Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 1404

    İddia: Geleceğin mesleklerinden biri de siber güvenlik uzmanlığı olabilir

    Gelecekte en çok ihtiyaç duyulacak mesleklerin başında siber güvenlik uzmanlığının da bulunduğu kaydediliyor. İşte detaylar…

    Geleceğin mesleklerine dair araştırma ve öngörüler yakın gelecekte bilişim sektöründeki en parlak mesleklerin başında siber güvenlik uzmanlığı olduğunu ortaya koyuyor. İş hayatında geçerli bir mesleği olmasını isteyen gençlerin bugünden kendilerine yatırım yapmaları ve siber güvenlik konusunda uzmanlaşmaları öneriliyor.

    Kapısından girdiğimiz ve dönüşü olmayan değişimlerin yaşanacağı bu yeni çağda gençlerin alacağı en kritik kararların başında meslek seçimi yer alıyor. “Geleceğin en geçerli meslekleri hangileri olacak?” sorusunun cevabı, lise ve üniversite öğrencileri başta olmak üzere meslek seçimi yapacak tüm gençleri ve ailelerini yakından ilgilendiriyor.

    Tahminlere göre önümüzdeki 2 yıl içinde, elektrik – su sayacı gibi ölçüm cihazlarından, duman dedektörü gibi sensörlere varıncaya dek çok çeşitli görevleri üstlenen 47 milyar cihazın internete bağlı hale geleceği Nesnelerin İnterneti devrimi başlamış durumda.

    Öte yandan aklınıza gelebilecek hemen her otomobil firması 2020 yılında en az bir sürücüsüz modelini pazara sunacağını ilan etmiş durumda. Yapay zeka, robotlar, artırılmış gerçeklik gibi teknolojiler de büyük ilerlemelerin yaşandığı diğer alanlar arasında yer alıyor.

    Robot teknolojileri ve yapay zeka alanında yaşanan ilerlemenin sonucu olarak, 2030 yılına dek dünya genelinde 800 milyon işin otomasyon ile yapılacağı ve insanların işsiz kalacağı tahmin ediliyor.

    TP Vision ve Bowers & Wilkins’den işbirliği

    Avrupa’nın önde gelen televizyon markası TP Vision ve İngiliz ses mühendisliği şirketi Bowers & Wilkins, özel bir ortaklık konusunda anlaşmaya vardı. İşte detaylar…

    Philips TV’nin imtiyazlı lisans sahibi TP Vision ve Bowers&Winkins arasında gerçekleştirilen ortaklık, iki şirketin dünya çapında bilinen teknolojilerini ve uzmanlığını bir araya getiriyor.

    Televizyon pazarında yeni görsel ve ses performansını belirleyen üstün ürünler oluşturmak üzere gerçekleştirilen ortaklık, televizyon sektörünün en heyecan verici gelişmelerden bir tanesi oldu.

    Ortaklık, tüm ürün geliştirme ve üretim aşamalarında toplam kalite kontrolüyle birlikte her iki şirketin kendi özel teknolojilerini geliştirmeye yönelik uzun yıllardır devam eden geleneği ile daha da güçlendi.

    TP Vision; ödül sahibi P5 işlemci yongasının Avrupa tasarımı ve Ambilight teknolojisi başta olmak üzere televizyonlarının görüntü kalitesi açısından pazara liderlik etmesini sağlamak için sürekli kendini geliştirirken; Bowers & Wilkins, en iyi ses kalitesini elde edebilmek için şirket içi araştırma ve geliştirme konusuna odaklanıyor.

    Mutluluk ve gurur kaynağı

    TP Vision Avrupa Pazarlama’dan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Martijn Smelt; konuyla ilgili olarak, “Philips High End TV’mizin benzersiz ve seçkin bir deneyim sunmasını sağlamak üzere dünyanın en iyi ses şirketi Bowers & Wilkins ile ortaklık kurmak bizim için büyük bir mutluluk ve gurur kaynağı” dedi.

    Anonim sohbetlerde ne kadar anonimiz?

    Malûmunuz okullar kapandı, üniversiteler akademik dönemlerini bitirdi, çalışanlar yıllık izinlerini aldı ve herkes tatilini en iyi şekilde değerlendirmenin yollarını arıyor. Yaz mevsiminin işte tam olarak böyle bir büyüsü var diye düşünüyorum; insanlara daha önce yapmadıklarını yapmaya teşvik eden bir etki söz konusu… Bu durum hobilere, uğraşılara ve doğal olarak sosyalliğe de yansıyor. Yeni insanlar tanımak ve yeni arkadaşlıklar kurarak sosyalleşmek hepimizin ihtiyacı… Normalde yapılması gereken, yeni yerlerde yeni insanlarla yüz yüze tanışmak ve karşınızdaki kişide olumlu bir intiba bırakarak devam etmektir. Ancak bu kural, 21. yüzyılın teknolojik dünyasındaki geçerliliğini azar azar kaybetmeye başlıyor. İnsanlar sosyalliği internette arıyorlar ve bunun sonu yakın bir tarihte gelecekmiş gibi görünmüyor.

    Size bugün sosyal medyanın görmezden gelinen, fakat bilinmeyen ölçekte büyüklüğe sahip bir kolu olan anonim sohbet uygulamalarından bahsedeceğim. Ancak bu kez ufak bir hile yapacağız: Sizlere uygulamaları tanıtmak yerine, bu uygulamaları kullanırken nelere dikkat etmeniz gerektiğini anlatacağım. Çünkü bunun, uygulamaları tanımaktan daha acil bir gereklilik olduğu kanısındayım. Anonim sohbet platformları bugün oldukça popüler durumdalar (İnsanlar “asla kullanmadıklarını” şiddetle iddia ediyorlar, ancak siz inanmayın.)  Görmediğiniz veya duymadığınız birine yazmak kolaydır. Kırıcı olmak, hakaret etmek ya da daha kaba tabiriyle “vura kıra ilerlemek” kolaydır. Artan asosyalliği ve iletişim konusunda yaşanan geriye gidişi de eklediğimizde,  anonim sohbetler hep bizimle olacak demektir.

    Anonim sohbet uygulamaların genel durumu nedir?

    Bu tip platformları iki kategoriye ayırabiliriz. İlk kategorimiz, Chatroulette veya Omegle gibi, görsel ve/veya sesli iletişim yoluyla anonim chat yapılabilen (ya da bunu destekleyen) uygulamalardır. Diğer kategoride ise herhangi bir şekilde görsel bilgi, IP adresi ya da isim paylaşılmayan yazılı chat platformları bulunur. Ülkemizdeki en popüler örnek, Connected2me isimli uygulamadır. Bir süre öncesine kadar yalnızca PC üzerinden kullanıma açık olan platform, artık sadece mobilden hizmet verecek şekilde değişmiştir. Annoni, BlindID ve daha pek çok yerli ve yabancı, irili ufaklı anonim sohbet platformu bulunmaktadır. Peki bu platformlarda bizleri neler bekliyor?

    Ne yazık ki insanoğlu burada da isteklerini mantığının önüne koymuş ve sonuç olarak anonim chat platformlarının büyük çoğunluğunu erotik sohbet isteyen kullanıcılar oluşturmuştur. Bu durumun yarattığı olumsuzlukla beraber erkek kullanıcıların yoğunluğunun arttığı, kadın kullanıcıların ise günden güne azaldığı ya da gizlenmeyi tercih ettiği gözlemlenebilmektedir. Erkek kullanıcıların bu platformları tam olarak hangi uç noktalardaki amaçlarla kullanabildiğini maalesef sizlerle paylaşamayacağım, aksi takdirde bu yazıyı yayınlamam mümkün olmayacaktır. Herkes anonimse neden gizlimizi paylaşmıyoruz ki…(!) Değil mi ama, hemen paylaşmalı… (!)

    Neleri paylaştığınıza dikkat edin!

    Bütün bunları aştınız ve bir şekilde konuşmaya değer olduğunu düşündüğünüz bir chat partneri buldunuz diyelim. Onu tanımaya çalışıyorsunuz, o da sizi tanımaya çalışıyor. Burada bize pencerenin hem ardından pelerinli eski bir dost el sallayarak kötü kötü gülümsüyor, adı da “Sosyal Mühendislik”. Bu sözlerim hem erkek hem de kadın anonim sohbet uygulaması kullanıcılarını yakından ilgilendiriyor. Büyük bir iyi niyetle ya da saflıkla paylaştığınız bilgileriniz, kimliğinizin ortaya çıkmasına neden olabilir. Sohbetin taraflarından biri eğer sosyal mühendisliğe yabancı değilse, verdiğiniz her bilgiyi derleyecek ve doğru anahtar sözcükleri arayarak sizi deşifre edebilecektir. Biraz komplo teorisi ve abartılı bir söylem olarak göründüğünün, hatta öyle olduğunun da farkındayım. Fakat bunun gerçekleşmesi imkânsız değildir.

    Anonim sohbet uygulamaları, her zaman “anonim” ve “basit” olarak kalmıyorlar. Platform ne kadar büyürse, uygulama da o kadar gelişiyor. Uygulamalar, zaman içerisinde resim ve ses paylaşmaya uygun hâle geliyor. Her ne kadar bunları yapabilmek için o uygulamanın geliştirilmesini beklemek gerekmese de, yine de “paylaşım opsiyonlarının artması = daha fazla bilgi paylaşımı” olarak sonuçlanmaktadır.

    Yalnızca adınızı söylemek; yaşadığınız şehri, okuduğunuz okulu, tuttuğunuz takımı veya sevdiğiniz müziği söylemeniz durumunda; soyadınızı öğrenmeyi gerektirmeyecektir. Sosyal medya platformlarında yapılacak ufak bir arama ya da Google’da biraz tarama ile erişilebilir olabilirsiniz. Bu konuda her zaman söylediğim gibi, kişisel gizliliğine dikkat eden ve üyesi olduğu sosyal medya platformlarında gerekli gizlilik tedbirlerini almış kullanıcılar güvende oluyorlar. Paylaştığınız bir fotoğrafınızı Google’ın “görselle arama” sisteminde kullanan bir kişi, aynı ya da benzer bir fotoğrafı kullandığınız sosyal medya hesabınızı ortaya çıkarabilmektedir. Tebrikler, deşifre oldunuz! Artık yaptığınız her şey, adınızla ve kimliğinizle ilişkilidir.

    Siber suçlu olmayın…

    Elbette işin siber suç boyutu daima farklıdır. Ne kadar anonim olursanız olun, bu tip chat platformlarının da bir yönüyle dâhil olduğu kurallar vardır. Eğer insanlar anonim sohbet uygulamaları üzerinde istedikleri gibi kanunsuz hareket edebilselerdi, hiç kuşkusuz ki deep web servislerinin görünen bir yüzüyle karşı karşıya olurduk. Anonim sohbetler esnasında bile karşınızdaki kişi tarafından dava edilebileceğinizi unutmayın. Çoğu platform, siz farkında olmasanız da anonim kullanıcılara birer kod vermektedir. Bu kodlar, o platformu kullanırken sahip olduğunuz birer kimliktir. Yani hiçbir zaman “tam anonimlik” söz konusu değildir. Öyleyse, konuşulanlar ve paylaşılanlar bir sunucuda saklanıyor mudur? Yanıt bölümünü doldurmayı, sizin hayal gücünüze bırakıyorum.

    Peki ne yapalım, anonim sohbet etmeyelim mi? Peşimizden atlılar kovalıyormuş gibi anonim sohbetlerden kaçalım mı? Hiç gereği yok… Mükemmel bir arkadaşlığa bir tık uzakta olabileceğiniz gibi, çok can sıkıcı durumlar da yaşayabilirsiniz.  Benim sizlere tavsiyem: Dikkatli olun. Güvenmek için asla acele etmeyin ve karşınızdaki kişiyle neler paylaştığınızın daima farkında olun.

    Keyifle kalın.

    Bu kez de elektrikli bisiklet üretti!

    Elektrikli bisiklet Xiaomi HIMO V1 ile tanışın…

    Akıllı telefonlarıyla gündemden düşmeyen Çin merkezli teknoloji şirketi Xiaomi, bu kez de elektrikli bisikletiyle kamuoyunun karşısına çıkıyor. Xiaomi HIMO V1 adıyla gelen elektrikli bisiklet, şirketin akıllı telefondan akıllı bilekliğe, tabletten şarj cihazına uzanan geniş mi geniş ürün gamına farklı bir boyut ekliyor. (https://daveseminara.com)

    Akla gelecek hemen her şeyi üretmeye devam eden Xiaomi’nin yeni elektrikli bisikleti, mütevazı fiyat etiketiyle de dikkat çekiyor. 30 Temmuz 2018’den itibaren Çin başta olmak üzere bazı ülkelerde boy göstermeye başlayacağı duyurulan elektrikli bisikletin, teknik detayları da ön planda.

    HIMO V1, iyi bir duruş için özelleştirilebilir ayarlamalara imkan tanıyor. Selesi su geçirmiyor, IP54 sertifikası ile suya dyanıklı olduğunu da belirtelim. Ağırlığının da 16 kilo 700 gram olduğu belirtiliyor. Nispeten hafif olduğu anlaşılan HIMO V1’de teknoloji tarafında en çok merak edilen konu ise şüphesiz şarj süresi ve menzil.

    50 km gidebiliyor…

    6,5 saatte 0’dan yüzde 100 şarj durumuna ulaşan HIMO V1’in maksimum menzili ise 50 km. Son derece çarpıcı bir performans vaat eden elektrikli bisiklet, kısa mesafelerde oldukça verimli tercihler arasına dahil olacak gibi.

    3 farklı hız opsiyonuna sahip olan modelde katedilen yol, kalan şarj gibi bilgiler de anlık olarak izlenebiliyor.

    Ön kısmında bulunan LED ışıklandırması sayesinde geniş bir görüş açısı sunan taşıt, kompakt yapısıyla da rahatlıkla kendisine durabileceği bir yer buluyor.

    Yeni iPhone modelleri için şaşırtıcı gelişme!

    0

    Apple’ın yeni iPhone modelleri için yeni gelişmeler yaşanmaya devam ediyor. Eylül ayı yaklaştıkça sızıntılar artarken, bu kez Qualcoom, Intel ve Apple‘ı ilgilendiren önemli bir gelişme yaşandı. Qualcomm ile ilişkilerini askıya alan Apple, 5G modem üretiminde yeni bir arayışa gitmiş durumda.

    Yeni iPhone modelleri için sürpriz Mediatek gelişmesi!

    Northland analisti Gus Richard’ın paylaştığı bilgiler sayesinde, bu konuda uzun süredir devam eden sessizlik bozuldu. Richard, Apple’ın modem konusunda Intel’i de saf dışı bırakarak, MediaTek ile çalışmayı planladığını belirtiyor.

    Zaman konusunda net bir bilgi bulunmuyor. Bu yıl tanıtılacak olan iPhone modelleri için donanım temini konusunda anlaşmalar tamamlandığından, MediaTek modemlerin olduğu iPhone’lar en erken 2019’da karşımıza çıkabilir.

    Açıkcası, Richard’ın açıklaması oldukça çelişkili. Zira, Apple’ın her yıl ürettiği iPhone sayısı dikkate alındığında, LTE modem için tek tedarikçi olarak MediaTek’e güveneceğini düşünmüyoruz. Ayrıca, şirketin Qualcomm ve Intel gibi şirketler ile bağını tamamen kesmek için kendi modem yongaları üzerinde çalıştığı biliniyor.

    Huawei’den her aracı akıllandıracak platform

    Huawei, Cebit 2018’de daha bağlantılı ve akıllı araçlar için pazara sunmaya hazırladığı OceanConnect IoV (Internet of Vehicles – Araçların İnterneti) ürününü tanıttı.

    OceanConnect IoV, akıllı taşımacılık segmentinde, özellikle otomobil üreticileri ve servislerin dijital dönüşümü için önemli çözümler içeriyor.

    Bilişim teknolojileri ve otomotiv endüstrisi arasında derin bir entegrasyon sağlayan Huawei IoV (Internet of Vehicles) platformu, otomobil üreticilerinin dijital dönüşümünü hedefleyen güçlü altyapısıyla dikkat çekiyor.

    Akıllı ve bağlantılı araçların “dijital motoru” olarak tanımlanan OceanConnect IoV Platformu, otomobil üreticilerinin dijital dönüşümü sürecinde önemli avantajlar sağlıyor.

    İnovatif özellikleri ile dikkat çekiyor…

    Platform, veri sağlayıcı özelliği sayesinde araç koşulları ve sürüş davranışları gibi araçla ilgili tüm verileri topluyor. Ardından otomatik olarak bu verilerin analizini gerçekleştiren platform, bulut üzerinde insanların ve araçların “Dijital İkizlerini” oluşturuyor. Sürüş davranışlarından yola çıkarak oluşturulan seyahat senaryoları doğrultusunda ise akıllı içerik dağıtımı ve servis önerileri sağlanıyor.

    Bağlantı etkinleştirme özelliğine de sahip olan IoV platformu, eş zamanlı olarak yüz milyonlarca bağlantıyı destekleyerek araçlar için güvenilir olan bağlantıyı devreye alıyor. Buna ek olarak, global düzeydeki bulut ağı sayesinde küresel otomobil üreticileri operasyonel gereksinimlerini karşılamak için akıllı servislere de erişebiliyor.

    Ekosistem etkinleştirme özelliği ile de öne çıkan platform, otomobil üreticilerine, dijital varlıklarını veri ve iş süreçlerini birbirinden ayrı yapılar aracılığıyla kontrol imkânı sağlıyor.

    Türkiye sosyal medya üzerinden canlı video izlemede ilk sırada

    Türkiye, sosyal medyadan canlı video izlemede birinci sıraya yükseldi. İşte detaylar…

    Interactive Advertising Bureau (IAB) verilerine göre Türkiye sosyal medyadan canlı video izlemede ilk sırada yer alıyor. 21 ülkeden 18 yaş üstü 4 bin 200 kişi baz alınarak hazırlanan rapora göre, Türkiye’nin sosyal medyadan canlı video izlemede öncü konumda. Avrupa’da kullanıcıların yüzde 70’i günde en az bir kere video izlerken, ülkemizde kullanıcıların yaklaşık 3’te 2’sinin günde en az bir kez video izlediği görüldü.

    Kişiler canlı videoları da sosyal medya platformlarından izlerken, Türkiye yüzde 64 oranla hazırlanan listenin ilk sırasına yerleşti. Genel olarak kullanıcıların canlı videoda tercihi diziler olurken, oyun videolarının Türkiye’de revaçta olduğu saptandı.

    Bunun yanı sıra, Türkiye’deki katılımcıların yüzde 54’ünün 2018 Dünya Kupası maçlarını da canlı videodan izlemeyi planladığı ortaya çıktı. Küresel olarak katılımcıların 3’te 2’si ise Dünya Kupası’nı canlı olarak televizyondan izleyecekleri belirtti. Böylelikle, televizyon ve akıllı telefonların büyük futbol organizasyonlarında öne çıkan iki kanal olduğu belirlendi.

    Reklamlarla etkileşim boyutu dikkat çekici

    Araştırma kullanıcıların video izlerken reklamlarla etkileşime geçtiklerini de ortaya koyarken, reklamların daha az rahatsız edici olması gerektiğini vurgulandı. Katılımların yüzde 52’si reklamlarda desteklenmiş ücretsiz videoları izlerken, yüzde 64’ü de reklama tıklama, web sitesi ziyaret etme, arama motorlarında ürünü arama, ürün veya reklam hakkında yorum yapma gibi etkileşimlerde bulunduğu belirlendi.

    Türkiye’de oyun bilgisayarı satışları artıyor

    Araştırma şirketi IDC tarafındna yayınlanan rapora göre Türkiye’deki kişisel bilgisayar satışları geçen yıla göre arttı. İşte detaylar…

    PC tarafındaki oyun dünyasında belki de en önemli gereksinim iyi donanım. Bu noktadaki ihtiyaçları tasarım ve mobiliteyle bir arada ele alan oyun bilgisayarları ise öne çıkan teknolojik çözümlerden. En zorlu oyunların, taşınabilir bir bilgisayarda oynanabilmesine mümkün kılan bu ürünlere yönelik ilgiyi ele alan bir araştırma sonucu yayınlandı.

    Araştırma şirketi International Data Corporation’ın (IDC) raporuna göre Türkiye’deki kişisel bilgisayar satışları 2018’in ilk döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 9,3 oranında arttı. IDC’nin yayınlanan araştırmasına göre ilk çeyrekteki artış, bir önceki yılın son çeyreğindeki olumlu havanın devam etmesinin ve KDV indirimleri gibi çeşitli kampanyaların düzenlenmesinin katkısı büyük. Elbette oyun meraklılarının yaklaşan (şu an içinde bulunulan) tatil döneminde daha yüksek konfor eşliğinde oyun oynamak istemelerinin de.

    Oyun bilgisayarları, en yeni donanım argümanlarıyla geliyor. Ekranı, işlemci, RAM, ekran kartı, pil ve soğutma sistemleri ile oyunda iddiası azımsanmayacak kadar yukarılarda performans arayan kullanıcıları hedefliyor. En zorlu oyunların oynanabilmesine olanak tanıyan bu sistemler, aynı zamanda sahip oldukları yeteneklerle gelecek yıllarda çıkacak oyunların da rahatça deneyimlenebilmesini mümkün kılıyor.

    MediaMarkt’ta satışa sunulan her bütçeye uygun oyun bilgisayarlarını incelemek için buraya tıklayabilirsiniz.

    Yenilenebilir Hücre Sayesinde Süper Kahraman Olmak Mümkün

    0

    İnsanoğlu ölüm bilincine vardığından beri evrim süreci değişti. Dürtüleriyle hareket eden ilkel avcı halinden sıyrıldı. Yaşamda kalmak için daha az risk alan, daha temkinli ve nihayetinde de daha modern bir kimliğe büründü. Ölümü yenmek için aklını kullanmaya başlayan insan ateşi ve tekerleği bularak bir anlamda bilimin de temellerini attı. İşte bilim dünyası dur durak bilmeden ölümü alt etmenin yolunu arıyor. Tabii bilim çevreleri bu çok iddialı söylemin altında kalmamak için ifadelerini yumuşatıyor: Ömrü uzatmak, genç kalmak bunlardan birkaçı… Son dönemde ise yenilenebilir hücre araştırmaları tavan yapmış durumda. Bilim açısından ölümle savaşmak için ölümsüzlüğe giden yol hücrelerimizi yenilemekten geçiyor.

    hücre
    Doğru besin ve protein ile hücreler arası köprüler kurmak mümkün

    Kök Hücre

    Kök hücre araştırmaları hücre yenilemenin anahtarı gibi gözüküyor. Son bulgulara göre kök hücre içerisinde yer alan yaşlanma ile ilgili kısımlar TOR ismi verilen bir sistem tarafından kontrol ediliyor. Özel tipte bir besin yüklemesiyle TOR’a gönderilen mesajlar hücrelerin yaşlanmasını büyük ölçüde durduruyor. Fareler üzerinde yapılan deneylerde başarı yakalayan bilim insanları ölen hücrelerimiz ile yenilenen hücrelerimizin sayısı arasında sayısal bir denge oturtmaya çalışıyor. TOR’a giden özel besin sistemine benzeyen bir gelişme de kısa bir süre önce zebrabalığı araştırmalarından geldi. Duke Üniversitesi’ndeki araştırmalara göre bu balığın yapısı omuriliğimizin kendini yenilemesini sağlayabilir. Zebrabalığının protein takviyesi ile hücreler arasında köprü kurduğu ve bu köprü ile zayıflayan hücrelerin birbirine bağlanıp güçlendiği tespit edildi. Uygulamayı omuriliğimize aktarıp tüm sinirlerimizde süreci tekrarlamak teoride mümkün.

    Doğa Gözlemi

    Irk olarak insanlar hücre yenilenmesinin peşinde olsa da doğada bunun örnekleri mevcut. Denizanaları, belli tip akrepler ve solucanlar uzuvlarını yitirseler bile Deadpool gibi sıfırdan çıkarabiliyorlar. Washington Üniversitesi’nde biyoloji profesörü olarak bu alanda araştırmalarına devam eden Billie Swalla’a göre biz de bazı canlılar gibi kendimizi yenileyebiliriz. “Kısmi olarak, saçımız ve tırnağımız uzuyor, derimiz değişiyor ama tam anlamıyla bir yenilenme için bir şeyler bizi geri tutuyor.” Swalla ve ekibi hayvanları derinlemesine araştırıp yenilenmeyi sağlayan genleri tespit etmeye çalışıyor. Birçok bilim insanı da bu genlerin bizde mevcut olduğuna ve doğru müdahale ile kuyruğu kesik kertenkele gibi uzuvlarımızı sıfırdan uzatabileceğimizi düşünüyor. Bu buluş gerçekleşirse organların da kendi kendini üretmesi söz konusu olacak.

    Görüldüğü gibi canlıları araştırıp, hücre ve besin dengesi ile Deadpool ve Wolverine gibi Süper Kahraman’a dönüşmemize az kaldı. Tabii insan kibri ya da ilahi kader bize engel koymazsa…

    IFA açılış konuşmasını bu yıl LG yapacak

    Bu yıl 31 Ağustos- 5 Eylül tarihleri arasında gerçekleşecek IFA 2018’in açılış konuşmasını LG CEO’su Jo Seong-Jin ile Teknoloji Direktörü Dr. I.P. Park gerçekleştirecek.

    Avrupa’nın en büyük tüketici elektroniği fuarı olarak kabul edilen IFA, bu yıl 31 Ağustos- 5 Eylül tarihleri arasında Berlin’de gerçekleşecek. IFA 2018’in açılış konuşmasını ise LG Electronics (LG) CEO’su Jo Seong-Jin ile Teknoloji Direktörü Dr. I.P. Park gerçekleştirecek. CEO Jo Seong-Jin ve Teknoloji Direktörü Dr. I.P. Park, konuşmalarında LG’nin yapay zeka odaklı strateji ve vizyonlarını ana hatlarıyla açıklayacak. 31 Ağustos Cuma günü Messe Berlin’deki Salon 26B’de, ‘Akıllıca düşün, yapay zeka ile özgürce yaşa!’ başlığıyla gerçekleşecek konuşma her iki yöneticinin de ilk IFA açılış konuşması olma özelliği taşıyor.

    Konuşmasında yapay zekaya vurgu yapacak olan CEO Jo, LG’nin yapay zeka stratejisinin, müşterilerinin hayatlarını ‘açık platform, açık ortaklık ve açık bağlantı’ felsefesine dayanarak nasıl değiştirdiklerini anlatacak. LG Teknoloji Direktörü Park ise bu teknolojinin buzdolapları, televizyonlar ve çamaşır makineleri gibi günlük ürünlerde nasıl hayata geçirildiğinden bahsederek, LG’nin yapay zeka stratejisinin tüketicilere sağladığı kontrol kolaylığı ve faydaları anlatacak.

    Konuyla ilgili açıklama yapan Messe Berlin Grup Başkan Yardımcısı ve IFA İcra Direktörü Jens Heithecker, “Yapay zekâ alanında çok önemli bir küresel oyuncu olan LG CEO’su Sayın Jo ve CTO’su Dr. Park’ın bu Ağustos ayında IFA’da açılış konuşması yapacak olmasından son derece memnunuz.” dedi.