Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 1605

    WhatsApp Uygulaması Hakkında Fazla Bilinmeyenler

          Whatsapp’ın Facebook bünyesine katılmasından bu yana kullanıcı sayısı her geçen gün artıyor.  Facebook kurucusu Mark Zuckerberg tarafından yapılan açıklamaya göre: WhatsApp kullananların sayısı bir milyar kullanıcıyı çoktan aştı. Özellikle reklamsız haberleşme yapılabiliyor olması, popülaritesini gün geçtikçe artırıyor. 2014 yılında Facebook tarafından on dokuz milyar dolara satın alınması ile adından söz ettiren uygulama, özellikle son günlerde kullanıcılarından gelen talepler doğrultusunda güncellemeler ile de tercih ediliyor. Yapılan bir araştırmaya göre: WhatsApp üzerimden günde on sekiz milyardan fazla mesaj gönderiliyor. Bu sayı gün geçtikçe de artıyor.

    Bu haftaki yazımda, WhatsApp uygulamasında fazla bilinmeyen özelliklerden bahsedeceğim.

    Profil Resmini Gizlemek

          WhatsApp uygulamasında Ayarlar >Hesap>Gizlilik>Profil Fotoğrafı takip edilerek ulaşılan ekranda, profil fotoğrafını; herkesle veya sadece telefona kayıtlı olan kişiler ile paylaşabilirsiniz. Aynı ekranda, eğer istemezseniz profil fotoğrafınızı hiç kimsenin görmemesini de sağlayabilirsiniz. Bu özellik sayesinde, bir şekilde telefon numaranızı ele geçirmiş birisinin, fotoğrafınızı görmesini engelleme şansına sahip olursunuz.

    Grup Konuşmalarını Sessize Almak

          WhatsApp grubu çoğu zaman oldukça işe yarar fakat bazen bir nedenle oluşturduğunuz gruptaki bütün konuşmaları okumak veya sabah gözünüzü açtığınızda okunmamış yüzlerce mesajla karşılaşmak sıkıcı gelebilir. İşte tam bu durumda; WhatsApp’ın bir kolaylığı imdadınıza yetişiyor. Oluşturduğunuz grubu veya içinde olduğunuz grubun ismini seçip geldiğiniz ekranda, konuşmaları sessize alma şansınız bulunuyor. Uygulamanın  iOS  ve Android versiyonlarında bu konuda biraz farklılık olmakla birlikte, iOS ortamlarda; bildirimleri de göstermeden gruptaki konuşmaları belli süreliğine sessize alma durumu söz konusu. Bir grupta olup, konuşmaları fotoğrafta olduğu gibi bir yıl sessize almakta sanırım biraz garip karşılanabilir. Siz, yine de böyle bir seçeneğinizin olduğu bilin.

    Okundu Bilgisini Devre Dışı Bırakmak

     

          WhatsApp uygulamasında Ayarlar >Hesap>Gizlilik ekranları takip edildiğinde, gelen mesajların tarafınızdan okundu bilgisinin gönderilmesini engellemek için, okundu bilgisi imini kapatmanız yeterli.

    Konuşmaları Ekrana Kısayol Olarak Alma

          Şimdilik sadece Android işletim sistemi kullana akıllı telefonlarda bulunan bu özellik ile, uygulamayı açmadan direk ekrandan kısayolu seçerek, sadece bir konuşma için kısayol oluşturulabilir. WhatsApp konuşmasını ekrana kısayol olarak alabilmek için: konuşmalar ekranında; konuşma seçilip parmak ile seçili tutulduğunda gelen ekrandan “Konuşmayı Kısayol Ekle” seçilerek, ekrana kısayol oluşturulabilir.

    Siri ile WhatsApp üzerinden mesaj göndermek

          Bazen mesaj yazmak için müsait olmayabilirsiniz. Bu durumda, Apple’ın akıllı asistanı Siri yardımınıza koşuyor.  Siri’ye; ” Hey Siri, WhatsApp’dan Salih’e mesaj gönder” dediğinizde, Siri önce uygulamayı açmak için bir seferlik sizden izin istiyor. Daha sonra, aynı şeyi söylediğinizde; Siri, ne göndermek istediğinizi soruyor ve akıllı asistan  konuşmanızı yazarak göndermek isteğiniz kişiye WhatsApp uygulaması üzerinden gönderiyor.

    Yıldızlı Mesajlar

          WhatsApp sohbetlerinde bazen konuşmanın bir yerinde geçen bir numara veya bir adresi bulmak istediğimizde, geçmiş konuşmaların arasından aramak yerine, daha sonra işe yarayacağını düşündüğünüz kısımları yıldızlı hale getirip, kolayca bulma şansına sahibiz. Daha sonra işe yarayacağı düşünülen kelimenin üzerine çift tıklandığında gelen ekranda ” yıldız” seçilerek devam edildiğinde; ilgili kelime veya konuşmayı kolayca bulmak için: konuşulan kişi ya da grubu seçip, gelen ekrandan ” yıldızlı mesajlar” seçildiğinde; daha önce yıldız konulan konuşmaların tamamını görme şansına sahip oluyoruz.

    Bilgisayardan WatsApp Kullanmak

          Bazen, akıllı telefonun klavyesi yerine, daha hızlı yazılabilen bilgisayar klavyesi kullanmak isteyebilirsiniz.  iOS platformlarında; WhatsApp uygulamasını akıllı telefonda kullanılabiliyor olmanıza rağmen, uygulama üzerinden bilgisayar tarayıcısı aracılığı ile sohbete devam etmek istediğinizde:  Öncelikle, bilgisayardan https://web.whatsapp.com/  adresine gidip QR kodu oluşturmalısınız. Daha sonra, telefondaki WhatsApp uygulamasını açıp; ayarları> Masaüstü’nü seçip, gelen ekrandan an altta “QR Kodunu Tara” yı seçtiğinizde ekrana gelen QR okuyucusunu daha önce bilgisayarda oluşturduğunuz QR kodu okutarak, bilgisayar üzerinde WhatsApp konuşmalarınıza devan edebilirsiniz.

    Saçlarda “Süperstar” dalgası!

    Güneşin içimizi ısıtan sıcaklığı, dalga sesleri, rengarenk elbiseler ve unutulmaz yaz akşamları… Yazı kim sevmez ki? Yazın enerjisini saçlarına taşımak isteyenler için güzel haberlerim var…

    Yaz aylarının gelmesiyle birlikte tatil mevsimi de başladı. Tatilde ne giyeceğimiz kadar, saçlarımızı nasıl şekillendireceğimiz de oldukça önemli. Tatile giderken yanınızda kuaförünüzü de götüremeyeceğiniz için en iyisi iyi bir saç şekillendiriciye bavulunuzda yer açmak! Hem böylece plajda güneşlenirken, happy hour partilerinde ve gece gezmeleri için saçlarınızı şekillendirebilir, günün her saati bakımlı görünebilirsiniz.

    Tatilde saçlarınız sağlıkla ışıldasın

    Tatilde saçlarınızı bir türlü istediğiniz gibi şekillendiremiyor musunuz? Kuaförde uzun saatler geçirecek kadar vaktiniz mi yok? Ya da tatile gittiğiniz küçük sahil kasabasında kuaför zaten bulunmuyor mu? Hiç sorun değil, Arzum’un yeni saç şekillendiricileri imdadınıza yetişiyor! Pratik kullanımı ve uygun fiyatlarıyla bu hafta saçlarımızı ahenkle dalgalandıracak ürünleri inceledim. İşte kuaför masrafınızı da yarı yarıya azaltabileceğiniz yeni saç şekillendiriciler…

    Dalgalı saç sevenler için… 

    Arzum Buka İyonlu Saç Maşası: Arzum Buka İyonlu Saç Maşası ile kusursuz ve dalgalı saçlar yaratabilirsiniz. Titanyum seramik özelliği yüksek ısının saçlarınıza eşit olarak dağılmasını sağlıyor ve böylece noktasal ısınmalarla saçınızın zarar görmesi engelliyor. Titanyum seramik kaplı maşa ve klips saçlarınızın düzgün ve pürüzsüz bir görünüme ayrıca kaygan bir yüzeye sahip olmasını sağlıyor.

    Arzum Buka İyonlu Saç Maşası sayesinde kolay ve hızlı bir şekilde saçlarınızı şekillendirebiliyorsunuz. Maşanın sıcaklığı 150 -230 c arası sıcaklığa ayarlanabiliyor. Ancak çok yüksek ısı saçların yanmasına neden olabileceği için en fazla 185 derecede saçlarınızı şekillendirmenizi tavsiye ediyorum. Cihaz negatif iyon akımı oluşturan yeni iyonik teknoloji ile donatılmış. Negatif iyonlar, saçlarınızda biriken statik elektriği atıyor ve böylece saçınız daha yumuşak ve parlak bir görünüme kavuşuyor.

    Saçlarınız “Süperstar”lar gibi havalı olsun

    Arzum Superstar Saç Düzleştirici Fırça: Bu sihirli fırça; saçınızın doğal nemini koruyarak, seçtiğiniz sıcaklık ayarında sabit ısı yayarak saç hücrelerine hızlı nüfuz ediyor; hızlı ve kolay kullanımı ile günün yirmi dört saati “süperstar” gibi bakımlı görünebilirsiniz.

    Kısa sürede kullanılabilir hale gelen bu sihirli fırçayla yumuşak ve düz bir saç stili elde edebilirsiniz. Seramik kaplama düzleştirici fırça sayesinde saçlarınızı düzleştirmek için şekilden şekile de girmenize artık gerek kalmadı. Saçlarınızı nasıl tarıyorsanız, saç düzleştirici fırçayı da o şekilde kullanıyorsunuz. Hatta saçınızı öne atıp, saç diplerinizden saç uçlarına doğru taradığınızda daha hacimli ve dolgun bir görünüm de elde edebilirsiniz..

    Saç şekillendiricileri kullanırken dikkat!

    Saç şekillendiriciler her ne kadar hayat kurtarıcı olsa da, bu tarz ürünleri kullanırken dikkat etmemiz gereken önemli detaylar var:

    • Saç şekillendiricinizi yüksek ısıda kullanmayın, saçlarınız yanabilir. 185 derece saçlarınızı şekillendirebilirsiniz.
    • Suya yakın yerlerde saç şekillendiricinizi bulundurmayın, elektrik çarpabilir.
      Küçük yaştaki çocukların kullanımına izin vermeyin. Kendilerini yakabilir ya da elektrik çarpabilir.
    • Saçlarınızı şekillendirdikten sonra saç şeklinizin kalıcı olması için saç bakım ürünleri kullanabilirsiniz.

    LG V30 bu özelliklerle gelebilir

    0

    Akıllı telefonların hayatın olmazsa olmazı noktasına geldiği günümüzde yeni modellerin yarattığı heyecan da yüksek seviyelerde. Bu noktada tüketicilerin en güncel akıllı telefonlara yönelmesi de sıklıkla görülen bir durum. Teknoloji kamuoyu ise sadece halihazırdaki ve yeni telefonlar değil, gelecekteki modellere ilişkin de çeşitli doneler sunarak potansiyel tüketicileri bilgilendiriyor. Bu noktada önümüzdeki süreçte tanıtılması beklenen üst segment akıllı telefon modellerinden biri olan LG V30’a ilişkin yeni detaylar ortaya çıkmış durumda.

    Güçlü bir donanımla gelen serinin sonraki modelin de geride bırakacağı izi takip etmesi sürpriz olmayacak. Güçlü donanım ve tasarım detayları ile gelmesi beklenen modelin en çok merak edilen teknik detaylarından ikisi daha ortaya çıkmış durumda.

    4 GB RAM’le gelebilir…

    Kamuoyuna yansıyan bilgilere göre LG V30, 4 GB RAM ve Snapdragon 835 çipsetine sahip olacak. Bu donanım argümanları, 2017 amiral gemisi modellerinin birçoğunda görüldü. Öte yandan Xiaomi Mi 6 ve OnePlus 5 gibi bazı modellerde 6 GB RAM’lerle karşılaşıldı. Yazılım tarafında ise V30’un Android 7.1.2 önyüklü gelmesi güçlü bir ihtimal.

    31 Ağustos’ta Almanya’da tanıtılacak

    31 Ağustos 2017’de Almanya’da düzenlenecek IFA fuarı kapsamında lanse edilecek olan cihaz, yılın öne çıkan mobil cihazlarından biri olacak.

    Teknoloji dünyasına dair öne çıkan gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    NOT: Görsel temsilidir.

    Hunt: Showdown İlk Bakış

    0

    Hayatta kalma temalı oyunlar günümüzün en popüler türleri arasında yer alıyor. Çok fazla oyuncu tarafından oynanması, oyuncuları sürekli tetikte tutması ve bu nedenle oldukça eğlenceli ama bir o kadar da gerilim yüklü olması, bu tercihin başlıca sebepleri. Hal böyle olunca bu türün birçok örneğiyle de karşılaşmaya başladık. Kısa sürede milyonlar satan oyunlar ne kadar farklı ve eğlenceli olabilirse, rakiplerinden de o kadar sıyrılıyor. İşte Crytek’in yeni oyunu Hunt: Showdown da bu tür oynanışa sahip olan ama aynı zamanda içerdiği dinamikler ile türün diğer oyunlarından sıyrılmaya çalışan bir yapım.

    Yerli kardeşlerin başında olduğu Crytek, bu sıralar zorlu bir dönemden geçiyor. Sanal gerçeklik olayları arasında kaybolan firmanın bu denli farklı bir tarafa odaklanması, bu nedenle Hunt Showdown için sevindiğim noktalardan birisi. Oyunu merak etmemin bir diğer sebebi ise başta da söylediğim gibi zaten popüler olan bir türe farklı bir şekilde yaklaşması.

    Öncelikle hayatta kalma temalı bir oyunda ne varsa, Hunt Showdown’da da o olacak. Yani büyük bir harita, birbirini alaşağı etmeye çalışan oyuncular, bu haritanın her köşesine serpiştirilmiş yaratıklar.. Hepsi Hunt dünyasının olmazsa olmazları arasında yer alacak. Oyunu türün diğer oyunlarından ayıran en büyük etken ise avcılık teması. Yani oyuna da ismini veren ve oyuncuların birbirinden ziyade peşinde koşacakları bir hedef.


    Hunt Showdown’ın dünyasına ikili gruplar halinde gireceksiniz. Yani sizinle birlikte arkanızı kollayan başka bir takım arkadaşınız daha olacak. Bu türde genelde küçülen haritalarda diğer oyuncular ile çatışmaya girersiniz. Crytek’in yeni oyununda ise hedefiniz ile çakışmıyorsa diğer oyunculardan, daha doğrusu beladan uzak durmaya çalışacaksınız. Yani ilerde bir çatışma gördüğünüzde balıklama atlamak yerine temkinli olacak ve daha çok hedef odaklı çalışmanız gerekecek.

    Oyuna da ismini veren avcılık görevleri ise Hunt Showdown’ın bel kemiğini oluşturuyor. Oyunun belli başlı bölgelerine gizlenen özel yaratıkları avlamak için ipuçları toplamaya başlıyorsunuz. Her büyük yaratık için haritaya gizlenmiş ikişer ipucu bulunuyor. Kimi zaman küçük bir kulübede yaratığın nerede olduğunu öğreniyor ya da bata çıka koştuğunuz bataklıklarda yeni ipuçları için dört dönüyorsunuz. Bu iki ipucunu bulduğunuzda ise peşinde olduğunuz özel yaratığın yerini haritada görebileceksiniz.


    Tabi yaratığı avlamak için yola çıktığınızda oyun alanına dağılan diğer oyuncular ile ya da yaratıklar ile karşılaşmanız da olası. Hedefinizi bulduğunuzda ise sizi bekleyen zorlu bir süreç var. Öncelikle zorlu olan bu düşmanı ekip olarak alaşağı etmeniz gerekiyor. Yaratığı öldürdüğünüzde ise işin bitmediğini, aslında çok daha zorlaştığını fark ediyorsunuz. Çünkü siz yaratığı öldürdüğünüz anda belli bir süre Absorb denilen olay başlıyor. Yani öldürdüğünüz yaratığın puanını almak için onu bir süre korumak zorunda kalıyorsunuz. Karşı koymaya çalıştığınız şey ise tahmin edebileceğiniz gibi diğer oyuncular.


    Hedefinizi alaşağı ettiğiniz anda oyun alanında bulunan tüm oyunculara, avın öldürüldüğüne dair bir mesaj gidiyor ve bu çatışmanın nerede yaşandığı haritalarında gösteriliyor. Tabi ödülü kolay yoldan elde etmeye çalışan diğer oyuncular ile bu noktada büyük bir mücadele içerisine girmeye başlıyorsunuz. Avınızı koruyabilirseniz puanlar sizin hanenize, koruyamazsanız baskına gelen oyuncuların hanesine yazılıyor. Yani stratejinizi de ona göre yapmanız gerekmekte.

    İşin arkasında Crytek olunca oyunu ön plana çıkaran bir diğer unsur da grafikleri oluyor. Puslu havası ve insanı ürperten atmosferi ile Hunt Showdown dünyasının hayatta kalmak için oldukça zorlu bir yapıda olduğunu söyleyebilirim. Uçsuz bucaksız ovalar, her taraftan yaratık fırlayan bataklıklar ve çalılıklar arasından süzülmeye çalışan ay ışığı atmosferi fazlasıyla tamamlamış.

    Kısacası Hunt Showdown umut vaat eden bir yapım. En azından farklı bir oynanış sunması ile hayatta kalma türüne yeni bir pencereden bakmaya çalışıldığı için dikkat edilmesi gerekiyor. Son olarak Crytek’in bu oyun ile toparlanmasını da umuyoruz tabi ki..

    Günde kaç dakika?

    0

    Mobil uygulamalara günde ne kadar süre ayrılıyor? İşte bu soruya yönelik bir araştırmanın sonuçları, her geçen yıl daha fazla zaman ayrıldığına işaret ediyor. İşte detaylar…

    Mobil cihaz kullanımızın büyük kısmı Instagram, Facebook ve Twitter’da sörf şeklinde mi geçiyor? WhatsApp’ta da uzun dakikalar boyunca yazışıyor olmanız muhtemel. Profesyonel yazılımlara ve eğlenceli oyunlara yönelik kullanım sıklığınız da her geçen gün artıyor olabilir. Tüm bunların çağımızın trendleri, peki günde kaç dakika?

    Android işletim sistemine sahip akıllı telefonlardaki uygulamalarla günde kaç dakika geçiriliyor? İşte bu soruna odaklanan bir araştırma, 2017 ilk çeyreğini ele alacak şekilde paylaşıldı. Üstelik sonuçlar, önceki iki yılın aynı dönemiyle kıyaslanarak aktarıldı. Veriler dikkat çekici bir şekilde her geçen yıl mobil uygulamalara daha fazla zaman ayrldığına işaret ediyor…

    Belirlenen bazı ülkelerde, 2015, 2016 ve 2017 yıllarının ilk üç ayına dair ortalama süreler paylaşıldı. Buna göre Güney Kore, mobil uygulamalara en fazla zaman ayıran ülke. Toplam süre, günlük 200 dakikayı buluyor. İlginç detay ise geçtiğimiz yıl aynı sürenin 180 dakika olması. 2015’te ise yaklaşık 165 dakika

    Avrupa’ya gelindiğinde sürelerin daha az olduğu görülüyor. Örneğin İngiltere’de söz konusu süre 120 dakikanın biraz üzerinde. ABD’de ise yaklaşık 140 dakika. Dünyanın en kalabalık ülkelerinden biri olan Hindistan’da ise 2016 ile 2017 yılları arasındaki artış dikkat çekiyor, sürenin 120 dakikadan 160 dakikaya çıktığı görülüyor. Genel tablo ise tüm analiz ülkelerde uygulamalar için ayrılan zamanın her sene artmış olduğu.

    Dünden bugüne görüntülü görüşmeyi gerçeğe dönüştüren öncü teknolojiler

    0

    Şu an akıllı telefonlarınızla, tabletinizle ya da bilgisayarınızla görüntülü görüşme yapabilmenizi sağlayan Skype’tan WhatsApp’a, Hangouts’a kadar birçok uygulama ve yazılım bulunuyor. Birçoğumuz uzaktaki yakınlarımızla görüşmek için ya da iş amaçlı olarak görüntülü görüşme uygulamalarını ve araçlarını kullanıyoruz. Görüntülü görüşme için sadece bu amaç için geliştirilmiş çeşitli cihazlar da bulunuyor. Ancak görüntülü görüşmenin bilgisayarlarla ya da akıllı telefonlarla başladığını düşünüyorsanız çok yanılıyorsunuz. Görüntülü görüşmenin tarihi 1900’lü yılların başına kadar dayanıyor. Hatta 1800’lü yılların sonuna doğru Telephonoscope adında bir cihazla ilgili konsept çizimler, çalışmalar dahi yapılmış. O zaman sizlerle birlikte görüntülü görüşme tarihine doğru kısa bir yolculuk yapalım.

    Telephonoscope

    1870’li yılların sonunda bir kurgu olarak ortaya çıkan Telephonoscope, çeşitli dergilerde yer almış. Gerçeğe dönüşemese de konsepte baktığınızda sonraki yıllarda kullanılmaya başlanacak sinema perdesine ne kadar benzediğini siz de fark edeceksiniz. Gerçeğe dönüşmese de birçok kişiye ilham verdiği kesin.

    Telephonoscope

    Metropolis

    Dünyanın ilk bilim kurgu filmlerinden, sessiz sinema döneminde çekilmiş Fritz Lang’ın Metropolis filmini şimdiye kadar izlemediyseniz kesinlikle izlemenizi tavsiye ederim. Filmde yine kurgu olarak bir görüntülü görüşme cihazı yer alıyor. Filmlerin, teknoloji dünyasını nasıl yönlendirdiği bu filmde çok iyi anlaşılıyor.

    metropolis-videophone

    Ikonophone

    Yavaş yavaş gerçek hayata dönelim. Sırada AT&T’nin geliştirdiği Ikonophone adı verilen cihaz var. Ikonophone, 18 FPS hızında tek taraflı görüntü aktarabilen bir cihazdı. Yani sadece karşı taraf sizi görebiliyordu, siz karşı tarafı göremiyordunuz. 1927 yılında geliştirilen bu cihaz üzerinde yüzlerce mühendis çalışarak yaklaşık 30 yıl sonra çift taraflı görüntü aktarımını sağlayan PicturePhone’u geliştirdi. İnsanlar daha 1920’li yıllarda uzakları yakın etmek için kolları sıvamışlar.

    ikonophone

    Dünyanın ilk görüntülü görüşme hizmeti

    Dünyanın herkese açık görüntülü görüşme hizmetini Almanlar 2. Dünya Savaşından önce başlatmış. ReichPost tarafından 1936 yılında verilmeye başlanan ve Berlin, Leipzig, Hamburg, Nüremburg ve Münih arasında görüntülü görüşmeye izin veren hizmet savaşın başlamasıyla sona ermiş. Sistem, 20 cm karelik ekranlarda saniyede 25 kare aktarımına izin veren teknolojik altyapıya sahipmiş.

    PicturePhone

    Biraz önce bahsettiğimiz PicturePhone, 1960’lı yılların başında ticari bir ürün olarak pazarlanmaya başlanmış. Evlerin ve şirketlerin yanı sıra herkese açık telefon kulübeleri şeklinde de pazarlanmış. Çok popüler bir ürün haline gelmesi beklense de bir türlü beklenen rakamlar yakalanamamış ve nihayet 1973 yılında proje tamamen rafa kaldırılmış. Zamanının çok ötesinde bir proje olmasına rağmen tutmamasının en büyük nedeni çok pahalı bir hizmet olması olmuş. Bir diğer nedeni de elbette tam olarak yaygınlaşamaması ve belirli şehirlerle sınırlı olması.

    picturephone

    Ericsson VideoPhone

    Görüntülü görüşme yarışındaki bir diğer oyuncu İsveç firması Ericsson olmuş. 1960’lı yılların başında Kurumlara yönelik görüntülü görüşme yapılabilmesini sağlayan aynı zamanda evrakların karşı tarafta görülebilmesini sağlayan bir cihaz geliştirmiş. Sistem uzun yıllar test edilmiş ancak fiyatların yüksek olması ve kullanıcıların pek ilgisini çekmemesinden dolayı bu proje de 1970’li yılların sonunda rafa kaldırılmış.

    ericsson

    Visiophone

    Fransız Matra, CIT-Alcatel ve Thomson-Brandt ile Visiophone adında görüntülü görüşme yapabilmeyi sağlayan bir cihaz geliştirmiş. Başlangıç olarak şirket içinde kullanılıp sonrasında ticari bir ürün olarak satılması planlanan bu cihaz da tarihin tozlu raflarında yerini almış.

    Geçmişten günümüze bu cihazlara baktığımızda görüntülü görüşme günümüzde çok ama çok daha kolay bir hale gelse de hala yazılı ve sesli görüşmenin yerini alamamış. Önümüzdeki yıllarda sanal gerçeklik gibi teknolojilerin kullanımıyla çok daha yaratıcı çözümler illaki ortaya çıkacaktır, ama ne kadar başarılı olacaklarını bize sadece zaman gösterecek. Bekleyelim ve görelim.

    İddia: Asus ZenFone 4, 17 Ağustos’ta tanıtılabilir

    0

    Tayvan merkezli tüketici elektroniği şirketi Asus, sonraki üst seviye akıllı telefon modeli ZenFone 4’ü önümüzdeki Ağustos ayında lanse edebilir. İddianın kaynağı, aynı zamanda şirketin evi olan Tayvan. Ayrıca net bir tarih bilgisi de veriliyor; buna göre söz konusu akıllı telefon, 17 Ağustos 2017’de açıklanabilir. Elbette tüm bunların hala birer varsayım maiyetinde olduğunu hatırlatalım.

    Serinin önceki modellerinde olduğu gibi ZenFone 4’ün de birden fazla versiyonla gelmesine kesin gözüyle bakılıyor. Çeşitli kaynaklardan edinilerek kamuoyuna yansıyan bilgilere göre Zenfone 4 Pro, 4 Selfie ve 4V ile birlikte toplamda 4 farklı versiyon söz konusu olabilir. ZenFone 4 Max modeli, kısa süre önce resmi olarak duyurulmuştu; bu cihazın eylül ayında Avrupa’da satışa sunulması bekleniyor.

    Ve bir başka detay daha; ZenFone 4 versiyonlarından biri olacağı kaydedilen bir model, ABD’deki sertifikasyon kayıtlarında tespit edildi. Asus X00ID koduyla gelen bu cihaz, mütevazı fiyatlı bir ZenFone 4 versiyonu olarak önümüzdeki günlerde gelebilir.

    Cihazın bazı öne çıkan özellikleri de netlik kazanmış durumda, buna göre olası ZenFone 4 versiyonu 5.5 inçlik HD ekrana sahip olacak. Qualcomm Snapdragon 430 işlemcisi, 3 GB RAM, 32 GB dahili depolama alanı gibi ait olacağı segment adına iddialı özelliklere sahip olacak. 8 MP arka kamera da diğer özellikleri arasında yer alacak. Asus X00ID, bir model kodu, nihai model isminin de önümüzdeki süreçte kesinleşeceğini vurgulayalım.

    NOT: Görsel temsilidir.

    İddia: Uygulama ekonomisi 2021’de 6,35 trilyon dolar seviyesine ulaşacak

    Mobil uygulama ekosisteminin gelişimini büyük bir hızla sürdürdüğü günümüzde, çeşitli yazılım platformlarının kamuoyu açıklamaları dikkat çekici. Örneğin kullanıcılarının büyük bir kesiminin mobil taraftan geldiğini belirten Facebook, aylık 2 milyarı aşan aktif kullanıcı sayısını büyük bir gururla ifade ediyor. Aynı şekilde Pokemon GO, Instagram, WhatsApp, Messenger gibi sayısız uygulamanın da yoğun bir yaygınlıkla kullanımda olduğu biliniyor. Peki gelecekte tüm bu ekosistem, hangi boyutlara ulaşacak? İşte bu alanda yürütülen bir çalışmanın sonuçları kamuoyuyla paylaşıldı.

    Tanınmış bir araştırma şirketi tarafından yayınlanan raporda uygulama ekonomisinin geleceğine dair bazı tahminlere yer verildi. Tüm mobil uygulama mağazalarını kapsayacak şekilde, uygulama içi reklamcılık ve ticaretin de dahil olduğu pazarın 2021’de 6 trilyon 350 milyar dolar seviyesine ulaşacağı belirtildi. Bu çarpıcı rakam, dünyanın birçok ülkesinin Gayri safi milli hasılasından daha fazla.

    Öte yandan söz konusu rakamın 2016 için 1,31 trilyon dolar seviyesinde seyrettiği tahmin ediliyor. Bu noktada önümüzdeki 4 yıla dair beklentinin, 2016 rakamlarının yaklaşık 5 katı olduğu görülüyor.

    Küresel olarak mobil cihazlarla daha fazla zaman harcanıyor. Gelişmekte olan ülkeler ve gelişmiş ülkelerde mobil uygulama indirme ve kullanım sıklıkları oldukça yüksek. Bu anlamda gelişimin de son derece dikkat çekici olduğu görülüyor. Bu bağlamda önümüzdeki yıllarda mobil uygulama ekosisteminin çok daha büyük bir maddi değere ulaşacağı öngörüsü pek de gerçek dışı görünmüyor.

    Teknoloji dünyasına dair öne çıkan gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    Ülkelere göre uygulama indirme sayılarına dair rakamlar açıklandı

    Mobil cihaz kullanımının belki de en keyifli yanı mobil uygulamalar. Milyonlarca uygulama arasından istenen uygulamaların indirilebilmesi mümkün. Elbette bunun için kimi uygulamaların dosya boyutlarının GB’lara varan seviyelerde olması bir engel teşkil edebilir, hatta bazılarının fiyat etiketleri de sorun olabilir. En nihayetinde ise ücretsiz ve düşük dosya boyutuna sahip sayısız uygulama seçeneği var. Peki bu özgür-dijital dünyada hangi ülke vatandaşları, 1 ayda kaç adet uygulama indirmeyi tercih ediyor? İşte bu soruya odaklanan bir araştırma ‘mayıs’ ayını baz alacak şekilde yayınlandı.

    Mobil ekosisteme yönelik araştırmaları ile tanınan App Annie tarafından yayınlanan rapor, kullanıcıların yüzde kaçının, iPhone cihazları üzerinden bir ay içerisinde kaç adet uygulama indirdiklerini ülke ülke ele alıyor. Bu noktada Türkiye’nin araştırılan ülkelerden biri olmadığını belirtelim. Ancak göstergeler dikkat çekici…

    Buna göre Güney Kore, Çin, Brezilya ve Hindistan’daki kullanıcıların yüzde 30’a yakını 4 ve daha fazla uygulama indirdi. Fransa, Meksika, Japonya, ABD, Almanya ve İngiltere’de ise oran yüzde 25’lerde kaldı.

    Yaklaşık olarak tüm bu ülkelerde kullanıcıların yüzde 10’u 3 uygulama indirdi. Güney Kore, Çin, Brezilya, Hindistan, Fransa ve Meksika’da kullanıcıların yaklaşık yüzde 15’i 2 uygulama indirdi. Bütün bir ayı tek uygulama indirerek geçiren kullanıcı sayıları da oldukça yüksek.

    Teknoloji ve doğayı birleştiren Kamp Malzemeleri

    0

    Eskiden genellikle bahar ayları kamp sezonu olarak görülürdü. Ancak iklimlerin değişmesiyle birlikte serin ve hatta yağışlı yaz günlerini de yaşıyoruz. Dolayısıyla her an her şey olabilir. Canımız doğayla bütünleşmek isteyebilir. Bu tip durumlarda kamp eğlenceli bir alternatiftir. Biz de ister günübirlik isterseniz de daha uzun süreli kamp planınızda işinize yarayacak doğa ve teknolojiyi bir araya getiren ürünleri sizin için sıraladık.

    Marmot Limelight

    İyi bir kamp deneyimi için olmazsa olmaz koşul doğru çadıra sahip olmaktır. Piyasada farklı seçeneklerde çadır olmasına karşın kalitesiz bir ürün başınızı ağrıtabilir. İki veya üç kişilik modelleri bulunan Limelight çadırları Marmot markasının güvencesini taşıyor. Kurulumu kolay olan Limelight serisini hafifliği ile öne çıkıyor. Yaklaşık 2.7 kilo olan ürünü taşımak çok kolay. Limelight’ın asıl övülmesi gereken noktası ise birleşme yerlerinin sağlamlığı. Bu sayede yağmur, çamur, rüzgar ve böcek (!) geçişine izin vermeyen çadırımız konfor ve kaliteyi birleştiriyor. Ortalama 1500 liradan satılan çadırı ömürlük bir yatırım olarak düşünebilirsiniz.

    The North Face – Dark Star
    Çadırımız var şimdi sıra uyku tulumunda. Her türlü ekstrem sporun hakkını sonuna kadar veren markalardan The North Face’in geliştirdiği Dark Star tulumu su tutmayan malzemeden geliştirilmiş. -29 derece soğukta bile kullanılan ürün, rahatlığı ile de deliksiz uyku imkanı sağlıyor. Kolay katlanan yapısı ve 2 kilonun altında kalan ağırlığı ile kategorisine göre hafif sayılan ürünü 600 – 800 lira civarında bulabilirsiniz.

    MAGLITE Outdoor 2C

    Her türlü yolculukta mutlaka yanınızda olması gereken bir ürünle devam ediyoruz. Biraz klasik olacak ama iyi bir feneriniz olmadan yola çıkmayın. Maglite markasının daha çok outdoor amaçla geliştirdiği bu fener ekstra sağlam alüminyum yapısı ile dikkat çekiyor. Suya ve darbeye dayanıklı üründeki yeni nesil LED ışığın parlaklığını elle ayarlayabilir acil durumlarda feneri SOS sinyali olarak kullanabilirsiniz. Enerji koruma modunda Outdoor 2C’nin 48 saate kadar kullanım süresi olduğunu da belirtelim. 199 liraya satılan ürüne bu adresten ulaşabilirsiniz.

    URBAN REVOLT Ambus Outdoor Bluetooth Hoparlör
    Doğanın sesleri sizi büyülüyor olabilir ama yine de bazen müzik dinlemek isteyebilirsiniz. Çadır kurulumu, ateş yakma, temizlik gibi rutin süreçlerde fonda bir müzik yorgunluğunuzu alabilir. Bunun için de doğaya uyumlu bir hoparlör tercih etmek gerek. Urban Revolt’un hoparlörü su geçirmez IPX5 özelliğine ve elden kaymayan kauçuk tasarıma sahip. 10 metre menzilde çalışan bluetooth özelliği kablo sorununu ortadan kaldırırken ürünün küçük boyları onun araç veya bisikletin matara gözüne girmesini sağlıyor. Yaklaşık 15 saat süren şarj süresi ise bir başka artı. 249 liraya satılan ürüne buradan ulaşabilirsiniz.

    The Lifestraw Pipet
    Basit bir terimle filtre cihazı olarak tanımlanan ürün, doğa ve ekstrem yaşamı seven herkes tarafından kabul gören bir mucize olarak gösteriliyor. Boynunuzda taşınan ve sadece 56 gram ağırlığındaki ürünün bir ucu kirli suya diğer tarafı da temiz bir fincan ya da mataraya tutuluyor. Ürün sihirli bir şekilde kirli suyu temiz suya çeviriyor. Tabii sihir yerine aslında bilim devreye giriyor. Ürün 0.2 mikron çapında (insan saçından 500 kat daha küçük) çok sayıda gözenekten oluşuyor ve sudaki bakteriler ve zararlı unsurlar %99.9 oranında süzülüyor. Tek bir pipetle 1000 – 1500 litre suyu filtreleyebilen ürünü 100-150 lira arasında internet üzerinden satın alabilirsiniz.

    Genel olarak kamp denilince öne çıkan ürünlerin bir kısmına baktık. Elbette ateş yakmak, yemek pişirmek, çeşitli malzemeleri kesmek için de farklı çözümler mevcut. Onları da ihtiyaçlarınız doğrultusunda planlamanıza alın. Ancak ne olursa olsun tedbiri ve güveliği elden bırakmayın. Ardından kendinizi büyük bir eğlencenin parçası haline getirin.