Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 1828

    Akıllı Saat İşletim Sistemleri

    0

    Günümüzde nesnelerin interneti kapsamında en fazla kullanılan cihazların başında akıllı saatler geliyor.Akıllı telefonlar ile birlikte, akıllı saatlerin kullanımının artarak devam edeceğini söylemeliyim. Akıllı telefonlarda kullanılan işletim sistemlerinde  IDC (Uluslararası Data Şirketi)’nin son yayınladığı rapora göre: 2020’ye kadar popülaritesini artıracak  işletim sistemleri olarak; WatchOS, Android Wear, RTOS, Tizen, Android, Linux ve Pebble OS  gösteriliyor.

    SmartWatch_11_2

    Grafik kaynak:IDC Worldwide

    Apple’ın akıllı saat işletim sistemi olan WatchOS, pazarı domine ediyor. Apple’ın bu sektördeki üstünlüğü ile birlikte, ikinci olarak söyleyebileceğimiz Android Wear’ın, WatchOS ile arasındaki farkında azaldığını görüyoruz.

    Cupertino kaynaklı Apple Watch 2’nin sırf bu yıl içinde 14 milyon akıllı saat satışı gerçekleştirmesi bekleniyor. Bu rakam akıllı saat piyasasının neredeyse yüzde 50’sine karşılık geliyor.

    Aynı şekilde ikinci sırada yer alan  Android Wear işletim sistemi kullanan akıllı saatlerden, bu yıl sonuna kadar 6.1 milyon  adet satılması bekleniyor.  Android Wear bu değer ile pazarın yüzde 21.4’üne hakim gözüküyor.

    Akıllı saatlerde kullanılan işletim sistemleri

    Apple Watch OS

    AkilliTelefonOS_1

    Apple’ın akıllı saat işletim sistemi WatchOS, son olarak 2.2 versiyonunu yayınladı.  WatchOS, akıllı saat işletim sistemi ekosisteminde, önümüzdeki 4 yıl boyunca liderliği elinde bulunduracak gibi gözüküyor.

    WatchOS, 2.2 güncellemesinde kullanıcılara en yakındaki restoran, kafe, alışveriş, spor merkezi, sinema, benzin istasyonu ve banka gibi birçok mekan kategorisi sunuyor. Bu özellikler ile kullanıcılar aradıkları mekanlara daha hızlı ulaşabiliyor. WatchOS 2.2’de dikkatimizi çeken diğer bir özellik ise; ev ve işyeri gibi çok sık gidilen yerler için kısayollar oluşturması. Saat ekranı üzerinden aktif olan bu özellik ile Apple Watch kullanıcıları direkt olarak ev veya iş adreslerine yönlendirilebiliyor.

    Android Wear OS

    androdiwear_11_21

    Google’ın akıllı saatleri için geliştirdiği işletim sistemi olan Android Wear,  pazar payını artırmaya devam ediyor. 2016 sonu itibarıyla, dünya genelinde 6.1 milyon akıllı saatin Android Wear kullanması bekleniyor. Android Wear işletim sistemi, Google akıllı saat ekosistemi için oldukça fazla entegrasyon içeriyor. Google’ın akıllı saat üreticilerini Android Wear kullanmaya özendirmesi, bu işletim sisteminin daha fazla cihazda kullanılmasını sağladı.

    Android Wear işletim sistemi kullanan akıllı saatlerin; farklı bütçelere hitap etmesi ve özellikle moda sektöründe geniş bir ürün yelpazesine sahip olması, işletim sistemini Apple WatchOS karşısında avantajlı konuma getiriyor.

    RTOS

    rtos_smartwatch_aa_1

     

    RTOS  “Gerçek -Zamanlı İşletim Sistemi” olarak ifade ediliyor. Üçüncü partı uygulamaları çalıştırabilmesi ile öne çıkıyor. Özellikle ucuz bir alternatif arayanlar için tercih edilen işletim sistemi, bu özelliği ile akıllı saat isletim sistemi sıralamasında üçücü sıraya yerleşmiş durumda.

    Çinli orijinal dizayn imalatçıları (ODM-bir ürünü başka bir marka adı altında satılması amacıyla, kendisi dizayn ve imal eden imalatçılar) tarafından tercih edilen RTOS, kullanıldığı akıllı saatin fiyatınıda aşağıya çektiğinden tercih ediliyor.

    Tizen OS

    Tizen_SmartWatch_1102

     

    Tizen, İntel ve Samsung‘un içinde olduğu bir grup tarafından yönetiliyor. Marka hakları ise Linux vakfının. Tizen, kullanımı açısından gelişmiş özellikleri bünyesinde barındırıyor. Bir çok elektronik cihazın üzerinde, HTML5 tabanlı çalışan uygulamalarıyla, akıllı telefonlardan tabletlere, bilgisayardan televizyonlara kadar, gündelik hayatımızda kullanılan bir çok cihazda çalışabiliyor.

    Linux OS

    Linux_OS_Smart_Watch_OS

    Linux OS akıllı telefon işletim sistemi, Japonya dışında özellikle Asya/Pasifik bölgesinde tercih ediliyor. RTOS akıllı telefon işletim sisteminde olduğu gibi, açık kaynak kodlu bir yapıya sahip olan Linux OS, düşük maliyetli olması sebebiyle tercih ediliyor.

    Pebble OS

     

     

    Pebble_SMART_WATCH11111

    Sınırlı bir fan grubuna sahip olan Pebble OS, benzersiz donanımı ile özellikle önümüzdeki birkaç yılda daha da öne çıkacak gibi duruyor. İlerleyen yıllarda, WatchOS ve Android Wear gibi güçlü rakipleri karşısında, zorlu rekabet ortamında oldukça zorlanacağını söyleyebiliriz.

    Yahoo kimin olacak?

    0

    yahoo-ces2014-01-930x618

    Son yılların en inişli çıkışlı teknoloji markalarından biri de Yahoo. İnternet dünyasının bu köklü markasının çatısı altında arama motoru, mail servisi ve Tumblr gibi popüler bir sosyal ağın da aralarında yer aldığı birçok farklı iş var. Ancak tüm bu yapının son dönemde suyüzüne çıkan bir bilançosu söz konusu: Zarar.

    Yahoo, deyim yerindeyse kabus gibi bir dönemden geçiyor, şirketin CEO’su Marissa Mayer’in yanı sıra tüm yönetim kadrosunun üzerinde yatırımcılar nezdinde bir güvensizlik durumu da hakim. En nihayetinde ise ‘köprüden önceki son çıkış olarak’ olarak Yahoo, kendisini satışa çıkardı. Bu beklenen bir hamleydi…

    Şirket için teklif verecek yatırım grupları ve markalar da ortaya çıkmaya başladı. Mobil operatör şirketi Verizon ve TPG’nin yanı sıra eski Yahoo yöneticileri Ken Fuchs, Bill Wise ve Ross Levinsohn’ın Bain Capital ile Vista Equity Partners öncülüğündeki yatırım grubu temelinde talipler arasında yer alacağı kaydedildi.

    Öngörülen rakam ise 8 milyar dolardan fazlası değil. Bu Microsoft’un şirketi satın almak için 2008’de önerdiği ve ‘az bulunan’ 44 milyar dolarla kıyaslandığında bir hayli düşük görünse de mevcut koşullar açısından beklenti üst sınırını temsil ediyor. Düşündürücü bir anekdot.

    Öte yandan Google ve Microsoft’un da Yahoo’ya talip olabileceği yönünde bir beklenti hala hakim. Google açısından olasılığın düşük olduğu belirtilse de Microsoft’tan bir sürpriz hamlenin gelebileceği kaydediliyor…

    google-2000

    Google, ilk yılları…

    Bir diğer ilginç nokta olarak; 2000’lerin başında Yahoo’nun Google’ı satın alabileceği konusu gündeme taşınmıştı; analistlere göre bunun için ödenmesi gereken rakam 5 milyar dolardı, o zamanın Yahoo CEO’su Terry Semel ise Google’ın en fazla 3 milyar dolar değerinde olduğunu iddia etmişti. Kaçan bir fırsat veya bir tür yanılsama olarak görülebilir, çünkü Google’ın 2016 itibarıyla değerinin yarım trilyon dolara yakın olduğu belirtiliyor.

    Twitter ‘İlk Bakış’ Türkiye’de kullanıma sunuldu

    twitter-ilk-bakisPopüler sosyal medya ağı Twitter’da özellikle 2015 itibarıyla başlayan yenilik ve geliştirme hamleleri hız kesmeden devam ediyor. Geçtiğimiz aylarda direkt mesaj özelliğindeki 140 karakter sayısının kaldırılmasının da aralarında bulunduğu çok sayıda güncellemeyi uygulamaya sunan mikro blog ağı, gelir modellerini artırmanın da yollarını arıyor. İşte bunlardan biri de daha önce bazı ülkelerde kullanıma sunulan ve Türkiye pazarında da deneyimlenmeye başlanacağı duyurulan İlk Bakış (First View)adlı özellik.

    Twitter, reklam verenlerin daha geniş kitlelere ulaşmasını ve reklamların etkisini güzel videolarla yaymasını sağlayan İlk Bakış adlı ürününü Türkiye’de başlattığını resmi olarak açıkladı. Bu alanda biri gıda biri de otomotiv sektöründen olmak üzere ilk müşterilerine dair detayları da kamuoyuyla paylaştı.

    Bu uygulamayla birlikte; bir kullanıcı Twitter’a ilk giriş yaptığında, kendi Timeline’ının en üst reklam alanında o markanın Sponsorlu Videosu’nu görecek ve Sponsorlu Trend, trendler listesinin en üstünde görünecek. “İlk Bakış”; reklam ortaklarına sunulan geniş yelpazedeki video özellikleri açısından, Twitter için önemli bir gelişme olarak özetleniyor.

    Yeni geliştirilen ürünün, markaların hedefledikleri birçok proje için de hayli ideal olacağı belirtiliyor. Bu projeler arasında yeni bir video ve ürün tanıtımı, bir TV programının ilk gösterimi, canlı etkinlikler, sponsorluklar ve film galaları sayılabilir.

    PS4 oyunlarında indirim günleri başlıyor

    PS4-controller

    Oyuncuların yüzünü güldürecek dev bir indirim dönemi başlıyor! 22-28 Nisan tarihleri arasında geçerli olan kampanya kapsamında en sevilen PlayStation 4 oyunları, 69 TL’den başlayan indirimli fiyatlarla oyun tutkunlarının beğenisine sunuluyor.

    Media Markt mağazalarında, 22-28 Nisan 2016 tarihleri arasında, en sevilen PlayStation 4 oyunları indirimli fiyatlarla tüketicilerin beğenisine sunuluyor. Kampanya kapsamında olan oyunlardan SingStar Ultimate Party, HELLDIVERS Super-Earth Ultimate Edition, Journey Collectors Edition, Infamous: Second Son, Killzone Shadow Fall, God Of War III Remastered ve DRIVECLUB’ın fiyatı 69 TL’ye iniyor.

    Hala deneyimlemediyseniz Infamous: Second Son, Killzone Shadow Fall gibi oyunlarda düşmanlarınızı alt etmenin, God Of War III Remastered oynarken de fantastik bir dünyada birbirinden zorlu yaratıkları alt etmenin heyecanını yaşayabilirsiniz. Yarış tutkunları için Driveclub ve müzik severler için de SingStar Ultimate Party tavsiyelerimiz arasında. The-Order-1886-p4

    İndirimler bu kadarla sınırlı değil; The Order: 1886 (üstte), Until Dawn Extended Edition, The Last Of Us Remastered ve Bloodborne’un fiyatı 99 TL’ye, Uncharted Collection’ın fiyatı 129 TL’ye ve Bloodborne GOTY’nin fiyatı ise 169 TL’ye iniyor.

    The Last Of Us Remastered tüm zamanların en başarılı yapımlarından,Uncharted Collection başlı başına bir oyun ikonu; Bloodborne ise ürpertici atmosferi ile yaş sınırı gözetilerek satın alınması gereken -ürpertici- ve türün sevenleri için kaçırılmaması gereken oyunlar arasında. The Order: 1886, tarihi doku çerçevesinde size kaotik bir ortamda düşmanlarınızı alt etme adrenalini vaat ediyor. Keyifli oyunlar!

    6 GB RAM’li akıllı telefon duyuruldu!

    0

    Ekran_Resmi_2016-04-21_00_22_10

    Akıllı telefon tercihlerinin gittikçe zorlaştığı, teknoloji raflarının birbirinden alımlı modellerle görenleri cezbettiği bir sene 2016. Üreticiler, iddialı modellerini bir bir tanıtıyor ve özellikle donanım özellikleri açısından rekabetin son derece yüksek seyirde olduğu görülüyor. Oyun ve grafikler, mobil cihazlardaki odak noktalardan arasında ve bu noktada geçtiğimiz sene tanıtılan dünyanın 4 GB RAM’e sahip ilk modelleri ile çizgi ileri seviyeye taşınmıştı. Artık hemen hemen tüm üst segment akıllı telefonlarda, hatta bazı orta seviye modellerde 4 GB RAM bulunuyor. Öte yandan seviyeyi daha da ileriye çekmek isteyenler de var…

    Ekran Resmi 2016-04-21 00.22.19Daha fazla duyacağız: 6 GB

    Adını ince tasarım ya da ekran boyutu gibi konularda zaman zaman duyuran, son yılların yükselen Çin merkezli şirketlerinden LeEco (öncede LeTV), yeni modeli Le Max 2’yi duyurdu. Bu Android 6.0 Marshmallow önyüklü cihazın çarpıcı detayı ise sahip olduğu RAM oldu: 6 GB…

    Yılın sonuna doğru tanıtılacak Galaxy Note 6’da da beklenen özelliklerden biri olan 6 GB RAM, böylelikle yavaş yavaş cihazların teknoloji yapı taşlarındaki yerini almaya başlıyor. Kullanıcıları çok daha yüksek standartlarda grafik deneyimi ve akıcı oyunların bekledini de belirtmek gerekiyor.

    Le Max 2’nin diğer özellikleri arasında 5.7 inçlik QHD (1440 x 2460p) ekran, Snapdragon 820 çipseti, 64 GB dahili depolama kapasitesi, 3100 mAh pil kapasitesi öne çıkıyor. Ayrıca 21 MP arka/8 MP ön kamerayla gelen cihazın belirlenen yurtdışı satış fiyatı ise 325 dolar.

    Galaxy S7’ye yeni bir renk geldi: Pembe altın

    0

    Ekran_Resmi_2016-04-21_00_26_26Güney Kore menşeili teknoloji şirketi Samsung, geçtiğimiz aylarda İspanya’nın Barselona şehrinde yılın en önemli akıllı telefon modellerinden ikisi, Galaxy S7 ve Galaxy S7 edge’in lansmanlarını gerçekleştirmişti. İddialı donanım özellikleri ve zarif tasarımları ile dikkat çeken Android işletim sistemine sahip cihazlar, siyah (Black Onyx), altın (Gold Platinum), beyaz (White Pearl) ve gümüş olmak üzere (Silver Titanium) dört farklı renk alternatifi ile sunuldu. Bununla birlikte pembe tonlarında bir modelin de sonrasında geleceği yönünde bilgiler vardı ve beklenen oldu; Samsung, pembe altın olarak Türkçe’ye çevrilebilen (Pink Gold) renge sahip Galaxy S7 ve Galaxy S7 edge modellerinin satışına kendi ülkesinde başladı.

    Vurgulu bir pembe ton olmamakla birlikte feminen ve sofistike bir form sunan yeni renk opsiyonunun Güney Kore’nin yanı sıra belirlenen bazı ülkelerde de satışa sunulacağı kaydedildi.

    Söz konusu renkteki Galaxy S7 ve Galaxy S7 edge’in Türkiye’de teknoloji raflarında yer alıp almayacağı henüz netlik kazanmadı.
    Ekran_Resmi_2016-04-21_00_25_59

    Samsung Galaxy S7; 5.1 inç ekrana sahip ve ekranının sunduğu çözünürlük değeri 1440 x 2560 piksel. Exynos 8890 çipseti ile geliyor, 4 GB RAM, 3000 mAh pil kapasitesi ve artırılabilir hafıza desteğine ek olarak 32/64 GB depolama kapasitesi seçenekleri sunuyor. 12 MP arka ve 5 MP ön kamerayla geliyor. Galaxy S7 edge, 5.5 inç ekran, 3600 mAh pil ve boyutlar/ağırlık özellikleri ile S7’den ayrılıyor. Daha fazla detay için buraya tıklayabilirsiniz.

    İnsanlık, alt edemediği yapay zekanın kölesi mi olacak?

    0

    Trevenian ünlü kitabı Şibumi doğu ve batı senteziyle büyüyen usta bir suikastçının sıra dışı öyküsünü okuyucuya soluk aldırmadan nakleder. Burada karakterimiz meditasyona düşkün bir Go ustasıdır. Ülkemizde Go sporunun tanınmasında bu kitabın hakkını yememek gerek. Damaya benzeyen ancak strateji ve zekayı bir araya getiren öğrenmesi kolay ancak ustalaşması gerçekten zaman isteyen Go bugüne kadar insanların rakipsiz olduğu bir alandı. Oyunun yapısı gereği bilgisayarın kişiyi yenmesi satranç gibi diğer sporlara göre Go’da bir hayli güç. Ya da geçmiş zaman kullanıp “güçtü” demek gerek. Çünkü Google’ın geliştirdiği AlphaGo şampiyonlar şampiyonu Lee Sedol’ü 4-1’lik ezici bir skorla yenmeyi başardı. Üstelik Sedol’ün aldığı bir maç daha önce hiç olmadığı kadar zafer sevinciyle kutlandı. Kelimenin tam anlamıyla yapay zekaya karşı şerefli mağlubiyetler dönemine girdik.

    bots

    Lee Sedol rakibi AlphaGo’nun başarısını takdir etmekten geri durmuyor. “Onun bu denli etkili oynayabileceğini hiç düşünmemiştim,” diyor Sedol. Bu durum akıllara Kasparov’un IBM tarafından geliştirilen Deep Blue bilgisayarına satrançta kaybetmesini çağrıştırıyor. Ancak artık yapay zeka ham bir şekilde milyarlarca işlemi tek bir saniyede yapmak yerine çok daha farklı bir teknik uyguluyor. Sinirsel ağ ismi verilen bir model üzerinde geliştirilen AlphaGo aslında karşısındaki insandan ya da başka bir ifadeyle rakibinden öğrenerek hesaplarını değişken doğrultular üzerinde yürütüyor. Bu sistemin gelişmiş halinde yapay zekanın düşünebildiği ya da kendi kendini geliştirebildiği bir şekil oluşabilir. Zaten Google gibi birçok büyük firmanın ve büyük ulusların yatırımlarının altındaki temel neden bu.

    DeepMind_Go_Press_3.jpg
    DeepMind_Go_Press_3.jpg

     

    Yapay zeka gerçekten insanı alt etti mi? Şu an için yapay zeka emekleme çağındaki bir bebekle kıyaslanıyor. Hatta Kanada Montreal Üniversitesi’nden Yoshua Bengio’ya göre yapay zeka oldukça ilkel konumda. “İnsanlar kendilerine hiçbir şey söylenmeden ve direkt olarak eğitilmeden de etrafındaki sınırsız kaynaktan kendi başına öğrenme gerçekleştirebilir. Yapay zeka şu an için sadece Go gibi belli bir alanda insan tarafından eğitilirse o belirli alanda insanı geçebilir. Ama emin olun 5 yaşındaki sıradan bir çocuk AlphaGo’dan çok daha derin ve zekidir.” Bu sözler içinize su serpti mi bilmiyoruz ancak yapay zeka şu an ciddi bir şekilde eğitimden geçiriliyor. Örneğin yapay zekanın el refleksini geliştirilmesi çalışılıyor. Geliştirilen mekanik ellere atılan meyve, kağıt gibi farklı yoğunlukta ve ağırlıktaki cisimler yapay zekanın komutlarıyla doğru şekilde tutulmaya çalışılıyor. Sadece bu işlem için bile binlerce algoritma kullanılıyor. Öte yandan yapay zekadaki yenilikçi bir gelişme hasar raporlamalarında kendini göstermeye başladı. Google’ın geliştirdiği bir başka sistemde Jenga tipindeki farklı renk ve boyda oluşturulan 180,000 kule belirli bir yerinden darbe verilerek yıkıldı. Hasar simülasyonu ve kulenin yıkımdan sonraki hali büyük oranda doğru tahmin edildi. 180,000 kulenin %89’ı tam anlamıyla doğru hesaplanmıştı.

    İşte bu örnekler ileride insanların vermekte zorlanacağı kararları etkileyecek. Bir deprem olduğunda hangi bölgede nasıl bir zarar görülecek, sınırlı sayıdaki kurtarma gücü belli bir afet karşısında en etkili şekilde nasıl paylaştırılacak, bir nükleer sızıntıda yapay zeka önleyici rol üstlenebilecek mi, belirli bir hastalığın teşhisi ve ona uygun cerrahi müdahaleyi yapay zeka yapabilecek mi? İşte devletler bu soruların cevabı için yapay zekayı geliştirmek istiyor. Tüm bu soruların cevabını yapay zeka verirse insanın omzundan bir yük mü kalkacak yoksa vicdani bir rahatlık ile yaşamlarımıza devam mı edeceğiz? Washington’da yer alan ve dünyanın en önde gelen araştırma kurumlarından biri olan Allen Yapay Zeka Enstitüsü CEO’su Oren Etzioni, “Bu seviyeye gelmek için onlarca yıla ihtiyacımız var,” diyor. Ancak ilk defa onlarca yıl sanki bu kadar kısa bir süreyi ifade ediyor.

    Android N geliyor

    0

    Google geçtiğimiz aylarda mobil işletim sistemi Android’in yeni sürümünü duyurmuştu. Google’ın Android ile ilgili çalışmaları hızla devam ediyor. Şu an Android N olarak adlandırılan işletim sisteminin ismi son halini almasıyla birlikte değişecek. Hatta Google işletim sistemine isim vermek için kullanıcılara çağrı yaptı. Google kullanıcıların yaptığı önerilere göre işletim sistemine son adını verecek. Şu ana kadar gördüğüm önerilere göre yeni sistemin ismi N ile başlayacak. Eğer siz de bir öneride bulunmak istiyorsanız https://www.android.com/versions/name-n/ adresini ziyaret edebilirsiniz. Önerinizi yaptıktan sonra sosyal medyada paylaşmayı unutmayın.

    android_n_2

    Gelelim Google’ın yeni işletim sisteminin beraberinde getireceklerine. Android N’nin yani Android 7’nin geliştirici sürümü yeni sürüm olan Android 6.0 Marshmallow’dan 6 ay gibi kısa bir süre içerisinde yayınlandı. Bu birçok kişi açısından açıkçası çok büyük bir sürpriz oldu.

    Android N ile beraber gelecek yeni özellikler

    • Çoklu pencere ve görev yöneticisi
      Android N’nin yeni özelliklerinden birisi gerçek çoklu pencere ve çoklu görev yöneticisi. Android ekranında iki uygulamayı açıp uygulama başlığına uzun süreli basıp diğer uygulamanın başlığına bıraktığınızda ekran ikiye bölünerek aynı anda iki uygulamayı görüntüleyebiliyor. Böylece farklı ekranlar arasında sürükle bırak özelliği gelmiş olacak. Ekran yatay ya da dikey olarak bölünebiliyor. Başka işlemlere geçiş yapıp aynı bölünmüş ekrana dönebiliyorsunuz. Dilerseniz bölünmüş ekrandaki uygulamalardan birini de değiştirebiliyorsunuz.
    • Güncellemeler artık daha kolay
      Android N ile birlikte güncellemeler Chromebook’lardaki gibi daha kullanışlı ve kolay bir hale gelecek. Artık güncellemeler arka planda herhangi bir kesintiye yol açmadan, kullanıcıya fark ettirmeden gerçekleşecek. Ayrıca güncellemelerden sonra sistemin yeniden başlatılması gerekiyorsa bu daha hızlı bir şekilde gerçekleşecek.
    • Doğrudan bildirimler üzerinden cevap verebilme
      Android N ile birlikte size bir mesaj geldiğinde doğrudan mesaja gitmeden bildirimler üzerinden cevap verebileceksiniz. Ayrıca bildirimler üzerinden etkileşim yapılabilen uygulamaların sayısı da artacak.
    • Doze ve Svelte
      Geçtiğimiz yıl ortaya çıkan iki önemli özellik Doze ve Svelte Android N ile birlikte daha da gelişiyor. Telefon kullanılmadığında artık eskisine göre daha az pil harcayacak. Gelişen özellikler sayesinde örneğin bir ağ aktivitesi olduğunda telefon daha çabuk tepki verebilecek.
    • Daha gelişmiş erişilebilirlik özellikleri
      Android N ile birlikte erişilebilirlik özellikleri daha da gelişmiş bir hale geliyor. Yeni ekran yakınlaştırma özelliği sayesinde ekrandaki öğeler daha kolay görülebiliyor. Ayrıca yakınlaştırma parmak hareketi ile font ve ekran boyutu daha kolay ayarlanabiliyor, TalkBack özelliği açılabiliyor.
    • Veri bağlantılarında tasarruf
      Android N ile birlikte internete kablosuz ağdan değil de veri bağlantısı ile bağlanıyorsanız daha az veri harcamanızı sağlayan özellikler geliyor. Data Saver (Veri Tasarrufu) adı verilen bu özellik açıldığında sistem arka plandaki veri kullanımını sınırlandırırken, ön planda kullanılan uygulamaların da veri aktarımını en aza indiriyor. Bu özellik hızlı ayarlardan açılıp kapatılabiliyor ve açık olduğunda özel bir simge ekranın üst kısmında gözüküyor.
    • Sınırlı depolama erişimi
      Artık uygulamaların tüm depolama alanına değil sadece kendi bulundukları klasöre erişebilmeleri sınırlandırılabilecek. Böylece sadece fotoğraflara erişimi olması gereken bir uygulamanın sadece fotoğrafların olduğu klasöre erişebilmesi diğer yerlere erişememesi sağlanabilecek.
    • Yeni Emojiler
      Android N ile birlikte yeni emojiler geliyor. Unicode 9 tabanlı olan bu emojiler özellikle gençlerin ilgisini çekecek gibi gözüküyor.
    • Giyilebilir cihazlar
      Android N’nin etkilediği sadece tabletler ve telefonlar değil. Android N’ye dayalı Android Wear 2.0 da görücüye çıkmış durumda. Yeni işletim sistemi ile birlikte yeni yüzler, genişletilmiş bildirimler, akıllı cevaplar, akıllı girişler gibi yeni özellikler geliyor.

    Şu an Nexus cihazları olanlar Android N’yi yükleyip kurcalayabiliyorlar. Eğer LG Watch Urbane ya da Huawei Watch saatiniz varsa Android Wear 2.0’ın beta sürümünü saatinize yükleyebilirsiniz.

    Android N’nin isminin ne olacağını ve ne gibi özelliklerle geleceğini hep birlikte göreceğiz.

    App Store 2-1 Google Play

    0

    android-ios

    Skor tam olarak yukarıdaki gibi; analiz ve araştırma kuruluşu App Annie tarafından yayınlanan bir rapora göre iOS App Store üzerinden elde edilen gelirler, Google Play’in yaklaşık 2 katına ulaşmış durumda. Apple’ın yüzü gülüyor olmalı. Dikkat çeken ayrıntı ise Android kullanıcılarının iPhone, iPad ve iPod touch ile App Store’dan iki kat daha fazla sayıda uygulama indiriyor olmaları. Özetle App Store’dan daha az uygulama indiriliyor, ancak kullanıcılar daha fazla harcama gerçekleştiriyorlar.

    2016 yılının birinci çeyreğine dair raporda App Store adına bir diğer öne çıkan detay da Çin’deki gelirler hakkında. Buna göre Çin’deki mobil kullanıcılar 2015 yılının aynı dönemine göre 2,2 kat daha fazla uygulama satın aldılar ve ağırlıklı olarak uygulama satın alıp ardından ‘uygulama içi satın alım’ gerçekleştirdiler. Öte yandan eğlence ve müzik uygulamalarının Çin’le birlikte ABD’de de patlama yaptığı görülüyor. Dönemsel olarak kullanıcıların belli hizmetlere erişim (yayın izleme, müzik dinleme, vb) için ödeme yapmalarını gerekli kılan uygulamalar adeta altın çağını yaşıyor. Akıllı cihazları üzerinden TV programlarını, sevdikleri dizileri ya da spor karşılaşmalarını takip etmek isteyen büyük bir genç nüfus var.

    iphone-6-review-display-app-store-

    Google Play açısından Mısır, Vietnam ve Arjantin’de geçen yıla göre gelirlerin yoğun olarak arttığı görülüyor. Bu bölgelerde ise oyunların ilgi gördüğü kaydediliyor. Nihai olarak App Store ve Google Play arasındaki rekabetin hız kesmeden devam edeceği belirtilebilir.

    Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    Yeni moda ‘giyilebilir sağlık’

    0

    Teknoloji artık hayatımızın her alanına hitap ederek yaşamımızı kolaylaştırıyor. Sağlık sektörü de gelişme gösteren alanların başında geliyor. Özellikle son zamanlarda tanıştığımız giyilebilir teknoloji ürünleri sağlık sektöründe de çok önemli yenilikleri bizlere getiriyor. Örnek vermek gerekirse, bel ağrısı çekenler için bel fıtığı kemeri, astım hastalarının daha rahat nefes alması için geliştirilen uygulamalar, hastalığı içeriden fetheden akıllı haplar ve bandajlanmış yaranın enfeksiyon kapıp kapmadığını anlayan akıllı yara bantları…

    Frost & Sullivan Türkiye teknoloji danışmanları, giyilebilir cihazların sağlık hizmetlerinin geleceğine damgasını vuracağını belirtiyorlar. Ameliyat, tıbbi görüntüleme, yara bakımı, zihinsel sağlık, rehabilitasyon, ilaç uygunluğu, klinik teşhis, sağlık bilişimi ve kamu sağlık yönetimi gibi sağlık hizmetlerinin her yönünün giyilebilir teknolojilerden yararlanacağını kaydeden teknoloji danışmanları, EEG kulaklığından eLense, akıllı kumaşlardan ilaç pompalarına ve nörostimülasyona kadar çeşitli giyilebilir cihazların yakın gelecekte dev bir pazar oluşturacağına dikkat çekiyorlar.

    Bel ağrısı çekenlere…
    Günümüzün en önemli problemlerinden biri olan bel fıtığına alternatif bir çözüm Korelilerden geldi. Dünyada ilk defa ‘dikey hava baskısı’ teknolojisi kullanılarak üretilen ‘hava ile çalışan bel fıtığı kemeri’ insan hayatını daha konforlu hale getirmeyi amaçlıyor. Elle portatif olarak şişirilebilen ürünün ana çalışma prensibi, belkemiğini çekerek disklerin arasını genişletme yönünde. Günde 3 kez olmak üzere 40 dakika kullanılan kemerin özelliği, bele takıldıktan sonra içindeki hava basıncıyla dikey olarak şişmesi ve böylelikle omurgayı, leğen kemiğini destekleyecek şekilde uzatarak esnetmesi. Bu esneme sırasında portatif kemer, omurlar arası disk kayması yaşayan birinde 1’den 5’e kadar olan diskler arasında 3 mm boşluk bırakıyor, çıkartıldığında ise omurganın uygun pozisyonunu yeniden almasını sağlayarak bel ağrısını azaltıyor.

    Astım hastaları daha rahat nefes alacak
    HealthCareOriginals şirketi astım için güzel bir çözüm geliştirdi. Automated Device for Asthma Monitoring and Management adındaki ürün, astım hastalarının solunum yönetimini kontrol altında tutmayı amaçlıyor. Sitede yer alan bilgilere göre tasarım ve üretim aşaması devam eden cihaz, solunum problemi yaşayan kişinin nefes alıp verimi konusunda gerçek zamanlı bir veri takibi yapacak. Akıllı telefonunuza indireceğiniz bir mobil uygulama ile bunu takip edebileceksiniz. Eğer bir astım durumu oluşursa giyilebilir olarak tasarlanan bu ürün sizi uyaracak ve günlük değerler, tedavi planları, görüntüler, izlemeler, semptomların tedavisi hakkında bilgi verecek.

    Doktorunuz sizi takip ediyor
    Proteus Digital Health firması, The Helius adında, uzun yıllar kullanılabilecek bir akıllı hap geliştirdi. Helius kişinin büyük önem taşıyan sağlık bilgilerini izlemek için kullanılan ve hap şeklinde tüketilen bir ürün olarak dikkat çekiyor. Hapın kaydettiği bilgiler eş zamanlı olarak Helius’un mobil uygulaması üzerinden izlenebiliyor. Helius doktora, hastanın ilaçlarını zamanında alıp almadığını ve tedaviye karşı hastanın verdiği tepkileri de gösteriyor. Bu akıllı haplar sayesinde eğer evde ters bir durum oluşursa, doktor bunu izleyebiliyor ve hastayı uyarabiliyor. Gerekirse de daha acil bir durumun oluşmaması için hastaneye çağırabiliyor.

    Parlayan yara bandı…
    Vücuttaki açık yaraların tedavisinde öncelikle bölge temizliği yapılır. Ardından dışarıdan enfeksiyon kapmaması için pansuman uygulanarak bandajlanır. Böylece vücut enfeksiyon savaşına girmeden bölgenin iyileşme süreci kolayca tamamlanır. Ancak bazı durumlarda her ne kadar dikkatli olunursa olunsun, bölgede enfeksiyon gelişimi ortaya çıkabilir. University of Brighton, enfeksiyon riskini en aza indirgemek için parlayan bir yara bandı geliştirdi. Bu bant görünüş itibariyle sıradan bantları andırsa da, içerisinde yararlı olabilecek teknoloji parçacıklarını içeriyor. Jel gibi etken madde ile birlikte kullanılan bandaj, bakteri odaklı zararlı oluşumların temas etmesi halinde üzerinde bulunan insan sağlığı ile uyumlu floresan eklentisi yeşil renge dönüşüyor. Böylece yara bölgesinde enfeksiyonun oluşup oluşmadığı kolaylıkla teşhis edilebiliyor.