Bir benchmark çalışmasına göre yılın ilk yarısının en iyi performansa sahip akıllı telefonu OnePlus 3. İşte detaylar…
Geçtiğimiz haftalarda tanıtımı gerçekleştirilen OnePlus 3, bir kamuoyu araştırmasına göre 2016’nın en performanslı akıllı telefonu. Benchmark sonuçlarının temel alındığı tabloda çok sayıda popüler modeli –kıl payı da olsa- geride bıraktığı görülen Android işletim sistemli cihazın çeşitli alanlarda ses getirmeye devam ettiğini belirtmek mümkün.
Popüler benchmark uygulaması AnTuTu’nun yayınladığı sonuçlar, kullanıcı deneyimi odaklı. Cihazları üzerinden benchmark testi gerçekleştiren kullanıcılar, sonuçları göndererek bir değerlendirme yapılmasını mümkün kıldı. Öte yandan istatistikler, çoğu modelin çok yakın sonuçlar ortaya koyduğunu da gözler önüne seriyor. Dikkat çeken ayrıntıların başında ise hemen hemen tüm modellerin Qualcomm Snapdragon 820 işlemci barındırıyor olması. Bu donanımı içermeden listeye girebilen tek cihazlar tahmin edileceği üzere Apple iPhone 6s serisi üyeleri.
OnePlus 3’ün 6 GB RAM’i etki yarattı
AnTuTu bulgularında cihazların işlemci, grafik ve depolama birimi gibi bileşenleri temel alınıyor. Bu noktada 6 GB RAM’e sahip OnePlus 3’ün bir nebze de olsa öne çıkması sürpriz değil. Yine de Çin merkezli üreticinin önemli bir başarı argümanı sergilediği de açık. Söz konusu RAM yapısına sahip az sayıda da olsa akıllı telefon bulunuyor, ancak bunlarda diğer bileşenlerin maksimum performans sunmadığı anlaşılıyor.
Media Markt’ta oyun meraklılarının yüzünü güldürecek indirimler! Sony’nin popüler oyun konsolu PlayStation 4 (PS4) için geliştirilmiş birbirinden iddialı yapımlar kısa süre için indirimli fiyatlarla satışa sunuluyor. 69 TL’den başlayan fiyatlarla sunulan oyunlar, PS4 tutkunları için adeta kaçırılmaz fırsat. Peki hangi oyunlarda indirim var? Kampanya ne zamana kadar devam edecek? İşte yanıtlar…
8-21 Temmuz tarihleri arasında geçerli olacak kampanya kapsamında Until Dawn, Bloodborne GOTY, Killzone Shadow Fall, Uncharted Nathan Drake Collection gibi oyunları indirimli fiyatlarla satın almak mümkün.
Sony’nin PlayStation’ın çıkışıyla birlikte yayınladığı ilk oyunlardan Killzone Shadow Fall, Infamous Second Son ve DriveClub gibi yapımları deneyimlemeyenler için fırsat büyük! Her üç oyun da sadece 69 TL fiyat etiketine sahip…
Infamous Second Son’da yöneteceğiniz karakterle zorlu engelleri aşıyor, yeni güçler kazanıp görevlerinizi yerine getirmeye çalışıyorsunuz. Driveclub ise seçilen otomobillerle yarışlara katılmak ve kazandıkça da daha iyi araçların seçilebilmesi temasına dayanıyor. Killzone Shadow Fall, fps türündeki iddialı bir savaş oyunu.
İndirimler üç oyunla sınırlı değil; tüm dünyada ses getiren birbirinden iyi oyunlar var! Ratchet & Clank, The Order: 1886, Bloodborne ve The Last of Us Remastered 99 TL ve Until Dawn, Bloodborne GOTY ve Uncharted Nathan Drake Collection ise 169 TL fırsat fiyatıyla oyun severlerle buluşacak.
Media Markt mağazalarında 21 Temmuz 2016 tarihine kadar birbirinden keyifli PS4 oyunlarındaki indirimlerini kaçırmayın. İyi oyunlar!
Bu yıl 63.’sü gerçekleştirilen Cannes Lions Yaratıcılık Festivali’nin beşinci gününde inovasyon, mobil, medya, yaratıcı veri ve siber kategorilerinde ödüller verildi. Ödüllerin dağıtımında teknolojiye yakın olma, veri ve yaratıcılık ile fikirlerin gelecek odaklı olması dikkate alındı. Yaratıcılığın içine dijital dünyanın yenilikçi yaklaşımlarını ve teknolojiyi entegre eden bu işlerin detaylarını yani Cannes Lions 2016’nın dijitaldeki kazananlarını bu haftaki yazımda bir araya getirdim.
Bu yıl inovasyon alanında 381 çalışmadan 9’u ödüllendirildi. Büyük ödül yapay zeka potansiyelini konu alan “Google DeepMind AlphaGo”ya verildi. Proje ile amaç veriyi insan beyninden milyonlarca kat daha hızlı işleyebilmekti. Jüri başkanı Emad Tahtouh’a göre komplike ve üst düzey bir çalışma olan AlphaGo aynı zamanda güzel ve basit yaklaşımı ile de dikkat çekiyor.
Sanal gerçeklik haberciliği çok yakın
Mobil kategoride 1259 adaydan 62’si ödüllendirildi. Büyük ödül ise T Brand Studio tarafından New York Times için hazırlanan ‘NYT VR’nin oldu. Bir akıllı telefon uygulaması olan proje aslında son yılların en popüler teknolojisi sanal gerçekliği habercilik dünyasına entegre ediyor ve karşımıza yepyeni bir kavram olan sanal gerçeklik haberciliğini çıkarıyor.
Siber kategorisinde ise 2886 adaydan 91’i ödüllendirildi. Bu yılki katılımcılardan ikisi büyük ödüle layık görüldü. Bunlar; J. Walter Thompson Amsterdam’ın ING için hazırladığı, veri toplama ve görselleştirmeye yeni bir boyut getiren projesi The Next Rembrandt ve Leo Burnett’ın “Justino” isimli çalışmaları. Her iki iş de entegre teknolojinin birer örneği niteliğinde. Jüri başkanı Chloe Gottlieb’a göre Justino’da sosyal medyada doğup gelişen büyüleyici hikaye anlatma dilini görüyoruz. The Next Rembrandt ise bir veri ve kodun yaratıcılığın çıkış noktası olabileceğinin bir göstergesi niteliğinde. Projede tablolarının sanal ortama aktarılmasıyla elde edilen verilerle ortalama bir Rembrandt tablosu oluşturulabilecek bir algoritma yazılıyor.
Veri ve yaratıcılıkla herşey mümkün
Microsoft’un da işbirliği içerisinde olduğu The Next Rembrandt aynı zamanda yaratıcı veri kategorisinde de altın aslanı kaptı. Tüm jüri üyelerini etkilemeyi başaran çalışma hakkında jüri başkanının görüşleri şu şekilde: “Data ile çalışmada yaratıcılık olduğu sürece hemen herşeyi başarmak mümkün olur.” Diğer yandan yaratıcı veri kategorisinde 715 çalışmadan 40’ının ödüllendirildiğini de ekleyelim. Medya alanında 2984 çalışmadan 97’si ödül kazandı. Büyük ödül Burger King’in McWhopper adlı çalışmasının oldu. Jüri başkanı Nick Waters çalışmayı şu sözlerle değerlendirdi: “Büyük bir marka tarafından yapılmış harika bir iş ve büyük bir yarışı kazanarak ödülü haketti.” Diğer yandan VICE Kurucu Ortağı ve CEO’su Shane Smith Yılın Medya Adamı ödülüne layık görüldü. Vıce’ı uluslararası bir markaya dönüştürmeyi başaran Smith, geçtiğimiz günlerde kablolu TV kanalı Viceland’i hayata geçirmişti. Türkiye’nin Cannes çıkarması
Son olarak geçtiğimiz yıl Kırmızı Işık projesiyle Cannes’da büyük ödülü alarak ülkemizi gururlandıran Vodafone Türkiye’nin bu yıl da Cannes’ı boş geçmediğini eklemeliyiz. Young Lions Yarışması’nda pazarlama kategorisinde Türkiye’yi temsil eden Anne Verdaasdonk ve Burak Çapar ikinci olarak gümüş madalyanın sahibi oldu. Verdaasdonk ve Çapar’ın dünyanın dört bir yanından gelen 16 ekibe karşı yarıştığı pazarlama kategorisinde brief Birleşmiş Milletler adına verildi. Farklı kategorilerde Türkiye’den kısa listeye kalan birçok iş olsa da bu yıl Cannes’da geçen yılki kadar ses getiremedik. Toplamda 43 bin 101 işin değerlendirildiği ödüllerde Türkiye’den dört farklı isim jüri koltuğunda yer aldı. Dijital Kraft kategorisinde, Fjord Design and Innovation’dan Yaprak Gültay, Medya kategorisinde Maxus Türkiye’den Neslihan Olcay, Açıkhavada Rabarba’dan Pemra Ataç Açıktan ve Basın kategorisinde TBWA\İstanbul’dan İlkay Gürpınar jüri üyeliği yaptı.
Bir bağımsız araştırma kuruluşu tarafından hazırlanan “Fiziksel Güvenlik ve Video Gözetim” adlı rapora göre, 2016 yılında güvenlik harcamaları 27,25 milyar dolara ulaştı. Raporda güvenlik çözümlerine yönelik harcamaların kategorilendirilmesi ve geleceğe dair beklentiler de yer aldı. Detaylara yakından bakıyoruz…
Güvenlik çözümlerine yönelik harcamada 14,7 milyar dolar ile gözetim ürünleri (kamera, vb) ilk sırada yer alıyor. Pazarın yüzde 54’lük kısmını oluşturan gözetim ürünlerini, yüzde 22,5’lik oranıyla ve 6,13 milyar dolar yatırımla erişim kontrolü çözümleri takip ediyor. Alarm sistemlerine yapılan harcama tutarı ise 6,4 milyar dolar ile yüzde 23,5’lik paya sahip. Alarm sistemleri yoğun kullanım sunarken fiyat skalasındaki genişlik sayesinde daha düşük harcama olanakları sunuluyor.
Akıllı cihaz kullanımının artmasıyla birlikte güvenlik alanında akıllı ve interaktif çözümler yaygınlaşmaya başladı. Güvenlik çözümleri, yeni teknolojilerin gelişimiyle kurumsal ve bireysel kullanıcılar için önemli avantajlar sağlamaya devam ediyor. Kullanıcıların kendi hayat veya iş süreçlerine göre belirledikleri güvenlik senaryoları, tehditlerin hızlı şekilde önüne geçilmesini mümkün kılıyor. Her an ve her yerden güvenlik ile ilgili haberdar olabilmeyi sağlayan çözümler, kullanıcılar için yüksek kontrol ve koruma imkânı sunuyor.
2020’de 42 milyar dolara yükselecek
İlgili rapora göre, 2016 yılında güvenlik alanında küresel çapta yapılacak yatırımlar yüzde 8 oranında artacak. 2020 yılında ise küresel ölçekte yapılacak güvenlik harcamaları 42 milyar dolara ulaşacak.
GE (General Electric) Türkiye, ülkemizde dijital dönüşümün hızlanması ve geleceğin kadın mühendislerinin yetişmesine katkı sağlanması hedefiyle Türkiye İnovasyon Merkezi’nde 25 kişilik 4 gruptan oluşan, 9-11 yaşları arasındaki avantajlı ve dezavantajlı toplam 100 kız öğrenciye, Robincode.org’un “Kızlar Kodluyor” programı altında temel programlama eğitimi sundu.
‘Kızlar Kodluyor’ adlı program kapsamında gerçekleştirilen 2 saatlik eğitimler, Robincode bünyesindeki bilgisayar mühendisleri ve bilişim teknolojileri öğretmenlerinden oluşan eğitmen kadrosu tarafından verildi. Programda başarılı olan 30 öğrenci üç haftada toplam 16 saatlik eğitimi kapsayan yaz okuluna katılma hakkına sahip oldu.
Bilişim teknolojileri, internet güvenliği ve temel kodlama öğrenerek algoritma becerilerini geliştiren kız öğrenciler, Cisco Networking sistemine kayıt edilerek ücretsiz ve online olarak “Get Connected” dersi ve sertifkası alma, “Hour of Code” Türkiye için yapılacak etkinliklere, eğitimlere kaydolarak destek alma, global bir çalışmanın parçası olma şansına sahip oldu. Mezuniyet töreni, programa katılan öğrencilere sertifikalarının takdim edilmesi ile sona erdi.
Canan M. Özsoy: “GE 5 yıl önce, dünyanın en büyük dijital endüstriyel şirketi haline dönüşme kararı aldıktan sonra gerekli çalışmaları yaparak, geçtiğimiz yıl da “GE Dijital”i kurdu. Bu vizyonla dünyada dijital dönüşüme öncülük ederken yeni nesilleri de geleceğin iş dünyasına hazırlamak önceliklerimiz arasında yer alıyor. Bu yıl sonuçlarını açıkladığımız 5. GE Küresel İnovasyon Barometresi Türkiye sonuçları da, konunun öneminin altını bir kez daha çiziyor” dedi.
Özsoy, Araştırma sonuçlarına göre Türk yöneticilerin, iş başvurusunda bulunan adaylarda en çok aradıkları özelliklerin yüzde 62’sinin ‘sorun çözme becerisi’, yüzde 49’unun ‘yaratıcılık’, yüzde 46’sının ‘analitik beceri’, yüzde 41’inin ise ‘girişimci ruh’ olduğunu da sözlerine ekledi.
Samsung’un önümüzdeki süreçte tanıtılacak akıllı telefon modellerinden Galaxy Note 7’ye dair bazı yeni bilgilerin kaynağı bu kez de Rusya. Doğu Avrupa ülkesinde Note 7’nin SM-N930FD kodlu versiyonuna ait olduğu belirtilen modelin sertifikasyon kayıtları kamuoyuna yansıdı. Konuyla ilgili olarak Kore merkezli şirketten yapılan herhangi bir açıklamanın şu ana kadar söz konusu olmadığını belirtelim. Detaylar şöyle…
Android’li cihazın satışlarına 2 Ağustos 2016’da başlancağı bilgisi, öne çıkan detaylar arasında. Buna göre Samsung, Note 7’yi temmuz ayı içerisinde duyurubilir gibi görünüyor. Teknik özellikler ise bir hayli ilginç…
Samsung Galaxy Note 7’nin 6 inç ekrana sahip olacağı belirtiliyor. Eğer bu ekran boyutu gerçekse mobil cihaz ekosistemi, tüm zamanların en büyük ekranlı Note serisi modeli ile karşı karşıya. Snapdragon 821 veya Exynos 8893 çipseti ile geleceği kaydedilen phablet (büyük ekranlı akıllı telefon) modelinde 6 GB RAM, 64GB/128GB/256GB olmak üzere üç farklı depolama kapasitesi seçeneği, 4000 mAh pil kapasitesi öne çıkan ve aynı zamanda iddia edilen özellikler.
Galaxy Note 7’de 12 MP arka kamerada optik görüntü sabitleyici ve düşük ışıklı ortamlarda daha net fotoğraflar için f/1.7 diyafram açıklığı da kayıtlarda görülen ve dikkat çeken detaylar arasında. Modelin ön kamerasının da 5 MP ile geleceği ifade edilmiş durumda. Dünyanın en önemli akıllı telefon üreticilerinden Samsung’un merakla beklenen Note 7 modeline dair daha fazla gelişmenin de önümüzdeki günlerde açığa çıkması bekleniyor. Detayları aktarmayı sürdüreceğiz…
Android işletim sisteminin en yeni versiyonu, şu anda beta aşamasında ve testlerine devam ediliyor. Nihai şeklini önümüzdeki aylarda alacağı bilinen sürüme dair geçtiğimiz günlere damgasını vuran gelişme, işletim sistemi adının belirlenmesiydi. Google, resmi açıklamasında Android 7.0 sürümünün isminin ‘Nougat’ (Nuga olarak okunur) olacağını duyurdu.
Otoriteler tarafından sürpriz olarak nitelendirilmeyen gelişmeyle ilgili olarak ilginç bir kamuoyu araştırması gerçekleştirildi ve katılımcılara, Android 7.0 Nougat ismi ile görüşleri soruldu. Sonuçlar dikkat çekici…
Ankete katılan kimselerin yüzde 40’ı, ilgili yapı isimlendirmesini beğenmediklerini net bir şekilde ifade ederken, yüzde 28’lik kesim de bununla pek fazla ilgilenmediklerini belirtmekle yetindi. Yüzde 32’lik kesim ise sürüm isimlendirmesinden hoşnut. Bu durumda Google’ın hemen herkesi memnun etmeyi başaramadığını söylemek mümkün.
Bilindiği üzere Google, Android işletim sistemi temel sürümlerinin isimlerini alfabetik sıraya göre ve genellikle tatlı adları şeklinde belirliyor. Daha önce Android KitKat, Lollipop, Marshmallow gibi popüler, tatlı şeyleri işletim sistemi adlandırmasında kullanan şirketin son kararı ise Nougat oldu. Sonraki sürümün de isim konusunda ‘O’ harfi ile başlayacağını belirtelim.
Akıllı trafik sistemleri halihazırda da kimi araçlarda, çeşitli yönleri ile kullanılan teknolojiler arasında. Örneğin kendi kendine park edebilen ya da trafiğin durumuna göre sürüş deneyimini yarı-otomatik hale getiren araçlar yayınlaşıyor. Tanınmış araştırma kuruluşu Juniper Research’e göre ise söz konusu teknolojiler, insanlar için 2021’de 4 milyar 200 milyon saatlik zaman tasarrufu sağlayacak. Çarpıcı bir rakam olduğuna şüphe yok. Detaylara yakından bakacağız…
Araştırmaya göre nüfus sayısı artan belediyeler, nesnelerin interneti (IoT) ve akıllı teknolojilere yatırımlarını artıracak, bunun sonuçları ise ekonomik büyüme ve işgücü tasarrufu şeklinde açığa çıkacak. Daha açık yollar, daha konforlu toplu taşıma gibi işgücünü artıran faktörler doğrultusundaki adımlar, 2 milyon civarında akıllı park alanı, akıllı aydınlatma sistemleri gibi yapıları da beraberinde getirecek.
Araştırma sonuçlarına ilişkin nihai özet ise kendi kendine gidebilen araçlar gibi inovatif gelişmelerin yaygınlaşmasıyla birlikte sayıları artacak ağa bağlantılı daha fazla yol, park alanları, aydınlatma, reklam, vb ile şehirlerin daha sistematik hal alması şeklinde. Dolayısıyla daha yüksek verimli ve daha az stresli insan temelinde çalışmaların artacağı belirtiliyor. Türkiye’de İstanbul, Ankara gibi metropollerdeki geleceğin ulaşım ve şehircilik anlayışına ilişkin teknolojik gelişmeler de merakla bekleniyor.
Teknoloji dünyasına dair en son gelişmeleri aktarmayı sürdüreceğiz. Takipte kalınız…
Dünya enerji tüketimi, bütün insanlar tarafından kullanılan toplam enerjiyi ifade eder. Dünyada en çok kullanılan enerji kaynağı petroldür. İkinci sırada kullanımı gittikçe azalan maden kömürü, üçüncü sırada ise üretim ve tüketimi hızla artan doğalgaz bulunmaktadır. Teknolojideki gelişmelere göre farklı dönemlerde belirli enerji kaynaklarının kullanım oranıda artmaktadır. Kömürün yerini zamanla petrol almış ve sonraki yıllarda doğalgaz önem kazanmıştır. Fosil enerji kaynaklarının yoğun kullanımı, zamanla kaynak sorunlarına sebep olmuş, alternatif enerji kaynaklarına yönelim söz konusu olmuştur.
Biyo-enerji pilleri, yüzen güneş enerji çiftlikleri, güneş enerjisi elde edilebilen ağaçlar, uzaydan enerji iletimi sağlayan teknolojiler, gelecekte yenilenebilir enerji potansiyelleri olarak öne çıkıyor.
Bu haftaki yazımda; yenilenebilir enerji kaynakları çerçevesinde geleceğin en önemli potansiyel kaynağı olarak görülen, güneş enerjisi teknolojilerinin geleceğinden bahsetmek istiyorum.
Biyo-Güneş Pilleri
Credit: materials360online
Bilim insanları, şimdiye kadar ilk kez dokuz adet biyolojik güneş hücresini (biyo-güneş pili) birleştirerek biyolojik güneş panelleri geliştirmeyi başardılar. Bu durum şimdiye kadar geliştirilen küçük çaplı biyolojik güneş panelleri teknolojisinde gelinen son nokta olarak ifade ediliyor. Geliştirilen biyo- güneş pillerinden oluşan güneş panellerinden, dikkate değer oranlarda enerji edilmeye başlanmış durumda.
Yapılan araştırmalar sonucunda bilim insanları, daha önceden denenen yöntemlerden farklı olarak, doğada oldukça fazla bulunan “siyano bakteri” kullanarak temiz ve yenilenebilir enerji elde etmeyi başardılar. Bu yöntemde bakterilerin fotosentez ve solunum faaliyetleri sonucu elektrik üretimi sağlandı.
Biyo-güneş hücreleri kullanılarak oluşturulacak güneş panelleri sayesinde, uzun vadeli, pil değişimi olmadan, uzak lokasyonlardaki enerji ihtiyaçlarının giderilmesi mümkün olabilecek.
Güneş enerjisinin elektrik enerjisine dönüştürülmesi için yeni bir yol
Bilim insanları, güneş enerjisini elektrik enerjisine dönüştürme konusunda yeni yöntemler üzerinde çalışıyorlar. Yapılan son çalışmada; biyo-elektro kimyasal bir yöntem ile elektro-kimyasal reaksiyonlar için mikroplar, enzimler ve bazı bitkiler kullanarak, elektrik üretiminde ilerleme sağladılar.
Yüzen güneş enerjisi Panelleri, Yüzen Güneş Enerjisi Çiftlikleri
Credit: solarfeeds.com
Güneş enerjisinden elektrik elde etmek amacıyla kullanılan yüzen güneş panelleri, geleceğin trend konularından birisi olacak. Bilim insanları bu konuda yaptıkları araştırmalarda; büyük boyutlardaki güneş panellerini içme suyu rezervuarında, sulama kanallarında, atık su havuzlarında ve hidroelektrik baraj göllerinde tesis ederek, büyük miktarlarda elektrik elde edilebileceğini keşfettiler. Özellikle güneş ışıklarının yeterli olmadığı yerlerde ve panel tesisi için yeterli arazi bulunmaması durumunda, yüzen güneş enerjisi çiftliklerinin kullanılması, elektrik elde edilmesinin yanında, buharlaşmayı da engellediği için özellikle içme suyu rezervuarlarında ekstra kazanım sağlamakta.
Uzaya güneş enerjisi panelleri bulunan uydular yerleştirip, yörüngeden dünyaya kablosuz enerji transferi yapmak, yeni bir fikir değil. İnsanlık uzaya ilk uyduyu gönderdikten bu yana, aslında bunu hayal ediyor. Günümüze kadar bu başarılmış değil ama bundan sonra da başarılamayacağı anlamına gelmiyor. Google ve diğer internet devleri, Outernet gibi projeler ile uzaya küçük birer koli büyüklüğünde yüzlerce küp uydu fırlatıp, uzaydan dünyaya internet yayını yapmak istiyor. Bu durumda uzaya daha hafif ve küçük güneş enerjisi uyduları göndermekte mümkün görünüyor.
Uzay tabanlı güneş enerjisi, sürdürülebilir veya yeşil enerjinin, yenilenebilir enerjinin bir formu olarak düşünülmekte ve bazen de iklim mühendisliği önerileri arasında yer almakta. Aynı zamandan uzay tabanlı güneş enerjisi, antropojenik iklim değişikliği veya fosil yakıt tükenmesi gibi sorunlara geniş ölçekli çözüm arayanlar için çok ilgi çekmekte.
Güneş Enerjisi elde eden ağaçlar
credit: jetsongreen.com
Finlandiya’da araştırmacılar; “Güneş Enerjisi Hasat Ağaçları” adında, 3D yazıcıda basılmış, minik yapraklar geliştirerek, güneş enerjisi depolamanın yolunu bulup, elde edilen elektrik ile elektrikli küçük ev aletleri ve mobil cihazları şarj etmeyi başardılar. Sistem aynı zamanda, rüzgar ve sıcaklık değişimlerinde mekanik enerjiyi depolayabiliyor.
Kore merkezli tüketici elektroniği şirketi Samsung’un bir sonraki yüksek segmentli, kapaklı akıllı telefon modeli gelen bilgilere göre kısa süre içinde tanıtılabilir. SM-W2016 model koduna sahip cihaz, 2015 sonunda satışa sunulmuştu, Samsung SM-W2017 kodlu gerek tasarım, gerekse donanım anlamında güncellenmiş versiyonun da Hindistan’da satışa sunulmasının an meselesi olduğu kaydedildi.
Ülkedeki gümrük kayıtlarının tutulduğu web sitesinde açığa çıkan bilgilerde söz konusu modelde ekranın 4.2 inç olduğu görülüyor. Önceki seride sunulan ekran 3.9 inç ekrana sahipti. 0.3 inçlik ekran büyütülmesinin dışında güncel işlemci ve donanım yapı taşları da Samsung SM-W2017 ile birlikte sunulacak.
SM-W2016, yaklaşık olarak Samsung Galaxy S6 donanımıyla gelmişti. Sonraki modelin de Galaxy S7 teknik özelliklerinden izler barındırması şaşırtıcı olmayacak. Cihaz, henüz resmileşmemekle beraber Samsung tarafından geliştirilen Exynos 8890 yonga seti, 12 MP arka ve 5 MP ön kamera özellikleri ile gelecek gibi görünüyor. Peki fiyatı ne olacak? İlk işaretler 1000 doların üzerinde, son derece iddialı bir fiyatla geleceği yönünde.
Samsung, özellikle Asya pazarına yönelik olarak az sayıda da olsa kapaklı akıllı telefon modelleri duyuruyor. Satışa sunulan modellerin küresel şekilde satışa sunulmaması ise öne çıkan detay durumunda. Belli pazarların önceliklendiği kapaklı Samsung modelleri açısından üst segmente yönelik SM-W2017 adımı ise dikkat çekici.