Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 1834

    Baykuş mu daha iyi, drone mu?

    Ekran Resmi 2016-04-06 11.18.26

    DJI Phantom 4, son zamanların en yetenekli drone’ları arasında. Ayrıca DJI’da drone pazarının lider üreticilerinden, şirketin 2016 yılı için 1 milyar dolarlık gelir beklentisi de bunun en önemli göstergeleri arasında. Peki bu etkileyici markanın, etkileyici drone’u ile bir baykuş kıyaslanmak istenseydi ortaya ne gibi sonuçlar çıkardı? Eğlenceli bir soru değil mi?

    Teknoloji dünyasındaki tanınmış web sitelerinden Cnet, yukarıdaki soruya yanıtlar aradı ve izleyenleri gülümseten bir video yayınladı. Haberin devamında yer alan video, baykuş mu daha iyi yoksa drone mu sorusuna yanıtlar içeriyor. İyi seyirler…

    [vsw id=”dUCi9TaoQcI” source=”youtube” width=”425″ height=”344″ autoplay=”no”]

    Media Markt’taki drone modellerini incelemek için buraya tıklayınız.

    Bu özel videoda tüm ibre sevimli baykuştan yana. Şarj süresi, indiğinde devrilme olasılığı, sevimlilik gibi tüm ‘parametrelerde’ baykuşun drone’u geride bıraktığı görülüyor. İşlenmeyen tek detay ise hız, DJI’ın Phantom 4’ü 50km/s hıza kadar ulaşabiliyor ve kendi alanında öncü modeller arasında. Canlıların, teknoloji ürünleri ile rekabetine dair ilgi çekici örneğin DJI tarafından ne şekilde görüldüğü henüz bilinmese de söz konusu videonun hoş bir tanıtım objesi olarak da değerlendirilebileceği aşikar. En nihayetinde ise yukarıdaki keyifli video, teknoloji dünyasına dair renkli içeriklerden biri olarak kayıtlara geçiyor. Teşekkür ediyoruz…

    Drone’lar hakkında öne çıkan diğer haberler için buraya tıklayınız.

    Bir selfie çekelim şekerim!

    0

    Biz kadınların büyük bir çoğunluğu fotoğrafımızın çekilmesine bayılırız. Aynı ortamda farklı tarzlarda onlarca poz veririz. Sonrasında laboratuvarda incelercesine derin bir incelemeye alır, kusurlarımız varsa onları kapatır, değişik efektler deneyerek en güzelini ortaya çıkarmaya çalışırız. Artık pek çok akıllı telefon, üstün kamera özellikleriyle fotoğraf makineleriyle yarışır durumda. Mobil fotoğrafçılık gittikçe yaygınlaşıyor. Nasıl iyi bir mobil fotoğrafçı olabilirsiniz, gelin birlikte bakalım…

    Eskiden fotoğrafçılık çok farklı bir boyuttaydı. Dijital kameralar henüz piyasaya sürülmemişken, nasıl çıktığımızı ancak fotoğraflarımız basıldıktan sonra görebilirdik. 36 poz ile sınırlı film rulolarıyla idare eder, baskı için fotoğrafçıya bıraktığımızda günlerce heyecanla baskıları alacağımız günü beklerdik. Tabii hiç beklemediğimiz durumlarla da karşılaştığımız olurdu. En güzel geçen tatilimizin fotoğraflarını beklerken ‘yanmış’ cevabıyla karşılaşmak gibi! Sonrasında dijital kameraların hayatımıza girmesi fotoğrafçılık sanatını çok farklı bir boyuta taşıdı. Fotoğraflarda adet sınırlaması olmadığı gibi, çektiğimiz fotoğrafları da artık anında görebiliyoruz. Akıllı telefonların kamera özelliklerinin artırılması mobil fotoğrafçılık kavramını da ortaya çıkardı. Siz de en kaliteli cep telefonu kamerasına sahip bir akıllı telefonu satın alabilir, birkaç efektle kendi tarzınızı yansıtabilir ve mobil fotoğrafçılığa doğru bir adım atabilirsiniz.

    Son zamanların en iyisi…
    Yakın zamanda tanıtılan Samsung S7 edge modeli, üstün kamera özellikleriyle şu anda piyasada bulunan en kaliteli cep telefonları arasında ilk sıralarda yer alıyor. 12 MP arka ve 5 MP ön kameraya sahip akıllı telefon, kristal berraklığında görüntüler elde etmeniz için birebir. Galaxy S7 edge’in üzerinde düşük ışıkta dahi daha aydınlık ve net kareler sağlayan, bir akıllı telefonda ilk kez yer alan Dual Pixel kamera bulunuyor. Bu teknoloji ve daha büyük pikseller sayesinde kamerada, düşük ışık koşullarında bile çok daha hızlı shutter sürati ve çok daha isabetli otomatik odaklanma özelliği yer alıyor. Yeni kamera modu Motion Panorama, geleneksel panoramik fotoğraflara hareket katıyor, kullanıcılara sürükleyici bir görsel deneyim sunuyor. Akıllı telefonun ön kısmında yer alan 5 MP çözünürlüklü kamera ise kusursuz selfie’ler için birebir. Özellikle fotoğraf çektirmeye meraklı biz kadınlar için biçilmiş kaftan olan bu akıllı telefon ile mobil fotoğrafçılığınızı konuşturabilirsiniz.

    Hangi efekt sana göre?
    En iyi kaliteye sahip cep telefonunu aldık, birbirinden güzel selfie’ler çektik. Peki, ya biraz daha renk katmak istersek? Bugün piyasadaki pek çok akıllı telefonun kendine özel kamera özellikleri mevcut. Örneğin Samsung Galaxy S7 edge ile fotoğraf çekmeden önce kendi menüsündeki efektlerden birini seçebilirsiniz. Bunların yanında cildinizi pürüzsüz hale getirme, gözlerinizi daha büyük gösterme ve yüz hatlarınızı inceltme gibi özellikle kadınlara hitap eden yenilikler de akıllı telefonla birlikte gelen özellikler arasında yer alıyor.

    Çekilsin fotolar, gelsin ‘like’lar!
    Selfie’lerinizi ya da arka kamerayla çektiğiniz fotoğrafları bazı mobil uygulamalar ile renklendirmeniz de mümkün. Örneğin bu konuda en popüler fotoğraf paylaşım uygulaması Instagram, sizlere farklı seçenekler sunuyor. Çektiğiniz fotoğrafın üzerinde 25 farklı efekt seçeneğiyle farklı oynamalar yapabiliyorsunuz. İster soluk renkli ya da daha canlı hale getirin, isterseniz siyah-beyaz ya da sepia’ya çevirin. İsterseniz de odaklanmak istediğiniz yeri daha net, geri kalan kısmı daha bulanık olarak düzenleyebilirsiniz. Uygulamanın en güzel yanlarından biri de tamamen kendi isteğinize göre düzenlediğiniz fotoğraflarınızı arkadaşlarınızla paylaşabiliyor olmanız. Ne kadar güzel fotoğraf koyarsanız o kadar çok ‘like’ alırsınız. Instagram dışında sadece fotoğraf düzenlemeye yardımcı mobil uygulamalar da var. Örneğin Photo Grid, Photo Collage ya da Photo Editor’ı deneyebilirsiniz.

    Ücretsiz yüksek kalitede resimler: Pixabay

    2016_nisan_01

    Web siteniz var ve sitenizde ziyaretçilerin ilgisini çekçek kaliteli ve her yerde bulunmayan görseller kullanmak istiyorsunuz ama kullanacağınız görsellerin sahibi siz değilseniz telif hakları başkalarına ait olan görselleri kullanmanın oldukça pahalı bir yöntem olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Çünkü kullanacağınız görsellerin lisans bedellerini ödemeniz gerekir. Eğer lisans bedeli ödemek istemiyorsanız mutlaka telif gerektirmeyen görseller sunan kaynaklar edinmelisiniz.

    Görsellerdeki telif hakları konusu online yayıncılık yapan herkesin dikkat etmesi gereken ciddi bir konu. Siteniz daha çekici olsun diye kullandığınız bir görsel yüzünden başınızın ağrımasını ve bazı hukuksal yaptırımlara maruz kalmayı hiç birimiz istemeyiz. Bu yüzden yapmanız gereken ilk şey telif hakkı olmayan ve ücretsiz olarak kullanabileceğiniz görselleri size sunan servislerdir. Bugün bu kaynaklardan biri olan ve oldukça işinize yarayacağını düşündüğüm Pixabay’dan söz edeceğim.

    Pixabay servisini kullanmaya başladıktan sonra istediğiniz konuda telif ücreti ödemeyeceğiniz görselleri bilgisayarınıza yükleyerek web sitenizde istediğiniz gibi kullanabileceksiniz. Web siteniz görsel olarak çok daha çekici ve estetik bir hal almaya başlayacak ve siz bütün bunlar için bir telif ücreti ödemeyeceksiniz. Yani Pixabay’da size sunulan fotoğraf ve resimlerin kullanımının ücretsiz olduğunu altınız çizerek belirtelim. Bu görsellerin telif hakkı sınırlaması olmadığı için tüm yüklediğiniz görselleri ticari olarak da kullanabilirsiniz.

    İlk İş Kayıt Olmak

    Pixabay sitesine girdiğinizde öncelikle kayıt olun. Hatta kendi çektiğiniz fotoğrafları veya oluşturduğunuz video veya çizimleri siteye yükleyebilirsiniz. Yükledikleriniz kalite açısından yeterli görülürse ilgili kategori altında yayınlanmaya başlayacak ve siz de ücretsiz kullanabilecekleri görsel arayan insanlara bir anlamda yardım etmiş olacaksınız.

    Sitede şu anda 590.000’in üzerinde fotoğraf, vektör ve illüstrasyon bulunuyor. Bütün bu görseller site içinde kategorize edilmiş bir biçimde ve kolayca arama yapabileceğiniz bir arabirime sahip. Her geçen gün siteye eklenen yeni görsellerle birlikte sürekli büyüyen Pixabay’da hemen her konu başlığında bol seçenek bulmak mümkün.

    Pixabay nedir?

    Pixabay’de telif hakları ile korunmayan resimler bulabileceğiniz bir site. Siteden yüklediğiniz fotoğraf ve resimleri paylaşabiliyorsunuz  Bütün resimler Creative Commons CC0 lisanları ile lisanslanmış durumda.

    Yüklediğim Görselleri Nasıl Kullanabilirim?

    Yüklediğiniz görselleri kopyalayabilir, değiştirebilir ve ticari kullanımlar dahil olmak üzere, izin istemeden ve resim sahibine atıfta bulunmadan, kullanabilirsiniz. Fakat yine de betimlenmiş içerik ticari marka olarak, kamusal veya kişisel kullanım hakları ile korunuyor olabileceği sitedeki kullanım şartları arasında belirtilmiş.

    Pixabay Görselleri Sosyal Ağ Platformlarda Kullanılabilir mi?

    Pixabay’dan yüklemiş olduğunuz görselleri rahatlıkla sosyal medya platformlarında kullanabilirsiniz. Yani bu konuda sitede getirilmiş bir kısıtlama bulunmuyor. Görsellerle neyi nasıl yapacağınız tamamen sizin hayal gücünüze kalmış.

    Neden Shutterstock Görselleri Pixabay’da Yok?

    Çünkü Pixabay görselleri sadece telif hakkı ödemeden kullanabileceğiniz görsellerden oluşuyor. Sitede reklam amaçlı Shutterstock logosu bulunan görseller de gösterilmektedir. Bu sponsorlu görüntüler Pixabay’i finanse etmek ve profesyonel fotoğraf seçmek isteyenlere kolaylık sağlamak amacıyla gösterilmektedir.

    Pizabay’a Yüklediğim Fotoğraflar Niye Kabul Edilmedi?

    Yüklediğiniz görsel zaman zaman site yönetimi tarafından sitede listelenmek için yeterli düzeyde bulunamayabilir. Böyle bir durumda siteye yüklediğiniz görselin çözünürlüğünün, kalitesinin, ışık durumunun, netlik durumunun, odak durumunun veya kompozisyonunun beğenilmediğini ve sitedeki nitelikli resim rehberi ile uyum göstermediğini düşünebiliriz. O yüzden paylaşacağınız görsellerin her zaman elinizdekilerin en iyisi olmasına özen gösterin.

    Pixabay bir API sağlıyor mu?

    Evet bir API sağlıyor ve bu konuda ayrıntılara sitedeki “API dökümanlarımız”  başlığından ulaşabilirsiniz.

    Pixabay Hesabımı Nasıl Silerim?

    Hesabınızın içinde “Ayarlar” sayfasında “Hesabımı Kapat” başlıklı bir bağlantı üzerinden bunu kolayca gerçekleştirebilirsiniz. Yani üye olmak kadar hesabınızı kapatmak da sitede oldukça kolay.

    Özet olarak Pixabay’da Yüksek Çözünürlüklü Fotoğraf Makineleri ile çekilmiş telifi olmayan ücretsiz fotoğraflar, ücretsiz vektörler ve ücretsiz illüstrasyonlar bulabilirsiniz.

    Ayrıntılar ve siteyi incelemek için : http://pixabay.com

    Huawei 60,8 milyar dolar gelir elde etti

    0

    huawei 4

    Huawei, Telekomünikasyon Altyapısı, Tüketici ve Enterprise iş gruplarına ait 2015 finansal sonuçlarını açıkladı. Tüm birimlerin, geçtiğimiz yıla oranla önemli oranda büyüme kaydettiği sonuçlara göre, üç iş grubu dünya çapında, toplam 395 milyar Yuan (60,8 milyar dolar) yıllık gelir elde etti. Bu sonuçlara göre, geçtiğimiz yılın aynı dönemine oranla %37’lik büyüme elde edilirken, net kar bazında ise 36,9 milyar Yuan (5,7 milyar dolar) gelir sağlandı. Bu da geçtiğimiz yılın aynı dönemin oranla %33’lük bir büyüme gerçekleştiği anlamına geliyor.

    Telekomunikasyon altyapısı iş grubu, elde ettiği 232,3 milyar Yuan (35,8 milyar dolar) yıllık gelirle geçtiğimiz yıla oranla %21’lik artış sağladı. Bu büyümede kablosuz iletişim ağlarının yaygınlaşmasının da önemli bir rolü söz konusu oldu.

    Enterprise iş grubu ise 27,6 milyar (4,3 milyar dolar) yıllık gelirle, geçtiğimiz yıla oranla %44 değerinde artış sağladı. Huawei Enterprise iş grubu özellikle kamu güvenliği, finans, ulaşım ve enerji sektörlerinde büyük gelişim gösterdi.

    Huawei Watch-HQ photos-Standard-Silver-JPG-20150129Huawei Tüketici İş Grubu 2015’te, son kullanıcı ürünlerinden 129,128 milyon Yuan gelir elde etti ve geçtiğimiz yılın aynı dönemine oranla %72,9’luk büyümeye imza attı. Bu dönemde 108 milyon akıllı telefon sevkiyatı gerçekleştirildi. Bu rakamlar Huawei’yi, aynı zamanda dünyanın en büyük 3 akıllı telefon üreticisinden biri haline getirdi.

    Huawei Başkan Yardımcısı ve Dönüşümlü CEO’su Guo Ping, yaptığı açıklamada şunları söyledi, “Huawei, uzun süredir faaliyet gösterdiği, dünya ekonomilerinin itici gücü olan bilgi ve iletişim teknolojileri pazarında son derece önemli bir noktaya geldi. Açık ve işbirliği odaklı yaklaşımımızla, müşterilerimiz ve iş ortaklarımız ile bu başarıyı paylaşmaya devam edeceğiz ve sektörün büyümesine katkı sağlamayı da sürdüreceğiz. Hep birlikte daha akıllı ve bağlantılı bir dünya inşa edeceğiz.”

    Elektrikli otomobil Tesla Model 3 sipariş rekoruna koşuyor

    tesla-model-3

    Elektrikli otomobillere yönelik gelişmeler baş döndürücü. Çok sayıda üreticinin bu alandaki hazırlıkları biliniyor. Tesla ise konunun en tanınmış markaları arasında. Dünyanın en zengin isimlerinden Elon Musk’ın şirketinin elektrikli otomobil serisine katılan en yeni üye ise Tesla Model 3 oldu. Kısa süre önce görkemli bir etkinlikle duyurulan elektrikli aracın detayları, fiyatı ve en çok da ön sipariş rakamları konuşuldu…

    35 bin dolarlık fiyatıyla adeta ‘her kesime’ hitap edebilecek bir elektrikli otomobil sunan Tesla’nın CEO’su Elon Musk, modelin 2 Nisan 2016 tarihi itibarıyla 276 bin adet ön sipariş aldığını duyurdu. Aracın tanıtımından kısa bir süre sonra Twitter üzerinden gerçekleşen bu bilgi paylaşımı, bütçe dostu olduğu taktirde doğa dostu, elektrikli araçların ne düzeyde ilgi göreceğine dair örnekler arasına katıldı. Aynı zamanda en kısa zamanda en fazla sipariş edilen otomobillerden biri oldu Tesla Model 3. Zarif bir tasarıma sahip olan otomobilin müşterilerine tedariğinin ilk aşamada ABD’de gerçekleştirileceği kaydedildi. tesla-model-3-yan

    Tesla Model 3, kendi alanında son derece bütçe dostu bir fiyatla geldi. 5 kişilik otomobilde tek şarjla katedilen mesafe 300 km’den fazla. Yani satın alındıktan sonrasında da yüksek bir ‘konfor’ vaat ediyor; sıklıkla şarj edilmesi gerekmiyor.

    Bir diğer detay da Tesla’nın gelirlerine ilişkin; 2015’i toplamda 4 milyar dolarlık gelirle tamamlayan şirket, Model 3’ün ilk ön sipariş rakamları beraberinde kasasına şimdiden 12 milyar dolar eklemiş durumda. 2016, Tesla gelirleri açısından çok iyi bir yıl olacak gibi görünüyor, net karlılık (tüm giderlerden sonra kalan miktar) ise bu noktada soru işareti olmaya devam ediyor.

    Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    NOT: Görseller Teslamotors.com’dan alınmıştır. 

    4K Blu-ray hakkında her şey

    0

    Blu-ray biçimindeki güncellemeler, 4K çözünürlüklü filmleri evimizde de rahatça izleyebilmemizi sağlıyor. Yeni Blu-ray oynatıcıları ve içerikler bu yıl içerisinde yaygın bir şekilde karşımıza çıkacaklar. Ürünler ve teknoloji hakkında bilmeniz gerekenleri bir araya getirdim.

    Katlanabilir ekran trendi 2017’de Samsung ile başlayabilir

    Ekran Resmi 2016-04-05 11.31.59

    Samsung’un inovatif tüketici elektroniği şirketlerinden biri olduğu biliniyor. Markanın geleceğe yönelik planları arasında etkileyici yenilikler var. Bunlar arasında bükülebilir ve hatta katlanabilir ekranların da olduğu biliniyor. Bu yönde sadece belli başlı resmi patentler değil, resmi duyurular var. Bununla birlikte şimdiye kadar kavisli ekran (Galaxy S7 edge’de olduğu gibi) haricinde bir adımın tüketici ile buluşmadığı da biliniyor. Yeni iddialar ise bunun değişeceği yönünde…

    İki ekran boyutu

    Kore’deki tanınmış medya platformlarından ET News’ta yer alan habere göre Samsung, yakın gelecekte 5-7 inç aralığında ekran boyutuna sahip ve ekranı katlanabilir özellikte cihazları teknoloji dünyasına sunacak. Özetle katlanabilir ekranlı 5 inçlik bir akıllı telefon ile 7 inçlik tablet söz konusu. Peki bu ilginç ve yenilikçi tüketici elektroniği ürünleri ile potansiyel kullanıcılar ne zaman buluşmaya başlayacak? Belirtilen tarih 2017.

    Sürprizlere hazır mısınız?

    Prototip formunda yenilikçi teknoloji ürünleri, donanımlarının kamuoyuyla paylaşıldığı görülüyor. Samsung, gelecekte aralarında otomobil camlarında yer alan ekranların da yer aldığı çok sayıda adım için hazırlıklarını devam ettiriyor. Kavisli ekranın bu noktada önemli bir eşik olduğunu görmek mümkün, gelecekte katlanabilen ekranlar sayesinde çok daha az yer kaplayan, dolayısıyla taşınması da daha kolay aygıtlarla tanışılabilir.

    Geleceğe dair teknoloji gelişmelerine, işaretlere yakından bakmaya devam edeceğiz. Takipte kalınız.

    İddia: Huawei P9, Leica kamera ile geliyor

    huawei-p9-leicaGeçtiğimiz haftalarda Çin merkezli tüketici elektroniği şirketi Huawei ile Alman kamera üreticisi Leica arasındaki işbirliği gündeme gelmişti. Genellikle üst segment modelleri ile tanınan Leica’nın, Huawei modelleri için kamera tarafındaki çalışmaları merakla bekleniyordu. Önümüzdeki süreçte tanıtılacak Huawei P9 modeline ait olduğu iddia edilen bir görsel ise bu işbirliğine dair ilk işareti verdi…

    Önde gelen uluslararası teknoloji muhabirlerinden Evan Blass tarafından kamuoyuyla paylaşılan görselde Huawei P9’un arkası ve elbette kamerasındaki Leica logosu dikkat çekiyor. Ayrıca kamera bölümündeki çarpıcı detaylar da gözden kaçmıyor…

    Çift kamera ve flaş mekanizması ile Huawei P9’un kamera niteliklerinin öne çıkması muhtemel görünüyor. Öte yandan konuya ilişkin detayların henüz bilinmediğinin altı çizilmeli, akıllı telefonun kamerasının çözünürlük, diyafram açıklığı gibi detayları hakkında henüz bir bilgi bulunmuyor. En nihayetinde ise Alman kamera geliştiricisinin Huawei P9 modeline ayrı bir renk ve dinamizm katacağı aşikar.

    Akıllı telefon şirketlerinin yüksek teknolojili ve yüksek segmentli teknoloji üreticileri ile bu yıl yakın temasları gözden kaçmıyor. Geçtiğimiz dönemde tanıtımı gerçekleştirilen LG G5 için Danimarkalı ses teknolojileri markası Bang & Olufsen tarafından bir aksesuar olarak DAC modülü üretilmişti.

    Huawei P9’un kısa süre içinde resmi olarak duyurulması bekleniyor. Gelişmeleri aktarmayı sürdüreceğiz…

    Dronelar fotoğraf ve videonun emrinde

    0

    drone_01

    İnsansız Hava Araçları ya da bir başka ifade ile Dronelar son yıllarda popüler olan teknolojik ürünler. Uzaktan kumanda ile hareket edebilen bu cihazlar yapay zeka, gelişen teknoloji ve imkanlar sayesinde artık otonom sürüş özelliklerine de kavuşmaya başladı. Bu gelişmeler sayesinde kendi kendine fotoğraf çeken ya da video kayıt edebilen Drone modelleri de kullanıma sunulmaya başladı.

    2006 yılında yayına verilen Avustralya yapımı Dogstar adlı çizgi filmde gelecekte geçen bir dünya tasvir ediliyordu. Bu çizgi filmin ana konusu savaşlar sonrası kaynakları azalan bir dünyada, içinde köpeklerin bulunduğu bir uzay gemisinin kaybolması ve bunu arama çalışmaları konu ediliyordu. 2 sezon halinde yayınlanan filmin ilk sezonu 2006 yılında başladı ve 2009 yılında bitti. Ardından çekilen ikinci sezon ise 2011 yılında yayınlanmaya başladı.

    Bu çizgi filmde zaman zaman demeç veren dünyanın önde gelen isimlerinin karşısındaki basın mensuplarının kameraları yoktu. Bunun yerine havada uçan Drone benzeri cihazlar kamera görevini görüyordu. Ellerinde mikrofon olan gazeteciler ise bu insansız hava araçları üzerindeki kameralara kayıt yapıyorlardı. Oldukça iyi bir öngörü.

    2016 yılında olmamıza rağmen henüz bu çizgi filmdeki gibi üzerindeki kameraya bir mikrofon yardımı ile kayıt yapabilen seri üretim bir insansız hava aracı yok. Ancak bu konuda önemli mesafeler kat edildi. Otonom sürüş teknolojileri sadece otomobillere değil, Drone türü cihazlara da gelmeye başladı.

    İlk örnek Lily

    Drone türü cihazların en büyük sorunlarından biri olan operatör yardımı ihtiyacı Lily sayesinde ortadan kalkıyor. Kullanıcının üzerinde taşıyacağı bir algılayıcı sayesinde sahibini takip eden Lily, özellikle aksiyon sporlarını yapanların ilgisini çekebilecek bir ürün. Satışa sunulan ürün, vaad ettiklerini başarı ile yerine getiriyor. Bu sayede bir etkinlik sırasında sizi takip eden Lily fotoğraf ya da video kayıt edebiliyor. Ancak Lily’nin önemli bir kusuru da var: Etraftaki engelleri göremiyor. Yani ağaçlı ya da engebeli bir arazide Lily’i kullanmaya kalktığınızda sorun yaşamanız muhtemelen.

    DJI Phantom 4

    Drone alanında bugüne kadar birçok cihaz üretimi yapan DJI’ın en yeni modellerinden biri olan Phantom 4, tam anlamıyla otonom bir cihaz değil. Ancak bu ürün geliştirilen teknolojiler sayesinde etrafındaki engelleri görebiliyor ve bunlara çarpmadan hareket edebiliyor. Üstelik bu engellerden sakınma işlemini operatör bağımsız yapabiliyor. DJI Phantom 4’ün satışta olan bir cihaz olduğunu da belirtmek isterim.

    Phantom 4’te de konu takip sistemi bulunuyor. Fakat bu sistem operatör tarafından aktif ediliyor ve tam anlamıyla otonom değil. Cihaz belli durumlarda konu takibine izin veriyor. Ancak bu işlem yine bir operatör tarafından kontrol ediliyor.

    drone02

    Öte yandan bu satışta olan cihazlara ek olarak bazı araştırma şirketleri, üniversite ve bağımsız girişimcilerin otonom hareket edebilen uçan araçlar konusunda çalışmalar yaptığı da biliniyor. Teknolojinin gelişmesiyle beraber daha da akıllanması beklenen Drone’ların kendi kendine fotoğraf ya da video kayıt edebilen uçan kameralara dönüşmemesi için bir neden yok.

    Elbette böyle bir beklentiye girerken yapay zekaya sahip uçan bir cihazın insandan daha iyi fotoğraf çekmesi ya da video kayıt etmesini beklemiyorum. Ancak havada uçan ve üstten kadraj gibi önemli avantajlara sahip olan bir cihazın insanın ancak özel ekipmanlarla yapabileceği bir işi pratik bir şekilde halledeceği de aşikar.

    Teknolojinin önümüzdeki yıllarda bize farklı çözüm ve servisler sunacağını şimdiden öngörüyorum. Bunları hayatımıza entegre ederek kullanmak ise bizlere kalıyor.

    Drone türü cihazlarla video kayıt edip fotoğraf çekme konusunda merak ettiğiniz detayları bu sayfadaki yazımda okuyabilirsiniz.

    Işığınız bol olsun…

    Samsung Galaxy S7: Zirveye gözünü dikti

    Samsung Galaxy S7, Galaxy S serisinin en önemli artılarını ve oldukça fazla sükse toplayan Galaxy S6’nın tasarımını almasıyla ortaya çıktı. Fazlasıyla iddialı olan ve akıllı telefon pazarının zirvesine gözüne diken Galaxy S7’yi sizler için inceledik.

    Samsung’un yeni nesil akıllı telefonu olan Galaxy S7’ye yakından baktığınızda, Galaxy S6’ya birebir benzediği hemen anlaşılıyor. Galaxy S7, tıpkı S6 gibi metal bir kasa sistemine sahip ve ön ve arka kısımlar cam ile bu sisteme monte edilmiş durumda. Kenarlarda bulunan metal çerçeve bile neredeyse aynı. Ürünü ellediğinizde ise fark hemen kendisini belli ediyor. Galaxy S7’nin kenarları daha yumuşak. Bunun nedeni de özellikle kenarlarda yuvarlak bir tasarımın kullanılması. Dolaysıyla ele çok iyi oturuyor. Galaxy S7’nin işçiliği ve malzeme kalitesi de fazlasıyla başarılı. Bu esasında çok önemli bir avantaj. Dezavantajı ise, Galaxy S7 herhangi bir nedenle servise gittiğine, tamirin fazlasıyla meşakkatli olması. Buna karşın Galaxy S7, toz ve suya karşı dayanıklı. Galaxy S5 ile ilk duyurusunu yapan fakat S6 ile geri adım atan Samsung, IP68 standardını bu ürüne entegre etti.

    4

    Ekranı, bellek ve işlemci

    Galaxy S7, tıpkı S6 gibi 5.1 inç büyüklüğünde bir ekrana sahip. Buna karşın 150 gr daha ağır. Ama bu çok da büyük bir dert değil. Çünkü bu ağırlık farkını kullanıcı hemen unutuyor. Nedeni de Galaxy S7’nin ekranı yüksek bir kontrast ve parlaklık değeri ile birlikte canlı renkler sunması. Galaxy S7, Galaxy S62nın 1504:1 kontrast değerini neredeyse ikiye katlıyor. 3277:1 kontrast değeri, 700 Canmdela parlaklık ve %99.5’lik renk doğruluğu bu ürünü neredeyse rakipsiz yapıyor.

    Kapasite konusuna gelince, Galaxy S7 eskiye geri döndü. Hatırlayanlar bilir. Galaxy S6, 128 GByte2a kadar farklı sürümlerle piyasada satılıyordu. Bu ürün Micro SD kart yuvasının olmamasından dolayı çok tepki çekmişti. Galaxy S7, 32 GByte’lık bir kapasiteye sahip ve bu kapasite microSD kart yuvası sayesinde 200 GByte arttırılabiliyor. Buraya kadar herşey gayet güzel. Beğenmediğimiz bir durum ise, kurmak istediğimiz uygulamaları MicroSd karta yüklenmesine izin verilmemesi. Samsung, performanstan ödün vermemek için bu uygulamaları boş olan 24.3 Gbyte’lık alana yükletiyor.

    5

    Samsung, keşke yükleme alanını kullanıcıya bıraksaydı. Sonuçta Galaxy S7, çok yüksek bir performans sergilemesini biliyor. Öyle ki Samsung’un yeni sekiz çekirdekli Exynos 8 Octa 8890 işlemcisini kullanan Galaxy S7, 4 GByte belleği ile tüm istekleri rahatlıkla karşılıyor. Galaxy S6 zaten çok hızlıydı, Galaxy S7 ile bu hız daha da arttırıldı. Uygulamalar anında yükleniyor. Yeni nesil oyunlar bile bu işlemciyi zorlayamıyor. Antutu-Benchmark testinde yaklaşık 130 000 puan elde eden Galaxy S7’ye ancak iPhone 6s Plus kafa tutabiliyor.

    Böyle yüksek bir performans değeri sunan bir cihazda elbette kullanılan batarya da merak konusu oluyor. Galaxy S7, 3000 mAh lik bir bataryaya sahip. Bu batarya yoğun kullanımda yaklaşık 9 saat’lik bir kullanım sunuyor. S6 ile kıyaslandığında, (2550 mAh, yaklaşık 9 saat) özellikle pratik kullanımda pek bir avantaj sağlanmıyor. Tabi burada Galaxy S7 ve Android 6.0 işletim sisteminin kullanıcıya sunduğu düşük pil tüketim özelliklerini ölçmemizin imkansız olduğunu da belirtmek isteriz.

    3

    Unutmadan söyleyelim. Galaxy S7’nin hızlı şarj özelliği sayesinde 30 dakika içinde bataryanın yarısını doldurmak mümkün. Bununla birlikte kablosuz şarj özelliği de bu ürüne katılmış durumda. Kablosuz şarj özelliğinin benzer ürünlerle olan en büyük avantajı ise, daha yüksek akım gerilimi sayesinde daha hızlı bir kablosuz şarj sunması.

    Turbo otofokus hızı

    Galaxy S7, Galaxy S6’nın 16 MP’lik (F.1.9) kamerasına karşın 12 MP’lik (F1.7)bir kamera kullanıyor. Kamera optiğini değiştiren Samsung, her ne kadar daha düşük bir kamera çözünürlüğü sunsa da Galaxy S6’dan çok daha kaliteli fotoğraflar çekebiliyor. Öyle ki yaptığımız testlerde Galaxy S7’nin gün ışığındaki fotoğraf performansı iPhone 6s ve iPhone 6s Plus’u geride bıraktığını söylemeliyiz. Galaxy S7, az ışıklı ortamlarda da Galaxy S6’dan daha iyi bir performans sergiliyor. Fakat bu performans iPhone 6s’i geride bırakmak için yeterli olmadığı bir gerçek.

    1

    Galaxy S7’de kullanılan DualPixel sensor teknolojisi sayesinde video çekimlerdeki otofokus hızı ciddi anlamda düzeltildi. DualPixel teknolojisi sayesinde her bir fotoğraf karesi iki sensor tarafından yakalanıyor ve bu sayede de objelerin mesafeleri hesaplanıp keskinlik ayarı yapılıyor. Bu da kaliteyi tıpkı Canon 70D’de olduğu gibi fazlasıyla arttırıyor. Galaxy S7, 0.22 saniye içinde resimleri çekebiliyor. Bu gerçekten oldukça başarılı bir değer. Yine de bu değerin 0.1 saniye ile iPhone 6S’e yaklaşamadığını söylemeliyiz.

    Uzun lafın kısası. Galaxy S7 gerek tasarımı gerekse de performansı ile üst seviye bir telefon ve kesinlikle göz ardı edilmemesi gereken bir telefon. Böyle bir üründe USB Type-C, Lumia 95 de kullanılan IRIS tarama veya iPhone 6S de kullanılan 3D Touch teknolojilerini görmeyi çok isterdik. En azından 4K çözünürlüğe sahip bir ekran fena olmazdı.