Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 1883

    Kadınların mobil gardıropları…

    0

    Kadınlar alışverişe meraklıdır. Hangi mağazada hangi ürün çıkmış, Meral üzerindeki bluzu nereden almış, Bahar’ın rujunun markası ne şeklindeki soruların cevaplarını bilmek isterler. Bakımlı ve şık kadın olmanın en önemli kuralıdır aslında tüm bu bilgilere sahip olmak. Kadınlar o mağaza senin bu mağaza benim gezmeye de bayılırlar. Ancak son zamanlarda kadınların mağaza hevesi biraz kırılmış gibi gözüküyor. Çünkü karış karış arşınladıkları mağazalar ve çok daha fazlası artık mobil platformda da hizmet veriyor.

    Color line  icons on the theme of online shopping
    Color line icons on the theme of online shopping

    Yapılan araştırmalar kadınların online alışverişi erkeklerden çok daha fazla tercih ettiğini ortaya koyuyor. Kadınlar mobil ticarette, sosyal medyada ve mobil uygulama kullanımında erkeklerden bir beden üstünler. Son rakamsal verilere göre kadınların yüzde 72’si online alışveriş yapmayı tercih ediyor. Tabii bir de bunun e-posta ile bilgilendirme tarafı var. İnternette faaliyet gösteren tüm markaların yeni çıkacak ürünleriyle ilgili e-postaları alan kadınlar, renklerin ve kumaşların cazibesine kapılarak kendilerini alışverişin tam ortasında buluyorlar. Araştırmada e-posta ile bilgilendiren kadınların yüzde 14 oranında bu bilgilendirmeyi alışverişe çevirdiği görülüyor. Onu çıkarıp diğerini deneyen, saatlerini mağazalarda geçiren kadınların online alışverişte geçirdikleri zaman ise bir hayli şaşırtıcı. Kadınlar internet platformunda yaptıkları alışverişe sadece 14 dakika ayırıyorlar. Tüm fırsatları takip eden kadınlar internette düzenlenen kampanyaları da kaçırmıyorlar. Kampanyaları takip ederek indirimdeki ürünleri satın almayı tercih eden kadınların oranı yüzde 71’i buluyor. Gelelim mobil tarafa… Kadınlar erkeklerden yüzde 40 oranında daha fazla uygulama yüklüyor. Ücretli uygulamalarda bu oran yüzde 17 olarak görülüyor. Ve gelelim araştırmanın en can alıcı noktasına. Gerçek şu ki mobil alışverişlerde kadınlar erkeklerden yüzde 200 daha fazla harcama yapıyor! Kadınların en aktif kullandığı platformlar ise Instagram, Facebook, Twitter, Pinterest ve Zynga…

    Instagram’da beğendim aldım
    Son zamanlarda kadınları mobil platformda alışveriş yapmaya teşvik eden en önemli uygulama Instagram. Fotoğraf paylaşımına ve yorum yapmaya imkan veren bu uygulamada, giyim, takı, ayakkabı ve çanta gibi ürün grupları var. Açıklanan son rakamlara göre fotoğraf paylaşmaya imkan sunan sosyal medya platformu Instagram’ın bugün dünyada 300 milyondan fazla kullanıcısı bulunuyor. Bu rakam, sosyal medyayı aktif olarak kullanan Türkiye’de ise 3 milyonu aşmış durumda… Son dönemde kadınların mobil ticaret platformu olarak kullanmaya başladıkları Instagram, farklı markaların da müşterilerine değişik kampanyalarla ulaştıkları bir ortam haline geldi. Dünya çapında gelişmiş ve gelişmekte olan markaların yüzde 40’ı Instagram’da yer alıyor ve bunların yüzde 25’i haftada en az 1 fotoğraf paylaşıyor. Yapılan mobil ticarette ise dünya çapında 110 milyon kişinin Instagram üzerinden alım satım yaptığı tahmin ediliyor. Türkiye’de bu rakam 100 bine yakın… Sosyal medyanın sunduğu olanaklar kadınları aynı zamanda girişimciliğe de yönlendiriyor. Kadınların m-ticarete atılmasındaki en önemli katalizörlerin başında Instagram geliyor. Bugün Instagram’da kıyafet satan, ikinci el ürün satan binlerce hesap var. Yapılan bir başka araştırmaya göre, m-ticarete atılan kadın girişimci sayısı son 5 yılda Instagram sayesinde tam 4 kat artış göstermiş durumda. En çok bebek ve çocuk ürünleri, kadın giyim, kozmetik ve organik ürünlerin satışı yapılıyor. Alışveriş yapmak ise son derece pratik. Instagram üzerinden ilginizi çekecek hesapları takip ediyorsunuz. Hesaplardan paylaşılan ürünlerde beğendiklerinizi hesapta belirtilen WhatsApp numarasına bildiriyorsunuz. Ve siz hiçbir zahmete girmeden beğendiğiniz ürünler kapınıza kadar teslim ediliyor. Araştırmada en çok hangi illerde kadınların m-ticarete yatkın oldukları da belirtilmiş. İstanbul ve İzmir kadın girişimcilerin m-ticarete en yoğun şekilde atıldığı ilk 2 il olarak öne çıkarken, üçüncü sırada ise Balıkesir yer alıyor. Bu 3 ilin ardından ise sırayla Adana, Ankara, Bursa, Antalya, Kocaeli, Muğla ve Kütahya geliyor.

    Beyaz Saray fotoğrafçısından iPhone şov!

    barrack-obama-bill-gates

    ABD Başkanı Barack Obama’nın Washington’da bulunan resmi karargahı Beyaz Saray’ın resmi fotoğrafçısı Pete Souza, ‘Instagram’da Bu Yıl’ adını verdiği koleksiyon serisinin 2015 versiyonunu 300’den fazla kişinin takip ettiği kendi hesabı üzerinden paylaştı.

    Genellikle profesyonel fotoğraf makinesi Canon 5D Mark III kullandığını, ayrıca Leica, Sony gibi markaların modellerini de tercih edebildiğini belirten Souza, paylaştığı son fotoğraf serisinde ise ‘kare formattaki’ çalışmalarını tamamen iPhone ile çektiğini ifade etti. Diğer formatlardaki fotoğraflarında fotoğraf makinesi kullandığını sözlerine ekledi.

    barrack-obama

    Beyaz Saray fotoğrafçısının paylaştığı çalışmalar, sosyal medyada büyük ilgi görürken Apple CEO’sunun da buna kayıtsız kalmadığı görüldü. Kendi Twitter hesabından Souza’nın koleksiyonunu paylaşan Cook, ‘Büyüleyici’ ifadesini kullandı. Apple’ın tepe noktasındaki başarılı isim, genellikle sosyal medya üzerinden link barındıran içerikler paylaşmaktan kaçınmasıyla tanınıyor.

    Souza, ayrıca fotoğraf paylaşmadan önce kullandığı uygulamanın adını da açıkladı. Saygın fotoğraf düzenleme uygulamaları arasında yer alan Hipstamatic’i kullandığının altını çizdi. ABD Başkanı Obama’nın yürüyüş, dinlenme anlarından toplantılarına kadar geniş bir görsel içeriği herkese açık sosyal medya hesabından paylaşan Souza, övgü dolu yorumlar aldı.

    Haberin devamında ve üstte, bu fotoğraflardan bazılarını görebilirsiniz. Ayrıca buraya tıklayarak ilgili Instagram hesabına göz atabilirsiniz.

    barrack-obama

    Ek Bilgi: En üstte ABD Başkanı, teknoloji dünyasının en önemli isimlerinden Bill Gates ile.

    Facebook’ta nasıl fenomen olursunuz?

    0

    gorsel55

    Facebook’u şöhrete giden yolda başarılı bir biçimde kullanmaya ne dersiniz? Çevrenizde hayranlık uyandırmak ve dikkat çekmek istiyorsanız bugün size Facebook ortamında nasıl ünlü olacağınızı hatta daha da ileri giderek herkesin ilgisini üzerine çeken bir Fenomen olmanın yöntemlerini anlatmaya çalışacağım. Facebook’ta yapacağınız paylaşımları yoluyla daha çok kişi tarafından dikkatini nasıl kendi üzerinize çekersiniz ve daha çok kişiye nasıl ulaşırsınız sorularına cevap vermeye çalışacağım.

    Uzun lafın kısası arkadaş çevrenizde, iş yerinizde veya okul hayatınızda çok fazla nasıl tanınabilirsiniz? İşte size bir “Facebook Fenomeni” olmak yolunda neler yapabileceğinizin adım adım listesi:

    Kendinize Özgün Tarzınız Olsun: Yapacağınız tüm içerik paylaşımlarında kendinize has bir tarzınız olsun. Ne kimseye benzemeye çalışın ne de popüler olmak için başkalarının yaptıklarını taklit edin. Kendi tarzınız olmadan fenomen olmayı unutun. Ve elbette yaptığınız işte de tartışmasız çok iyi olmanız gerekiyor.

    Fotoğrafınız Sizin Vitrininiz : Hiçbir zaman paylaşacağınız fotoğrafların kalitesinden ödün vermeyin. Facebook’u dünyanın en işlek bir caddesindeki bir mağazanın vitrini gibi düşünün. Vitrindeki fotoğraflarınız ne kadar kaliteli, aydınlık ve sıra dışı olursa o derece dikkat çekecektir.

    Takipçilerinizle İletişim Kurun: Çok iyi tanımasanız bile tüm takipçilerinizle güçlü iletişim kurmaya çalışın. Onları ilgili oldukları gruplara taşıyarak ilgilerini çekebilecek paylaşımlar yapmaya çalışın.

    Gündemi Sıkı Takip Edin : Türkiye ve Dünya gündemine hakim olmadan gündem tartışmalarına asla girmeyin. Bilgisiz olduğunuz ve gündemi takip etmediğiniz anlaşılırsa bırakın fenomen olmayı insanlar sizinle dalga geçerler. Böyle bir şeye sebebiyet vermemek için tartışmaya katılacağınız her güncel konuyu enine ve boyuna internetten araştırın.

    Mizah Olmazsa Olmaz: Komik olmaktan bahsetmiyorum. Güçlü bir mizahi yanınızın olması ve kaliteli espriler ile insanları gülümsetebilmek tanınırlığınızı artırabilecek en iyi yöntemlerden biridir. Mizahi yanı güçlü olanlar hep insanların yanında görmek isteyecekleri tiplerdir.

    Olaylara Olumlu Bakın: Unutmayın ki, negatif, kötümser ve sürekli olumsuz eleştiri yapan insanları kimse sevmeyeceği gibi bu konuda ısrarcı olduğunuz takdirde insanlar sizi arkadaşlıktan bile çıkartabilirler. Olaylara olumlu yönden yaklaşın ve her fikre karşı ılımlı bir tavır sergileyin. Olumlu yönde hareket eden insanları çok daha fazla kişi tanımak isteyecektir.

    Film, Dizi, Tiyatro ve Konser Kültürünüzü Geliştirin : İnsanların ilgisini çekmek istiyorsanız ortak ilgi alanları konusunda bunu bilginizle yapabilirsiniz. Film, dizi, tiyatro ve konserler hakkında entelektüel kültürünüzü geliştirin.

    Duyguları Harekete Geçirin: İnsanları duygulandıracak, çok kızdırıp veya çok sevindirecek içerikleri paylaşmak akılda kalmanızı kolaylaştıracaktır.

    Arkadaşlarınızı Gruplandırın: Facebook ardadaşlarınızı belirleyeceğiniz başlıklarda farklı kategorize edilmiş geuplarda tutun. Örnek vermek gerekirse: Lise arkadaşlarım, eski işyeri arkadaşlarım, tatil arkadaşlarım, sanat dünyası, medya dünyası, akrabalar vs. Siz de böyle bir gruplama yaparsanız paylaştığınız bir içeriği en ilgili olabilecek gruplarla paylaşarak çok daha fazla dikkat çekebilirsiniz.

    Bir Şeyi Yapmanın Yolunu Anlatın: Çünkü her zaman “bir şeyi yapmanın 10 Yolu” benzeri şeyler ilgi çeker. Mesela; bu yaz gidilebilecek en ilginç 10 Avrupa şehri veya evde yapabileceğiniz 10 sütlü tatlı tarifi benzeri yazılar ilgi çekecektir.

    Rutin Paylaşımlar ve Zamanlama: Facebook paylaşımlarınızın ne zaman yapıldığı da çok önemlidir. Rutin paylaşımlar yapmaya gayret edin. Genel olarak tavsiyem tüm paylaşımların daha çok sabahın erken saatlerinde yapılması olacak.

    Tanıştığınız Tüm Kişilerle Facebook Arkadaşı Olmaya ÇalışınGünlük hayatta her geçen gün ve gittiğiniz her yerde yeni insanlarla tanışırsınız. Onlarla iletişimde kalabilmek için Facebook hesaplarını isteyin ya da aldığınız kartlarından Facebook hesaplarını bularak arkadaş olmayı deneyin. Yıl sonunda baktığınızda bu yaptığınız küçük çalışmanın size binlerce takipçi getirdiğini göreceksiniz.

     

    The Beatles koleksiyonu 24 Aralık’ta ‘online’ oluyor

    The Beatles dinler misiniz? Plak, CD ya da kasetten dinlemek; belki iTunes gibi alışkanlıklar ama şimdiye kadar müzik akışı uygulamalarında yer almamayı tercih eden grup, 24 Aralık 2015’te bu popüler sahaya giriş yapıyor. İşte detaylar…
    Beatles_ad_1965_just_the_beatles_crop

    Müzik tarihinin en çok sevilen, en fazla ses getiren gruplarından The Beatles, 24 Aralık 2015 tarihinden itibaren Spotify, Google Play Music, Apple Music, Amazon Prime Music’in aralarında bulunduğu müzik servisleri üzerinden dinlenebilecek. Önde gelen medya platformlarından Recode’un haberine göre The Beatles koleksiyonuna Spotify’ı ücretsiz olarak kullanan kimseler tarafından da erişim mümkün olacak. Öte yandan bir diğer popüler müzik servisi Pandora’nın popüler müzik grubunun parçalarını kullanıcılarına sunmayacağı belirtiliyor. Gerekçe ise bu konuda bir lisans anlaşması yapılmak istenmemesi yani maliyetler.

    Bir diğer ayrıntı ise Apple Music’le ilgili. The Beatles şarkılarının, Beats 1 adını alan canlı radyo kanalı üzerinden çalınıp çalınmayacağı sorusu şimdilik yanıtsız. 24 Aralık itibarıyla özellikle The Beatles’ı sadece ‘duymakla’ yetinmiş, ancak dinlememiş (yaş itibarıyla) çok sayıda küresel kullanıcı, yeni bir müzik deneyimine merhaba diyecek.

    The Beatles, genel olarak dijital ortama çekimser kalmayı tercih etti. Hemen hemen tüm müzik parçalarına ulaşılabilen iTunes’a uzun görüşmelerin ardından 2010 yılında katılmıştı. Apple’ın o zaman ki CEO’su Steve Jobs, bu durumu kariyerindeki en zorlu süreçlerden biri olarak tanımmış ve çok sevdiği grubun iTunes’a girişinden övgüyle söz etmişti.

    Google, şifre girmeyi tarihe karıştırmak istiyor

    google-products

    İnternet ve yazılım teknoloji şirketi Google, kullanıcılar için yeni deneyimlerin kapısını aralamaya hazırlanıyor. Henüz deneme safhasında olan ve az sayıda kullanıcı tarafından testleri süren uygulama, şifre girilmeksizin Google hesaplarının aktif edilmesine dayanıyor. Bunun için geliştirilmeye devam edilen metot ise kısaca şu şekilde…

    Söz konusu test, Android işletim sistemine sahip cihazlarda (muhtemelen ilk aşama olarak) Google hesaplarına şifresiz girilmesine dayanıyor. Bunun için Android’li cihaz yetkilendiriliyor ve herhangi bir bilgisayar üzerinden hesap yetkileri giriliyor. Ardından akıllı telefon/tabletlere bildirim geliyor ve onay verilmesi ile birlikte artık şifresi olarak Google işlemleri gerçekleştirilebiliyor. Yöntemin uygulanabilmesi için Android’li cihazın tuş kilidi aktif durumunda olmaması gerekiyor.

    Google, konuyla ilgili yaptığı açıklamada; küçük bir kullanıcı kesiminin Google hesapları için yeni bir giriş yöntemini test etmekte olduğunu doğruladı. Geçtiğimiz aylarda Yahoo’nun da benzer bir metot üzerinde çalıştığı ortaya çıkmıştı. woman-sues-google-for-draining-her-bank-account-due-to-play-store-hack

    Konunun bir diğer boyutu… 

    Google, yukarıda özetlenen prensip sayesinde hacker’ların şifre kırarak kullanıcı hesaplarını ele geçirmelerinin de önüne geçmeyi amaçlıyor. Her yıl milyonlarca Google hesabı, 123456 gibi basit şifreler nedeniyle kötü amaçlı siber saldırganların eline geçiyor.

    Günümüzde Google hesaplarının ele geçirilmesi, dijital verilerin güvenliği açısından en son istenecek faktörler arasında. Bu nedenle internet kullanıcılarının en azından şifrelerini daha karmaşık yapılarda oluşturması tavsiye ediliyor. Gelişmeleri izlemeye devam edeceğiz.

    İnterpol ve FBI, bu virüsün peşinde

    1450707462_botnet_1

    FBI, Interpol ve Europol kuruluşları işbirliğiyle yürütülen küresel bir çalışma sayesinde Dorkbot adı verilen bir botnet ortaya çıkarıldı. Bir antivirus yazılımları şirketinin teknik analizleriyle destek verdiği çalışmaya göre Dorkbot’un 190 ülkede 1 milyonu aşkın bilgisayarı etkilediği tahmin ediliyor. Dorkbot, önce Facebook ve Twitter üzerinden parola hırsızlığı yapıyor, sonra da tüm bilgisayar sisteminin denetimini ele geçirmeye odaklanıyor.

    Kuzey Amerika, Avrupa ve bazı Asya ülkelerindeki kurumların C&C, yani komuta ve kontrol sunucularında ortaya çıkan kesintiler üzerinde FBI, Interpol ve Europol gibi uluslararası polis organizasyonları devreye girerek bir operasyon başlattı. Çalışma sonucu ortaya çıkarılan Dorkbot adlı botnetin 190’ı aşkın ülkeye yayıldığı belirlendi. Dorkbot’un 1 milyondan fazla bilgisayara bulaştığı tahmin ediliyor.

    1450707461_botnet_2

    Dorkbot nedir?

    Teknik adı ‘Win32/Dorkbot’ olan Dorkbot; sosyal ağlar, spam ya da çıkartılabilir bellekler aracılığıyla yayılan bir botnet. Botnet, uzaktan yönetilen ve kötü amaçlı yazılım bulaşmış çok sayıda bilgisayarın oluşturduğu ağı tanımlar. Dorkbot, bir kere makineye yüklendiğinde, güvenlik yazılımının normal operasyonlarını engellemeye ve güncelleme sunucusuna erişimi durdurmaya çalışır. Daha sonra da sistemi ele geçirmek üzere komutlarını ilgili sunucuya iletir.

    Neyi hedefliyor?

    Facebook ve Twitter gibi popüler hizmetleri hedefleyen bir parola hırsızı olmanın yanı sıra Dorkbot aslında bilgisayarın tüm sistemini ele geçirmeye odaklanır. Sistemin denetimini ele geçirdikten kısa bir süre sonra da akrabası olan diğer bazı kötü amaçlı yazılım kodlarını yükler. ‘Win32/Kasidet-Neutino bot’ ya da ‘Win32/Lethic’ olarak bilinen bu zararlı akrabalar ile DDoS saldırıları yapılabilir ya da spam gönderimi yapılabilir.

    Konuyla ilgili açıklama yapan ESET Güvenlik Araştırmacısı Jean-Ian Boutin, “Her hafta dünyanın her bölgesinden gelen binlerce algılama ile karşı karşıyayız. İnterneti güvenli tutmak ve kullanıcılarımızı korumak için, bu botneti engelleme çabalarına teknik analizlerimizde katkıda bulunuyoruz” bilgisini paylaştı.

    Sonraki Android’li BlackBerry bütçe dostu olacak

    0

    blackberry

    Kanada merkezli teknoloji şirketi BlackBerry, 2015 yılında radikal bir hamleye imza atmış ve Android işletim sistemine sahip ilk akıllı telefon modelini duyurmuştu. Şirketin BlackBerry Priv model ismine sahip akıllı telefonundan sonra ne gibi adımlar atacağı merak ediliyordu.

    BlackBerry CEO’su John Chen, tanınmış medya platformu Bloomberg’e verdiği röportajda sonraki Android’li modeline dair ilk ‘resmi’ işaretleri verdi. Sonraki akıllı telefon modelinin bütçe dostu olacağını belirtti. Priv’e göre daha ekonomik bir model olacağını ifade eden Chen, muhtemelen orta sınır bir Adnroid’li BlackBerry modeline imza atılacağını söyledi.

    BlackBerry, sonraki modelinde ekonomik bir Android’li seçeneği potansiyel kullanıcılara sunacak. Bununla birlikte modeled air henüz herhangi bir detay açığa çıkmış değil. Fiyat ve donanım yapı taşlarının önümüzdeki süreçte yavaş yavaş açığa çıkması yönünde ise beklenti hakim.

    blackberry

    BlackBerry Priv, 3 aylık süre zarfında 700 bin ünite satmayı başarmıştı. Fiyatı ise 699 dolar seviyesindeydi. Gördüğü ilgi ile Kanadalı şirketin adeta ‘can damarı’ haline gelen model, önemli bir kar marjının da kaynağı olmayı başardı.

    Öte yandan BlackBerry Priv ile ilgili olarak yeni pazarlara açılma hamleleri de hız kesmeden devam ediyor. Cihazın önümüzdeki aylarda 30’dan fazla yeni pazarda daha teknoloji raflarında yer alacağı belirtiliyor.

    Bu müzik klibi iPhone 6s ile çekildi

    Ekran_Resmi_2015-12-21_20_01_45

    Apple iPhone 6s ile ilgili tüketici memnuniyeti bir hayli yüksek seviyelerde. Sosyal medya üzerinden paylaşılan çoğu video ve fotoğrafın bu en yeni akıllı telefon modeli ile gerçekleştirildiği görülüyor. iPhone 6s’in 4K video kaydı yeteneği ile videografi meraklıları nezdinde dikkatleri her zamankinden daha fazla çektiği de bir gerçek.

    Yeni bir gelişme ise akıllı telefonun video kaydı özelliğinin oldukça yüksek seviyede profesyonellik gerektiren bir konuda, bir müzik klibinde kullanıldığına işaret ediyor. Sven Dreesbach adlı yönetmen, Robot Koch’un Dark Waves feat Delhia de France adlı parçası için gerçekleştirdiği klip çalışmasının tamamını iPhone 6s ile tamamladı. Ortaya haberin devamında izleyebileceğiniz etkileyici çalışma çıktı.

    [vsw id=”AsnI5Z46Qms” source=”youtube” width=”425″ height=”344″ autoplay=”no”]

    Sualtı kompozisyonları ile dikkat çeken klipte, genel olarak açılar ve gün ışığının kullanımı etkileyici kareleri beraberinde getirdi. Suya dayanıklılık özelliği bulunmayan iPhone 6s, özel sualtı ekipmanları kullanılarak denizin birkaç metre altında da kullanıldı. Beastgrip adlı sistemle gerçekleştirilen sualtı çekimlerinde ayrıca akıllı telefona balıkgözü ve genişaçı lensler de takıldı. Videonun düzenlenmesinde Filmic Pro uygulamasının kullanıldığı kaydedildi.

    Yaklaşık dört dakika uzunluğundaki videoda HD slo-mo özelliğinin de aralarında yer aldığı yazılımsal çeşitli kamera niteliklerinden de yararlanıldı. Video klibin tüm aşamalarında çok sayıda kişinin görev aldığının da altı çizildi. İlgili videoya mutlaka göz atın; iyi seyirler…

    iPhone 6s satın almayı mı düşünüyorsunuz? Buraya tıklayınız…

    Fotoğrafta hız efekti nasıl verilir?

    hiz02

    Bu yazımda fotoğrafla ilgilenen hemen hemen herkesin merak ettiği fotoğrafta hız efekti nasıl verilir konusunu ele alıyorum.

    Fotoğrafta belli teknikler ve yöntemlerle fotoğrafı çeken kişi duygularını, düşüncelerini ya da anlatmak istediği konuları aktarır. Bu teknikler bazen fotoğraf makinesinin özelliği olduğu gibi genel fotoğraf kurallarının sonucu da meydana gelebilir. Fotoğrafçı bu tarz teknikleri bilmeli ve yeri geldiğinde ya da kullanmak istediğinde bunu kadrajına yansıtabilmelidir.

    Yaygın olarak kullanılan tekniklerden biri de fotoğrafta hız efektidir. Malum iki boyutlu bir ortam olan fotoğrafa hız boyutunu vermek o kadar kolay değildir. Örneğin saat 200 km ile giden bir otomobili biz gözümüzle görürüz. Ancak bunu fotoğrafa aktarmak gözümüzün gördüğü kadar kolay olmayabilir. İşte burada devreye düşük enstantane kavramı girer.

    Enstantane hızı eşittir konunun hızı

    Enstantane sensörün önünde duran perdenin açılıp kapanma hızıdır. 1/X (X burada bir rakam olur) şeklinde ifade edilir ve birimi saniyedir. Örneğin 1/100 saniyenin yüzde biri anlamına gelir. Benzer şekilde 1/1000 de saniyenin binde biri. Bu perdenin açılıp kapanma hızı hareketli bir konunun hızına eşitse fotoğraf net çıkar. Yani kaba bir örnekle anlatmak gerekirse: Koşan bir insanı 1/250 enstantane ile çekerseniz net çıkar. Daha düşük bir değer kullanırsanız (mesela 1/30) flu çıkar ve fotoğrafta hız efekti oluşur.

    hiz03

    Yani konunun hızından düşük bir enstantane değeri kullandığınızda o nesnenin hareketini fotoğrafa yansıtırsınız. Bu tekniğin birçok kullanımı vardır: Koşan atlar, gece ya da güneş battıktan hemen sonra yapılan yol çekimlerinde otomobil farlarının iz şeklinde görünmesi, şelale fotoğraflarında suyun akıyormuş efektini vermesi, elindeki çekiçle bakır bir kaba şekil veren bir adamın el hareketi ve benzeri örnekler verilebilir.

    Hızı nasıl ölçeceğiz?

    Hepimiz matematikçi ya da fizikçi olmadığımıza göre konunun hızını enstantane değeri cinsinden nasıl bileceğiz sorusu akla gelebilir. Bunun kolay bir yöntemi vardır: Deneme yanılma. Farklı enstantane değerleri ile yapacağınız çekimlerle hareket efekti verecek değeri bulabilirsiniz. Bu değeri bulduğunuzda biraz üstü ya da biraz altı size hız efektinin ne kadar olması gerektiğini gösterecektir. İstediğiniz değeri kullanarak vermek istediğiniz duyguyu az ya da çok kadraja yansıtabilirsiniz.

    Dikkat edilmesi gerekenler

    Bu tarz hız efekti çekimleri genelde düşük enstantane ile yapıldığından fotoğraf makinesini bir yere sabitlemek gerekebilir. Bunun için yanınızda tripod taşımak gerekebilir. Bu mümkün değilse makineyi bir yere sabit bir şekilde koymak da iş görür. Özellikle şelale yani suyun döküldüğü yerlerde yapılan çekimlerde 1/30 ve altı enstantane değerleri kullanıldığı için tripod şart olur.

    Enstantane değerini gerektiğinden çok düşük vermek de sorun olacağı için o konuya uygun değeri bulmak önemlidir. Çünkü çok fazla düşük enstantane değeri de konunun görünmemesine yol açar. Buna dikkat etmek gerekir. Her konu ve hareket için farklı bir sınır değer vardır. Bunun altına inildiğinde konu karede görünmez hale gelir.

    hiz01

    Bu tarz çekimlerde genelde enstantane öncelikli çekim modunu kullanmak mantıklıdır. S olarak geçen bu mod sayesinde istediğimiz enstantane değerini sabitleyebiliriz. Fotoğraf makinesi bu enstantaneye karşılık gelen diyafram değerini otomatik olarak verecektir. Burada dikkat edilmesi gereken konu verilen enstantane değerinin ortamın durumuna uygun olmasıdır. Çünkü çok aydınlık ya da çok karanlık ortamlara uygun olmayan bir enstantane değeri makinenin yanlış çekimler yapmasına sebep olabilir.  Örneğin gündüz bir şelale çekimi yaparken çok düşük enstantane verdiğinizde buna karşılık gelecek diyafram kullanılamayabilir. Bu sorunu çözmek için ND adı verilen filtreler kullanılır. Bu filtreler makineye gelen ışık şiddetini azaltır. Bazı fotoğraf makinelerinde ND filtresi dijital olarak bulunur. Bu özelliği de kullanabilirsiniz.

    Günümüzde bazı fotoğraf makinelerinde ve cep telefonlarında ‘ışıkla boyamak’ adı verilen bir mod bulunur. Bu mod özellikle gece çekimlerinde arabaların farlarının iz oluşturması, bir lamba ile yazı yazmak gibi eğlenceli sonuçlar için kullanılabilir. Bu tarz modları deneyerek siz de eğlenceli fotoğraflar üretebilirsiniz.

    Fotoğrafa hız efekti vermek fotoğrafçının zaman zaman kullanması gereken, kadraja renk ve fikir katan güzel bir tekniktir. Bu tarz tekniklerin farklı kombinasyonlarla kullanımı ile fotoğrafçı duygularını kadraja aktarabilir. Anlatması benden denemesi, uygulaması ve kullanması sizden.

    Işığınız bol olsun…

    Robotlar sanat eseri üretebilir mi?

    Günümüzde tam bir yapay zekadan bahsedemiyor olsak da, robotların büyük verilerden çıkarımları başta olmak üzere, birçok farklı yöntemle sanat formlarında çalıştığını görebiliyoruz. Resim, heykel, müzik ve şiir üreten robotlar, sanata katkı sağlayabilirler mi?