Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 1815

    Bir gezgininin yanında olması gereken 5 teknoloji ürünü

    Wrap mini img005

    Malum, havalar ısındı… Doğa sizi çağırıyor. Sırt çantanızı yüklenip dağlara, kırlara yürümenin zamanı geldi. Kaynağından buz gibi su içmek, en tepeye çıkıp o nefes kesen manzarayı izlemek istemez misiniz? Tek başına, sevdiklerinizle, arkadaş grubunuzla çıkacağınız bu yolculuklarda yanınızdan ayırmamanız gereken  5 teknolojik ürünü sizler için sıraladım.

    bushnell backtrack pusula1 – Bushnell GPS Backtrack G2 dijital pusula: Bir gezgin asla yolunu kaybetmemelidir. Yönünüzü bulmanın en kolay yolu Bushnell GPS Backtrack G2 dijital pusula ile yola çıkmak olacaktır. Yüksek hassasiyetli GPS özelliği sayesinde neredeyse santimi santimine hangi nokta üzerinde olduğunuzu hesaplayan Backtrack G2, iki adet AAA pille çalışıyor. En önemli özelliklerinden biri üç noktaya kadar hafızasında saklayabilmesi… Diyelim ki kamptasınız… Yola çıkmadan önce kampın bulunduğu konumu işaretliyor ve kaydediyorsunuz. Sonra bir başka mola noktasına gittiniz. Orayı da işaretlediniz diyelim. Şayet kaybolursanız, mola yeri ve kamp yeri hafızada olduğu için dijital pusula sizi dilediğiniz noktaya geri götürüyor. Bir nevi modern Hansel gibi… Ancak bu defa ekmek kırıntısı yerine, GPS var…

    1462988884_Bushnell_Permafocus2 – Bushnell Permafocus dürbün: Yolculuk sırasında keşif çok önemlidir. Rotanızda sizi bekleyen zorluklar, ya da tehlike olup olmadığını uzaktan gözleyebilmek ve buna göre bir strateji izlemek hayati bir mesele… Bu konuda size yardımcı olabilecek en önemli gereç bir dürbün olacaktır. Ama sıradan bir dürbün değil elbette… Bugün bildiğimiz anlamda dürbünler son derece ağır ve doğa koşullarına çok da uygun olmayan malzemelerden yapılıyor. Bushnell Permafocus dürbün, uzun yolculuklarda taşıması kolay ve hafif, dayanıklı malzemeden yapılmış. BK-7 prizma ve Porro prizmatik sistemlerin kullanıldığı Permafocus serisi dürbünlerle ışık gücü korunarak, görsel kayıp olmadan, daha geniş bir açıyla ve daha başarılı bir üç boyut etkisiyle seyir yapılabilir. Prime focus netlik mekanizması sayesinde netlik çarkını kullanmaya ihtiyacınız kalmıyor, size sadece seyir yapmak kalıyor.

    1447675864_wg_m1_lifestyle1

    3 – Pentax Ricoh WM1 aksiyon kamerası: Gezerken aksiyon yaşamak isteyenler bunu kaydetmek ve daha sonrasında arkadaşlarına da izletmek, hatta sosyal medyada paylaşmak istiyorlar. Karda, kışta, suda, çamurda tüm koşullara dayanıklı bir aksiyon kamerası arıyorsanız Pentax Ricoh WM1, tam aradığınız gibi bir ürün… Ultra geniş açılı merceğiyle gerçekçi derinlik hissi veren dinamik Full HD video klipler çekebiliyorsunuz. Etkin 14 MP kamerasıyla yaklaşık saniyede 10 kare hızla yüksek hızlı sürekli çekim özelliği ile seri görüntü alınabiliyor. Kullanıcılar hem durağan görüntüleri hem de video çekim esnasında gerçek zamanlı görüntüleri 1,5 inç renkli LCD ekrandan kontrol edebilme imkanına sahipler… WM1’in en önemli özelliği herhangi bir koruma aksesuarı olmadan 10 metre kadar su altında yaklaşık bir saat çekim yapabiliyorsunuz. Koruma aksesuarı olmadığı için su altındaki sesler boğuk olarak kaydedilmiyor.

    1443775926_WG_30_black_003_copie4 – Pentax Ricoh WG 30 fotoğraf makinesi: Fotoğraf makinesi, özellikle doğa koşullarına uygun bir fotoğraf makinesi gezginlerin olmazsa olmazlarından biridir… Gezerken gördüğünüz güzel manzaraları ölümsüzleştirmek, doğada yaşadığınız güzel anları dostlarınızla paylaşmak için taşıması kolay, dayanıklı ve kaliteli çekim yapan bir fotoğraf makinesi var: Pentax Ricoh WG 30… Bu fotoğraf makinesi 12 metre kadar suyun altında çekim yapabiliyor. Yaklaşık 1,5 metreden yere düşse bana mısın demiyor. Hava sıcaklığı -10 dereceye de düşse 16MP çözünürlükte arkadan aydınlatılmış sensoruyla ve 5X yaklaştırma özellikli lensiyle mükemmel fotoğraflar çekiyor. Sualtında da çekim yapabilen WG 30, Full HD video da çekebilme özelliğine sahip… Fotoğraf makinesinin belki de en önemli özelliği neredeyse 1 cm’e kadar yaklaşarak makro çekim yapabilmesi. Yani doğada gezerken gördüğünüz çiçek, böcek türü canlıların çok yakından inanılmaz pozlarını çekebiliyorsunuz. Elbette makinede bulunan 6 adet LED aydınlatma, makro çekimlerinde en büyük yardımcınız oluyor.

    Wrap mini img0015 – Bushnell Solar Wrap: E tabii bu kadar dolaşırken cep telefonunuzun, ya da bir başka elektronik aletinizin bataryası bitebilir. Doğada elektrik prizi bulamayacağınız için katlanabilen güneş paneli olan Bushnell Solar Wrap açıldığında geniş bir yüzey alanına yayılarak çok kısa sürede enerji depolamanıza yardımcı oluyor. Hava tam aydınlık olmasa bile enerji depolama işlemine kesintisiz devam edebiliyorsunuz. Üründe bulunan dahili lityum ion batarya ile topladığınız enerjiyi depolayarak ihtiyacınız anında hemen kullanabilme imkanınız var. USB güç çıkış portu ile pek çok cihaza uyumlu olarak kullanabilir ve cihazlarınızı Solar Wrap Mini ile tekrar tekrar doldurabiliyorsunuz.

    Lenovo Ideacentre Stick 300: Taşınabilir Windows bilgisayar

    Lenovo Ideacentre Stick 300 her ne kadar bir USB belleğe benzese de, esasında Windows işletim sistemli yüklü bir PC sistemi. Evinizdeki TV sistemini bir masaüstü bilgisayara dönüştüren Ideacenter inceleme altında.

    Birçok farklı denemeler yapıldı. Ama hiçbir form faktöründe masaüstü sistemler oturma odalarına giremedi. Mini Pc’sinden tutun, Ultrabook veya Tablet PC’ler. Üreticiler, bir türlü kullanıcıları oturma odası için geliştirilen PC’leri kullanmak için ikna edemediler. Lenovo işte bu gidişatı kırmak ve Ideacentre Stick 300 ile oturma odalarına girmek istiyor. Ama bu istek hiçte göründüğü kadar kolay değil.

    1

    Oturma odasında kullanılacak olan PC sistemi mümkün olduğunca az yer kaplamalı. Bununla birlikte neredeyse sessiz ve yüksek performanslı olmalı. Windows işletim sistemi olmazsa olmazlar arasında. Ama bundan da önemli yukardaki şartları yerine getiren bu PC sisteminin Notebook, Tablet ve mini PC cihazlarından çok daha ucuz olmalı. Ancak bu şartları sağlayan bir sistem kullanıcılar tarafından oturma odasında kullanılabilir. Bunu bilen Lenovo çok farklı bir konsept ile karşımıza çıktı. Lenovo Ideacentre Stick 300 olarak adlandırılan bu yeni nesil çözüm, esasında USB boyutunda bir PC sistemi. Farkı, çok küçük olmasından dolayı her yerde taşınabilmesi ve yeni nesil televizyonları bir monitör olarak kullanması.

    4

    USB boyutunda PC

    Bilgisayarınızı her zaman yanınızda taşımaya ne dersiniz? Ultrabook, notebook ya da tablet cihazlarından bahsetmiyoruz. Lenovo , USB bellek boyutunda tam donanımlı bir PC sistemi geliştirdi. 15 mm kalınlığında olan bu PC sistemi bir masaüstü sistemin yaptığı hereği yapıyor. Üstelik uygun bir fiyat ile. Olmaz demeyin. Lenovo IdeacentreStick 300, Intel Atom Z3735F işlemcisine sahip.

    Dört çekirdekli olan bu işlemci 1.33 GHz sistem hızında çalışıyor. 2 GByte büyüklüğünde bir belleğe sahip olan Ideacentre Stick 300, MicroSD kart ile genişleyebilen 32 GByte’lık bir kapasite ile beraberinde geliyor.  Televizyon, monitör veya bir projeksiyon cihazı ile HDMI bağlantısından bağlanabilen Ideacenter Stick 300, tüm güç ihtiyacını MicroUSB girişinden alıyor. Yani bu ürünü çalıştırabilmek için TV’nin USB girişini, Ideacentre Stick 300’ün MicroUSB girişine bağlamanız yeterli. Bunu yaptığınızda 802.11n ve Bluetooth 4.0 kablosuz bağlantılar aktif hale geliyor. Windows 10’a yükseltilmesine izin veren Ideacenter Stick 300, Windows 8.1 işletim sistemi ile beraberinde geliyor.

    5

    Performans

    Ideacentre Stick 300’ün kurulumu oldukça basit. HDMI ve Micro USB bağlantılarını bağladıktan sonra cihaz hazır hale geliyor. 802.11n ve Bluetooth teknolojileri sayesinde klavye ve Mouse anında kuruluyor. Ürünü ağ sistemine bağlamak da oldukça basit.

    Performansına gelince. Temel fonksiyonlarda  Lenovo IdeacentreStick 300 oldukça başarılı. Office uygulamalarını rahatlıkla çalıştırıyor ve Internet ortamlarında da kullanıcıyı sorunsuzca gezdiriyor. Fakat işin içine multimedya ve oyun girdiğinde Lenovo IdeacentreStick 300’ün zayıflıkları hemen belli oluyor. Lenovo, bu üründe 22 nm mimarisinde Bay Trail kod adlı Atom Z3735F işlemcisini kullanıyor. Bu işlemci günümüzün şartlarına baktığımızda eski kalıyor. Örneğin Surface 3’de Atom x7-8700 işlemcisi kullanıyor.

    3

    Bu işlemci çok daha performanslı olduğu kesin. Dolaysıyla Lenovo’nun bu üründe 14 nm mimarisinde Cherrytrail kod adlı Atom x7 z8700 kullanmasını çok isterdik. Bu işlemci, işlemci performansı olarak çok fark yaratmazsa da grafik performansının çok daha iyi olduğu kesin. Cherrytrail, yeni nesil GPU sayesinde 4K/UHD içerikler daha rahat oynatabiliyor. Lenovo Ideacenter Stick 300’de bu ne yazık ki söz konusu değil. Oyun performansı da vasat’ın altında. Gerçi Cherrytrail’in oyun performansı da çok farklı değil. Bu tarz sistemlerde oyun oynamayı kafanızdan çıkarmalısınız.

    Uzun lafın kısası. Lenovo Ideacentre Stick 300, her yerde taşınabilir bir PC sistemi olduğundan avantajlı. Fakat bu üründen müthiş bir performans beklemek yanlış olur. Temel görevleri yerine getiriyor, fakat daha fazlasını isteyen kullanıcılar farklı alternatiflere bakmalarını tavsiye ederiz.

    2016 yılının öne çıkan fintech girişimleri

    Fintech-22015 yılında özellikle dijital ekonomi çevrelerinin dilinden düşürmediği fintech yani finansal teknoloji odaklı girişimler bu yıl da yükselişini sürdürüyor. Finans ve teknoloji kelimelerinin birleşiminden türetilmiş bir terim olan fintech teknolojiye dayalı finansal servislerin genel adı aslında. Dünyada 2008 yılında fintech sektörüne yapılan yatırım 2015 yılında 3 katına çıkarak 928 milyondan, 2,97 milyar dolara yükselmiş. 2018 yılında ise 8 milyar dolara yükselmesi ön görülüyor. 2008 yılında yaşanan kriz fintech’deki hızlı yükselişin önemli nedenlerinden biri oldu. Bu tarihten itibaren fintech çeşitli nedenlerden dolayı dünyanın her yerinde gelişimini sürdürmeye devam etti. Geleneksel bankacılık sistemleri ile ilgili sıkıntılardan ötürü bankalara duyulan güvensizlik bir yana, daha ucuz maliyetler ve şeffaf ücretlendirme sistemi ile alternatif çözümler üreten fintech girişimlerinin yakın gelecekte çok da güçleneceği aşikar. Fintech’in finans üzerindeki etkileri sayısız. Bankacılıktan para transferine, kurumsal ve kişisel kredilerden yatırımlara kadar her konuda fintech geleneksel finansa alternatif çözümler sunuyor. Fintech ekosistemde çok farklı iş modelleri de karşımıza çıkıyor. Para transferi, sermaye fonlama, mobil ödemeler, alım satım platformları bunlardan sadece birkaçı.. Artıları son derece cezbedici olan fintech modellerinin önündeki en önemli bariyer ise güvenlik. Londra merkezli para transfer platformu TransferWise Kurucu ve CEO’su Taavet Hinrikus’a göre insanlar Google, Amazon, ve Facebook gibi sitelere güvenmeyi öğrendikleri gibi finansal teknoloji şirketleri ile bilgilerini paylaşmaya alışacaklardır.

    Londra şu anda Avrupa’nın tartışmasız fintech başkenti olarak kabul ediliyor. Silikon Vadisi ile birlikte Londra fintech konusunda bayrak taşıyıcı iki önemli lokasyon olarak dikkat çekiyor. 2008 ve 2013 yılları arasında İngiltere’deki fintech yatırımı yaklaşık olarak 700 milyon dolara ulaşmış durumda. Her ne kadar toplamda daha az olsa da Londra’daki yatırım büyümesi Amerika’nın önüne geçmeyi başardı. Ülkemizde de son yıllarda fintech konusu özellikle BKM tarafından fazlasıyla zikrediliyor olsa da henüz bu anlamda yolun çok başında olduğumuzu söylemekte fayda var. Dünyada fintech konusunda yıldızı giderek parlayan ve belki de sektörümüzün de örnek alması gereken finanasal teknoloji girişimlerini bu haftaki yazımda bir araya getirdim.

    Betterment
    2015 yılında New York merkezli olarak kurulan girişim otomatik yatırım servisleri ile kişisel yatırım servisleri sunuyor. Firma yatırımın boyutuna bağlı olarak yüzde 0,15 ile 0,35 arasında değişen bir faiz oranı sunuyor. Kurucusu ve CEO’su Jon Stein tarafından yönetilen firma, varlıklarını geçtiğimiz yıl yüzde 200 oranında arttırarak 1 milyon dolardan 3 milyon dolara çıkardı.

    WePay
    San Francisco merkezli bir girişim olan WePay kredi kartı ödeme süreçlerini GoFundMe veya CrowdRise gibi platformlar üzerinde yüzde 2,9 komisyon ve artı işlem başı 30 cent karşılığında online olarak gerçekleştiriyor. 2014 yılında 24,9 milyon geliri olan şirketin geliri geçtiğimiz Ekim Ayında 75 milyon dolara ulaştı. 2015 yılında 5 bin firma arasında 62. sırada yer alan firmanın değeri 220 milyon dolar olarak belirlenmişti.

    Affirm
    2013 yılında PayPal kurucu ve yatırımcısı Max Levchin tarafından kurulan girişim kullanıcılarına büyük e-ticaret alımları için taksitli krediler sunuyor. Geçtiğimiz sene şirket öğrencilere kredi sağlamak için Kaplan, General Assembly, Bloc gibi eğitim kurumları ile işbirliği oluşturdu. Firmanın faiz oranları yüzde 6 ile 20 arasında değişiyor. Firmanın ayrıca 275 milyon dolar öz sermayesi bulunuyor.

    CommonBond
    İster finansal teknoloji firması isterseniz kredi kuruluşu olarak adlandırın, Commonbond gittikçe büyümeye ve yaygınlaşmaya devam eden bir girişim. Şirket kurucusu ve CEO’su David Klein merkezi New York’ta bulunan alternatif kredi firmasını bu şekilde tanımlıyor. Dikkat çekici girişimlerden biri olan CommonBond Amerika’daki 1,3 trilyon dolarlık öğrenci krizini çözmeyi hedefliyor. 2015 yılında çalışan sayısı 2 katının üstüne çıkan firma 2 binden fazla okulun mezunlarına hizmet veriyor. Şimdiye kadar 100 milyon dolardan fazla öğrenci kredisini finanse eden şirketin hedefi 2016 sonu itibariyle 1 milyar dolarlık kredi sağlamak. Şirket şu anda yeterince karlı olmasa da Klein henüz hiçbir kredilerinin batmamasından dolayı gururlu. Şirketin hedefi gelecek iki yıl içinde kar elde etmek.

    Kabbage
    40,2 milyon dolarlık yıllık gelire sahip olan şirket 2015 yılı 5 bin firmanın yer aldığı listede 36. sırada yer aldı. Şirket kredi hesaplamalarında pek çok kompleks veri sistemi kullanıyor. Kabbage’ı özel kılan ise kredilerinin kısa dönemli olması ve müşterilerinin yüzde 70 inin küçük çaplı işletmeler olması.

    Orchard Platform
    Kurucu ortağı ve CEO’su Matt Burton tarafından yönetilen şirket yatırımcıları piyasadaki 130 kredi sağlayan firma ile buluşturan bir finansal data girişimi. Şirket ayrıca Lending Club, Prosper, Funding Circle gibi şirketlere de servis hizmeti sunuyor.Pek çok önemli yatırımcının dikkatini çeken şirket kurulduğu 2013 yılından beri gelirini 44,7 milyon dolara çıkardı.

    TransferWise
    Skype’ın strateji direktörü Taavet Hinrikus ve Kristo Käärman tarafından yaratılan TransferWise’ın merkezi Londra’da bulunuyor. Bu iki girişimcinin amacı yabancı para değişimi için daha ucuz ve verimli bir platform oluşturmaktı. Şu anda kullanıcılarına aylık 34 milyon dolar banka komisyon muafiyeti sağladıklarını iddia ediyorlar. Oranlar kullanıcının lokasyonuna göre değişmekle birlikte Amerika’daki her bir işlem için yüzde 0,7 oranında komisyon alınıyor. Yaklaşık bir yıl önce şirket ABD’de faaliyet göstermeye başlayan şirketin 91 milyon dolar tutarındaki finansmanı içinde Richard Branson, Peter Thiel ve Max Levchin gibi önemli yatırımcılar da yer alıyor.

    Meniga
    Pek çok finansal teknoloji şirketi kendisini bankaların rakibi olarak tanımlasa da İzlanda’nın başkentinde yer alan bu küçük girişim kuruluş amacının bankalara yardımcı olmak olduğunu söylüyor. Para yönetim yazılımını bankalara lisanslı olarak sunan şirketin İskandinavya’dan Batı Avrupa’ya kadar 25 banka ile anlaşması bulunuyor. Şirket bunun karşılığında bankalardan komisyon alıyor. Meniga Euro bölgesinin en büyük bankası Santanderile de 1,3 trilyon Euro değerinde bir anlaşma imzaladı. Bu anlaşma altı yıllık şirketin gelirini yüzde 30 ile 50 arasında artırabilir.

    Görsel kaynak: mbnconsilium.com

    Opera ‘yüzde 50’ daha fazla iddialı!

    0

    operaİnternet tarayıcıları arasındaki rekabet oldukça yüksek. Chrome, Mozilla gibi platformlar her ne kadar başı çekse de Opera’nın da geniş bir kullanıcı kitlesine sahip olduğu biliniyor. Yeni bilgi ise internet tarayıcısının yeni güç koruma modu sayesinde gündeme gelen büyük iddiası ile ilgili…

    İddia, Opera’nın yeni güç koruma modu sayesinde Windows 10 işletim sistemine sahip tüm bilgisayarlarda Google Chrome’a göre yüzde 50 daha fazla pil ömrü vaat etmesi şeklinde. Bu nasıl bir modmuş böyle dedirten özelliğin aktif edilmesi için bilgisayarın elektrik priziyle bağının olmaması (güç kaynağının takılı olmaması) ise gereken koşul durumunda. Bağlantı olmadığında Opera ekranının sağ üstünde küçük bir ikon beliriyor, buraya tıklanıldığında söz konusu özellik devreye giriyor.

    Nasıl başarıyor?

    Yeni modun arka plandaki sekmelerin RAM’i yorması, kullanılmayan ama yüklü eklentilerin durdurulması, son olarak da video oynatma konusundaki geliştirme beraberinde enerji verimliliği sağladığı kaydediliyor. Yüksek performanslı bilgisayarlar üzerinde gerçekleştirilen ilk testlerin sonuçları da kamuoyuyla paylaşıldı, sonuçların etkileyici olduğunu belirtelim.

    Neden Chrome?

    Gelişmede baz alınan platformun Chrome olması dikkat çekici. Kamuoyunda Google’ın internet tarayıcısının pil tüketiminde agresif olduğu yönünde genel bir kanı hakim, bu noktada Opera’nın durumu lehine kullanmayı amaçladığı görülüyor. Şimdilik geliştirici modunda olan özelliğin kısa süre içinde final versiyonunun indirilmeye/güncelleme olarak sunulacağı belirtiliyor.

    Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    Google Gboard yayınlandı

    google-gboard

    Mobilite ve yazılı iletişim artık birbirine geçmiş durumda, akıllı telefonlar üzerinden WhatsApp ya da Messenger iletileri, SMS’ler derken e-mail, hatta çeşitli raporların hazırlanıp gönderilmesi bile gündemde. Akıllı cihazları ile web sitesine içerik girişi yapan, kitap yazanlar da var. Android platformunda yazı yazmayı kolaylaştıran çeşitli klavye uygulamaları uzun yıllardır var, iOS 8 sonrasında Apple da mobil cihazları iPhone, iPad ve iPod touch için klavye uygulamalarına izin vermişti. Hemen ardından da Microsoft gibi şirketler, kullanıcılara klavye uygulamaları sunmuşlardı. Ancak bir eksik vardı; Google…

    Google, iOS ekosistemine yönelik çok sayıda uygulama sunarken oldukça popüler olan klavye uygulamalarına uzak durmayı tercih etmişti. Şimdiye kadar, çünkü teknoloji şirketi Gboard adlı klavye uygulamasını iOS için yayınladı. Geçtiğimiz aylarda ortaya çıkan ‘Google, iOS platformu için klavye yazılımı geliştiriyor’ iddiaları da doğrulanmış oldu. Peki Google Gboard nasıl bir uygulama? Hangi özellikleri ile dikkat çekiyor?

    [vsw id=”F0vg4HUEIyk” source=”youtube” width=”425″ height=”344″ autoplay=”no”]

    Gboard, standard iOS uygulamasına bir hayli benziyor. Farklı olduğu nokta ise Google’ın arama özelliği. Uygulama bünyesinde arama gerçekleştirilebilmesi mümkün kılınmış. Bu sayede yazı yazarken arama yapılması söz konusu. İlginç bir artı değer yaratacağı aşikar.

    Gboard, görüntü itibarıyla iOS’in standart klavye uygulamasına fazlasıyla benziyor. Dolayısıyla klavyeyi kullananların aşina oldukları bir deneyim yaşayacakları söylenebilir. Gboard’u farklı bir yere yerleştiren ise Google’ın en belirgin yeteneklerinden biri olan “arama” oluyor. Ayrıca harfler arasında sürükleme yapılarak da yazı yazılabiliyor. Bu özellik, Swype uygulaması sayesinde oldukça popüler bir hal almıştı. Son bir detay olarak Gboard, detaylı bir GIF arama motoru da içeriyor. İlk etapta ABD ve bazı pilot ülkelerde kullanıma sunulan Gboard’un kısa süre içinde Türkiye’deki iOS kullanıcılarına da sunulması bekleniyor.

    Media Markt’ta 2 yeni atama

    0

    1463036070_Remko_Rijnders

    Media Markt Operasyonlardan Sorumlu COO görevine Remko Rijnders, Pazarlama ve Kurumsal İletişim Direktörü görevine Çağanur Atay Uçtu atandı. 

    Media Markt Türkiye’de Temmuz 2015’ten bu yana Operasyonlardan Sorumlu Co-COO olarak görev yapan Remko Rijnders, şirkete Operasyonlardan Sorumlu COO olarak atandı

    Media Markt’ın yeni COO’su Remko Rijnders, üst yönetimde Media Markt Türkiye İcra Kurulu Başkanı Yenal Gökyıldırım’a bağlı olarak görev yapacak.

    Remko Rijnders kimdir?

    Üniversitede iktisat eğitimi aldıktan sonra Lidl ve AbS Watson Group’ta Bölge Müdürü olarak edindiği kapsamlı ticari deneyimiyle Media Saturn Holding’e katıldı. Grup bünyesindeki kariyerine 2008 yılında, Hollanda’da Mağaza Müdürü olarak başlayan Rijnders, ardından Media Markt Çin’de dört yıl süresince farklı pozisyonların yanı sıra Satış Direktörlüğü’nü üstlendi.

    2013’ten bu yana Media Markt Türkiye Bölge Direktörü olarak görev yapan, Temmuz 2015 yılında Operasyonlardan Sorumlu Co-COO üstlenen Remko Rijnders, Media Markt’taki görevini Nisan ayı itibariyle Operasyonlardan Sorumlu COO olarak sürdürüyor.

    1463038381_Ca__anur_Atay_UctuYeni Media Markt Pazarlama ve Kurumsal İletişim Direktörü Çağanur Atay Uçtu

    Media Markt Türkiye yönetici kadrosunda yeni bir atama daha gerçekleşti. Media Markt Türkiye’de Pazarlama Grup Müdürü olarak görev yapan Çağanur Atay Uçtu, Pazarlama ve Kurumsal İletişim Direktörü oldu.

    Çağanur Atay Uçtu kimdir?

    Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler bölümü mezunu olan Çağanur Atay Uçtu, iş hayatına Anadolu Hayat Emeklilik A.Ş. Pazarlama Departmanı’nda başladı.

    Çizdiği yükselen başarı grafiği ile sırasıyla Anadolu Hayat Emeklilik ve HSBC Türkiye’de görev alan Uçtu, son 3 yıldır Media Saturn Holding bünyesinde bulunan Media Markt Türkiye’de, sırasıyla “Marka ve Kurumsal İletişim Departman Müdürlüğü” ve “Pazarlama Grup Müdürü” görevlerini üstlendi.

    Çağanur Atay Uçtu 1 Nisan tarihi itibariyle görevine, “Media Markt Türkiye Pazarlama ve Kurumsal İletişim Direktörü’’ olarak devam ediyor.

    Assassin’s Creed filminin fragmanı yayınlandı

    Ekran Resmi 2016-05-13 10.11.36

    Assassin’s Creed, en tanınmış video oyun serilerinden. Kendine has oynanışı, genel itibarıyla suikast ve hayatta kalma temasıyla milyonlarca oyun severi peşinden sürükleyen bir yapım. Son birkaç versiyonu yoğun eleştirilere maruz kalsa da marka değeri anlamında da ulaştığı nokta oldukça yüksek ve bu bağlamda geçtiğimiz yıl 2016’da gösterime girerek bir sinema yapımına konu olacağı da duyurulmuş, otoritelerin ilgisini çekmişti. Beklenen ilk fragman kısa süre önce yayınlandı…

    Steve Jobs filminde başrol oyuncusu olan performansı ile olumlu eleştiriler alan Michael Fassbender’ın Callum Lynch karakterini canlandıracağı sinema filminde fragmandan yola çıkıldığında serinin ilk oyunundan ilham alındığı görülüyor. Lynch, günümüzde Abstergo adındaki bilimsel araştırma laboratuvarı tarafından kaçırılıp deneylere tabi tutuluyor. Daha sonra oyunun alışılmış atmosferinde, çok eski dönemlere gidiyoruz; burada Lynch’ın birkaç kuşak önceden atası olduğunu düşündüğümüz ve Marion Cotillard’ın canlandırdığı karakterle serüven devam ediyor.

    Yapım, atmosferik yapısı ve aksiyon sahneleri ile ses getirecek gibi görünüyor. Haberin devamında ilgili videoyu izleyebilirsiniz. İyi seyirler.

    [vsw id=”gfJVoF5ko1Y” source=”youtube” width=”425″ height=”344″ autoplay=”no”]

    Assassin’s Creed adıyla gelecek sinema filminin vizyon tarihi 21 Aralık 2016. Türkiye’de ise gösterime 6 Ocak 2016’da gireceği duyuruldu. Oyunun hayranları ve aksiyon filmlerine meraklı kimseler bir süre beklemek durumunda kalacak.

    Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    Plantronics kulaklıklarla hayat daha kolay…

    0

    RIG 500E_gaming_competition_closeupPlantronics, 1962 yılında uçak pilotları için çok daha hafif kulaklıklar tasarlayarak işe başladı. Bugün her türlü ihtiyaca uygun ürünleriyle dünyanın önde gelen kulaklık tasarımcı ve üreticisi… Plantronics ürünleri arasında kablolu ve kablosuz kulaklıklar, ofiste, evde, araba kullanırken ya da uçarken kullanacağınız kulaklıklar, masa ve cep telefonlarının yanı sıra oyun oynamak ve müzik dinlemek için özel olarak tasarlanmış kulaklıklar da bulunuyor. Plantronics kulaklıklarda ses kalitesi ve tasarıma özel önem gösteriliyor. Fortune 500’e giren şirketlerin yüzde 98’ine ürünleriyle hizmet veren ve 2005 yılında Türkiye’ye gelen Plantronics, hem yurt içi hem yurt dışı pazarında önemli bir yere sahip.

    Voyager Legend ile çağrıları sesli komutlarla yönetin

    Plantonics Voyager Legend
    Plantonics Voyager Legend

    Plantronics, geliştirmiş olduğu Voyager Legend kulaklık, özellikle otomobil ile seyir halinde olanlara hayat kurtaracak bir çözüm sunuyor. Araba kullanırken cep telefonu ile konuşmak çok sayıda çevresel uyarıyı gözden kaçırmaya sebep olabiliyor. Hal böyle olunca trafik kazaları da beraberinde gelebiliyor. Plantronics Voyager Legend ile telefon görüşmelerinizi gerçekleştirebilir, kimin aradığını öğrenebilir ya da müzik dinleyebilirsiniz.

    Bluetooth üzerinden telefonunuza kolayca entegre edebileceğiniz Voyager Legend ile sesli komutlarla gelen çağrıları kabul edip reddedebiliyorsunuz. Arayan kişinin kim olduğunu da kulağınıza fısıldayan Voyager Legend mobil kulaklık sayesinde telefonunuza dokunmanıza gerek kalmıyor. 7 saat konuşma, 11 saat bekleme süresi bulunan cihaz, maksimum 90 dakika kadar kısa bir sürede şarj edilebiliyor.

    Üzerinde bulunan üç adet mikrofonu, paslanmaz çelik rüzgâr perdeleri ile dış etkenlerden gelen sesi filtreleyerek karşı tarafa net bir ses akışı sağlayan Voyager Legend, sıvı dökülmelerine karşı da dayanıklılığı ile öne çıkıyor.

    Kendi hafif performansı güçlü ML15

    ML-15 Earloop
    Plantronics ML-15

    Bluetooth özellikli telefonlara kolayca bağlanabilen ML15, telefonunuza gelen tüm çağrıları tek bir buton ile cevaplamanıza olanak sunuyor. İster evde ister işte kolaylıkla çağrıları cevaplayabileceğiniz ML15 sayesinde, telefon görüşmeleri yaparken, aynı anda yaptığınız işe de odaklanabiliyorsunuz.

    Çağrı sırasında telefonunuzu kulağınızda tutmaya gerek duymadan kullanabileceğiniz ML15 mobil kulaklığın 9 gramlık ağırlığı ise kulağınızdaki varlığını hissettirmiyor. Cihaz açma/kapama, çağrı başlatma/bitirme ve son numaraya tekrar bağlanabilme özelliğini, üzerindeki tek bir tuşa kazandıran Plantronics ML15, her kulağa uyumu ve kulak çevresi klipsinin sağladığı ekstra sabitliği ile de farkını yansıtıyor. Micro USB sayesinde iki saat gibi kısa bir sürede tam olarak şarj olabilen mobil kulaklık, altı saate kadar konuşma, 9 güne kadar da bekleme süresine sahip.

    Oyuncular Plantronics RIG 500HD ile zafere doyacak

    RIG 500 HD Exploded
    RIG 500 HD Exploded

    Özellikle E-Spor oyuncularının dikkat ettiği kulaklıklar oyun sırasında büyük önem taşıyor. Plantronics’in yeni oyuncu kulaklığı RIG 500 HD, oyunlarda HD ses kalitesi ile dikkat çekiyor. Ergonomik tasarıma sahip PC, Xbox One ve PS4 gibi oyun konsollarında da kolaylıkla kullanılabilen RIG 500 HD ile oyunlara konsantre olmak artık çok daha kolay.

    Ayarlanabilir kafa bandı, standart kapalı akustik kulaklıklar gibi özellikleri ile bir oyuncunun istediği tüm özelliklere sahip olan Plantronics RIG 500 HD, yüksek ses destekli üç boyutlu Dolby 7.1 surround ses sağlıyor. Rekabetçi karşılaşmalarda rahatlığı ve hafifliği ile de büyük kolaylık sağlayan RIG 500 HD’nin hareketli mikrofonu ve sökülebilir kabloları da dikkat çeken özellikleri arasında.

    ESL işbirliği ile oyunculara maksimum fayda sağlayacak RIG 500 HD, Plantronics tarafından oyuncuların istekleri doğrultusunda tasarlandı. Profesyonel oyuncular kadar amatör oyuncuların da rahatlıkla kullanabileceği RIG 500 HD ile oyunlarda kazanacağınız zaferlerin keyfini çıkarın.

    Samsung’un kavisli monitör portföyü 1 milyon satış rakamını aştı

    0

    1463036684_CF591_CF390_Curved_Monitors

    Eylül 2014’te ilk kavisli LED monitörü olan 27 inç, 4000R SD590C modelini tanıtan ve o tarihten bu yana serisini daha fazla kavisli monitör içerecek şekilde genişleten Samsung Electronics, dünya genelinde bir milyondan fazla kavisli monitör sattığını duyurdu. IDC verilerine göre, şu anda tüm dünyada kavisli monitör satışlarının yüzde 85’inden daha fazlasını Samsung gerçekleştiriyor.

    Uzun süre kullanıma olanak tanıyacak, konforlu ve kapsamlı görüntüleme deneyimi için merkezden kenara eşit görüntüleme mesafelerine sahip olan Samsung kavisli monitörler, tasarımı sayesinde insan gözünün doğal şekline uyum sağlama özelliği ile öne çıkıyor. Ekstra geniş görüntüleme açıları ve kontrast oranları ile birleştiğinde bu kavisli ekranlar, gerçekçi ve dikkat dağıtmayan resim kalitesi arayan oyun ve ev eğlence sistemi kullanıcıları için ideal seçeneklerden biri haline geliyor. Samsung, oyun oynama veya içerik görüntüleme sırasında birden fazla monitör kullanan kullanıcıların artan ihtiyacına da karşılık veriyor.

    1463036682_CF591_Curved_Monitor_1

    “Dünyada ilk kavisli monitörümüzü tanıttıktan bu yana kavisli monitör teknolojisinin, oyun ve eğlence izleyicilerinin beklediği bir endüstri standardına dönüştüğünü gördük” yorumunda bulunan Samsung Electronics Türkiye BT Ürün Grup Satış ve Pazarlama Müdürü Pınar Kaçar sözlerine şöyle devam ediyor:

    “Kavisli monitörlerin popülerliği artmaya devam ettikçe kullanıcılar için daha çekici ve daha konforlu ürünler üretmek amacıyla, ekranlarımızın tasarım ve özelliklerini her yeni seride daha da geliştiriyoruz. Şu ana kadar bir milyon kavisli monitör satış rakamına ulaşmaktan mutluyuz ve önümüzdeki yıllarda yeni kavisli teknolojiler sunmayı dört gözle bekliyoruz. Türkiye’deki kullanıcıların da göstermiş olduğu ilgiye yanıt vermek için en yeni kavisli monitörlerimizi ülkemize getirmeye devam edeceğiz.”

    UFC 2 İnceleme

    0

    Aslında UFC öyle çok büyük geçmişi olan, köklü bir spor dalı değil. A.B.D’nin en büyük spor organizasyonlarından biri olmasına rağmen geriye gittiğinizde 1993 gibi aslında spor dalları açısından çok yakın bir tarihi görüyoruz. Art Davie, John Millus, Rorion Grace tarafından Brezilya’nın serbest dövüşü Vale Tudo’dan esinlenen bu spor kısa süre içerisinde Amerika’nın en ilgi çekici organizasyonlarından biri oldu. Serbest Stil Dövüş olarak tanımlanan UFC, ilk başlarda aynı esinlendiği Brezilya stilini gelen tepkiler üzerine hafifletmek zorunda kaldı.

    2965358-ronda1

    UFC son derece anlaşılabilir, basit kurallara sahiptir. Her round 5 dakika iken normal karşılaşmalar 3 round üzerinden oynanır. Unvan dövüşleriyse doğal olarak daha zorlu geçer ve 5 round üzerinden oynanır.

    EA de bu sektördeki potansiyeli görmüş olacak ki geçtiğimiz 2014 yılında ilk UFC oyununu piyasaya sürdü. Puanlar aşamasında pek aradığını bulamasa da hayli iyi satınca ikinci oyunun gelmesi hiç sürpriz olmadı. UFC 2’yse ilk oyuna oranla hayli derli toplu, durması gerektiği yeri iyi bilen bir oyun olmuş.

    ufc-2-mike

    Oyun doğal olarak eğitim bölümüyle başlıyor ve bize farklı tekme, yumruk, dövüş sanatlarında temel hücum ve savunma yöntemlerini öğretiyor. Mümkünse eğitim bölümünde biraz zaman harcayın çünkü UFC bizim için uzak bir marka ve başlamadan önce neyin ne olduğunu bilmenizde büyük fayda var.

    Bir klasik olarak UFC 2’de de farklı oyun modları bulunuyor. Zaten bunun olmaması mantıksız olurdu. Hızlı Oyun, Kariyer Modu ana oyun modlarıyken, Online bölümünden diğer oyuncularla karşı karşıya gelebilirsiniz.

    3016342-ufc2a

    Kariyer modu bu sefer gerçekten hayli eğlenceli olmayı başarmış. Diğer spor oyunlarında da olduğu gibi bir sporcu oluşturuyor ve onun kariyer basamaklarını tırmanmasını sağlıyorsunuz. Yarattığınız dövüşçünün her bir detayı sizin tarafınızdan seçiliyor. Karakter yaratma ekranı son derece detaylı hazırlanmış. Saç, sakal yapısından, vücut kıllarına, dövmelere kadar her şey sizin kontrolünüzde. Nasıl görüneceğinizi, kendi karizmanızı kendiniz rahatça belirleyebiliyorsunuz. Ama karakter yaratmakla defter doğal olarak kapanmıyor. Bu işin form kısmı, müsabakalar ve turnuvalar önünüzdeki en büyük engeller oluyor. Kısaca kariyer modu hayli tatmin edici, oyuncuyu oyalayacak cinsten olmuş. Kesinlikle diğer her spor oyununda olduğu gibi UFC 2’ye de çok şey katıyor. Her şeyden öte oyunun ömrünü hatırı sayılı ölçüde uzatıyor.

    6344d3fe3b0f8486f71c318735dadc82-970-80

    MMA her ne kadar serbest stil olsa da yukarıda da anlattığımız gibi belli kurallar bizi 8 köşeli ringin içinde tutuyor. Göze temas, kafa atma, ısırma gibi tonla hareket oyunda da yasaklı durumda. Ama neticede bu bir oyun ve isterseniz bu ayarları izin verilen ölçüde esnetip, oyunu arcade kıvama sokabilirsiniz. Sert animasyonlar da bu olayın kaymağı olduğu için UFC 2’yi biraz sertliğe abanarak oynamanız ilginç olabiliyor.

    Oyunda toplamda 41 oynanabilir sporcu bulunuyor ve hepsi bu sporda başarılı olmuş kişiler. Ronda Rousey ve Conor McGregor UFC 2’nin kapağını da süslediği için onları zaten biliyoruz. Onların dışında Bas Rutten, Mirko Cro Cop, Bruce Lee ve Mike Tyson gibi isimlerde UFC 2’nin sporcu listesinde kendine yer buluyor. Bruce Lee gibi bir efsaneyi de bu ringde görmek hayli eğlenceli vakit geçirmenizi sağlıyor.

    Basketbol, Futbol, Boks… MMA… Fark etmez. Bir spor oyununu grafik açısından başarılı saymamız için en büyük etken muhtemelen sporcuların modellemeleri ve animasyonlardaki akıcılıktır. UFC 2 bu yönüyle de hayli eğlenceli bir deneyim sunmayı başarıyor. Dövüşler sert geçiyor ve karşılaşma sırasında sporcuların fiziksel halleri son derece başarılı bir şekilde oyuna yansıyor. Kaşa alınan sert bir darbe o kaşın açılmasına yol açıyor. Sağlık ekibi müdahale ediyor, dikiş atılıyor. Yani UFC görsel anlamda elini hiç korkak alıştırmıyor.

    ea-sports-ufc-2-bisping-03_1920.0

    Eğer dövüş oyunlarına meraklıysanız ve işin spor kısmıyla da ilgileniyorsanız UFC 2 aradığınız oyun olabilir, bizden söylemesi.