Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Ana Sayfa Blog Sayfa 1931

7-12 Eylül arasında çıkacak PS4 ve PS3 oyunları

PlayStation-4-controller

Türkiye’deki yüz binlerce oyun sever için yılın en önemli günlerine sayılı zaman kaldı. Yılın merakla beklenen yapımları FIFA 16, PES 2016 yakında final sürümleri ile PlayStation platformunun ateşini yükseltecek. Ancak öncesinde Sony PlayStation 4, PlayStation 3 ve PS Vita sahipleri için yine heyecan dolu bir hafta başlıyor! Bu yıl yeni oyun yayınlama rekorları ile tutkunlarını büyüleyen Sony PlayStation platformları için yine birbirinden iddialı oyunlar için sahneye çıkma zamanı!

Resmi yayınlanma tarihleri 7-12 Eylül arası olarak gösterilen Sony PlayStation oyunlarını bir araya getirdik. İlgili tarih aralığı için en çok dikkat çeken oyun ise mobil platformlarda ve PC’de büyük ses getiren Leo’s Fortune olacak gibi görünüyor. Sevimli yeşil bir yaratığın fantastik bir dünyadaki yolculuğu, oyunun olabilecek en özet konu açıklaması. Durağan konusuyla eleştirilse de yenilikçi bir yapım olarak tanımlanan Broken Sword 5: The Serpent’s Curse ve adeta 90’lı yıllardan fırlamış ses ve efektleri ile kendine has bir hayran kitlesinin merakla beklediği arcade oyunu Arcade Archives: Ajax da öne çıkanlar arasında.

unnamed-1

Hyper Void ise modern zamanlar arcade’si adeta. Yapım uzayda 3 boyutlu bir oyun evreninde yöneteceğiniz uzay aracı ile düşmanlarınızı yok etmeye çalışmanız temasına dayanıyor. Yön tuşları ve ateş açarak önünüze çıkanları yok ediyorsunuz bu arada hareketler sırasında karşınıza çıkan engellerden de kaçınmanız bekleniyor. İlginç ve adrenalin dolu bir oyun. Tearaway Unfolded, Frozen Free Fall: Snowball Fight, Knock Knock gibi diğer oyunlar da dikkat çekiyor.

7-12 Eylül arasında çıkacak PS4, PS3 oyunlarının listesi aşağıda yer alıyor. PlayStation Network üzerinden indirilebilir olanları (PSN) olarak belirtilirken, ayrıca kutulu olarak satışa çıkacaklar da (K) harfiyle işaretlendi. Keyifli oyunlar…

PlayStation 4 Oyunları

Arcade Archives: Ajax (PSN)

Ascendant (PSN) – NA

Broken Sword 5: The Serpent’s Curse (PSN)

Frozen Free Fall: Snowball Fight (PSN)

Hyper Void (PSN, çapraz platform)

Knock Knock (PSN)

Leo’s Fortune (PSN)

Tearaway Unfolded (K & PSN)

PlayStation 3 Oyunu

Frozen Free Fall: Snowball Fight (PSN)

 PlayStation Vita Oyunu

Fat City (PSN)

DLC

Dragon Age: Inquisition ‘Trespasser’ (PS4)

Oyun kaynaklı en kötü 10 film…

Super Mario BrosYıllar önce filmler oyunlara ilham verirdi. Gişe başarısı yakalayan filmlerin mutlaka bir de oyunları yapılırdı. Aslına bakarsanız, bu oyunların birçoğu da çok başarılı olmazdı. Uzun bir süredir bu işleyiş tersine de çalışıyor. Yani; çok başarılı oyunların filmleri de yapılıyor… Ve ne yazık ki, yapılan bu filmler genellikle oyunlar kadar başarılı olamıyor. Biz, sizler için bugüne kadar yapılmış 10 kötü filmi seçtik.

1 – Super Mario Bros.

Merak ediyorum acaba, Super Mario Bros. Oynamayan, mantarların üzerinde zıplamayan kalmış mıdır diye… 1993 yılında çekilen filmi başrol oyuncularının bile pek de hayırla anmadıkları bir anıya dönüşmüş durumda. Mario rolündeki oyuncu Bob Hoskins ile Luigi rolündeki John Leguizamo, bu filmi kariyerlerinde bir utanç lekesi gibi görüyorlar. Film IMDB’de 4, Çürük Domatesler’de ise yüzde 16 gibi bir not almış. Shigeru Miyamoto, yani Super Mario’nun programcısı, “çok eğlenceli bir proje” dese de, sonuçtan pek de memnun değil…

2 – Mortal Kombat: Annihilation

Şu diyalogu hatırlayanınız var mı acaba? “Anne… yaşıyorsun!” “Çok kötü… öleceksin…” Hikaye, konu neredeyse yok, ama bir sürü karakter dolu, bilgisayar destekli (CGI) dövüş sahneleri gülünecek kıvamda… Ha bir de diyaloglardan bahsetmiş miydik? Yapımcısına 1997 yılında 71 milyon dolar kaybettiren bu film bizce hiç yapılmasa dünyamız çok daha mutlu olurdu.

3 – Resident Evil

Aslında 2002 yapımı Resident Evil’le derdimiz, video oyunuyla oluşturmuş olduğu o bayat bağlantıyla ilgili. Sen koca oyunun yalnızca korku sahnelerini alarak, “Resident Evil”i bir zombi filmine dönüştür. Bu bizi biraz rahatsız etti aslında… Neyse ki, gişede yapımcılar parayı kurtarabildiler. Bu arada 10 yıl içinde 4 tane daha “Resident Evil” yapıldı. Milla Jovovich de hepsinde yer aldı. 2017’de bir “Resident Evil” daha geliyor. Adına “Final Chapter” (Son Bölüm) diyorlar ama yapımcıların işi bilinmez elbette…

4 – Max Payne

O yavaş çekim atlayışları ne güzeldi Max Payne’in… Bir yandan da ateş ederek karşısına çıkanları öldürürdü. Aslında filmde de Mark Wahlberg gibi iyi bir karakter canlandırmıştı Payne’i… Bugün sorsanız, asla kabul etmezdi herhalde. Oyunda Max Payne, kızı ve karısının intikamını almak için katillerinin peşindeydi. Oysa sinema filminde bu konu gelip geçiştirilmişti. Üstelik filmde garip, karanlık karakter kullanılarak durum neredeyse fantastik bir hale getirilmişti.

5 – Street Fighter

Video oyunu olarak kalması gereken bir video oyunu varsa, o da Street Fighter olmalıydı. Tüm zamanların belki de en popüler arcade oyunlarından biri olan Street Fighter’ın, Jean-Claude Van Damme’ın başrolünde oynadığı 1994 yılı yapımı film versiyonu, kasığımıza yediğimiz bir Flash Kick darbesi gibi içimizi yakıyor. Tüm kritikler ne derse desin Street Fighter para kazanan bir prodüksiyon oldu…

6 – Need for Speed

“Yarışmak sanattır… Ancak ihtirasla yarışmak yüksek sanattır…” Bu sözler Hemingway’in kitaplarından birinden alınmış değil… Yalnızca dövüş içeren değil, yarış oyunları da Hollywood’un çarklarından nasibini aldı. Bu oyun da 2014’de film haline gelen Need for Speed oldu. Çürük Domatesler jürisi tarafından hikayesi “absürd, akılalmaz” olarak bulunan filmde Aaron Paul adlı genç bir yıldız yer alıyor ve kerameti kendinden menkul yarışlar yapıyor. Bol bol patlama görmek istiyor, güçlü otomobillerden hoşlanıyor ve saçma diyaloglara aldırmıyorsanız bu filmden nefret etmeyebilirsiniz.

7 – Lara Croft : Tomb Raider

Tamam biliyoruz bazı sinema meraklıları bu filmi sevmiş olabilirler. Angelina Jolie’yi Lara Croft olarak görmek için para vermek güzeldi. Sezarın hakkı Sezara, Angelina filmi taşımak için elinden geleni yapmış olabilir. Ancak olmadı işte…

8 – Doom

Kötü video oyunlar arasında Doom’lu olanlar az sayıda değildir. Ancak şimdi söyleyin bomba gibi bir video oyununun beyaz perdeye uygulanmış özel bir prodüksiyonunu izledikten sonra, bir eleştirmen “zaman kaybı” diyorsa orada ciddi bir sorun vardır. Film, video oyunu anlatırken iki önemli hata yapmış. Birincisi set, cehenneme kurulmamıştı, ikincisi insan denekler yerine, zombi ve iblisler akılda karışıklık yaratıyordu. Ateş etme oranı diyaloglarla karşılaştırıldığında filmde neredeyse konuşma yok gibiydi. Gişede iş yaptı ama oyunun ruhunu anlayamamış bir film olarak kaldı. Başrol oyuncusu Dwayne Johnson, en kötü aktör adaylığına gösterilmiş olsa da, Allah’ın şanslı kuluymuş ki, bu işten sıyırdı ve Hollywood kariyerinde tırmandı.

9 – Double Dragon

Kötüler arasında, kötünün de kötüsü olabilecek bir film varsa, Double Dragon, ondan da kötü olabilecek bir filmdir herhalde… 1993 yapımı bu filmin ilk sahnesinde kadim bir savaşın içinde buluyoruz kendimizi. Uzakdoğu’da bir yerlerde bir köy basılıyor. Daha sonra 2017’ye ışınlanıyoruz. Büyük bir deprem dünyamızı, özellikle de Hollywood Bulvarı’nı sallamış. Manyağın birinin güç madalyonuna ihtiyacı var ve dünyanın kaderi iki delikanlının ellerinde… Eminiz, 8 yaşındaki bir çocuk bu filmde çok eğlenecektir.

10 – DOA: Dead or Alive

Oyun, filmleştirilirken içine fazla seks dozu koymuşlar. Oyunlardaki dövüş turnuvalarından öğrendiğimiz bir şey var ki, iyi bir oyunu oluşturan elementler, iyi bir filmin oluşmasına neden olmuyor. Her ne kadar Corey Yuen gibi saygıdeğer bir dövüş koordinatörü olmasına rağmen, film TV’ye dizi çekilir kalitesinde çekilmiş adeta… Üstelik 21 milyon dolar bütçesi olmasına rağmen… Oyunun hayranları, hemen her yerde ucuza kaçıldığını görecekleri için büyük hüsrana uğradılar. Neyse, en azından bir voleybol sahnesi var…

Filmler, CD’ler, DVD’ler, BluRay’ler… Hepsi burada!

 

Samsung Galaxy Note 5: Note ailesinin yeni üyesi

Samsung, büyük bir başarı yakaladığı Note ailesini Note 5 ile yeniledi. Uzun zamandır konuşulan ve oldukça fazla merak uyandıran Galaxy Note 5’e yakından bakıyoruz.

Aylarca konuşuldu ve neredeyse her gün bu ürün ile ilgili dedikodular ortaya çıktı. Sonunda Samsung, Galaxy Note 5’i piyasaya sürdü. Öyle ki, bu ürünün Apple’in iPhone 6S’den önce resmi olarak tanıtılması, bir çok soru işaretini de beraberinde getirdi.

Galaxy Note 5 ilk bakışta Galaxy S6’ya çok benziyor. Samsung, Galaxy S6’nin tasarım tekniğini Note 5’de fazlasıyla kullandı. Bununla birlikte de Note ailesinden bildiğimiz plastik çerçeve ve suni deri kaplamadan tamamen vazgeçilmiş durumda. Galaxy Note 5, üst seviye telefonlarda olduğu gibi Alüminyum çerçeve, ön ve arka kısımlarını kaplayan Gorilla Glas 4 özelliğini kullanıyor.

6

Galaxy S6 Edge’in ön tarafından bildiğimiz yan kenarlarının yuvarlatılması Galaxy Note 5’de de görülebiliyor. Farkı ise, bu yuvarlatmanın ön panelde yer almaması. Bahsi geçen bu özellik, Galaxy Note 5’in arka kısmındaki yan kenarlarda kullanılmış. Bununla birlikte Samsung telefonlarda bildiğimiz ince çerçeve bu üründe de görülüyor. Samsung, Galaxy Note 5’de bir adım daha atarak bu çerçeveyi en minimal seviyede tuttu. Bu da bu ürüne inanılmaz bir ergonomi ve görsellik kazandırdığını söylemeliyiz.

Unutmadan söyleyelim. Samsung, Galaxy Note 5 ürününde micro SD kart yuvasını tercih etmedi. Ayrıca, üzerinde bulunan 3000 mAh’lik pil değiştirilemiyor. Bu birçok kişi için çok büyük bir dezavantaj olabilir. Fakat bundan da önemlisi ise, beraberinde gelen S-Pen kalemini yanlışlıkla yuvaya ters taktığınızda, cihaza zarar vermeden çıkaramıyor olmanız.

5.7 inç Amoled Ekran

 Galaxy Note 5, 5.7 inç büyüklüğünde QHD çözünürlüğüne ulaşan Super Amoled ekran kullanıyor. Samsung, bu üründe tahmin edildiği gibi Galaxy S6 Edge’de kullanılan Edge ekranı kullanmıyor. Bu ekran daha çok Galaxy S6’nın ekranına benziyor. Farkı, 5.1 inç büyüklüğünde 5.7 kullanması ve 2.560 x 1.440 piksel çözünürlüğünde 518 ppi piksel yoğunluk değerine ulaşabilmesi.

Galaxy Note 5’in ekranı, Note 4 ile kıyaslandığında çok daha parlak ve çok daha az enerji harcıyor. Renk doğruluğu oldukça başarılı ve renkler inanılmaz canlı. Galaxy Note 5’in ekranı bu yüzden olsa gerek, en iyi ekranlardan biri olarak kabul ediliyor.

Yine de dikkat edilmesi gereken bir nokta var. Galaxy Note 5’in iki yüzeyi Gorilla Glass 4 ile kaplı olması onu çiziklerden ve küçük darbelerden korunması önemli bir özellik. Yalnız, bu ürünü düşürdüğünüzde çam yüzeylerde çatlamalar meydana gelebiliyor. Galaxy Note 5’in alüminyum çerçevesi , bunu ne yazık ki engelleyemez. Bu yüzden bu ve buna benzer ürünleri mümkün olduğunca az darbe almalı.

5

S-Pen ve performans

Samsung Galaxy Note 5, 4 GByte bellek ve 32 GByte’lık bir kapasiteye sahip. Micro SD kart yuvasını bu üründe ne yazık ki yer almıyor. Kullanılan işlemci Samsung üretimi olan sekiz çekirdekli Exynos 7420. 2.1 GHz hızında çalışan bu işlemci elbette yüksek bir performans sunuyor. Yaptığımız testlerde, Galaxy Note 5’in performansı Galaxy S6 Edge’e çok yaklaştığını gördük. Yine de bu performansın, Samsung’un ileriki günlerde yayınlayacağı işlemci optimizasyonunu düzelten bir yama ile, çok daha iyi olacağına inanıyoruz.

Note serisinin en büyük özelliği kuşkusuz S-Pen kaleminde. Note 5’in sağ alt köşesinde düğmeye basarak çıkartılan bu kalem, yuvasından alınır alınmaz Samsung’un Air Command uygulamasını çalıştırıyor. Bu kalem ile bir çok istek karşılıksız kalmıyor. Samsung, S-Pen’i oldukça verimli geliştirdiği hemen belli oluyor.

3

Son olarak. Galaxy Note 5, ön tarafta 5 MP arka tarafta da 16 MP’lik bir kameraya sahip. Arka kamera özellikle düşük ışıkta oldukça yüksek bir performans sergilemesi ile beğenimizi kazandı. Görüntü sabitleyici fonksiyonu kaliteli fotoğraflar çekmenize olanak veriyor. Benzer bir durum video kayıt için de geçerli.

Toparlayacak olursak. Galaxy Note 5, yüksek performansı ve tasarımı ile fark yaratıyor. S-pen’in kullanımı gerçekten çok başarılı. Bununla birlikte kendisini ispatlamış ekranı ve kamerasını da unutmamak gerek. Bizim tavsiyemiz, birçok özelliğe sahip olmak isteyen ve üst seviye bir telefon arayan kişilerin Galaxy Note 5’i daha yakından tanımaları.

Ürünü detaylı inceleme ve satın almak için burayı tıklayın

IFA 2015’ten giyilebilir teknoloji manzaraları

asus-zenwatch2Berlin’de düzenlenen IFA 2015 teknoloji fuarı kapılarını dün yani 4 Eylül günü itibariyle ziyaretçilerine açtı. Bin 500’den fazla firmanın 149 bin 500 metrekarelik bir alanda ürünlerini tanıttığı teknoloji şovu 9 Eylül’e kadar sürecek.

Fuarın hemen öncesinde yani 2-4 Eylül günleri arasında ise Berlin dünyanın en büyük teknoloji markalarının yeni nesil ürünlerinin lansmanlarına ev sahipliği yaptı. Fuar başlamadan basının huzuruna çıkan teknolojiler içerisinde giyilebilir cihazlar bu yıl da ciddi bir şekilde yükselişini sürdürmeye devam etti. Bu yılki IFA’da birçok marka önceki dönemde piyasaya sunduğu ürünlerin yeni nesil versiyonlarını tanıttığı gibi aynı cihaz özelinde sundukları renk, kayış ve bir çok farklı özellikte ürün çeşidiyle de giyilebilir ürünleri yeniden gündemlerinin ilk sırasına aldıklarını gösterdiler.
genel
Firmalar Apple Watch’un rüzgarını arkalarına almışlar

Üretici tarafında bu teknolojilerin tekrar sıçrama yapmasının en önemli nedeni kuşkusuz oyuna sonradan giren ama çok kısa sürede tüm Android cihazları katlayan Apple Watch’ın pazarda yarattığı etki. Apple Watch’un pazarı domine etmesi yanında yaptığı diğer iş tüketicinin akıllı saate olan bakış açısını pozitif anlamda değiştirmesi, aslında klasik Apple etkisi anlayacağınız. Akıllı saat pazarının kazandığı ivmeye rakamlar da şahit. Gartner analistlerinin yaptıkları öngörülere göre bu yıl içerisinde 40 milyon akıllı saatin satılması bekleniyor. Bu rakam geçtiğimiz yıl 5-6 milyon civarında idi.

Sözün özü katılımcılar bu yılki fuarın her köşe bucağında bir giyilebilir teknoloji ürünü görme şansı yakalayacaklar. Tanıtılan giyilebilir cihazların genel olarak ortak özelliklerine baktığımızda ise; suya ve toza karşı olan dayanıklılıkları, başta boyut ve renk olmak üzere çeşitlilikleri, özellikle medikal yeteneklerindeki iyileşme ve sahip oldukları şık tasarımlar ilk etapta göze çarpanlar. IFA’da görücüye çıkan ürünler arasında uzun zamandır beklenen, dedikodusu her mecraya düşen, sizlerin de yakından takip ettiği çok fazla cihaz vardı. Bunlar arasında öne çıkanları bu haftaki yazımda derledim.
MOTOROLA
Motorla Moto 360

Malum, yılın ilk çeyreğinden beri Motorola’nın ilkini Eylül 2014’te piyasaya sunduğu Moto 360’ın yeni modeli üzerinde çalıştığı haberleri ortada dolaşıyordu. Hatta cihazın yeni versiyonu birçok kez kameralara da yakalandı. Yeni Moto 360 sonunda IFA’da sahne alıp meraklılarını rahatlattı diyebiliriz. Aynı kategorideki diğer cihazlar gibi Moto 360 da 2 farklı versiyon ile Moto 360 (2015) ve Moto 360 Sport modelleriyle geldi. Yeni Moto 360’ın, 42MM ve 46MM olarak iki farklı modeli bulunuyor. Bu iki versiyonun kadın ve erkekler için farklı modelleri olduğunu not edelim. Moto 360 (2015) ve Moto 360 Sport modelleri Android ve iOS 8.2 üzeri sistemlerde çalışıyor. Daha önce Moto360’ın iOS’a da geleceği duyurulmuştu. 1.2 GHz hızında çalışan dört çekirdekli Qualcomm Snapdragon 400, 512 MB RAM, Bluetooth 4.0, 4 GB dahili hafıza, IP67 sertifikası sayesinde 1 metre suyun altında 30 dakika dayanabilmesi cihazın diğer öne çıkan özellikleri.
asuszenwath-içeri
Asus ZenWatch 2

Bütün özellikleri çok öncesinde su yüzüne çıkan Asus’un yeni akıllı saati Zenwatch 2 beklenildiği üzere tıpkı Apple Wach gibi 2 farklı boyutuyla tanıtıldı. Bunlar; 1,63 inç 320x320p çözünürlüklü AMOLED ekrana ve 22 mm kayışa sahip olan W151Q ve 1,45 inçlik 280x280p çözünürlüklü AMOLED ekrana ve 18 mm kayışa sahip olan W1502Q. İki model arasındaki boyut dışındaki diğer fark batarya ömürleri. Büyük olan model 400 mAh’eye sahipken, küçük olan 300 mAh. İki model de 4 çekirdekli Snapdragon 400 yonga seti ve 512 MB RAM, 4GB dahili depolama, Bluetooth 4.1 ile geliyor. Suya ve toza karşı IP67 sertifikasına sahip ürünün çok farklı kayış seçenekleri bulunuyor. Deri kayışın haki, kahverengi, gri, mavi ve turuncu seçenekleri var. Ayrıca paslanmaz çelik ve swarovski taşlı olan seçenekleri de kullanıcıların beğenisine sunulacak. İlk versiyonda olduğu gibi Android işletim sistemini kullanan saatte Asus’un akıllı telefonlarında da yer alan FoneHelper, fitness uygulaması Asus Welness ve Remote Camera uygulamaları da mevcut. Cihazdaki uzaktan kamera sistemi daha hızlı performans, geniş açı ve zoom yetenekleri açısından geliştirilmiş. ZenWatch 2 ekim ayında 149 Eura’dan başlayan fiyatlarla satışa çıkacak.
huawei
Huawei Watch

IFA 2015’in ilgileri üzerine toplayan bir diğer ismi zaten Barcelona’daki Mobil Dünya Kongresi’nde kendisiyle tanışma fırsatı yakaladığımız Huawei’nin yeni akıllısı Huawei Watch oldu. IFA’da bir kez daha görücüye çıkan cihazın bu sefer çıkış tarihinin detaylarını öğrenme şansımız oldu. 18 Eylül’den itibaren satışa sunulacak cihazın en ucuz sürümü 349 en pahalısı ise 799 dolar olacak. Oldukça şık bir tasarıma sahip olan ürünün özelliklerini kısaca hatırlatmak gerekirse; 1.4 inç 400×400 tam yuvarlak AMOLED ekranı olan Huawei Watch Snapdragon 400 işlemciye sahip. 512MB RAM’in eşlik ettiği cihazda 4GB dahili depolama alanı bulunuyor. Bluetooth 4.1 desteği bulunan saat, Android Wear işletimim sistemini barındırıyor. Altı eksenli hareket sensörü, nabız ölçer ve sağlık uygulamalarına sahip akıllı saat kullanıcıya ait koşu mesafesi, tırmanma yüksekliği, adım sayısı ve kat edilen mesafe gibi bilgileri ekrana yansıtabiliyor. Ekran kısmı safir camla dayanıklı hale getirilen, gövde kısmı ise paslanmaz çelikten oluşan cihaz suya ve toza karşı dayanıklı.
samsung
Samsung Gear S2

Fuarın merakla beklenen bir diğer akıllı saati Samsung Gear S 2 idi. Malum aranızdaki sıkı Samsung fanları hatırlayacaklardır, teknoloji devi Note 5’i tanıtırken yeni Gear S2’den bahsetmişti. Gear S2’nin en belirgin özelliği Samsung’un ilk dairesel akıllı saati olması aslında. Tanıtılan diğer pek çok cihaz gibi toz ve su geçirmiyor. Yeni Gear S, 11,4 mm kalınlığındaki Gear S2 ve13,4 mm kalınlığındaki Gear S2 Classic olmak üzere 2 versiyon olarak geliyor. Cihaz 1,2 inç dairesel Super AMOLED ekrana 360×360 piksel çözünürlüğe, 1.0 GHz çift çekirdekli işlemciye, 512MB RAM’e ve 4 GB dahili depolama alanına sahip. Bir diğer ilgimi çeken özelliği ise dönen çerçevesi. İvme ölçer, denge çarkı, kalp ritmi izleyicisi, ortam ışığı sensörü, barometre ve mikrofon Gear S2’nin sahip olduğu sensörler arasında.
nilox3
Nilox’tan çeşit çeşit giyilebilir

İtalyan spor teknoloji markası Nilox da Berlin’deki teknoloji şovunda yeni giyilebilir teknoloji ürünlerini tanıtanlardan. Bunlardan en fazla ilgimi çeken dünyanın ilk giyilebilir güvenlik cihazı Bodyguard, ilk stereo ve kablosuz kulaklık Drops ve yaşam koçu Ernest.

Nilox Bodyguard dünyanın ilk giyilebilir güvenlik cihazı ve tamamen İtalya’da tasarlanmış. Taşınabilir hırsızlık önleme cihazı sevdiğiniz hiç birşeyi kaybetmenize izin vermiyor. Cihaz saat olarak da kullanılabiliyor. Bataryası 4 gün süre ile devam eden cihaz SIM kart ile çalışıyor. Bu sayede istenilen numara aranabiliyor veya SMS gönderilebiliyor. Y sembolü ile belirtilmiş SOS butonu acil durumlarda belirlenmiş numaraları arıyor ve cihazın bulunduğu konumu devreye sokarak müdahale imkanı sağlıyor.

Müzik giyilebilir hale geliyor

Müzik Nilox Drops ile giyilebilir hale geliyor ve tamamen yeni bir müzik deneyimi yaşatıyor. Cihazın her bir kulaklığı birbirinde bağımsız ve kulağa tam olarak oturuyor. Ürün neredeyse tamamen dış seslerden izole edilmiş ve spor yaparken kullanıma çok uygun. Entegre edilmiş mikrofon ve Bluetooth 4.0 sayesinde Drops telefon etmek için de kullanılabiliyor. Bataryası müzik ve aramalar için 3,5 saate kadar dayanıklı. Ürün Ekim ayında 5 farklı renk seçeneği ile piyasada olacak.
DROPS_02
Yaşam koçu Nilox Ernets bir aktivite izleme cihazı ve kullanımı çok kolay. Bilezik şeklindeki cihaz dokunmatik OLED ekrana sahip. Uyku, kalori, adım gibi gün içinde yapılan aktiviteleri kolaylıkla takip edebiliyor. Cihaz bileğin bir hareketi ile aktif hale gelebiliyor. Ve akıllı saat fonksiyonları sayesinde bildirimleri, arama ve hatırlatmaları çekebiliyor. Akıllı telefon ve tabletlere Bluetooth üzerinden bağlanabiliyor. USB ile şarj edilebiliyor.

IFA’da tanıtılan akıllı saatlerin birçoğu yakın zamanda Türkiye pazarına da girecek, hiç merak etmeyin. Ancak içinizde benim işim acele, hemen bir akıllı saate ihtiyacım var diyenleriniz varsa; buraya bir göz atsın derim.

iPhone 6s ve 6s Plus daha düşük fiyatlı olabilir

0

iphone-6s

Apple, 2014 yılında tanıttığı iPhone 6 ve iPhone 6 Plus modellerini, bir dizi teknoloji geliştirmesi eşliğinde iPhone 6s ve iPhone 6s Plus isimleri altında tanıtacak. 9 Eylül 2015’te gerçekleştirilecek lansman öncesinde iki yeni modele ilişkin birçok detay açığa çıkmış durumda. Çeşitli kaynaklara dayandırılan bilgilerden ziyade çok daha keskin detaylar içeren Asya kökenli görseller ve bazı güvenilir analistlerin açıklamaları bu noktada kaynak teşkil ediyor. Akıllı telefonların daha iyi bir kamera, işlemci, 4G çipi, daha kaliteli alüminyum malzeme ve daha parlak ekran gibi özelliklere ek olarak yeni renk seçenekleri ile Force Touch adlı yeni bir ekran özelliğini beraberlerinde getirmeleri bekleniyor.

Peki yeni nesil akıllı telefonların satış fiyatları için göstergeler ne yönde. Tahminler Apple’ın bazı şaşırtıcı adımlar atabileceğine işaret ediyor. iPhone 6s ve 6s Plus’ın yeni kamera ve kullanıcı deneyimini artırmaya yönelik geliştirmelerine ek olarak daha düşük bir fiyat etiketi ile tüketicilerin karşısına çıkması yönündeki iddiaların kaynağı akıllı telefon pazarının genel durumu…

apple

ABD pazarından yola çıkıldığında Android dünyasında 400 dolar satış fiyatına sahip oldukça yüksek donanımlı modellerin ilgi gördüğü dikkatlerden kaçmıyor. Her ne kadar iPhone 6 serisi, Android ekosisteminin ülkedeki pazar payını geriletmeyi başarmış olsa da en yeni akıllı telefonlar baz alındığında hakim durumun değişmeye başladığı görülüyor.

OnePlus 2 gibi modeller daha çok seviliyor örneğin. Üstelik Motorola ve Nextbit gibi oldukça iddialı rakipler de söz konusu. Apple’ın bu noktada bir fiyat ayarlaması yaparak rakiplerini sürklase etme olasılığı ihtimal dahilinde. iPhone 6’nın devamındaki Apple akıllı telefon modellerinde daha düşük kar marjı ile daha çok satış gerçekleştirme konusunun gerçekleşip gerçekleşmeyeceği ise 9 Eylül’de açığa çıkacak. Gelişmeleri izlemeye devam edeceğiz.

Windows 10 pazar payını yüzde 5.21’e yükseltti

Windows10_tips_trics_111

Windows 10 için ilk açıklama, 24 saat içinde 10 milyon kez indirildiği, ardından 3 gün içinde 25 milyon kez indirildiği yönündeydi. Daha sonra 60 milyon ve son olarak da 80 milyon cihazda yüklü olduğu bilgileri kamuoyuyla paylaşıldı. NetMarketShare adlı araştırma şirketinin yayınladığı yeni bir rapor ise konu hakkındaki en yeni bilgi durumunda. Buna göre Windows 10 işletim sisteminin yüklü olduğu cihazların, genel masaüstü işletim sistemi pazarına oranı yüzde 5.21 seviyesine yükseldi.

Windows 10 için geçen ay yayınlanan pazar oranının yüzde 2.47 olduğu düşünüldüğünde sonucun (2 katın üzerinde artış) bir hayli etkileyici olduğu görülüyor. Sonuç olarak yeni nesil Microsoft işletim sisteminin, hızla daha fazla cihaza entegre olduğu ve yüksek bir benimsenme oranına sahip olduğu sonuçlarına ulaşılıyor.

Ekran_Resmi_2015-09-04_14_24_03

Öte yandan söz konusu gelişmenin ana etmenlerinin lisanslı Windows 7 ve Windows 8 kullanıcılarına sunulan ücretsiz yükseltme hakkı olduğu düşünülüyor. Bununla birlikte Windows 10 yükseltmesinin pek çok faktörü var. Windows 10’daki Windows 8/8.1 kullanıcılarının mahrum kaldığı Başlat Menüsü’nün yer alıyor olması, sesli asistan Cortana, yeni kenar tarayıcısı ve daha geleneksel görünüm bunlar arasında sayılabilir. Pazarın genel durumuna bakıldığında ise Windows 7’nin zirvede olduğu sonucuna ulaşılıyor.

Windows XP, Windows 8.1 ise sırasıyla ikinci ve üçüncü sıradalar. Yeni Windows 10, geçen aya göre Apple’ın OS X 10.10 sürümünü geride bırakırken, mevcut performansın devamı halinde kısa süre içinde Windows 8.1’in de geride bırakılması bekleniyor.

Okullar başlamadan ne oynamalı?

0

Evet, tatilimizin artık son günlerine geliyoruz, ama önümüzde hala 2 hafta var, yani hala oyunların içerisine dalmak için vaktimiz mevcut, hele bir de bayram araya girecek, bizlerde sanal dünyalarda gerçek yolculuklara çıkabileceğiz. Peki yazı tatilde, memlekette, seyahatte geçirdiysek, veya oyun oynamaya vakit bulamadıysak neler kaçırdık? Hala vaktimiz varken neler oynamalıyız gelin birlikte inceleyelim.

The Elder Scrolls Online (Xbox One, PS4)
Yaz mevsiminin ilk ayında daha önce PC platformu için piyasaya sunulan The Elder Scrolls Online bizleri karşılıyor. Son yıllarda MMORPG piyasayasında ki yoğun durgunluğun yeniden hız kazandığı TESO, PC platformundaki başarısını konsollarada taşımayı başardı. Kontröllerin ve mekaniklerin konsollar için tamamen elden geçirildiği yapım, özellikle Elder Scrolls serisi hayranları için kaçırılmayacak bir deneyim yaşatabiliyor. Zaten konsol kısmında karnesi zayıf olan MMORPG oyunları, TESO ile birer puanı daha hanesine yazmayı başarıyor. Eğer sizde yaz tatilinde TESO’yu oynamadıysanız, vakit çok geç değil. Konsolun konforunda TESO oynanmak için sizleri bekliyor.

tamriel

Batman: Arkham Knight (PC, PlayStation 4, Xbox One)
Hani oldukça düşük bir ihtimal ama, içimizde hala Batman: Arkham Knight’ı oynama vakti bulamamış kişiler olabilir. Hatta PC kullanıcılarının neredeyse tamamı bu yapımı oynamayadı, çünkü ilk günden itibaren Arkham Knight, oynanamayacak seviyede optimizasyon sorunlarını ev sahipliği yapıyordu. Hatta bu sorunlar öylesine büyük bir noktaya erişti ki, Warner Bros. oyunu satıştan geri çekti ve optimizasyon sorunları üzerinde hızla çalışmaya başladı. Ve iyi haber şu ki, oyunun PC yaması çıktı ve sorunların neredeyse tamamı çözüldü. Yani özellikle PC kullanıcıları için oyunu satın almanın ve oynamanın tam zamanı! Üstelik Arkham Knight’ta ilk defa Batmobile emrimize amade oluyor!

batman-header

Lego: Jurassic World (Xbox One, Xbox 360, PlayStation 4, PlayStation 3, Wii U, Wii, 3DS, Vita, PC)
Kabul edelim, şimdiye kadar çıkmış tüm Lego oyunları, sadece eğlencesi ile değil, ciddi yapımları eğlenceli bir şekilde bizlere sunmasıyla da yüzümüzü güldürmeyi başardı. Hatta hiçbir oyununa “kötü” damgası vuramadık. Tabiki Lego, bu yıl da boş durmadı ve yazın hit filmlerinden Jurassic World’ü de oyun cihazlarımıza getirdi. Eğer siz de oyunlara kafa yormaktan çok eğlenmek istiyorsanız, çok geç değil, Lego: Jurassic World sizleri bekliyor.

lego-jurassic-world-wallpaper

Rocket League (PC, PlayStation 4)
Tabiki kaçırdığımız oyunların arasına Rocket League yazmazsak çok ayıp olurdu. Hem PC’de hem PlayStation 4’te satış rekorları kıran Rocket League, bizleri küçük arabalarımızla halı sahalarda futbol şöleni içine sokmayı başardı. Bu küçük oyun o kadar eğlenceli ve zevkli ki, başına geçtiğinizde bir maç daha derken zamanın nasıl aktığını anlamayacaksınız.

ss_rocket-league_01-1432157811852_1280w

Mad Max (Xbox One, PlayStation 4, PC)
Bu yaz içerisinde beyaz perdeye Tom Hardy ile merhaba diyen Mad Max, Mel Gibson’ı aratmamıştı ve 2 saatten fazla süren filmde aksiyon bir an bile duraksamadan devam etmişti. Tabiki böylesine başarılı bir filmin oyunu çıkmasa olmazdı, nitekim olmadı da. Just Cause serisi ile gönlümüzü kazanan Avalanche Studios tarafından geliştirilen Mad Max, her ne kadar kritiklerden iyi puanlar almasa da, post apokaliptik ortam tutkunlarının kesinlikle kaçırmaması gereken bir yapım!

Mad-Max1.0

Metal Gear Solid V: The Phantom Pain (Xbox One, Xbox 360, Play Station 4, PlayStation 3 ve PC)
Çok geç kalmadınız, yıllardır beklediniz, sabrettiniz. Ama sonunda muradımıza erdik. Yıllardır elimiz kucağımızda bizleri bekleten, Hideo Kojima efsanesinin son oyunu Metal Gear Solid V: The Phantom Pain, sonunda raflardaki yerini aldı ve bizleri Snake’e kavuşturdu. Hakkında çok fazla bişey yazıp çizmeye gerek yok, hatta MGS V’i hala oynamadıysanız, listenin üst kısımlarına da gerek yok! Derhal tüm işlerinizi iptal edin, ve The Phantom Pain’i sindire sindire oynamaya başlayın!

MGSV-header

Asus’tan 3x optik zoom’lu en ince akıllı telefon

Zenfone_Zoom

Dünyanın ilk 4GB RAM’ine sahip telefonu ZenFone 2’nin ardından Almanya’da düzenlenen teknoloji fuarı IFA 2015 kapsamında dünyanın 3x optik zoom’lu en ince akıllı telefonunu tanıttı. ZenFone Zoom model adıyla gelen akıllı telefon, 3x zoom faktörünün yanı sıra 13 megapiksel ana kameraya sahip.

Sarsıntısız fotoğraf çekme imkânı sunan Optik Görüntü Sabitleyici (OIS) özelliği ve optimize edilmiş fotoğraflar çekme imkânı sunan profesyonel düzeydeki Panasonic SmartSFI sensörüne sahip ZenFone Zoom akıllı telefonu, hızlı otomatik odak özelliği ile keskin hatlara sahip fotoğraf çekimlerini de mümkün hale getiriyor. Adeta, akıllı telefonlarda fotoğraf çekimi kavramını yeniden şekillendiren ZenFone Zoom, DSLR çekim tarzını 5 mm’lik metal bir kasaya sığdırarak cebe sokuyor.

Profesyonel kullanıcılar da ZenFone Zoom’un manuel modu ile büyük bir esneklik kazanıyor. Bu kullanıcılar, ISO ayarlarından profesyonel seviyede manuel kontrol sağlarken deklanşör hızı gibi daha bir çok özelliği diledikleri gibi ayarlayabiliyor.

4 çekirdekli 2.5GHz Intel Atom Z3590 işlemci ve 4GB RAM ile çalışan bu akıllı telefon performansıyla da iddialı. Asus, ayrıca aşağıdaki modellerini de ilk kez görücüye çıkardı.

ZenWatch2

ZenWatch 2: ASUS’un akıllı saat ailesi ZenWatch’ın en yeni üyesi ZenWatch 2, iki güne kadar süren pil ömrü ve 2 boyut, 3 kasa rengi ve 18 kordon seçeneği ile öne çıkıyor.

ZenPad_S_8_0

ZenPad S 8.0, ZenPad 8.0 ve ZenPad 10: ASUS’un en son Android’li tabletleri. ZenPad 8.0 için değiştirilebilir kapaklar içerisinde 6 hoparlörlü 5.1 kanal surround ses sisteminin dahil olduğu ses sistemi de içeriyor.

WhatsApp 900 milyon aylık aktif kullanıcıya ulaştı

whatsapp

Anlık mesajlaşma uygulamaları, günümüz mobil cihaz kullanımında anahtar öğeler arasında. Metin mesajı gibi kökeni çok eskilere dayanan metoda ek olarak ses kaydı gönderimi, grup mesajları, resim ve emoji kullanımı gibi özellikleri ile iletişime çok daha güçlü bir boyut kazandırdığı aşikar. WhatsApp ise anlık mesajlaşma denildiği zaman akla ilk gelen platform durumunda.

Yapılan bir açıklama ise WhatsApp’ın aylık aktif kullanıcı sayısının 900 milyona ulaştığı yönünde. Bu rakam, WhatsApp adına yeni bir kilometer taşı özelliği de taşıyor. WhatsApp kurucusu Jan Koum tarafından verilen bilgi, Facebook CEO ve kurucusu Mark Zuckerberg tarafından da sosyal medya üzerinden paylaşıldı. WhatsApp adına en son geçtiğimiz Nisan ayında 800 milyon aylık aktif kullanıcı sayısına ulaşıldığı bilgisi kamuoyuna açıklanmıştı.

Ekran_Resmi_2015-09-04_12_14_21Geçtiğimiz ay sonuçları açıklanan bir araştırma, WhatsApp kullanıcılarının 4’te 3’ünün Android işletim sisteminin yüklü olduğu cihaz saihpleri olduğuna işaret etmişti. Buna göre WhatsApp kullanan iOS’lu cihaz oranı yüzde 22 seviyesindeydi. Bu durum, oldukça geniş bir skaladaki Android cihaz sayısının küresel düzeydeki genel toplamının bir sonucu olmakla beraber Android kullanıcılarının WhatsApp’ı yüksek oranda tercih etmiş olduğuna da işaret.

Öte yandan bir diğer anlık mesajlaşma uygulaması Messenger’ın (Facebook) aylık aktif kullanıcı sayısının geçtiğimiz Mart ayı itibarıyla 600 milyon olduğu duyurulmuştu. İletişimin bu güçlü yazılımlarının 1 milyar aylık aktif kullanıcı rakamına bir hayli yaklaştığı görülüyor. Gelişmeleri izlemeye devam edeceğiz.

IFA 2015’te tanıtılan en iyi akıllı telefonlar

IFA 2015, Almanya’nın Berlin şehrinde 4 Eylül’de ziyaretçilerine kapılarını açıyor. Daha öncesinde ise teknoloji şirketleri, basına özel gösterimlerle en yeni akıllı telefon modellerini tanıttılar. Peki IFA 2015’teki en iyi akıllı telefonlar hangileriydi? İşte yanıtlar…

xperia-z5-premium-lifestyle

Sony Xperia Z5 Premium

Sadece IFA 2015’in değil tüm yılın en iyi akıllı telefonu olmaya aday. 4K ekranlı ilk akıllı telefon, ayrıca 23 megapiksellik kamerasıyla da son derece yetenekli. 4K video kaydına olanak tanıyan kamerasının dışında 5.5 inç ekranı, Snapdragon 810 işlemcisi, 4 GB RAM’i ve 2900 mAh bataryası ile çarpıcı. Cihaz hakkında daha fazla detay için buraya tıklayabilirsiniz.

Xperia_Z5c_Beyaz_Parmak_Izi

Sony Xperia Z5

Sony lansmanının iki numaralı yıldızı Xperia Z5 oldu. Japon teknoloji şirketinin 5.2 inçlik Full HD ekranlı modelinde Xperia Z5 Premium’da kullanılan kamera var. Yani multimedya alanında çok yetenekli bir akıllı telefon söz konusu. Parmak izi okuyucusu, güçlü donanım özellikleri ve enerjik renk seçenekleri ile iddialı modeller arasında. Daha fazla detay için buraya tıklayabilirsiniz.

Sony Xperia Z5 Compact

Xperia Z5 Compact hakkında bilgi için buraya tıklayınız.

Ekran_Resmi_2015-09-04_01_31_39 Huawei Mate S

5.5 inçlik 1080p ekran, 8 çekirdekli HiSilicon Kirin 935 işlemci, 3 GB RAM, 13 megapiksel optik görüntü sabitleme özellikli kamera ve zarif tasarımı ile IFA 2015’in en iyi akıllı telefonları arasında.

lenovo-PHAB-plus__021

Lenovo Phab Plus

Dev akıllı telefon Lenovo Phab Plus, 6.8 inçlik ekrana sahip. Snapdragon 615 işlemci, 2 GB RAM, 32 GB dahili depolama kapasitesi, 3500mAh pil, Dolby Atmos 3D ses teknolojisi, 13 MP arka/5 MP ön kamera ve sofistike tasarımı ile ilgi çekici modeller arasında.

vibe

Lenovo Vibe P1 

Lenovo Vibe P1, 5.5 inç ekranı, Snapdragon 615 işlemcisi, 13 MP arka kamerası, 2 GB RAM, 32 GB dahili depolama ve microSD desteği ile yılın güçlü orta segment modelleri arasında.

Lenovo Vibe P1m

Lenovo P1m ise daha küçük bir ekranla geliyor. 5 inç ekranının yanı sıra 8 MP ana kamera, 4000mAh gibi oldukça büyük bir pil, 16 GB dahili depolama kapasitesi ve 2 GB RAM özellikleri ile çarpıcı bir orta sınıf model görüntüsü çiziyor.

Ekran_Resmi_2015-09-04_01_31_08

Lenovo Vibe S1

Ön kısmında bulunan iki ayrı kamera ile dikkatleri üzerine çeken cihaz, bu sayede selfie’lere derinlik gibi boyutlar katabiliyor. Ön kameralarından biri 8, diğer 2 MP olan cihazın arka kamerası ise 13 MP. Yani aynı akıllı telefonda 3 ayrı lens mevcut. Üstelik ekonomik bir fiyat etiketi ile gelme olasılığı yüksek. Türkiye pazarında da yer alacağını belirtelim.