Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 1576

    Apple Watch 3 hücresel modeline yoğun ilgi

    0

    Yeni Apple Watch ön siparişlerinin yüzde 80’den fazlasının hücresel özellikli modeller olduğu iddia edildi. İşte detaylar…

    Apple Watch 3, önceki nesil modellere göre bir ilk olan hücresel özelliği ile geldi. Akıllı telefon bağlantısı gerektirmeden konuşma gerçekleştirme, mesaj atıp bildirim alma fonksiyonları sunan yeni modellerin ön siparişleri de belli ülkelerde alınmaya başladı. En çok dikkat çeken Apple analistlerinden Ming-Chi Kuo’ya göre ön siparişlerin yüzde 80’den fazlası hücresel özellikli modellere yönelik şekilde gerçekleşiyor.

    İddiaya göre 15 Eylül tarihinde bazı ülkelerde başlayan ön siparişlerde Apple’ın yeni akıllı saat modelini satın almak isteyen kimseler, yoğun şekilde GPS+hücresel modellere yöneliyor. Ming-Chi Kuo, daha önceki öngörüsünde söz konusu modelin tüm Apple Watch Series 3 siparişlerinin yüzde 30-40 aralığında olacağını ifade etmişti.

    Apple’ın yeni hücresel modellerinin de aralarında olduğu akıllı saatleri, ABD için 22 Eylül itibarıyla gönderilmeye başlanacak. Diğer yandan 18 Eylül tarihinde yapılan ön siparişlerde gönderimlerin 3-4 hafta sürebileceği bilgisi verilmeye başlandı. Apple tarafında talebin karşılanması noktasında zorlanıldığı anlaşılıyor.

    Türkiye’de ilgili modellerin eylül ayının sonu itibarıyla siparişlerinin alınmaya başlanması bekleniyor. Diğer yandan özellikle hücresel modellerin ilk etapta satışının gerçekleşmeyebileceğini belirtmek gerekiyor; Apple Türkiye web sitesinde 3. Seriye dair yalnızca hücresel özelliğe sahip olmayan model alternatifleri hakkındaki detaylar aktarılmış durumda.

    Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    Huawei P9 Lite güvenlik özellikleri ile dikkat çekiyor

    Akıllı telefonlar, her yaştan her kesim için büyük bir hızla ‘olmazsa olmaz’ noktasına doğru evrilmiş durumda. Peki ya bu önemli cihazların güvenliği? İşte Huawei P9 Lite, sahip olduğu güvenlik özellikleri ile konuya çok iddialı bir şekilde yaklaşıyor.

    Mobil cihazlarda saklanılan fotoğraf, video, görüşme kayıtları, banka bilgileri gibi özel verilerin kötü niyetli kişilerin eline geçmesini önlemeye yönelik çözümler sunan P9 Lite, bilgi güvenliği tarafında kullanıcılarına birçok özelliği bütçe dostu bir cihaz beraberinde sunuyor.

    Örneğin Huawei, akıllı telefonlarında hızlı ve uygun parmak izi okuyucu sensörleri kullanmasıyla tanınıyor. P9 lite 2017’de kullanılan okuyucu, parmak izini algılamak ve ekranın kilidini açmak için 0,3 saniyeden daha az zamana gereksinim duyuyor. Huawei P9 Lite 2017’nin bu özelliği ekran şifresi girme gibi görülmesi muhtemel tekniklerden çok daha güvenli ve hızlı bir çözüm sunuyor.

    Android işletim sistemli cihazda bulunan kasa özelliği ile kişisel fotoğraf, video ve dosyalar şifrelenip erişimi koruma altına alınıyor. Parmak okuyucuya tanıtılan parmak izi ile şifrelenen dosyalara anında erişim sağlanıyor.

    Akıllı telefon kullanıcılarına bir diğer güvenlik özelliği olan uygulama kilidi de sunuluyor. Kişisel bilgilerin, mesajların kayıtlı olduğu mobil bankacılık ve mesajlar gibi uygulamalara parmak izi tanıtılarak akıllı telefon ekranı açık olduğu halde bile uygulamayı kullanmak için parmak izinin tekrar girilmesi isteniyor.

    Diğer yandan EMUI 5.0 arayüzü ile kullanıcılarının Bluethooth ile kilit açması da mümkün durumda. Bu özellik sayesinde kullanıcıların Huawei akıllı bandının veya kablosuz kulaklığın kapsama alanı içinde olduğu sürece, telefonun kilidini açmak için parola girmesi veya parmak izi taratması gerekmiyor. Bunun yanı sıra aynı kullanıcılar akıllı telefonlardan birkaç metre uzaklaşması halinde otomatik kilit devreye giriyor.

    MediaMarkt’ta satışa sunulan Huawei P9 Lite modelini daha yakından incelemek ve online alışveriş ile satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

    Nikon D7500 fotoğraf makinesi incelemesi

    Nikon D7500Orta ve üst seviye profesyonellere hitap eden bir DSLR olan Nikon D7500 yüksek seri çekim hızı ve 4K video kayıt özelliği ile dikkat çeken bir model.

    Japon fotoğraf teknolojileri firması Nikon’un orta seviye olarak tanımlanabilecek modeli D7000, köklü bir ailenin en yeni üyesi. Ailenin kökeni 2004 yılında D70’e kadar iniyor. Bu orta seviye modeli sırasıyla 2005’te D70s, 2006’da D80, 2008’de efsane model D90 takip etti.

    D90’dan sonra strateji değişikliğine giden Nikon, bu aileye 2010 yılından itibaren D7000 ismiyle devam etme kararı aldı. Aileye 2013 yılında D7100 ve 2015 yılında D7200 katıldı. Bu ailenin en yeni üyesi olan  D7500 ise teknolojik olarak markanın orta seviye modelinin geldiği noktayı gösteriyor.

    Nikon D7500

    1.5X fokal çarpan

    Fotoğraf makinesinin sensörü 1.5X fokal çarpanlı  20.9 Megapiksel APS-C boyutunda CMOS altyapısına sahip. 51 noktalı netlik sistemi, saniyede 8 kare seri çekim (100 JPEG ve 50 RAW’a kadar), 3.2 inç yukarı aşağı döndürülebilir dokunmatik ekran, hava koşullarına dayanıklı (su geçirmez değil), 4K video (1.5X fokal çarpanlı), Wi-Fi ve Bluteetooh ise cihazın diğer özellikleri arasında yer alıyor.

    Teknik özellik anlamında baktığımızda fotoğraf makinesinin D7200’e göre önemli değişiklikler içerdiğini söyleyebilirim. Ürün ayrıca firmanın geçen yıl duyurduğu D500 modeliyle benzer özelliklere de sahip (4K gibi). Ama teknik özelliklerin bazılarının D500’ün altında olduğunu da belirtmek gerek. Bazı güncellemelere rağmen fotoğraf makinesinin çözünürlüğü önceki modele göre 3 Megapiksel düşürülmüş. D7200 modelinde 24 Megapiksel olan çözünürlük bu cihazda 21 olarak tercih edilmiş. Çok büyük bir düşüş olmasa da önceki modele göre çözünürlüğün düşmesi her zaman yaşanan bir durum değil (ama fotoğraf alanında ilk kez yaşanmıyor). Nikon çözünürlük alanındaki açığı cihazın 4K desteği ve seri çekim hızını artırarak  telafi ediyor. Sıkıntılı bir durum yok.

     

    Tasarım ve genel görünüm

    D7300 önceki model olan D7200’e göre fazla bir tasarım değişikliği içermiyor. Ekranın yukarı aşağı döndürülebiliyor olması en önemli değişikliklerden biri. Ancak bu ekran belli bir açıda aşağı doğru belli bir açıda da yukarı doğru hareket edebiliyor. Bu kısıtlı hareket fotoğraf makinesini bel altı ve bir parça baş üstü hizalarında kullanmanızı sağlıyor. Ekran öne tam açı yapmadığı için tek elle kendinizi çekiyorsanız ekranı görmeniz mümkün değil.

    Nikon D7500

    Tasarım olarak standart bir DSLR tasarımına sahip olan fotoğraf makinesinde bu kategoride görmeye alıştığımız çift ekran bulunuyor. Üstteki mono ekran bilgilendirme amaçlı birçok veriyi içerdiğinden menülerde kaybolmadan ayar yapılabiliyor. Orta seviye bir model olan D7500 tasarım anlamında beklentileri karşılıyor.

    Nikon D7500

    Bellek kartı konusu

    Bu arada sosyal medyada ürünü kullandığım sırada paylaştığım fotoğraflara ‘çift bellek kartı yuvasının kaldırılması iyi olmadı’ yorumları geldi. Önceki modelde 2 adet bellek kartı yuvası bulunuyordu. Bu da fotoğrafçıya çekim yaparken fotoğrafları aktarma ve videoyu ayrı fotoğrafı ayrı kaydetme gibi imkanlar sunuyordu. Bence de bu durum (ölümcül bir eksiklik olmasa da) pek iyi olmamış.

    Genel kullanım özellikleri

    Daha önce Nikon kullandıysanız sizi aşina olduğunuz bir menü ve kullanım tarzı karşılıyor. Mühendis ağırlıklı bir şirket olan Nikon’un ürettiği cihazlarda da bu izleri görmek mümkün. Sofistike, detaylı çalışmış arayüz ve kullanım özellikleri sizi rahat ettiriyor.  Ele iyi oturan bir gövde, tanıdık arayüz ve onlarca farklı ayar kullanıcısına kendini güvende ve tanıdık topraklarda hissettiriyor.

    Nikon D7500

    Çok hızlı

    Nikon D7500’ün en önemli özelliği çok hızlı olması. Teknik verilere baktığımızda saniyede 8 kare çekim yapabilen fotoğraf makinesinde ön bellek sayısı ise JPEG’te 100’ü geçiyor. RAW’da ise 50 kareye kadar çekim yapıyorsunuz. Pratik kullanımda ise yüksek çözünürlüğe rağmen adeta dikiş makinesi gibi çalışan bir fotoğraf makinesine sahip oluyorsunuz. Özellikle iyi bir objektifle ürün adeta şaha kalkıyor. Öte yandan seri çekim sırasında netlik konusunda da sıkıntı yaşamıyorsunuz. Çok hızlı hareket eden konularda bile D7500 takipte zorlanmıyor.

    Seri çekim özelliği ile D7500 ağırlıklı olarak spor ve benzeri aktivitelerde çekim yapan fotoğrafçılara hitap eden bir ürün haline geliyor. Her ne kadar fokal çarpan sorunu olsa da seri çekim beklentisi olanlar uygun bir objektifle D7500’le sınırları zorlayabilir.

    Nikon D7500

    Objektif

    Genelde sadece objektif (teknik konuşmak gerekirse Body) olarak satılan ürünü Nikon AF-S DX Nikkor 16-80mm f/2.8-4E ED VR ile test etme imkanı buldum. Bu objektif keskinlik açısından çok başarılı. Satış fiyatı ise 4800 TL (Türkiye garantili modeller için bu fiyat geçerli) olan bu objektif özellikle portre çekimlerinde çok iyi sonuçlar veriyor. VR özelliği de bulunduğu için hem fotoğrafta hem videoda titreşimsiz sonuçlar alıyorsunuz. Önerim böyle bir fotoğraf makinesi satın alıyorsanız yanında 16-80 mm gibi kaliteli bir objektif de alın.

    Bu arada Nikon, D7500 ile birlikte AI index desteğini kaldırdı. Bu teknoloji genelde eski nesil objektiflerde yer aldığı için bu objektifleri tam anlamıyla verimli kullanamıyorsunuz. Özellikle F serisi Nikon objektifler D7500 ile tam uyumlu çalışmıyor. Elbette dünyanın sonu değil ama bu tarz bir beklentiniz varsa önceden uyarmak istedim.

    Nikon D500 ile çekilmiş örnek bir fotoğraf. Bu fotoğrafta HDR özelliği aktif edilerek çekim yapıldı.

    Fotoğraf kalitesi

    Uzun yıllardır fotoğraf alanında çalışmaları bulunan Nikon’un fotoğraf kalitesine söylenecek çok fazla bir şey yok. Her zamanki gibi gayet iyi sonuçlar veren fotoğraf makinesi hem RAW hem de JPEG formatında beklentileri karşılıyor.

    4K video konusu

    Video konusunda rakipleri Canon ve Sony kadar iddialı olmasa da son yıllarda atağa kalkan Nikon, bu modelle (D500’den aldığı destekle) 4K çözünürlüğü sunuyor. Ancak burada ‘küçük’ bir sıkıntı var: Fotoğraf makinesi üzerindeki sensörün sunduğu kadraj kadar video kayıt edemiyor. Kroplu yani 1.5X fokal çarpanlı 4K video kayıt eden D7500’de görüntü biraz kesiliyor. Yani video kayıt sırasında daha dar bir kadraj (Full HD videoya göre) alıyorsunuz. Bu biraz sıkıntı. Zira dar açılı bir objektif kullandığınızda ve ortamda yeteri kadar yer yoksa video konusu biraz sıkıntı olabiliyor.

    Nikon D7500
    Soldaki kadraj 4K, sağdaki ise Full HD’de görünen kadraj.

    4K video konusunda böyle bir sıkıntı olsa da görüntü kalitesi konusunda bir sorun yok. Gayet başarılı bir şekilde 4K video kayıt edebiliyorsunuz. Cihazın üzerinde mikrofon ve kulaklık çıkışları olduğundan video anlamında her türlü ekipmanla kullanım sağlanıyor.

    Öte yandan Full HD modunda saniyede 60 kare video kayıt edilebiliyor. “4K benim için önemli değil ama 60 fps Full HD isterim” derseniz sorun yok.

    Kablosuz uzaktan kullanım

    Fotoğraf makinesi hem Wi-Fi hem Bluetooth desteği sunuyor. Nikon’un Snapbridge uygulaması ile ürünü uzaktan kontrol edip fotoğraf çekim yapabiliyorsunuz. Uygulamayı kolayca kurup fotoğraf makinesine bağlayabiliyorsunuz. Fakat arayüz anlamında biraz geliştirilmesi lazım. Kullanıcı deneyimini iyileştirecek adımlar atmalı Nikon. Yine de günü kurtaran ve fotoğraf makinesini uzaktan kullanmayı sağlayan uygulama, çekilen görüntüleri de izlemenizi sağlıyor.

    Nikon D7500

    Pil ömrü

    Nikon D750’ün pil ömrü CIPA standartlarına göre 950 kare. Genelde bu seviyedeki fotoğraf makinelerinde bu pil ömrü normal kabul ediliyor. Yaptığım testlerde ben de bu rakama yakın değerler buldum. Bu tarz bir ürün için yeterli ve iyi bir rakam.

    Fiyat

    Nikon D7500’ün Türkiye satış fiyatı 6500 TL civarında. Bu rakam sadece gövde için Türkiye garantili (resmi firma garantisinden bahsediyorum, yurtdışından farklı yollardan gelen ürünlerin fiyatı daha ucuz) modeli kapsıyor. İyi bir objektifle beraber cihazın fiyatı 10 bin TL’yi buluyor.

    Fiyat bu tarz bir cihaz için normal. Dolar kuru, vergiler, KDV vs derken fotoğraf makinesi fiyatları ciddi bir noktaya geldi. D7500 de bu gelişmelerden etkileniyor ve fiyatı ile 10 bin TL sınırına dayanıyor. Eğer elinizde uyumlu ve güzel bir objektif varsa sadece bu cihazın sahip olma fiyatını biraz aşağı çekebiliyorsunuz. Eğer yoksa ve iyi bir objektifle almak istiyorsanız 10 bin TL’yi gözden çıkarmak gerekiyor.

    Kimler için uygun?

    Nikon D7500 sunduğu özellikler ve hızı bakımından spor ve doğa fotoğrafçılarına hitap ediyor. Özellikle yüksek hızlı nesneleri fotoğraflayan ya da seri çekim hızının yüksek olması gereken işlerde kullanmak isteyenlere yönelik bir fotoğraf makinesi olan D7500, bu tarz beklentileri karşılıyor.

    Bu iki kategori dışında bütçesi olan fotoğraf konusunda ciddi olan amatörlere hitap edebilir. Ama söylediğim gibi sağlam bir bütçeye sahip olmak gerekiyor. Yoksa giriş seviyesi bir kullanıcı için biraz fazla bir ürün.

    Beğendim

    • Seri çekim hızı
    • Fotoğraf ve video kalitesi
    • Dokunmatik ekran

     

    Beğenmedim

    • 4K videoda görüntü kroplanıyor
    • Snapbridge uygulaması biraz daha kullanıcı dostu arayüze sahip olmalı
    • Eski Nikon objektiflerle kullanılamıyor (Ai desteği olmayan)

     

    Nikon D500 ile çekilmiş örnek bir fotoğraf

    Teknik özellikler

    • 20.9 Megapiksel APS-C boyutunda CMOS sensör
    • Expeed 5 imaj işlemcisi
    • 1.640.000 ISO
    • 1.5X fokal çarpan
    • 51 noktalı netlik sistemi
    • Saniyede 8 kare fotoğraf çekimi (100 JPEG ve 50 RAW’a kadar)
    • Öne arkaya hareket edebilen 3.2 inç dokunmatik ekran
    • Suya ve hava şartlarına dayanıklı
    • 4K video kayıt özelliği (Fokal çarpan etkisi var)
    • Wi-Fi ve Bluetooth desteği
    • Pil ömrü 950 kare
    • 720 gram (sadece gövde)
    • Mikrofon ve kulaklık çıkışları

    Uzun lafın kısası Nikon D7500 kendi kategorisinde güzel bir cihaz olmuş. Fokal çarpanı nedeniyle orta seviyede değerlendirilen ürün, sunduğu teknik özelliklerle bir üst kategoriden rol çalıyor. Doğa ya da spor fotoğrafçılığı gibi alanlarda çalışan bir fotoğrafçı iseniz önerebileceğim bir model olan Nikon D7500, kendi kategorisindeki beklentileri karşılıyor.

    Işığınız bol olsun…

    En iyi dev ekran telefonlar

    Akıllı telefonların tabletlerle melezleşerek tabletfon ya da phablet adını aldığı dönemi hiçbirimiz unutmadık. Artık tabletler telefon yerine dizüstülere daha yakın cihazlar, telefonlar ise büyük ekrandan vazgeçmiş değiller. İşte 5,5 inçten daha büyük ekrana sahip akıllı telefonlar…

    Star Wars: Battlefront 2 VR yayınlanacak mı?

    0

    Birkaç ay önce Star Wars: Battlefront 2 için bir VR desteğinin söz konusu olduğu gündeme gelmişti. Hatta Sony PlayStation sayfasında da konuya ilişkin bazı bilgiler, daha sonra ‘bir hata olduğu’ belirtilse de yer almıştı. Oyunun arkasındaki şirketler DICE ve Criterion Games’in doğruladığı bilgi, oyun meraklılarını heyecanlandırmıştı. Böylesine iddialı bir yapımın sanal gerçeklikle zenginleştirilmiş bir versiyonu son derece çarpıcı olacaktı, ancak son açıklamalar hayal kırıklığıyla dolu…

    Criterion Games’in önde gelen isimlerinden John Stanley’e bir röportajda VR oyununun akıbeti soruldu, yanıt şu şekilde gerçekleşti: “VR yok.”

    Diğer yandan VR’ın kendileri için önem taşıdığını ifade eden Stanley, EA CEO’suna ithafen sanal gerçekliğin oyun endüstrisinin geleceği için büyük rol üstleneceğini belirtti. Yine de Star Wars oyununun VR versiyonu için ufak bir umut vermekten dahi kaçındı.

    Açıklamalar hemen gündemde yer edindi, geçtiğimiz yıl ilk Battlefront’un Sony PlayStation VR’a (PS VR) gelen kısa ama etkili bir kısmının oyun dünyasındaki etkisi sonrası son gelişmeler kafaları karıştırırken PS VR sahipleri en azından kısa bir mod beklentisi içindeydi.

    Kasım’da çıkıyor

    Battlefront 2, 17 Kasım’da PC, PS4 ve Xbox One için çıkışını gerçekleştirecek. Bir VR setinin içinde olmasa da joystick ve klavye sesleriyle yapımı deneyimlemek, oyun meraklıları için heyecan verici olacak.

    Oyun dünyasına dair öne çıkan gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    Oyun fuarı GameX 2017’yi 150 bin kişi ziyaret etti

    0

    Dijital eğlence ve oyun sektörünün en önemli markalarını Türkiye’de buluşturan ve İstanbul’da düzenlenen GameX 2017 Uluslararası Dijital Eğlence ve Oyun Fuarı’nı 4 gün boyunca 150 bini aşkın kişinin ziyaret ettiği açıklandı. Fuar, on binlerce oyun severe keyifli anlar yaşattı…

    Yoğun katılımın görüldüğü GameX 2017’de dünyayı peşinden sürükleyen birçok dijital oyunun Türkiye prömiyerleri yapılırken, muhteşem şovlar ve dünya çapındaki on-line oyun turnuvaları nefes kesti.

    Balkanlardan Ortadoğu’ya uzanan bölgedeki ilk ve tek fuarı olma özelliğini taşıyan fuar, ayrıca muhteşem şovlara, dijital gösterilere, robot savaşları, drone ligi gibi birçok eğlenceli etkinliğe ev sahipliği yaptı.

    Oyunlardaki asıl karakterler ile birebir aynı olan kostüm ve makyajlarıyla oyun tutkunlarının karşısına çıkan dijital oyun karakterleri de, GameX 2017 ziyaretçilerinin ilgi odağıydı. Marvel’ın Scarlett Witch’i Wanda Maximoff, Çılgın Korsan Kaptan Jack Sparrow, Spider Man’den Mary Jane, dünyanın en popüler oyunlarından biri olan League of Legends’ın Katarina, Caitlyn, Ezreal, Diana, Popstar Ahri’si, Black Desert Online ve Türk yapımı Soldier of The Universe’in karakterlerine büyük ilgi gösteren oyun tutkunları bol bol hatıra fotoğrafı çektirmeyi de ihmal etmediler.

    14 Eylül’de başlayan ve 17 Eylül Pazar günü sona eren GameX 2017 Uluslararası Dijital Eğlence ve Oyun Fuarı’nda ayrıca “GameX 2017 Ödülleri” de sahiplerini buldu.

    Avrupa’da cepten en çok konuşan ülke Türkiye

    0

    Mobil cihaz kullanımının her geçen gün arttığı Türkiye, son göstergelere göre Avrupa’da cepten en çok konuşan ülke. İşte detaylar…

    Türkiye, mobil telefonu seviyor! Üstelik konuşmayı da! Kapsamlı bir incelemenin sonuçlarına göre içinde bulunduğumuz yılın ikinci çeyreğinde 11 milyona yakın sabit abonenin yanında mobil hizmetlere abone olanların sayısı 76,6 milyon oldu. Türkiye, aynı çeyrek içerisinde 441 dakikalık ortalama aylık mobil kullanım süresiyle Avrupa birincisi oldu. Veriler bir hayli ilgi çekici…

    Bir medya takip şirketi, Türkiye’nin mobil kullanım alışkanlıklarını inceledi. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu(BTK) verilerinin derlendiği incelemede, haberleşme sektöründe yaşanan gelişmelerin hız kazandığı belirtildi.

    2017 yılının ikinci çeyreğinde 11 milyon sabit abonenin yanında 76,6 mobil abone sayısıyla penetrasyon oranının yüzde 96’ya kadar ulaştığı saptandı.

    Türk halkının aylık 441 dakikalık mobil kullanım süresiyle Avrupa birincisi olduğu çeyrek dilimde, 3 milyona yakın abonenin hat taşıma işlemi gerçekleştirdiği belirtildi.

    4.5G’yi de sevdik

    Numarasını taşıyanların sayısı ise günümüze kadar 106,5 milyonu buldu. 4.5G’nin hayata geçmesiyle beraber bu teknolojiyi 59,9 milyon vatandaş kullanamaya başlarken, kullanıcıların aylık ortalama 6,3 GB data kullandığı belirtildi.

    Yapılan araştırmada cihazı ve sim kartı nedeniyle 4,5G’ye abone olamayan 24,9 milyon vatandaş bulunuyor.

    Alcatel GPS Move Track : Evcil hayvanlarınızı merak etmeyin

    Alcatel Move Track ile evcil hayvan dostlarınızı 7 gün 24 saat takip edebiliyorsunuz. Bir GPS takip cihazı olan Move Track , darbelere dayanıklı silikon kılıf sayesinde her türlü tasmaya rahatlıkla takılabiliyor.

    Hatırlayanlar bilir. Alcatel, ebeveynler için bir çocuk saati geliştirmişti. Move Time isimli bu aile saati, çocuk ile ebeveynler arasında sürekli bir iletişim sağlaması ile ilgi çekiyordu. Daha doğrusu, ebeveynler oldukça şık olan bu saati, çocuklarına takıp haberleşmelerini sağlıyordu. Ama ondan da önemlisi  saatin üzerinde bulunan GPS sayesinde mobil aplikasyon üzerinden takip sağlanıyordu.  Oluşturulan sanal bir güvenlik çitin dışına çıkıldığında ise, ebeveyn anında haberdar ediliyordu ve lokasyon bilgisi anında iletiliyordu.

    Bu ay inceleme fırsatı bulduğumuz Move Track benzer bir mantık ile çalışıyor. Farkı, evcil hayvanlar için tasarlanmış olması.

    Evcil hayvanlara özel GPS takip cihazı

    Alcatel’in yeni GPS takip cihazı MoveTrack sayesinde evcil hayvan sahipleri, evcil hayvanlarını 7/24 saat nerede olduklarını bilebilecekler.  2 saat şarjla 3 gün çalışabilen Alcatel Move Track  GPS takip cihazı, renkli ve silikon yapısı sayesinde evcil hayvan tasmalarına kolayca takılabiliyor. Özel mobil uygulamasıyla kullanıcılara sanal bir güvenlik çiti oluşturma imkânı veren bu ürün,  evcil hayvanların söz konusu çitin dışına çıktığı anda sahipleri anlık bildirimle uyarması önemli bir artı.

    Evcil hayvanlara rahatsızlık vermeyen ve IP67 standardına uyumlu olan Move Track her türlü hava şartlarında sorunsuzca kullanılabiliyor.

    Tasarım

    Alcatel Move Track, 42X42X16.3mm boyut değeri ile küçük ve 33gr ile de hafif ve kompakt bir cihaz. Küçük bir kutu görünümdeki bu minik cihaz, kedilerde ve küçük ırk köpeklerde bile rahatlıkla kullanılabiliyor. Kutu içeriğinde kauçuk bir taşıma kılıfı ile beraberinde gelen Move Track her türlü tasmaya rahatlıkla takılabiliyor. Kauçuk kılıfının kırmızı olması oldukça şık duruyor. Ama buradaki mantık, cihazın evcil hayvanın üzerinde olup olmadığını, sahipleri tarafından fark edilmesi.

    Ürünün arka yüzeyine baktığınızda vidaların altında gizli bir bölüm bulunuyor. Cihaz ile beraberinde verilen tornavida ile bu bölümü açtığınızda Nano SIM kart yuvası karşınıza çıkıyor. Yan kenarında ise kapaklı bir Micro USB yuvası bulunuyor. Bu esasında önemli bir özellik. Çünkü IP67 sertifikasına sahip olan Alcatel Move Track, evcil ayvanınız su ile temasa geçse bile bundan etkilenmiyor. Move Track ayrıca darbelere karşı da dayanıklı.

    Unutmadan söyleyelim. 2 saat içinde şarj olan Alcatel Move Track, tek bir şarj ile 3.5 gün kullanılabiliyor.

     Nasıl kullanılıyor

    Gelelim en önemli soruya. Alcatel Move Track’ı nasıl kullanıyorsunuz? Esasında cihazın kullanımı oldukça basit. Nano Sim kartınızı taktıktan sonra kenarındaki güç tuşuna basarak cihazı açıyorsunuz. Bunu yaptığınızda telefonunuz hazır edin. Çünkü Move Track’ı kullanabilmek için telefonunuza Move Track’ın uygulamasını yüklemeniz gerekiyor.

    iOS ve Android destekli olan bu uygulamayı indirdikten sonra cihazla olan eşleşmesini sağlayabiliyorsunuz. Eşleştikten sonra silikon kılıfı takın ve bu cihazı evcil hayvanınızın tasmasına yerleştirin. Bu kadar basit. Tüm ayarları telefonunuzdan yapmanız gerekiyor.

    Artık GPS üzerinden, evcil hayvanınızın yerini, 24 saat gerçek zamanı olarak, harita üzerinden takip edebileceksiniz. Move Time geriye dönük olarak evcil hayvanlarınızın gezme parkurunu da kayıt ediyor.

    Harita üzerinde güvenli bir bölge veya sanal bir çit de oluşturmanız mümkün. Evcil hayvanınız bu bölgeden çıktığında, bildirim ve sms yoluyla uyarı ve lokasyon bilgisi alabiliyorsunuz.

    Alcatel Move Track, elbette arabalarda, motosikletlerde, bisikletlerde veya bebek arabalarında da kullanılabiliyor.

    Microsoft’un mutfağında ‘Surface Phone’ mu var?

    Microsoft, akıllı telefon pazarında defalarca girişimlerde bulunsa da başarısızlığa uğradı. Windows işletim sistemi kullanan akıllı telefonlar, farklı markalar tarafından üretilerek pazarda yer aldı. Son dönemde ise Microsoft, Nokia’nın akıllı telefon birimini satın alarak kendi markasıyla pazarda şansını denedi. Ne yazık ki Microsoft, kendi markasıyla pazara sunduğu ürünlerle de istediği başarıyı yakalayamadı.

    Bir dönem akıllı telefon pazarında, Android, iOS ve Windows Phone işletim sistemi olarak üç platformdan söz ediyorduk. Şimdi Windows Phone kayıplarda; sadece Android ve iOS olarak iki ayaklı bir rekabetten söz ediyoruz. Bu arada başlangıçta Windows Phone olarak anılan Microsoft’un mobil işletim sisteminin daha sonra, Windows 10 Mobile adını aldığını not edelim. Maalesef Windows Phone işletim sistemi yüklü sunulan ürünlerin birçoğu Windows 10 Mobile’a terfi imkânı bulamadı. Uygulama mağazasında yeteri kadar seçenek olmaması da platform için ciddi dezavantaj olmayı sürdürdü.

    Microsoft Türkiye web sitesinin Windows 10 Mobile bölümüne girildiğinde hemen üstte “Windows Phone 8.1 Destek Sonu” ibaresi bizi karşılıyor. Hemen altta ise, “Telefonunuz için Windows 10 burada” ifadesini görüyoruz. Yine aynı sayfada, “Yeni bir telefon satın alın. Windows 10 Mobile için tasarlanmış en yeni Windows telefonuna göz atın” yazısıyla Windows 10 Mobile destekli ürün satın almaya çağrı var.

    Bağlantıya tıkladığımızda ise sonuç hayal kırıklığı. Windows 10 Mobile destekli sadece üç adet ürün öneriliyor. Bunlar, Alcatel IDOL 4S, HP Elite x3 Bundle ve Acer Liquid M330. Dördüncü seçenek ise, akıllı telefon, klavye ve fare setinden oluşuyor. Bu tablo, Microsoft’un Windows 10 Mobile’da pek iddialı olmadığının bir göstergesi. Ancak hâlâ kullanıcılar Microsoft’tan ümidi kesmiş değil. Hem masaüstü hem de mobil cihazlarda aynı işletim sistemiyle çalışmak kulağa hoş geliyor. Apple ve Google, bunu bir ölçüde başardı. Microsoft’un da başarmaması için hiçbir neden yok.

    Son dönemde Microsoft’un Surface Phone adlı bir akıllı telefon üzerinde çalıştığına yönelik haberler geliyor. Bu haberlerin bir sonucu olarak konsept video ve fotoğraflar yayınlanıyor. Microsoft’un katlanabilir ekran patenti almış olması, gerektiğinde tablet, katlandığında akıllı telefon olarak kullanılabilecek bir ürün geliştirmekte olduğu iddialarını beraberinde getiriyor.

    Katlanabilir ekranlı ürünler konusunda farklı şirketlerin çalışmaları var. Bunlardan biri de Lenovo’nun yukarıda fotoğrafını gördüğünüz ürünü. Normalde tablet olarak kullanılan bu ürün, katlandığında akıllı telefon halini alıyor. Benzer ürünleri yakında zamanda pazarda göreceğimize yönelik güçlü emareler var.

    Microsoft’un ‘Surface Phone’ adı verileceği iddia edilen akıllı telefon için iddialar muhtelif. Bu yıl içinde piyasaya çıkacağı yönünde iddialar farklı kaynaklarda yer alıyor. Fiyat seviyesi olarak 699 dolardan 1100 dolara kadar geniş bir skala işaret ediliyor.

    Surface Phone’un ‘amiral gemisi’ olacağı iddia edilen üründe 5.5 AMOLED ekran, Intel veya Snapdragon 835 işlemci, 4GB RAM, 64GB hafıza, microSD desteğiyle 128 GB artırılabilir depolama kapasitesi bulunacağı tahmin ediliyor. Üründe Quad-HD çözünürlüğünde 1440×2560 piksel ekran, 21MP arka ve 8MP ön kamera, USB-C bağlantı noktası bulunacağı da gelen haberler arasında.

    Bir başka seçeneğin ise 5.7 inç AMOLED ekran, 8GB RAM, 512GB hafıza, Qualcomm Snapdragon 835 işlemci, 21Mp arka 8MP ön kamera ve USB-C bağlantı noktası ile geleceği yönünde sızıntılar var.

    Sonuç olarak, Microsoft’tan Surface Phone yönünde bir beklenti ve bu yönde sektöre yansıyan az da olsa çeşitli haberler var. Bu yönde gelişmeler oldukça sizlerle paylaşmaya devam edeceğim.

    Twitter’da beni takip edin: https://twitter.com/melihbayramdede

    YouTube kanalıma abone olun: https://www.youtube.com/c/melihbayramdede

    Buharlı Pişiriciler ile Sağlıklı Beslenin

    Lezzetli ve sağlıklı yemekler tüketmek istiyorsanız, hem damak tadınıza hem de beden sağlığınıza hitap ederek size mutlu edecek bir pişirme yöntemim var.

    Buharlı pişiriciler, sağlıklı beslenmek isteyenlerin bir numaralı tercihi. Bu yazımda buharlı pişiriciler hakkında bilgi verirken, seçimi ne şekilde yapabileceğinizi anlatacak ve ilham verecek tarifler önereceğim.