Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 1723

    Pokemon GO’ya beklenen güncelleme geliyor

    0

    Pokemon-Go-4

    Geçtiğimiz aylarda yayınlanan ve büyük sükse yaratan, yüz milyonu aşkın kişi tarafından kısa süre içinde oynanmayan başlanan Pokemon GO için ‘yolun sonuna’ gelindiği söylentileri sıklıkla gündeme gelse de yapım, tüm dünyada ilgi görmeye devam ediyor. Bu noktada ülkemizde de yoğun şekilde oynanan Pokemon GO’ya dair beklenen bir özelliğin kısa süre sonra güncelleme şeklinde geleceği belirtiliyor.

    Oyun kodlarının analizi sonrasında bir topluluk tarafından elde edilen bilgilere göre Pokemon GO, aralık ayından itibaren ilgiyi adeta tavan yaptırabilecek bir yeniliğe merhaba diyecek. Söz konusu özelliğin, Pokemon’ların değiş tokuşuna imkan tanıyacağı kaydediliyor. Dolayısıyla önümüzdeki günlerde gelecek büyük bir çaplı güncelleme sonrası oyuna ilginç bir yenilik kazandırılacak. Öte yandan haberler bununla sınırlı değil…

    Aralık ayı itibarıyla oyundaki Pokemon sayısının artacağı yönünde. Celebi, Lugia, Pupitar, Entei, Raikou, Blissey, Miltank, Smoochum, Smeargle, Stantler, Donphan, Suicune’in de aralarında bulunduğu 100’e yakın yeni Pokemon’un dahil olacağı belirtilen oyunun meraklılar, yumurtalarından çıkar çıkmaz Pokemon’larının büyütmeye başlayacaklar.

    Şimdilik resmi bir açıklamanın gelmediği söz konusu güncellemeyle ilgili detayların kısa süre içinde netleşmesi bekleniyor.

    Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    Huawei P9 Lite: Uygun fiyata güncel teknolojiye sahip olun

     

    Uygun fiyatlı telefon üretiminde ciddi söz sahibi olan Huawei, buradaki kullanıcıları unutmayarak P9 ailesini buraya da taşıdı.  P9 Lite olarak adlandırılan bu yeni ürün, amiral gemisi P9’un kırpılmış sürümünden başkası değil.

    Bu esasında birçok kişiyi sevindirecek bir gelişme. Bu alanda büyük bir başarı yakalayan  Huawei P8 Lite, yeni bir veliahtta sahip oldu.  Dolaysıyla özellikle fiyat/performans oranına dikkat eden kullanıcılar, çok güncel teknolojilerle donatılmış bir ürüne kavuştular.

    p9-lite-huawei-5

    Tasarım

    P9, alüminyum bir yapıya sahip olmasına karşın, P9 Lite’ın sadece kasa sistemi metalden oluşuyor. Ürünün arka kısım her ne kadar plastik olsa da  malzeme kalitesi ve işçiliğin gayet başarılı olduğunu söylemeliyiz. P9’un 7 mm kalınlığına 7.5 mm kalınlığı ile cevap veren P9 Lite, 144 gr yerine 147 gr ağırlığa ulaşıyor.

    5.2 inç büyüklüğünde bir ekrana sahip olan P9 Lite, 1920×1080 piksel çözünürlüğüne ulaşıyor. Bu çözünürlük değeri 423 ppi piksel yoğunluk değeri ile beraber çok keskin görüntüler oluşturabiliyor. P9 Lite, tıpkı abisi gibi çok kaliteli bir ekrana sahip. 550 Candela parlaklık değeri ve renk doğruluğu %96 olarak ölçülen bu ekranda, P9 ile kıyasla  zaman zaman daha iyi sonuçlar verebiliyor. Öyle anlaşılıyor ki Huawei, özellikle ekranda bir kısıtlamaya gitmedi ve kullanıcının karşısında çok başarılı bir ekran ile karşısına çıktı.

    p9-lite-huawei-4

     Performans

    Huawei, kendi işlemcisini üretebilen bir üretici. Dolaysıyla alıştığımız Qualcomm’un Snapdragon işlemcisi burada yer almaması çok normal. Bu esasında çok büyük bir eksiklik değil. Çünkü Huawei, zamanla mobil cihazlar için performanslı işlemciler üretmeyi öğrendi.  P9 Lite’da sekiz çekirdekli Kirin 650 işlemcisi yer alıyor. Orta sınıf bir işlemci olan Kirin 650, dört çekirdeğini 2 GHz diğer dört çekirdeği de 1.7 GHz hızında çalıştırıyor. Üründe beğendiğimiz bir özellik 3 GByte bellek kapasitesinde herhangi bir kısıtlamaya gidilmemesi. Android 6.0 işletim sistemi ve EMUI 4.1 arayüzü takılmadan ve hızlı çalışabiliyor. P9 Lite’in aynı zamanda Asphalt Nitro gibi oyunlarda da iyi bir performans sergilemesi  bizi fazlasıyla şaşırttığını söylemeliyiz.  Daha detaylı olmak gerekiyorsa P9 lite,  Geekbench testinde 870/3700, Antutu testinde de 50148 skorunu elde etti.  Bu skorlar birçok kişi için pek bir anlam ifade etmiyor. Bilmeniz gerekenler: P9 Lite günlük kullanımda kullanıcıyı kesinlikle yarı yolda bırakmadığını.
    Benzer bir durum pil kullanım süresi için de geçerli. 3000 mAh’lik bir pile sahip olan P9 Lite, yoğun kullanımda 13 saat boyunca kesintisiz çalışabiliyor. Güç koruma modunda bu değer yaklaşık 40 Saat’e kadar çıkabiliyor.

    p9-lite-huawei-3

    Kamera

    Huawei, P9 Lite’da ne yazık ki Leica lens kullanmadı. P9’un 12 MP’lik monochrome lensi yerine, 13 MP arka ve 8 MP ön lensler tercih edildi. Kullanıcıya avantajlar sağlayan alan derinliği veya Monochrome yani siyah beyaz çekim teknolojileri burada ne yazık ki yer almıyor.  Buna karşın profesyonel mod ve filtrelerde bir kısıtlamaya gidilmedi.

    Yaptığımız denemelerde, P9 lite’ın özellikle gün ışığında kaliteli fotoğraflar çekebildiğini gördük. Bu fotoğraflara detaylıca baktığınızda ise fotoğrafların bazı detaylardan yoksun olduğunu ve renk doğruluğunun hafiften kaydığını söylemeliyiz. Gece çekimi modunda ise ortalama performansının üstüne çıkamadığı da bir gerçek. P9 Lite, fotoğraflardaki gürültü oranını kullanıcıya hissettiriyor.

    Orta sınıf ürünlerde zaten çok yüksek bir fotoğraf performansı beklemek yanlış olur. Hele ki bu ürünü P9 ile kıyasladığımızda. Bu yüzden P9 Lite kendi sınıfında başarılı fotoğraflar çektiğini söylemeliyiz.

    Klasik severlere özel: Samsung Gear S3

    samsung-gear-s3

    Samsung, IFA fuarında tanıttığı Gear S3 Classic ve Frontier model akıllı saatlerini satışa sunmaya hazırlanıyor. Önümüzdeki hafta gazetecilere özel düzenlenecek bir basın daveti ile Gear S3’ün Türkiye lansmanı gerçekleştirilecek. Bu yeni akıllı saatin daha önce Dünya lansmanı yapıldığı için detayları daha erkenden sizlerle paylaşıyorum.

    Klasikten vazgeçemeyenlere özel bir tasarım

    Samsung’un giyilebilir teknolojiler alanında yeni ürünü olan Gear S3, klasik saat tasarımı ile göze çarpıyor. Geleneksel saatler ve saat ustalarının ince işçiliğinden esinlenen bir tasarıma sahip. Bu yüzden klasikten vazgeçemeyenlerin gönlünü çeleceğe benziyor. Dairesel çerçevelerden metal kaplamalara ve tokalarına kadar her özellik, klasik bir saatin görünümünü ortaya çıkarmak üzere yeniden tasarlanmış. Ayrıca Gear S3 tasarım sürecinde İsviçre merkezli lüks saat tasarımcısı Yvan Arpa’da yer almış. Yakın gelecekte Samsung, ünlü sanatçı ve endüstriyel tasarımcı Arik Levy ile de özel bir ortaklık sayesinde sanatsal saat yüzleri ve kayış tasarımları sunmaya hazırlanıyor. Sanatçı,  Rock parçaları, benzersiz enstelasyonlar ve sınırlı sayıda tasarımlar gibi heykelleriyle biliniyor. Arik Levy tarafından tasarlanan modern saat tasarımları ve kayışlar bu yılın ilerleyen saatlerinde seçkin kanallarla tanıtılacak.

    [youtube http://www.youtube.com/watch?v=ynTB211p1PQ]

    Gear S3; suya dayanıklılık, mobil ödeme, LTE bağlantısı ve GPS özellikleriyle öne çıkıyor. Samsung Gear S3, farklı kullanıcıların yaşam tarzlarına uyacak şekilde iki cesur tasarımda sunuluyor: Saatin “Classic” ve “Frontier” olarak iki farklı versiyonu var.  Frontier versiyonunda yer alan LTE özelliği sayesinde kullanıcılar daha hızlı data transferi yapabiliyor ve yüksek kalitede telefon görüşmeleri de gerçekleştirebiliyorlar. Gear S3 Classic zarif bir görünüme sahip ancak LTE bağlantı özelliği cihazda bulunmuyor. Frontier model ise daha dayanıklı yapısı ve LTE bağlantı yeteneği ile ön plana çıkıyor. Gear S3 Classic, ikonik saatlerde bulunan minimalist ve zarif stili yansıtıyor. Klasik detaylara özen gösterilerek tasarlanan yeni modellerde, boyut ve şekil olarak lüksü ve teknolojiyi buluşturmuş. Dilerseniz saatinizin 22 mm olan kayışını kıyafetlerinizle uyumlu bir şekilde kullanmak için değiştirebiliyorsunuz.

    gears3

    Toza ve suya dayanıklı

    Her iki model de IP68 sertifikası sayesinde suya ve toza dayanıklı. Bunun yanında ayrıca bazı zorlu askeri koşullar ve zorlu sıcaklık koşulllarına da dayanıklılık gösteriyorlar. Gear serisinde ilk kez; Gear S3, özellikle giyilebilir cihazlar için daha sert, daha çizilmeye karşı dayanıklı ve canlı bir ekran sunmak için tasarlanmış Corning® Gorilla® Glass SR + özelliğini taşıyor. 16 milyon renkle Always On Watch ve Super AMOLED teknolojisi ile Gear S3; diğer akıllı ekranlardan ayrılıyor ve ön plana çıkıyor. AOD otomatik olarak solmaya karşı zamanı gösterirken, lüks analog saatin görünümünü ve özelliklerini taklit eden sofistike bir saat yüzünü temsil ediyor.

    samsung-gear-s3-2

    Günlük spor faaliyetlerinizi takip edin

    Gear S3’ün dönen ön çerçevesi yeni özelliklerle zenginleştirilmiş. Ekrana dokunmadan aramaları kabul edebilir veya reddedebilir veya bir alarmı erteleyebiliyorsunuz. Buna ek olarak, ekranda yazı yazarak veya çizerek mesajlar otomatik olarak metinlere ve emojilere dönüştürebilirsiniz. Hatta hatırlatmalar uygulaması ile en yoğun programları bile yönetmek için kısa hatırlatıcılar ve yapılacaklar listesi oluşturabilirsiniz.

    Gear S3 ile birlikte telefon konuşmalarınızı hopörlörle yapabilirsiniz. Ancak mahremiyet ve çevreyi rahatsız etmemek için bluetooth kullanmayı tercih edebilirsiniz. Altimetre/Barometre ve Hız Sayacı; yükseklik ve atmosfer basıncından havadaki ani değişimlere, mesafe ve sürat gibi her şeyi izlemek için izin verirken, yerleşik GPS işlevselliği, günlük spor faaliyetlerini doğru bir şekilde izlenmesini sağlıyor. Tek bir şarjla dört güne kadar kullanılabilen Gear S3 ile Spotify’da hem yürüyüş yapıp, hem de sevdiğiniz müziklerle yürüyüş ve koşularda tempo tutabilirsiniz.

    Güvenlik de unutulmamış

    Gear S3, tüketicilerin güvenliği düşünülerek tasarlanmış bir akıllı saat. Acil bir durumda, kullanıcılar, ailenizi, arkadaşlarınızı ve acil durum çalışanlarını tehlikeli durumlarla ilgili olarak uyarmak için SOS ve yer izleme özelliklerini etkinleştirebilirsiniz.

    Akıllı saatinizle arabanızla iletişim kurun

    Samsung,  BMW’nin mobil uygulamasıyla arabanızla iletişim kurmanızı sağlıyor. BMW Connected uygulamasıyla kullanıcılar, bir sonraki sürüş deneyimi için vakti geldiğinde, yakıt seviyelerini kontrol ediyor ve yolculuğunuza dair akıllı saatinizden bilgi alabiliyorsunuz.

    Samsung Gear S3’ün özellikleri:

    • 380 mAh pil gücüne sahip olan Gear S3, ortalama 4 gün şarj ömrü sunuyor
    • Samsung Pay ile temassız mobil ödeme yapabiliyorsunuz.
    • GPS özelliği yer alıyor.
    • Arama yapmak için hoparlör ve mikrofon da yer alıyor.
    • 4 GB dahili hafızaya sahip
    • IP68 sertifikası bulunuyor. (Su, toz, sıcak ve soğuğa karşı dayanıklı)
    • Altimetre/Barometre ve nabız ölçmek için sensörlere sahip
    • Bağımsız müzik çalar
    • Gorilla Glass SR+

    Teknoloji, bilim ve kültür odaklı en yaratıcı Doodle’lar

    doodle-sonGoogle’ın 1999 yılından bu yana kullandığı Doodle’lar, tüm dünya ülkeleri için kültürel olaylara ve tarihte yer alan önemli kişilere yer vermek ya da tatil günlerini ve yıl dönümlerini kutlamak amacıyla Google logosunda yapılan eğlenceli, ilgi çekici ve kimi zaman ise spontane değişikliklerdir. Kullanıcılar Doodle’ların üstüne tıklayarak ilgili konu hakkında detaylı bilgiye erişebiliyor. Bu konuda zaman zaman yarışmalar da düzenleyen Google’ın Türkiye kullanıcıları da özellikle ulusal bayramlar gibi özel günlerde Doodle tasarımlarıyla karşılaşıyorlar. Hemen hemen hiçbir önemli günü atlamayan Google’ın özellikle bilim, teknoloji ve sanat alanında son dönemde yaptığı, ses getiren Doodle’ları bu haftaki yazımda bir araya getirdim.

    Juno Misyonu
    Juno uzay aracının 5 Temmuz’da Jüpiter’in yörüngesine girme başarısı Google ana sayfasındaki görselle kutlandı. Animasyonda Nasa uydusunun Jüpiter yörüngesine girdiği an ve bu anda ekibin yaşadığı sevinç gösteriliyor.

    Mary Seacole
    14 Ekim tarihinde Google Jamaika doğumlu hemşire Mary Seacole’ı sayfasında andı. Mary Seacole İngiliz hükümeti tarafından savaşta görev alma teklifi reddedilince 1850 Kırım savaşında gönüllü olarak hemşirelik yaparak askerleri tedavi etmişti.

    Ladislao José Bíro
    29 Eylül tarihinde Google Ladislao José Bíro’nun 117. doğum gününü kutladı. Bíro 1931 yılında Budapeşte Uluslararası Fuarında ilk tükenmez kalem prototipini tanıttı, 1938 yılında ise patentini aldı. Sonuçta tükenmez kalem pek çok ülkede ‘Biro’ adıyla anılır oldu ve bir marka haline geldi. Budapeşte doğumlu bir gazeteci olan Biro gazete baskısında kullanılan mürekkebin dolma kaleme göre çok daha hızlı kuruduğunu farketmesinden yola çıkarak gelişirmişti.

    Antoni van Leeuwenhoek
    Mikrobiyolojinin babası olarak kanul edilen Antoni van Leeuwenhoek’nin 384. doğumgünü 24 Ekim tarihinde Google’da kutlandı. 1632 yılında doğan Antoni van Leeuwenhoek su canlılarını incelemek için ilk tek lensli mikroskobu geliştirdiğinden ilk mikrobiyolojist olarak kabul ediliyor. Su örneklerini inceleyen van Leeuwenhoek bakteri ve diğer mikropları tüm dünyadaki sular içinde görülmesi mümkün küçük canlılar olarak adlandırmıştı. Hollanda’nın Delft şehri doğumlu olan van Leeuwenhoek’in lensleri cisimleri 200 kat büyütebilme özelliğine sahipti.
    doodle2
    2016 dünya kadınlar günü
    18 Mart tarihinde Dünya Kadınlar günü Google’da da kutlandı. #OneDayIWill, “Bir gün başaracağım” hashtag’i ile tanıtılan kampanyada kadınların geleceğe dair beklentilerini hayallerini paylaşmaları istendi. Google yayınladığı postada tarihte önemli rolleri olan kadınları anmak tabiki önemli ancak bu yıl kadınların hayallerini konu almak istedi açıklamasını yaptı. Kampanya kapsamında 13 ülkeden 337 kadınla konuşuldu ve “Bir gün başaracağım” cümlesini tamamlamaları istendi. Cevaplar bir video haline getirilerek Google’da yayınlandı.

    Perseids Meteor Yağmuru
    11 Ağustos 2014 tarihinde Google Perseids Meteor Yağmurunu konu alan bir video hazırladı. Google her yıl Ağustos ayında gerçekleşen bu fantastik olay hakkında kullanıcıların daha fazla bilgi sahibi olmalarını sağlamak istediklerini söyledi.

    Media Markt’tan esprili “Black Friday” kampanyası

    1480076405_black_friday

    Media Markt, 24-27 Kasım tarihlerinde düzenlediği büyük indirimi temsil eden “Black Friday” kampanyasıyla yine tüketicilerini gülümsetiyor.

    Avrupa’nın açık ara bir numaralı elektronik perakende markası Media Markt, ABD’de başlayan ve birçok ülkeye yayılan, çılgın indirim günü olarak bilinen “Black Friday ” kampanyasına esprili bir dille yaklaşıyor. Media Markt, 24-27 Kasım tarihleri arasında pek çok elektronik ürünü rakipsiz fiyatlarla sunuyor.

    Kimselerin aklında “Bu Black Friday de nedir ki?” soru işaretinin kalmaması için eğlenceli bir iç görüden hareket ederek hazırladığı kampanyaya ilişkin reklam filmlerinde Black Friday etkinliğine esprili bir dille yaklaşan Media Markt, yüzlerce elektronik ürünü rakipsiz indirim ve fırsatlarla meraklılarına sunuyor.

    [vsw id=”ndOjw2MtNiI” source=”youtube” width=”425″ height=”344″ autoplay=”no”]

    Media Markt’ta “Black Friday” kapsamında indirimle satışa sunulan ürünlerden bazıları:

    • Lenovo B51-35 AB-7410 model bilgisayarlar (4 GB Ram, 500 GB HD – R5 M330 2GB Ekran Kartı) 1.299 TL
    • Philips 49PUS7101 Ultra HD Smart LED TV 2.999 TL
    • Epson S31 Projektör 1099 TL, Arnica Tesla DB Siglon System Torbasız Elektrikli Süpürge 599 TL
    • Tefal GV8958ED Gener.Pro Express Total Kazanlı Ütü 749 TL
    • Samsung WW90J3283KW/AH Çamaşır makinesi 1399 TL

    Media+Markt+Logo

    Trump Apple CEO’suyla iPhone’un ABD’de üretimi için görüştü

    0

    1478075589

    ABD Başkanlık Seçimleri’nden başarıyla çıkan ve 2017 yılı itibarıyla Barack Obama’dan görevi devralacak olan Donald Trump’ın hazırlıkları devam ediyor. Başkanlık öncesinde çeşitli temaslarda bulunduğu kaydedilen Trump’ın Apple’ın CEO’su Tim Cook’la da görüştüğü belirtildi.

    Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan yeni ABD Başkanı, Tim Cook’a ABD’de bir ya da daha fazla üretim tesisi kurmasını sağlamanın kendisi için başarı olacağını ve Çin ya da Vietnam’a gitmek yerine ürünlerin kendi ülkelerinde üretilebileceğini söyledi. Öte yandan konuyla ilgili Tim Cook’tan bir yorum ya da doğrulama henüz gelmiş değil.

    Apple’ın ABD’de üretim gerçekleştirmesi konusu uzun yıllardır tartışılıyor. Şirketin üst düzey isimleri mevzuatların bunu engellediğini öne sürerken, ‘vergi sistemi’ de dahil bir dizi gerekçenin engel teşkil edeceği kaydediliyor. Bununla birlikte ülkede özellikle teknoloji alanındaki üretim tesisi ölçeğinde yapılar ve istihdamın hızla gerilediği biliniyor.

    İlginç bir detay ise Trump’ın seçimlerin öncesinde kullandığı sert ifadeler; ‘Apple’ın lanet olası iPhone’larını ve diğer şeylerini bu ülkede üretmesini sağlayacağım’ diyen isim, kamuoyunda tartışma yaratmıştı. Ancak görevi devralmasından çok önce gerçekleştirdiği üst düzey temasların olumlu sonuçlar doğurabilme olasılığı da var.

    Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    Samsung’tan yeni bir esnek ekran patenti

    SAMSUNG CSC

    Samsung’un yeni patent başvurusu, şirketin gelecekteki ekran formlarından birine işaret ediyor olabilir. İşte detaylar…

    Kore merkezli tüketici elektroniği şirketi Samsung’un yeni bir patent başvurusuna dair detaylar kamuoyuna yansıdı. Esneklik formu sunan bir ekrana dair teknoloji ve tasarım patentinde inovatif özellikler dikkat çekiyor. Geliştirilen patent, geleceğin kıvrılan ya da katlanabilen akıllı telefonlarına adeta bir göz kırpma maiyetinde.

    OLED ekranın çalışma prensibinin görülebildiği patent; elektrot katmanı, film ile esnek ekran paneline yerleştirilmiş ikinci elektrot katmanı şeklinde bir yapı sunuyor. Kat kat gelen yapıda bulunan elektrotlara voltaj uygulanması mümkün oluyor. Kullanıcının kolaylıkla bükebileceği söz konusu patentteki ekranda bulunan bir katman ise şirketin gelecekte daha dayanıklı ‘katlanabilir ekranlar’ üretmesi yönündeki işaretler arasında konumlanıyor.

     Gelecek katlanabilir ve bükülebilir ekranlarda mı?

    Samsung, ekran patentleri konusunda öncü markalardan. Şirketin geleceğe dair çok sayıda inovatif fikir ve patente sahip olduğu biliniyor. Son yıllarda kavisli ekranlı akıllı modelleri ile adından söz ettiren teknoloji markasının, ilerleyen yıllarda ise daha çok kavisli ya da katlanabilir ekranlarla potansiyel kullanıcıların karşısına çıkabileceği belirtiliyor.

    Teknoloji dünyasına dair inovasyon odağında öne çıkan gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    NOT: Görsel temsilidir.

    Facebook bu kez de ücretsiz WiFi bulunmasını sağlayacak

    o-MOBILE-SHOPPING-facebook

    Sosyal medyanın durmak bilmeden yükselene platform Facebook, yakında ulaşacağı ‘2 milyar’ kullanıcının heyecanını yaşarken sayısız konuda geliştirilmeye de devam ediliyor. Kendi platformu üzerinden kullanıcıların başka hiçbir web sayfasına ya da uygulamaya gereksinim duymadan ihtiyaçlarını karşılamalarını hedef alan Facebook’un bu kez de ücretsiz WiFi bulunmasını sağlayacak yeni bir özelliğin testlerini gerçekleştirdiği ortaya çıktı.

    Bazı kullanıcılarda görüldüğü kaydedilen özellik, şimdilik herkeste görünmüyor. Dolayısıyla bir tür test aşamasında olduğu net. Özelliğin bir hayli ilginç olduğu görülüyor…

    İlk aşamada iOS uygulaması üzerinden görülen özellik, Ayarlar sekmesinde, ‘Diğer’ kısmı tıklandığında görülebiliyor ve ücretsiz WiFi erişim noktalarını bulunmasınına yardım ediyor.

    Söz konusu özelliğin daha fazla Facebook kullanımı için ’parlak’ bir fikir olduğu yorumları ise şimdiden kamuoyunda yer edinmeye başladı. Kota ya da zayıf bağlantı gibi durumların azalttığı sosyal ağ kullanımının, ücretsiz WiFi erişimi sonrası kulanım sıklığının artması oldukça temel bir senaryo. Ayrıca yüksek dosya boyutuna sahip verilerin akıllı cihazlar üzerinden Facebook’a ya da herhangi bir platforma yüklenmesi konusunda da yardımcı olacağı aşikar.

    Diğer yandan sosyal medya ağının ücretsiz WiFi hamlesi için yoğun bir veritabanı oluşturduğu, çalışmaların devam ettiği tahmin ediliyor. Geçtiğimiz aylarda Facebook nezdinde, WiFi erişim noktaları konusunda kurumların kendisine katkıda buluması yönünde bir dizi girişimde bulunulmuştu.

    Özelliğin ne zaman genel kullanıma açılacağı sorusuna yanıt şimdilik yok. Ancak kısa süre sonra iyi haberler gelebilir. Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    Sosyal Medya olmasaydı Hayat Nasıl Olurdu?

         Sosyal Medya olmasaydı daha sosyal olunacağını söyleyerek sözlerime başlamak istiyorum. Sosyal Medya artık hayatın vazgeçilmezleri arasında geliyor. Telefonlar, tabletler insanların elinden düşmüyor, ama artık bağımlılık haline gelen bu platform, sosyalleşme konusunda da olumsuz etkiler oluşturuyor. Ne yazık ki sosyalleşmek istenirken, bazen sosyallikten de uzaklaşılabiliyor. Facebook, Twitter,Instagram gibi sosyal paylaşım sitelerinde çok fazla zaman harcayarak aslında günlük hayattan geri kalınıyor. Bu platform yüzünden sorumluluklar unutulabiliyor ve günlük işlevselliğin azalması söz konusu olabiliyor. Günde ne kadar sosyal medya da kalındığının artık bir önemi yok, neredeyse uyanık olunan bütün zamanlarda sosyal medya kullanılıyor.

          Bu haftaki yazımda, sosyal medya olmasaydı hayatın nasıl olacağından bahsetmek istiyorum.

        Sosyal medya olmasaydı, yeri mutlaka başka şeyler ile doldurulurdu dediğinizi duyar gibiyim, ama eğer bu platform olmasaydı hayatın nasıl daha yaşanılır hale geleceğini bir düşünmenize.

    Yemeği önce Kendimiz Yerdik..

         Özellikle Instagram ortamında bir kısım kullanıcılar, yemek yemeden önce resmini paylaşmayı artık alışkanlık haline getirmiş durumda. Önündeki yemeğin bir an önce lezzetine varmak varken, önce resmini paylaşmak ve her an online olarak alınan yorumları okumak, eğer arkadaşları ile birlikte yemek yiniliyorsa, hem gelen yorumları okuyarak zaman kaybedilmesine, hem de yemek masasındaki diğer kişilere saygısızlık anlamına geliyor. Gerçi, günümüzde yemek masasındaki diğer kişiler de ellerindeki cep telefonları ile kendi dünyalarında değiller ise tabi. Eğer sosyal medyada yemek resmi paylaşma alışkanlığı olmasaydı; hem yenilen yemeğin tam anlamı ile tadına varılacak, hem de arkadaşlar ile daha fazla iletişim kurularak, paylaşım sağlanacaktı.

     Havuzda Yüzmek Yerine, Tweet Atmak

           Sıcak bir yaz günü, deniz kenarında ya da havuz başındasınız ve sosyal medyada geziyorsunuz. Bütün bir yıl boyunca derslerden, çalışmaktan zaten çok bunalmışsınız. Biraz dinlenip yorgunluk atmak varken, ortamın güzelliklerinin tadını çıkartmak dururken,  sosyal medyada zaman harcıyorsunuz. İşte sosyal medyanın sizi hayattan kopartmasına olumsuz bir örnek daha.

    Ailenizle ve Çevrenizle Tanışın

         Aile üyelerinin birlikte olduğu akşam saatlerinde, özellikle genç yaştakilerin kendi odalarına çekilip, bilgisayar ya da cep telefonu ile ilgilenmeleri, aile bağlarının da gelişmesini engelleyebildiğini söylemek durumundayım. Akşam yemeklerinde elde cep telefonunun olması, yemeği bir an önce bitirip, kendi ortamına dönme isteği, aile birlikteliklerini de kısıtlamakta. Aile bireyleri arasındaki iletişim sorunlarının tek sebebini sosyal medyaya bağlamanın yanlış olduğunu söylemekle birlikte, payının da oldukça fazla olduğunu ifade etmeliyim.

        Eskiden, çocukların ev dışında oyun oynamaktan eve getirme konusunda sorun yaşayan aile büyükleri, günümüzde evden dışarı çıkarma konusunda sorun yaşayabiliyorlar. Devamlı dijital ortamlar ile iletişim halinde bulunan çocuklar, ailesine ve dış dünyaya karşı daha pasif ve isteksiz kalabiliyor. Her ne kadar bu gibi durumların olmaması için aile içinde özellikle internetin kısıtlanması bir çözüm gibi dursa da, çözüm için bir uzman ile görüşmekte yarar olduğunu düşünüyorum.

         Genç yaştaki aile bireylerine internet bilinci, sosyal medya kavramları, iyi ve kötü yönleri konusunda uzmanlardan bilgi alıp, bilinçli davranmak oldukça önemli.

    Neden Beğeniyor, Yorum Yapıyor ve Paylaşıyoruz?

        Facebook ya da Instagram gibi sosyal paylaşım ortamlarında, devamlı fotoğraf çekip paylaşmak, paylaşırken de içinde bulunulan ruh hali dışında farklı bir ruh haline bürünme konusunda, bilim insanlarının yaptığı araştırmaya göre: Facebook ile beyinin ödül merkezi (nucleus accumbens) arasında güçlü bir bağlantı olduğu bulunmuş. Facebook üzerinden olumlu bir duygu alındığında, beynin bu bölgesi hareketlenmeye başlıyor, alınan pozitif duyguların yoğunluğu arttıkça, beynin ödül merkezindeki hareketlilik de aynı oranda artıyormuş.

    Media Markt Perakende Günleri’nde müşteri odaklı olmanın önemine dikkat çekti

    1479982694_2_yenal_gokyildirim

    Avrupa’nın bir numaralı elektronik perakende markası Media Markt, bu yıl 16’ncısı düzenlenen Perakende Günleri’ne katıldı. Media Markt, müşteriyi odağına aldığı stratejisi doğrultusunda “When Digital Becomes Human” adlı kitabı ile İngiltere’de “Yılın En İyi İş Kitabı” ödülünü alan Steven Van Belleghem’ın oturumuna da ev sahipliği yaptı

    Tüketicilerin en çok tercih ettiği elektronik perakende markası olmayı hedefleyen Media Markt, 16’ncı Perakende Günleri’nde dijital dönüşüm ve müşteri merkezliliği odağı ile yer aldı. Bu kapsamda dijitalleşen dünyada nasıl müşteri merkezli olunabileceği konusunda şirketlere yol gösteren, “When Digital Becomes Human” adlı kitabı ile İngiltere’de “yılın en iyi iş kitabı” ödülünü alan Steven Van Belleghem’ı Perakende Günleri’nin katılımcılarıyla buluşturdu.

    1479982696_2_steven

    Steven Van Belleghem, yaptığı konuşmada ileri teknoloji için sadece dijitale değil insana da yatırım yapılmasının önemine değindi. Van Bellegham, “Bilgisayarlar onaylar, insanlar gülümser” sözleriyle, dijitalin yapabilecekleri ile entegre olarak insanın katma değerleri olan empati, tutku ve yaratıcılığın doğru harmonizasyonunun esas başarının anahtarı olmasının altını çizdi.

    Media+Markt+Logo

    Media Markt İcra Kurulu Başkanı Yenal Gökyıldırım müşteri odaklı yaklaşımları doğrultusunda şunları söyledi. “Media Markt olarak şirketimizin arkasındaki büyük know-how ile dijital çağı yakalamak adına dijital dönüşüme kesintisiz yatırım yapıyoruz. Geçtiğimiz 1 yılda toplamda 4 milyon Euro’luk bir yatırımla tüm mağazalarımıza elektronik raf etiketi yerleştirdik ve sonsuz raf dediğimiz ve sınırsız sayıda ürün gösterebilen dijital kiosk’lar ekledik. Bununla birlikte rekabetin kaçınılmaz olduğu bir dünyada müşteriyi merkezi koymanın ayakta kalmanın formülü olduğunu biliyor ve stratejilerimizi bu bilinçle oluşturuyoruz. Sektörümüzü deneyim ve yüksek kaliteli hizmet odaklı müşterilerin büyüteceğini öngörüyoruz. Bu entegrasyonu başaran firmaların sektördeki yolculuklarına güçlenerek devam edeceklerini öngörüyoruz.”

    Steven Van Belleghem kimdir?

    Steven Van Belleghem, Ghent Üniversitesi’nde uygulamalı iktisat okudu. Profesyonel kariyerine halen pazarlama dersleri vermekte olduğu Vlerick Business School’da araştırma görevlisi olarak başladı. 2001 senesinde, online araştırma sektöründe faaliyet gösteren InSites Consulting isimli start-up firmasında çalışmaya başladı. Zaman içinde yönetici ortağı ve hissedarı olduğu firma 8 kişilik bir ekipten, 5 ülkede şubeleri bulunan 130 kişilik bir firma haline geldi. 2012’de B-Conversational isimli kendi firmasını kurdu. Van Belleghem, zamanının çoğunu keynote konuşmalar yaparak, workshoplar düzenleyerek ve koçluk vererek geçiriyor.