Apple, bilgisayar, tablet, cep telefonu ve müzik çalar gibi ürünleri ile en çok kullanılan teknoloji markalarından birisi. Marka bu kadar popüler olunca, ürünlerin kullanımına yardımcı olacak birçok farklı aksesuar da kullanıcıların hizmetine sunuluyor.
Bu yazımda iPhone kullananlar için derlediğim, en kullanışlı iPhone aksesuarlarını bulabilirsiniz.
Apple’ın merakla beklenen ve özellikle tasarımıyla şu ana kadar ürettiği en farklı telefon olan iPhone X, her geçen gün yeni bir olayla gündeme geliyor. Resmi satışı kısa bir süre sonra başlayacak olan telefon daha şimdiden karaborsaya düştü bile.
iPhone X karaborsaya düştü!27 Ekim’de çok sayıda ülke için ön siparişli satışları başlayan iPhone X modeli, Kasım ayının ilk haftasında ise alıcılarına teslim edilecek. Ön siparişli satışların hemen ardından ise, bu telefonu temin etmeyi başaran bazı kişiler, internet siteleri üzerinden satışa başladı.
Şu ana kadar görünen en yüksek fiyat ise tam 60 bin dolar oldu. Yanlış okumadınız.. Tam 60 bin dolarlık bir ilan iPhone X ilanı açıldı. Bu telefonu özel kılan hiç bir şey olmamasına rağmen, dünyada ilk kez kullanmak isteyenlerden biri olma yarışı ve markanın popülerliği bu tip hamlelere sebep oluyor.
256 GB kapasiteli model için 60 bin dolar istenirken, ilanı verilen bu sitede 12 saatlik sürede 40 bin civarında iPhone X araması yapıldığı da açıklandı.
Ülkemizde de benzer bir durum söz konusu. Açık arttırma ve ilan bazlı çalışan bazı sitelerde 8000 TL gibi rakamlara ilanlar açılmış durumda. En önce kullanmak amacıyla fazladan ücretler ödemeye gerek var mı bilinmez ancak resmi satışları beklemenin daha mantıklı olacağı kesin.
Qualcomm’un işlemci aileleri Android cihaz kullanıcıları tarafından her yıl büyük bir merakla bekleniyor. Özellikle amiral gemisi sınıfı modellerin şu sıralar değişmezi olan Snapdragon 835, yerini Snapdragon 845 versiyonuna bırakmaya hazırlanıyor.
2018 ortalarında bizimle buluşmasını beklediğimiz yeni işlemci ailesi için Samsung, Sony ve LG gibi dev Android cihaz üreticilerinin ağzı sulanmaya başladı bile. Şimdiden Samsung’un Galaxy S9 serisinde yeni Snapdragon 845 modelini kullanması bekleniyor. Daha doğrusu şirketin bu yönde çalışmaları olduğu biliniyor.
Qualcomm ise şimdilik sessizliğe bürünmüş durumda. Yine de Twitter’da ortaya çıkan bir görsele göre, şirket yeni amiral gemisi işlemcisini Aralık ayının hemen başında tanıtmayı planlıyor. Bu kez bir teknoloji fuarında değil, kendi düzenleyeceği Snapdragon Technology Summit sırasında yeni işlemci ailesini tanıtacak.
4-8 Aralık tarihlerinde düzenlecek olan etkinlik bakalım bizlere 845’in yanı sıra hangi yeni teknolojileri getirecek?
Xperia XZ Premium, şu anda Sony‘nin en güçlü amiral gemisi konumunda. Parlak krom ve derin deniz siyahı olmak üzere iki farklı renk seçeneği bulunan cihaz için daha sonra bir de kırmızı renkli model duyurulmuştu.
Geçtiğimiz Mayıs ayında duyurulan bu model, ilk olarak Japonya‘da daha sonra da Malezya‘da satışa çıkmıştı. Şimdi ise gelen bilgilere göre kırmızı renkli model, Avrupa’ya da geliyor.
Yeni renk seçeneği ilk kez Sony‘nin Almanya resmi online mağazasında görüntülendi. Henüz sipariş verilemese de, bu durum cihazın yakın zamanda satışa çıkaracağını gösteriyor.
Tabii ki kırmızı renkli modelin rengi dışında herhangi bir teknik özellik farkı bulunmuyor. Telefonun özelliklerini hatırlayacak olursak 5.5 inç ekranda 4K çözünürlük ve HDR desteği sunan telefon, gücünü Snapdragon 835 işlemcisinden alıyor. Ayrıca bu telefonla beraber ilk kez bir akıllı telefonda 960 FPS slow-mo video kaydını da görmüştük.
Henüz kırmızı renk seçeneğinin Türkiye’ye de gelip gelmeyeceği belli değil. Ancak ürünün Avrupa’da satışa çıkması, yakın zamanda bize de gelebileceğini gösteren bir işaret.
Bugünlerde iş dünyasında özellikle beyaz yakalı çalışanların tartışmasız bir numaralı sorunu bir şeylere yetişememe, kendini farklı bir konuda geliştirme adına ekstra zaman yaratamama ve tabii ki bununla birlikte gelen verimlilik ya da üretkenlik meseleleri. Örneğin yatıp kalkıp konuştuğumuz dijitalleşmenin günün sonundaki esas gayesi nedir diye baktığımızda, büyük resimde yine iş süreçlerini kolaylaştırmak, insan kaynağından, yükselen maliyetlerden yani yine aslında zamandan tasarruf etmek var. Bunun en kestirme yolu da çalışanlar arasında ofis içi ya da ofis dışındaki iletişimi en iyi şekilde organize etmek, farklı departmanlar arasındaki koordinasyonu en doğru şekilde kurgulamaktan geçiyor. Verimliliğin de üretkenliğin de anahtarı bu. Bunun çözümü ise “çalışanlar ne istiyor?” sorusunun cevabında gizli. Çalışanların istediği şey kolaylık. Ve bunun özelinde son yıllarda hemen hemen her işi kolundaki çalışanın gönlünde yatan aslan günlük hayatta kendi özel işlerini çözmek için kullandığı dijital deneyimlerin iş dünyasında da onunla olması. Şöyle açıklayayım;
Hayatlarımızın teknolojiyle evrildiği içinde yaşadığımız çağda artık iş hayatı ve günlük iç içe geçmiş durumda. Hatırlayın, kısa bir zaman öncesine kadar çoğu insanın iş ve günlük hayattaki telefonu farklıydı. Uzun bir süre iş telefonu diye ikinci bir cihazla gezdik. Şirketin kullanmayı zorunlu kılmasından dolayı hala iş telefonu kullananların sayısı azımsanmayacak kadar. Zorunluluğu olmayan için ise gereksiz bir angarya. Çünkü artık herkes basit ve kolay olanı istiyor, tercih ediyor. Kendi hayatında, evinde, dışarıda ya da herhangi bir yerde alışkanlık haline getirdiği farklı deneyimleri ofiste de istiyor. Örneğin evindeki buzdolabının da cebindeki telefon gibi akıllı olmasını istediği gibi işinde kullandığı farklı ekranların akıllı telefonu ile konuşabilmesini istiyor. Ama asıl derdi günlük hayatında kullandığı iletişim araçlarını işte de kullanabilmek. Bu araçlar içerisinde ise son dönemlerde öne çıkan grup mesajlaşma uygulamalarının şirket içi iletişimde giderek yaygınlaştığını hepimiz yakın çevremizden biliyoruzdur.
Günlük hayatta, işte kısacası her yerde WhatsApp
Anlık mesajlaşma uygulamaları içinde en popüler platform olan WhatsApp’ın geçtiğimiz aylarda işletmeler için mesajlaşma servisinin testlerine başlaması bu alandaki ciddi talebin göstergesi niteliğinde. İşte iletişim için Slack gibi nispeten daha profesyonel uygulamalar olsa da genel kullanıcının tercihi arkadaşlarıyla konuşurken kullandığı uygulamayı işte de kullanabilmek. Yani WhatApp kullanmak aslında. Bunu istemekte haksız sayılmaz, çünkü WhatsApp’ın hayatımızda giderek büyüyen yeri tartışmasız.
2014 yılında Facebook tarafından 19 milyar dolara satın alınan WhatsApp dünyanın en hızlı büyüyen iletişim uygulaması durumunda. Ocak 2015 itibariyle dünya uzerinde yarım milyar insan aktif WhatsApp kullanıcısıydı. Temmuz 2017 istatistiklerine göre bu rakam 1,3 milyara ulaşmış durumda. Kullanıcılar WhatsApp’tan bir günde 55 milyar mesaj, 4,5 milyar fotoğraf ve 1 milyar video gönderiyor. Peki rakamların anlattığı gibi dijital dünyada yeri giderek büyüyen ve bununla birlikte hayatımızdaki önemi de her geçen gün daha fazla artan WhatsApp’ı iş dünyasında daha verimli nasıl kullanabiliriz? İş dünyasında da giderek yaygınlaşan WhatsApp’ı verimli ve etkili kullanmak işinizde üretkenliği artırma adını çok önemli olacak, orası kesin. Bu haftaki yazımda WhatsApp’ı işiniz için verimli kullanma adına tüyoları bir araya getirdim..
1.Ekip içi iletişimde kullanımı
Genellikle insanlar yeni seyler öğrenme konusunda isteksiz olduğundan dolayı yeni bir iletişim aracını bir ekibe benimsetmek ve düzenli kullanımını sağlamak zordur. Ancak söz konusu iletişim aracı WhatsApp olduğunda durum değişiyor. Çünkü WhatsApp herkes tarafından kullanılıyor ve öğrenmek için herhangi bir eğitim gerekmiyor. Diğer avantajı ise zaten günlük hayatın bir parçası olduğundan WhatsApp’ınızı düzenli olarak kontrol edin şeklinde bir uyarıya gerek bırakmıyor olması. Bu sayede esposta kullanımına gerek olmayan durumlarda mesajlaşma hızlı ve eğlenceli bir şekilde WhatsApp üzerinden sağlanabiliyor. WhatsApp web sayesinde tarayıcı üzerinden mesaj yazmak da oldukça kolay.
2.Müşteri iletişiminde kullanımı
Farklı araştırma sonuçlarına göre müşterilerin WhatsApp mesajlarına cevap verme olasılığı doğrudan telefon aramalarından yüzde 40 daha fazla. Kimse tanımadığı bir numara tarafından aranmadan hoşlanmaz ancak iş mesajlaşmaya gelince durum daha normal karşılanabilir. WhatsApp üzerinden iletişim ayrıca iletişimi daha samimi bir hale de getirmiş oluyor. Çünkü mail ve telefonda kullandığınız resmi dili WhatApp da kullanmak zorunda değilsiniz.
3.Müşteri desteğinde kullanımı
WhatsApp geniş kullanımı sayesinde müşteri desteğinde önemli bir araç olabilir. Müşteriler müşteri hizmetlerini aramaktansa WhatsApp’tan mesaj göndermeyi daha fazla tercih edeceklerdir. Ancak müşteri sayısı yüksek olan firmalar için WhatsApp’tan gelebilecek mesaj sayısı da bir o kadar çok olacağından WhatsApp’tan destek bu durumda uygun olmayabilir.
4.Pazarlama için kullanımı
Müşterilerle birebir iletişim sağlayan WhatsApp çok güçlü bir pazarlama aracı olabilir. WhatsApp üzerinden müşterilere görüntü, ses, video ve yazılı mesajlar gönderilebilir. SMS ve epostaya kıyasla WhatsApp’ta format kısıtı daha az. Ancak tabii ki bu yöntemi yeni müşteri kazanmak için kullanmak çok doğru değil. Aksine WhatsApp mevcut müşterilerin bağlılığı artırmak üzerine kullanılmalıdır. Eğer tüketicilerinizden ya da müşterilerinizden olumlu cevaplar almak istiyorsanız pazarlama için yaratıcı fikirler bulmanız gerek. Örneğin Colgate bir kampanyasında insanları WhatsApp üzerinden gülüşlerini gösteren fotoğraflar göndermeye davet etmişti.
5.İşte yaratıcı kullanımı
WhatsApp insanlar tarafından yeni iş imkanları geliştirmek ve mevcut işlerini daha az maliyetle devam ettirmek amacıyla da kullanılabiliyor. Örneğin dünyanın farklı yerlerinde pek çok restoran müşterilerine WhatsApp üzerinden sipariş verme kolaylığı sağlıyor. Aile hekimleri de artık WhatsApp üzerinden destek vermeye başladılar. Bu yöntem tabii ki birebir muayenenin yerini tutmaz ancak doktorunuzdan bilgi almak için WhatsApp’ı kullanmak büyük bir kolaylık. Devletin farklı birimleri de dünyanın en popüler mesajlaşma uygulamasını kullanıyor. Örneğin Hindistan’da Delhi polisi tarafından kullanılmaya başlanan WhatsApp ihbar hattına günde 23 binin üzerinde mesaj gönderiliyor.
Görsel kaynak: movilzona.es
WhatsApp kullanan herkes en az 1 kere yanlış mesaj atma durumu ile yüzleşmek zorunda kalmıştır. Bazen ciddi sorunlara yol açabilen bu sorun ise ortadan kalkıyor. Yanlış mesaj atanlar için büyük bir yenilik geliyor. Artık WhatsApp mesajları geri çekilebilecek.
WhatsApp yanlış mesaj atma durumuna dur diyecek!Bir süredir testlerini gerçekleşen “Delete for Everyone” özelliği kullanıma sunuldu. Bu özellik “message recall” olarak da isimlendirilmekte. Yazışmalar sırasında attığınız yanlış mesajları veya başkasına yazdığını yanlış mesajları artık ortadan kaldırabileceksiniz. Peki bu işlem nasıl gerçekleşecek?
Tekil veya grup mesaj pencelerinde yanlışlık attığınız, yazı, gif, konum, video ve sesli mesaj gibi içerikleri 7 dakika içinde hem kendinizden hem de mesajı gönderdiğiniz taraftan silebileceksiniz. Henüz beta olarak kısıtlı bir kullanıcı grubuna dağıtılan bu özellik, önümüzdeki dönemde herkesin hizmetinde olacak.
Bu özellikten faydalanabilmeniz için ise hem sizin hem de karşı tarafın en güncel sürüme sahip olması gerekiyor. Android, iOS ve Windows işletim sistemli cihazlar için hazırlanan bu özellik hayat kurtarıcı olabilir. Geri çekilen mesajların yerini ise “bu mesaj silindi” ibaresi alacak.
WhatsApp’tan mesaj geri çekme özelliği, duyuru olarak yapılan toplu mesajlarda ve 7. dakikadan sonra işe yaramayacak. Bu detaylar dikkat etmeyi unutmayın.
FIFA oynamaktan keyif alıyor ve her yeni FIFA oyununu satın almaya koşuyorsanız EA’in size güzel haberleri var. Eğer gerekli partner anlaşmaları yıl içerisinde tamamlanırsa, FIFA 18 ile beraber ilk kez FIFA eWord Cup (eDünya Kupası) izleyebileceğiz.
Fut tarafını kapsayacak bu büyük serüvenin sonunda, dünyanın en iyi oyuncuları Ağustos ayında dünyanın ilk eSpor kapsamındaki Dünya Kupası’nda kozlarını paylaşacaklar.
3 Kasım’da başlayacak olan elemelerle FIFA Ultimate Team üzerinden yürütülecek bu serüven, 2018 Temmuz ayına kadar devam edecek. EA SPORTS FIFA 18 Global Series içerisinde en iyi performansı sergileyen 64 PlayStation 4 ve 64 Xbox One oyuncusu seçilecek.
Bu 128 oyuncu arasında düzenlenen FIFA eWorld Cup turnuvasının galibi ise, bu alanda ilk olma onuruna erişecek. EA Sports tarafında büyük organizasyonlar ve turnuvalar görmeye alışmıştık ama bu kez FIFA kapsamında şampiyonluk mücadelesi verilecek.
Apple, 12 Ekim’de yeni nesil akıllı saati Apple Watch series 3’ün tanıtımını yaptı. Yeni nesil akıllı saatin en önemli özelliklerinden birincisi; artık akıllı telefona bağlı kalmadan, saatin yerleşik hücresel özelliği sayesinde spordan, havuzdan, arama yapıp, mesaj alabiliyor olması. Akıllı koçluk özelliği ile üçüncü nesil Apple Watch; 50 metreye kadar suya dayanıklı tasarımı ve barometrik altimetresi ile harika bir sağlık ve fitness arkadaşı oluyor. Birisi hücresel ve GPS, diğeri de GPS’li iki modeli olan üçüncü nesil Apple Watch’da yüzde 70 daha hızlı çift çekirdekli işlemci ve yeni bir kablosuz işlemci bulunuyor. Apple’ın COO’su Jeff Williams, Apple Watch Series 3’ü, “watchOS 4’ün gücü ile bir araya gelen Apple Watch Series 3, sağlıklı bir yaşam için mükemmel bir aygıt.” olarak ifade ediyor.
Watch, iPhone ile aynı numarayı kullandığı için arkadaşlarınıza yeni numara vermenize de gerek kalmıyor. Yeni nesil Apple Watch’da Apple’ın geliştirdiği W2 adındaki kablosuz çip ile tüm gün süren pil ömrü sunuluyor. Yeni Watch’da Wi-Fi yüzde 85 daha hızlı kullanılıyor ve yükseklikte dahil olmak üzere aktiviteleri, çıkılan katları ve yapılan egzersizler izleyebilen barometrik bir altimetre bulunuyor.
Yeni Apple Watch series 3’de kullanılan işletim sistemi watchOS 4 ve güncellenmiş bir kalp atış hızı uygulaması içeriyor. Bu uygulama sayesinde dinlenme, egzersiz, yürüme, kalp atış hızı ile ilgili daha da fazla bilgi sahibi olunabiliyor.
Bu yılın sonbaharına doğru Apple Music’teki tüm şarkılara doğrudan akıllı saat üzerinden erişilebilinecek duruma gelinecek. Yeni radyo uygulaması ile Wi-Fi veya akıllı saat kullanmadan Apple Watch Series 3 (GPS + Cellular) özelliği ile herhangi bir Apple Music radyo istasyonuna ulaşabilecekler.
Bu sonbaharın sonuna doğru, Apple Watch Series 3 (GPS + Cellular) kullanıcıları, Apple Music’teki tüm şarkılara doğrudan bileklerinden erişme şansına sahip olacaklar. Yeni Radio uygulamasıyla dinleyiciler iPhone veya Wi-Fi kullanmadan bile Beats 1’a canlı olarak erişme veya herhangi bir Apple Music radyo istasyonunu dinleme şansına sahip olacak.
Apple Watch Series 3, daha önceki versiyonlarında kullanılan gümüş veya uzay grisi alüminyum versiyonlarına ek olarak, göz alıcı renk ve stillerdeki gümüş veya uzay siyahi paslanmaz çelik kılıflar ile birlikte, altın alüminyum renk seçenekleri ile birlikte geliyor. İnanılmaz derecede hafif spor loop kordon, bileğe oturacak şekilde kolayca ayarlanabiliyor. Apple Watch Edition serisinde, iki tonlu yeni spor kordon ile eşleşen koyu gri seramik kasa daha da şık hale geliyor.
Apple Watch Series 3’de kullanılan GPS ve Altimetre ile ister yola çıkın, ister yükseklere, cihaz her zaman takipte kalıyor. Apple Store’da bulunan Watch sağlık uygulamaları ile daha çok su içebilir daha iyi uyur ve böylece saha sağlıklı kalabilirsiniz. Yeni nesil akıllı saat ile gününüzü bileğinizden organize etme şansına sahip olabilirsiniz. Apple Watch Series 3’de kullanılan Siri, daha hızlı ve akıllı kullanılıyor. Yeni nesil saatte hepsi birbirinden farklı, kişiselleştirilebilir saat kadranları kullanılıyor.
Yeni nesil Apple Watch Seris 3, havuzda ve denizde kullanabileceğiniz, suya dayanıklı özelliği ile hayatın her noktasında yanınızda olmak için tasarlanmış. Apple Watch Series 3 ile kendinizi hedefler koyabilir, hedeflerinize ulaştığınızda akıllı saatinizin sizi kutlamasını sağlayabilir, hedeflerinizi daha ileriye taşıyabilirsiniz.
Her zevke uygun mutlaka bir Apple Watch akıllı saati bulabilir, seçtiğiniz modelinize uygun kayışlar ile saatinizi daha da renklendirebilirsiniz.
Yazıda kullanılan fotoğraflar Apple sayfasından alınmıştır. Bilgilerin bir kısmı Apple Newsroom dan derlenmiştir.
Matrix serisindeki yeşil kodların ne olduğu sorusu nihayet açıklık kazandı. İşte kodları üreten isimle netlik kazanan kodların hikayesi…
İlginç bir teknoloji haberine hazır mısınız? Tüm zamanların en önemli sinema serilerinden Matrix üçlemesinde geçen yeşil kodların aslında yemek tarifi olduğu ortaya çıktı. Kaynak, Keanu Reeves’ın ününe ün katan filmlerdeki kodun tasarımcısı olan Simon Whiteley’ın bizzat kendisi.
Filmdeki zihinde yer edinen ve adeta Matrix’le özdeşleşen kodları hazırlayan Whiteley, Japon olan eşinin kendi dilindeki yemek tariflerinden yararandığını ve bunlar arasında Suşi tarifinin de bulunduğunu söyledi.
Sır perdesi çözüldü
Bazı kelimelere eklemeler yaptığını ve bu sayede kodları daha karmaşık hale getirerek gizemini artırdığını belirten tasarımcı, bu sayede herkesin merak ettiği kodları oluşturduğunu ifade etti.
Teoriler vardı
Söz konusu gizemli, yeşil kodların deşifresi büyük bir merak konusuydu. Yazılım dünyasında adeta fenomen haline geldiler ve çözümleri için çok sayıda ismin gayret sarfettiği biliniyordu. Teorilerle dolu bu sır, artık açıklık kazanmış oldu.
Haberin devamında adeta bir kült halindeki Matrix filmlerinin ilkinin fragmanını izleyebilirsiniz. İyi seyirler dileriz…
[vsw id=”oZ1-M8O70zk” source=”youtube” width=”425″ height=”344″ autoplay=”no”]
Teknoloji dünyasına dair ilginç detayları aktarmaya devam edeceğiz. Takipte kalınız…
Amerika’yı Nazilerden kurtarma oyunu Wolfenstein II: The New Colossus, birçok platformda yayınlandı. İşte detaylar….
Bethesda Softworks ve MachineGames imzası taşıyan Wolfenstein II: The New Colossus Xbox One, PS4 ve PC platformlarında çıkışını gerçekleştirdi. Nazilerin Amerika’dan çıkarılması temasıyla aksiyon ve kaos dolu bir serüven vaat eden yapımla ilgili açıklamarda bulunan MachineGames Yaratıcı Direktörü Jens Matthies şunları söyledi; “Wolfenstein franchise’inin tümü en üst düzey aksiyon, savaş ve öykü anlatımı ile ilgili, The New Colossus ile yaratıcılık sınırlarımızı daha da ileri götürdük ve oyuncuların bu vahşi sürüşün bir sonraki bölümünü deneyimlemeleri için sabırsızlanıyoruz.”
Wolfenstein II en cesur direniş liderlerini toplamaları için oyuncuları Nazi kontrolündeki Amerika’ya götürüyor. Oyuncular, küçük kasaba Roswell, New Mexico, karantinaya alınan New Orleans ve nükleer sonrası Manhattan gibi bölgelerdeki Naziler ile savaşıyor. Dieselkraftwerk de dahil tamamen yenilenebilen retro bilimkurgu silahları ile donanan oyuncular, ileri seviye Nazi askerleri ve über asker birliklerini yok ederek yeni yetenekler elde ediyor.
Ayrıca 1960’lı yılların tarzında birinci sınıf bir kutuya yerleştirilen, oyunun Nazi öldürücü kahramanı William Joseph “BJ” Blazkowicz’ın 1/6 ölçekli 12 inçlik bir aksiyon figürü içeren Wolfenstein II: The New Colossus Collector’s Edition da çıkıyor. BJ, Direniş’I toplamak ve Amerika’yı kurtarmak için dört güçlü silah, balta ve bomber ceket ile tam donanımlı olarak geliyor. Koleksiyon sürümünün içinde özel bir metal kutunun içinde heyecanla beklenen oyunu ve 9 inç x14 inç boyutlarında Blitzmensch posteri yer alıyor.
MediaMarkt’ta satışa sunulan tüm video oyunlarını görmek ve dilediğiniz yapımı online alışverişle satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
[vsw id=”bmy4WW8TqL8″ source=”youtube” width=”425″ height=”344″ autoplay=”no”]