Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 1884

    LG, 2016’da kendi işlemcilerine yoğunlaşabilir

    LG_NUCLUN_03

    Akıllı telefon pazarında özellikle işlemci ile ilgili gündem oldukça sınırlıdır. Çin merkezli MediaTek ve Amerikan Qualcomm’un teknolojilerinin genel olarak mobil dünyanın işlemci komponentlerine ilişkin tercihleri şekillendirdiği bilinir. Son dönemde ise özellikle Samsung’un çarpıcı bir atılım içerisinde olduğu görüldü. Şirketin kendi işlemcilerini gerek akıllı telefon ve tabletlerinde gerekse akıllı saatlerinde kullanışına tanıklık edildi. 2016 yılı için de işlemci konulu rekabetin bazı ‘yükselen üreticilerle birlikte’ daha da kızışması bekleniyor. Yeni bir haber ise LG’nin de bu alana gitgide daha fazla ağırlık verdiğine işaret ediyor.

    Yeni bir rapora göre Güney Koreli teknoloji şirketi LG, 2016 yılında ‘Qualcoom’a bağımlılığını azaltmak’ niyetinde ve bu doğrultuda adımlar atmaya hazırlanıyor. Kendi geliştirdiği Nuclun işlemcileri ise bu noktada dikkat çekiyor… LG_NUCLUN_01

    İddiaya göre LG, Nuclun adını alan işlemcilerinin yeni versiyonunu (V10) sonraki modellerinin çoğunda kullanmayı planlıyor. 16nm mimarisine dayanan işlemcileri, ARM Cortex A-72 ve A53 birlikteliği ile geliyor. Gelişmiş Nuclun işlemcilerinin 2016 yılı ilk yarısındaki ‘iddiası yüksek’ LG G5’te kullanılabileceği belitiliyor. Otoritelere göre geliştirilen işlemcilerin bu modelde kullanılması son derece mantıklı.

    Şimdilik akıllı telefon dünyasındaki donanım yapı taşlarına dair dedikodulara pek sık rastlanmıyor, sonraki nesil LG Nuclun işlemcinin LG G5’te kullanacağı iddiası ise teknoloji basınında geniş yer buldu ve 2016’da söz konusu gelişmeye tanıklık etme olasılığı yüksek görünüyor. Gelişmeleri izlemeye devam edeceğiz.

    Windows 10 Mobile yükselişte

    maxresdefault

    Microsoft’un geçtiğimiz aylarda tanıtılan yeni akıllı telefon modelleri ile kullanımına başlanan en son mobil işletim sistemi sürümü Windows 10 Mobile’a ilişkin yeni veriler açıklandı. Bir araştırma şirketinin yayınladığı, 15 Aralık itibarıyla Windows mobil işletim sistem sürümlerinin kullanım oranlarına dair oranlara göre Windows 10 Mobile’ın payı yüzde 8.8’e yükseldi. Geçtiğimiz ay, yüzde 7 hattında bulunan sürümün yükselişi, yeni Lumia 950 ve Lumia 950 XL’in gördüğü ilgi ile orantılı.

    Öte yandan Windows’un mobil taraftaki sistem sürümlerinde zirvenin sahibi değişmedi; Windows Phone 8.1 sürümü, yüzde 77,6’lık oranla kullanımı en yaygın Windows Phone sürümü oldu. Söz konusu oran, diğer sürümlerin kat kat üzerinde… Ekran_Resmi_2015-12-21_19_59_01Windows 10 Mobile’ın yukarıda görülen oranla (yüzde 8,8) üçüncü olduğu listede, Windows Phone 8’in yüzde 8,9’luk oranla ikinci olduğu dikkatlerden kaçmıyor. Bununla birlikte Windows 10 Mobile ile arasındaki yüzde 0,01’lik farkın sonraki raporda kapanmasına kesin gözüyle bakılıyor. Özetle Windows 10 Mobile’ın kısa süre içinde yüzde 10 hattını geride bırakması bekleniyor.

    Windows Phone 7 ve 7.x sürümlerinde ise kullanım oranı yüzde 4,8. İşletim sistemlerine dair oranların geçtiğimiz ayla kıyaslanmasında Windows 10 Mobile haricindekilerin yüzde 1.3-yüzde 0.2 arasındaki oranlarda gerilediği görülüyor.

    Gelişmeleri izlemeye devam edeceğiz…

    Okuma Önerisi: Tıklayın, Lumia 950 ve 950 XL’e yakından bakın.

    Dünyanın ilk drone mağazası açıldı

    c

    Önde gelen drone (insansız hava aracı) markalarından DJI, dünyanın bilinen ilk drone mağazasını Çin’in Shenzen şehrinde açtı. Oldukça geniş bir alan üzerine kurulu mağaza, bir tiyatro, salon, servis noktası ve uçuş alanına sahip.

    Uçak kanatlarına benzeyen çarpıcı tasarımı ile dikkat çeken mağazada DJI’ın ürün yalpazesini inceleyebilmek, görsel anlamda çok sayıda ayrıntıya yakından bakabilmek ve uzmanlardan detaylı bilgiler edinmek mümkün oluyor. Bununla birlikte müşterilerin drone’ları kullanmalarına izin verilmediği kaydediliyor.

    dji

    Çin’deki drone mağazasında görevliler, alçaktan uçurulan DJI Phantom drone’larla günboyu süren gösterilere imza atıyorlar. İlk bilgilere göre oldukça keyifli bir alan olduğu ifade ediliyor. Müşteriler, drone’ların çektiği fotoğraflara ve kaydettikleri yüksek çözünürlüklü videolara göz atabiliyorlar.

    Müşterilerin drone’ları deneyimlemesine izin verilmeme gerekçesinin güvenlik olduğu belirtiliyor.

    dji

    Mağazada kamera ve çeşitli ekipmanlar da satılıyor. Ayrıca nispeten pahalı bir 4K kamera modeli olan Osmo da raflarda yer alıyor. Müşterilere yardımcı olan çalışanların gri renkteki t-shirt’leri ve kart takılı boyunlukları ile bir Apple Store havası yansıttıkları da gözden kaçmıyor.

    drone

    Geçen yıl drone işinden 500 milyon gelir elde eden DJI, 2015 yılını 1 milyar dolar gelirle kapatmayı hedefliyor. Şirket, bu alanda öncü markalar arasında, öte yandan gelecekte yeni mağazaların açılıp açılmayacağı hakkında henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Gelişmeleri izlemeye devam edeceğiz.

    Star Wars gişe rekorlarını alt üst etti

    star-wars-the-force-awakens

    Beklenildiği gibi Star Wars: Güç Uyanıyor (orijinal adı: Star Wars: The Force Awakens), ABD’de ilk hafta sonu itibarıyla yılın en fazla gişe getirisi sağlayan filmi olma yolundaki işareti vermiş oldu. 2015’in başında Jurassic World tarafından, 208 milyon 800 bin dolarla elde edilen en yüksek hasılatlı ilk hafta sonu rekoru, Star Wars: Güç Uyanıyor ile 238 milyon dolarla egale edilmiş olundu.

    Daha Çin’de vizyona girmedi!

    Globalde ise Star Wars filmi, hafta sonunu 517 milyon dolar gişe hasılatıyla kapattı. Söz konusu rakama dünyanın en kalabalık ülkesi Çin’in dahil olmadığını belirtelim. Büyük bir ilgi ile takip edilen fantastik yapımın tüm zamanların en yüksek gişe başarısına sahip filmi olması yönünde güçlü bir beklenti hakim. Daha önce Avatar filmi ile elde edilen 760 milyon 500 bin dolarlık toplam hasılatın da 2016 yılına girilmeden elde edilmesi bekleniyor.

    [vsw id=”sGbxmsDFVnE” source=”youtube” width=”425″ height=”344″ autoplay=”no”]

    Türkiye’de de yoğun ilgi görüyor

    Tüm zamanların en iddialı, en geniş kapsamlı tanıtım faaliyetleri yürütülen filmlerinden biri olan Star Wars: Güç Uyanıyor, 1 milyar dolar sınırına oldukça yakın bir noktada gişe hasıları elde edecek gibi görünüyor. Filmin geçtiğimiz hafta sonu baz alındığında Türkiye’de de ilgiyle karşılandığı görülüyor. Gelişmeleri izlemeye devam edeceğiz.

    Star Wars’la ilgili ilginç bir makale okumak ister misiniz? Buraya tıklayın…

    Facebook filtreleme özelliği ile ‘iyi hatıraların’ yanında

    facebook

    Sosyal medya ağı Facebook, Yıla Genel Bakış özelliğini geçtiğimiz günlerde kullanıma sundu. Özelliğin öne çıkan yönü ise iyi hatıralara verilen ağırlık. İşte detaylar…

    Facebook, Yıla Genel Bakış özelliğini geçtiğimiz günlerde kullanıma sundu. Popüler sosyal ağ kullanıcıları, ilgili özellik sayesinde 2015’e kısa bir bakış atıyor ve yıl içinde yaşadığı bazı olayları hızlıca görebiliyor. Bu noktada kullanılan algoritma ise Facebook’tan yapılan resmi açıklamaya göre ‘kötü anıların filtrelenmesi’ şeklinde.

    Yıla Genel Bakış özelliğinde paylaşımında mutluluk ifadeler barındıran içerikler bulunurken, görüldüğünde mutluluk verecek içeriklerin sunulmasına önem verilecek. Bu derinlemesine algoritma, sayesinde Facebook’un genel olarak iyi hatıralarla dolu bir özelliği kullanıma sunduğu görülüyor.

    Öte yandan söz konusu özellikte kullanıcı, dilediği fotoğrafları ekleyebiliyor/çıkarabiliyor. Böylelikle bir tür özelleştirme imkanı da sunulmuş oluyor. Facebook app, Paper. Photo: Josh Valcarcel/WIRED

    Facebook övgü aldı 

    Facebook’un geçtiğimiz mart ayında kullanıma sunduğu Geçmişte Bugün özelliği, kötü anılar da (ölüm, vb) içerebildiği için yoğun eleştirilere maruz kalmış, söz konusu durum kayıtsız bırakılmamış ve sosyal medya şirketi tarafından revize edilmişti. Yıla Genel Bakış özelliğine ise en baştan ‘kullanıcı dostu’ bir yapı kazandırıldı ve bu da otoriteler tarafından övgüyle karşılandı.

    Teknoloji dünyasına dair daha fazla haber için buraya tıklayınız.

    Gelişmeleri izlemeye devam edeceğiz…

    TT175 akıllı telefon incelemesi

    0

    1448964893_TT_175_GOLD_2Türk Telekom, 1840’da kurulmuş olan Postane-i Amire’nin bir anlamda PTT’nin mirasını taşıdığını bu yıl 175’inci yaş gününü kutlayarak gösterdi. Ülkenin en eski kurumlarından biri olan Türk Telekom, şirketler grubu olarak organizasyonlarında önemli bir konsodilasyon da gerçekleştirdi bu yıl… Dolayısıyla piyasaya çıkarttıkları akıllı telefona da bunu yansıttılar. Daha önce akıllı telefonlarında gruptaki operatör şirket Avea ve “Intouch” markasını kullanan Türk Telekom, bugüne kadar üretimine dahil olduğu en akıllı telefonlarına Türk Telekom’un baş harfleri olan TT’yi ve 175’inci doğum günleri adına da 175 rakamını koydu. İşte böylece TT175 doğdu.

    TT175, ZTE tarafından üretiliyor

    Aslında TT175’in lansman toplantısından da söz etmek gerekiyor. Açıkçası bunca yıllık bir teknoloji editörü olarak, birçok yeni ürünün lansmanında bulundum ama bu kadar görkemlisiyle ilk kez karşılaştığımı itiraf etmeliyim. 360 derece panoramik ekran, Öykü Serter’in sunumu, muhteşem denilebilecek bir ambians… Daha önceki “Intouch” lansmanlarıyla kıyaslandığında Türk Telekom’un TT175’ten beklentisinin ne kadar yüksek olduğunu anlamamak mümkün değildi.

    TT175, daha önceki birçok “Intouch” ürünü gibi ZTE tarafından Çin’de üretilmiş kalitesi pek çok açıdan yüksek bir telefon… Aslında ZTE, bu ürünü Blade X9 ve Blade V580 adlarıyla halihazırda pazarlıyor. Her ne kadar bazıları bu ürünlerin Çin’de üretilmesi konusunda hassasiyet gösterse de, dünyanın en pahalı markalarının da oradaki tesislerde üretildiğini göz önünde bulundurmaları gerek. Bu son derece doğal…

    Telefonun 5,5” boyutunda bir ekran var ve 155,3 mm x 77,2 mm x 8,55 mm ölçülerinde… Bu cüssede bir telefon olarak yalnızca 160 gram ağırlığında. İlk bakışta şık yekpare metal kasa dikkat çekiyor. “Silver” (Gümüş), “Dark Grey” (Koyu Gri) ve “Gold” (Altın) olmak üzere üç farklı renk seçeneği bulunuyor. Doğrusu “Gold” (Altın) renginin çok trendy olduğunu söylemeden edemeyeceğim. Telefon ekranının sağ ve sol köşelerde sıfırlanmış olması bence çok hoş… Bir de çalışırken adeta bir kalp gibi atan alt ortada yer alan kontrol tuşu da telefona ayrı bir hava veriyor. Ön tarafta yer alan özçekim kamerası artık birçok telefonda standart haline gelen 5 MP çözünürlüğünde… Özçekim kamerasının en önemli özelliklerinden biri, parmaklarınızla yaptığınız “V” işaretini tanıması ve herhangi bir tuşa basma zorunluluğu olmadan fotoğrafınızı çekebilmesi elbette…

    Hoparlör sistemi telefonun hemen arkasında… Dolayısıyla telefonunuz sırt üstü yatıyorken ses kalitesi mecburen düşüyor. Ayrıca çıkan sesin biraz da metalik olduğunu itiraf etmeliyim. Ancak, ürünle birlikte kutudan çıkan kulaklıkların kalitesine diyecek yok. Kulaklıkla dinleyince durum değişiyor.

    TT175, sizi parmak izinizden tanıyor

    Telefonun arka yüzünden söz etmişken, 13 MP kameranın altında boyutu küçük ama işlevi büyük bir LED flaş bulunuyor. Flaşın altındaki dairesel platform ise pahalı telefonlarda çok yaygın olan parmak izi sensorunu barındırıyor. Evet TT175 sizi parmak izinizden tanıyabiliyor. Sensörün arkada olması, telefonu tek elle tutarken işaret parmağınızı okutabilme imkanı sağlıyor. Bence, bu son derece pratik bir çözüm…

    Kaputun altında MediaTek’in 64-bit mimarisine sahip gerçek 8 çekirdekli işlemcisi olan 2GB RAM’li MT6753 yonga seti bulunuyor. Her ne kadar 8 adet Cortex A-53 çekirdeğinin hızı 2GHz’den, 1,5GHz’ye gerilemiş olsa da, grafik birimi 60 fps hızında Full HD çözünürlükleri ve 16 MP çözünürlüğe kadar olan çözünürlükleri destekliyor. MT6753’ün en önemli özelliği çok az enerji harcayarak 30 fps H.264 ve 30 fps H.265 video oynatımını gerçekleştirebilmesi. Dolayısıyla bu telefonda video izlemek hem daha keyifli, hem de batarya dostu…

    Android 5,1 Lollipop işletim sistemiyle gelen TT175, Android’in yeni işletim sistemi olan 6,0 Marshmallow güncellemesini destekliyor. Ürün elbette LTE uyumlu… Tabii bir SIM kart değişikliği gerekiyor. Türk Telekom Grubu, mağazalarında bu değişikliği ücretsiz olarak gerçekleştireceklerini duyurdu.

    1448964895_TT_175_KOYU_GRI_2Kullanıcı dostu “Kolay Kullanım” özelliği

    Telefonun en beğendiğim özelliklerinden biri ekran arabirimini özelleştirebilme imkanını sunması oldu. “Launcher 3”, “Kolay Kullanım” ya da “TT Launcher” arabirimlerinden birini seçebiliyorsunuz. “Launcher 3” standart arabirim, “TT Launcher” ise Türk Telekom tarafından hazırlanmış. “Kolay Kullanım” ise, akıllı telefon karmaşası ile uğraşmak istemeyen, muhtemelen yaşı ilerlemiş kullanıcılar için basit bloklardan oluşturulmuş bir yapıya sahip.

    TT175, Türk Telekom Grubu şirketleri Avea ve TTNET tarafından hazırlanmış olan birçok uygulama ön yüklenmiş olarak geliyor. Bu uygulamalar arasında haberler, müzik servisleri, TV uygulamaları, seyahat, vs. gibi birçok hizmet yer alıyor. Hemen ilk sayfada yer alan ve süpürge şeklindeki simgeciğiyle dikkat çeken “Hızlandır” uygulaması ile zaman zaman telefonunuzun RAM’ini meşgul eden gereksiz yükten kurtulup sisteminizi hızlandırabiliyorsunuz. 3000 mAh batarya benim gibi telefonda hem çok konuşan, hem de aynı anda birçok uygulamayı çalıştıran birini bile tatmin edecek seviyede…

    TT175, 899 TL’lık bir fiyat etiketi taşıyor. Türk Telekom, TTNET, ya da Avea abonesi olanlar faturalarına ek avantajlı kampanya ve taksitli ödeme seçenekleriyle bu telefona sahip olabiliyorlar. Ayrıca TT175’i satın alan Avea müşterileri 3 ay ücretsiz Tivibu Cep Avea, 3 ay ücretsiz TTNET Müzik, 1 ay ücretsiz Avea Lig aboneliğine sahip oluyorlar.

    Android işletim sistemine sahip ülkemizdeki operatörlerin markalarını taşıyan benzer fiyata sahip ürünlerle kıyaslandığında fiyat/performans açısından üstün özellikler taşıyan TT175, orta seviyede ancak iyi kalite bir telefona sahip olmak isteyen LTE kullanıcılarını hedefliyor.

    Lenovo Tab 2 A7-30: Zengin donanım birleşenleri, uygun fiyat

    Lenovo, Tab 2 A7-30 adlı tablet ürününü duyurduğunda, zengin donanım birleşenleri ve tasarımı ile birçok kişiyi beklenti içine sokmuştu. Uzun bir süre sonra satışa sunulan Lenovo Tab 2 A7-30, sonunda elimize ulaştı. Ürün hakkında merak edilenler bu incelememizde.

    Lenovo, Tab 2 A7-30, bir önceki nesil tablet ürünün geliştirilmiş hali olarak görülebilir. 7 inç IPS ekrana sahip olan bu tablet cihazı, dört çekirdekli MediaTek MT8127 işlemcisi, iki adet kamera ve 3450 mAh’lik bir bataraya barındırıyor. Oldukça ince ve görselliğe hitap eden Lenovo, Tab 2, fiyatı ile de fark yaratmak istiyor.

    1

    Başarılı ergonomi

    Lenovo bu üründe tasarıma çok önem verdiği hemen belli oluyor. Öyle ki bir önceki ürün ailesinin tasarımına bakıldığında Lenovo, Tab 2 için, en ince detayların düşünüldüğünü söylemeliyiz. Oldukça hoş bir görünüme sahip olan A7-30, çok ince ve zarif tasarımı ile fark yaratmasını biliyor. Ele çok iyi oturan ve kullanımı çok kolay olan Lenovo, Tab 2, 275 gr’lık ağırlığı sayesinde her türlü ortamda uyum sağlamasını biliyor. Bu esasında çok önemli bir özellik Çünkü birçok üretici, özellikle 7 inç tabletlerde, bu tür bir özen göstermiyor. Genelde işin ucuzuna kaçılıyor ve ortaya ne yazık ki Premium bir ürün otaya konmuyor. Lenvo işte bu gerçeği kırma niyetinde ve Lenovo, Tab 2 ile kaliteli, ergonomisi yüksek ve uygun fiyatlı bir ürün ile kullanıcıların karşısına çıkmak istiyor.

    2

    Bu yüzden olsa gerek Lenovo, Tab 2’nin ana kamerası, arka kısmının sol üst tarafında yer alıyor. Arka kısmı aynı zamanda parmak izini minimuma indirgeyen mat bir malzeme ile kaplı. Tamamen cam kaplı ön tarafta ise, 3 adet dokunmatik tuş bulunuyor ve bir parmak kalınlığında bir siyah çerçeve kullanılmış. Ses açma kapama , güç düğmesi ve microSD ürünün sol kısmında. Üst kısmında ise kulaklık girişi ve micro USB bağlantısı bulunuyor.

    Ekran

    Lenovo Tab 2 A7-30, 7 inç büyüklüğünde bir ekrana sahip. Bu ekranın maksimum çözünürlüğü ne yazık ki 1024×600 piksel. Bu çözünürlük 7 inç ekran için yeterli kalsa da, tıpkı akıllı telefonlarda olduğu gibi FullHD çözünürlük olmasını çok isterdik. Benxer bir durum 170 ppi’lık piksel yoğunluğu için de geçerli. Bu yoğunluk değeri vasat’ın biraz üstünde. Ama kullanılan IPS Matrix ekran ise tüm bu olumsuzlukları sıfırlıyor. Öyle ki geniş bir görüntü açısı ile birlikte doygun ve canlı renkler önemli bir avantaj sağlıyor. Bununla birlikte ekranın dokunmatik performansı da gayet başarılı olduğunu söylemeliyiz.

    3

    Üründe kullanılan pil ise 3450 mAh. Lenovo Tab 2, yoğun internet kullanımda yaklaşık 8 saat kesintisiz çalışıyor. Video performansı testinde Lenovo’nun 6 saat boyunca çalışabildiğini gördük. İşin için oyun girdiğinde bu değer 4 saat’e indiğini söylemeliyiz.

    Performans

    Lenovo Tab 2 A7-30, 1.3 GHz hızında çalışan dört çekirdekli MediaTek MT8127 işlemcisini kullanıyor. Bu işlemci 1 Gbyte bellek ve Mali 400MP4 grafik yongası sayesinde Android KitKat 4.4.2 işletim sistemini çalıştırıyor. Teknik özelliklere baktığımızda herşey gayet normal duruyor. Fakat yaptığımız testlerde , çok iyi performanslar yakalayabildiğimizi söylemeliyiz. Lenovo Tab 2, neredeyse hiç kasılmıyor ve tüm uygulamaları rahatlıkla açıyor. Menüler arasındaki geçişler gayet hızlı.

    4

    Bununla birlikte oyun testlerinde de birçok oyunu sorunsuzca çalıştırabildiğimizi söylemeliyiz. Lenovo Tab2’nın bu performansı kullanılan işlemciden kaynaklanıyor. MediaTek MT8127, normalde FullHD çözünürlüğü, 13 MP kamera, FullHD video kayıt etme ve oynatma ile Dual band Wifi,Bluetooth ve GPS teknolojilerini destekliyor. Lenovo Tab 2’nin konfigürasyonuna baktığımızda, iyi bir performans elde etmemizin gayet normal olduğu hemen belli oluyor. Bununla birlikte işlemcinin hiç ısınmaması da önemli bir avantaj.

    Sonuç

    Lenovo Tab 2’nin en zayıf noktası kuşkusuz kameraları. 2 MP’lik arka ve 0.3 ön kamera’dan fazla bir performans beklemek yanlış olur. Ön kamera ile Selfie çekmek neredeyse imkansız. Buna karşı arka kamera HDR ve Panorama gibi özelliklere sahip olması oldukça şaşırtıcı.Neticede Lenovo Tab 2, arkadaşlarını kıskandıracak bir tablet değil. A7-30, zengin donanım birleşenleri ve başarılı tasarımın yanı sıra, uygun fiyatı ile birçok isteğinizi rahatlıkla karşılayabilecek güçte.

    2016’nın en stratejik teknoloji trendleri

    0

    shutterstock_1571137312015’in bitimine sayılı günler kala birçok teknoloji firması şimdiden gelecek yılın hesaplarını yapmaya başlamış durumda. Yeni dönemdeki teknoloji yatırımlarını ve gelecek planlamalarını belirleyen firmalar için kutup yıldızı elbette yakın geleceğin teknoloji trendleri olacak. Bu trendler aslında sadece firmalar için değil, pek çok anlamda markalardan daha hızlı dijitalleşen ve yeni teknolojilerini hayatlarına dahil eden bireyler için de rehber niteliğinde olabilir. Zira artık yeni teknolojiler satın almak; örneğin elimizdeki telefonu değiştirmek bile hem fiyat hem de hayatımıza katacağı değer açısından daha fazla düşünmemiz, üzerinde daha fazla durmamız gereken bir konu. Söz gelimi satın alacağımız bir cihazın elimizdeki başka bir cihazla iletişim kurabilmesi, kullandığımız x bir yazılımı desteklemesi kısacası kendi teknoloji stilimize uyumlu olması iyi bir kullanıcı deneyimi açısından önemli. Emin olun tüm bunlar firmalar kadar yakın dönemde bireylerin de daha fazla sorguladığı sorular olacak. Peki 2016’da ve bir adım sonrasında bireyler ve kurumların dijital yaşam kültürlerini şekillendirecek teknoloji trendleri neler? İşin uzmanı Gartner’ın öngörülerine naçizane yorumlarımı kattım ve 2016’nın en stratejik teknoloji trendlerini bu haftaki yazımda bir araya getirdim.

    1-Daha fazla sensör, daha fazla veri

    Farklı trendlerle birlikte kullandığımız kişisel ve profesyonel cihazlardaki sensöler de gün geçtikçe artıyor. Cihazlar daha fazla veri topladıkça daha akıllı hale geliyor. Gartner’a göre bu sensörler gün geçtikçe birbirleri ile daha uyumlu hale gelecek ve birlikte çalışarak günlük hayatımız hakkında daha fazla bilgiye sahip olacak.
    2. Anlamlı veri ile fiziksel etkileşim
    Gartner’a göre kullandığımız cihaz ve sensörler öyle akıllı olacaklar ki biz farkında olmadan hayatımızı düzenleyebilecekler. Örneğin giyilebilir sensörler ile üst düzey sporcuların uyku, koşma tarzı gibi alışkanlıkları farklı boyutlarda değerlendirecek ve sporcular kendi fiziksel performanslarının efendileri haline gelebilecek.
    3. 3 boyutlu yazıcı ürünlerinde çeşitlilik
    Yeni bir trend sayılmasa da 3D yazıcılar, özellikle son dönemde bu teknolojiyi motor parçaları üretiminde kullanan Tesla ve roket parçaları tasarımında kullanan SpaceX ile birlikte hak ettiği değere kavuştu. Gartner’a göre bu teknolojinin daha iyi uygulamaları biyolojik malzemeler ve yiyecek ile devam edecek.
    4. Veriyi iyi kullanan şirketler fark yaratacak
    Gartner’a göre 2020 yılında, 25 milyon cihaz data üretiyor olacak. Tabii ki bir veri bolluğu olacak ama bu veriyi anlamlandırmak işin önemli yanı olacak. Bu veri dalgasının gücünden yararlanan şirketler rakiplerini geride bırakacak.
    5. Makineler insanın yerini almaya çok yakın
    Teknolojinin ilerlemesi ile birlikte cihazlar yalnızca veri toplamayacak aynı zamanda öğrenmeye de başlayacak. Bu sayede insan tarafından yapılması gereken pek çok analiz makineler tarafından yapılabilecek. İnsanlarsa daha üst düzey işlerle meşgul olacak.
    6. Otonom cihazların yetenekleri artıyor
    Robotların yetenek anlamında insanları geçmesi ile birlikte, robotlar hızlıca insanların işlerini devralmaya başlayacak. Bu konuda belki de en iyi örnek yılların deneyimi ile öğrenilmiş bilgiler ışığında geliştirilen sürücüsüz araçlar. Birleşik Arap Emirliklerinde yer alan Masdar City bilinen kontrollü çevrelerden biri.
    7. Korumak yetmiyor, güvenlik için tehdidi önceden bilmek gerek
    Pek çok IT direktörü için güvenlik önemli bir öncelik. Güvenlik için bazı yöntemler kullanılıyor ancak Gartner’a göre gelecekteki yöntemler savunmadan öteye geçecek ve tehditleri önceden tahmin edebilen modeller geliştirilecek. Gartner firmaların bütün iş süreçleri için güvenlik önlemleri geliştirmeleri gerektiğini vurguluyor.
    8. Yapay zeka insan beynini geçmeye hazırlanıyor
    Gartner, teknolojinin insan beynini taklit edecek seviyeye eriştiğini belirtiyor. Bunun en bilinen örneklerinden biri Facebook’un DeepFace yüz tanıma teknolojisi. Henüz hiçbir yapay zeka insan beyninden daha güçlü olmasa da bu hiçbir zaman olmayacak anlamına da gelmiyor elbette.
    9. Dijital ekonominin yıldızı paylaşım ekonomisi
    Artık pek çok uygulama birlikte çalışabilmek üzere tasarlanıyor ve bu parçaların toplamından çok daha değerli bir şey. Paylaşım ekonomisinin yükselen iş modelleri bunun en güzel örnekleri. Tek başına değil ekosistemin diğer parçalarıyla entegre çalışmak yeni nesil katma değerli servislerin en belirgin özelliği ve bu trend yükselemeye devam edecek.
    10. Nesnelerin interneti platformları
    Gartner’a göre bugün nesnelerin internetini kullanan platformlar çok bölünmüş durumda ancak bu platformların bir araya gelmesi ve verinin paylaşılması çok daha faydalı olacak. Bu konu 2018’de gündeme gelecek. IT departmanları ilk olarak entegre çözümlerin yerine bireysel çözümler üretecek, ancak IT liderlerinin entegrasyonun daha faydalı olduğunun farkına varmaları ile birlikte değişiklikler başlayacak.

    TP-LINK akıllı telefon pazarına giriyor

    0

    Dünya kablosuz ağ ürünleri pazarında yüzde 43 pazar payı ile lider olan TP-LINK, yeni vizyonuyla mobil cihaz pazarında büyük bir atılım yapıyor. Şirket, Neffos adlı ilk modeli ile akıllı telefon pazarına da giriyor…

    NEFFOS

    Dünyanın en büyük Wi-Fi ağ ürünleri sağlayıcısı olan TP-LINK, akıllı telefon pazarına gireceğini duyurdu. İlk model olan Neffos’u Şubat ayında dünya çapında piyasaya sunacağını açıklayan TP-LINK, hem akıllı hem basit olan Neffos ile kullanıcı dostu bir akıllı telefon tasarladı.

    TP-LINK Başkanı Jeffrey Chao “Neffos’u geliştirmekteki esas niyetimiz, insanlar ile cihazlar arasında sorunsuz bir bağlantı kurarak benzersiz bir dijital deneyim yaratmak” diyerek sözlerini şöyle sürdürüyor: “Gerçek bir akıllı telefonun hem kullanıcıların teknolojiden keyif almalarını sağlayabileceğine hem de bilgi patlamasının yaşandığı bir çağda kullanıcılara rahat bir yaşam tarzı sunabileceğine inanıyoruz. Böylece akıllı telefonun kullanıcılar için yalnızca bir araç olmaktan çıkıp, kendilerini yansıtabilecekleri bir moda ikonu olabilecek.”

    Neffos’un piyasaya sürülmesi, TP-LINK’in sabit ekipmanlardan (yönlendiriciler, akıllı ev sistemleri, bulut hizmetleri) mobil cihazlara açıldığını da gösteriyor. IDC 2015 sıralamasına göre, TP-LINK’in Wi-Fi ürünlerindeki küresel pazar payı yüzde 42,9’a ulaştı. Bu sıralamayla, ikinci sıradaki şirketten 33,42 puan daha yukarıda yer alıyor. Bu başarı, yüksek kalite ürünlere yönelik araştırma ve geliştirme aracılığıyla şirketin tutarlı bir şekilde ortaya koyduğu temel geliştirme felsefesi olan ‘hayata yakın olma’ fikrinin ne kadar yerinde olduğunu göstergesi.

    Telekomünikasyon sektöründeki mevcut teknolojileriyle TP-LINK, insana en uygun tasarım konusunda mümkün olanın en iyisini yapmak için çalışıyor. TP-LINK’in, kullanıcılar için ideal bir dijital ekosistem oluşturulması amacıyla akıllı cihazlarla bağlantı kurması açısından, akıllı telefon çok büyük bir adım.

    Media Markt’taki TP-LINK ürünlerine göz atmak için buraya tıklayınız…

    Bilişim dünyasının büyük tehdidi: Fidyeci yazılımlar

    Bilgisayarda bilgileri özel bir şifre ile erişilmez kılan ve kullanılabilir hale gelmesi için fidye istenen yazılımlar yaygınlaşmaya başladı. Bu Fidyeci Yazılımların verebilecekleri zararlar milyar dolarlarla ölçülüyor.

    hack

    Son dönemde sıkça karşılaşılan tanınmayan kişilerden gelen mailler, büyük bir tehdidin ilk adımı. Güvenli olmayan bu maillerin içindeki ekin açılması, sıklıkla fidyeci yazılımın aktif hale gelmesini sağlıyor. Bilgisayar açıldığında tüm dosyaların şifrelendiğini söyleyen bir mesajla karşı karşıya kalınıyor ve verilerin geri alınabilmesi için yüzlerce dolar ödemek zorunda kalınan özel bir anahtar kullanarak şifreler çözülemezse, sonsuza dek kullanılamaz hale geliyor.

    Saldırganlar, 2015’te duyurulan en son Adobe Flash güvenlik açıklarının pek çoğu gibi tercih edilen tarayıcıdaki güvenlik açıklarına saldırmak için sömürü araçlarını da (“exploit kit”) kullanabiliyorlar. Son birkaç ay içinde IBM Acil Durum Müdahale Hizmetleri (ERS) müşterilerin bildirdiği fidyeci yazılım olaylarında bir artış saptadı. Nisan 2014 ile Haziran 2015 arasında sadece CryptoWall adlı tek bir casus değişkenle ilintili olarak FBI’ın İnternet Suçları Şikayet Merkezi’ne (IC3) 992 şikayet yapılmış ve 18 milyon ABD Doları’nın üzerinde zarar bildirilmiştir.

    hacker

    Geçmişi 1980’lere dayanıyor

    Fidyeci yazılımlar yeni değil ve 1980’lerin sonlarından beri varlar. Ancak giderek daha kapsamlı hale geldikleri görülüyor. Bugün fidyeci yazılımların şifreleme yöntemleri, dosyaları neredeyse kurtarılması imkansız hale getiriyor ve bunları artık takibi de imkansız olan, sanal para ile yapılan ödemeleri de kabul ediyor. Ayrıca fidyeci yazılım mağdurları, genellikle uygunsuz web sitelerini ziyaret etmeleri nedeniyle bu durumla karşılaştıklarını söyledikleri için bunlar artık “korkutma yazılımı” (scareware) olarak da biliniyor. Sorunun çözülmesi için bir güvenlik uzmanıyla çalışmaktan utanan mağdurlar, bunun yerine istenen ücreti ödemeyi seçiyor.

    Siber saldırıların yıkıcı olan bu türü, artık yalnızca sıradan kullanıcıları ya da BT ekipleri olmayan ve bilerek bu kadar düşük tutulan fidyenin ödenmesinin daha kolay yol olduğuna karar veren küçük-orta ölçekli işletmeleri tehdit eden bir unsur değil. Fidyeci yazılım, yavaş yavaş kurumsal ağlara da sızıyor, işlerde ciddi bir kesintiye yol açıyor ve çalışanlar ya da müşteriler için kredi izleme hizmetlerinin satın alımı, hukuk danışmanlığı ve risk azaltma için harcanan kaynaklarda bir gider kanalı oluşturuyor.