlu. Yüksek performans isteyen uygulamalar, 2 GHz hızında çalışan dört çekirdekli birimlere aktarılırken, pil kullanımın önemli olduğu durumlarda 1.5 GHz’de çalışan diğer dört birime otomatik olarak geçiliyor.

    Bahsi geçen bu işlemci Snapdragon 810’u hiçbir testte geçemiyor. Yinede şunu söylemekte fayda var. Huawei P8, günlük kullanımda sürekli gücünü koruyor. Menüler arasında çok hızlı geçiliyor ve uygulamalar bekletilmeden açılıyor. Kamera’ya 1 saniye içinde ulaşılıyor ve Internet sayfaları takılmadan görüntüleniyor.

    Elbette burada 3 Gbyte belleğin ve Mali T628 GPU birimin katkısı çok büyük. 16 GByte kapasiteli olan bu ürün, istenildiğinde 128 GByte’lık bir kapasite eklenebiliyor.

    huawei 1

    Kamera

    Huawei P8’in arka kamerası f2.0 diyafram aralığında 13 MP’lik fotoğraflar çekebiliyor. Çift Led flaş’a sahip olan P8, RGBW teknolojisine sahip. Bu teknolojinin avantajı kırmızı, yeşil ve mavi renklerle birlikte beyaz rengi de tanıyabilmesi ve bu sayede de loş ortamlarda çok iyi bir kaliteye ulaşabilmesi. Ürünün sahip olduğu optik sabitleyici teknolojisi oldukça başarılı. Bununla birlikte f2.4 değerli 8 MP’lik ön kamera da görülmeye değer.

    Bizim beğendiğimiz bir özellik ise kamera uygulamasının standart Android kamera uygulamasından çok farklı olması. Sözü edilen bu uygulama oldukça profesyonel duruyor ve kullanımı da kolay. Bununla birlikte, birbirinden ilginç kamera özelliklere ve ayarlara sahip olması da önemli bir artı.

    2680 mAh’lik bir pile sahip olan Huawei P8, müthiş bir fiyat/performans oranına sahip. Orta sınıf bir telefona vereceğiniz para ile üst sınıf bir telefon satın alabiliyorsunuz. Çok başarılı bir ergonomiye sahip olan bu ürünün tek dezavantajı, kendisini rakipelrinden ayıran ve ön plana çıkan vurucu bir özelliğe sahip olmaması.

    Akıllı telefon kategrisine göz atmak için buraya tıklayın

    Şeflerin mutfakta eli kolu olan teknolojiler

    0

    Cooking with tabletGeçtiğimiz aylarda Unilever Food Solutions, en önemli paydaşlarının başında gelen şefleri daha yakından tanımak ve özel yaşamlarına ışık tutmak amacıyla bir araştırma gerçekleştirdi. Türkiye’nin şef profilinin çıkarıldığı TNS Şef Davranış ve Tutum Araştırması kapsamında İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa ve Antalya olmak üzere beş büyük şehirde bin şefle görüşüldü. Araştırma sonucuna göre, şeflerin çoğunun 30 ile 49 yaşları arasında, evli ve akıllı telefon kullanıcısı olduğu ortaya çıktı. Araştırmaya göre çoğunluğu dijital dünyada aktif olarak yer alan şeflerin yüzde 82’si kişisel amaçlarla, yüzde 76’sı ise profesyonel amaçlarla bilgisayar ya da mobil cihaz üzerinden internet kullanıyor. Her gün mutlaka internete giren şeflerin oranı yüzde 88. Şeflerin neredeyse yarısı herhangi bir sebeple sosyal medyada yer alıyor. Menü güncellemeleri sırasında yeni tarif araştıran şeflerin yüzde 30’u yemekle ilgili web sitelerine bakarken, yüzde 22’si Google üzerinden arama yapıyor.

    Cookbook for beginners with a carrot.Teknoloji giren mutfakta insandan kaynaklı hatalar azalıyor

    Dijital dünya ile bu kadar iç içe olan şefler teknolojiyi mutfaklarına da eskisinden daha fazla dahil ediyor. Artık tek bir aletle kesmek, pişirmek ve istenilen kıvamda ve lezzette tarifler elde etmek mümkün. Kullanımı basit olan yeni nesil mutfak gereçleri sayesinde çoğu işlem kolayca halledilebiliyor ve bu da insan faktörünü mutfakta biraz daha arka plana itiyor. Yeni teknolojiler sayesinde mutfakta kullanılan iş gücü ihtiyacı ve insandan kaynaklanan hatalar azalıyor; dolayısıyla da hem maliyetler düşüyor, hem de yemek hazırlık süreci kayda değer ölçüde kısalıyor. Diğer bir yandan dezavantaj olarak bu kadar teknolojiye bağımlı mutfaklarda, tek bir aletin bozulması işlerin ciddi oranda sekteye uğramasına sebep oluyor. Ama kattığı artılar o kadar fazla ki bu kadar riski almayı kimse umursamıyor. İşin özü akıllı ve yetenekli mutfak gereçleri sayesinde özellikle endüstriyel mutfaklarda işler eskisinden daha kolay, hızlı ve kontrollü oluyor.
    Chef recommended

    Teknolojik gelişmeler mutfakları üç şekilde etkiledi

    Unilever Food Solutions Mutfak Yöneticisi Yasemin Ataman’a göre teknolojik gelişmeler mutfakları üç şekilde etkiledi. Birinci etkiyi sipariş, envanter sayım, stok kontrol gibi idari işleri düzenleyen yazılım programları sayesinde gördük. Bu sistemler sayesinde şefler stoklarını ve hazırlıklarını daha iyi kontrol eder, işletme sahipleri ise kar-zarar dengelerini daha iyi hesaplar oldu. İkinci etki ise ekipmanlardaki teknolojik gelişmeler sayesinde hissedildi. Daha az iş gücü ile daha standart üretim yapmaya imkan sağlayan hazırlık ve pişirme ekipmanları sayesinde daha verimli ve daha az hata yapılan mutfaklar gelişti. Üçüncü ve belki de en önemli etki ise iletişim teknolojileri sayesinde hissediliyor, bilgiye, yeni trendlere ve reçetelere ulaşımın sosyal medya veya başka bilgi paylaşım platformları sayesinde kolaylaşması şeflerin kendilerini ve yemeklerini geliştirmesini çok hızlandırdı.

    Ben de teknolojideki gelişmelerin mutfaklardaki işleyişe etkisini en iyi elbette mutfakların patronu olan şefler bilir diye düşündüm ve İstanbul’un üç önemli müessesesinin üç yetenekli şefine mutfakta işlerini kolaylaştıran teknolojileri sordum. Hazır konu açılmışken bu teknolojileri kullanarak hazırladıkları birer yemek tarifini paylaşmalarını istedim.

    DSC_1395
    Rudolf Van Nunen, Rudolf Karaköy’ün işletmecisi ve şefi
    Teknolojinin her geçen gün daha güçlü etkisini hissettiğimiz mutfak süreçlerinde benim favorim bize daha önce yapamadığımız buhar pişirimini mümkün kılan kombi fırın. Isı kontrolü, besin değeri farkındalığı, daha kuvvetli hijyen kuralları, farklı pişirme yöntemleri olanakları ile bu fırınlar daha hızlı pişirmemizi sağlıyor. Öte yandan sous vide yani vakumlama yoluyla pişirme de uzun zamandır kullandığımız yemekleri ısı ve zaman kontrolüyle suda pişirdiğimiz bir teknik. Thermomix ise mutfaktaki bir diğer mucize. Tartma, doğrama, öğütme, parçalama, kıyma, karıştırma, çırpma, hamur yoğurma, pişirme ve buharda pişirme gibi sayısız özelliği içinde barındıran cihaz hem onlarca araç gereç kullanma ihtiyacınızı azaltıyor hem de zamandan kazandırıyor.

    Ördek Göğsü
    Malzemeler: Ördek göğüs eti, çin baharatı, zeytinyağı, tuz
    Teknoloji: Vakum makinesi
    Hazırlanışı: Ördeğin yağını bir bıçak yardımı ile çatı gibi çizin, beşli Çin baharatı ve bir tutam tuz ekleyin. Vakum makinesinde göğsü vakumlayın ve sous vide ile otuz dakika boyunca 60 derecede pişirin. Daha sonrasında vakum torbasını çıkarın ve tavada deri kısmını soteleyin, yağın yüzde 50’sini kısık ateşte eritin. Daha sonra fırına alın ve fırının ısı derecesi çubuğunu ördek göğsünün ortasına kadar bizim kalbi dediğimiz yere yerleştirin, derece 56’yı gösterdiğinde ördek göğsü servise hazırdır, sonrasında ördek göğsünü uzunlamasına keserek servis edin.
    Cem Erol
    Cem Erol, Mutfak Sanatları Akademisi Yönetici Eğitmen Şefi

    Benim mutfakta teknolojiyle aram çok iyi ve yaptığım tariflerde bana yardımcı olan pek çok cihaz var. Bunlardan bazıları şöyle; Vitamix bar blenderı, 3 beygir gücünde olması sebebiyle, normal bir bar blender’ından çok daha pürüzsüz, püreler ortaya çıkartabiliyor. Buz, pirinç gibi sert gıdaları tamamen toz haline getirebiliyor. Bunu diğer blender’lar yapamıyor. Bir diğer güçlü blender Thermomix. Bu blender’ın, diğer sıradan bar blender’larına göre ayrı bir özelliği var. O da ısıtma opsiyonu. Yani pürüzsüz, krema ilave etmeden, kremalı bir kıvamdaymış gibi çorbalar ve soslar, püre olurken aynı zamanda pişirilebiliyor. Vakum Makinesi ise gıdaların oksijenle temasını kestiğinden dolayı, raf ömürlerinin daha uzun olmasını sağlıyor. Sous vide makinesi; 0.1 °C ‘ye kadar hassas, pişirmeler yapılabiliyor. Smoke gun; normalde fümeleme işleri birkaç saatte yapılıyor. Smoke gun; anlık, sipariş esnasında yapılabildiğinden, fazlası ile zaman kazandırıcı. Şok soğutma aleti Blast chiller; çok düşük ısıda (-35 °C’lere kadar) soğuk hava üfleyerek, ürünlerin çok daha kısa sürede dondurulması veya soğumasını sağlıyor. Bu da ürünlerin raf ömürlerini uzatıyor. Mutfakta çok fazla kullandığımız likit nitrojenin: -196 °C olması sebebiyle, temas ettiği herşeyi anında dondurma özelliği var. Anlık dondurma yapımında, kristalleşmeye müsaade etmez ve pürüzsüz kremamsı dokulu dondurma yapımını sağlar.

    Dondurma
    Malzemeler: 900 g süt, 204 g yumurta sarısı, 800 g yoğunlaştırılmış süt.
    Teknoloji: Dondurma makinesi ve likit nitrojen
    Hazırlanışı: Likit nitrojen kullanarak dondurma yapma fikri teknolojinin nimetlerinden fazlasıyla yararlandığımız tekniklerden. Bu iki şekilde olabiliyor; birinde dondurma makinesine ihtiyaç duyulmaksızın sıvı nitrojen kullanarak ve setüstü mikser gibi özellikle pastane tarafında kullanılan özel karıştırma aparatlarıyla karışımı dondurmak mümkün. Diğerinde ise farklı teknolojiler ile çok sert dondurma parçaları elde edilebiliyor. Gelelim tarife; büyük metal bir kapta yumurta sarılarını çırparak kabartın. Ayrı bir tencerede sütü kaynama noktasına gelmeyecek şekilde ısıtın. Yumurta sarılarını çırpma teliyle karıştırarak ekleyin. Yoğunlaştırılmış sütü de ekleyerek karıştırın. Karışımı süzerek dondurma makinesine aktarın. Dondurma makinasında kıvam almasını sağlayın. Bu sırada içerisine çikolata parçaları ekleyebilirsiniz. Servis aşamasında mikser kazanına ceviz büyüklüğünde dondurma parçaları ve likit nitrojen ekleyin. Bu metotla da sert dondurma parçaları elde edebilirsiniz.
    Ciragan Palace Kempinski Executive Chef_Sezai Erdogan
    Sezai Erdoğan, Çırağan Palace Kempinski Istanbul Kurumsal Yönetici Şefi

    Teknolojinin gelişmesi ve hızlı bir şekilde ilerlemesinin her alanda olduğu gibi mutfaklarda da olumlu etkisi görüldü. Yemeğin oluşumundan, hazırlığına; araştırma sürecinden servisine dek olumlu etkileri mevcut diyebiliriz. Kesinlikle çok daha fazla üretken olunması ile birlikte sürdürülebilir de standartlara ulaşıldı. Bununla birlikte tüm süreçlerde ciddi zaman kazanımları oldu ve böylelikle ortaya çok daha efektif işler çıkıyor. Ayrıca rekabetin de artmasının kaliteye olumlu bir şekilde yansımasını da teknoloji ile gelişen süreçlere bağlayabiliriz. Teknolojin baş rolü üstlendiği tariflere örnek vermek gerekirse özellikle fırınlara USB ile reçete yüklemeyi söylemek isterim. Bu teknoloji sürece ciddi bir standardizasyon getiriyor. Ayrıca zaman ayarlı cihazlar da bu anlamda bir başka en çok kullanılan araçlarımız. Sipariş takip sistemleri ve mutfaklarda reçete takibini kolaylaştıracak şef ofisi bağlantılı cihazlar da olmazsa olmazlardan. Örneğin artık mutfaklarda şef bilgisayarlarına bağlı büyük ekranlar kuruluyor ve aşçılar yemek yapımında reçeteleri buradan takip ederek yemek yapıyor. Reçeteyi USB ile fırına yüklediğimiz elmalı pie tarifini aşağıda paylaşıyorum.

    Elmalı Tart
    Malzemler:100 gr erimiş tereyağı, 160 gr şeker, 1/2 tatlı kaşığı toz tarçın, 400 gr yağlı hamur , 200 gr dilimlenmiş elma, 1 adet yumurta sarısı.
    Teknoloji: USB ile fırına reçete yükleme
    Hazırlanışı: Elmalar soyulur ve ince dilimler halinde kesilir. Tereyağı, şeker ve tarçın tozu ile elmalar karıştırılır ve 1/2 cm inceliğinde açılan ve 10 cm çapında kesilen yağlı hamurun üzerine biraz bastırılarak dizilir. Yumurta sarısı sürülür ve fırın ayarı yapılarak pişmeye bırakılır. Vanilya dondurma veya krema ile servis edilir.
    smart pans

    Teknolojiyi ve yemek yapmayı sevenler buraya

    Şeflerin teknolojiyi odağına aldıkları bu lezzetli reçeteler yemek yapmayı seven teknoloji tutkunları için oldukça ilham verici olsa da genel için belki bir tık fazla kaçabilir. Ne de olsa önerilerin kapsamı endüstriyel mutfakları daha fazla ilgilendiriyor. Bununla birlikte yavaş yavaş benzerlerini Türkiye pazarında da görmeye başladığımız akıllı hatta high tech sayılabilecek mutfak geçerleri sizi mutfakta son teknolojik bir şefe dönüştürebilir. Buyurun buradan bakalım.

    Akıllı tava: Mobil uygulaması sayesinde yemek tariflerini bilen akıllı tava oldukça faydalı. Malzemeleri koymaya başladığınızda doğru miktarı bilen tava ölçüm çubuğu sayesinde sizi uyarıyor. Ayrıca sıcaklık ve nem seviyesine göre doğru pişirme zamanını gösteriyor. 350 bin’den fazla tarif içeren bu ürünün fiyatı 169 dolar.

    Akıllı termometre: Yemek pişirme sıcaklığını ölçen bu termometre akıllı telefon uygulamasına bağlanabiliyor. iPhone veya iPad cihazınızdaki uygulamaya bağlanarak yemeğin pişme sürecindeki sıcaklığını öğrenebilir, yemeğin pişme durumu ile ilgili bildirimleri alabilirsiniz. iPad üzerinde yemeğin pişme sürecindeki grafikleri görebilir ve isterseniz arkadaşlarınızla paylaşabilirsiniz.Ürünün fiyatı 70 dolar.
    Mellow
    Mellow mutfak robotu: Yemek pişirme robotu Mellow malzemelerin su dolu bir kap içinde yavaş ve kontrollü olarak pişirildiği sous-vide teknolojisini kullanıyor. Uygulama yemek pişirme sürecini otomatik olarak başlatma imkanı veriyor. Örneğin somon pişirmek isterseniz balığı tüm gün soğuk suda bekletip istediğiniz bir anda akşam yemeği için pişirmeye başlayabilirsiniz. Cihaz tek seferde 6 porsiyon pişirmeye imkan verebiliyor.

    Crock-Pot akıllı tencere: Oldukça dayanıklı olan bu tencere mutfak kullanımı için çok uygun. Belkin WeMo isimli uygulamaya bağlanarak pişirme zamanını, sıcaklığı ayarlamanız mümkün. Ürünün satış fiyatı 130 dolar.

    Drop mutfak ölçeği: Bu küçük mutfak ölçeğinde sadece tek bir açma ve kapatma düğmesi bulunuyor. Uygulama ile çalışan bu cihaz ile malzemelerin gerçek ağırlıklarını ölçmek mümkün. Bu sayede kaşıkla veya bardakla ölçmek yerine istediğiniz kadar ilave ederek göstergeden miktarı takip edebilirsiniz. Ürünün fiyatı 100 dolar.

    Perfect Bake: Drop’a benzeyen bu ürün telefon veya tablet uygulamasına bağlanamıyor ancak oldukça kullanışlı. Ürün yemek tariflerini ölçeklendiriyor ve yemeklerin nasıl pişirileceğini gösteren videolar içeriyor. Üründe 3 karıştırma kasesi ve yemeği nasıl yapacağınızı gösteren bir LCD ekranı yer alıyor.
    ge cooking
    GE indüksiyonlu ocak: Mayıs ayında piyasaya çıkan bu yeni indüksiyonlu ocak herhangi bir GE fırını ile kullanılabiliyor ve WiFi üzerinden bağlantı sağlıyor. Fiyatı 1500 dolar civarında.

    Siz de kendi mutfağınızın şefi olmak ve hazırladığınız reçetelere elinizin lezzeti yanında teknolojinin marifetlerini de katmak istiyorsanız buraya bir göz atın derim.