Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 1857

    Apple’ın başı dertte!

    appleTeknoloji dünyasına dair gerçeklerden biri de patent ihlalleri hakkında. Sayısız şirketin birbirleri ile ilgili olarak çeşitli konulardaki iddialarını hukuki mecralara taşıdıkları biliniyor. Kuşkusuz zaman zaman gündeme gelen Samsung-Apple patent savaşları, bu alanda en fazla dikkat çekenler arasında. Ancak ismi pek duyulmamış firmalar da patentlerinin ihlal ettiğini öne sürerek Apple gibi yüksek segmentli şirketleri dava edebiliyorlar. İşte bu noktada mahkeme salonlarına taşınan son davanın aktörü Immersion.

    Apple-Immersion davası başlıyor

    Immersion, dokunmatik teknolojileri alanında faaliyet gösteriyor ve Apple’ın 3D Touch (iPhone 6s ve 6s Plus’taki teknoloji) ile Force Touch’ın (Apple Watch) yanı sıra söz konusu teknolojilere sahip olmayan iPhone 6 ve 6s modellerini de kapsayacak şekilde patentlerinin ihlal edildiğini öne sürüyor. 3 ayrı alanda patent ihlali iddiası bulunan Immerson, Apple’dan tazminat talebinde bulundu bile.

    apple-watch

    Kim haklı çıkacak?

    Söz konusu şirketin haklı olup olmadığı, dava neticesinde ortaya çıkacak ancak Apple’ın başının ağrıma olasılığı yüksek görünüyor. Çünkü Immersion daha önce de başka alanlarda çok sayıda teknoloji şirketinin dava etmiş ve tazminatlar kazanmıştı.

    Gelişmeleri izlemeye devam edeceğiz.

    Star Wars Bölüm 8’in oyuncu kadrosu belli oldu

    star-warsGeçtiğimiz yılın sonunda vizyona giren Star Wars Bölüm 7: Güç Uyanıyor (Star Wars 7: The Force Awakens), çok sayıda rekoru altüst etmeyi başardı. Küresel düzeyde yoğun ilgi ile karşılanan sinema filminin 2017’de gösterime girecek devam yapımına ilişkin çeşitli bilgiler kamuoyuyla paylaşıldı.

    Star Wars Bölüm 8’de yer alacak oyuncuların yanı sıra bir sahnenin çekimine ilişkin kamera arkası görüntüleri, Star Wars resmi YouTube hesabı üzerinden paylaşıldı. Söz konusu videoyu haberin devamında izleyebilirsiniz.

    [vsw id=”GQQMLE4FuIQ” source=”youtube” width=”425″ height=”344″ autoplay=”no”]

    Bölüm 8 oyuncuları ise, aynı zamanda Bölüm 7’de yer alan Daisy Ridley, John Boyega, Mark Hamill, Carrie Fisher, Adam Driver, Oscar Isaac, Lupita Nyong’o, Domhnall Gleeson, Anthony Daniels, Gwendoline Christie ve Andy Serkis ile ekibe katılan Benicio Del Toro, Laura Dern ve Kelly Marie Tran.

    Üç yeni oyuncu arasında Benicio Del Toro ismi ön planda. Oscar ödüllü ünlü oyuncu, çok sayıda ikonik sinema filminde yer almıştı. Usta ismin karakteristik yüz ifadesi ile birlikte ‘Karanlık Taraf’tan bir ismi canlandıracağı biliniyor. Şimdilik daha fazla detay yok.

    Diğer yeni oyunculardan Laura Dern, Jurassic Park filmindeki performansı ile dikkat çekmişti. Kelly Marie Tran ise sinema dünyası için oldukça yeni bir isim. Öte yandan Star Wars Bölüm 8’de Gugu Mbatha-Raw’in yeni oyuncular arasında yer alacağı dedikoduları haksız çıktı. Mbatha-Raw sonraki Star Wars filmindeki yeni isimler arasında yer almadı.

    Rian Jonhson’ın yazdığı ve yönetmenliğini üstlendiği sonraki Star Wars filminin vizyon tarihi 15 Aralık 2017

    Nano uçlu kalemi ile dikkat çeken LG Stylus 2 tanıtıldı

    0

    lg-stylus-2LG, önümüzdeki günlerde başlayacak teknoloji fuarı Mobile World Congress (MWC) 2016 öncesinde sürpriz bir şekilde akıllı telefon duyurusu gerçekleştirdi. Güney Koreli şirketin yeni akıllı telefonu LG Stylus 2 adıyla geliyor ve cihaz, G4 Stylus’ın devamı konumunda yer alıyor. Öne çıkan özellikleri arasında Android 6.0 Marshmallow işletim sistemi sürümü de var…

    Akıllı telefon, kutu içeriğindeki nano kaplamalı uca sahip akıllı kalemi ve büyük ekran boyutu ile dikkat çekiyor. Nano kaplama, kauçuk ucun yerini alırken bu sayede daha stabil kullanım vaat ediliyor. Akıllı kalem, cihazdan çıkarılabilir yapıda ve bir dizi fonksiyonel özelliği de beraberinde getiriyor. Örneğin yerinden çıkarıldığında Pop Memo ve Pop Scanner kısayollarını da bulunduran bir kısayol ekranı çıkıyor.

    Öte yandan cihazdaki teknik detaylar orta sınıf bir modele işaret ediyor. 5.7 inçlik ekranda sunulan çözünürlük değeri HD. 1.5 GB RAM, 1.2 GHz maksimum saat hızında çalışan dört çekirdekli işlemci ve 16 GB dahili depolama kapasitesi diğer öne çıkan özellikler. Ayrıca 3000 mAh pil, 13 MP arka/8MP ön kamera da Stylus 2’nin teknik detayları arasında.

    Titan, beyaz ve kahverengi renklerle satışa sunulacağı bildirilen model, büyük boyutlarına karşın 145 gramlık nispeten düşük ağırlığıyla da iddialı. Kalınlığı ise 7 mm’nin biraz üzerinde. Cihazın fiyatına ilişkin bilgi ise henüz paylaşılmış değil. Ancak kısa süre içinde satışa sunulacağını belirtelim.

    LG, MWC kapsamında 2016 yılındaki amiral gemisi modeli G5’i tanıtacağını duyurmuştu. Stylus 2 de etkinlik kapsamında, 22-25 Şubat tarihleri arasında ilk kez görücüye çıkacak. Gelişmeleri izlemeye devam edeceğiz.

    Galaxy S7 Edge hangi renk seçenekleri ile gelecek?

    Ekran Resmi 2016-02-16 10.51.57Bugüne kadar açığa çıkan çok sayıda detay, 21 Şubat 2016’da tanıtılacak Samsung Galaxy S7 serisinin tüm tasarım detayları hakkındaki soru işaretlerini gidermişti. Son olarak serideki modellerden Galaxy S7 Edge’in renk seçenekleri de belli oldu. Adeta lansman etkinliğinde duyurulacak tüm teknik ve tasarımsal detaylar günyüzüne çıkmış durumda…

    Paylaşılan yeni görseller, Galaxy S7 Edge’in afişlerini gözler önüne seriyor ve tanınmış sızıntı muhabiri Evleaks kaynaklı. Basın için hazırlandığı anlaşılan afişler, serinin 3 farklı renkle geleceğini gösteriyor. Bu renkler siyah, altın sarısı ve gri şeklinde…

    Galaxy S7 serisi piyasaya çıktığında 3 renk seçeneği sunulacak, ancak beklentiler sonraki dönemlerde yeni renklerin de alternatifler arasında katılacağı yönünde. Pembe, mavi ve platin gibi renkler Galaxy S7 serisi modelleri tercih etmeye hazırlanan potansiyel kullanıcılara sunulabilir.

    Özellikle pembe rengin son dönemde bir hayli revaçta olduğu biliniyor, Samsung’un nasıl bir ‘pembe tonu’ ile geleceği merakla beklenen sonraki detaylardan sadece biri…

    Ekran Resmi 2016-02-16 10.52.03

    Türkiye’de 11 Mart’ta satışa sunulabilir

    Gelen bilgilere göre modeller, 21 Şubat lansmanından hemen sonra önsiparişlere hazır hale gelecek. Ön siparişlerde müşterilere sanal gerçeklik gözlüğü Samsung Gear VR’ın da hediye olarak sunulacağı iddia ediliyor. Bu konuda kesinleşmiş bir bilginin olmadığının altını çizmek gerekiyor. Direkt satışlar ve ön sipariş sonrası tedariklerin ise Avrupa için 11 Mart 2016 itibarıyla başlayacağı da çeşitli kaynaklara dayandırılan detaylar arasında. Yani Türkiye pazarında Galaxy S7 satış tarihi 11 Mart 2016 olabilir.

    Samsung Galaxy S7 ve S7 Edge modellerinde beklenen özellikler ise şöyle;

    Galaxy S7

    5.1 inç 2K çözünürlüklü Super AMOLED ekran

    Snapdragon 820 veya Exynos 8890 çipseti

    4 GB RAM

    12 MP ana kamera

    3000mAh pil

    32/64 GB depolama seçenekleri +microSD desteği

    Galaxy S7 Edge

    5.5 inç 2K çözünürlüklü Super AMOLED ekran

    Çift kenar ekran

    Snapdragon 820 veya Exynos 8890 çipseti

    4 GB RAM

    12 MP ana kamera

    3500mAh pil

    32/64 GB depolama seçenekleri +microSD desteği

    Windows 10’da masaüstü sanallaştırma nasıl yapılır?

    0

    Sanallaştırma yapmak için ek bir yazılım kullanmanıza gerek yok. Windows 10’un içerisinde, eski Server işletim sistemlerindeki Hyper-V özelliği bulunuyor. Bunu kullanmak için aşağıdaki adımları izleyebilirsiniz.

    Full frame şart mı?

    fullframe01

    Fotoğrafla ciddi olarak ilgilenen amatör kullanıcıların en büyük hayallerinden biri de full frame yani tam boyutlu sensöre sahip bir fotoğraf makinesi sahibi olmaktır.

    Bu ürünlerin fiyatları son yıllarda giderek azalmaya başladı. Her ne kadar ülkemizdeki dolar kuru ve vergilerdeki artış nedeniyle bu azalma tam anlamıyla hissedilmese de fiyatların göreceli olarak düştüğünü söyleyebiliriz.

    Full frame neden pahalı?

    Günümüzde en çok kullanılan sensör boyutu APS-C adı verilen boyuttur. Genelde giriş seviyesi dijital SLR ile aynasız fotoğraf makinelerinde kullanılan bu sensörler 20.7×13.8 ila 28.7×19.1 mm aralığında değişen büyüklüklere sahiptir. APS-C, giriş seviyesinde en çok tercih edilen, fiyatı daha makul ve yaygın bir sensör boyutudur. Crop factor adı verilen ve objektiflerin kapsama alanının tamamını göstereme gibi bir sorunu vardır. Bu sorun ise bu sensöre uygun objektiflerin üretilmesiyle aşılmaktadır.

    Tam boyutlu yani 24×36 mm boyutunda sensör üretimi günümüz şartlarında zor ve pahalı bir işlemdir. Bu yüzden bu tarz sensörü bulunan bir fotoğraf makinesi de haliyle pahalıdır. Full frame olarak tabir edilen 24×36 mm boyutunda sensörü bulunan fotoğraf makineleri, günümüz üretim teknikleri ışığında maliyeti yüksek cihazlar olarak karşımıza çıkar. Bu tarz fotoğraf makinelerinin fiyatları günümüzde 2000 dolar civarından başlamaktadır. Fiyatlarda üst sınır ise 6000-7000 dolar civarındadır.

    Avantajları

    Full frame sensöre sahip fotoğraf makinelerinin ışığa olan hassasiyeti APS-C adı verilen boyuta göre daha yüksektir. Bu sebeple daha az ışıklı ortamda daha iyi fotoğraf çekmeye izin verirler. Ayrıca sensör boyutları ve sensör alanı daha büyük olduğundan çok daha iyi ISO hassasiyeti ve çözünürlük sunabilirler.

    Full frame ürünlerin bir diğer avantajı ise yüksek diyafram açıklığına sahip objektif seçeneklerinin daha fazla olmasıdır. Fotoğraf sektöründeki birçok firmanın bu tarz fotoğraf makineleri için özel olarak üretilen objektifleri bulunmaktadır. Her ne kadar bu objektifler neredeyse bir fotoğraf makinesi kadar pahalı olsa da fiyatlarının hakkını fazlasıyla vermektedirler.

    Dezavantajları

    Ağırlıklı olarak full frame sensörler dijital SLR ya da aynasız fotoğraf makinelerinde kullanılır. Az sayıda örnek olmakla beraber kompakt fotoğraf makinelerinde de bu tarz sensörlerin kullanıldığı görülür. Bu ürünlerin en büyük sorunu ise büyük ve ağır olmalarıdır. Günlük hayatta her an yanımızda taşıyacağımız bir ürün olmadıkları için pratik cihazlar değildir. Ortalama bir örnek vermek gerekirse full frame bir dijital SLR ve iyi bir objektif 2-2.5 kg ağırlığa sahiptir.

    Bu modeller ağırlıklı olarak profesyonel ya da ileri seviye bilgili kullanıcılar tarafından tasarlandığından bazı kolaylaştırıcı (hazır çekim modları, bütünleşik flaş gibi) özellikleri bulunmaz. Ayrıca yukarıda bahsettiğim gibi fiyatları da giriş seviyesi aynasız ya da DSLR modellere göre yüksektir.

    fullframe02

    Kimler almalı?

    Gelelim yazının en önemli yerine: Full frame şartı ya da kimler almalı? Aslında bu sorunun net bir cevabı yok. En az 5-6 bin TL’ye sahipseniz 2-3 bin TL vererek bir objektif alabilecek paranız da varsa bu tarz bir ürünü siz de satın alabilirsiniz. Ancak konu yeterli bütçeye sahip olmanın ötesinde bazı detaylara sahip olduğundan ekonomik açıdan bakmamak gerektiğini hatırlatmak isterim.

    Fotoğrafla ciddi olarak ilgilenen, bu konuda bilgi sahibi (diyafram ya da enstantane nedir biliyorsanız), fotoğrafa zaman ayırabilecek ve bu iş için belli bir bütçeye de sahip biriyseniz full frame sensörlü bir fotoğraf makinesi almanız uygun olacaktır. Eğer bu işi profesyonel olarak yapıyorsanız zaten bu tarz bir cihazınız olmalı ya da çoktan almışsınızdır. Ama ciddi bir amatör değilseniz ya da fotoğraf konusunda bilginiz giriş seviyesinde ise doğrudan full frame bir ürünle başlamanızı önermem.

    Zaman zaman full frame bir fotoğraf makinesi almış ama objektife parası yetmemiş, fotoğraf konusunda bilgisi olmadığı halde bu tarz bir cihazla başlamış, full frame alıp kullanma kılavuzundan bir şeyler öğrenmek isteyenlerden e-posta aldığımdan bu tarz bir uyarıyı yapmak istedim. Elbette paranız varsa istediğinizi almak konusunda özgürsünüz. Ama birkaç ay sonra satmak zorunda kalacağınız, zaman ayıramayacağınız ya da yeteri bilgiye sahip olmadığınız bir ürünü alıp almamanız konusunda yazdıklarımı ciddiye almanızı öneririm.

    Işığınız bol olsun…

     

    CeBIT 2016’da da “dijitalleşme” devam edecek…

    0

     

    DSC00449

    Dünyanın en büyük teknoloji gösterilerinden biri olan ve her yıl Almanya’nın Hannover kentinde düzenlenen CeBIT, 14 Mart 2016’da kapılarını açacak. Ancak ben CeBIT başlamadan önce Hannover’a küçük bir ziyaret yaptım ve teknoloji meraklılarını bu yıl nelerin beklediğini sizler için toparladım. Ayrıca, CeBIT Yönetim Kurulu Üyesi Oliver Frese ile küçük bir de sohbet etme fırsatı buldum.

    CeBIT Press Preview adı verilen bu etkinlikte açılış konuşmasını yapan Deutche Messe Yönetim Kurulu üyesi Oliver Frese, CeBIT’in şirketlerin dijital dönüşümünü destekleyen bir etkinlik olduğunun özellikle altını çizdi. Küresel ekonominin büyük bir değişim çağıyla yüzleştiğine dikkat çeken Frese, şöyle devam etti: “Dijital dönüşümün dokunmadığı hiçbir ekonomik sektör yok. Büyük veri ve analitik, bulut bilişim, mobil uygulamalar, sosyal iş dünyası, bilişim teknolojileri güvenliği ve nesnelerin interneti gibi önemli teknolojiler şirketlere yeni fırsatlar sunuyor.”

    Nesnelerin İnterneti teknolojisinin ekonominin her segmentinde yaşanan ve yaşanacak değişikliklerin katalizörü olduğunu söyleyen Frese, çok yakın bir zaman içinde 50 milyar cihazın internete bağlanacağına dikkat çekiyor ve ekliyor: “Bu 50 milyar cihaz, akıllı telefonlar, tabletler ve PC’lerin haricinde olacak.”

    Uzun yıllardır yakından izlediğim etkinlikte geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da, “dijitalleşme” yani sayısal dönüşüm ön plana çıkan en önemli konuların başında geliyor. Bu yıl partner ülke İsviçre… Çikolata ve peynir ihracatıyla Avrupa’yı besleyen İsviçre, bilgi teknolojilerinde de ön plana çıkıyor. Geçtiğimiz yıl bilgi ve iletişim teknolojileri ihracatları, peynir ve çikolatadan 12 kat daha fazla…

    CeBIT 2016’da Avrupa Birliği’nin dijital gündemi de konuşulacak. Daha önce komisyoner Neelie Kroes tarafından yürütülen AB Dijital Gündem çalışması artık Günther H. Oettinger’in yönetiminde… Salon 8’de yapılacak olan “CeBIT Global Conferences” (Küresel Konferanslar) etkinliğinde bilişim politikaları da tartışılacak.

    Bu yıl CeBIT’in en yeni ve en gözde etkinliklerinden biri muhtemelen DRONEMASTERS Zirvesi olacak. Lojistik, tarıma dönük iş dünyası gibi çok yeni alanlarda drone’larla yapılan yeni iş fırsatları doğuyor. Salon 16’da fuar boyunca birçok konferans, sergi ve gösteriler olacak. Ayrıca bir sürü uçuş da yapılacak.

    CeBIT Press Preview’a aralarında önemli uluslararası teknoloji şirketlerinin de bulunduğu 30 kadar kurum da katıldı. Bu şirketler, yepyeni çözümlerle çok yakın gelecekte dünyamızı değiştirecek fırsatlar sunuyorlar. Bu şirketler ve orada karşılaştığım yeni teknolojiler ve çözümlerle ilgili yazılarım devam edecek.

    Geçtiğimiz yıl olduğu gibi Almanya’nın Hannover kentinde düzenlenen CeBIT Fuarı’nın önemli çözüm ortaklarından biri de Deutsche Bahn (DB)… Bu yıl, CeBIT Press Preview etkinliğinde izlediğim DB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Dr. Volker Kefer’in sunumu demiryollarının ne işe yaradığı konusunda bambaşka bir açıdan bakmama neden oldu.

    Dr. Kefer, dijital dönüşümün DB için kaçınılmaz bir sonuç olduğunun özellikle altını çiziyor. Her gün 70.000 makas değişimi yaptıklarını yüzde 1 hata payının 700 kazaya neden olabileceğine dikkat çekerek, “0 hata ile çalışmalıyız…” diyor. Bunun da tek yolunun dijitalleşme olduğunu belirtiyor.

    DB, “Infrastructure 4.0” adlı bir inisiyatif başlatmış. Tüm altyapıyı dijitalleştirmeyi hedefleyen bu inisiyatifle aynı anda 250 proje birden yürütülüyor. Amaç, DB’nin hatlarını, istasyonlarını ve enerji destek sistemlerini dijital inovasyonlarla daha iyi hale getirmek.

    Peki, bunun kaynağı nerede? Berlin’de Jannowitzbrücke S-Bahn İstasyonu’nda, DB, adına DB mindbox dediği bir 700 metrekarelik bir alan yaratmış. Bu alanda start-up şirketlerle, DB altyapı şirketleri teknik prototipler ve iş fikirleri üzerinde üç ay kadar bir süre birlikte çalışıyorlar. Başarılı projeler iş birimleri tarafından uygulamaya konuluyor.

    Bu kadarla bitmiyor. DB, start up şirketlere yalnızca mekan vermekle kalmıyor. Ayrıca 25 bin Euro da ödenek çıkartıyor. Uzmanlık hizmeti veriyor, çevre ağını paylaşıyor ve akıl hocalığı yapıyor. Amaç; Haziran 2015’te başlayan bu programı yılda en az üç kere tekrarlamak…

    İnisiyatifin ikinci aşamasında, 10 start-up fikirlerini sundu ve bunlardan dört tanesi kendilerine yer buldu. Münih’ten CHROMOSOME Industrial, otomatik ve devamlı veri değişimi için sensörleri birleştiriyor. Berlin’den eMio’nun kurucuları, elektrikli scooter’ları DB Fuhrpark’ın ürün ailesine sokmayı umuyor.

    Yerel rekreasyona farklı bir şekilde yaklaşan Naturtrip.org, dinamik seyahat rotası önerileri sağlayarak, anlık aktivite planlama yöntemleri sunuyor. Bir başka start-up şirketi olan siut, DB’deki inovatif fiber-optik yapısı üzerinde bir dizi uygulama geliştirmeyi düşünüyor.

     

    Dell Inspiron 15-5558: Eksiksiz, performanslı ve uygun fiyatlı

    Dell, 15.6 dizüstü pazarına yeni bir oyuncuyu soktu. Dell Inspiron 15-5558 olarak adlandırılan bu yeni oyuncu özellikle fiyat/performans oranıyla pastadan pay kapma peşinde. Eksiksiz donanım birleşenleri ile kullanıcının tüm istekleri yerine getirmeyi hedefleyen Dell Inspiron 15-5558 inceleme altında.

    Dell Inspiron 15-5000 ailesini 15-5558 ile genişletti. 15.6 inç büyüklüğünde olan bu yeni ürün, herkese hitap etmek için tasarlandı. Bu yeni ürün Inspiron 15-5548 ile kıyaslandığında AMD yerine Nvidia grafik yongası ve tasarımda da küçük değişikliklerle farklılaşıyor.

    1

    Ürüne yakından baktığımızda kullanılan kasa sisteminin, plastikten oluştuğu hemen anlaşılıyor. Daha doğrusu arka kapak ve yan taraflar metal görünümlü plastik, diğer bölgeler ise dokunmalı siyah plastik kullanıldı. Dell Inspiron 15-5558’in malzeme kalitesi ortalamanın biraz üstünde. Bunun anlamı ürünün çok iyi bir işçiliğe ve sağlamlığa sahip olmaması. Ürünü, sağ ve sol kenarlarından tuttuğunuzda, onu hafifçe eğmek mümkün. Benzer bir durum ekran için de geçerli. Arka kapağa baskı yapıldığında bu ekrana hemen yansıtılıyor. Elbette bu kimseyi korkutmasın. Dell Inspiron 15-5558’in işçiliği ve sağlamlığı piyasadaki birçok üründen daha iyi olduğu bir gerçek. Zaten fiyat/performans oranına oynayan bu tür ürünlerde çok sağlam kasa sistemleri beklemek yanlış olur.

    2

    Benzer bir durum donanım birleşenleri için geçerli. Dell, gerekli olan tüm birleşenleri bu üründe entegre etti. Ne az ne de fazlası. Bu yüzden 3 USB girişinden sadece bir tanesi USB 3.0 teknolojisine sahip. Gigabit Ethernet bağlantısı yerine bir önceki nesil olan Fast Ethernet bağlantısını kullanan Dell, kablosuz WLAN bağlantısında yeni nesil 802.11ac teknolojisi ile bizleri şaşırttı. Bluetooth 4.0 teknolojisinin de olması da önemli bir avantaj.

    Her yönden fiyata oynuyor

    Kullanılan 15.6 inç büyüklüğündeki IPS ekran Full HD yani 1920×1080 çözünürlüğüne ulaşıyor. Yüksek bir kontrast değerine sahip olan bu ekran siyah değerini tam olarak verebiliyor. Bu da performansı olumsuz yönde etkiliyor. Yine de şunu söylemekte fayda var. Dell Inspiron 15-5558’in parlaklık değeri ne yazık ki 250 cd/m² sınırının altında. İyi bir parlaklık değeri için 250 cd/m²’lik değerinin üzerinde olması çok önemli. Bu olmadığında renkler canlı ve renk doğruluğu düzgün olmaz. Mavi ve kırmızı renklerde ciddi kaymalar meydana gelir. Daha da önemlisi düşük parlaklık değeri sayesinde bu ürünü güneşli ortamlarda kullanmak neredeyse imkansız olduğunu söylemeden edemeyeceğiz.

    3

    Dell Inspiron 15-5558’in Chiclet klavyesi, bildiğimiz klavyeler gibi numaratörlü. Oldukça rahat bir kullanım sunan bu standart klavye ne yazık ki arka aydınlatmaya sahip değil. Cihazın üzerinde bulunan hoparlörler de standart değerlerin üzerine çıkmıyor. Pil kullanım süresi ise yaklaşık 5 saat. Aşırı yük altında çalıştığında bu değer 2 saat’in altına iniyor. Burada da belli oluyor ki, Dell bu alanda da fiyatı göz önüne alarak Pil kapasitesinde önemli bir değişiklik yapmamış.

    Genel ve oyun performansı

    Dell Inspiron 15-5558, orta sınıf bir dizüstü sistemi. Bunun anlamı genel kullanım için ortalamanın üzerinde bir performans ve sınırlı bir oyun seçeneği sunması.

    5

    Orta sınıf çift çekirdekli Intel Core i5 5200U (Broadwell) işlemcisine sahip olan Dell Inspiron 15-5558, 15 Watt’lık güç tüketimi ile ilgi çekiyor. 2.2 GHz sistem frekansında çalışan bu işlemci, TurboBoost sayesinde 2.7 GHz’e kadar çıkabiliyor. Bu da bir önceki nesil Haswell işlemcilerle kıyasla %10’luk bir performans artışı sağlıyor.

    Yaptığımız testlerde Dell Inspiron 15-5558’in hızlı ve sorunsuzca çalıştığını gördük. Sistem performansı gayet başarılı. Birçok uygulamayı takılmadan çalıştığına şahit olduk. Üründe beğendiğimiz bir özellik bellek ve sistem kapasitelerinde tasarrufa gidilmemesi. 8 GByte’lik bellek ve 1 TByte’lık sabit disk ürüne ciddi bir güç katıyor. Benzer bir durum kullanılan Geforce 920M grafik yongası için de geçerli. Kepler mimarisine sahip olan bu grafik yongası bir önceki nesil olan Geforce 900M ile kıyasla %20 daha performanslı. Zaten ürün ile oyun oynadığımızda bu hemen belli oluyor. Birçok yeni nesil oyunu düşük ayarlarda rahatlıkla oynadık. Sistemi fazla yormayan oyunlarda daha iyi ayarlarda da oynadığımız oldu.

    6

    Uzun lafın kısası. Dell Inspiron 15-5558 birçok işi rahatlıkla yapabilen orta seviye bir dizüstü sistemi. Arada bir oyun oynayan kişilere de hitap eden Dell, uygun fiyatı ve ortalamanın üzerindeki performansı ile kendisini sevdirmek istiyor. Oldukça sessiz çalışan ve neredeyse ısınmayan Dell Inspiron 15-5558, mutlaka değerlendirilmesi gereken bir ürün olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.

    ABD’de oyuna 1 ayda 600 milyon dolar!

    Ekran_Resmi_2016-02-13_00_03_18Oyun endüstrisi çok dikey bir büyümeye sahip olmasa da dijital eğlence sektörünün çarpıcı kısımları arasında yer alıyor. Ülkemizde düzenlenen oyun fuarlarının son dönemde gördüğü ilgi dikkat çekici örneğin. Oyun ve konsol satışları ise Türkiye’de net biçimde erişilebilen bilgiler arasında değil. Ancak İngiltere, ABD gibi ülkelerde endüstrinin durumunu tanımlayan çeşitli istatistiklerin sıklıkla yayınlandığı görülüyor. Bu noktada en son detaylar ABD odağında ve geçtiğimiz ocak ayını kapsıyor…

    Bir araştırma şirketinin yayınladığı rapora göre geçtiğimiz ay ABD’de 605 milyon 200 bin dolarlık yeni oyun donanım/yazılım satışı gerçekleştirildi. Bu rakam, 2015 yılı Ocak ayına göre yüzde 4’lük gerileme (627 milyon 600 bin dolarlık satış gerçekleştirilmişti) anlamı taşıyor. PlayStation ve Xbox One satışlarının, oyun pazarındaki değeri oldukça büyük ama pazarda büyük bir sıçramanın yaşanmadığını ortaya koyan bazı göstergeler var…

    Video oyunu donanım satışları, söz konusu dönemde 157 milyon dolar olarak gerçekleşti. Bu da geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 15 gerileme anlamı taşıyor. Bunda eski nesil konsolların (PS3, Xbox 360 gibi) artık çok daha az satılmasının etkisi büyük. Öte yandan aksesuar satışlarında artış görüldü.

    [vsw id=”fWTsZvft9Ps” source=”youtube” width=”425″ height=”344″ autoplay=”no”]

    Zirvede Call of Duty: Black Ops III

    Oyun satışları ise 212 milyon 700 bin dolar seviyesindeydi. Bu da geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10 düşüş anlamına geliyor. En çok satan oyun ise Call of Duty: Black Ops III oldu. Onu Grand Theft Auto V (GTA 5), NBA 2K16, Star Wars: Battlefront, Fallout 4, Minecraft, Tom Clancy’s Rainbow Six: Siege, Madden NFL 16, Lego: Marvel Avengers ve FIFA 16 takip etti.

    Bu noktada çok temel bazı anekdotlara yer vermek doğru olacak; Türkiye’de futbol oyunlarının, ABD’ye kıyasla çok daha yüksek sıralarda olduğunu tahmin etmek pek de zor değil. Ayrıca GTA 5 ve Minecraft da hala güncelliğini koruyan, büyük ilgi görmeye devam eden yapımlar arasında.

    Slack’in günlük aktif kullanıcı sayısı açıklandı

    slack

    Çeşitli kademelerdeki iş kolları için geliştirilen ekip iletişimi yazılımı Slack, 2 yaşında ve dünya genelinde hatrı sayılır seviyede ilgi görmeye devam ediyor. 12 Şubat 2016 tarihli açıklamaya göre platform, günlük 2 milyon 300 bin aktif kullanıcıya sahip. Yani her gün için 2 milyonun üzerinde Slack kullanıcısı söz konusu. Söz konusu rakam, 2015 Aralık ayına göre Slack kullanıcı sayısının 300 bin arttığına işaret ediyor. Etkileyici bir gelişim olduğu bir gerçek…

    Ekran_Resmi_2016-02-13_01_43_03Öte yandan Slack’in 675 bin ücretli sürüm satışı gerçekleştirdiği ve her ay 1 milyar 500 milyon mesajın da platform üzerinden gönderildiği bilgileri paylaşıldı. Slack, Aralık ayı verilerine göre 570 bin ücretli kullanıcıya sahipti. Kısa süre içinde 100 bini aşkın dijital satış gerçekleştirildiği görülüyor. Ayrıca Slack, gelişimini farklı açılardan da sürdürüyor; yazılım için toplamda 280 adet uygulama geliştirildiği, bu alanda da ivmenin dikkat çekici olduğu belirtildi.

    ABD/San Fransisko merkezli genç girişimin yıllık gelirinin de 64 milyon dolar olduğu kaydedildi. 369 çalışanı bulunan Slack’in değerinin 3 milyar dolara yakın olduğu da diğer finansal detaylar arasında.

    Slack nedir?

    Slack birden çok kullanıcının belirli görevleri paylaştığı, biten görevlere dair bilgileri ve notları aktardığı hoş bir ‘ekip çalışması uygulaması’ ve Microsoft’un Yammer, VMware’in Socialcast, Atlassian’ın HipChat gibi yazılımları ile yarış halinde. Kullanışlı arayüzü ile dikkat çeken yazılımın gelişim süreci de hız kesmeden devam ediyor.

    [vsw id=”9RJZMSsH7-g” source=”youtube” width=”425″ height=”344″ autoplay=”no”]

    Gelişmeleri aktarmayı sürdüreceğiz…