Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 1633

    Parmaklarınıza ne kadar güvenebilirsiniz?

    Dijital güvenlik konusunda parmak izleri uzun zamandır nihai bir tamamlayıcı olarak görülüyor. Parmak izi okuyucular bir süredir artık akıllı telefonlara da entegre oldular. Parmakların tamamen kişiye özel ve çalınması imkansız olması nedeniyle parmak izi okuyucularının çok güvenli olmaları bekleniyor. Ama görünen o ki, tam olarak da öyle değiller. Güvenlik uzmanları, parmak iziyle ilgili 3 önemli efsaneyi mercek altına aldılar.

    Efsane 1: Parmak izleri, parolalardan daha güvenlidir.

    Birçok insanın düşündüğünün aksine biyometrik okuyucular hatasız değiller. Kendilerine has açıkları, zayıf noktaları var, kandırılabilirler. Ayrıca izleri çalınabilir hatta bir fotoğraftan bile kopyalanabilir.

    Örneğin Amerika’yı ziyaret eden 14 – 79 yaş arasındaki herkesin parmak izinin alınması kanuni bir zorunluluktur. Bu arada FBI’ın elinde yaklaşık 100 milyona yakın insanın parmak izi dosyası bulunuyor, üstelik bunların 30 milyondan fazlası hiç suça bulaşmamış insanların izi.

    Söz konusu bu örnek, suçluların erişimine açık olabilecek özel bilgi depolarının varlığını gösteriyor. Eğer bilgiye erişilebiliyor ise, o bilgi çalınabilir ve aynen kredi kartlarında olduğu gibi suçlular tarafından kullanılabilir.

    Efsane 2: Parmak izi kopyalanamaz

    Apple 2013 yılında iPhone 5s’e parmak izi okuyucu dahil ederek yeni bir çığır açtı. Hem telefonunuzun süper koruma altında olacağını hem de Touch ID kullanarak iTunes ve Apple Store üzerinden parola girmeye gerek kalmadan kolaylıkla alışveriş yapabileceğinizi vaat etti.

    Fakat gelin görün ki daha iPhone 5s’in piyasaya çıkmasının üzerinde iki gün geçmişti ki, kendine Starburg diyen bir Alman güvenlik araştırmacısı, herkesin indirebileceği bir yazılım olan VeriFinger’ı kullanarak Alman İçişleri Bakanı‘nın parmak izlerini kopyaladı. Hem de yüksek çözünürlüklü fotoğraflardan faydalanarak.

    Daha günceli; 2016 yılında Biyometrik firması Vkansee, teknolojinin kandırılabileceğini gösterdi. Tek yapmanız gereken biraz kil ve biraz oyun hamuru edinmek. Bu şekilde sensörleri kandırmaya yetecek kadar detaylı parmak izleri edinmek gayet de mümkün oluyordu.

    Efsane 3: Parmak izleri gelecekte parolaların yerini alacak.

    Parmak izlerinin kopyalanarak cihazları kandırmak için kullanılabileceklerini düşünürsek, parolaların yakın zamanda işlevsiz hale gelmesi pek de mümkün görünmüyor.

    PlayStation Plus Haziran ayı oyunları belli oldu

    0

    Sony PlayStation serisinin öneminin gittikçe daha fazla artacağı günlere doğru son sürat yaklaşılıyor. Okulların kapanmasıyla birlikte milyonlarca oyun meraklısı için DualShock’larının tuşları daha yoğun şekilde aşınacak! Merakla beklenen en önemli detay ise şüphesiz PlayStation Plus’ta Haziran ayında sunulacak ücretsiz oyunlar. İşte sevindirici haber!

    PlayStation Türkiye, kısa süre önce sosyal medya üzerinden paylaştığı bir görsel ile Haziran ayı ücretsiz yapımlarının sinyalini yaktı. Buna göre söz konusu oyunlar; Killing Floor 2 ve Life is Strange olacak. Özellikle Life is Strange’in kaçırılmaması gereken bir yapım olduğunun altını çizeceğiz.

    Aylık ödenen bir ücret karşılığı edinilen PlayStation Plus üyeliği ile birlikte oyunculara ücretsiz olarak sunulacak yapımlar, büyük bir sürpriz olmazsa, Killing Floor 2 ve Life is Strange. Killing Floor 2, korku ve şiddet öğelerinin ağırlıklı olduğu bir fps oyunu. Güçlü atmosferi ile reflekslerinizi sürekli hazırda tutmanızı gerekli kılıyor. Episodik hikaye oyunu Life is Strange ise ödüllü PS4 yapımlarından. Son dönemde ücretsiz olarak PlayStation Plus üyeleriyle buluşacak en güçlü oyunlardan biri. Haberin devamında oynanış videosunu izleyebilirsiniz…

    [vsw id=”k6aO4IxhMKA” source=”youtube” width=”425″ height=”344″ autoplay=”no”]

    Sony, 2016 sonunda dünya genelinde 26,4 milyon PlayStation Plus abonesi olduğunu açıklamıştı. Rakamın günümüzde 30 milyona ulaşmış olabileceği tahmin ediliyor.

    Samsung’un sonraki ‘kapaklı’ telefonu ortaya çıktı

    Samsung, Galaxy S8 ve Galaxy S8 Plus ile son dönemin en iddialı akıllı telefonlarının ve daha birçok teknolojik yeniliğin mimarı. Kore merkezli şirketin birçok alanda sürdürdüğü ‘sonraki cihaz’ çalışmalarının boyutlarından birinin kapaklı bir akıllı telefon olduğu ortaya çıktı. Üstelik bu telefon, eğer spekülasyonlar doğruysa Snapdragon 821 çipseti gibi güçlü bir donanıma sahip olacak. Detaylar sürprizlerle dolu…

    Samsung, yaklaşık olarak her sene en az bir adet kapaklı telefon tanıtıyor. Özellikle gelişmekte olan ülkelere yönelik bu hamlelerin sonraki versiyonuna dair detaylar gündemde yer buldu. Çin’deki sertifikasyon kayıtları sırasında tespit edilen olası cihaz, SM-G9298 kod adıyla geliyor. Eğer büyük bir sürpriz olmazsa kısa süre içerisinde resmi olarak duyurulması beklenen Android işletim sistemli akıllı telefonun bazı teknik detayları da açığa çıkmış durumda.

    Buna göre SM-G9298 kod adına sahip Samsung kapaklı telefonu, 4.2 inçlik Full HD çözünürlük değerine sahip AMOLED ekranıyla dikkat çekecek. 64 GB dahili depolama alanının yanı sıra 4 GB RAM’e sahip olacak. En nihayetinde ise bir Qualcomm ürünü olan Snapdragon 821 çipsetini teknolojisinin çekirdeğinde taşıyacak. microSD desteği ile hafızasının 256 GB daha artırılabileceğini de belirtelim. Son derece güçlü bir donanımsal konfigürasyona sahip olduğuna şüphe yok.

    SM-G9298 kod isminin tüketicilere Samsung Galaxy Folder 3 adıyla yansıması da beklentiler arasında. Olası cihaza dair daha fazla detay ve satış fiyatının önümüzdeki günlerde ortaya çıkabileceğini belirtelim.

    Gelişmeleri aktaracağız…

    Huawei’den mini kamera, akıllı bileklik ve Bluetooth kulaklık

    Huawei, yeni ürün duyurularını hız kesmeden devam ettirerek yeni akıllı telefonlarından sonra panoramik kamera, akıllı bileklik ve Bluetooth kulaklık olmak üzere üç yeni aksesuarın daha duyurusunu gerçekleştirdi. Yeni modeller, şirketin son dönemde tanıttığı en minimalist tasarımlı ürünler arasında.

    İlk olarak Huawei Panoramic Camera, 360 derece açıya sahip panoramik görüntü elde edilebilmesine imkan tanıyan, oldukça kompakt tasarımlı bir cihaz. Akıllı telefonlara takılarak kullanılan retro görünümlü ürünün satışlarına 30 Haziran 2017’de başlanacağı kaydedildi.

    Huawei Sports Band adıyla gelen giyilebilir teknoloji ürünü ise sıklıkla spor aktivitelerde bulunan, örneğin koşan veya yüzen kimseler için geliştirilmiş durumda. Üzerinde GPS bulunuyor olması ise dikkat çekici bir ayrıntı. Ayrıca 50 metre gibi son derece iddialı bir derinliğe kadar sualtı basıncına dayanıklı olduğu belirtiliyor. Oldukça çarpıcı bir diğer detay olarak şarj dayanıklılığının da 21 güne ulaşabildiği belirtiliyor. Hem yüzme, hem karadaki spor faaliyetleri için ideal, üstelik mütevazı fiyatlı altenatiflerden biri olmaya aday.

    Sürprizlere devam…

    Son olarak Huawei Bluetooth Headset, şirketin sürprizlerinden; üzerinde nabız ölçen sensörlerin bulunduğu zarif bir kulaklık seti. Bu ürüne dair fiyatlandırma ve satış tarihi ise henüz netlik kazanmış değil.

    Teknoloji dünyasına dair öne çıkan yenilikleri aktarmaya devam edeceğiz. Takipte kalınız…

    Huawei Nova 2 ve Nova 2 Plus tanıtıldı

    Önde gelen akıllı telefon üreticilerinden Huawei, üst segment modellerinin ardından bu kez de orta segmente yönelik iki yeni modelle adından söz ettirdi. Android işletim sistemine sahip yeni akıllı telefonlar Nova 2 ve Nova 2 Plus adlarıyla geldi.

    Çift arka kameralarıyla dikkat çeken her iki model de, geçtiğimiz eylül ayında tanıtılan ilk modellerin devamı niteliğinde. Tasarım anlamında P serisi Huawei modellerini andırdıkları görülen yeni Nova 2 ve Nova 2 Plus, şık tasarımlarıyla öne çıkıyor.

    Aurora Mavi, Çimen Yeşili, Altın, Obsidyen Siyah ve Pembe Altın olmak üzere beş farklı renk alternatifi sunan cihazların ikisi de 20 MP gibi son derece iddialı bir ön kameraya sahip. Aralarındaki temel farklılık ise ekran boyutları…

    Nova 2 modeli 5 inçlik 1080p çözünürlüklü LCD ekran bulunduruyor; Nova 2 Plus ise daha büyük bir ekranla geliyor; 5.5 inçlik büyüklük söz konusu. 2.5D olarak adlandırılan kenarları hafif kavisli ekranlarıyla gayet iyi göründüklerini belirtelim.

    Modeller biri 12, diğeri 8 MP olmak üzere iki lensli kamera sistemine sahip. Kameralar optik zoom, yüksek diyafram açıklığı ve derinlik gibi konularda birlikte çalışıyor, daha iyi görüntü sonuçları vaat ediyorlar.

    Cihazlar, Kirin 659 çipsetine sahipler. Ayrıca yazılım tarafında Android 7.0 Nougat’ın önyüklü olacağı bildirildi. Pil kapasiteleri Nova 2 için 2950 mAh, Nova 2 Plus için 3340 mAh seviyesinde. Modellerin satışlarına belirlenen ülkelerde 2017 Haziran ayı ortalarında başlanacağı duyuruldu.

    Hepsi bir arada (All in One) bilgisayarlara masanızda yer açın

    Masaüstü bilgisayarlar, kasa, ekran ve diğer çevrebirimleriyle fazla yer kapladığı için, son dönemde ‘All in One’ olarak adlandırılan daha kullanışlı ‘hepsi bir arada’ bilgisayarlara yöneliş var. Bu yazıda size ‘hepsi bir arada’ bilgisayar alternatifleri öneriyorum.

    Ev ya da çalışma ortamınızda kablo karışıklığına neden olmayacağı ve fazla yer kaplamayacağı için, ‘hepsi bir arada’ bilgisayarlar oldukça mantıklı bir çözüm. Kasa ve monitörün tümleşik olmadığı bilgisayarlarda, her ünite için ayrı güç kablosu, ayrıca kasa ile monitör arasında görüntü aktarım kablosu gibi fazladan detaylar var. Normal masaüstü bilgisayarlarda genellikle dahili hoparlör olmadığı için, ayrıca bir ses sistemi satın almak ve onun getirdiği kablo karmaşasıyla uğraşmak da cabası. ‘Hepsi bir arada’ bilgisayarlar, sizi bunlar ve benzeri detaylarla uğraşmaktan kurtarıyor. Şimdi gelin, MediaMarkt reyonlarındaki ‘hepsi bir arada’ bilgisayar alternatiflerimize göz atalım.

    HP 34 b000nt 34 AIO I7-7700T 16GB 2TB+ 512GB SSD 4GB Win10 All in One PC

    HP’nin kavisli (86,3 cm) 34 inç ultra ince ekrana sahip bu ‘hepsi bir arada’ bilgisayarı, 7. nesil Intel Core i7 işlemci desteği, 16 GB DDR4 belleği ve NVIDIA GTX 950M 4GB DDR5 ekran kartıyla, yüksek performans sunan üst düzey bir ürün. 2 TB sabit disk ve 512 GB SSD ile depolama kapasitesi olarak da, beklentilere yüksek düzeyde karşılık veren ürün, 64 bit Windows 10 işletim sistemi yüklü geliyor. Dörtlü hoparlörler ve Bang & Olufsen ses sitemine sahip olan ürün, ses açısından da tatmin edici seviyede. HP 34 b000nt All in One PC hakkında daha fazla detay ve satınalma bilgisini buradan alabilirsiniz.

    LENOVO AIO 300 23 inç Core i5-6200U 4 GB 1 TB 2 GB Win10 All-in-One PC

    LENOVO’nun (58.42 cm) 23 inç LCD IPS Full-HD ekrana sahip olan ‘hepsi bir arada’ bilgisayarı, bu kategorideki bir başka seçenek. Intel Core i5-6200U 2.30/2.80 GHz 3 MB önbellekli işlemci, 4 GB DDR4 bellek, NVIDIA GeForce GT 920A 2 GB DDR3 ekran kartı, 1 TB 7200 RPM sabit disk, 2 x 3 W entegre hoparlör ve Windows 10 işletim sistemiyle gelen ürün hakkında daha fazla detay ve satınalma bilgisini buradan alabilirsiniz.

    HP TOUCH 22-B013NT Core i5-6200U 2.3-2.8 Ghz 4 GB 1 TB 2 GB 21.5 inç Dokunmatik LED All in One PC

    HP’nin önereceğim ikinci ‘hepsi bir arada’ bilgisayarı, 21.5 inç (54.6 cm) dokunmatik ekranlı HP TOUCH 22-B013NT modeli. Intel Core i5-6200U 2,3 GHz (2,8 GHz’e kadar destekli) işlemci, 4 GB DDR4 bellek, NVIDIA GeForce GT 920A 2 GB ekran kartı, 1 TB sabit disk, Windows 10 Home 64 işletim sistemi gibi temel özelliklere sahip olan ürün hakkında daha fazla detay ve satınalma bilgisini buradan alabilirsiniz.

    HP 27 a200nt 27 AIO I7 7700T 16GB/2TB+128GB SSD,2GB VGA,Win10 White

    HP’nin 27 LED Full HD IPS ekranlı ‘hepsi bir arada’ bilgisayarı, 7. nesil Intel Core i7 işlemci, 2TB sabit disk, 128GB SSD, 16 GB DDR4 bellek, NVIDIA GT930MX 2GB ekran kartı, Windows 10 64 bit işletim sistemi desteğiyle geliyor. B&O PLAY tarafından özel olarak ayarlanan çift ön HP hoparlörle yüksek kalitede ses sistemine sahip olan ürün, ev ya da ofislerin en önemli iletişim ve eğlence cihazlarından bir olmaya aday. Ürün hakkında daha fazla detay ve satınalma bilgisini buradan alabilirsiniz.

    Son olarak tüm ‘hepsi bir arada’ ürünlerde, HDMI ve USB portları, kablolu ve kablosuz ağ özellikleri, son teknoloji Bluetooth desteği, dahili hoparlör, mikrofon ve kamera bulunduğunu not edelim.

    Twitter’da beni takip edin: https://twitter.com/melihbayramdede

    YouTube kanalıma abone olun: https://www.youtube.com/c/melihbayramdede

    Facebook Pazarlama Stratejinizi Geliştirin

    Facebook pazarlama stratejinizi geliştirmenin şimdi tam zamanı. Başarıya giden yolda gelişimin anahtarı stratejide gizlidir.

    Facebook büyüyen bir platform ve yavaşlayacak gibi de durmuyor. Facebook’un şu an 1.86 milyarın üzerinde aktif kullanıcısı var ve bu rakam 2016 yılından olandan %17 daha fazla. Bundan dolayı eğer markanız, işiniz ya da şirketiniz ile sosyal medya pazarlamasında ciddi bir yere sahip olmak istiyorsanız, Facebook kanalını kullanmak sizin için kaçınılmaz bir hale geliyor. Bunun için bu yazımda size 2017 yılında sosyal medya pazarlamasına hakim olabilmeniz için ihtiyaç duyabileceğiniz 6 Facebook pazarlama stratejisinden bahsedeceğim.

    Tatile girerken hazır tutmanız gereken oyunlar

    0

    Okullar bitiyor, karneler alınacak ve öğrenciler yine bol bol boş zamana sahip olabilecekleri, güzel bir tatil dönemi ile baş başa kalacak. Yaz tatillerinin en güzel yanı da budur aslında. Eğer bir işte çalışmıyorsanız ve zamanınızı genellikle evde geçiriyorsanız, raflarda tozlanmış oyunlardan tutun, denenmeyi bekleyen bağımsız oyunlara kadar her çeşit yapım bir kere elden geçirilir ve bazıları birkaç kez baştan sona bitirilir.

    Yaz tatilleri için seçebileceğiniz oyunların genellikle uzun soluklu ve tercihen açık dünya yapılı olmasına özen göstermelisiniz. Zamanınız bol olacağından, bu tür oyunlarda da keşfedebileceğiniz ve başarabileceğiniz içerik sayısı da bir hayli çok olacaktır. Sizler için hazırladığımız bu listede yaz tatilinde oynayabileceğiniz, içi bir sürü farklı içerikle dolu oyunları görebilirsiniz.

    1- Prey: Dishonored ve Dark Messiah of Might and Magic gibi oldukça başarılı yapımlardan tanıdığımız Arkane Studios’un Bethesda çatısı altında geliştirdiği Prey, Human Head’in yıllar önce çıkardığı aynı adlı oyun ile herhangi bir alakaya sahip değildir. Morgan Yu adlı bir bilim insanını yönlendirdiğiniz Prey’de, TALOS I adlı bir uzay istasyonunda mahsur kalıyor ve içinde bulunduğunuz esrarengiz durumun içinde çıkış yolunu bulmaya çalışıyorsunuz. Bu arayış sürerken etrafınızda olup biten olayları çeşitli toplanabilir içerikler ile öğreniyor ve farklı karakterler ile tanışıyorsunuz. Normal hali ile 20 saati bulan bitirme süresi, her şeyi toplayıp tüm yan görevleri yaptığınız takdirde ikiye katlanabiliyor. Üstelik bir de zaten zor olan bu oyunu en zor seviyede oynamaya çalışırsanız, o süre üçe de katlanabiliyor. Ancak Prey’in yenilikçi oynanış mekanikleri sayesinde bu süre boyunca hiç sıkılmadan karakterinizi yönetebileceğinizin garantisini veriyoruz. Prey’i PlayStation 4, Xbox One ve PC platformları için edinebilirsiniz.

    2- Persona 5: Herhalde bir yaz tatili boyunca oynanabilecek en uzun ve en sağlam yapımların başında Persona 5 geliyordur. ATLUS’un geçen sene Japonya, bu sene de Avrupa için çıkardığı Persona 5, içeriksel açıdan baktığınızda yaklaşık 100 saat sürüyor. Tüm yan görevleri yapar ve tüm sosyal linkleri de son seviyeye kadar kasmak isterseniz bu 100 saate en kalitelisinden 20 saat daha ekleniyor. Phantom Thieves adlı esrarengiz bir adalet örgütünün karakterlerini yönettiğiniz RPG oyunu Persona 5’te amacınız yetişkinlerin karanlık dünyasına girip insanları karanlığa bulanmış kalplerinden arındırmak. Böylece onlar yüzünden zarar görmekte olan diğer insanlar da huzura kavuşmuş oluyor. Yalnızca PlayStation 4 ve PlayStation 3 platformlarına çıkan Persona 5’i bitirdikten sonra bir de New Game+ modunda tekrar başlayacağınıza eminiz.

    3- Injustice 2: DC Comics, NetherRealm ve Warner Bros iş birliği ile yaratılan Injustice 2, ilk oyunun devamını konu alan, DC karakterlerini yönettiğiniz dopdolu bir dövüş oyunu. Popüler DC karakterlerinin arenaya çıktığı oyun NetherRealm’in Mortal Kombat’ta da karşımıza çıkardığı gibi, çok kaliteli, sinematik bir senaryo moduna sahip. Batman ve Superman arasındaki gerginlik, bir taraf tutma savaşına dönüştükten sonra kahramanlar yeni yeni toparlanırken ortaya Brainiac tehlikesi çıkar ve kahramanların tekrar birleşmesi gerekir. Senaryo modunun yanı sıra sağlam bir çevrimiçi dövüş moduna da sahip olan oyunda ayrıca Multiverse adlı yepyeni, bağımlılık yaratan bir oyun modu bulunuyor. Yeni ekipman sistemi sayesinde de ilerleme hissi Injustice 2’ye çok güzel bir şekilde yedirilmiş. Oyunu şu anda PlayStation 4 ve Xbox One platformları için edinebilirsiniz.

    4- Tom Clancy’s Ghost Recon: Wildlands: Çıkışının üzerinden az bir süre geçse de hala ilk günkü kadar popüler olan Wildlands, Ghost Recon evrenini açık uçlu, yemyeşil bir ortama taşıyor. Uyuşturucu çeteleri ile amansız bir mücadele içine gireceğiniz oyunda dilerseniz tek kişi, dilerseniz de başka oyuncular ile oynayabiliyor ve görevleri yerine getirebiliyorsunuz. Devasa bir dünyaya sahip olan Wildlands’de yapacak, toplanacak ve görülecek çok şey var. Elbette, yakalanacak suçlu sayısı da bir o kadar fazla. PlayStation 4, Xbox One ve PC platformlarına çıkan Wildlands bu yaz sanal bir tatile çıkmanızı sağlayabilecek nadir yapımlardan.

    iPad’i iş bilgisayarı olarak kullanmak

    0

    Eğer zamanınızın çoğunu Photoshop ve Premiere gibi programlarda harcamıyorsanız ya da kapsamlı bir muhasebe programı kullanmıyorsanız çok donanımlı bir dizüstü yerine işiniz için ana bilgisayar olarak daha basit bir cihaz mesela bir tablet kullanmanız için emin olun önünüzde hiçbir mani yok. Hatta iş için laptop yerine tablet kullanmanın pek çok avantajı da var. Örneğin tabletlerin daha ince ve hafif olması nedeniyle taşıması daha kolay. Gün içinde çok fazla toplantılara giden biri iseniz bu açıdan tablet kullanmanın büyük faydasını görebilirsiniz. Tabletlerin bataryaları da daha uzun gidiyor bildiğiniz gibi ve şarj cihazları da kendileri gibi küçük. Akıllı telefonununuzda sık kullandığınız birçok uygulamayı tablette de kullanabiliyor olmanız diğer büyük avantaj bence. İşte sadece tablet kullanmaya başladığınızda işe ara verdiğinizde eğlence için farklı bir cihaz arayışına da gerek duymayacaksınız. Örneğin basit bir aksesuar ile tabletinizi keyifli oyun oynayacağınız bir cihaza dönüştürmek gibi. Diğer yandan tabletiniz üzerinden yatakta kitap okuyabilir, toplu taşımada Netflix izleyebilir ya da bir tren yolcuğunda işinizi yapabilirsiniz. Ana iş bilgisayarı olarak farklı tabletleri tercih edebilirsiniz, ben bu yazımda iPad’i nasıl iş bilgisayarına dönüştürebiliriz sorusuna cevaplar vermeye çalışacağım. Bakmayın siz tabet satışlarındaki büyük düşüşlere. Örneğin işiniz benim gibi içerik üretmekse iyi bir iPad pekala ana iş bilgisayarınız olabilir, işleriniz de tıkır tıkır gider.

    Ancak iş bir iPad sahibi olmakla bitmiyor. iPad kullanımında tam potansiyele ulaşmak için birkaç aksesuar, biraz eğitim ve alışmak için de biraz zamana ihtiyacınız olacak. Tabii iş bilgisayarınız iPad olduğunda artık aynı anda 46 farklı uygulama çalıştırmayacaksınız ama emin olun buna ihtiyacınız da olmayacak. Kısa süre içinde bilgisayarınızda bu kadar karmaşık bir çalışma şekline ihtiyacınızın olmadığını anlayacaksınız.

    Size uygun iPad’i satın alın
    iPad kullanmaya başlamadan önce sizin için doğru iPad’i satın almanız büyük önem taşıyor. Uzun yıllar kullanmak için yeni iPad Pro’yu almak iyi bir tercih olabilir. 12.9 inç olana göre 9.7 inç olan iPad’in kullanımı daha rahat. Ama önceliğiniz ekran büyüklüğü ise 12.9 inç olanı tercih edebilirsiniz. Renk tercihi ise size kalmış. Benim favorim gri olan. Son olarak en kritik tercih kriterinin hafıza olduğunun altını çizmeliyim. Maddi anlamda gücünüzün yettiği kadar fazla kapasiteli bir cihaz almanızda fayda var. Hafıza kapasitesi ihtiyacınız cihazı ne amaçla kullanacağınıza göre değişecektir. iPad Pro’nun kapasitesi maksimum 256 GB. Bununla birlikte pek çok kullanıcı tabii ki temel uygulamalar dışındaki dokümanlarını bulut üzerinde depolayacaktır.

    Aksesuar şart
    Laptop ve iPad’inize bir aynı karede bakın, tabletin en büyük eksiği ne? Gerçek bir klavye. Tabletinizi normal bir bilgisayar olarak görebilmeniz için ihtiyaç duyacağınız en önemli şey bir klavye. Logitech Create klavye için bence iyi seçeneklerden biri. Tercihiniz tuşları daha gevşek bir klavye olacaksa Razer’ı deneyebilirsiniz. Tablete fiziki olarak bağlanmayan bir klavye istiyorsanız ise Apple Magic Keyboard denemeye değer. iPad Pro’nun en önemli avantajlarından birinin sanal klavyeyi ya da cihaza dışardan bağlanan normal bir klavyeyi tercih edebiliyor olmanız, bunun da altını çizmek de fayda var.

    Bunun dışında şarj ve bağlantı için de farklı aksesuarlara ihtiyacınız olabilir. Şarj için Anker PowerCore+ 20100 ve bağlantı için Seagate Wireless Plus cihazlarınızı kullanabilirsiniz. Eğer mevcut bilgisayarlarda USB ya da HDMI girişlerini sıkça kullanıyorsanız iPad’e projektör gibi ekstra bir cihazla bağlanmak sizin için can sıkıcı olabilir.

    Hala 90’lı yıllardaki gibi her şeyin çıktısını almaya meraklı biriyseniz eğer Brother HL-L2340DW gibi iPad’inize hızlıca bağlanan bir cihaz işinizi görecektir. Çalışırken öğle aralarında oyun oynayan biriyseniz SteelSeries Nimbus ile iPad’inizi bir oyun konsoluna çevirebilirsiniz. Ya da bir Apple TV almanız durumunda iPad’inizi uzaktan kumanda olarak kullanmanız mümkün.

    Acele etmeyin, alışmak için kendinize zaman verin
    Laptop’ı tamamen bırakıp iPad kullanamaya başladığınız ilk gün tableti pencereden atıp laptop’a geri dönme isteği duyabilirsiniz. Sakin olun, çünkü alışmak için zamana ihtiyacınız olacak. Aynı anda çok fazla uygulama yerine, bir ya da iki uygulama ile çalışamaya odaklanın. iPad’in klavye kısa yollarını öğrenmeye bakın. Bu sayede parmaklarınızı çok fazla hareket ettirmeden, kendinizi yormadan çalışmanız mümkün olacak. Kendinize Workflow gibi bir iş akışı uygulaması edinin. Böylece copy-paste gibi tekrarlayan işler için zaman harcamazsınız. Launcher uygulamasını indirerek önemli bağlantı ve uygulamalarınızı istediğiniz şekilde düzenleyebilirsiniz.

    Ne olursa olsun Mac ya da Windows’un rahatlığından iPad’e geçiş sizi biraz zorlayacaktır. Örneğin Microsoft Office programları iOS’da tabii ki var, ancak dokunmatik ekranda kalemle bu programları kullanmaya alışmak biraz zaman alabilir. Bu anlamda yeni uygulamalar, yeni sistemler ve yeni iş akışlarına ihtiyacınız olacak, bunu göze alın. Ancak bir yere bağlı kalmadan dilediğiniz yerden çalışma lüksüne sahip olmak için de bir şeylerden fedakarlık yapmanız gerek.

    Açılış görsel kaynak: imore.com