Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 1577

    Ekran bağımlılığından kurtulmak için bu uygulamalara dikkat

    Teknolojinin hakim olduğu bugünün dünyasında dijital kimliğin nerede bitip gerçek hayatın nerede başladığını anlamak çok kolay değil. Haber akışları ve bitmek bilmeyen update’ler arasında sağlıklı uyku uyumak ve dengeli bir hayat sürmek pek de mümkün değil. Sanal kimliklerimiz uzun mesafe arkadaşlıkları, Facebook üzerinden aile ile bağlantı sağlamak, LinkedIn, Twitter gibi sosyal ağlardan kariyer fırsatlarını takip etmek, ilk boş kaldığımız anda mobil bir oyuna sarmak ve çok daha fazlası.. Çoğumuz farkında olmasak da hemen hemen hepimiz bizi internete bağlayan akıllı telefonlarımıza bağlılığın ötesinde onların bağımlısıyız. Deloitte’in 2011’den beri yaptığı “Global Mobil Kullanıcı Araştırması”nın 2015 sonuçlarına göre Türkiye 30 ülke arasında akıllı telefon bağımlılığının en yüksek olduğu ülke. Türkiye’den 18-50 yaş arası 1000 kişinin katılımıyla ortaya çıkan sonuçlara göre Türkiye’deki kullanıcılar günde ortalama 71 kez, yani yaklaşık her 15 dakikada bir cep telefonuna bakmaktan kendini alamıyor. Ve maalesef ki bu oran dünyada olduğu gibi Türkiye’de de hızla yükseliyor. Peki ama teknolojinin özellikle de mobilitenin zorunluluk haline dönüştüğü bu dünyada akıllı telefon bağımlılığından korunmak mümkün mü?

    Akıllı telefon bağımlılığın çözümü yine akıllı telefonunuzdan geliyor
    Ekran bağımlılığı konusu son dönemde ciddi bir şekilde konuşulmaya, tartışılmaya başlandı. Akıllı telefon ya da ekran bağımlılığından kurtulma konusunda en etkili yayınlardan biri Nir Eyal tarafından yazılan Kancaya Takılınca isimli kitap. Kitapta kendi deyimiyle “kanca atarak” bağımlılık yapan ürünler geliştirmenin taktiklerini anlatan Eyal’ın yöntemini bu konuda görüşlerine başvurduğum Yrd. Doç. Dr. Adnan Veysel Ertemel Facebook mobil uygulaması örneği üzerinden şöyle anlatıyor: “Eyal’in kanca modeli kısaca tetikleyici>aksiyon “değişken”>ödül(sisteme) yatırım adımlarından oluşan bir döngüden oluşuyor. Facebook mobil uygulamasını örnek vermek gerekirse, gelen mobil bildirim (push notification) tetikleyiciyi, uygulamaya girmek için gerekli davranış yani telefonda uygulama ikonunu bulup basmak aksiyonu temsil etmektedir. Tetikleyicinin hatırlatması sonucu istenen davranış ne ölçüde basit ve kısa ise arzu edilen döngüyü tamamlamak o kadar kolaylaşır. Üçüncü adımın değişken olması kritik önemdedir. Örneğimizden devam edecek olursak Facebook üzerinden gelen bildirime tıklamadan ödülün ne olduğunu bilemeyiz. Kullanıcı bir önceki gece sisteme 10 fotoğraf içeren bir albüm yüklediyse ödül, alınan beğeniler ve arkadaş / potansiyel arkadaşlardan gelen yorumlardır. Hangi fotoğraf için kimlerden kaç adet beğeni geldiğini platforma girmeden göremeyiz. Ödülün değişken olması tam da bunu ifade etmekte.” Peki bu kancadan nasıl kurtulabilirsiniz. Kabaca şöyle; Öncelikle tetikleyiciyi etkisizleştiriyosunuz. Yani tüm mobil bildirimleri kapatıyorsunuz. Sonraki adım vakit öldürdüğünüz mesajlaşma ve sosyal medya uygulamalarını ana ekrandan alıp telefonunuzun mümkün olduğunca arka sayfalarına koymak. Son adım ise normalde anında aksiyon aldığınız şeyleri ötelemek. Örneğin WhatsApp ya da Facebook’tan gelen bir mesaja vereceğiniz cevabı ertelemektir. Bu yöntemin işe yaraması size ve iradenize bağlı. Bununla birlikte kulağa ironik gelse de bağımlılık sorununun çözümü yine akıllı telefonunuzun bizzat kendisi olabilir. Bu bağlamda Andorid kullanıcıları için Google Play Store ve iOS kullanıcıları için Apple Store bağımlılığı azaltmaya yönelik uygulamalar var. Gelin bunlar arasında ekran bağımlılığından kurtulmak için odaklanmamıza yardımcı olacak uygulamaları inceleyelim.

    Forest
    Forest sanal bir tohumdan ağaç yetiştirmeyi ve sanal bir orman yaratmanızı sağlayan bir uygulama. Tabii ormanın büyüklüğü uygulamaya ne kadar zaman ayırdığınıza bağlı olacak. Telefonunuzda diğer uygulamalarla meşgul olmak istemediğinizde Forest’ı açıp, bir zaman aralığı seçiyorsunuz. O süre içerisinde uygulama telefonunuzda açık olduğu sürece büyümeye devam edecek, bu süre içerisinde eğer siz başka bir uygulama açarsanız tohumunuz kuruyup ölecek. Bu sayede amacınıza ne kadar bağlı kaldığınızı kontrol edebileceksiniz. Sadece bu da değil. Eğer hedeflerinizi tutturursanız uygulama Senegal’de TheTrees.org sosyal girişimi üzerinden sizin adınıza bir ağaç bağışlıyor.

    StepLock
    StepLock günlük egzersiz hedeflerinizi tamamlamadan diğer uygulamalarla ilgilenmenizi engellemeye yönelik oldukça yaratıcı bir uygulama. Bu uygulama sayesinde bir şeyler yiyerek insanların Instagram hesaplarını stalk’lamak yerine belli aralıkla egzersiz yapmak için bildirim alacaksınız.

    Dinner Mode
    Bir iOS uygulaması olan Dinner mode yemek saatine denk gelen belli bir zaman diliminde uygulamalarınıza erişiminizi engelliyor. Bu sayede yalnızca yemeğinizin tadını çıkarmanızı sağlıyor. Kullanıcının tercihine göre bu süre 15 dakika, yarım saat veya bir saat olarak ayarlanabiliyor.

    Onward
    UCLA tabanlı klinik danışmanların desteği ile geliştirilen bu uygulama kişiselleştirilmiş yapay zeka desteği ile aşırı akıllı telefon kullanımını azaltmayı hedefliyor. OnWard sizin akıllı telefon kullanımınıza göre bir bot üzerinden size bir raporlama çıkarıyor. Uygulamayı kullanmak için sitede yer alan Get Started bölümüne numaranızı girmeniz yeterli. Bu işlemden sonra telefonunuza kullanım için bir link gelecek. Uygulama ile sadece sosyal medya, oyun değil kumar vs gibi kötü alışkanlıklarınızdan sistemdeki doktorların önerileriyle kurtulmanız mümkün. Şimdilik sadece iOS’ta olan uygulamayı kullanmak isteyen Android kullanıcıları ilk erişim için sıraya alınıyorlar.

    Space
    Space uygulaması açmaya çalıştığınız uygulamalara girişi 10 saniye geciktiriyor ve size 10 saniye nefes aldırarak meditasyon yapmanızı sağlıyor. Tabii Space ile geç açılmasını istediğiniz uygulamaları Space’in kara listesine eklemeniz gerek. Space ile X bir uygulamanın açılmasını bekleyen kullanıcıların çoğu uygulamaya girmek vazgeçiyor. Diğer uygulamaların açılması esnasında size gerçekten bu uygulamayı açmak isteyip istemediğine dair mesajlar geliyor. Bu da uygulamayı açmadan terk etmenize yarayabiliyor. Bunlara rağmen ısrarla uygulamayı açıyorsanız, diyecek bir şey yok tabii.

    Görsel kaynak: thefix.com

    iPhone X’in doğru okunuşu nedir?

    Apple, 2017 yılı için mevcut akıllı telefon modellerine adeta birkaç basamak yukarıdan bakan iPhone X’i lanse etti. Çoğu teknoloji otoritesinin övgülerini alan cihaz, kamuoyu tarafından da ilgiyle izlenmeye devam ediliyor. Ancak ortada büyük bir karmaşa konusunun olduğu da gözlerden ve ‘kulaklardan’ kaçmıyor…

    iPhone X adındaki ‘X’ Romen rakamlarındaki 10’a karşılık geliyor. Apple’ın model ismi konumlandırmasında elbette iPhone 10 deme seçeneği de vardı, ancak bu kullanılmadı. Ortaya ise ilginç bir kafa karışıklığı çıktı…

    iPhone X, ‘iPhone iks’ veya ‘iPhone eks’ şeklinde okunmaya başlandı. Bu yanlış…

    Yazım konusunda X şeklinde olsa da cihazın doğru okunuşu Türkçe’de iPhone 10. İngilizce için de iPhone Ten şeklinde.

    Yazarken ve okunurken her ne kadar zorlanılsa da zamanla alışılacağı öngörülüyor.

    Öte yandan Apple, masaüstü işletim sisteminde de benzer bir durumla karşı karşıya kalmıştı…

    Benzer durum daha önce de yaşanmıştı

    Mac OS X şeklindeki işletim sistemi aslında Mac OS 10 olarak okunması gerekirken ülkemizde çok yoğun bir şekilde ‘Os iks’ gibi okundu. Üstelik bu okunuş, ABD’de de görüldü.

    Bakalım iPhone X konusunda gelecek dönemde hangi okunuş daha baskın çıkacak. Siz yine de elinizden geldiğinde iPhone 10 diyerek doğru yönde adım atın diyoruz.

    Teknoloji dünyasına dair öne çıkan detay konuları aktarmaya devam edeceğiz. Takipte kalınız…

    WhatsApp’a iki yeni özellik ekleniyor

    0

    Günümüzün popüler anlık mesajlaşma uygulamalarından WhatsApp’a iki yeni önemli özellik birden ekleniyor. İşte detaylar…

    WhatsApp, şu anda online mesajlaşma hususunda en fazla kullanılan uygulamaların başında geliyor. Özellikle ücretsiz olması ve sade tasarımı, uygulamadan herkesin zorlanmadan yararlanabilmesini sağlıyor. Özellikleri durmaksızın geliştirilen WhatsApp, şu sıralar yeni bir güncellemeyle daha gündemde…

    WhatsApp’a iki önemli özelliğin eklendiği bir güncelleme geldi. Bu güncellemedeki özelliklerden ilki resim içinde resim modu. Diğeri ise kendini yok eden metin içerikli durum paylaşımları. İkinci özellik, Snapchat ve Instagram kullanıcıları için tanıdık gelmiş olabilir.

    WhatsApp üzerinde sadece resimli ve videolu durumlar paylaşılıyordu, artık metinli paylaşımlar da yapılabilecek. Durumlarınızda yaptığınız metin paylaşımları tıpkı resimli paylaşımlarda olduğu gibi belli bir süre aktif kalacak ve ardından da silinecek.

    Resim içinde resim modu sadece Android Oreo kullanıcılarına geliyor…

    Resim içinde resim modu ise görüntülü konuşmalarda geçerli olacak. Ancak resim içinde resim modunu eski Android sürümlerinde kullanmak mümkün olmayacak. Sadece Android Oreo işletim sistemlerinde kullanılabilecek. Bu da özelliğin oldukça sınırlı bir kesim tarafından deneyimlenebileceği anlamına geliyor.

    Sonuç itibarıyla iyi yeni ve ‘önemli’ özelliğin bulunduğu en son WhatsApp güncellemesi yavaş yavaş akıllı telefonlara geliyor. Takipte kalmanızı tavsiye ederiz.

    Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    Google Pixel 2’nin tanıtım tarihi netleşti

    0

    Gözler son dönemde Samsung ve Apple’ın üst segment akıllı telefonlarında. Galaxy Note 8 ve ardından gelen yeni iPhone’ların teknoloji dünyasında heyecan uyandırdığı bir gerçek. Ancak bitmedi… Sırada Google’ın kendi akıllı telefonu var.

    Geçtiğimiz yıl itibarıyla akıllı telefonlarına iyiden iyiye ismi ve logosuyla dahil olan Google, bu sene de iddialı gelecek. Üstelik şirketin Pixel 2 adıyla lanse edilecek Android Oreo önyüklü akıllı telefonu için merakla beklenen lansman tarihi de açıklandı. Uzun bir bekleyiş söz konusu değil…

    Buna göre Google Pixel 2, 4 Ekim 2017 tarihinde tanıtılacak. Google, söz konusu tarih açıklamasını YouTube üzerinden yayınladığı bir videoyla duyurdu. Bir teknoloji şirketinin sayısız platforma sahip olmasının beraberinde getirdiği avantajlar gerçekten saymakla bitmiyor (YouTube, bir Google kuruluşudur).

    Peki bu sene tanıtılacak Pixel akıllı telefonunun arkasında hangi üretici var? Sorunun yanıtı Güney Kore merkezli LG. Geçtiğimiz yıl HTC tarafından üretilen Pixel’in ardından 2017 yılında bu kez sahnede LG yer alacak. Geçtiğimiz günlerde tanıttığı V30 modeliyle adından söz ettiren teknoloji devi, Google’ın yüksek profilli mobil cihazının arkasındaki üretici olacak. Bir detay bilgi olarak, LG, Nexus 4, Nexus 5 ve Nexus 5X modellerini üreterek daha önce de birçok kez Google için üretim hattını harekete geçirmişti.

    Yeni Pixel 2’de Snapdragon 836 çip setinin kullanılacağı yönünde güçlü bir beklenti hakim. Bu donanım yapı taşıyla Pixel 2, performans yönünden birçok rakibini geride bırakabilir.

    Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    NOT: Görsel temsilidir.

    Apple AirPower ne zaman satışa sunulacak?

    Apple, iPhone 8 ve iPhone X lansmanlarıyla konuşulmaya devam edilirken akıllardaki soru işaretlerinden biri de yeni akıllı telefonlarla uyumlu kablosuz şarj istasyonu AirPower’ın ne zaman satışa sunulacağı yönünde. Baştan belirtelim, yanıt yüzünüzü güldürmeyebilir…

    Apple AirPower için beklentiler, 2017 yılının kesinlikle es geçileceği yönünde. 2018’in ‘ilk ayları’ ise olası çıkış tarihi dönemlerini kapsıyor. Buradaki ilk ayları ifadesi de maalesef yeterince açık değil ve tamamen bir beklenti şeklinde. Dolayısıyla Apple’ın bu noktadaki resmi açıklaması bekleniyor…

    Diğer yandan Apple AirPower’ın iyiden iyiye kablosuz kullanım özelliklerini gerekli kılan iOS cihazları açısından önemi büyük. Üstelik yalnızca iPhone X’te değil, iPhone 8 ve hatta Apple Watch için de söz konusu aygıtın kullanımı mümkün olacak. Ayrıca AirPods kulaklıkların kablosuz versiyonunda da Apple kablosuz şarj istasyonunun kullanımı imkan dahilinde.

    Aynı anda 3 cihaz

    Aynı anda 3 farklı cihazı şarj edebilen Apple AirPower, kablo-priz karmaşası ve etraftaki olası estetik karmaşanın önüne geçebilecek bir çözüm olacağa benziyor. Taşınması ve kullanımının bir hayli kolay olacağı da net. Bununla birlikte bu yetenekli ve çoğu kullanıcı açısından ‘gerekli’ ürünün resmi çıkış tarihiyle birlikte fiyatı da bilinmiyor. Apple için önceki yıllarda gerçekleşen ‘gizemli’ ürün gösterimleri dizisinin son halkası olduğuna da şüphe yok. Yine de merak uyandırdığı da bir gerçek.

    Apple AirPower’a dair bilgiler geldikçe aktaracağız…

    Teknoloji dünyasına dair öne çıkan gelişmeleri paylaşmaya devam edeceğiz…

    Google Drive’a son veriliyor

    0

    Google Drive uygulaması önümüzdeki yıl sonlandırılacak. İşte konuyla ilgili detaylar…

    Google, kendi blogu üzerinden paylaştığı bir gönderide türkiye’de de hatrı sayılır kullanıcı sayısına sahip olan Drive hizmetine son vermeye hazırlandığını duyurdu. Google’ın önemli servislerinden biri olan Google Drive, cihazlarınızda alan problemi yaşamadan depolama yapmanızı sağlayan kullanışlı bir depolama sistemi olarak dikkat çekiyordu.

    Google önümüzdeki süreçte farklı bazı projeler nedeniyle Google Drive’ı sonlandıracak. 11 Aralık 2017’de uygulamaya verilen Google desteği kesilecek ve 12 Mart 2018’de de uygulama Mac ve PC platformları için kapatılacak.

    Alternatifler önerilecek…

    Ekim ayından itibaren Google, Mac ve PC’de, Google Drive kullananlar için bildirimler gönderilmeye başlanacak. Bu bildirimlerde Google Drive’ın desteğinin kapatılacağı tarih bilgisi aktarılacak. Aynı zamanda alternatif uygulamalar önerilecek.

    Masaüstü kullanıcıları Google Drive servisine ihtiyaç duyduklarında onunla aynı fonksiyonları gerçekleştirebilen Drive File Stream uygulamasını kullanabilecekler. Zaten uygulama tüm G Suite müşterileri için aktif hale getirilmiş durumda.

    Google Drive Android ve Web için ise kullanıma açık olacak. Telefon yazılımları üzerinden servise sorunsuz bir şekilde ulaşmaya devam edebileceksiniz. Ancak sonuç itibarıyla PC ve Mac için Google Drive artık tarih oluyor.

    Teknoloji dünyasına dair öne çıkan gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    Eski Android Cihazlarının Kullanım Alanları

          Akıllı telefon furyasının yaşandığı günümüzde, telefon değiştirme sıklığı da haliyle artıyor. Android işletim sistemi kullanan akıllı telefon modellerindeki yenilikler, kullanıcıların yeni modele geçme konusunda iştahını artırıyor. Yeni telefon alındığında, evin büyükleri veya çocuklar eski telefonları kullanmaya devam edebiliyorlar. Günümüzde çoğu ailede, eski model telefonların neredeyse koleksiyonu oluşmuş durumda.  Eski telefonlar evde belli bir süre sonra unutula da biliyor.

          Bu haftaki yazımda; eski model Android telefonları hangi alanlarda yeniden kullanabileceğimizden bahsedeceğim.

    Eski Android akıllı telefonunu kablosuz dokunmatik denetleyici haline getirmek

          Eski Android akıllı telefonları yazılım kullanarak Windows, Mac veya Linux bilgisayarı uzaktan kontrol edebilecek duruma getirmek mümkün. Bu yazılımlardan birisi de Unified Remote. Aynı yerel ağ içinde bulunan bilgisayara Wi-Fi üzerinden veya Bluetooth ile bağlanarak, bazı özellikleri kontrol etme şansına sahip olabiliyorsunuz. Uygulama ile aynı zamanda, eski akıllı telefonunuzun ekranını bir dokunmatik fare gibi kullan olanağına kavuşuyorsunuz.  Örneğin, bilgisayarda çalışan müzik uygulamasında ses, çalan parça atlatma gibi kontrolleri eski akıllı telefon ile yapabilecek hale geliyorsunuz.

    Eski Android akıllı telefonu uzak bilgisayara bağlanılabilen bir terminal haline getirmek

     

          Eski Android akıllı telefon veya tableti uzak bilgisayara bağlanabileceğiniz ve devamlı bağlı kalabilecek bir sanal ekrana dönüştürebilirsiniz. Windows, Mac veya Linux makine üzerindeki Chrome tarayıcısında gerekli ayarlamaları yaptığınız taktirde, eski akıllı cep telefonunuza yükleyeceğiniz Chrome Remote Desktop uygulaması sayesinde, ilgili makinelere terminal yaparak, ekranlarını kontrol etme şansına sahip olabiliyorsunuz. Bağlantıyı sağlamak için karşı bilgisayarlardaki tarayıcıda Google hesabınızın açılmış olması gerekiyor. Sistem ek bir güvenlik önlemi olarak aynı zamandan PIN de oluşturabiliyor.

    Eski Android akıllı telefonu Güvenlik Kamerası Olarak Kullanmak

          Eski Android akıllı telefonu istenilen bir ortamı izleyebilecek güvenlik kamerasına dönüştürmek işten bile değil. Kullanılacak üçüncü parti akıllı telefon uygulamaları sayesinde, eğer isterseniz iş yerinden evinizi izleyebilir, herhangi bir hareket durumunda kameranın bilgi göndermesini sağlayabilirsiniz. Bu iş için Anroid telefonda kullanılabilecek uygulamalara  IP Webcam’i örnek olarak verebilirim. Bu uygulamanın ücretsiz ve ücretli versiyonları bulunuyor. Uygulamayı eski android telefonunuza kurduğunuzda, yapmanız gereken birkaç ayardan sonra, uyumlu internet tarayıcısı ile telefonun kamerasına bağlanıp, amacınız doğrultusunda kullanabiliyorsunuz.

    Eski Android akıllı telefonu dijital fotoğraf çerçevesine dönüştürme

          Özellikle eski Android tabletler için uygun bir kullanım şekli de; cihazı akıllı dijital fotoğraf çerçevesi olarak kullanmak. Tablet hafızasında veya bulutta bulunan fotoğrafların masa üstünde sürekli aktığını görmek, eminim çoğu kişinin hoşuna gidecektir. Tabletin şarj kablosunun cihaza devamlı bağlı kalmasını sağlamak gerektiğini de hatırlatmam gerekiyor.

    Eski Android akıllı cihazınızı yüksek teknoloji bir e-saate çevirme

          Eski Android telefonunuzu masa üstünde oldukça fonksiyonel bir dijital saat olarak kullanma şansına sahipsiniz. Bu iş için Google’ın kendi Saat uygulamasını telefona indirmeniz yeterli. Uygulamayı aynı zamanda alarmlarınız için de kullanma şansına sahipsiniz.

    Eski Android tabletiniz özel bir masa takvime dönüştürün

          Eski tableti evde koyacak yer bulamadığınızda onu işe yarar bir hale getirmek için yine Google’ın uygulamalarından yardım alabilirsiniz.  Google’ın Takvim uygulaması ile günlük işlerinizi planlayabilir, sıraya koyabilirsiniz. Evden çıkmadan önce masa üstündeki tablete bir göz armanız yeterli olacaktır.

    Kullanılmayan Android akıllı telefonu sabit dijital yol asistanı olarak kullanmak

           Arabaya alınacak telefon tutucu ile, eski akıllı telefon çok fonksiyonlu bir araba asistanına çevirebilirsiniz. Özellikle harita uygulaması ile arabada daimi bir yol asistanı kullanma şansına sahip olabilirsiniz. Ayrıca, hız kontrolü veya müzik uygulamaları ile eski telefonunuzu her an kullanıma hazır halde tutabilirsiniz.

    Sosyal medya kullanım yaşı kaç olmalı?

    0

    Zamanın teknolojiyle beraber uygun adım ilerlediği günlerdeyiz. Her şey 25-30 sene öncesine göre son derece farklı görünüyor. Akıllı telefonlarımız, beğeni toplayan sosyal medya hesaplarımız ve bitmek bilmeyen paylaşımlarımız… Her yerdeler.  Benim yaş grubumda olanlar kendi çocukluklarını hatırlayacaktır şüphesiz. Ne kadar farklı meşguliyetlerimiz vardı değil mi? Bu, elbette “Eskiden her şey çok harikaydı” yazısı değil… Sadece farklı olduğunu söylüyorum. Bunu söylememin nedeni; bugünün çocukları, gözlerini açtığı anda teknolojiyle ve internetle tanışıyor.  Öyleyse bugün sizlerle, anne-baba olarak çocuklarımızı sosyal medyaya dahil edip etmemek konusunda biraz sohbet edelim.

    Zamanımızın gerçeği: Teknoloji ve Sosyal Medya

    Öncelikle bunların hayatımızdaki mevcudiyetini kabul etmekle başlamalıyız. Çünkü ne kadar reddetmeyi seçersek seçelim, dünyanın geri kalanı sosyal medya uygulamalarıyla ve paylaşımlarıyla mutlu. Teknolojik gelişmelerle beraber, sosyal medya kullanımı daha ileri noktalara taşınıyor ve yakın zamanda bu işin sonunun gelmeyeceğinden emin olabilirsiniz. Eğer bir dağın başında hayatın anlamını bulma yolculuğuna çıkmayı düşünmüyorsanız, teknoloji sizin ve çocuğunuzun daima bir parçası olacaktır. Onu reddetmeyin.

    Çocuğunuzu iyi tanıyın

    Unutmayın ki; çocuklar aynı fiziksel gelişimi göstermedikleri gibi, aynı sürede aynı ruhsal ve psikolojik gelişimi de göstermezler. Olgunlaşma süreci bazı çocukların daha kısa, bazılarınınsa daha uzun sürer. Ebeveynleri olarak çocuğunuzu iyi tanıyın ve tarafsız olarak çocuğunuzun olgunluğunu değerlendirmeye çalışın. İnternette ve sosyal medyada öfke patlamaları yaşamayacağını, kolay kandırılamayacağını ve sosyal medyayla ilgili ona anlatacaklarınızı anlayabileceğini düşünüyorsanız, artık sosyal medyaya adım atmasına müsaade edebilirsiniz demektir.

    Sosyal medyaya ilk adım

    Şimdi hepimiz biliyoruz ki sosyal medya sitelerine bir minimum kayıt olma yaşı var. Platformuna göre değişmekle birlikte bu sınır 13, 16 veya 18 olabilir. Ancak bunun bizim için önemsiz olduğu ortada. Sosyal medyada ergenlik dönemine bile ulaşmamış çocuk sayısının ne kadar fazla olduğunu yalnızca kısa bir gözlemleme sonucunda siz de fark edebilirsiniz. Daha önce söylediğim gibi; çocuğunuzun olgunluğu ve söyleyeceklerinizi idrak edebiliyor olması önemli bir kriterdir.

    Her şey yolundaysa, çocuğunuza sosyal medyanın kapılarını aralayabilirsiniz. Ancak tamamen kapıları açmayın!

    Sosyal medyada iletişim özgürlüğü

    Sosyal medyaya yeni adım atan bir çocuk, çocuk olmanın saflığıyla her şeyi deneyimlemek ve görmek isteyecektir. Çocuk saflığıyla herkesle konuşmak isteyecek ve masumiyetiyle hareket edecektir. Çocuğunuz, kesinlikle internette kendisine yalan söyleyebilecek kişiler olduğunu bilmeli ve öğrenmelidir. Ona yalan söyleyecek, onu kandırabilecek kişiler olduğunu, aslında herkesin göründüğü gibi olmadığını öğrenmelidir. Bunu sizden öğrenmelidir, sizler ona anlatmalısınız. Evet, hayal kırıklığı yaşayacaktır. Güven duygusu sarsılacaktır. Ama bu, dünyayı tanıma yolunda iyi bir adımdır. Tedbirli olmayı öğrenecektir; kandırılması daha zorlaşacaktır.

    Yine tamamen bu nedenden ötürü, ilk başlarda yalnızca gerçek hayattan tanıdığı ve görüştüğü (kendi arkadaşları, akrabaları, ebeveynleri vb.) kişilerle sosyal medyada kontak kurmasına izin verilmelidir. Doğrudan yasakçı olmak yerine öncelikle bu durumun nedenini çocuğunuza anlatmanız, otoritenizi sorgulanabilir hale getirmeyecektir. Çocuğunuz, sizin beklentilerinize kendi isteğiyle uyacaktır.

    Yasakçı değil, bilgilendirici olun

    Unutmayın ki yasaklar hepimiz için ilgi çekicidir. Çocuklar, yasaklara karşı olan zaaflarını gizleme gereği duymazlar. Yapması istenmeyen davranışları hiç saklamadan yapmaya çalışırlar. Bu yüzden yasakçı ve baskıcı bir tutuma girmek, çocuğunuzu sizden gizli işler yapmak üzere teşvik edecektir. Onunla konuşmalısınız. Görebileceği zararları anlatmalısınız. Kötü insanların varlığını öğrenmeli, dünyanın acımasızlığını yavaş yavaş kavramalıdır. Ona vereceğiniz bilgileri, olgunluk düzeyine uygun olarak ve zamana yayarak vermelisiniz. Denetiminiz daima olsun ve bu denetiminizden ötürü çocuğunuz sizden kaçmasın.

    Dengeli olabilmek ve teraziyi ayarlamak, sizin ebeveynlik içgüdülerinizde var! Ona güvenin. Aile saadetiniz mutlaka devam edecektir.

    PES 2018’de Türk futbol takımları da yer alacak

    0

    PES serisinin geliştiricisi Konami, Türk Futbol Federasyonu ile sözleşme imzaladı! Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ve Türk Milli Takımı Pro Evolution Soccer 2018’de yer alacak. İşte detaylar…

    Yılın merakla beklenen oyunlarından Pro Evolution Soccer 2018’in Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray takımlarıyla birlikte resmi Türk milli futbol takımını içereceği açıklandı. Konami futbol serisinin yeni oyunu kısa süre içinde çıkacak.

    Türk futbol takımları; Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray ile Türk milli takımı oyuna titizlikle yansıtılacak. Oyuncular, Konami’nin kullandığı teknoloji sayesinde takımın resmi kıyafetlerini ve gerçeğine birebir benzeyen futbolcuların görüntülerini kullanma şansı elde edecek.

    Quaresma, Muslera, Belhanda, Van Parsie, Soldado, Oğuzhan Özyakup ve  Valbuena, Pepe, Bafétimbi Gomis gibi efsane futbol oyuncuları tüm PES severlerin hayal gücünü ateşleyecek.

    PES 2018’in ön siparişleri iki farklı sürümle sunulacak: Dijital bonus içerikli Premium Edition (Kapakta Luis Suarez) ve Legendary Edition (Kapakta Barcelona’nın star oyuncuları). İkincisini alanlar sınırlı sayıda steelbook, PES flaş bellek ve MyClub modu için dijital bonuslar kazanacak (Usain Bolt agent, PES Legend agent, 1000 oyun içi para, Konami’nin ortaklık imzaladığı Topps şirketinin koleksiyonundaki özel futbol kartlarına erişim)

    PES 2018 Playstation 4, Playstation 3, Xbox One, Xbox 360 ve PC’de çıkacak.

    Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    Facebook’tan reklamverenler için yenilikler

    Facebook, Facebook COO’su Sheryl Sandberg’ün de konuşmacılar arasında yer aldığı dijital pazarlama konferansı DMEXCO’da reklamverenler için sunduğu yenilikleri açıkladı. Cannes Lions Uluslararası Yaratıcılık Festivali’nde pazarlamacıların görünürlük, online reklam ölçümlemesi ve marka güvenliği gibi konularda karşılaştıkları zorlukları dinleyen Facebook, aldığı geri bildirimlerle hazırladığı yeni uygunluk standartlarını duyurdu. In-stream (video içi) reklamlar ve Hızlı Makaleler (Instant Articles) kapsamında da geçerli olacak yeni standartlar, hangi yayıncı ve içerik üreticilerin ne tür içeriklerle Facebook’ta gelir elde edebileceğini daha net bir şekilde ortaya koymayı amaçlıyor.

    Markaların reklamlarının nerede, kimlere gösterildiğini bilmek istediğini de göz önünde bulunduran Facebook, önümüzdeki aylarda kampanya sonrası raporlamada da güncellemeler yapacağının altını çizdi. Bu kapsamda yapılacak güncellemelerle yayıncılar artık kampanya sonrası raporlarında net bir şekilde reklamlarının Hızlı Makaleler (Instant Articles), in-stream (video içi) ve/veya Hedef Kitle Ağı üzerinden yayınlandığını görebilecek.

    Facebook’un reklamverenlere sunduğu yenilikler şöyle:

    • Sonuçların üçüncü partilerce doğrulanması: Facebook ve Instagram’daki görüntülü reklamlar ve video reklamları halihazırda üçüncü partiler tarafından ölçümlenebiliyor ve doğrulanabiliyor; ancak sektörün daha fazla bağımsızlık istediğini gören Facebook, bu alanda da adımlar atıyor. Facebook, bu kapsamda önümüzdeki 18 ayda ABD’de Media Ratings Council ve Almanya’da AGF gibi kurumlarla işbirliğine gidecek.
    • Yeni işbirlikleri: Facebook, şikâyet edilen içeriklerin değerlendirilmesi sürecini hızlandırmak için içerikleri değerlendiren mevcut ekibini neredeyse iki katına çıkararak 3 bin kişiyi daha işe alıyor.
    • Marka güvenliği ve yeni reklam kontrolü seçenekleri: Facebook, mevcut seçeneklere ek olarak yılsonuna kadar aşağıdakileri de sunmaya başlayacak:
      • Kampanya öncesi listeler (reklamverenlere sunulmaya başladı)
      • Kampanya sonrası listeler (önümüzdeki aylarda kullanıma sunulacak)
    • Gelir elde etmeye uygunluk ve içerik rehberleri: Facebook, yayıncılar ve içerik üreticiler için de gelir elde etme standartları geliştirdi. Bu standartlar ile Ad Breaks, Instant Articles, Branded Content (Markalı İçerik) ve Audience Network’teki reklamların kalitesinin artması, bu araçları kötüye kullananların da kâr elde etmesinin engellenmesi hedefleniyor.