Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 1789

    Pokemon GO Twitter’ı bile geride bırakıyor

    pokemon-go-01

    Pokemon GO, bu yazın en çarpıcı mobil oyunu olmaya aday. Avustralya ve Yeni Zelanda’nın ardından ABD’de de yayınlanan yapım, son verilere göre aktif kullanıcı sayısında popüler mikro blog ağı Twitter’ı dahi geride bırakmaya yakın durumda.

    2 gün içinde ABD’deki Android’li cihazların yüzde 5,16’sına indirildiği kaydedilen Pokemon GO, bir diğer popüler uygulama Tinder’ı çoktan geride bırakmış durumda. Çöpçatanlık uygulaması, ülkedeki Android işletim sistemine sahip cihazların yüzde 2,5’inde yer alıyor.

    Yeni bir bağımlılık mı?

    Günlük aktif kullanıcı sayısına dair veriler de çarpıcı. Buna göre Pokemon GO, uygulamayı indirenlerin yüzde 60’ı tarafından her gün mutlaka bir kez açılıyor. Üstelik günlük ortalama kullanım süresi de 43 dakika. Bu süre, WhatsApp’ta 30, Instagram’da 25 ve Snapchat’te 23 dakika şeklinde. Bu durum, Twitter’ın yakın zaman içinde geride bırakılacağına işaret. Son göstergeler Pokemon GO’nun yeni bir mobil bağımlılık unsuru olabileceği endişelerini yükseltiyor.

    Türkiye’den ilgi yüksek

    Son bilgi de Türkiye’den. Bilindiği üzere uygulama, çoğu ülkede PlayStore üzerinden indirilemiyor. Türkiye’de de hatrı sayılır bir bilinirliği sahip APK Mirror ise ülkede indirilemeyen oyunların edinilebilmesine olanak tanıyor. Gelen bilgiye göre son dönemde APK Mirror’ı en çok ziyaret eden ülkeler arasında Türkiye’de var.

    Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    Blok zinciri (blockchain) nedir?

    Bitcoin ve benzeri şifreli dijital para birimleri sayesinde duymaya başladığımız blok zinciri kavramı, paranın geleceğine doğru uzanan önemli bir teknoloji olabilir. Gelin bu teknolojiyi yakından tanıyalım.

    TP-LINK’ten yeni alan adları ile ilgili açıklama

    TP-Link

    Kablosuz ağ ürünleri üreticisi TP-LINK, kullanıcıların ürün kurulumları ya da yapılandırmaları için kullandığı ve 2015 yılından itibaren durdurulan iki alan adına ilişkin açıklama yaptı ve yeni alan adlarını duyurdu. İşte detaylar…

    TP-LINK, kullanıcıların ürün yapılandırmasında kullandığı iki alan adını 2015 yılında kullanımdan kaldırdığını duyurdu. Daha önce kullanılan tplinklogin.net ve tplinkextender.net alan adlarını artık kullanmadıklarını açıklayan şirket, ürün grupları bazında yeni yapılandırma siteleri oluşturduklarını duyurdu. Kullanıcıların kullanabileceği site adresleri şöyle:

    Yönlendirici (router) – http://tplinkwifi.net

    Kablo Modem Router ve DSL – http://tplinkmodem.net

    Menzil Genişletici (Range Extender) – http://tplinkrepetear.net

    Powerline Adaptör (Kablosuz PLC) – http://tplinkplc.net

    TP-LINK yetkilileri, eski alan adlarına bağlantı yapan kullanıcıların otomatik olarak yeni alan adlarına yönlendirildiğini belirterek, herhangi bir güvenlik sorunu olmadığını özellikle vurguluyorlar. Son kullanım ömrü dolan, eski model ürün kullanan ya da güvenlik endişesi duyan kullanıcıların aşağıda belirtilen IP adreslerini kullanmaları öneriliyor.

    TP-LINK Ağ Cihazları IP Adresleri

    • Router: 168.0.1 veya 192.168.1.1
    • DSL ve Kablo Modem ve Router: 192.168.1.1
    • Range Extender ve Powerline Extender:
      .Default: 192.168.0.254
      .Configured: Router’ınızın DHCP istemci listesinde aygıtın IP adresini bulun ve aygıta erişmek için bu IP adresini kullanın.

    TP-LINK yetkilileri, ürün güvenliğinin her zaman birinci öncelikleri olduğunu vurguluyorlar. TP-LINK’in müşterilerinin güvenliğini korumak için her tür önlemi aldığını önemle belirten yetkililer, her tür soru için web sitesindeki Destek bölümünden (http://www.tp-link.com/en/support.html) kendilerine ulaşılabileceğini söylüyorlar.

    Orta formatta aynasız dönemi

    hasselblad_06

    Aynasız fotoğraf makinesi teknoloji orta format modellere de geldi. Bu alandaki ilk model ise Hasselblad X1D-50c oldu.

    Fotoğraf makinesi dendiğinde akla tek bir model ya da marka gelmiyor. Farklı beklenti ve ihtiyaçlara yönelik birçok ürün satın almak mümkün. Bu farklı kategorilerinden birisi de orta format adı verilen modeller. Neredeyse tamamı profesyoneller tarafından kullanılan bu ürünler, büyük, pahalı ve yüksek çözünürlüklü olma gibi özellikleri taşıyor. Filmli fotoğraf makineleri döneminden bu yana var olan bir kategori olan orta format modelleri, teknoloji ile beraber dijitalleşti. Günümüzde Pentax, Hasselblad ve benzeri birkaç markanın bu alanda ürünleri bulunuyor.

    Hasselblad tarafından üretilen X1D-50c ise bu kategoriye yeni bir soluk getiriyor. Bu cihazın en önemli özelliği aynasız ilk orta format olması. 2008 yılından itibaren hayatımıza giren bir kavram olan aynasız fotoğraf makineleri SLR modellerin önemli bir alternatifi haline geldi. SLR cihazlarda bulunan prizma sistemine sahip olmadıkları için bu isimle anılan bu modeller küçük ve kompakt bir gövdeye değiştirilebilir objektif mantığını getirdiler. Aynasız fotoğraf makineleri ve teknoloji sayesinde küçük ve kompakt ama değiştirilebilir objektifli modeller üretilmeye başlandı.

    hasselblad_04

    Hasselblad X1D-50c modeline dönecek olursak: Bu ürün orta formattaki ilk aynasız model. Ağır ve büyük orta format algısını kıran ve neredeyse standart bir dijital SLR boyutunda olan yeni model bu boyuta rağmen özellik anlamında önceki orta format cihazları aratmıyor.

    Üründe bulunan ve 43.8×32.9 mm boyutundaki sensör 50 Megapiksel çözünürlük sunuyor. 3 inçlik dokunmatik bir ekranı bulunan fotoğraf makinesinde 2.36 milyon piksellik elektronik bir vizör de yer alıyor. Çift SD kart yuvası, Full HD video kayıt, Wi-Fi ve 25600 maksimum ISO değeri fotoğraf makinesinin diğer özellikleri arasında yer alıyor.

    Hasselblad X1D-50c diğer orta formatlarda olduğu gibi pahalı bir ürün. Sadece gövdesinin ABD fiyatı 8995 dolar olan fotoğraf makinesini 45 mm f3.5 objektifle satın almak isterseniz fiyatı 11 bin 290 dolara yükseliyor. Görüldüğü üzere herkesin satın alabileceği bir ürün değil bu fotoğraf makinesi.

    hasselblad_02

    Yazımızın konusu elbette bu ürünün özellikleri değil. Son yıllarda boyutları küçülme trendine giren fotoğraf makinesi alanında orta format modeller de bu trendi takip ediyor. Objektifsiz ağırlığı 725 gram olan Hasselblad X1D-50c, bu alanda gelinen son noktayı gösteriyor. Buradan elde edilecek tecrübe önümüzdeki yıllarda aynasız ve dijital SLR modellerde de karşımıza çıkabilecek yeniliklerin olacağını işaret ediyor.

    Orta formatın en önemli farklılıklarından biri olan büyük sensör ve daha fazla detay (50 Megapiksel bu detayı sağlıyor) özellikle profesyoneller açısından fark oluşturacak bir detay. Bu yüksek çözünürlük son kullanıcı (yani bizler) açısından çok fazla bir anlam ifade etmiyor. Sonuçta fotoğrafları kullandığımız yerler genelde sosyal medya ya da alırsak kağıda baskı. Bunun için de 40-50 Megapiksel çözünürlüğe ihtiyacımız yok. Ancak yine de yüksek çözünürlük detay dışında yeniden kadrajlama, daha keskin ve net detaylar anlamına geldiğinden önemli bir özellik. Bu tarz ürünlerin sayısının artması uzun vadede son kullanıcıya ulaşacak cihazların da bu özelliklerin en azından bir kısmına sahip olacağı anlamına geliyor. Bu da biz son kullanıcılar için güzel bir gelişme.

    hasselblad_01

    Sonuç olarak ayna olmayan görüntü aktarma teknolojisinin orta format modellere gelmesi güzel bir gelişme. Artık büyük, ağır ve hantal orta format dönemi yavaş yavaş kapanıyor. Onun yerine hafif ve taşıması daha kolay ürünler geliyor. Bu da ilk etapta profesyoneller daha sonra amatör kullanıcılar açısından önemli bir gelişme. Kısa vadede olmasa da uzun vadede bu gelişmenin fotoğraf sektörüne büyük katkıları olacağını düşünüyorum.

    Işığınız bol olsun…

    Tatile kitap bavuluyla değil e-kitap okuyucu ile çıkın!

    KIndle eBook standing out in  row of real books

    Yazının icadından bu yana insanlık tarihinin en önemli unsurlarından biridir kitap… Bilginin yayılması, paylaşılmasının en önemli aracı… İnsanoğlunu eğitmiş, eğlendirmiş ve ufuklarını açmıştır çağlar boyunca… Matbaanın icadından sonra yalnızca belirgin bir sınıfın değil, hemen herkesin kolaylıkla ulaşabileceği hale gelmiştir. Nice hikayeleri, romanları, derslerimizi, anıları, sırları hep kitaplardan okumuşuzdur. Binlerce yıl sonrasında da okumaya devam ediyoruz. Okumak güzel… Yazarın bize aktardıklarını kendi hayal gücümüzü de katarak düşünmek, hikayelerin arasında serüven yaşamak büyüleyici… Ama, gelişen teknolojiyle birlikte bildiğimiz anlamda kitaplar da çoktan değişti ve elektronik hale geldi… Bu e-kitapları okuyabilmek için de e-okuyucular gerekiyor elbette…

    Tatile gideceksiniz ve Tolstoy’un “Savaş ve Barış”ını okumak istiyorsunuz… Orijinali dört cilt olan bu kitap çantanızda hatırı sayılır bir ağırlık yapacaktır… “Birkaç kitap da alternatif olarak bulunsun…” dediğinizde kitapların hacmi size şirin bir kambur olarak dönebilir. İşte bu nedenle, iyi bir e-okuyucu yükünüzü hafifletecektir… Peki, hangi e-okuyucular ve neden?

    Amazon e-okuyucular dünyasında çok önemli bir yol kat etti… Özellikle “Kindle” markası birçok açıdan en popüler e-okuyucu ürünlerinden biri oldu. Listemizin başında da bir başka Kindle olan “Oasis” yer alıyor. Amazon, yıllardır emek verdiği e-okuyucu dünyasındaki tüm birikimini adeta Kindle Oasis’e yansıtmış durumda. Piksel yoğunluğu 300 ppi… Bu da güneşin çok parlak olduğu hallerde bile adeta kağıttan okuyormuş gibi rahatlıkla okumanızı sağlayan önemli bir avantaj. Özellikle e-kitap okuyucularında önemli bir avantaj olan sürükleme işlemi Kindle Oasis’te bir hayli hızlı… Ayrıca okuduğunuz paragrafları ve cümleleri paylaşabilme imkanınız da bulunuyor. Ekran yaklaşık 6 inç boyutunda ve 1448×1072 piksel ölçülerinde… Ürünün fiyatı ise 289,99 dolar…

    Bir başka Amazon Kindle ürünü ise Voyage… Oasis’le teknik olarak hemen hemen aynı özellikleri paylaşıyor. Yaklaşık 6 inç, 1448×1072 piksel çözünürlüğünde ekran ve 300 ppi piksel yoğunluğu…Voyage’ın özellikle parlak ışınları absorbe eden özel bir camdan yapılmış ekran yapısı okurken gözünüzü alacak yansımaları engelliyor. 4GB’lık yerleşik hafıza ne yazık ki, bir SD kart ile genişletilemiyor. Ayrıca, standart Voyage WiFi özellikli geliyor, 3G ya da 4G özellikli olan modeller için ekstra ödemek gerekiyor. Diğer Kindle’larda olduğu gibi Voyage’a katma değer sağlayan en önemli unsur, Amazon’un kitap katalog listesi… Burada istediğiniz kitabı bulabiliyor, önemli günlük gazetelere abone olabiliyor, ya da okumak için ödünç kitap alabiliyorsunuz. Ürünün fiyatı 199,99 dolar…

    Üçüncü sırada yine bir başka Kindle var: Paperwhite… Fiyatı 119,99 dolar olmasına ve Kindle Oasis’ten 170 dolar daha ucuz olmasına rağmen, bu iki ürün arasında çok büyük bir kalite farkı olmadığını söylemek gerekir. Ekran 6,7 inç, 1448×1072 piksel çözünürlüğü 300 ppi kalitesi… Birçok başlangıç seviyesi e-okuyucunun henüz 167 ppi olduğu düşünülecek olursa Kindle Paperwhite fiyat/performans olarak öne çıkıyor. Paperwhite’ın bir “Home” ve “Return” tuşunun olmaması biraz can sıkıcı olmuş ama bu fiyata bu da sineye çekilebilir. Ürün 4 GB yerleşik hafıza ve WiFi özelliğiyle geliyor ancak “checkout” işlemiyle ekstra ücret ödeyerek 3G özelliğini devreye sokabiliyorsunuz.

    Dört numarada bir Nook çıkıyor karşımıza: GlowLight Plus… Görsel kalite açısından Nook da, ilk üçte yer alan Amazon Kindle’lar ile aynı özellikleri taşıyor. Çözünürlük ve piksel yoğunluğu adeta standartlaşmış. Bu da çok daha kaliteli ve gözleri yormayan bir okuma kalitesi sunuyor elbette… Her ne kadar e-kitap okuyucu çok üst düzey modellerde rastlanan cinsten dokusu kaydırmayan özel plastik kaplamalara sahip olmasa da üretildiği malzeme hiç de ucuz görünmüyor. PDF kitapları da indirebildiğiniz Nook, 21 saatlik pil ömrüyle dikkatleri üzerine çekiyor. Ürünün fiyatı ise 129,99 dolar…

    Şimdi gelelim listemizin 5. ve son e-kitap okuyucusuna… Kobo Glo HD, şık bir tasarıma ve iyi bir ekran kalitesine sahip. Ancak bazı e-kitap uygulamaları ne yazık ki, ürün tarafından desteklenmiyor. Bazı gazetelere abone olamıyorsunuz. 300 ppi özellikli, 1448×1072 çözünürlüklü ekranıyla tatmin edici bir görsellik sunan Kobo ile Time ve Vanity Fair gibi dergilere abone olabilirken, büyük gazetelere abone olmanız ne yazık ki mümkün değil… Bu arada ürünün fiyatı 129,80 dolar…

    Sony Xperia X: Z ailesinin yeni veliahttı

    Sony, sevenlerini şaşırttı. Herkes Xperia Z5’in halefini beklerken, Z ailesine yeni bir üye katmak yerine, X ailesini gün yüzüne çıkardı. Xperia Z ailesine yeni bir alternatif olan  bu ailenin ilk üyesi olan Xperia X inceleme altında.

    Sony Xperia X, X ailesinin ilk bireylerden biri. Bu ürüne yakından baktığımızda tasarım olarak Z ailesine çok benzediği hemen anlaşılıyor. Detaylara indiğinizde ise belirgin farklar ortaya çıkıyor. Örneğin Xperia X, Xperia Z5 ile kıyaslandığında 5 inç’lik ekranı ile daha küçük olduğunu söylemeliyiz. Diğer bir fark ekran kenarların hafiften yuvarlatılmış olması. 69 mm kalınlığında olan Xperia X, Z5 ile kıyasla 3 mm daha ince. Parmak izi sensoru , daha önce bildiğimiz modellerdeki gibi telefonun sağ tarafındaki açma kapama düşmesine entegre edilmiş.  Bu modelin farkı ise kamera için ayrı bir tuşun bulunması ve su geçirmezlik standardına sahip olmaması.  Oldukça başarılı bir ergonomiye sahip olan Xperia X, Z ailesi ile kıyasla ele çok daha iyi oturuyor.

    1

    1920×1080 piksel çözünürlüğüne ulaşan 5 inç’lik ekran Z5’in 424 ppi piksel yoğunluk değerine karşın 441 ppi’lık bir değere ulaşıyor. Daha yüksek yoğunluk değeri , Triluminos panel ile birleştiğinde çok daha keskin bir görüntü, canlı renkler ve renk doğruluğu yüksek görüntüler  oluşturuluyor.  Tabi burada bir LCD ekran için oldukça yüksek olan 1430:1’lik kontrast değerini de unutmamak gerekiyor. Bu kontrast değeri 700 Candela parlaklık değeri ile beraber, kullanıcıya  güneşli  ortamlarda bile rahat bir kullanım sunmasına imkan veriyor.

    3

    Performans  

    Sony, Xperia X modeli için Qualcomm’un üst seviye işlemcisi olan Snapdragon 820 yerine daha düşük bir performansa sahip olan Snapdragon 650 işlemcisini tercih etti. Altı çekirdekli olan bu işlemci iki çekirdeğini 1.8 diğer dört çekirdeği de 1.2 GHz hızında çalıştırıyor.  Bu işlemci normalde orta sınıf bir işlemci olarak konumlandırılmış durumda.  Fakat yaptığımız testlerde işlemci performansının Xperia Z5’de yer alan Snapdragon 810 işlemcisinden çok daha iyi olduğuna şahit olduk.

    5

    Sony  Xperia X’in üzerinde 3 GByte’lık bir belleğin bulunması elbette performansa olumlu yansıdığı bir gerçek. Yaptığımız testlerde uygulamaların zorlanmadan alıştığını gördük. Arayüz arasında hızlı gezebildik ve tarayıcı performansı da gayet başarılıydı. Bizi şaşırtan diğer bir özellik, sahip olduğu Adreno 510 grafik yongası sayesinde oyunlarda da iyi bir performans elde edebilmemiz.

     Kamera

    Sony Xperia X’in diğer bir güçlü tarafı kuşkusuz kamera performansı. 23 MP’lik arka kameraya sahip olan Xperia X, hızlı ve kaliteli fotoğraflar çekebiliyor. Sony Xperia Z5 ile kıyaslandığında ise Z5’in fotoğraf çekme kalitesinin daha iyi olduğunu söyleyebiliriz. Buna karşın video çekme performansı ciddi anlamda düzeltilmiş. Benzer bir durum 13 MP’lik ön kamera için de söyleyebiliriz. Ön kamera çok başarılı bir fotoğraf performansına ulaşıyor. Tabi burada kamera yazılımın kalitesini de unutmamak gerekiyor.  Öyle ki kamera yazılımı akıllı hale getirildi. Objektifin ne kadar hareket ettiğini ve konumunu hesaplayan bu yazılım, otofokus’u önceden hesaplıyor.    Bu özellikle spor müsabakalarını veya hareketli çekim yapan kişiler için çok önemli bir avantaj olduğunu söylemeliyiz.

    4

    Sonuç

    Sony Xperia X, 2900 mAh2lik pil yerine 2620 mAh’lik bir pil kullanıyor. Bu her nekadar bir dezavantaj gibi görünse de sahip olduğu donanım birleşenlerine baktığımızda pil kullanım süresi Z5’den çok daha fazla. Yani Xperia X pil tüketim konusunda fazlasıyla cimri.  Yaptığımız testlerde Xperia X’in yoğun kullanımda yaklaşık 13 saat dayandığını gördük. Bunun anlamı Xperia X normal kullanımda 1 gün boyunca rahatlıkla kullanılabilmesi.

    Sonuç olarak baktığımızda Xperia X, ergonomisi, pil kullanım süresi, video performansı ve ön kamerası ile puanları topluyor. Fiyata baktığımızda Xperia Z5 ile neredeyse aynı. Yalnız daha güncel.  Dolaysıyla yeni nesil bir telefon almak isteyen kişiler için başarılı bir alternatif.

    Pokemon Go iOS ve Android’i salladı

    0

    pokemon-go-02

    Kısa süre önce uygulama mağazalarındaki yerini alan Pokemon GO adlı yapım, tüm dünyada yoğun ilgi ile karşılandı. İşte detaylar…

    Yeni bir mobil oyun fenomeni daha gündeme bomba gibi düştü. Kısa süre önce yayınlanan Pokemon Go adlı artırılmış gerçeklik özelliklerine sahip oyun, gerek iOS gerekse Android platformlarında yoğun ilgi görüyor. Yapımın geliştiricis Niantic Labs’in yüzünün güldüğüne şüphe yok.

    Beta aşaması da bir süredir devam eden oyun, ilk aşamada ABD, Avustralya ve Yeni Zelanda ve birkaç ülkede daha çıkışını gerçekleştirdi. Şimdi ise daha fazla ülke üzerinden indirilebilmekte ve sayı da hızla artıyor. Peki oyunun konusu ne? Nasıl oynanıyor? İşte yanıtlar…

    Pokemon toplamanın yeni yolu akıllı telefonlar!

    Artırılmış gerçeklik yapımında geçmiş yılların fenomen oyunu ‘Pokemon toplama’, tamamen sanal dünyaya taşınıyor. Oyunda yönlendirmeler yapılarak bulunan Pokemonlar toplanıyor. Bunun için gereken tek şey ise yüklü cihazın kamerası. Grafikler ve zengin bir gerçeküstü deneyim vaat eden oyunda kamerayı açıp ilerliyor ve Pokemon Go deneyimini ediniyorsunuz.

    pokemon-go-01 Gördüğü ilgi yüksek

    Şimdiden milyonlarca kez indirilenPokemon Go oyunuyla ilgili kullanıcı yorumları da nispeten olumlu ve puanlamalar da ilk günler için yüksek. En nihayetinde Pokemon Go iOS ve Android oyununun yeni bir mobil platform yıldızı olması muhtemel görünüyor.

    Bu arada Pokemon Go oyununun gördüğü ilgi, Nintendo hisselerinin de yükselmesini sağladı.

    Gelişmeleri aktarmayı sürdüreceğiz.

    NOT: Görseller Pokemon GO resmi sitesinden alınmıştır. 

    BlackBerry Classic artık üretilmeyecek

    0

    blackberry-bayrak

    BlackBerry’nin üretim bandındaki modellerden biri için daha sona gelindi. Kanada merkezli şirketin Classic model adına sahip, QWERTY klavyeli akıllı telefonunun artık üretilmeyeceği resmi blog sayfası üzerinden açıklandı. BlackBerry’de önde gelen isimlerden Ralph Mini tarafından kaleme alınan yazıda bazı zamanları arkada bırakmanın kolay olmadığını ve söz konusu cihazın başarılı bir geçmişi olduğunu belirtildi.

    Son yıllarda klavyeli telefon denildiği zaman ilk modellerden biriydi ve ilk çıktığı 2014’te ses de getirmişti. Ancak hiçbir zaman öncülü ve klavyeli akıllı telefonların fenomenlerinden BlackBerry Bold 9900 ile yarışamadı.

    3.5 inç ekrana sahipti

    Küçük ekran boyutunda klavyeli cihaz deneyimi sunan BlackBerry Classic, zarif bir görünüme sahip. 3.5 inç ekranlı model, QWERTY klavyesi ve yön tuşları ile tanınıyordu.

    ABD Senatosu’nun kararı etkili olmuş olabilir

    BlackBerry, kısa süre önce alınan bir kararla sarsılmıştı; şirketin telefonlarının Amerikan Senatosu’nda artık kullanılmaması yönünde karar alınmıştı. Bu olayın hemen ardından gelen BlackBerry Classic üretimi durdurma kararı dikkat çekici. Öte yandan teknoloji şirketinin ürün portföyünde halen QWERTY klavyeli akıllı telefonlar bulunuyor.

    BlackBerry, akıllı telefon pazarında önde gelen üreticiler arasında yer aldı. 2007’de Apple’ın iPhone modelleri ve devamında Android cihazların yükselişi ile birlikte düşüşe geçildiği görüldü. Gelinen noktada şirketin pazar payının yüzde 1 seviyelerinde olduğu ve genel olarak sürecin pek de iyi gitmediği net. Bununla birlikte BlackBerry adına beklenen yeni akıllı telefonlar var. Merakla bekleniyorlar…

    Gelişmeleri aktarmayı sürdüreceğiz…

    Hindistan’a özel Samsung Galaxy J2 ve J Max 2016 tanıtıldı

    0

    Samsung-Logo-2

    Samsung, Galaxy Note serisinin sonraki halkası merakla beklenirken başka modeller tanıtmayı da ihmal etmiyor. Kore merkezli tüketici elektroniği şirketi, Galaxy J2 ve J Max adlı iki Android’li akıllı telefonunun resmi duyurusunu gerçekleştirdi. Hindistan’dan gelen duyuruda cihazların teknik özellikleri ve Galaxy serisi telefonlar adına ilginç bir yenilik de ortaya çıktı.

    Kamera halkasını saran bir ışığa sahip olan Samsung Galaxy J2, bu yönüyle farklı bir tasarım detayı sergiliyor. Teknik detayları ise 5 inç AMOLED ekran, 1.5 GHz saat hızlarında çalışabilen Spreadtrum SC8830 işlemci, 2600 mAh pil kapasitesi, 1,5 GB RAM ve 8 GB dahili depolama kapasitesi etrafında şekilleniyor. Yazılım tarafında Android Marshmallow önyüklü sunulan cihazda ayrıca 8 MP arka/ 5 MP ön kamera bulunuyor.

    7 inç ekranlı dev akıllı telefon!

    Galaxy J Max, dev boyutlardaki ekranı ile çarpıcı bir akıllı telefon deneyimi vaat edecek gibi. Tam 7 inçlik ekrana sahip modelin işlemci, RAM, arka kamera, yazılım, hafıza özellikleri J2 ile aynı. Farklar Ön yüzde 2 MP kamera, 4000 mAh pil kapasitesi şeklinde. Peki cihazların fiyatı nasıl olacak? Şaşırmaya hazır olun…

    Şaşırtıcı fiyat etiketlerine sahipler

    Her iki model için de belirlenen fiyatlar basit bir kur çeviricisiyle göz atıldığında 600 TL’nin altında. Ancak şöyle bir durum var ki ilk etapta Hindistan’da satışa sunulacak cihazların başka ülkelerdeki teknoloji raflarında yer alıp almayacağı bilinmiyor.

    Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    iOS 10 Beta 2 sürümü yayınlandı

    0

    ios10_yenilikleri_01119

    Apple, iOS cihazları iPad, iPhone ve iPod touch için geliştirdiği işletim sisteminin sonraki genel kullanıma açık versiyonunun geliştirici sürümlerini aşama kaydederek yayınlamayı sürdürüyor. Geçtiğimiz ay düzenlenen Apple WWDC konferansı kapsamında yayınlanan iOS 10 Public Beta sonrası, bu kez de iOS 10 Beta 2 sürümü yayınlandı.

    Geliştiricilerin yanı sıra teknolojiye ilgili kullanıcılar da iOS 10’un beta versiyonunu cihazlarına indirip deneyimlemeye başlayabilirler. Bu noktada uyarı ise söz konusu sürümün kararlı bir yapıya sahip olmadığı gibi sorun yaşatmaya da müsaitliği. iOS 10 Beta 2 sürümünün içerisinde önemli verilerin bulunduğu temel iPhone ya da iPad’ler yerine kullanılmayan ya da ikincil olarak kullanılan iOS cihazlarına yüklenmesi öneriliyor.

    iOS 10’a dair ilk bakışta dikkat çekecek yenilikler arasında Mesajlar ve kilit ekranındaki geliştirmeler sayılabilir. Daha fazla detay için buraya tıklayabilirsiniz.

    ios10_yenilikleri_01113

    Detay bilgi olarak iOS 10’un genel kullanıma açık versiyonunun (final versiyon), geçtiğimiz aylarda olduğu gibi eylül ayında değil, daha önce yayınlanması bekleniyor.

    Öte yandan iOS 10’un beta sürümlerinin yeni aşamalarının yanı sıra macOS Sierra Public beta sürümü de yayınlandı.

    Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…