Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 1644

    Ayaklarımızı yerden kesecek uçan otomobiller

    Otomobiller neredeyse yüz yıldır aynı. Bu süre içinde ufak tefek değişiklikler hariç, devrimci bir yenilik yaşanmadı otomotiv endüstrisinde. Hibrit ya da elektrikli otomobiller ve şimdi yeni yeni test sürüşleri devam eden sürücüsüz araçları saymazsak, uçan otomobiller kadar bizi heyecanlandıran gelişme yaşanmadı sektörde. Bu yazıda, hem karada hem havada giden, ayaklarımızı yerden kesecek otomobilleri inceliyorum.

    BUGÜNE KADAR SADECE HAYALDEN İBARETTİ

    Bugüne kadar uçan otomobiller hep konsept projeler olarak görüldü, çizgi filmlere konu oldu ve fastastik olarak nitelendi. Ta ki, bu sene uçan otomobillerin ticari olarak piyasaya sunulacak örnekleri ortaya çıkana kadar. Gelinen noktada, uçan otomobiller artık bir hayal olmaktan çıkıyor. Bilimkurgu filmlerinden fırlamış gibi gözüken uçan otomobiller, yakın gelecekte hayatımıza girmiş olacak.

    UÇAN OTOMOBİL ÖNSİPARİŞ ALMAYA BAŞLADI BİLE

    Slovakya merkezli Aeromobil, ticari olarak piyasaya çıkacak ilk örneklerden. 2020’den itibaren kullanılması planlanan iki kişilik araç, Top Marques Monaco otomobil fuarında, Monaco Prensi Albert II tarafından ilk kez kamuoyuna gösterildi. İlk etapda 500 adet üretilmesi planlanan Aeromobil için ön sipariş süreci başladı.

    3 DAKİKADA OTOMOBİLDEN UÇAĞA DÖNÜŞÜYOR

    Karada saatte 160 kilometre hız yapabilen Aeromobil, bir butona basılmasıyla üç dakikada uçağa dönüştürülebiliyor. Karada giderken dikey olarak aracın üzerinde konumlanan kanatlar açılıyor ve araç uçuşa hazır hale geliyor. AeroMobil, karada 700, hava ise 750 kilometre menzile sahip. Havada saatte 259 kilometre hıza ulaşabilen aracın fiyatı 1.3 milyon dolar.

    AIRBUS, KONSEPT UÇAN OTOMOBİLİNİ CENEVRE’DE TANITTI

    Dünyada ünlü uçak üreticisi Airbus şirketi ise 8 Mart 2017 tarihinde Cenevre Otomobil Fuarı’nda uçan otomobilinin konseptini tanıtmıştı. Şirketin ‘Pop Up’ adını verdiği uçan otomobil, elektrikle çalışması nedeniyle çevre dostu olarak tasarlanmıştı. İki kişilik ‘Pop Up’, karada 100 kilometre hız yapıyor. Trafiğin sıkıştığı anda ise araç dört pervanesiyle havalanarak trafik kâbusunu sona erdiriyor. Airbus, halen geliştirilme aşamasında olan ‘Pop Up’ın önümüzdeki 5 ila 10 yıl içinde satışa çıkmasını planlıyor.

    UBER’İN PLANI 2020’DE HAVA TAKSİ HİZMETİ BAŞLATMAK

    Otomobil sahiplerine mobil uygulamayla taşımacılık hizmeti verme imkânı sunan Uber de, havadaki trendin gerisinde kalmadı ve şirket 2020 yılında hava taksi hizmeti vermek için proje yürüttüğünü duyurdu. Uber, Aurora Flight Sciences adlı şirketle, elektrikle çalışan ve dikey kalkış-iniş yapan hava taşıtı (VTOL) teknolojisi geliştirmek için ortaklığa gittiğini açıkladı. Şirket, ilk etapta 2020’de 50 uçan otomobili teslim almayı planlıyor.

    SIVI HİDROJENLE ÇALIŞAN CITYHAWK YOLDA

    Gözünü havaya diken bir başka şirket ise, Tel Aviv merkezli Urban Aeronautics’in bir kolu olan Metro Skyway. Şirket 2022 yılına kadar dikey iniş kalkış yapabilen dört kişilik CityHawk adlı uçak otomobil üretmek için çalışıyor. Saatte 185 kilometre hız yapabilecek olan CityHawk, jet yakıtı kullanacak ancak sıvı hidrojen kullanması için de çalışma yürütülüyor.

    EHANG, DUBAİ’DE ÖZEL İZİNLE İLK UÇUŞUNU YAPTI

    Dünyanın ilk uçan otomobili 12-14 Şubat 2017 tarihleri arasında düzenlenen Dünya Hükümetler Zirvesi’nde kullanıldı. Otonom Hava Aracı olarak adlandırılan taşıtın uçuşuna Dubai Yol ve Ulaşım Otoritesi de izin verdi. Ehang adı verilen akıllı araç aynı zamanda çevre dostu. Kısa mesafelerde yolcu taşıyan araç sürücüsüz hizmet veriyor. Güvenlik anlamında yedekli bir uçuş sistemi olan aracın güç sistemlerinde bir anormallik oluşunca bu sistemler devreye giriyor.

    GOOGLE’IN KURUCUSUNUN ÇOK GİZLİ PROJESİ

    Google’ın kurucu ortaklarından Larry Page’in yatırım yaptığı Zee Aero şirketi de uçan otomobil geliştirmek için çalışıyor. Zee Aero şirketinin gizli uçuşlarından biri, San Francisco Körfez Bölgesi‘ne yaklaşık 150 km uzaklıkta bulunan Hollister Havaalanı’nda görüntülendi. Şimdilik Zee Aero, uçan otomobil gelişme çalışmalarını büyük gizli tutumakta kararlı görünüyor.

    HAVA TRAFİĞİNE YENİ DÜZENLEME GETİRİLMESİ ŞART

    Uçan otomobillerin devreye girmesi, hava trafiğinde de yeni düzenlemeler yapılmasını gerektiriyor. Şu an hava taşıtlarının uçuş izni olmadan havalanamayacağı dikkate alındığında, uçak otomobillerin her istediği anda ve istediği noktadan havalanamayacağını en azından şimdilik söylemek gerek.

    HEM SÜRÜCÜ EHLİYETİ HEM PİLOT LİSANSI GEREKLİ

    Bir aracı hem karada hem de havada kullanabilmek, kulağa hoş gelse de, bunun bir de sürücü vasıfları açısından düzenlemeler gerekliliği karşımıza çıkıyor. Uçan otomobilleri kullanacak kişilerin aracı karada kullanabilmesi için sürücü ehliyeti, havada kullanabilmesi içinse, pilot lisansı olması gerekecek. Sürücü ehliyeti almak zor değil, ancak pilot lisansı için aynı şeyi söylemek mümkün değil.

    Twitter’da beni takip edin: https://twitter.com/melihbayramdede

    YouTube kanalıma abone olun: https://www.youtube.com/c/melihbayramdede

    Anneniz için en güzel hediye…

    0

    Her yıl Mayıs ayının ikinci pazar günü kutlanan Anneler Günü, bu yıl 14 Mayıs Pazar günü kutlanacak. Gözümüzü dünyaya açtığımız ilk andan itibaren bizi koruyup kollayan, üzerimize titreyen annelerimizi elbette ki sadece bu özel günde değil, her gün önemsiyoruz. Siz de bu özel günde, annenizin kendisini daha özel hissetmesi ve onu daha mutlu görmek için ona bir hediye alabilirsiniz. Sizlere hediye seçiminde yardımcı olmak için birkaç seçenek sunmak istiyoruz.

    “Beşik sallayan eller, dünyayı yerinden oynatacak bir gücü simgeler” der yazar Peter de Vries… Gerçekten de anneler hayatımızdaki en güçlü varlıklar değil mi? En mutlu anımızda, en üzüntülü zamanımızda, hayatımızın en özel hatıralarında her zaman yanımızdadır annelerimiz… Onların emeğinin hakkı ödenmez ancak bu özel günde annenize bir hediye alarak onu mutlu edebilirsiniz. Annelerin evin tüm sorumluluğunu aldıklarını düşünürsek onlara evde kullanacakları bir ürün satın alabilirsiniz. Örneğin evde temizlik yaparken yorgunluğunu biraz hafifletmek için ona yüksek teknolojiyle donatılmış bir elektrikli süpürge hediye edebilirsiniz. Karcher’ın VC 6 Premium modelindeki toz torbalı elektrikli süpürge güzel bir tercih olabilir. Ürünün kol kısmı yumuşak bir tutuş kabzasına sahip ve emme gücünü ayarlamayı sağlayan kolay okunabilir bir LED ekranlı dahili uzaktan kumandaya sahip. Bunun dışında annelerin en çok evin mutfağında vakit geçirdiklerini düşünürsek, onlara mutfakta kullanabilecekleri bir hediye alabilirsiniz. En kullanışlı ürünler arasında derin dondurucular, mikrodalga fırınlar, mutfak robotları, doğrayıcılar ya da buharlı pişiriciler var. Mikrodalga fırın, annenizin yemeği ısıtmak için tencereyi çıkarması, yeniden ocakta ısıtması gibi bir görevi çok daha basite indirgeyecektir. Mutfak robotu da çırpma, ince ince kesme gibi uzun süren görevlerin süresini kısaltacak ve annenizin yerine yapacak. Buharlı pişiriciler de sebze, balık gibi ürünlerin daha taze görünmesi ve lezzetli pişmesi için ideal bir hediye olacaktır. Bunun için WMF markasının Vitalis modelindeki herhangi bir buharlı pişiriciyi tercih edebilirsiniz.

    Annelerin en güzeli…
    Kadınların en çok kendilerinde dikkat ettikleri ve zaman geçirdikleri şey de kişisel bakım değil mi? Siz de annenizin güzelliğine güzellik katmak için ona bir kişisel bakım ürünü alabilirsiniz. Örneğin sürekli kuaföre gitmesin diye ona bir saç şekillendirici hediye edebilirsiniz. Bunun için Remington, Arzum, Babyliss, Braun ve Rowenta markalarının ürünlerinden birini seçebilirsiniz. Ayrıca son zamanlarda piyasaya çıkan çok daha fonksiyonel saç kurutma makinelerinden de alarak annenizin saç kurutma makinesini yenileyebilirsiniz. Yeni model saç kurutma makineleri iyon özelliği sayesinde saçın elektriklenmesini önlüyor ve sanki kuaförden çıkmış gibi bir görüntüye sahip olmanızı sağlıyor. Bu alanda da Arzum’un oldukça başarılı ürünleri var.

    Benim annem çok teknolojik
    Tabii ki günümüzün teknolojik ürünleri annelerimizin de hayatını oldukça kolaylaştırıyor. Ev işlerinden kalan zamanlarda anneniz biraz da eğlenceli vakit geçirsin diye ona bir dizüstü bilgisayar hediye edebilirsiniz. Böylece anneniz sosyal medya üzerinden arkadaşlarıyla paylaşımlarda bulunabilir ve çeşitli oyunlar oynayarak eğlenceli vakit geçirebilir. Annenizin bilgisayarını yanında rahatlıkla taşıyabilmesi için hafif bir ürün tercih etmenizi öneririz. Lenovo’nun sadece 1.5 kg ağırlığındaki Ideapad 100S modeli güzel bir tercih olabilir. Eğer annenizin bilgisayarı varsa ikinci bir alternatif olarak tablet de hediye edebilirsiniz. Bilgisayarda yapabildiği pek çok işlemi tablette de yapabilir ve taşıması daha kolay olur. Bunun için de Samsung Galaxy Tab iyi bir tercih olabilir. Annenize her an ulaşabilmeniz için ve anlık durumları aranızda paylaşabilmeniz için ona bir cep telefonu da hediye edebilirsiniz. Son zamanlarda piyasaya çıkan çok fazla model var hepsi de birbirinden teknolojik. Ancak annenize çok üstün teknolojiye sahip bir telefon almanıza gerek yok. Daha uygun fiyatlı ancak pek çok teknolojiyi de içinde barındıran Huawei P9 Lite burada güzel bir tercih olabilir. Bunların dışında son zamanların yeni teknolojik ürünlerinden akıllı saat ve akıllı bileklik de ideal bir tercih olabilir.

    Hepimizin dünyadaki en değerli varlıkları olan tüm annelerimizin Anneler Günü kutlu olsun…

    Sosyal faydaya yönelik drone kullanımına örnekler

    Dünyayı değiştiren diğer pek çok buluş gibi uzun süre askeri amaçlarla kullanılan drone’lar son yıllarda çok hızlı yaygınlaşıyor. Hızlı teslimattan yeni nesil haberciliğe farklı alanlarda fark yaratan drone’lar özellikle sosyal fayda konusunda yaratıcı kullanımlarla hayatımızda giderek daha önemli bir yere gelecek gibi duruyor. Bu haftaki yazımda doğal felaketlerden soyu tükenen canlıları korumaya kadar dünyanın farklı yerlerinden örneklerle insansız hava araçlarının insana ve doğaya sağladığı faydaları bir araya getirdim.
    Doğal felaketler
    İnsansız hava araçları son yıllarda yaşanan doğal felaketlerde oldukça faydalı oldu. 2013 yılında Filipinler’de yaşanan tayfun felaketinde hasar gören yerlerin tespit edilmesinde, 2014 yılında Balkan’lardaki büyük sel felaketinde ve 2015 Nepal depreminden sonra drone’lar kullanıldı. Bugünlerde ise drone’ların yalnızca konum tespiti yapmak yerine yardım taşıyabilmesi için çalışmalar sürdürülüyor. San Francisco merkezli Otherlab geçtiğimiz günlerde dünyanın en gelişmiş insansız uçakları için çalışmalara başladı. İnsanı yaşam malzemesi uçaktan bırakılan drone’lar GPS ve otopilot kullanarak konumu bulacak ve malzemeleri taşıyacak. Diğer bir proje hem yardım hem de yiyecek taşıyacak araçlar yapmak. Windhorse Aerospace tarafından yapılan Pouncer isimli araç yiyecek taşıyabiliyor. İnsanları ulaşılması güç felaket bölgelerine göndermek oldukça zor ancak işin içinden insan çıkartıldığında bu bölgelere yardım ulaştırmak nispeten daha kolay hale geliyor.
    Zooloji araştırmaları
    Drone’lar hayvan bilimcilere ve araştırmacılarına uzak bölgelerde araştırmak yapma imkanı vererek daha önce görmedikleri görüntüleri görme fırsatı tanıyor. Örneğin bu sene başında Oregon State Üniversitesi’nin Marine Mammal Enstitüsü nadir rastlanan mavi balinaların izine rastladı. Bu drone’ların hayvanlarla ilgili araştırmalara sağladığı faydalardan yalnızca bir tanesi. Ekolojistler drone’ları kullanarak ender görülen kuş türlerini, deniz aslanlarını izleyebiliyor. Ve bu sayede nesli tükenen hayvanlarla ilgili çalışmalara fayda sağlanmış oluyor.
    Yasa dışı avlanma
    Drone’lar yalnızca bilim adamlarının hayvanların doğal ortamlarında inceleme yapmasına yardımcı olmuyor, aynı zamanda türlerin yasa dışı avlanmaya karşı korunmalarında da etkin rol oynuyorlar. Geçtiğimiz yıllarda drone’lar Kenya, Zimbabwe ve Güney Afrika’da fillerin ve diğer avlanması yasaklanmış hayvanların korunmasında kullanıldı. Bu bölgelerde avlanmak yasaklanmış olduğu halde hayvanlar illegal bir şekilde öldürülüyorlar. Drone’ların yüksek teknolojik yapısı sayesinde hayvanların ve avcıların izini sürmek mümkün oluyor. Ancak drone’ları her durumda kullanmak ne yazık ki mümkün olmuyor. Örneğin drone sesleri filler için korkutucu olabiliyor. Bununla birlikte çeşitli ülkelerde test amaçlı kullanılan başarılı örnekler de yok değil. Drone’lar buna ek olarak illegal balık avcılığına karşı da kullanılıyor.
    Ekolojik denge
    Yasa dışı ağaç kesimi yalnızca ağaçları yok etmekle kalmıyor aynı zamanda ormanda yaşayan canlıların hayatını tehdit ediyor, ekosistemi bozuyor ve çevrede yaşayan insanların yaşamlarını etkiliyor. Drone’lar sayesinde ise artık normalde ulaşımın çok zor olduğu yağmur ormanlarının ortasına gitmek mümkün. Peru’da madenci arayan ve ağaçlara zarar veren kişilerin fotoğraflarını çekmek için oyuncak uçaklar kullanmaya başlandı. Oldukça hafif olan bu drone’lar buna rağmen standart bir kamerayı taşıyabiliyor. Bu sayede pek çok illegal maden keşfedildi ve bunların korunan bölgelerin içlerine kadar ilerlemesi engellenmiş oldu. Bu durum aynı zamanda ormanda yaşayan toplulukları da doğrudan etkiliyor. Geçtiğimiz yıl Güney Guyana’daki Wapichan topluluğu devletten yasa dışı madenci ve ormancılara karşı harekete geçmesini istedi, ancak ne yazık ki ellerinde kanıt yoktu. Bu nedenle topluluk kendi drone’unu yaparak hem ormancıların hem de yasa dışı maden aramaları ile içme sularını kirleten madencilerin faaliyetlerini kanıtlamış oldu.
    Organ ya da hasta nakli
    Ambulansın ulaşamadığı bölgelere gitmek otomatik medikal drone’lar sayesinde artık mümkün. Geçtiğimiz yıl Lung Biotechnology adındaki şirket bu alanda EHang isimli drone’ları kullanmaya başladı. Bu sayede organları ihraç duyulan yerlere zamanında nakletmek mümkün olacak. Benzer şekilde Angel Drone Avustralya’da kan ve organ taşınmasında kullanılıyor.

    Açılış görsel: mashable.com

    Friday Labs’in akıllı kilidi nihayet satışa sunuluyor

    Friday Labs’in akıllı kilidi Friday Lock, bundan 2 sene önce ilk kez duyulduğunda ilginç bir etki meydana getirmişti. Bir topluluk finansmanı yapısı olan Indiegogo üzerinden topladığı bağışların ardından seri üretime geçileceği duyurulan akıllı kilit, 2 yıllık bir gecikmeden sonra satışa sunuluyor.

    İlk aşamada Indiegogo’da bağışta bulunan kimselere gönderilmeye başlanan ürünün ön siparişleri de verilebiliyor. Gecikme özellikle bağışta bulunanlar tarafından hoşnutsuzluk yaratsa da son derece keyifli bir yenilik vaat ettiğini ve ilk kullanıcılarıyla buluşmaya başladığını belirtmek mümkün. Peki Friday Lock’ın özellikleri neler? Ne gibi fonksiyonlara sahip ve nasıl kullanılıyor?

    Öncelikle bir kapıya monte edilmesi gerekiyor. Bluetooth üzerinden akıllı cihazlarla eşleştirilmesinin ardından kullanılabiliyor. Ayrıca WiFi ağına da bağlanıyor; Apple HomeKit desteği ile birlikte Apple uyumlu ve evde olunmasa dahi kapının uzaktan birkaç tıklamayla kilitlenmesi sağlanıyor. Bunun muadilleri açısından pek yaygın bir özellik olmaması öne çıkan özellikleri arasında. Android cihazlarıyla da çalışabilen aygıt, maalesef IFTTT veya SmartThings gibi akıllı ev sistemleriyle uyumlu değil.

    İlk teslimatları 24 Nisan’da gerçekleştirilen akıllı kilit cihazının, 12 Mayıs’a kadar siparişte bulunan tüm kullanıcılarına ulaştırılacağı belirtiliyor. Avrupa’da da tedarik sürecinin başladığı bildiriliyor.

    [vsw id=”zHQmEJt3m_s” source=”youtube” width=”425″ height=”344″ autoplay=”no”]

    Ve birkaç detay, 2 sene sonra tedariklerinin başlaması ile Friday Lock, gündemden düşmeyen konuyu bir kez daha yüksek sesle gündeme getirdi. Indiegogo ve Kickstarter üzerinden bağış toplayan sayısız ürün, uzun yıllar geçmesine karşın hala satışa sunulmuş değil.

    Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    Amazon Alexa ‘daha insansı’ olacak

    Amazon, yapay zeka özellikli sanal asistanı Alexa’yı geliştirmeye devam ediyor. Geliştiricilere sunulan özelliklerle platformun daha insansı tepkiler verecek şekilde yapılandırılması hedefleniyor. Detaylar son derece çarpıcı…

    Sektörde tanınırlığı en yüksek yapay zeka destekli sanal asistanlar arasında yer alan Amazon’un yazılımı Alexa, daha da akıllanıyor. Yazılım, sunulan yeni özelliklerle birlikte kullanıcılarını çok daha verimli şekilde anlayabilecek. Örneğin kötü sözlere karşı duyarı olacak, vurguları anlayacak…

    Öte yandan geri dönüşlerin de daha insansı biçimde gerçekleşmesi hedefleniyor. Speech Synthesis Markup Language (Konuşma Sentezi İşaretleme Dili) adı verilen kit, bu yönde özelliklerle birlikte geliyor. Kötü söz sansürlemeden ölçü gibi etiketlere kadar çok sayıda detayda Amazon Alexa daha verimli hale gelecek.

    Geliştiricilere büyük iş düşüyor

    Amazon’un resmi açıklamasında öne çıkan detay ise ‘gelişticilere büyük iş düştüğü’ noktasında. Yazılımcıların uygulamalarını geliştirirken ya da güncellerken sunulan yeni özellikler doğrultusunda çalışma yürütmeleri bekleniyor.

    CES 2017’nin yıldızı olmuştu

    Çok sayıda teknoloji şirketine ilham veren bir yazılım olan Alexa, geçtiğimiz aylarda ABD’de düzenlenen yılın en önemli teknoloji fuarlarından CES 2017’nin de yıldızı olmuştu.

    Teknoloji dünyasına dair öne çıkan gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz. Takipte kalınız…

    İddia: Apple, Siri ile çalışan akıllı hoparlör tanıtabilir

    Teknoloji gündeminin ana başlıklarından biri de her zaman için Apple. iPhone serisi akıllı telefonlarından Mac bilgisayarlara, akıllı saatten işletim sistemlerine birçok farklı alanda ürün ve hizmetler sunan şirketin yeni adımı ise akıllı bir hoparlör olabilir.

    Kamuoyunda yer bulan iddiaların sahibi, Apple’a yakınlığı ile bilinen analist Ming-Chi Kuo. Çin’de gündeme gelen ve dalga dalga yayılan iddialarına göre Apple, Amazon Echo’ya benzeyen, Siri ile entegreli olarak çalışan gelişmiş bir hoparlör tanıtmaya yakın.

    Ürünün Apple Siri Speaker adını alabileceği yönünde kimi iddialar da gündeme geldi bile. Öte yandan cihazın evler için geliştirilmiş bir yapay zeka donanımı olacağının altı çiziliyor. Apple, klasik bir hoparlörden çok daha fazlasını istiyor.

    Amazon Alexa entegreli Amazon Echo ve kısa süre önce sunulan Google Home dışında pazarda pek fazla alternatif mevcut değil. Apple’ın bu yönde atacağı adımla rekabete yeni bir boyut getirmesi güçlü bir olasılık.

    Söz konusu ürünün lansman tarihinin ise Mayıs ayının sonunda gerçekleştirilecek olan WWDC adlı etkinlik olacağı kaydediliyor.

    Şimdilik tüm bu iddialara yönelik bir açıklama ya da resmi bir Apple doğrulaması ise bulunmuyor.

    Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    NOT: Görsel temsilidir.

    Google’da Nisan ayında en çok neleri aradık?

    Google, dünyada ve Türkiye’de uzun yıllardır en çok ziyaret edilen web platformu. Arama motoru üzerinden istenilen hemen her konuda bilgiye ulaşmak mümkün. Yapılan bir araştırma ise Türkiye’de Google üzerinden en çok aranan kategorileri ele aldı. Buna göre önceki aylarda göre önemli değişiklikler söz konusu.

    Bahar döneminde okul aramaları öne çıktı. Üç büyük şehir; İstanbul, Ankara ve İzmir’de bu yöndeki aramaların, önceki aya göre yüzde 160 arttığı kaydedildi.

    Halı ve kilim yıkamacıları

    Halı ve kilim yıkamacıları aramalarında da yüzde 50 artış görüldü. Bahar temizliği için yoğun araştırmalara girildiği görülüyor; web aramalarını cinsiyet bazında yüzde 65’le kadınların gerçekleştirdiği görülüyor. Yaş aralığı ise 25-34.

    Tatil aramaları

    Beklenildiği üzere tatil aramaları da hareketlendi. Önceki aya göre yüzde 33 oranında artış olduğu görüldü. Bu kategorideki aramaları yüzde 52’yle kadınların gerçekleştirdiği bulgusuna ulaşılıyor. Otel aramaları da yüzde 44 arttı.

    Stres çarkı trendi

    İlginç bir trend oluşturan stres çarkı adlı oyuncak da Google’da en çok arananlar arasında dahil olmuşa benziyor. Aramaların yüzde 99 oranında erkekler arasında yapıldığı ise dikkatlerden kaçmıyor. En çok arama yapılan şehirler İstanbul, Ankara ve Diyarbakır.

    Microsoft Surface Laptop ve Windows 10 S tanıtıldı

    microsoft-surface-laptop

    Önde gelen teknoloji şirketi Microsoft, gerçekleştirilen lansmanla Surface Laptop adını alan yeni dizüstü bilgisayarı ile Windows 10 S işletim sistemini kamuoyuna tanıttı. Surface Laptop da Microsoft S’nin kullanılacağı kaydedildi. Ayrıca bilgisayarda Google’a yönelik bir dizi ‘önlemin’ alınmış olduğu gözden kaçmadı. Detaylar ilginç…

    Yeni Microsoft modelinde önyüklü web tarayıcısı olarak Google’ın Chrome’u ve arama motoru uygulaması bulunmuyor. Öne çıkan özellikleri ise 7. (https://ayvnews.com/) Nesil Intel Core i5 ve i7 işlemci alternatifleri ile gelmesi, dokunmatik ekran, 128-512 GB arasında seçilebilir SSD, 4-16 GB arası RAM ve Intel HD 620-640 grafiklerle farklı konfigürasyonlarla sunulması şeklinde . Ürünün 14,5 saat gibi son derece iddialı bir pil dayanıklılığına sahip olduğu belirtiliyor. Renk seçenekleri platinyum, şarap rengi, kobalt mavisi ve karbon sarısı. 1,25 kg ağırlığı ve 1,4 cm kalınlığı ile oldukça kompakt bir model vaat eden Microsoft, fiyat etiketlerini de açıkladı. ABD için 999 dolardan başlayan fiyatlar, en üst modelde ise 2.199 dolara yükseliyor.

    Fiyat anlamında Surface Pro ve Surface Book’la karşılaştırıldığında nispeten daha bütçe dostu tercihler yaptığı görülen Microsoft, söz konusu modeliyle Apple’ın MacBook Air modeli ve diğer Windows ultrabook’larla rekabet etmeyi planlıyor.

    Yeni işletim sistemiyle daha geniş kesimler için erişilebilir modeller sunmayı planlayan Microsoft, 189 dolardan başlayan giriş seviyesi Windows 10 S ürünleri sunmayı planlıyor.

    Microsoft CEO’su Satya Nadella, eğitimcilerin daimi ihtiyaçları var, teknoloji buna odaklanmalı ifadelerini kullanarak yeni modellerin özellikle okullara yönelik toplu satışları da kapsayacak şekilde geleceğine işaret ediyor.

    NOT: Görseller Microsoft.com’dan alınmıştır.

    Akıllı Evlere Yön Veren Teknolojiler

           Emlakçılık ve teknoloji, başta birbiri ile çok ta ilişkili gibi durmuyor olsa da, yakın gelecekte emlakçıların teknoloji konusundaki bilgilerini geliştirmelerinin kendilerine büyük kazanım sağlayacağını söylemeliyim.  Şeylerin interneti de diyebileceğimiz Nesnelerin İnterneti kavramı, dünyayı kasıp kavurmaya başladı. Özellikle genç kesimin ev ve gayrimenkul tercihlerinde etkin rol oynayacak akıllı sensörler, tam anlamı ile günlük yaşamın bir parçası haline geliyor. Bu konuda, Millennials’ın yaptığı araştırmaya göre; akıllı ev için daha fazla para harcayabileceğini söyleyen kişilerin oranı neredeyse yüzde 86’ya ulaşmış durumda. Yine yapılan araştırmalar göre; 2016 yılında dünya genelinde yaklaşık 80 milyon civarında akıllı ev cihazı teslimatı yapıldı. Bu sayı daha önceki yıla göre yüzde 64’lük bir artışa tekabül ediyor. Tabi büyümenin bu yıl içinde de katlanarak artması bekleniyor.

             Bu istatistiklere bakıldığında; akıllı ev ve Nesnelerin Interneti (IoT) kavramları birbiri ile oldukça ilişkili hale geliyor. Nesnelerin interneti kapsamındaki akıllı evlere yön veren teknolojileri daha ayrıntılı olarak inceleyerek yazıma davam etmek istiyorum.

    Akıllı Ev Güvenlik Kameraları

          Geçmişte olduğu gibi günümüzde de güvenlik oldukça önemli hale gelmiş durumda. Güvenliğin dijitalleşmesi, her an her yerden güvenlik sistemlerine bağlanabilmek, güvenlik ihlallerinden anında haberdar olunabilecek sistemlerin geliştirilmesi, bu konuya verilen önemin bir göstergesi.  Yapılan araştırmalar göre; bir evde güvenlik kamera sisteminin olması, hırsızlar üzerinde yüzde 60 oranında caydırıcı etki yapıyor.

          Güvenlik kameralarının belirlenen odalar veya alanlarda hareket duyarlı olması, hareket durumunda bilgi göndermeye başlaması ve istenirse bu sistemin merkezi bir güvenlik sistemine bağlanması, daha fazla tercih edilmelerine sebep oluyor. Akıllı evdeki kamera sistemi, aynı zamanda evdeki diğer akıllı cihazlar ile birlikte çalışarak, sorun durumunda istenilen işlemler için tetikleyici rol üstlenebiliyor. Sistem kullanıcısının belirlediği kriterler çerçevesinde İnternet’e bağlanarak kullanıcısına bilgi verebiliyor. Sadece güvenlik ihlali durumunda bilgi göndermeye başlaması sayesinde, devamlı internetten veri göndermesine de gerek kalmıyor.

    Birbirine Bağlı Termostatlar

          Ev sahipleri için enerji tüketiminde tasarruf oldukça önemli. Kullanılan cihazların daha fazla çalışarak enerji tüketmesi daha fazla fatura demek olduğundan, sürekli kullanılan aydınlatma, soğutma ve ısıtma yapan cihazlarının enerji tüketimini kontrol altına almak, teknolojinin getirdiği olanaklar ile artık mümkün hale gelmiş durumda. Isıtma, aydınlatma ve soğutma yapan cihazların birbiri ile bağlantılı çalışan akıllı termostat ile entegre olması ile enerji tasarrufu sağlanabiliyor. Bağlı termostatlar, enerji kullanım alışkanlıklarını öğrenerek ona göre çalışma tercihleri geliştirebiliyor.  Ev sakinlerinin evde olmaları ya da olmamalarına göre farklı çalışma senaryoları oluşturabiliyor.  Sıcaklığı otomatik ayarlayıp, sıcaklık durumu hakkında ev sahibine bilgi verebiliyor, duruma göre gerekli değişiklikleri yapabiliyorlar.

         Yapılan araştırmalara göre; akıllı evlerde akıllı termostatların kullanılması sonucu, ödenen faturalarda yüzde 12 ile 23 arasında tasarruf sağlandığını ortaya konulmuş.  Evde akıllı termostat sisteminin olması, aynı zamanda evin emlak değerininde artmasında da etken rol oynuyor.

    Akıllı Garaj Kapıları

           Garaj kapısını açık unutup evden ayrılanların imdadına yetişen bu sistemde, istenilen yerden garaj kapısının durumunu kontrol edilip, açıp kapatılabiliyor. Akıllı telefona yüklenen bir uygulama sayesinde, kapının durumu kontrol edilebiliyor. Akıllı garaj kapı sistemi, aynı zamanda ev güvenliğine de katkı sağlıyor.

    Akıllı Sulama Sistemi

           Çağımızın en önemli doğal kaynaklarından birisi de su. Özellikle sulama konusunda akıllı sistemler kullanmak, gerek aile bütçesine tasarruf sağlaması ve gerekse de kaynak israfını önleme bakımından etkilidir.  Akıllı sulama sistemi sayesinde, evdeki olası bahçe sulama işleri, istenilen zamanda ve belirlenen miktar kadar su kullanılmasını sağlayabiliyor.

    Akıllı Kaçak Sensörleri

           Akıllı evlerde kullanılabilecek  yangın, duman, karbonmonoksit, radon, rutubet dedektörleri, güvenli bir ev ortamı için yardımcı cihazlardır.  Ev içindeki havayı kontrol edip, toksinleri tespit edebilen cihazlar bile geliştirilmiş durumda. Bu sensörler sayesinde, ev içinde daha sağlıklı bir yaşam ortamı oluşturulabiliyor.

    Bu yazın en trend giyilebilir teknoloji ürünleri!

    0

    Eğer akıllı cihazların son yıllardaki evrimini yakından takip ediyorsanız, mobil cihazların hemen yanı başında yükselen yeni bir kavramı; giyilebilir teknolojiyi mutlaka görmüşsünüz demektir.  Teknolojinin yapabilecekleri konusunda bambaşka bir perspektife sahip olan giyilebilir ürünler, gün geçtikçe hayatımızın çeşitli alanlarına yerleşiyorlar ve yapabildikleri hiç de küçümsenecek işler değil… Bu yazımızda giyilebilir teknolojiyi, yeni ve en son trendlerini inceleme fırsat bulacağız.

    Moda ve teknolojinin ortak trendi: Giyilebilir Teknoloji!

    Internot Of Things (Nesnelerin İnterneti – IoT) içerisinde yer alan kablosuz giyilebilir teknoloji ürünlerinin sahip olduğu en büyük özellikleri, insanı en iyi şekilde anlayacak ve analiz edecek bir yapıda olmalarıdır.  Kalp ve nabız atışlarımız, adımlarımız, mimiklerimiz, el ve göz hareketlerimiz… Kısaca bize dair ve varsa bunları veri olarak alan giyilebilir teknoloji ürünleri, bunları yorumlayarak bize sonuç verirler.  Örneğin bir akıllı saati ele alalım: Spor yaparken adımlarımızı sayabilir. Adım sayımızdan yola çıkarak kat ettiğimiz mesafeyi ölçebilir, ortalama bir kalori hesabı çıkararak spor programımıza uyup uymadığımızı bize söyleyebilir.

    Giyilebilir teknolojinin marifetleri ilk kuşak ürünlerde daha çok spor ve sağlık alanlarında ağırlıklı iken, bugün yapay zekâya sahip birer asistan halini almaktalar. Akıllı saatler ve bileklikler, eğlence sektöründe yıldızı parlayan VR (Sanal gerçeklik) gözlükleri, akıllı takılar, akıllı gözlükler hatta akıllı kıyafetler… Başlı başına kendi moda ve trendini yaratan son derece kullanışlı bir teknolojiden bahsediyoruz. Zira giyilebilir teknoloji ürünü akıllı cihazlar sayesinde akıllı telefonlarımıza, hatta bilgisayarlarımıza kablosuz olarak bağlanarak müzik dinlemekten, arama ve mesajlaşmaya; spor ve fitness uygulamalarından, yönetim ve iş organizatörlüğüne kadar; pek çok görevi yapabiliyoruz. Sahip oldukları teknolojilerle ve gittikçe güçlenen yazılımları sayesinde giyilebilir teknolojiler, bize artık daha yakınlar ve bizi daha fazla anlıyorlar.   

    Sıra dışı teknolojik ürünler, sıra dışı yeteneklere sahipler!

    1) Levi’s Commuter Trucker Jacket

    “Akıllı kıyafet” kategorisindeki en somut ürünlerin başında gelen bu ceket, 2017’nin sonlarına doğru 350$’lık bir etiketle piyasa çıkacak. Sıradan bir ceket için gerçekten uçuk bir rakam değil mi? Yapabildiklerini öğrenince, fikrinizi değiştireceğini düşünüyorum.

    Commuter Trucker ceketinin sol kolunda yer alan touchpad aracılığıyla müzik çalarınızı kontrol edebilir, gelen aramaları kabul etme/reddetme gibi işlemleri gerçekleştirebilirsiniz. Hafifçe dokunduğunuzda size saati söylemek gibi birçok temel fonksiyona sahip olacak bu ceket, tek şarjla birkaç gün boyunca kullanılabilecek.

    2) Microsoft HoloLens

    Gelecekten avuçlarımıza düşmüş gibi görünen bu karmaşık gerçeklik başlığına dair Microsoft henüz bir çıkış tarihi duyurmamış olsa da, geliştiriciler için sunulan kitler çoktan tükendi bile.  HoloLens, derinliği algılayan bir kameranın yardımıyla baş ve el hareketlerinizi takip ederek bulunduğunuz ortamdaki nesnelerin üzerine üç boyutlu holografik görüntüler yerleştirebiliyor.

    Bu “iliştirilmiş” görüntüler tam olarak birer gerçek 3D model gibi işliyor ve ellerinizle bu nesneleri manipüle edebilmeniz mümkün oluyor. HoloLens, şu anda çeşitli geliştiricilere Microsoft tarafından sağlanmış durumda ve bu işlevselliğe uygun oyunların ve uygulamaların geliştirilmesi adına kullanılıyor.

    3) Blocks

    Başlangıçta Intel’e ait bir yarışmada fikir olarak ortaya çıkan bu akıllı saat, tıpkı Google’ın Project Ara çalışması gibi modüler yapıda olmayı ve kullanıcıların istedikleri özellikleri cihazlarına ekleyip çıkarabilmelerini amaçlıyordu. Project Ara ile en büyük farkı, bu modülerlik bir akıllı saat için uygulanacaktı. Müşteriler ana ekran ve işleticiyi satın aldıktan sonra temassız ödeme, daha büyük pil, GPS radyo, kalp atışı sensörü gibi özellikleri modüler olarak akıllı saatlerine ekleyerek kullanabileceklerdi.

    Blocks’ın takipçileri, onu gerçekten de uzun süredir bekliyorlar. Birkaç defa ertelenen tedarik tarihlerinden sonra, artık bir süredir bazı beta testi kullanıcıları bu akıllı saati deniyorlar. Tahminler 2017’nin üçüncü çeyreğinden sonra piyasaya çıkacağı yönünde.

    Teknoloji ve Moda! Giyilebilir ürünler, bu iki kavramı yan yana getirdi.

    Şu anda birçoğumuzun bildiği hatta kullandığı akıllı saatler ve bileklikler üçüncü ve dördüncü nesilleriyle piyasadalar. İnsanın giyim ve aksesuarını betimleyen moda olgusu yavaş yavaş bu alana da dokunarak, başlı başına bir trend oluşturuyor. Akıllı saat ve bilekliklerle gösteri ve defileler yapılıyor, mevsimin ve sezonun trendleri belirleniyor. Sizler için bu yılın birkaç trend haberinden de kısaca bahsedeceğim.

    Şıklığın adı sorulduğu zaman akla gelebilecek iki isim: Emporio Armani ve Diesel… Bu firmalar da kendi tasarım anlayışlarına uygun ve stil sahibi akıllı saatler üzerinde çalışıyorlar. Her iki markanın akıllı saatlerinde de AMOLED ekran ve Snapdragon Wear 2100 işlemcisini görüyoruz. Emporio Armani Connected ve Diesel On isimleriyle gündeme gelen bu akıllı saatlerden sonra, daha pek çok giyim ve aksesuar firmasının da kendi prototiplerini üretebileceğini söylemek öyle sanıyorum ki yanlış olmaz.  Hâlihazırda Michael Kors, Fossil, Hugo Boss ve Tomy Hilfiger markalarında da akıllı saat çalışmaları yapılıyor ve ürün prototipleri birer birer gün ışığına çıkıyor.


    Artık giyim ve aksesuarın hatırı sayılır isimleri, moda anlayışlarını teknoloji ile buluşturuyor ve rekabetlerini burada sürdürmeyi hedefliyorlar.