Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 1634

    Instagram’a link paylaşma özelliği geldi

    Popüler sosyal medya ağları arasındaki Instagram, aynı zamanda son yılların yükselişteki platformlarından biri. İlk olarak fotoğraf paylaşımı odaklı başlayan kullanım yapısı, günümüzde videodan filtre içerikli görsellere kadar geniş bir çerçeveye ulaşmış durumda. Platformun yoğun şekilde kullanılan bölümlerinden biri de şüphesiz mesajlaşma servisi. Instagram Direct adıyla bilinen mesajlaşma servisi sayesinde sadece birbirini tanıyan kimseler arasında değil, ünlü kişilerle iletişim kurmak dahi mümkün olabiliyor. Uzun yıllardır beklenen yeni bir özellik ise Instagram Direct’in kullanımına yeni boyutlar katmaya aday.

    Instagram Direct ile kısa süre içinde link paylaşımı mümkün oluyor. Bu sayede kullanıcılar, birbirlerine çeşitli web sitelerinin linklerini, mesaj yoluyla gönderebilme olanağı ile tanışıyor. Diğer yandan ilgili özelliğin büyük bir sürpriz olduğunun altını çizmek gerekiyor.

    2013 yılında ilk kez yayınlandığında ilgi gören mesajlaşma servisi, 4 yıl boyunca link paylaşımına izin vermiyordu. Yeni özelliğin kullanım sıklığını ve yoğunluğunu artırmaya yönelik olduğuna şüphe yok. Diğer taraftan acaba Instagram paylaşımlarında da tıklanabilir link paylaşımı söz konusu olur mu soruları da akıllara gelmiş durumda. Bilindiği üzere halihazırda Instagram’da paylaşım yapılırken açıklama kısmına web sitesi bağlantısı verilemiyor.

    Instagram Direct, link paylaşım özelliğinin yanı sıra fotoğraf, video gibi multimedyaların orijinal boyutlarının yatay veya dikey olarak paylaşımına da olanak tanımaya başlıyor. Tüm bu yeniliklerin son Instagram güncellemesi ile birlikte geleceğini de belirtelim.

    Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    WannaCry Türkiye’yi doğrudan hedeflemedi ama…

    Türkiye’de WannaCry’ın etkileri ile başedilmeye devam ediliyor. Çok sayıda kişi ve kuruluşu etkileyen bu küresel siber saldırının etkileri devam ederken yeni bir tehdidin tam olarak ülkemizi hedeflediği ortaya çıktı. Türkiye’de, mobil bankacılık kullanıcılarını tehdit eden Bankbot şeklinde adlandırılmış durumda ve 16 Türk bankasının hedefte olduğu kaydediliyor…

    Zararlı yazılım, Türkiye’de film izlemek için gerekli olduğunu belirtilen sahte Flash Player uygulamaları ile bulaşıyor. ESET Güvenlik Araştırmacısı Lukas Stefanko’ya göre ‘saldırı büyüyebilir’. Çünkü zararlı yazılımın kaynak kodları Rus yeraltı forumlarında ücretsiz olarak dağıtılıyor.

    WannaCry saldırısıyla neredeyse eşzamanlı olarak gelişen ama ağırlıklı olarak Türkiye’yi hedef aldığı bildirilen Bankbot, telefon üzerinden film izlemek isteyenleri, gerekli olduğunu belirterek sahte bir Flash Player uygulamasına yönlendiriyor. Uygulamayı indirince de truva atı bulaşıyor.

    Zararlı yazılım, bulaştığı cihazdaki yasal bankacılık uygulamalarını tespit ediyor ve sahte bir form hazırlayarak kullanıcının bilgilerini bu forma girmesini sağlıyor. Böylece de mobil bankacılık müşterilerinin oturum açma bilgilerine ulaşıyor.

    Saldırganların sunucuları Dubai’de

    Bugüne kadar 11 farklı sunucu kullanılarak, ağırlıklı olarak Türkiye’den olmak üzere en azından 640 kullanıcının etkilendiğini tespit edildiği bildirdi. Saldırganların sunucuları ise Dubai’de görünüyor.

    ESET Güvenlik Araştırmacısı Lukas Stefanko, Flash Player uygulamalarına dikkat edilmesini ve karşınıza çıkan her yerden indirilmemesi konusunda uyarıda bulunuyor. Ayrıca bilgisayarlarda olduğu gibi akıllı telefonlarda da güncel ve proaktif bir mobil güvenlik uygulaması kullanımının öneminin altı çiziyor.

    Lenovo çift markalı stratejisinde değişikliğe gitmeyecek

    0

    Teknoloji dünyasında spekülasyonlar, kamuoyu açısından olmazsa olmazlar arasındadır. Bunu futbol takımlarının yaz boyunca devam eden transfer söylentilerine de benzetebilmek mümkün, sayısız futbolcu isminin birlikte anıldığı kulüpler, bazen neredeyse sıfır transferle sezona başlayabilir. Teknoloji tarafında geçtiğimiz aylarda ortaya çıkan bir spekülasyon, tanınmış markalardan Lenovo’nun mobil pazarlara yönelik kendi markasını konumlandırma stratejilerinde değişikliğe hazırlandığı yönünde gelmişti.

    Lenovo’nun satın aldığı Motorola markası üzerinden, sonraki akıllı telefonlarını duyurarak kendi adını geri planda tutmaya hazırlandığı şeklinde çeşitli analizler, raporlar ve iddialar kamuoyunda yer bulmuştu. Konuyla ilgili uzun süredir sessizliğini koruyan Lenovo, sürpriz bir açıklamada bulundu.

    Konuya açıklık getiren ifadeler, Lenovo şirketinin CEO’su Yang Yuanqinq tarafından bir röportaj sırasında kendisine sorulan  soruya yanıt şeklinde geldi. Yuanqinq gazetecilere verdiği demeçte, şirketin hem Lenovo hem de Motorola markaları üzerinden, çift markalı stratejisini sürdüreceğini belirtti. Bu sayede şirketin, Lenovo yerine Motorola markası üzerinden cihaz sunmaya başlayacağı yönündeki iddialar yalanlandı.

    Öte yandan ABD ve birkaç başka pazarında Motorola markası altındaki cihazların öne çıktığı net bir şekilde görülüyor. Bazı pazarlarda ise sadece Lenovo markası yoğun talep görmeye devam ediyor…

    Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    Android’deki Fotoğraflar uygulaması 1 milyar indirilme sayısına ulaştı

    Mobil uygulamaların cihazlara indirilme rakamlarına dair çarpıcı bir veri daha kamuoyuyla paylaşıldı. Google’ın Android uygulama mağazası Play Store’daki Fotoğraflar uygulamasının dünya genelinde 1 milyar cihaza yüklenmiş olduğu duyuruldu.

    Bu önemli kilometre taşı, uygulamanın popülaritesine dair yeni göstergeler arasına dahil oluyor. İlginç detay ise Fotoğraflar uygulamasının 2 sene önce yayınlanmış olması, dolayısıyla nispeten çok da uzun olmayan bir süre içerisinde söz konusu başarıya ulaşıldığı görülüyor.

    Öte yandan geçtiğimiz günlerde tamamlanan Google I / O adlı geliştirici odaklı konferans dizisi sırasında teknoloji şirketi, Fotoğraflar uygulamasının aylık 500 milyon aktif kullanıma ulaştığını da kaydetti. Bu veri, bir ay içerisinde Google’ın Fotoğraflar uygulamasının en az 1 kez olmak üzere yarım milyar kişi tarafından ziyaret edildiği anlamına geliyor. Aylık aktif kullanıcı sayısının bir önceki yıla göre 300 milyonluk artış gösterdiği de belirtilen detaylar arasında yer almıştı. Özetle Android kullanıcıları açısından Fotoğraflar uygulaması, dünyanın her yerinde yoğun ilgi görmeye, aktif şekilde kullanılmaya devam ediliyor.

    Konuyla bağlantılı bir diğer bilgi olarak Google’ın Fotoğraflar uygulamasının yanı sıra kullanıcılarına Arşiv adını alacak yeni bir özellik sunması bekleniyor. Bu özellikle, ana görünümde bazı fotoğraf ve videolar gizlenebilecek. Bu fonksiyonunun yakın zamanda kullanıma sunulması güçlü bir ihtimal.

    Teknoloji dünyasına dair öne çıkan gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    iCloud Hesabınızı Nasıl Korursunuz?

          iCloud, Apple’ın  sağlamış olduğu bulut üzerinde veri yedekleme hizmetidir. Firma; iPad, iPod, iPhone, Mac vs.  cihazlardan kullanıcılarına bu hizmeti ücretsiz olarak faydalanabilme imkanını sunmaktadır. Yapılan araştırmalara göre; iCloud kullanıcılarının büyük bir kısmının bu serviste kullandıkları şifreleri Facebook ve Twitter gibi diğer sosyal ağlarda da kullandıklarını ortaya koymuş. Geçmişte iCloud servisinde yaşanan sorunlarında, diğer servislerde kullanılan şifreler ile aynı  şifrenin kullanılmasından kaynaklanma ihtimali bulunuyor. Bu durum, her servis için farklı parola kullanılmasının ne kadar önemli olduğunu da ortaya koyuyor. Apple, iCloud servisinde güvenliği sağlama konusunda gerekli çalışmayı yaptığını, kendi servislerinde açık olmadığını ifade etmiş olsa da, bu tür güvenlik sorunlarının ortaya çıkmaması için nelere dikkat edilmesi gerektiğini aşağıda sıralamaya çalıştım.

    Kompleks Şifre Kullanmak

        Öncelikle halen kullanılan şifre, farklı servislerde de kullanılıyorsa, ilk iş olarak şifrenin değiştirilmesi oldukça önemli. Kullanılacak şifrenin; en az bir büyük harf, en az bir sayısal karakter, tekrar etmeyen karakterler ve minimum sekiz haneli olmasına özellikle dikkat etmekte yarar var.

    İki Kademeli Güvenlik Doğrulaması Kullanmak

           iCloud hesabına girişte iki kademeli kimlik doğrulama servisini kullanmak, bir şekilde hesap parolası ele geçse de,  hesabın ikinci bir güvenlik kalkanı ile korunması anlamına gelir. İki kademeli doğrulama aktif edildikten sonra, hesaba giriş yapılmak istenildiğinde, telefona bir kod gönderilir. Kullanıcı parolası girildikten sonra,  gelen ekrana söz konusu kod girildiğinde hesaba giriş yapılabilir. Telefona gönderilen bu giriş kodunun tek kullanımlık olduğunu da söylemeliyim.

    Hesabınıza Hangi Ortamlardan Giriş Yapıldığını Kontrol Etmek

         Belli zamanlarda iCloud hesabınıza giriş yapmış cihazların listelerini görmek, hesap güvenliğiniz için fikir verecektir. Hangi ortamlardan hesabınıza erişim sağlandığını, hangi cihazlardan giriş yapıldığını, giriş yapma zamanı gibi konularda bilgi almak, güvenlik konusunda yardımcı olacaktır.

    Şifre Yöneticisi Kullanmak

         Yazımın başında da ifade ettiğim gibi; her servis için farklı bir şifre kullanmak, hesap güvenliği için çok önemli. Günümüz mobil dünya ortamında, o kadar fazla servis kullanılıyor ki, her servis için farklı şifre kullanmak, hatırlama sorununu da beraberinde getiriyor.  Her servis için farklı şifre kullanmanın kolay yollarından birisi de, şifre yönetim uygulamaları kullanmak. Bu uygulamalar sayesinde, hem farklı servisler için değişik şifre kullanabilir, hem de hatırlama derdine son verebilirsiniz.

    Mobil Ortamlarda iCloud Servisinin Ayarlarının Dikkatli Yapılması

          iCloud servisini hangi uygulamaların kullandığı oldukça önemlidir. Eğer gerekli ayarlamalar yapılmamış ise, iCloud senkronizasyonu açıkken çekilen fotoğraflar otomatik olarak hesaba aktarılır. Bu durumun yaratabileceği potansiyel güvenlik sorunlarını ortadan kaldırmak için iPhone, iPad, Mac ve Windows  ortamlar üzerinde, iCloud senkronizasyonunun her servis için açık tutulmamasında yarar var. Kullanılan cihazlardaki iCloud’u kullanan uygulamaların kontrol edilmesi, ihtiyaç olmayanların kapatılması uygun olacaktır.

          Bu noktaya kadar iCloud hesabının güvenliği konusunda yapılması gerekenlerden bahsettim. Apple, aynı zamanda iCloud hesabının güvenliği konusunda anahtar zinciri de kullanıyor.

    iCloud Anahtar Zinciri

        iCloud Anahtar Zinciri şifrelemesi anahtarları, kullanılan cihazlarda oluşturulur ve Apple bu anahtarlara ulaşamaz. Apple’ın sunucularından yalnızca şifrelenmiş anahtar zinciri verileri geçer ve Apple, bu verilerin şifresini çözmek için kullanılabilecek anahtarın hiçbirine erişemez. Apple, iCloud Anahtar Zincirinin içeriklerine erişemez veya bunları göremez. iCloud Anahtar Zincirine yalnızca onaylanan güvenilir aygıtlar erişebilir. İleri düzey ayarlar, dört basamaktan uzun bir iCloud Güvenlik Kodu seçilmesine veya cihazın sahibi yerine bir kod oluşturulmasına olanak sağlar.

     

    4G özellikli en küçük akıllı telefon Jelly ile tanışın

    Kickstarter, şüphesiz teknoloji girişimcileri için altın değerinde bir platform. Planlanan, projelendirilen fikirlerin ihtiyaç duyduğu fonun belirtilmesi ve ardından dünyanın her yerinden insanların bağışta bulunması şeklinde özetlenebilen prensibi ile hayat bulmuş sayısız teknoloji aygıtı, ilgi çekici yazılımlar görüldü. İşte bu zincirin yeni halkalarından biri, dünyanın en küçük 4G özellikli akıllı telefonu Jelly…

    Boyutlarıyla şaşırtan akıllı telefon, 30 bin dolarlık fon toplamak için açılan Kickstarter sayfası üzerinden 1 milyon doların üzerinde bağışa ulaştı. Bu başarıya 1 aylık fon toplama süresi dolmadan ulaşan Jelly’nin 1,5 milyon dolar barajını geçebileceği kaydediliyor…

    Son derece kompakt bir 4G telefon modeli olan Jelly, 1.3 cm kalınlık, 9 cm uzunluk ve 4 cm genişlik ölçülerinde. 2,45 inçlik 240 x 450 piksel çözünürlüklü ekrana sahip.

    1 GB RAM, 8 GB dahili depolama kapasitesi, 950 mAh pil kapasitesi, 2 MP ön/8 MP arka kamera, 1.1 GHz hızında çalışan işlemci ve elbette 4G LTE desteği ile geliyor. Cihaz, 802.11bn WiFi, Bluetooth 4.0, GPS gibi özellikler de sunuyor ve çift SIM desteği de mevcut. Yazılım tarafında Android 7.0 Nougat’ın önyüklü olduğu belirtiliyor.

    Planlanan fonun çok üzerine çıkan Jelly projesinin sonraki aşaması ise ilk aşamada bağışta bulunan ve ön sipariş veren kimselere cihazların ulaştırılması. Bu noktada ilk gönderilerin 2017 Ağustos’unda başlayacağı açıklandı.

    Ürünle birlikte yedek pil, kılıf ve kola bağlama aparatı gibi aksesuarlar da satışa sunulmuş durumda. Arkasındaki kişilerle birlikte Jelly’nin ilham veren bir teknoloji girişimciliği hikayesi olduğuna şüphe yok.

    Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    Mini drone DJI Spark ve Garmin’in aksiyon kamerası VIRB 360 tanıtıldı

    Önde gelen drone markalarından DJI, yeni modeli Spark’ı lanse etti. ‘Mini drone’ şeklinde tanımlanan Spark’ın bir selfie drone olmadığının ise altı özenle çiziliyor. Eğlenceli aygıtın teknik özellikleri de son derece iddialı.

    Yeni drone’un ağırlığı sadece 300 gram. Kolaylıkla taşınabilidiği kaydediliyor. Ölçüleri ise 143×143×55 mm seviyesinde. Özetle bir hayli küçük.

    12 MP kamerası 1/2.3 inç sensörle geliyor. f/2.6 diyafram açıklığına sahip lensi ile düşük ışıkta nispeten net fotoğraflar elde edebilmek mümkün. Maksimum 3.968×2.976 çözünürlükte fotoğraf çekebilen drone ile 30fps hızda 1080p video kaydı gerçekleştirilebiliyor. Kamerası mekanik görüntü sabitleyicisi sisteme de sahip. DJI Spark, el hareketleriyle kontrol edilebilen bir model. Yukarı ve uzağa hareket ettirilebiliyor, fotoğraf çekiyor.

    Maksimum 50km/s hızla hareket edebilen DJI Spark, tam dolu piliyle 16 dakika hareket halinde kalabiliyor. Drone, beyaz, mavi, yeşil, kırmızı, sarı renk alternatifleri ile ABD ve bazı ülkelerde ön siparişleri alınır durumda.

    Bir haber de Garmin’den…

    Öte yandan uzun süredir yeni bir ürün tanıtmayan Garmin, 4K çözünürlükte kayıt gerçekleştirebilen aksiyon kamerası VIRB 360’ı duyurdu. Dayanıklı tasarımıyla dikkat çeken aygıt, aynı zamanda 15 MP fotoğraf çekebiliyor. Adından da anlaşılacağı üzere 360 derece görüntü kaydına imkan tanıyan Garmin VIRB 360, sanal gerçeklik ve 360 derece görüntü ihtiyacı duyulan çeşitli alanlar için ilgi çekici alternatifler arasına dahil oluyor.

    MediaMarkt Gamezone Cup 2017’nin şampiyonu belli oldu

    Gamezone alanlarıyla oyunseverleri en iyi gaming ürünlerle buluşturan MediaMarkt, Beylikdüzü mağazasında gerçekleştirdiği Gamezone Cup 2017 Finali’nde iki yüze yakın katılımcıya heyecanlı anlar yaşattı

    e-Spor’a verdiği desteği hız kesmeden sürdüren Avrupa’nın 1 numaralı elektronik perakendecisi MediaMarkt, 20 Mayıs’ta Beylikdüzü mağazasında gerçekleştirdiği Gamezone Cup 2017 Finali’nde oyun tutkunlarını bir araya getirdi. İki yüze yakın kişinin katıldığı etkinlikte oyunseverler League of Legends heyecanını doyasıya yaşarken, binin üzerinde izleyici de canlı yayında bu coşkuya ortak oldu.

    Finalin birincisi Can Dostlar oldu

    90BPM karşısında verdiği kıyasıya mücadelede galip gelen Can Dostlar ve League of Legends’ın efsane takımı Dark Passage oyuncuları, çıktıkları karma gösteri maçıyla e-Spor meraklılarının ilgi odağı oldu. Finalde birinci olan Can Dostlar takımı MediaMarkt’tan 5000 TL’lik hediye çekine sahip olurken, ikinci gelen 90BPM ise 2.500 TL’lik hediye çeki kazandı.

    Oyun tutkunları Dark Passage üyeleriyle tanışma fırsatı buldu

    Etkinlik sonunda Dark Passage oyuncuları ile yüz yüze tanışma ve imza alma şansı bulan misafirler aynı zamanda mağaza içinde oyunculara yönelik tasarlanan Gamezone alanını ve oyun karakterlerinin gerçek hayatta yer bulduğu Cosplay köşesini deneyimlediler. Ayrıca katılımcılar etkinlikte bulunan Asus ve Steel Series’in stantlarını ziyaret ederek gaming ürünlerini inceleme fırsatı da buldu.

    Sonraki Far Cry sürpriz bir şekilde ‘egzotik’ ülkelerde geçmeyecek!

    Rota Amerika…

    Far Cry serisi, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de yoğun ilgi gören video oyunları arasında yer alıyor. Yapımın ana hatlarının ise heyecan dolu aksiyon öğeleri, ağır silahlar ve birbirinden ilginç karakterlerle çevrili olduğu da bilinir. Ayrıca serideki oyunların ‘egzotik’ ülkelerde, örneğin Afrika’da Himalayalar veya Asya Pasifik adalarındaki –hayali ülkelerde- geçtiğini de unutmamak gerek. Ancak merakla beklenen sonraki Far Cry’da işler değişecek gibi görünüyor.

    Her yıl düzenlenen E3 oyun konferansı kapsamında duyurulacağı açıklanan Far Cry 5 için yayınlanan yeni bir görsel (üstte), şimdiye kadar ki yapımlardan farklı olarak heyecanın ABD sınırlarına taşınacağına işaret ediyor. Yeni karakterlerin de Amerikalılar olduğu dikkatlerden kaçmıyor. Leonardo da Vinci’nin Son Akşam Yemeği tablosundan ilham alındığı görülen görselde şiddet, siyaset ve din içerikli bir dizi sübliminal mesajın verildiği de görülüyor.

    Görseldeki Amerikalıların ellerindeki bıçaklarıyla pek de masum olmadıkları açık. Masada ise pasta, cam bir sürahi, boş bir içki şişesi, silahlar, çiğ biftek, Amerikan bayrağı, bir demir haç göze çarpan diğer detaylar arasında yer alıyor. Sağ taraftaki kurt da göze çarpanlar arasında. Ön plandaki mahkumum sırtındaki SINNER (günahkar) yazısı da yine öne çıkıyor.

    Öte yandan konunun bu kez ABD’de geçecek olması tartışmaları da beraberinde getirdi. Oyunla ilgili forumlarda görüş belirten fanların bir kısmı, yeni gelişmeden memnun olmadıklarını dile getirdiler. Tartışmalar artarak devam ediyor.

    Outlast 2, Hitman, GTA 5, Postal serisi, Mafia 3 gibi ABD’de geçen ve yoğun ilgi gören yapımların ardından Far Cry 5’in de ses getirmesi güçlü bir olasılık.

    Yapım önümüzdeki aylarda oyun severlerle buluşacak…

    Gelişmeleri aktarmayı sürdüreceğiz…

    Küçük Bilgisayarların Yeni Kralı Raspberry Pi Zero W

    Avuç içine sığmasıyla ünlü bilgisayar projesi Raspberry, yeni modeli Pi Zero W’yu duyurdu. 65x30x5mm boyutlarıyla bir bilgisayardan çok kibrit kutusu boyunda devreyi andıran Pi Zero W, eski modeline benzese de bağlantı anlamında farklılıklar sunuyor. W yani (Wireless) harfi 802.11 b/g/n wireless LAN, Bluetooth 4.1 ve Bluetooth Low Energy (BLE) desteği sunuyor. Önceki modelin tek çekirdekli 1GHz işlemcisini (Broadcom BCM2835) ve 512 MB RAM’ini koruyan Pi Zero W’nun bir artı özellik daha mevcut. O da CSI isimli kamera girişi. Dahili kamera girişi sayesinde dönüştürücüye gerek kalmadan uyumlu kamera modüllerini takabiliyorsunuz. Özellikle robotik çalışmalarında öğrencilerin büyük ilgisini çeken bu özellik ve geliştirilmiş kablosuz özelliklerle birlikte ürünün fiyatı 10 dolar civarında. Evet, 10 dolar gerçekten inanılmaz bir fiyat olsa da ürünü salt olarak bu şekilde bulmak biraz zor. Daha ziyade HDMI ve gücünü aldığı mini USB kablosu ve çeşitli programlanabilir devrelerle geliyor. Böyle olunca da fiyat 20 – 40 dolar civarında değişiyor. Ayrıca mini USB’yi USB’ye dönüştüren OTG kablosu ve adaptörlü bir USB çoklayıcı da tavsiye ediliyor. MicroSD kart desteği ile de depolama ihtiyacını karşılayabildiğiniz ürünü ülkemizde de bulmanız mümkün. Samm teknoloji http://www.samm.com ürünün resmi distribütörü olarak hizmet vermekte. Tabii ülkemizde fiyatların vergiler nedeniyle ABD’ye kıyasla yüksek olduğunu hatırlatalım.

    Raspberry’nin tam kitini alırsanız aksesuarlara da sahip oluyorsunuz

    Hafif İşletim Sistemi

    Küçük bilgisayarımızı aldığımız zaman ilk yapmamız gereken işletim sistemini kurmak. Bunun için https://www.raspberrypi.org/downloads/ adresinden Raspbian işletim sistemini indirmemiz gerekiyor. Unix tabanlı ünlü açık kaynak Debian temelli olarak geliştirilen Raspbian’ın “lite” sürümü 300 MB civarında ve kurulduğunda 1.5 GB’dan az yer kaplıyor. Daha fazla derlenmiş program paketiyle gelen Pixel paketinin boyutu ise 1.5 GB civarında ve kurulduğunda 4 GB’a yakın yer kaplıyor. İki sürüm günlük bir kullanıcının her türlü ihtiyacına cevap vermek için tasarlandığı için ikisini de tercih edebilirsiniz. Raspbian, Debian’ın optimizasyon gücünü bir adım daha ileriye taşıyor. Yaklaşık 5 yıllık bir çalışmanın sonucu sadece Raspberry donanımına özel olarak geliştirildiği için işletim sisteminin beklenenden yüksek performans vermesi memnun edici bir gelişme. Yani günümüz bilgisayarlarına göre donanım olarak yetersiz gözükse de Raspberry Pi Zero W emülasyon, ofis ve sunucu işleri ve medya oynatımı gibi birçok yükün altından kalkıyor. Ortalama 50 saniyede açılıp kullanılabilir hale gelen işletim sistemi açıkçası Raspberry ailesinin bir üst modeli Pi 3’e göre iki kat yavaş. Bu da işlemci ve RAM’in yarı güçte olmasından kaynaklanıyor. Eğer Raspberry ailesinden daha yüksek performans bekliyorsanız ülkemizde 130 lira civarında satılan 64-bit dört çekirdekli ARMV8 işlemcili Pi 3’e bakmaya yönlendiriyoruz.

    Bir dergiyle hediye edilen Raspberry ve Google ortak projesi…

     

    Google ve Raspberry Pi ortaklığı

    Raspberry gerçekten ilginç bir ürün. Öyle olduğu için de kayıtsız kalmak mümkün değil. Raspberry Zero W daha çok tek bir işlem için ideal. Raspberry Pi Zero W’nun kullanım amaçları için internette sayısız ilham kaynağı bulunuyor ama biz sizen Google’dan bir örnek verelim.

    Dünya çapında 10 milyondan fazla kullanıcı Raspberry ailesinden bir ürüne sahip. Kullanıcılar kadar Google’ın da dikkatini çeken Raspberry geçtiğimiz günlerde bir çalışmalarını ortaya koydu. Google’ın bilgisayarı hobi olarak kullananlarla flört etmesi çok doğal. Google’ın yeni vizyonlarından biri Artificial Intelligence Yourself (AIF) olarak geçiyor. Projenin patronu Billy Rutledge ise Raspberry ortaklığının yapay zekâ gelişimlerine büyük katkı sağlayacağını belirtiyor. Projeye sayesinde Raspberry’nizi Google Assistant’a çeviriyor. Sanal asistanınız Google Cloud Speech Api’yi de destekliyor. Yani bilgisayarınıza sesli emir verebiliyor, söylediklerinizi yazılı metne dönüştürebiliyorsunuz. Tabii ki komutların değiştirilmesiyle kişiselleştirmeye açık olan platform, kullanıcılara sınırsız ihtimal veriyor. Yurtdışında DIY olarak (Kendin Yap) lanse edilen proje basit bir karton kutu, mikrofon ve Raspberry’e takacağınız ses devresi ve benzer aparatlarla geliyor.