Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 1874

    2016 teknoloji trendleri

     

    Teknoloji evrimleştikçe her geçen yıl hayatımızın akışında önemli değişiklikler yaşıyoruz. İnternet, 3G, akıllı telefonlar gibi bir çok önemli gelişme sayesinde sosyal hayatımız da değişti ve gelişti. 2016 yılında da teknoloji dünyasında önemli gelişmeler bizi bekliyor. Haydi, 2016 teknoloji trendlerine yakından bakalım.

    1 – Sanal gerçeklik: Uzun bir beklemeden sonra Oculus Rift ve rakiplerine kavuştuk. 2016 yılına sanal gerçekliğin artık “gerçekleşeceği” yıl olarak bakılıyor. CES’te karşımıza çıkan ve Mart ayında 599 $ fiyat etiketiyle piyasada yer alacak olan Oculus Rift’i yüzlerce rakibinin izlemesi bekleniyor.

    2 – Akıllı otomobiller: Bu kavram oldukça uzun bir zamandır konuşulsa da, 2016’da akıllı otomobillere bir adım daha yaklaşacağız. Ford, kendi kendine giden deneme otomobilleri filosunu üç kat arttıracağını açıkladı. Artık otomobiliniz, akıllı telefonunuz ve fitness aletiniz arasında bir muhabbet başlarsa çok şaşırmayın.

    3 – Tüm ekranlarda medya akışı: Netflix ve Youtube önderliğinde akıllı telefonunuzda, tabletinizde, bilgisayarınızda ve akıllı televizyonunuzda kesintisiz medya akışı devri artık bitiyor. Sabah kahvaltısında TV’de izlediğiniz filmi işe giderken akıllı telefonunuzda, daha sonra tablet ya da bilgisayar üzerinden izleyebileceksiniz.

    4 – Yardımcı robotlar: Bilim-kurgu dünyasının bütün kötümser yorumlarına rağmen 2016, insanlara işlerinde yardım edecek robotların yılı olacak gibi görünüyor. Halihazırda raflarda bir sürü yardımcı robot ürünü bulunuyor. Bir mobil humanoid olan ve “Pepper” olarak da bilinen ev yardımcısı Jibo da bunlardan biri…

    5 – Farklı drone örnekleri: 2015’in son günlerinde Amerika’da drone uçuşlarını düzenleyen kanunları birbiri ardına çıkartan Federal Havacılık Dairesi, kesinlikle 2016 yılına hazırlanıyordu. Daha hafif, hızlı, çevik, kamera sistemi gelişmiş ve kullanıcı dostu bir drone filosu geliyor. Özellikle sizi izleme özelliğine sahip Lily, 34 milyona ulaşan ön siparişle ezber bozacak bir ürün olarak görülüyor.

    6 – Macera dolu yapay zeka: Yapay zeka, uzun yıllardır olduğu gibi 2016’da da laboratuvar araştırmalarının gözdesi olacak. Ancak, 2016’da daha elle tutulur örnekler ve uygulamalarla karşılaşmaya hazır olun. Özellikle yazma ve çeviri yapma alanlarında…

    7 – Küçük yeşil şeyler: İnsanlık olarak dünyamızı kirlettiğimizin farkındayız ve bunu düzeltmek için bir çok insan deli gibi çalışıyor. 2016’da da bireysel, kendileri küçük ama katkıları büyük doğa dostu cihazlarda büyük artış olacak. Fontus su şişesi gibi ürünler havadaki nemi değerlendirerek su kaynağı yaratıyor. Bu küçük “yeşil” örnekler 2016’da çoğalacak.

    8 – Siber güvenlik: Ukraynalı yetkililerin bildirdiğine göre bu yılın başında elektrik üretim hatlarına hackerlar tarafından yapılan siber saldırılar nedeniyle ülkede çok ciddi bir elektrik kesintisi yaşandı. Yılın sonuna doğru ülkemize de büyük bir saldırı yapılmıştı ve 400 bin civarında web sitesi bundan etkilenmişti. 2016, siber güvenlik meselelerinin tartışıldığı ve masaya getirildiği bir yıl olacak.

    9 – Giyilebilir teknolojiler: Geçtiğimiz yıllarda hayatımıza giren “giyilebilir teknoloji” ürünleri konusunda özellikle sağlıklı yaşamla ilgili saat, bileklik, pazı bantı gibi ürünler oldukça yaygın. Ancak, bu alanda yeni ve devrimsel ürünler 2016’yı bekliyor. Örneğin “akıllı sütyen” gibi…

    10 – Şarj: Akıllı telefonların yaygınlaşmasıyla “şarj” kavramı günlük diyaloglarımızda çok daha fazla yer almaya başladı. Sürekli bir şarj kablosu, bir de priz arıyor olmak rutinlerimiz arasına katıldı. Bu yıl CES’te bir çok üretici kablosuz ve çok daha hızlı şarj çözümleri ve ürünleriyle 2016’da işlerin değişeceğini gösterdi. Özellikle FurniQi gibi ev mobilyalarının şarj özellikli olması yeni ufuklar açıyor.

    HP Pavilion X2: Netbook boyutunda 2in1

    HP Pavilion X2, Netbook boyutunda olan yeni nesil bir 2’si 1 arada cihazı. Çıkartılabilir klavye ve tasarımı ile yüksek bir ergonomi sunan HP Pavilion X2, Fiyat/performans oranı ve pil kullanım süresi ile göz dolduruyor.

    HP’nin yeni nesil ürünü olan HP Pavilion X2, Netbook ve Tablet kullanıcılarını hedef alan 2si1 arada cihazı. Detachable-PC olarak da adlandırılan bu yeni ürün kategorisi Tablet’in taşınabilirliğini kaybetmek istemeyen, ama fiziksel klavyeden de vazgeçemeyen kullanıcılar için tasarlandı. Bu ürün aynı zamanda Netbook tasarımını benimseyen kullanıcılara da hitap ediyor.

    2

    Ürünün tasarımına bakıldığında tamamen plastik bir çerçeveye oturtturulduğunu söylemeliyiz. 590 gr ağırlığında olan HP Pavilion x2 sadece 9.6 mm kalınlığında. Klavye eklenildiğinde kalınlık 16.9 mm ve ağırlık ta 920 gram’a çıkıyor. Bunlar esasında oldukça iyi değerler. 437 gr ağırlığı ve 6.1 mm kalınlığında olan Apple iPad Air 2 elbette daha hafif ve daha ince. Ama Apple iPad Air 2, HP Pavilion x2’den çok daha pahalı. Dolaysıyla aradaki fiyat farkından dolayı Pavilion x2’nin daha avantajlı bir duruma düştüğü bir gerçek. Benzer bir durum 470 gr ağırlığı ve 6.6 mm kalınlığında olan Samsung Galaxy S 10.1 için de geçerli.

    4

    HP Pavilion X2, her ne kadar bir Tablet gibi görünse de yatay kullanım için tasarlandı. Ekranın sağ ve solunda yaklaşık 1 cm’lik bir çerçeve yer alıyor. Bu çerçevenin altında ise hoparlör sistemi monte edilmiş durumda. Ürünün malzeme kalitesi ve işçiliği çok başarılı. Benzer bir durum HP Pavilion X2’nin sağlamlığı için de söylenebilir. Beraberinde gelen klavye, tıpkı tabletlerde olduğu gibi ayaklık görevi de görüyor. Klavyenin sahip olduğu manjetik bağlantılar sayesinde her iki ürünü birbirleriyle sağlam bir şekilde bağlanabiliyor. Klavye’yi ekrana ters takılması da iyi düşünülmüş bir özellik. Bu sayede ürünü tablet modunda çevirebiliyorsunuz.

    HP Pavilion X2, benzer ürünlerle olan önemli bir farkı Micro USB girişi yerine USB 2.0 girişine sahip olması. Bunun avantajı, bu ürüne USB bellek, USB disk ve benzeri cihazları dönüştürücü olmadan takılabilmesi.

    3

    Ekran

    10.1 inç büyüklüğünde bir ekrana sahip olan HP Pavilion X2, 1280×800 piksel çözünürlüğüne ulaşıyor. Bu ekranın FullHD olmasını çok isterdik. HP, bu eksikliği 302 cd/m²’lik parlaklık değeri yüksek kontrast ve siyah değeri ile telafi ediyor. Bunun anlamı HP Pavilion X2’nin güneşli ortamlarda bile rahatlıkla kullanılabilmesi.

    HP’nin dokunmatik ekranı sorunsuzca çalışıyor ve gayet de başarılı. Ürünü Mouse olmadan, yani kalem yardımı ile rahatlıkla kullanabiliyorsunuz. Klavyenin alttan aydınlatmalı olmaması önemli bir eksi. Kalın parmaklı olan kişiler için bu klavyenin kullanımı biraz zor olabilir. Tuşlar çok küçük ve çok yumuşak. Hızlı yazan kişiler bu klavyeden çok zorlanacakları kesin. HP Pavilion X2, Touchpad yerine Multitouch Clickpad’e sahip. Clickpad’in kullanımı oldukça kullanışlı ve kolay olduğunu söylemeliyiz.

    5

    Performans

    HP Pavilion X2’de dört çekirdekli Atom Z3736F işlemcisine sahip. Bu işlemci 1.33 Ghz sistem frekansına sahip ve Turbo özelliği sayesinde 2.16 GHz’e kadar çıkabiliyor. Bu işlemcinin önemli bir özelliği 4 Watt’lık güç tüketmesi ve bu sayede de pil tüketiminde oldukça cimri olması.

    Benzer bir durum 32 GByte’lık eMMC kapasite için e geçerli. Her ne kadar SSD kadar hızlı olmazsa da iyi bir performans sunan bu eMMC bellek, HP Pavilion X2’ye önemli bir güç katıyor. Öyle ki yaptığımız testlerde herhangi bir takılma ve yavaşlama gözlemleyemedik. Yine de ürünün performansı ortalama seviyelerde olduğunu söylemeliyiz. Office ve Internet kullanımı için fazlasıyla yeterli olan HP Pavilion X2, Direct X 11 destekli 646 MHz çalışma frekansına sahip olan grafik yongası ile birçok isteğe karşılık veriyor. Yine de şunu söylemekte fayda var. Yeni nesil oyunlarda GPU’nun performans eksikliği hemen belli oluyor.

    6

    Sonuç

    HP Pavilion X2, oldukça ergonomik ve birçok isteğe karşılıksız bırakmayan bir 2si 1 arada cihazı. Offic eve Internet kullanımı için çok iyi bir seçenek oluşturan HP Pavilion X2, yaklaşık 11 saat’lik pil kullanım süresi ile fark yaratıyor. Sahip olduğu ekranın parlaklığı, kontrast değeri ve geniş görüntü açısı oldukça başarılı. Ama bundan da önemlisi HP Pavilion X2’nin sahip olduğu rakipsiz fiyat/performans oranı. Dolaysıyla performans anlamda çok fazla beklentisi olmayan, mobil, ergonomik ve dizüstü ile Tablet ürünlerini bir arada sahip olmak isteyen kullanıcılar için bu ürünü göz ardı etmemelerini tavsiye ederiz.

    Tüm zamanların en önemli 10 siber saldırısı

    Cyber-Security-(2)Siber saldırılar özellikle Türkiye’de son günlerin en popüler konularından. 2015 Aralık ayının ikinci yarısı itibariyle Türkiye’de başta bankacılık olmak üzere birçok sektörü etkileyen yeni çağın bir numaralı silahı siber saldırılar aslında uzun yıllardır bu dünyanın en önemli sorunsalı. Firmalar her ne kadar güvenlik konusunda önlemlerini her geçen gün daha da artırsa da hacker’lar her zaman onların bir adım önünde yer alıyorlar. Bazıları bunu sırf eğlence amacıyla yaparken, bazı hacker grupları bilgi hırsızlığı amacıyla profesyonel olarak yapıyor. Siber saldırılar tüm medyanın fazlasıyla dilindeyken ben de bu haftaki yazımda tüm zamanların en popüler siber saldırılarını bir araya getirerek hafızalarınızı tazelemek istedim.

    Robert Tappan Morris ve Morris Worm (1988)
    İlk internet virüsünün yaratıcısı olan Morris ABD’deki Cornell Üniversitesi öğrencisi idi. Morris’e göre bu virüs kazara ortaya çıkmış bir durum. Morris’in aslında webin sınırlarını keşfetmek üzere tasarladığı bir yazılım kritik bir hata ile karşılaştığında virüse dönüşüyor ve diğer bilgisayarları etkilemeye başlıyor. 1988 yılında 6 bin bilgisayarın hasar görmesine neden olan 10 ile 100 milyon dolar arası zarara yol açan bu program bugünlerde pek çok siber saldırıya ilham vermeye devam ediyor.

    MafiaBoy’dan 1 milyar dolar değerinde hackleme (2000)

    Bir diğer yüksek maliyetli siber saldırı o tarihte henüz 15 yaşında olan Michael Calce, hacker dünyasında bilinden adıya a.k.a MafiaBoy isimli bir çocuk tarafından gerçekleştirildi. Şimdi 26 yaşında olan Calce 2000 yılında Kanada lisesinde öğrenci iken Amazon, CNN, eBay ve Yahoo’nun da içinde bulunduğu önemli sitelere bir DDoS saldırısı gerçekleştirmeye karar verir. Uzmanlara göre zararın maliyeti 1.2 milyar dolar. Kısa süre sonra yakalanan Calce yaşı henüz küçük olduğundan dolayı 8 ay süre ile gözetim altında tutulma cezasına çarptırıldı. Günlük hareketlerine ve online erişimine sınırlama getirildi.

    Google’un Çin servisine yapılan saldırı(2009)

    2009 yılında Google’ın Çin servisi siber saldırıya uğradı ve kullanıcılara ait bilgiler çalındı. Google’dan yapılan açıklamada saldırının Çinli insan hakları savunucularının hesaplarına erişim amacıyla yapıldığı belirtildi. Yapılan araştırmada Çin, Amerika ve Avrupa’dan pek çok kullanıcının Gmail hesaplarına düzenli olarak izinsiz şekilde girildiği tespit edildi. Bu hesaplar Çinli insan hakları savunucularına aitti. Bu durumda bütün gözler yıllardır insan haklarını hiçe saymakla suçlanan Çin hükümetine çevrildi. Google Çin pazarına 2006 yılında www.google.cn adresi ile girmiş ve ülkedeki sıkı internet sansürü rejimine uyum sağlamıştı. Ancak 2009 yılındaki bu siber saldırı sonucunda Google ülkedeki yapılanmasını değiştirme kararı aldı. Çin’in internet politikasından korunmak amacıyla Mart 2010’da google.cn to servislerini Hong Kong’a taşıdı.

    15 yaşında NASA’yı hackledi(1999)
    1999 yılında Jonathan James NASA’yı haklediğinde henüz 15 yaşındaydı ancak yaptığı bu saldırı onu oldukça popüler hale getirdi. Amerikan Savunma Departmanı bilgisayarlarına sızan James serverların arkasına kurduğu sistem ile farklı devlet organizasyonlarından gelen binlerce maili ele geçirdi, askeri bilgisayarların kullanıcı adı ve şifrelerini öğrendi. James ele geçirdiği bu bilgileri kullanarak NASA yazılımının bir parçasını çalmayı başardı. Bu saldırı uzay keşif ajansına sistemin kapalı kaldığı 3 haftalık süre boyunca 41 bin dolara mal oldu. 1.7 milyon dolar değerindeki bu yazılım NASA Uluslararası Uzay Keşif İstasyonu’nun sıcaklık, nem gibi fiziksel çevre faktörlerini destekliyordu. Olaydan bir süre sonra yakalanan James yaşının küçük olması nedeniyle az bir ceza aldı. Ancak James 2008 yılında bir grup hacker ile birlikte kredi kartı bilgilerini çalmakla suçlandı. Ve bu olaydan sonra intihar etti. James intihar mektubunda hakkındaki iddiaları yalanlıyordu.

    Porsche kazanan hacker (1995)
    Kevin Poulsen 1995 yılında Porsche ödüllü bir radyo yarışmasında Los Angeles telefon sistemini hacklemesi ile meşhur oldu. La Kiis FM tarafından düzenlenen yarışmada radyo istasyonu dinleyicilerine ödül olarak Porsche 944 S2 vaat ediyordu. Telefon sisteminin kontrolünü ele geçiren Poulsen radyo istasyonuna gelen diğer aramaları engelleyerek başarıyı garantilemiş oldu. Poulsen Porsche’u kazandı ancak yakalandı ve beş yıl hapse mahkum edildi. Poulsen daha sonra Wires News’in IT güvenlik sorumlusu olarak çalışmaya başladı.

    Anonymous’tan din karşıtı saldırı (2008)
    2008 yılında bir grup din karşıtı genç başlattıkları DDoS saldırısı ile Church of Scientology sitesini birkaç gün boyunca çökertti. Saldırıyı gerçekleştiren ve şu günlerde hacker aleminin en popüler grubu olan Anonymous’un o dönemde 19 yaşındaki üyesi Dmitriy Guzner saldırıdan dolayı tutuklandı ve 2 yıl göz hapsi ve 37 bin 500 dolar para cezasına çarptırıldı.

    Solar Sunrise (1998)
    1998 yılında Amerika’da başlayan ve ilk olarak Irak güçleri tarafından gerçekleştirdiği düşünülen siber saldırılarda 500’ü aşkın devlet bilgisayarı ve kişisel bilgisayarın kontrolü ele geçirildi. Hacker’ların hedefinde Sun Solaris işletim sistemi ile çalışan bilgisayarlar olduğundan saldırı ‘Solar Sun’ olarak adlandırılmıştı.
    Amerikan hükümeti saldırıyı araştırmak için FBI’ın ve Bilgi Sistemleri Savunma ajansının da içinde yer aldığı bir komisyon oluşturdu. Ancak araştırma sonucu oldukça şaşırtıcı idi. Saldırıyı düzenleyen Irak değil Kaliforniya eyaletinden 3 gençti.

    Melissa virus (1999)
    Oldukça basit bir virüs gibi görülen Melissa virisünün 1999 yılında yarattığı hasarın maliyeti 80 milyon dolar oldu. Microsoft Word dökümanlarını etkileyen virüs dosyaları otomatik olarak ekliyor ve mail olarak listedeki ilk 50 kişiye gönderiyor. Melissa’nın yaratıcısı, David Simith virüsü bilgisayarlara zarar vermek amacıyla oluşturmadığını savunsa da 20 ay hapis cezasına çarptırıldı. Olay akabinde o yıl anti virüs programı satışları patladı.

    Tarihin en büyük ve en karmaşık saldırısı (2002)
    2002 yılında düzenlenen DDoS saldırısı yalnızca 1 saat sürmesine rağmen Amerikan federal otoriteleri tarafından tarihteki en büyük ve kompleks saldırı olarak tanımlandı. Siber saldırıda Amerika’daki 13 domain root server hedef alındı. Saldırının devam ettiği 1 saat boyunca internet ciddi bir şekilde yavaşladı ancak kullanıcılar herhangi başka bir şey hissetmedi. Ancak saldırı bir süre daha devam etseydi internet tamamen durabilirdi.

    Milyonlarca kişinin kredi kartı bilgileri çalındı(2009)
    Miami’li hacker Gonzales Amerikan tarihinin en büyük dolandırıcılarından biri.
    Gonzales 250 finansal kuruluştan 10 milyonlarca kredi kartı numarası çalmaktan sorumlu. 7 Eleven mağaza zincirinin de içinde olduğu bir çok şirketin ödeme altyapılarını hackledi. 3 eyalette en az 3 farklı siber saldırı suçuna karışan Gonzales Aralık ayında suçlu bulundu.

    Görsel kaynağı: uwf.edu

    Nikon, DSLR’da iddialı olduğunu kanıtladı #CES 2016

    0
    ABD’nin Las Vegas kentinde düzenlenen CES 2016’da önce D5’le ilgi odağı haline gelen Nikon, D500 modeli yeni DSLR fotoğraf makinesiyle bu segmentte iddialı olduğunu kanıtladı.
    Nikon-D500
    APS-C algılayıcılı DSLR modeli D300S’in halefi D500’de, D5’te de olan EXPEED 5 görüntü işlemcisi ve 153 noktalı otomatik netleme sistemi bulunuyor. Saniyede 10 kare seri çekim yapabilen D500, 20.9MP çözünürlükteki APS-C CMOS algılayıcıya sahip.
    Nikon D500 Samsung’un NX1 ile yaptığına benzer SnapBridge isimli teknolojiyi kullanıyor. Bluetooth LE kablosuz bağlantı altyapısını kullanarak akıllı telefonlarla sürekli olarak iletişimde kalabilen DSLR fotoğraf makinesi, çekilen görüntülerin telefonlara aktarılarak sosyal medya ile paylaşılması sürecini bir adım daha ileriyle taşıyor.
    nikon-d500-dslr-camera-05Nikon D5 gibi büyük bir şaşkınlık yaratan ve 4K video (30p) çekim yeteneğine sahip olan Nikon D500, 50-1,640,00 ISO arttırılmış ISO aralığını aktif şekilde kullanıyor ve düşük ışıkta çok yüksek performans ortaya koyabiliyor. 3.2-inç boyutundaki hareketli ekranı kolay kullanım için dokunmatik tasarlanan DSLR, hızlı XQD hafıza kartları üzerine veri aktarımı gerçekleştirebiliyor. D500, gövde olarak 2000$ fiyat etiketiyle 2016 Mart ayında piyasada olacak.

    650 milyon kişi Facebook spor sayfaları ile bağlantılı

    Smartphone-Facebook-Shutterstock-800x430

    Facebook’un Nisan 2015’te açıkladığı verilere göre 650 milyon kişinin Facebook spor sayfaları ile bağlantısı bulunuyor. Bu rakam Facebook’u, dünyadaki en büyük spor hayranları topluluğu yapıyor. Öte yandan FIFA Pazartesi günü Ballon d’Or Kupasını kimin kazandığını açıklamadan önce Facebook veri ekibi, 23 kişilik aday listesi onaylandığından beri Facebook üzerinde en çok hangi oyuncular hakkında konuşulduğunu görmek için listenin açıklandığı 20 Ekim 2015 ile 3 Ocak 2016 tarihleri arasında 14 ülkede adaylar hakkında yapılan sohbetleri analiz etti.

    Buna göre Türkiye’de hakkında en çok konuşulan aday oyuncu, sohbetlerin %30’una konu olan Ronaldo oldu. Neymar %28 ile ikinci gelirken, %12 ile Messi üçüncü oldu. Türkiye’de en çok konuşulanlar arasında birinci gelen Ronaldo, sohbetlerin %82’si ile memleketi Portekiz’de de birinci olarak başka hiçbir sporcunun, hiçbir ülkede yakalayamadığı oranı yakaladı.

    1452195497_FB_Ballon_D_Or_Turkey_2_

    Türkiye’de hakkında en çok konuşulan Ballon d’Or adayları şu şekilde sıralanıyor:

    1. Ronaldo – 30%
    1. Neymar – 28%
    1. Lionel Messi – 12%
    1. Sergio Aguero – 6%
    1. Zlatan Ibrahimovic – 4%
    1. Gareth Bale – 3%
    1. Luis Suarez – 2%
    1. Yaya Toure – 2%
    1. Eden Hazard – 2%
    1. Arjen Robben – 2%
    1. James Rodriguez – 1%

    Ballon d’Or adayları arasından Lionel Messi ve Cristiano Ronaldo, Facebook’taki en popüler futbolcu unvanlarını ellerinde tutuyor. Ronaldo en çok Facebook Beğenisi alan sporcu olmak ile beraber halihazırda 108 milyon Beğeni ile tüm kategorilerde en popüler ünlü olmayı da sürdürüyor. FC Barcelona ve Arjantin’in yıldızı Lionel Messi ise 81 milyon Beğeni ile sporcular arasında ikinci sırada yer alıyor. Üçüncü aday Brezilyalı yıldız Neymar’ın ise 54 milyondan fazla Beğenisi bulunuyor.

    Twitter’den Messi ve Ronaldo için özel emoji

    Lionel Messi

    Sosyal medya, dünya gündemi için de en önemli görüş alışverişi, buluşma noktası. Twitter, Facebook gibi yoğun platformlarda bunun sayısız örneği ile karşılaşıldı. Şimdi ise dünya nefesini tutmuş “Avrupa’a Yılın Futbolcusu” ödülünü bekliyor ve sosyal medya da bu heyecana ortak oluyor.

    Twitter, #BallondOr olarak da bilinen ve yılın en iyi futbolcusuna verilen “Altın Top” ödülünün en büyük adayları Christiano Ronaldo ile Lionel Messi dahil birçok sporcuya özel emoji geliştirdi. Oldukça ilgi çekici oldukları bir gerçek. Kadın ve erkek 6 futbol oyuncusu için hashtag ile atılacak her bir tweet emojilerle renklenecek.

    Tüm spor dünyasının gözü, 11 Ocak Pazartesi günü İsviçre’nin Zürih kentinde yapılacak olan ve yılın en iyi futbolcusuna verilen 2015 FIFA Altın Top (Ballon d’Or) ödül töreninde olacak. Bu yıl 6.sı gerçekleştirilecek olan bu prestijli etkinlikte 2015’te futbola damgasını vurmuş önemli isimlerin başarıları kutlanıyor olacak ve Twitter bu etkinliğin tam kalbinde olacak.

    Twitter ve FIFA #BallondOr emojilerini yayınladı

    Ekran_Resmi_2016-01-08_15_21_17

    İlk defa hayranlar “Yılın Oyuncusu” ödülüne aday gösterilen sporculara desteklerini Tweetlerinde kullandıkları özel emojilerle gösterebilecekler. Aday sporcular arasında Christiano Ronaldo, Lionel Messi, Neymar, Caryi Lloyd, Aya Miyama ve Celia Sasic yer alıyor. Emojilerin oluşturulması için de ilgili futbolcunun isminin hashtag ile birlikte atılması yeterli. Bu emojiler 12 Ocak’a kadar yayında kalacak.

    Barcelona ve Brazilya’nın yıldızı Neymar’ın bu heyecana ortak olup Tweetlemesi uzun sürmedi:

    Ekran_Resmi_2016-01-08_15_21_26

    Sosyal medya dünyasına dair gelişmeleri izlemeye devam edeceğiz…

    TP-LINK Neffos C5 akıllı telefon serisinin detayları açıklandı

    Neffos_C5-White-2

    TP-LINK, Aralık ayında duyurduğu Neffos C5 akıllı telefon serisinin özelliklerini açıkladı…

    Üç model olarak duyurulan seri (C5L, C5 ve C5 Max) yüksek çalışma hızı, geniş depolama alanı ve iddialı kamera özellikleriyle öne çıkıyor.

    Neffos C5 modeli dört çekirdekli 64 bit’lik işlemci ve 16 GB’lık ROM ve 2 GB’lık RAM ile güçlendirilmiş. Akıllı mod ve 30 artistik filtre bulunduran kameraya sahip.

    5,5 inç’lik FHD IPS ekranıyla serinin en güçlü modeli C5 Max, 13MP arka kameraya ve 5 MPbir ön kameraya sahip. Arka kameranın diyaframı açıklığı F2.0, düşük ışıkta daha net fotoğrafları olanak tanıyor.

    Giriş seviyesi model Neffos C5L 1 GB’lık RAM ve 8 GB’lık ROM ile geliyor. Ayrıca 32GB’a kadar artırılabilir hafıza desteğine sahip. Diğer öne çıkan özellikleri arasında 8 MP’lik arka kamera ve 2 MP’lik ön kamera bulunuyor.
    Ekran_Resmi_2016-01-08_11_55_36Neffos serisi, polikarbonat bileşimleri bir araya getirerek malzemenin orijinal rengini ve dokusunu vurguluyor. Optimize edilmiş yan kıvrımlar, köşeler ve yan düğme üzerindeki CD dokusuyla kolay bir kavrayış sağlıyor.

    TP-LINK Başkan Yardımcısı Justin Tu “TP-LINK akıllı bir yaşam tarzı oluşturmaya devam edecek” diyor. TP-LINK Türkiye Ülke Müdürü Ivan Lee ise Neffos C5 serisi akıllı telefonların Mart ayı içinde Türkiye’de iki modelinin birden satışa sunulacağını açıkladı.

    Hem giriş seviyesi C5L hem de orta seviye olan C5 modelleri Mart ayından itibaren uygun fiyatlarıyla Türkiye akıllı telefon pazarında yerini alacağı belirtildi.

    Hem router hem güvenlik alarmı

    Ekran_Resmi_2016-01-07_23_22_17

    ABD’nin Las Vegas şehrindeki yılın önemli teknoloji fuarlarından CES 2016’nın dikkat çeken teknoloji aygıtlarından biri de Securifi markasının yeni router’ı Almond 3. Bu router’ı diğer birçoğundan ayıran özelliği ise evde Wi-Fi ağının dağıtımıyla ilgilenmesine ek olarak güvenlik alarmı fonksiyonuna da sahip olması. Evet, neden olmasın?

    Geçtiğimiz sene ZigBee ile çalışarak akıllı ev ürünlerinin kontrolünü mümkün kılan router’ını duyurarak dikkatlerini üzerine çeken Securifi’ın yeni modeli, bu kez Bluetooth özelliğiyle geliyor. Bu sayede bir hayal olan evin içindeki ‘küçük ama tehditkat durumlara’ karşı önlem sağlıyor. İlginç bir ikisi bir arada çözümü olduğu bir gerçek.

    Öte yandan ev ya da işyeri güvenliğini tek başına üstlenemediğin altını çizelim. Securifi Almond 3 (Almond, Türkçesi badem), pencere ve kapılara yerleştirilen sensörlere ihtiyaç duyuyor. Bu minik sensörlerle girilen kablosuz iletişim sayesinde gerekli durumlarda devreye giriyor ve tam da bu noktada yüksek sesli bir alarm sesi aktif hale geliyor.
    Ekran_Resmi_2016-01-07_23_22_28

    Securifi’ın ürünü, bir router’ın içine alarm yerleştirmek gibi son derece ilginç bir zeka parıltısına sahip. Kötü niyetli hırsızlar için böyle bir önlemin tahmin edilemeyeceği düşünülebilir. Hatta alarm sesinden sonra tamamen etkisiz hale getirilmesi bile hırsızlar için sorun teşkil edebilir.

    Peki bir çekmecenin içinde mi saklanacak? Hayır, evin merkezi bir noktasında yer alması, sensörlerle etkileşim kuracak seviyede olması ve elbette Wi-fi için gerekli işlevini sürdürmesi gerekli. 802.11ac destekli modelin belirlenen yurtdışı fiyatı 119 Amerikan Doları olarak açıklandı. Sensörlerin fiyatı henüz belirtilmedi. Şubat 2016’da satışlarına başlanacağı bildirildi.

    Gelişmeleri izlemeye devam edeceğiz…

    En iyi iPhone Uygulamaları

          Akıllı telefonların bu kadar popüler olmasının nedenlerinden birisi de uygulamalar.
    Bu haftaki yazımda iOS platformunda kullanılan popüler uygulamalardan bahsetmek istiyorum.

    Shizup

    iPhoneUygualamalrı11

    Apple Store’da ücretsiz olan Shizup uygulaması, standart text mesajı göndermek yerine görsel içerikli mesajlar göndermenizi sağlıyor. Aynı zamanda uygulama ile gönderilen görsele başlık ekleyebiliyor, farklı karakterlerdeki içerikleri düzenleyebiliyorsunuz. Mesajlaşmayı monotonluktan çıkartıp, daha görsel hale getiriyorsunuz.

    Scanbot

    iPhoneUygualamalrı12

    Ücretli olan Scanbot uygulaması ile dijital ortamda değerlendirmek istediğiniz yazıları tarayıp, bulut ortamında saklayabiliyorsunuz. Uygulama, taramak istediğiniz ortamın kağıt boyutlarını otomatik  olarak tanımlayarak işini profesyonelce yapıyor.  Taradığınız dokümanda, telefon numarası ya da e-posta adresi olduğunda, bunları linkli ve aranabilir hale getirebiliyor.

    WhatsApp

    iPhoneUygualamalrı13

    Apple Store’da ücretsiz olan uygulama, iOS platformunda en popüler uygulamaların başında geliyor.  WhatsApp ile mesaj gönderme oldukça da ekonomik. İnternetin olduğu her ortamdan mesaj gönderebiliyorsunuz. Sesli ve görüntülü mesaj da gönderebileceğiniz uygulama ile isterseniz mesajlarınızı  iCloud’a arşivleyebiliyorsunuz. Facebook tarafından 2 yıl önce 19 milyar dolarak alınan uygulamanın, günümüzde oldukça ilgi gördüğünü söylemeliyim.

    LinkedIn

    iPhoneUygualamalrı14

    Yeni bir iş bulmak, işiniz ile ilgili kişilere ulaşmak,  iş ilanı verip takım arkadaşları aramak ve networking olarak da ifade edebileceğimiz iş çevrenizin genişlemesi konusunda sosyal bir ortam sunan Linkedin, yaptığı iş açısından en önemli bir iletişim aracı.  Özellikle son güncellemesi ile oldukça kullanışlı bir arayüze sahip olan uygulamanın ücretli ve ücretsiz hizmetleri bulunuyor.  Okulunu yeni bitirmiş bir üniversite öğrencisinin ya da çalıştığı  sektörde ulaşılmak isteyen birisinin yapması gereken en önemli şeylerden birisinin bir LinkedIn profili oluşturmak olduğunu söylemeliyim.

    Periscope

    iPhoneUygualamalrı15

    Twitter’ın  mobilden canlı yayın yapma uygulaması olan Periscope, özellikle Türkiye’de oldukça benimsenmiş durumda. Uygulama aynı zamada ücretsiz. Sosyal medyanın kullanımının artması ile canlı yayın yapmayı sağlayan uygulamaların sayısı da her geçen gün artıyor. Bir diğer canlı yayın uygulaması ise Meerkat.

    Pocket

    iPhoneUygualamalrı16

    İnternetin olduğu ortamlarda kaydetmiş olduğunuz içerik, video ve diğer bilgileri, internetin olmadığı ortamlarda da yararlanmak için kullanabileceğiniz Pocket uygulaması Apple Store’da ücretsiz. Bu uygulama ile indirdiğiniz bilgileri eğer isterseniz yine Poket uygulaması yüklenmiş olan başka bir telefon ile de eşleştirebiliyorsunuz.

    Google Photos

    iPhoneUygualamalrı17

    Akıllı telefonlar için uygulama sayısı oldukça fazla. Bunlardan birisi de Google Photos. Uygulamayı diğerlerinden ayıran en önemli özelliği; fotoğraflar ve videolar için bulutta limitsiz alan sunması.

    Google Maps

    iPhoneUygualamalrı18

    Google Maps uygulaması eski iOS versiyonlarında yüklü olarak geliyor olmasına rağmen, Apple kendi harita uygulamasını kullanmaya başladıktan sonra isteğe göre yüklenebiliyor. Daha önceleri Türkiye için Google Maps uygulamasının yüklenmesine izin vermeyen Apple, artık Türkiye’den de kuruluma izin veriyor. Uygulamanın güncellenmiş halinin oldukça geliştirildiğini söylemeliyim.  iOS platformu kullanan akıllı bir cihazda, olmazsa olmazlardan olan uygulamayı ücretsiz olarak indirebiliyorsunuz.

    Pushbullet

    iPhoneUygualamalrı19

    Pushbullet uygulaması ile cep telefonuna gelen bilgilendirme ve mesajları bilgisayarınızdan da görebiliyorsunuz. Telefonunuzu çantanızdan ya da cebinizden çıkartmadan, mesajları okumak eminim çok hoşunuza gidecek.  Aynı zamanda cep telefonunuza dosya göndermek içinde kullanabileceğiniz uygulamayı, ücretsiz olarak indirebilirsiniz.

    Instagram

    iPhoneUygualamalrı20

    Özellikle fotoğraf, video yayınlamak için kullanılan Instagram’ı, Apple Store’dan ücretsiz indirebiliyorsunuz. Etkileşim ve paylaşım oranının Twitter’ı geçtiği Instagram’da aynı zamanda yorum ekleyip, özel konuşma da yapabiliyorsunuz.

    Timehop

    iPhoneUygualamalrı21

    Timehop uygulaması sayesinde, kullandığınız sosyal medya araçları ile geçmişte bu gün hangi paylaşımları yaptığınızı görebiliyorsunuz. Uygulama App store’da ücretsiz.

    Air Video HD

    iPhoneUygualamalrı22

    Air video HD uygulaması ile bilgisayarınızda bulunan videoları iPhone’unuzda izleme şansınız oluyor.  Gerekli altyapı ayarlamalarını yaptığınız taktirde Air Video Sunucunuza internetten bile erişebiliyorsunuz.

    Find My iPhone

    iPhoneUygualamalrı23

    Find My iPhone uygulaması ile telefonunuzun nerede olduğunu görebiliyorsunuz. Aynı Apple ID kullanan diğer iOS cihazlarınızı da aynı ekran üzerinde izleyebiliyorsunuz.  Cihazınızın çalınması durumunda bulmak ya da bilmediğiniz bir yerde tam olarak bulunduğunuz yeri görmek için bu uygulamayı kullanabilirsiniz. Uygulamanın aynı zamanda web arayüzü de bulunuyor. Uygulama ücretsiz.

    Google Translate

    iPhoneUygualamalrı24

    Google Translate uygulaması ile yabancı dilden çeviri yapabiliyorsunuz. Herhangi bir levha üzerinde yazan yabancı dille yazılmış uyarıyı, kamera ile okutup, istenilen dile çevirme şansına sahipsiniz. Uygulama ücretsiz.

    RunKeeper

    iPhoneUygualamalrı25

    RunKeeper uygulaması ile günlük olarak yaptığınız yürüyüşlerin krokisini çıkartabilirsiniz. Ne kadar yürüdüğünüzü görebilir, zamana göre planlamalar yapabilirsiniz. Uygulama akıllı telefonunuzun GPS’ini kullanır. Uygulama ücretsiz.

    2015’te oynamadıysanız, kaçırmayın

    0

    Oyun ve oyuncular için dolu bir yılı daha geride bıraktık. 2015 oyuncular için çok yoğun geçmiş olsa da önceki yıllara oranla birçok önemli yapımı konuk ettik. Kimileri beklentimizin üzerinde eğlence sunarken kimileri de çok büyük hayal kırıklıklarını beraberinde getirdi. Yine de platformunuz ister PC ister konsol olsun mutlaka oynamanız gereken oyunlar var. Bunları sizler için derledik. Eğer hala oynamadığınız varsa kaçıracağınız çok şey var demektir.

    Fallout 4

    Fallout, çıktığı ilk günden beri oyuncuları etkilemeyi başaran bir seri. Fallout 4, enerji kaynaklarının tükenmesi ile çıkan savaşta patlatılan atom bombasından 200 yıl kadar sonrasında geçen bir hikayeyi konu alıyor. Önceki yapımların aksine, bombanın düştüğü gün olan 23 Ekim 2077’de başlıyor. Seçtiğimiz oyuncu, ailesiyle birlike Vault 111’e (sığınağımız) gidiyor. Ama gözlerimizi açtığımızda nası olmuşsa üzerinden 200 yıl geçmiş ve geriye kalan tek kişi biz olmuşuz. Oyunda senaryo, yan görev gibi önemli parçalarla ilgilenmeseniz bile gözle görülür bir ilerleme kaydedebiliyorsunuz.  Bethesda’nın uzun yıllar uğraş verdiği “özgür oyun” kavramı Fallout 4 ile resmen zirve yapıyor.

    Platform: PC, XB1, PS4

    yazi_84819_4

    The Witcher 3: Wild Hunt

    Belki de bu yılın en başarılı yapımı, CD Project Red’in oyunu The Witcher 3 oldu. Yapımın konusunu, türünü ya da özelliklerini anlatmaya çok gerek yok. Neden mi? Çünkü tek söyleyeceğim, hangi türden, hangi evrenden keyif alıyorsanız bir kenara bırakın. Hatta serinin önceki yapımlarını oynamamış olsanız bile mutlaka oynamanız gerektiği. Evren o kadar büyük ve keyifli tasarlanmış ki bir yandan savaşırken diğer yanda aşk yaşayabiliyorsunuz. Kısacası hala oynamadıysanız, şu an bu yazıyı okumayı bırakıp hızlıca satın alma tuşuna basıyorsunuz.

    Platform: PC, XB1, PS4

    yazi_81836_1

    Metal Gear Solid V: The Phantom Pain

    Hideo Kojima bu seneye damgasını vuran yapımcılardan biri oldu. Önce Konami’den kovulduğu söylentileri ortalığı kasıp kavurdu, ardından da Sony ile yaptığı önemli anlaşma ile gündeme oturdu. Ancak daha da önemlisi PlayStation platformu için tamamen yeni bir başlık çıkartacak olması, biz oyuncuları çok heyecanlandırdı. Geçtiğimiz yıla böylesine büyük damgalar vuran bir yapımcının oyunu da o derecede büyük olacaktır.

    MGS V, Kıbrıs’ta bulunan bir hastanede başlayor. Profesör, bize her ne kadar zorlansa da, Snake’in 9 yıldır komada olduğunu söyler. Bir patlama sonucu, vücudunun büyük kısmı şarapnel parçaları tarafından hasar görmüş ve sol kolunu kaybetmiştir. Bunları duyup da şoka girmemek mümkün değil. Kahramanımız da aynı tepkiyi verir ve hemşire tarafından uyutulur. Buradan sonra hastaneden kaçıp, intikamımızı almalıyız.

    Platform: PC, XB1, PS4, X360

    yazi_83699_1

    The Order: 1886

    The Order: 1886 iyi bir oyun, hatta çok iyi bir oyun. Gerek oyun dünyasına getirdiği sinematik metot, gerekse orijinal yapısıyla ardından gelecek devam yapımları için müthiş bir yol açıyor. Elbette çok büyük eksikleri var, ama sizden bir şeyi rica etmek istiyorum; lütfen bu oyunu sadece puanıyla değerlendirmeyin. The Order: 1886 eşsiz kurgusu ve sinematik gerçekliğinin yanında, önemli bir deneme olma özelliğine sahip.

    Yapımcı Ready At Dawn, The Order: 1886’yla inanılmaz bir risk alıyor ve oyun dünyasını ileride şekillendirecek bir çok güzel fikre ön ayak oluyor. Önemli bir oyun çünkü, The Order’ın getirdiği metodlar bundan yıllar sonra oyun dünyasının değişmezleri olacak. Zaten kendi eksiklerini devam oyunları ile kapatmasını beklediğim için, getirdiği yöntemin en büyük temsilcisi olacağını düşünüyorum.

    Platform: PS4

    yazi_79968_2

    Halo V

    Halo, 2001 yılında raflarda yerini alınca sadece Xbox’ı özel bir konsol haline getirmedi, aynı zamanda FPS oyunlarında da çığır açtı. Birçok kişinin kafasındaki soruya cevap verdi: konsollarda FPS oynamak gayet mümkündü. Sadece bu da değil, daha ortada Battlefield yokken, geniş alanlar, araçlı çoklu oyuncu modu ve tüm bu özelliklerin üzerinde kaymak olan harika bir senaryo modu ekledi. Halo V ise tüm bunları bir adım daha öne götürüyor. Ancak bir sorunla: Ana karakter her oyunda alıştığımız Master Chief değil. Bir yıl boyunca çıkan fragmanlarda bize onun öldüğünü göstermişlerdi. Ancak yayınlanan son videoda aslında onun ölmediğini ortaya çıkardılar. Aslında çok fazla konuşup sizi spoiler’a boğmak istemiyorum. FPS türünü sevenlerdenseniz oynamanız gereken bir yapım.

    Platform: XB1

    yazi_84585_1